Bu Blogda Ara

Cartier etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Cartier etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Temmuz 2013 Cuma

Mucevher imparatorlari Cartier, Van Cleef & Arpels, Tiffany & Co


1900’lerin başından bugüne kadar Cartier, Van Cleef & Arpels, Tiffany & Co. mücevher evleri, kendi markaları kalıcı sanatsal mirası üzerinde inşa ettiler. İkisi Paris’te biri de New York’ta kurulan bu ünlü markalar günümüzde  ne kadar  birer modern şirket olsalar da hepsi bu işe aile işletmesi olarak başladı. Lüks mücevher pazarının en önemli isimleri olarak tanınan, ödüllü tasarımlarla, efsanevi elmaslarla ve en kaliteli değerli taşlarla ün kazanan bu markalar Kraliyet mensuplarına, Hollywood yıldızlara ve dünyadaki tüm elit kısımlarına hitap etmeyi başardılar. Mücevher sektörünün bu üç devi çeşitli dönemlerde kendine özgü tarzları ile olağanüstü mücevher tasarımları üretti. Günümüzde bile bu markaların modern tasarımlarının birçoğu geçmişte büyük başarı yakalayan eski tasarımlardan ilham alınarak üretilir. Örneğin Tiffany meşhur Schlumberger mineli bileziğini yeniden gündeme getirdi. Ancak bu defa altın süslemelerin yerine pırlanta kullandı. Van Cleef altmışlı yıllarda çok popüler olan Alhambra serisini tekrar dünyaya tanıttı. Cartier ise geçmişte defalarca kullanılan panter mücevherlerine geri döndü. Alhambra koleksiyonunun yeniden tasarlanması son 15 yılının kesinlikle en başarılı geri dönüşü olmuştur. Dünyanın hemen hemen her büyük şehrinde sokakta yürürken mutlaka Alhambra’yi takan kadını görürsünüz. Kadınlar onu takarken kendilerini çok rahat hissederler ve bu rahatlık birçok mücevher markasının kendi tasarımlarında yakalamak istedikleri şeydir. Gösterişli, şık, rahat ancak kesinlikle abartılı değildir. Cartier 1920’li ve 1940’lı yıllarda panter mücevherleri defalarca tanıttı, bugün bile hala gündemde olan panter mücevherler modernize edilerek yeniden üretilir. Sadece geçmişe takılıp gelişmek mümkün değildir, stil ve moda her gün değişiyor ancak belki de bu markaların en büyük başarısı kim olduklarını insanlara unutturmadan eski stilleri güncel tutarak bütünlüğünü korumak olmuştur.
CARTİER
 Maison Cartier 1847 yılında Louis-François Cartier tarafından kurulmuştur. Louis-François Cartier’in oğlu Alfred 1874 yılında aile şirketinin başına geçtikten sonra 1902 yılında Londra ve 1909 yılında New York şubelerini açarak işlerini büyüttü. Cartier oğulların üçüncü nesli – Louis Paris şubelerinde, Pierre New York ve Jacque Londra şubelerinde yönetici olarak çalışmaya devam etti. Louis ve Jacque Cartier vefatlarından sonra Pierre Cartier 1942 yılında Fransa’ya geri döndü ve 1947 yılında emekli olana kadar Cartier İnternational başkanı olarak görev aldı. Jacque Caretier oğlu Jean-Jacque Londra şubesi sorumlusu, Louis Cartier oğlu Claude New York şubesi sorumlusu olarak görevlendirdi. Günümüzde Cartier, Richemont SA lüks grubunun bir parçasıdır. Cartier ustaca kullanılan platin ve elmas kombinasyonu ile Edward dönemi boyunca mücevher yapımında seçkin bir pozisyon aldı. Edward döneminden Art Deco dönemine kadar Cartier standartları belirleyen bir isim olmuştu. Elmas, safir, yakut ve zümrütlerin şanlı kombinasyonları ile ünlü olan Tutti Frutti bilezikleri mücevher açısından tasarım harikası olarak değerlendirildi. 1940 ve 1950’li yıllarda üretilen gizemli masa saatleri sanatsal obje kategorisinde inanılmaz beğeni topladı. Tüm Cartier tasarımlarında geleneksel Fransız iyi zevkini temsil eden bir şey vardır ve bu yüzden Cartier parçaları her zaman popülerliğin zirvesinde kalacak ve gerçek değerin üzerinde prim taşıyacaktır.
VAN CLEEF & ARPELS
1906 yılında yetenekli bir taş kesim ustasının oğlu Alfred Van Cleef eşi Estelle Arpels kardeşleri Charles ve Julien ile Paris’te Maison Van Cleef & Arpels’i kurdu. 1912 yılında şirket Fransa’nın en popüler tatil beldelerinde sezonluk mağazaları açarak orada tatil yapan elit kısımlarını çekmeyi başardı. 1942 yılında Van Cleef & Arpels New York şubesini açtı. Arpels ailesinin torunları yıllar boyunca aile şirketini yönetti 1999 yılında firma Richemont SA tarafından satın alınana kadar. Van Cleef & Arpels’in tasarım icatların arasında kuşkusuz ‘’invisible setting’’ görünmez mıhlama şekli öne çıkıyor. Bu patentli tekniği kullanarak değerli taşlar onları tutan tırnakları görünmeden yan yana dizilir, böylece taşlar mücevherde tamamen aralıksız gibi görünür. İnvisible setting her zaman çok yüksek değer topladı ve bu işçiliği ile ilgili ilginç bir detay var. Fransa’da üretilen invisible mücevherleri Amerika’da üretilen invisible mücevherlerden çok daha pahalıya satılırdı ciddi bir kalite farkının olmamasına rağmen. Belki şirket Fransa kökenli olduğu için insanlar Fransa’da alışveriş yaparken daha yüksek para ödemeyi ikna oluyordu. Van Cleef & Arpels 1906 yılından bu yana gerçekten de harika mücevherleri üretti. Çeşitli hayvan figürlü mücevherleri tasarım açısından çok zevkliydi, balerin broşları son derece şık ve zarifti. Van Cleef & Arpels en kaliteli değerli taşları kullanarak en çok zamanı tasarıma ayırırdı. 1960’lı yıllarda mücevherler 1920’li yıllardan ilham alarak tekrar çok gösterişli bir hal alınca Van Cleef & Arpels 20’li yılları anımsatan ancak çok farklı bir tarz taşıyan büyük boncuklu ve püsküllü setleri üretmeyi başladı. Yine de Van Cleef & Arpels’in gerçek ikonik tasarımı son derece yenilikçi fermuar şeklindeki gerdanlığı olur. Bu kesinlikle Van Cleef’in en şık tasarımlarından biridir.
TİFFANY & CO.
Amerikan mücevher firması Tiffany & Co. Charles Lewis Tiffany tarafından 1837 yılında kurulmuştur. Aslında Charles Lewis Tiffany ilk olarak okul arkadaşı John Young ile New York Broadway’de Tiffany & Young şirketi kurdu. 1953 yılında John Young emekli olunca Charles Lewis Tiffany şirketin kontrolünü tamamen ele geçirerek ismini Tiffany & Co. olarak değiştirdi. İlk dönemlerde Charles Lewis Tiffany klasik gümüş tasarımların üzerine odaklanmıştı. Bu tasarımların başarısı 1876 Paris Dünya fuarında kanıtlandı, bu fuarda Tiffany & Co. ilk Amerikan firması olarak gümüş işçiliği için en üst ödülü kazandı. Charles Lewis Tiffany 1902 yılında öldüğünde şirketin başına oğlu başarılı tasarımcı ve cam sanatçısı Louis Comfort Tiffany geçti. Louis Comfort Tiffany Amerikalıların mücevher anlayışını tamamen değiştirmişti. Mücevherler artık zenginliği değil, iyi zevkini gösteren nesnelere dönüştü. Louis Comfort Tiffany çeşitli renkli taşları kullanarak mücevherlere doğal ve organik görünüm kazandırdı. Tiffany geleneksel olmayan tasarımcıları kullanmaya başlayan ilk mücevher evi oldu. Yıllar boyunca en yetenekli mücevher tasarımcıları firmanın repertuarına renk kattı. Bu gelenek 1885 yılında mücevher orkide tasarımları ile tanınan Paulding Farnham ile başladı. 1956 yılında Jean Schlumberger sıra dışı görünümlü mineli parçaları üretti. Yirminci yüzyılın sonlarından bugüne kadar şirket birçok en önde gelen isimleri ile işbirliği yaptı.  
( 1965 – 1977 ) Donald Claflin, ( 1960 – 1980 ) Angela Cummings,        ( 1974 – bugüne kadar ) Elsa Peretti, ( 1980 – bugüne kadar ) Paloma Picasso, ( 2005  bugüne kadar ) Frank Gehry. Tiffany & Co. 1978 yılında Avon Products’a satıldı. Altı yıl sonra şirket 1984 yılında William R. Chaney liderliğindeki bir yatırımcı grubuna tekrar satıldı.  Tiffany & Co. gerçek altın çağı on dokuzuncu yüzyılın sonunda olmuştu. O dönemde Tiffany’de 128,54 karat sarı Tiffany elması gibi ünlü değerli taşlar ve Louis Comfort Tiffany’nin yaratıcı gücü vardı. 1950’li yıllarda Tiffany tanzanit, kunzit ve tsavorit garnet gibi renkli taşları piyasaya tanıttı. Tiffany renkli taşların tanıtımında ve onları mücevherlere dahil etme alanında her zaman öncülük etti.

6 Temmuz 2013 Cumartesi

ABD vitrininde Türk mücevheri



ABD vitrininde Türk mücevheri





SİNAN ÖZEDİNCİK

SABAH- 1979'da ünlü aktrist Grace Kelly, Türkiye'yi ziyaret ettiğinde mücevher bakmak için için Molu'ya gelip, yakut bir kolye aldı. O tarihten sonra Molu Mücevherat adeta prenseslerin markası oldu. Bugün Suudi Arabistan Prensesleri, Bahreyn Kraliyet Ailesi, Brunei Sultanı, Monako Kraliyet Ailesi markanın tasarımlarını kullanıyor. Molu Mücevherat şimdi de ABD'nin en lüks vitrinlerini süslüyor. Cartier'den Bvlgari'ye pekçok lüks markayla aynı standlarda satılıyor. Şirketin yeni açılımının mimarı üçüncü kuşaktan. Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Molu'nun yeğeni Enes Molu. Markayı 7-8 ay önce Amerika'ya taşıdılar. Ürünlerini lüks zincir Neiman Marcus'un Houston'daki mağazasında satışa sunan İlhan ve Enes Molu ile konuştuk. 

DEVLERLE AYNI VİTRİNDE 

Neiman Marcus'a nasıl girdiniz? Uzun zamandır uluslararası müşterilerimiz var. Ortadoğu, Orta Asya, Arabistan ve Azerbaycan'dan ciddi sayıda müşteriye sahibiz. Bunda Türkiye'nin yurtdışına açılma politikasının da etkili olduğunu düşünüyorum. Aldığım eğitim ve edindiğim tecrübe ile yurtdışına açılmamız gerektiğine karar verdim. Neiman Marcus'la çalışmamız, bu düşüncenin ürünüdür. 


 Neden bu marka? Öncelikle çok iyi bir zincir olduğu için. Amerika'da en lüks tabakaya hitap ediyor. Çok iyi bir müşteri portföyü ve kapasitesi var. Orada Van Cleef, Cartier, Bvlgari, Tiffany&Co, Chanel'in ürünleriyle birlikte satılıyoruz. Bu markalarla bir arada olmak zor ama bir o kadar da prestijli. Amerika'da 60'ın üzerinde mağazaları var. 



 Neden ABD'ye bu yöntemle girdiniz, kendi mağazanızı açmadınız? Amerika merkezli bazı markalar da bu yolu izliyor. 20-30 yıl sonra mağazalaşıyor. Bu konudaki en iyi örnek David Yurman. Bizden çok aşağıdalar ama Neiman Marcus'la başlamışlar. Bu yolla yayıldılar. 2 yıl önce ilk mağazalarını açtılar. Ciroları 500 milyon dolar. Dolayısıyla Amerika'da hemen mağazalaşmak doğru bir seçenek değil. Biz enerjimizi reklam, pazarlama ve temsilcilerimizle ilişkilerimizi güçlendirmeye veriyoruz. 



Onların size bakış açısı nasıl? 125 bin kişiye ulaşan The Book adlı yayınları var. Bir sayfa reklamın maliyeti 35 bin dolar. Bunlar reklamımızı ücretsiz yapıyor. Başka hiçbir markaya bunu yapmıyorlar. Mücevherdeki en büyük davetlerini de bizim için verdiler. En seçkin 350 kişiyi davet ettiler. Davetlilerin tamamı Amerikalı'ydı. Houston'dan başladık. Los Angeles, Miami ile devam edeceğiz. 



Arap kralları müşterimiz 
 Müşterileriniz arasında kimler var? 
Ortadoğu'daki kraliyet ailelerinin büyük çoğunluğu müşterimiz. Suudi ve Bahreyn Kraliyet Aileleri ile dostluk seviyesine ulaşan ilişkimiz var. Türkiye'ye sık sık geliyorlar ve bize uğramadan gitmiyorlar. Bizi de kendi ülkelerine davet ediyorlar. Orta Asya ve Türk Cumhuriyetleri'nde özel dostluk kurduk. Orta Asya'da müzelerde sergilenen ürünlerimiz var. Buralar için saat, kalemlik ve kemer tokalar tasarladık. Avrupa'da da çalıştığımız bazı önemli aileler var. Ama isim veremiyoruz. 
 İsmini verebileceğiniz birileri yok mu? O kadar çok ki ama isim vermek doğru olmaz. 70'li yıllarda en iyi müşterilerimizden biri Grace Kelly idi.

Neiman Marcus 2012 geliri: 4.35 milyar $ 
 2011 geliri: 4 milyar $ 
 Faaliyet kârı : 403.6 milyon $ 
 Net kâr: 140.1 milyon $ 
 Çalışan sayısı: 15 bin 800 
Toplam mağaza sayısı: 41 
Kuruluş yılı: 1907

Dünya mücevher pazarı

 Pazar büyüklüğü: 200 milyar $ 
Amerikan pazarı: 80 milyar $ (Yüzde 40) 
Türkiye pazarı: 2 milyar $ (Yüzde 1)


Sabah

27 Haziran 2013 Perşembe

Unlu isimlerin mucevher tutkusu




Ünlü isimlerin mücevher tutkusu- CAFERUJ

Bazaar
Pınar Tezcan Özçapkın
Mücevherdeki tercihiniz nedir?
“Özellikle bir tercihim olmuyor ama sade ve şık şeyler seviyorum.”
Bu çekim için taktığınız mücevherlerin anısını bize anlatır mısınız?
“Bu çekimde düğünümde kayınvalidemin kendi tasarladığı ve benim için çok özel bir parça olan zümrüt kolyemi ve eşimin kızımın doğumunda bana sürpriz olarak yaptırdığı küpelerimi taktım. Ve onları her taktığımda hayatımın en önemli anları aklıma geliyor; evliliğim ve kızım.”
Mücevherleriniz size neyi çağrıştırıyor?
“Benim için tasarımları çok önemli bu yüzden takmadığım hiçbir parçayı dolabımda tutmam; severek taktığım parçalar ileride kızlarıma bırakacağım en büyük hatıralar.”
Mücevher seçiminizde hangi taşları tercih edersiniz?
“Pırlanta ve zümrüt seviyorum.”
Uğurlu olduğuna inandığınız bir takınız var mı?
“Kelebek şeklindeki her şeyin bana uğur getirdiğine inanıyorum.”
Gece kullandığınız bir parçayı gündüz de takar mısınız?
“Gündüz sadece alyansımı ve Kısmet by Milka’dan tasarım takılarımı takıyorum.”
En çok sevdiğiniz mücevher markaları hangileri?
“Gilan ve Cartier.”
Aile yadigarı bir mücevheriniz var mı?
“Annemin hediye ettiği, ona da anneannesinin taktığı broş ve annemin nişan yüzüğü benim için çok kıymetli. Ben de kızlarıma vereceğim.”


Ayşe Kucuroğlu
Mücevherlere karşı ilginiz nasıl başladı?
“Elizabeth Taylor, Audrey Hepburn fi lmleri, Marilyn Monroe hayranlığı diye anlatmaya başlayabilirim. Hatta küçükken TRT 1’de akşam çıkan musiki sanatçıları, frapan ve tuvalet giymiş solistler de bu ilginin nedenleri arasında. Samime Sanay ya da Mediha Şen Sancakoğlu gibi solistler mücevhere ilgimi artırmıştır.”
Bu çekim için taktığınız mücevherlerin anısını bize anlatır mısınız?
“Çok manidar. Kolyemi, kızım Suna doğduğunda Bebek Mücevher’den almıştım. Cihat Yıldızlı’nın işi. Üç adet üretilmiş, biri yurtdışına satılmış biri bana kısmet oldu. 3 karat 42 cm foyasız elmas, 3 karat 20 cm pırlantalı. Tamamen el işçiliği. Aşık olduğum bir diğer detay ise tüm pırlantaların ve montürlerinin birbirinden farklı olması. Kolyenin ismi Hercai, ki bu da beni anlatıyor. Seçerken aklımda kızım vardı. Dolayısıyla bu kolye onun. Ben onun mücevherinin emanetçisiyim. İleride onun boynunda görmeyi hayal edebiliyorum.”
Mücevherleriniz size neyi çağrıştırıyor?
“Hepsinin bir anlamı ve hatırası var. Ne kadar yeni parçalar alınsa da kocamın Bebek Kahve’de evlenme teklif ettiği yüzük bana hep o güzel anı çağrıştırır.” Mücevher seçiminizde hangi taşları tercih edersiniz? “Pırlanta ve elmas dışında yakut çok gizemli gelir ve zümrütün bana yakıştığını ve tenime uyduğunu düşünürüm. Bir vitrinde gözüme takılanlar hep zümrütler oluyor.”
Uğurlu olduğuna inandığınız bir takınız var mı?
“Sürekli bileğimde olan Midnight Express’ten aldığım bir apriati incecik bileziğim var. Tam 33 yaşına girdiğimde almıştık ve üzerinde 33 adet taşı vardı tesadüf. Çok ince ve zarif.”
En sevdiğiniz mücevher markaları neler?
“Cartier, Kısmet by Milka, Midnight Express Tayfun Mumcu tasarımları şahane.”
Aile yadigarı bir mücevheriniz var mı?
“Ne kadar yeni parçalar alınsa da arada taktığım bir çift elmas küpe var annemin, ismini de aldığım, Ayşe babaannesinden bana ulaşan. Üç kız kardeş olmamıza rağmen bende olmasının nedeni adımın Ayşe olması.”

Gül Gölge Saygı
Bu çekim için taktığınız mücevherlerin anısını bize anlatır mısınız?
“Bu taktığım elmas takım, annemin. Babam hediye etmiş, ona da rahmetli annesinden kalmış. Küçükken gizlice takıp kendimi prenses gibi hissederdim. Şimdi taktığımda, hala çok güzel duygular hatırlatıyor bana. Eskiliği de ayrıca hoşuma gidiyor tabii.”
Mücevherlere karşı ilginiz nasıl başladı?
“Mücevhere ilgim parçasına göre değişiyor. Çok düşkün değilimdir aslında ama bazen bir yüzük ya da bir küpe görürüm, ‘İşte bu benim’ derim. Takarım ve uzun süre çıkarmam.” Mücevher seçiminizde hangi taşları tercih edersiniz? “Elmas ve siyah pırlantayı çok seviyorum.”
Uğurlu olduğuna inandığınız bir takınız var mı?
“Bence takı tamamlayıcı olmalı, varlıklı olmanın kanıtı değil. Hikayesi olan her şey bana çok anlamlı geliyor. Aile yadigarı, arkadaş hediyesi, sevdiğin insanın sende görmek istediği takı bence her zaman çok özeldir.”
Sınırsız bir bütçeniz olsa nasıl bir parçaya sahip olmak isterdiniz?
“Ben zarif, ince ve söylemek istediği şeyleri olan takıları seviyorum.”
Bir mücevhere yatırım yaparken nelere dikkat edersiniz?
“Mücevher alırken daha çok tasarımına dikkat ediyorum. Taşının büyüklüğü ya da ağırlığı çok önemli olmuyor benim için.”
En sevdiğiniz mücevher markaları neler?
“Bee Goddess, Kısmet, Tiff any&Co, Cartier, B Point, Van Cleef&Arpels, David Yurman sevdiğim takı markaları.”
Sürekli taktığınız bir mücevher var mı?
“Sanem Kardıçalı’nın rose ince bir yüzüğünü almıştım. O kadar severek takıyorum ki. Zincirle birbirine bağlanıyor yüzük ve bağlandığı yerde bir kilit var, o da küçük pırlantalarla işlenmiş. Bence muhteşem bir evlilik yüzüğü.

Demet Kutluay
Bu çekim için taktığınız mücevherlerin anısını bize anlatır mısınız?
“Küpeyi düğünümüzde takmıştım, kayınvalidemin hediyesiydi bana ve çok hoşuma gitmişti severek takmıştım. Yüzük ise, babamın anneme aldığı bir mücevherdir. Ben 20 yaşındayken annem de bana hediye etti. Neredeyse 45 senelik bir yüzük bu.”
Mücevherleriniz sizin için neyi çağrıştırıyor?
“Bu yüzük, aşkı temsil ediyor, çünkü babamı üç sene önce kaybettim o ana kadar bile annemle babamın arasındaki sevgiyi hep hissettim. Küpeler de düğünümde taktığım için bana hep o mutlu, özel günü hatırlatıyor.”
Mücevher seçimizde hangi taşları tercih edersiniz?
“Pırlanta.”
Sınırsız bir bütçeniz olsa nasıl bir parçaya sahip olmak isterdiniz?
“Her biri 3 karattan oluşan gerdanlık ya da pırlantalarla süslü, suyolu bir kolyeye sahip olmak isterdim.”
Gece kullandığınız gösterişli bir parçayı gündüz de takar mısınız?
“Evet, takarım. Tektaşımı büyük olmasına rağmen her şeyle takıyorum.”
En sevdiğiniz mücevher markaları neler?
“Ben çoğu şeyimi Ariş’ten alıyorum, o yüzden bu markayı söyleyebilirim. Bana istediğim en temiz taşı bulabiliyorlar.”
Aile yadigarı bir mücevheriniz var mı?
“Annemin şu anda kullandığı bir iki şey var. Ama henüz bana geçmiş değiller. Sadece bu yüzüğüm var şu anda.”

Cafe Ruj

12 Haziran 2013 Çarşamba

Marka ve Urun Mensei Etkisi: Kimin Mali Bu Sorusu?

Marka ve Ürün Mensei Etkisi:
 Kimin Malı Bu Sorusu?
Nereden Geliyor.Üreticisi kim ?


Turquality&ACNielsen- Ülke imajı, ürünlere bir kalite algısı verebilir. İtalyan altını ve mücevheri, İsviçre saatleri, Fransız tasarımları gibi.

 Üretim ülkesi, eğer biliniyorsa, aynı olumlu etkiyi yapabilir.

• Avrupa ülkelerinin (özellikle İtalya ve Fransa) yanı sıra Tayland,

Hindistan ve ABD en

tercih edilen menşe ülkeleri.

Türkiye’nin, ABD’de iyi satmasına yardım eden egzotik bir imajı var.
• Üçüncü dünya ülkeleri daha az tercih edilen menşe ülkeleri.
• Çin, bir menşe ülkesi olarak karışık geri bildirimler alıyor.

 Ancak tüketiciler önce kaliteye bakma eğiliminde. Kalite yeterince yüksekse tüketiciler, ülkesi ne olursa olsun satın alacaktır.
 Bazı üst sınıf markaların ürünleri başka ülkelerde üretilip bu markaların adı
altında satılıyor ve marka ülkesinin imajına sahip oluyor.
 Savaşla ilgili olmayan elmaslar veya çevre dostu altın arıtıcıları gibi başka sosyal
ve politik değerler desteklendiğinde üretim ülkesi daha az etkili oluyor.


TURQUALITY- Confidential & Proprietary ● Copyright © 2006 ACNielsen ● a VNU business

 Çoğu katılımcının görüşüne göre marka için yerel (Amerikan) bir isim 
kullanılmamalı çünkü Türkiye özgün bir şeye sahip ve bu şekilde tanıtılmalı.

• Ancak Türkçe bir isim de Amerikanlaştırılmalı ki ülke halkının telaffuz etmesi ve
hatırlaması kolay olsun.
• Marka konusunda bu görüşü savunan uzmanlar, ürünleri seçkin/farklı kılmak için
menşe ülkesinin de belirtilmesi gerektiğini dile getirdi.
 Diğer yandan birkaç uzman yerel bir ismin kullanılması ve Müslümanlar
hakkında ABD’de mevcut önyargılar nedeniyle menşe ülkesinin de
belirtilmemesi gerektiğini dile getirdi.



Türkiye’nin mevcut bir Amerikan firmasıyla ortaklık kurması önerildi.
 Hem yerel (Tiffany, David Yurman, Harry Winston) hem de küresel (Cartier, 
Bvlgari, Jar, Graff, LVMH, Gucci) markalar ABD pazarında çok güçlü.
• Çoğunluk, kürsel markaların ABD’de daha yüksek bir saygınlık ve bilinirliğe sahip
olduğu görüşünde.
• Diğer yandan bazı katılımcılar, yerel bir marka olan Tiffany’s kuyum pazarında çok
güçlü bir etkiye sahip olduğundan, yerel markaların daha çok sevildiği görüşünde.

Turquality- AC Nielsen

10 Haziran 2013 Pazartesi

Dunya'nin en degerli mucevher koleksiyonu

DÜNYANIN EN DEĞERLİ MÜCEVHER KOLEKSİYONU

ModaveSosyate-Elizabeth Taylor 'ın mücevher koleksiyonu en az kendisi kadar ünlüdür. Menekşe gözlü aramızdan ayrıldı ama mücevherleri konuşulmaya devam ediyor. Hala bir kişinin sahip olduğu en değerli mücevher koleksiyonu olarak anılmakta. Ve bu değerli koleksiyon geçtiğimiz günlerde Christie's 'de açıkartırmaya sunuldu. Böylelikle benim gibi mücevher aşıkları da bütün koleksiyonu görebilmiş oldu.Tüm koleksiyonun toplam değeri yaklaşık 100 milyon pound.

Koleksiyonda neler yok ki ?



33 karatlık tek taş elmas yüzük (değeri 3.3 milyon dolar), Cartier marka dünyanın en nadide incilerinden La Peregrina ile bezeli gerdanlık (3 milyon dolar), Van Cleef & Arpels marka yakut yüzük, Bulgari marka zümrüt yüzük, Cartier marka yakut gerdanlık,Bulgari marka 800 bin dolar değerindeki safir kolye ve yine Bulgari marka 200 bin dolar değerindeki safir yüzük,



Cartier 'in kalp formlu Taj Mahal elmas kolyesi, Prince of Wales broş ve çok renkli safir top küpeler,



Richard Burton 'un hediyesi Bulgari marka yakut gerdanlık.




Ve Elizabeth Taylor 'ı bu nadide mücevherlerini giyerken görüyoruz. Hepsini ne kadar da güzel ve ihtişamlı bir şekilde taşımış. O gerçek bir stardı. Dönemini en gözalıcı ve gösterişli şekilde yaşadı ve yansıttı. Ne yazık ki artık bu tarz starlar yok. Yerine sponsorlu mücevherler var. Satın almak yerine artık özel geceler için mücevherler kiralanıyor ve reklamı yapılıyor o kadar. Nadide mücevherlerin yerini kimin hangi marka giydiği aldı. Artık kıyafetler bile satın alınmıyor. Bunda bile marka müşterisini giydiriyor ve giydirdiğini hediye ediyor.
modavesosyete Blog

7 Haziran 2013 Cuma

Art Deco





Art Deco, 1925 yılında Paris, Fransa’da düzenlenen Dünya Fuarının bir sonucu olarak ortaya çıkmış bir tarzdır. Adını Exposition Internationale des Arts et Décoratifs Industriels Modernes’ in (Modern Endüstriyel ve Dekoratif Sanatlar Uluslararası Fuarı) kısaltmasından aldı.
Birinci Dünya Savaşından sonraki bu dönemde ekonomik ve sosyal baskılar altındaki insanlara, yenilikçi bir tasarım stiline ve temiz, sıkı bir görünüme sahip Art Deco yeni bir ruh getirdi ve jazz ve makine çağı olan bu dönemden yaklaşık 1930′ların ortalarında kadar popüler kaldı.
Art nouveau’nun hemen ardından gelen bu akım, ondan farklı olarak el emeğine değil, sanayiye dayalıdır. Desenleri geometriktir. Ancak Art nouveau’da olduğu gibi gotik süsleme öğelerinden de yararlanıldı. Art Deco, Modern Hareket’i biçimsel olarak kabul eder, ancak onun kuramsal derinliği ile ilgilenmez. Bununla beraber içerikleri arasında başka kaynaklar da bulunur;  Mısır, Latin Amerika Antikite’sinin sanat ve kültürüne duyulan yoğun ilgi ve bu kültürlerin yapıtları; Maya sanatı, motifleri, mimarlığı; 20.yüzyıl öncesi İngiliz mimarlığına ait üsluplardan, Doğu kaynaklı motif ve ürünlere kadar her türden egzotizm.. Afrika, Kübizm, Fütürizm, makine ve grafik tasarım diğer etkilendiği alanlardı.1930′lardan sonra  F.L.Wright’in ve uluslararasi üslubun öncüsü olan mimarların, mimariyi süsten ayırmak istemeleri ve süslemeyi değil işlevselliği savunmalarıyla son bulmuş; fakat 1960′lı yıllarda “art deco revival” adı altında yeniden itibar görmeye başlamıştır.
Art deco’nun ilk büyük örneğinin Eliel Saarinen’in Helsinki Garı olduğu öne sürülür. Ankara Tren Garı, Chrysler Binası, Rockefeller Center, Empire State Binası ve Streamline, Art Deco’nun mimarideki en bilinen ve en görkemli eserleridir.
Art Deco bütün tasarım alanlarını etkiledi. Giyim, mimari, otomobil ve tabii ki mücevher.. Göz kamaştırıcı, cesaretli, güçlü ve zıt renkli takılar mercan ve firuze gibi yarı değerli taşlarla süslenerek farklı bir mücevher çizgisi yarattılar. Muhtemelen dönemin şartları sebebiyle değerli taşlar dışında taklit taşlara ve bakalit gibi malzemelere sıkça rastlanmaktadır. Plastik, krom, çelik, yakut, altın, inci, platin, mercan, yeşim, oniks ve lâcivert taşı gibi opak taşlar kullanıldı. Kostüm takıları daha popüler oldu. Dönemin çeşitli mücevherleri arasında en dikkati çekenler, 1920’lerde moda olan kısa kesimli saçları süsleyen sallantılı ve yapay elmas küpelerdi. Bunu sonraları üst kola takılan bilezik ve halkalar tamamladı. Yeni yeni kabul gören dekolteler, sırtı süsleyen göz alıcı pandantifler, çiçek formları, çoğunlukla çift olarak kullanılan klipsler hayli ilgi gördü. Öyle ki, 1930’ların kadını, bunları ayakkabı, şapka, yaka ve kemerlerinde aksesuar olarak kullandı. Kolsuz elbise ve tuvaletlerde uzun eldivenlerin kullanılması, süs taşlı, geometrik stilde yapılmış göz alıcı bilezikleri gündeme getirdi. Omuza veya şapka ve kemere iliştirilen küçük broşların en yaygın malzemesi oniks veya dairesel kesilmiş kristal ile küçük elmas taşlardı. Aynı dönemde, ortası, kaboşon taşlı, çoğu kez çevresi küçük pırlantalı ya da bu yıllarda yaygınlaşan dikdörtgen baget elmas taşlı yüzükler moda oldu. Alyanslar genellikle çift olarak platin ve elmas taşlı yüzüklerle kullanıldı. Tabii bu çift görünümlü yüzüklere alternatif olarak Cartier’in 1924’te tasarladığı Trinity yüzükleri olarak ün yapan birbiri içine geçen kırmızı, sarı ve beyaz altından yapılmış halkaları da unutmamak gerekiyor.
Art Nouveau ve Art&Crafts dönemlerinin tasarımcıları, kişiler ve şirketler üzerinde etkili olmuşlardı; fakat Art Deco dönemi, yüzyılın tasarımını etkiledi. Art Deco takı tasarımı örneklerinin çoğu imzasız ve kültürel orijinleri de belirsizdi. Tanınmış ve iyice yaygınlaşmış Art Deco stili kolyeler, bakalit ve krom gibi madenlerden yapıldılar ve New Jersey, Çekoslavakya gibi birbirinden farklı ve uzak bölgelerde üretildiler .
Trend belirleyiciler arasında Coco Chanel, Elsa Schiaparelli, Jene Dunand, çağın adına uygun olarak makine parçalarına benzeyen modern estetiğe sahip takıların tasarımcısı Jean Després ve dönemin doğadan ilham alan cam sanatçısı René Lalique sayılabilir.

"Mücevher Tasarımı Net Adresinden alınmıştır"

26 Mayıs 2013 Pazar

Charm bilezikleri










Anna Vogel tasarımı


Zeynep Bilgin- Ben charm bilezikleri çok seviyorum hele hele eskilerini bulabilirseniz tadına doyum olmaz. bu sene yeniden oldukça gözde bu bilezikleri neredeyse tüm büyük markalar yaptı..Eminim size uyan biri vardır. eğer uyan bir tane yoksa güzel bir bileklikte siz bir tane yaratabilirsiniz, yeter ki keyifle kullanacağınız bir tane olsun...
Cartier


Anoushka Mythology tasarımı




Bvlgari

Tuana Zeynep Bilgin makaleler 

24 Mayıs 2013 Cuma

Amerikan Mücevher Ürünlerinin Dağıtım Kanalları



Girisimçiler için satış kanalları en önemli noktalardan bir tanesidir. P'S Sarraf Grubu olarak Turquality-AC Nielsen araştırma çalışmasını kısmi alıntı olarak bilginize sunarız.

Amerikan Mücevher Ürünlerinin Dağıtım Kanalları


Bir diğer yaklaşım da kuyum ürünlerini farklı dağıtım kanallarına göre
segmentlere ayırmak:


Bağımsız kuyumcular

Küresel markalar (Harry Winston, Tiffany, Cartier, Van Cleef & Arpels, Chanel,
Bvlgari, Buccellati, Graff)

Büyük alışveriş zincirleri (Zales, Sterling, Helzberg, Fred Meyer, Samuels, Gordon’s
Jewelers, Littman Jewelers, Finlay Jewelers, Kay Jewelers)

Çok katlı mağazalar

Üst sınıf (Neiman Marcus, Saks, Bergdorf Goodman, Nordstrom’s)

Alt sınıf (Macy’s, JCPenney, Kohl’s, Federated Stores, May Company,
Bloomingdale’s)

Televizyondaki alışveriş kanalları (Home Shopping Network, QVC, Shop NBC),
postayla dağıtılan kataloglar ve İnternet perakendecileri (Blue Nile, Ice, Red
Envelope)

İndirim mağazaları (Wal-Mart, Target)

Toptan satış kulüpleri (Costco, BJ’s, Sam’s Club)

Diğer: rehinciler, antika mağazaları ve müzayedeler

KAYNAK :TURQUALITY®,
Cartier etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Cartier etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Temmuz 2013 Cuma

Mucevher imparatorlari Cartier, Van Cleef & Arpels, Tiffany & Co


1900’lerin başından bugüne kadar Cartier, Van Cleef & Arpels, Tiffany & Co. mücevher evleri, kendi markaları kalıcı sanatsal mirası üzerinde inşa ettiler. İkisi Paris’te biri de New York’ta kurulan bu ünlü markalar günümüzde  ne kadar  birer modern şirket olsalar da hepsi bu işe aile işletmesi olarak başladı. Lüks mücevher pazarının en önemli isimleri olarak tanınan, ödüllü tasarımlarla, efsanevi elmaslarla ve en kaliteli değerli taşlarla ün kazanan bu markalar Kraliyet mensuplarına, Hollywood yıldızlara ve dünyadaki tüm elit kısımlarına hitap etmeyi başardılar. Mücevher sektörünün bu üç devi çeşitli dönemlerde kendine özgü tarzları ile olağanüstü mücevher tasarımları üretti. Günümüzde bile bu markaların modern tasarımlarının birçoğu geçmişte büyük başarı yakalayan eski tasarımlardan ilham alınarak üretilir. Örneğin Tiffany meşhur Schlumberger mineli bileziğini yeniden gündeme getirdi. Ancak bu defa altın süslemelerin yerine pırlanta kullandı. Van Cleef altmışlı yıllarda çok popüler olan Alhambra serisini tekrar dünyaya tanıttı. Cartier ise geçmişte defalarca kullanılan panter mücevherlerine geri döndü. Alhambra koleksiyonunun yeniden tasarlanması son 15 yılının kesinlikle en başarılı geri dönüşü olmuştur. Dünyanın hemen hemen her büyük şehrinde sokakta yürürken mutlaka Alhambra’yi takan kadını görürsünüz. Kadınlar onu takarken kendilerini çok rahat hissederler ve bu rahatlık birçok mücevher markasının kendi tasarımlarında yakalamak istedikleri şeydir. Gösterişli, şık, rahat ancak kesinlikle abartılı değildir. Cartier 1920’li ve 1940’lı yıllarda panter mücevherleri defalarca tanıttı, bugün bile hala gündemde olan panter mücevherler modernize edilerek yeniden üretilir. Sadece geçmişe takılıp gelişmek mümkün değildir, stil ve moda her gün değişiyor ancak belki de bu markaların en büyük başarısı kim olduklarını insanlara unutturmadan eski stilleri güncel tutarak bütünlüğünü korumak olmuştur.
CARTİER
 Maison Cartier 1847 yılında Louis-François Cartier tarafından kurulmuştur. Louis-François Cartier’in oğlu Alfred 1874 yılında aile şirketinin başına geçtikten sonra 1902 yılında Londra ve 1909 yılında New York şubelerini açarak işlerini büyüttü. Cartier oğulların üçüncü nesli – Louis Paris şubelerinde, Pierre New York ve Jacque Londra şubelerinde yönetici olarak çalışmaya devam etti. Louis ve Jacque Cartier vefatlarından sonra Pierre Cartier 1942 yılında Fransa’ya geri döndü ve 1947 yılında emekli olana kadar Cartier İnternational başkanı olarak görev aldı. Jacque Caretier oğlu Jean-Jacque Londra şubesi sorumlusu, Louis Cartier oğlu Claude New York şubesi sorumlusu olarak görevlendirdi. Günümüzde Cartier, Richemont SA lüks grubunun bir parçasıdır. Cartier ustaca kullanılan platin ve elmas kombinasyonu ile Edward dönemi boyunca mücevher yapımında seçkin bir pozisyon aldı. Edward döneminden Art Deco dönemine kadar Cartier standartları belirleyen bir isim olmuştu. Elmas, safir, yakut ve zümrütlerin şanlı kombinasyonları ile ünlü olan Tutti Frutti bilezikleri mücevher açısından tasarım harikası olarak değerlendirildi. 1940 ve 1950’li yıllarda üretilen gizemli masa saatleri sanatsal obje kategorisinde inanılmaz beğeni topladı. Tüm Cartier tasarımlarında geleneksel Fransız iyi zevkini temsil eden bir şey vardır ve bu yüzden Cartier parçaları her zaman popülerliğin zirvesinde kalacak ve gerçek değerin üzerinde prim taşıyacaktır.
VAN CLEEF & ARPELS
1906 yılında yetenekli bir taş kesim ustasının oğlu Alfred Van Cleef eşi Estelle Arpels kardeşleri Charles ve Julien ile Paris’te Maison Van Cleef & Arpels’i kurdu. 1912 yılında şirket Fransa’nın en popüler tatil beldelerinde sezonluk mağazaları açarak orada tatil yapan elit kısımlarını çekmeyi başardı. 1942 yılında Van Cleef & Arpels New York şubesini açtı. Arpels ailesinin torunları yıllar boyunca aile şirketini yönetti 1999 yılında firma Richemont SA tarafından satın alınana kadar. Van Cleef & Arpels’in tasarım icatların arasında kuşkusuz ‘’invisible setting’’ görünmez mıhlama şekli öne çıkıyor. Bu patentli tekniği kullanarak değerli taşlar onları tutan tırnakları görünmeden yan yana dizilir, böylece taşlar mücevherde tamamen aralıksız gibi görünür. İnvisible setting her zaman çok yüksek değer topladı ve bu işçiliği ile ilgili ilginç bir detay var. Fransa’da üretilen invisible mücevherleri Amerika’da üretilen invisible mücevherlerden çok daha pahalıya satılırdı ciddi bir kalite farkının olmamasına rağmen. Belki şirket Fransa kökenli olduğu için insanlar Fransa’da alışveriş yaparken daha yüksek para ödemeyi ikna oluyordu. Van Cleef & Arpels 1906 yılından bu yana gerçekten de harika mücevherleri üretti. Çeşitli hayvan figürlü mücevherleri tasarım açısından çok zevkliydi, balerin broşları son derece şık ve zarifti. Van Cleef & Arpels en kaliteli değerli taşları kullanarak en çok zamanı tasarıma ayırırdı. 1960’lı yıllarda mücevherler 1920’li yıllardan ilham alarak tekrar çok gösterişli bir hal alınca Van Cleef & Arpels 20’li yılları anımsatan ancak çok farklı bir tarz taşıyan büyük boncuklu ve püsküllü setleri üretmeyi başladı. Yine de Van Cleef & Arpels’in gerçek ikonik tasarımı son derece yenilikçi fermuar şeklindeki gerdanlığı olur. Bu kesinlikle Van Cleef’in en şık tasarımlarından biridir.
TİFFANY & CO.
Amerikan mücevher firması Tiffany & Co. Charles Lewis Tiffany tarafından 1837 yılında kurulmuştur. Aslında Charles Lewis Tiffany ilk olarak okul arkadaşı John Young ile New York Broadway’de Tiffany & Young şirketi kurdu. 1953 yılında John Young emekli olunca Charles Lewis Tiffany şirketin kontrolünü tamamen ele geçirerek ismini Tiffany & Co. olarak değiştirdi. İlk dönemlerde Charles Lewis Tiffany klasik gümüş tasarımların üzerine odaklanmıştı. Bu tasarımların başarısı 1876 Paris Dünya fuarında kanıtlandı, bu fuarda Tiffany & Co. ilk Amerikan firması olarak gümüş işçiliği için en üst ödülü kazandı. Charles Lewis Tiffany 1902 yılında öldüğünde şirketin başına oğlu başarılı tasarımcı ve cam sanatçısı Louis Comfort Tiffany geçti. Louis Comfort Tiffany Amerikalıların mücevher anlayışını tamamen değiştirmişti. Mücevherler artık zenginliği değil, iyi zevkini gösteren nesnelere dönüştü. Louis Comfort Tiffany çeşitli renkli taşları kullanarak mücevherlere doğal ve organik görünüm kazandırdı. Tiffany geleneksel olmayan tasarımcıları kullanmaya başlayan ilk mücevher evi oldu. Yıllar boyunca en yetenekli mücevher tasarımcıları firmanın repertuarına renk kattı. Bu gelenek 1885 yılında mücevher orkide tasarımları ile tanınan Paulding Farnham ile başladı. 1956 yılında Jean Schlumberger sıra dışı görünümlü mineli parçaları üretti. Yirminci yüzyılın sonlarından bugüne kadar şirket birçok en önde gelen isimleri ile işbirliği yaptı.  
( 1965 – 1977 ) Donald Claflin, ( 1960 – 1980 ) Angela Cummings,        ( 1974 – bugüne kadar ) Elsa Peretti, ( 1980 – bugüne kadar ) Paloma Picasso, ( 2005  bugüne kadar ) Frank Gehry. Tiffany & Co. 1978 yılında Avon Products’a satıldı. Altı yıl sonra şirket 1984 yılında William R. Chaney liderliğindeki bir yatırımcı grubuna tekrar satıldı.  Tiffany & Co. gerçek altın çağı on dokuzuncu yüzyılın sonunda olmuştu. O dönemde Tiffany’de 128,54 karat sarı Tiffany elması gibi ünlü değerli taşlar ve Louis Comfort Tiffany’nin yaratıcı gücü vardı. 1950’li yıllarda Tiffany tanzanit, kunzit ve tsavorit garnet gibi renkli taşları piyasaya tanıttı. Tiffany renkli taşların tanıtımında ve onları mücevherlere dahil etme alanında her zaman öncülük etti.

6 Temmuz 2013 Cumartesi

ABD vitrininde Türk mücevheri



ABD vitrininde Türk mücevheri





SİNAN ÖZEDİNCİK

SABAH- 1979'da ünlü aktrist Grace Kelly, Türkiye'yi ziyaret ettiğinde mücevher bakmak için için Molu'ya gelip, yakut bir kolye aldı. O tarihten sonra Molu Mücevherat adeta prenseslerin markası oldu. Bugün Suudi Arabistan Prensesleri, Bahreyn Kraliyet Ailesi, Brunei Sultanı, Monako Kraliyet Ailesi markanın tasarımlarını kullanıyor. Molu Mücevherat şimdi de ABD'nin en lüks vitrinlerini süslüyor. Cartier'den Bvlgari'ye pekçok lüks markayla aynı standlarda satılıyor. Şirketin yeni açılımının mimarı üçüncü kuşaktan. Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Molu'nun yeğeni Enes Molu. Markayı 7-8 ay önce Amerika'ya taşıdılar. Ürünlerini lüks zincir Neiman Marcus'un Houston'daki mağazasında satışa sunan İlhan ve Enes Molu ile konuştuk. 

DEVLERLE AYNI VİTRİNDE 

Neiman Marcus'a nasıl girdiniz? Uzun zamandır uluslararası müşterilerimiz var. Ortadoğu, Orta Asya, Arabistan ve Azerbaycan'dan ciddi sayıda müşteriye sahibiz. Bunda Türkiye'nin yurtdışına açılma politikasının da etkili olduğunu düşünüyorum. Aldığım eğitim ve edindiğim tecrübe ile yurtdışına açılmamız gerektiğine karar verdim. Neiman Marcus'la çalışmamız, bu düşüncenin ürünüdür. 


 Neden bu marka? Öncelikle çok iyi bir zincir olduğu için. Amerika'da en lüks tabakaya hitap ediyor. Çok iyi bir müşteri portföyü ve kapasitesi var. Orada Van Cleef, Cartier, Bvlgari, Tiffany&Co, Chanel'in ürünleriyle birlikte satılıyoruz. Bu markalarla bir arada olmak zor ama bir o kadar da prestijli. Amerika'da 60'ın üzerinde mağazaları var. 



 Neden ABD'ye bu yöntemle girdiniz, kendi mağazanızı açmadınız? Amerika merkezli bazı markalar da bu yolu izliyor. 20-30 yıl sonra mağazalaşıyor. Bu konudaki en iyi örnek David Yurman. Bizden çok aşağıdalar ama Neiman Marcus'la başlamışlar. Bu yolla yayıldılar. 2 yıl önce ilk mağazalarını açtılar. Ciroları 500 milyon dolar. Dolayısıyla Amerika'da hemen mağazalaşmak doğru bir seçenek değil. Biz enerjimizi reklam, pazarlama ve temsilcilerimizle ilişkilerimizi güçlendirmeye veriyoruz. 



Onların size bakış açısı nasıl? 125 bin kişiye ulaşan The Book adlı yayınları var. Bir sayfa reklamın maliyeti 35 bin dolar. Bunlar reklamımızı ücretsiz yapıyor. Başka hiçbir markaya bunu yapmıyorlar. Mücevherdeki en büyük davetlerini de bizim için verdiler. En seçkin 350 kişiyi davet ettiler. Davetlilerin tamamı Amerikalı'ydı. Houston'dan başladık. Los Angeles, Miami ile devam edeceğiz. 



Arap kralları müşterimiz 
 Müşterileriniz arasında kimler var? 
Ortadoğu'daki kraliyet ailelerinin büyük çoğunluğu müşterimiz. Suudi ve Bahreyn Kraliyet Aileleri ile dostluk seviyesine ulaşan ilişkimiz var. Türkiye'ye sık sık geliyorlar ve bize uğramadan gitmiyorlar. Bizi de kendi ülkelerine davet ediyorlar. Orta Asya ve Türk Cumhuriyetleri'nde özel dostluk kurduk. Orta Asya'da müzelerde sergilenen ürünlerimiz var. Buralar için saat, kalemlik ve kemer tokalar tasarladık. Avrupa'da da çalıştığımız bazı önemli aileler var. Ama isim veremiyoruz. 
 İsmini verebileceğiniz birileri yok mu? O kadar çok ki ama isim vermek doğru olmaz. 70'li yıllarda en iyi müşterilerimizden biri Grace Kelly idi.

Neiman Marcus 2012 geliri: 4.35 milyar $ 
 2011 geliri: 4 milyar $ 
 Faaliyet kârı : 403.6 milyon $ 
 Net kâr: 140.1 milyon $ 
 Çalışan sayısı: 15 bin 800 
Toplam mağaza sayısı: 41 
Kuruluş yılı: 1907

Dünya mücevher pazarı

 Pazar büyüklüğü: 200 milyar $ 
Amerikan pazarı: 80 milyar $ (Yüzde 40) 
Türkiye pazarı: 2 milyar $ (Yüzde 1)


Sabah

27 Haziran 2013 Perşembe

Unlu isimlerin mucevher tutkusu




Ünlü isimlerin mücevher tutkusu- CAFERUJ

Bazaar
Pınar Tezcan Özçapkın
Mücevherdeki tercihiniz nedir?
“Özellikle bir tercihim olmuyor ama sade ve şık şeyler seviyorum.”
Bu çekim için taktığınız mücevherlerin anısını bize anlatır mısınız?
“Bu çekimde düğünümde kayınvalidemin kendi tasarladığı ve benim için çok özel bir parça olan zümrüt kolyemi ve eşimin kızımın doğumunda bana sürpriz olarak yaptırdığı küpelerimi taktım. Ve onları her taktığımda hayatımın en önemli anları aklıma geliyor; evliliğim ve kızım.”
Mücevherleriniz size neyi çağrıştırıyor?
“Benim için tasarımları çok önemli bu yüzden takmadığım hiçbir parçayı dolabımda tutmam; severek taktığım parçalar ileride kızlarıma bırakacağım en büyük hatıralar.”
Mücevher seçiminizde hangi taşları tercih edersiniz?
“Pırlanta ve zümrüt seviyorum.”
Uğurlu olduğuna inandığınız bir takınız var mı?
“Kelebek şeklindeki her şeyin bana uğur getirdiğine inanıyorum.”
Gece kullandığınız bir parçayı gündüz de takar mısınız?
“Gündüz sadece alyansımı ve Kısmet by Milka’dan tasarım takılarımı takıyorum.”
En çok sevdiğiniz mücevher markaları hangileri?
“Gilan ve Cartier.”
Aile yadigarı bir mücevheriniz var mı?
“Annemin hediye ettiği, ona da anneannesinin taktığı broş ve annemin nişan yüzüğü benim için çok kıymetli. Ben de kızlarıma vereceğim.”


Ayşe Kucuroğlu
Mücevherlere karşı ilginiz nasıl başladı?
“Elizabeth Taylor, Audrey Hepburn fi lmleri, Marilyn Monroe hayranlığı diye anlatmaya başlayabilirim. Hatta küçükken TRT 1’de akşam çıkan musiki sanatçıları, frapan ve tuvalet giymiş solistler de bu ilginin nedenleri arasında. Samime Sanay ya da Mediha Şen Sancakoğlu gibi solistler mücevhere ilgimi artırmıştır.”
Bu çekim için taktığınız mücevherlerin anısını bize anlatır mısınız?
“Çok manidar. Kolyemi, kızım Suna doğduğunda Bebek Mücevher’den almıştım. Cihat Yıldızlı’nın işi. Üç adet üretilmiş, biri yurtdışına satılmış biri bana kısmet oldu. 3 karat 42 cm foyasız elmas, 3 karat 20 cm pırlantalı. Tamamen el işçiliği. Aşık olduğum bir diğer detay ise tüm pırlantaların ve montürlerinin birbirinden farklı olması. Kolyenin ismi Hercai, ki bu da beni anlatıyor. Seçerken aklımda kızım vardı. Dolayısıyla bu kolye onun. Ben onun mücevherinin emanetçisiyim. İleride onun boynunda görmeyi hayal edebiliyorum.”
Mücevherleriniz size neyi çağrıştırıyor?
“Hepsinin bir anlamı ve hatırası var. Ne kadar yeni parçalar alınsa da kocamın Bebek Kahve’de evlenme teklif ettiği yüzük bana hep o güzel anı çağrıştırır.” Mücevher seçiminizde hangi taşları tercih edersiniz? “Pırlanta ve elmas dışında yakut çok gizemli gelir ve zümrütün bana yakıştığını ve tenime uyduğunu düşünürüm. Bir vitrinde gözüme takılanlar hep zümrütler oluyor.”
Uğurlu olduğuna inandığınız bir takınız var mı?
“Sürekli bileğimde olan Midnight Express’ten aldığım bir apriati incecik bileziğim var. Tam 33 yaşına girdiğimde almıştık ve üzerinde 33 adet taşı vardı tesadüf. Çok ince ve zarif.”
En sevdiğiniz mücevher markaları neler?
“Cartier, Kısmet by Milka, Midnight Express Tayfun Mumcu tasarımları şahane.”
Aile yadigarı bir mücevheriniz var mı?
“Ne kadar yeni parçalar alınsa da arada taktığım bir çift elmas küpe var annemin, ismini de aldığım, Ayşe babaannesinden bana ulaşan. Üç kız kardeş olmamıza rağmen bende olmasının nedeni adımın Ayşe olması.”

Gül Gölge Saygı
Bu çekim için taktığınız mücevherlerin anısını bize anlatır mısınız?
“Bu taktığım elmas takım, annemin. Babam hediye etmiş, ona da rahmetli annesinden kalmış. Küçükken gizlice takıp kendimi prenses gibi hissederdim. Şimdi taktığımda, hala çok güzel duygular hatırlatıyor bana. Eskiliği de ayrıca hoşuma gidiyor tabii.”
Mücevherlere karşı ilginiz nasıl başladı?
“Mücevhere ilgim parçasına göre değişiyor. Çok düşkün değilimdir aslında ama bazen bir yüzük ya da bir küpe görürüm, ‘İşte bu benim’ derim. Takarım ve uzun süre çıkarmam.” Mücevher seçiminizde hangi taşları tercih edersiniz? “Elmas ve siyah pırlantayı çok seviyorum.”
Uğurlu olduğuna inandığınız bir takınız var mı?
“Bence takı tamamlayıcı olmalı, varlıklı olmanın kanıtı değil. Hikayesi olan her şey bana çok anlamlı geliyor. Aile yadigarı, arkadaş hediyesi, sevdiğin insanın sende görmek istediği takı bence her zaman çok özeldir.”
Sınırsız bir bütçeniz olsa nasıl bir parçaya sahip olmak isterdiniz?
“Ben zarif, ince ve söylemek istediği şeyleri olan takıları seviyorum.”
Bir mücevhere yatırım yaparken nelere dikkat edersiniz?
“Mücevher alırken daha çok tasarımına dikkat ediyorum. Taşının büyüklüğü ya da ağırlığı çok önemli olmuyor benim için.”
En sevdiğiniz mücevher markaları neler?
“Bee Goddess, Kısmet, Tiff any&Co, Cartier, B Point, Van Cleef&Arpels, David Yurman sevdiğim takı markaları.”
Sürekli taktığınız bir mücevher var mı?
“Sanem Kardıçalı’nın rose ince bir yüzüğünü almıştım. O kadar severek takıyorum ki. Zincirle birbirine bağlanıyor yüzük ve bağlandığı yerde bir kilit var, o da küçük pırlantalarla işlenmiş. Bence muhteşem bir evlilik yüzüğü.

Demet Kutluay
Bu çekim için taktığınız mücevherlerin anısını bize anlatır mısınız?
“Küpeyi düğünümüzde takmıştım, kayınvalidemin hediyesiydi bana ve çok hoşuma gitmişti severek takmıştım. Yüzük ise, babamın anneme aldığı bir mücevherdir. Ben 20 yaşındayken annem de bana hediye etti. Neredeyse 45 senelik bir yüzük bu.”
Mücevherleriniz sizin için neyi çağrıştırıyor?
“Bu yüzük, aşkı temsil ediyor, çünkü babamı üç sene önce kaybettim o ana kadar bile annemle babamın arasındaki sevgiyi hep hissettim. Küpeler de düğünümde taktığım için bana hep o mutlu, özel günü hatırlatıyor.”
Mücevher seçimizde hangi taşları tercih edersiniz?
“Pırlanta.”
Sınırsız bir bütçeniz olsa nasıl bir parçaya sahip olmak isterdiniz?
“Her biri 3 karattan oluşan gerdanlık ya da pırlantalarla süslü, suyolu bir kolyeye sahip olmak isterdim.”
Gece kullandığınız gösterişli bir parçayı gündüz de takar mısınız?
“Evet, takarım. Tektaşımı büyük olmasına rağmen her şeyle takıyorum.”
En sevdiğiniz mücevher markaları neler?
“Ben çoğu şeyimi Ariş’ten alıyorum, o yüzden bu markayı söyleyebilirim. Bana istediğim en temiz taşı bulabiliyorlar.”
Aile yadigarı bir mücevheriniz var mı?
“Annemin şu anda kullandığı bir iki şey var. Ama henüz bana geçmiş değiller. Sadece bu yüzüğüm var şu anda.”

Cafe Ruj

12 Haziran 2013 Çarşamba

Marka ve Urun Mensei Etkisi: Kimin Mali Bu Sorusu?

Marka ve Ürün Mensei Etkisi:
 Kimin Malı Bu Sorusu?
Nereden Geliyor.Üreticisi kim ?


Turquality&ACNielsen- Ülke imajı, ürünlere bir kalite algısı verebilir. İtalyan altını ve mücevheri, İsviçre saatleri, Fransız tasarımları gibi.

 Üretim ülkesi, eğer biliniyorsa, aynı olumlu etkiyi yapabilir.

• Avrupa ülkelerinin (özellikle İtalya ve Fransa) yanı sıra Tayland,

Hindistan ve ABD en

tercih edilen menşe ülkeleri.

Türkiye’nin, ABD’de iyi satmasına yardım eden egzotik bir imajı var.
• Üçüncü dünya ülkeleri daha az tercih edilen menşe ülkeleri.
• Çin, bir menşe ülkesi olarak karışık geri bildirimler alıyor.

 Ancak tüketiciler önce kaliteye bakma eğiliminde. Kalite yeterince yüksekse tüketiciler, ülkesi ne olursa olsun satın alacaktır.
 Bazı üst sınıf markaların ürünleri başka ülkelerde üretilip bu markaların adı
altında satılıyor ve marka ülkesinin imajına sahip oluyor.
 Savaşla ilgili olmayan elmaslar veya çevre dostu altın arıtıcıları gibi başka sosyal
ve politik değerler desteklendiğinde üretim ülkesi daha az etkili oluyor.


TURQUALITY- Confidential & Proprietary ● Copyright © 2006 ACNielsen ● a VNU business

 Çoğu katılımcının görüşüne göre marka için yerel (Amerikan) bir isim 
kullanılmamalı çünkü Türkiye özgün bir şeye sahip ve bu şekilde tanıtılmalı.

• Ancak Türkçe bir isim de Amerikanlaştırılmalı ki ülke halkının telaffuz etmesi ve
hatırlaması kolay olsun.
• Marka konusunda bu görüşü savunan uzmanlar, ürünleri seçkin/farklı kılmak için
menşe ülkesinin de belirtilmesi gerektiğini dile getirdi.
 Diğer yandan birkaç uzman yerel bir ismin kullanılması ve Müslümanlar
hakkında ABD’de mevcut önyargılar nedeniyle menşe ülkesinin de
belirtilmemesi gerektiğini dile getirdi.



Türkiye’nin mevcut bir Amerikan firmasıyla ortaklık kurması önerildi.
 Hem yerel (Tiffany, David Yurman, Harry Winston) hem de küresel (Cartier, 
Bvlgari, Jar, Graff, LVMH, Gucci) markalar ABD pazarında çok güçlü.
• Çoğunluk, kürsel markaların ABD’de daha yüksek bir saygınlık ve bilinirliğe sahip
olduğu görüşünde.
• Diğer yandan bazı katılımcılar, yerel bir marka olan Tiffany’s kuyum pazarında çok
güçlü bir etkiye sahip olduğundan, yerel markaların daha çok sevildiği görüşünde.

Turquality- AC Nielsen

10 Haziran 2013 Pazartesi

Dunya'nin en degerli mucevher koleksiyonu

DÜNYANIN EN DEĞERLİ MÜCEVHER KOLEKSİYONU

ModaveSosyate-Elizabeth Taylor 'ın mücevher koleksiyonu en az kendisi kadar ünlüdür. Menekşe gözlü aramızdan ayrıldı ama mücevherleri konuşulmaya devam ediyor. Hala bir kişinin sahip olduğu en değerli mücevher koleksiyonu olarak anılmakta. Ve bu değerli koleksiyon geçtiğimiz günlerde Christie's 'de açıkartırmaya sunuldu. Böylelikle benim gibi mücevher aşıkları da bütün koleksiyonu görebilmiş oldu.Tüm koleksiyonun toplam değeri yaklaşık 100 milyon pound.

Koleksiyonda neler yok ki ?



33 karatlık tek taş elmas yüzük (değeri 3.3 milyon dolar), Cartier marka dünyanın en nadide incilerinden La Peregrina ile bezeli gerdanlık (3 milyon dolar), Van Cleef & Arpels marka yakut yüzük, Bulgari marka zümrüt yüzük, Cartier marka yakut gerdanlık,Bulgari marka 800 bin dolar değerindeki safir kolye ve yine Bulgari marka 200 bin dolar değerindeki safir yüzük,



Cartier 'in kalp formlu Taj Mahal elmas kolyesi, Prince of Wales broş ve çok renkli safir top küpeler,



Richard Burton 'un hediyesi Bulgari marka yakut gerdanlık.




Ve Elizabeth Taylor 'ı bu nadide mücevherlerini giyerken görüyoruz. Hepsini ne kadar da güzel ve ihtişamlı bir şekilde taşımış. O gerçek bir stardı. Dönemini en gözalıcı ve gösterişli şekilde yaşadı ve yansıttı. Ne yazık ki artık bu tarz starlar yok. Yerine sponsorlu mücevherler var. Satın almak yerine artık özel geceler için mücevherler kiralanıyor ve reklamı yapılıyor o kadar. Nadide mücevherlerin yerini kimin hangi marka giydiği aldı. Artık kıyafetler bile satın alınmıyor. Bunda bile marka müşterisini giydiriyor ve giydirdiğini hediye ediyor.
modavesosyete Blog

7 Haziran 2013 Cuma

Art Deco





Art Deco, 1925 yılında Paris, Fransa’da düzenlenen Dünya Fuarının bir sonucu olarak ortaya çıkmış bir tarzdır. Adını Exposition Internationale des Arts et Décoratifs Industriels Modernes’ in (Modern Endüstriyel ve Dekoratif Sanatlar Uluslararası Fuarı) kısaltmasından aldı.
Birinci Dünya Savaşından sonraki bu dönemde ekonomik ve sosyal baskılar altındaki insanlara, yenilikçi bir tasarım stiline ve temiz, sıkı bir görünüme sahip Art Deco yeni bir ruh getirdi ve jazz ve makine çağı olan bu dönemden yaklaşık 1930′ların ortalarında kadar popüler kaldı.
Art nouveau’nun hemen ardından gelen bu akım, ondan farklı olarak el emeğine değil, sanayiye dayalıdır. Desenleri geometriktir. Ancak Art nouveau’da olduğu gibi gotik süsleme öğelerinden de yararlanıldı. Art Deco, Modern Hareket’i biçimsel olarak kabul eder, ancak onun kuramsal derinliği ile ilgilenmez. Bununla beraber içerikleri arasında başka kaynaklar da bulunur;  Mısır, Latin Amerika Antikite’sinin sanat ve kültürüne duyulan yoğun ilgi ve bu kültürlerin yapıtları; Maya sanatı, motifleri, mimarlığı; 20.yüzyıl öncesi İngiliz mimarlığına ait üsluplardan, Doğu kaynaklı motif ve ürünlere kadar her türden egzotizm.. Afrika, Kübizm, Fütürizm, makine ve grafik tasarım diğer etkilendiği alanlardı.1930′lardan sonra  F.L.Wright’in ve uluslararasi üslubun öncüsü olan mimarların, mimariyi süsten ayırmak istemeleri ve süslemeyi değil işlevselliği savunmalarıyla son bulmuş; fakat 1960′lı yıllarda “art deco revival” adı altında yeniden itibar görmeye başlamıştır.
Art deco’nun ilk büyük örneğinin Eliel Saarinen’in Helsinki Garı olduğu öne sürülür. Ankara Tren Garı, Chrysler Binası, Rockefeller Center, Empire State Binası ve Streamline, Art Deco’nun mimarideki en bilinen ve en görkemli eserleridir.
Art Deco bütün tasarım alanlarını etkiledi. Giyim, mimari, otomobil ve tabii ki mücevher.. Göz kamaştırıcı, cesaretli, güçlü ve zıt renkli takılar mercan ve firuze gibi yarı değerli taşlarla süslenerek farklı bir mücevher çizgisi yarattılar. Muhtemelen dönemin şartları sebebiyle değerli taşlar dışında taklit taşlara ve bakalit gibi malzemelere sıkça rastlanmaktadır. Plastik, krom, çelik, yakut, altın, inci, platin, mercan, yeşim, oniks ve lâcivert taşı gibi opak taşlar kullanıldı. Kostüm takıları daha popüler oldu. Dönemin çeşitli mücevherleri arasında en dikkati çekenler, 1920’lerde moda olan kısa kesimli saçları süsleyen sallantılı ve yapay elmas küpelerdi. Bunu sonraları üst kola takılan bilezik ve halkalar tamamladı. Yeni yeni kabul gören dekolteler, sırtı süsleyen göz alıcı pandantifler, çiçek formları, çoğunlukla çift olarak kullanılan klipsler hayli ilgi gördü. Öyle ki, 1930’ların kadını, bunları ayakkabı, şapka, yaka ve kemerlerinde aksesuar olarak kullandı. Kolsuz elbise ve tuvaletlerde uzun eldivenlerin kullanılması, süs taşlı, geometrik stilde yapılmış göz alıcı bilezikleri gündeme getirdi. Omuza veya şapka ve kemere iliştirilen küçük broşların en yaygın malzemesi oniks veya dairesel kesilmiş kristal ile küçük elmas taşlardı. Aynı dönemde, ortası, kaboşon taşlı, çoğu kez çevresi küçük pırlantalı ya da bu yıllarda yaygınlaşan dikdörtgen baget elmas taşlı yüzükler moda oldu. Alyanslar genellikle çift olarak platin ve elmas taşlı yüzüklerle kullanıldı. Tabii bu çift görünümlü yüzüklere alternatif olarak Cartier’in 1924’te tasarladığı Trinity yüzükleri olarak ün yapan birbiri içine geçen kırmızı, sarı ve beyaz altından yapılmış halkaları da unutmamak gerekiyor.
Art Nouveau ve Art&Crafts dönemlerinin tasarımcıları, kişiler ve şirketler üzerinde etkili olmuşlardı; fakat Art Deco dönemi, yüzyılın tasarımını etkiledi. Art Deco takı tasarımı örneklerinin çoğu imzasız ve kültürel orijinleri de belirsizdi. Tanınmış ve iyice yaygınlaşmış Art Deco stili kolyeler, bakalit ve krom gibi madenlerden yapıldılar ve New Jersey, Çekoslavakya gibi birbirinden farklı ve uzak bölgelerde üretildiler .
Trend belirleyiciler arasında Coco Chanel, Elsa Schiaparelli, Jene Dunand, çağın adına uygun olarak makine parçalarına benzeyen modern estetiğe sahip takıların tasarımcısı Jean Després ve dönemin doğadan ilham alan cam sanatçısı René Lalique sayılabilir.

"Mücevher Tasarımı Net Adresinden alınmıştır"

26 Mayıs 2013 Pazar

Charm bilezikleri










Anna Vogel tasarımı


Zeynep Bilgin- Ben charm bilezikleri çok seviyorum hele hele eskilerini bulabilirseniz tadına doyum olmaz. bu sene yeniden oldukça gözde bu bilezikleri neredeyse tüm büyük markalar yaptı..Eminim size uyan biri vardır. eğer uyan bir tane yoksa güzel bir bileklikte siz bir tane yaratabilirsiniz, yeter ki keyifle kullanacağınız bir tane olsun...
Cartier


Anoushka Mythology tasarımı




Bvlgari

Tuana Zeynep Bilgin makaleler 

24 Mayıs 2013 Cuma

Amerikan Mücevher Ürünlerinin Dağıtım Kanalları



Girisimçiler için satış kanalları en önemli noktalardan bir tanesidir. P'S Sarraf Grubu olarak Turquality-AC Nielsen araştırma çalışmasını kısmi alıntı olarak bilginize sunarız.

Amerikan Mücevher Ürünlerinin Dağıtım Kanalları


Bir diğer yaklaşım da kuyum ürünlerini farklı dağıtım kanallarına göre
segmentlere ayırmak:


Bağımsız kuyumcular

Küresel markalar (Harry Winston, Tiffany, Cartier, Van Cleef & Arpels, Chanel,
Bvlgari, Buccellati, Graff)

Büyük alışveriş zincirleri (Zales, Sterling, Helzberg, Fred Meyer, Samuels, Gordon’s
Jewelers, Littman Jewelers, Finlay Jewelers, Kay Jewelers)

Çok katlı mağazalar

Üst sınıf (Neiman Marcus, Saks, Bergdorf Goodman, Nordstrom’s)

Alt sınıf (Macy’s, JCPenney, Kohl’s, Federated Stores, May Company,
Bloomingdale’s)

Televizyondaki alışveriş kanalları (Home Shopping Network, QVC, Shop NBC),
postayla dağıtılan kataloglar ve İnternet perakendecileri (Blue Nile, Ice, Red
Envelope)

İndirim mağazaları (Wal-Mart, Target)

Toptan satış kulüpleri (Costco, BJ’s, Sam’s Club)

Diğer: rehinciler, antika mağazaları ve müzayedeler

KAYNAK :TURQUALITY®,

News

Latest News
Pırlanta Sarrafı Mücevherat Grubu. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Top Ad 728x90

Video

Visitors

Bu Blogda Ara

Vertical2

Pırlanta Hakkında Herşey

script type="text/javascript"> //form tags to omit in NS6+: var omitformtags=["input", "textarea", "select"] omitformtags=omitformtags.join("|") function disableselect(e){ if (omitformtags.indexOf(e.target.tagName.toLowerCase())==-1) return false } function reEnable(){ return true } if (typeof document.onselectstart!="undefined") document.onselectstart=new Function ("return false") else{ document.onmousedown=disableselect document.onmouseup=reEnable }

Slider

Recent Post

Games

Popüler Yayınlar

Tweetler