Bu Blogda Ara

pırlanta sektörü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
pırlanta sektörü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Ekim 2013 Cuma

Mucevher ve degerli taşlarin fiyatlari ucusa gecti.

Mücevherlere yönelen kuyumculuk sektöründe değerli taşların fiyatları uçuşa geçti.


SABAH-Altın fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle pırlantalı ve taşlı mücevherlere yönelen kuyumculuk sektöründe değerli taşların fiyatları da son bir yılda önemli miktarda arttı.

Madenlerden çıkan ham taşların miktarında azalma olmamasına karşın altın, gümüş ve benzeri ürünlerin fiyatındaki yükseliş ile doların diğer para birimleri karşısında değer kazanmamasından dolayı pırlanta ve diğer mücevher taşlarının fiyatlarında özellikle son 6 ay içinde büyük artışlar yaşandı.

Mücevher taşlarının özellikle küçük boy ve iyi kalitelerinde fiyat artışı daha yüksek olurken, sentetik ya da taklit taşlarda ise yüzde 20-30'a ulaştı. İyi kalite zümrüt, safir, yakut ile boy ve kalitesine göre pırlantada ciddi fiyat artışları yaşanırken, Türkiye'de de kuyumcuların ellerindeki stokları eritmesiyle mücevher taşları fiyatlarındaki artışın önümüzdeki dönemde tüketiciye yansıması bekleniyor.

Merkezi New York'ta bulunan Uluslararası Mücevher Taşçıları Derneği'nin Türkiye Başkanı Fazıl Özen, dünyada yaklaşık 100 farklı mücevher taşı bulunduğunu ifade ederek, yakut, zümrüt, safir ve pırlantanın değerli taşlar, bunun dışında kalan renkli ametist, sitrin, akuvamarin, topaz ve garnet gibi taşların yarı değerli taşlar, nefrit ve akik gibi süs eşyası ve obje yapılabilen, diğerlerine göre daha büyük boylarda ve fiyat olarak da daha uygun olan taşların süs taşları, bunların dışında kalan ve laboratuvarlarda üretilen, doğal olmayan taşların ise sentetik ya da taklit, imitasyon olarak adlandırıldığını söyledi.

''Bir mücevher taşının gerçek fiyatı bin dolar ise bunun sentetiği sadece 5-10 dolar, taklidi ise 1 dolar civarında olabiliyor'' diyen Özen, geçen 2 yılda altın ve gümüş madenleriyle ilgili sıkıntılar yaşanmamasına karşın fiyatlarının tarihi seviyelere ulaştığını, mücevher taşlarında ise söz konusu dönemde fazla artış olmadığını, şu anda yaşanan yükselişin ise birçok kaynağa göre altın, gümüş ve benzeri ürünlerdeki fiyat artışı ile doların diğer para birimleri karşısında değer kazanmamasından kaynaklı olduğunu vurguladı.

Özen, iyi kalite zümrütte yüzde 30-50, safir ve yakutta boy ve kalitesine göre yüzde 20-40, orta boy pırlantalarda yüzde 30-80 arasında, küçük boy taşlarda yüzde 100'e varan fiyat artışları olduğunu, son yıllarda iyi kalitesinin madenlerde çok bulunamaması ve talebin de geçmişten yüksek olması nedeniyle turmalin ailesinden rubelit taşında son 3 yılda yüzde 200-300 arasında fiyat artışı yaşandığını, sentetik ya da taklit taşlarda dahi fiyat artışlarının yüzde 20-30'u bulduğunu, fiyatların yurt içi piyasaya da yansımaya başladığını ifade etti.

Türkiye'de eskiden zümrüt, yakut ve safir haricinde renkli mücevher taşı satışının pek olmadığını, 20 yıl öncesine göre satışların onlarca kat artış gösterdiğini kaydeden Özen, Türkiye'de pırlanta tüketiminin 10 yılda yaklaşık 10 kat arttığını, fiyatların yüksekliği nedeniyle son bir yılda ise fazla bir değişim yaşanmadığını, buradaki mücevher satıcılarının küresel krizi ''yüzeysel bir düşüş yaşayarak'' atlattığını söyledi.

''TÜRKİYE'DE EN ÇOK PIRLANTA, ZÜMRÜT, SAFİR VE YAKUT SATILIYOR''

Fazıl Özen, Türkiye'de en çok pırlantanın satıldığını, pırlantayı, zümrüt, safir ve yakutun takip ettiğini, yarı değerli taş grubunda ise en çok ametist, mavi topaz, sitrin, garnet, akik, turmalin ve firuzenin tercih edildiğini belirtirken, altın ürünlerinde kullanılan iyi kalite taşlarda hem talep hem de uluslararası piyasalara bağlı olarak fiyat artışı olduğunu, orta ve düşük kalitelerde ise talep azalması meydana geldiğini anlattı.

Sentetik ve taklit dahil tüm taşların yurt dışından ithal edildiğini hatırlatan Özen, şu anda Türkiye'de birçok kuyumcunun elindeki eski fiyatlardan olan stokları erittiğini, artan fiyatlar nedeniyle sıkıntıların yeni başladığını, özellikle bundan sonra pırlantalı mücevherlerin fiyatlarının daha yüksek olacağını söyledi.

TÜRK DİZİLERİ SATIŞLARI ARTIRDI

Uluslararası Mücevher Taşçıları Derneği Türkiye Başkanı Özen, televizyon dizilerinde bazı oyuncuların kullandığı taşlı takıların satışları artırdığını, en çok tercih edilen ''Hürrem yüzüğü'' ve ''Bihter kolyesinden'' gücü yetenin hakikisini, yetmeyenin ise taklidini satın aldığını bildirdi.

Özen, değerli ya da yarı değerli mücevher taşlarını dünyada en çok ABD'lilerin satın aldığını, ABD'yi Japonya ve gelişmiş Avrupa ülkelerinin takip ettiğini belirterek, ''ABD'li taşı bilerek, bilinçli alıyor, taşı tanıyor. Almanlar ve İtalyanlar başta olmak üzere Avrupalılar da mücevher taşları konusunda diğer ülkelere göre daha bilgili. Türkiye'de ise 'o pahalı taşa sahip olmalıyım' fikrinin yanı sıra insan sağlığına olan etkisi ve yerli diziler nedeniyle de mücevher taşları satışları artıyor'' şeklinde konuştu.

Türkiye'nin Batı tarafında değerli taş tüketiminin daha fazla olduğuna işaret eden Özen, ''Buna karşın Hürrem'in yüzüğü İstanbul'da ne kadar modaysa Van ve Rize'de de o kadar tanınıyor ve isteniyor. Hatta büyük şehirlerden uzak köylerde yaşayan bayanların bile bir tek taş sevdası var'' dedi.


İHA

30 Haziran 2013 Pazar

Alisveris Websitelerinden Pirlanta Alinir mi?

İnternet siteleri üzerinden pırlanta satın almak, çevrenizdeki herhangi bir kuyumcudan alışveriş yapmaktan çok daha güvenlidir.


 Çünkü bu sitelerden yapacağınız alışverişler baştan sona resmi kayıt altına alınmaktadır. Fakat bu kayıt sırasından kesinlikle kredi kartı bilgileri kayıt edilmez. 







Buna karşın yüz yüze yapacağınız alışverişler çoğu sektörde olduğu gibi mücevher sektöründe de her zaman kayıt altına alınmamaktadır. 

Dolayısıyla internetteki pırlanta satışı mağazalarından yaptığınız alışverişlerde ödeme, ürün teslimat adresi ve fatura bilgileriniz tamamıyla resmi evraklar üzerinden işlem görmektedir.
İnternet pırlanta satış sitelerinin sunduğu bir başka avantaj da ürün iade sistemidir. Online pırlanta satış sitelerinden aldığınız herhangi bir ürünü iade etmek yüz yüze alışverişe göre çok daha pratik ve kolay bir işlemdir.
Online pırlanta satışı yapmakta olan çoğu firma satmış olduğu ürün için 7 gün boyunca koşulsuz iade garantisi vermektedir. Dolayısıyla alışverişlerinizi yaparken iade süresinin kaç gün geçerli olduğunu göz önünde bulundurmak sizin yararınıza olacaktır. 

Şayet herhangi bir siteden müşterileri şikayetleri artarsa; anlaşmalı olduğu banka, kredi kartı üyeliğini iptal edecektir. Bu nedenle internet üzerinden pırlanta satışı yapan mağazaların müşteri memnuniyeti açısından çok dikkatli olması ve bu işi ciddiyetle yapması gerekmektedir.



Çünkü internet üzerinden yapılan satışlar “uzaktan satış” olarak nitelendirilmekte ve herhangi bir uyuşmazlıkta, kredi kartları merkezi ve tüketici mahkemeleri müşteriyi haklı görmektedir. Bu bakımdan sanal mağazalardan alışveriş yapan her müşterinin koruma kalkanı altında olduğunu unutmamakta fayda var. 

Tüm bunların yanı sıra, internet sitesi üzerinden online pırlanta satışı yapan mağazaların sanal pos alabilmesi de her biri oldukça zor olan işlemler gerektirmektedir. Bankalar sanal pos dağıtma konusunda son derece seçici ve dikkatli davranmakla birlikte pırlanta ve mücevher satışı yapacak olan sanal mağazalar söz konusu olduğunda bu durum daha da zorlaşmaktadır.

Pırlantacı

5 Haziran 2013 Çarşamba

Altin Sektoru'nun Rekabet Gucu


                                                        Türkiye, 1998 yılı itibariyle dünya altın imalatında 181 tonla beşinci ve dünya mücevher 
                                                        tüketiminde 137 tonla altıncı sıradadır. 


Altın Sektörü'nün Rekabet Gücü

Türkiye, 1998 yılı itibariyle dünya altın imalatında 181 tonla beşinci ve dünya mücevher
tüketiminde 137 tonla altıncı sıradadır. Yılda ortalama 160 ton altın ithal edilmektedir.


Dolayısıyla, yerli üretimin tamamı yurt içi tüketimde kullanılacaktır.
Türkiye’de kullanılan yıllık gümüş miktarının (200 ton) yaklaşık % 30’u Eti Holding Gümüş
İşletmesinde üretilmektedir. Ayrıca tamamı ithal edilen röntgen filmlerindeki gümüşün
değerlendirilmesi, hurda gümüş dönüşü, gümüş ithalatı ve gayrı resmi gümüş girişi yıllık
gümüş arzını oluşturmaktadır. İç piyasa ihtiyacına yönelik olarak üretilen granül gümüşün
tamamı yurt içinde satılmaktadır. Ancak, iç piyasada talebin daralması ve stok miktarın
artması halinde ihraç edilmesi de mümkün bulunmaktadır.

Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Madencilik ÖİK Raporu Metal Madenler Alt Komisyonu Değerli Metaller Çalışma Grubu Raporu

28 Mart 2013 Perşembe

Rakamlarla Türkiye’de pırlanta



Elmas üreticisi bir ülke olmamasına karşın Türkiye’de pırlanta pazarı son 10 yılda büyük gelişme göstermiş, dünyaya oranla daha hızlı bir büyüme trendi göstermiştir.
Elmas üreticisi bir ülke olmamasına karşın Türkiye’de pırlanta pazarı son 10 yılda büyük gelişme göstermiş, dünyaya oranla daha hızlı bir büyüme trendi göstermiştir. Türk mücevher üreticileri, kendine has işçiliği ve yapmış olduğu yatırımlarla öne çıkmış, dünya markalarının arasına girmeyi başarmıştır. Türkiye pırlantalı mücevher pazarının perakende satış değerinin 1.5 milyar dolara yaklaştığı tahmin edilmektedir.

Türkiye’nin bu gelişimi göstermesindeki en önemli unsur markalaşmadır. Üretici pek çok firma kendi markalarını oluşturma ve mağazalaşma yolu ile dünyaya açılmakta, lüks tüketimin önemli merkezlerinde mağazalar açmaktadır. Bu noktada kültürel mirasımız, tasarım gücü ve Türk el işçiliğinin farkı da önem kazanmaktadır. Marka yatırımı ve mağazalaşma ile birlikte tasarım gücünün ortaya koyduğu koleksiyonlar, Türkiye’nin pırlanta alanında hızlı büyümesinin önemli etkenleridir. Reklam ve tanıtım çalışmalarının son yıllarda oldukça artması ve etkin hale gelmesi Türk halkının alışkanlıklarında da değişiklikler yaratarak talep artışını sağlamıştır. Özellikle 2008 yılına kadar Türkiye’de faaliyet gösteren, dünyanın en büyük ham elmas tedarikçisi De Beers’in pazarlama kolu Diamond Trading Company’nin (DTC, Pırlanta Bilgi Merkezi), Işık Seli Bilezik, 2000 Damgalı Pırlantalı Mücevher, Uğurlu Pırlantam, Tria ve Lava konseptleriyle Türk reklam pazarında ağırlığını hissettirmesi sektörü oldukça hareketlendirmiştir. Pırlantaya duygusal anlamlar yükleyen bu kampanyalarla birlikte birçok firma kendi ölçülerinde çeşitli çalışmalarla pırlanta pazarından pay alma yarışında “ben de varım” demiştir.


Kuşkusuz elmas üreticisi olmayan bir ülkede pırlanta sektörünün rekabet koşulları da ağırdır.
Dünya mücevher sektörünün en büyük oyuncusu De Beers, dünya ham elmas madenlerinin yüzde 90’ına yakın bir kısmını elinde bulundurmaktadır. Bu anlamda dışa bağımlı olan sektörün sıkıntıları bununla da sınırlı değildir. Mücevher üzerinden uygulanan yüksek ÖTV oranı, üreticiyi oldukça zor durumda bırakmaktadır. Dünyanın birçok ülkesi pırlantayı, bir tüketim maddesi olarak değil, likiditesi olan bir tasarruf yöntemi olarak değerlendirmektedir. Türkiye’de ise pırlantaya lüks tüketim uygulaması yapılmakta ve yüksek oranda ÖTV alınmaktadır.

Türkiye, altın takı ve mücevher ihracatında dünyanın sayılı ülkeleri arasında yerini almıştır. Türkiye, dünya sıralamasında İtalya ve Hindistan’dan sonra üçüncü sırada yer almaktadır.

Rakamlarla Pırlanta Sektörü
• Dünya üzerinde yıllık 13 milyar dolar civarında ham elmas üretmekte.
• Dünya pırlanta mücevher pazarı 68 milyar dolarlık bir bakiyede.
• Türkiye’de pırlanta pazar büyüklüğü 1 milyar doların üzerinde
• Pırlanta pazarının %35’i iç satış, %65’i ihracattan oluşmakta.
• Türkiye’de pırlanta satışları 4 yıl içinde 2 kat artış gösterdi.
• 2006’da Türkiye 10 milyon dolarlık elmas ithal etmiş.
• Alınan kayıtlara göre; ithalatın %99’u kayıtdışı.
pırlanta sektörü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
pırlanta sektörü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Ekim 2013 Cuma

Mucevher ve degerli taşlarin fiyatlari ucusa gecti.

Mücevherlere yönelen kuyumculuk sektöründe değerli taşların fiyatları uçuşa geçti.


SABAH-Altın fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle pırlantalı ve taşlı mücevherlere yönelen kuyumculuk sektöründe değerli taşların fiyatları da son bir yılda önemli miktarda arttı.

Madenlerden çıkan ham taşların miktarında azalma olmamasına karşın altın, gümüş ve benzeri ürünlerin fiyatındaki yükseliş ile doların diğer para birimleri karşısında değer kazanmamasından dolayı pırlanta ve diğer mücevher taşlarının fiyatlarında özellikle son 6 ay içinde büyük artışlar yaşandı.

Mücevher taşlarının özellikle küçük boy ve iyi kalitelerinde fiyat artışı daha yüksek olurken, sentetik ya da taklit taşlarda ise yüzde 20-30'a ulaştı. İyi kalite zümrüt, safir, yakut ile boy ve kalitesine göre pırlantada ciddi fiyat artışları yaşanırken, Türkiye'de de kuyumcuların ellerindeki stokları eritmesiyle mücevher taşları fiyatlarındaki artışın önümüzdeki dönemde tüketiciye yansıması bekleniyor.

Merkezi New York'ta bulunan Uluslararası Mücevher Taşçıları Derneği'nin Türkiye Başkanı Fazıl Özen, dünyada yaklaşık 100 farklı mücevher taşı bulunduğunu ifade ederek, yakut, zümrüt, safir ve pırlantanın değerli taşlar, bunun dışında kalan renkli ametist, sitrin, akuvamarin, topaz ve garnet gibi taşların yarı değerli taşlar, nefrit ve akik gibi süs eşyası ve obje yapılabilen, diğerlerine göre daha büyük boylarda ve fiyat olarak da daha uygun olan taşların süs taşları, bunların dışında kalan ve laboratuvarlarda üretilen, doğal olmayan taşların ise sentetik ya da taklit, imitasyon olarak adlandırıldığını söyledi.

''Bir mücevher taşının gerçek fiyatı bin dolar ise bunun sentetiği sadece 5-10 dolar, taklidi ise 1 dolar civarında olabiliyor'' diyen Özen, geçen 2 yılda altın ve gümüş madenleriyle ilgili sıkıntılar yaşanmamasına karşın fiyatlarının tarihi seviyelere ulaştığını, mücevher taşlarında ise söz konusu dönemde fazla artış olmadığını, şu anda yaşanan yükselişin ise birçok kaynağa göre altın, gümüş ve benzeri ürünlerdeki fiyat artışı ile doların diğer para birimleri karşısında değer kazanmamasından kaynaklı olduğunu vurguladı.

Özen, iyi kalite zümrütte yüzde 30-50, safir ve yakutta boy ve kalitesine göre yüzde 20-40, orta boy pırlantalarda yüzde 30-80 arasında, küçük boy taşlarda yüzde 100'e varan fiyat artışları olduğunu, son yıllarda iyi kalitesinin madenlerde çok bulunamaması ve talebin de geçmişten yüksek olması nedeniyle turmalin ailesinden rubelit taşında son 3 yılda yüzde 200-300 arasında fiyat artışı yaşandığını, sentetik ya da taklit taşlarda dahi fiyat artışlarının yüzde 20-30'u bulduğunu, fiyatların yurt içi piyasaya da yansımaya başladığını ifade etti.

Türkiye'de eskiden zümrüt, yakut ve safir haricinde renkli mücevher taşı satışının pek olmadığını, 20 yıl öncesine göre satışların onlarca kat artış gösterdiğini kaydeden Özen, Türkiye'de pırlanta tüketiminin 10 yılda yaklaşık 10 kat arttığını, fiyatların yüksekliği nedeniyle son bir yılda ise fazla bir değişim yaşanmadığını, buradaki mücevher satıcılarının küresel krizi ''yüzeysel bir düşüş yaşayarak'' atlattığını söyledi.

''TÜRKİYE'DE EN ÇOK PIRLANTA, ZÜMRÜT, SAFİR VE YAKUT SATILIYOR''

Fazıl Özen, Türkiye'de en çok pırlantanın satıldığını, pırlantayı, zümrüt, safir ve yakutun takip ettiğini, yarı değerli taş grubunda ise en çok ametist, mavi topaz, sitrin, garnet, akik, turmalin ve firuzenin tercih edildiğini belirtirken, altın ürünlerinde kullanılan iyi kalite taşlarda hem talep hem de uluslararası piyasalara bağlı olarak fiyat artışı olduğunu, orta ve düşük kalitelerde ise talep azalması meydana geldiğini anlattı.

Sentetik ve taklit dahil tüm taşların yurt dışından ithal edildiğini hatırlatan Özen, şu anda Türkiye'de birçok kuyumcunun elindeki eski fiyatlardan olan stokları erittiğini, artan fiyatlar nedeniyle sıkıntıların yeni başladığını, özellikle bundan sonra pırlantalı mücevherlerin fiyatlarının daha yüksek olacağını söyledi.

TÜRK DİZİLERİ SATIŞLARI ARTIRDI

Uluslararası Mücevher Taşçıları Derneği Türkiye Başkanı Özen, televizyon dizilerinde bazı oyuncuların kullandığı taşlı takıların satışları artırdığını, en çok tercih edilen ''Hürrem yüzüğü'' ve ''Bihter kolyesinden'' gücü yetenin hakikisini, yetmeyenin ise taklidini satın aldığını bildirdi.

Özen, değerli ya da yarı değerli mücevher taşlarını dünyada en çok ABD'lilerin satın aldığını, ABD'yi Japonya ve gelişmiş Avrupa ülkelerinin takip ettiğini belirterek, ''ABD'li taşı bilerek, bilinçli alıyor, taşı tanıyor. Almanlar ve İtalyanlar başta olmak üzere Avrupalılar da mücevher taşları konusunda diğer ülkelere göre daha bilgili. Türkiye'de ise 'o pahalı taşa sahip olmalıyım' fikrinin yanı sıra insan sağlığına olan etkisi ve yerli diziler nedeniyle de mücevher taşları satışları artıyor'' şeklinde konuştu.

Türkiye'nin Batı tarafında değerli taş tüketiminin daha fazla olduğuna işaret eden Özen, ''Buna karşın Hürrem'in yüzüğü İstanbul'da ne kadar modaysa Van ve Rize'de de o kadar tanınıyor ve isteniyor. Hatta büyük şehirlerden uzak köylerde yaşayan bayanların bile bir tek taş sevdası var'' dedi.


İHA

30 Haziran 2013 Pazar

Alisveris Websitelerinden Pirlanta Alinir mi?

İnternet siteleri üzerinden pırlanta satın almak, çevrenizdeki herhangi bir kuyumcudan alışveriş yapmaktan çok daha güvenlidir.


 Çünkü bu sitelerden yapacağınız alışverişler baştan sona resmi kayıt altına alınmaktadır. Fakat bu kayıt sırasından kesinlikle kredi kartı bilgileri kayıt edilmez. 







Buna karşın yüz yüze yapacağınız alışverişler çoğu sektörde olduğu gibi mücevher sektöründe de her zaman kayıt altına alınmamaktadır. 

Dolayısıyla internetteki pırlanta satışı mağazalarından yaptığınız alışverişlerde ödeme, ürün teslimat adresi ve fatura bilgileriniz tamamıyla resmi evraklar üzerinden işlem görmektedir.
İnternet pırlanta satış sitelerinin sunduğu bir başka avantaj da ürün iade sistemidir. Online pırlanta satış sitelerinden aldığınız herhangi bir ürünü iade etmek yüz yüze alışverişe göre çok daha pratik ve kolay bir işlemdir.
Online pırlanta satışı yapmakta olan çoğu firma satmış olduğu ürün için 7 gün boyunca koşulsuz iade garantisi vermektedir. Dolayısıyla alışverişlerinizi yaparken iade süresinin kaç gün geçerli olduğunu göz önünde bulundurmak sizin yararınıza olacaktır. 

Şayet herhangi bir siteden müşterileri şikayetleri artarsa; anlaşmalı olduğu banka, kredi kartı üyeliğini iptal edecektir. Bu nedenle internet üzerinden pırlanta satışı yapan mağazaların müşteri memnuniyeti açısından çok dikkatli olması ve bu işi ciddiyetle yapması gerekmektedir.



Çünkü internet üzerinden yapılan satışlar “uzaktan satış” olarak nitelendirilmekte ve herhangi bir uyuşmazlıkta, kredi kartları merkezi ve tüketici mahkemeleri müşteriyi haklı görmektedir. Bu bakımdan sanal mağazalardan alışveriş yapan her müşterinin koruma kalkanı altında olduğunu unutmamakta fayda var. 

Tüm bunların yanı sıra, internet sitesi üzerinden online pırlanta satışı yapan mağazaların sanal pos alabilmesi de her biri oldukça zor olan işlemler gerektirmektedir. Bankalar sanal pos dağıtma konusunda son derece seçici ve dikkatli davranmakla birlikte pırlanta ve mücevher satışı yapacak olan sanal mağazalar söz konusu olduğunda bu durum daha da zorlaşmaktadır.

Pırlantacı

5 Haziran 2013 Çarşamba

Altin Sektoru'nun Rekabet Gucu


                                                        Türkiye, 1998 yılı itibariyle dünya altın imalatında 181 tonla beşinci ve dünya mücevher 
                                                        tüketiminde 137 tonla altıncı sıradadır. 


Altın Sektörü'nün Rekabet Gücü

Türkiye, 1998 yılı itibariyle dünya altın imalatında 181 tonla beşinci ve dünya mücevher
tüketiminde 137 tonla altıncı sıradadır. Yılda ortalama 160 ton altın ithal edilmektedir.


Dolayısıyla, yerli üretimin tamamı yurt içi tüketimde kullanılacaktır.
Türkiye’de kullanılan yıllık gümüş miktarının (200 ton) yaklaşık % 30’u Eti Holding Gümüş
İşletmesinde üretilmektedir. Ayrıca tamamı ithal edilen röntgen filmlerindeki gümüşün
değerlendirilmesi, hurda gümüş dönüşü, gümüş ithalatı ve gayrı resmi gümüş girişi yıllık
gümüş arzını oluşturmaktadır. İç piyasa ihtiyacına yönelik olarak üretilen granül gümüşün
tamamı yurt içinde satılmaktadır. Ancak, iç piyasada talebin daralması ve stok miktarın
artması halinde ihraç edilmesi de mümkün bulunmaktadır.

Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Madencilik ÖİK Raporu Metal Madenler Alt Komisyonu Değerli Metaller Çalışma Grubu Raporu

28 Mart 2013 Perşembe

Rakamlarla Türkiye’de pırlanta



Elmas üreticisi bir ülke olmamasına karşın Türkiye’de pırlanta pazarı son 10 yılda büyük gelişme göstermiş, dünyaya oranla daha hızlı bir büyüme trendi göstermiştir.
Elmas üreticisi bir ülke olmamasına karşın Türkiye’de pırlanta pazarı son 10 yılda büyük gelişme göstermiş, dünyaya oranla daha hızlı bir büyüme trendi göstermiştir. Türk mücevher üreticileri, kendine has işçiliği ve yapmış olduğu yatırımlarla öne çıkmış, dünya markalarının arasına girmeyi başarmıştır. Türkiye pırlantalı mücevher pazarının perakende satış değerinin 1.5 milyar dolara yaklaştığı tahmin edilmektedir.

Türkiye’nin bu gelişimi göstermesindeki en önemli unsur markalaşmadır. Üretici pek çok firma kendi markalarını oluşturma ve mağazalaşma yolu ile dünyaya açılmakta, lüks tüketimin önemli merkezlerinde mağazalar açmaktadır. Bu noktada kültürel mirasımız, tasarım gücü ve Türk el işçiliğinin farkı da önem kazanmaktadır. Marka yatırımı ve mağazalaşma ile birlikte tasarım gücünün ortaya koyduğu koleksiyonlar, Türkiye’nin pırlanta alanında hızlı büyümesinin önemli etkenleridir. Reklam ve tanıtım çalışmalarının son yıllarda oldukça artması ve etkin hale gelmesi Türk halkının alışkanlıklarında da değişiklikler yaratarak talep artışını sağlamıştır. Özellikle 2008 yılına kadar Türkiye’de faaliyet gösteren, dünyanın en büyük ham elmas tedarikçisi De Beers’in pazarlama kolu Diamond Trading Company’nin (DTC, Pırlanta Bilgi Merkezi), Işık Seli Bilezik, 2000 Damgalı Pırlantalı Mücevher, Uğurlu Pırlantam, Tria ve Lava konseptleriyle Türk reklam pazarında ağırlığını hissettirmesi sektörü oldukça hareketlendirmiştir. Pırlantaya duygusal anlamlar yükleyen bu kampanyalarla birlikte birçok firma kendi ölçülerinde çeşitli çalışmalarla pırlanta pazarından pay alma yarışında “ben de varım” demiştir.


Kuşkusuz elmas üreticisi olmayan bir ülkede pırlanta sektörünün rekabet koşulları da ağırdır.
Dünya mücevher sektörünün en büyük oyuncusu De Beers, dünya ham elmas madenlerinin yüzde 90’ına yakın bir kısmını elinde bulundurmaktadır. Bu anlamda dışa bağımlı olan sektörün sıkıntıları bununla da sınırlı değildir. Mücevher üzerinden uygulanan yüksek ÖTV oranı, üreticiyi oldukça zor durumda bırakmaktadır. Dünyanın birçok ülkesi pırlantayı, bir tüketim maddesi olarak değil, likiditesi olan bir tasarruf yöntemi olarak değerlendirmektedir. Türkiye’de ise pırlantaya lüks tüketim uygulaması yapılmakta ve yüksek oranda ÖTV alınmaktadır.

Türkiye, altın takı ve mücevher ihracatında dünyanın sayılı ülkeleri arasında yerini almıştır. Türkiye, dünya sıralamasında İtalya ve Hindistan’dan sonra üçüncü sırada yer almaktadır.

Rakamlarla Pırlanta Sektörü
• Dünya üzerinde yıllık 13 milyar dolar civarında ham elmas üretmekte.
• Dünya pırlanta mücevher pazarı 68 milyar dolarlık bir bakiyede.
• Türkiye’de pırlanta pazar büyüklüğü 1 milyar doların üzerinde
• Pırlanta pazarının %35’i iç satış, %65’i ihracattan oluşmakta.
• Türkiye’de pırlanta satışları 4 yıl içinde 2 kat artış gösterdi.
• 2006’da Türkiye 10 milyon dolarlık elmas ithal etmiş.
• Alınan kayıtlara göre; ithalatın %99’u kayıtdışı.

News

Latest News
Pırlanta Sarrafı Mücevherat Grubu. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Top Ad 728x90

Video

Visitors

Bu Blogda Ara

Vertical2

Pırlanta Hakkında Herşey

script type="text/javascript"> //form tags to omit in NS6+: var omitformtags=["input", "textarea", "select"] omitformtags=omitformtags.join("|") function disableselect(e){ if (omitformtags.indexOf(e.target.tagName.toLowerCase())==-1) return false } function reEnable(){ return true } if (typeof document.onselectstart!="undefined") document.onselectstart=new Function ("return false") else{ document.onmousedown=disableselect document.onmouseup=reEnable }

Slider

Recent Post

Games

Popüler Yayınlar

Tweetler