Bu Blogda Ara

5 Haziran 2013 Çarşamba

Altin Rezervi'nin Degerlendirilmesi

Altın Rezervi'nin Değerlendirilmesi 


Türkiye’de şu anda işletilen bir altın yatağı olmamasına karşın, altın oluşumuna uygun
jeolojisi nedeni ile ortaya koyulmuş olan işletilebilir altın rezervinin çok üstünde rezerv
beklenmektedir. Yapılan arama çalışmaları ile bilinen rezervlere sürekli yenileri
eklenmektedir. Arama çalışmalarının teşvik edilerek hızlandırılması, beklenen büyük
rezervlerin daha çabuk ortaya çıkarılmasını sağlayacaktır.


Dünya altın madenciliği istatistikleri incelendiğinde, bulunan bütün rezervlerin hızla üretime
alındığı görülmektedir. Türkiye ise, günümüzde, işletilebilir önemli miktarda altın rezervine
sahip olduğu halde bunlardan yararlanmayan dünyadaki tek ülke konumundadır.

Ülkemizde, altın cevherleşmelerine yönelik modern maden yatağı modellemelerine
dayandırılmış aramalar son on yıldır sürdürülmektedir. Bilgi birikimimizin genişletilebilmesi
ve daha geçerli ve sağlıklı arama ilkelerinin belirlenebilmesi, bilinen yatakların işletilmesiyle
elde edilecek veriler yardımıyla varsayımların doğrulanmasına bağlıdır. Ancak, henüz hiç bir
altın yatağının işletilmeye başlamadığını ve Anadolu’nun jeolojik ve metalojenik 
potansiyelini dikkate alırsak, ileride yapılacak aramalar ve yatak geliştirme çalışmaları
sonucunda altın rezervlerinin kolayca yükselebileceğini öne sürebiliriz. İşletmeye hazır
yataklardaki altın rezervinin yıllara göre artışına bir göz attığımızda bu yaklaşımımızın ne
kadar doğru olduğu anlaşılmaktadır.

Çizelge 6. İşletmeye hazır altın yataklarındaki
rezervin yıllara göre artışı


Yıl İşletmeye hazır altın rezervi (ton)

1994 45,8
1995 76,5
1997 100
1999 240




Bilinen işletilebilir altın rezervi 4-5 yıl kadar önce , 60 ton civarında iken, bugün bu rezervin
yaklaşık 4 misli artarak 240 ton metal altının üzerine çıkmış olması, VIII. BYKP Dönemi
sonunda Türkiye’nin işletilebilir altın rezervinin 1000 ton metal altın rezervinin üzerine
çıkacağının bir göstergesi olarak kabul edilebilir

Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Madencilik ÖİK Raporu Metal Madenler Alt Komisyonu Değerli Metaller Çalışma Grubu Raporu 
http://ekutup.dpt.gov.tr/madencil/metalmad/oik634.pdf 

Altin Sektoru'nun Rekabet Gucu


                                                        Türkiye, 1998 yılı itibariyle dünya altın imalatında 181 tonla beşinci ve dünya mücevher 
                                                        tüketiminde 137 tonla altıncı sıradadır. 


Altın Sektörü'nün Rekabet Gücü

Türkiye, 1998 yılı itibariyle dünya altın imalatında 181 tonla beşinci ve dünya mücevher
tüketiminde 137 tonla altıncı sıradadır. Yılda ortalama 160 ton altın ithal edilmektedir.


Dolayısıyla, yerli üretimin tamamı yurt içi tüketimde kullanılacaktır.
Türkiye’de kullanılan yıllık gümüş miktarının (200 ton) yaklaşık % 30’u Eti Holding Gümüş
İşletmesinde üretilmektedir. Ayrıca tamamı ithal edilen röntgen filmlerindeki gümüşün
değerlendirilmesi, hurda gümüş dönüşü, gümüş ithalatı ve gayrı resmi gümüş girişi yıllık
gümüş arzını oluşturmaktadır. İç piyasa ihtiyacına yönelik olarak üretilen granül gümüşün
tamamı yurt içinde satılmaktadır. Ancak, iç piyasada talebin daralması ve stok miktarın
artması halinde ihraç edilmesi de mümkün bulunmaktadır.

Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Madencilik ÖİK Raporu Metal Madenler Alt Komisyonu Değerli Metaller Çalışma Grubu Raporu

4 Haziran 2013 Salı

2013 Mücevher Trendleri

2013 Mücevher Trendleri

Cartier
Cartier
Chopard

Chopard Swatch

Tiffany & Co

Tiffany & Co
Stil İkonu

Osmanli’da Mucevher; Bir İmparatorlugun İhtisami


Önemli bir diğer özelliği, mücevherlerin, ait oldukları dönemin sanatsal üslubunu en sofistike biçimde yansıtmasıdır.

Mücevher, her şeyden önce onu taşıyanın toplumsal durumunu sergilemenin bir aracıdır; ancak aynı zamanda aşkı ve bağlılığı da simgeler.

Sanat tarihçileri için önemli bir diğer özelliği, mücevherlerin, ait oldukları dönemin sanatsal üslubunu en sofistike biçimde yansıtmasıdır.
Kuzeyli bir ressam olan Petrus Christus’un 1449 tarihli tablosunda, kuyumcuları himaye eden Aziz Eligius’u atölyesinde görürüz. Atölyeye bir nişanlı çift gelmiş ve kendilerine yüzük seçmektedir. Bu konu aracılığıyla o dönemde ne gibi takıların var olduğu görülebilir. Dolayısıyla sanat yapıtları, tablolar, minyatürler yalnızca birer sanat yapıtı değil belgesel niteliği olan eserler olarak da kullanılabilmektedir.

Alessandro Fei imzalı bir diğer örnekte, ünlü Medici ailesinin mücevherlerini üreten atölyeyi görürüz. Resimde ön planda Medici dükalığının tacı hazırlanmakta, bir yandan tamamlanmış olanlar sergilenmekte ve diğer yanda maden işleri yapılmaktayken, Dük Medici atölyeyi ziyarete gelmiştir. Bu 16. yüzyıl tablosu, o zamanın Floransa’sında bu işlerin nasıl yürüdüğünü göstermektedir.



Rönesans döneminde, antik dünya tekrar gündeme gelir, antik dünyanın formları tekrar yorumlanır ve sanatın pek çok dalına uygulanır. Tabloların konusu ister o güne ait olsun, isterse mitolojik bir konu işlensin, tam anlamıyla o günün mücevherine dair bilgi verir izleyiciye.
Ünlü Rönesans ressamı Albrecht Dürer, kutsal Roma Germen İmparatorluğu’ nun tacını tasarlar. Sanatçılara takı ısmarlamak son derece önemli bir olaydır; mücevheri vetakıyı desteklemek anlamına gelmektedir. Hans Holbein da pek çok takı tasarlamış ve ressamın bu tasarımları uygulanmıştır.
Rönesans takısı deyince çoğunlukla gözümüzün önüne, heykel tadında takılar olarak tanımlayabileceğimiz, zincirlerin ucundaki pandantifler gelir. O dönemde son derece renkli bir mine işçiliği görülür. Pandantiflerin

tasarımları da tam anlamıyla o dönemin meraklarıyla paralel gider. Bu ilgi, mitolojik konulara dairdir ve dolayısıyla takılarda antik dünyaya ait unsurlar yer alır. İncilerin doğal formuna uygun, heykel tadındaki biçimlerin ortaya konduğu bu takılarda anlatımcı bir üslup söz konusudur.
Bildiğimiz gibi, Rönesans’ ın düşünce akımı Hümanizm’ dir ve insanın kendisine, tek tek kişilere değer vermek, bu dünyaya

değer vermek esastır. Bu düşünce biçimi takılara da yansır. Ancak diğer yandan dini konular da tamamen göz ardı edilmiş değildir. Bu dönemde örneğin İsa portreli bir pandantife, İncil’den kimi konulara yer veren takılara da rastlayabiliriz, ancak yine de bu tür konuların fazla olmadığını söyleyebiliriz.

Rönesans döneminde, antik dünyayı temsil edenkameoya da rastlarız. Küçük oval taşlar üzerine kazılı ya da kabartma portrelerin yer aldığı bu takılar Rönesans döneminde tekrar moda haline gelir ve kullanılır. Dönemin bir diğer özelliği, günlük yaşama ait birtakım eşyaların takıyadönüştürülerek kullanılmasıdır. Yaşamı yansıtan bu takılar arasında bir kürdana bile rastlayabiliriz. Bu örnek elbette dönemin yeme içme alışkanlıklarının, gündelik hayatının farklılığı çerçevesinde değerlendirilmelidir.

Hükümdarların takılarını gözlemlediğimizde, hükümdarlık alameti olarak yüzyıllar boyunca geçerliliğini koruyan takılara rastlarız. Örneğin burada görülen VIII. Henry ve III. Richard’ ın ortak takıları, omuzlarına attıkları, taşlarla bezeli geniş zincirleridir.



Bu dönemde giysilerin üzerine mücevher dikilmeye de başlar; mücevher düğmeler, şapkaların kenarına yerleştirilen rozetler ve fibulalar Rönesans’ ın son derece revaçta olantakılarıdır. Şapkalarla birlikte kullanılan takılar genellikle erkek takısı olmakla birlikte, kadın takısı olarak kullanıldığı da görülür. Şapka rozetlerinden bir örnekte, İncil’ den alınmış bir konu olan Aziz Paul’ un öyküsü müthiş bir mine işçiliğiyle aktarılmıştır.

Bir İmparatorluğun İhtişamı; Osmanlı’da Mücevher…
Bu mirasın peşinde, rotanızı belirleyip Eminönü istikametine yönelirseniz, Osmanlı Dönemi’nin tüm ihtişamını gözler önüne seren Topkapı Sarayı’na ulaşırsınız. Müze haline gelmiş bu saray, dönemin en zengin hazinelerini, göz alıcı büyüklükteki elmas  ve zümrütlerden yapılmış mücevherleri barındırır.
Hazine Dairesi, Saray’ın en fazla ilgi uyandıran bölümlerindendir. Yavuz Sultan Selim’in “Benim altınla doldurduğum hazineyi (iç hazine) bundan sonra gelenlerden her kim mangır ile doldurursa hazine anın mührüyle mühürlensin ve illa benim mührümle mühürlenmekte devam olunsun” şeklindeki vasiyetine göre, Cumhuriyet’e kadar Hazine’nin kapısı her zaman onun mührüyle kapanmıştır.
Sarayda kuyumcular, bir ustanın yanında çıraklıktan başlayarak zaman içinde kalfa ve usta olarak yetişirdi. Topkapı Sarayı’nın Orta Kapısı ile Akağalar kapısı arasında kalan, Bîrun denilen bölümde yaşamaktaydılar. En kıdemlilerine “kuyumcu başı” denirdi.
Hazine dairesindeki her bir mücevherin de, sizi o dönemlere götüren farklı bir hikayesi vardır.      

Usta mücevher markalarından Adler’in kurucusu Jacques Adler, firmasını 1886 yılında İstanbul’da açmıştır. Oğlu Osmanlı İmparatorluğunun mücevhercilerinden biri olmuş ve 1955 yılında ikinci mağazasını İstanbul’da açmıştır. Bu da Osmanlı’nın, bu dönemdeki mücevher konusundaki öncülüğünün başka bir göstergesidir.     
                                  
Dünyanın en eski alış veriş merkezi; Kapalıçarşı… 

Topkapı Sarayı’nın görkeminden kendinizi kurtarıp Kapalıçarşı’ya doğru uzandığınızda ise, Nuru-u Osmaniye Caddesi ve civarında, Çarşı’nın etrafını çevreleyen küçüklü büyüklü kuyumcular, sadekarlar, tasarımcılardan oluşan büyülü bir dünyaya adım atarsınız.
Geçmişle günümüzü birbirine bağlayan bir köprü görünümündeki Kapalıçarşı’nın, bazı binalarının Bizans zamanında yapılmış olduğu söylenmesine rağmen, ilk olarak Fatih zamanında inşaata başlandığı daha ağırlıkla belgelenmiştir. Yapılan ilk bölümleri Sandal Bedesteni ve Cevahir Bedesteni`dir. Bunların ikisi de çarşı içinde ayrı birer çarşı gibidir. Bütün dükkânların genişliği aynı olacak şekilde inşa edilmiştir ve her sokak ayrı meslek gruplarındaki ustalara ayrılmıştır. Sonraki yüzyıllarda, bu eski iki yapının etrafındaki sokakların üzerleri örtülerek, ekler yapılarak daha büyük bir merkez haline gelmiştir.

Bu haliyle dünyanın en eski alış veriş merkezi Kapalıçarşı, labirent gibi karmaşık yapısıyla, içinde 60 kadar sokağı, ve dört bine yakın dükkânı barındırır.

3 Haziran 2013 Pazartesi

Eksperler antika bir mücevhere değer biçerken

Eksperler antika bir mücevhere değer biçerken öncelikle aşağıdaki kriterlerden yararlanmaktadır;


1-    Kullanılan malzemelerin ve yapım tekniğinin tanınması,
2-    Tahmin edilen tarih aralığındaki tipik tasarım ve detay stillerinin araştırılması ve mücevherin sanatsal değerlendirmesi,
3-    Üzerinde olabilecek klişe, tescilli marka vs. amblemlerinin öğrenilmesi,
4-    Tahmin edilen tarih aralığında kullanılan, keşfedilmiş mücevher taşları ve kesim yöntemleri,
5-    Mücevherin beğenilebilirliği,
6-    Mücevherin mevcut durumu (tamir, kopuk, kırık vs. olup olmadığı)

Büyük ustaları ve stillerini tanımak, zaman ve araştırmanın yanında büyük bir tutkudur. Tanıdığınız her ustayla başka bir dünyanın kapıları aralanır, bambaşka dönemlere, hayallere, bir mücevherin peşindebambaşka hayatlaravehikayelere sürüklenirsiniz…

Aylin Gözen.blog

'Asya'nin mucevheri' "Turkiye" toplam zengin sayisi

2008 yılında Amerika'daki Mortgage balonuyla başlayan finansal kriz dünya zenginlerinin sayısını düşürdü. WealthInsight'ın araştırmasına göre ise 'Asya'nın mücevheri' Türkiye toplam zengin sayısını yüzde 7.4 artırarak tüm dünyaya meydan okudu!

Son yıllarda dünya ve özellikle Avrupaídaki en yaygın vergi trendlerinden biri zenginlerden daha çok vergi almak. Türkiye'de Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in de geçen aylarda değindiği bu konu Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'ın seçim vaatlerinden biriydi. Bu politikalar ve 2008 yılındaki finansal kriz yüzünden dünyada zengin insanların sayısı azaldı. Fakat Türkiye'de durum tam tersi şekilde seyrediyor. İşte bu konuyu ëAsya'nın mücevheri: Türkiye' isimli raporunda konu alan WealthInsight'ın araştırmasından sizin için derlediklerimiz...
Rapora göre 2007 ve 2012 yılları arasını incelediğimiz zaman dünyada 1 milyon dolar ve üzerinde yatırım yapacak parası olan insanların sayısının yüzde 0.3 oranında düştüğünü görüyoruz. Türkiye'de ise bu oran dünyanın aksine yüzde 7.4'lük bir artış gösteriyor.
Ülkemizde 1-30 milyon dolar arasında parası olan tam 92.150 insan bulunuyor. Ayrıca 1.923 adet insanın 30 milyon doların üzerinde bir serveti var. 30 milyon doların üzerinde parası olan insanların yüzde 39'u paralarını servet yolu ile elde etmiş. Geri kalan yüzde 33'lük kısım ise girişimcilik ile paralarını kazanmışlar. Türkiye'de en zengin kent İstanbul. Dünya'da en çok milyarder bulunduran 7 kent olan İstanbul'da 30 milyon doların üzerinde parası olan 1110 kişi var
RAKAMLARLA 'LÜKÜS HAYAT'
- Zenginlerin yüzde 39'unun Paris,  Zürih, Cenevre ve Londra gibi kentlerde ikinci bir evleri bulunuyor.
- 2017 yılına gelindiği zaman Türkiye'de 148 bin insanın 1 milyon dolar üzerinde parası olması bekleniyor. Bu insanların toplam 738 milyar doları olması bekleniyor
- 2011 yılında Türkiye'deki milyonerlerin sayısı yüzde 6.1 düşmesine rağmen 2012íde yüzde 23.2 yükseldi.
- 1-30 milyon dolar arasında parası olanlar Türkiye'deki kişisel servetin yüzde 43'üne sahipler.
NAKİTLE ARALARI YOK
Zenginlerin servetleri ise yüzde 22 oranında öz kaynaklarından yüzde 19.6 oranında sabit gelirlerinden oluşurken gayrimenkul alanındaki gelirleri servetlerinin yüzde 18.4'ünü oluşturuyor. Gelirlerinin son kalemi ise yüzde 11.8'le nakit para olarak göze çarpıyor.
30 MİLYON $ ÜZERİ PARASI OLANLARIN SAYISI
1) 1110 İstanbul
2) 200 Ankara
3) 50 İzmir
4) 40 Antalya
5) 30 Bursa
 HABER7

2 Haziran 2013 Pazar

Piatti Jewels

Piatti Jewels
Canlı heyecanlı kendini genç hissetmek isteyenlere yepyeni bir koleksiyon.
 Piatti

ürünlerinde çeşitli renkli taşların birleşmesiyle yaşamın tüm renkleri gözler önüne seriliyor.
Piatti Jewels, taşların mücevher üzerindeki sonsuz gizemi ile altın ve gümüş kolye ve yüzük
setlerinden oluşan ürünler sunuyor.



Nina Ricci

Nina Ricci
Dünya’da önde gelen firmalardan Nina Ricci takı koleksiyonunun birbirinden güzel
ürünleri mevcut.





MEGEP

Cartier Elmasi

 Cartier Elması


Oyunculuklarıyla olduğu kadar fırtınalı aşklarıyla da tarihe geçen ünlü ikili
Elizabeth Taylor, ve Richard Burton’un aşklarının sembolu olan Cartier- Burton-
Taylor elması.

MEGEP

Taki Tasariminda Kulturel Faktorler

Takı Tasarımında Kültürel Faktörler


Her toplumun kendine özgü yasam biçimi, gelenekleri,besleme şekli ve dini inanışlar
vardır.Tüm bunlar toplumların kültürlerini belirleyen faktörlerdir.Kültürlerin oluşumuna
toplumun bulunduğu coğrafi bölgenin özellikleri(iklimi, doğası, yer altı
güzelliklerinde)etkilidir.
Oldukça zengin renkli bir geleneksel kültürü sahibi olan Türk milleti de bu konuda
oldukça şanslıdır.Değişen çağa ve hızla gelişen teknolojiye rağmen somut kültür ürününe
Anadolulun pek çok yerinde hala yaşamaktadır.
Türk kültürünün yasayan yada yaşatılmaya çalışılan bu ürünlerinden biri de geleneksel
takılardır.Geleneksel takıların bir özelliği de yapımında ve kullanımında gelenek ve inançları
önemli bir rol oynamasıdır.

Örn; Evlenirken bir genç kıza baba evinde çıkmadan önce babası tarafından takılan
kemer “eline, beline, diline, sahip ol” anlamına gelir ayrıca Anadolu’nun çoğu yerinde
evlenmeyle birlikte kadınlar tepelik kullanmaya başlarlar.Bu tur geleneklerin yanı
sıra,takılarda kullanılan bazı taşların renklerinin kişiyi nazardan koruduğuna dair yaygın
inanışlarda vardır.Ayrıca bazı takıların süs unsuru olmasının yanında işlevleride vardır.Örn;
Halhal Diyarbakır”da büyükler tarafından kullanılmaz.Sadece çocuklar ve genç kızlar
tarafından kullanılır.Bununda iki nedeni vardır, her çocuğun hal halının sesi ayrıdır her anne
ve baba çocuğunda hal halının sesini tanır çocukların kullandıkları halhal sayesinde anne ve
babaları onları nerde olduklarını anlar.Genç kızlar ise hal halın çıkardığı ses sayesinde akrep
ve benzeri zehirli hayvanların kendilerine yaklaşmasını önlemek için kullanılır.

Eski cağlardan beri yerleşmiş olup kuşaktan kuşağa yerleşerek genel toplumun üyeleri
arasında ortak bir ruh ve sağlam bir bağ yaratan geleneklerimiz den takı ve takma kültürünün
en yaygın olduğu yer ise düğün törenleridir. Gelin ve damadın akrabaları tarafından takılan
takılar yeni kurulan ailenin zor günlere destek sağlamak amacıyladır.
Oğlan tarafından kıza takılan takılar aile hoş geldin armağanı olup kızı benimseyip kabul ettiklerinin göstergesidir.

Türk takı kültürünü en özgün biçimde yansıtan takılar coğrafi özelliklerden
kaynaklanan Erzurum Oltu taŞı işlemeciliği, Karadeniz insanının el becerisindeki ustalığı
yansıtan Trabzon hasırı sabrın urunu olan Urfa akıtması, gelenekselliğin kalıcılığını yansıtan
Mardin telkarısı, unutulmaya yüz tutsa da güzelliği ve değerinden bir şey kaybetmemek için
direnen pek çok kuyumculuk tekniğiyle onların kullanım alanları ve kullanımdaki anlamları
Türk takı kültürünün birer parçasıdır.


1 Haziran 2013 Cumartesi

Milyonerler yatirim araci olarak mucevherlere yoneliyor


Milyonerler yatırım aracı olarak mücevherlere yöneliyor

WSJ- Oldukça dalgalı olan sanat piyasasında en büyük ilgiyi birinci sınıf tablolar çekse de, alıcıların alternatif yatırımlar ve taşınabilirlik arayışına girmesiyle mücevherler de yavaş yavaş parlamaya başlıyor.



ABD'deki 71 milyar dolarlık mücevher piyasasının hareketliliğinden şu an ilk olarak erkekler sorumlu.

KELLY CROW -Geçen ay Christie's başparmak tırnağı büyüklüğünde pembe bir elması uluslararası bir koleksiyoncuya 39,3 milyon dolara sattı. Sotheby's  daha da küçük pembe bir elması üç yıl önce 46 milyon dolara satmıştı ki bu miktar, Camille Pissarro ya da Paul Gauguin'in herhangi bir tablosu için bugüne ödenmiş bir miktar değil. Christie's gelecek Çarşamba Cenevre'de "Absolute Perfection" olarak bilinen armut şekilli elması müzayedeye çıkarak. Boyutu ise yaklaşık bir golf topu kadar. Açılış fiyatı 20 ile 30 milyon dolar arasında.

 Sotheby's Oldukça dalgalı olan sanat piyasasında en büyük ilgiyi birinci sınıf tablolar çekiyor olabilir ancak mücevherler de yavaş yavaş parıldamaya başlıyor. Altın fiyatları düşüşte, para birimleri bir inip bir çıkıyor. Bu koşullarda bazı yatırımcılar ve koleksiyoncular paralarını saklayabilecekleri ve gerektiğinde hemen paraya dönüştürebilecekleri yaratıcı alternatifler arıyor.

 Yoksa yatırımcılar neden Bitcoin gibi merkezisizleştirilmiş, altı yıl önce var olmayan bir online para birimine 1 milyar dolar yatırsın ki? Geçen hafta 2 milyon dolarlık kat hakkı ve 25 bin dolarlık kol saatleri için Bitcoin kabul eden bir websitesi açan Alan Silbert, "İnsanlar paraları üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmanın yollarını arıyor ve varlıklarını çeşitlendirmeye gidiyorlar." dedi. Bu yüzden de elmaslar artık yalnızca kızların en yakın arkadaşı değil. ABD'deki 71 milyar dolarlık mücevher piyasasının hareketliliğinden şu an ilk olarak erkekler sorumlu. Bunun nedeni özel günlerde eşlerini sevindirme istekleri değil. Uzmanlar, taşınabilirliği ve küresel çapta gördüğü ilgiyle bazı kadınlar gibi, erkeklerin de varlıklarının giderek artan bir kısmını elmas ve renkli taşlara ayırdığını söylüyor. 

 Endüstrinin en büyük elmas ticareti yapan ağı RapNet'in kurucusu Martin Rapaport, milyoner bir arkadaşının yakın zamanda birer karatlık 100 adet elmas satın aldığını ve bunları 20'ler stili bir gerdanlığa işlettiğini söyledi. Şansı yaver giderse karısının boynunu güvenle çevreleyen şu an yaklaşık 1,1 milyon dolar değerindeki yatırım büyük bir kar sağlayabilir. Rapaport, "Dünyayı bir bilgisayar virüsü vurur ve 10 milyon doları 48 saat içinde bir yerden bir yere nakletmeniz gerekirse altın metal dedektörleri geçemeyecektir, çok fazla nakit para ise hantal olacaktır. Fakat 5 milyon dolarlık bir yüzüğü ve 5 milyon dolarlık bir kolyeyi takıp uçağa bindiğinizde hiç sorun çıkmaz," dedi.

 Ulusal Mücevher Enstitüsü Başkanı Judith Price, son on yılda tüm mücevherat alanlarında bir "mülteci mantığı"nın hakim olmaya başladığını bunun da doğal inciden zarif broşlara her şeyin değerini artırdığını belirtti. Price, bir şeyler ters gittiğinde insanlar kaçabileceklerini bilmek istiyor," dedi ve ekledi, "Bunu kolunuzun altında bir Rodin heykeliyle yapamazsınız fakat mücevherlerin ne kadar küçük olduğunu düşünün, cebinize atıp yolunuza devam edebilirsiniz." Borsalar düşüşe geçtiğinde elmas fiyatları genellikle artar ve tersi de mümkündür. Ancak mücevher ve sanat eseri uzmanları elmas fiyatlarının uzun vade için güven verici olduğunu söylüyor. Geçen ay değerli taş dealer'ları arasında bir karatlık bir elmasın açılış fiyatı yaklaşık 10.500 dolardı, bu da altı yıl öncesinde göre yüzde 31 daha fazla. Aynı süreçte Standard & Poor's 500 endeksi ise yüzde 14 arttı.
 editorturkiye@wsj.com

Kapaliçarsi'da kiralar altindan dolara ...




Kapalıçarşı'da 3 bin 600 dükkan olduğunu ifade eden Fırat bu dükkanlar arasında en pahalı olanının 20 metrekare büyüklüğünde ve yıllık 270 bin dolara kiralanan dükkanlar olduğunu söylüyor.

Kapalıçarşı'da kiralar altından dolara ...
Yılbaşından bu yana yükselen dolar ve değer kaybeden altın fiyatları Kapalıçarşı'ya da yansıdı. Altın'ın mabedinde daha önce altın ile ödenen kiralar artık dolar ile ödeniyor.
Kapalıçarşı Esnaf Derneği Başkanı Hasan Fırat, "Talep hem kiracıdan hem dükkan sahiplerinden geldi. Herkes hem alacağı hem de vereceği altın konusunda daha istikrarlı bir durum oluşsun istedi. Bu yüzden bir süredir çarşıda kiralar dolara döndü" dedi. Bu karar ile kazanan yine kiracı değil, dükkan sahibi oldu.
Yılbaşından bu yana altın ve doların değerine baktığımızda doların TL karşısındaki yükselişi göze çarpıyor. Yılbaşından bu yana bakıldığında TL şu an dolara karşı en değersiz noktada. Aynı dönemde doların TL karşısında kazandığı değer yüzde 5'e yakın. Buna karşın 31 Aralık 2012'de onsu 1675 dolar olan altın bugün 1400 dolardan alıcı buluyor.
The Wall Street Journal Türkiye
Altındaki düşüş sonrası Kapalıçarşı'daki dükkan fiyatları dolarla ödenmeye başladı.
Kapalıçarşı'da 3 bin 600 dükkan olduğunu ifade eden Fırat bu dükkanlar arasında en pahalı olanının 20 metrekare büyüklüğünde ve yıllık 270 bin dolara kiralanan dükkanlar olduğunu söylüyor. Ana caddede fiyat artarken ara sokaklarda düştüğüne dikkat çeken Fırat, "Daha küçük olan ve ara sokaklardaki dükkanların kirası 1500 dolara kadar düşebiliyor. Ana caddede ise kira dükkan büyüklüğüne ve yerine göre 150 bin dolara kadar düşebiliyor" diyor.

Vakko 2 yılın sonunda dükkanı kapattı

Bu arada Kapalıçarşı'da önemli bir gelişme daha oldu. Vakko iki yıl önce "Kapalıçarşı'da moda Vakko'dur" sloganıyla girdiği çarşıdan ayrılmak zorunda kaldı. "Biz o dükkanın sahibine franchise vermiştik. Ancak, dükkan sahibi sözleşmemiz bitince yenilemem istemedi. Biz belki devam ederdik ama talep gelmeyince o dükkanı kapattık" açıklaması yapan Vakko yetkilileri Kapalıçarşı'nın kendilerini hiç hayal kırıklığına uğratmadığını ifade ettiler. Bu arada Kapalıçarşı'da Vakko'nun çıktığı dükkana Stefanel girdi.
Aslında perakende temsilcileri pahalı kiralardan dolayı Kapalıçarşı'nın hazır giyim dükkanı açmak için iyi bir yer olmadığını söylüyor. Bunu da oraya gelen turistin alım yaparken beklentisini halı, mücevher, deri gibi belirli ürünlerde yoğunlaşmasına bağlıyor. "Aylık 20 bin dolar olan kiralar ile Bağdat Caddesi, İstinye Park'tan dükkan tutmak Kapalıçarşı'dan daha fazla satış getirir" deniliyor.
Ancak, Kapalıçarşı'da mutlu olanlar da var. Çarşıda mağazası olan Silk &Cashmere'in kurucusu Ayşen Zamapur "Çarşının daha kaliteli turiste de hitap etmesi gerek. Ama oraya özgün ve kaliteli ürünlerle. Çarşı ınn dokusuna dokunmadan bunu hassasiyetle yapmalı. Turist kaşmir ya daPaşabahçe gibi ürün ve markalara ilgi gösteriyor. Önemli olan kandırmamak. Bir kere geliyor diye bakmamak. Mağazamız diğer Silk & Cashmere mağazaları ile aynı konsept ve ürün gamına sahip. Ancak koleksiyonu özel olarak seçiliyor" diyor.

Tektas yuzuk alirken dikkat edilmesi gerekenler


Tektaş yüzük takı sektörünün parlayan yıldızı olarak her geçen gün artan talep sayısıyla dikkat çekmektedir. Bunun en büyük sebeplerinden biri evlilik tekliflerinde artık olmazsa olmaz hediyelerden biri olmasıdır. Erkekler içinse zaman zaman tekliflerden daha çok yüzük seçimleri önemli olmaktadır. Teklif edilecek bayan için uygun bir  tektaş seçimi için oldukça zorlanmaktadır erkekler . Bu durumda erkeklerin dikkat etmesi gereken bazı husuları şöyle sıralayabiliriz. Taş dikkat edilmesi gereken en büyük etkenlerden biridir. Tektaşlarda pırlanta , zirkon , swarovski,ametist vb bir çok taş çeşidi bulunmaktadır. Pırlantalar karat durumlarına göre çok büyüt bütçelere kadar artmakta olup zirkon , swarovski ve ametist gibi taşlarda pırlantaya benzemekte ve bunu genelde uzmanlar ayırt etmektedir. Bundan dolayı alışlarda büyük bütçeler harcamak yerine swarovski veya zirkon taşlı yüzükler alınarak çok büyük kazançlar elde edilebilir. Özellikle düğüne hazırlık dönemi olduğu için bir çok masraftan fayda sağlanılabilir.
Tektaş yüzüklerde diğer dikkat edilmesi husus ise tektaşlarda kullanılan metallerin cinsidir. Genelde altın ve gümüş kullanılan yüzüklerde bazen çelik ve diğer madenlerede rastlanmaktadır. Ama tercih olarak altın olması önemli bir husustur. Bunun nedeni ise bazı farklı madenler parmaklarda tahrişe neden olmakta ve büyük sorunlar çıkarabilmektedir. Ama altın madeni ile 8 , 14 ve 18 ayarlarda tektaş yüzük bulunabilmekte ve görünüm olarak yüzüğü taşı ile birlikte bütünleştirmektedir. 8 ayarlar günümüzde oldukça artmaktadır bunun nedeni ise yüzüğün maliyetini düşürerek alıcısına kolaylıklar sunmaktır. Bu şekilde daha görünümlü ve hoş yüzükler daha az bütçe ile alınıp tektaş yüzüklerin satışları arttırılmaktadır.
Bunların yanında tektaş alınacak bayanın beğenisi de en önemli durumlardan biridir. Bu beğeni kimi zaman tam karşılanmamakta kimi zamansa farklı ürünler değişmektedir. Bundan dolayı son trendler takip edilerek beğeni toplayan ürünler tercih edilip yüzüğü alacak kişinin beğenisi kazanılmalıdır. Ne kadar evlenme tekliflerinde yüzükler temsili bir araç olsada güzel bir yüzükle beğeni kazanılacak bir çok kalp vardır . Buda yüzük seçiminde dikkat edilecek önemli bir hususı göstermektedir

Pirlantanin gerçegini nasil anlariz?


Pırlanta yüzük, kolye ya da küpe gibi özel takıların gerçekliğinde şüphe ediliyorsa “sertifika verebilen” bir ekspere danışmak şüphesiz en doğru yol olacaktır.
Pırlanta tek taş bir yüzük her kadının hayallerini süslüyor olsa da, satın alınan bu değerli yüzüğün sahte olması ciddi bir hayal kırıklığı yaşanması ve ciddi bir meblağın da sokağa atılmasına sebep olur. Pırlanta yüzük, kolye ya da küpe gibi özel takıların gerçekliğinde şüphe ediliyorsa “sertifika verebilen” bir ekspere danışmak şüphesiz en doğru yol olacaktır. Birçok insan için oldukça ciddi bir meblağ demek olan pırlanta takıların gerçekliğinden emin olmak için bireysel olarak da uygulanabilecek birkaç yöntem vardır. Herhangi bir pırlanta ürünü satın almayı düşünenlerin ilk adımdan sahtekarlıkları önlemek için pırlantanın sertifika bilgilerini sorması, sorunun oluşmadan önlenmesini sağlayacak en mantıklı tavır olacaktır. HRD ya da GIA olarak bilinen ve uluslararası mecrada kabul gören sertifikalar, pırlantanın da gerçekliğinin ispatıdır. Şüpheye düşülmesi halinde bir pırlanta eksperine danışmak en uygun çözümdür ancak başvurulan eksperin “profesyonel bir organizasyonun üyesi olmasına” dikkat edilmesi de oldukça önemlidir.

PARLAKLIĞI ELE VERİR

İşini gerçekten de dürüst bir şekilde yapan kuyumcular bir kenara dursun, sahte pırlantalar ile rant peşinde koşan kişilere gidilmesi ve üstelik bir de bu kişilerden pırlanta eksperi tavsiyesi istenmesi, danışıklı bir dövüşün tam ortasına düşülmesine sebep olabilir. Bu tür kişiler zaten bağlantılı olduğu bağımsız eksperleri önererek, bu kişinin sahte olan pırlantayı gerçekmiş gibi onay vermesini sağlayabilir. Bu tür dolandırıcılık tuzaklarına düşmemek için gidilen eksperin mutlaka profesyonel bir organizasyona mensup olmasına dikkat edilmelidir. Yüksek bir kırılma katsayısına sahip olan yani içinden geçen ışığı çok fazla büken pırlantalar, bu sayede bilinen parlak yüzeylere sahip olur. Sahte pırlantaların parlaklığı kendilerini ele verir. Zira kuvars ya da cam gibi maddelerden yapılan sahte pırlantalarda bu yüksek kırılma katsayısı olmadığından ışık içlerinden doğrudan geçmekte ve gerçek pırlantada olan pırıltılı görünüm de oluşmamaktadır.

GERÇEK PIRLANTA IŞIĞI KIRMALI

Gerçek bir pırlantayı anlamanın en kolay yollarından biri de, taşı ya da tek taş yüzüğü ters çevirerek bir dergi ya da gazetenin üzerine koymaktır. Işığın yüksek oranda kırılmasını sağlayan gerçek bir pırlanta, dergi ya da gazete üzerine ters olarak konduğunda ve arka yüzeyden bakıldığında yazıların okunamamasına neden olur. Bu şekilde taşı ya da yüzüğü ters çevirerek arka plandaki harfleri net bir şekilde okuyabiliyorsanız, %100 olmasa da büyük ihtimalle pırlanta sahte demektir. Ancak unutulmamasında yarar var ki, “bazen gerçek pırlantalarda özel kesim teknikleri uygulanmakta ve bu da taşın ters çevrilerek arka plana bakılması halinde yazıların okunabilmesine neden olur”. Bu durum nadir de olsa mümkün olabildiğinden, eksper olmayan bir kişinin bu yöntemle bir pırlantanın %100 sahte olduğunu söylemesi mümkün değildir. Ancak yine de bu yöntem, büyük ihtimalle bir fikir verecek ya da en azından şüphe duyulmasına yeterli olacak geçerli bir neden oluşturacaktır.  
EnSonHaber

Pirlantayi internetten almanin faydalari


İnternette pırlanta alırken dikkat edilecekler arasında sahtekârlığa uğramakta kolaydır. Buna denk gelmemek için öncelikle pırlanta alçağınız site adresinin com.tr olmasına ve ödeme yöntemlerine dikkat etmelisiniz. Com tr. Adresleri kurumsallaşmamış firmalara verilmedi için bir problem çıktığında muhatapsız kalma durumunuzda ortadan kalkmaktadır.

Pırlanta arayanlar artık internet seçimlerine daha çok önem veriyor, işte nedeni ?

Son derece şık, anlam yüklü bir hediye çokta değerli bir taş olan pırlantayı internetten kolay, hızlı ve güvenilir bir şekilde alabilirsiniz. Bu tür sanal mağazalarda çok daha fazla ürün çeşidi bulabilirsiniz. Her ürünü güvenilir, kolay ve ucuz bir alışveriş imanı suna internet, pırlanta almak içinde bulunmaz bir nimettir. Çünkü kuyumculardaki dükkân kirası, çalışanların parası, elektrik gibi giderler internette olmadığı için internette bu ürünlerin fiyatı çok makuldür.

 İnternette pırlanta alırken dikkat edilecekler arasında sahtekârlığa uğramakta kolaydır. Buna denk gelmemek için öncelikle pırlanta alçağınız site adresinin com.tr olmasına ve ödeme yöntemlerine dikkat etmelisiniz. Com tr. Adresleri kurumsallaşmamış firmalara verilmedi için bir problem çıktığında muhatapsız kalma durumunuzda ortadan kalkmaktadır.

Hiçbir güvenilir site dorudan kredi kartı bilgileriniz istemez, kullandığınız bankaya yönlendirir ve o ekranda bilgilerinizi girip ödemeyi yapmanızı ister. İnternette pırlanta alırken dikkat edilecekleri dört ana başlıkta sıralamamız mümkürdür.4C olarak adlandırılan bu ölçüler karat ağırlığı, berraklık, renk ve kesim. Karat pırlantanın ağırlığına göre tespit edilir.
 Pırlanta alırken en büyük pırlantanın en iyi pırlanta olacağı düşüncesi kesinlikle yanlıştır. Bir pırlantanın değeri büyüklüğüne göre değil 4c özelliği çerçevesinde belirlenmektedir.4C özelliğini hakkında daha fazla bilgi bilirseniz alacak olduğunuz ürünü o kadar çok tanımış olursunuz. Pırlantanın rengi pırlantanın en büyük özelliklerinden biridir.

 En iyi pırlanta renksiz olandır ve çok pahalıdır.Daha çok hafif açık sarı olanlar tercih edilmelidir. Bu pırlantalar çok nadir bulunur. İyi kesimli pırlanta ışığı kendi içinden geçirir ve yansıtır. Çok derin ve yassı kesilirse yanlardan ve dipten ışık kaybedeceğinden ışıltısı azalır. Taşın ışıltısı için kesimi de çok önemlidir. İnternetten pırlanta almak hem keyifli, eğlenceli hem de çok daha ucuzdur.

İnternetten pırlanta alırken dikkat edilecekler arasında diğer önemli bir hususta internetten aldığınız pırlantanın sertifikayla belgelenmiş olması gerekir. Sertifikalı olan pırlantalar satarken de değer kaybetmeden satabilirsiniz. Aldığınız ürünü n size teslimin de faturasıda yanında olmalıdır. Çünkü fatura kanunlar önünde sizin aldığınız ürünün garantisidir. Tüm bilgileri bir araya getirdiğimizde göreceksiniz ki internetten pırlanta almak hem keyifli ve eğlenceli hemde çok daha ucuzdur. Günümüzde internetten alışveriş oldukça yaygın duruma gelmiştir. Eskiden pırlantalar kuyumcularda satılırdı. Gün geçtikçe bütün firmalar takılarını sanal ortamlarda satmaya başladı. Çünkü müşteriler internetten alışverişin kolaylığını, güvenirliğinin bilincine vardılar. Rekabet nedeni ile ürün fiyatları burada daha uygundur.

Dünyanın neresinde olursanız olun internet sayesinde artık her şey elinizin altında. Sizlerde internette alışverişin tadını çıkartmak, avantajlarından faydalanmak, sevgilinize yâda eşinize eşsiz güzellikte olan pırlanta serilerinden bir tanesini seçerek en güzel en anlamlı hediyeyi alarak sevdiklerinizi mutlu etmek istemez misiniz? Güvenli, özgür, keyifli bir alışveriş için internet size yeterlidir.


Borsartı

Dunyanin Gozu bu 5 Çanta'da- Ivillage

Ivillage -Hiç şüphe yok ki kadınların en gözde aksesuarları çantalardır ve bir gerçek erkeklerin eşlerine almak isteyecekleri hadiyelerden biride çantadır. İşte gördüğünüzde büyüsüne kapılacağınız dünyanın en pahalı 5 çantası...

1. Pahalı taşlı gül şeklinde çanta: Fiyatı ise 135.000 TL
Üzerinde 42.56 karat'lık 10106 pırlanta taş, 1116 pembe safir taş ve 800 turmalin taşı bulunuyor.




Üzerinde 42.56 karat'lık 10106 pırlanta taş, 1116 pembe safir taş ve 800 turmalin taşı bulunuyor.







2. Lana Marks Kleopatra çanta: Fiyatı ise 147.000 TL

Üzerinde 1500 siyah ve beyaz pırlanta taş ve 18 Karat beyaz altın bulunuyor.








3. Siyah timsah derili çanta: Fiyatı ise 177.000 TL

Üzerinde 10 karatlık beyaz pırlanta taş bulunuyor.









4. Chanel "sonusuza dek pırlanta" adı altında üretilen pırlanta taş işlemeli
klasik çanta: 
Fiyatı ise : 385.000 TL

Üzerinde 3.56 karatlık 334 pırlanta  ve 18 karatlık beyaz altın bulunuyor.







5. Ginza Tanaka, platin el çantası: Fiyatı ise  3 Trilyon TL

Üzerinde 2,000 pırlanta taş bulunuyor.

Barok Tarziyla Modern Zamanlarin Klasik Asaleti


Ağır görünümlü küpeler, elmaslarla bezeli gerdanlıklar ve kalın bilezikler geri geliyor...

Barok Tarzıyla Modern Zamanların Klasik Şıklığı…

   Ağır görünümlü küpeler, elmaslarla bezeli gerdanlıklar ve kalın bilezikler… Mücevherler her kadının aklının ve gönlünün kaldığı o paha biçilemez güzellikler… Evet bu sonbahar kendinizi 16. yüzyılda yaşıyormuş gibi hissetmeniz mümkün. Oscar de la Renta ve Dolce & Gabbana gibi ünlü tasarımcılar koleksiyonlarını tanıtırken bu ihtişamlı takılardan faydalandı. Bu da Barok dönemini 2012 sonbaharında yaşamamıza olanak sağladı. Altın sarısının çokça bulunduğu ve gül desenlerinin trendi oluşturduğu bu muhteşem mücevherlerin en güzellerini sizin için seçtik. İşte modern yüzyılın klasik taşlarla eski dönemi yaşattığı mücevher modası…
   2012 Sonbahar Mücevher Modası’na Dair…
   Modanın göz alıcı trendi: Mücevher
2012 sonbahar mücevher modası klasizm akımının etkilerini günümüze getiriyor. Romanlarda ve filmlerde okuyup izlediğimiz o gösterişli takılar, şimdi günümüze kadar geldi. Kadınsılığı ve asaleti ön plana çıkaran bu tasarımlarla bir roman kahramanı ya da bir film yıldızı olmak hayal değil.  Birbirinden değerli taşlarla bezeli mücevherler, 2012 sonbaharını anımsatan yeşil ve sarı renklerin ağırlığını taşırken, siyah düz bir elbisede bütün ihtişamıyla sonbaharı bir yaz şölenine dönüştürebilir.

Birbirinden şık mücevher tasarımlarıyla her kadın birer film yıldızı olmaya aday…

Pirlanta Alirken Tarza Dikkat!

Pırlanta Alırken Tarza Dikkat! Herkesin bir tarzı vardır.

Pırlanta Alırken Nelere Dikkat Etmeli?

Pırlantalar bir bayanın en iyi arkadaşıdır. Tüm kadınlar gibi ünlü yıldız Marylin Monroe mücevherleriyle gösteriş yapmayı severdi.
Marylin'e göre pırlantalar bir bayanın en iyi arkadaşıydı.

Mücevherler bir şekilde aşkla bağlantılılar. Bu değerli taşlar çok daha önceleri Güney Afrika'da keşfedilmesine rağmen, 19. yüzyılın sonlarına doğru bu kadar popüler oldu. Bu günlerde evlilik yüzükleri bir veya birden fazla pırlanta ile yapılıyor.

Sevgililer gününde romantik ve abartılı bir jest yapmak istiyorsanız taşlar hakkında bilmeniz gerekenler!




Pırlanta seçerken dikkat etmeniz gereken 4 önemli özellik var: Kesim, renk, netlik ve karat.

Gözlerinizde dolar işareti çıkartacak kadar şık ve farklı renklerde bir pırlanta arıyorsanız; 

Portakal sarısı renkte pırlantayı beyaza tercih etmeyin.

Etik de oldukça önemli, sahte veya değil sorunu yaşamamak için sertifikalı olanları tercih edin.

Tarza dikkat!

Vintage-Art Deco: Bugünün gelinlerinin kullandığı oldukça popüler bir stil.

Rock 'n' Roll: Tarzınıza uygun bir yüzük seçin. Stephen Webster Beckham ailesini ve Elton John'u klasik taşlar kullandığı modern dizaynlarıyla memnun ediyor.

Klasik: Yalın bir şıklık için platin takım ve tek taş pırlantalara bakın.
" iVillage Türkiye "

Takiyi Etkileyen Faktorler- Dinsel İnanislar



Takıyı Etkileyen Faktörler- Dinsel İnanışlar

İnsanoğlunun kolay hasar gören yapısı onu daha ilk çağlarda tehlikelere karşı
savunmaya itmiş, bu ihtiyaçla avlandığı hayvanın, pençe, tüy, boynuz gibi parçaları
vücudunda taşıyarak bu gücü kendine geçeneğine inanmıştır.

Zamanla doğayı gözlemleyen insan oldu, henüz anlamasını çözemediği doğanın
hareketinde(güneşin doğup batmasını,ayın şekillenmesi vb.)birtakım anlamlar yüklenmiş
,onları sembolize ederek üzerinde taşımanın kendine uğur getireceğine inanmıştır.
Dinlerin oluşmaya başlamasıyla tanrıların temsilcileri olan din adamları kendilerinin
diğer halktan ayrılmasını sağlayan,nadir bulunur taş ve metallerden yapılma güç ve
kuvvetlerini sembolize eden takıları üzerinde taşımaktadır.

Yaratılış insan oğlu için üreme,erkeklik,doğurganlık,şans,tehlikelerden,doğa üstü
güçlerden korunma vb. değerlerle ilişkilendirilmiştir.Bu değerleri sembolize eden şekillerin
kimileri tarih için kullanırken,kimileri de talihsizliği kovmak için kullanmışlardır.Örneğin;
gübre böceği eski mısırlılar için yaradılış üreme organına benzetilmiş,güçlü bir doğurganlık
sembolü olarak kısırlığa, ıstıraplı doğum sancılarına karşı kullanılmıştır.
Diğer tarafta kristal ve bazı taşlarda güzellikleri ve nadir bulunmaları nedeniyle
yüzyıllardır tılsım olarak kullanılmıştır.

Binlerce yıldır günlük yaşamın tehlikeleriyle karşı karşıya kalındığında sahibine biraz
olsun Kendini güvencede hissettirecek bir koruyucu nesne kullanmak adet olmuştur.muska,
maskot, uğur, nazarlık gibi adlarla anılan bu tılsımlar ya talihsizliği kötülüğü uzaklaştılar
yada tarihi çekerler bunlara tarihi her bölümünde olduğu gibi bu günde rastlanmaktadır.
Gelişen teknolojinin nüfus artısının, çevre kirliliğinin getirdiği stresle insan oğlu
mistik inanç sistemine sığınmıştır,taktığı takılarda huzur, güven, aranmıştır.

MEGEP

5 Haziran 2013 Çarşamba

Altin Rezervi'nin Degerlendirilmesi

Altın Rezervi'nin Değerlendirilmesi 


Türkiye’de şu anda işletilen bir altın yatağı olmamasına karşın, altın oluşumuna uygun
jeolojisi nedeni ile ortaya koyulmuş olan işletilebilir altın rezervinin çok üstünde rezerv
beklenmektedir. Yapılan arama çalışmaları ile bilinen rezervlere sürekli yenileri
eklenmektedir. Arama çalışmalarının teşvik edilerek hızlandırılması, beklenen büyük
rezervlerin daha çabuk ortaya çıkarılmasını sağlayacaktır.


Dünya altın madenciliği istatistikleri incelendiğinde, bulunan bütün rezervlerin hızla üretime
alındığı görülmektedir. Türkiye ise, günümüzde, işletilebilir önemli miktarda altın rezervine
sahip olduğu halde bunlardan yararlanmayan dünyadaki tek ülke konumundadır.

Ülkemizde, altın cevherleşmelerine yönelik modern maden yatağı modellemelerine
dayandırılmış aramalar son on yıldır sürdürülmektedir. Bilgi birikimimizin genişletilebilmesi
ve daha geçerli ve sağlıklı arama ilkelerinin belirlenebilmesi, bilinen yatakların işletilmesiyle
elde edilecek veriler yardımıyla varsayımların doğrulanmasına bağlıdır. Ancak, henüz hiç bir
altın yatağının işletilmeye başlamadığını ve Anadolu’nun jeolojik ve metalojenik 
potansiyelini dikkate alırsak, ileride yapılacak aramalar ve yatak geliştirme çalışmaları
sonucunda altın rezervlerinin kolayca yükselebileceğini öne sürebiliriz. İşletmeye hazır
yataklardaki altın rezervinin yıllara göre artışına bir göz attığımızda bu yaklaşımımızın ne
kadar doğru olduğu anlaşılmaktadır.

Çizelge 6. İşletmeye hazır altın yataklarındaki
rezervin yıllara göre artışı


Yıl İşletmeye hazır altın rezervi (ton)

1994 45,8
1995 76,5
1997 100
1999 240




Bilinen işletilebilir altın rezervi 4-5 yıl kadar önce , 60 ton civarında iken, bugün bu rezervin
yaklaşık 4 misli artarak 240 ton metal altının üzerine çıkmış olması, VIII. BYKP Dönemi
sonunda Türkiye’nin işletilebilir altın rezervinin 1000 ton metal altın rezervinin üzerine
çıkacağının bir göstergesi olarak kabul edilebilir

Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Madencilik ÖİK Raporu Metal Madenler Alt Komisyonu Değerli Metaller Çalışma Grubu Raporu 
http://ekutup.dpt.gov.tr/madencil/metalmad/oik634.pdf 

Altin Sektoru'nun Rekabet Gucu


                                                        Türkiye, 1998 yılı itibariyle dünya altın imalatında 181 tonla beşinci ve dünya mücevher 
                                                        tüketiminde 137 tonla altıncı sıradadır. 


Altın Sektörü'nün Rekabet Gücü

Türkiye, 1998 yılı itibariyle dünya altın imalatında 181 tonla beşinci ve dünya mücevher
tüketiminde 137 tonla altıncı sıradadır. Yılda ortalama 160 ton altın ithal edilmektedir.


Dolayısıyla, yerli üretimin tamamı yurt içi tüketimde kullanılacaktır.
Türkiye’de kullanılan yıllık gümüş miktarının (200 ton) yaklaşık % 30’u Eti Holding Gümüş
İşletmesinde üretilmektedir. Ayrıca tamamı ithal edilen röntgen filmlerindeki gümüşün
değerlendirilmesi, hurda gümüş dönüşü, gümüş ithalatı ve gayrı resmi gümüş girişi yıllık
gümüş arzını oluşturmaktadır. İç piyasa ihtiyacına yönelik olarak üretilen granül gümüşün
tamamı yurt içinde satılmaktadır. Ancak, iç piyasada talebin daralması ve stok miktarın
artması halinde ihraç edilmesi de mümkün bulunmaktadır.

Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Madencilik ÖİK Raporu Metal Madenler Alt Komisyonu Değerli Metaller Çalışma Grubu Raporu

4 Haziran 2013 Salı

2013 Mücevher Trendleri

2013 Mücevher Trendleri

Cartier
Cartier
Chopard

Chopard Swatch

Tiffany & Co

Tiffany & Co
Stil İkonu

Osmanli’da Mucevher; Bir İmparatorlugun İhtisami


Önemli bir diğer özelliği, mücevherlerin, ait oldukları dönemin sanatsal üslubunu en sofistike biçimde yansıtmasıdır.

Mücevher, her şeyden önce onu taşıyanın toplumsal durumunu sergilemenin bir aracıdır; ancak aynı zamanda aşkı ve bağlılığı da simgeler.

Sanat tarihçileri için önemli bir diğer özelliği, mücevherlerin, ait oldukları dönemin sanatsal üslubunu en sofistike biçimde yansıtmasıdır.
Kuzeyli bir ressam olan Petrus Christus’un 1449 tarihli tablosunda, kuyumcuları himaye eden Aziz Eligius’u atölyesinde görürüz. Atölyeye bir nişanlı çift gelmiş ve kendilerine yüzük seçmektedir. Bu konu aracılığıyla o dönemde ne gibi takıların var olduğu görülebilir. Dolayısıyla sanat yapıtları, tablolar, minyatürler yalnızca birer sanat yapıtı değil belgesel niteliği olan eserler olarak da kullanılabilmektedir.

Alessandro Fei imzalı bir diğer örnekte, ünlü Medici ailesinin mücevherlerini üreten atölyeyi görürüz. Resimde ön planda Medici dükalığının tacı hazırlanmakta, bir yandan tamamlanmış olanlar sergilenmekte ve diğer yanda maden işleri yapılmaktayken, Dük Medici atölyeyi ziyarete gelmiştir. Bu 16. yüzyıl tablosu, o zamanın Floransa’sında bu işlerin nasıl yürüdüğünü göstermektedir.



Rönesans döneminde, antik dünya tekrar gündeme gelir, antik dünyanın formları tekrar yorumlanır ve sanatın pek çok dalına uygulanır. Tabloların konusu ister o güne ait olsun, isterse mitolojik bir konu işlensin, tam anlamıyla o günün mücevherine dair bilgi verir izleyiciye.
Ünlü Rönesans ressamı Albrecht Dürer, kutsal Roma Germen İmparatorluğu’ nun tacını tasarlar. Sanatçılara takı ısmarlamak son derece önemli bir olaydır; mücevheri vetakıyı desteklemek anlamına gelmektedir. Hans Holbein da pek çok takı tasarlamış ve ressamın bu tasarımları uygulanmıştır.
Rönesans takısı deyince çoğunlukla gözümüzün önüne, heykel tadında takılar olarak tanımlayabileceğimiz, zincirlerin ucundaki pandantifler gelir. O dönemde son derece renkli bir mine işçiliği görülür. Pandantiflerin

tasarımları da tam anlamıyla o dönemin meraklarıyla paralel gider. Bu ilgi, mitolojik konulara dairdir ve dolayısıyla takılarda antik dünyaya ait unsurlar yer alır. İncilerin doğal formuna uygun, heykel tadındaki biçimlerin ortaya konduğu bu takılarda anlatımcı bir üslup söz konusudur.
Bildiğimiz gibi, Rönesans’ ın düşünce akımı Hümanizm’ dir ve insanın kendisine, tek tek kişilere değer vermek, bu dünyaya

değer vermek esastır. Bu düşünce biçimi takılara da yansır. Ancak diğer yandan dini konular da tamamen göz ardı edilmiş değildir. Bu dönemde örneğin İsa portreli bir pandantife, İncil’den kimi konulara yer veren takılara da rastlayabiliriz, ancak yine de bu tür konuların fazla olmadığını söyleyebiliriz.

Rönesans döneminde, antik dünyayı temsil edenkameoya da rastlarız. Küçük oval taşlar üzerine kazılı ya da kabartma portrelerin yer aldığı bu takılar Rönesans döneminde tekrar moda haline gelir ve kullanılır. Dönemin bir diğer özelliği, günlük yaşama ait birtakım eşyaların takıyadönüştürülerek kullanılmasıdır. Yaşamı yansıtan bu takılar arasında bir kürdana bile rastlayabiliriz. Bu örnek elbette dönemin yeme içme alışkanlıklarının, gündelik hayatının farklılığı çerçevesinde değerlendirilmelidir.

Hükümdarların takılarını gözlemlediğimizde, hükümdarlık alameti olarak yüzyıllar boyunca geçerliliğini koruyan takılara rastlarız. Örneğin burada görülen VIII. Henry ve III. Richard’ ın ortak takıları, omuzlarına attıkları, taşlarla bezeli geniş zincirleridir.



Bu dönemde giysilerin üzerine mücevher dikilmeye de başlar; mücevher düğmeler, şapkaların kenarına yerleştirilen rozetler ve fibulalar Rönesans’ ın son derece revaçta olantakılarıdır. Şapkalarla birlikte kullanılan takılar genellikle erkek takısı olmakla birlikte, kadın takısı olarak kullanıldığı da görülür. Şapka rozetlerinden bir örnekte, İncil’ den alınmış bir konu olan Aziz Paul’ un öyküsü müthiş bir mine işçiliğiyle aktarılmıştır.

Bir İmparatorluğun İhtişamı; Osmanlı’da Mücevher…
Bu mirasın peşinde, rotanızı belirleyip Eminönü istikametine yönelirseniz, Osmanlı Dönemi’nin tüm ihtişamını gözler önüne seren Topkapı Sarayı’na ulaşırsınız. Müze haline gelmiş bu saray, dönemin en zengin hazinelerini, göz alıcı büyüklükteki elmas  ve zümrütlerden yapılmış mücevherleri barındırır.
Hazine Dairesi, Saray’ın en fazla ilgi uyandıran bölümlerindendir. Yavuz Sultan Selim’in “Benim altınla doldurduğum hazineyi (iç hazine) bundan sonra gelenlerden her kim mangır ile doldurursa hazine anın mührüyle mühürlensin ve illa benim mührümle mühürlenmekte devam olunsun” şeklindeki vasiyetine göre, Cumhuriyet’e kadar Hazine’nin kapısı her zaman onun mührüyle kapanmıştır.
Sarayda kuyumcular, bir ustanın yanında çıraklıktan başlayarak zaman içinde kalfa ve usta olarak yetişirdi. Topkapı Sarayı’nın Orta Kapısı ile Akağalar kapısı arasında kalan, Bîrun denilen bölümde yaşamaktaydılar. En kıdemlilerine “kuyumcu başı” denirdi.
Hazine dairesindeki her bir mücevherin de, sizi o dönemlere götüren farklı bir hikayesi vardır.      

Usta mücevher markalarından Adler’in kurucusu Jacques Adler, firmasını 1886 yılında İstanbul’da açmıştır. Oğlu Osmanlı İmparatorluğunun mücevhercilerinden biri olmuş ve 1955 yılında ikinci mağazasını İstanbul’da açmıştır. Bu da Osmanlı’nın, bu dönemdeki mücevher konusundaki öncülüğünün başka bir göstergesidir.     
                                  
Dünyanın en eski alış veriş merkezi; Kapalıçarşı… 

Topkapı Sarayı’nın görkeminden kendinizi kurtarıp Kapalıçarşı’ya doğru uzandığınızda ise, Nuru-u Osmaniye Caddesi ve civarında, Çarşı’nın etrafını çevreleyen küçüklü büyüklü kuyumcular, sadekarlar, tasarımcılardan oluşan büyülü bir dünyaya adım atarsınız.
Geçmişle günümüzü birbirine bağlayan bir köprü görünümündeki Kapalıçarşı’nın, bazı binalarının Bizans zamanında yapılmış olduğu söylenmesine rağmen, ilk olarak Fatih zamanında inşaata başlandığı daha ağırlıkla belgelenmiştir. Yapılan ilk bölümleri Sandal Bedesteni ve Cevahir Bedesteni`dir. Bunların ikisi de çarşı içinde ayrı birer çarşı gibidir. Bütün dükkânların genişliği aynı olacak şekilde inşa edilmiştir ve her sokak ayrı meslek gruplarındaki ustalara ayrılmıştır. Sonraki yüzyıllarda, bu eski iki yapının etrafındaki sokakların üzerleri örtülerek, ekler yapılarak daha büyük bir merkez haline gelmiştir.

Bu haliyle dünyanın en eski alış veriş merkezi Kapalıçarşı, labirent gibi karmaşık yapısıyla, içinde 60 kadar sokağı, ve dört bine yakın dükkânı barındırır.

3 Haziran 2013 Pazartesi

Eksperler antika bir mücevhere değer biçerken

Eksperler antika bir mücevhere değer biçerken öncelikle aşağıdaki kriterlerden yararlanmaktadır;


1-    Kullanılan malzemelerin ve yapım tekniğinin tanınması,
2-    Tahmin edilen tarih aralığındaki tipik tasarım ve detay stillerinin araştırılması ve mücevherin sanatsal değerlendirmesi,
3-    Üzerinde olabilecek klişe, tescilli marka vs. amblemlerinin öğrenilmesi,
4-    Tahmin edilen tarih aralığında kullanılan, keşfedilmiş mücevher taşları ve kesim yöntemleri,
5-    Mücevherin beğenilebilirliği,
6-    Mücevherin mevcut durumu (tamir, kopuk, kırık vs. olup olmadığı)

Büyük ustaları ve stillerini tanımak, zaman ve araştırmanın yanında büyük bir tutkudur. Tanıdığınız her ustayla başka bir dünyanın kapıları aralanır, bambaşka dönemlere, hayallere, bir mücevherin peşindebambaşka hayatlaravehikayelere sürüklenirsiniz…

Aylin Gözen.blog

'Asya'nin mucevheri' "Turkiye" toplam zengin sayisi

2008 yılında Amerika'daki Mortgage balonuyla başlayan finansal kriz dünya zenginlerinin sayısını düşürdü. WealthInsight'ın araştırmasına göre ise 'Asya'nın mücevheri' Türkiye toplam zengin sayısını yüzde 7.4 artırarak tüm dünyaya meydan okudu!

Son yıllarda dünya ve özellikle Avrupaídaki en yaygın vergi trendlerinden biri zenginlerden daha çok vergi almak. Türkiye'de Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in de geçen aylarda değindiği bu konu Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'ın seçim vaatlerinden biriydi. Bu politikalar ve 2008 yılındaki finansal kriz yüzünden dünyada zengin insanların sayısı azaldı. Fakat Türkiye'de durum tam tersi şekilde seyrediyor. İşte bu konuyu ëAsya'nın mücevheri: Türkiye' isimli raporunda konu alan WealthInsight'ın araştırmasından sizin için derlediklerimiz...
Rapora göre 2007 ve 2012 yılları arasını incelediğimiz zaman dünyada 1 milyon dolar ve üzerinde yatırım yapacak parası olan insanların sayısının yüzde 0.3 oranında düştüğünü görüyoruz. Türkiye'de ise bu oran dünyanın aksine yüzde 7.4'lük bir artış gösteriyor.
Ülkemizde 1-30 milyon dolar arasında parası olan tam 92.150 insan bulunuyor. Ayrıca 1.923 adet insanın 30 milyon doların üzerinde bir serveti var. 30 milyon doların üzerinde parası olan insanların yüzde 39'u paralarını servet yolu ile elde etmiş. Geri kalan yüzde 33'lük kısım ise girişimcilik ile paralarını kazanmışlar. Türkiye'de en zengin kent İstanbul. Dünya'da en çok milyarder bulunduran 7 kent olan İstanbul'da 30 milyon doların üzerinde parası olan 1110 kişi var
RAKAMLARLA 'LÜKÜS HAYAT'
- Zenginlerin yüzde 39'unun Paris,  Zürih, Cenevre ve Londra gibi kentlerde ikinci bir evleri bulunuyor.
- 2017 yılına gelindiği zaman Türkiye'de 148 bin insanın 1 milyon dolar üzerinde parası olması bekleniyor. Bu insanların toplam 738 milyar doları olması bekleniyor
- 2011 yılında Türkiye'deki milyonerlerin sayısı yüzde 6.1 düşmesine rağmen 2012íde yüzde 23.2 yükseldi.
- 1-30 milyon dolar arasında parası olanlar Türkiye'deki kişisel servetin yüzde 43'üne sahipler.
NAKİTLE ARALARI YOK
Zenginlerin servetleri ise yüzde 22 oranında öz kaynaklarından yüzde 19.6 oranında sabit gelirlerinden oluşurken gayrimenkul alanındaki gelirleri servetlerinin yüzde 18.4'ünü oluşturuyor. Gelirlerinin son kalemi ise yüzde 11.8'le nakit para olarak göze çarpıyor.
30 MİLYON $ ÜZERİ PARASI OLANLARIN SAYISI
1) 1110 İstanbul
2) 200 Ankara
3) 50 İzmir
4) 40 Antalya
5) 30 Bursa
 HABER7

2 Haziran 2013 Pazar

Piatti Jewels

Piatti Jewels
Canlı heyecanlı kendini genç hissetmek isteyenlere yepyeni bir koleksiyon.
 Piatti

ürünlerinde çeşitli renkli taşların birleşmesiyle yaşamın tüm renkleri gözler önüne seriliyor.
Piatti Jewels, taşların mücevher üzerindeki sonsuz gizemi ile altın ve gümüş kolye ve yüzük
setlerinden oluşan ürünler sunuyor.



Nina Ricci

Nina Ricci
Dünya’da önde gelen firmalardan Nina Ricci takı koleksiyonunun birbirinden güzel
ürünleri mevcut.





MEGEP

Cartier Elmasi

 Cartier Elması


Oyunculuklarıyla olduğu kadar fırtınalı aşklarıyla da tarihe geçen ünlü ikili
Elizabeth Taylor, ve Richard Burton’un aşklarının sembolu olan Cartier- Burton-
Taylor elması.

MEGEP

Taki Tasariminda Kulturel Faktorler

Takı Tasarımında Kültürel Faktörler


Her toplumun kendine özgü yasam biçimi, gelenekleri,besleme şekli ve dini inanışlar
vardır.Tüm bunlar toplumların kültürlerini belirleyen faktörlerdir.Kültürlerin oluşumuna
toplumun bulunduğu coğrafi bölgenin özellikleri(iklimi, doğası, yer altı
güzelliklerinde)etkilidir.
Oldukça zengin renkli bir geleneksel kültürü sahibi olan Türk milleti de bu konuda
oldukça şanslıdır.Değişen çağa ve hızla gelişen teknolojiye rağmen somut kültür ürününe
Anadolulun pek çok yerinde hala yaşamaktadır.
Türk kültürünün yasayan yada yaşatılmaya çalışılan bu ürünlerinden biri de geleneksel
takılardır.Geleneksel takıların bir özelliği de yapımında ve kullanımında gelenek ve inançları
önemli bir rol oynamasıdır.

Örn; Evlenirken bir genç kıza baba evinde çıkmadan önce babası tarafından takılan
kemer “eline, beline, diline, sahip ol” anlamına gelir ayrıca Anadolu’nun çoğu yerinde
evlenmeyle birlikte kadınlar tepelik kullanmaya başlarlar.Bu tur geleneklerin yanı
sıra,takılarda kullanılan bazı taşların renklerinin kişiyi nazardan koruduğuna dair yaygın
inanışlarda vardır.Ayrıca bazı takıların süs unsuru olmasının yanında işlevleride vardır.Örn;
Halhal Diyarbakır”da büyükler tarafından kullanılmaz.Sadece çocuklar ve genç kızlar
tarafından kullanılır.Bununda iki nedeni vardır, her çocuğun hal halının sesi ayrıdır her anne
ve baba çocuğunda hal halının sesini tanır çocukların kullandıkları halhal sayesinde anne ve
babaları onları nerde olduklarını anlar.Genç kızlar ise hal halın çıkardığı ses sayesinde akrep
ve benzeri zehirli hayvanların kendilerine yaklaşmasını önlemek için kullanılır.

Eski cağlardan beri yerleşmiş olup kuşaktan kuşağa yerleşerek genel toplumun üyeleri
arasında ortak bir ruh ve sağlam bir bağ yaratan geleneklerimiz den takı ve takma kültürünün
en yaygın olduğu yer ise düğün törenleridir. Gelin ve damadın akrabaları tarafından takılan
takılar yeni kurulan ailenin zor günlere destek sağlamak amacıyladır.
Oğlan tarafından kıza takılan takılar aile hoş geldin armağanı olup kızı benimseyip kabul ettiklerinin göstergesidir.

Türk takı kültürünü en özgün biçimde yansıtan takılar coğrafi özelliklerden
kaynaklanan Erzurum Oltu taŞı işlemeciliği, Karadeniz insanının el becerisindeki ustalığı
yansıtan Trabzon hasırı sabrın urunu olan Urfa akıtması, gelenekselliğin kalıcılığını yansıtan
Mardin telkarısı, unutulmaya yüz tutsa da güzelliği ve değerinden bir şey kaybetmemek için
direnen pek çok kuyumculuk tekniğiyle onların kullanım alanları ve kullanımdaki anlamları
Türk takı kültürünün birer parçasıdır.


1 Haziran 2013 Cumartesi

Milyonerler yatirim araci olarak mucevherlere yoneliyor


Milyonerler yatırım aracı olarak mücevherlere yöneliyor

WSJ- Oldukça dalgalı olan sanat piyasasında en büyük ilgiyi birinci sınıf tablolar çekse de, alıcıların alternatif yatırımlar ve taşınabilirlik arayışına girmesiyle mücevherler de yavaş yavaş parlamaya başlıyor.



ABD'deki 71 milyar dolarlık mücevher piyasasının hareketliliğinden şu an ilk olarak erkekler sorumlu.

KELLY CROW -Geçen ay Christie's başparmak tırnağı büyüklüğünde pembe bir elması uluslararası bir koleksiyoncuya 39,3 milyon dolara sattı. Sotheby's  daha da küçük pembe bir elması üç yıl önce 46 milyon dolara satmıştı ki bu miktar, Camille Pissarro ya da Paul Gauguin'in herhangi bir tablosu için bugüne ödenmiş bir miktar değil. Christie's gelecek Çarşamba Cenevre'de "Absolute Perfection" olarak bilinen armut şekilli elması müzayedeye çıkarak. Boyutu ise yaklaşık bir golf topu kadar. Açılış fiyatı 20 ile 30 milyon dolar arasında.

 Sotheby's Oldukça dalgalı olan sanat piyasasında en büyük ilgiyi birinci sınıf tablolar çekiyor olabilir ancak mücevherler de yavaş yavaş parıldamaya başlıyor. Altın fiyatları düşüşte, para birimleri bir inip bir çıkıyor. Bu koşullarda bazı yatırımcılar ve koleksiyoncular paralarını saklayabilecekleri ve gerektiğinde hemen paraya dönüştürebilecekleri yaratıcı alternatifler arıyor.

 Yoksa yatırımcılar neden Bitcoin gibi merkezisizleştirilmiş, altı yıl önce var olmayan bir online para birimine 1 milyar dolar yatırsın ki? Geçen hafta 2 milyon dolarlık kat hakkı ve 25 bin dolarlık kol saatleri için Bitcoin kabul eden bir websitesi açan Alan Silbert, "İnsanlar paraları üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmanın yollarını arıyor ve varlıklarını çeşitlendirmeye gidiyorlar." dedi. Bu yüzden de elmaslar artık yalnızca kızların en yakın arkadaşı değil. ABD'deki 71 milyar dolarlık mücevher piyasasının hareketliliğinden şu an ilk olarak erkekler sorumlu. Bunun nedeni özel günlerde eşlerini sevindirme istekleri değil. Uzmanlar, taşınabilirliği ve küresel çapta gördüğü ilgiyle bazı kadınlar gibi, erkeklerin de varlıklarının giderek artan bir kısmını elmas ve renkli taşlara ayırdığını söylüyor. 

 Endüstrinin en büyük elmas ticareti yapan ağı RapNet'in kurucusu Martin Rapaport, milyoner bir arkadaşının yakın zamanda birer karatlık 100 adet elmas satın aldığını ve bunları 20'ler stili bir gerdanlığa işlettiğini söyledi. Şansı yaver giderse karısının boynunu güvenle çevreleyen şu an yaklaşık 1,1 milyon dolar değerindeki yatırım büyük bir kar sağlayabilir. Rapaport, "Dünyayı bir bilgisayar virüsü vurur ve 10 milyon doları 48 saat içinde bir yerden bir yere nakletmeniz gerekirse altın metal dedektörleri geçemeyecektir, çok fazla nakit para ise hantal olacaktır. Fakat 5 milyon dolarlık bir yüzüğü ve 5 milyon dolarlık bir kolyeyi takıp uçağa bindiğinizde hiç sorun çıkmaz," dedi.

 Ulusal Mücevher Enstitüsü Başkanı Judith Price, son on yılda tüm mücevherat alanlarında bir "mülteci mantığı"nın hakim olmaya başladığını bunun da doğal inciden zarif broşlara her şeyin değerini artırdığını belirtti. Price, bir şeyler ters gittiğinde insanlar kaçabileceklerini bilmek istiyor," dedi ve ekledi, "Bunu kolunuzun altında bir Rodin heykeliyle yapamazsınız fakat mücevherlerin ne kadar küçük olduğunu düşünün, cebinize atıp yolunuza devam edebilirsiniz." Borsalar düşüşe geçtiğinde elmas fiyatları genellikle artar ve tersi de mümkündür. Ancak mücevher ve sanat eseri uzmanları elmas fiyatlarının uzun vade için güven verici olduğunu söylüyor. Geçen ay değerli taş dealer'ları arasında bir karatlık bir elmasın açılış fiyatı yaklaşık 10.500 dolardı, bu da altı yıl öncesinde göre yüzde 31 daha fazla. Aynı süreçte Standard & Poor's 500 endeksi ise yüzde 14 arttı.
 editorturkiye@wsj.com

Kapaliçarsi'da kiralar altindan dolara ...




Kapalıçarşı'da 3 bin 600 dükkan olduğunu ifade eden Fırat bu dükkanlar arasında en pahalı olanının 20 metrekare büyüklüğünde ve yıllık 270 bin dolara kiralanan dükkanlar olduğunu söylüyor.

Kapalıçarşı'da kiralar altından dolara ...
Yılbaşından bu yana yükselen dolar ve değer kaybeden altın fiyatları Kapalıçarşı'ya da yansıdı. Altın'ın mabedinde daha önce altın ile ödenen kiralar artık dolar ile ödeniyor.
Kapalıçarşı Esnaf Derneği Başkanı Hasan Fırat, "Talep hem kiracıdan hem dükkan sahiplerinden geldi. Herkes hem alacağı hem de vereceği altın konusunda daha istikrarlı bir durum oluşsun istedi. Bu yüzden bir süredir çarşıda kiralar dolara döndü" dedi. Bu karar ile kazanan yine kiracı değil, dükkan sahibi oldu.
Yılbaşından bu yana altın ve doların değerine baktığımızda doların TL karşısındaki yükselişi göze çarpıyor. Yılbaşından bu yana bakıldığında TL şu an dolara karşı en değersiz noktada. Aynı dönemde doların TL karşısında kazandığı değer yüzde 5'e yakın. Buna karşın 31 Aralık 2012'de onsu 1675 dolar olan altın bugün 1400 dolardan alıcı buluyor.
The Wall Street Journal Türkiye
Altındaki düşüş sonrası Kapalıçarşı'daki dükkan fiyatları dolarla ödenmeye başladı.
Kapalıçarşı'da 3 bin 600 dükkan olduğunu ifade eden Fırat bu dükkanlar arasında en pahalı olanının 20 metrekare büyüklüğünde ve yıllık 270 bin dolara kiralanan dükkanlar olduğunu söylüyor. Ana caddede fiyat artarken ara sokaklarda düştüğüne dikkat çeken Fırat, "Daha küçük olan ve ara sokaklardaki dükkanların kirası 1500 dolara kadar düşebiliyor. Ana caddede ise kira dükkan büyüklüğüne ve yerine göre 150 bin dolara kadar düşebiliyor" diyor.

Vakko 2 yılın sonunda dükkanı kapattı

Bu arada Kapalıçarşı'da önemli bir gelişme daha oldu. Vakko iki yıl önce "Kapalıçarşı'da moda Vakko'dur" sloganıyla girdiği çarşıdan ayrılmak zorunda kaldı. "Biz o dükkanın sahibine franchise vermiştik. Ancak, dükkan sahibi sözleşmemiz bitince yenilemem istemedi. Biz belki devam ederdik ama talep gelmeyince o dükkanı kapattık" açıklaması yapan Vakko yetkilileri Kapalıçarşı'nın kendilerini hiç hayal kırıklığına uğratmadığını ifade ettiler. Bu arada Kapalıçarşı'da Vakko'nun çıktığı dükkana Stefanel girdi.
Aslında perakende temsilcileri pahalı kiralardan dolayı Kapalıçarşı'nın hazır giyim dükkanı açmak için iyi bir yer olmadığını söylüyor. Bunu da oraya gelen turistin alım yaparken beklentisini halı, mücevher, deri gibi belirli ürünlerde yoğunlaşmasına bağlıyor. "Aylık 20 bin dolar olan kiralar ile Bağdat Caddesi, İstinye Park'tan dükkan tutmak Kapalıçarşı'dan daha fazla satış getirir" deniliyor.
Ancak, Kapalıçarşı'da mutlu olanlar da var. Çarşıda mağazası olan Silk &Cashmere'in kurucusu Ayşen Zamapur "Çarşının daha kaliteli turiste de hitap etmesi gerek. Ama oraya özgün ve kaliteli ürünlerle. Çarşı ınn dokusuna dokunmadan bunu hassasiyetle yapmalı. Turist kaşmir ya daPaşabahçe gibi ürün ve markalara ilgi gösteriyor. Önemli olan kandırmamak. Bir kere geliyor diye bakmamak. Mağazamız diğer Silk & Cashmere mağazaları ile aynı konsept ve ürün gamına sahip. Ancak koleksiyonu özel olarak seçiliyor" diyor.

Tektas yuzuk alirken dikkat edilmesi gerekenler


Tektaş yüzük takı sektörünün parlayan yıldızı olarak her geçen gün artan talep sayısıyla dikkat çekmektedir. Bunun en büyük sebeplerinden biri evlilik tekliflerinde artık olmazsa olmaz hediyelerden biri olmasıdır. Erkekler içinse zaman zaman tekliflerden daha çok yüzük seçimleri önemli olmaktadır. Teklif edilecek bayan için uygun bir  tektaş seçimi için oldukça zorlanmaktadır erkekler . Bu durumda erkeklerin dikkat etmesi gereken bazı husuları şöyle sıralayabiliriz. Taş dikkat edilmesi gereken en büyük etkenlerden biridir. Tektaşlarda pırlanta , zirkon , swarovski,ametist vb bir çok taş çeşidi bulunmaktadır. Pırlantalar karat durumlarına göre çok büyüt bütçelere kadar artmakta olup zirkon , swarovski ve ametist gibi taşlarda pırlantaya benzemekte ve bunu genelde uzmanlar ayırt etmektedir. Bundan dolayı alışlarda büyük bütçeler harcamak yerine swarovski veya zirkon taşlı yüzükler alınarak çok büyük kazançlar elde edilebilir. Özellikle düğüne hazırlık dönemi olduğu için bir çok masraftan fayda sağlanılabilir.
Tektaş yüzüklerde diğer dikkat edilmesi husus ise tektaşlarda kullanılan metallerin cinsidir. Genelde altın ve gümüş kullanılan yüzüklerde bazen çelik ve diğer madenlerede rastlanmaktadır. Ama tercih olarak altın olması önemli bir husustur. Bunun nedeni ise bazı farklı madenler parmaklarda tahrişe neden olmakta ve büyük sorunlar çıkarabilmektedir. Ama altın madeni ile 8 , 14 ve 18 ayarlarda tektaş yüzük bulunabilmekte ve görünüm olarak yüzüğü taşı ile birlikte bütünleştirmektedir. 8 ayarlar günümüzde oldukça artmaktadır bunun nedeni ise yüzüğün maliyetini düşürerek alıcısına kolaylıklar sunmaktır. Bu şekilde daha görünümlü ve hoş yüzükler daha az bütçe ile alınıp tektaş yüzüklerin satışları arttırılmaktadır.
Bunların yanında tektaş alınacak bayanın beğenisi de en önemli durumlardan biridir. Bu beğeni kimi zaman tam karşılanmamakta kimi zamansa farklı ürünler değişmektedir. Bundan dolayı son trendler takip edilerek beğeni toplayan ürünler tercih edilip yüzüğü alacak kişinin beğenisi kazanılmalıdır. Ne kadar evlenme tekliflerinde yüzükler temsili bir araç olsada güzel bir yüzükle beğeni kazanılacak bir çok kalp vardır . Buda yüzük seçiminde dikkat edilecek önemli bir hususı göstermektedir

Pirlantanin gerçegini nasil anlariz?


Pırlanta yüzük, kolye ya da küpe gibi özel takıların gerçekliğinde şüphe ediliyorsa “sertifika verebilen” bir ekspere danışmak şüphesiz en doğru yol olacaktır.
Pırlanta tek taş bir yüzük her kadının hayallerini süslüyor olsa da, satın alınan bu değerli yüzüğün sahte olması ciddi bir hayal kırıklığı yaşanması ve ciddi bir meblağın da sokağa atılmasına sebep olur. Pırlanta yüzük, kolye ya da küpe gibi özel takıların gerçekliğinde şüphe ediliyorsa “sertifika verebilen” bir ekspere danışmak şüphesiz en doğru yol olacaktır. Birçok insan için oldukça ciddi bir meblağ demek olan pırlanta takıların gerçekliğinden emin olmak için bireysel olarak da uygulanabilecek birkaç yöntem vardır. Herhangi bir pırlanta ürünü satın almayı düşünenlerin ilk adımdan sahtekarlıkları önlemek için pırlantanın sertifika bilgilerini sorması, sorunun oluşmadan önlenmesini sağlayacak en mantıklı tavır olacaktır. HRD ya da GIA olarak bilinen ve uluslararası mecrada kabul gören sertifikalar, pırlantanın da gerçekliğinin ispatıdır. Şüpheye düşülmesi halinde bir pırlanta eksperine danışmak en uygun çözümdür ancak başvurulan eksperin “profesyonel bir organizasyonun üyesi olmasına” dikkat edilmesi de oldukça önemlidir.

PARLAKLIĞI ELE VERİR

İşini gerçekten de dürüst bir şekilde yapan kuyumcular bir kenara dursun, sahte pırlantalar ile rant peşinde koşan kişilere gidilmesi ve üstelik bir de bu kişilerden pırlanta eksperi tavsiyesi istenmesi, danışıklı bir dövüşün tam ortasına düşülmesine sebep olabilir. Bu tür kişiler zaten bağlantılı olduğu bağımsız eksperleri önererek, bu kişinin sahte olan pırlantayı gerçekmiş gibi onay vermesini sağlayabilir. Bu tür dolandırıcılık tuzaklarına düşmemek için gidilen eksperin mutlaka profesyonel bir organizasyona mensup olmasına dikkat edilmelidir. Yüksek bir kırılma katsayısına sahip olan yani içinden geçen ışığı çok fazla büken pırlantalar, bu sayede bilinen parlak yüzeylere sahip olur. Sahte pırlantaların parlaklığı kendilerini ele verir. Zira kuvars ya da cam gibi maddelerden yapılan sahte pırlantalarda bu yüksek kırılma katsayısı olmadığından ışık içlerinden doğrudan geçmekte ve gerçek pırlantada olan pırıltılı görünüm de oluşmamaktadır.

GERÇEK PIRLANTA IŞIĞI KIRMALI

Gerçek bir pırlantayı anlamanın en kolay yollarından biri de, taşı ya da tek taş yüzüğü ters çevirerek bir dergi ya da gazetenin üzerine koymaktır. Işığın yüksek oranda kırılmasını sağlayan gerçek bir pırlanta, dergi ya da gazete üzerine ters olarak konduğunda ve arka yüzeyden bakıldığında yazıların okunamamasına neden olur. Bu şekilde taşı ya da yüzüğü ters çevirerek arka plandaki harfleri net bir şekilde okuyabiliyorsanız, %100 olmasa da büyük ihtimalle pırlanta sahte demektir. Ancak unutulmamasında yarar var ki, “bazen gerçek pırlantalarda özel kesim teknikleri uygulanmakta ve bu da taşın ters çevrilerek arka plana bakılması halinde yazıların okunabilmesine neden olur”. Bu durum nadir de olsa mümkün olabildiğinden, eksper olmayan bir kişinin bu yöntemle bir pırlantanın %100 sahte olduğunu söylemesi mümkün değildir. Ancak yine de bu yöntem, büyük ihtimalle bir fikir verecek ya da en azından şüphe duyulmasına yeterli olacak geçerli bir neden oluşturacaktır.  
EnSonHaber

Pirlantayi internetten almanin faydalari


İnternette pırlanta alırken dikkat edilecekler arasında sahtekârlığa uğramakta kolaydır. Buna denk gelmemek için öncelikle pırlanta alçağınız site adresinin com.tr olmasına ve ödeme yöntemlerine dikkat etmelisiniz. Com tr. Adresleri kurumsallaşmamış firmalara verilmedi için bir problem çıktığında muhatapsız kalma durumunuzda ortadan kalkmaktadır.

Pırlanta arayanlar artık internet seçimlerine daha çok önem veriyor, işte nedeni ?

Son derece şık, anlam yüklü bir hediye çokta değerli bir taş olan pırlantayı internetten kolay, hızlı ve güvenilir bir şekilde alabilirsiniz. Bu tür sanal mağazalarda çok daha fazla ürün çeşidi bulabilirsiniz. Her ürünü güvenilir, kolay ve ucuz bir alışveriş imanı suna internet, pırlanta almak içinde bulunmaz bir nimettir. Çünkü kuyumculardaki dükkân kirası, çalışanların parası, elektrik gibi giderler internette olmadığı için internette bu ürünlerin fiyatı çok makuldür.

 İnternette pırlanta alırken dikkat edilecekler arasında sahtekârlığa uğramakta kolaydır. Buna denk gelmemek için öncelikle pırlanta alçağınız site adresinin com.tr olmasına ve ödeme yöntemlerine dikkat etmelisiniz. Com tr. Adresleri kurumsallaşmamış firmalara verilmedi için bir problem çıktığında muhatapsız kalma durumunuzda ortadan kalkmaktadır.

Hiçbir güvenilir site dorudan kredi kartı bilgileriniz istemez, kullandığınız bankaya yönlendirir ve o ekranda bilgilerinizi girip ödemeyi yapmanızı ister. İnternette pırlanta alırken dikkat edilecekleri dört ana başlıkta sıralamamız mümkürdür.4C olarak adlandırılan bu ölçüler karat ağırlığı, berraklık, renk ve kesim. Karat pırlantanın ağırlığına göre tespit edilir.
 Pırlanta alırken en büyük pırlantanın en iyi pırlanta olacağı düşüncesi kesinlikle yanlıştır. Bir pırlantanın değeri büyüklüğüne göre değil 4c özelliği çerçevesinde belirlenmektedir.4C özelliğini hakkında daha fazla bilgi bilirseniz alacak olduğunuz ürünü o kadar çok tanımış olursunuz. Pırlantanın rengi pırlantanın en büyük özelliklerinden biridir.

 En iyi pırlanta renksiz olandır ve çok pahalıdır.Daha çok hafif açık sarı olanlar tercih edilmelidir. Bu pırlantalar çok nadir bulunur. İyi kesimli pırlanta ışığı kendi içinden geçirir ve yansıtır. Çok derin ve yassı kesilirse yanlardan ve dipten ışık kaybedeceğinden ışıltısı azalır. Taşın ışıltısı için kesimi de çok önemlidir. İnternetten pırlanta almak hem keyifli, eğlenceli hem de çok daha ucuzdur.

İnternetten pırlanta alırken dikkat edilecekler arasında diğer önemli bir hususta internetten aldığınız pırlantanın sertifikayla belgelenmiş olması gerekir. Sertifikalı olan pırlantalar satarken de değer kaybetmeden satabilirsiniz. Aldığınız ürünü n size teslimin de faturasıda yanında olmalıdır. Çünkü fatura kanunlar önünde sizin aldığınız ürünün garantisidir. Tüm bilgileri bir araya getirdiğimizde göreceksiniz ki internetten pırlanta almak hem keyifli ve eğlenceli hemde çok daha ucuzdur. Günümüzde internetten alışveriş oldukça yaygın duruma gelmiştir. Eskiden pırlantalar kuyumcularda satılırdı. Gün geçtikçe bütün firmalar takılarını sanal ortamlarda satmaya başladı. Çünkü müşteriler internetten alışverişin kolaylığını, güvenirliğinin bilincine vardılar. Rekabet nedeni ile ürün fiyatları burada daha uygundur.

Dünyanın neresinde olursanız olun internet sayesinde artık her şey elinizin altında. Sizlerde internette alışverişin tadını çıkartmak, avantajlarından faydalanmak, sevgilinize yâda eşinize eşsiz güzellikte olan pırlanta serilerinden bir tanesini seçerek en güzel en anlamlı hediyeyi alarak sevdiklerinizi mutlu etmek istemez misiniz? Güvenli, özgür, keyifli bir alışveriş için internet size yeterlidir.


Borsartı

Dunyanin Gozu bu 5 Çanta'da- Ivillage

Ivillage -Hiç şüphe yok ki kadınların en gözde aksesuarları çantalardır ve bir gerçek erkeklerin eşlerine almak isteyecekleri hadiyelerden biride çantadır. İşte gördüğünüzde büyüsüne kapılacağınız dünyanın en pahalı 5 çantası...

1. Pahalı taşlı gül şeklinde çanta: Fiyatı ise 135.000 TL
Üzerinde 42.56 karat'lık 10106 pırlanta taş, 1116 pembe safir taş ve 800 turmalin taşı bulunuyor.




Üzerinde 42.56 karat'lık 10106 pırlanta taş, 1116 pembe safir taş ve 800 turmalin taşı bulunuyor.







2. Lana Marks Kleopatra çanta: Fiyatı ise 147.000 TL

Üzerinde 1500 siyah ve beyaz pırlanta taş ve 18 Karat beyaz altın bulunuyor.








3. Siyah timsah derili çanta: Fiyatı ise 177.000 TL

Üzerinde 10 karatlık beyaz pırlanta taş bulunuyor.









4. Chanel "sonusuza dek pırlanta" adı altında üretilen pırlanta taş işlemeli
klasik çanta: 
Fiyatı ise : 385.000 TL

Üzerinde 3.56 karatlık 334 pırlanta  ve 18 karatlık beyaz altın bulunuyor.







5. Ginza Tanaka, platin el çantası: Fiyatı ise  3 Trilyon TL

Üzerinde 2,000 pırlanta taş bulunuyor.

Barok Tarziyla Modern Zamanlarin Klasik Asaleti


Ağır görünümlü küpeler, elmaslarla bezeli gerdanlıklar ve kalın bilezikler geri geliyor...

Barok Tarzıyla Modern Zamanların Klasik Şıklığı…

   Ağır görünümlü küpeler, elmaslarla bezeli gerdanlıklar ve kalın bilezikler… Mücevherler her kadının aklının ve gönlünün kaldığı o paha biçilemez güzellikler… Evet bu sonbahar kendinizi 16. yüzyılda yaşıyormuş gibi hissetmeniz mümkün. Oscar de la Renta ve Dolce & Gabbana gibi ünlü tasarımcılar koleksiyonlarını tanıtırken bu ihtişamlı takılardan faydalandı. Bu da Barok dönemini 2012 sonbaharında yaşamamıza olanak sağladı. Altın sarısının çokça bulunduğu ve gül desenlerinin trendi oluşturduğu bu muhteşem mücevherlerin en güzellerini sizin için seçtik. İşte modern yüzyılın klasik taşlarla eski dönemi yaşattığı mücevher modası…
   2012 Sonbahar Mücevher Modası’na Dair…
   Modanın göz alıcı trendi: Mücevher
2012 sonbahar mücevher modası klasizm akımının etkilerini günümüze getiriyor. Romanlarda ve filmlerde okuyup izlediğimiz o gösterişli takılar, şimdi günümüze kadar geldi. Kadınsılığı ve asaleti ön plana çıkaran bu tasarımlarla bir roman kahramanı ya da bir film yıldızı olmak hayal değil.  Birbirinden değerli taşlarla bezeli mücevherler, 2012 sonbaharını anımsatan yeşil ve sarı renklerin ağırlığını taşırken, siyah düz bir elbisede bütün ihtişamıyla sonbaharı bir yaz şölenine dönüştürebilir.

Birbirinden şık mücevher tasarımlarıyla her kadın birer film yıldızı olmaya aday…

Pirlanta Alirken Tarza Dikkat!

Pırlanta Alırken Tarza Dikkat! Herkesin bir tarzı vardır.

Pırlanta Alırken Nelere Dikkat Etmeli?

Pırlantalar bir bayanın en iyi arkadaşıdır. Tüm kadınlar gibi ünlü yıldız Marylin Monroe mücevherleriyle gösteriş yapmayı severdi.
Marylin'e göre pırlantalar bir bayanın en iyi arkadaşıydı.

Mücevherler bir şekilde aşkla bağlantılılar. Bu değerli taşlar çok daha önceleri Güney Afrika'da keşfedilmesine rağmen, 19. yüzyılın sonlarına doğru bu kadar popüler oldu. Bu günlerde evlilik yüzükleri bir veya birden fazla pırlanta ile yapılıyor.

Sevgililer gününde romantik ve abartılı bir jest yapmak istiyorsanız taşlar hakkında bilmeniz gerekenler!




Pırlanta seçerken dikkat etmeniz gereken 4 önemli özellik var: Kesim, renk, netlik ve karat.

Gözlerinizde dolar işareti çıkartacak kadar şık ve farklı renklerde bir pırlanta arıyorsanız; 

Portakal sarısı renkte pırlantayı beyaza tercih etmeyin.

Etik de oldukça önemli, sahte veya değil sorunu yaşamamak için sertifikalı olanları tercih edin.

Tarza dikkat!

Vintage-Art Deco: Bugünün gelinlerinin kullandığı oldukça popüler bir stil.

Rock 'n' Roll: Tarzınıza uygun bir yüzük seçin. Stephen Webster Beckham ailesini ve Elton John'u klasik taşlar kullandığı modern dizaynlarıyla memnun ediyor.

Klasik: Yalın bir şıklık için platin takım ve tek taş pırlantalara bakın.
" iVillage Türkiye "

Takiyi Etkileyen Faktorler- Dinsel İnanislar



Takıyı Etkileyen Faktörler- Dinsel İnanışlar

İnsanoğlunun kolay hasar gören yapısı onu daha ilk çağlarda tehlikelere karşı
savunmaya itmiş, bu ihtiyaçla avlandığı hayvanın, pençe, tüy, boynuz gibi parçaları
vücudunda taşıyarak bu gücü kendine geçeneğine inanmıştır.

Zamanla doğayı gözlemleyen insan oldu, henüz anlamasını çözemediği doğanın
hareketinde(güneşin doğup batmasını,ayın şekillenmesi vb.)birtakım anlamlar yüklenmiş
,onları sembolize ederek üzerinde taşımanın kendine uğur getireceğine inanmıştır.
Dinlerin oluşmaya başlamasıyla tanrıların temsilcileri olan din adamları kendilerinin
diğer halktan ayrılmasını sağlayan,nadir bulunur taş ve metallerden yapılma güç ve
kuvvetlerini sembolize eden takıları üzerinde taşımaktadır.

Yaratılış insan oğlu için üreme,erkeklik,doğurganlık,şans,tehlikelerden,doğa üstü
güçlerden korunma vb. değerlerle ilişkilendirilmiştir.Bu değerleri sembolize eden şekillerin
kimileri tarih için kullanırken,kimileri de talihsizliği kovmak için kullanmışlardır.Örneğin;
gübre böceği eski mısırlılar için yaradılış üreme organına benzetilmiş,güçlü bir doğurganlık
sembolü olarak kısırlığa, ıstıraplı doğum sancılarına karşı kullanılmıştır.
Diğer tarafta kristal ve bazı taşlarda güzellikleri ve nadir bulunmaları nedeniyle
yüzyıllardır tılsım olarak kullanılmıştır.

Binlerce yıldır günlük yaşamın tehlikeleriyle karşı karşıya kalındığında sahibine biraz
olsun Kendini güvencede hissettirecek bir koruyucu nesne kullanmak adet olmuştur.muska,
maskot, uğur, nazarlık gibi adlarla anılan bu tılsımlar ya talihsizliği kötülüğü uzaklaştılar
yada tarihi çekerler bunlara tarihi her bölümünde olduğu gibi bu günde rastlanmaktadır.
Gelişen teknolojinin nüfus artısının, çevre kirliliğinin getirdiği stresle insan oğlu
mistik inanç sistemine sığınmıştır,taktığı takılarda huzur, güven, aranmıştır.

MEGEP

News

Latest News
Pırlanta Sarrafı Mücevherat Grubu. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Top Ad 728x90

Video

Visitors

Bu Blogda Ara

Vertical2

Pırlanta Hakkında Herşey

script type="text/javascript"> //form tags to omit in NS6+: var omitformtags=["input", "textarea", "select"] omitformtags=omitformtags.join("|") function disableselect(e){ if (omitformtags.indexOf(e.target.tagName.toLowerCase())==-1) return false } function reEnable(){ return true } if (typeof document.onselectstart!="undefined") document.onselectstart=new Function ("return false") else{ document.onmousedown=disableselect document.onmouseup=reEnable }

Slider

Recent Post

Games

Popüler Yayınlar

Tweetler