Bu Blogda Ara

6 Haziran 2013 Perşembe

Simdi moda "tek parmakta 5 karatlik tas"...Referans

22:05

Şimdi moda "tek parmakta 5 karatlık taş"...

Altın'ın bir yatırım aracı olarak değer kaybetmemesine karşılık pırlanta moda..

"Bilekten dirseğe kadar burma bilezik" devri kapandı...



19.07 2008-Referans-Tüketicideki pırlanta tutkusuna bir de altın fiyatlarındaki düşüş eklenince üreticiler de dümeni kırdı. 2 sene önce pırlantaya girerek sektöre de yön çizen Atasay Kuyumculuk Genel Müdürü Haldun Ulutürk'ün de dediği gibi, "Sektörde altının önü tıkanmış herkes pırlantaya dönmüş durumda. Hatta altında bir daralma var.
Pek çok firma ya kapanıyor ya da başka iş alanlarına bakıyor." 50 yıllık Koçak Gold, yüksek altın fiyatlarını ve talebi göz önüne alarak bu yıl rotayı pırlantaya çevirdi. Sadece büyükler değil, sektördeki irili ufaklı tüm üreticiler bu yıl altından aldıkları darbeyi pırlantayla kapatmayı planlıyor.

15 yıl boyunca sadece altın sattıktan sonra bu yıl pırlantada karar kılan Baki Kuyumculuk'un sahibi Baki Durak'ın "Yeni bir kültür doğuyor" sözleri de sektörün yol haritasını gözler önüne seriyor.
1 milyar dolarlık pazar.. Hem iç pazarda hem de ihracatta kan kaybeden takı altının satışları yüzde 30'lara kadar geriledi. Pazarın geri kalanının hakimi ise yaklaşık 1 milyar dolar büyüklüğe ulaşan pırlanta oldu. TV dizilerinden şarkı sözlerine kadar taşan pırlantanın satışları ise son bir yılda yüzde 30 arttı. Türkiye'de yatırım aracına dönüşen pırlantanın ihracatını ayaklandıran ise Türkiye'nin zengin komşuları Rusya ve Dubai oldu.
Ancak bugün sektördeki hemen hemen tüm üreticileri pırlantaya çeviren rüzgar altın fiyatlarındaki yükselişten kaynaklanıyor. 2 yıl içinde 1 ons için 650 dolardan 965 dolara çıkan altın fiyatlarına karşılık kâr marjlarını düşüren kuyumcular şimdi zararlarını günün modası pırlantayla kapatmaya hazırlanıyor.
Bugün sektörde ilk rotayı çizen Atasay'ın satışları yüzde 70'i pırlanta oluşturuyor.
Pırlantada 3 yıl içinde gelmek istediklerin noktayı 1.5 yıl içinde yakaladıklarını vurgulayan Ulutürk de "Biz 3 yıl içinde pırlanta ve altın satışlarını eşitlemeyi hedefliyorduk. Ama daha 1.5 sene dolmadan, çoğu mağazamızda yüzde 70 oranında pırlanta satılır hale geldi. Altın olarak geçen yıla göre yüzde 10 daha fazla ilerlerken pırlantada bu oran yüzde 50'lerde" diyor.

Son birkaç yıldır altın piyasasında daralma olduğunu söyleyen Ulutürk, pırlantaya girdikleri ilk sene yaptıkları kampanyalarla sektöre yön verdiklerini kaydediyor.
"Pırlanta ile ilgili büyük kampanyalar yaptık ve açıkçası sektörün gittiği yönü değiştirdi ve sektör pırlantaya döndü. Piyasadaki diğer oyuncular da pırlantaya girdi. Anadolu'da ve büyük şehirlerde pırlanta ile ilgili vitrinler değişti. Tüketicinin tercihi değişti" diyen Ulutürk'e göre pırlantanın bu kadar öne geçmesinin altında altın fiyatlarındaki artış yatıyor. Bunun özellikle altın satışları ve ihracatına darbe vurduğunu belirten Ulutürk, "Altın satışlarında cirosal bazda artış var gibi ama reel anlamada geriledi" diyor.
Altın set tercihi düştü.. Takının doğasının markalaşma ve uluslararası standartların yakalanmasından dolayı değiştiğini kaydeden Ulutürk, artık eskiden olduğu gibi altın setleri satmadıklarını vurguladı: "Önceden her hafta 500 set satıyorduk, şimdi bu haftada bir iki ufak altın takıya dönüştü.

Pırlanta pahalıdır kanısı ise yıkıldı. Pırlantanın satış koşulları düzeldi. Pırlanta pahalıdır diye bir kanı vardı. Ama bizde 250 dolardan 200 bin dolara kadar ürünler var. Milyon dolarlık ürünleri de Belçika'dan getirtebiliyoruz. 200-250 dolarla 2 bin dolar arasında olan pırlantalar satışlarımızın yüzde 70'ini oluşturuluyor."
Türkiyede'ki pırlanta satışlarının dünya ortalamasının üzerinde olduğunu kaydeden Ulutürk, pırlantaya uluslararası standartların gelmesinin de hem yatırım aracı olmasında hem de satışlarda etkisinin olduğunu belirtiyor. Ulutürk, "Geçmişte pırlanta standartları yoktu. Satmak için geri götürüldüğü zaman çok para etmeyecek şekilde alınıyordu. Ama büyük markalar pırlantayı standartlar çerçevesinde sununca, alınıp satılabilir bir yatırım aracı da oldu. Mesela biz 1 karat üstündeki taşları değiştirmeye getirildiğinde karatını büyütmek için satın alınan değer üzerinden alıyoruz. Bu tür promosyonlarla birlikte pırlanta gündeme oturdu" diyor.
Ulutürk, pırlantanın parlamasında outlet mağazalarının da ekisinin olduğunu belirterek, bu mağazaların ciro ve kârlılık olarak da diğer mağazaların önüne geçtiğini belirtiyor. Outlet mağazalarında eski koleksiyonları ve ihraç fazlası ürünleri sattıklarını anlatan Ulutürk, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Biz çok hızlı koleksiyon çıkarıyoruz. 6 ay 1 yıl içinde koleksiyon yeniliyoruz.

İhraç fazlalarımız var. Biz bunları normal mağazalardan ziyade outlet mağazalarında satmaya karar verdik. Outlet mağazalarının yüzde 85-90'ı bu dediğimiz outlet ürünlerinden oluşuyor. Sezon ürünlerini de satıyoruz burada. Bu mağazalarda yüzde 25'e varan indirimler var."
50 yıllık altıncı pırlantacı oldu.. 50 yıllık altın işini yürüten Koçak Gold da pırlantaya yönelen firmalar arasında. Pırlanta işine bu yıl giren Koçak Gold'un ise satışlarının yüzde 25'ini pırlanta oluşturuyor. Koçak Gold Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Koçak, bu oranın önümüzdeki yıllarda daha da artacağını söylüyor. Türkiye'de geleneksel takımızın altın olmasına rağmen son yıllarda pırlanta tüketiminin giderek arttığını kaydeden Koçak, "Şu anda piyasalarda stabil olmayan bir durum söz konusu.
Bu da altın talebini olumsuz etkiliyor. Sektörde bir durgunluk söz konusu" diyor. Sektörün pırlanta pazarlamasında değişik taktikleri sonucu, hedef kitle tanımının genişlediğini ifade eden Koçak, bunun talebe de olumlu yansıdığını söyledi. Bu talebin gelecekte daha da artacağını anlatan Koçak, pırlantada güvenme unsurunun öne çıkmasından dolayı da firmaların markalaşmasını zorunlu olacağını anlatıyor.

Altındaki kâr marjlarının düştüğünü belirten Baki Kuyumculuk'un sahibi Baki Durak değerli taşların daha cazip bir pazar haline geldiğini söylüyor. Bu yıl eski tasarımlara pırlanta ekleyerek kar marjını yükseltmeyi planlayan Durak, "Türkiye'de genelde değerli taşlar el değiştirmez, anadan kıza gider. Kuyumcular da bu geleneği iyi değerlendirdi" diyor.

Tüketici tarafında altının bir yatırım aracı olarak değer kaybetmemesine karşılık pırlantanın moda olduğuna işaret eden Durak, yine de bugün yatırım olarak pırlanta alanların satarken pişman olacağından yana. Durak altın fiyatlarındaki yükselişin asıl kendini ihracatta gösterdiğine de dikkat çekiyor. İhracat rakamları hala yükselişi gösterse de Durak, miktarda yüzde 40'a vara bir düşüş olduğunu ifade ediyor. 

Ebru Tuncay - Nazlı Topçuoğlu/Referans 

0 yorum

6 Haziran 2013 Perşembe

Simdi moda "tek parmakta 5 karatlik tas"...Referans

Şimdi moda "tek parmakta 5 karatlık taş"...

Altın'ın bir yatırım aracı olarak değer kaybetmemesine karşılık pırlanta moda..

"Bilekten dirseğe kadar burma bilezik" devri kapandı...



19.07 2008-Referans-Tüketicideki pırlanta tutkusuna bir de altın fiyatlarındaki düşüş eklenince üreticiler de dümeni kırdı. 2 sene önce pırlantaya girerek sektöre de yön çizen Atasay Kuyumculuk Genel Müdürü Haldun Ulutürk'ün de dediği gibi, "Sektörde altının önü tıkanmış herkes pırlantaya dönmüş durumda. Hatta altında bir daralma var.
Pek çok firma ya kapanıyor ya da başka iş alanlarına bakıyor." 50 yıllık Koçak Gold, yüksek altın fiyatlarını ve talebi göz önüne alarak bu yıl rotayı pırlantaya çevirdi. Sadece büyükler değil, sektördeki irili ufaklı tüm üreticiler bu yıl altından aldıkları darbeyi pırlantayla kapatmayı planlıyor.

15 yıl boyunca sadece altın sattıktan sonra bu yıl pırlantada karar kılan Baki Kuyumculuk'un sahibi Baki Durak'ın "Yeni bir kültür doğuyor" sözleri de sektörün yol haritasını gözler önüne seriyor.
1 milyar dolarlık pazar.. Hem iç pazarda hem de ihracatta kan kaybeden takı altının satışları yüzde 30'lara kadar geriledi. Pazarın geri kalanının hakimi ise yaklaşık 1 milyar dolar büyüklüğe ulaşan pırlanta oldu. TV dizilerinden şarkı sözlerine kadar taşan pırlantanın satışları ise son bir yılda yüzde 30 arttı. Türkiye'de yatırım aracına dönüşen pırlantanın ihracatını ayaklandıran ise Türkiye'nin zengin komşuları Rusya ve Dubai oldu.
Ancak bugün sektördeki hemen hemen tüm üreticileri pırlantaya çeviren rüzgar altın fiyatlarındaki yükselişten kaynaklanıyor. 2 yıl içinde 1 ons için 650 dolardan 965 dolara çıkan altın fiyatlarına karşılık kâr marjlarını düşüren kuyumcular şimdi zararlarını günün modası pırlantayla kapatmaya hazırlanıyor.
Bugün sektörde ilk rotayı çizen Atasay'ın satışları yüzde 70'i pırlanta oluşturuyor.
Pırlantada 3 yıl içinde gelmek istediklerin noktayı 1.5 yıl içinde yakaladıklarını vurgulayan Ulutürk de "Biz 3 yıl içinde pırlanta ve altın satışlarını eşitlemeyi hedefliyorduk. Ama daha 1.5 sene dolmadan, çoğu mağazamızda yüzde 70 oranında pırlanta satılır hale geldi. Altın olarak geçen yıla göre yüzde 10 daha fazla ilerlerken pırlantada bu oran yüzde 50'lerde" diyor.

Son birkaç yıldır altın piyasasında daralma olduğunu söyleyen Ulutürk, pırlantaya girdikleri ilk sene yaptıkları kampanyalarla sektöre yön verdiklerini kaydediyor.
"Pırlanta ile ilgili büyük kampanyalar yaptık ve açıkçası sektörün gittiği yönü değiştirdi ve sektör pırlantaya döndü. Piyasadaki diğer oyuncular da pırlantaya girdi. Anadolu'da ve büyük şehirlerde pırlanta ile ilgili vitrinler değişti. Tüketicinin tercihi değişti" diyen Ulutürk'e göre pırlantanın bu kadar öne geçmesinin altında altın fiyatlarındaki artış yatıyor. Bunun özellikle altın satışları ve ihracatına darbe vurduğunu belirten Ulutürk, "Altın satışlarında cirosal bazda artış var gibi ama reel anlamada geriledi" diyor.
Altın set tercihi düştü.. Takının doğasının markalaşma ve uluslararası standartların yakalanmasından dolayı değiştiğini kaydeden Ulutürk, artık eskiden olduğu gibi altın setleri satmadıklarını vurguladı: "Önceden her hafta 500 set satıyorduk, şimdi bu haftada bir iki ufak altın takıya dönüştü.

Pırlanta pahalıdır kanısı ise yıkıldı. Pırlantanın satış koşulları düzeldi. Pırlanta pahalıdır diye bir kanı vardı. Ama bizde 250 dolardan 200 bin dolara kadar ürünler var. Milyon dolarlık ürünleri de Belçika'dan getirtebiliyoruz. 200-250 dolarla 2 bin dolar arasında olan pırlantalar satışlarımızın yüzde 70'ini oluşturuluyor."
Türkiyede'ki pırlanta satışlarının dünya ortalamasının üzerinde olduğunu kaydeden Ulutürk, pırlantaya uluslararası standartların gelmesinin de hem yatırım aracı olmasında hem de satışlarda etkisinin olduğunu belirtiyor. Ulutürk, "Geçmişte pırlanta standartları yoktu. Satmak için geri götürüldüğü zaman çok para etmeyecek şekilde alınıyordu. Ama büyük markalar pırlantayı standartlar çerçevesinde sununca, alınıp satılabilir bir yatırım aracı da oldu. Mesela biz 1 karat üstündeki taşları değiştirmeye getirildiğinde karatını büyütmek için satın alınan değer üzerinden alıyoruz. Bu tür promosyonlarla birlikte pırlanta gündeme oturdu" diyor.
Ulutürk, pırlantanın parlamasında outlet mağazalarının da ekisinin olduğunu belirterek, bu mağazaların ciro ve kârlılık olarak da diğer mağazaların önüne geçtiğini belirtiyor. Outlet mağazalarında eski koleksiyonları ve ihraç fazlası ürünleri sattıklarını anlatan Ulutürk, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Biz çok hızlı koleksiyon çıkarıyoruz. 6 ay 1 yıl içinde koleksiyon yeniliyoruz.

İhraç fazlalarımız var. Biz bunları normal mağazalardan ziyade outlet mağazalarında satmaya karar verdik. Outlet mağazalarının yüzde 85-90'ı bu dediğimiz outlet ürünlerinden oluşuyor. Sezon ürünlerini de satıyoruz burada. Bu mağazalarda yüzde 25'e varan indirimler var."
50 yıllık altıncı pırlantacı oldu.. 50 yıllık altın işini yürüten Koçak Gold da pırlantaya yönelen firmalar arasında. Pırlanta işine bu yıl giren Koçak Gold'un ise satışlarının yüzde 25'ini pırlanta oluşturuyor. Koçak Gold Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Koçak, bu oranın önümüzdeki yıllarda daha da artacağını söylüyor. Türkiye'de geleneksel takımızın altın olmasına rağmen son yıllarda pırlanta tüketiminin giderek arttığını kaydeden Koçak, "Şu anda piyasalarda stabil olmayan bir durum söz konusu.
Bu da altın talebini olumsuz etkiliyor. Sektörde bir durgunluk söz konusu" diyor. Sektörün pırlanta pazarlamasında değişik taktikleri sonucu, hedef kitle tanımının genişlediğini ifade eden Koçak, bunun talebe de olumlu yansıdığını söyledi. Bu talebin gelecekte daha da artacağını anlatan Koçak, pırlantada güvenme unsurunun öne çıkmasından dolayı da firmaların markalaşmasını zorunlu olacağını anlatıyor.

Altındaki kâr marjlarının düştüğünü belirten Baki Kuyumculuk'un sahibi Baki Durak değerli taşların daha cazip bir pazar haline geldiğini söylüyor. Bu yıl eski tasarımlara pırlanta ekleyerek kar marjını yükseltmeyi planlayan Durak, "Türkiye'de genelde değerli taşlar el değiştirmez, anadan kıza gider. Kuyumcular da bu geleneği iyi değerlendirdi" diyor.

Tüketici tarafında altının bir yatırım aracı olarak değer kaybetmemesine karşılık pırlantanın moda olduğuna işaret eden Durak, yine de bugün yatırım olarak pırlanta alanların satarken pişman olacağından yana. Durak altın fiyatlarındaki yükselişin asıl kendini ihracatta gösterdiğine de dikkat çekiyor. İhracat rakamları hala yükselişi gösterse de Durak, miktarda yüzde 40'a vara bir düşüş olduğunu ifade ediyor. 

Ebru Tuncay - Nazlı Topçuoğlu/Referans 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

News

Latest News
Pırlanta Sarrafı Mücevherat Grubu. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Top Ad 728x90

Video

Visitors

Bu Blogda Ara

Archive

Vertical2

Pırlanta Hakkında Herşey

script type="text/javascript"> //form tags to omit in NS6+: var omitformtags=["input", "textarea", "select"] omitformtags=omitformtags.join("|") function disableselect(e){ if (omitformtags.indexOf(e.target.tagName.toLowerCase())==-1) return false } function reEnable(){ return true } if (typeof document.onselectstart!="undefined") document.onselectstart=new Function ("return false") else{ document.onmousedown=disableselect document.onmouseup=reEnable }

Slider

Recent Post

Games

Popüler Yayınlar

Tweetler