Altın'ın bir yatırım aracı olarak değer kaybetmemesine
karşılık pırlanta moda..
"Bilekten dirseğe kadar burma bilezik" devri
kapandı...
19.07 2008-Referans-Tüketicideki pırlanta tutkusuna bir de altın fiyatlarındaki
düşüş eklenince üreticiler de dümeni kırdı. 2 sene önce pırlantaya girerek
sektöre de yön çizen Atasay Kuyumculuk Genel Müdürü Haldun Ulutürk'ün de dediği
gibi, "Sektörde altının önü tıkanmış herkes pırlantaya dönmüş durumda.
Hatta altında bir daralma var.
Pek çok firma ya kapanıyor ya da başka iş alanlarına
bakıyor." 50 yıllık Koçak Gold, yüksek altın fiyatlarını ve talebi göz
önüne alarak bu yıl rotayı pırlantaya çevirdi. Sadece büyükler değil,
sektördeki irili ufaklı tüm üreticiler bu yıl altından aldıkları darbeyi
pırlantayla kapatmayı planlıyor.
15 yıl boyunca sadece altın sattıktan sonra bu yıl
pırlantada karar kılan Baki Kuyumculuk'un sahibi Baki Durak'ın "Yeni bir
kültür doğuyor" sözleri de sektörün yol haritasını gözler önüne seriyor.
1 milyar dolarlık pazar.. Hem iç pazarda hem de ihracatta
kan kaybeden takı altının satışları yüzde 30'lara kadar geriledi. Pazarın geri
kalanının hakimi ise yaklaşık 1 milyar dolar büyüklüğe ulaşan pırlanta oldu. TV
dizilerinden şarkı sözlerine kadar taşan pırlantanın satışları ise son bir
yılda yüzde 30 arttı. Türkiye'de yatırım aracına dönüşen pırlantanın ihracatını
ayaklandıran ise Türkiye'nin zengin komşuları Rusya ve Dubai oldu.
Ancak bugün sektördeki hemen hemen tüm üreticileri
pırlantaya çeviren rüzgar altın fiyatlarındaki yükselişten kaynaklanıyor. 2 yıl
içinde 1 ons için 650 dolardan 965 dolara çıkan altın fiyatlarına karşılık kâr
marjlarını düşüren kuyumcular şimdi zararlarını günün modası pırlantayla
kapatmaya hazırlanıyor.
Bugün sektörde ilk rotayı çizen Atasay'ın satışları yüzde
70'i pırlanta oluşturuyor.
Pırlantada 3 yıl içinde gelmek istediklerin noktayı 1.5 yıl
içinde yakaladıklarını vurgulayan Ulutürk de "Biz 3 yıl içinde pırlanta ve
altın satışlarını eşitlemeyi hedefliyorduk. Ama daha 1.5 sene dolmadan, çoğu
mağazamızda yüzde 70 oranında pırlanta satılır hale geldi. Altın olarak geçen
yıla göre yüzde 10 daha fazla ilerlerken pırlantada bu oran yüzde
50'lerde" diyor.
Son birkaç yıldır altın piyasasında daralma olduğunu
söyleyen Ulutürk, pırlantaya girdikleri ilk sene yaptıkları kampanyalarla
sektöre yön verdiklerini kaydediyor.
"Pırlanta ile ilgili büyük kampanyalar yaptık ve
açıkçası sektörün gittiği yönü değiştirdi ve sektör pırlantaya döndü.
Piyasadaki diğer oyuncular da pırlantaya girdi. Anadolu'da ve büyük şehirlerde
pırlanta ile ilgili vitrinler değişti. Tüketicinin tercihi değişti" diyen
Ulutürk'e göre pırlantanın bu kadar öne geçmesinin altında altın fiyatlarındaki
artış yatıyor. Bunun özellikle altın satışları ve ihracatına darbe vurduğunu
belirten Ulutürk, "Altın satışlarında cirosal bazda artış var gibi ama reel
anlamada geriledi" diyor.
Altın set tercihi düştü.. Takının doğasının markalaşma ve
uluslararası standartların yakalanmasından dolayı değiştiğini kaydeden Ulutürk,
artık eskiden olduğu gibi altın setleri satmadıklarını vurguladı: "Önceden
her hafta 500 set satıyorduk, şimdi bu haftada bir iki ufak altın takıya
dönüştü.
Pırlanta pahalıdır kanısı ise yıkıldı. Pırlantanın satış
koşulları düzeldi. Pırlanta pahalıdır diye bir kanı vardı. Ama bizde 250
dolardan 200 bin dolara kadar ürünler var. Milyon dolarlık ürünleri de
Belçika'dan getirtebiliyoruz. 200-250 dolarla 2 bin dolar arasında olan
pırlantalar satışlarımızın yüzde 70'ini oluşturuluyor."
Türkiyede'ki pırlanta satışlarının dünya ortalamasının
üzerinde olduğunu kaydeden Ulutürk, pırlantaya uluslararası standartların
gelmesinin de hem yatırım aracı olmasında hem de satışlarda etkisinin olduğunu
belirtiyor. Ulutürk, "Geçmişte pırlanta standartları yoktu. Satmak için
geri götürüldüğü zaman çok para etmeyecek şekilde alınıyordu. Ama büyük
markalar pırlantayı standartlar çerçevesinde sununca, alınıp satılabilir bir
yatırım aracı da oldu. Mesela biz 1 karat üstündeki taşları değiştirmeye
getirildiğinde karatını büyütmek için satın alınan değer üzerinden alıyoruz. Bu
tür promosyonlarla birlikte pırlanta gündeme oturdu" diyor.
Ulutürk, pırlantanın parlamasında outlet mağazalarının da
ekisinin olduğunu belirterek, bu mağazaların ciro ve kârlılık olarak da diğer
mağazaların önüne geçtiğini belirtiyor. Outlet mağazalarında eski
koleksiyonları ve ihraç fazlası ürünleri sattıklarını anlatan Ulutürk,
sözlerini şöyle sürdürüyor: "Biz çok hızlı koleksiyon çıkarıyoruz. 6 ay 1
yıl içinde koleksiyon yeniliyoruz.
İhraç fazlalarımız var. Biz bunları normal mağazalardan
ziyade outlet mağazalarında satmaya karar verdik. Outlet mağazalarının yüzde
85-90'ı bu dediğimiz outlet ürünlerinden oluşuyor. Sezon ürünlerini de
satıyoruz burada. Bu mağazalarda yüzde 25'e varan indirimler var."
50 yıllık altıncı pırlantacı oldu.. 50 yıllık altın işini
yürüten Koçak Gold da pırlantaya yönelen firmalar arasında. Pırlanta işine bu
yıl giren Koçak Gold'un ise satışlarının yüzde 25'ini pırlanta oluşturuyor.
Koçak Gold Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Koçak, bu oranın önümüzdeki yıllarda
daha da artacağını söylüyor. Türkiye'de geleneksel takımızın altın olmasına
rağmen son yıllarda pırlanta tüketiminin giderek arttığını kaydeden Koçak,
"Şu anda piyasalarda stabil olmayan bir durum söz konusu.
Bu da altın talebini olumsuz etkiliyor. Sektörde bir
durgunluk söz konusu" diyor. Sektörün pırlanta pazarlamasında değişik
taktikleri sonucu, hedef kitle tanımının genişlediğini ifade eden Koçak, bunun
talebe de olumlu yansıdığını söyledi. Bu talebin gelecekte daha da artacağını
anlatan Koçak, pırlantada güvenme unsurunun öne çıkmasından dolayı da
firmaların markalaşmasını zorunlu olacağını anlatıyor.
Altındaki kâr marjlarının düştüğünü belirten Baki
Kuyumculuk'un sahibi Baki Durak değerli taşların daha cazip bir pazar haline
geldiğini söylüyor. Bu yıl eski tasarımlara pırlanta ekleyerek kar marjını
yükseltmeyi planlayan Durak, "Türkiye'de genelde değerli taşlar el
değiştirmez, anadan kıza gider. Kuyumcular da bu geleneği iyi
değerlendirdi" diyor.
Tüketici tarafında altının bir yatırım aracı olarak değer
kaybetmemesine karşılık pırlantanın moda olduğuna işaret eden Durak, yine de
bugün yatırım olarak pırlanta alanların satarken pişman olacağından yana. Durak
altın fiyatlarındaki yükselişin asıl kendini ihracatta gösterdiğine de dikkat
çekiyor. İhracat rakamları hala yükselişi gösterse de Durak, miktarda yüzde
40'a vara bir düşüş olduğunu ifade ediyor.
Ebru Tuncay - Nazlı Topçuoğlu/Referans
0 yorum