Bu Blogda Ara

19 Mayıs 2013 Pazar

Sus Taslarinin Degerlendirme Kriterleri

00:17


SÜS TAŞLARINI DEĞERLENDİRME KRİTERLERİ

Süs taşlarının değerlendirilmesinde dört ana özellik aranır. Bunlar ;

Estetik: Estetik Oldukça göreceli bir kavramdır. Kimine göre taşın şeffaflığı
onu güzel yaparken, kimine göre de güzellik taşın rengine, parlaklığına ya da
kesilişine bağlıdır.

Dayanıklılık-Sertlik: Değerli taşların farklı olmasını sağlayan diğer bir özellik
olan sertlik-dayanaklılık ise taşın sertliğine, kırılganlığına, darbelere ve dış etkenlere
karşı dayanımına bağlıdır. Bir mineralin sertliğinin yüksek olması, o mineralin değerli
taş olarak kabul edilebilmesinin en önemli kriteridir.
Kesildiği, parlatıldığı zaman çoğu değerli taştan daha çekici görünümlere
bürünen mineraller vardır; ama sertliklerinin düşük olmaları onların değerli kabul
edilmelerini engeller.
Bu şanssız minerallere örneklerden biri de Jips’tir; kesildiğinde oldukça güzel
bir görüntü sergileyen, ama tırnakla çizilebilecek kadar düşük bir sertlik derecesine
sahip olan bir taş değerli kabul edilip süs eşyası olarak kullanılamaz.
Bir taşın sertliğinin yüksek olması, kolay kolay çizilememesi, onun kolay
kırılmayacağı anlamına gelmez. Elmas bilinen en sert mineraldir; ancak kenarları,

köşeleri boyunca kırılmalara oldukça yatkındır. Tabii bu yatkınlık Elmas’ın nadirliğinin
karşısında değerini düşürmeye yetmiyor.

Nadirlik: Sıradan minerallere değer katan en önemli unsur, doğada ender
bulunmalarıdır. İnsanlığın tarihi boyunca nadir olana ilgisi burada da kendini açıkça
gösterir. Dünya üzerinde yılda binlerce kıratlık Elmas üretiminin yalnızca birkaç yüz
kıratının Pembe Elmas olması, Pembe Elmas’ı Renksiz Elmas’tan daha değerli hale
getirmiştir.
Bu duruma verilebilecek bir diğer örnek de Ametist’tir. 18. yüzyılın sonuna
kadar günümüzdeki Elmas kadar değerli olan Ametist (mor renkli bir Kuvars minerali),
19. yüzyılda Brezilya’da geniş Ametist yataklarının bulunmasıyla değerini yitirmiştir.

Taşınabilirlik : Değerli taşın taşınabilir ölçekte olması gerekmektedir.
Değerli taşların birçoğu bu kriterlerden birkaçını bir arada bulundururken,
şeffaf olmayan Turkuvaz ve Malahit gibi taşlarda güzellik, sadece renkleri ile
tanımlanır.
Bu görecelilik nedeniyle 70’e yakın değerli taş grubuna giren mineralden
sadece 20 kadarı yaygın olarak bilinmektedir.
Değerli taşların güzellikleri kesiliş şekilleri ile doğrudan ilgilidir. Renkleri,
sergiledikleri ışık oyunları yanlış bir kesim şekli ile algılanamayabilir ve aslında çok
etkileyici olabilecekken sıradan bir mineral olarak kalabilirler. Yaygın olarak iki kesim
yöntemi kullanılır:
1. Kaboşon Kesim :Taşın bir, kimi zaman da iki yüzeyine birden dış bükeylik
verilmesi ile elde edilir. Şeffaf olmayan taşlarda tercih edilen bu kesim ile taşın renk
ve ışık özellikleri tamamen ortaya serilebilir.
2. Fasetli kesim: Diğer bir kesim ise genelde şeffaf taşlarda kullanılan fasetli
kesimdir.
Bu kesim değerli taşın, gelen ışığı çeşitli yönlerde dağıtması için yapılır ve
sonuç olarak taş birçok yüzeye sahip olacak şekilde kesilir. Özellikle Elmas’ta
kullanılan bu kesimin en yaygın şekli taşın 58 yüzeye sahip olduğu pırlanta kesimidir.
Pırlanta bir mineral adı değil, sadece bir kesim şeklidir.

Dicle Üniversitesi - S.Karadoğan

0 yorum

19 Mayıs 2013 Pazar

Sus Taslarinin Degerlendirme Kriterleri


SÜS TAŞLARINI DEĞERLENDİRME KRİTERLERİ

Süs taşlarının değerlendirilmesinde dört ana özellik aranır. Bunlar ;

Estetik: Estetik Oldukça göreceli bir kavramdır. Kimine göre taşın şeffaflığı
onu güzel yaparken, kimine göre de güzellik taşın rengine, parlaklığına ya da
kesilişine bağlıdır.

Dayanıklılık-Sertlik: Değerli taşların farklı olmasını sağlayan diğer bir özellik
olan sertlik-dayanaklılık ise taşın sertliğine, kırılganlığına, darbelere ve dış etkenlere
karşı dayanımına bağlıdır. Bir mineralin sertliğinin yüksek olması, o mineralin değerli
taş olarak kabul edilebilmesinin en önemli kriteridir.
Kesildiği, parlatıldığı zaman çoğu değerli taştan daha çekici görünümlere
bürünen mineraller vardır; ama sertliklerinin düşük olmaları onların değerli kabul
edilmelerini engeller.
Bu şanssız minerallere örneklerden biri de Jips’tir; kesildiğinde oldukça güzel
bir görüntü sergileyen, ama tırnakla çizilebilecek kadar düşük bir sertlik derecesine
sahip olan bir taş değerli kabul edilip süs eşyası olarak kullanılamaz.
Bir taşın sertliğinin yüksek olması, kolay kolay çizilememesi, onun kolay
kırılmayacağı anlamına gelmez. Elmas bilinen en sert mineraldir; ancak kenarları,

köşeleri boyunca kırılmalara oldukça yatkındır. Tabii bu yatkınlık Elmas’ın nadirliğinin
karşısında değerini düşürmeye yetmiyor.

Nadirlik: Sıradan minerallere değer katan en önemli unsur, doğada ender
bulunmalarıdır. İnsanlığın tarihi boyunca nadir olana ilgisi burada da kendini açıkça
gösterir. Dünya üzerinde yılda binlerce kıratlık Elmas üretiminin yalnızca birkaç yüz
kıratının Pembe Elmas olması, Pembe Elmas’ı Renksiz Elmas’tan daha değerli hale
getirmiştir.
Bu duruma verilebilecek bir diğer örnek de Ametist’tir. 18. yüzyılın sonuna
kadar günümüzdeki Elmas kadar değerli olan Ametist (mor renkli bir Kuvars minerali),
19. yüzyılda Brezilya’da geniş Ametist yataklarının bulunmasıyla değerini yitirmiştir.

Taşınabilirlik : Değerli taşın taşınabilir ölçekte olması gerekmektedir.
Değerli taşların birçoğu bu kriterlerden birkaçını bir arada bulundururken,
şeffaf olmayan Turkuvaz ve Malahit gibi taşlarda güzellik, sadece renkleri ile
tanımlanır.
Bu görecelilik nedeniyle 70’e yakın değerli taş grubuna giren mineralden
sadece 20 kadarı yaygın olarak bilinmektedir.
Değerli taşların güzellikleri kesiliş şekilleri ile doğrudan ilgilidir. Renkleri,
sergiledikleri ışık oyunları yanlış bir kesim şekli ile algılanamayabilir ve aslında çok
etkileyici olabilecekken sıradan bir mineral olarak kalabilirler. Yaygın olarak iki kesim
yöntemi kullanılır:
1. Kaboşon Kesim :Taşın bir, kimi zaman da iki yüzeyine birden dış bükeylik
verilmesi ile elde edilir. Şeffaf olmayan taşlarda tercih edilen bu kesim ile taşın renk
ve ışık özellikleri tamamen ortaya serilebilir.
2. Fasetli kesim: Diğer bir kesim ise genelde şeffaf taşlarda kullanılan fasetli
kesimdir.
Bu kesim değerli taşın, gelen ışığı çeşitli yönlerde dağıtması için yapılır ve
sonuç olarak taş birçok yüzeye sahip olacak şekilde kesilir. Özellikle Elmas’ta
kullanılan bu kesimin en yaygın şekli taşın 58 yüzeye sahip olduğu pırlanta kesimidir.
Pırlanta bir mineral adı değil, sadece bir kesim şeklidir.

Dicle Üniversitesi - S.Karadoğan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

News

Latest News
Pırlanta Sarrafı Mücevherat Grubu. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Top Ad 728x90

Video

Visitors

Bu Blogda Ara

Archive

Vertical2

Pırlanta Hakkında Herşey

script type="text/javascript"> //form tags to omit in NS6+: var omitformtags=["input", "textarea", "select"] omitformtags=omitformtags.join("|") function disableselect(e){ if (omitformtags.indexOf(e.target.tagName.toLowerCase())==-1) return false } function reEnable(){ return true } if (typeof document.onselectstart!="undefined") document.onselectstart=new Function ("return false") else{ document.onmousedown=disableselect document.onmouseup=reEnable }

Slider

Recent Post

Games

Popüler Yayınlar

Tweetler