Bu Blogda Ara

Tasarımcı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Tasarımcı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Mayıs 2013 Çarşamba

Tasarimda Kullanilan Temel Terimler



Tasarımda Kullanılan Temel Terimler 

Tasarlama 
Bir düşünceyi gerçekleştirmek için zihinde hazırlık yapmaktır.

 Tasarım 
Tasarım,Yapmak  yada  meydana  getirmek  istediğiniz  şeyi,değerlendirme  yapmadan
yadameydana  getirmeden  önce  sonucundan  emin  oluncaya  kadar  yaptığımız
simülasyondur.Bir amaca yönelmiş problem çözme yöntemidir.
Tasarım,yaşam  standardını  yüceltmek  amaçlı  kişisel  istekleri  karşılayan  ürün
oluşturabilmak için yaratıcı sürecin oluştuğu düşünsel ve maddi çalışma sürecidir.


 Tasarı 
Kaleme  alınan  ilk  şekil  anlamına  gelir.  Başka  bir  deyişle,zihinde  gerçekleşen
simülasyonun ,iki boyutlu düzlem üzerine çizilmeksidir..
Zihinde hayal edilen tasarım, kâğıt üzerine aktarılarak ilk görüntü elde edilir. Çizmek
suretiyle düşüncemizde oluşan ve gerçekten var olmayan bir şekli görmeye başlamış oluruz.
Böylece zihin ve göz arasında bir köprü kurarak çizdiğimiz şekille zihnimizde tasarladığımız
şekli kıyaslama olanağı elde ederiz. Düşüncemizde beliren şekil üzerindeki eksiklikleri ya da
fazlalıkları saptayarak hayalimizde var olan şekli tekrarlarla geliştirip tasar hâline getiririz.

 Tasar 

Bir tasarım önce tasarı hâline gelip sonra geliştirilerek tasar hâline getirilir. Bir tasar
görsel anlamda ne kadar güzel olursa olsun son şeklini aldığında ona tasar denebilmesi için
bir amaca hizmet  etmesi, iyi bir gözlem  ve  düşünce  ürünü olması, üretebilirliğinin  olması,
içinde  yaratıcılık  değerlerinin  yani  alışılagelmiş  biçimlerden  ve  daha  önce  üretilmiş
olanlardan farklılık gösterip kendine has özlelliklerinin bulunması gerekmektedir.
 Tasarımcı 
Tasarımcı,  takı  alanı  ile  ilgili  teknolojik,  teknik,  sanatsal  bilgi  ve  beceriye  sahip
tüketici istekleri, trendler ve kullanım alanına uygun takı tasarlayan kişidir.

Görsel İdrak 

Bir tasarımın tasarı hâline gelmesi sırasında tasarının tasarıma uygun olup olmadığını
kontrol etmek için gözle zihin arasında kurulan hayali köprüye görsel idrak denir.
Bir  taraftan  göz  adeta  zihnimizdeki  tasarımı  görüyormuş  gibi  olur  ve  beynimiz  ona
benzer  bir  şey  çizmek  için  elimize  emir  verirken  diğer  taraftan  çizilen  tasarıyı  gözümüz
görerek beynimiz bu görüntünün tasarıma uygun olup olmadığını kontrol eder.
Görsel  idrakın  iki  yönlü  çalışmasıyla  hem  beyinden  kâğıda  hem  de  kâğıttan  beyine
doğru geçiş ve kontrol sağlanmış olur.

 Zemin 
Çeşitli  şiddetteki  ışınların  görsel  idrakta  çıkan  etkileri  farklıdır.  Bu  yüzden  görüş
alanımızda bulunan cisimlerden bir kısmı daha belirgin şekilde göze çarparken bazı cisimler
dikkat  çekmeyerek  geri  planda  kalırlar.  Zayıf  etkili  bölgeler  ikinci  planda  kalıp  bir  zemin
etkisi yaparken kuvvetli etki yapan bölgeler şekilsel ve hacimsel bir etki meydana getirirler.
Bu  nedenle  temel  tasarda  iki  boyutluluk  etkisi  veren  biçimler,  biçim  grupları  ya  da
alanlar zemin adı ile anılırlar.


Şekil 
Görsel idrakta önde görünen biçimler ya da biçim grupları hacimsel yani üç boyutlu
gibi algılanırlar. Bu cisimlerden iki boyutlu olanlarda adeta üçüncü boyutları var da henüz
görünmüyor gibi bir etki yaparlar. Bu tür biçim ve biçim gruplarına şekil adı verilir.

Biçim 
Çevre çizgileriyle belirli bir hâle gelen herhangi bir şekil biçime sahip demektir. Bir
kare,  bir  dikdörtegen  ayrı  ayrı  biçimlerdir.  Büyüklükleri  aynı  bile  olsa  bir  dik  üçgen,  bir
ikizkenar üçgen ayrı ayrı biçimlere sahiptirler. Buna karşılık büyüklükleri farklı iki dairenin
biçimleri aynı, sadece  ölçüleri farklıdır. Bir biçimin  oluşabilmesi için  o şeyin belirli ya  da
kuvvetli çevre çizgilerinin bulunması gerekmektedir.

 Kreasyon 
Yaratma işi veya yaratılan şeye, bir buluşa kreasyon adı verilir.

 Koleksiyon 
Öğrenme, yarar sağlama veya zevk amacıyla bir araya getirilmiş ve özelliklerine göre
sınıflara ayrılmış nesnelerin bütünüdür.

Stil 
Üslup, biçim, tarz anlamında kullanılır.

Moda 
Değişiklik ihtiyacı veya süslenme özentisiyle toplum yaşamına giren geçici yeniliklere
moda adı verilir.

MEGEP


3 Mayıs 2013 Cuma

3 dolarlık camı yakut, zümrüt diye satıyorlar. pirlanta



3 dolarlık camı yakut, zümrüt diye satıyorlar

Mücevherde pırlantadan sonra renkli değerli taşlar da moda olmaya başladı. Sektörün deneyimli ismi, Zela’nın sahibi Norayr İşler uyarıyor: “Maliyeti 3 dolar bile olmayan camları zümrüt, yakut, safir diye binlerce dolara satıyorlar. Renkli taşlı mücevher alırken uluslararası sertifikası sorulmalı”


SONGÜL HATISARU / SON BİR EKİP
Zela Mücevher, mücevher sektöründe hızla yükselen bir marka... Sahibi Kapalıçarşı’da işe çıraklıktan başlayan birçok Ermeni erkek çocuğu gibi ustalıktan geliyor. Norayr İşler, markalaşmaya tersten başlamış. Dubai başta olmak üzere özellikle zengin Ortadoğu ülkelerinde markasıyla tanındıktan sonra Amerika pazarına uzanmış. Zümrüt, safir, yakut gibi renkli taşlar ondan soruluyor. Versace’nin, Abu Dabi şeyhinin, şeyhaların, Monakolu zenginlerin evinde istek üzerine mücevher servisi yapıyor.
Zamanında arazi toplar gibi değerli taşlar toplamış. Artık madenlerin tükenip taş fiyatlarının çok yükseldiği bu günlerde Nişantaşı ve Kanyon mağazalarıyla boy gösteriyor.
Zela’nın Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda Kuyumcular Odası Başkan Vekili olan Norayr İşler’le sohbetimize marka için ‘Siren Ertan ISTANBUL for Zela’ koleksiyonunu hazırlayan ve 8 aydır markanın tasarım danışmanlığını da üstlenen modacı Siren Ertan Çarmıklı da katıldı.
Hürrem out, Çariçe in
Böylece sektörel rakamlar ve sorunlarla başlayan sohbetimiz bu yılın trendlerine, vizyondaki filmlerin estirdiği akımlara yönlendi. Sohbetten anladığım mücevherde Hürrem Sultan’la esen Osmanlı trendi hafifliyor. Geçenlerde vizyona giren ve mücevherlerini Chanel’in hazırladığı Anna Karenina filminin ardından bir çariçe modası esiyor; taçlar, değerli taşlar...
Şimdi beklenen ise Mayıs’da vizyona girecek Muhteşem Gatsby filmi ile esmesi beklenen art deco akımı... 1920’lerin o ışıltılı trendi geri dönüyor. Mücevher dünyasında altının geri çekildiği, 1920’lerin art-deco akımının öne çıktığı yeni dönemi Norayr İşler ve Siren Ertan ile konuştum...
Kuyumculuk dediğimizde ne kadarlık bir sektörden bahsediyoruz?

Türkiye’de kuyumculuk geleneksel bir sanat olmasının yanı sıra çok önemli bir sanayi dalı veihracat kalemi. 2012’de yaklaşık 2 milyar dolarlık ihracat yapıldı.
 Ama değerli taş ithalinde devlet yüzde 20 ÖTV alıyor. Hiçbir ülkede  olmayan bu vergi sektörün mücevher branşında uluslararası rekabette geriye düşmesine neden oluyor.
 Yolculuğunuz nasıl başladı?

Birçok erkek Ermeni çocuğu gibi mesleğe çırak olarak başladım. Dubai’ye ilk mücevher ihracatını yapan firmalardanız. Basel ve Doha gibi dünyanın en prestijli mücevher fuarlarına uzun yıllardır katılıyoruz. Dubai ve Newyork-Manhattan’da satış ofislerimiz var. Türkiye mücevherciliğinin dünyada tanınmasında büyük katkımız oldu.

25 yıl taş topladı
 Mücevherlerinizde farklılığı nerede yakalıyorsunuz?

Kendine değer veren kadınlar için zamansız mücevherler tasarlıyoruz. Tümüyle kendi ürettiklerini satan tek firmayız. Üstün kalitedeki hammadde ve işçiliğimizle fark yaratıyoruz.  Mücevherlerimizi mikro mıhlama tekniğiyle yapıyoruz.  
 Kilolarca tanzanitiniz varmış, doğru mu?

Dünya’da Burma’dan çıkan büyük boy yakutlar tükenmek üzere. Kaliteli zümrüt, safir ve tanzanitler de zor bulunuyor. Türkiye’deki mücevherciler renkli taşa önem vermezken, arazi toplar gibi 25 yıldan bu yana değerli taş topladım.  
 Renkli taşlı mücevherler mi almalıyız bu sezon?

Halen alınabilir fiyatlardayken evet. Ama alırken dikkat edin.
 Neye? Niye?

Türkiye’de renkli taşı tanıyan kuyumcu sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Ben bunlardan biriyim. Renkli taşta çok büyük oyunlar da vardır. Türkiye’deki renkli taşın yüzde 80’i sentetiktir. Adam karatını 3 dolardan aldığı camı, sentetik taşı allıyor, pulluyor, natürel diye satıyor. Ürünü oradan daha ucuza alan müşteri ise size gelip ‘Ben bu fiyata aldım, siz pahalısınız’ diyor. Biz daha az kârla gerçek mücevher satarken, işini sadece maddiyat için yapanlar ise uyduruk bir üründen çok daha yüksek kâr sağlıyor.
 Tüketici olarak neye dikkat etmeliyiz?

Mücevherlerinizi HRD, GIA, GRS, Gubelin gibi uluslararası geçerliliği olan en iyi taş sertifikaları ile almaya özen göstermelisiniz.
 Aldığım taşın natürel olmadığını öğrendiğimde ne yapmalıyım?

Kuyumcular Odası’na başvurup ekspertiz yaptırmanızı öneririm.
Türk kadını alırken satmayı düşünüyor
 Türk kadını ile Avrupalı kadının mücevher alışkanlıkları desem...

Avrupalı mücevher kadını bir şeyi beğenir ve alır. Türk kadını ise kendine takı alırken ‘geri getirirsem kaç para eder’ diye düşünür. Mücevher alıyorsunuz, kendinize katacağınız değer birinci, kaça satacağınız ikinci planda olmalıdır.
 Sezonun popüler taşları ve takıları arasında neler var?

Renkli mücevher daha da önem kazanıyor. Pırlanta, yakut ve zümrütün fiyatının gittikçe artması sonucu tanzanit, peridot, spinel, garnet gibi taşlar gittikçe popülerleşiyor. Beyaz taşlardan opalinin krallığının yanında ay taşı ve agat da yükseliyor. Küpe ve bilezik ise mücevherlerin lokomotifi bu dönem.
Plastik fuarı gibi güvenlik!
 2011’deki İstanbul Mücevher Fuarı’nda bir gerdanlığınız çalınmıştı.

O günden sonra Türkiye’de fuara katılmıyorum. Bir mücevher fuarını plastik fuarıymış gibi düzenleyemezsiniz. Çok ciddi bir güvenlik zafiyeti vardı. Bugünkü fiyatlarla 2 milyon dolara yakın bir kolyeydi. Sigortası da yoktu.
 Mücevher hırsızlığı ne boyutta?

Bugün Kapalıçarşı’da ikinci el ürün alan firmalar var. İkinci el ürün tabii ki alınır ama menşei belli olmayan ürünlerin alınmasını doğru bulmuyorum.
 Türkiye dünya çapında mücevherler çıkarabilir mi?

Olağanüstü mücevherler yaratabilmek için işçilik açısından çok iyiyiz. Ancak ülkemizin tasarım, pazarlama ve tanıtım konusunda eksiği olur. Biz Zela olarak inandığımız tasarımcılarla risk alıyor ve ortak tasarımlara imza atıyoruz. Siren Ertan Çarmıklı bunların başında yer alıyor. Çok zevklidir, dünyayı takip eder. Bizim görmediğimiz noktaları görerek bizi her zaman şaşırtır.
Mücevhere çariçelerin ihtişamı geliyor
Siren Hanım, işbirliği nasıl başladı?

Bir tasarımcı olarak mesleğim olan tekstilin dışındaki alanlarda da tasarımlar yapar, bunun keyfini ve başarısını yaşarım. Zela’dan teklif geldiğinde firmayı ve ürünlerini inceledim. Doğru bir birliktelik olacağına inandım. Yaklaşık sekiz aydır Zela’ya tasarım danışmanlığı yapıyor, kadınların mücevher tercihleri ve beklentileri konusunda bilgilendiriyorum. Haftanın bir gününü Zela’nın Nuruosmaniye’deki merkezinde geçiriyorum. Çalışmamızı ‘Siren Ertan ISTANBUL for ZELA’ özel mücevher koleksiyonuyla da taçlandırdık.
 2013 mücevher trendlerini bize anlatır mısınız?

Taş kalitesi, işçiliği ve tasarımı ile yüksek mücevher dönemindeyiz. Tasarımlarda doğa mücevher dünyasını ele geçirmiş durumda. Yeni popüler olan taşlar tasarımcıların gösterişli mücevherler yaratmasına izin verirken fiyatların da ulaşılabilir olmasını sağlıyor. 19. yüzyılın gözdesi çok kullanımlı mücevherler öne çıkıyor. Bir kolyenin ucu, broş olarak kullanılabiliyor ya da iki bilezik birleştirilerek  bir gerdanlığa dönüşebiliyor.
Küpelerde de bir eskiye dönüş görülüyor. Fiyonklar, kurdeleler, püsküller yeniden gözde. Viktorya dönemine ait kolyeler geleceğin trendi denilebilir. Film ve dizi endüstrisi mücevher dünyasını etkilemeye devam ediyor. Hürrem Sultan yüzüklerinin ardından, Anna Karenina filminde yer alan çariçe tarzı ihtişamlı mücevherlere talep çok. Art-deco mücevherler ise zamansız tasarımlar. Özellikle önümüzdeki ay vizyona girecek Muhteşem Gatsby filminin etkisiyle 1920’lerin mücevherleri geri gelecek, uzun kolyeler, püsküller, saç bantları ve bilezikler daha da popüler olacak.
Norayr İşler, bana ve Siren Ertan Çarmıklı’ya, zümrüt kolye üzerinde, değerli renkli taşları sahtesinden ayırt etmenin inceliklerini gösterdi. 
Gelinler taçlanacak

Düğün mevsimi başlamışken gelin takısı konusunda neler önerirsiniz?

Gösterişli ve bol nakışlı gelinliklerde aşırı mücevher kullanımını önermiyorum. Hem taç, hem kolye, hem küpe, hem bilezik, hem yüzük takmak, karmaşık ve iddialı olmaktan öte zorlama bir görüntü veriyor. Artık tam takım mücevher kullanmanın modası da yok zaten. Taç ise çok ama çok moda. Eğer taç takılmak istenmiyorsa, saça pırlanta ya da elmas bir broş yerleştirilebilir. Çok da güzel görüntü verir.

Tasarımcı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Tasarımcı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Mayıs 2013 Çarşamba

Tasarimda Kullanilan Temel Terimler



Tasarımda Kullanılan Temel Terimler 

Tasarlama 
Bir düşünceyi gerçekleştirmek için zihinde hazırlık yapmaktır.

 Tasarım 
Tasarım,Yapmak  yada  meydana  getirmek  istediğiniz  şeyi,değerlendirme  yapmadan
yadameydana  getirmeden  önce  sonucundan  emin  oluncaya  kadar  yaptığımız
simülasyondur.Bir amaca yönelmiş problem çözme yöntemidir.
Tasarım,yaşam  standardını  yüceltmek  amaçlı  kişisel  istekleri  karşılayan  ürün
oluşturabilmak için yaratıcı sürecin oluştuğu düşünsel ve maddi çalışma sürecidir.


 Tasarı 
Kaleme  alınan  ilk  şekil  anlamına  gelir.  Başka  bir  deyişle,zihinde  gerçekleşen
simülasyonun ,iki boyutlu düzlem üzerine çizilmeksidir..
Zihinde hayal edilen tasarım, kâğıt üzerine aktarılarak ilk görüntü elde edilir. Çizmek
suretiyle düşüncemizde oluşan ve gerçekten var olmayan bir şekli görmeye başlamış oluruz.
Böylece zihin ve göz arasında bir köprü kurarak çizdiğimiz şekille zihnimizde tasarladığımız
şekli kıyaslama olanağı elde ederiz. Düşüncemizde beliren şekil üzerindeki eksiklikleri ya da
fazlalıkları saptayarak hayalimizde var olan şekli tekrarlarla geliştirip tasar hâline getiririz.

 Tasar 

Bir tasarım önce tasarı hâline gelip sonra geliştirilerek tasar hâline getirilir. Bir tasar
görsel anlamda ne kadar güzel olursa olsun son şeklini aldığında ona tasar denebilmesi için
bir amaca hizmet  etmesi, iyi bir gözlem  ve  düşünce  ürünü olması, üretebilirliğinin  olması,
içinde  yaratıcılık  değerlerinin  yani  alışılagelmiş  biçimlerden  ve  daha  önce  üretilmiş
olanlardan farklılık gösterip kendine has özlelliklerinin bulunması gerekmektedir.
 Tasarımcı 
Tasarımcı,  takı  alanı  ile  ilgili  teknolojik,  teknik,  sanatsal  bilgi  ve  beceriye  sahip
tüketici istekleri, trendler ve kullanım alanına uygun takı tasarlayan kişidir.

Görsel İdrak 

Bir tasarımın tasarı hâline gelmesi sırasında tasarının tasarıma uygun olup olmadığını
kontrol etmek için gözle zihin arasında kurulan hayali köprüye görsel idrak denir.
Bir  taraftan  göz  adeta  zihnimizdeki  tasarımı  görüyormuş  gibi  olur  ve  beynimiz  ona
benzer  bir  şey  çizmek  için  elimize  emir  verirken  diğer  taraftan  çizilen  tasarıyı  gözümüz
görerek beynimiz bu görüntünün tasarıma uygun olup olmadığını kontrol eder.
Görsel  idrakın  iki  yönlü  çalışmasıyla  hem  beyinden  kâğıda  hem  de  kâğıttan  beyine
doğru geçiş ve kontrol sağlanmış olur.

 Zemin 
Çeşitli  şiddetteki  ışınların  görsel  idrakta  çıkan  etkileri  farklıdır.  Bu  yüzden  görüş
alanımızda bulunan cisimlerden bir kısmı daha belirgin şekilde göze çarparken bazı cisimler
dikkat  çekmeyerek  geri  planda  kalırlar.  Zayıf  etkili  bölgeler  ikinci  planda  kalıp  bir  zemin
etkisi yaparken kuvvetli etki yapan bölgeler şekilsel ve hacimsel bir etki meydana getirirler.
Bu  nedenle  temel  tasarda  iki  boyutluluk  etkisi  veren  biçimler,  biçim  grupları  ya  da
alanlar zemin adı ile anılırlar.


Şekil 
Görsel idrakta önde görünen biçimler ya da biçim grupları hacimsel yani üç boyutlu
gibi algılanırlar. Bu cisimlerden iki boyutlu olanlarda adeta üçüncü boyutları var da henüz
görünmüyor gibi bir etki yaparlar. Bu tür biçim ve biçim gruplarına şekil adı verilir.

Biçim 
Çevre çizgileriyle belirli bir hâle gelen herhangi bir şekil biçime sahip demektir. Bir
kare,  bir  dikdörtegen  ayrı  ayrı  biçimlerdir.  Büyüklükleri  aynı  bile  olsa  bir  dik  üçgen,  bir
ikizkenar üçgen ayrı ayrı biçimlere sahiptirler. Buna karşılık büyüklükleri farklı iki dairenin
biçimleri aynı, sadece  ölçüleri farklıdır. Bir biçimin  oluşabilmesi için  o şeyin belirli ya  da
kuvvetli çevre çizgilerinin bulunması gerekmektedir.

 Kreasyon 
Yaratma işi veya yaratılan şeye, bir buluşa kreasyon adı verilir.

 Koleksiyon 
Öğrenme, yarar sağlama veya zevk amacıyla bir araya getirilmiş ve özelliklerine göre
sınıflara ayrılmış nesnelerin bütünüdür.

Stil 
Üslup, biçim, tarz anlamında kullanılır.

Moda 
Değişiklik ihtiyacı veya süslenme özentisiyle toplum yaşamına giren geçici yeniliklere
moda adı verilir.

MEGEP


3 Mayıs 2013 Cuma

3 dolarlık camı yakut, zümrüt diye satıyorlar. pirlanta



3 dolarlık camı yakut, zümrüt diye satıyorlar

Mücevherde pırlantadan sonra renkli değerli taşlar da moda olmaya başladı. Sektörün deneyimli ismi, Zela’nın sahibi Norayr İşler uyarıyor: “Maliyeti 3 dolar bile olmayan camları zümrüt, yakut, safir diye binlerce dolara satıyorlar. Renkli taşlı mücevher alırken uluslararası sertifikası sorulmalı”


SONGÜL HATISARU / SON BİR EKİP
Zela Mücevher, mücevher sektöründe hızla yükselen bir marka... Sahibi Kapalıçarşı’da işe çıraklıktan başlayan birçok Ermeni erkek çocuğu gibi ustalıktan geliyor. Norayr İşler, markalaşmaya tersten başlamış. Dubai başta olmak üzere özellikle zengin Ortadoğu ülkelerinde markasıyla tanındıktan sonra Amerika pazarına uzanmış. Zümrüt, safir, yakut gibi renkli taşlar ondan soruluyor. Versace’nin, Abu Dabi şeyhinin, şeyhaların, Monakolu zenginlerin evinde istek üzerine mücevher servisi yapıyor.
Zamanında arazi toplar gibi değerli taşlar toplamış. Artık madenlerin tükenip taş fiyatlarının çok yükseldiği bu günlerde Nişantaşı ve Kanyon mağazalarıyla boy gösteriyor.
Zela’nın Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda Kuyumcular Odası Başkan Vekili olan Norayr İşler’le sohbetimize marka için ‘Siren Ertan ISTANBUL for Zela’ koleksiyonunu hazırlayan ve 8 aydır markanın tasarım danışmanlığını da üstlenen modacı Siren Ertan Çarmıklı da katıldı.
Hürrem out, Çariçe in
Böylece sektörel rakamlar ve sorunlarla başlayan sohbetimiz bu yılın trendlerine, vizyondaki filmlerin estirdiği akımlara yönlendi. Sohbetten anladığım mücevherde Hürrem Sultan’la esen Osmanlı trendi hafifliyor. Geçenlerde vizyona giren ve mücevherlerini Chanel’in hazırladığı Anna Karenina filminin ardından bir çariçe modası esiyor; taçlar, değerli taşlar...
Şimdi beklenen ise Mayıs’da vizyona girecek Muhteşem Gatsby filmi ile esmesi beklenen art deco akımı... 1920’lerin o ışıltılı trendi geri dönüyor. Mücevher dünyasında altının geri çekildiği, 1920’lerin art-deco akımının öne çıktığı yeni dönemi Norayr İşler ve Siren Ertan ile konuştum...
Kuyumculuk dediğimizde ne kadarlık bir sektörden bahsediyoruz?

Türkiye’de kuyumculuk geleneksel bir sanat olmasının yanı sıra çok önemli bir sanayi dalı veihracat kalemi. 2012’de yaklaşık 2 milyar dolarlık ihracat yapıldı.
 Ama değerli taş ithalinde devlet yüzde 20 ÖTV alıyor. Hiçbir ülkede  olmayan bu vergi sektörün mücevher branşında uluslararası rekabette geriye düşmesine neden oluyor.
 Yolculuğunuz nasıl başladı?

Birçok erkek Ermeni çocuğu gibi mesleğe çırak olarak başladım. Dubai’ye ilk mücevher ihracatını yapan firmalardanız. Basel ve Doha gibi dünyanın en prestijli mücevher fuarlarına uzun yıllardır katılıyoruz. Dubai ve Newyork-Manhattan’da satış ofislerimiz var. Türkiye mücevherciliğinin dünyada tanınmasında büyük katkımız oldu.

25 yıl taş topladı
 Mücevherlerinizde farklılığı nerede yakalıyorsunuz?

Kendine değer veren kadınlar için zamansız mücevherler tasarlıyoruz. Tümüyle kendi ürettiklerini satan tek firmayız. Üstün kalitedeki hammadde ve işçiliğimizle fark yaratıyoruz.  Mücevherlerimizi mikro mıhlama tekniğiyle yapıyoruz.  
 Kilolarca tanzanitiniz varmış, doğru mu?

Dünya’da Burma’dan çıkan büyük boy yakutlar tükenmek üzere. Kaliteli zümrüt, safir ve tanzanitler de zor bulunuyor. Türkiye’deki mücevherciler renkli taşa önem vermezken, arazi toplar gibi 25 yıldan bu yana değerli taş topladım.  
 Renkli taşlı mücevherler mi almalıyız bu sezon?

Halen alınabilir fiyatlardayken evet. Ama alırken dikkat edin.
 Neye? Niye?

Türkiye’de renkli taşı tanıyan kuyumcu sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Ben bunlardan biriyim. Renkli taşta çok büyük oyunlar da vardır. Türkiye’deki renkli taşın yüzde 80’i sentetiktir. Adam karatını 3 dolardan aldığı camı, sentetik taşı allıyor, pulluyor, natürel diye satıyor. Ürünü oradan daha ucuza alan müşteri ise size gelip ‘Ben bu fiyata aldım, siz pahalısınız’ diyor. Biz daha az kârla gerçek mücevher satarken, işini sadece maddiyat için yapanlar ise uyduruk bir üründen çok daha yüksek kâr sağlıyor.
 Tüketici olarak neye dikkat etmeliyiz?

Mücevherlerinizi HRD, GIA, GRS, Gubelin gibi uluslararası geçerliliği olan en iyi taş sertifikaları ile almaya özen göstermelisiniz.
 Aldığım taşın natürel olmadığını öğrendiğimde ne yapmalıyım?

Kuyumcular Odası’na başvurup ekspertiz yaptırmanızı öneririm.
Türk kadını alırken satmayı düşünüyor
 Türk kadını ile Avrupalı kadının mücevher alışkanlıkları desem...

Avrupalı mücevher kadını bir şeyi beğenir ve alır. Türk kadını ise kendine takı alırken ‘geri getirirsem kaç para eder’ diye düşünür. Mücevher alıyorsunuz, kendinize katacağınız değer birinci, kaça satacağınız ikinci planda olmalıdır.
 Sezonun popüler taşları ve takıları arasında neler var?

Renkli mücevher daha da önem kazanıyor. Pırlanta, yakut ve zümrütün fiyatının gittikçe artması sonucu tanzanit, peridot, spinel, garnet gibi taşlar gittikçe popülerleşiyor. Beyaz taşlardan opalinin krallığının yanında ay taşı ve agat da yükseliyor. Küpe ve bilezik ise mücevherlerin lokomotifi bu dönem.
Plastik fuarı gibi güvenlik!
 2011’deki İstanbul Mücevher Fuarı’nda bir gerdanlığınız çalınmıştı.

O günden sonra Türkiye’de fuara katılmıyorum. Bir mücevher fuarını plastik fuarıymış gibi düzenleyemezsiniz. Çok ciddi bir güvenlik zafiyeti vardı. Bugünkü fiyatlarla 2 milyon dolara yakın bir kolyeydi. Sigortası da yoktu.
 Mücevher hırsızlığı ne boyutta?

Bugün Kapalıçarşı’da ikinci el ürün alan firmalar var. İkinci el ürün tabii ki alınır ama menşei belli olmayan ürünlerin alınmasını doğru bulmuyorum.
 Türkiye dünya çapında mücevherler çıkarabilir mi?

Olağanüstü mücevherler yaratabilmek için işçilik açısından çok iyiyiz. Ancak ülkemizin tasarım, pazarlama ve tanıtım konusunda eksiği olur. Biz Zela olarak inandığımız tasarımcılarla risk alıyor ve ortak tasarımlara imza atıyoruz. Siren Ertan Çarmıklı bunların başında yer alıyor. Çok zevklidir, dünyayı takip eder. Bizim görmediğimiz noktaları görerek bizi her zaman şaşırtır.
Mücevhere çariçelerin ihtişamı geliyor
Siren Hanım, işbirliği nasıl başladı?

Bir tasarımcı olarak mesleğim olan tekstilin dışındaki alanlarda da tasarımlar yapar, bunun keyfini ve başarısını yaşarım. Zela’dan teklif geldiğinde firmayı ve ürünlerini inceledim. Doğru bir birliktelik olacağına inandım. Yaklaşık sekiz aydır Zela’ya tasarım danışmanlığı yapıyor, kadınların mücevher tercihleri ve beklentileri konusunda bilgilendiriyorum. Haftanın bir gününü Zela’nın Nuruosmaniye’deki merkezinde geçiriyorum. Çalışmamızı ‘Siren Ertan ISTANBUL for ZELA’ özel mücevher koleksiyonuyla da taçlandırdık.
 2013 mücevher trendlerini bize anlatır mısınız?

Taş kalitesi, işçiliği ve tasarımı ile yüksek mücevher dönemindeyiz. Tasarımlarda doğa mücevher dünyasını ele geçirmiş durumda. Yeni popüler olan taşlar tasarımcıların gösterişli mücevherler yaratmasına izin verirken fiyatların da ulaşılabilir olmasını sağlıyor. 19. yüzyılın gözdesi çok kullanımlı mücevherler öne çıkıyor. Bir kolyenin ucu, broş olarak kullanılabiliyor ya da iki bilezik birleştirilerek  bir gerdanlığa dönüşebiliyor.
Küpelerde de bir eskiye dönüş görülüyor. Fiyonklar, kurdeleler, püsküller yeniden gözde. Viktorya dönemine ait kolyeler geleceğin trendi denilebilir. Film ve dizi endüstrisi mücevher dünyasını etkilemeye devam ediyor. Hürrem Sultan yüzüklerinin ardından, Anna Karenina filminde yer alan çariçe tarzı ihtişamlı mücevherlere talep çok. Art-deco mücevherler ise zamansız tasarımlar. Özellikle önümüzdeki ay vizyona girecek Muhteşem Gatsby filminin etkisiyle 1920’lerin mücevherleri geri gelecek, uzun kolyeler, püsküller, saç bantları ve bilezikler daha da popüler olacak.
Norayr İşler, bana ve Siren Ertan Çarmıklı’ya, zümrüt kolye üzerinde, değerli renkli taşları sahtesinden ayırt etmenin inceliklerini gösterdi. 
Gelinler taçlanacak

Düğün mevsimi başlamışken gelin takısı konusunda neler önerirsiniz?

Gösterişli ve bol nakışlı gelinliklerde aşırı mücevher kullanımını önermiyorum. Hem taç, hem kolye, hem küpe, hem bilezik, hem yüzük takmak, karmaşık ve iddialı olmaktan öte zorlama bir görüntü veriyor. Artık tam takım mücevher kullanmanın modası da yok zaten. Taç ise çok ama çok moda. Eğer taç takılmak istenmiyorsa, saça pırlanta ya da elmas bir broş yerleştirilebilir. Çok da güzel görüntü verir.

News

Latest News
Pırlanta Sarrafı Mücevherat Grubu. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Top Ad 728x90

Video

Visitors

Bu Blogda Ara

Vertical2

Pırlanta Hakkında Herşey

script type="text/javascript"> //form tags to omit in NS6+: var omitformtags=["input", "textarea", "select"] omitformtags=omitformtags.join("|") function disableselect(e){ if (omitformtags.indexOf(e.target.tagName.toLowerCase())==-1) return false } function reEnable(){ return true } if (typeof document.onselectstart!="undefined") document.onselectstart=new Function ("return false") else{ document.onmousedown=disableselect document.onmouseup=reEnable }

Slider

Recent Post

Games

Popüler Yayınlar

Tweetler