Bu Blogda Ara

17 Mayıs 2013 Cuma

Takı Tasarımcıları


TAKI TASARIMCILARI



Takı; süsleme, form ve malzeme üçgenin oluşturduğu düzendir. Gerekli teknik
olanakları ve ustalığı kullanarak ortaya konulan fonksiyonel kullanım eşyası olarak da
tanımlanır.Başka bir tanımlamaya göre; çeşitli taş, kemik, tüy, deri, metal vb. gereçlerden
yararlanarak yapılmış ve her türlü giyim süslemede kullanılan kolye, bilezik, broş gibi
materyallerin geneline takı denir.Giyimi süsleyen,tamamlayan ve bütünleyici bir unsurdur.
Değerli taş ve metallerden yapılan takılar güç ve zenginliğin göstergesi olmuş kimi
zamanlarda yatırım amaçlı kullanılmıştır.Geçmişi tarih öncesi dönemlere dayanan takı
inançlara göre de kişileri tehlikelerden koruma veya uğur sayılmak gibi misyonlar da
yüklenmiştir.


Takılar ayrıca toplumların dinsel ve estetik değerlerini, teknolojik ve ekonomik
gelişim düzeylerini de yansıtan unsurlar olmuştur.


Yapılan kazılarda ortaya çıkarılan kolye, küpe vb. takılar da eski medeniyetlerin
kültürel ve ekonomik yapılarını günümüze taşıyarak tarihsel geçmişe ışık tutmuşlardır.



Takı;
 Giyimi tamamlayan, süsleyici, bütünleştirici bir unsurdur.
 Güç ve zenginliğin göstergesidir.
 Yatırım amaçlı kullanılır.
 Tehlikelerden korunmak, uğur sayılmak gibi misyonları vardır.
 Toplumların, dinsel, estetik, teknolojik ve ekonomik düzeylerini yansıtır.
 Kazılarda ortaya çıkan takılar eski medeniyetlerin kültürel ve ekonomik
yapılarını günümüze taşıyarak tarihsel geçmişe ışık tutarlar.




Ultrasonik Yikama Makinesi


 Ultrasonik Yıkama Makinesi 


MEGEP-Yıkanacak  ürün  bir  aparat  vasıtasıyla  cihazın  içine  yerleştirilir.Cihazın  oluşturduğu 
titreşim ile haznesinde bulunan sıcak sabunlu su ile ürün temizlenir. 

Ultrasonik  tek  gözlü  yıkama  makineleri,  küçük  parçalar  ve  düşük  kapasiteli  işlerde
uygun olduğu için kuyumculukta rahatlıkla kullanılır, tek tanklı cihazlardır. Kazan hacimleri
4-75 lt arasında değişir.İçi dışı komple AISI 304 L kalite paslanmaz çeliktir.Tank tabanına
yerleştirilen  sandviç  tip  transdüserler,saniyede  40.000  defa  titreşerek  kavitasyona  neden
olurlar.Sepet  içersinde  ya  da  asılarak  sıvı  içersine  daldırılan  malzemeler,zarar
görmeden,saniyeler  içersinde  ve  derinlemesine  temizlenirler.Çalışma  süresi  cihaz  üzerinde
bulunan  zamanlayıcı  ile  kontrol  edilir.Banyo  sıcaklığı  termostat  ile  istenilen  sıcaklığa
ayarlanır.

İş  hacmine  göre  herhangi  bir  tanesi  tedarik  edilebilinir.Üst  kapaktan  temizlenecek
ürün konur. Ultrasonik yıkama makinesi çalıştırılır,ürün temizlenene kadar havuzun içinde
kalır.

Markalama



Markalama 

Taşlar mıhlanacak zemine (montür) yerleştirilir mesafe ölçme aleti ile (divider) taşın
merkezinden merkezine ölçüler alınır.Bu ölçüler metale transfer edilir.

Montür  zemininde  taşların  yerleri  taşın  büyüklüğüne  göre  seçilen  matkap  ucu  ile
delinerek belirlenir.



MEGEP-KUYUMCULUK TEKNOLOJİSİ 

MIHLAMA 

Guverseli Mıhlama



Temeli küçük taşların çelik çapla kalem ile güverse (tırnak) çıkarılarak zemin üzerine
yerleştirilip  mıhlanmış  taşların  aralarının  boşaltılmasına  (ayıklama)  güverseli  mıhlama
tekniği denir.

Çok  sayıda  taşın  birden  fazla  sıra  oluşturularak  güverseli  mıhlanmasına    pave
mıhlama (öbek) yöntemi denilmektedir.

Güverse mıhlamacılığı, mıhlama yöntemleri arasında en zor olanlarındandır.Büyük bir
dikkat,sabır,titiz çalışma ister.

MEGEP

16 Mayıs 2013 Perşembe

Pirlantada bunlari biliyor musunuz ?



Bunları biliyor musunuz ?
Modern, gelişmiş ve en iyi tektaş kesiminde elmas elli altı, elli yedi faset arasında kesilerek ışık miktarı en üst seviyeye çıkarılır bu yüzden yüzük pırıl pırıl parlar. Bundan sonra adı Pırlanta olur. Bir çok insan elmas ve pırlantanın sadece yüzük için uygun olduğunu düşünür halbuki harikulade güzel elmas ve pırlanta küpeler ve diğer aksesuarları da alabilirsiniz. Bunlar da çok çekici ve güzel durur.


Farklı taşlardan mücevher kullanmak da son zamanlarda çok moda olmaya başladı. Mücevherler titanyum gibi değerli metallerden ya da som altından yapılabilir. Ama mücevherin içinde elmas ve pırlanta olması takıya farklı bir çekicilik ve güzellik kazandırır. Pırlanta taşlarla bezenmiş altın takılar genç kızlar ve tüm kadınlar tarafından büyük ilgi görüyor.


Modern mücevherler birçok farklı şekil ve tarzda olabilir. Elmas bir kolye bir kadını toplantıların merkezi haline getirebilir. Veya ışıldayan pırlanta küpeler diğerlerini hayran bırakır.

Yüzükler, broşlar ve bilezikler de elmasın kullanıldığı diğer mücevherlerdir.

jewelleryistanbul.com

Pirlantalar sadece tektas yuzukler için düşünülmemeli




Uyarı 
Elmas doğadaki en sert doğal madde olsa da köşelerin kırılması, uçlarının aşınması ve taşın gevşemesi çok yaygındır. Yılda iki kez güvenilir ve tanınmış bir kuyumcuya yüzüğünüzün bakımını yaptırmanızı tavsiye ederiz


Tektaş yüzük aslında metal bir halkaya yerleştirilmiş tek bir taştır. Nişan yüzüğü söz konusu olduğunda bazı istisnalar dışında taş her zaman pırlantadır. Bu makalede tektaş yüzüklerden ve neden pırlantanın tektaş yüzükler için tek tercih olmaması gerektiğinden bahsedeceğiz.

Tarihçe 
Tarihteki ilk elmas nişan yüzüğünü Avusturya’lı Maximillian 1477 yılında Borgonya’lı Mary’ye vermiştir. Meşhur kuyumcu, Tiffany tektaşını halka 1886’da sunmuştur. Günümüzde kadınların çoğu hâlâ sade, zarif beyaz altınla pırlanta kullanmayı seviyor.

Dikkate alınması gerekenler
Tektaşın uygun ölçüsü ve kesimi birçok şeye dayanır. Elin, parmağın şekil ve ölçüsü, yaşam biçimi ve kişisel zevki göz önünde bulundurulmalıdır. Gerçekten son derece aktif bir yaşantınız varsa küçük taşlı, yuvarlak köşeli bir tektaş sizin için son derece kullanışlı ve ideal olacaktır.


Yanlış bilinenler
Tektaş yüzük ararken , tek seçenek pırlanta değildir, farklı renkte mücevher taşlar da tektaş yüzükler için idealdir. Yakut, zümrüt, safir ve tüm diğer yarı değerli ya da değerli taşlar tektaş yüzüklerde kullanılabilirler.





jewelleryistanbul.com

Pırlanta sertifikaları nedir? ve Pırlanta sertifikaları nasıl hazırlanır?




Pırlanta sertifikalarını daha basit anlatmak istersek pırlantanın nüfus cüzdanı özelliğini taşır. Nasıl ki nüfus cüzdanımızda adımız soyadımız ve diğer bilgilerimiz var ise, sertifikada da aldığımız pırlantanın tüm özellikleri vardır. Pırlantanın özellikleri ise mikroskop vb. teknik ekipman yardımıyla dikkatle incelenerek renk, berraklık, cila, simetri, ağırlık ve florasans başlıkları
altında belirlenir. Yuvarlak kesimli pırlantaların sertifikalarında ayrıca kesim kalitesine dair de bir bilgi bulunur. Ama şunu özellikle belirtmeliyiz ki, laboratuvardan alınan sertifika yani derecelendirme raporu taşınıza bir değer biçmez, sadece onun teknik tanımını yapar.


Pırlanta sertifikaları, bağımsız bir taşbilim enstitüsü tarafından deneyimli taşbilimcilerin (gemologların) çeşitli teknik aletler yardımı ile pırlantaları incelemeleri sonucu, pırlanta ile ilgili oluşturdukları rapora verilen addır. Kısaca laboratuvarların verdiği pırlanta derecelendirme raporudur.


Pırlanta sertifika çeşitleri :
Pırlanta sertifikaları ile ilgili ayrıca bilmeniz gereken sertifika çeşitlerinin olduğudur. Eğer takınız üstünde tek başına 0.30 karat pırlanta dan küçük taşlar kullanılmış ise üreticinin kendi verdiği sertifikanın hiç bir mahsuru yoktur. Ancak pırlantanın büyüklüğü 0.30 karat ve üzeri ise bağımsız bir laboratuvarın sertifikasına ihtiyacınız olabilir. Bunun içinde size önerebileceğimiz güvenilir iyi pırlanta laboratuvarları GIA ve HRD ‘dir. Tabii ki alışveriş yaptığınız firmaya duyduğunuz güvende bazen sizin için yeterli gelebilir. Firmanın sadece pırlanta ürünler satmasını ve pırlanta uzmanlarını içinde bulundurmasını göz ardı etmemekte kesinlikle fayda var.
Derecelendirme raporu, pırlanta kalite belgesi veya pırlanta sertifikası ismi verilen belgelerin satın aldığı üründen kuşku duyan son tüketicinin endişelerini ortadan kaldırdığı bir gerçektir. Ayrıca tüketici, satın aldığı ürünün uluslararası geçerliliği olan sertifikaya sahip olup olmadığını bağımsız laboratuvarlardan öğrenebilir ya da sertifikası olmayan taşına sertifikada alabilir.
Dünyanın en tanınmış ve güvenilir uluslararası pırlanta sertifikaları arasında yer alan GIA (Gemological Institute of America) kapılarını sizler için aralayarak, bir pırlantanın sertifikalandırılırken geçirdiği aşamaları tek tek sizlere anlatıyor.
Her ne kadar ingilizce olarak hazırlanmış olsa da sadece görsellerinin sayesinde, pırlanta 4C özellikleri olan kesim (cut), karat (carat), berraklık (clarity) ve renk (color) tayinleri hakkında bilgi sahibi olmanızı sağlayacak güzel bir video.
yıl dönümü, doğum günü, anneler günü gibi günlerde değer verdiğimiz insanlar için iyi bir hediye seçmek istediğimiz zamanlarda ya da evlilik teklifi, nişan gibi özel bir sebeple ihtiyaç duyulana kadar birçoğumuzun özelliklerinden pekte haberdar olmadığımız pırlantalar, oldukça incelikli bir alışveriş gerektirir.
Pırlantaların kalitesini belli eden özelliklerin anlaşılması kolay ve basit birkaç kriterden ibarettir. Bu bilgilerle bir pırlanta uzmanı olamasanız da en azından bilinçli bir alışveriş yapmak için gerekli bilgilere sahip olabilirsiniz.
Pırlanta 4C özellikleri, pırlantanızı seçerken göz önünüzde bulundurmanız gereken 4 ana özelliktir.
Kesim (Cut)
Renk (Colour)
Berraklık (Clarity)
Karat Ağırlığı (Carat Weight)
Gönderen İsim/Mail: Volkan E.

Pırlantanın ışıltısı,kesimin 4C özellikleri



Pırlantanın ışıltısı ancak, kesimin 4C özelliklerinin kalitesine göre değişmektedir.
 Bu nedenle en önemli faktör kesimin 4C özellikleridir. İnsanların pırlanta üzerindeki tek etkisi kesimdir. Faset orantılarının doğru olması, pırlantanın parlaklığını o derece ortaya çıkaracaktır. Pırlanta kesimi teknik bir konudur bu nedenle pırlanta şekliyle karıştırmamak gerekir. Şekil kişilerin zevkine bağlıdır. Günümüzde yuvarlak kesim, en popüler kesimdir. Diğer kesimler arasında ise zümrüt (dikdörtgen pırlanta kesimi), damla, markiz (iki ucu sivri kesim), prenses (üzeri kare yuvarlak kesim), oval ve kalp kesimleri tercih edilmektedir.Pırlantanın rengi beyazın çeşitli tonlarında oluşmaktadır, bu nedenle renksize ne kadar yakın olduklarına göre sınıflandırma yapılır. Nadir bulunan ve en beyaz olan pırlantalar “D, E, F ve G” olarak sınıflandırılmaktadır.
Pırlantaların geneli beyaz ve çok hafif beyaz olarak isimlendirilen H ve L renkleri arasında bulunmaktadır. M rengi ve altındaki pırlantalarda sarımtırak bir renk hâkimdir. Ayrıca çok nadir bulunan belirgin renklere sahip pırlantalarda mevcuttur, bunlar fantezi olarak adlandırılır. Bu pırlantalar pembe, mavi, sarı ve değişik renklerde görülebilir.
Pırlantanın berraklığını belirlemede “doğanın parmak izleri” olarak adlandırılan lekeler etkilidir. Neredeyse tüm pırlantalarda, pırlantayı oluşturan karbon kristallerin izine rastlanır fakat bu izler mikroskobik yöntemlerle görülebilir. Bir pırlantadaki leke sayısı ne kadar azsa, taş o kadar nadirdir.
Karat pırlantanın ağırlık ölçüsü birimidir ve bir karat 100 eşit puana bölünür. Fakat aynı karat ağırlığında iki pırlantanın fiyatı aynı olmayabilir çünkü fiyat üzerinde kesim, renk ve berraklık gibi faktörler de etkilidir.

Dunyanın En Buyuk Elmasi




Dünyanın En Büyük Elması
Dünyanın enn büyük elması 191 karatlık IşıkDağı yada Kuh-i Nur adıyla tanınan elmas Hindistan'da bulunmuştur ve bugün, İngiltere Krallık Hazinesi'ndedir. Adı Farsçada Işık Denizi anlamında olan, uçuk pembe renkli, yassı bir taş olan Derya-i Nur elması ise, yaklaşık 185 kırat ağırlığındadır ve bugün İran Milli Bankası'nda saklanmaktadır. Bunlara ilaveten, 1853 yılındaBrezilya'da bulunan ve Güney Yıldızı adıyla tanınan 128 karatlık elmasla, Büyük Moğol Elması ve bizdeki 86 karatlık Kaşıkçı Elması, dünyanın en büyük elması ve en değerli 22 elması n arasında bulunmaktadır.
ELMASIN YAPISI
Kimyasal Bileşimi, C
Kristal Sistemi, Kübik
Kristal Biçimi, Genellikle oktohedral, ayrıca kübik, tetrahedral kristaller halinde, yüzeyleri çoğunlukla bükülmüş şekilde; nadiren masif
İkizlenme, {111} ve {001} yüzeyinde yaygın
Sertlik, 10
Özgül ağırlık, 3.51
Dilinim, {111} mükemmel
Renk ve Şeffaflık, Renksiz, beyaz, mavibeyaz, gri, sarı, kahverengi, turuncu, pembe, kırmızı, lavanta mavisi, yeşil, siyah. Şeffaf, yarı şeffaf, nadiren opak
Çizgi Rengi, Beyaz
Parlaklık, Parlak, elmas parıltılı
Ayırıcı Özellikleri, Aşırı sertliği, oktohedral dilinimleri, ultraviyole ışık altında floresans özellik göstermesi


Topkapı müzesindeki ünlü elmasa neden "kaşıkçı elması" denildiği hakkında muhtelif hikayeler varsa da, kanımca bunların doğru olanı, elmasın kesiminin oval olması ve dolayısıyla da kaşığa benzemesindendir. Elmasın Osmanlı Sarayı'na nasıl girdiği hakkındaki bilgi de, rivayetten öte değildir. Son yıllarda yeni tartışılmaya başlanan ve doğru olması en muhtemel rivayet şöyledir: 1774 yılında Pigot adında bir Fransız subayı, bu elması Hindistan'ın Madaras Mihracesi'nden satın alıp Fransa'ya götürür. Bir zaman sonra tekrar satılığa çıkartılan elması Napolyon'un annesi satın alır ve uzun süre göğsünde taşır. Ne var ki, Napolyon sürgüne gönderildiği zaman, oğlunu kurtarabilmek için, annesi de elması mecburen satılığa çıkartır. İşte o sırada, Fransa'da bulunan Tepedelenli Ali Paşa'nın bir adamı, paşa adına 150 bin Altın ödeyerek elması satın alır ve paşaya getirir.
Sultan 2'nci Mahmud zamanında, Tepedelenli Ali paşa, devlete karşı ayaklandığı gerekçesiyle öldürülür, paşanın varlıklarına el konulur ve nesi var nesi yoksa Osmanlı Hazinesi'ne gönderilir. Böylelikle, Napolyon'un annesinden satın alınan "Kaşıkçı Elması" hazineye girmiş olur.
Kaşıkçı elması'nın çevresini iki sıra 49 adet pırlanta kuşatmaktadır. Bu haliyle elmas, yıldızların ortasında pırıl pırıl parlayıp gökyüzünü aydınlatan bir dolunayı andırır. Pırlantaların, elmasa ışık ve güzellik vermesi için sonradan, 2'nci Mahmud tarafından dizdirildiği sanılmaktadır.
Kaşıkçı elması 86 karattır ve dünya'nın tanınmış 22 elması arasındadır. Dünyanın en büyük elması olarak bilinen 191 karatlık Işık Dağı ya da Kuh-i Nur adıyla tanınan elmas Hindistan'da bulunmuştur ve bugün, İngiltere Krallık Hazinesi'ndedir. Adı Farsçada Işık Denizi anlamında olan, uçuk pembe renkli, yassı bir taş olan Derya-i Nur elması ise, yaklaşık 185 kırat ağırlığındadır ve bugün İran Milli Bankası'nda saklanmaktadır. Bunlara ilaveten, 1853 yılında Brezilya'da bulunan ve Güney Yıldızı adıyla tanınan 128 karatlık elmasla, Büyük Moğol Elması ve bizdeki 86 karatlık Kaşıkçı Elması, dünyadaki en büyük ve en değerli 22 elmasın arasında bulunmaktadır.


 www.diyadinnet.com

Ulusal Mücevher Müzesi
Ferdovsi Caddesindeki Bank Melli'nin arkasında Alman Elçiliğinin karşısındadır. Mücevher uzmanlarına göre dünyadaki en değerli mücevher kolleksiyonu buradadır. Buradaki taşların tarihi yüzlerce yıl geriye gider ve her bir değerli parçanın birçok savaşa neden olduğu buradaki yazıtlarda yazılıdır. 1738 yılında Nadir Şah Afşar'ın Hindistan seferi sırasında kendisine para ve içinde Derya-yı Nûr (Nur Denizi) ve Kuh-i Nûr (Nur Dağı) elması bulunan hediyeler sunulmuştu. Bunlardan Kuh-i Nûr elması daha sonra birçok el değiştirmiş ve şimdi Londra'da Tower of London'da sergilenmektedir.

Kasikci elmasi: Kac karat, nereden geldi?


Kaşıkçı elması diyince aklımızda “Bu elmas adını nerden almış?”, ”Osmanlı Hazinesine nasıl girmiş?”, ”Kaç karattır?” gibi birçok soru gelir.Sizlere;

Kaşıkçı elması nedir, Kaşıkçı elması kaç karattır, Osmanlı hazinesine nereden ve nasıl gelmiştir? Bu değerli elmasın özellikleri nelerdir? İşte Kaşıkçı elması hakkında merak ettiklerinizin cevaplarını açıklıyoruz.


Topkapı müzesinde bulunan bu ünlü elmasa neden “Kaşıkçı elması” denildiğine dair birçok rivayetler bulunmasına rağmen, bize göre en doğru olanı bu elmasın kemsinin oval olmasından dolayı bu adın verilmesidir. Osmanlı Hazinesine nasıl girdiği sorusuna ise verilen şu cevap doğru gelmektedir. 1774 yılında bir Fransız subayının bu elması Hindistan’dan satın alarak Fransa’ya götürmesiyle olaylar döngüsü başlar. Fransız subayın bu elması satılığa çıkarması üzerine Napolyon’un annesi bu elması satın alarak, uzun süre takı olarak kullanır fakat Napolyon’un sürgüne yollanmasının ardından oğlunu kurtarmak için, elması satılığı çıkarır ve bu sırada Tepedelenli Ali Paşa’nın bir adamı, paşanın adına 150 bin altın vererek elması satın alır. Tepedelenli Ali Paşa devlete ayaklandığı gerekçesiyle öldürülüp tüm mal varlığına el konulur. Böylelikle ‘Kaşıkçı Elması” Osmanlı Hazinesine girmiş olur.Kaşıkçı elmasının çevresi iki sıra şeklinde ve 49 pırlanta ile çevrilidir. Bunu da yıldızların ortasında pırıl pırıl parlayıp gökyüzünü aydınlatan, bir dolunaya benzetebiliriz. Pırlantalar sonradan güzellik vermesi amacıyla II.Mahmud tarafından dizdirilmiştir.
Kaşıkçı elması 86 karattır ve Dünya’da tanınan 22 elmas arasında yer almaktadır. Dünyanın en büyük elması 191 karat ve İngiltere Krallık Hazinesinde bulunmaktadır. Diğer en büyük elmas ise 185 karat ağırlığında ve İran Milli Bankasında bulunmaktadır. Uçuk pembe ve yassı bir taş görünümüne sahiptir. İsmi ise Derya-i Nur’dur. Ayrıca 1853 yılında Brezilya’da bulunan ve Güney Yıldızı ismiyle tanınan 128 karatlık Büyük Moğol Elması ve Kaşıkçı Elması dünyanın en büyük ve değerli elmasları arasında yer almaktadır.

Pirlantayla yatirim yapilir mi?



Pırlantayla yatırım yapılır mı? Pırlanta kaçtan alınır kaçtan satılır? Pırlanta yatırım yapmak için doğru bir araçmıdır? 

Pırlanta ile yatırım yapmak isteyenlere çok önemli tavsiyeler ve bilgiler..
İlk önce size bunun mantıklı bir hareket olmadığını söylememiz gerekir. Pırlantalar değerlidir ama satarken gerçek değerini alamayabilirsiniz. Mesela 2000 €’ya aldığınız değerli bir pırlantayı geri satmak istediğinizde 750 €’ya zor satarsınız bu nedenle pırlanta doğru bir yatırım aracı değildir.

Pırlantalı sütyen


Takımyıldızlarından esinlenerek oluşturulan desenler kullanılmış, mavi ve beyaz olarak tasarlanmış sütyenin oldukça rahat sütyen...
iç çamaşırı firması Victoria’s Secret, Brezilyalı model Adriana Lima ile mücevherlerle kaplı BOMBSHELL FANTAZİ adlı sütyenini tanıttı.
Toplam 142 karat 3000 beyaz pırlantaaçık mavi safir taşı ve oval şekilli topaz taşları ile süslenmiş Bombshell Fantazi, New York’ta  Adriana Lima ve simokinli yakışıklı modellerle tanıtıldı. 2 milyon dolar (2.040.000 $) olarak belirlenen fiyat etiketine sahip sütyen, ünlü İtalyan mücevherci Damiani tarafından tasarlanmış.
Takımyıldızlarından esinlenerek oluşturulan desenler kullanılmış, mavi ve beyaz olarak tasarlanmış sütyenin oldukça rahat olduğunu belirten Lima objektiflere mutlu mesut pozlar vererek görevini layığı ile yerine getirmiş bence.
Ancak bu sütyen 20o9′ da başka bir Victoria’s Secret Meleği olan Marisa Miller tarafından tanıtılan Harlequin Fantaziadlı sütyenin cazibesini yol edememiş. 2350 beyaz, şampanya ve konyak renkli pırlantaların kullanıldığı sütyende bir de 16 karatlık şampanya renkli, kalp kesimli pırlanta kullanılmıştı. Bu sütyenin değeri ise 3 milyon $  idi.
2008′de yine Adriana Lima tarafından tanıtılan ve değeri 5 milyon $ olarak belirlenen Black Diamond Fantasy Miracle ise kesinlikle unutulmazdı. Toplamı 100 karat yapan 2 adet siyah damla kesimli pırlantası, ayrıca yakut, siyah ve beyaz pırlantalarla birlikte tam tamına 3575 karat ediyordu. Anlaşılan o ki her sezon açılışında Victoria’s Secret pırlantalı sütyen tanıtımlarına devam edecek. 

PIRLANTA.GEN.TR

Tek taşımla gömülmek istiyorum


Son zamanlarda yaptığı açıklamalarla hayvanseverlerin tepkisini çeken Bülent Ersoy, yine çok kızdıracak açıklamalar yaptı. 

Müziğin divası Bülent Ersoy 500 bin dolarlık tek taş yüzüğüyle gömülmek istediğini söyledi.


. Kazandığı parayı mücevhere yatıran Ersoy, tek taşıyla gömülmek istediğini söyledi. 500 bin dolarlık yüzüğüyle gömülmek istediğini söyleyen Ersoy, bu sayede öbür tarafta parıl parıl parıldayabileceğini söyledi.

ÇİNÇİLADAN SONRA TEK TAŞ

Bugün gazetesinden Okan Işık'ın haberine göre, Paris'ten 250 bin liraya aldığını söylediği çinçila kürkü yüzünden son dönemde hayvan severlerin tepkisini çeken Bülent Ersoy, yine çok konuşulacak açıklamalarda bulundu. Mücevher tutkusuyla bilinen diva, bulunduğu ortamlarda taktığı milyarlık takılarıyla göz kamaştırıyor.

"PARIL PARIL PARILDAYAYIM"

Kazandıklarının çoğunu takı ve değerli mücevher koleksiyonlarına yatıran Ersoy, 500 bin dolar değerindeki tek taş yüzüğüyle gömülmek istediğini açıkladı. Ersoy, "Dünya malı dünyada kalır. Hiç kimse öbür tarafa kimse beyaz kefenden başka bir şey götüremeyecek biliyorum ama bazen düşünüyorum gömülürken tek taşımla gömüleyim de orada parıl parıl parıldayım" dedi

ensonhaber.com

15 Mayıs 2013 Çarşamba

Kıvanc Tatlitug'dan kadinlara...


Kıvanç Tatlıtuğ'dan kadınlara...


 Pırlantalı saatler: Kıvanç Tatlıtuğ koleksiyonu

 


Dünyanın en beğenilen ve en şık saat markalarından olan Hollanda kökenli TW STEEL, Kıvanç Tatlıtuğ ile iş ortaklığına imza atarak, dünya pazarına sunulan ve bir Türk ünlünün imzasını taşıyan Kıvanç Tatlıtuğ koleksiyonunu sunuyor.


Dünyanın en beğenilen ve en şık saat markalarından olan Hollanda kökenli TW STEEL, Kıvanç Tatlıtuğ ile iş ortaklığına imza atarak, dünya pazarına sunulan ve bir Türk ünlünün imzasını taşıyan Kıvanç Tatlıtuğ koleksiyonunu sunuyor. 

TW STEEL’in bu özel saatleri ise Türkiye, Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetlerde distribütörlüğünü yürüten Forum Saat tarafından piyasaya çıkıyor.

Uzun süredir özenli bir tasarım sürecinin sonucunda ortaya çıkan Kıvanç Tatlıtuğ imzalı erkek saatlerinin yanı sıra kadın modelleri de yeni koleksiyona hayat veriyor. “CE4005” 44mm kadran özelliğiyle kadınların dikkatini çeken bu özel tasarım saatler, AA Kalite PVD Beyaz Altın Kaplama Kasasının yanı sıra İtalyan Gri deri kayış özelliğiyle de dikkat çekiyor. 

Kadın koleksiyonunun diğer özellikleri arasında ise; Safir Kristal Cam, 100 Metre su geçirmezlik, 128 Adet A Kalite Gerçek Pırlanta ve sedeften üretilmiş kadran…

Ürünün fiyatı: 2,699 TL

25.10.2011 - PUDRA

Cemiyet hayatinin yeni gozdesi pirlantali saat: Michael Kors


Cemiyet hayatının yeni gözdesi pırlantalı saat

Michael Kors


Pudra.com

Michael Kors'tan özel bir saat tasarımı

Michael Kors’un jet-set olarak nitelendirdiği sınırlı sayıda üretilen“ New York Runaway ” saat, 2.5 mm’lik pırlanta detayıyla kendini özel hissetmek isteyenleri, Michael Kors Nişantaşı ve Michael Kors Palladium mağazalarına bekliyor.

 

kors saat
Amerikalı ünlü tasarımcı Michael Kors’un yaşadığı ve tutkunu olduğu New York şehrinden ilham alarak yarattığı New York Runaway adlı ikonik saat, özel kahverengi kutusuyla zamana meydan okuyor.

Markanın eşsiz dizaynının kadranı içinde bulunan akrep ve yelkovan saat 12’yi vurunca pırlantanın harikulade ışıltısı adeta etrafa yayılıyor.





Michael Kors’un imzasını taşıyan New York Runaway’in orijinal tasarımlı arka yüzeyinde ise New York şehrinin ihtişamlı panoramik görünümü keşfedilmek için zaman sayıyor.

Asaleti ve elegant tarzıyla bir klasik olmaya aday gösterilen, sınırlı sayıda üretilen saat, tutkunlarının ömür boyu özel kutusunda saklayacakları sıradışı New York Runaway dizaynıyla Michael Kors Mağazaları’nda satışa sunuluyor.

Dünyanın en küçük saati


Dünyanın en küçük saati Diane Kruger’in bileğinde

Ünlü oyuncu Diane Kruger'ın yeni filminin basın toplantısına gelirken dünyanın en küçük saatini takmayı tercih ettiği gözlerden kaçmadı.

Pudra.com
jaeger lecoultre calibre 101 kol saati mkl
Jaeger-LeCoultre saatlerinin marka yüzü olan ünlü aktrist Diane Kruger, başrolünde yer aldığı “The Host” filminin prömiyeri için düzenlenen basın toplantısında ve kırmızı halı üzerinde Jaeger-LeCoultre’un ikonik modeli Joaillerie 101 Art Deco saatiyle göz kamaştırdı.


‘Twilight’ serisinin yazarı Stephenie Meyer’in yazdığı bir romandan uyarlanan bilim kurgu filmi “The Host”ta başrollerden birini canlandıran Diane Kruger’ın seçimi olan Jaeger-LeCoultre Calibre 101 dünyanın en küçük saati olarak Guinness rekorlar kitabında yer alıyor.

1929 yılından beri üretilen Jaeger-LeCoultre Calibre 101’in içerisindeki 98 küçük parçanın toplamının ağırlığı sadece ‘1 gram’.

PUDRA

Evlenecek adaylar 14 Şubatı Çok seviyor! Evlenme teklifi en cok...


   Evlenecek adaylar 14 Şubatı Çok seviyor! 


Evlenme teklifi en çok Sevgililer Günü'nde yapılıyor

Türkiye'de evlenme teklifi en çok Sevgililer Günü ve yılbaşında yapılıyormuş! Dugun.com sitesinin araştırması ilginç sonuçlar içeriyor.


Dugun.com sitesinin trafiği izleyenek yapılan bir araştırmada ülkemizde evlenme teklifinin en çok Sevgililer Günü ve yılbaşında yapıldığı ortaya çıktı. Sevgililer Günü, yaz aylarında nikah masasına oturacak çiftlerin düğün hazırlıklarına başlaması için de doğru zaman olarak görünüyor. ABD’de ise ekim ayındaki Cadılar Bayramı’ndan yılbaşına kadar olan süre, yüzük eşliğinde yapılan evlilik tekliflerinin en popüler olduğu dönem.

Yaş büyüdükçe pırlanta yüzük bütçesi artıyor
Dugun.com’un araştırması, evlenme teklif edecek olanların yaş gruplarına göre yüzüğe ne kadar para harcadıklarını da ışık tutuyor. Buna göre 20-25 yaş aralığındaki üyeler tek taş pırlanta yüzüğe 500 TL ile 1500 TL arasında para harcıyor. 25-30 yaş arasındaki grupta ise harcanan para 1500 TL ile 2500 TL arasında değişiyor. 30-40 yaş arasındaki üyeler de çoğunlukla fiyatı 1800 TL’den başlayan ve 4000 TL’ye kadar çıkabilen yüzükleri tercih ediyorlar. İkinci evliliğini yapmaya hazırlanan üyeler ise 4000 TL’nin üzerinde fiyatlandırılan pırlanta yüzükler satın alınıyor.

Dugun.com Genel Müdürü Emek Kırbıyık, bu özel günde evlenmeye karar veren çiftlerin teklifin ardından hızlı davranmalarının önemli olduğunu, istenilen düğün mekanlarında yer ve uygun tarihin bulunması için geç kalmamak gerektiğini söylüyor. Kırbıyık "Ramazan ayının ve ‘iki bayram arasında düğün yapmama’ geleneğinin önemsendiğini düşündüğümüzde, geriye sınırlı zaman kalıyor. Bu da çiftlerin istedikleri günde evlenme şanslarını en aza indiriyor. Bunun yanı sıra 14 Şubat’ın ve yapılan romantik teklifin etkisiyle evlenmeye kısa sürede karar veren çiftlere yapılması gereken başka bir hatırlatma da, dikkatli olmaları gerektiği yönünde… Dugun.com ile planlama yapan çiftlerin yaklaşık %10’unun bu süreç sonunda evlenmekten son ayda vazgeçtiği ve çiftlere maddi-manevi zarar verdiğini belirtmek gerekiyor”
diyor.

Tasarimda Kullanilan Temel Terimler



Tasarımda Kullanılan Temel Terimler 

Tasarlama 
Bir düşünceyi gerçekleştirmek için zihinde hazırlık yapmaktır.

 Tasarım 
Tasarım,Yapmak  yada  meydana  getirmek  istediğiniz  şeyi,değerlendirme  yapmadan
yadameydana  getirmeden  önce  sonucundan  emin  oluncaya  kadar  yaptığımız
simülasyondur.Bir amaca yönelmiş problem çözme yöntemidir.
Tasarım,yaşam  standardını  yüceltmek  amaçlı  kişisel  istekleri  karşılayan  ürün
oluşturabilmak için yaratıcı sürecin oluştuğu düşünsel ve maddi çalışma sürecidir.


 Tasarı 
Kaleme  alınan  ilk  şekil  anlamına  gelir.  Başka  bir  deyişle,zihinde  gerçekleşen
simülasyonun ,iki boyutlu düzlem üzerine çizilmeksidir..
Zihinde hayal edilen tasarım, kâğıt üzerine aktarılarak ilk görüntü elde edilir. Çizmek
suretiyle düşüncemizde oluşan ve gerçekten var olmayan bir şekli görmeye başlamış oluruz.
Böylece zihin ve göz arasında bir köprü kurarak çizdiğimiz şekille zihnimizde tasarladığımız
şekli kıyaslama olanağı elde ederiz. Düşüncemizde beliren şekil üzerindeki eksiklikleri ya da
fazlalıkları saptayarak hayalimizde var olan şekli tekrarlarla geliştirip tasar hâline getiririz.

 Tasar 

Bir tasarım önce tasarı hâline gelip sonra geliştirilerek tasar hâline getirilir. Bir tasar
görsel anlamda ne kadar güzel olursa olsun son şeklini aldığında ona tasar denebilmesi için
bir amaca hizmet  etmesi, iyi bir gözlem  ve  düşünce  ürünü olması, üretebilirliğinin  olması,
içinde  yaratıcılık  değerlerinin  yani  alışılagelmiş  biçimlerden  ve  daha  önce  üretilmiş
olanlardan farklılık gösterip kendine has özlelliklerinin bulunması gerekmektedir.
 Tasarımcı 
Tasarımcı,  takı  alanı  ile  ilgili  teknolojik,  teknik,  sanatsal  bilgi  ve  beceriye  sahip
tüketici istekleri, trendler ve kullanım alanına uygun takı tasarlayan kişidir.

Görsel İdrak 

Bir tasarımın tasarı hâline gelmesi sırasında tasarının tasarıma uygun olup olmadığını
kontrol etmek için gözle zihin arasında kurulan hayali köprüye görsel idrak denir.
Bir  taraftan  göz  adeta  zihnimizdeki  tasarımı  görüyormuş  gibi  olur  ve  beynimiz  ona
benzer  bir  şey  çizmek  için  elimize  emir  verirken  diğer  taraftan  çizilen  tasarıyı  gözümüz
görerek beynimiz bu görüntünün tasarıma uygun olup olmadığını kontrol eder.
Görsel  idrakın  iki  yönlü  çalışmasıyla  hem  beyinden  kâğıda  hem  de  kâğıttan  beyine
doğru geçiş ve kontrol sağlanmış olur.

 Zemin 
Çeşitli  şiddetteki  ışınların  görsel  idrakta  çıkan  etkileri  farklıdır.  Bu  yüzden  görüş
alanımızda bulunan cisimlerden bir kısmı daha belirgin şekilde göze çarparken bazı cisimler
dikkat  çekmeyerek  geri  planda  kalırlar.  Zayıf  etkili  bölgeler  ikinci  planda  kalıp  bir  zemin
etkisi yaparken kuvvetli etki yapan bölgeler şekilsel ve hacimsel bir etki meydana getirirler.
Bu  nedenle  temel  tasarda  iki  boyutluluk  etkisi  veren  biçimler,  biçim  grupları  ya  da
alanlar zemin adı ile anılırlar.


Şekil 
Görsel idrakta önde görünen biçimler ya da biçim grupları hacimsel yani üç boyutlu
gibi algılanırlar. Bu cisimlerden iki boyutlu olanlarda adeta üçüncü boyutları var da henüz
görünmüyor gibi bir etki yaparlar. Bu tür biçim ve biçim gruplarına şekil adı verilir.

Biçim 
Çevre çizgileriyle belirli bir hâle gelen herhangi bir şekil biçime sahip demektir. Bir
kare,  bir  dikdörtegen  ayrı  ayrı  biçimlerdir.  Büyüklükleri  aynı  bile  olsa  bir  dik  üçgen,  bir
ikizkenar üçgen ayrı ayrı biçimlere sahiptirler. Buna karşılık büyüklükleri farklı iki dairenin
biçimleri aynı, sadece  ölçüleri farklıdır. Bir biçimin  oluşabilmesi için  o şeyin belirli ya  da
kuvvetli çevre çizgilerinin bulunması gerekmektedir.

 Kreasyon 
Yaratma işi veya yaratılan şeye, bir buluşa kreasyon adı verilir.

 Koleksiyon 
Öğrenme, yarar sağlama veya zevk amacıyla bir araya getirilmiş ve özelliklerine göre
sınıflara ayrılmış nesnelerin bütünüdür.

Stil 
Üslup, biçim, tarz anlamında kullanılır.

Moda 
Değişiklik ihtiyacı veya süslenme özentisiyle toplum yaşamına giren geçici yeniliklere
moda adı verilir.

MEGEP


Tasarimda yaraticilik



Kimilerimiz  kabuklarına çekilip  varlıktan  yokluğa kadar evrendeki şeyleri alışkanlık
içinde  seyretmeyi  sürdürür.  Onlar  için  yaşama  dair  ne  varsa  olağandır.  Yaratıcı  insan  ise
izlenim  ve  heyecana  sahiptir.  Gördüğü  her  şeye  sanki  yaşama  yeni  başlamış  bir  çocuğun
nesnelerle ilk karşılaşma anındaki gibi merakı, heyecanıyla bakar. Takı tasarımın da  yaratıcı
düşünce  önemlidir.  Yeni  ve  geçerli  fikirlere  dayalı  bir  düşünme  ve  uygulama  sürecine
tasarımında yaratıcılık diyoruz..

Yaratıcılık  sadece  düşüncenin  malzeme  ile  ifade  edilmiş  anlatım  biçimi  de
değildir.Yeni  ve  geçerli  fikirlerin  belirginleşmesiyle  sonuçlanan  bir  düşünce  ve  uygulama
sürecidir.  Üretilen  ürünün  ne  kadar  yeni  olduğu  düşüncesinin  farklılığı  ile
oluşmaktadır.

Tasarım  yapan  kişi;  iyi  bir  gözlemci  olarak  yeni  eğilimleri,  teknolojik
ilerlemeleri ve yaşadığı dönem içinde güncel, sanatsal, felsefi, sosyolojik vb. sorunları takip
ederek yakından izlemelidir.

Tasarımda kullanılacak bütün fikirlerin geçerli olması kesin bir
zorunluluktur  ve    tasarlanan  üründe  buluş  gerçekleştirilmelidir.

Günün  moda  akımlarını
(giyside, aksesuarda, materyalde  vb.), malzemeyi, teknik bilgiyi çağdaş bir beğeni anlayışı
içinde  yorumlayarak  tüketiciye  sunmak  zorundadır.

Tasarımcı  kendi  yaratıcılığını
geliştirebilmeli,düşünceyi  ve  çözümleri  zenginleştirecek  yolları
araştırabilmelidir.Kullanıcıya  yönelik  olan  öneriler  belirlemeli çeşitli  ve  karmaşik  verileri
hızla düzenleyebilmeleyerek yalın ve basit çözümlerle yaratıcı olabilmelidir..


MEGEP- KUYUMCULUK TEKNOLOJİSİ 
 Takı Tasarımı

Taki tasarimi ve 3 boyut




Kuyumculukta  teknoloji,  formal  değerler  ve  sembolizm  her  zaman  var  olmuştur.
Böylece takı tasarımı da diğer görsel sanat faaliyetleri ile aynı paralelde gelişerek yaratıcı bir
ifade ortamı kazanmıştır.

Takı  tasarımı  üç  boyutlu  bir  çalışmadır.  Bu  özelliği  ile  malzemeye  hâkimiyet  ve
kavramlar açısından en çok heykel sanatı ile benzerlik göstermektedir. Bu açıdan bakarsak
takıyı-mücevheri  sergileme  alanı  insan  bedeni  olan  bir  sanat  eseri  olarak
nitelendirilebileceğimiz statüyü hak edecek güçte bir sanat yapıtı olmalıdır.

MEGEP

Tasarim nedir ve onemi- Taki tasarimi



Tasarım,Yapmak  yada  meydana  getirmek  istediğiniz  şeyi,değerlendirme  yapmadan
yadameydana  getirmeden  önce  sonucundan  emin  oluncaya  kadar  yaptığımız
simülasyondur.Bir  amaca  yönelmiş  problem  çözme  yöntemidir.Tasarım,yaşam  standardını
yüceltmek  amaçlı  kişisel  istekleri  karşılayan  ürün  oluşturabilmak  için  yaratıcı  sürecin
oluştuğu  düşünsel  ve  maddi  çalışma  sürecidir.Bunu  ürünün  gerçekleşmesi  izler.Yeni  ve
başarılı bir takı tasarımının çok yönlü kullanıcı isteklerini de  karşılaması,kullanıcının takı ile
bütünleşmesi ve o takıda kişisel isteklerini araması yeni ürünün başarılıolabilmesi için çok
önemlidir.

İnsanoğlu  var  olduğu  günden  bu  yana  doğanın  verdikleriyle  yetinmeyip  zihninde
tasarladığı  biçimleri  nesnelere  dönüştürerek  yaşamını  kolaylaştırmaya  ve  güzelleştirmeye
çalışmıştır. Tasarım insan olmanın bir özelliği ve sonucudur.

Günümüzde iletişim ve teknoloji alanlarındaki sürekli gelişmeler, insan yaşayışındaki
ihtiyaçlarda  da  değişiklik  meydana  getirmiştir.  İnsanların  zevkleri,  yaşam  tarzları,
gereksinimleri ve konumları, farklı ihtiyaçların doğmasına neden olmuştur.

Tasarım bütün alanlarda  olduğu  gibi  kuyumculuk sektöründe  de  en temel  ögelerden
biridir. Altın, gümüş  gibi  değerli  metal ve taşlara şekil  verilirken farklı  yaşam  kültürlerine
sahip,  farklı  din  ve  ırka  mensup,  farklı  ülkelerde  yaşayan  bütün  insan  topluluklarına  hitap
etmek;  kitlelere  özgün  takı  tasarımlarıyla  ulaşmak,  her  kişiye  özel  takıların  oluşmasını
sağlamak,  tamamen  kendini  iyi  yetiştirmiş  teknolojiyi  ve  dünya  trendlerini  takip  edebilen
kaliteli,  çağdaş  düşünen  tasarımcının  ürünüdür.  Kuyumculuk  sektöründe  makineleşme
teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin temelinde insan faktörü, yetişmiş eleman çok önemlidir.

Metal  ne  kadar  değerli  olursa  olsun,  ne  kadar  değerli  taş  kullanılırsa  kullanılsın  iyi  bir
tasarım ve tasarıma uygun teknik özellikler uygulanmamışsa o takı hiçbir estetiğe, çekiciliğe
ve  özelliğe  sahip  değildir.Kullanıcı  için  tasarımın  anlamı  vardır.Yeni  tasarım  yararlı  ve
güvenli  olmalıdır.Tasarım  kolay  kullanılmalı  ve  kullanıcıya  kişisel  seçim  imkanı
sağlamalıdır.Buluş  niteliğinde  üretilen  takı  belli  bir  süre  boyunca  aksamadan
kullanılmalabilmelidir. Tasarımda o ana kadar bilinmyen bir çözümün ortaya çıkarılmasına
dönük yöntemli çalışmaya buluş diyoruz.

Elmas Madenciligi ve Islenmesi


Elmas Madenciliği ve İşlenmesi


18.Yüzyıla kadar Hindistan dünyanın tek ham elmas kaynağıydı. 19. Yüzyılın ikinci yarısında,
ilk ham elmas Afrika'da bulundu.
Şu anda başlıca elmas üreticisi ülkeler arasında Avusturalya, Zaire, Rusya, Botswana,
Güney Afrika sayılabilir.
Ham elmas çıkarma yöntemleri, ham elmasın kendini yerin yüzeyine ne şekilde gösterdiğine
bağlı olarak değişmektedir. Kimberlit hatlarının çıkarılması için çukur açma yöntemi ya da
"yeraltı madenciliği" gerekmektedir.7
Kimberlit parçasından erozyon yoluyla kurtulan elmas kristalleri nehirlerle taşınır. Buna
"alüvyal madencilik" denir.
Kumlu kıyı katmanlarının kullanılması ise açık teras yapısıyla olmaktadır ki buna da "deniz
madenciliği" denir.
Ham elmas bulmak büyük endüstriyel operasyonların sonucu olabileceği gibi, küçük ölçekli
manuel yöntemler de mevcuttur. Bir karat pırlanta için ortalama 250 ton kaya, kum ve çakılın
çıkarılması gerekir. Dünyadaki yıllık üretim 100 milyon karata eşittir ki bunun sadece yaklaşık
%50'si mücevher kalitesindedir.
Ham elmas son şeklini ve parlaklığını alana kadar bir dizi işlemden geçer. Hiçbir ham elmas
bir diğerine benzemez. Bu yüzden ham elması en avantajlı bir biçimde işlemek için ayrıntılı
olarak incelemek ve en iyi berraklığı en az ağılırlık kaybıyla elde etmeye çalışmak gerekir.
Ham elmasın işlenmesi sırasıyla şu adımlarla olur :
- işaretleme,
- yarma,
- kesme,
- şekillendirme ve
-taşın yüzeyinde fasetler (traş edilmiş değerli taşların yüzü) oluşturmak.

14 Mayıs 2013 Salı

Yabanci ziyaretcilerin gelis amaci ve Turkiye'yi tercih nedenleri... (C.U.I.I.B. Dergisi)


resim:yenisafak.com.tr

YABANCI ZİYARETÇİLERİN GELİŞ AMACI VE 
TÜRKİYE’Yİ TERCİH NEDENLERİ

 2001-2008 yılları arasında, geliş amaçlarına göre çıkış yapan yabancı
ziyaretçilerin oranları Tablo 2’de görülmektedir. Tabloya göre, son sekiz yılda
gezi-eğlence amacıyla ülkemize gelen yabancıların oranı %44,3 ile %49,7 arasında
değişmektedir. 2006 yılında özellikle Türk turizmini olumsuz etkileyen gelişmeler
nedeniyle bu oran %44,3’e kadar düşmüştür. Bu veri, gezi-eğlence amacıyla
ülkemize gelen yabancı ziyaretçilerin olumsuz haberlere karşı daha hassas
olduklarının bir kanıtı sayılabilir. İkinci sırada bulunan yakınları ziyaret amacı,
2001 yılında gelen yabancıların %7’lik kısmının ülkeye gelmesini sağlamış, bu
oran 2003 ve 2004 yıllarında azalsa da daha sonra yükselerek 2008 yılında %9,1’e
ulaşmıştır.


C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 10, Sayı 2, 2009 99

 Kaynak: TÜİK, 2009c: 399.

 Kültürel amaçla Türkiye’ye gelen yabancıların oranı 2001’de %8,1 iken
giderek azalmış ve 2008 yılında %5,2 olarak gerçekleşmiştir. Kültürel açıdan
zengin bir çeşitliliğe sahip olan ülkemize, bu amaçla gelen yabancıların sayısı
giderek azalmaktadır. Alışveriş yapmak amacıyla gelen ziyaretçilerin oranı da son
yıllarda azalma eğilimindedir. 2001 yılında ülkemizi ziyaret eden yabancıların
%7,4’ü alışveriş yapmayı amaçlarken, bu oran dalgalı ve azalan bir seyir izlemiş,
2008 yılında %4 olarak gerçekleşmiştir. Ticari ilişkiler ve fuar gibi amaçlar için
gelen ziyaretçilerin oranı 2001’de %4,5 iken, daha sonra dalgalı bir seyir izleyerek
2008 yılında %3,5’a düşmüştür. Toplantı, konferans, kurs vb. faaliyetlere katılmak
amacıyla ülkemizi ziyaret eden yabancılar 2001 yılında %2,1 iken, 2007 yılında
%2,9’a kadar yükselmiş, 2008’de %2,4 olarak gerçekleşmiştir. Görevli gelenlerin
oranı ise sekiz yıl içinde %4,4’ten %2,2’ye gerilemiştir. Türkiye’yi ziyaret
amaçları bakımından çok küçük oranlarda bulunan sportif ve dinsel ziyaretler
küçük miktarlarda artmış, eğitim ve sağlık çok küçük azalmalar göstermiştir.
 2008 yılında yapılan bir “turist profili” araştırmasına göre, Türkiye denince
yabancı turistlerin akıllarına ilk olarak (%12’lik oranla) güneş ve güneşlenmek
gelmektedir. Söz konusu araştırmaya göre turistlerin %44,5’i Türkiye’ye ilk kez,
%21,7’si ise en az dördüncü kez gelmiştir (ilk gelişi %44,5 - ikinci gelişi %22,7 -
üçüncü gelişi % 11,1 - dört ve üzeri % 21,7). Turistlerin Türkiye’ye geliş nedenleri
ise %58,7 ile doğal güzellikler, %24,9 ile ucuzluk, %21,4 ile kültürel zenginlik ve
%16,9 ile arkadaş tavsiyesi üst sıraları paylaşmaktadır. Yabancı ziyaretçilerin
alışverişlerde %47,7 oranında tekstil ürünleri, %42,4 oranında hediyelik eşya
aldıkları belirlenmiştir (Turizm Manşet, 2008)

KAYNAK :
2000'Lİ YILLARDA TÜRKİYE'YE GELEN YABANCI ZİYARETÇİ
PROFİLİ
Onur GÜLBAHAR
C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 10, Sayı 2, 2009 


Kuyumculuk'ta bunlari biliyormusunuz? ( IKO.ORG.TR)

Kuyumculuk'ta bunları biliyormusunuz?

Kuyumculuk kelimesininÇağatay lehçesinde “tunç dökümü” anlamına geldiğini ve kuyum sözcüğünün, altın gümüş gibi metalleri ateşte eritip çekiçle şekillendirerek yapılan süs işlerine denildiğini, kuyumculuğun ise, kıymetli metal ve taşlarla süs eşyalarını imal etme sanatına verilen ad olduğunu biliyor musunız?.
  • Altının kimyasal sembolü olan Au’nun, Latincede “parlayan şafak” anlamında bir kelime olan. “Aurum” dan geldiğini biliyor musunuz?.
  • Altının saflığı dünyada genelde üç ayrı sistemle ifade edilir ve ağırlığında ons esas alınır.

  • 1ons’un yaklaşık 31,1 gr olduğunu biliyor musunuz?
  • Altının erimesi için gereken sıcaklığın 1063 C olduğunu biliyor musunuz?
YÜZDELİK SİSTEMAVRUPA SİSTEMİKARAT SİSTEMİ
%1001000 SAFLIK24 AYAR
%916,6917 SAFLIK22 AYAR
%75750 SAFLIK18 AYAR
%58,3583 SAFLIK14 AYAR
%41,6416 SAFLIK10AYAR







  • Gümüşün en çok, ABD’de (Arizona, Utah, Colorado), Kanada, Rusya, Peru ve Güney Afrika’da, ülkemizde de Kütahya, Gümüşköy, Aktepe’de üretildiğini biliyor musunuz?
  • Elmasın dünya üzerinde bilinen en sert mineral olduğunu, Yunanca bir terim olan ve “hükmedilemez” anlamına gelen “adamas” kelimesinden geldiğini biliyor musunuz?
  • Her elmasın eşsiz olduğunu ve hiçbir elmasın diğerinin aynısı olmadığını biliyor musunuz?
  • Tek bir elmasın bulunabilmesi için bir evi dolduracak kadar toprağın elenmesi gerektiğini biliyor musunuz?
  • Pırlanta’nın, elmasın 57 fasetli kesime verilen ad olduğunu biliyor musunuz?.
  • Mücevher haline getirilen pırlantaların %5’inden azının 1 karattan daha büyük olduğunu biliyor musunuz?
  • En genç elmasın 900 milyon yaşında, en yaşlısı ise, 3,2 milyar yaşında olduğunu, elmasların her birinin benzersiz olduğunu biliyor musunuz?
  • İlk kez 16’ ncı yüzyılın sonunda Venedikli Vincenzo Peruzzi’nin 57/58 fasetli pırlanta yontumu yaptığını biliyor musunuz?
  • Elmasın ölçü birimi olan karatın anlamının keçiboynuzu ağacının tohumlarından geldiğini, ve bunların değerli taşların ağırlığını ölçmede kullanılan standart bir ölçü birimi olduğunu biliyor musunuz?.
  • İlk zümrütlerin İÖ 650’ lerde Yukarı Mısır’da elde edilip işlendiği biliyor musunuz?.
  • Resmi olarak basılan ilk altın para, Anadolu’da Lidya Kralı Croisus (Karun) tarafından darp edildiğini biliyor musunuz?
  • Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman gibi çok önemli Osmanlı Padişahlarının şehzadelikleri sırasında kuyumculukla uğraştıkları biliyor musunuz?
  • Dünyanın ilk kapalı alışveriş merkezinin 1467 yılında kurulan Kapalıçarşı olduğunu biliyor musunuz?

  • Sol elin dördüncü parmağına pırlanta yüzük takma geleneğinin eski Mısırlılardan geldiğini biliyor musunuz?
  • Yaklaşık 10 gr ağırlığındaki bir altın kütlesinin 11m²’lik bir alanı kapsayacak genişliğe ulaşıncaya kadar dövülebileceğini biliyor musunuz?

    Kaynak :İstanbul Kuyumcular Odası

17 Mayıs 2013 Cuma

Takı Tasarımcıları


TAKI TASARIMCILARI



Takı; süsleme, form ve malzeme üçgenin oluşturduğu düzendir. Gerekli teknik
olanakları ve ustalığı kullanarak ortaya konulan fonksiyonel kullanım eşyası olarak da
tanımlanır.Başka bir tanımlamaya göre; çeşitli taş, kemik, tüy, deri, metal vb. gereçlerden
yararlanarak yapılmış ve her türlü giyim süslemede kullanılan kolye, bilezik, broş gibi
materyallerin geneline takı denir.Giyimi süsleyen,tamamlayan ve bütünleyici bir unsurdur.
Değerli taş ve metallerden yapılan takılar güç ve zenginliğin göstergesi olmuş kimi
zamanlarda yatırım amaçlı kullanılmıştır.Geçmişi tarih öncesi dönemlere dayanan takı
inançlara göre de kişileri tehlikelerden koruma veya uğur sayılmak gibi misyonlar da
yüklenmiştir.


Takılar ayrıca toplumların dinsel ve estetik değerlerini, teknolojik ve ekonomik
gelişim düzeylerini de yansıtan unsurlar olmuştur.


Yapılan kazılarda ortaya çıkarılan kolye, küpe vb. takılar da eski medeniyetlerin
kültürel ve ekonomik yapılarını günümüze taşıyarak tarihsel geçmişe ışık tutmuşlardır.



Takı;
 Giyimi tamamlayan, süsleyici, bütünleştirici bir unsurdur.
 Güç ve zenginliğin göstergesidir.
 Yatırım amaçlı kullanılır.
 Tehlikelerden korunmak, uğur sayılmak gibi misyonları vardır.
 Toplumların, dinsel, estetik, teknolojik ve ekonomik düzeylerini yansıtır.
 Kazılarda ortaya çıkan takılar eski medeniyetlerin kültürel ve ekonomik
yapılarını günümüze taşıyarak tarihsel geçmişe ışık tutarlar.




Ultrasonik Yikama Makinesi


 Ultrasonik Yıkama Makinesi 


MEGEP-Yıkanacak  ürün  bir  aparat  vasıtasıyla  cihazın  içine  yerleştirilir.Cihazın  oluşturduğu 
titreşim ile haznesinde bulunan sıcak sabunlu su ile ürün temizlenir. 

Ultrasonik  tek  gözlü  yıkama  makineleri,  küçük  parçalar  ve  düşük  kapasiteli  işlerde
uygun olduğu için kuyumculukta rahatlıkla kullanılır, tek tanklı cihazlardır. Kazan hacimleri
4-75 lt arasında değişir.İçi dışı komple AISI 304 L kalite paslanmaz çeliktir.Tank tabanına
yerleştirilen  sandviç  tip  transdüserler,saniyede  40.000  defa  titreşerek  kavitasyona  neden
olurlar.Sepet  içersinde  ya  da  asılarak  sıvı  içersine  daldırılan  malzemeler,zarar
görmeden,saniyeler  içersinde  ve  derinlemesine  temizlenirler.Çalışma  süresi  cihaz  üzerinde
bulunan  zamanlayıcı  ile  kontrol  edilir.Banyo  sıcaklığı  termostat  ile  istenilen  sıcaklığa
ayarlanır.

İş  hacmine  göre  herhangi  bir  tanesi  tedarik  edilebilinir.Üst  kapaktan  temizlenecek
ürün konur. Ultrasonik yıkama makinesi çalıştırılır,ürün temizlenene kadar havuzun içinde
kalır.

Markalama



Markalama 

Taşlar mıhlanacak zemine (montür) yerleştirilir mesafe ölçme aleti ile (divider) taşın
merkezinden merkezine ölçüler alınır.Bu ölçüler metale transfer edilir.

Montür  zemininde  taşların  yerleri  taşın  büyüklüğüne  göre  seçilen  matkap  ucu  ile
delinerek belirlenir.



MEGEP-KUYUMCULUK TEKNOLOJİSİ 

MIHLAMA 

Guverseli Mıhlama



Temeli küçük taşların çelik çapla kalem ile güverse (tırnak) çıkarılarak zemin üzerine
yerleştirilip  mıhlanmış  taşların  aralarının  boşaltılmasına  (ayıklama)  güverseli  mıhlama
tekniği denir.

Çok  sayıda  taşın  birden  fazla  sıra  oluşturularak  güverseli  mıhlanmasına    pave
mıhlama (öbek) yöntemi denilmektedir.

Güverse mıhlamacılığı, mıhlama yöntemleri arasında en zor olanlarındandır.Büyük bir
dikkat,sabır,titiz çalışma ister.

MEGEP

16 Mayıs 2013 Perşembe

Pirlantada bunlari biliyor musunuz ?



Bunları biliyor musunuz ?
Modern, gelişmiş ve en iyi tektaş kesiminde elmas elli altı, elli yedi faset arasında kesilerek ışık miktarı en üst seviyeye çıkarılır bu yüzden yüzük pırıl pırıl parlar. Bundan sonra adı Pırlanta olur. Bir çok insan elmas ve pırlantanın sadece yüzük için uygun olduğunu düşünür halbuki harikulade güzel elmas ve pırlanta küpeler ve diğer aksesuarları da alabilirsiniz. Bunlar da çok çekici ve güzel durur.


Farklı taşlardan mücevher kullanmak da son zamanlarda çok moda olmaya başladı. Mücevherler titanyum gibi değerli metallerden ya da som altından yapılabilir. Ama mücevherin içinde elmas ve pırlanta olması takıya farklı bir çekicilik ve güzellik kazandırır. Pırlanta taşlarla bezenmiş altın takılar genç kızlar ve tüm kadınlar tarafından büyük ilgi görüyor.


Modern mücevherler birçok farklı şekil ve tarzda olabilir. Elmas bir kolye bir kadını toplantıların merkezi haline getirebilir. Veya ışıldayan pırlanta küpeler diğerlerini hayran bırakır.

Yüzükler, broşlar ve bilezikler de elmasın kullanıldığı diğer mücevherlerdir.

jewelleryistanbul.com

Pirlantalar sadece tektas yuzukler için düşünülmemeli




Uyarı 
Elmas doğadaki en sert doğal madde olsa da köşelerin kırılması, uçlarının aşınması ve taşın gevşemesi çok yaygındır. Yılda iki kez güvenilir ve tanınmış bir kuyumcuya yüzüğünüzün bakımını yaptırmanızı tavsiye ederiz


Tektaş yüzük aslında metal bir halkaya yerleştirilmiş tek bir taştır. Nişan yüzüğü söz konusu olduğunda bazı istisnalar dışında taş her zaman pırlantadır. Bu makalede tektaş yüzüklerden ve neden pırlantanın tektaş yüzükler için tek tercih olmaması gerektiğinden bahsedeceğiz.

Tarihçe 
Tarihteki ilk elmas nişan yüzüğünü Avusturya’lı Maximillian 1477 yılında Borgonya’lı Mary’ye vermiştir. Meşhur kuyumcu, Tiffany tektaşını halka 1886’da sunmuştur. Günümüzde kadınların çoğu hâlâ sade, zarif beyaz altınla pırlanta kullanmayı seviyor.

Dikkate alınması gerekenler
Tektaşın uygun ölçüsü ve kesimi birçok şeye dayanır. Elin, parmağın şekil ve ölçüsü, yaşam biçimi ve kişisel zevki göz önünde bulundurulmalıdır. Gerçekten son derece aktif bir yaşantınız varsa küçük taşlı, yuvarlak köşeli bir tektaş sizin için son derece kullanışlı ve ideal olacaktır.


Yanlış bilinenler
Tektaş yüzük ararken , tek seçenek pırlanta değildir, farklı renkte mücevher taşlar da tektaş yüzükler için idealdir. Yakut, zümrüt, safir ve tüm diğer yarı değerli ya da değerli taşlar tektaş yüzüklerde kullanılabilirler.





jewelleryistanbul.com

Pırlanta sertifikaları nedir? ve Pırlanta sertifikaları nasıl hazırlanır?




Pırlanta sertifikalarını daha basit anlatmak istersek pırlantanın nüfus cüzdanı özelliğini taşır. Nasıl ki nüfus cüzdanımızda adımız soyadımız ve diğer bilgilerimiz var ise, sertifikada da aldığımız pırlantanın tüm özellikleri vardır. Pırlantanın özellikleri ise mikroskop vb. teknik ekipman yardımıyla dikkatle incelenerek renk, berraklık, cila, simetri, ağırlık ve florasans başlıkları
altında belirlenir. Yuvarlak kesimli pırlantaların sertifikalarında ayrıca kesim kalitesine dair de bir bilgi bulunur. Ama şunu özellikle belirtmeliyiz ki, laboratuvardan alınan sertifika yani derecelendirme raporu taşınıza bir değer biçmez, sadece onun teknik tanımını yapar.


Pırlanta sertifikaları, bağımsız bir taşbilim enstitüsü tarafından deneyimli taşbilimcilerin (gemologların) çeşitli teknik aletler yardımı ile pırlantaları incelemeleri sonucu, pırlanta ile ilgili oluşturdukları rapora verilen addır. Kısaca laboratuvarların verdiği pırlanta derecelendirme raporudur.


Pırlanta sertifika çeşitleri :
Pırlanta sertifikaları ile ilgili ayrıca bilmeniz gereken sertifika çeşitlerinin olduğudur. Eğer takınız üstünde tek başına 0.30 karat pırlanta dan küçük taşlar kullanılmış ise üreticinin kendi verdiği sertifikanın hiç bir mahsuru yoktur. Ancak pırlantanın büyüklüğü 0.30 karat ve üzeri ise bağımsız bir laboratuvarın sertifikasına ihtiyacınız olabilir. Bunun içinde size önerebileceğimiz güvenilir iyi pırlanta laboratuvarları GIA ve HRD ‘dir. Tabii ki alışveriş yaptığınız firmaya duyduğunuz güvende bazen sizin için yeterli gelebilir. Firmanın sadece pırlanta ürünler satmasını ve pırlanta uzmanlarını içinde bulundurmasını göz ardı etmemekte kesinlikle fayda var.
Derecelendirme raporu, pırlanta kalite belgesi veya pırlanta sertifikası ismi verilen belgelerin satın aldığı üründen kuşku duyan son tüketicinin endişelerini ortadan kaldırdığı bir gerçektir. Ayrıca tüketici, satın aldığı ürünün uluslararası geçerliliği olan sertifikaya sahip olup olmadığını bağımsız laboratuvarlardan öğrenebilir ya da sertifikası olmayan taşına sertifikada alabilir.
Dünyanın en tanınmış ve güvenilir uluslararası pırlanta sertifikaları arasında yer alan GIA (Gemological Institute of America) kapılarını sizler için aralayarak, bir pırlantanın sertifikalandırılırken geçirdiği aşamaları tek tek sizlere anlatıyor.
Her ne kadar ingilizce olarak hazırlanmış olsa da sadece görsellerinin sayesinde, pırlanta 4C özellikleri olan kesim (cut), karat (carat), berraklık (clarity) ve renk (color) tayinleri hakkında bilgi sahibi olmanızı sağlayacak güzel bir video.
yıl dönümü, doğum günü, anneler günü gibi günlerde değer verdiğimiz insanlar için iyi bir hediye seçmek istediğimiz zamanlarda ya da evlilik teklifi, nişan gibi özel bir sebeple ihtiyaç duyulana kadar birçoğumuzun özelliklerinden pekte haberdar olmadığımız pırlantalar, oldukça incelikli bir alışveriş gerektirir.
Pırlantaların kalitesini belli eden özelliklerin anlaşılması kolay ve basit birkaç kriterden ibarettir. Bu bilgilerle bir pırlanta uzmanı olamasanız da en azından bilinçli bir alışveriş yapmak için gerekli bilgilere sahip olabilirsiniz.
Pırlanta 4C özellikleri, pırlantanızı seçerken göz önünüzde bulundurmanız gereken 4 ana özelliktir.
Kesim (Cut)
Renk (Colour)
Berraklık (Clarity)
Karat Ağırlığı (Carat Weight)
Gönderen İsim/Mail: Volkan E.

Pırlantanın ışıltısı,kesimin 4C özellikleri



Pırlantanın ışıltısı ancak, kesimin 4C özelliklerinin kalitesine göre değişmektedir.
 Bu nedenle en önemli faktör kesimin 4C özellikleridir. İnsanların pırlanta üzerindeki tek etkisi kesimdir. Faset orantılarının doğru olması, pırlantanın parlaklığını o derece ortaya çıkaracaktır. Pırlanta kesimi teknik bir konudur bu nedenle pırlanta şekliyle karıştırmamak gerekir. Şekil kişilerin zevkine bağlıdır. Günümüzde yuvarlak kesim, en popüler kesimdir. Diğer kesimler arasında ise zümrüt (dikdörtgen pırlanta kesimi), damla, markiz (iki ucu sivri kesim), prenses (üzeri kare yuvarlak kesim), oval ve kalp kesimleri tercih edilmektedir.Pırlantanın rengi beyazın çeşitli tonlarında oluşmaktadır, bu nedenle renksize ne kadar yakın olduklarına göre sınıflandırma yapılır. Nadir bulunan ve en beyaz olan pırlantalar “D, E, F ve G” olarak sınıflandırılmaktadır.
Pırlantaların geneli beyaz ve çok hafif beyaz olarak isimlendirilen H ve L renkleri arasında bulunmaktadır. M rengi ve altındaki pırlantalarda sarımtırak bir renk hâkimdir. Ayrıca çok nadir bulunan belirgin renklere sahip pırlantalarda mevcuttur, bunlar fantezi olarak adlandırılır. Bu pırlantalar pembe, mavi, sarı ve değişik renklerde görülebilir.
Pırlantanın berraklığını belirlemede “doğanın parmak izleri” olarak adlandırılan lekeler etkilidir. Neredeyse tüm pırlantalarda, pırlantayı oluşturan karbon kristallerin izine rastlanır fakat bu izler mikroskobik yöntemlerle görülebilir. Bir pırlantadaki leke sayısı ne kadar azsa, taş o kadar nadirdir.
Karat pırlantanın ağırlık ölçüsü birimidir ve bir karat 100 eşit puana bölünür. Fakat aynı karat ağırlığında iki pırlantanın fiyatı aynı olmayabilir çünkü fiyat üzerinde kesim, renk ve berraklık gibi faktörler de etkilidir.

Dunyanın En Buyuk Elmasi




Dünyanın En Büyük Elması
Dünyanın enn büyük elması 191 karatlık IşıkDağı yada Kuh-i Nur adıyla tanınan elmas Hindistan'da bulunmuştur ve bugün, İngiltere Krallık Hazinesi'ndedir. Adı Farsçada Işık Denizi anlamında olan, uçuk pembe renkli, yassı bir taş olan Derya-i Nur elması ise, yaklaşık 185 kırat ağırlığındadır ve bugün İran Milli Bankası'nda saklanmaktadır. Bunlara ilaveten, 1853 yılındaBrezilya'da bulunan ve Güney Yıldızı adıyla tanınan 128 karatlık elmasla, Büyük Moğol Elması ve bizdeki 86 karatlık Kaşıkçı Elması, dünyanın en büyük elması ve en değerli 22 elması n arasında bulunmaktadır.
ELMASIN YAPISI
Kimyasal Bileşimi, C
Kristal Sistemi, Kübik
Kristal Biçimi, Genellikle oktohedral, ayrıca kübik, tetrahedral kristaller halinde, yüzeyleri çoğunlukla bükülmüş şekilde; nadiren masif
İkizlenme, {111} ve {001} yüzeyinde yaygın
Sertlik, 10
Özgül ağırlık, 3.51
Dilinim, {111} mükemmel
Renk ve Şeffaflık, Renksiz, beyaz, mavibeyaz, gri, sarı, kahverengi, turuncu, pembe, kırmızı, lavanta mavisi, yeşil, siyah. Şeffaf, yarı şeffaf, nadiren opak
Çizgi Rengi, Beyaz
Parlaklık, Parlak, elmas parıltılı
Ayırıcı Özellikleri, Aşırı sertliği, oktohedral dilinimleri, ultraviyole ışık altında floresans özellik göstermesi


Topkapı müzesindeki ünlü elmasa neden "kaşıkçı elması" denildiği hakkında muhtelif hikayeler varsa da, kanımca bunların doğru olanı, elmasın kesiminin oval olması ve dolayısıyla da kaşığa benzemesindendir. Elmasın Osmanlı Sarayı'na nasıl girdiği hakkındaki bilgi de, rivayetten öte değildir. Son yıllarda yeni tartışılmaya başlanan ve doğru olması en muhtemel rivayet şöyledir: 1774 yılında Pigot adında bir Fransız subayı, bu elması Hindistan'ın Madaras Mihracesi'nden satın alıp Fransa'ya götürür. Bir zaman sonra tekrar satılığa çıkartılan elması Napolyon'un annesi satın alır ve uzun süre göğsünde taşır. Ne var ki, Napolyon sürgüne gönderildiği zaman, oğlunu kurtarabilmek için, annesi de elması mecburen satılığa çıkartır. İşte o sırada, Fransa'da bulunan Tepedelenli Ali Paşa'nın bir adamı, paşa adına 150 bin Altın ödeyerek elması satın alır ve paşaya getirir.
Sultan 2'nci Mahmud zamanında, Tepedelenli Ali paşa, devlete karşı ayaklandığı gerekçesiyle öldürülür, paşanın varlıklarına el konulur ve nesi var nesi yoksa Osmanlı Hazinesi'ne gönderilir. Böylelikle, Napolyon'un annesinden satın alınan "Kaşıkçı Elması" hazineye girmiş olur.
Kaşıkçı elması'nın çevresini iki sıra 49 adet pırlanta kuşatmaktadır. Bu haliyle elmas, yıldızların ortasında pırıl pırıl parlayıp gökyüzünü aydınlatan bir dolunayı andırır. Pırlantaların, elmasa ışık ve güzellik vermesi için sonradan, 2'nci Mahmud tarafından dizdirildiği sanılmaktadır.
Kaşıkçı elması 86 karattır ve dünya'nın tanınmış 22 elması arasındadır. Dünyanın en büyük elması olarak bilinen 191 karatlık Işık Dağı ya da Kuh-i Nur adıyla tanınan elmas Hindistan'da bulunmuştur ve bugün, İngiltere Krallık Hazinesi'ndedir. Adı Farsçada Işık Denizi anlamında olan, uçuk pembe renkli, yassı bir taş olan Derya-i Nur elması ise, yaklaşık 185 kırat ağırlığındadır ve bugün İran Milli Bankası'nda saklanmaktadır. Bunlara ilaveten, 1853 yılında Brezilya'da bulunan ve Güney Yıldızı adıyla tanınan 128 karatlık elmasla, Büyük Moğol Elması ve bizdeki 86 karatlık Kaşıkçı Elması, dünyadaki en büyük ve en değerli 22 elmasın arasında bulunmaktadır.


 www.diyadinnet.com

Ulusal Mücevher Müzesi
Ferdovsi Caddesindeki Bank Melli'nin arkasında Alman Elçiliğinin karşısındadır. Mücevher uzmanlarına göre dünyadaki en değerli mücevher kolleksiyonu buradadır. Buradaki taşların tarihi yüzlerce yıl geriye gider ve her bir değerli parçanın birçok savaşa neden olduğu buradaki yazıtlarda yazılıdır. 1738 yılında Nadir Şah Afşar'ın Hindistan seferi sırasında kendisine para ve içinde Derya-yı Nûr (Nur Denizi) ve Kuh-i Nûr (Nur Dağı) elması bulunan hediyeler sunulmuştu. Bunlardan Kuh-i Nûr elması daha sonra birçok el değiştirmiş ve şimdi Londra'da Tower of London'da sergilenmektedir.

Kasikci elmasi: Kac karat, nereden geldi?


Kaşıkçı elması diyince aklımızda “Bu elmas adını nerden almış?”, ”Osmanlı Hazinesine nasıl girmiş?”, ”Kaç karattır?” gibi birçok soru gelir.Sizlere;

Kaşıkçı elması nedir, Kaşıkçı elması kaç karattır, Osmanlı hazinesine nereden ve nasıl gelmiştir? Bu değerli elmasın özellikleri nelerdir? İşte Kaşıkçı elması hakkında merak ettiklerinizin cevaplarını açıklıyoruz.


Topkapı müzesinde bulunan bu ünlü elmasa neden “Kaşıkçı elması” denildiğine dair birçok rivayetler bulunmasına rağmen, bize göre en doğru olanı bu elmasın kemsinin oval olmasından dolayı bu adın verilmesidir. Osmanlı Hazinesine nasıl girdiği sorusuna ise verilen şu cevap doğru gelmektedir. 1774 yılında bir Fransız subayının bu elması Hindistan’dan satın alarak Fransa’ya götürmesiyle olaylar döngüsü başlar. Fransız subayın bu elması satılığa çıkarması üzerine Napolyon’un annesi bu elması satın alarak, uzun süre takı olarak kullanır fakat Napolyon’un sürgüne yollanmasının ardından oğlunu kurtarmak için, elması satılığı çıkarır ve bu sırada Tepedelenli Ali Paşa’nın bir adamı, paşanın adına 150 bin altın vererek elması satın alır. Tepedelenli Ali Paşa devlete ayaklandığı gerekçesiyle öldürülüp tüm mal varlığına el konulur. Böylelikle ‘Kaşıkçı Elması” Osmanlı Hazinesine girmiş olur.Kaşıkçı elmasının çevresi iki sıra şeklinde ve 49 pırlanta ile çevrilidir. Bunu da yıldızların ortasında pırıl pırıl parlayıp gökyüzünü aydınlatan, bir dolunaya benzetebiliriz. Pırlantalar sonradan güzellik vermesi amacıyla II.Mahmud tarafından dizdirilmiştir.
Kaşıkçı elması 86 karattır ve Dünya’da tanınan 22 elmas arasında yer almaktadır. Dünyanın en büyük elması 191 karat ve İngiltere Krallık Hazinesinde bulunmaktadır. Diğer en büyük elmas ise 185 karat ağırlığında ve İran Milli Bankasında bulunmaktadır. Uçuk pembe ve yassı bir taş görünümüne sahiptir. İsmi ise Derya-i Nur’dur. Ayrıca 1853 yılında Brezilya’da bulunan ve Güney Yıldızı ismiyle tanınan 128 karatlık Büyük Moğol Elması ve Kaşıkçı Elması dünyanın en büyük ve değerli elmasları arasında yer almaktadır.

Pirlantayla yatirim yapilir mi?



Pırlantayla yatırım yapılır mı? Pırlanta kaçtan alınır kaçtan satılır? Pırlanta yatırım yapmak için doğru bir araçmıdır? 

Pırlanta ile yatırım yapmak isteyenlere çok önemli tavsiyeler ve bilgiler..
İlk önce size bunun mantıklı bir hareket olmadığını söylememiz gerekir. Pırlantalar değerlidir ama satarken gerçek değerini alamayabilirsiniz. Mesela 2000 €’ya aldığınız değerli bir pırlantayı geri satmak istediğinizde 750 €’ya zor satarsınız bu nedenle pırlanta doğru bir yatırım aracı değildir.

Pırlantalı sütyen


Takımyıldızlarından esinlenerek oluşturulan desenler kullanılmış, mavi ve beyaz olarak tasarlanmış sütyenin oldukça rahat sütyen...
iç çamaşırı firması Victoria’s Secret, Brezilyalı model Adriana Lima ile mücevherlerle kaplı BOMBSHELL FANTAZİ adlı sütyenini tanıttı.
Toplam 142 karat 3000 beyaz pırlantaaçık mavi safir taşı ve oval şekilli topaz taşları ile süslenmiş Bombshell Fantazi, New York’ta  Adriana Lima ve simokinli yakışıklı modellerle tanıtıldı. 2 milyon dolar (2.040.000 $) olarak belirlenen fiyat etiketine sahip sütyen, ünlü İtalyan mücevherci Damiani tarafından tasarlanmış.
Takımyıldızlarından esinlenerek oluşturulan desenler kullanılmış, mavi ve beyaz olarak tasarlanmış sütyenin oldukça rahat olduğunu belirten Lima objektiflere mutlu mesut pozlar vererek görevini layığı ile yerine getirmiş bence.
Ancak bu sütyen 20o9′ da başka bir Victoria’s Secret Meleği olan Marisa Miller tarafından tanıtılan Harlequin Fantaziadlı sütyenin cazibesini yol edememiş. 2350 beyaz, şampanya ve konyak renkli pırlantaların kullanıldığı sütyende bir de 16 karatlık şampanya renkli, kalp kesimli pırlanta kullanılmıştı. Bu sütyenin değeri ise 3 milyon $  idi.
2008′de yine Adriana Lima tarafından tanıtılan ve değeri 5 milyon $ olarak belirlenen Black Diamond Fantasy Miracle ise kesinlikle unutulmazdı. Toplamı 100 karat yapan 2 adet siyah damla kesimli pırlantası, ayrıca yakut, siyah ve beyaz pırlantalarla birlikte tam tamına 3575 karat ediyordu. Anlaşılan o ki her sezon açılışında Victoria’s Secret pırlantalı sütyen tanıtımlarına devam edecek. 

PIRLANTA.GEN.TR

Tek taşımla gömülmek istiyorum


Son zamanlarda yaptığı açıklamalarla hayvanseverlerin tepkisini çeken Bülent Ersoy, yine çok kızdıracak açıklamalar yaptı. 

Müziğin divası Bülent Ersoy 500 bin dolarlık tek taş yüzüğüyle gömülmek istediğini söyledi.


. Kazandığı parayı mücevhere yatıran Ersoy, tek taşıyla gömülmek istediğini söyledi. 500 bin dolarlık yüzüğüyle gömülmek istediğini söyleyen Ersoy, bu sayede öbür tarafta parıl parıl parıldayabileceğini söyledi.

ÇİNÇİLADAN SONRA TEK TAŞ

Bugün gazetesinden Okan Işık'ın haberine göre, Paris'ten 250 bin liraya aldığını söylediği çinçila kürkü yüzünden son dönemde hayvan severlerin tepkisini çeken Bülent Ersoy, yine çok konuşulacak açıklamalarda bulundu. Mücevher tutkusuyla bilinen diva, bulunduğu ortamlarda taktığı milyarlık takılarıyla göz kamaştırıyor.

"PARIL PARIL PARILDAYAYIM"

Kazandıklarının çoğunu takı ve değerli mücevher koleksiyonlarına yatıran Ersoy, 500 bin dolar değerindeki tek taş yüzüğüyle gömülmek istediğini açıkladı. Ersoy, "Dünya malı dünyada kalır. Hiç kimse öbür tarafa kimse beyaz kefenden başka bir şey götüremeyecek biliyorum ama bazen düşünüyorum gömülürken tek taşımla gömüleyim de orada parıl parıl parıldayım" dedi

ensonhaber.com

15 Mayıs 2013 Çarşamba

Kıvanc Tatlitug'dan kadinlara...


Kıvanç Tatlıtuğ'dan kadınlara...


 Pırlantalı saatler: Kıvanç Tatlıtuğ koleksiyonu

 


Dünyanın en beğenilen ve en şık saat markalarından olan Hollanda kökenli TW STEEL, Kıvanç Tatlıtuğ ile iş ortaklığına imza atarak, dünya pazarına sunulan ve bir Türk ünlünün imzasını taşıyan Kıvanç Tatlıtuğ koleksiyonunu sunuyor.


Dünyanın en beğenilen ve en şık saat markalarından olan Hollanda kökenli TW STEEL, Kıvanç Tatlıtuğ ile iş ortaklığına imza atarak, dünya pazarına sunulan ve bir Türk ünlünün imzasını taşıyan Kıvanç Tatlıtuğ koleksiyonunu sunuyor. 

TW STEEL’in bu özel saatleri ise Türkiye, Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetlerde distribütörlüğünü yürüten Forum Saat tarafından piyasaya çıkıyor.

Uzun süredir özenli bir tasarım sürecinin sonucunda ortaya çıkan Kıvanç Tatlıtuğ imzalı erkek saatlerinin yanı sıra kadın modelleri de yeni koleksiyona hayat veriyor. “CE4005” 44mm kadran özelliğiyle kadınların dikkatini çeken bu özel tasarım saatler, AA Kalite PVD Beyaz Altın Kaplama Kasasının yanı sıra İtalyan Gri deri kayış özelliğiyle de dikkat çekiyor. 

Kadın koleksiyonunun diğer özellikleri arasında ise; Safir Kristal Cam, 100 Metre su geçirmezlik, 128 Adet A Kalite Gerçek Pırlanta ve sedeften üretilmiş kadran…

Ürünün fiyatı: 2,699 TL

25.10.2011 - PUDRA

Cemiyet hayatinin yeni gozdesi pirlantali saat: Michael Kors


Cemiyet hayatının yeni gözdesi pırlantalı saat

Michael Kors


Pudra.com

Michael Kors'tan özel bir saat tasarımı

Michael Kors’un jet-set olarak nitelendirdiği sınırlı sayıda üretilen“ New York Runaway ” saat, 2.5 mm’lik pırlanta detayıyla kendini özel hissetmek isteyenleri, Michael Kors Nişantaşı ve Michael Kors Palladium mağazalarına bekliyor.

 

kors saat
Amerikalı ünlü tasarımcı Michael Kors’un yaşadığı ve tutkunu olduğu New York şehrinden ilham alarak yarattığı New York Runaway adlı ikonik saat, özel kahverengi kutusuyla zamana meydan okuyor.

Markanın eşsiz dizaynının kadranı içinde bulunan akrep ve yelkovan saat 12’yi vurunca pırlantanın harikulade ışıltısı adeta etrafa yayılıyor.





Michael Kors’un imzasını taşıyan New York Runaway’in orijinal tasarımlı arka yüzeyinde ise New York şehrinin ihtişamlı panoramik görünümü keşfedilmek için zaman sayıyor.

Asaleti ve elegant tarzıyla bir klasik olmaya aday gösterilen, sınırlı sayıda üretilen saat, tutkunlarının ömür boyu özel kutusunda saklayacakları sıradışı New York Runaway dizaynıyla Michael Kors Mağazaları’nda satışa sunuluyor.

Dünyanın en küçük saati


Dünyanın en küçük saati Diane Kruger’in bileğinde

Ünlü oyuncu Diane Kruger'ın yeni filminin basın toplantısına gelirken dünyanın en küçük saatini takmayı tercih ettiği gözlerden kaçmadı.

Pudra.com
jaeger lecoultre calibre 101 kol saati mkl
Jaeger-LeCoultre saatlerinin marka yüzü olan ünlü aktrist Diane Kruger, başrolünde yer aldığı “The Host” filminin prömiyeri için düzenlenen basın toplantısında ve kırmızı halı üzerinde Jaeger-LeCoultre’un ikonik modeli Joaillerie 101 Art Deco saatiyle göz kamaştırdı.


‘Twilight’ serisinin yazarı Stephenie Meyer’in yazdığı bir romandan uyarlanan bilim kurgu filmi “The Host”ta başrollerden birini canlandıran Diane Kruger’ın seçimi olan Jaeger-LeCoultre Calibre 101 dünyanın en küçük saati olarak Guinness rekorlar kitabında yer alıyor.

1929 yılından beri üretilen Jaeger-LeCoultre Calibre 101’in içerisindeki 98 küçük parçanın toplamının ağırlığı sadece ‘1 gram’.

PUDRA

Evlenecek adaylar 14 Şubatı Çok seviyor! Evlenme teklifi en cok...


   Evlenecek adaylar 14 Şubatı Çok seviyor! 


Evlenme teklifi en çok Sevgililer Günü'nde yapılıyor

Türkiye'de evlenme teklifi en çok Sevgililer Günü ve yılbaşında yapılıyormuş! Dugun.com sitesinin araştırması ilginç sonuçlar içeriyor.


Dugun.com sitesinin trafiği izleyenek yapılan bir araştırmada ülkemizde evlenme teklifinin en çok Sevgililer Günü ve yılbaşında yapıldığı ortaya çıktı. Sevgililer Günü, yaz aylarında nikah masasına oturacak çiftlerin düğün hazırlıklarına başlaması için de doğru zaman olarak görünüyor. ABD’de ise ekim ayındaki Cadılar Bayramı’ndan yılbaşına kadar olan süre, yüzük eşliğinde yapılan evlilik tekliflerinin en popüler olduğu dönem.

Yaş büyüdükçe pırlanta yüzük bütçesi artıyor
Dugun.com’un araştırması, evlenme teklif edecek olanların yaş gruplarına göre yüzüğe ne kadar para harcadıklarını da ışık tutuyor. Buna göre 20-25 yaş aralığındaki üyeler tek taş pırlanta yüzüğe 500 TL ile 1500 TL arasında para harcıyor. 25-30 yaş arasındaki grupta ise harcanan para 1500 TL ile 2500 TL arasında değişiyor. 30-40 yaş arasındaki üyeler de çoğunlukla fiyatı 1800 TL’den başlayan ve 4000 TL’ye kadar çıkabilen yüzükleri tercih ediyorlar. İkinci evliliğini yapmaya hazırlanan üyeler ise 4000 TL’nin üzerinde fiyatlandırılan pırlanta yüzükler satın alınıyor.

Dugun.com Genel Müdürü Emek Kırbıyık, bu özel günde evlenmeye karar veren çiftlerin teklifin ardından hızlı davranmalarının önemli olduğunu, istenilen düğün mekanlarında yer ve uygun tarihin bulunması için geç kalmamak gerektiğini söylüyor. Kırbıyık "Ramazan ayının ve ‘iki bayram arasında düğün yapmama’ geleneğinin önemsendiğini düşündüğümüzde, geriye sınırlı zaman kalıyor. Bu da çiftlerin istedikleri günde evlenme şanslarını en aza indiriyor. Bunun yanı sıra 14 Şubat’ın ve yapılan romantik teklifin etkisiyle evlenmeye kısa sürede karar veren çiftlere yapılması gereken başka bir hatırlatma da, dikkatli olmaları gerektiği yönünde… Dugun.com ile planlama yapan çiftlerin yaklaşık %10’unun bu süreç sonunda evlenmekten son ayda vazgeçtiği ve çiftlere maddi-manevi zarar verdiğini belirtmek gerekiyor”
diyor.

Tasarimda Kullanilan Temel Terimler



Tasarımda Kullanılan Temel Terimler 

Tasarlama 
Bir düşünceyi gerçekleştirmek için zihinde hazırlık yapmaktır.

 Tasarım 
Tasarım,Yapmak  yada  meydana  getirmek  istediğiniz  şeyi,değerlendirme  yapmadan
yadameydana  getirmeden  önce  sonucundan  emin  oluncaya  kadar  yaptığımız
simülasyondur.Bir amaca yönelmiş problem çözme yöntemidir.
Tasarım,yaşam  standardını  yüceltmek  amaçlı  kişisel  istekleri  karşılayan  ürün
oluşturabilmak için yaratıcı sürecin oluştuğu düşünsel ve maddi çalışma sürecidir.


 Tasarı 
Kaleme  alınan  ilk  şekil  anlamına  gelir.  Başka  bir  deyişle,zihinde  gerçekleşen
simülasyonun ,iki boyutlu düzlem üzerine çizilmeksidir..
Zihinde hayal edilen tasarım, kâğıt üzerine aktarılarak ilk görüntü elde edilir. Çizmek
suretiyle düşüncemizde oluşan ve gerçekten var olmayan bir şekli görmeye başlamış oluruz.
Böylece zihin ve göz arasında bir köprü kurarak çizdiğimiz şekille zihnimizde tasarladığımız
şekli kıyaslama olanağı elde ederiz. Düşüncemizde beliren şekil üzerindeki eksiklikleri ya da
fazlalıkları saptayarak hayalimizde var olan şekli tekrarlarla geliştirip tasar hâline getiririz.

 Tasar 

Bir tasarım önce tasarı hâline gelip sonra geliştirilerek tasar hâline getirilir. Bir tasar
görsel anlamda ne kadar güzel olursa olsun son şeklini aldığında ona tasar denebilmesi için
bir amaca hizmet  etmesi, iyi bir gözlem  ve  düşünce  ürünü olması, üretebilirliğinin  olması,
içinde  yaratıcılık  değerlerinin  yani  alışılagelmiş  biçimlerden  ve  daha  önce  üretilmiş
olanlardan farklılık gösterip kendine has özlelliklerinin bulunması gerekmektedir.
 Tasarımcı 
Tasarımcı,  takı  alanı  ile  ilgili  teknolojik,  teknik,  sanatsal  bilgi  ve  beceriye  sahip
tüketici istekleri, trendler ve kullanım alanına uygun takı tasarlayan kişidir.

Görsel İdrak 

Bir tasarımın tasarı hâline gelmesi sırasında tasarının tasarıma uygun olup olmadığını
kontrol etmek için gözle zihin arasında kurulan hayali köprüye görsel idrak denir.
Bir  taraftan  göz  adeta  zihnimizdeki  tasarımı  görüyormuş  gibi  olur  ve  beynimiz  ona
benzer  bir  şey  çizmek  için  elimize  emir  verirken  diğer  taraftan  çizilen  tasarıyı  gözümüz
görerek beynimiz bu görüntünün tasarıma uygun olup olmadığını kontrol eder.
Görsel  idrakın  iki  yönlü  çalışmasıyla  hem  beyinden  kâğıda  hem  de  kâğıttan  beyine
doğru geçiş ve kontrol sağlanmış olur.

 Zemin 
Çeşitli  şiddetteki  ışınların  görsel  idrakta  çıkan  etkileri  farklıdır.  Bu  yüzden  görüş
alanımızda bulunan cisimlerden bir kısmı daha belirgin şekilde göze çarparken bazı cisimler
dikkat  çekmeyerek  geri  planda  kalırlar.  Zayıf  etkili  bölgeler  ikinci  planda  kalıp  bir  zemin
etkisi yaparken kuvvetli etki yapan bölgeler şekilsel ve hacimsel bir etki meydana getirirler.
Bu  nedenle  temel  tasarda  iki  boyutluluk  etkisi  veren  biçimler,  biçim  grupları  ya  da
alanlar zemin adı ile anılırlar.


Şekil 
Görsel idrakta önde görünen biçimler ya da biçim grupları hacimsel yani üç boyutlu
gibi algılanırlar. Bu cisimlerden iki boyutlu olanlarda adeta üçüncü boyutları var da henüz
görünmüyor gibi bir etki yaparlar. Bu tür biçim ve biçim gruplarına şekil adı verilir.

Biçim 
Çevre çizgileriyle belirli bir hâle gelen herhangi bir şekil biçime sahip demektir. Bir
kare,  bir  dikdörtegen  ayrı  ayrı  biçimlerdir.  Büyüklükleri  aynı  bile  olsa  bir  dik  üçgen,  bir
ikizkenar üçgen ayrı ayrı biçimlere sahiptirler. Buna karşılık büyüklükleri farklı iki dairenin
biçimleri aynı, sadece  ölçüleri farklıdır. Bir biçimin  oluşabilmesi için  o şeyin belirli ya  da
kuvvetli çevre çizgilerinin bulunması gerekmektedir.

 Kreasyon 
Yaratma işi veya yaratılan şeye, bir buluşa kreasyon adı verilir.

 Koleksiyon 
Öğrenme, yarar sağlama veya zevk amacıyla bir araya getirilmiş ve özelliklerine göre
sınıflara ayrılmış nesnelerin bütünüdür.

Stil 
Üslup, biçim, tarz anlamında kullanılır.

Moda 
Değişiklik ihtiyacı veya süslenme özentisiyle toplum yaşamına giren geçici yeniliklere
moda adı verilir.

MEGEP


Tasarimda yaraticilik



Kimilerimiz  kabuklarına çekilip  varlıktan  yokluğa kadar evrendeki şeyleri alışkanlık
içinde  seyretmeyi  sürdürür.  Onlar  için  yaşama  dair  ne  varsa  olağandır.  Yaratıcı  insan  ise
izlenim  ve  heyecana  sahiptir.  Gördüğü  her  şeye  sanki  yaşama  yeni  başlamış  bir  çocuğun
nesnelerle ilk karşılaşma anındaki gibi merakı, heyecanıyla bakar. Takı tasarımın da  yaratıcı
düşünce  önemlidir.  Yeni  ve  geçerli  fikirlere  dayalı  bir  düşünme  ve  uygulama  sürecine
tasarımında yaratıcılık diyoruz..

Yaratıcılık  sadece  düşüncenin  malzeme  ile  ifade  edilmiş  anlatım  biçimi  de
değildir.Yeni  ve  geçerli  fikirlerin  belirginleşmesiyle  sonuçlanan  bir  düşünce  ve  uygulama
sürecidir.  Üretilen  ürünün  ne  kadar  yeni  olduğu  düşüncesinin  farklılığı  ile
oluşmaktadır.

Tasarım  yapan  kişi;  iyi  bir  gözlemci  olarak  yeni  eğilimleri,  teknolojik
ilerlemeleri ve yaşadığı dönem içinde güncel, sanatsal, felsefi, sosyolojik vb. sorunları takip
ederek yakından izlemelidir.

Tasarımda kullanılacak bütün fikirlerin geçerli olması kesin bir
zorunluluktur  ve    tasarlanan  üründe  buluş  gerçekleştirilmelidir.

Günün  moda  akımlarını
(giyside, aksesuarda, materyalde  vb.), malzemeyi, teknik bilgiyi çağdaş bir beğeni anlayışı
içinde  yorumlayarak  tüketiciye  sunmak  zorundadır.

Tasarımcı  kendi  yaratıcılığını
geliştirebilmeli,düşünceyi  ve  çözümleri  zenginleştirecek  yolları
araştırabilmelidir.Kullanıcıya  yönelik  olan  öneriler  belirlemeli çeşitli  ve  karmaşik  verileri
hızla düzenleyebilmeleyerek yalın ve basit çözümlerle yaratıcı olabilmelidir..


MEGEP- KUYUMCULUK TEKNOLOJİSİ 
 Takı Tasarımı

Taki tasarimi ve 3 boyut




Kuyumculukta  teknoloji,  formal  değerler  ve  sembolizm  her  zaman  var  olmuştur.
Böylece takı tasarımı da diğer görsel sanat faaliyetleri ile aynı paralelde gelişerek yaratıcı bir
ifade ortamı kazanmıştır.

Takı  tasarımı  üç  boyutlu  bir  çalışmadır.  Bu  özelliği  ile  malzemeye  hâkimiyet  ve
kavramlar açısından en çok heykel sanatı ile benzerlik göstermektedir. Bu açıdan bakarsak
takıyı-mücevheri  sergileme  alanı  insan  bedeni  olan  bir  sanat  eseri  olarak
nitelendirilebileceğimiz statüyü hak edecek güçte bir sanat yapıtı olmalıdır.

MEGEP

Tasarim nedir ve onemi- Taki tasarimi



Tasarım,Yapmak  yada  meydana  getirmek  istediğiniz  şeyi,değerlendirme  yapmadan
yadameydana  getirmeden  önce  sonucundan  emin  oluncaya  kadar  yaptığımız
simülasyondur.Bir  amaca  yönelmiş  problem  çözme  yöntemidir.Tasarım,yaşam  standardını
yüceltmek  amaçlı  kişisel  istekleri  karşılayan  ürün  oluşturabilmak  için  yaratıcı  sürecin
oluştuğu  düşünsel  ve  maddi  çalışma  sürecidir.Bunu  ürünün  gerçekleşmesi  izler.Yeni  ve
başarılı bir takı tasarımının çok yönlü kullanıcı isteklerini de  karşılaması,kullanıcının takı ile
bütünleşmesi ve o takıda kişisel isteklerini araması yeni ürünün başarılıolabilmesi için çok
önemlidir.

İnsanoğlu  var  olduğu  günden  bu  yana  doğanın  verdikleriyle  yetinmeyip  zihninde
tasarladığı  biçimleri  nesnelere  dönüştürerek  yaşamını  kolaylaştırmaya  ve  güzelleştirmeye
çalışmıştır. Tasarım insan olmanın bir özelliği ve sonucudur.

Günümüzde iletişim ve teknoloji alanlarındaki sürekli gelişmeler, insan yaşayışındaki
ihtiyaçlarda  da  değişiklik  meydana  getirmiştir.  İnsanların  zevkleri,  yaşam  tarzları,
gereksinimleri ve konumları, farklı ihtiyaçların doğmasına neden olmuştur.

Tasarım bütün alanlarda  olduğu  gibi  kuyumculuk sektöründe  de  en temel  ögelerden
biridir. Altın, gümüş  gibi  değerli  metal ve taşlara şekil  verilirken farklı  yaşam  kültürlerine
sahip,  farklı  din  ve  ırka  mensup,  farklı  ülkelerde  yaşayan  bütün  insan  topluluklarına  hitap
etmek;  kitlelere  özgün  takı  tasarımlarıyla  ulaşmak,  her  kişiye  özel  takıların  oluşmasını
sağlamak,  tamamen  kendini  iyi  yetiştirmiş  teknolojiyi  ve  dünya  trendlerini  takip  edebilen
kaliteli,  çağdaş  düşünen  tasarımcının  ürünüdür.  Kuyumculuk  sektöründe  makineleşme
teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin temelinde insan faktörü, yetişmiş eleman çok önemlidir.

Metal  ne  kadar  değerli  olursa  olsun,  ne  kadar  değerli  taş  kullanılırsa  kullanılsın  iyi  bir
tasarım ve tasarıma uygun teknik özellikler uygulanmamışsa o takı hiçbir estetiğe, çekiciliğe
ve  özelliğe  sahip  değildir.Kullanıcı  için  tasarımın  anlamı  vardır.Yeni  tasarım  yararlı  ve
güvenli  olmalıdır.Tasarım  kolay  kullanılmalı  ve  kullanıcıya  kişisel  seçim  imkanı
sağlamalıdır.Buluş  niteliğinde  üretilen  takı  belli  bir  süre  boyunca  aksamadan
kullanılmalabilmelidir. Tasarımda o ana kadar bilinmyen bir çözümün ortaya çıkarılmasına
dönük yöntemli çalışmaya buluş diyoruz.

Elmas Madenciligi ve Islenmesi


Elmas Madenciliği ve İşlenmesi


18.Yüzyıla kadar Hindistan dünyanın tek ham elmas kaynağıydı. 19. Yüzyılın ikinci yarısında,
ilk ham elmas Afrika'da bulundu.
Şu anda başlıca elmas üreticisi ülkeler arasında Avusturalya, Zaire, Rusya, Botswana,
Güney Afrika sayılabilir.
Ham elmas çıkarma yöntemleri, ham elmasın kendini yerin yüzeyine ne şekilde gösterdiğine
bağlı olarak değişmektedir. Kimberlit hatlarının çıkarılması için çukur açma yöntemi ya da
"yeraltı madenciliği" gerekmektedir.7
Kimberlit parçasından erozyon yoluyla kurtulan elmas kristalleri nehirlerle taşınır. Buna
"alüvyal madencilik" denir.
Kumlu kıyı katmanlarının kullanılması ise açık teras yapısıyla olmaktadır ki buna da "deniz
madenciliği" denir.
Ham elmas bulmak büyük endüstriyel operasyonların sonucu olabileceği gibi, küçük ölçekli
manuel yöntemler de mevcuttur. Bir karat pırlanta için ortalama 250 ton kaya, kum ve çakılın
çıkarılması gerekir. Dünyadaki yıllık üretim 100 milyon karata eşittir ki bunun sadece yaklaşık
%50'si mücevher kalitesindedir.
Ham elmas son şeklini ve parlaklığını alana kadar bir dizi işlemden geçer. Hiçbir ham elmas
bir diğerine benzemez. Bu yüzden ham elması en avantajlı bir biçimde işlemek için ayrıntılı
olarak incelemek ve en iyi berraklığı en az ağılırlık kaybıyla elde etmeye çalışmak gerekir.
Ham elmasın işlenmesi sırasıyla şu adımlarla olur :
- işaretleme,
- yarma,
- kesme,
- şekillendirme ve
-taşın yüzeyinde fasetler (traş edilmiş değerli taşların yüzü) oluşturmak.

14 Mayıs 2013 Salı

Yabanci ziyaretcilerin gelis amaci ve Turkiye'yi tercih nedenleri... (C.U.I.I.B. Dergisi)


resim:yenisafak.com.tr

YABANCI ZİYARETÇİLERİN GELİŞ AMACI VE 
TÜRKİYE’Yİ TERCİH NEDENLERİ

 2001-2008 yılları arasında, geliş amaçlarına göre çıkış yapan yabancı
ziyaretçilerin oranları Tablo 2’de görülmektedir. Tabloya göre, son sekiz yılda
gezi-eğlence amacıyla ülkemize gelen yabancıların oranı %44,3 ile %49,7 arasında
değişmektedir. 2006 yılında özellikle Türk turizmini olumsuz etkileyen gelişmeler
nedeniyle bu oran %44,3’e kadar düşmüştür. Bu veri, gezi-eğlence amacıyla
ülkemize gelen yabancı ziyaretçilerin olumsuz haberlere karşı daha hassas
olduklarının bir kanıtı sayılabilir. İkinci sırada bulunan yakınları ziyaret amacı,
2001 yılında gelen yabancıların %7’lik kısmının ülkeye gelmesini sağlamış, bu
oran 2003 ve 2004 yıllarında azalsa da daha sonra yükselerek 2008 yılında %9,1’e
ulaşmıştır.


C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 10, Sayı 2, 2009 99

 Kaynak: TÜİK, 2009c: 399.

 Kültürel amaçla Türkiye’ye gelen yabancıların oranı 2001’de %8,1 iken
giderek azalmış ve 2008 yılında %5,2 olarak gerçekleşmiştir. Kültürel açıdan
zengin bir çeşitliliğe sahip olan ülkemize, bu amaçla gelen yabancıların sayısı
giderek azalmaktadır. Alışveriş yapmak amacıyla gelen ziyaretçilerin oranı da son
yıllarda azalma eğilimindedir. 2001 yılında ülkemizi ziyaret eden yabancıların
%7,4’ü alışveriş yapmayı amaçlarken, bu oran dalgalı ve azalan bir seyir izlemiş,
2008 yılında %4 olarak gerçekleşmiştir. Ticari ilişkiler ve fuar gibi amaçlar için
gelen ziyaretçilerin oranı 2001’de %4,5 iken, daha sonra dalgalı bir seyir izleyerek
2008 yılında %3,5’a düşmüştür. Toplantı, konferans, kurs vb. faaliyetlere katılmak
amacıyla ülkemizi ziyaret eden yabancılar 2001 yılında %2,1 iken, 2007 yılında
%2,9’a kadar yükselmiş, 2008’de %2,4 olarak gerçekleşmiştir. Görevli gelenlerin
oranı ise sekiz yıl içinde %4,4’ten %2,2’ye gerilemiştir. Türkiye’yi ziyaret
amaçları bakımından çok küçük oranlarda bulunan sportif ve dinsel ziyaretler
küçük miktarlarda artmış, eğitim ve sağlık çok küçük azalmalar göstermiştir.
 2008 yılında yapılan bir “turist profili” araştırmasına göre, Türkiye denince
yabancı turistlerin akıllarına ilk olarak (%12’lik oranla) güneş ve güneşlenmek
gelmektedir. Söz konusu araştırmaya göre turistlerin %44,5’i Türkiye’ye ilk kez,
%21,7’si ise en az dördüncü kez gelmiştir (ilk gelişi %44,5 - ikinci gelişi %22,7 -
üçüncü gelişi % 11,1 - dört ve üzeri % 21,7). Turistlerin Türkiye’ye geliş nedenleri
ise %58,7 ile doğal güzellikler, %24,9 ile ucuzluk, %21,4 ile kültürel zenginlik ve
%16,9 ile arkadaş tavsiyesi üst sıraları paylaşmaktadır. Yabancı ziyaretçilerin
alışverişlerde %47,7 oranında tekstil ürünleri, %42,4 oranında hediyelik eşya
aldıkları belirlenmiştir (Turizm Manşet, 2008)

KAYNAK :
2000'Lİ YILLARDA TÜRKİYE'YE GELEN YABANCI ZİYARETÇİ
PROFİLİ
Onur GÜLBAHAR
C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 10, Sayı 2, 2009 


Kuyumculuk'ta bunlari biliyormusunuz? ( IKO.ORG.TR)

Kuyumculuk'ta bunları biliyormusunuz?

Kuyumculuk kelimesininÇağatay lehçesinde “tunç dökümü” anlamına geldiğini ve kuyum sözcüğünün, altın gümüş gibi metalleri ateşte eritip çekiçle şekillendirerek yapılan süs işlerine denildiğini, kuyumculuğun ise, kıymetli metal ve taşlarla süs eşyalarını imal etme sanatına verilen ad olduğunu biliyor musunız?.
  • Altının kimyasal sembolü olan Au’nun, Latincede “parlayan şafak” anlamında bir kelime olan. “Aurum” dan geldiğini biliyor musunuz?.
  • Altının saflığı dünyada genelde üç ayrı sistemle ifade edilir ve ağırlığında ons esas alınır.

  • 1ons’un yaklaşık 31,1 gr olduğunu biliyor musunuz?
  • Altının erimesi için gereken sıcaklığın 1063 C olduğunu biliyor musunuz?
YÜZDELİK SİSTEMAVRUPA SİSTEMİKARAT SİSTEMİ
%1001000 SAFLIK24 AYAR
%916,6917 SAFLIK22 AYAR
%75750 SAFLIK18 AYAR
%58,3583 SAFLIK14 AYAR
%41,6416 SAFLIK10AYAR







  • Gümüşün en çok, ABD’de (Arizona, Utah, Colorado), Kanada, Rusya, Peru ve Güney Afrika’da, ülkemizde de Kütahya, Gümüşköy, Aktepe’de üretildiğini biliyor musunuz?
  • Elmasın dünya üzerinde bilinen en sert mineral olduğunu, Yunanca bir terim olan ve “hükmedilemez” anlamına gelen “adamas” kelimesinden geldiğini biliyor musunuz?
  • Her elmasın eşsiz olduğunu ve hiçbir elmasın diğerinin aynısı olmadığını biliyor musunuz?
  • Tek bir elmasın bulunabilmesi için bir evi dolduracak kadar toprağın elenmesi gerektiğini biliyor musunuz?
  • Pırlanta’nın, elmasın 57 fasetli kesime verilen ad olduğunu biliyor musunuz?.
  • Mücevher haline getirilen pırlantaların %5’inden azının 1 karattan daha büyük olduğunu biliyor musunuz?
  • En genç elmasın 900 milyon yaşında, en yaşlısı ise, 3,2 milyar yaşında olduğunu, elmasların her birinin benzersiz olduğunu biliyor musunuz?
  • İlk kez 16’ ncı yüzyılın sonunda Venedikli Vincenzo Peruzzi’nin 57/58 fasetli pırlanta yontumu yaptığını biliyor musunuz?
  • Elmasın ölçü birimi olan karatın anlamının keçiboynuzu ağacının tohumlarından geldiğini, ve bunların değerli taşların ağırlığını ölçmede kullanılan standart bir ölçü birimi olduğunu biliyor musunuz?.
  • İlk zümrütlerin İÖ 650’ lerde Yukarı Mısır’da elde edilip işlendiği biliyor musunuz?.
  • Resmi olarak basılan ilk altın para, Anadolu’da Lidya Kralı Croisus (Karun) tarafından darp edildiğini biliyor musunuz?
  • Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman gibi çok önemli Osmanlı Padişahlarının şehzadelikleri sırasında kuyumculukla uğraştıkları biliyor musunuz?
  • Dünyanın ilk kapalı alışveriş merkezinin 1467 yılında kurulan Kapalıçarşı olduğunu biliyor musunuz?

  • Sol elin dördüncü parmağına pırlanta yüzük takma geleneğinin eski Mısırlılardan geldiğini biliyor musunuz?
  • Yaklaşık 10 gr ağırlığındaki bir altın kütlesinin 11m²’lik bir alanı kapsayacak genişliğe ulaşıncaya kadar dövülebileceğini biliyor musunuz?

    Kaynak :İstanbul Kuyumcular Odası

News

Latest News
Pırlanta Sarrafı Mücevherat Grubu. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Top Ad 728x90

Video

Visitors

Bu Blogda Ara

Vertical2

Pırlanta Hakkında Herşey

script type="text/javascript"> //form tags to omit in NS6+: var omitformtags=["input", "textarea", "select"] omitformtags=omitformtags.join("|") function disableselect(e){ if (omitformtags.indexOf(e.target.tagName.toLowerCase())==-1) return false } function reEnable(){ return true } if (typeof document.onselectstart!="undefined") document.onselectstart=new Function ("return false") else{ document.onmousedown=disableselect document.onmouseup=reEnable }

Slider

Recent Post

Games

Popüler Yayınlar

Tweetler