Pırlanta Sarrafı- Pırlanta Hakkında Herşey-
Hükümetin geçen hafta açıkladığı iller bazında 6 bölgeye ayrılan, "Yeni Teşvik Yasası" iş dünyasında genelde olumlu bulundu.
Mücevher sektörü gibi teşvikten umduğunu bulamayanlar da var.
Mücevherin ana hammaddesini değerli ve yarı değerli taşlar oluşturuyor. Söz konusu taşlar hâlâ yurtdışından ithal ediliyor. Türkiye'de mücevher sektörünün geçmişi 5 bin yıllık bir kültüre dayanıyor. Sektör dünya ile boy ölçüşebilecek derecede donanımlı ustalarla dolu. Ancak bugüne kadar organize olamadıklarından seslerini de yeterince duyuramıyorlar. Son yıllarda büyük işletmelerde seri üretime geçilmesiyle ihracatta da önemli mesafeler alındı. Ancak mevcut potansiyel göz önüne alındığında yeterli değil. Dış piyasa rekabetindeki engel, yüksek maliyet oluşturan taş ithalatı ve Özel Tüketim Vergisi'nin (ÖTV) yüzde 23 gibi yüksek oranda olması. Buna rağmen, sektörün yıllık ihracatı 1,5 milyar doları buluyor. Sektörün önü açılırsa bunun beşe, ona katlanması işten bile değil.
Mücevher üretimi taşların yerleştirildiği maden (altın) kısmını oluşturan montür bölümüyle başlıyor. En önemli olan diğer aşama taşları montür üzerine yerleştirme safhası. Bu süreçte taş seçimi ve taşların montür üzerine yerleştirilmesi ayrı bir ustalık gerektiriyor. Daha sonra mücevherin parlatılması ve kullanıma sunulması safhasıyla üretimi tamamlanıyor.
Çok yakın zamana kadar Türkiye'de kıymetli taş ithalatı yasak olduğundan sektör iç piyasanın mücevher ihtiyacı kıymetli taşları illegal yollarla temin edilerek karşılanmaya çalışıldı. Bu da sektörün gelişmesine engel oldu. Liberal ekonomiye geçildikten sonra kıymetli taş ithalatının serbest bırakılmasıyla sektör biraz nefes aldı. Küreselleşmeyle birlikte dış pazarlara açıldı. Seri üretimi de devreye sokarak ihracatını her geçen yıl artırma çabası gösteriyor.
Mücevher sektörünün dünya pazarlarında rekabet edebilmesi için kıymetli taşlarının içeride kesiminin yapılabilmesi maliyet ve cari açığın düşürülmesi açısından oldukça önemli. İstanbul Altın Borsası bünyesinde Elmas Borsası'nın kurulmuş olmasıyla pazar altyapısı da hazır durumda. Bunun için dışarıdan taş kesim ustaları getirilerek, genç işsizlere bu eğitimin verilmesi yeni bir istihdam oluşturacaktır. Konuyla ilgili olarak Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner'le konuştum. Hindistan'ı örnek gösteren Güner; 15 yıl öncesine kadar dünya elmas pazarında küçük bir oyuncuyken, hükümetin sektöre desteğiyle 'elmas kesim köyleri'nin kurulduğunu ve bugün sektörde en önemli oyuncu haline geldiğini belirtti. Güner sözlerine şöyle devam ediyor: "Hindistan'da bir köyde 120 bin kişi elmas kesme işinde çalışıyor ve sektörde oluşturulan istihdam 1,3 milyonu buluyor. Hindistan'ın işlenmiş taş ihracatı 4,2 milyar dolardan 28,3 milyar dolara ulaştı." Türkiye'de de bunun yapılabileceğini, sektörün bu gücünün olduğunu belirterek, "Yeter ki sektörün önünü açacak yapısal düzenlemeler yapılsın." diyor. Ayrıca, ülkemizde topraktan 100'e yakın değerli taş çıkartıldığını, bunların işlenmeden çok ucuz fiyatlarla ihraç edildiğini belirtiyor. Bir taş kesme makinesinin yatırım maliyetinin 1000 dolar olduğunu belirten Güner, "Çalışanımıza önce camdan taş kesmeyi, sonra yarı değerli taş kesmeyi ve sonunda elmas kesmeyi öğretmeyi hedefliyoruz." dedi.
Ayrıca, son yıllarda yıllık 70 tona ulaşan gümüş takı ihracatı yapıldığını, bu takılarda kullanılan yaklaşık 15 ton civarda kullanılan camdan kesilmiş, yarı sentetik ve yarı değerli taşların da ithal edildiğini belirten Güner; ilk etapta bunların iç piyasada kesiminin sağlanmasıyla ihracata destek olacağını ifade etti. Bu konuda yeni teşvik yasasından sektöre bir pay düşmedi. Sektörün kapasite ve potansiyeli böyle. Yetkililere duyurulur.
a.yildirimturk@zaman.com.tr
Mücevherin ana hammaddesini değerli ve yarı değerli taşlar oluşturuyor. Söz konusu taşlar hâlâ yurtdışından ithal ediliyor. Türkiye'de mücevher sektörünün geçmişi 5 bin yıllık bir kültüre dayanıyor. Sektör dünya ile boy ölçüşebilecek derecede donanımlı ustalarla dolu. Ancak bugüne kadar organize olamadıklarından seslerini de yeterince duyuramıyorlar. Son yıllarda büyük işletmelerde seri üretime geçilmesiyle ihracatta da önemli mesafeler alındı. Ancak mevcut potansiyel göz önüne alındığında yeterli değil. Dış piyasa rekabetindeki engel, yüksek maliyet oluşturan taş ithalatı ve Özel Tüketim Vergisi'nin (ÖTV) yüzde 23 gibi yüksek oranda olması. Buna rağmen, sektörün yıllık ihracatı 1,5 milyar doları buluyor. Sektörün önü açılırsa bunun beşe, ona katlanması işten bile değil.
Mücevher üretimi taşların yerleştirildiği maden (altın) kısmını oluşturan montür bölümüyle başlıyor. En önemli olan diğer aşama taşları montür üzerine yerleştirme safhası. Bu süreçte taş seçimi ve taşların montür üzerine yerleştirilmesi ayrı bir ustalık gerektiriyor. Daha sonra mücevherin parlatılması ve kullanıma sunulması safhasıyla üretimi tamamlanıyor.
Çok yakın zamana kadar Türkiye'de kıymetli taş ithalatı yasak olduğundan sektör iç piyasanın mücevher ihtiyacı kıymetli taşları illegal yollarla temin edilerek karşılanmaya çalışıldı. Bu da sektörün gelişmesine engel oldu. Liberal ekonomiye geçildikten sonra kıymetli taş ithalatının serbest bırakılmasıyla sektör biraz nefes aldı. Küreselleşmeyle birlikte dış pazarlara açıldı. Seri üretimi de devreye sokarak ihracatını her geçen yıl artırma çabası gösteriyor.
Mücevher sektörünün dünya pazarlarında rekabet edebilmesi için kıymetli taşlarının içeride kesiminin yapılabilmesi maliyet ve cari açığın düşürülmesi açısından oldukça önemli. İstanbul Altın Borsası bünyesinde Elmas Borsası'nın kurulmuş olmasıyla pazar altyapısı da hazır durumda. Bunun için dışarıdan taş kesim ustaları getirilerek, genç işsizlere bu eğitimin verilmesi yeni bir istihdam oluşturacaktır. Konuyla ilgili olarak Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner'le konuştum. Hindistan'ı örnek gösteren Güner; 15 yıl öncesine kadar dünya elmas pazarında küçük bir oyuncuyken, hükümetin sektöre desteğiyle 'elmas kesim köyleri'nin kurulduğunu ve bugün sektörde en önemli oyuncu haline geldiğini belirtti. Güner sözlerine şöyle devam ediyor: "Hindistan'da bir köyde 120 bin kişi elmas kesme işinde çalışıyor ve sektörde oluşturulan istihdam 1,3 milyonu buluyor. Hindistan'ın işlenmiş taş ihracatı 4,2 milyar dolardan 28,3 milyar dolara ulaştı." Türkiye'de de bunun yapılabileceğini, sektörün bu gücünün olduğunu belirterek, "Yeter ki sektörün önünü açacak yapısal düzenlemeler yapılsın." diyor. Ayrıca, ülkemizde topraktan 100'e yakın değerli taş çıkartıldığını, bunların işlenmeden çok ucuz fiyatlarla ihraç edildiğini belirtiyor. Bir taş kesme makinesinin yatırım maliyetinin 1000 dolar olduğunu belirten Güner, "Çalışanımıza önce camdan taş kesmeyi, sonra yarı değerli taş kesmeyi ve sonunda elmas kesmeyi öğretmeyi hedefliyoruz." dedi.
Ayrıca, son yıllarda yıllık 70 tona ulaşan gümüş takı ihracatı yapıldığını, bu takılarda kullanılan yaklaşık 15 ton civarda kullanılan camdan kesilmiş, yarı sentetik ve yarı değerli taşların da ithal edildiğini belirten Güner; ilk etapta bunların iç piyasada kesiminin sağlanmasıyla ihracata destek olacağını ifade etti. Bu konuda yeni teşvik yasasından sektöre bir pay düşmedi. Sektörün kapasite ve potansiyeli böyle. Yetkililere duyurulur.
0 yorum