Bu Blogda Ara

Türkiye’de kuyumculuk piyasası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Türkiye’de kuyumculuk piyasası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Haziran 2013 Cuma

Tuketicilerin pirlanta alırken onem vermesi ve talep etmesi gerekenler

Türkiye’de internet üzerinden ürün satışı 900 milyon dolarlık bir hacme ulaşmıştır Pırlanta’da internet üzerinde inanılmaz şekilde talep gören ürün kategorisine girmiştir
Artık müşteri grubu ikiye ayrılmaktadır Bunlardan bir tanesi internetten fiyat araştırıp, fiziksel mağazalardan alanlar, diğerleri ise internetten araştırıp, internetten alan kitledir Internetten alan müşteri grubu ise her geçen gün kat kat artmaktadır Bizler size pırlanta Dünyası olarak internet üzerinde kendini gerek marka gerekse firma olarak kanıtlamış mücevher firmalarını tavsiye edeceğiz 030 Karat üzeri pırlantalarda muhakkak sertifika isteyin





030 karat üzeri pırlantalarda uluslararası geçerliliğe sahip sertifikayı muhakkak kuyumcunuzdan isteyin

 Uluslararası geçerliliğe sahip sertifika ne anlama gelmektedir ? 
Türkiye’de bugüne kadar üreticilerin kendi bastıkları sertifikalar tüketiciye verildi Bu sertifikalar ya bir kağıda yada plastik kartlara basılmak şeklinde yapıldı Bu kartlarda yada kağıtlarda kuyumcuların yada toptancıların kendi takdir ettikleri pırlanta rengi ve berraklığı yazılmıştır 

Peki bu renk yada berraklığı kuyumcunun takdir etmesi ne demektir ? Eğer bir kuyumcu yada toptancı yanlışlıkla J renk olan bir pırlantaya H renk takdir ederlerde sertifikaya bu şekilde basılır ve bu durumda kuyumcu kazanır ama tüketici para kaybeder Peki bu durumda uluslararası geçerliliğe sahip sertifika almak tüketiciye ne kazandırır kuyumcuya ne kazandırır Sertifika basan bağımsız yada bağımsız olmaya çalışan firmalar yavaş yavaş Türkiye’de gelişmeye başlamıştır Bunların içinde bizim en ciddiye aldığımız laboratuarlar Bluediamond ve IDL’dir Bu laboratuarlar her geçen gün daha da gelişmekte ve ilerlemektedir Türk pırlanta dünyasına katkıları büyüktür Kendilerini pırlanta dünyası olarak bağımsız oldukları sürece buradan destekleyeceğiz

Tüketicilerin pırlanta alırken önem vermesi ve talep etmesi gereken sertifikalar hangileridir ?

 Dünyaca ünlü ve dünyaca kabul edilmiş bağımsızlığı tartışılmaz sertifikalar aşağıdaki gibidir Bütün dünyadaki en ünlü mücevher ve pırlanta fuarlarında görebileceğiniz sertifikalar bunlardır GIA – Amerika IGA – Belçika HRD – Belçika Bu sertifikaları alınca tüketici ne kazanır ? H ise H renk , J ise J renk pırlanta alırlar Hata yoktur ve pırlanta alırken renk ve berraklık yanlışlığından dolayı para kaybetmezler
Gerçekten beyan edilen renkte pırlanta alırlar Kuyumcunun kendi hazırladığı sertifikada yanlışlık olma ihtimali çoktur çünkü tüm ekipmanları 1 milyon dolar tutan laboratuar ekipmanlarına ve gemoloğa (taş bilimci) sahip değillerdir Niçin 030 ve 0,30 Karat altında niçin gerekmiyor ? Çünkü uluslararası geçerli sertifikalardın maliyeleri tanesi 100$ civarıdır 030 boy altı taşlarda ürün fiyatları zaten 400 ile 900 YTL civarı olduğu için 100$ tüketiciye rahatsız etmektedir Ama 030 karat ve üzeri boylarda (tektaş yada bir taş) bu sertifika maliyeti problem yaratmamaktadır

Amerika, Avrupa ve Asya da bu tip pırlantaların tamamı bağımsız laboratuarların sertifikaları ile satılmaktadır.

21 Mayıs 2013 Salı

Turkiye'de taki uretimi


TÜRKIYE’DE TAKI ÜRETIMI
 Kuyumculuk ürünleri 1990 yilina kadar enflasyona karsi paranin
degerini korumak amaciyla bir araç olarak kullanilmistir.


 Ancak sonralari
“telkari” gibi büyük ragbet gören geleneksel ürünlerle yetinmek yerine,
dünya çapinda söz sahibi olabilme yolunda, artik klasik üretim
metotlarinin degistirilmesi gerektigi kanaatine varilmistir. Bu yöndeki ilk
hareketlenme 1990 yili baslarinda görülmüstür. Önce makine parki
yenilenmis, ileri teknoloji ile çalisan makineler ithal edilmistir.
Günümüzün büyük taki isleme fabrikalarinin ilk örneklerine bu tarihlerde
görülmeye baslanmistir. 1991 yilinda döviz karsiligi altin piyasasi, 1995’de
Altin Borsasi kurulmustur. 1995 yilinda ise ilk altin ve mücevher tasarimi
yarismasi yapilmistir.


Takilarin, bir süs esyasi olmasinin yani sira, çok siklikla rastlandigi
üzere, özellikle bilezik gibi türlerinin bir ekonomik sikinti aninda kolayca
paraya çevrilebilmesi gibi özelliklerinden dolayi kisinin gelecek garantisi
olarak da tercih edilmesinin etkisiyle, ülkemizde taki imalati, büyük bir
sanayiye dönüsme yolundadir.
Taki sektörü ülkemizin zengin tarihi ve kültürel iklimi içerisinde
büyüyüp gelismektedir. Anadolu’da 5000 yillik geçmise sahip mücevher
sanatinin bugünkü temsilcileri olan üreticiler, bu muhtesem mirasi
modern üretim teknolojisi, kaliteli isçilik, rekabetçi fiyatlar ve özgün
tasarim anlayisi ile birlestirme çabasini göstermektedirler.


 Büyük üreticiler son 10 yilda dünyanin en büyük makine ithalatini
gerçeklestirerek teknolojiye yatirim yapmislardir. Bu yolla kusursuz
üretim, agirlik standardizasyonu ve üretim kayiplarinin sinirlandirilmasi
gibi global üretim standartlarina erisilmesi amaçlanmistir.
Sektörün büyük üretim kapasitesi, uluslararasi nitelikteki tasarim
ekiplerinin mükemmel isçiligi ve ileri teknoloji ile zenginlestirilmektedir.
Sektör, yüksek kalitede tasarim ve model yaratma gücü, ayrica
üretimdeki büyük potansiyel sayesinde müsterilerin taleplerine cevap
verebilecek esneklikte bir üretim anlayisi ile çalismaktadir. Üreticiler,
üretimin tüm asamalarinda kalite konusunda dünya standartlarini rehber
edinmislerdir. Hammaddeden nihai ürünün piyasaya sunulmasina dek her
asamada üstün kalite kontrol sistemleriyle hatalarin asgariye
indirilmesine çalisilmaktadir.

Hem altin taki hem de yatirim amaçli altin talebi Türkiye’de ve
dünyanin önemli piyasalarinda 2001 yilindan beri devamli olarak
artmaktadir. Türkiye’de 2005 yili tahmini altin taki üretimi bir önceki yila
göre % 5 artisla 270 ton’dur. Dünyadaki en eski medeniyetlerin besigi olan Türkiye’nin dil, din ve
kültür mozaigi ile tarihsel zenginligini daha büyük bir güce çevirip dünya
üzerinde farkli bir konuma gelmesi sektör çalisanlarinin baslica hedefidir.
Bu amaçla firmalar, taklit üretim yapmak yerine, takiyi kullanacak kisiye
özel olduklarini hissettirecek tasarimlar ortaya koymaya, bir “dünya
markasi“ yaratmaya özel önem vermektedirler.
Dünyada tasarim zenginligi açisindan Türkiye, sansli ülke
konumundadir. Rakip ülke tasarimcilari müzelerden ve tarih kitaplarindan
yararlanirken Türk tasarimcilari ayni cografyada dogduklari Hitit, Truva,
Urartu ve Roma medeniyetlerinden daha hizli bir sekilde
esinlenmektedirler. Sahip olunan bu kültürel zenginligi, aldiklari evrensel
nitelikteki egitimle birlestiren tasarimcilar, ürünlerini uluslararasi
piyasalardaki çok sayida müsterilerinin begenisine sunmaktadirlar.

 Günümüzde bilgisayar programlarinin da katkisiyla yilda binlerce
farkli model üretilmektedir. Dis pazarlardaki rekabete karsi taki üreticileri
yaygin olarak kullandiklari Osmanli desenleri, Helenistik çag dönemi
takilarinda kullanilan motiflerin günümüze uygun olarak modernize
edilmesi, ayrica Roma ve Selçuk desenleri üzerinde yapilan sentezler
sayesinde büyük basarilari yakalamislardir.
 Mücevher taki tasariminin merkezi Italya’da düzenlenen, 50 yillik
geçmise sahip Vicenzaoro Fuari, son 10 yildir uluslararasi pazarlarda
büyük bir basari gösteren Türk altin taki üreticilerinin, küresel rekabette
zorlu bir sinavdan cesaretle geçerek hakli bir üne sahip olduklarini
sergileme firsati vermistir. Türk altin üreticileri, Hititlerden Frigyalilar ve
Lidyalilara uzanan binlerce yillik tarihi mirasin, tasarimda kendilerine
sagladigi birikim ve enerji, ayrica etkin bir pazarlama ile rekabet
güçlerinin giderek daha da artmakta oldugunu göstermislerdir.
Türkiye’nin bu basarisinda, sektörün içindeki büyük potansiyel ve
dinamizm etkili olmustur.
Sektörde faaliyet gösteren firmalarin rafineri, madencilik, magaza
zincirleri ve pazarlama sirketleri olusturarak dünyada lider konumundaki
sirketler arasinda yer alma çabalari sürekli devam etmektedir.
Taki dalinda düzenlenen uluslararasi fuarlara istirak eden Türk
firmalari, bu yolla dünyada gelisen trendleri ve ülkelerin kültürleriyle
zenginlesen tasarimlari, ayrica sektörde kullanilan makine, teçhizat ve
malzemeleri çok yakindan görme firsati bulmaktadirlar.
Son yillarda takiya olan ilginin çok artmasi ile birlikte bu sektörde is
görenlerin sayisinda da bir artis izlenmistir. Üretime ve tasarima
mühendis ve mimarlarin da katkisiyla, atölyelerde üretim yaninda evlerde
kisisel zevk ve begeninin, hayal gücünün de etkisiyle çok degisik renk, malzeme, ebat ve tasarimlarda takilar piyasaya çikmaktadir. Günümüzde
taki tasarimi konusunda egitim veren yüksek okullar da devreye
sokulmustur. Bunlar arasinda Marmara Üniversitesi’nin iki yillik egitim
veren bölümü ile, Ege Üniversitesi’nin dört yillik taki tasarimi bölümü
sayilabilir.


ISTANBUL TICARET ODASI 
Dis Ticaret Subesi
Uygulama Servisi
TAKI
SEKTÖR PROFILI
 Hazirlayan
 MUALLA BILGIN- Aralık 2006

9 Mayıs 2013 Perşembe

Türkiye’de kuyumculuk piyasası- Yrd.Doç.Dr. Yiğit EVREN



Türkiye’de  kuyumculuk  piyasasını  konu  alan  araştırmalar,  sektörün  tarihsel  gelişim
sürecinde  ortaya  çıkan  ikili  iç  piyasa  yapısının   günümüzde  de  varlığını
sürdürdüğüne  işaret  etmektedir.  Bilgin’e  göre  geleneksel  müşteri,  altın  takının  yatırım
değerine  daha  fazla  önem  veren,  düğün  ve  nişan  gibi  sosyal  gerekleri  yerine  getirmek
amacıyla  takı  satın  alan  kesimi  temsil  etmektedir.  Bu  grupta  yer  alan  bireyler  kuyum
ürünleri  alırken  ileride  nakit  paraya  dönüştürülme  olasılığını  göz  önünde  tutarak  en  az
değer kaybedecek, işçilik değeri en az olan ürünleri tercih etmektedir. Diğer taraftan, takıyı
süslenme  amacıyla  alan  ve  bir  itibar  aracı  olarak  gören  tüketiciler  ise  markalı  ürünlere
yönelmektedir (Bilgin, 2006).

Güngör  ve  Özdemir’in  (2009)  bulguları  da  bu  durumu  doğrular  niteliktedir.  Buna  göre
çalışan  bayanların  kuyum  ve  mücevher  eşyası  tüketim  tercihlerini  beş  temel  faktör
belirlemekte ve üretici firma adı %30’luk bir oranla bayanların takı tercihlerinde aradıkları
nitelikler  arasında  ilk  sırayı  almaktadır.  Takıda  kullanılan  taş,  takının  modeli  ve  ayarı
sırasıyla ikincil öneme sahip özellikler arasında değerlendirilirken, fiyat %8’lik bir önem
derecesi ile bu beş faktör arasında sonuncu sırada gelmektedir.  

Kuyumculuk  sektöründe  takı  ve  aksesuar  markalarına  ilişkin  2008  yılında  yapılan  bir
başka  araştırma  ise  Türkiye’de  kuyumculuk  sektörünün  tüketim  ucuna  ilişkin  önemli
ipuçlarını  ortaya  koymaktadır  (Sibermetrik,  2008).  Buna  göre,  altın  mücevher  alanında
marka adı belirtilmeksizin ilk akla gelen firmaların başında %19.8 ile Altınbaş, %16.9 ile
Atasay, %6.2 ve %3.5 ile Goldaş ve Gold gelmektedir. Araştırma sonuçlarına göre, altın
mücevher tüketiminde en sık kullanılan ürün %22.2 ile yüzük, %12.3 ile küpe, %11.7 ile
22 ayar bilezik gelmekte iken, araştırmaya katılanların yaklaşık %45’i yılda en az bir kez
altın ürünü satın aldıklarını belirtmişlerdir. Araştırmada ödeme biçimi olarak tüketicilerin
önemli bir bölümünün (%90.2) alışverişlerinde nakit para kullandıkları ortaya konmuştur.
Bununla  birlikte,  araştırmaya  katılanlar  arasında  kentte  oturan  20  yaş  ve  üzeri  kadın
nüfusun yaklaşık %60’ı satın aldığı markayı 5 yıl ve daha uzun bir süredir tercih ettiğini
belirtmişlerdir.

KAYNAK:MÜCEVHER TASARIMI VE
KUYUMCULUK

Temel Yapısal Özellikler, Fırsat ve Tehditler, Politika Önerileri

 Sektörel Araştırma Raporu


 Yrd.Doç.Dr. Yiğit EVREN
Yıldız Teknik Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi
Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi

Türkiye’de kuyumculuk piyasası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Türkiye’de kuyumculuk piyasası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Haziran 2013 Cuma

Tuketicilerin pirlanta alırken onem vermesi ve talep etmesi gerekenler

Türkiye’de internet üzerinden ürün satışı 900 milyon dolarlık bir hacme ulaşmıştır Pırlanta’da internet üzerinde inanılmaz şekilde talep gören ürün kategorisine girmiştir
Artık müşteri grubu ikiye ayrılmaktadır Bunlardan bir tanesi internetten fiyat araştırıp, fiziksel mağazalardan alanlar, diğerleri ise internetten araştırıp, internetten alan kitledir Internetten alan müşteri grubu ise her geçen gün kat kat artmaktadır Bizler size pırlanta Dünyası olarak internet üzerinde kendini gerek marka gerekse firma olarak kanıtlamış mücevher firmalarını tavsiye edeceğiz 030 Karat üzeri pırlantalarda muhakkak sertifika isteyin





030 karat üzeri pırlantalarda uluslararası geçerliliğe sahip sertifikayı muhakkak kuyumcunuzdan isteyin

 Uluslararası geçerliliğe sahip sertifika ne anlama gelmektedir ? 
Türkiye’de bugüne kadar üreticilerin kendi bastıkları sertifikalar tüketiciye verildi Bu sertifikalar ya bir kağıda yada plastik kartlara basılmak şeklinde yapıldı Bu kartlarda yada kağıtlarda kuyumcuların yada toptancıların kendi takdir ettikleri pırlanta rengi ve berraklığı yazılmıştır 

Peki bu renk yada berraklığı kuyumcunun takdir etmesi ne demektir ? Eğer bir kuyumcu yada toptancı yanlışlıkla J renk olan bir pırlantaya H renk takdir ederlerde sertifikaya bu şekilde basılır ve bu durumda kuyumcu kazanır ama tüketici para kaybeder Peki bu durumda uluslararası geçerliliğe sahip sertifika almak tüketiciye ne kazandırır kuyumcuya ne kazandırır Sertifika basan bağımsız yada bağımsız olmaya çalışan firmalar yavaş yavaş Türkiye’de gelişmeye başlamıştır Bunların içinde bizim en ciddiye aldığımız laboratuarlar Bluediamond ve IDL’dir Bu laboratuarlar her geçen gün daha da gelişmekte ve ilerlemektedir Türk pırlanta dünyasına katkıları büyüktür Kendilerini pırlanta dünyası olarak bağımsız oldukları sürece buradan destekleyeceğiz

Tüketicilerin pırlanta alırken önem vermesi ve talep etmesi gereken sertifikalar hangileridir ?

 Dünyaca ünlü ve dünyaca kabul edilmiş bağımsızlığı tartışılmaz sertifikalar aşağıdaki gibidir Bütün dünyadaki en ünlü mücevher ve pırlanta fuarlarında görebileceğiniz sertifikalar bunlardır GIA – Amerika IGA – Belçika HRD – Belçika Bu sertifikaları alınca tüketici ne kazanır ? H ise H renk , J ise J renk pırlanta alırlar Hata yoktur ve pırlanta alırken renk ve berraklık yanlışlığından dolayı para kaybetmezler
Gerçekten beyan edilen renkte pırlanta alırlar Kuyumcunun kendi hazırladığı sertifikada yanlışlık olma ihtimali çoktur çünkü tüm ekipmanları 1 milyon dolar tutan laboratuar ekipmanlarına ve gemoloğa (taş bilimci) sahip değillerdir Niçin 030 ve 0,30 Karat altında niçin gerekmiyor ? Çünkü uluslararası geçerli sertifikalardın maliyeleri tanesi 100$ civarıdır 030 boy altı taşlarda ürün fiyatları zaten 400 ile 900 YTL civarı olduğu için 100$ tüketiciye rahatsız etmektedir Ama 030 karat ve üzeri boylarda (tektaş yada bir taş) bu sertifika maliyeti problem yaratmamaktadır

Amerika, Avrupa ve Asya da bu tip pırlantaların tamamı bağımsız laboratuarların sertifikaları ile satılmaktadır.

21 Mayıs 2013 Salı

Turkiye'de taki uretimi


TÜRKIYE’DE TAKI ÜRETIMI
 Kuyumculuk ürünleri 1990 yilina kadar enflasyona karsi paranin
degerini korumak amaciyla bir araç olarak kullanilmistir.


 Ancak sonralari
“telkari” gibi büyük ragbet gören geleneksel ürünlerle yetinmek yerine,
dünya çapinda söz sahibi olabilme yolunda, artik klasik üretim
metotlarinin degistirilmesi gerektigi kanaatine varilmistir. Bu yöndeki ilk
hareketlenme 1990 yili baslarinda görülmüstür. Önce makine parki
yenilenmis, ileri teknoloji ile çalisan makineler ithal edilmistir.
Günümüzün büyük taki isleme fabrikalarinin ilk örneklerine bu tarihlerde
görülmeye baslanmistir. 1991 yilinda döviz karsiligi altin piyasasi, 1995’de
Altin Borsasi kurulmustur. 1995 yilinda ise ilk altin ve mücevher tasarimi
yarismasi yapilmistir.


Takilarin, bir süs esyasi olmasinin yani sira, çok siklikla rastlandigi
üzere, özellikle bilezik gibi türlerinin bir ekonomik sikinti aninda kolayca
paraya çevrilebilmesi gibi özelliklerinden dolayi kisinin gelecek garantisi
olarak da tercih edilmesinin etkisiyle, ülkemizde taki imalati, büyük bir
sanayiye dönüsme yolundadir.
Taki sektörü ülkemizin zengin tarihi ve kültürel iklimi içerisinde
büyüyüp gelismektedir. Anadolu’da 5000 yillik geçmise sahip mücevher
sanatinin bugünkü temsilcileri olan üreticiler, bu muhtesem mirasi
modern üretim teknolojisi, kaliteli isçilik, rekabetçi fiyatlar ve özgün
tasarim anlayisi ile birlestirme çabasini göstermektedirler.


 Büyük üreticiler son 10 yilda dünyanin en büyük makine ithalatini
gerçeklestirerek teknolojiye yatirim yapmislardir. Bu yolla kusursuz
üretim, agirlik standardizasyonu ve üretim kayiplarinin sinirlandirilmasi
gibi global üretim standartlarina erisilmesi amaçlanmistir.
Sektörün büyük üretim kapasitesi, uluslararasi nitelikteki tasarim
ekiplerinin mükemmel isçiligi ve ileri teknoloji ile zenginlestirilmektedir.
Sektör, yüksek kalitede tasarim ve model yaratma gücü, ayrica
üretimdeki büyük potansiyel sayesinde müsterilerin taleplerine cevap
verebilecek esneklikte bir üretim anlayisi ile çalismaktadir. Üreticiler,
üretimin tüm asamalarinda kalite konusunda dünya standartlarini rehber
edinmislerdir. Hammaddeden nihai ürünün piyasaya sunulmasina dek her
asamada üstün kalite kontrol sistemleriyle hatalarin asgariye
indirilmesine çalisilmaktadir.

Hem altin taki hem de yatirim amaçli altin talebi Türkiye’de ve
dünyanin önemli piyasalarinda 2001 yilindan beri devamli olarak
artmaktadir. Türkiye’de 2005 yili tahmini altin taki üretimi bir önceki yila
göre % 5 artisla 270 ton’dur. Dünyadaki en eski medeniyetlerin besigi olan Türkiye’nin dil, din ve
kültür mozaigi ile tarihsel zenginligini daha büyük bir güce çevirip dünya
üzerinde farkli bir konuma gelmesi sektör çalisanlarinin baslica hedefidir.
Bu amaçla firmalar, taklit üretim yapmak yerine, takiyi kullanacak kisiye
özel olduklarini hissettirecek tasarimlar ortaya koymaya, bir “dünya
markasi“ yaratmaya özel önem vermektedirler.
Dünyada tasarim zenginligi açisindan Türkiye, sansli ülke
konumundadir. Rakip ülke tasarimcilari müzelerden ve tarih kitaplarindan
yararlanirken Türk tasarimcilari ayni cografyada dogduklari Hitit, Truva,
Urartu ve Roma medeniyetlerinden daha hizli bir sekilde
esinlenmektedirler. Sahip olunan bu kültürel zenginligi, aldiklari evrensel
nitelikteki egitimle birlestiren tasarimcilar, ürünlerini uluslararasi
piyasalardaki çok sayida müsterilerinin begenisine sunmaktadirlar.

 Günümüzde bilgisayar programlarinin da katkisiyla yilda binlerce
farkli model üretilmektedir. Dis pazarlardaki rekabete karsi taki üreticileri
yaygin olarak kullandiklari Osmanli desenleri, Helenistik çag dönemi
takilarinda kullanilan motiflerin günümüze uygun olarak modernize
edilmesi, ayrica Roma ve Selçuk desenleri üzerinde yapilan sentezler
sayesinde büyük basarilari yakalamislardir.
 Mücevher taki tasariminin merkezi Italya’da düzenlenen, 50 yillik
geçmise sahip Vicenzaoro Fuari, son 10 yildir uluslararasi pazarlarda
büyük bir basari gösteren Türk altin taki üreticilerinin, küresel rekabette
zorlu bir sinavdan cesaretle geçerek hakli bir üne sahip olduklarini
sergileme firsati vermistir. Türk altin üreticileri, Hititlerden Frigyalilar ve
Lidyalilara uzanan binlerce yillik tarihi mirasin, tasarimda kendilerine
sagladigi birikim ve enerji, ayrica etkin bir pazarlama ile rekabet
güçlerinin giderek daha da artmakta oldugunu göstermislerdir.
Türkiye’nin bu basarisinda, sektörün içindeki büyük potansiyel ve
dinamizm etkili olmustur.
Sektörde faaliyet gösteren firmalarin rafineri, madencilik, magaza
zincirleri ve pazarlama sirketleri olusturarak dünyada lider konumundaki
sirketler arasinda yer alma çabalari sürekli devam etmektedir.
Taki dalinda düzenlenen uluslararasi fuarlara istirak eden Türk
firmalari, bu yolla dünyada gelisen trendleri ve ülkelerin kültürleriyle
zenginlesen tasarimlari, ayrica sektörde kullanilan makine, teçhizat ve
malzemeleri çok yakindan görme firsati bulmaktadirlar.
Son yillarda takiya olan ilginin çok artmasi ile birlikte bu sektörde is
görenlerin sayisinda da bir artis izlenmistir. Üretime ve tasarima
mühendis ve mimarlarin da katkisiyla, atölyelerde üretim yaninda evlerde
kisisel zevk ve begeninin, hayal gücünün de etkisiyle çok degisik renk, malzeme, ebat ve tasarimlarda takilar piyasaya çikmaktadir. Günümüzde
taki tasarimi konusunda egitim veren yüksek okullar da devreye
sokulmustur. Bunlar arasinda Marmara Üniversitesi’nin iki yillik egitim
veren bölümü ile, Ege Üniversitesi’nin dört yillik taki tasarimi bölümü
sayilabilir.


ISTANBUL TICARET ODASI 
Dis Ticaret Subesi
Uygulama Servisi
TAKI
SEKTÖR PROFILI
 Hazirlayan
 MUALLA BILGIN- Aralık 2006

9 Mayıs 2013 Perşembe

Türkiye’de kuyumculuk piyasası- Yrd.Doç.Dr. Yiğit EVREN



Türkiye’de  kuyumculuk  piyasasını  konu  alan  araştırmalar,  sektörün  tarihsel  gelişim
sürecinde  ortaya  çıkan  ikili  iç  piyasa  yapısının   günümüzde  de  varlığını
sürdürdüğüne  işaret  etmektedir.  Bilgin’e  göre  geleneksel  müşteri,  altın  takının  yatırım
değerine  daha  fazla  önem  veren,  düğün  ve  nişan  gibi  sosyal  gerekleri  yerine  getirmek
amacıyla  takı  satın  alan  kesimi  temsil  etmektedir.  Bu  grupta  yer  alan  bireyler  kuyum
ürünleri  alırken  ileride  nakit  paraya  dönüştürülme  olasılığını  göz  önünde  tutarak  en  az
değer kaybedecek, işçilik değeri en az olan ürünleri tercih etmektedir. Diğer taraftan, takıyı
süslenme  amacıyla  alan  ve  bir  itibar  aracı  olarak  gören  tüketiciler  ise  markalı  ürünlere
yönelmektedir (Bilgin, 2006).

Güngör  ve  Özdemir’in  (2009)  bulguları  da  bu  durumu  doğrular  niteliktedir.  Buna  göre
çalışan  bayanların  kuyum  ve  mücevher  eşyası  tüketim  tercihlerini  beş  temel  faktör
belirlemekte ve üretici firma adı %30’luk bir oranla bayanların takı tercihlerinde aradıkları
nitelikler  arasında  ilk  sırayı  almaktadır.  Takıda  kullanılan  taş,  takının  modeli  ve  ayarı
sırasıyla ikincil öneme sahip özellikler arasında değerlendirilirken, fiyat %8’lik bir önem
derecesi ile bu beş faktör arasında sonuncu sırada gelmektedir.  

Kuyumculuk  sektöründe  takı  ve  aksesuar  markalarına  ilişkin  2008  yılında  yapılan  bir
başka  araştırma  ise  Türkiye’de  kuyumculuk  sektörünün  tüketim  ucuna  ilişkin  önemli
ipuçlarını  ortaya  koymaktadır  (Sibermetrik,  2008).  Buna  göre,  altın  mücevher  alanında
marka adı belirtilmeksizin ilk akla gelen firmaların başında %19.8 ile Altınbaş, %16.9 ile
Atasay, %6.2 ve %3.5 ile Goldaş ve Gold gelmektedir. Araştırma sonuçlarına göre, altın
mücevher tüketiminde en sık kullanılan ürün %22.2 ile yüzük, %12.3 ile küpe, %11.7 ile
22 ayar bilezik gelmekte iken, araştırmaya katılanların yaklaşık %45’i yılda en az bir kez
altın ürünü satın aldıklarını belirtmişlerdir. Araştırmada ödeme biçimi olarak tüketicilerin
önemli bir bölümünün (%90.2) alışverişlerinde nakit para kullandıkları ortaya konmuştur.
Bununla  birlikte,  araştırmaya  katılanlar  arasında  kentte  oturan  20  yaş  ve  üzeri  kadın
nüfusun yaklaşık %60’ı satın aldığı markayı 5 yıl ve daha uzun bir süredir tercih ettiğini
belirtmişlerdir.

KAYNAK:MÜCEVHER TASARIMI VE
KUYUMCULUK

Temel Yapısal Özellikler, Fırsat ve Tehditler, Politika Önerileri

 Sektörel Araştırma Raporu


 Yrd.Doç.Dr. Yiğit EVREN
Yıldız Teknik Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi
Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi

News

Latest News
Pırlanta Sarrafı Mücevherat Grubu. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Top Ad 728x90

Video

Visitors

Bu Blogda Ara

Vertical2

Pırlanta Hakkında Herşey

script type="text/javascript"> //form tags to omit in NS6+: var omitformtags=["input", "textarea", "select"] omitformtags=omitformtags.join("|") function disableselect(e){ if (omitformtags.indexOf(e.target.tagName.toLowerCase())==-1) return false } function reEnable(){ return true } if (typeof document.onselectstart!="undefined") document.onselectstart=new Function ("return false") else{ document.onmousedown=disableselect document.onmouseup=reEnable }

Slider

Recent Post

Games

Popüler Yayınlar

Tweetler