Bu Blogda Ara

takı tasarım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
takı tasarım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Mayıs 2013 Perşembe

Taki Tasarimi Mezunu Ne Is Yapar?



Takı Tasarımı Mezunu Ne İş Yapar

• Günün beğenilerine göre tasarımlar yapar
• Kuyumculukta “marka ülke” olmamızı katkıda bulunur
• Kuyum sektöründe kullanılan makineleri tanır ve bilir
• Mücevher yapımını bilir

• Dünyada hangi ülkelere ne tür tasarımların saƨ lacağını bilir
• Bilgisayarda üç boyutlu çizimler yapar
• Makineleri Kullanır.



• Teknolojiyi ve yenilikleri takip eder
• Değerli madenleri tanır, nasıl işleneceğini bilir
• Değerli Taşları tanır, taş kesim işlemlerini bilir  
• Değerli taşların özelliklerini bilir
• Bitmiş ürünlerin kalite kontrollerini yapar


20 Mayıs 2013 Pazartesi

Taki malzemesi ve tasarim


TAKI MALZEMESI VE TASARIM

Ortaçag’dan itibaren astroloji ve burçlarin da etkisiyle, mistik
inançlarin insan ve degerli taslar arasinda güçlü bir bag yarattigina,
taslarin yaydigi enerji ile sifa ve güç verici özellikleri bulunduguna inanan
insanlar, süs taslarini takilarin vazgeçilmez malzemesi olarak tercih
etmislerdir.Genelde taki malzemesi olarak kemik, deniz kabuklari, abanoz,
mercan gibi dogal malzemeler, bakir, ahsap ve deri, tekstil malzemeleri,
boncuk, tüy ve zincir gibi çesitli maddeler, yari kiymetli taslar, altin ve
gümüs gibi kiymetli maden ve taslar kullanilmaktadir.
Eski medeniyetlerden günümüze halkin yasam biçimi, yasadigi
cografya, iklim, geçim kaynaklari, beslenme aliskanliklari, anane, din ve
dil, müzik ve folklor yapisindaki degisimle, geleneksel çizgilerin disinda
dünya modasinda esen rüzgarlarin da etkisiyle modern formda takilar da
hizla piyasadaki yerlerini almislardir.


Bilim ve teknolojinin gelismesiyle birlikte, artik çok daha saf hale
getirilen ve ilginç tekniklerle islenen degerli tas ve madenlerden
günümüzdeki yeni ifadesiyle “insanoglunun evrensel süsü” ve “ sahibini
anlatan” takilar yaratilmaktadir.
 Dünya trendlerini yakindan takip eden ve rakiplerine göre piyasada
fark yaratmak isteyen firmalar, tasarimin etkin bir güç oldugunu
gördükten sonra, kendi tarzlarini yaratmak amaciyla tasarima ve
tasarimciya önem vermeye baslamislardir.


Taki sanatinin içinde yer alan mühendis, ressam ve endüstri
tasarimcilarinin da katkilariyla çesitli teknikler ve alisilmadik malzemeler
kullanilarak simgesel motifler ortaya konmaktadir.
 Dünya ülkeleri arasinda taki tasarimi ve ticaret açisindan Italya basta
gelmektedir. Yaklasik 10 bin altin taki üreticisine sahip olan Italya, altin
mücevher alaninda en yüksek katma degeri elde edebilen ülke
konumundadir.

Dünyanin tüm üretim ve tüketim noktalari için Italya
daima referans ülke olmaktadir. Trendler ve yeni teknikleri agirlikli olarak
Italya belirlemekte, diger ülkeler Italya’dan makine alarak veya
modellerinden esinlenerek üretim yapmaktadirlar. Dünyanin her yerinde
Italyan ürünlerinin taklitleri bile ürünlerin aslini yasatmaya yardimci
olmakta, Italya’ya her yil 4.5 milyar Euro girmektedir. 50 yillik geçmise
sahip Vicenzaoro Fuari’nin yapildigi Vicenza, altin sektörünün baskenti
durumundadir. Bölgede üretilen altin takilarin yüzde 90’i ihraç
edilmektedir. Italya’nin toplam ihracatinin yarisi bu bölgeden
yapilmaktadir. Italya, bu sektörde Dünya Altin Konseyi tarafindan da
destek görmektedir.


ISTANBUL TICARET ODASI 
Dis Ticaret Subesi
Uygulama Servisi
TAKI
SEKTÖR PROFILI
 Hazirlayan
 MUALLA BILGIN
Aralik 2006

24 Nisan 2013 Çarşamba

TAKIDA TASARIMIN ETKİSİ Yrd.Doc.Dr.Leyla Ulusman

TAKIDA TASARIMIN ETKİSİ Yrd.Doc.Dr.Leyla Ulusman
Yrd.Doc.Dr.Leyla Ulusman
Marmara Üniversitesi Takı Tasarımı ve Teknolojisi Yüksekokulu
İnsanoğlu, tarihin ilk dönemlerinden bugüne kadar doğal taşları takı olarak kullandı. İlk çağlarda, kemik, boynuz diş ve yumuşakça kabuklarının yanı sıra bazı renkli doğal taşlarda takı yapımında yer aldı.
 
İnsanoğlu, tarihin ilk dönemlerinden bugüne kadar doğal taşları takı olarak kullandı. İlk çağlarda, kemik, boynuz diş ve yumuşakça kabuklarının yanı sıra bazı renkli doğal taşlarda takı yapımında yer aldı. Madenlerin bulunması ve şekillendirilmesinin öğrenmesiyle beraber çeşitli madenlerden yapılan takılar, doğal taşlarla süslendi ve güzelleştirilmeye başlandı. Önceleri doğal taşlara tıraşlanarak çeşitli şekiller verildi, daha sonra ise cilalanarak parlak ve gösterişli bir görünüm alması sağlandı, böylece madenin parlaklığının yanında doğal taşlar da renk ve parlaklıkları ile yer aldı, takıların gösterişini ve albenilerini arttırdılar.
 Çeşitli doğal olayların yanı sıra depremler, yanardağ patlamaları sonrası akan lavlar ve depremler doğal taşları yataklarından kopararak deniz kenarı, dere yatağı ya da civarındaki düz arazileri taşıyarak ortaya çıkmasını sağlar. İnsanlar, ilk kez buralarda gördükleri bu renkli ve güzel taşları içgüdüsel olarak toplamak ve çeşitli amaçlarla kullanmak, çevrelerindeki diğer insanlara göstermek ihtiyacı hissetiler. Bugün bile deniz kenarında gördüğümüz bazı renkli taşları toplamak istemez miyiz? Doğal taşlara biraz ilgi duyan bir parça araştıran, onlara dokunan ve hisseden insanlar bir daha onlardan kendilerini alamazlar. Hep yanlarında taşımak, görmek ve göstermek isterler. İşte doğal taşların takıya geçişi bu sebepten ötürü tamamen içgüdüsel olarak, büyük bir istek ve tutkunun tezahürü olarak kendiliğinden gerçekleşti. Doğayı seven, doğa ile iç içe yaşayan insanlar için taş, toprak ve ahşap vazgeçilmez birer malzemedir. Bu malzemeler ile uğraşmak, onlara çeşitli şekiller vererek kullanmak ve çekicilik kazandırmak, hele ki doğal taşların parlaklığını, ışığın üstlerinde yansımasını çeşitli kesim yöntemleri ile kontrol ederek biçimlendirmek bu taşların takılarda kullanılmasını, beğeni kazanmasını ve yayılmasını sağlayan en önemli etkenlerdir. Paleolitik Çağ’daki ilk takılar, Anadolu’da Antalya’nın Karin Mağarası ve Beldibi Kayasığınağı gibi yerleşim alanlarında yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıkarıldı. İlk çıkan takılar, taştan yapılmış kolye taneleriydi.
 Kuyumculuk sektörümüz, bugün için doğal taş kullanımında çeşit ve miktar açısından yeterli kapasiteye ulaşamadı. Her ne kadar Osmanlı döneminde doğal taşlar bol miktarda kullanılıyor ise de, daha sonraları ekonomik nedenlerin ön plana çıkması ile altın, gümüş gibi değerli madenlerin bir yatırım ve tasarruf aracı olarak görülmesi, üzerinde bir taş ya da başka bir malzeme bulunmayan, işçiliği az, madenlerin değeri yüksek takıların tercih edilmesi ve hatta bu tür takıların gelenek ve kültürümüzün bir parçası haline gelmesi sonucu estetik değerler yitirildi, motif uygulamaları ve taş kullanım yok denecek kadar azaldı.
Son yıllarda ise yatırım ve tasarruf araçlarının çoğalması sonucu altın, tasarruf aracı olma değerini kaybetti. Moda olgusunun ön plana çıkması ve çeşitli iletişim araçlarının katkısı sonucu takılardaki tasarım özellikleri, estetik ve güzellik görüldü ve yayıldı. Bu sebepten ötürü insanlar altın değeri yüksek, estetik yönü zayıf ve pahalı takılar yerine altın değeri düşük, günün her saatinde kullanabileceği, rahat, şık, estetik yönü güçlü olan özgün tasarımlı ve taşlı takılara yöneldiler. Türk kuyumcuları kendilerine İtalya’yı örnek aldılar. Onların tasarlayıp, uyguladıkları ve tüm dünyaya pazarladıkları modelleri kopyalayıp satmaya çalıştılar. Kendimize özgü çalışmalar yapmadığımız gibi, yapılan çalışmaları kopya etmek, bizleri belirli bir yere kadar götürdüğünü, daha fazla ilerletmediğini anladığımızda, okullarımıza daha fazla değer vermemiz gerektiğini, okullarla iç içe olmanın daha farklı kılacağını anladık.
Eğitime verilen önem daha ön plana çıktığında insanlar farklı olmaya başladılar. Daha önceleri birkaç firma bizlerle işbirliği içindeydi; tasarım üniteleri vardı. Ama bugün tüm firmalar kendi tasarım ünitelerini kurmaya, kendi tasarımlarını yapmaya, markalaşmaya başladılar.1992 yılında ilk defa Marmara Üniversitesi’nde uygulamalı olarak takı tasarımı bölümünü kurduk. Yetiştirdiğimiz elemanlarımızın başarılı çalışmalarını görmek ve şu anda öğrencilerimizi almak için sırada bekleyen firmaların olduğunu bilmek bizleri mutlu kılmakta. Vermiş olduğumuz eğitimde sanat ve teknolojinin iç içe olması, uygulamanın bilinmesi, malzemenin tanınması sanat dersleriyle hem teorik hem uygulamalı eğitim almaları, yapmış oldukları tasarımlarda da onları ön plana çıkarıyor.
Türk kuyumculuğu hak etiği yere gelmektedir. Tasarım konusunda Türkiye’de büyük bir patlama yaşanıyor. Dünyada tanınan ve yaptıkları işlerin müzelerde bile sergilendiği, özellikle Türkiye’ye gelindiğinde firma adı verilerek aranan kuruluşların olması, kendi kültürünü unutmayan ve onu ön plana çıkararak özgün tasarımlar yapan anlayış ile mümkündür ve vardır. İnanıyorum ki Türk kuyumculuğu eğitimine önem verdiği sürece yükselmeye devam edecek ve dünya liderliğine aday olacaktır. Kuyumculukla ilgili uluslar arası fuarlarda son yıllarda görülmeye başlanan yabancı müşteriler, özellikle de sektörün dünya lideri olan İtalyan müşteriler bu yönelmenin ne kadar doğru olduğunu ortaya koymaktadır.  Daha önceleri sarı rengin ağırlığını taşıyan ve hep birbirine benzeyen kuyumcu vitrinleri, artık farklılaşmaya başladı; her vitrinde farklı tasarımlar ve taşlı takılar boy gösterdi. Müşteriler de iletişim araçları sayesinde gördüğü, tanıdığı, hatta ilgi ile incelediği taşlar ile ilgili bilinçlendi, çoğu zaman bir mağazaya girdiğinde taşı adıyla söyleyerek(Turmalin, Ametist, Akuamarin, Opal)o taştan yapılmış yüzük, kolye, küpe ya da bilezik istemeye başladı. Sonuç olarak bu eğilim insanların doğayla birleştikçe doğal olana karşı duyduğu hayranlığın artması ve bu taşların temas yolu ile insanları psikolojik olarak rahatlatması biçiminde de yorumlanabilir

mahrecsanatevi.com
takı tasarım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
takı tasarım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Mayıs 2013 Perşembe

Taki Tasarimi Mezunu Ne Is Yapar?



Takı Tasarımı Mezunu Ne İş Yapar

• Günün beğenilerine göre tasarımlar yapar
• Kuyumculukta “marka ülke” olmamızı katkıda bulunur
• Kuyum sektöründe kullanılan makineleri tanır ve bilir
• Mücevher yapımını bilir

• Dünyada hangi ülkelere ne tür tasarımların saƨ lacağını bilir
• Bilgisayarda üç boyutlu çizimler yapar
• Makineleri Kullanır.



• Teknolojiyi ve yenilikleri takip eder
• Değerli madenleri tanır, nasıl işleneceğini bilir
• Değerli Taşları tanır, taş kesim işlemlerini bilir  
• Değerli taşların özelliklerini bilir
• Bitmiş ürünlerin kalite kontrollerini yapar


20 Mayıs 2013 Pazartesi

Taki malzemesi ve tasarim


TAKI MALZEMESI VE TASARIM

Ortaçag’dan itibaren astroloji ve burçlarin da etkisiyle, mistik
inançlarin insan ve degerli taslar arasinda güçlü bir bag yarattigina,
taslarin yaydigi enerji ile sifa ve güç verici özellikleri bulunduguna inanan
insanlar, süs taslarini takilarin vazgeçilmez malzemesi olarak tercih
etmislerdir.Genelde taki malzemesi olarak kemik, deniz kabuklari, abanoz,
mercan gibi dogal malzemeler, bakir, ahsap ve deri, tekstil malzemeleri,
boncuk, tüy ve zincir gibi çesitli maddeler, yari kiymetli taslar, altin ve
gümüs gibi kiymetli maden ve taslar kullanilmaktadir.
Eski medeniyetlerden günümüze halkin yasam biçimi, yasadigi
cografya, iklim, geçim kaynaklari, beslenme aliskanliklari, anane, din ve
dil, müzik ve folklor yapisindaki degisimle, geleneksel çizgilerin disinda
dünya modasinda esen rüzgarlarin da etkisiyle modern formda takilar da
hizla piyasadaki yerlerini almislardir.


Bilim ve teknolojinin gelismesiyle birlikte, artik çok daha saf hale
getirilen ve ilginç tekniklerle islenen degerli tas ve madenlerden
günümüzdeki yeni ifadesiyle “insanoglunun evrensel süsü” ve “ sahibini
anlatan” takilar yaratilmaktadir.
 Dünya trendlerini yakindan takip eden ve rakiplerine göre piyasada
fark yaratmak isteyen firmalar, tasarimin etkin bir güç oldugunu
gördükten sonra, kendi tarzlarini yaratmak amaciyla tasarima ve
tasarimciya önem vermeye baslamislardir.


Taki sanatinin içinde yer alan mühendis, ressam ve endüstri
tasarimcilarinin da katkilariyla çesitli teknikler ve alisilmadik malzemeler
kullanilarak simgesel motifler ortaya konmaktadir.
 Dünya ülkeleri arasinda taki tasarimi ve ticaret açisindan Italya basta
gelmektedir. Yaklasik 10 bin altin taki üreticisine sahip olan Italya, altin
mücevher alaninda en yüksek katma degeri elde edebilen ülke
konumundadir.

Dünyanin tüm üretim ve tüketim noktalari için Italya
daima referans ülke olmaktadir. Trendler ve yeni teknikleri agirlikli olarak
Italya belirlemekte, diger ülkeler Italya’dan makine alarak veya
modellerinden esinlenerek üretim yapmaktadirlar. Dünyanin her yerinde
Italyan ürünlerinin taklitleri bile ürünlerin aslini yasatmaya yardimci
olmakta, Italya’ya her yil 4.5 milyar Euro girmektedir. 50 yillik geçmise
sahip Vicenzaoro Fuari’nin yapildigi Vicenza, altin sektörünün baskenti
durumundadir. Bölgede üretilen altin takilarin yüzde 90’i ihraç
edilmektedir. Italya’nin toplam ihracatinin yarisi bu bölgeden
yapilmaktadir. Italya, bu sektörde Dünya Altin Konseyi tarafindan da
destek görmektedir.


ISTANBUL TICARET ODASI 
Dis Ticaret Subesi
Uygulama Servisi
TAKI
SEKTÖR PROFILI
 Hazirlayan
 MUALLA BILGIN
Aralik 2006

24 Nisan 2013 Çarşamba

TAKIDA TASARIMIN ETKİSİ Yrd.Doc.Dr.Leyla Ulusman

TAKIDA TASARIMIN ETKİSİ Yrd.Doc.Dr.Leyla Ulusman
Yrd.Doc.Dr.Leyla Ulusman
Marmara Üniversitesi Takı Tasarımı ve Teknolojisi Yüksekokulu
İnsanoğlu, tarihin ilk dönemlerinden bugüne kadar doğal taşları takı olarak kullandı. İlk çağlarda, kemik, boynuz diş ve yumuşakça kabuklarının yanı sıra bazı renkli doğal taşlarda takı yapımında yer aldı.
 
İnsanoğlu, tarihin ilk dönemlerinden bugüne kadar doğal taşları takı olarak kullandı. İlk çağlarda, kemik, boynuz diş ve yumuşakça kabuklarının yanı sıra bazı renkli doğal taşlarda takı yapımında yer aldı. Madenlerin bulunması ve şekillendirilmesinin öğrenmesiyle beraber çeşitli madenlerden yapılan takılar, doğal taşlarla süslendi ve güzelleştirilmeye başlandı. Önceleri doğal taşlara tıraşlanarak çeşitli şekiller verildi, daha sonra ise cilalanarak parlak ve gösterişli bir görünüm alması sağlandı, böylece madenin parlaklığının yanında doğal taşlar da renk ve parlaklıkları ile yer aldı, takıların gösterişini ve albenilerini arttırdılar.
 Çeşitli doğal olayların yanı sıra depremler, yanardağ patlamaları sonrası akan lavlar ve depremler doğal taşları yataklarından kopararak deniz kenarı, dere yatağı ya da civarındaki düz arazileri taşıyarak ortaya çıkmasını sağlar. İnsanlar, ilk kez buralarda gördükleri bu renkli ve güzel taşları içgüdüsel olarak toplamak ve çeşitli amaçlarla kullanmak, çevrelerindeki diğer insanlara göstermek ihtiyacı hissetiler. Bugün bile deniz kenarında gördüğümüz bazı renkli taşları toplamak istemez miyiz? Doğal taşlara biraz ilgi duyan bir parça araştıran, onlara dokunan ve hisseden insanlar bir daha onlardan kendilerini alamazlar. Hep yanlarında taşımak, görmek ve göstermek isterler. İşte doğal taşların takıya geçişi bu sebepten ötürü tamamen içgüdüsel olarak, büyük bir istek ve tutkunun tezahürü olarak kendiliğinden gerçekleşti. Doğayı seven, doğa ile iç içe yaşayan insanlar için taş, toprak ve ahşap vazgeçilmez birer malzemedir. Bu malzemeler ile uğraşmak, onlara çeşitli şekiller vererek kullanmak ve çekicilik kazandırmak, hele ki doğal taşların parlaklığını, ışığın üstlerinde yansımasını çeşitli kesim yöntemleri ile kontrol ederek biçimlendirmek bu taşların takılarda kullanılmasını, beğeni kazanmasını ve yayılmasını sağlayan en önemli etkenlerdir. Paleolitik Çağ’daki ilk takılar, Anadolu’da Antalya’nın Karin Mağarası ve Beldibi Kayasığınağı gibi yerleşim alanlarında yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıkarıldı. İlk çıkan takılar, taştan yapılmış kolye taneleriydi.
 Kuyumculuk sektörümüz, bugün için doğal taş kullanımında çeşit ve miktar açısından yeterli kapasiteye ulaşamadı. Her ne kadar Osmanlı döneminde doğal taşlar bol miktarda kullanılıyor ise de, daha sonraları ekonomik nedenlerin ön plana çıkması ile altın, gümüş gibi değerli madenlerin bir yatırım ve tasarruf aracı olarak görülmesi, üzerinde bir taş ya da başka bir malzeme bulunmayan, işçiliği az, madenlerin değeri yüksek takıların tercih edilmesi ve hatta bu tür takıların gelenek ve kültürümüzün bir parçası haline gelmesi sonucu estetik değerler yitirildi, motif uygulamaları ve taş kullanım yok denecek kadar azaldı.
Son yıllarda ise yatırım ve tasarruf araçlarının çoğalması sonucu altın, tasarruf aracı olma değerini kaybetti. Moda olgusunun ön plana çıkması ve çeşitli iletişim araçlarının katkısı sonucu takılardaki tasarım özellikleri, estetik ve güzellik görüldü ve yayıldı. Bu sebepten ötürü insanlar altın değeri yüksek, estetik yönü zayıf ve pahalı takılar yerine altın değeri düşük, günün her saatinde kullanabileceği, rahat, şık, estetik yönü güçlü olan özgün tasarımlı ve taşlı takılara yöneldiler. Türk kuyumcuları kendilerine İtalya’yı örnek aldılar. Onların tasarlayıp, uyguladıkları ve tüm dünyaya pazarladıkları modelleri kopyalayıp satmaya çalıştılar. Kendimize özgü çalışmalar yapmadığımız gibi, yapılan çalışmaları kopya etmek, bizleri belirli bir yere kadar götürdüğünü, daha fazla ilerletmediğini anladığımızda, okullarımıza daha fazla değer vermemiz gerektiğini, okullarla iç içe olmanın daha farklı kılacağını anladık.
Eğitime verilen önem daha ön plana çıktığında insanlar farklı olmaya başladılar. Daha önceleri birkaç firma bizlerle işbirliği içindeydi; tasarım üniteleri vardı. Ama bugün tüm firmalar kendi tasarım ünitelerini kurmaya, kendi tasarımlarını yapmaya, markalaşmaya başladılar.1992 yılında ilk defa Marmara Üniversitesi’nde uygulamalı olarak takı tasarımı bölümünü kurduk. Yetiştirdiğimiz elemanlarımızın başarılı çalışmalarını görmek ve şu anda öğrencilerimizi almak için sırada bekleyen firmaların olduğunu bilmek bizleri mutlu kılmakta. Vermiş olduğumuz eğitimde sanat ve teknolojinin iç içe olması, uygulamanın bilinmesi, malzemenin tanınması sanat dersleriyle hem teorik hem uygulamalı eğitim almaları, yapmış oldukları tasarımlarda da onları ön plana çıkarıyor.
Türk kuyumculuğu hak etiği yere gelmektedir. Tasarım konusunda Türkiye’de büyük bir patlama yaşanıyor. Dünyada tanınan ve yaptıkları işlerin müzelerde bile sergilendiği, özellikle Türkiye’ye gelindiğinde firma adı verilerek aranan kuruluşların olması, kendi kültürünü unutmayan ve onu ön plana çıkararak özgün tasarımlar yapan anlayış ile mümkündür ve vardır. İnanıyorum ki Türk kuyumculuğu eğitimine önem verdiği sürece yükselmeye devam edecek ve dünya liderliğine aday olacaktır. Kuyumculukla ilgili uluslar arası fuarlarda son yıllarda görülmeye başlanan yabancı müşteriler, özellikle de sektörün dünya lideri olan İtalyan müşteriler bu yönelmenin ne kadar doğru olduğunu ortaya koymaktadır.  Daha önceleri sarı rengin ağırlığını taşıyan ve hep birbirine benzeyen kuyumcu vitrinleri, artık farklılaşmaya başladı; her vitrinde farklı tasarımlar ve taşlı takılar boy gösterdi. Müşteriler de iletişim araçları sayesinde gördüğü, tanıdığı, hatta ilgi ile incelediği taşlar ile ilgili bilinçlendi, çoğu zaman bir mağazaya girdiğinde taşı adıyla söyleyerek(Turmalin, Ametist, Akuamarin, Opal)o taştan yapılmış yüzük, kolye, küpe ya da bilezik istemeye başladı. Sonuç olarak bu eğilim insanların doğayla birleştikçe doğal olana karşı duyduğu hayranlığın artması ve bu taşların temas yolu ile insanları psikolojik olarak rahatlatması biçiminde de yorumlanabilir

mahrecsanatevi.com

News

Latest News
Pırlanta Sarrafı Mücevherat Grubu. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Top Ad 728x90

Video

Visitors

Bu Blogda Ara

Vertical2

Pırlanta Hakkında Herşey

script type="text/javascript"> //form tags to omit in NS6+: var omitformtags=["input", "textarea", "select"] omitformtags=omitformtags.join("|") function disableselect(e){ if (omitformtags.indexOf(e.target.tagName.toLowerCase())==-1) return false } function reEnable(){ return true } if (typeof document.onselectstart!="undefined") document.onselectstart=new Function ("return false") else{ document.onmousedown=disableselect document.onmouseup=reEnable }

Slider

Recent Post

Games

Popüler Yayınlar

Tweetler