Bu Blogda Ara

6 Temmuz 2013 Cumartesi

Kapalıcarsi’da yetisti, İsvicre’de dunya markasi oldu.

Kapalı  Çarşı’da kuyumcu çırağı olarak başladığı tasarım konusunda Avrupalı markaları peşinden koşturacak başarılara imza atan Türk mücevher ve saat tasarımcı Bedros Tanışman, kendi markasını yarattı. Dünyaca ünlü Piaget, Cartier, Chopard, Audemars Piguet gibi markalara yıllarca paha biçilmez saatler tasarlayan Bedros Tanışman, şimdi de “Peter Tanisman” markası ile dünyaya açılıyor.
Henüz 11 yaşındayken bozuk paralardan yaptığı yüzük ve kolyeleri arkadaşlarına satarak, yeteneğini keşfeden Bedros Tanışman, şimdilerde Arap şeyhlerine, kraliyet ailelerine ve dünya jet sosyetesine özel saatler tasarlıyor. Ünlü saat markalarını peşinden koşturan Tanışman, 17 Ocak’ta İsviçre’de düzenlenecek Cenevre Saat Fuarı’nda yıllarca birlikte çalıştığı markalara meydan okuyacak.







Her tasarımı  olay oluyor
Sahibi olduğu Belartsa firması adına dünyanın önde gelen saat markalarına yaptığı özel tasarımlar, dünya saat yarışmalarında birbiriyle yarıştı. Geçtiğimiz Kasım ayında saat dünyasının oscarları olarak kabul edilen “Grand Prix d’Horlogerie de Genève” yarışmasında yüzlerce marka ve tasarımcıyı geride bırakarak finale kalmayı başaran Bedros Tanışman, birinciliği kaçırdı ancak birinci olan saatin bileziğinde ise yine Bedros Tanışman imzası vardı.
Her tasarımı olay olan Tanışman kendi markası için tasarladığı Spider, Carrousel, Chrono, Big Number, Novateur, Graphica ve Hera adlarını taşıyan 7 farklı modelden oluşan Peter Tanisman saatleri yine çok konuşulacak.

İlk lüks Türk saat markası
Türk vatandaşı olan Bedros Tanışman’ın birbirinden iddialı 7 saat tasarımı ile dünya lüks saat piyasasında girdi. Lüks saat sektöründeki ilk ve tek global Türk markası olan “Peter Tanisman” ilk kez tanıtılacağı Cenevre Saat Fuarı için hazırlıklarını da tamaladı. Peter Tanisman markasının tanıtımı için bir yıllık anlaşma imzalanan Aston Martin’in GP Pilotu Thomas Accary, kullanıdığı otomobille Peter Tanisman markasının tanıtım yüzü olacak.
Herkesin kolunda Türk saati olacak
Daha çok varlıklı insanlara hitap eden ve fiyatları 5 ila 80 bin Euro arasında değişen saatlerinin büyük beğeni kazanacağına inan Bedros Tanışman, “Dubai’den Amerika’ya, Uzakdoğu’dan Rusya’ya kadar dünyanın tüm zenginleri kollarında bir Türk markası saat taşıyıncaya kadar çalışacağım. Bütün dünyaya Türk markası olan Peter Tanisman markasını tanıtacağım” diyor.




Bedros Tanışman’ın ağzından tasarladığı 7 saat ve özellikleri
NOVATEUR: Yenilik anlamına geliyor. Eşi görülmemiş yepyeni bir konsept. Altın ve çelik olmak üzere iki farklı seçeneği var. Saatin kutusunun içindeki rakamlar da dahil olmak üzere kordonu tek parça kauçuktan üretilmiştir. Kauçuğun hiçbir eki, birleştirilmiş veya ayrılan bölümü yoktur. Makine ve kauçuk kısmı ağır bir mühendislikle ortaya çıkmıştır. Ortalama fiyatı 11 bin İsviçre Frangı’dır.
HERA: Adı, Yunan Mitolojisi’nde Kronos ile Rheia’nın kızı, aynı zamanda tanrıların kralı olan Zeus’un karısı güzel tanrıça Hera’dan gelmektedir. Kadınlara özel feminen bir görüntüsü vardır. Kadınların tutkusunu simgeleyen renkler ve taşlarla süslenmiştir. Yalnızca altından yapılmış bir saattir. Ortalama fiyatı 20 bin İsviçre Frangı’dır.
CAROUSEL: Saatin altındaki silindirin saniye olarak sürekli dönmesinden Atlıkarınca’yı çağrıştırıyor. Bu yüzden Carousel adını verdim. Altın ve çelik olmak üzere iki seçeneği var. Şimdi bir de silindiri transparan Safir’den bir modelini daha yaptım. Bu transparan silindirin içine Hacc’a giden hacılar zemzem suyu koyabilirler örneğin, yahut eşinizin saçının telini saklayabilirsiniz. Hatta gizli kasalarınızın şifresini… Silindirin kendisini kasa olarak kullanabilirsiniz. Şimdilik sadece kadınlara özel bir model, erkek modelini ne yazık ki fuara yetiştiremiyoruz. 15 bin İsviçre Frangı
CHRONO: Birden çok parçadan meydana gelmektedir. Peter Tanisman markalı her saat aslında Lego gibi birden çok parçadan meydana gelir. Ve her bir parçası için ayrı bir emek ve tasarım söz konusudur. Chrono kronometreli bir saattir. Saniye ile yelkovanı diğerler saatlerden farklı tasarlandı. Saniyesi çark gibi döner. Altın ve çelik seçenekleri var. 11 bin İsviçre Frangı.
SPIDER: Örümceğe karşı çok büyük bir ilgim var. Bu sempati değil ama insanlara büyük yararları olmuş, Hz. Muhammed’in bile hayatını kurtarmış bir yaratık. Bu yüzden Spider modelini yaptım. Kadranı örümcek ağı şeklinde tasarlanmış, saniyesi örümceğin kolları arasındaki kırmızı ok ile gösterilmektedir. Örümcek saniye ile birlikte sürekli dönüyor. Çelik ve altın seçenekleri bulunuyor. Ortalama fiyatı 10 bin İsviçre Frangı.
BIG NUMBER: Bu saatte kol başları yok ve numaraları çok büyük. Ayrıca akrep ve yelkovanı özel tasarlanmıştır.  Çelik altın seçenekleriyle üretildi. Ortalama fiyatı 9 bin İsviçre frangı.
GRAPHICA: Bu saate çok özel bir derinlik verildi. Üç farklı kadranın üst üste yerleştirilmesinden oluşmaktadır. Kadranın yüzde 40’ı boşaltılarak makinesinin görünürlülüğü sağlanmıştır. Klas bir erkek saatidir. Ortalama 11 bin İsviçre Frangı.

Türkiye, global marka fakiri değil
Türkiye’de çok değerli markaların olduğunu, yurtdışında ise kendi markasını yaratma çabası olan bir çok Türk vatandaşının olduğunu belirten Bedros Tanışman; “Türkiye global marka fakiri olmaktan çoktan çıktı. Dünya Türk firmalarını ve ürünlerini artık daha çok önemsiyor. Bazı sektörlerde ciddi markalara ihtiyacı olan Türkiye’nin, yeni marka yaratma çabasındaki girişimcileri desteklemesi lazım. Kendi sektörümüzde ilk Türk markası değiliz ancak, Peter Tanisman olarak en önemli marka olacağız. Buna yürekten inanıyorum” şeklinde konuştu.
MODA TAKİP


Saat dünyasında milliyim
Saat dünyasının kalbinin attığı İsviçre’nin Cenevre kentinde geçtiğimiz günlerde Time Exhibition adında saat fuarı düzenlendi. saat tutkunlayrıyla İsviçreli üreticileri bir araya getiren fuarda Türkiye’yi temsil eden tek kişi ise, İstanbullu Ermeni mücevher ustası Bedros Tanışman’dı. Tanışman’ın fiyatları 48-293 bin lira arasında değişen İznik, Carrousel Fantasia ve İstanbul adını taşıyan saatleri fuarın gözdeleri arasındaydı
Bedros Tanışman Ermeni asıllı bir Türk vatandaşı. 52 yaşında. İstanbullu. Mesleği sorulduğunda “Saatçi ve sadekarım” diyor. Kuyumculuk dilinde kıymetli taşların üzerine oturacağı alt gövdeyi yapan usta olarak tanımlanıyor sadekarlık. Bedros Bey mücevher saatler üreten bir sanatçı aslında. Mesleğinde üstat mertebesinde. Çünkü bu işi, konusunda üniversite gibi sayılan Kapalıçarşı Çuhaçı Han’da öğrenmiş. Küçük yaşta atılmış hayata: 13 yaşında getir götür işleriyle başlamış bir kuyumcunun yanında.
Sonra çıraklık derken, 17 yaşında usta olmuş mıhlama konusunda. Usta olunca da kendine güveni gelmiş ve “Yeter artık! Başkasının yanında çalışarak onlara para kazandırmam” diyerek kendi atölyesini açmış. Bir anda rakip olmuş yılların ustalarına ama azmi, becerisi, çalışkanlığıyla oturtmuş tezgahını ve çok sayıda müşteri kazanmış.

İLK MÜŞTERİLER ARKADAŞLARI
Tanışman o günleri hiç unutmuyor hatta anlatırken de gözleri uzaklara dalıp gidiyor; “Babam tesisatçıydı. İlkokuldayken babamın dükkânına uğrar, bir şeyler öğrenmeye çalışırdım. Dükkândaki malzemelerle madeni paralara eğip şekil verirdim. Altlarına halka lehimle yüzük yapardım. Sonra bunları arkadaşlarıma satardım. Babamın verdiği harçlıklardan fazla para kazandığım oluyordu. Bu yeteneğim ailemin dikkatini çekti. Kapalıçarşı’daki kuyumcunun yanına beni çırak olarak verdiler.”
“Üretken ve çalışkan olduğu için müşterilerim de beni çok severdi” diyerek gururla anlatıyor yaşam öyküsünü Bedros Usta: “Bu nedenle mesleğimde çok çabuk ilerledim. İsviçre’ye ihraç edilmek üzere eski Fransız stilinde takılar tasarlıyordum. Bunlar yabancıların dikkatini çekmiş. 1983 yılında Cartier’den iş teklifi aldım. Kalktım gittim İsviçre’ye yerleştim. Saati ve saat tasarımını burada öğrendim. Kapalıçarşı’da öğrendiklerimle, İsviçre’de öğrendiklerimi birleştirerek, altı yıl bu şirkette çalıştım. Sonra kendi tasarımlarımı hayata geçirmek için oradan da ayrıldım. Tasarım ve üretim şirketimi 2000 yılında kurdum”.
2008’de doğru zamanın geldiğine inandı ve Peter Tanisman adıyla kendi markasını kurdu: “Sinema dünyasından petrol krallarına, çok ünlü futbolculardan dünya jet sosyetesine kadar özel tasarımlar yaptığım birçok kişi var. Koleksiyonumuza dâhil ettiğimiz yeni modellerimizle birlikte dünyada lüks tüketimin yaygın olduğu ülkelerde butikler açarak, Peter Tanisman markasını daha ulaşılabilir kılmaya çalışıyorum. İlk koleksiyonum olan Carrousel, İsviçre’de girdiği ilk yarışmada dünyanın en iyi 10 saat tasarımından biri seçildi. Bu başarı, markama büyük bir prestij kattı. Tüm modellerden 50 adetten fazla üretmiyorum. Bu, şirketimizin bir kuralı. Ama çok özel olsun isteyenler için de o modelden sadece tek bir saat bile yapıyoruz” diyor.

ALT LİMİT 48 BİN DOLAR

Tanışman saati bir tutku, bir yaşam tarzı olarak yorumluyor: “Sadece zamanı gösteren bir makine yapmıyorum ben. Her modelim, sonraki jenerasyonlara miras bırakılabilecek özelliklere sahip. Bu özelliğiyle hemen her ülkeden, her yaş gurubundan farkı insanlar markamıza ilgi gösteriyor. Dünyanın her yerinden saat tutkunu müşterilerimiz, genelde İsviçre’ye gelerek, bizzat satın alıyor ürünlerimizi. Bunun yanında Avrupa, Ortadoğu ve Amerika’da satışlarımız mevcut. Saatlerimin fiyatlarında üst limit yok. Çünkü müşterinin talebinin sınırı yok. Ama alt limitimiz belli. Fiyatlarımız 48 bin liradan başlıyor” diyor.
Tanisman markası olarak, İznik Çinileri ile bezenmiş yeni bir koleksiyon da hazırladığını anlatıyor Bedros Bey: “İznik çini sanatıyla taçlandırılmış bir koleksiyon hazırlamak, mesleğimdeki en büyük arzularımdan biriydi. Yaptığım yüzlerce denemede çok büyük hayal kırıklıkları yaşadım. Fırınlama sırasında eriyen, kararan veya şekli bozulan altınlar, tutturulması neredeyse sır olan renkleri tutturmak bile aylarımı aldı. Ama kesin bir kusursuzluğa ulaştım. Tarih ve kültürümüzün bu nadide örneklerini saatlerimizde kullanmak, hem büyük bir gurur, hem de anlatılamayacak kadar büyük bir haz oldu benim için.

MÜCEVHER GİBİ SAATLER
CARRUSEL FANTASIA: Saatte 1.64 karatlık 178 mücevher var. Kadranın içinde yedi kanal bulunuyor. Bu kanalların içinde de saat sallandıkça hareket eden 49 taş yer alıyor. Bazı modellerde bu taşlar pırlanta, zümrüt ve yakut. Fiyatı ise 175 bin İsviçre Frangı (Yaklaşık 293 bin lira). Sadece pırlantalı olanı ‘1001 Gece’ olarak adlandırılıyor. Fiyatı 149 bin İsviçre Frangı (yaklaşık 259 bin lira)
CARRUSEL İZNİK: Zemini iznik çinisi. Üzerinde 1.90 karatlık 62 adet pırlanta var. 3 adet üretildi. Fiyatı 48 bin İsviçre Frangı (yaklaşık 80 bin lira).
İSTANBUL: Mavi kadranlı erkek saati 29 bin İsviçre Frangı (yaklaşık 48 bin lira)

HÜRRİYET

Tasarim Arastirmasında Ilham Kaynaklari

Tasarım Araştırmasında İlham Kaynakları



Ø Moda eğilimleri: Bunlar güncel akımlardır.
Seçilen konunun güncel trendlere bağlantılı olması düşünülerek yola çıkılmalıdır.
Yıllardır tekrar eden konular çevresinde tekrar tekrar tasarımlar yapmanın anlamı yoktur.
Bunun için yaratıcı düşüncede ileriye dönük, güncel trendleri takip eden yenilikçi çalışmalar
hedef alınmalıdır.
Bu nedenle takı sektöründe bir yıl önce belirlenen trendlerden haberdar olmalı, yeni
sezon için, kültürel özellikleri de içinde barındıran nitelikli tasarımlar oluşturulmalıdır.
Ø Basılı ve görsel kaynaklar: Ansiklopedi, gazete, dergi, konuyla ilgili yayınlar,
kataloglar incelenir. Basılı kaynaklardan elde edilen bilgiler, fotoğraflar
toparlanır.




Görsel kaynaklar ise defile, fuar, sergiler ve müzeleri kapsamaktadır. Seçilen konuya
uygun bütün görsel kaynaklardan yararlanma yoluna gidilmelidir. Örneğin; bir takı defilesini
izlemek, fuarlara katılarak gözlemler yapmak takı tasarımında önemli kaynak teşkil
edecektir. Takı tasarımı için sadece takıyla ilgili sergi ve defileleri takip etmek yeterli
değildir. Farklı sanat dallarını takip etmek, resim-heykel sergilerini gezmek, takıyı
tamamlayan giysi defilelerini ve bunun gibi sanat etkinliklerine katılmak gerekir. Farklı
bakış açıları kazanmak için yeni teknolojik gelişmeleri takip ederek materyal toplamak için
görsel kaynaklar yakından takip etmelidir.

Ø Renk hikâyeleri: Takı sektöründe belirlenmiş trendlerden seçilen renk
çeşitlerinin toplanarak bir düzen içinde yerleştirilmesidir. Bu çoğunlukla hikâye
panosu ile birlikte yapılır.

Ø Tasarım panosu: Tasarım panosu; bilgi, resim, taş, metal örnekleri, bitkiler,
kumaş parçaları, fotoğraflar ve bunun gibi bütün materyalleri kapsamaktadır.

Ø Çeşitli taşlar, boncuklar, metaller: Bir takı modeli tasarlarken ya elde var
olan taşa uygun bir model tasarlanır ya da istenilen bir taş yoksa model
tasarlandıktan sonra o modele modelin metaline, metal rengine, formuna uygun
taş seçilmelidir. Takı formu ve taşın birbiriyle bir bütünlük oluşturması birinin
diğerinin üstüne çıkmaması gerekmektedir.

MEGEP

Taki Tasariminda Konuyu Belirlemek ve Piyasa Arastirması Yapmak

Takı Tasarımında Konuyu Belirlemek ve Piyasa Araştırması Yapmak 




Konu seçiminde tüketici isteklerine, mevcut teknolojik gelişmelere uygun, günün
moda eğilimlerine dikkat edilmelidir.
Osmanlı dönemi, Cumhuriyet dönemi, sanat akımları, doğa ve buna benzer konular
seçilebilir. Ancak, seçilen konuda sınırlandırmalar yapılmalıdır. Şayet tarihî bir dönemden
yola çıkıyorsak o döneme özgü bir parça, konumuzun ana başlığını oluşturmalıdır. Selçuklu
dönemi diyorsak konumuzu Selçuklu döneminin geneli değil o dönemde kullanılan kapı
tokmakları ya da kullanılan giysiler gibi ilgimizi çeken, hayal dünyamızda heyecan veren bir
bölümünü ele almak gerekir.
Tasarım konusu tespit edildikten sonra seçilen konunun tüketici kitlesine uygunluğu,
piyasadaki arz talep durumunun belirlenmesi, rekabet durumu, satış politikası vb. özelliklerin
araştırılıp tespit edilmesi için piyasa araştırması yapılmalıdır.
Yapılacak tasarım doğrultusunda üretilecek takıların doğru kitleye ulaşması,
ihtiyaçlara cevap vermesi, aranılan nitelikte ürünler olması için piyasa araştırmasındaki
verilerin doğru tespit edilerek değerlendirilmesi gerekmektedir.
İyi bir tasarımcı çizim yapmayı bildiği kadar piyasadaki rekabet ortamını, satış
politikalarını iyi takip etmeli, güncel temaları, kullanılan metal özelliklerini aranılan
nitelikte, fiyatta ve uygun üretim teknolojilerini seçmede kararlı davranabilmelidir.
Piyasadaki üretim öncesi, sonrası ve pazarlama aşamalarını bir bütün olarak
değerlendirebilmek, iyi bir piyasa araştırması ve gözlemler ile gerçekleşir. Başarılı bir piyasa
araştırması sonucunda üretilecek ürünler kısa sürede piyasada aranan, nitelikli ürünler olarak
tüketiciye ulaşacaktır.

Piyasa araştırması yapılırken dikkat edilecek, önemle göz önünde bulundurulacak
faktörleri şu şekilde sıralayabiliriz:

Ø Günün moda akımlarının takıya etkisi
Ø Piyasada bulunan mağazaların satış politikaları
Ø Satışı düşünülen ürünün tavan ve taban fiyatları (yapılacak üründe istenen en 
yüksek ve en düşük fiyatın ne olacağı vb.) 
Ø Ürünün hangi kitleye hitap ettiği (turizm, ihracat, çalışan kitle, kırsal kesim vb.) 
Ø İşletmelerde bulunan makine, araç, gereç gibi donanımlar (makine parkı) 
Ø İşletmelerde kullanılan üretim metotları (kullanılan teknik, el işçiliği, yöresel 
teknik, vb.) 
Ø Yeni teknoloji ile ilişkileri, çalışmalarında teknolojik gelişmeden yararlanma 
seviyesi 
Ø İşletmenin gelecekle ilgili projeleri, geleceğe yönelik eğilim ve üretimleri 
Ø Kalite kontrol esaslarının uygulanması (kalite kontrol, ayar hesapları, son 
kontrol aşamaları vb.) 
Ø Kalite çemberinin uygunluğu (Ürünün amaca uygun olabilmesi, beklentilere 
cevap verebilmesi için daha kaliteli olması ve benzer özelliklere cevap 
vermesini sağlayan işlemlerin tümüdür.) 
Ø Tüketici kitlesinin takı hakkındaki düşünceleri (hangi amaçla alındığı, yatırım, 
hediye, zevk vb.) 
Ø Tüketicilerin eğitim ve gelir düzeylerine göre takı eğilimleri 

megep

5 Temmuz 2013 Cuma

Chanel Sous le Signe du Lion: Yeni koleksiyonu icin aslandan ilham alan Chanel

Chanel Sous le Signe du Lion

Yeni koleksiyonu için aslandan ilham alan Chanel`in pırlantalarla süslediği mücevherler göz kamaştırıyor.








Eğer aslan burcuysanız Chanel`in yeni koleksiyonunda yer alan herhangi bir parçanın sahibi olmak isteyebilirsiniz. Ormanların kralından ilham alan marka, beklenmedik bir zamanda Sous le Signe du Lion ismini verdiği beyaz altın ve pırlantanın hakim olduğu eşsiz bir mücevher koleksiyonuyla karşımıza çıktı.

Kolye, yüzük ve bileziklerine aslanın izlerini taşıyan parçalar koyan Chanel`in üzerinde aslan yatan yüzüğü ise şu ana kadar en çok dikkatimizi çeken parça oldu. Koleksiyonun ana parçası ise Chanel Lion Royal ismi verilen platinyum, pırlanta ve beyaz altınla tasarlanan kolye oldu. Duruma göre uzayıp kısalan bir zincire sahip olan kolyenin içinde yer alan aslan figürünü dilediğiniz zaman kolyeden ayırıp broş olarak da takabiliyorsunuz.



TRENDUS/Haber : Ayşe Billur Özer

Nereden alınmalı? Garantisi, sertifikası var mı?





En önemli anların vazgeçilmezi, paylaşılan mutluluğun sembolü pırlantaları satın alırken bunlara dikkat etmeye özen gösterin... 

Garantisi, sertifikası var mı? 

Pırlanta seçiminde en önemli ve ilk bakılması gereken şey, karşınızda ışıl ışıl parlayan ve adeta hayallerinizi süsleyen pırlantanın bir sertifikasının olup olmaması. Pırlanta sertifika iki türlü, ürün sertifikası ve uluslararası geçerliliğini ispat eden sertifika. Uluslararası sertifika, taş başına verildiğinden pırlantanın üzerindeki her küçük taş için ayrı ayrı sertifika almak, büyük bir maliyet doğurmakta. Eğer ilgilendiğiniz pırlanta bir tek taş ise, bu tek taşı gerçek rengi ve berraklığıyla satın almak için satıcıdan uluslararası geçerliliği olan bir sertifika istemelisiniz. Karat, pırlantanın ağırlığını temsil ediyor. 1 karat, 0,2 gram yani 200 miligrama denk geliyor. Satın almayı düşündüğünüz tek taş, eğer 0,30 Ct.'dan (karat) büyük ise bu uluslararası sertifikayı talep edin. Bu boydan küçük taşlarda ürün sertifikası yeterli. Uluslararası sertifika ülkemizde hala çok yaygın değil. Sadece belli başlı mücevhercilerde bulunuyor. Aldığınız ürün ya da uluslararası sertifikanın da kartondan, fotokopi veya matbaa basımı bir kAğıttan ibaret olmadığından da emin olun. Sertifikada temel olarak pırlantanın rengi, berraklığı, karat ağırlığı ve kesim detayları yer alıyor... 

Nereden alınmalı? 

Pırlanta, konusunun uzmanı olan ve esas işi pırlanta olan, güvenilir marka ve yerlerden alınmalıdır. ülke çapında bilinen mücevher markalarının güvenilir olduklarını söylememize sanırız ki gerek yok. Pırlanta alışverişi için uğramış olduğunuz mağazanın vitrininde kısıtlı sayıda ürün bulunması, pırlanta alışverişi için pek de güvenilir bir yer olmayabileceğini gösterir. Daha çok mücevher işi ile mi ilgileniliyor yoksa kuyumculardaki gibi altın işi mi ağırlıklı, kontrol edin. Pırlanta konusunda uzmanlaşmış mücevher mağazaları iç mekAnda genellikle pırıl pırıl parlayan beyaz bir ışık kullanır. Bu, pırlantanın rengini daha rahat anlayabilmenizi sağlamak içindir. Bu detaya da dikkat edebilirsiniz. 

Pırlantanın dikkat etmeniz gereken 4 temel özelliği var 


Pırlanta seçiminde en mühim özellikler 4C olarak adlandırılıyor ve pırlantanın kalitesini, fiyatını belirliyor. 4C, İngilizce'deki Carat Weight, Clarity, Color ve Cut ifadelerinin ilk harflari. Yani sırasıyla; karat ağırlığı, berraklık, renk ve kesim. Karat ağırlığının 0,2 grama karşılık geldiğini önceden söylemiştik. Pırlanta sektöründe çoğunlukla 1 karat altı ağırlıkta satışlar gerçekleştiğinden pırlanta ağırlığı için Puan ifadesini duyarsanız şaşırmayın. 1 karat 100 Puan, yarım karat 50 Puan olacaktır. Yarım karat 0,50 Ct. olarak da sembolize edilir. Bir taşın ağırlığı ile büyüklüğünü karıştırmamalısınız. Pırlanta karat ölçüsü, mineral yoğunluğu arasındaki farklılıktan olacak ki diğer taşların tespitinde kullanılan karat miktarlarından farklı olabilir. Ayrıca karat değeri aynı olan iki farklı pırlantanın da fiyatı, diğer 4C özelliklerinin farklılığına göre değişiklik arz etmekte. 

En değerli pırlanta renksiz olanı 

Pırlantanın renk oranı, G.I.A yani The Gemological Institute of America'nın alfabetik olarak gösterdiği renk tablosuna göre belirleniyor. Bir pırlantanın sarılığı pek istenmiyor. Renksiz ve nispeten beyaz olması tercih ediliyor. Alfabetik sıraya göre İngilizce harflerle D'den W'ya kadar olan her bir harf, pırlantanın renk değerini göstermek için kullanılıyor. D,E ve F renksiz olan ve en nadir bulunan pırlanta grubu iken G,H,I ve J ise nadir bulunan beyaz renkli pırlantaları temsil ediyor. M ve Z arasındaki pırlantalar ise sarı tonları ile dikkat çekiyor, özellikle de W... 

Berraklık ve kesim de mühim! 


Pırlantanın içinde gözüken karbon lekeleri, onun berraklık açısından ne kadar değerli olduğunu gösteriyor. Bu lekelerin azlığı, pırlantanın daha berrak görünmesini sağlayacağı için, tercih nedeni. Bir pırlantanın kesimi, en önemli özelliği. öyle ki, pırlanta üreticileri dahi bazen yanılgıya düşebilmekte. Bu yüzden, pırlanta seçimine dikkat etmeye yeni yeni başlayacakların bu özelliğin üzerinde ekstra çaba sarfetmesi gerektiğini söylemeliyiz. En çok bilinen iki kesim şekli var; zümrüt ve baget. Baget kesim, ortaya çok daha sade ve şık bir pırlanta çıkarıyor. Pırlantanın doğru kesilmesi, ince olması ve ışığı doğru vermesi fiyatını artırmakta. Pırlantada kalp, damla, yuvarlak ve oval gibi farklı kesimler de söz konusu. En fazla parlayan ve gösterişli olan kesim çeşidi yuvarlak olanı. 

İnternet, pırlanta alışverişi için uygun bir ortam mı? 

Eğer güvenilir bir markadan alışveriş yapacaksanız, internet üzerinden de pırlanta alışverişi gerçekleştirebilirsiniz. E-ticaret, mücevher sektöründe son yıllarda büyük bir rekabet getirdi ve mağazadan alışverişe göre çok daha uygun fiyatlar bulmanız olası. önde gelen markalar, internet üzerinden gerçekleştirilen satışlarda türlü kampanyalar ve indirimler uyguluyor. Tabii, burada en çok dikkat etmeniz gereken, karşınızdaki web sayfasının tasarımından tutun da güvenilir forumlarda ve sosyal paylaşım sitelerinde kullanıcılar tarafından genel olarak nasıl yorumlandığına kadar pek çok şey var. Ama dediğimiz gibi, markanın güvenilir ve ülke çapında bilinir olması da genel anlamda güvenli bir pırlanta alışverişi imkAnı tanıyacaktır.
(Kaynak: Womenist ) 3602500

Ucuza pirlanta almaya ne dersiniz?

Ucuza pırlanta almaya ne dersiniz?





Hediye almak stresli bir iştir. Özellikle beklentileri yüksek birilerine hediye alınacaksa daha zor.

Böyle durumlarda hediye, duygusal anlamından ziyade maddi karşılığı ile önem kazanır. Pırlanta ortalarda boy gösterdiğinden bu yana bir demet çiçek devri çok eskilerde kaldı. Pırlanta gibi birçok değerli mücevher (özellikle taşlar) kadınların da erkeklerin de rüyalarında kendine sağlam bir yer edinmiş olsa da gerçek başka.
Kadınların pembe rüyası haline gelen bu itibar sembolü ‘taş’, hediye dönemlerinde ilk akla gelenlerden oluyor. "Nedir bu pırlantadan çektiğimiz?" diyor erkekler. Kadınlar ise "minicik bir şey alsan ne olur" der gibi bakıyor.
Minicik ama pahalı… Fiyatı yüksek olduğu kadar sükseli olan bu taş neden bu denli pahalı hiç düşündünüz mü? Ya da altın fiyatları almış başını giderken pırlantalar neden indirime giriyor? Yoksa demode mi oluyor? Bu da yetmiyormuş gibi son günlerde "pırlanta outlet"leri ortaya çıktı. Altında hiçbir indirim yapılmazken pırlantalı ürünlerde yüzde 40-50′lere varan indirimlerle karşılaşıyoruz.
‘Pırlanta outlet’leri nasıl ortaya çıktı?
Peki ama pırlanta bu derece kıymetli, lüksün ve zenginliğin simgesi iken nasıl oluyor da altından çok daha değersiz gibi görülüyor ve indirime giriyor? Aslında pırlantada büyük indirimlerin yapılmasının nedeni hak ettiği değerden değil de sunulan değerden fiyatlandırılıyor olmasında gizli. Tabiri yerinde ise 25 liralık mal 500 liraya satılıyor.
Dolayısıyla hayatımıza ‘pırlanta outlet’i diye bir kavram giriyor. Üreticilerin krizden etkilenmesi bunun başlıca nedeni. Elmas, zümrüt ya da pırlanta ve diğer taşları daha ucuza buralarda bulabilirsiniz. Çünkü ürünler üretimden direkt satışa çıkıyor. İsterseniz alışveriş merkezlerinden alın, isterseniz eşofmanlarınızla rahatça oturduğunuz bilgisayarın başında sanal ortamlardaki mağazalarda satılıyor.
Modası geçmiş ya da ikinci el diye tabir edilen taşların kullanılmadığı tasarımlarda güncel modayı yansıtan çizgiler dikkat çekiyor. Outlet ya da indirim deyince akla gelen defolu yahut sakat ürünler ‘pırlanta outlet’lerde yok. Tek taş yüzükten tam tur pırlanta yüzüklere, zümrüt kolyelerden elmas gerdanlıklara kadar geniş bir yelpazede sunulan ürünlere uygun fiyatlarla ulaşılması hedeflenmiş.
Farklı karatta, renkte, kesimde ve berraklıkta bulunabilecek ürünler, kadınların ulaşamayacağı kadar lüks, beylerin satın alamayacağı kadar pahalı değil. Atasay, Koçak Gold gibi belli başlı markaların büyük alışveriş merkezlerinde açtığı outlet mağazalarının yanı sıra internet sitelerden fiyat karşılaştırması yapabilirsiniz. Neredeyse yarı yarıya varan bir indirim söz konusu.
Değerli taşlı mücevherlerin bakımı nasıl yapılır?
Sıvı deterjanlı ılık su ve yumuşak uçlu diş fırçası yardımıyla temizlediğiniz mücevherinizi ılık su ile durulayın. Yumuşak bir bezle iyice kuruladıktan sonra birbiri ile temas etmeyecek şekilde mümkün ise kadife keselerde saklayın. Aynı temizliği eşit oranlarda amonyak ve su karışımı ile yapabildiğiniz gibi mücevher temizleyicileri ile de yapmanız mümkün. İnci, zümrüt gibi değerli taşların canlılığını kaybetmemesi için hava alması ve tenle temas etmesi gerekir. Mücevherin ara sıra da olsa kullanılması, ömrünü uzatır. 
Kadınca Kararınca

Pirlantada "OTV( Özel Tüketim Vergisi) kalksin dunya markasi oluruz!

 


Kaan Zenginli
  Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın pırlantanın ÖTV’sinde düzenlemeye gidilebileceğini söylemesi üzerine heyecanlanan sektör temsilcileri “Düzenleme ile Türkiye pırlantada dünya markası olur” dedi.
Türkiye’de özellikle kadınlar tarafından ilgi gören pırlanta pazarı her geçen gün büyüyor. Ancak üreticiler pırlanta ve değerli taşlardan alınan yüzde 20’lik Özel Tüketim Vergisi’nden (ÖTV) şikayetçi. Geçen hafta Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın Uluslararası Altın Zirvesi’nde pırlantanın ÖTV’sinde düzenleme yapılabileceği sinyalini vermesi sektörde büyük heyecan yarattı. Sektör oyuncuları ÖTV’nin kalkması durumunda üretim, ihracat ve istihdamın artacağı ve Türkiye’nin bu alanda bir dünya markası olacağı görüşünde birleşiyor.


Yabancı tüccar yatırıma gelir
Zen Pırlanta Yönetim Kurulu Başkanı Emil Güzeliş, Türkiye’nin altın ve takı konusunda oldukça güçlü olduğunu, hatta İtalya’dan sonra en büyük üretim kapasitesine sahip ülke konumunda bulunduğunu söyledi. Ancak ÖTV yükünün sektörün sırtında bir yük yarattığını vurgulayan Güzeliş “ÖTV olmazsa Türkiye’ye yurt dışından taş tüccarlarının gelip ofis açması, buradaki tüccarların da ham maddeyi rahatça getirip, stok tutması kolaylaşır. Böylelikle Türkiye’nin pırlanta ihracatı daha da artacaktır ve Türkiye pırlanta da dünya markası olacaktır” dedi.

Rekabet gücümüz azalıyor.

Sektörün önemli oyuncularından Altınbaş’ın sahibi İmam Altınbaş da pırlanta ve değerli taşlardan alınan ÖTV’nin sektörün en önemli sorunu olduğunu söyledi. Altınbaş şöyle devam etti: “Pırlantadaki ÖTV, sektörümüzde rekabet etmek zorunda olduğumuz İtalya, Hong Kong ve Çin’e karşı gücümüzü zayıflatmaktadır. Hükümetimizin ihracatı destekleme projeleri ile pırlantada ÖTV konusu ters düşmektedir.”

Sektör piyasalarda daha etkin olmalı
Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dr. M. İbrahim Turhan, bu yıl dördüncüsü düzenlenen İstanbul Altın Zirvesi’nde, sektör oyuncularını sermaye piyasalarına davet etti. Turhan, altın ve kuyumculuk sektörünün sermaye piyasalarında yeteri kadar temsil edilmediğine dikkat çekerek, sektörü sermaye piyasasından daha etkin bir şekilde istifade etmek üzere harekete geçmeye çağırdı.

STAR GAZETE

Pirlanta gibi is kapisi! ONCE ISTANBUL SONRA TURKİYE"

 'Taşların Tılsımı' engellilere meslek kazandıracak...

İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından açılan ''Sosyal İçermeye Yönelik Küçük Ölçekli Altyapı Mali Destek Programı'' kapsamında Mücevher İhracatçıları Birliği adına ''Taşların Tılsımını Duymak'' adlı bir proje için başvurular alındı.


İstanbul Değerli Maden ve Mücevheratçılar Birliği'nin, İstanbul Kalkınma Ajansı destekli projesi ile yüzde 40'ın üzerinde işitme kaybı olan engellilere ''yarı değerli taş kesimi'' mesleği öğretilecek.
'Taşların Tılsımı' engellilere meslek kazandıracak...





Başvuruların değerlendirme süreci devam ederken, projeye hibe sağlanmasının uygun görülmesi halinde yüzde 40 ve üzerinde işitme kaybı olan engellilere yönelik süs taşı işlemeciliği eğitimi verecek bir eğitim ve üretim atölyesi kurulacak.

İstanbul Kuyumcular Odası ve İstanbul Ticaret Üniversitesi'nin ortak olarak yer aldığı projeye, İşitme Engelliler Federasyonu da iştirakçi olarak destek veriyor.

Proje bütçesi olarak belirlenen 517 bin liranın yüzde 75'inin İstanbul Kalkınma Ajansı hibesi şeklinde, kalan bölümünün ise birlik bütçesinden sağlanması öngörülüyor.

Projenin temel amaçları, ''İstanbul bölgesinde ikamet eden, yüzde 40 ve üzeri işitme engeli bulunan bireylerin istihdam edilebilirliğinin ve girişimcilik kapasitesinin arttırılması amacıyla süs taşı (yarı değerli taşlar) işlemeciliği eğitimi alabileceği bir mesleki eğitim merkezinin kurulumunu gerçekleştirmek, mücevherat sektörünün ihtiyaç duyduğu süs taşı işleme ustalarının yetiştirilmesine katkı sağlanarak daha yüksek katma değerli ihracata geçiş sürecine destek olmak'' olarak tanımlanıyor.

"ÖNCE İSTANBUL SONRA TÜRKİYE"

Projeyle ilgili bilgi veren İstanbul Değerli Maden ve Mücevheratçılar Birliği Başkanı Ayhan Güner, sektör olarak istihdam yaratılmasına önem verdiklerini ve özellikle engelli istihdamına katkı sağlamak amacıyla böyle bir proje geliştirdiklerini söyledi.

Proje kapsamında Türkiye'de taş kesim köyleri kurulmasını amaçladıklarının anlatan Güner, ''Hindistan'da bu köylerde 1 milyon 200 bin kişi çalışıyor. Çekirdek uygulama olarak ilk etapta 100 işitme engelliyi sektöre kazandırmak istiyoruz. Daha sonra da projeyi yaygınlaştırmak gibi bir amacımız var. Türkiye'de taş kesim işi yapılmadığı için bu işi ilk önce engellilerin yaparak örnek olmasını istiyoruz'' dedi.


HT Ekonomi

4 Temmuz 2013 Perşembe

Ucuz Pirlanta Yuzuk Nasil Alinir?

OnikiBilgi-Büyük gün yaklaşıyor ve sevdiğinize evlenme teklif edeceksiniz. Bu ölümsüz anı daha heyecanlı kılmak için bir tek taş pırlanta yüzük alacaksanız ve bütçeniz diğer (nikâh, düğün, catering, damatlık, gelinlik…) masraflar yüzünden iyice kısıtlandıysa ucuz tek taş pırlanta (ucuz olmasa da hesaplı diyelim) almak için izleyebileceğiniz bir kaç adım hakkında sizleri bilgilendirelim














Tek taş pırlantayı tutacak ve kuyumcuların montör adını verdiği yüzüğün altın kısmı için ayarı düşük seçeneklere bakabilirsiniz. Burada avantajınız altının ayarının düşmesiyle sertliğinin artması doğru orantılıdır.


 İmkânınız varsa ve taşın pırlanta olmasında ısrarcı değilseniz diğer değerli taşlardan yapılmış yüzükler bulmak için antikacıları gezebilirsiniz. Eski, ikinci el bir yüzük bulup bunu kuyumcuda bakımını yaptırdıktan ve taşını parlattıktan sonra kullanabilirsiniz.





İnternetten pırlanta mücevherat satışı yapan kuyumcuların sitelerine bir göz atabilirsiniz. Direk üreticiden olan satışlar aradaki komisyoncuyu kaldırdığı için ilk el fiyatı daha cazip olabilir.



Açık artırma siteleri ucuz pırlanta yüzük ve diğer değerli taşlarla süslenmiş yüzükler bulmak için bir araç olabilir. Açık artırma sitelerinin mücevherat ya da antika kategorilerini kontrol edebilirsiniz.
Yüzükte doğal taş olmaması sizin için sorun değilse sentetik pırlanta ya da atom veya zirkon taşlarla süslenmiş yüzüklere bakabilirsiniz.



Teklifinizi yapmadan önce müstakbel gelinin sevdiği pırlanta dışında diğer doğal taşlar hakkında arkadaşlarından bilgi toplayabilirsiniz. Belki zümrüt, safir, kehribar veya burcunu simgeleyen doğal bir taşla üretilmiş bir yüzük onu daha mutlu edecektir.



Online pırlanta satış mağazaları karar vermeden önce gezilmesi gereken en önemli noktalardır. Büyük markalarının reklam harcamaları, çalıştırdıkları eleman sayısı ve diğer şirket giderleri de büyük olduğu için bu pırlanta fiyatları üzerinde etkisini göstermektedir. Ehliyetli ve pırlanta sertifikası verebilecek daha küçük şirketlerin web siteleri veya mağazalarına gezebilirsiniz.




Büyük markaların dezavantajları olduğu gibi avantajları da bulunmaktadır. Pek çok bilindik pırlanta markası çeşitli kredi kartlarına 6,8,12 hatta 24 aya varan taksitle satış seçenekleri sunmaktadır. İlk anda büyük bir nakit harcamanız olmayacağı için taksitlendirilmiş bir pırlanta yüzük alabilirsiniz.

Pirlanta Satin Alirken Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

Pırlanta; evlilik teklifi, nişan gibi bir sebeple ihtiyaç duyulana kadar bihaber olunan bir konu. Araştırdığınız mücevher tektaş, alyans yüzük yahut küpe vb. bir takı ise haberdar olmanız icap eden birkaç temel konu şunlardır:






Pırlanta Mücevher Işıltısı
Öncelikle kuyumcularda gördüğünüz ışıklandırmalar oldukça yanıltıcı olabilmektedir. Seçtiğiniz pırlanta mücevheri spot ışığın altından kurtararak dikkatle inceleyin. Pırlantanın içi lekesiz mi? Gün ışığında parlıyor mu? Bunu teyit etmek çok önemlidir, çünkü pırlanta değerinin birinci önem taşıyan özellik parlaklığıdır. Renk ve pırlanta berraklığı gibi çok bilinen kalite özelliklerinden önce, pırlanta kesiminin kalitesine odaklanmanız salık verilir.



Pırlanta Laboratuar Sertifikası
Pırlanta kalitesini bilmenin en kolay, güvenli metodu, bahsi geçen tek taş, pırlanta alyans, küpe ya da mücevheratın, uluslararası bir pırlanta laboratuarının hazırladığı bağımsız pırlanta sertifikasına sahip olmasıdır. Özellikle pırlanta başına ağırlığı 0.35 carat’ın üstündeki pırlantalar söz konusu olduğunda sertifika elzemdir, zira pırlanta fiyatındaki değişimler ciddi büyüklükler oluşturmaya yüz tutar. Bunun yanı sıra, söz konusu tek taş veya pırlanta yüzük kesim kalitesine sertifikada pırlanta ile ilgili söz konusu bilgi de verilir. Sertifikada “Cut Quality” (Kesim Kalitesi) olarak belirtilen bu özelliğin iyi (good) ve üstü olmasına dikkat etmenizi öneriyoruz. Özel laboratuar belgesinin birinci kazanımı, pırlanta pazarlamasından para kazanmayan bir pırlanta uzmanının seçtiğiniz pırlanta mücevheri incelemesidir. 2. bir kazanım, söz konusu pırlanta mücevherin pırlanta konusunda son derece bilgili bir kişi tarafından değerlendirilmesi, sertifikanın düzenlenmesidir. Ayrıca, özel laboratuar kalite belgesi, tüm dünyada tanınır. Bu geçerlilik derecesi pırlanta laboratuarının ünü ile doğru orantılıdır. Dünyadaki en prestijli laboratuarlar, GIA (Gemology Institute of America) ve HRD (Hoge Raad voor Diamant) laboratuarlarıdır.



Pırlanta Fiyatları
Serbest pazar ekonomilerinde fiyat bazında rekabet birçok alanda aktif olduğu halde, pırlantanın pahalı bir mücevher olarak algılanması sebebiyle inanılmaz fiyat farkları oluşabilmektedir. İki ürünü karşılaştırırken iki mücevherin aynı tipte olduğuna, ikisinin de özel bir pırlanta laboratuar sertifikası olduğundan emin olduğunuz sürece zarar etme olasılığınız nerdeyse sıfırdır. Örnek olarak, 0.50 carat ağırlığa sahip, benzer özelliklere sahip pırlanta tektaş bir yüzüğü, bir kuyum mağazasında 3000 TL’ye, bir alışveriş merkezinde yer alan bir mücevher dükkanında 5.800TL’ye, ünlü bir markanın mağazasında 8.500TL’ye görmeniz olasıdır. Ümidimiz odur ki, okumuş olduğunuz bu yazı, pırlanta mücevher ile ilgili hazırlık seviyesinde ön bilgiye haiz olmanız için kafidir.

Celal Karaman

Hollywood starlari arasinda ‘pirlantayı en iyi tasiyan 10 isim’ secildi.


Hollywood starları arasında ‘pırlantayı en iyi taşıyan 10 isim’ seçildi.

Pırlanta takmazlarsa kendilerini çıplak hissediyorlar

Sibel ARNA







Hollywood starları arasında ‘pırlantayı en iyi taşıyan 10 isim’ seçildi. 
Dünyanın en büyük ham elmas tedarikçisi De Beers’in pazarlama kolu Diamond Trading Company’nin (DTC, Pırlanta Bilgi Merkezi) seçtiği 10 kadın için pırlanta bağımlısı desek abartmış olmayız. Yalnız pırlanta takmıyor aynı zamanda pırlanta tasarımına da katkıda bulunuyor, trend yaratıyorlar.

Pırlanta ile sinema yıldızları arasındaki sıkı ilişki 1930’lara dayanıyor. Dönemin starı Mary Picford’la başlamış bu ilişki. Marilyn Monroe ve Elizabeth Taylor, Picford’un izinden yürümüşler. Elizabeth Taylor’un bir adı da Pırlanta Divası! Sinema yıldızları filmlerinin prömiyerlerinde ve ödül törenlerinde çoğu zaman Harry Winston, Bulgari, Fred Leighton, H. Stern, Cartier, Neil Lane, Stephen Russell gibi ünlü mücevher tasarımcılarından ödünç aldıkları takılar kullanıyorlar. Çünkü bu törenler, mücevherlerin bütün dünyaya en iyi tanıtıldığı podyum işlevini görüyor. Ancak çoğunun geniş mücevher koleksiyonları da var.

NICOLE KIDMAN

Bulgari’yle birlikte kolye tasarladı

Bu Yüzükle (With This Ring) adlı kitabın yazarlarından Marion Fasel, Nicole Kidman için ‘kırmızı halıda ne zaman yürüse moda yaratır’ diyor. Nicole Kidman pırlanta tasarımıyla da ilgileniyor. Hatta bunun için stilistler ve mücevher tasarımcılarından oluşan bir ekip kurdu. Bulgari’nin yeşil ham elmastan yaptığı bir kolyenin üretim aşamasında markanın tasarımcısı L’wren Scott’la işbirliği yaptı. Boynu tasma gibi saran kolye, mücevher tasarımında bir tür milat sayıldı. Chanel No 5 parfümünün reklam yıldızı olan Nicole Kidman, bu markanın reklam filminde 687 adet pırlantadan yapılmış bir mücevheri sırtında taşıdı.

HALLE BERRY

3 milyon dolarlık yüzük taktı

Halle Berry, 2004’te Kedikadın filminin galasında pırlantalı yüzüğüyle göz kamaştırdı. 48 bin dolar değerindeki yüzüğü New York’lu tasarımcı Daniel K.’den satın almıştı. ABD Pırlanta Bilgi Merkezi Müdürü Sally Morrison, ‘Halle Berry sağ ele takılan pırlanta yüzük modasının öncüsü’ diyor. Halle Berry, ödül aldığı 2002 Oscar töreninde Elie Saab tasarımı bir elbise giymiş, Harry Winston’ın imzasını taşıyan, 3 milyon dolar değerindeki Pumpkin Diamond yüzük takmıştı. 2003 Oscar törenindeyse, yine Elie Saab tasarımı başka bir elbiseyi Harry Winston marka kahverengi pırlanta küpelerle tamamlamıştı.

CHARLIZE THERON

Elbisesini pırlantalarla süsledi

Monster (Cani) filminin Güney Afrikalı yıldızı Charlize Theron, Oscar aldığı törende Tom Ford tasarımı Gucci bir elbise giydi. Elbisenin zarif hatları kıymetli pırlantalarla belirginleştirilmişti. Mücevherleri boldu: Chopard tasarımı pırlanta küpeler, pırlanta bir yüzük, 546 pırlantadan yapılmış göz kamaştırıcı bir bilezik. Charlize Theron’un 2004 Altın Küre ödül töreninde taktığı pırlanta bilezikleri tasarlayan Neil Lane, ‘Çok güzel olduğu için taktığı pırlantalar sönük kalabilir’ diyor. Charlize Theron, mücevher tasarımındaki son trendleri izliyor, pırlanta taraklar ve broşlar takıyor.

GWYNETH PALTROW

Ödünç aldığı kolyeyi babası satın aldı

Uzun boyu ve zarafetiyle Gwyneth Paltrow, tören veya prömiyerlerde ‘acaba ne giydi, ne taktı?’ diye herkesin merak ettiği bir yıldız. 1999’da Oscar ödülünü kabul ederken, boynunda Harry Winston tasarımı 40 karatlık prenses pırlanta kolyesi (daha sonra babası bu kolyeyi satın alıp kızına hediye etmişti) ve kulaklarında 6 karatlık küpe vardı. Giydiği Ralph Lauren tasarımı pembe tafta elbise daha sonra moda oldu. 2004 MTV Video Music Ödül Töreni’nde de Stephen Russel tasarımı pırlantalı halka küpeler taktı. Gwyneth her zaman önemli gecelerde pırlanta mücevher takabileceği kıyafetler giyiyor.

RENEE ZELLWEGER

73 karatlık su kolyesi göz kamaştırdı
Renee Zellweger henüz çok meşhur değilken, yani Bridget Jones rolünü üstlenmeden önce, ünlü komedyen Jim Carey ile birlikteydi. Carey ona Harry Winston tasarımı 4 karatlık tektaş bir pırlanta yüzük takmıştı ve bu yüzük oyuncunun kendisinden çok konuşulmuştu. Renee Zellweger’in pırlantaları Neil Lane’in imzasını taşıyor. Ancak en iyi yardımcı kadın oyuncu dalında Oscar aldığında törene Cartier tasarımı vintage 73 karatlık oval ve damla kesimli bir pırlanta su kolyesi ve 35 karatlık pırlanta bilezik takmıştı.

CATHERINE ZETA-JONES

Rita Hayworth tipi mücevher kullanıyor

Marion Fasel, ‘Catherine Zeta-Jones, eski zaman yıldızları gibi. Rita Hayworth’ın kullandığına benzer mücevherler kullanıyor’ diyor. Hollywood’un altın çağındaki yıldızları hatırlatan bir havaya sahip Catherine Zeta-Jones 2003 Altın Küre ödül töreninde hamileydi. Chicago filmindeki rolüyle ödül kazandığı o törende taktığı Fred Leighton tasarımı 50 karatlık Asscher kesimli pırlanta kolyesi herkesin dikkatini çekmişti.

ANGELINA JOLIE

Kötü kız imajını pırlantayla değiştiriyor
Seksi, hatta bazılarına göre tehlikeli bir kadın Angelina Jolie. Ancak kırmızı halıda yürüyeceği zamanlarda ‘kötü kız’ imajından sıyrılıp ışıl ışıl pırlantalar takıyor. 2004 Oscar töreninde, H. Stern tasarımı, 10 milyon dolarlık Athena pırlanta kolyesiyle dikkati topladı. Kolyede toplam 85 karatlık pırıltılı pırlantalar, oval zümrüt, damla kesimli farklı boyutlarda çeşitli taşlar vardı. Angelina Jolie, 2003’te Lara Croft filminin prömiyerinde Emmanuel Ungaro tasarımı siyah elbisesini ‘vintage’ (eski tarz) siyah pırlantalarla süslemişti.

DEMI MOORE

Sinemayı bıraktı ama mücevheri asla

Son olarak Charlie’nin Melekleri Tam Gaz filminde gözüken Demi Moore, pırlantalara hiç de yabancı değil. Şu anda sinemayı bırakmış olan Demi Moore’un büyük bir pırlanta koleksiyonu olduğu söyleniyor. Mia Konive’a göre ‘İster Mia and Kompany tasarımı çok moda labirent bir kolye, ister Ashton Kutcher’in hediyesi pırlantalı bir nişan bileziği takmış olsun Demi Moore, gösterişten uzak ama dikkat çekici tarzda mücevherlerden hoşlanıyor.’

SHARON STONE

Renkli elmaslarla masaj yaptırıyor

Sharon Stone da günümüzün pırlanta divalarından biri. Oscar töreninde taktığı Asscher kesimi 11 karatlık pırlanta yüzük, 2004 Emmy törenindeki Kwiat tasarımı 27 karatlık pırlanta küpeler çok konuşulmuştu. Bu iki mücevher Sharon Stone’un özel koleksiyonunun yalnızca küçük bir bölümü. Ünlü yıldız pırlantaları yalnızca takmıyor aynı zamanda tedavi amaçlı da kullanıyor. Vücudundaki çakralara (enerji noktalarına) renkli elmaslar koydurarak masaj yaptırıyor.

JENNIFER LOPEZ

Saç tokası, tarağı ve broşu bile pırlanta

Pırlantanın suyunu en çok çıkaran o. Renkli pırlantalar, pırlanta taraklar, pırlanta saç tokaları, pırlanta broşlar ve epey büyük pembe pırlanta bir nişan yüzüğü takıyor. Hatta bazen bunların hepsini birlikte takıyor. Jennifer Lopez ve tasarımcısı Andrea Lieberman, bir süre önce New York’lu mücevherci Fred Leighton ile bir ekip oluşturarak özel avize küpe tasarladılar. Leighton, ‘Lopez’in yüzünü vurgulayacak bir çift küpe yapmak istedik; omuza kadar inen avize pırlanta küpelerle bunu başardık’ diyor.

HÜRRİYET CUMARTESİ
12.03.2005

3 Temmuz 2013 Çarşamba

Bebek saçından elmas olur mu ?

Sentetik mücevher konusu giderek gündeme oturuyor. Aslında sizi şaşırtacağını düşündüğüm için burada paylaşmak istediğim şey bu konuda sanayinin insan DNA’sı kullandığı.
Bir Rus firması olan New Age Diamond 12 ülkedeki şubeleri(Türkiye yok ama bu bir fırsat olabilir, anlayana:) aracılığı ile müşterilere yönelik olarak bir kampanya başlattı. “ Yeni doğmuş bebek saçından yapılmış mücevher.” Bu projenin başlangıcının Japonya olmasının sebebi ise Japon nüfusunda bir artışın başlaması ile her bir doğumun kutlama haline dönüşmesi.



Bu yüzden bu tipte bir mücevher çocukların aileleri tarafından kutsanması ve onlar için kalıcı bir değer yaratılması için fırsat kabul ediliyor.
Aslında bu kampanya bana daha önce LifeGem (lifegem.com) adı ile yapılmış bir diğer çalışmayı hatırlattı. Bu çalışmada ölen, vefat eden sevdiğinizin, köpeğinizin külleri yada sevdiğinizi birinin saçlarından firmaya iletiyorsunuz ve size ondan bir mücevher yapıyorlar. Bunada “kişisel mücevher” adını veriyorlar ve web sitelerinde çalışmalarını detaylı anlatıyorlar.

Fiyatlar 3.500 ABD Dolarından başlayıp 17.500 ABD Dolarına kadar çıkıyor.
Eskiden Breath Capture(kötü bir çeviri ile havayı yakalamak diyebiliriz breathcapture.com) çalışması vardı. Burada da sevdiğinizin yada istediğiniz bir kişinin nefesini bir tüpe üfletiyor ve tüpü kapatıp sonsuza kadar saklayabiliyordunuz ama site şu anda kapalı.

6 Temmuz 2013 Cumartesi

Kapalıcarsi’da yetisti, İsvicre’de dunya markasi oldu.

Kapalı  Çarşı’da kuyumcu çırağı olarak başladığı tasarım konusunda Avrupalı markaları peşinden koşturacak başarılara imza atan Türk mücevher ve saat tasarımcı Bedros Tanışman, kendi markasını yarattı. Dünyaca ünlü Piaget, Cartier, Chopard, Audemars Piguet gibi markalara yıllarca paha biçilmez saatler tasarlayan Bedros Tanışman, şimdi de “Peter Tanisman” markası ile dünyaya açılıyor.
Henüz 11 yaşındayken bozuk paralardan yaptığı yüzük ve kolyeleri arkadaşlarına satarak, yeteneğini keşfeden Bedros Tanışman, şimdilerde Arap şeyhlerine, kraliyet ailelerine ve dünya jet sosyetesine özel saatler tasarlıyor. Ünlü saat markalarını peşinden koşturan Tanışman, 17 Ocak’ta İsviçre’de düzenlenecek Cenevre Saat Fuarı’nda yıllarca birlikte çalıştığı markalara meydan okuyacak.







Her tasarımı  olay oluyor
Sahibi olduğu Belartsa firması adına dünyanın önde gelen saat markalarına yaptığı özel tasarımlar, dünya saat yarışmalarında birbiriyle yarıştı. Geçtiğimiz Kasım ayında saat dünyasının oscarları olarak kabul edilen “Grand Prix d’Horlogerie de Genève” yarışmasında yüzlerce marka ve tasarımcıyı geride bırakarak finale kalmayı başaran Bedros Tanışman, birinciliği kaçırdı ancak birinci olan saatin bileziğinde ise yine Bedros Tanışman imzası vardı.
Her tasarımı olay olan Tanışman kendi markası için tasarladığı Spider, Carrousel, Chrono, Big Number, Novateur, Graphica ve Hera adlarını taşıyan 7 farklı modelden oluşan Peter Tanisman saatleri yine çok konuşulacak.

İlk lüks Türk saat markası
Türk vatandaşı olan Bedros Tanışman’ın birbirinden iddialı 7 saat tasarımı ile dünya lüks saat piyasasında girdi. Lüks saat sektöründeki ilk ve tek global Türk markası olan “Peter Tanisman” ilk kez tanıtılacağı Cenevre Saat Fuarı için hazırlıklarını da tamaladı. Peter Tanisman markasının tanıtımı için bir yıllık anlaşma imzalanan Aston Martin’in GP Pilotu Thomas Accary, kullanıdığı otomobille Peter Tanisman markasının tanıtım yüzü olacak.
Herkesin kolunda Türk saati olacak
Daha çok varlıklı insanlara hitap eden ve fiyatları 5 ila 80 bin Euro arasında değişen saatlerinin büyük beğeni kazanacağına inan Bedros Tanışman, “Dubai’den Amerika’ya, Uzakdoğu’dan Rusya’ya kadar dünyanın tüm zenginleri kollarında bir Türk markası saat taşıyıncaya kadar çalışacağım. Bütün dünyaya Türk markası olan Peter Tanisman markasını tanıtacağım” diyor.




Bedros Tanışman’ın ağzından tasarladığı 7 saat ve özellikleri
NOVATEUR: Yenilik anlamına geliyor. Eşi görülmemiş yepyeni bir konsept. Altın ve çelik olmak üzere iki farklı seçeneği var. Saatin kutusunun içindeki rakamlar da dahil olmak üzere kordonu tek parça kauçuktan üretilmiştir. Kauçuğun hiçbir eki, birleştirilmiş veya ayrılan bölümü yoktur. Makine ve kauçuk kısmı ağır bir mühendislikle ortaya çıkmıştır. Ortalama fiyatı 11 bin İsviçre Frangı’dır.
HERA: Adı, Yunan Mitolojisi’nde Kronos ile Rheia’nın kızı, aynı zamanda tanrıların kralı olan Zeus’un karısı güzel tanrıça Hera’dan gelmektedir. Kadınlara özel feminen bir görüntüsü vardır. Kadınların tutkusunu simgeleyen renkler ve taşlarla süslenmiştir. Yalnızca altından yapılmış bir saattir. Ortalama fiyatı 20 bin İsviçre Frangı’dır.
CAROUSEL: Saatin altındaki silindirin saniye olarak sürekli dönmesinden Atlıkarınca’yı çağrıştırıyor. Bu yüzden Carousel adını verdim. Altın ve çelik olmak üzere iki seçeneği var. Şimdi bir de silindiri transparan Safir’den bir modelini daha yaptım. Bu transparan silindirin içine Hacc’a giden hacılar zemzem suyu koyabilirler örneğin, yahut eşinizin saçının telini saklayabilirsiniz. Hatta gizli kasalarınızın şifresini… Silindirin kendisini kasa olarak kullanabilirsiniz. Şimdilik sadece kadınlara özel bir model, erkek modelini ne yazık ki fuara yetiştiremiyoruz. 15 bin İsviçre Frangı
CHRONO: Birden çok parçadan meydana gelmektedir. Peter Tanisman markalı her saat aslında Lego gibi birden çok parçadan meydana gelir. Ve her bir parçası için ayrı bir emek ve tasarım söz konusudur. Chrono kronometreli bir saattir. Saniye ile yelkovanı diğerler saatlerden farklı tasarlandı. Saniyesi çark gibi döner. Altın ve çelik seçenekleri var. 11 bin İsviçre Frangı.
SPIDER: Örümceğe karşı çok büyük bir ilgim var. Bu sempati değil ama insanlara büyük yararları olmuş, Hz. Muhammed’in bile hayatını kurtarmış bir yaratık. Bu yüzden Spider modelini yaptım. Kadranı örümcek ağı şeklinde tasarlanmış, saniyesi örümceğin kolları arasındaki kırmızı ok ile gösterilmektedir. Örümcek saniye ile birlikte sürekli dönüyor. Çelik ve altın seçenekleri bulunuyor. Ortalama fiyatı 10 bin İsviçre Frangı.
BIG NUMBER: Bu saatte kol başları yok ve numaraları çok büyük. Ayrıca akrep ve yelkovanı özel tasarlanmıştır.  Çelik altın seçenekleriyle üretildi. Ortalama fiyatı 9 bin İsviçre frangı.
GRAPHICA: Bu saate çok özel bir derinlik verildi. Üç farklı kadranın üst üste yerleştirilmesinden oluşmaktadır. Kadranın yüzde 40’ı boşaltılarak makinesinin görünürlülüğü sağlanmıştır. Klas bir erkek saatidir. Ortalama 11 bin İsviçre Frangı.

Türkiye, global marka fakiri değil
Türkiye’de çok değerli markaların olduğunu, yurtdışında ise kendi markasını yaratma çabası olan bir çok Türk vatandaşının olduğunu belirten Bedros Tanışman; “Türkiye global marka fakiri olmaktan çoktan çıktı. Dünya Türk firmalarını ve ürünlerini artık daha çok önemsiyor. Bazı sektörlerde ciddi markalara ihtiyacı olan Türkiye’nin, yeni marka yaratma çabasındaki girişimcileri desteklemesi lazım. Kendi sektörümüzde ilk Türk markası değiliz ancak, Peter Tanisman olarak en önemli marka olacağız. Buna yürekten inanıyorum” şeklinde konuştu.
MODA TAKİP


Saat dünyasında milliyim
Saat dünyasının kalbinin attığı İsviçre’nin Cenevre kentinde geçtiğimiz günlerde Time Exhibition adında saat fuarı düzenlendi. saat tutkunlayrıyla İsviçreli üreticileri bir araya getiren fuarda Türkiye’yi temsil eden tek kişi ise, İstanbullu Ermeni mücevher ustası Bedros Tanışman’dı. Tanışman’ın fiyatları 48-293 bin lira arasında değişen İznik, Carrousel Fantasia ve İstanbul adını taşıyan saatleri fuarın gözdeleri arasındaydı
Bedros Tanışman Ermeni asıllı bir Türk vatandaşı. 52 yaşında. İstanbullu. Mesleği sorulduğunda “Saatçi ve sadekarım” diyor. Kuyumculuk dilinde kıymetli taşların üzerine oturacağı alt gövdeyi yapan usta olarak tanımlanıyor sadekarlık. Bedros Bey mücevher saatler üreten bir sanatçı aslında. Mesleğinde üstat mertebesinde. Çünkü bu işi, konusunda üniversite gibi sayılan Kapalıçarşı Çuhaçı Han’da öğrenmiş. Küçük yaşta atılmış hayata: 13 yaşında getir götür işleriyle başlamış bir kuyumcunun yanında.
Sonra çıraklık derken, 17 yaşında usta olmuş mıhlama konusunda. Usta olunca da kendine güveni gelmiş ve “Yeter artık! Başkasının yanında çalışarak onlara para kazandırmam” diyerek kendi atölyesini açmış. Bir anda rakip olmuş yılların ustalarına ama azmi, becerisi, çalışkanlığıyla oturtmuş tezgahını ve çok sayıda müşteri kazanmış.

İLK MÜŞTERİLER ARKADAŞLARI
Tanışman o günleri hiç unutmuyor hatta anlatırken de gözleri uzaklara dalıp gidiyor; “Babam tesisatçıydı. İlkokuldayken babamın dükkânına uğrar, bir şeyler öğrenmeye çalışırdım. Dükkândaki malzemelerle madeni paralara eğip şekil verirdim. Altlarına halka lehimle yüzük yapardım. Sonra bunları arkadaşlarıma satardım. Babamın verdiği harçlıklardan fazla para kazandığım oluyordu. Bu yeteneğim ailemin dikkatini çekti. Kapalıçarşı’daki kuyumcunun yanına beni çırak olarak verdiler.”
“Üretken ve çalışkan olduğu için müşterilerim de beni çok severdi” diyerek gururla anlatıyor yaşam öyküsünü Bedros Usta: “Bu nedenle mesleğimde çok çabuk ilerledim. İsviçre’ye ihraç edilmek üzere eski Fransız stilinde takılar tasarlıyordum. Bunlar yabancıların dikkatini çekmiş. 1983 yılında Cartier’den iş teklifi aldım. Kalktım gittim İsviçre’ye yerleştim. Saati ve saat tasarımını burada öğrendim. Kapalıçarşı’da öğrendiklerimle, İsviçre’de öğrendiklerimi birleştirerek, altı yıl bu şirkette çalıştım. Sonra kendi tasarımlarımı hayata geçirmek için oradan da ayrıldım. Tasarım ve üretim şirketimi 2000 yılında kurdum”.
2008’de doğru zamanın geldiğine inandı ve Peter Tanisman adıyla kendi markasını kurdu: “Sinema dünyasından petrol krallarına, çok ünlü futbolculardan dünya jet sosyetesine kadar özel tasarımlar yaptığım birçok kişi var. Koleksiyonumuza dâhil ettiğimiz yeni modellerimizle birlikte dünyada lüks tüketimin yaygın olduğu ülkelerde butikler açarak, Peter Tanisman markasını daha ulaşılabilir kılmaya çalışıyorum. İlk koleksiyonum olan Carrousel, İsviçre’de girdiği ilk yarışmada dünyanın en iyi 10 saat tasarımından biri seçildi. Bu başarı, markama büyük bir prestij kattı. Tüm modellerden 50 adetten fazla üretmiyorum. Bu, şirketimizin bir kuralı. Ama çok özel olsun isteyenler için de o modelden sadece tek bir saat bile yapıyoruz” diyor.

ALT LİMİT 48 BİN DOLAR

Tanışman saati bir tutku, bir yaşam tarzı olarak yorumluyor: “Sadece zamanı gösteren bir makine yapmıyorum ben. Her modelim, sonraki jenerasyonlara miras bırakılabilecek özelliklere sahip. Bu özelliğiyle hemen her ülkeden, her yaş gurubundan farkı insanlar markamıza ilgi gösteriyor. Dünyanın her yerinden saat tutkunu müşterilerimiz, genelde İsviçre’ye gelerek, bizzat satın alıyor ürünlerimizi. Bunun yanında Avrupa, Ortadoğu ve Amerika’da satışlarımız mevcut. Saatlerimin fiyatlarında üst limit yok. Çünkü müşterinin talebinin sınırı yok. Ama alt limitimiz belli. Fiyatlarımız 48 bin liradan başlıyor” diyor.
Tanisman markası olarak, İznik Çinileri ile bezenmiş yeni bir koleksiyon da hazırladığını anlatıyor Bedros Bey: “İznik çini sanatıyla taçlandırılmış bir koleksiyon hazırlamak, mesleğimdeki en büyük arzularımdan biriydi. Yaptığım yüzlerce denemede çok büyük hayal kırıklıkları yaşadım. Fırınlama sırasında eriyen, kararan veya şekli bozulan altınlar, tutturulması neredeyse sır olan renkleri tutturmak bile aylarımı aldı. Ama kesin bir kusursuzluğa ulaştım. Tarih ve kültürümüzün bu nadide örneklerini saatlerimizde kullanmak, hem büyük bir gurur, hem de anlatılamayacak kadar büyük bir haz oldu benim için.

MÜCEVHER GİBİ SAATLER
CARRUSEL FANTASIA: Saatte 1.64 karatlık 178 mücevher var. Kadranın içinde yedi kanal bulunuyor. Bu kanalların içinde de saat sallandıkça hareket eden 49 taş yer alıyor. Bazı modellerde bu taşlar pırlanta, zümrüt ve yakut. Fiyatı ise 175 bin İsviçre Frangı (Yaklaşık 293 bin lira). Sadece pırlantalı olanı ‘1001 Gece’ olarak adlandırılıyor. Fiyatı 149 bin İsviçre Frangı (yaklaşık 259 bin lira)
CARRUSEL İZNİK: Zemini iznik çinisi. Üzerinde 1.90 karatlık 62 adet pırlanta var. 3 adet üretildi. Fiyatı 48 bin İsviçre Frangı (yaklaşık 80 bin lira).
İSTANBUL: Mavi kadranlı erkek saati 29 bin İsviçre Frangı (yaklaşık 48 bin lira)

HÜRRİYET

Tasarim Arastirmasında Ilham Kaynaklari

Tasarım Araştırmasında İlham Kaynakları



Ø Moda eğilimleri: Bunlar güncel akımlardır.
Seçilen konunun güncel trendlere bağlantılı olması düşünülerek yola çıkılmalıdır.
Yıllardır tekrar eden konular çevresinde tekrar tekrar tasarımlar yapmanın anlamı yoktur.
Bunun için yaratıcı düşüncede ileriye dönük, güncel trendleri takip eden yenilikçi çalışmalar
hedef alınmalıdır.
Bu nedenle takı sektöründe bir yıl önce belirlenen trendlerden haberdar olmalı, yeni
sezon için, kültürel özellikleri de içinde barındıran nitelikli tasarımlar oluşturulmalıdır.
Ø Basılı ve görsel kaynaklar: Ansiklopedi, gazete, dergi, konuyla ilgili yayınlar,
kataloglar incelenir. Basılı kaynaklardan elde edilen bilgiler, fotoğraflar
toparlanır.




Görsel kaynaklar ise defile, fuar, sergiler ve müzeleri kapsamaktadır. Seçilen konuya
uygun bütün görsel kaynaklardan yararlanma yoluna gidilmelidir. Örneğin; bir takı defilesini
izlemek, fuarlara katılarak gözlemler yapmak takı tasarımında önemli kaynak teşkil
edecektir. Takı tasarımı için sadece takıyla ilgili sergi ve defileleri takip etmek yeterli
değildir. Farklı sanat dallarını takip etmek, resim-heykel sergilerini gezmek, takıyı
tamamlayan giysi defilelerini ve bunun gibi sanat etkinliklerine katılmak gerekir. Farklı
bakış açıları kazanmak için yeni teknolojik gelişmeleri takip ederek materyal toplamak için
görsel kaynaklar yakından takip etmelidir.

Ø Renk hikâyeleri: Takı sektöründe belirlenmiş trendlerden seçilen renk
çeşitlerinin toplanarak bir düzen içinde yerleştirilmesidir. Bu çoğunlukla hikâye
panosu ile birlikte yapılır.

Ø Tasarım panosu: Tasarım panosu; bilgi, resim, taş, metal örnekleri, bitkiler,
kumaş parçaları, fotoğraflar ve bunun gibi bütün materyalleri kapsamaktadır.

Ø Çeşitli taşlar, boncuklar, metaller: Bir takı modeli tasarlarken ya elde var
olan taşa uygun bir model tasarlanır ya da istenilen bir taş yoksa model
tasarlandıktan sonra o modele modelin metaline, metal rengine, formuna uygun
taş seçilmelidir. Takı formu ve taşın birbiriyle bir bütünlük oluşturması birinin
diğerinin üstüne çıkmaması gerekmektedir.

MEGEP

Taki Tasariminda Konuyu Belirlemek ve Piyasa Arastirması Yapmak

Takı Tasarımında Konuyu Belirlemek ve Piyasa Araştırması Yapmak 




Konu seçiminde tüketici isteklerine, mevcut teknolojik gelişmelere uygun, günün
moda eğilimlerine dikkat edilmelidir.
Osmanlı dönemi, Cumhuriyet dönemi, sanat akımları, doğa ve buna benzer konular
seçilebilir. Ancak, seçilen konuda sınırlandırmalar yapılmalıdır. Şayet tarihî bir dönemden
yola çıkıyorsak o döneme özgü bir parça, konumuzun ana başlığını oluşturmalıdır. Selçuklu
dönemi diyorsak konumuzu Selçuklu döneminin geneli değil o dönemde kullanılan kapı
tokmakları ya da kullanılan giysiler gibi ilgimizi çeken, hayal dünyamızda heyecan veren bir
bölümünü ele almak gerekir.
Tasarım konusu tespit edildikten sonra seçilen konunun tüketici kitlesine uygunluğu,
piyasadaki arz talep durumunun belirlenmesi, rekabet durumu, satış politikası vb. özelliklerin
araştırılıp tespit edilmesi için piyasa araştırması yapılmalıdır.
Yapılacak tasarım doğrultusunda üretilecek takıların doğru kitleye ulaşması,
ihtiyaçlara cevap vermesi, aranılan nitelikte ürünler olması için piyasa araştırmasındaki
verilerin doğru tespit edilerek değerlendirilmesi gerekmektedir.
İyi bir tasarımcı çizim yapmayı bildiği kadar piyasadaki rekabet ortamını, satış
politikalarını iyi takip etmeli, güncel temaları, kullanılan metal özelliklerini aranılan
nitelikte, fiyatta ve uygun üretim teknolojilerini seçmede kararlı davranabilmelidir.
Piyasadaki üretim öncesi, sonrası ve pazarlama aşamalarını bir bütün olarak
değerlendirebilmek, iyi bir piyasa araştırması ve gözlemler ile gerçekleşir. Başarılı bir piyasa
araştırması sonucunda üretilecek ürünler kısa sürede piyasada aranan, nitelikli ürünler olarak
tüketiciye ulaşacaktır.

Piyasa araştırması yapılırken dikkat edilecek, önemle göz önünde bulundurulacak
faktörleri şu şekilde sıralayabiliriz:

Ø Günün moda akımlarının takıya etkisi
Ø Piyasada bulunan mağazaların satış politikaları
Ø Satışı düşünülen ürünün tavan ve taban fiyatları (yapılacak üründe istenen en 
yüksek ve en düşük fiyatın ne olacağı vb.) 
Ø Ürünün hangi kitleye hitap ettiği (turizm, ihracat, çalışan kitle, kırsal kesim vb.) 
Ø İşletmelerde bulunan makine, araç, gereç gibi donanımlar (makine parkı) 
Ø İşletmelerde kullanılan üretim metotları (kullanılan teknik, el işçiliği, yöresel 
teknik, vb.) 
Ø Yeni teknoloji ile ilişkileri, çalışmalarında teknolojik gelişmeden yararlanma 
seviyesi 
Ø İşletmenin gelecekle ilgili projeleri, geleceğe yönelik eğilim ve üretimleri 
Ø Kalite kontrol esaslarının uygulanması (kalite kontrol, ayar hesapları, son 
kontrol aşamaları vb.) 
Ø Kalite çemberinin uygunluğu (Ürünün amaca uygun olabilmesi, beklentilere 
cevap verebilmesi için daha kaliteli olması ve benzer özelliklere cevap 
vermesini sağlayan işlemlerin tümüdür.) 
Ø Tüketici kitlesinin takı hakkındaki düşünceleri (hangi amaçla alındığı, yatırım, 
hediye, zevk vb.) 
Ø Tüketicilerin eğitim ve gelir düzeylerine göre takı eğilimleri 

megep

5 Temmuz 2013 Cuma

Chanel Sous le Signe du Lion: Yeni koleksiyonu icin aslandan ilham alan Chanel

Chanel Sous le Signe du Lion

Yeni koleksiyonu için aslandan ilham alan Chanel`in pırlantalarla süslediği mücevherler göz kamaştırıyor.








Eğer aslan burcuysanız Chanel`in yeni koleksiyonunda yer alan herhangi bir parçanın sahibi olmak isteyebilirsiniz. Ormanların kralından ilham alan marka, beklenmedik bir zamanda Sous le Signe du Lion ismini verdiği beyaz altın ve pırlantanın hakim olduğu eşsiz bir mücevher koleksiyonuyla karşımıza çıktı.

Kolye, yüzük ve bileziklerine aslanın izlerini taşıyan parçalar koyan Chanel`in üzerinde aslan yatan yüzüğü ise şu ana kadar en çok dikkatimizi çeken parça oldu. Koleksiyonun ana parçası ise Chanel Lion Royal ismi verilen platinyum, pırlanta ve beyaz altınla tasarlanan kolye oldu. Duruma göre uzayıp kısalan bir zincire sahip olan kolyenin içinde yer alan aslan figürünü dilediğiniz zaman kolyeden ayırıp broş olarak da takabiliyorsunuz.



TRENDUS/Haber : Ayşe Billur Özer

Nereden alınmalı? Garantisi, sertifikası var mı?





En önemli anların vazgeçilmezi, paylaşılan mutluluğun sembolü pırlantaları satın alırken bunlara dikkat etmeye özen gösterin... 

Garantisi, sertifikası var mı? 

Pırlanta seçiminde en önemli ve ilk bakılması gereken şey, karşınızda ışıl ışıl parlayan ve adeta hayallerinizi süsleyen pırlantanın bir sertifikasının olup olmaması. Pırlanta sertifika iki türlü, ürün sertifikası ve uluslararası geçerliliğini ispat eden sertifika. Uluslararası sertifika, taş başına verildiğinden pırlantanın üzerindeki her küçük taş için ayrı ayrı sertifika almak, büyük bir maliyet doğurmakta. Eğer ilgilendiğiniz pırlanta bir tek taş ise, bu tek taşı gerçek rengi ve berraklığıyla satın almak için satıcıdan uluslararası geçerliliği olan bir sertifika istemelisiniz. Karat, pırlantanın ağırlığını temsil ediyor. 1 karat, 0,2 gram yani 200 miligrama denk geliyor. Satın almayı düşündüğünüz tek taş, eğer 0,30 Ct.'dan (karat) büyük ise bu uluslararası sertifikayı talep edin. Bu boydan küçük taşlarda ürün sertifikası yeterli. Uluslararası sertifika ülkemizde hala çok yaygın değil. Sadece belli başlı mücevhercilerde bulunuyor. Aldığınız ürün ya da uluslararası sertifikanın da kartondan, fotokopi veya matbaa basımı bir kAğıttan ibaret olmadığından da emin olun. Sertifikada temel olarak pırlantanın rengi, berraklığı, karat ağırlığı ve kesim detayları yer alıyor... 

Nereden alınmalı? 

Pırlanta, konusunun uzmanı olan ve esas işi pırlanta olan, güvenilir marka ve yerlerden alınmalıdır. ülke çapında bilinen mücevher markalarının güvenilir olduklarını söylememize sanırız ki gerek yok. Pırlanta alışverişi için uğramış olduğunuz mağazanın vitrininde kısıtlı sayıda ürün bulunması, pırlanta alışverişi için pek de güvenilir bir yer olmayabileceğini gösterir. Daha çok mücevher işi ile mi ilgileniliyor yoksa kuyumculardaki gibi altın işi mi ağırlıklı, kontrol edin. Pırlanta konusunda uzmanlaşmış mücevher mağazaları iç mekAnda genellikle pırıl pırıl parlayan beyaz bir ışık kullanır. Bu, pırlantanın rengini daha rahat anlayabilmenizi sağlamak içindir. Bu detaya da dikkat edebilirsiniz. 

Pırlantanın dikkat etmeniz gereken 4 temel özelliği var 


Pırlanta seçiminde en mühim özellikler 4C olarak adlandırılıyor ve pırlantanın kalitesini, fiyatını belirliyor. 4C, İngilizce'deki Carat Weight, Clarity, Color ve Cut ifadelerinin ilk harflari. Yani sırasıyla; karat ağırlığı, berraklık, renk ve kesim. Karat ağırlığının 0,2 grama karşılık geldiğini önceden söylemiştik. Pırlanta sektöründe çoğunlukla 1 karat altı ağırlıkta satışlar gerçekleştiğinden pırlanta ağırlığı için Puan ifadesini duyarsanız şaşırmayın. 1 karat 100 Puan, yarım karat 50 Puan olacaktır. Yarım karat 0,50 Ct. olarak da sembolize edilir. Bir taşın ağırlığı ile büyüklüğünü karıştırmamalısınız. Pırlanta karat ölçüsü, mineral yoğunluğu arasındaki farklılıktan olacak ki diğer taşların tespitinde kullanılan karat miktarlarından farklı olabilir. Ayrıca karat değeri aynı olan iki farklı pırlantanın da fiyatı, diğer 4C özelliklerinin farklılığına göre değişiklik arz etmekte. 

En değerli pırlanta renksiz olanı 

Pırlantanın renk oranı, G.I.A yani The Gemological Institute of America'nın alfabetik olarak gösterdiği renk tablosuna göre belirleniyor. Bir pırlantanın sarılığı pek istenmiyor. Renksiz ve nispeten beyaz olması tercih ediliyor. Alfabetik sıraya göre İngilizce harflerle D'den W'ya kadar olan her bir harf, pırlantanın renk değerini göstermek için kullanılıyor. D,E ve F renksiz olan ve en nadir bulunan pırlanta grubu iken G,H,I ve J ise nadir bulunan beyaz renkli pırlantaları temsil ediyor. M ve Z arasındaki pırlantalar ise sarı tonları ile dikkat çekiyor, özellikle de W... 

Berraklık ve kesim de mühim! 


Pırlantanın içinde gözüken karbon lekeleri, onun berraklık açısından ne kadar değerli olduğunu gösteriyor. Bu lekelerin azlığı, pırlantanın daha berrak görünmesini sağlayacağı için, tercih nedeni. Bir pırlantanın kesimi, en önemli özelliği. öyle ki, pırlanta üreticileri dahi bazen yanılgıya düşebilmekte. Bu yüzden, pırlanta seçimine dikkat etmeye yeni yeni başlayacakların bu özelliğin üzerinde ekstra çaba sarfetmesi gerektiğini söylemeliyiz. En çok bilinen iki kesim şekli var; zümrüt ve baget. Baget kesim, ortaya çok daha sade ve şık bir pırlanta çıkarıyor. Pırlantanın doğru kesilmesi, ince olması ve ışığı doğru vermesi fiyatını artırmakta. Pırlantada kalp, damla, yuvarlak ve oval gibi farklı kesimler de söz konusu. En fazla parlayan ve gösterişli olan kesim çeşidi yuvarlak olanı. 

İnternet, pırlanta alışverişi için uygun bir ortam mı? 

Eğer güvenilir bir markadan alışveriş yapacaksanız, internet üzerinden de pırlanta alışverişi gerçekleştirebilirsiniz. E-ticaret, mücevher sektöründe son yıllarda büyük bir rekabet getirdi ve mağazadan alışverişe göre çok daha uygun fiyatlar bulmanız olası. önde gelen markalar, internet üzerinden gerçekleştirilen satışlarda türlü kampanyalar ve indirimler uyguluyor. Tabii, burada en çok dikkat etmeniz gereken, karşınızdaki web sayfasının tasarımından tutun da güvenilir forumlarda ve sosyal paylaşım sitelerinde kullanıcılar tarafından genel olarak nasıl yorumlandığına kadar pek çok şey var. Ama dediğimiz gibi, markanın güvenilir ve ülke çapında bilinir olması da genel anlamda güvenli bir pırlanta alışverişi imkAnı tanıyacaktır.
(Kaynak: Womenist ) 3602500

Ucuza pirlanta almaya ne dersiniz?

Ucuza pırlanta almaya ne dersiniz?





Hediye almak stresli bir iştir. Özellikle beklentileri yüksek birilerine hediye alınacaksa daha zor.

Böyle durumlarda hediye, duygusal anlamından ziyade maddi karşılığı ile önem kazanır. Pırlanta ortalarda boy gösterdiğinden bu yana bir demet çiçek devri çok eskilerde kaldı. Pırlanta gibi birçok değerli mücevher (özellikle taşlar) kadınların da erkeklerin de rüyalarında kendine sağlam bir yer edinmiş olsa da gerçek başka.
Kadınların pembe rüyası haline gelen bu itibar sembolü ‘taş’, hediye dönemlerinde ilk akla gelenlerden oluyor. "Nedir bu pırlantadan çektiğimiz?" diyor erkekler. Kadınlar ise "minicik bir şey alsan ne olur" der gibi bakıyor.
Minicik ama pahalı… Fiyatı yüksek olduğu kadar sükseli olan bu taş neden bu denli pahalı hiç düşündünüz mü? Ya da altın fiyatları almış başını giderken pırlantalar neden indirime giriyor? Yoksa demode mi oluyor? Bu da yetmiyormuş gibi son günlerde "pırlanta outlet"leri ortaya çıktı. Altında hiçbir indirim yapılmazken pırlantalı ürünlerde yüzde 40-50′lere varan indirimlerle karşılaşıyoruz.
‘Pırlanta outlet’leri nasıl ortaya çıktı?
Peki ama pırlanta bu derece kıymetli, lüksün ve zenginliğin simgesi iken nasıl oluyor da altından çok daha değersiz gibi görülüyor ve indirime giriyor? Aslında pırlantada büyük indirimlerin yapılmasının nedeni hak ettiği değerden değil de sunulan değerden fiyatlandırılıyor olmasında gizli. Tabiri yerinde ise 25 liralık mal 500 liraya satılıyor.
Dolayısıyla hayatımıza ‘pırlanta outlet’i diye bir kavram giriyor. Üreticilerin krizden etkilenmesi bunun başlıca nedeni. Elmas, zümrüt ya da pırlanta ve diğer taşları daha ucuza buralarda bulabilirsiniz. Çünkü ürünler üretimden direkt satışa çıkıyor. İsterseniz alışveriş merkezlerinden alın, isterseniz eşofmanlarınızla rahatça oturduğunuz bilgisayarın başında sanal ortamlardaki mağazalarda satılıyor.
Modası geçmiş ya da ikinci el diye tabir edilen taşların kullanılmadığı tasarımlarda güncel modayı yansıtan çizgiler dikkat çekiyor. Outlet ya da indirim deyince akla gelen defolu yahut sakat ürünler ‘pırlanta outlet’lerde yok. Tek taş yüzükten tam tur pırlanta yüzüklere, zümrüt kolyelerden elmas gerdanlıklara kadar geniş bir yelpazede sunulan ürünlere uygun fiyatlarla ulaşılması hedeflenmiş.
Farklı karatta, renkte, kesimde ve berraklıkta bulunabilecek ürünler, kadınların ulaşamayacağı kadar lüks, beylerin satın alamayacağı kadar pahalı değil. Atasay, Koçak Gold gibi belli başlı markaların büyük alışveriş merkezlerinde açtığı outlet mağazalarının yanı sıra internet sitelerden fiyat karşılaştırması yapabilirsiniz. Neredeyse yarı yarıya varan bir indirim söz konusu.
Değerli taşlı mücevherlerin bakımı nasıl yapılır?
Sıvı deterjanlı ılık su ve yumuşak uçlu diş fırçası yardımıyla temizlediğiniz mücevherinizi ılık su ile durulayın. Yumuşak bir bezle iyice kuruladıktan sonra birbiri ile temas etmeyecek şekilde mümkün ise kadife keselerde saklayın. Aynı temizliği eşit oranlarda amonyak ve su karışımı ile yapabildiğiniz gibi mücevher temizleyicileri ile de yapmanız mümkün. İnci, zümrüt gibi değerli taşların canlılığını kaybetmemesi için hava alması ve tenle temas etmesi gerekir. Mücevherin ara sıra da olsa kullanılması, ömrünü uzatır. 
Kadınca Kararınca

Pirlantada "OTV( Özel Tüketim Vergisi) kalksin dunya markasi oluruz!

 


Kaan Zenginli
  Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın pırlantanın ÖTV’sinde düzenlemeye gidilebileceğini söylemesi üzerine heyecanlanan sektör temsilcileri “Düzenleme ile Türkiye pırlantada dünya markası olur” dedi.
Türkiye’de özellikle kadınlar tarafından ilgi gören pırlanta pazarı her geçen gün büyüyor. Ancak üreticiler pırlanta ve değerli taşlardan alınan yüzde 20’lik Özel Tüketim Vergisi’nden (ÖTV) şikayetçi. Geçen hafta Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın Uluslararası Altın Zirvesi’nde pırlantanın ÖTV’sinde düzenleme yapılabileceği sinyalini vermesi sektörde büyük heyecan yarattı. Sektör oyuncuları ÖTV’nin kalkması durumunda üretim, ihracat ve istihdamın artacağı ve Türkiye’nin bu alanda bir dünya markası olacağı görüşünde birleşiyor.


Yabancı tüccar yatırıma gelir
Zen Pırlanta Yönetim Kurulu Başkanı Emil Güzeliş, Türkiye’nin altın ve takı konusunda oldukça güçlü olduğunu, hatta İtalya’dan sonra en büyük üretim kapasitesine sahip ülke konumunda bulunduğunu söyledi. Ancak ÖTV yükünün sektörün sırtında bir yük yarattığını vurgulayan Güzeliş “ÖTV olmazsa Türkiye’ye yurt dışından taş tüccarlarının gelip ofis açması, buradaki tüccarların da ham maddeyi rahatça getirip, stok tutması kolaylaşır. Böylelikle Türkiye’nin pırlanta ihracatı daha da artacaktır ve Türkiye pırlanta da dünya markası olacaktır” dedi.

Rekabet gücümüz azalıyor.

Sektörün önemli oyuncularından Altınbaş’ın sahibi İmam Altınbaş da pırlanta ve değerli taşlardan alınan ÖTV’nin sektörün en önemli sorunu olduğunu söyledi. Altınbaş şöyle devam etti: “Pırlantadaki ÖTV, sektörümüzde rekabet etmek zorunda olduğumuz İtalya, Hong Kong ve Çin’e karşı gücümüzü zayıflatmaktadır. Hükümetimizin ihracatı destekleme projeleri ile pırlantada ÖTV konusu ters düşmektedir.”

Sektör piyasalarda daha etkin olmalı
Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dr. M. İbrahim Turhan, bu yıl dördüncüsü düzenlenen İstanbul Altın Zirvesi’nde, sektör oyuncularını sermaye piyasalarına davet etti. Turhan, altın ve kuyumculuk sektörünün sermaye piyasalarında yeteri kadar temsil edilmediğine dikkat çekerek, sektörü sermaye piyasasından daha etkin bir şekilde istifade etmek üzere harekete geçmeye çağırdı.

STAR GAZETE

Pirlanta gibi is kapisi! ONCE ISTANBUL SONRA TURKİYE"

 'Taşların Tılsımı' engellilere meslek kazandıracak...

İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından açılan ''Sosyal İçermeye Yönelik Küçük Ölçekli Altyapı Mali Destek Programı'' kapsamında Mücevher İhracatçıları Birliği adına ''Taşların Tılsımını Duymak'' adlı bir proje için başvurular alındı.


İstanbul Değerli Maden ve Mücevheratçılar Birliği'nin, İstanbul Kalkınma Ajansı destekli projesi ile yüzde 40'ın üzerinde işitme kaybı olan engellilere ''yarı değerli taş kesimi'' mesleği öğretilecek.
'Taşların Tılsımı' engellilere meslek kazandıracak...





Başvuruların değerlendirme süreci devam ederken, projeye hibe sağlanmasının uygun görülmesi halinde yüzde 40 ve üzerinde işitme kaybı olan engellilere yönelik süs taşı işlemeciliği eğitimi verecek bir eğitim ve üretim atölyesi kurulacak.

İstanbul Kuyumcular Odası ve İstanbul Ticaret Üniversitesi'nin ortak olarak yer aldığı projeye, İşitme Engelliler Federasyonu da iştirakçi olarak destek veriyor.

Proje bütçesi olarak belirlenen 517 bin liranın yüzde 75'inin İstanbul Kalkınma Ajansı hibesi şeklinde, kalan bölümünün ise birlik bütçesinden sağlanması öngörülüyor.

Projenin temel amaçları, ''İstanbul bölgesinde ikamet eden, yüzde 40 ve üzeri işitme engeli bulunan bireylerin istihdam edilebilirliğinin ve girişimcilik kapasitesinin arttırılması amacıyla süs taşı (yarı değerli taşlar) işlemeciliği eğitimi alabileceği bir mesleki eğitim merkezinin kurulumunu gerçekleştirmek, mücevherat sektörünün ihtiyaç duyduğu süs taşı işleme ustalarının yetiştirilmesine katkı sağlanarak daha yüksek katma değerli ihracata geçiş sürecine destek olmak'' olarak tanımlanıyor.

"ÖNCE İSTANBUL SONRA TÜRKİYE"

Projeyle ilgili bilgi veren İstanbul Değerli Maden ve Mücevheratçılar Birliği Başkanı Ayhan Güner, sektör olarak istihdam yaratılmasına önem verdiklerini ve özellikle engelli istihdamına katkı sağlamak amacıyla böyle bir proje geliştirdiklerini söyledi.

Proje kapsamında Türkiye'de taş kesim köyleri kurulmasını amaçladıklarının anlatan Güner, ''Hindistan'da bu köylerde 1 milyon 200 bin kişi çalışıyor. Çekirdek uygulama olarak ilk etapta 100 işitme engelliyi sektöre kazandırmak istiyoruz. Daha sonra da projeyi yaygınlaştırmak gibi bir amacımız var. Türkiye'de taş kesim işi yapılmadığı için bu işi ilk önce engellilerin yaparak örnek olmasını istiyoruz'' dedi.


HT Ekonomi

4 Temmuz 2013 Perşembe

Ucuz Pirlanta Yuzuk Nasil Alinir?

OnikiBilgi-Büyük gün yaklaşıyor ve sevdiğinize evlenme teklif edeceksiniz. Bu ölümsüz anı daha heyecanlı kılmak için bir tek taş pırlanta yüzük alacaksanız ve bütçeniz diğer (nikâh, düğün, catering, damatlık, gelinlik…) masraflar yüzünden iyice kısıtlandıysa ucuz tek taş pırlanta (ucuz olmasa da hesaplı diyelim) almak için izleyebileceğiniz bir kaç adım hakkında sizleri bilgilendirelim














Tek taş pırlantayı tutacak ve kuyumcuların montör adını verdiği yüzüğün altın kısmı için ayarı düşük seçeneklere bakabilirsiniz. Burada avantajınız altının ayarının düşmesiyle sertliğinin artması doğru orantılıdır.


 İmkânınız varsa ve taşın pırlanta olmasında ısrarcı değilseniz diğer değerli taşlardan yapılmış yüzükler bulmak için antikacıları gezebilirsiniz. Eski, ikinci el bir yüzük bulup bunu kuyumcuda bakımını yaptırdıktan ve taşını parlattıktan sonra kullanabilirsiniz.





İnternetten pırlanta mücevherat satışı yapan kuyumcuların sitelerine bir göz atabilirsiniz. Direk üreticiden olan satışlar aradaki komisyoncuyu kaldırdığı için ilk el fiyatı daha cazip olabilir.



Açık artırma siteleri ucuz pırlanta yüzük ve diğer değerli taşlarla süslenmiş yüzükler bulmak için bir araç olabilir. Açık artırma sitelerinin mücevherat ya da antika kategorilerini kontrol edebilirsiniz.
Yüzükte doğal taş olmaması sizin için sorun değilse sentetik pırlanta ya da atom veya zirkon taşlarla süslenmiş yüzüklere bakabilirsiniz.



Teklifinizi yapmadan önce müstakbel gelinin sevdiği pırlanta dışında diğer doğal taşlar hakkında arkadaşlarından bilgi toplayabilirsiniz. Belki zümrüt, safir, kehribar veya burcunu simgeleyen doğal bir taşla üretilmiş bir yüzük onu daha mutlu edecektir.



Online pırlanta satış mağazaları karar vermeden önce gezilmesi gereken en önemli noktalardır. Büyük markalarının reklam harcamaları, çalıştırdıkları eleman sayısı ve diğer şirket giderleri de büyük olduğu için bu pırlanta fiyatları üzerinde etkisini göstermektedir. Ehliyetli ve pırlanta sertifikası verebilecek daha küçük şirketlerin web siteleri veya mağazalarına gezebilirsiniz.




Büyük markaların dezavantajları olduğu gibi avantajları da bulunmaktadır. Pek çok bilindik pırlanta markası çeşitli kredi kartlarına 6,8,12 hatta 24 aya varan taksitle satış seçenekleri sunmaktadır. İlk anda büyük bir nakit harcamanız olmayacağı için taksitlendirilmiş bir pırlanta yüzük alabilirsiniz.

Pirlanta Satin Alirken Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

Pırlanta; evlilik teklifi, nişan gibi bir sebeple ihtiyaç duyulana kadar bihaber olunan bir konu. Araştırdığınız mücevher tektaş, alyans yüzük yahut küpe vb. bir takı ise haberdar olmanız icap eden birkaç temel konu şunlardır:






Pırlanta Mücevher Işıltısı
Öncelikle kuyumcularda gördüğünüz ışıklandırmalar oldukça yanıltıcı olabilmektedir. Seçtiğiniz pırlanta mücevheri spot ışığın altından kurtararak dikkatle inceleyin. Pırlantanın içi lekesiz mi? Gün ışığında parlıyor mu? Bunu teyit etmek çok önemlidir, çünkü pırlanta değerinin birinci önem taşıyan özellik parlaklığıdır. Renk ve pırlanta berraklığı gibi çok bilinen kalite özelliklerinden önce, pırlanta kesiminin kalitesine odaklanmanız salık verilir.



Pırlanta Laboratuar Sertifikası
Pırlanta kalitesini bilmenin en kolay, güvenli metodu, bahsi geçen tek taş, pırlanta alyans, küpe ya da mücevheratın, uluslararası bir pırlanta laboratuarının hazırladığı bağımsız pırlanta sertifikasına sahip olmasıdır. Özellikle pırlanta başına ağırlığı 0.35 carat’ın üstündeki pırlantalar söz konusu olduğunda sertifika elzemdir, zira pırlanta fiyatındaki değişimler ciddi büyüklükler oluşturmaya yüz tutar. Bunun yanı sıra, söz konusu tek taş veya pırlanta yüzük kesim kalitesine sertifikada pırlanta ile ilgili söz konusu bilgi de verilir. Sertifikada “Cut Quality” (Kesim Kalitesi) olarak belirtilen bu özelliğin iyi (good) ve üstü olmasına dikkat etmenizi öneriyoruz. Özel laboratuar belgesinin birinci kazanımı, pırlanta pazarlamasından para kazanmayan bir pırlanta uzmanının seçtiğiniz pırlanta mücevheri incelemesidir. 2. bir kazanım, söz konusu pırlanta mücevherin pırlanta konusunda son derece bilgili bir kişi tarafından değerlendirilmesi, sertifikanın düzenlenmesidir. Ayrıca, özel laboratuar kalite belgesi, tüm dünyada tanınır. Bu geçerlilik derecesi pırlanta laboratuarının ünü ile doğru orantılıdır. Dünyadaki en prestijli laboratuarlar, GIA (Gemology Institute of America) ve HRD (Hoge Raad voor Diamant) laboratuarlarıdır.



Pırlanta Fiyatları
Serbest pazar ekonomilerinde fiyat bazında rekabet birçok alanda aktif olduğu halde, pırlantanın pahalı bir mücevher olarak algılanması sebebiyle inanılmaz fiyat farkları oluşabilmektedir. İki ürünü karşılaştırırken iki mücevherin aynı tipte olduğuna, ikisinin de özel bir pırlanta laboratuar sertifikası olduğundan emin olduğunuz sürece zarar etme olasılığınız nerdeyse sıfırdır. Örnek olarak, 0.50 carat ağırlığa sahip, benzer özelliklere sahip pırlanta tektaş bir yüzüğü, bir kuyum mağazasında 3000 TL’ye, bir alışveriş merkezinde yer alan bir mücevher dükkanında 5.800TL’ye, ünlü bir markanın mağazasında 8.500TL’ye görmeniz olasıdır. Ümidimiz odur ki, okumuş olduğunuz bu yazı, pırlanta mücevher ile ilgili hazırlık seviyesinde ön bilgiye haiz olmanız için kafidir.

Celal Karaman

Hollywood starlari arasinda ‘pirlantayı en iyi tasiyan 10 isim’ secildi.


Hollywood starları arasında ‘pırlantayı en iyi taşıyan 10 isim’ seçildi.

Pırlanta takmazlarsa kendilerini çıplak hissediyorlar

Sibel ARNA







Hollywood starları arasında ‘pırlantayı en iyi taşıyan 10 isim’ seçildi. 
Dünyanın en büyük ham elmas tedarikçisi De Beers’in pazarlama kolu Diamond Trading Company’nin (DTC, Pırlanta Bilgi Merkezi) seçtiği 10 kadın için pırlanta bağımlısı desek abartmış olmayız. Yalnız pırlanta takmıyor aynı zamanda pırlanta tasarımına da katkıda bulunuyor, trend yaratıyorlar.

Pırlanta ile sinema yıldızları arasındaki sıkı ilişki 1930’lara dayanıyor. Dönemin starı Mary Picford’la başlamış bu ilişki. Marilyn Monroe ve Elizabeth Taylor, Picford’un izinden yürümüşler. Elizabeth Taylor’un bir adı da Pırlanta Divası! Sinema yıldızları filmlerinin prömiyerlerinde ve ödül törenlerinde çoğu zaman Harry Winston, Bulgari, Fred Leighton, H. Stern, Cartier, Neil Lane, Stephen Russell gibi ünlü mücevher tasarımcılarından ödünç aldıkları takılar kullanıyorlar. Çünkü bu törenler, mücevherlerin bütün dünyaya en iyi tanıtıldığı podyum işlevini görüyor. Ancak çoğunun geniş mücevher koleksiyonları da var.

NICOLE KIDMAN

Bulgari’yle birlikte kolye tasarladı

Bu Yüzükle (With This Ring) adlı kitabın yazarlarından Marion Fasel, Nicole Kidman için ‘kırmızı halıda ne zaman yürüse moda yaratır’ diyor. Nicole Kidman pırlanta tasarımıyla da ilgileniyor. Hatta bunun için stilistler ve mücevher tasarımcılarından oluşan bir ekip kurdu. Bulgari’nin yeşil ham elmastan yaptığı bir kolyenin üretim aşamasında markanın tasarımcısı L’wren Scott’la işbirliği yaptı. Boynu tasma gibi saran kolye, mücevher tasarımında bir tür milat sayıldı. Chanel No 5 parfümünün reklam yıldızı olan Nicole Kidman, bu markanın reklam filminde 687 adet pırlantadan yapılmış bir mücevheri sırtında taşıdı.

HALLE BERRY

3 milyon dolarlık yüzük taktı

Halle Berry, 2004’te Kedikadın filminin galasında pırlantalı yüzüğüyle göz kamaştırdı. 48 bin dolar değerindeki yüzüğü New York’lu tasarımcı Daniel K.’den satın almıştı. ABD Pırlanta Bilgi Merkezi Müdürü Sally Morrison, ‘Halle Berry sağ ele takılan pırlanta yüzük modasının öncüsü’ diyor. Halle Berry, ödül aldığı 2002 Oscar töreninde Elie Saab tasarımı bir elbise giymiş, Harry Winston’ın imzasını taşıyan, 3 milyon dolar değerindeki Pumpkin Diamond yüzük takmıştı. 2003 Oscar törenindeyse, yine Elie Saab tasarımı başka bir elbiseyi Harry Winston marka kahverengi pırlanta küpelerle tamamlamıştı.

CHARLIZE THERON

Elbisesini pırlantalarla süsledi

Monster (Cani) filminin Güney Afrikalı yıldızı Charlize Theron, Oscar aldığı törende Tom Ford tasarımı Gucci bir elbise giydi. Elbisenin zarif hatları kıymetli pırlantalarla belirginleştirilmişti. Mücevherleri boldu: Chopard tasarımı pırlanta küpeler, pırlanta bir yüzük, 546 pırlantadan yapılmış göz kamaştırıcı bir bilezik. Charlize Theron’un 2004 Altın Küre ödül töreninde taktığı pırlanta bilezikleri tasarlayan Neil Lane, ‘Çok güzel olduğu için taktığı pırlantalar sönük kalabilir’ diyor. Charlize Theron, mücevher tasarımındaki son trendleri izliyor, pırlanta taraklar ve broşlar takıyor.

GWYNETH PALTROW

Ödünç aldığı kolyeyi babası satın aldı

Uzun boyu ve zarafetiyle Gwyneth Paltrow, tören veya prömiyerlerde ‘acaba ne giydi, ne taktı?’ diye herkesin merak ettiği bir yıldız. 1999’da Oscar ödülünü kabul ederken, boynunda Harry Winston tasarımı 40 karatlık prenses pırlanta kolyesi (daha sonra babası bu kolyeyi satın alıp kızına hediye etmişti) ve kulaklarında 6 karatlık küpe vardı. Giydiği Ralph Lauren tasarımı pembe tafta elbise daha sonra moda oldu. 2004 MTV Video Music Ödül Töreni’nde de Stephen Russel tasarımı pırlantalı halka küpeler taktı. Gwyneth her zaman önemli gecelerde pırlanta mücevher takabileceği kıyafetler giyiyor.

RENEE ZELLWEGER

73 karatlık su kolyesi göz kamaştırdı
Renee Zellweger henüz çok meşhur değilken, yani Bridget Jones rolünü üstlenmeden önce, ünlü komedyen Jim Carey ile birlikteydi. Carey ona Harry Winston tasarımı 4 karatlık tektaş bir pırlanta yüzük takmıştı ve bu yüzük oyuncunun kendisinden çok konuşulmuştu. Renee Zellweger’in pırlantaları Neil Lane’in imzasını taşıyor. Ancak en iyi yardımcı kadın oyuncu dalında Oscar aldığında törene Cartier tasarımı vintage 73 karatlık oval ve damla kesimli bir pırlanta su kolyesi ve 35 karatlık pırlanta bilezik takmıştı.

CATHERINE ZETA-JONES

Rita Hayworth tipi mücevher kullanıyor

Marion Fasel, ‘Catherine Zeta-Jones, eski zaman yıldızları gibi. Rita Hayworth’ın kullandığına benzer mücevherler kullanıyor’ diyor. Hollywood’un altın çağındaki yıldızları hatırlatan bir havaya sahip Catherine Zeta-Jones 2003 Altın Küre ödül töreninde hamileydi. Chicago filmindeki rolüyle ödül kazandığı o törende taktığı Fred Leighton tasarımı 50 karatlık Asscher kesimli pırlanta kolyesi herkesin dikkatini çekmişti.

ANGELINA JOLIE

Kötü kız imajını pırlantayla değiştiriyor
Seksi, hatta bazılarına göre tehlikeli bir kadın Angelina Jolie. Ancak kırmızı halıda yürüyeceği zamanlarda ‘kötü kız’ imajından sıyrılıp ışıl ışıl pırlantalar takıyor. 2004 Oscar töreninde, H. Stern tasarımı, 10 milyon dolarlık Athena pırlanta kolyesiyle dikkati topladı. Kolyede toplam 85 karatlık pırıltılı pırlantalar, oval zümrüt, damla kesimli farklı boyutlarda çeşitli taşlar vardı. Angelina Jolie, 2003’te Lara Croft filminin prömiyerinde Emmanuel Ungaro tasarımı siyah elbisesini ‘vintage’ (eski tarz) siyah pırlantalarla süslemişti.

DEMI MOORE

Sinemayı bıraktı ama mücevheri asla

Son olarak Charlie’nin Melekleri Tam Gaz filminde gözüken Demi Moore, pırlantalara hiç de yabancı değil. Şu anda sinemayı bırakmış olan Demi Moore’un büyük bir pırlanta koleksiyonu olduğu söyleniyor. Mia Konive’a göre ‘İster Mia and Kompany tasarımı çok moda labirent bir kolye, ister Ashton Kutcher’in hediyesi pırlantalı bir nişan bileziği takmış olsun Demi Moore, gösterişten uzak ama dikkat çekici tarzda mücevherlerden hoşlanıyor.’

SHARON STONE

Renkli elmaslarla masaj yaptırıyor

Sharon Stone da günümüzün pırlanta divalarından biri. Oscar töreninde taktığı Asscher kesimi 11 karatlık pırlanta yüzük, 2004 Emmy törenindeki Kwiat tasarımı 27 karatlık pırlanta küpeler çok konuşulmuştu. Bu iki mücevher Sharon Stone’un özel koleksiyonunun yalnızca küçük bir bölümü. Ünlü yıldız pırlantaları yalnızca takmıyor aynı zamanda tedavi amaçlı da kullanıyor. Vücudundaki çakralara (enerji noktalarına) renkli elmaslar koydurarak masaj yaptırıyor.

JENNIFER LOPEZ

Saç tokası, tarağı ve broşu bile pırlanta

Pırlantanın suyunu en çok çıkaran o. Renkli pırlantalar, pırlanta taraklar, pırlanta saç tokaları, pırlanta broşlar ve epey büyük pembe pırlanta bir nişan yüzüğü takıyor. Hatta bazen bunların hepsini birlikte takıyor. Jennifer Lopez ve tasarımcısı Andrea Lieberman, bir süre önce New York’lu mücevherci Fred Leighton ile bir ekip oluşturarak özel avize küpe tasarladılar. Leighton, ‘Lopez’in yüzünü vurgulayacak bir çift küpe yapmak istedik; omuza kadar inen avize pırlanta küpelerle bunu başardık’ diyor.

HÜRRİYET CUMARTESİ
12.03.2005

3 Temmuz 2013 Çarşamba

Bebek saçından elmas olur mu ?

Sentetik mücevher konusu giderek gündeme oturuyor. Aslında sizi şaşırtacağını düşündüğüm için burada paylaşmak istediğim şey bu konuda sanayinin insan DNA’sı kullandığı.
Bir Rus firması olan New Age Diamond 12 ülkedeki şubeleri(Türkiye yok ama bu bir fırsat olabilir, anlayana:) aracılığı ile müşterilere yönelik olarak bir kampanya başlattı. “ Yeni doğmuş bebek saçından yapılmış mücevher.” Bu projenin başlangıcının Japonya olmasının sebebi ise Japon nüfusunda bir artışın başlaması ile her bir doğumun kutlama haline dönüşmesi.



Bu yüzden bu tipte bir mücevher çocukların aileleri tarafından kutsanması ve onlar için kalıcı bir değer yaratılması için fırsat kabul ediliyor.
Aslında bu kampanya bana daha önce LifeGem (lifegem.com) adı ile yapılmış bir diğer çalışmayı hatırlattı. Bu çalışmada ölen, vefat eden sevdiğinizin, köpeğinizin külleri yada sevdiğinizi birinin saçlarından firmaya iletiyorsunuz ve size ondan bir mücevher yapıyorlar. Bunada “kişisel mücevher” adını veriyorlar ve web sitelerinde çalışmalarını detaylı anlatıyorlar.

Fiyatlar 3.500 ABD Dolarından başlayıp 17.500 ABD Dolarına kadar çıkıyor.
Eskiden Breath Capture(kötü bir çeviri ile havayı yakalamak diyebiliriz breathcapture.com) çalışması vardı. Burada da sevdiğinizin yada istediğiniz bir kişinin nefesini bir tüpe üfletiyor ve tüpü kapatıp sonsuza kadar saklayabiliyordunuz ama site şu anda kapalı.

News

Latest News
Pırlanta Sarrafı Mücevherat Grubu. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Top Ad 728x90

Video

Visitors

Bu Blogda Ara

Vertical2

Pırlanta Hakkında Herşey

script type="text/javascript"> //form tags to omit in NS6+: var omitformtags=["input", "textarea", "select"] omitformtags=omitformtags.join("|") function disableselect(e){ if (omitformtags.indexOf(e.target.tagName.toLowerCase())==-1) return false } function reEnable(){ return true } if (typeof document.onselectstart!="undefined") document.onselectstart=new Function ("return false") else{ document.onmousedown=disableselect document.onmouseup=reEnable }

Slider

Recent Post

Games

Popüler Yayınlar

Tweetler