Bu Blogda Ara

22 Mayıs 2013 Çarşamba

Yurtdisindan mucevher getirirken dikkat



Yurtdışına gidecek vatandaşlar yanlarında getirdikleri mücevher konusunda dikkatli olmalılar.

Hürriyet gazetesi yazarı Şükrü Kızılot'un "Yılbaşında yurtdışına gidenler aman dikkat" başlığıyla yayımlanan (26 Aralık 2010) yazısı şöyle:

Yılbaşında yurtdışına gidenler aman dikkat
NİYE Mİ?
Dönüşte ilginç sürprizlerle karşılaşabilirsiniz de onun için!..
MÜCEVHERAT
Yurt dışından Türkiye’ye gelenler, değeri 15 bin doları aşmayan pırlanta, elmas, yakut, inci gibi değerli taşları veya bunlardan yapılmış mücevherleri, yurda getirebilirler.

Bu tutarı aşması halinde, mal ithalatı yapılmış gibi başta yüzde 20 Özel Tüketim Vergisi olmak üzere, vergi alınır. Yurtdışına çıkarken var olduğunun beyanı veya Türkiye’den satın alınmış olduğunun belgelendirilmesi halinde, herhangi bir işlem yapılmaz.
T24 - Yılbaşına sayılı günler kala yurtdışına gidecek vatandaşlar yanlarında getirdikleri mücevher konusunda dikkatli olmalılar. 15 bin dolara kadar olan mücevherlerden Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) alınmazken, bu fiyatı aştığı taktirde yüzde 20 vergi uygulanıyor.

Kişisel ve hediyelik eşya
Karayolu ile yurtdışına giden ve gittikleri ülkede en az üç gün geçirmeyenler, aman dikkat!
Beraberinizdeki hediyelik eşyaların ve yurtdışında aldığınız kişisel eşyaların tamamından, yüzde 18-20 arasında vergi alınabilir.
Hava veya denizyolu ile yurtdışına çıkanlar ile karayoluyla yurt dışına gidip, 3 günden fazla kalanlar; yurtdışında aldığınız kişisel eşyalar vergiye tabi değil. Ancak beraberinizde getirdiğiniz 430 Euro’nun üzerindeki hediyelik eşyalar, yüzde 18-20 arasında vergiye tabi.
Bunları ben demiyorum. Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2010/46 sayılı Genelgesi’nde yazıyor.
Yurtdışından mücevherat ve hediyelik eşya alırken aman dikkat!

Hürriyet gazetesi yazarı Şükrü Kızılot'

Sotheby’s Cenevre’de milyonluk elmaslar


Sotheby’s

Sotheby’s Ünlü Aktrist Gina Lolobrigida’ya ait mücevherleri ve İran’ın geçmişteki büyük sultanlık hanedanlarından Kajar ailesininin elmaslarını sunuyor

AVRUPA AJANSI (AVA) Catherine Fields. Geneva- Switzerland- Dünya’nın en büyük ve ünlü Sanat Müzeyade kuruluşu Sotheby’s Cenevre’de yapılacak olan açık arttırmalı satışlarda Ünlü Aktrist Gina Lolobrigida’ya ait mücevherleri ve İran’ın geçmişteki büyük sultanlık hanedanlarından Kajar ailesininin elmaslarını sunuyor. ‘Magnificent Jevels and Noble Jewels’adı verilen satışlar 14 Mayıs günü Sotheby’s Geneva salonlarında gerçekleştiriliyor. Ünlü İtalyan sinema sanatçısı Gina Lolobridgida’nın mücevher koleksiyonundan gelen istisnai değer ve güzellikteki mücevherlerin yanında aristokratik kolleksiyonlardan satışa sunulan tarihi değer taşıyan elmas ve değerli taşlar Dünya’nın en büyük kollektörlerinin ilgisini Cenevre’ye topladı.
Cenevre satışları 

14 Mayıs günü yapılacak Cenevre satışları Sotheby’s in gerçekleştireceği 7. Aristokratik mücevher satışı oluyor. Bu müzeyade de sunulacak mücevherlerin başını 74.53 kratayarındaki sarı renkli elmas çekiyor.  İran’ın Kajar imparatorluk hanedanının yedinci ve son Sultanı olan Sultan Ahmed ŞahQajar (1909-1925) özel kolleksiyonundan gelen bu elmas mücevherin tahmini satış bedeli 1.400.000- 1.800.000 dolar olarak belirlendi. Şah Sultan Ahmed tarafından torununa miras bırakılan sarı elmas Sotheby’s e 1983 yılında satıldı. Sarı Elmas olarak ünlü mücevheri Şah Sultan Ahmed’e veren dedesi Nasreddin Şah Qajar, Avrupa’yı ziyaret eden ilk İran hükümdarıolarak biliniyor.

14 Mayıs satışlarında benim görüşüme göre şu anda Dünya’nın en önemli mücevher parçaları olan‘House of Graff’a ait bir elmas gerdanlık ve yüzükde büyük ilgi toplayacak. Açık arttırmanın en gözde parçalarından biri olan gerdanlık 12.60 kratlıkarmut şeklindeki bir elmas üzerinde asılı. Değeri1.5-2 milyon dolar olarak belirlenen gerdanlık yanında satışa sunulacak 31.35 kratlık yüzük ten deyaklaşık olarak 1.5-1.8 milyon dolar bekleniyor.
 Sotheby’s Cenevre satışlarında açık arttırmaya sunulacak olan değerli taşların bazıları genellikle Columbia’da bulunuyor.Satışları süsleyen diğer değerli taşlarda Burma Safirleri Mogok bölgesinden getirilen Doğal Burma mücevherlerinden oluşuyor.   

Catherine Fields Londra’da yaşayan Elmas ve değerli taşuzmanı. Dünya’nın en ünlü mücevher firmalarına danışmanlık yapan Catherine Fields, önemli satışları ‘Avrupa’ gazetesi için izliyor ve yorum yapıyor.

Hulya Avsar, kirmizi halida 16 Milyon Lira ile yurudu


Hülya Avşar, kırmızı halıda 16 Milyon Lira ile yürüdü








Hülya Avşar, 66. Cannes Film Festivali'nde kırmızı halıda yürüdü.
Chopard'ın Türkiye yüzü olarak festivale katılan Avşar, 16 milyon TL'lik zümrüt ve pırlantalarla süslü mücevher taktı.
Akşam Gazetesi

21 Mayıs 2013 Salı

Uretilebilir Yuzuk Cizimi ve Tasarim Asamasinda Dikkat Edilecek Hususlar


Üretilebilir Yüzük Çizimi ve Tasarım Aşamasında Dikkat 
Edilecek Hususlar

Yüzük tasarımı yapılırken Etüd Ve Takıda Detay Modülü ile Temel Sanat Eğitimi
Modülündeki bilgiler ışığı altında çizimler yapılır. Tasarımlar yapılırken çeşitli dergi, broşür
ve modellerden faydalanılır. Tasarımlar yapılırken üretim aşaması da düşünülerek tasarlanan
yüzüğün üretilebilir olmasına dikkat edilmelidir.


Aynı zamanda bir yüzük üretilirken ekonomik olmasına da özen gösterilmelidir.
Estetik yönden güzel görünümlü, kullanabilirlik gibi özellikleri olmalıdır.


Yüzük ölçüleri belirli ölçüler içerisinde üretilir. Bu ölçü normal parmak ölçüsü + 40
mm dir. Yüzük tasarımı yapılırken tasarlanan yüzüğün kenarları, taş yuvaları ve yüzük
üzerindeki diğer detaylar dikkatli tasarlanmalıdır.

 Üretilen yüzük, insan sağlığına zarar
vermeyecek malzemelerden yapılmalı, sivri ve keskin uçlar yuvarlatılmalı, yüzük üzerindeki
açık taş tırnakları kapatılmalıdır.

MEGEP

Yuzuk Olcusu Nasil Alinir.? .Donusum Tablosu


YÜZÜK ÖLÇÜSÜ REFERANS TABLOSU


Yalnızca referans içindir.
Yüzük ölçüsü referans tablosundan doğabilecek herhangi bir hatadan PIRLANTASARRAFI sorumlu tutulamaz.


Bu sayfayı yazdırmadan önce lütfen ‘’sığdırmak için ölçeklendir’’ opsiyonunun işaretlenmemiş olduğundan emin olunuz.
Yüzük ölçünüzü bulmak için:
Lütfen, kullanacağınız parmağınızda daha önce kullandığınız başka bir yüzüğü yanınıza alınız. Nişan ya da evlilik
yüzükleri, genellikle sol el yüzük parmaklarında kullanılır.
 1. Yüzüğünüzü aşağıdaki halkaların üzerine yerleştiriniz ve ölçünüzle eşleşeni bulunuz.
 2. Halkaların çapı, kullandığınız yüzükle birebir örtüşmelidir.
 3. PIRLANTA SARRAFI Türkiye ölçeklendirmesi kullanmaktadır, koyu sayılar Türkiye ölçeğine karşılık gelmektedir.
DÖNÜŞÜM TABLOSU
Eğer iki ölçü arasında tereddüt yaşarsanız lütfen daha büyük olanı seçiniz.





Yalnızca referans içindir.
Yüzük ölçüsü referans tablosundan doğabilecek herhangi bir hatadan PIRLANTASARRAFI sorumlu tutulamaz.


Yuzuk Çesitleri .. Tektas, Kolej, Nisan, Soz, Fantezi, Alyans


Yüzük Çeşitleri 
Piyasada yüzük çeşitleri ve kullanım alanları çok geniştir. Yüzük üretim biçimi ve
üretim sırasındaki tasarım biçimine göre isimlendirilir. Bu isimlendirmeye göre yüzük
çeşitleri şu şekildedir.

 Söz Yüzüğü: Evlilik öncesi çiftler tarafından kullanılan yüzük türüdür. Bu
yüzükler az işçilikli, hafif, üretimi kolay yüzüklerdir. Genelde taşsız olarak
tasarlanır, bazen de saç örgüsü veya düğüm şeklinde de tasarlanabilir



Alyans: Evlenecek çiftlerin nişan için kullandıkları yüzük türüdür. Alyanslar
düz olarak üretildikleri gibi kalemli, florintinli, rodajlı çeşitleri de
üretilmektedir. Alyanslarda altın alaşımlarının farklı renk kompozisyonları da
kullanılır. İç kısımlarına evlenecek çiftlerin isimleri yazılır. Alyanslar da söz
yüzükleri gibi taşsız olarak üretilir, fakat söz yüzüklerine göre daha gösterişli,
ağırdırlar.



Tek taş yüzükler: Kıymetli taşların kullanıldığı, pahalı, yüksek işçilikli 
yüzüklerdir. Tek taş kelimesi pırlanta ile özdeşleşmiştir. Daha çok önemli 
günlerde hediye olarak alınan yüzüklerdir.


Fantezi yüzükler: Taşlı veya taşsız olarak yapılabilen büyük gösterişli 
yüzüklerdir. Bu yüzüklerde farklı renk ve kesimlerde taşlar kullanıldığı gibi 
farklı renklerde altın alaşımları kullanılır. İşçilikleri fazladır. Kullanılan taşın 
özelliğine göre değer kazanır,





Kolej yüzükleri: Şövalye yüzüklerine benzeyen yüzük türüdür. Yüzüğün üst
kısmında bir okul ismi, kuruluş tarihi ve okulun sembolü bulunur. Bu yazılar bir
taşın etrafına sıralanmış olarak da tasarlanabilir,




MEGEP-KUYUMCULUK TEKNOLOJİSİ 
  YÜZÜK ÇİZİMİ VE YAPIMI 


Taki Sektoru ile ilgili Oneriler (ITO Dis Ticaret Sb.- MUALLA BILGIN )




TAKI SEKTÖRÜ ILE ILGILI ÖNERILER 

Ülkemizde dar zamanlarinda satmak üzere, bir güvence olarak ziynet 
esyasi satin alan müsteri grubu, satis sirasinda deger kaybina ugrayacagi 
endisesi ile klasik taki çesitlerini tercih etmektedir. 

Bu nedenle taki
konusunda iç piyasada iki farkli müsteri tipi mevcuttur. Geleneksel
müsteri, altin takinin yatirim degerine daha fazla önem vermektedir.
Dügün, nisan vb. sosyal gerekleri yerine getirmek amaciyla taki satin
alirken, ihtiyaç nedeniyle bozdurabilecegi ihtimalini gözden uzak
tutmamakta ve en az deger kaybina ugrayacak çesitleri tercih
etmektedir. Takiyi süslenme amaciyla alan, bir itibar araci olarak gören,
tasarim zevkini ön planda tutan tüketiciler ise markali ürünlere
yönelmeye baslamistir. Bu da önemli bir potansiyel yaratmistir.
Tasarim ve markalasma üzerine yatirim yapilmasi, uluslararasi taki
piyasalarinda fiyatlarla rekabet etmek yerine, Türk taki sektörünün
gelecegi açisindan da yararli görülmektedir.
Türkiye geneline yayginlastirilmak üzere, üretici firmalar tarafindan
üretimde standardizasyon, müsteri odakli tasarim, Türkiye ve firma
markasi saglanmasi amaciyla firmalarin bu yöndeki eksiklerini
tamamlamalarina ihtiyaç bulunmaktadir.
Özgün tasarimdaki takilarin katma degerleri artmakta olup, bunlarin
maden degeri ile satis degeri arasindaki fark on hatta yirmi kat
olabilmektedir. Anilan nedenle hayal gücünün etkili oldugu tasarimda uluslararasi basarinin devamliligi için sürekli arastirma, egitim, yurt
disindaki yayinlarin ve yeniliklerin takip edilmesi, uluslararasi fuar ve
sergilere istirak ve müzelerin gezilmesi gibi faaliyetlerin ihmal edilmeden
yürütülmesi sektör çalisanlarina büyük katkilar saglayacaktir.
 Öte yandan yaklasik 250 bine yakin insanin çalistigi, emek- yogun bir
sektör olan kuyumculukta, istihdam üzerindeki vergi yükünün fazla
oldugu görüsünü tasiyan firmalar tarafindan üretimin maliyetlerin daha
düsük oldugu Bulgaristan, Arnavutluk, Çin, Türk Cumhuriyetleri ve
Malezya gibi ülkelere kaydirilmak istenmesi de bu sektöre maliyetleri
düsürücü desteklerin saglanmasinin gerekli oldugunu göstermektedir.
Günümüzün bir pazarlama araci olarak internet üzerinden satis
yolunun tercih edilmesi için markalasmanin getirdigi standartlasma ve
markaya olan güvenin tam saglanmasi önerilebilir. Markali takilarin satisi
konusunda önemli bir diger pazarlama stratejisi ise, gözde tatil
yörelerindeki turistik otellerde satis magazalari açmak suretiyle ünlü
markalarin dünyaca taninmasini ve tercih edilmesini saglamaktir.
 Ayrica Türkiye, cografi konumu ile Avrupa’dan Orta Dogu’ya kadar
dünyanin her tarafindaki mücevher tüketim merkezlerine ulasim kolayligi
bakimindan en yakin üretim merkezi konumundadir. Sektör, Dubai’den
Italya’ya ABD’den Bahamalar’a kadar dünyanin hemen çogu yerindeki
alicilarina en kisa sürede teslimat yapma basarisini gösterebilmektedir.
Türkiye’nin bu özelliginden yararlanilarak ve yogun tanitim kampanyalari
ile sektördeki ihracatini daha ileriye götürmek mümkündür.

ISTANBUL TICARET ODASI 
Dis Ticaret Subesi
Uygulama Servisi
TAKI
SEKTÖR PROFILI
 Hazirlayan
 MUALLA BILGIN- Aralık 2006



Turkiye'nin Taki Ihracati


TÜRKIYE’NIN TAKI IHRACATI
 Türkiye altin taki sektöründe 1990’li yillarin basindan itibaren, gerek
yurt içi piyasada, gerekse ihracat piyasalarinda çok büyük bir gelisme
göstermistir.


Halen 32 sayili Türk Parasi Kiymetini Koruma Hakkinda 32 sayili
Karar’a göre kiymetli madenler, taslar ve esyalarin Dis Ticaret Rejimi
esaslari dahilinde Türkiye’ye ithali ve ihraci serbesttir.Ancak, islenmemis
kiymetli madenlerin ithal ve ihracinda gümrük idarelerine beyan verilmesi
esas olup, ithalat ve ihracat Rejim, Karar ve Yönetmelikleri
uygulanmamaktadir. Islenmemis kiymetli madenlerin ithali, Merkez
Bankasi ile kendi mevzuatlarindaki hükümler sakli kalmak kaydiyla
Kiymetli Madenler Borsasi üyesi Kiymetli Maden Araci Kuruluslari
tarafindan yapilmaktadir.
Istanbul Degerli Maden ve Mücevherat Ihracatçilari Birligi’nin
verilerine göre kuyumculuk sektörümüz 2004 yilinda yaklasik 847 milyon
dolar degerinde 105 ton’luk altindan mamul mücevherci ve kuyumcu
esyasi ihraç etmistir. 2005 yilinda ise anilan türde % 18’lik artisla 1
milyar dolar degerinde 110 ton’luk ihracat gerçeklestirilmistir.
Gümüsten mamul mücevherci ve kuyumcu esyasinin 2004 yilinda
yaklasik 27 milyon dolar ve 75 ton olan ihracati, 2005 yilinda % 23’lük
artisla 33 milyon dolar ve 96 ton olmustur. 2005 yilinda yaklasik 5 milyon
dolarlik taklit mücevherci esyasi ihraç edilmistir.
Dünyanin en büyük degerli maden ve mücevherat ihracatçisi ülkesi
Italya’yi Türkiye izlemektedir. Dünya altin taki üretiminde ise Türkiye yine
Italya’yi ve Hindistan’i izlemektedir.
Türkiye’nin altindan mamul mücevherci ve kuyumcu esyasi sattigi
baslica ülkeler sunlardir: Amerika Birlesik Devletleri (ABD), Birlesik Arap
Emirlikleri (BAE), Italya, Rusya Federasyonu, Ispanya, Almanya,
Litvanya, Libya, Letonya, Israil, Ingiltere ve Kazakistan.
 Gümüsten mamul mücevherci ve kuyumcu esyalarimiz ise en çok
Romanya, ABD, Almanya, Polonya, Italya, Rusya Federasyonu, Ispanya,
Macaristan, Litvanya, Ingiltere, Bulgaristan, BAE, Cezayir, Yunanistan ve
Israil’e ihraç edilmektedir. Taklit mücevherci esyasi ihraç ettigimiz baslica ülkeler de Almanya,
Italya, Yunanistan, Hollanda, ABD, Kanada, Ispanya, Romanya, Rusya
Federasyonu, Irak ve Fransa’dir.

Turkiye'de taki uretimi


TÜRKIYE’DE TAKI ÜRETIMI
 Kuyumculuk ürünleri 1990 yilina kadar enflasyona karsi paranin
degerini korumak amaciyla bir araç olarak kullanilmistir.


 Ancak sonralari
“telkari” gibi büyük ragbet gören geleneksel ürünlerle yetinmek yerine,
dünya çapinda söz sahibi olabilme yolunda, artik klasik üretim
metotlarinin degistirilmesi gerektigi kanaatine varilmistir. Bu yöndeki ilk
hareketlenme 1990 yili baslarinda görülmüstür. Önce makine parki
yenilenmis, ileri teknoloji ile çalisan makineler ithal edilmistir.
Günümüzün büyük taki isleme fabrikalarinin ilk örneklerine bu tarihlerde
görülmeye baslanmistir. 1991 yilinda döviz karsiligi altin piyasasi, 1995’de
Altin Borsasi kurulmustur. 1995 yilinda ise ilk altin ve mücevher tasarimi
yarismasi yapilmistir.


Takilarin, bir süs esyasi olmasinin yani sira, çok siklikla rastlandigi
üzere, özellikle bilezik gibi türlerinin bir ekonomik sikinti aninda kolayca
paraya çevrilebilmesi gibi özelliklerinden dolayi kisinin gelecek garantisi
olarak da tercih edilmesinin etkisiyle, ülkemizde taki imalati, büyük bir
sanayiye dönüsme yolundadir.
Taki sektörü ülkemizin zengin tarihi ve kültürel iklimi içerisinde
büyüyüp gelismektedir. Anadolu’da 5000 yillik geçmise sahip mücevher
sanatinin bugünkü temsilcileri olan üreticiler, bu muhtesem mirasi
modern üretim teknolojisi, kaliteli isçilik, rekabetçi fiyatlar ve özgün
tasarim anlayisi ile birlestirme çabasini göstermektedirler.


 Büyük üreticiler son 10 yilda dünyanin en büyük makine ithalatini
gerçeklestirerek teknolojiye yatirim yapmislardir. Bu yolla kusursuz
üretim, agirlik standardizasyonu ve üretim kayiplarinin sinirlandirilmasi
gibi global üretim standartlarina erisilmesi amaçlanmistir.
Sektörün büyük üretim kapasitesi, uluslararasi nitelikteki tasarim
ekiplerinin mükemmel isçiligi ve ileri teknoloji ile zenginlestirilmektedir.
Sektör, yüksek kalitede tasarim ve model yaratma gücü, ayrica
üretimdeki büyük potansiyel sayesinde müsterilerin taleplerine cevap
verebilecek esneklikte bir üretim anlayisi ile çalismaktadir. Üreticiler,
üretimin tüm asamalarinda kalite konusunda dünya standartlarini rehber
edinmislerdir. Hammaddeden nihai ürünün piyasaya sunulmasina dek her
asamada üstün kalite kontrol sistemleriyle hatalarin asgariye
indirilmesine çalisilmaktadir.

Hem altin taki hem de yatirim amaçli altin talebi Türkiye’de ve
dünyanin önemli piyasalarinda 2001 yilindan beri devamli olarak
artmaktadir. Türkiye’de 2005 yili tahmini altin taki üretimi bir önceki yila
göre % 5 artisla 270 ton’dur. Dünyadaki en eski medeniyetlerin besigi olan Türkiye’nin dil, din ve
kültür mozaigi ile tarihsel zenginligini daha büyük bir güce çevirip dünya
üzerinde farkli bir konuma gelmesi sektör çalisanlarinin baslica hedefidir.
Bu amaçla firmalar, taklit üretim yapmak yerine, takiyi kullanacak kisiye
özel olduklarini hissettirecek tasarimlar ortaya koymaya, bir “dünya
markasi“ yaratmaya özel önem vermektedirler.
Dünyada tasarim zenginligi açisindan Türkiye, sansli ülke
konumundadir. Rakip ülke tasarimcilari müzelerden ve tarih kitaplarindan
yararlanirken Türk tasarimcilari ayni cografyada dogduklari Hitit, Truva,
Urartu ve Roma medeniyetlerinden daha hizli bir sekilde
esinlenmektedirler. Sahip olunan bu kültürel zenginligi, aldiklari evrensel
nitelikteki egitimle birlestiren tasarimcilar, ürünlerini uluslararasi
piyasalardaki çok sayida müsterilerinin begenisine sunmaktadirlar.

 Günümüzde bilgisayar programlarinin da katkisiyla yilda binlerce
farkli model üretilmektedir. Dis pazarlardaki rekabete karsi taki üreticileri
yaygin olarak kullandiklari Osmanli desenleri, Helenistik çag dönemi
takilarinda kullanilan motiflerin günümüze uygun olarak modernize
edilmesi, ayrica Roma ve Selçuk desenleri üzerinde yapilan sentezler
sayesinde büyük basarilari yakalamislardir.
 Mücevher taki tasariminin merkezi Italya’da düzenlenen, 50 yillik
geçmise sahip Vicenzaoro Fuari, son 10 yildir uluslararasi pazarlarda
büyük bir basari gösteren Türk altin taki üreticilerinin, küresel rekabette
zorlu bir sinavdan cesaretle geçerek hakli bir üne sahip olduklarini
sergileme firsati vermistir. Türk altin üreticileri, Hititlerden Frigyalilar ve
Lidyalilara uzanan binlerce yillik tarihi mirasin, tasarimda kendilerine
sagladigi birikim ve enerji, ayrica etkin bir pazarlama ile rekabet
güçlerinin giderek daha da artmakta oldugunu göstermislerdir.
Türkiye’nin bu basarisinda, sektörün içindeki büyük potansiyel ve
dinamizm etkili olmustur.
Sektörde faaliyet gösteren firmalarin rafineri, madencilik, magaza
zincirleri ve pazarlama sirketleri olusturarak dünyada lider konumundaki
sirketler arasinda yer alma çabalari sürekli devam etmektedir.
Taki dalinda düzenlenen uluslararasi fuarlara istirak eden Türk
firmalari, bu yolla dünyada gelisen trendleri ve ülkelerin kültürleriyle
zenginlesen tasarimlari, ayrica sektörde kullanilan makine, teçhizat ve
malzemeleri çok yakindan görme firsati bulmaktadirlar.
Son yillarda takiya olan ilginin çok artmasi ile birlikte bu sektörde is
görenlerin sayisinda da bir artis izlenmistir. Üretime ve tasarima
mühendis ve mimarlarin da katkisiyla, atölyelerde üretim yaninda evlerde
kisisel zevk ve begeninin, hayal gücünün de etkisiyle çok degisik renk, malzeme, ebat ve tasarimlarda takilar piyasaya çikmaktadir. Günümüzde
taki tasarimi konusunda egitim veren yüksek okullar da devreye
sokulmustur. Bunlar arasinda Marmara Üniversitesi’nin iki yillik egitim
veren bölümü ile, Ege Üniversitesi’nin dört yillik taki tasarimi bölümü
sayilabilir.


ISTANBUL TICARET ODASI 
Dis Ticaret Subesi
Uygulama Servisi
TAKI
SEKTÖR PROFILI
 Hazirlayan
 MUALLA BILGIN- Aralık 2006

20 Mayıs 2013 Pazartesi

Taki malzemesi ve tasarim


TAKI MALZEMESI VE TASARIM

Ortaçag’dan itibaren astroloji ve burçlarin da etkisiyle, mistik
inançlarin insan ve degerli taslar arasinda güçlü bir bag yarattigina,
taslarin yaydigi enerji ile sifa ve güç verici özellikleri bulunduguna inanan
insanlar, süs taslarini takilarin vazgeçilmez malzemesi olarak tercih
etmislerdir.Genelde taki malzemesi olarak kemik, deniz kabuklari, abanoz,
mercan gibi dogal malzemeler, bakir, ahsap ve deri, tekstil malzemeleri,
boncuk, tüy ve zincir gibi çesitli maddeler, yari kiymetli taslar, altin ve
gümüs gibi kiymetli maden ve taslar kullanilmaktadir.
Eski medeniyetlerden günümüze halkin yasam biçimi, yasadigi
cografya, iklim, geçim kaynaklari, beslenme aliskanliklari, anane, din ve
dil, müzik ve folklor yapisindaki degisimle, geleneksel çizgilerin disinda
dünya modasinda esen rüzgarlarin da etkisiyle modern formda takilar da
hizla piyasadaki yerlerini almislardir.


Bilim ve teknolojinin gelismesiyle birlikte, artik çok daha saf hale
getirilen ve ilginç tekniklerle islenen degerli tas ve madenlerden
günümüzdeki yeni ifadesiyle “insanoglunun evrensel süsü” ve “ sahibini
anlatan” takilar yaratilmaktadir.
 Dünya trendlerini yakindan takip eden ve rakiplerine göre piyasada
fark yaratmak isteyen firmalar, tasarimin etkin bir güç oldugunu
gördükten sonra, kendi tarzlarini yaratmak amaciyla tasarima ve
tasarimciya önem vermeye baslamislardir.


Taki sanatinin içinde yer alan mühendis, ressam ve endüstri
tasarimcilarinin da katkilariyla çesitli teknikler ve alisilmadik malzemeler
kullanilarak simgesel motifler ortaya konmaktadir.
 Dünya ülkeleri arasinda taki tasarimi ve ticaret açisindan Italya basta
gelmektedir. Yaklasik 10 bin altin taki üreticisine sahip olan Italya, altin
mücevher alaninda en yüksek katma degeri elde edebilen ülke
konumundadir.

Dünyanin tüm üretim ve tüketim noktalari için Italya
daima referans ülke olmaktadir. Trendler ve yeni teknikleri agirlikli olarak
Italya belirlemekte, diger ülkeler Italya’dan makine alarak veya
modellerinden esinlenerek üretim yapmaktadirlar. Dünyanin her yerinde
Italyan ürünlerinin taklitleri bile ürünlerin aslini yasatmaya yardimci
olmakta, Italya’ya her yil 4.5 milyar Euro girmektedir. 50 yillik geçmise
sahip Vicenzaoro Fuari’nin yapildigi Vicenza, altin sektörünün baskenti
durumundadir. Bölgede üretilen altin takilarin yüzde 90’i ihraç
edilmektedir. Italya’nin toplam ihracatinin yarisi bu bölgeden
yapilmaktadir. Italya, bu sektörde Dünya Altin Konseyi tarafindan da
destek görmektedir.


ISTANBUL TICARET ODASI 
Dis Ticaret Subesi
Uygulama Servisi
TAKI
SEKTÖR PROFILI
 Hazirlayan
 MUALLA BILGIN
Aralik 2006

Takinin Tanimi ve Tarihcesi


TAKININ TANIMI VE TARIHÇESI

Taki, kisinin günlük giysileriyle bir bütünlük ve renk uyumu saglamak,
kendi stilini yaratmak ve kisiligini yansitmak, ayrica hosluk hissi duymasi
gibi birtakim nedenlerle tasarlanmis çesitli sekillerde ve malzemede
nesneler ve aksesuar olarak tanimlanmaktadir.


Halk arasinda yaygin bir sekilde takilarin, tasiyani gizli güçlerden,
kem göz ve kötülüklerden koruduguna, ayrica sans getirdigine
inanildigina da rastlanmistir. Güzelligin simgesi olmanin ve kattigi enerji
ile kisilerin kendilerine güvenlerini artirmanin yaninda, tarihte
Mezopotamya, Misir, Helen, Etrüsk, Roma krallari ile egemen siniflarin ve
rahiplerin taktiklari, kiymetli tas ve madenlerden olusan takilar, görkemli
biçimleriyle din ve devletin gücünün de simgesi olmuslardir.
Insanoglunun yerlesik düzene geçmesi ile birlikte M.Ö 5000 ila 7000
yillari arasinda tas, hayvan disleri, kemik, deniz kabuklari dahil, dogada
bulunan her sey, kolye, bilezik, yüzük, kemer, taç, igne, bileklik ve halhal
gibi çok çesitli sekillerde tasarlanarak yasamdaki yerlerini almistir.
Ilk altin taki örnekleri M.Ö 3000 yillarinda Mezopotamya’da ortaya
çikmistir. Helenistik çagda Büyük Iskender ile birlikte altin taki, soylularin
günlük hayatinda çok gözde bir esya olmustur. Roma ve Bizans
imparatorluklarinda altin taki üretimi büyük bir gelisme göstermistir.
Truva ve Alacahöyük gibi merkezlerde M.Ö 3000 yilindan itibaren
yapilan kazilarda, taki sanatinda teknik ve tasarim yönünden çok basarili
olundugu ortaya konmustur. Ege’de hüküm süren medeniyetlerde küpe,
bros ve igne topuzlarinda “ari” figürü, küpe ve sarkaçlarda “ay” sembolü
kullanilmak suretiyle tanri Artemis’in varligi, “atmaca” figürü ile tanriçanin
dogadaki egemenligi, “bitki motifleri” ile bereket özelligi yansitilmistir.
Selçuklular da Anadolu’daki kuyumculuga katkida bulunmuslardir.
Anadolu kaynakli bu birikim, Osmanlilara olaganüstü zenginlikte bir taki
kültürünü miras birakmistir.


Osmanlida taki, Bizans, Iran, Hint, Rus ve Avrupa kültürlerinin de
etkisinde, imparatorlugun yedi cihana uzanan gücünü göstermenin bir
vasitasi olarak da özellikle padisahlar, hanim sultanlar ve saray erkani
tarafindan yaygin sekilde kullanilmistir. Kuyumculuk meslegi padisahlar
tarafindan daima desteklenen bir sanat dali olmustur. Öyle ki, tarih
kitaplarinda Yavuz Sultan Selim ve Kanun Sultan Süleyman’in
sehzadelikleri döneminde Trabzon’da kuyumculuk meslegine
yönlendirildikleri, ayrica Osmanlida Tebrizli, Bosnali, Arnavut, Rus,
Ermeni ve Yahudi kuyumcu ustalarinin sanatlarini gelistirme olanagini
bulduklari ifade edilmistir.Zengin dünya kültürü içerisinde en çok farklilik taki çalismalarinda
göze çarpmaktadir. Geçmisten günümüze takilar, toplumlarin yasam
felsefeleri ve aliskanliklarinin da yükledigi anlamla, çok degisik renk, ebat
ve tasarimlarla ortaya çikmaktadir.



Çogunlukla kadinlarin tercih ettigi takilar, dünya kültürlerinde Dogulu
bir kadinin burnuna taktigi hizma, Ingiliz prensesin asalet ve zarafetin
simgesi olarak taktigi pirlanta bir kolye veya basinda tasidigi degerli
taslardan yapilmis bir taç, Fransiz kontesin yakasinda elmas bir bros,
Afrikali kadinlarin daha ince ve uzun bir boyuna sahip olmak için küçük
yaslardan itibaren boyunlarina taktiklari halkalar, Hintli bir rakkasenin
sergiledigi dansin ve müzigin bir parçasi olarak ayaginda tasidigi zilli
halhal gibi çok çesitli sekillerde kendini göstermektedir. Erkeklerde ise
taki, örnegin Afrika’da dogal hayatla savasinda galip gelmek üzere kizgin
ve güçlü bir görüntü vermek isteyen erkegin burnuna geçirdigi çubuklar
ve boynuzu andiran küçük hizmalar, gelismislik düzeyi ile birlikte yüzük,
kravat ignesi, madalyon-kolye, künye ve benzeri sekillerde sikligin,
kisiligin, statü ve gücün bir göstergesi olarak kullanilmaktadir.
Anadolu’da kadinlarin nisan, kina gecesi ve dügünlerde, hatta
dogumda taktiklari tepelikler, tarlada çalisan kadinlarin, çocuklarini sesin
geldigi yöne göre takip etmek amaciyla çocuklarinin el ve ayaklarina
taktiklari halhallar, geleneksel ve günlük yasamda sikça rastlanan
takilardan sadece iki tanesidir. Öte yandan, Osmanlida sikça görüldügü
üzere, kisinin, kendisini çesitli hastaliklara, büyü ve nazara karsi
koruyacagi inanciyla boynunda tasidigi veya gögsüne ilistirdigi, kiymetli
maden ve taslarla süslenerek veya Anadolu’da rastlandigi sekliyle parlak
saten kumaslarin islenmesiyle hazirlanan muska da bir çesit taki olarak
nitelendirilmektedir.



ISTANBUL TICARET ODASI 
Dis Ticaret Subesi
Uygulama Servisi
TAKI
SEKTÖR PROFILI
 Hazirlayan
 MUALLA BILGIN

Ülkemizde son yıllarda sus taslarinin bilimsel anlamda degerlendirilmesi


Bugüne  kadar  yapılan  çalışmalara  göre  Türkiye,  Dünya  piyasasında  diğer  ülkelerle  rekabet 
edebilecek kıymetli taş yataklarına sahip değildir. 


Buna  rağmen  kıymetli  taşların  varlığı  ile  ilgili  her  türlü  iddia  ve  spekülasyonlar,  bilimsel  bir
süzgeçten geçirilerek dikkatle incelenmelidir.Bu bağlamda Osmanlı döneminde işletildiği resmi
belgelerde kayıtlı olan zümrüt ve benzeri beril grubu minerallerle, renkli turmalinler öncelikle
pegmatitli sahalar hedef seçilerek ve literatürdeki gelişmeler dikkate alınarak yeni yöntemlerle
(jeofizik gibi) tekrar taranmalıdır.

Türkiye’den  başka  dünyanın  hiç  bir  yerinde  bulunmayan    iri  şeffaf  kristal  diasporlarının  ,
ülkemiz  süs  taşları  arasında    özel  bir  önemi  vardır.Bundan  25-30  yıl  önce  gerçek  değerleri
bilinmeden  bir  nevi  yağmalanarak    büyükçe  bir  bölümü  yurt  dışına  çıkarılan  bu  minerallerin
yerinde korunması gerekmektedir.Bulunduğu yerdeki (Muğla-Milas) konumu da dikkate alınarak
turizm bağlantılı Türkiye’nin  ilk yerinde kristal müzesi haline dönüştürülmesi acilen gereklidir.
Bu amaçla  bir proje hazırlanmalı (Uluslararası doğal varlıkları koruma örgütleriyle de işbirliği
yaparak ve desteklerini sağlayarak) ve öncelikle yeni, iri şeffaf diaspor kristalleri şu anda terk
edilmiş  bulunan  boksit  galerilerinde  özenle  araştırılıp  bulunmalıdır.  Jeolojik  şartlar  ve  öncel
çalışmalar  bunun  mümkün  olabileceğini  göstermektedir.Daha  sonra  Avrupa  ve  A.B.D.
örneklerinde olduğu gibi galeriler düzenlenerek yerli halkın ve yabancı turistlerin doğal ortamda
ziyaret  edebilecekleri  mekanlara  dönüştürülmelidir.  Ayrıca  pasalardan  ve  ezik  zonlardan  basit
eleme  yöntemleri ile  elde  edilebilecek ufak ve kırık  kristaller  yörede kurulabilecek  bir  süstaşı
atölyesinde  işlenerek  değerlendirilebilir  ve  satışa  sunulabilir.Bu  proje  gerçekleştirilebilirse
diaspor  kristallerinin  çıktığı  bölge  ,Milas,Bodrum,  Bafa  gölü,Didim  gibi  turizm  merkezlerinin
arasında bulunması  avantajını da kullanarak doğayla  ve çevresiyle barışık  alternatif bir çekim
merkezi haline gelebilir.

Türkiye Lüle taşı, Oltu taşı gibi kendine has süs taşlarının yanısıra kalsedon, agat, ametist, opal
gibi yarı kıymetli taşlar konusunda gerek çeşitlilik, gerekse kalite bakımından oldukça şanslıdır.
Ancak  bir  örnek  olarak  alırsak,  işlenmemiş  ham  kalsedonun  kilogram  fiyatı  10-20  dolarken
işlenmiş kalsedonun fiyatı bunun yüz katı olabilmektedir. Bu nedenle taş  kesimi ve  işlemeciliği


konusuna önem verilmelidir. Bu tür taş rezervlerinin yoğunlaştığı yörelerde kurulacak küçük ve
orta ölçekli atölyeler teşvik edilmelidir.

Dünyada  taş  kesimi  ve  işlemeciliğinde  gelişmiş  olan  ülkelerden  bazılarının  (İsrail,  Almanya,
Hong-Kong gibi) süs taşı rezervlerine sahip olmadıkları bilinmektedir. Buna rağmen bu ülkeler
taş  kesme  ve  işlemeciliği  sayesinde  büyük  iş  olanakları  ve  döviz  gelirleri  sağlamaktadırlar.
Geleneksel olarak altın ve gümüş işlemeciliğinde dünyada söz sahibi olan Türkiye’nin taş kesimi
ve işlemeciliğinde de atılım yapması gerekmektedir. Bunu sağlamak için kuyumculuk sektörüyle
işbirliği halinde, konunun Kültür ve Turizm Bakanlıkları bünyesinde teşvik edilen el sanatlarını
geliştirme ve destekleme projeleri kapsamına alınmasında yarar görmekteyiz.

Yurt  dışından  ithal  edilen  veya  yurt  dışına  çıkarılan    süs  taşlarının  gemolojik  anlamda
değerlendirmesini yapabilecek uzmanlara ve ekipmana sahip bir kuruluşun, M.T.A, Üniversiteler,
taş ithalatı ve ihracatı yapanlar ve kuyumcuların işbirliği ile oluşturulması gerekmektedir.

Ülkemizde son yıllarda süs taşlarının bilimsel anlamda değerlendirilmesine yönelik çalışmalarda
bir artış gözlenmektedir. Bu tür çalışmalar; taş üreticisi, ithalatçısı, kesimcisi ve işlemecisini de
içine alacak şekilde koordineli olarak yürütülebilirse önümüzdeki dönemde bu sektörde olumlu
gelişmeler beklenebilir.



Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı  Madencilik ÖİK Raporu Endüstriyel Hammaddeler Alt Komisyonu Genel Endüstri Mineralleri III 
(Nadir Toprak Elementleri-Kıymetli ve Yarı Kıymetli Taşlar) Çalışma Grubu Raporu



Ulkemizdeki sus tasi rezervleri



Ülkemizdeki  süs  taşı  rezervlerine    yönelik  bir  talep  olmadığından  ve  mevcut  taş  yataklarımız
oldukça küçük ölçekli olduğundan , elimizde rezervlere ait bilgiler mevcut değildir. Son yıllarda,
sadece Eskişehir Mayıslar’da mavi kalsedon , Erzurum Oltu’da da Oltu taşına  yönelik olarak,
aralıklarla küçük çaplı üretimler yapılmaktadır.

Türkiye’nin  bilinen yarı kıymetli taşları şunlardır:


Şeffaf Kristal Diaspor (Muğla-Milas) 
Ateş Opali (Kütahya-Simav) 
Akuvamarin (Manisa-Gördes) 
Lüle Taşı (Eskişehir) 
Oltu Taşı (Erzurum-Oltu) 
Kemmererit (Erzincan-Kop) 
Pembe Turmalin (Yozgat-Sarıkaya) 
Mavi Kalsedon (Eskişehir-Mayıslar) 
Çizgili Agat (Ankara-Çubuk) 
Mor Jadeit (Bursa-Harmancık) 
Ametist (Balıkesir-Dursunbey,Ordu-Fatsa,Yozgat-Şefaatli) 
Yeşil Obsidiyen (Bitlis-Nemrut) 
Şeffaf Kristal Kuvars ve Dumanlı Kuvars (Aydın-Çine,Koçarlı,Karacasu) 
Siyah Mercan (İzmir kıyıları) 
Kehribar ((Doğu ve İç Anadoluda çeşitli yerlerde) 
Rodonit-Rodokrozit (Izmir) 



Tüm  bunların  dışında  ;yeşil,mavi,beyaz  renkli  yada  dentritli  Opallere  ;  çeşitli  renk  ve
desenlerdeki  Kalsedon  ,  Agat  ve  Jasperlere;  Kuvars  ve  Granat  türü  kristallere  ;  Silisleşmiş
ağaçlara Türkiye’nin bir çok yerinde rastlanmaktadır.    

Sus Tasları Urununun Turkiye’de Bulunus Sekli


 Süs Taşları Ürününün Türkiye’de Bulunuş Şekli 


Ülkemizde bulunan  süs taşları yarı kıymetli taşlar grubuna girmektedir. Bazı tarihi belgelerde
zümrüt  işletildiğine  dair  ifadeler  varsa  da,  kayda  değer  bir  üretime  ait  somut  veriler  yoktur.
Kristal Diaspor, Ateş Opal, Lüle taşı, Oltu taşı, Kemmerrerit, Çubuk Agatı ve Mavi Kalsedon,
Ülkemize  özgü  taşlar  olup  dünya  süs  taşçılarınca  ve  koleksiyoncularınca  bilinirler.  Ancak  bu
taşlarda  dünya piyasalarına  girip pazar bulabilecek  oranda  bir  üretim söz konusu değildir.  Bu
taşlara  ait  örnekler  yüzeysel  olarak  mostralardan  yada  küçük  yarma  ve  galerilerden  elde
edilebilmektedir.



 Madencilik ÖİK Raporu Endüstriyel Hammaddeler Alt Komisyonu Genel Endüstri Mineralleri III 
(Nadir Toprak Elementleri-Kıymetli ve Yarı Kıymetli Taşlar) Çalışma Grubu Raporu 

Pirlanta Uretim Teknolojisi


Pırlanta Üretim Teknolojisi 

Elmas  yataklarındaki  çalışmalar  kuyu,  galeri,patlayıcı  madde  ve  tahkimatla  yapılır.  Bunlar
sistematik araştırma ve çalışma metodlarına sahip büyük firmalar ve devlete ait organizasyonlar
tarafından gerçekleştirilir.


Elmas  dışı  renkli  kıymetli  taşların  aranması  ve  çıkartılması  ise  genellikle  küçük  maden
işletmecileri,  taş  meraklıları,  kolleksiyoncular,  mineral  kulüpleri  gibi  bir  kaç  kişiden  oluşan
organizasyonlar  tarafından  gerçekleştirilir.  Bu  amatör  üretim  tarzında  elle  toplama,  kazma  ve
kürekle  çalışma  esastır.  Bunların  çalışmaları  sonucunda  oldukça  önemli    bir  çok  mineral
oluşumu bulunmuştur.



Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Madencilik ÖİK Raporu Endüstriyel Hammaddeler Alt Komisyonu Genel Endüstri Mineralleri III 
(Nadir Toprak Elementleri-Kıymetli ve Yarı Kıymetli Taşlar) Çalışma Grubu Raporu 

Pirlanta Tuketim Miktarlari


 Pırlanta Tüketim Miktarları 

Kıymetli ve yarı kıymetli taşlara olan ilgi, yükselen hayat standartları ve artan tüketim talebine
paralel  olarak  devamlı  artmaktadır.  İnsanlar  kıymetli  ve    yarı  kıymetli  taşları  ,süs  taşı  olarak,
kolleksiyon  yapmak,  sergilemek  ve  dekoratif  amaçlarda  kullanmak  için  satın  almaktadırlar.
Ayrıca sanayiide kullanılanlara karşı da sürekli bir talep artışı söz konusudur.

Fakat  dünyada  bunların  ne  kadar  tüketildiği  hakkında  inandırıcı  bilgiler  olmadığından  gerçek
rakamlar  vermek  imkansızdır.Ancak  dünya  talebinin  yaklaşık  %  35’nin  tüketildiği  A.B.D.’de
1998 yılı için, elmas türü işlenmemiş taşların, 8 milyar dolar, elmas dışı renkli taşların ise 650
milyon  dolarlık  bir  işlem  hacmine  sahip  olacakları  tahmin  edilmiştir.  Kaynak:  Minerals  Year
Book (Gemstones-1998).


Sentetik ve imitasyon kıymetli  ve yarı kıymetli taş üretimi de hızla artmaktadır.Örneğin 1998
yılı verilerine göre A.B.D.’de sentetik taş üretimi 25 milyon doların, imitasyon taş üretimi ise
100 milyon doların üzerinde bir üretim değerine ulaşmıştır.

Pirlanta Tuketim Alanlari


 Pırlanta Tüketim Alanları 

Kıymetli  taşlar  herşeyden  önce  süs  malzemesi  olarak,küçük  heykelciklerin  yapımında,diğer
sanatsal yapıtlarda ve sergilenmek amacıyla koleksiyonculukta kullanılır.


Kıymetli taşların en değerlisi ve serti olan kristal elmas, mücevher olarak kullanımının yanısıra
endüstriyel olarak da her türlü malzemeyi kesme,delme ve aşındırmada kullanılmaktadır.Elmas
düşük kalitede ve hatta toz halinde bile olsa endüstride kullanılabilir.
Korund (Alüminyum oksit) grubuna ait yakut,safir ile granat grubu minerallerin, iyi kristallileri
mücevhercilikte ve diğerleri de metal kesmede,parlatma işlerinde ve aşındırmada kullanılır.
Beril  grubuna  giren  yakut  ,akuvamarin  heliodor  gibi  kıymetli  taşlar,  mücevherciliğin  yanısıra
hassas terazilerin yapımında da kullanılır.


Benzer  şekilde  yeşil  turmalin  de,  turmalin  kaması  yapımında  ve  polarizasyon  aletlerinin
yapımında kullanılır.

Kristal  kuvarsın  renklileri  süs  taşı  olarak  bazı  çeşitleri  de  telsiz  ve  radyolarda  kullanılır.Sert
oluşu  ve  asitlerden  etkilenmemesi  nedeniyle  bazı  tür  agatlar  laboratuarlar  için  havan
imalatında,ayrıca terazi ve bıçak ağızlarında,tekstil silindirlerinde ve spatül olarak kullanılırlar.

Kıymetli  taşların  iyi  pazar  bulması  ve  ekonomisi,  insanlar  tarafından  taklitlerinin,  yani
sentetiklerinin  ve  imitasyonlarının  yapılmasına  neden  olmuştur.Sentetikler  gerek  kimyasal
gerekse  fiziksel  anlamda  ,  taklit  edildikleri  taşın  tam  bir  kopyesidir.  İmitasyonlar  ise  sadece
görünüş  olarak  taklit  edildikleri  taşa    benzerler.İmitasyonlar  için  genellikle  cam  ve  plastik
kullanılır.


1900'lü  yıllardan  itibaren  doğal  kıymetli  taşlara  benziyen  sentetik  maddelerin  yapımı
gerçekleştirilmiştir.İmal edilen ilk sentetik taş safirdir.1902 de General Electric Firması süs taşı
olarak  kullanılan  elmaslar  kadar  temiz,fakat  küçük  boyda  elmas  yapımını
gerçekleştirmiştir .Sonradan çeşitli eritme teknikleri kullanılarak zümrüt , yakut ve aleksandrit
gibi taşların sentetikleri üretilmiştir.

Günümüzde hemen her çeşit taşın sentetiği üretilmektedir.




Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı    Madencilik ÖİK Raporu Endüstriyel Hammaddeler Alt Komisyonu Genel Endüstri Mineralleri III 
(Nadir Toprak Elementleri-Kıymetli ve Yarı Kıymetli Taşlar) Çalışma Grubu Raporu 

Pirlanta Rezervleri



Pırlanta Rezervleri

Dünya  rezervlerinin  belirlenmesinde kıymetli taşların karat cinsinden değeri esas alınır. Ancak
üreticilerin  gerçek  verileri  saklamaları  ve  ekonomik  dalgalanmalar  nedeniyle  ,  sağlıklı  rezerv
rakkamları verilememektedir. Elmas rezervlerine sahip olan bölgeler önem sırasına göre aşağıda
sıralanmıştır:


  Afrika’da Botsvana,Güney Afrika Cumhuriyeti,Kongo,Angola,Namibya, 
•  Asya’da Rusya sınırları içersinde Kuzeydoğu Sibirya ve Yakutistan, 
•  Avustralya’da Batı Avustralya , 
•  Güney Amerika’da Brezilya ve Venezuella 

Ayrıca  Kanada’da  önemli  yeni  elmas  yatakları  bulunmuş  ve  1998  yılı  sonlarından  itibaren
üretime geçilmiştir.


Elmas dışındaki kıymetli yarı kıymetli taş  yatakları, dünyanın çeşitli yerlerinde binlerce  yıldır
bilinmekte ve işletilmekte ise de,bu yatakların boyutları ve rezervleri hakkında hiç bir sistematik
değerlendirmeye  gidilmemiştir.Bu  nedenle  de  rezerv  rakamları  verilememektedir.Elmas  dışı
renkli kıymetli taşlar rezervlerine sahip belli başlı şunlardır:

•  Afganistan (beril,yakut,turmalin), 
•  Avustralya (beril,opal,safir), 
•  Brezilya (agat,ametist,beril,yakut,safir,topaz, turmalin), Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı                                  
•  Burma (beril,jadeit,yakut,safir,topaz), 
•  Kolombiya (beril,zümrüt,,safir), 
•  Kenya (beril,granat,safir), 
•  Madagaskar (beril ,pembe kuvars,safir,turmalin), 
•  Meksika (agat,opal,topaz), 
•  Sri Lanka (beril,yakut,safir,topaz), 
•  Tanzanya (granat,yakut,safir,tanzanit,turmalin), 
•  Zambiya (ametist,beril)  



Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı  Madencilik ÖİK Raporu Endüstriyel Hammaddeler Alt Komisyonu Genel Endüstri Mineralleri III 
(Nadir Toprak Elementleri-Kıymetli ve Yarı Kıymetli Taşlar) Çalışma Grubu Raporu 
http://ekutup.dpt.gov.tr/madencil/sanayiha/oik631.pdf  


Sektorde Faaliyet Gosteren Uluslararasi Organizasyonlar


Dünyada kıymetli yarı kıymetli taş endüstrisi iki ana sektör halinde faaliyet gösterir. 

-Elmas ,
-Elmas dışı renkli kıymetli taşlar.
-Dünya  elmas  üretimi  ve  pazarlamasının  çok  büyük  bir  kısmı  De  Beers  Consolitated
Mines  Limited  -Şirketi    ve  onun  kontrolunda  olan  Merkezi  Satış  Organizasyonu  (CSO)
tarafından gerçekleştirilir.
-Elmas  dışında  kalan  renkli  kıymetli  yarı  kıymetli  taşlar  için  ise  çok  çeşitli  ülkelerde
yüzlerce küçük çapta kuruluş faaliyet göstermektedir.



 DPT: 2620 - ÖİK: 631 


MADENCİLİK 
ÖZEL İHTİSAS KOMİSYONU RAPORU 

ENDÜSTRİYEL HAMMADDELER 
ALT KOMİSYONU 
GENEL ENDÜSTRİ MİNERALLERİ 
III 
(NADİR TOPRAK ELEMENTLERİ-KIYMETLİ VE YARI KIYMETLİ TAŞLAR) 
ÇALIŞMA GRUBU RAPORU 

ANKARA 2001

SEKİZİNCİ BEŞ YILLIK 
    KALKINMA PLANI  

19 Mayıs 2013 Pazar

Turkiye'de Kiymetli ve Yarikiymetli Taslara Ornekler


Türkiye'de Kıymetli ve Yarıkıymetli Taşlara Örnekler

LÜLE TAŞI 
Lületaşı (sepiolit) beyaz renkli, masif ve kimyasal formülü
Mg4Si6015(0H)26H20 olan bir kil mineralidir. Dünyanın en kaliteli Lüle taşı ülkemizde
bulunmaktadır. Hafif ve parlak yüzeyli bir taştır. Küçük süs eşyaları, takı ve pipo
yapımında kullanılır.
Lületaşı Eskişehir yöresine özgü bir taştır ayrıca Konya ili Yunak ilçesi
civarında da bazı yataklanmalar bilinmektedir. 56 milyon ton rezervimiz vardır.

OLTU TAŞI 
Kara Kehribar ismi de verilen oltutaşı, siyah renkli, parlak, yoğun ve homojen
bir linyit çeşididir. Oltutaşı Erzurum ili Oltu ilçesinin yaklaşık 12 km KD'sunda
Akdağ'ın KD'ya doğru uzantısını oluşturan Dutludağ çevresinde bulunur. Bölgede 600
civarında Oltu taşı çıkarılan ocak vardır. Küçük süs eşyaları ve tespih yapımında
kullanılır.

AMETİST (AMETHYST) 
Ametist kelimesi Yunanca "amethystos" denen "sarhoş değil" kelimesinden
gelir.
Budistler taşın meditasyona yardımcı olduğunu düşünürler ve Tibet'de tespihle
yapılan dualarda Ametist taşı kullanılır.
Asil mor rengiyle yıllarca kral ve kraliçelerin favori taşlarından biri olan ametist,
fiyat olarak çok pahalı bir taş değildir. Renginin zenginliği ve taşın dayanıklılığı
sayesinde en popüler taşlar arasındadır. Rengi ile karakteristik olan ametist açık
eflatun tonlarından koyu mor renge kadar değişen renklerde bulunabilir ve rengin
koyuluğuna bağlı olarak değeri artar. Balıkesir- Dursunbey-Güğü köyü civarında,
Çanakkale - Lapseki, Yozgat-Divanlı, Ordu - Gülköy, Giresun - Şebinkarahisar'da
ametist kristalleri bulunmaktadır.
Zümrüt
Zümrüt aşk ve yeni doğumu sembolize eder. Zekayı ve kalbi açık tuttuğu
söylenir. Eski Mısır'da firavunlar boyunlarında zümrütle gömülürlerdi, taşın sonsuz
gençliği sembolize ettiğine inanılırdı. Zümrüt Cleopatra'nın en favori yarı değerli
taşıydı.
En değerli zümrüt taşları parlak, baharda yağmurdan sonraki çimlerin
rengindeki yeşildir. Zümrütün iç kısmının lekesiz olması çok çok nadir ve bulunması
çok zor olduğundan dolayı, bazı lekeler taşın değerinde azalma yaratmaz.
Zümrüt, yakut, pembe ve kırmızı turmalin doğada lekeli bulunur ve lekesiz bu
taşları bulmak çok zordur, sadece görece olarak daha az lekeli olanlar daha
değerlidir.
İstanbul Topkapı Müzesi Hazine
Dairesinde sergilenen olağanüstü güzellikteki
zümrüt kristallerinin çekiciliğinin yanı sıra,
Anadolu'da zümrüt bulunduğu ve hatta
Topkapı müzesindeki zümrütlerin Eskişehir
Sivrihisar yöresinden geldiği söylentileri
kaynaklarda belirtilmektedir.

Diaspor
Türkiye'den başka dünyanın hiçbir yerinde bulunmayan iri şeffaf kristal
diasporların AIO(OH) süstaşları arasında önemli bir yeri vardır. Menderes masifinin
örtü birimlerini oluşturan Menteşe formasyonu içinde yer alan ve Bafa Gölü'nün
güneyinde bulunan Küçükçamlıktepe ocağı metaboksit yatakları süstaşı kalitesinde
diaspor kristalleri içermektedir.

Pembe Turmalin
Turmalin, karmaşık kimyasal formüllü, bor içeren aluminyumlu bir silikat
mineral grubunun adıdır. Yozgat ilinin 35 km doğusunda, Orta Anadolu Kristalin
Kompleksinin doğusundaki eşleniği olan Akdağ masifinin batı kenarında, pegmatitik
birimler içinde pembe turmalin mineralleri bulunmaktadır. Yozgat Sarıkaya ilçesi
Kargalık köyü GD'sunda, 30 m. boyu ve 15 m. eni olan KD-GB yönlü bir yarmada,
pegmatit damarlarının lökogranitler içerisinde yer aldığı ve bu kayaçlarında
mermerler içine sokulum yaptığı izlenmektedir.

Akuvamarin
İsmini deniz suyundan almıştır ve soluk maviden orta koyuluktaki maviye
kadar giden bir renk yelpazesi vardır. Daha koyu renkleri daha değerlidir. Açık renk
ve berrak bir taş olduğundan, taşın içerisindeki lekeler rahat görünür. Bu yüzden içi
temiz taşlar daha makbuldür.
Efsanelere göre, akuamarinin deniz kızlarının hazinesi olduğu ve denizcileri
denizde koruduğu söylenir. Mavimsi yeşil renkli bir beril türü olan akuvamarin
kristalleri Manisa ili Gördes ilçesi civarında bulunmaktadır.

Mor/Leylak Jadeit
Mor/leylak renkli jadeitli kayaçlar bir piroksen
türüdür.
Bursa ilinin 60 km güneyinde Harmancık
ilçesine bağlı Bektaşlar köyü civarında gözlenmiştir.
Opal
Silika grubu minerallerden olan opal
(Si02.nH20) kristobalitin kriptokristalin bir formu olup
diğer silika minerallerinden farklı olarak %4-20
oranında su içerir.
Türkiye'de birçok yerde opal mostraları
gözlenmiştir. Eskişehir-Sivrihisar, Çankırı-
Şabanözü, Kütahya-Dereyalak ve Turgutlu, Kütahya
Merkez Yoncalı kaplıcaları civarı, Balıkesir ve
Çanakkale illerine bağlı Bayramiç-Yeniköyde,
Ayvalık-Mezarlıkaltı mevkiinde, Dikili-Yenikansız
köyünde, İvrindi- Habibler ve Küçükşapçı köylerinde, Malatya- Arguvan ilçesi gibi
Türkiye'nin birçok yerinde opal mineralleşmesi vardır. Ancak süstaşı özelliğine sahip 24
değillerdir. Sadece dünya literatürüne geçmiş Kütahya ateş opali süstaşı
kalitesindedir.

Kuvars
Aydın-Çine ilçesi, Aydın-Denizli karayolu üzerindeki Karacasu ilçesi, AydınKoçarlı, Ağrı-Taşlıçay, Yozgat-Yerköy, Trabzon-Çaykara-Ögene, Trabzon- MaçkaKuşdil, Gümüşhane-Karadağ, Kırklareli- Demirköy, Hakkari-Uludere, ÇanakkaleYenice, Konya-Tepeköy yörelerinde kristal kuvarslara rastlanmaktadır.
Dumanlı Kuvars
Dumanlı kuvars isminden de anlaşılacağı gibi açık kahverengiden siyaha
kadar değişebilen tonlarda dumanlı renk içeren bir kuvars çeşididir. Aydın- ÇineKoçarlı yöresinde gözlenmektedir.

Kalsedon
Kalsedon, düşük sıcaklıklarda kayaçların boşluk ve çatlaklarında, silisli
çözeltilerin çökelmesi ile oluşur. Eskişehir-Sarıcakaya ve Seyitgazi, AnkaraBeypazarı ve Çubuk, Çankırı-Orta, Bolu-Kıbrıscık, Balıkesir-Dursunbey, Bandırma ve
Gönen, Çanakkale-Biga, Tokat-Zile, Sivas-Kangal, Konya- Çayırbağ ve Altınekin,
Ordu-Fatsa ve Ünye, Giresun-Bulancak, Rize-İkizdere, Bursa-Orhaneli gibi birçok
yöremizde değişik renklerde kalsedonlar bulunmaktadır. Ancak bunlar arasında mavi
kalsedonun özel bir değeri vardır.

Mavi Kalsedon
Mavi kalsedonlar kahverengi-kirli sarı renkli bir dış kabuklu çevrelenmiş,
çapları 5-20 cm. arasında değişebilen yumrular halindedir. Eskişehir- Sarıcakaya
bölgesinde görülmektedir

Agat
Agat bantlarının renkleri beyazdan gri ve siyaha kadar değişebilir. Ayrıca
kırmızı gölgelenmeler kahverengi ve daha ender
olarakda mavi yeşil veya lavanta renkleri gösterebilir.
Ankara-Çubuk Susuz, Ankara-Çamlıdere Burçalar,
Ankara- Kızılcahamam Alpagut, Afyon-Karakaya,
Bilecik- Bozuyük Karaçayır, Bilecik-Merkez Abbascı
ve Aşağıköy, Bursa-Orhaneli Büyükorhan,
Çanakkale- Bayramiç, Eskişehir-İnönü Dereyalak,
Ordu-Fatsa, İstanbul-Şile, Gümüşhane-Şiran Norşun,
Rize-İkizdere, Giresun-Görele, Trabzon-Afşin
Yanbolu yörelerinde agat bulunmaktadır

Jasper
Jasper içerdiği hematit nedeniyle kırmızı renklidir.
Fakat diğer demir oksit mineralleri nedeniyle sarı veya
kahverengi de olabilir.
Ankara-Beypazarı Kösköy, İstanbul-Çatalca ve Silivri,
Balıkesir- Gönen Şaroluk yörelerinde örnekler bulunmuştur.

Krizopras
İnce taneli kuvarsın yeşil renkteki çeşidine verilen isimdir. Rengi parlak elma
yeşilinden soluk yeşilimsi sarıya kadar değişebilir. Çanakkale-Biga Dikmen köyü
civarında, Tokat-Artova Doğanca ve Ulusu ile Tokat-Zile Çekerek yörelerinde
gözlenmiştir

Kemererit
Mor menekşe renkli bir krom mikası olan kemererit
kristalleri Erzincan-Erzurum-Bayburt üçgeni arasındaki
Kop dağının, Büyük Ezan krom ocağına bağlı Doğu Ezan
ve Pembe Gül ocaklarında bulunmaktadır.

Granat
Kübik sistemde kristalleşen oldukça sert, benzer kimyasal bileşimlere sahip
aluminyum silikatlara verilen genel bir grup adıdır. Şeffaf, güzel renklere sahip,
işlenebilecek irilikteki granat kristalleri süstaşı olarak değerlendirilir.
Muğla-Yatağan Kaplancık, Aydın-Menderes
Görece, Sivas-Divriği Dumluca, Ankara-Bala
Kesikköprü, Malatya- Pötürge Ersele, MalatyaSürgü, Bitlis-Mutki, Bursa- Uludağ, ÇanakklaeKazdağı, Eskişehir-Mihallıççık Kavak, Elazığ-
Guleman Heberte, Muğla-Fethiye Kuskavak

Nefrit
Demir içeren bir kalsiyum magnezyum silikat
olan nefrit aktinolit-tremolit serisine bağlı bir amfibol
cinsidir.
Nefritler genelde yeşil rengin tonlarında çatlaklı
bir yapı sunarlar. Nefrit mineraline Manisa'ya bağlı
Gördes-Borlu ilçeleri arasında rastlanır.
Rodonit ve Rodokrozit
Pembe renkli bir mangan silikat olan rodonit ile pembe renkli bir mangan
karbonat olan rodokrozit İzmir'de gözlenmiştir.

Yeşil Obsidyen
Volkanik lavların hızlı soğuması neticesinde
oluşan obsidiyenler Doğu Anadolu, İç Anadolu ve Ege
Bölgesinde oldukça yaygın olarak bulunurlar. Genellikle
siyah ve kahverengi olan bu tür obsidiyenlerin süstaşı
olarak bir değeri yoktur. Ancak yeşil renkli obsidiyenler
dünyada oldukça nadir olarak bulunur. Türkiye'de koyu
yeşil renkli obsidiyenler, Doğu Anadolu'da Nemrut krateri
içerisinde andezitik ve perlitik volkanik ürünler arasında
bir miktar bulunabilmektedir.

Doç. Dr. Sabri KARADOĞAN

22 Mayıs 2013 Çarşamba

Yurtdisindan mucevher getirirken dikkat



Yurtdışına gidecek vatandaşlar yanlarında getirdikleri mücevher konusunda dikkatli olmalılar.

Hürriyet gazetesi yazarı Şükrü Kızılot'un "Yılbaşında yurtdışına gidenler aman dikkat" başlığıyla yayımlanan (26 Aralık 2010) yazısı şöyle:

Yılbaşında yurtdışına gidenler aman dikkat
NİYE Mİ?
Dönüşte ilginç sürprizlerle karşılaşabilirsiniz de onun için!..
MÜCEVHERAT
Yurt dışından Türkiye’ye gelenler, değeri 15 bin doları aşmayan pırlanta, elmas, yakut, inci gibi değerli taşları veya bunlardan yapılmış mücevherleri, yurda getirebilirler.

Bu tutarı aşması halinde, mal ithalatı yapılmış gibi başta yüzde 20 Özel Tüketim Vergisi olmak üzere, vergi alınır. Yurtdışına çıkarken var olduğunun beyanı veya Türkiye’den satın alınmış olduğunun belgelendirilmesi halinde, herhangi bir işlem yapılmaz.
T24 - Yılbaşına sayılı günler kala yurtdışına gidecek vatandaşlar yanlarında getirdikleri mücevher konusunda dikkatli olmalılar. 15 bin dolara kadar olan mücevherlerden Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) alınmazken, bu fiyatı aştığı taktirde yüzde 20 vergi uygulanıyor.

Kişisel ve hediyelik eşya
Karayolu ile yurtdışına giden ve gittikleri ülkede en az üç gün geçirmeyenler, aman dikkat!
Beraberinizdeki hediyelik eşyaların ve yurtdışında aldığınız kişisel eşyaların tamamından, yüzde 18-20 arasında vergi alınabilir.
Hava veya denizyolu ile yurtdışına çıkanlar ile karayoluyla yurt dışına gidip, 3 günden fazla kalanlar; yurtdışında aldığınız kişisel eşyalar vergiye tabi değil. Ancak beraberinizde getirdiğiniz 430 Euro’nun üzerindeki hediyelik eşyalar, yüzde 18-20 arasında vergiye tabi.
Bunları ben demiyorum. Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2010/46 sayılı Genelgesi’nde yazıyor.
Yurtdışından mücevherat ve hediyelik eşya alırken aman dikkat!

Hürriyet gazetesi yazarı Şükrü Kızılot'

Sotheby’s Cenevre’de milyonluk elmaslar


Sotheby’s

Sotheby’s Ünlü Aktrist Gina Lolobrigida’ya ait mücevherleri ve İran’ın geçmişteki büyük sultanlık hanedanlarından Kajar ailesininin elmaslarını sunuyor

AVRUPA AJANSI (AVA) Catherine Fields. Geneva- Switzerland- Dünya’nın en büyük ve ünlü Sanat Müzeyade kuruluşu Sotheby’s Cenevre’de yapılacak olan açık arttırmalı satışlarda Ünlü Aktrist Gina Lolobrigida’ya ait mücevherleri ve İran’ın geçmişteki büyük sultanlık hanedanlarından Kajar ailesininin elmaslarını sunuyor. ‘Magnificent Jevels and Noble Jewels’adı verilen satışlar 14 Mayıs günü Sotheby’s Geneva salonlarında gerçekleştiriliyor. Ünlü İtalyan sinema sanatçısı Gina Lolobridgida’nın mücevher koleksiyonundan gelen istisnai değer ve güzellikteki mücevherlerin yanında aristokratik kolleksiyonlardan satışa sunulan tarihi değer taşıyan elmas ve değerli taşlar Dünya’nın en büyük kollektörlerinin ilgisini Cenevre’ye topladı.
Cenevre satışları 

14 Mayıs günü yapılacak Cenevre satışları Sotheby’s in gerçekleştireceği 7. Aristokratik mücevher satışı oluyor. Bu müzeyade de sunulacak mücevherlerin başını 74.53 kratayarındaki sarı renkli elmas çekiyor.  İran’ın Kajar imparatorluk hanedanının yedinci ve son Sultanı olan Sultan Ahmed ŞahQajar (1909-1925) özel kolleksiyonundan gelen bu elmas mücevherin tahmini satış bedeli 1.400.000- 1.800.000 dolar olarak belirlendi. Şah Sultan Ahmed tarafından torununa miras bırakılan sarı elmas Sotheby’s e 1983 yılında satıldı. Sarı Elmas olarak ünlü mücevheri Şah Sultan Ahmed’e veren dedesi Nasreddin Şah Qajar, Avrupa’yı ziyaret eden ilk İran hükümdarıolarak biliniyor.

14 Mayıs satışlarında benim görüşüme göre şu anda Dünya’nın en önemli mücevher parçaları olan‘House of Graff’a ait bir elmas gerdanlık ve yüzükde büyük ilgi toplayacak. Açık arttırmanın en gözde parçalarından biri olan gerdanlık 12.60 kratlıkarmut şeklindeki bir elmas üzerinde asılı. Değeri1.5-2 milyon dolar olarak belirlenen gerdanlık yanında satışa sunulacak 31.35 kratlık yüzük ten deyaklaşık olarak 1.5-1.8 milyon dolar bekleniyor.
 Sotheby’s Cenevre satışlarında açık arttırmaya sunulacak olan değerli taşların bazıları genellikle Columbia’da bulunuyor.Satışları süsleyen diğer değerli taşlarda Burma Safirleri Mogok bölgesinden getirilen Doğal Burma mücevherlerinden oluşuyor.   

Catherine Fields Londra’da yaşayan Elmas ve değerli taşuzmanı. Dünya’nın en ünlü mücevher firmalarına danışmanlık yapan Catherine Fields, önemli satışları ‘Avrupa’ gazetesi için izliyor ve yorum yapıyor.

Hulya Avsar, kirmizi halida 16 Milyon Lira ile yurudu


Hülya Avşar, kırmızı halıda 16 Milyon Lira ile yürüdü








Hülya Avşar, 66. Cannes Film Festivali'nde kırmızı halıda yürüdü.
Chopard'ın Türkiye yüzü olarak festivale katılan Avşar, 16 milyon TL'lik zümrüt ve pırlantalarla süslü mücevher taktı.
Akşam Gazetesi

21 Mayıs 2013 Salı

Uretilebilir Yuzuk Cizimi ve Tasarim Asamasinda Dikkat Edilecek Hususlar


Üretilebilir Yüzük Çizimi ve Tasarım Aşamasında Dikkat 
Edilecek Hususlar

Yüzük tasarımı yapılırken Etüd Ve Takıda Detay Modülü ile Temel Sanat Eğitimi
Modülündeki bilgiler ışığı altında çizimler yapılır. Tasarımlar yapılırken çeşitli dergi, broşür
ve modellerden faydalanılır. Tasarımlar yapılırken üretim aşaması da düşünülerek tasarlanan
yüzüğün üretilebilir olmasına dikkat edilmelidir.


Aynı zamanda bir yüzük üretilirken ekonomik olmasına da özen gösterilmelidir.
Estetik yönden güzel görünümlü, kullanabilirlik gibi özellikleri olmalıdır.


Yüzük ölçüleri belirli ölçüler içerisinde üretilir. Bu ölçü normal parmak ölçüsü + 40
mm dir. Yüzük tasarımı yapılırken tasarlanan yüzüğün kenarları, taş yuvaları ve yüzük
üzerindeki diğer detaylar dikkatli tasarlanmalıdır.

 Üretilen yüzük, insan sağlığına zarar
vermeyecek malzemelerden yapılmalı, sivri ve keskin uçlar yuvarlatılmalı, yüzük üzerindeki
açık taş tırnakları kapatılmalıdır.

MEGEP

Yuzuk Olcusu Nasil Alinir.? .Donusum Tablosu


YÜZÜK ÖLÇÜSÜ REFERANS TABLOSU


Yalnızca referans içindir.
Yüzük ölçüsü referans tablosundan doğabilecek herhangi bir hatadan PIRLANTASARRAFI sorumlu tutulamaz.


Bu sayfayı yazdırmadan önce lütfen ‘’sığdırmak için ölçeklendir’’ opsiyonunun işaretlenmemiş olduğundan emin olunuz.
Yüzük ölçünüzü bulmak için:
Lütfen, kullanacağınız parmağınızda daha önce kullandığınız başka bir yüzüğü yanınıza alınız. Nişan ya da evlilik
yüzükleri, genellikle sol el yüzük parmaklarında kullanılır.
 1. Yüzüğünüzü aşağıdaki halkaların üzerine yerleştiriniz ve ölçünüzle eşleşeni bulunuz.
 2. Halkaların çapı, kullandığınız yüzükle birebir örtüşmelidir.
 3. PIRLANTA SARRAFI Türkiye ölçeklendirmesi kullanmaktadır, koyu sayılar Türkiye ölçeğine karşılık gelmektedir.
DÖNÜŞÜM TABLOSU
Eğer iki ölçü arasında tereddüt yaşarsanız lütfen daha büyük olanı seçiniz.





Yalnızca referans içindir.
Yüzük ölçüsü referans tablosundan doğabilecek herhangi bir hatadan PIRLANTASARRAFI sorumlu tutulamaz.


Yuzuk Çesitleri .. Tektas, Kolej, Nisan, Soz, Fantezi, Alyans


Yüzük Çeşitleri 
Piyasada yüzük çeşitleri ve kullanım alanları çok geniştir. Yüzük üretim biçimi ve
üretim sırasındaki tasarım biçimine göre isimlendirilir. Bu isimlendirmeye göre yüzük
çeşitleri şu şekildedir.

 Söz Yüzüğü: Evlilik öncesi çiftler tarafından kullanılan yüzük türüdür. Bu
yüzükler az işçilikli, hafif, üretimi kolay yüzüklerdir. Genelde taşsız olarak
tasarlanır, bazen de saç örgüsü veya düğüm şeklinde de tasarlanabilir



Alyans: Evlenecek çiftlerin nişan için kullandıkları yüzük türüdür. Alyanslar
düz olarak üretildikleri gibi kalemli, florintinli, rodajlı çeşitleri de
üretilmektedir. Alyanslarda altın alaşımlarının farklı renk kompozisyonları da
kullanılır. İç kısımlarına evlenecek çiftlerin isimleri yazılır. Alyanslar da söz
yüzükleri gibi taşsız olarak üretilir, fakat söz yüzüklerine göre daha gösterişli,
ağırdırlar.



Tek taş yüzükler: Kıymetli taşların kullanıldığı, pahalı, yüksek işçilikli 
yüzüklerdir. Tek taş kelimesi pırlanta ile özdeşleşmiştir. Daha çok önemli 
günlerde hediye olarak alınan yüzüklerdir.


Fantezi yüzükler: Taşlı veya taşsız olarak yapılabilen büyük gösterişli 
yüzüklerdir. Bu yüzüklerde farklı renk ve kesimlerde taşlar kullanıldığı gibi 
farklı renklerde altın alaşımları kullanılır. İşçilikleri fazladır. Kullanılan taşın 
özelliğine göre değer kazanır,





Kolej yüzükleri: Şövalye yüzüklerine benzeyen yüzük türüdür. Yüzüğün üst
kısmında bir okul ismi, kuruluş tarihi ve okulun sembolü bulunur. Bu yazılar bir
taşın etrafına sıralanmış olarak da tasarlanabilir,




MEGEP-KUYUMCULUK TEKNOLOJİSİ 
  YÜZÜK ÇİZİMİ VE YAPIMI 


Taki Sektoru ile ilgili Oneriler (ITO Dis Ticaret Sb.- MUALLA BILGIN )




TAKI SEKTÖRÜ ILE ILGILI ÖNERILER 

Ülkemizde dar zamanlarinda satmak üzere, bir güvence olarak ziynet 
esyasi satin alan müsteri grubu, satis sirasinda deger kaybina ugrayacagi 
endisesi ile klasik taki çesitlerini tercih etmektedir. 

Bu nedenle taki
konusunda iç piyasada iki farkli müsteri tipi mevcuttur. Geleneksel
müsteri, altin takinin yatirim degerine daha fazla önem vermektedir.
Dügün, nisan vb. sosyal gerekleri yerine getirmek amaciyla taki satin
alirken, ihtiyaç nedeniyle bozdurabilecegi ihtimalini gözden uzak
tutmamakta ve en az deger kaybina ugrayacak çesitleri tercih
etmektedir. Takiyi süslenme amaciyla alan, bir itibar araci olarak gören,
tasarim zevkini ön planda tutan tüketiciler ise markali ürünlere
yönelmeye baslamistir. Bu da önemli bir potansiyel yaratmistir.
Tasarim ve markalasma üzerine yatirim yapilmasi, uluslararasi taki
piyasalarinda fiyatlarla rekabet etmek yerine, Türk taki sektörünün
gelecegi açisindan da yararli görülmektedir.
Türkiye geneline yayginlastirilmak üzere, üretici firmalar tarafindan
üretimde standardizasyon, müsteri odakli tasarim, Türkiye ve firma
markasi saglanmasi amaciyla firmalarin bu yöndeki eksiklerini
tamamlamalarina ihtiyaç bulunmaktadir.
Özgün tasarimdaki takilarin katma degerleri artmakta olup, bunlarin
maden degeri ile satis degeri arasindaki fark on hatta yirmi kat
olabilmektedir. Anilan nedenle hayal gücünün etkili oldugu tasarimda uluslararasi basarinin devamliligi için sürekli arastirma, egitim, yurt
disindaki yayinlarin ve yeniliklerin takip edilmesi, uluslararasi fuar ve
sergilere istirak ve müzelerin gezilmesi gibi faaliyetlerin ihmal edilmeden
yürütülmesi sektör çalisanlarina büyük katkilar saglayacaktir.
 Öte yandan yaklasik 250 bine yakin insanin çalistigi, emek- yogun bir
sektör olan kuyumculukta, istihdam üzerindeki vergi yükünün fazla
oldugu görüsünü tasiyan firmalar tarafindan üretimin maliyetlerin daha
düsük oldugu Bulgaristan, Arnavutluk, Çin, Türk Cumhuriyetleri ve
Malezya gibi ülkelere kaydirilmak istenmesi de bu sektöre maliyetleri
düsürücü desteklerin saglanmasinin gerekli oldugunu göstermektedir.
Günümüzün bir pazarlama araci olarak internet üzerinden satis
yolunun tercih edilmesi için markalasmanin getirdigi standartlasma ve
markaya olan güvenin tam saglanmasi önerilebilir. Markali takilarin satisi
konusunda önemli bir diger pazarlama stratejisi ise, gözde tatil
yörelerindeki turistik otellerde satis magazalari açmak suretiyle ünlü
markalarin dünyaca taninmasini ve tercih edilmesini saglamaktir.
 Ayrica Türkiye, cografi konumu ile Avrupa’dan Orta Dogu’ya kadar
dünyanin her tarafindaki mücevher tüketim merkezlerine ulasim kolayligi
bakimindan en yakin üretim merkezi konumundadir. Sektör, Dubai’den
Italya’ya ABD’den Bahamalar’a kadar dünyanin hemen çogu yerindeki
alicilarina en kisa sürede teslimat yapma basarisini gösterebilmektedir.
Türkiye’nin bu özelliginden yararlanilarak ve yogun tanitim kampanyalari
ile sektördeki ihracatini daha ileriye götürmek mümkündür.

ISTANBUL TICARET ODASI 
Dis Ticaret Subesi
Uygulama Servisi
TAKI
SEKTÖR PROFILI
 Hazirlayan
 MUALLA BILGIN- Aralık 2006



Turkiye'nin Taki Ihracati


TÜRKIYE’NIN TAKI IHRACATI
 Türkiye altin taki sektöründe 1990’li yillarin basindan itibaren, gerek
yurt içi piyasada, gerekse ihracat piyasalarinda çok büyük bir gelisme
göstermistir.


Halen 32 sayili Türk Parasi Kiymetini Koruma Hakkinda 32 sayili
Karar’a göre kiymetli madenler, taslar ve esyalarin Dis Ticaret Rejimi
esaslari dahilinde Türkiye’ye ithali ve ihraci serbesttir.Ancak, islenmemis
kiymetli madenlerin ithal ve ihracinda gümrük idarelerine beyan verilmesi
esas olup, ithalat ve ihracat Rejim, Karar ve Yönetmelikleri
uygulanmamaktadir. Islenmemis kiymetli madenlerin ithali, Merkez
Bankasi ile kendi mevzuatlarindaki hükümler sakli kalmak kaydiyla
Kiymetli Madenler Borsasi üyesi Kiymetli Maden Araci Kuruluslari
tarafindan yapilmaktadir.
Istanbul Degerli Maden ve Mücevherat Ihracatçilari Birligi’nin
verilerine göre kuyumculuk sektörümüz 2004 yilinda yaklasik 847 milyon
dolar degerinde 105 ton’luk altindan mamul mücevherci ve kuyumcu
esyasi ihraç etmistir. 2005 yilinda ise anilan türde % 18’lik artisla 1
milyar dolar degerinde 110 ton’luk ihracat gerçeklestirilmistir.
Gümüsten mamul mücevherci ve kuyumcu esyasinin 2004 yilinda
yaklasik 27 milyon dolar ve 75 ton olan ihracati, 2005 yilinda % 23’lük
artisla 33 milyon dolar ve 96 ton olmustur. 2005 yilinda yaklasik 5 milyon
dolarlik taklit mücevherci esyasi ihraç edilmistir.
Dünyanin en büyük degerli maden ve mücevherat ihracatçisi ülkesi
Italya’yi Türkiye izlemektedir. Dünya altin taki üretiminde ise Türkiye yine
Italya’yi ve Hindistan’i izlemektedir.
Türkiye’nin altindan mamul mücevherci ve kuyumcu esyasi sattigi
baslica ülkeler sunlardir: Amerika Birlesik Devletleri (ABD), Birlesik Arap
Emirlikleri (BAE), Italya, Rusya Federasyonu, Ispanya, Almanya,
Litvanya, Libya, Letonya, Israil, Ingiltere ve Kazakistan.
 Gümüsten mamul mücevherci ve kuyumcu esyalarimiz ise en çok
Romanya, ABD, Almanya, Polonya, Italya, Rusya Federasyonu, Ispanya,
Macaristan, Litvanya, Ingiltere, Bulgaristan, BAE, Cezayir, Yunanistan ve
Israil’e ihraç edilmektedir. Taklit mücevherci esyasi ihraç ettigimiz baslica ülkeler de Almanya,
Italya, Yunanistan, Hollanda, ABD, Kanada, Ispanya, Romanya, Rusya
Federasyonu, Irak ve Fransa’dir.

Turkiye'de taki uretimi


TÜRKIYE’DE TAKI ÜRETIMI
 Kuyumculuk ürünleri 1990 yilina kadar enflasyona karsi paranin
degerini korumak amaciyla bir araç olarak kullanilmistir.


 Ancak sonralari
“telkari” gibi büyük ragbet gören geleneksel ürünlerle yetinmek yerine,
dünya çapinda söz sahibi olabilme yolunda, artik klasik üretim
metotlarinin degistirilmesi gerektigi kanaatine varilmistir. Bu yöndeki ilk
hareketlenme 1990 yili baslarinda görülmüstür. Önce makine parki
yenilenmis, ileri teknoloji ile çalisan makineler ithal edilmistir.
Günümüzün büyük taki isleme fabrikalarinin ilk örneklerine bu tarihlerde
görülmeye baslanmistir. 1991 yilinda döviz karsiligi altin piyasasi, 1995’de
Altin Borsasi kurulmustur. 1995 yilinda ise ilk altin ve mücevher tasarimi
yarismasi yapilmistir.


Takilarin, bir süs esyasi olmasinin yani sira, çok siklikla rastlandigi
üzere, özellikle bilezik gibi türlerinin bir ekonomik sikinti aninda kolayca
paraya çevrilebilmesi gibi özelliklerinden dolayi kisinin gelecek garantisi
olarak da tercih edilmesinin etkisiyle, ülkemizde taki imalati, büyük bir
sanayiye dönüsme yolundadir.
Taki sektörü ülkemizin zengin tarihi ve kültürel iklimi içerisinde
büyüyüp gelismektedir. Anadolu’da 5000 yillik geçmise sahip mücevher
sanatinin bugünkü temsilcileri olan üreticiler, bu muhtesem mirasi
modern üretim teknolojisi, kaliteli isçilik, rekabetçi fiyatlar ve özgün
tasarim anlayisi ile birlestirme çabasini göstermektedirler.


 Büyük üreticiler son 10 yilda dünyanin en büyük makine ithalatini
gerçeklestirerek teknolojiye yatirim yapmislardir. Bu yolla kusursuz
üretim, agirlik standardizasyonu ve üretim kayiplarinin sinirlandirilmasi
gibi global üretim standartlarina erisilmesi amaçlanmistir.
Sektörün büyük üretim kapasitesi, uluslararasi nitelikteki tasarim
ekiplerinin mükemmel isçiligi ve ileri teknoloji ile zenginlestirilmektedir.
Sektör, yüksek kalitede tasarim ve model yaratma gücü, ayrica
üretimdeki büyük potansiyel sayesinde müsterilerin taleplerine cevap
verebilecek esneklikte bir üretim anlayisi ile çalismaktadir. Üreticiler,
üretimin tüm asamalarinda kalite konusunda dünya standartlarini rehber
edinmislerdir. Hammaddeden nihai ürünün piyasaya sunulmasina dek her
asamada üstün kalite kontrol sistemleriyle hatalarin asgariye
indirilmesine çalisilmaktadir.

Hem altin taki hem de yatirim amaçli altin talebi Türkiye’de ve
dünyanin önemli piyasalarinda 2001 yilindan beri devamli olarak
artmaktadir. Türkiye’de 2005 yili tahmini altin taki üretimi bir önceki yila
göre % 5 artisla 270 ton’dur. Dünyadaki en eski medeniyetlerin besigi olan Türkiye’nin dil, din ve
kültür mozaigi ile tarihsel zenginligini daha büyük bir güce çevirip dünya
üzerinde farkli bir konuma gelmesi sektör çalisanlarinin baslica hedefidir.
Bu amaçla firmalar, taklit üretim yapmak yerine, takiyi kullanacak kisiye
özel olduklarini hissettirecek tasarimlar ortaya koymaya, bir “dünya
markasi“ yaratmaya özel önem vermektedirler.
Dünyada tasarim zenginligi açisindan Türkiye, sansli ülke
konumundadir. Rakip ülke tasarimcilari müzelerden ve tarih kitaplarindan
yararlanirken Türk tasarimcilari ayni cografyada dogduklari Hitit, Truva,
Urartu ve Roma medeniyetlerinden daha hizli bir sekilde
esinlenmektedirler. Sahip olunan bu kültürel zenginligi, aldiklari evrensel
nitelikteki egitimle birlestiren tasarimcilar, ürünlerini uluslararasi
piyasalardaki çok sayida müsterilerinin begenisine sunmaktadirlar.

 Günümüzde bilgisayar programlarinin da katkisiyla yilda binlerce
farkli model üretilmektedir. Dis pazarlardaki rekabete karsi taki üreticileri
yaygin olarak kullandiklari Osmanli desenleri, Helenistik çag dönemi
takilarinda kullanilan motiflerin günümüze uygun olarak modernize
edilmesi, ayrica Roma ve Selçuk desenleri üzerinde yapilan sentezler
sayesinde büyük basarilari yakalamislardir.
 Mücevher taki tasariminin merkezi Italya’da düzenlenen, 50 yillik
geçmise sahip Vicenzaoro Fuari, son 10 yildir uluslararasi pazarlarda
büyük bir basari gösteren Türk altin taki üreticilerinin, küresel rekabette
zorlu bir sinavdan cesaretle geçerek hakli bir üne sahip olduklarini
sergileme firsati vermistir. Türk altin üreticileri, Hititlerden Frigyalilar ve
Lidyalilara uzanan binlerce yillik tarihi mirasin, tasarimda kendilerine
sagladigi birikim ve enerji, ayrica etkin bir pazarlama ile rekabet
güçlerinin giderek daha da artmakta oldugunu göstermislerdir.
Türkiye’nin bu basarisinda, sektörün içindeki büyük potansiyel ve
dinamizm etkili olmustur.
Sektörde faaliyet gösteren firmalarin rafineri, madencilik, magaza
zincirleri ve pazarlama sirketleri olusturarak dünyada lider konumundaki
sirketler arasinda yer alma çabalari sürekli devam etmektedir.
Taki dalinda düzenlenen uluslararasi fuarlara istirak eden Türk
firmalari, bu yolla dünyada gelisen trendleri ve ülkelerin kültürleriyle
zenginlesen tasarimlari, ayrica sektörde kullanilan makine, teçhizat ve
malzemeleri çok yakindan görme firsati bulmaktadirlar.
Son yillarda takiya olan ilginin çok artmasi ile birlikte bu sektörde is
görenlerin sayisinda da bir artis izlenmistir. Üretime ve tasarima
mühendis ve mimarlarin da katkisiyla, atölyelerde üretim yaninda evlerde
kisisel zevk ve begeninin, hayal gücünün de etkisiyle çok degisik renk, malzeme, ebat ve tasarimlarda takilar piyasaya çikmaktadir. Günümüzde
taki tasarimi konusunda egitim veren yüksek okullar da devreye
sokulmustur. Bunlar arasinda Marmara Üniversitesi’nin iki yillik egitim
veren bölümü ile, Ege Üniversitesi’nin dört yillik taki tasarimi bölümü
sayilabilir.


ISTANBUL TICARET ODASI 
Dis Ticaret Subesi
Uygulama Servisi
TAKI
SEKTÖR PROFILI
 Hazirlayan
 MUALLA BILGIN- Aralık 2006

20 Mayıs 2013 Pazartesi

Taki malzemesi ve tasarim


TAKI MALZEMESI VE TASARIM

Ortaçag’dan itibaren astroloji ve burçlarin da etkisiyle, mistik
inançlarin insan ve degerli taslar arasinda güçlü bir bag yarattigina,
taslarin yaydigi enerji ile sifa ve güç verici özellikleri bulunduguna inanan
insanlar, süs taslarini takilarin vazgeçilmez malzemesi olarak tercih
etmislerdir.Genelde taki malzemesi olarak kemik, deniz kabuklari, abanoz,
mercan gibi dogal malzemeler, bakir, ahsap ve deri, tekstil malzemeleri,
boncuk, tüy ve zincir gibi çesitli maddeler, yari kiymetli taslar, altin ve
gümüs gibi kiymetli maden ve taslar kullanilmaktadir.
Eski medeniyetlerden günümüze halkin yasam biçimi, yasadigi
cografya, iklim, geçim kaynaklari, beslenme aliskanliklari, anane, din ve
dil, müzik ve folklor yapisindaki degisimle, geleneksel çizgilerin disinda
dünya modasinda esen rüzgarlarin da etkisiyle modern formda takilar da
hizla piyasadaki yerlerini almislardir.


Bilim ve teknolojinin gelismesiyle birlikte, artik çok daha saf hale
getirilen ve ilginç tekniklerle islenen degerli tas ve madenlerden
günümüzdeki yeni ifadesiyle “insanoglunun evrensel süsü” ve “ sahibini
anlatan” takilar yaratilmaktadir.
 Dünya trendlerini yakindan takip eden ve rakiplerine göre piyasada
fark yaratmak isteyen firmalar, tasarimin etkin bir güç oldugunu
gördükten sonra, kendi tarzlarini yaratmak amaciyla tasarima ve
tasarimciya önem vermeye baslamislardir.


Taki sanatinin içinde yer alan mühendis, ressam ve endüstri
tasarimcilarinin da katkilariyla çesitli teknikler ve alisilmadik malzemeler
kullanilarak simgesel motifler ortaya konmaktadir.
 Dünya ülkeleri arasinda taki tasarimi ve ticaret açisindan Italya basta
gelmektedir. Yaklasik 10 bin altin taki üreticisine sahip olan Italya, altin
mücevher alaninda en yüksek katma degeri elde edebilen ülke
konumundadir.

Dünyanin tüm üretim ve tüketim noktalari için Italya
daima referans ülke olmaktadir. Trendler ve yeni teknikleri agirlikli olarak
Italya belirlemekte, diger ülkeler Italya’dan makine alarak veya
modellerinden esinlenerek üretim yapmaktadirlar. Dünyanin her yerinde
Italyan ürünlerinin taklitleri bile ürünlerin aslini yasatmaya yardimci
olmakta, Italya’ya her yil 4.5 milyar Euro girmektedir. 50 yillik geçmise
sahip Vicenzaoro Fuari’nin yapildigi Vicenza, altin sektörünün baskenti
durumundadir. Bölgede üretilen altin takilarin yüzde 90’i ihraç
edilmektedir. Italya’nin toplam ihracatinin yarisi bu bölgeden
yapilmaktadir. Italya, bu sektörde Dünya Altin Konseyi tarafindan da
destek görmektedir.


ISTANBUL TICARET ODASI 
Dis Ticaret Subesi
Uygulama Servisi
TAKI
SEKTÖR PROFILI
 Hazirlayan
 MUALLA BILGIN
Aralik 2006

Takinin Tanimi ve Tarihcesi


TAKININ TANIMI VE TARIHÇESI

Taki, kisinin günlük giysileriyle bir bütünlük ve renk uyumu saglamak,
kendi stilini yaratmak ve kisiligini yansitmak, ayrica hosluk hissi duymasi
gibi birtakim nedenlerle tasarlanmis çesitli sekillerde ve malzemede
nesneler ve aksesuar olarak tanimlanmaktadir.


Halk arasinda yaygin bir sekilde takilarin, tasiyani gizli güçlerden,
kem göz ve kötülüklerden koruduguna, ayrica sans getirdigine
inanildigina da rastlanmistir. Güzelligin simgesi olmanin ve kattigi enerji
ile kisilerin kendilerine güvenlerini artirmanin yaninda, tarihte
Mezopotamya, Misir, Helen, Etrüsk, Roma krallari ile egemen siniflarin ve
rahiplerin taktiklari, kiymetli tas ve madenlerden olusan takilar, görkemli
biçimleriyle din ve devletin gücünün de simgesi olmuslardir.
Insanoglunun yerlesik düzene geçmesi ile birlikte M.Ö 5000 ila 7000
yillari arasinda tas, hayvan disleri, kemik, deniz kabuklari dahil, dogada
bulunan her sey, kolye, bilezik, yüzük, kemer, taç, igne, bileklik ve halhal
gibi çok çesitli sekillerde tasarlanarak yasamdaki yerlerini almistir.
Ilk altin taki örnekleri M.Ö 3000 yillarinda Mezopotamya’da ortaya
çikmistir. Helenistik çagda Büyük Iskender ile birlikte altin taki, soylularin
günlük hayatinda çok gözde bir esya olmustur. Roma ve Bizans
imparatorluklarinda altin taki üretimi büyük bir gelisme göstermistir.
Truva ve Alacahöyük gibi merkezlerde M.Ö 3000 yilindan itibaren
yapilan kazilarda, taki sanatinda teknik ve tasarim yönünden çok basarili
olundugu ortaya konmustur. Ege’de hüküm süren medeniyetlerde küpe,
bros ve igne topuzlarinda “ari” figürü, küpe ve sarkaçlarda “ay” sembolü
kullanilmak suretiyle tanri Artemis’in varligi, “atmaca” figürü ile tanriçanin
dogadaki egemenligi, “bitki motifleri” ile bereket özelligi yansitilmistir.
Selçuklular da Anadolu’daki kuyumculuga katkida bulunmuslardir.
Anadolu kaynakli bu birikim, Osmanlilara olaganüstü zenginlikte bir taki
kültürünü miras birakmistir.


Osmanlida taki, Bizans, Iran, Hint, Rus ve Avrupa kültürlerinin de
etkisinde, imparatorlugun yedi cihana uzanan gücünü göstermenin bir
vasitasi olarak da özellikle padisahlar, hanim sultanlar ve saray erkani
tarafindan yaygin sekilde kullanilmistir. Kuyumculuk meslegi padisahlar
tarafindan daima desteklenen bir sanat dali olmustur. Öyle ki, tarih
kitaplarinda Yavuz Sultan Selim ve Kanun Sultan Süleyman’in
sehzadelikleri döneminde Trabzon’da kuyumculuk meslegine
yönlendirildikleri, ayrica Osmanlida Tebrizli, Bosnali, Arnavut, Rus,
Ermeni ve Yahudi kuyumcu ustalarinin sanatlarini gelistirme olanagini
bulduklari ifade edilmistir.Zengin dünya kültürü içerisinde en çok farklilik taki çalismalarinda
göze çarpmaktadir. Geçmisten günümüze takilar, toplumlarin yasam
felsefeleri ve aliskanliklarinin da yükledigi anlamla, çok degisik renk, ebat
ve tasarimlarla ortaya çikmaktadir.



Çogunlukla kadinlarin tercih ettigi takilar, dünya kültürlerinde Dogulu
bir kadinin burnuna taktigi hizma, Ingiliz prensesin asalet ve zarafetin
simgesi olarak taktigi pirlanta bir kolye veya basinda tasidigi degerli
taslardan yapilmis bir taç, Fransiz kontesin yakasinda elmas bir bros,
Afrikali kadinlarin daha ince ve uzun bir boyuna sahip olmak için küçük
yaslardan itibaren boyunlarina taktiklari halkalar, Hintli bir rakkasenin
sergiledigi dansin ve müzigin bir parçasi olarak ayaginda tasidigi zilli
halhal gibi çok çesitli sekillerde kendini göstermektedir. Erkeklerde ise
taki, örnegin Afrika’da dogal hayatla savasinda galip gelmek üzere kizgin
ve güçlü bir görüntü vermek isteyen erkegin burnuna geçirdigi çubuklar
ve boynuzu andiran küçük hizmalar, gelismislik düzeyi ile birlikte yüzük,
kravat ignesi, madalyon-kolye, künye ve benzeri sekillerde sikligin,
kisiligin, statü ve gücün bir göstergesi olarak kullanilmaktadir.
Anadolu’da kadinlarin nisan, kina gecesi ve dügünlerde, hatta
dogumda taktiklari tepelikler, tarlada çalisan kadinlarin, çocuklarini sesin
geldigi yöne göre takip etmek amaciyla çocuklarinin el ve ayaklarina
taktiklari halhallar, geleneksel ve günlük yasamda sikça rastlanan
takilardan sadece iki tanesidir. Öte yandan, Osmanlida sikça görüldügü
üzere, kisinin, kendisini çesitli hastaliklara, büyü ve nazara karsi
koruyacagi inanciyla boynunda tasidigi veya gögsüne ilistirdigi, kiymetli
maden ve taslarla süslenerek veya Anadolu’da rastlandigi sekliyle parlak
saten kumaslarin islenmesiyle hazirlanan muska da bir çesit taki olarak
nitelendirilmektedir.



ISTANBUL TICARET ODASI 
Dis Ticaret Subesi
Uygulama Servisi
TAKI
SEKTÖR PROFILI
 Hazirlayan
 MUALLA BILGIN

Ülkemizde son yıllarda sus taslarinin bilimsel anlamda degerlendirilmesi


Bugüne  kadar  yapılan  çalışmalara  göre  Türkiye,  Dünya  piyasasında  diğer  ülkelerle  rekabet 
edebilecek kıymetli taş yataklarına sahip değildir. 


Buna  rağmen  kıymetli  taşların  varlığı  ile  ilgili  her  türlü  iddia  ve  spekülasyonlar,  bilimsel  bir
süzgeçten geçirilerek dikkatle incelenmelidir.Bu bağlamda Osmanlı döneminde işletildiği resmi
belgelerde kayıtlı olan zümrüt ve benzeri beril grubu minerallerle, renkli turmalinler öncelikle
pegmatitli sahalar hedef seçilerek ve literatürdeki gelişmeler dikkate alınarak yeni yöntemlerle
(jeofizik gibi) tekrar taranmalıdır.

Türkiye’den  başka  dünyanın  hiç  bir  yerinde  bulunmayan    iri  şeffaf  kristal  diasporlarının  ,
ülkemiz  süs  taşları  arasında    özel  bir  önemi  vardır.Bundan  25-30  yıl  önce  gerçek  değerleri
bilinmeden  bir  nevi  yağmalanarak    büyükçe  bir  bölümü  yurt  dışına  çıkarılan  bu  minerallerin
yerinde korunması gerekmektedir.Bulunduğu yerdeki (Muğla-Milas) konumu da dikkate alınarak
turizm bağlantılı Türkiye’nin  ilk yerinde kristal müzesi haline dönüştürülmesi acilen gereklidir.
Bu amaçla  bir proje hazırlanmalı (Uluslararası doğal varlıkları koruma örgütleriyle de işbirliği
yaparak ve desteklerini sağlayarak) ve öncelikle yeni, iri şeffaf diaspor kristalleri şu anda terk
edilmiş  bulunan  boksit  galerilerinde  özenle  araştırılıp  bulunmalıdır.  Jeolojik  şartlar  ve  öncel
çalışmalar  bunun  mümkün  olabileceğini  göstermektedir.Daha  sonra  Avrupa  ve  A.B.D.
örneklerinde olduğu gibi galeriler düzenlenerek yerli halkın ve yabancı turistlerin doğal ortamda
ziyaret  edebilecekleri  mekanlara  dönüştürülmelidir.  Ayrıca  pasalardan  ve  ezik  zonlardan  basit
eleme  yöntemleri ile  elde  edilebilecek ufak ve kırık  kristaller  yörede kurulabilecek  bir  süstaşı
atölyesinde  işlenerek  değerlendirilebilir  ve  satışa  sunulabilir.Bu  proje  gerçekleştirilebilirse
diaspor  kristallerinin  çıktığı  bölge  ,Milas,Bodrum,  Bafa  gölü,Didim  gibi  turizm  merkezlerinin
arasında bulunması  avantajını da kullanarak doğayla  ve çevresiyle barışık  alternatif bir çekim
merkezi haline gelebilir.

Türkiye Lüle taşı, Oltu taşı gibi kendine has süs taşlarının yanısıra kalsedon, agat, ametist, opal
gibi yarı kıymetli taşlar konusunda gerek çeşitlilik, gerekse kalite bakımından oldukça şanslıdır.
Ancak  bir  örnek  olarak  alırsak,  işlenmemiş  ham  kalsedonun  kilogram  fiyatı  10-20  dolarken
işlenmiş kalsedonun fiyatı bunun yüz katı olabilmektedir. Bu nedenle taş  kesimi ve  işlemeciliği


konusuna önem verilmelidir. Bu tür taş rezervlerinin yoğunlaştığı yörelerde kurulacak küçük ve
orta ölçekli atölyeler teşvik edilmelidir.

Dünyada  taş  kesimi  ve  işlemeciliğinde  gelişmiş  olan  ülkelerden  bazılarının  (İsrail,  Almanya,
Hong-Kong gibi) süs taşı rezervlerine sahip olmadıkları bilinmektedir. Buna rağmen bu ülkeler
taş  kesme  ve  işlemeciliği  sayesinde  büyük  iş  olanakları  ve  döviz  gelirleri  sağlamaktadırlar.
Geleneksel olarak altın ve gümüş işlemeciliğinde dünyada söz sahibi olan Türkiye’nin taş kesimi
ve işlemeciliğinde de atılım yapması gerekmektedir. Bunu sağlamak için kuyumculuk sektörüyle
işbirliği halinde, konunun Kültür ve Turizm Bakanlıkları bünyesinde teşvik edilen el sanatlarını
geliştirme ve destekleme projeleri kapsamına alınmasında yarar görmekteyiz.

Yurt  dışından  ithal  edilen  veya  yurt  dışına  çıkarılan    süs  taşlarının  gemolojik  anlamda
değerlendirmesini yapabilecek uzmanlara ve ekipmana sahip bir kuruluşun, M.T.A, Üniversiteler,
taş ithalatı ve ihracatı yapanlar ve kuyumcuların işbirliği ile oluşturulması gerekmektedir.

Ülkemizde son yıllarda süs taşlarının bilimsel anlamda değerlendirilmesine yönelik çalışmalarda
bir artış gözlenmektedir. Bu tür çalışmalar; taş üreticisi, ithalatçısı, kesimcisi ve işlemecisini de
içine alacak şekilde koordineli olarak yürütülebilirse önümüzdeki dönemde bu sektörde olumlu
gelişmeler beklenebilir.



Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı  Madencilik ÖİK Raporu Endüstriyel Hammaddeler Alt Komisyonu Genel Endüstri Mineralleri III 
(Nadir Toprak Elementleri-Kıymetli ve Yarı Kıymetli Taşlar) Çalışma Grubu Raporu



Ulkemizdeki sus tasi rezervleri



Ülkemizdeki  süs  taşı  rezervlerine    yönelik  bir  talep  olmadığından  ve  mevcut  taş  yataklarımız
oldukça küçük ölçekli olduğundan , elimizde rezervlere ait bilgiler mevcut değildir. Son yıllarda,
sadece Eskişehir Mayıslar’da mavi kalsedon , Erzurum Oltu’da da Oltu taşına  yönelik olarak,
aralıklarla küçük çaplı üretimler yapılmaktadır.

Türkiye’nin  bilinen yarı kıymetli taşları şunlardır:


Şeffaf Kristal Diaspor (Muğla-Milas) 
Ateş Opali (Kütahya-Simav) 
Akuvamarin (Manisa-Gördes) 
Lüle Taşı (Eskişehir) 
Oltu Taşı (Erzurum-Oltu) 
Kemmererit (Erzincan-Kop) 
Pembe Turmalin (Yozgat-Sarıkaya) 
Mavi Kalsedon (Eskişehir-Mayıslar) 
Çizgili Agat (Ankara-Çubuk) 
Mor Jadeit (Bursa-Harmancık) 
Ametist (Balıkesir-Dursunbey,Ordu-Fatsa,Yozgat-Şefaatli) 
Yeşil Obsidiyen (Bitlis-Nemrut) 
Şeffaf Kristal Kuvars ve Dumanlı Kuvars (Aydın-Çine,Koçarlı,Karacasu) 
Siyah Mercan (İzmir kıyıları) 
Kehribar ((Doğu ve İç Anadoluda çeşitli yerlerde) 
Rodonit-Rodokrozit (Izmir) 



Tüm  bunların  dışında  ;yeşil,mavi,beyaz  renkli  yada  dentritli  Opallere  ;  çeşitli  renk  ve
desenlerdeki  Kalsedon  ,  Agat  ve  Jasperlere;  Kuvars  ve  Granat  türü  kristallere  ;  Silisleşmiş
ağaçlara Türkiye’nin bir çok yerinde rastlanmaktadır.    

Sus Tasları Urununun Turkiye’de Bulunus Sekli


 Süs Taşları Ürününün Türkiye’de Bulunuş Şekli 


Ülkemizde bulunan  süs taşları yarı kıymetli taşlar grubuna girmektedir. Bazı tarihi belgelerde
zümrüt  işletildiğine  dair  ifadeler  varsa  da,  kayda  değer  bir  üretime  ait  somut  veriler  yoktur.
Kristal Diaspor, Ateş Opal, Lüle taşı, Oltu taşı, Kemmerrerit, Çubuk Agatı ve Mavi Kalsedon,
Ülkemize  özgü  taşlar  olup  dünya  süs  taşçılarınca  ve  koleksiyoncularınca  bilinirler.  Ancak  bu
taşlarda  dünya piyasalarına  girip pazar bulabilecek  oranda  bir  üretim söz konusu değildir.  Bu
taşlara  ait  örnekler  yüzeysel  olarak  mostralardan  yada  küçük  yarma  ve  galerilerden  elde
edilebilmektedir.



 Madencilik ÖİK Raporu Endüstriyel Hammaddeler Alt Komisyonu Genel Endüstri Mineralleri III 
(Nadir Toprak Elementleri-Kıymetli ve Yarı Kıymetli Taşlar) Çalışma Grubu Raporu 

Pirlanta Uretim Teknolojisi


Pırlanta Üretim Teknolojisi 

Elmas  yataklarındaki  çalışmalar  kuyu,  galeri,patlayıcı  madde  ve  tahkimatla  yapılır.  Bunlar
sistematik araştırma ve çalışma metodlarına sahip büyük firmalar ve devlete ait organizasyonlar
tarafından gerçekleştirilir.


Elmas  dışı  renkli  kıymetli  taşların  aranması  ve  çıkartılması  ise  genellikle  küçük  maden
işletmecileri,  taş  meraklıları,  kolleksiyoncular,  mineral  kulüpleri  gibi  bir  kaç  kişiden  oluşan
organizasyonlar  tarafından  gerçekleştirilir.  Bu  amatör  üretim  tarzında  elle  toplama,  kazma  ve
kürekle  çalışma  esastır.  Bunların  çalışmaları  sonucunda  oldukça  önemli    bir  çok  mineral
oluşumu bulunmuştur.



Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Madencilik ÖİK Raporu Endüstriyel Hammaddeler Alt Komisyonu Genel Endüstri Mineralleri III 
(Nadir Toprak Elementleri-Kıymetli ve Yarı Kıymetli Taşlar) Çalışma Grubu Raporu 

Pirlanta Tuketim Miktarlari


 Pırlanta Tüketim Miktarları 

Kıymetli ve yarı kıymetli taşlara olan ilgi, yükselen hayat standartları ve artan tüketim talebine
paralel  olarak  devamlı  artmaktadır.  İnsanlar  kıymetli  ve    yarı  kıymetli  taşları  ,süs  taşı  olarak,
kolleksiyon  yapmak,  sergilemek  ve  dekoratif  amaçlarda  kullanmak  için  satın  almaktadırlar.
Ayrıca sanayiide kullanılanlara karşı da sürekli bir talep artışı söz konusudur.

Fakat  dünyada  bunların  ne  kadar  tüketildiği  hakkında  inandırıcı  bilgiler  olmadığından  gerçek
rakamlar  vermek  imkansızdır.Ancak  dünya  talebinin  yaklaşık  %  35’nin  tüketildiği  A.B.D.’de
1998 yılı için, elmas türü işlenmemiş taşların, 8 milyar dolar, elmas dışı renkli taşların ise 650
milyon  dolarlık  bir  işlem  hacmine  sahip  olacakları  tahmin  edilmiştir.  Kaynak:  Minerals  Year
Book (Gemstones-1998).


Sentetik ve imitasyon kıymetli  ve yarı kıymetli taş üretimi de hızla artmaktadır.Örneğin 1998
yılı verilerine göre A.B.D.’de sentetik taş üretimi 25 milyon doların, imitasyon taş üretimi ise
100 milyon doların üzerinde bir üretim değerine ulaşmıştır.

Pirlanta Tuketim Alanlari


 Pırlanta Tüketim Alanları 

Kıymetli  taşlar  herşeyden  önce  süs  malzemesi  olarak,küçük  heykelciklerin  yapımında,diğer
sanatsal yapıtlarda ve sergilenmek amacıyla koleksiyonculukta kullanılır.


Kıymetli taşların en değerlisi ve serti olan kristal elmas, mücevher olarak kullanımının yanısıra
endüstriyel olarak da her türlü malzemeyi kesme,delme ve aşındırmada kullanılmaktadır.Elmas
düşük kalitede ve hatta toz halinde bile olsa endüstride kullanılabilir.
Korund (Alüminyum oksit) grubuna ait yakut,safir ile granat grubu minerallerin, iyi kristallileri
mücevhercilikte ve diğerleri de metal kesmede,parlatma işlerinde ve aşındırmada kullanılır.
Beril  grubuna  giren  yakut  ,akuvamarin  heliodor  gibi  kıymetli  taşlar,  mücevherciliğin  yanısıra
hassas terazilerin yapımında da kullanılır.


Benzer  şekilde  yeşil  turmalin  de,  turmalin  kaması  yapımında  ve  polarizasyon  aletlerinin
yapımında kullanılır.

Kristal  kuvarsın  renklileri  süs  taşı  olarak  bazı  çeşitleri  de  telsiz  ve  radyolarda  kullanılır.Sert
oluşu  ve  asitlerden  etkilenmemesi  nedeniyle  bazı  tür  agatlar  laboratuarlar  için  havan
imalatında,ayrıca terazi ve bıçak ağızlarında,tekstil silindirlerinde ve spatül olarak kullanılırlar.

Kıymetli  taşların  iyi  pazar  bulması  ve  ekonomisi,  insanlar  tarafından  taklitlerinin,  yani
sentetiklerinin  ve  imitasyonlarının  yapılmasına  neden  olmuştur.Sentetikler  gerek  kimyasal
gerekse  fiziksel  anlamda  ,  taklit  edildikleri  taşın  tam  bir  kopyesidir.  İmitasyonlar  ise  sadece
görünüş  olarak  taklit  edildikleri  taşa    benzerler.İmitasyonlar  için  genellikle  cam  ve  plastik
kullanılır.


1900'lü  yıllardan  itibaren  doğal  kıymetli  taşlara  benziyen  sentetik  maddelerin  yapımı
gerçekleştirilmiştir.İmal edilen ilk sentetik taş safirdir.1902 de General Electric Firması süs taşı
olarak  kullanılan  elmaslar  kadar  temiz,fakat  küçük  boyda  elmas  yapımını
gerçekleştirmiştir .Sonradan çeşitli eritme teknikleri kullanılarak zümrüt , yakut ve aleksandrit
gibi taşların sentetikleri üretilmiştir.

Günümüzde hemen her çeşit taşın sentetiği üretilmektedir.




Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı    Madencilik ÖİK Raporu Endüstriyel Hammaddeler Alt Komisyonu Genel Endüstri Mineralleri III 
(Nadir Toprak Elementleri-Kıymetli ve Yarı Kıymetli Taşlar) Çalışma Grubu Raporu 

Pirlanta Rezervleri



Pırlanta Rezervleri

Dünya  rezervlerinin  belirlenmesinde kıymetli taşların karat cinsinden değeri esas alınır. Ancak
üreticilerin  gerçek  verileri  saklamaları  ve  ekonomik  dalgalanmalar  nedeniyle  ,  sağlıklı  rezerv
rakkamları verilememektedir. Elmas rezervlerine sahip olan bölgeler önem sırasına göre aşağıda
sıralanmıştır:


  Afrika’da Botsvana,Güney Afrika Cumhuriyeti,Kongo,Angola,Namibya, 
•  Asya’da Rusya sınırları içersinde Kuzeydoğu Sibirya ve Yakutistan, 
•  Avustralya’da Batı Avustralya , 
•  Güney Amerika’da Brezilya ve Venezuella 

Ayrıca  Kanada’da  önemli  yeni  elmas  yatakları  bulunmuş  ve  1998  yılı  sonlarından  itibaren
üretime geçilmiştir.


Elmas dışındaki kıymetli yarı kıymetli taş  yatakları, dünyanın çeşitli yerlerinde binlerce  yıldır
bilinmekte ve işletilmekte ise de,bu yatakların boyutları ve rezervleri hakkında hiç bir sistematik
değerlendirmeye  gidilmemiştir.Bu  nedenle  de  rezerv  rakamları  verilememektedir.Elmas  dışı
renkli kıymetli taşlar rezervlerine sahip belli başlı şunlardır:

•  Afganistan (beril,yakut,turmalin), 
•  Avustralya (beril,opal,safir), 
•  Brezilya (agat,ametist,beril,yakut,safir,topaz, turmalin), Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı                                  
•  Burma (beril,jadeit,yakut,safir,topaz), 
•  Kolombiya (beril,zümrüt,,safir), 
•  Kenya (beril,granat,safir), 
•  Madagaskar (beril ,pembe kuvars,safir,turmalin), 
•  Meksika (agat,opal,topaz), 
•  Sri Lanka (beril,yakut,safir,topaz), 
•  Tanzanya (granat,yakut,safir,tanzanit,turmalin), 
•  Zambiya (ametist,beril)  



Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı  Madencilik ÖİK Raporu Endüstriyel Hammaddeler Alt Komisyonu Genel Endüstri Mineralleri III 
(Nadir Toprak Elementleri-Kıymetli ve Yarı Kıymetli Taşlar) Çalışma Grubu Raporu 
http://ekutup.dpt.gov.tr/madencil/sanayiha/oik631.pdf  


Sektorde Faaliyet Gosteren Uluslararasi Organizasyonlar


Dünyada kıymetli yarı kıymetli taş endüstrisi iki ana sektör halinde faaliyet gösterir. 

-Elmas ,
-Elmas dışı renkli kıymetli taşlar.
-Dünya  elmas  üretimi  ve  pazarlamasının  çok  büyük  bir  kısmı  De  Beers  Consolitated
Mines  Limited  -Şirketi    ve  onun  kontrolunda  olan  Merkezi  Satış  Organizasyonu  (CSO)
tarafından gerçekleştirilir.
-Elmas  dışında  kalan  renkli  kıymetli  yarı  kıymetli  taşlar  için  ise  çok  çeşitli  ülkelerde
yüzlerce küçük çapta kuruluş faaliyet göstermektedir.



 DPT: 2620 - ÖİK: 631 


MADENCİLİK 
ÖZEL İHTİSAS KOMİSYONU RAPORU 

ENDÜSTRİYEL HAMMADDELER 
ALT KOMİSYONU 
GENEL ENDÜSTRİ MİNERALLERİ 
III 
(NADİR TOPRAK ELEMENTLERİ-KIYMETLİ VE YARI KIYMETLİ TAŞLAR) 
ÇALIŞMA GRUBU RAPORU 

ANKARA 2001

SEKİZİNCİ BEŞ YILLIK 
    KALKINMA PLANI  

19 Mayıs 2013 Pazar

Turkiye'de Kiymetli ve Yarikiymetli Taslara Ornekler


Türkiye'de Kıymetli ve Yarıkıymetli Taşlara Örnekler

LÜLE TAŞI 
Lületaşı (sepiolit) beyaz renkli, masif ve kimyasal formülü
Mg4Si6015(0H)26H20 olan bir kil mineralidir. Dünyanın en kaliteli Lüle taşı ülkemizde
bulunmaktadır. Hafif ve parlak yüzeyli bir taştır. Küçük süs eşyaları, takı ve pipo
yapımında kullanılır.
Lületaşı Eskişehir yöresine özgü bir taştır ayrıca Konya ili Yunak ilçesi
civarında da bazı yataklanmalar bilinmektedir. 56 milyon ton rezervimiz vardır.

OLTU TAŞI 
Kara Kehribar ismi de verilen oltutaşı, siyah renkli, parlak, yoğun ve homojen
bir linyit çeşididir. Oltutaşı Erzurum ili Oltu ilçesinin yaklaşık 12 km KD'sunda
Akdağ'ın KD'ya doğru uzantısını oluşturan Dutludağ çevresinde bulunur. Bölgede 600
civarında Oltu taşı çıkarılan ocak vardır. Küçük süs eşyaları ve tespih yapımında
kullanılır.

AMETİST (AMETHYST) 
Ametist kelimesi Yunanca "amethystos" denen "sarhoş değil" kelimesinden
gelir.
Budistler taşın meditasyona yardımcı olduğunu düşünürler ve Tibet'de tespihle
yapılan dualarda Ametist taşı kullanılır.
Asil mor rengiyle yıllarca kral ve kraliçelerin favori taşlarından biri olan ametist,
fiyat olarak çok pahalı bir taş değildir. Renginin zenginliği ve taşın dayanıklılığı
sayesinde en popüler taşlar arasındadır. Rengi ile karakteristik olan ametist açık
eflatun tonlarından koyu mor renge kadar değişen renklerde bulunabilir ve rengin
koyuluğuna bağlı olarak değeri artar. Balıkesir- Dursunbey-Güğü köyü civarında,
Çanakkale - Lapseki, Yozgat-Divanlı, Ordu - Gülköy, Giresun - Şebinkarahisar'da
ametist kristalleri bulunmaktadır.
Zümrüt
Zümrüt aşk ve yeni doğumu sembolize eder. Zekayı ve kalbi açık tuttuğu
söylenir. Eski Mısır'da firavunlar boyunlarında zümrütle gömülürlerdi, taşın sonsuz
gençliği sembolize ettiğine inanılırdı. Zümrüt Cleopatra'nın en favori yarı değerli
taşıydı.
En değerli zümrüt taşları parlak, baharda yağmurdan sonraki çimlerin
rengindeki yeşildir. Zümrütün iç kısmının lekesiz olması çok çok nadir ve bulunması
çok zor olduğundan dolayı, bazı lekeler taşın değerinde azalma yaratmaz.
Zümrüt, yakut, pembe ve kırmızı turmalin doğada lekeli bulunur ve lekesiz bu
taşları bulmak çok zordur, sadece görece olarak daha az lekeli olanlar daha
değerlidir.
İstanbul Topkapı Müzesi Hazine
Dairesinde sergilenen olağanüstü güzellikteki
zümrüt kristallerinin çekiciliğinin yanı sıra,
Anadolu'da zümrüt bulunduğu ve hatta
Topkapı müzesindeki zümrütlerin Eskişehir
Sivrihisar yöresinden geldiği söylentileri
kaynaklarda belirtilmektedir.

Diaspor
Türkiye'den başka dünyanın hiçbir yerinde bulunmayan iri şeffaf kristal
diasporların AIO(OH) süstaşları arasında önemli bir yeri vardır. Menderes masifinin
örtü birimlerini oluşturan Menteşe formasyonu içinde yer alan ve Bafa Gölü'nün
güneyinde bulunan Küçükçamlıktepe ocağı metaboksit yatakları süstaşı kalitesinde
diaspor kristalleri içermektedir.

Pembe Turmalin
Turmalin, karmaşık kimyasal formüllü, bor içeren aluminyumlu bir silikat
mineral grubunun adıdır. Yozgat ilinin 35 km doğusunda, Orta Anadolu Kristalin
Kompleksinin doğusundaki eşleniği olan Akdağ masifinin batı kenarında, pegmatitik
birimler içinde pembe turmalin mineralleri bulunmaktadır. Yozgat Sarıkaya ilçesi
Kargalık köyü GD'sunda, 30 m. boyu ve 15 m. eni olan KD-GB yönlü bir yarmada,
pegmatit damarlarının lökogranitler içerisinde yer aldığı ve bu kayaçlarında
mermerler içine sokulum yaptığı izlenmektedir.

Akuvamarin
İsmini deniz suyundan almıştır ve soluk maviden orta koyuluktaki maviye
kadar giden bir renk yelpazesi vardır. Daha koyu renkleri daha değerlidir. Açık renk
ve berrak bir taş olduğundan, taşın içerisindeki lekeler rahat görünür. Bu yüzden içi
temiz taşlar daha makbuldür.
Efsanelere göre, akuamarinin deniz kızlarının hazinesi olduğu ve denizcileri
denizde koruduğu söylenir. Mavimsi yeşil renkli bir beril türü olan akuvamarin
kristalleri Manisa ili Gördes ilçesi civarında bulunmaktadır.

Mor/Leylak Jadeit
Mor/leylak renkli jadeitli kayaçlar bir piroksen
türüdür.
Bursa ilinin 60 km güneyinde Harmancık
ilçesine bağlı Bektaşlar köyü civarında gözlenmiştir.
Opal
Silika grubu minerallerden olan opal
(Si02.nH20) kristobalitin kriptokristalin bir formu olup
diğer silika minerallerinden farklı olarak %4-20
oranında su içerir.
Türkiye'de birçok yerde opal mostraları
gözlenmiştir. Eskişehir-Sivrihisar, Çankırı-
Şabanözü, Kütahya-Dereyalak ve Turgutlu, Kütahya
Merkez Yoncalı kaplıcaları civarı, Balıkesir ve
Çanakkale illerine bağlı Bayramiç-Yeniköyde,
Ayvalık-Mezarlıkaltı mevkiinde, Dikili-Yenikansız
köyünde, İvrindi- Habibler ve Küçükşapçı köylerinde, Malatya- Arguvan ilçesi gibi
Türkiye'nin birçok yerinde opal mineralleşmesi vardır. Ancak süstaşı özelliğine sahip 24
değillerdir. Sadece dünya literatürüne geçmiş Kütahya ateş opali süstaşı
kalitesindedir.

Kuvars
Aydın-Çine ilçesi, Aydın-Denizli karayolu üzerindeki Karacasu ilçesi, AydınKoçarlı, Ağrı-Taşlıçay, Yozgat-Yerköy, Trabzon-Çaykara-Ögene, Trabzon- MaçkaKuşdil, Gümüşhane-Karadağ, Kırklareli- Demirköy, Hakkari-Uludere, ÇanakkaleYenice, Konya-Tepeköy yörelerinde kristal kuvarslara rastlanmaktadır.
Dumanlı Kuvars
Dumanlı kuvars isminden de anlaşılacağı gibi açık kahverengiden siyaha
kadar değişebilen tonlarda dumanlı renk içeren bir kuvars çeşididir. Aydın- ÇineKoçarlı yöresinde gözlenmektedir.

Kalsedon
Kalsedon, düşük sıcaklıklarda kayaçların boşluk ve çatlaklarında, silisli
çözeltilerin çökelmesi ile oluşur. Eskişehir-Sarıcakaya ve Seyitgazi, AnkaraBeypazarı ve Çubuk, Çankırı-Orta, Bolu-Kıbrıscık, Balıkesir-Dursunbey, Bandırma ve
Gönen, Çanakkale-Biga, Tokat-Zile, Sivas-Kangal, Konya- Çayırbağ ve Altınekin,
Ordu-Fatsa ve Ünye, Giresun-Bulancak, Rize-İkizdere, Bursa-Orhaneli gibi birçok
yöremizde değişik renklerde kalsedonlar bulunmaktadır. Ancak bunlar arasında mavi
kalsedonun özel bir değeri vardır.

Mavi Kalsedon
Mavi kalsedonlar kahverengi-kirli sarı renkli bir dış kabuklu çevrelenmiş,
çapları 5-20 cm. arasında değişebilen yumrular halindedir. Eskişehir- Sarıcakaya
bölgesinde görülmektedir

Agat
Agat bantlarının renkleri beyazdan gri ve siyaha kadar değişebilir. Ayrıca
kırmızı gölgelenmeler kahverengi ve daha ender
olarakda mavi yeşil veya lavanta renkleri gösterebilir.
Ankara-Çubuk Susuz, Ankara-Çamlıdere Burçalar,
Ankara- Kızılcahamam Alpagut, Afyon-Karakaya,
Bilecik- Bozuyük Karaçayır, Bilecik-Merkez Abbascı
ve Aşağıköy, Bursa-Orhaneli Büyükorhan,
Çanakkale- Bayramiç, Eskişehir-İnönü Dereyalak,
Ordu-Fatsa, İstanbul-Şile, Gümüşhane-Şiran Norşun,
Rize-İkizdere, Giresun-Görele, Trabzon-Afşin
Yanbolu yörelerinde agat bulunmaktadır

Jasper
Jasper içerdiği hematit nedeniyle kırmızı renklidir.
Fakat diğer demir oksit mineralleri nedeniyle sarı veya
kahverengi de olabilir.
Ankara-Beypazarı Kösköy, İstanbul-Çatalca ve Silivri,
Balıkesir- Gönen Şaroluk yörelerinde örnekler bulunmuştur.

Krizopras
İnce taneli kuvarsın yeşil renkteki çeşidine verilen isimdir. Rengi parlak elma
yeşilinden soluk yeşilimsi sarıya kadar değişebilir. Çanakkale-Biga Dikmen köyü
civarında, Tokat-Artova Doğanca ve Ulusu ile Tokat-Zile Çekerek yörelerinde
gözlenmiştir

Kemererit
Mor menekşe renkli bir krom mikası olan kemererit
kristalleri Erzincan-Erzurum-Bayburt üçgeni arasındaki
Kop dağının, Büyük Ezan krom ocağına bağlı Doğu Ezan
ve Pembe Gül ocaklarında bulunmaktadır.

Granat
Kübik sistemde kristalleşen oldukça sert, benzer kimyasal bileşimlere sahip
aluminyum silikatlara verilen genel bir grup adıdır. Şeffaf, güzel renklere sahip,
işlenebilecek irilikteki granat kristalleri süstaşı olarak değerlendirilir.
Muğla-Yatağan Kaplancık, Aydın-Menderes
Görece, Sivas-Divriği Dumluca, Ankara-Bala
Kesikköprü, Malatya- Pötürge Ersele, MalatyaSürgü, Bitlis-Mutki, Bursa- Uludağ, ÇanakklaeKazdağı, Eskişehir-Mihallıççık Kavak, Elazığ-
Guleman Heberte, Muğla-Fethiye Kuskavak

Nefrit
Demir içeren bir kalsiyum magnezyum silikat
olan nefrit aktinolit-tremolit serisine bağlı bir amfibol
cinsidir.
Nefritler genelde yeşil rengin tonlarında çatlaklı
bir yapı sunarlar. Nefrit mineraline Manisa'ya bağlı
Gördes-Borlu ilçeleri arasında rastlanır.
Rodonit ve Rodokrozit
Pembe renkli bir mangan silikat olan rodonit ile pembe renkli bir mangan
karbonat olan rodokrozit İzmir'de gözlenmiştir.

Yeşil Obsidyen
Volkanik lavların hızlı soğuması neticesinde
oluşan obsidiyenler Doğu Anadolu, İç Anadolu ve Ege
Bölgesinde oldukça yaygın olarak bulunurlar. Genellikle
siyah ve kahverengi olan bu tür obsidiyenlerin süstaşı
olarak bir değeri yoktur. Ancak yeşil renkli obsidiyenler
dünyada oldukça nadir olarak bulunur. Türkiye'de koyu
yeşil renkli obsidiyenler, Doğu Anadolu'da Nemrut krateri
içerisinde andezitik ve perlitik volkanik ürünler arasında
bir miktar bulunabilmektedir.

Doç. Dr. Sabri KARADOĞAN

News

Latest News
Pırlanta Sarrafı Mücevherat Grubu. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Top Ad 728x90

Video

Visitors

Bu Blogda Ara

Vertical2

Pırlanta Hakkında Herşey

script type="text/javascript"> //form tags to omit in NS6+: var omitformtags=["input", "textarea", "select"] omitformtags=omitformtags.join("|") function disableselect(e){ if (omitformtags.indexOf(e.target.tagName.toLowerCase())==-1) return false } function reEnable(){ return true } if (typeof document.onselectstart!="undefined") document.onselectstart=new Function ("return false") else{ document.onmousedown=disableselect document.onmouseup=reEnable }

Slider

Recent Post

Games

Popüler Yayınlar

Tweetler