Bu Blogda Ara

27 Haziran 2013 Perşembe

Mucevher ve Taki Trendleri 2013

Mücevher ve Takı Trendleri

PAKEL FASHION- Bu yıl trendlerin bolluğu kıyafetleri etkilemesine etkiledi.Fakat mücevher ve aksesuar dünyasınında bu trendlerden nasibini aldığı söylemesem ayıp olur .Bu sene daha çok altın tonlarınındaki takılara verilen farklı formlar ve alışılagelmişin dışındaki kullanımlar göz doldururken senelerdir karşılaştığımız tasarımlarında tekrardan günümüze taşındığına tanık olacağız.Şimdi ise biraz detaya inerek mücevher trendlerini incelemeye başlayalım..


                                    Yıldız Savları

İster denizleri süsleyen şirin mi şirin denizyıldızları  ister gecenizi aydınlatan göktaşları..Hangisi daha çok hoşunuza gider bilemem ama bu sene kesinlikle yıldız siluetleri mücevherlerde sıkça görülecek figürlerden..Dileklerinizi vücudunuzda konumlandırın....














Hayvan Figürleri

Hayvan figürlerinin mücevherlerle bütünlüğü sizlerinde ilgisini çekmiştir.Kaplanından baykuşuna timsahından gechosuna bu sene takılar hayvan figürleri ile taçlandırılmış gibi.


Özellikle yılan figürü bu sene altın çağında.Sarmal formlu bu figür vücüdunuzdaki kıvrımlı hatlardan biri olmaya aday.Medusa kafası yaşamaya hazırmıyız:)


BU SENE YILAN FORMLU BİR EAR CUFF ALARAK KENDİNİZE Bİ İYİLİK YAPIN VE ASİ AMA TRENDY GÖRÜNÜŞÜN KAPISINI KAPAMAMAK ÜZERE  ARALAYIN:)







Yılan formu haricinde timsahta sezonun öne çıkan formlarındanken geçen senede sıkça rastladığınız baykuş motifide bu sene vitrinlerdeki yerlerini almaya devam ediyor.







Renkli Taşlar

Safirler,zümrütler,yakutlar,ametistler,ay taşları ve niceleri...Barok etkisini mücevherlerde de gösteriyor.Işıl ışıl parlayan taşlar yer yer çiçek motifleriyle birleşirken saray asaletini  günümüze taşıyor..













Zarif Kelepçeler


Bilekleri süsleyen kelepçeler bu sene oldukça narin dokunuşlarla güzel ellerinizin güzelline güzellik katacak.




EMRE PAKEL ARAŞTIRMA VE BLOG  YAZISI

24 Haziran 2013 Pazartesi

Bizans Imparatorlugu: Roma Kuyumculugu








Bizans İmparatorluğu:
 Roma  imparatorları, siyasi ve dini nedenlerden dolayı
4.yüzyılda Romanın yanı sıra doğuda ikinci bir
başkent arayışına girmişlerdir. Bilindiği üzere
İmparator I. Constantinus çeşitli arayışlardan
sonra Byzantium’u seçmiş ve kente
Konstantinopolis adı verilerek başkent
yapılmıştır. Kendilerine 1453 yılına değin
Romalılar demişlerse de modern tarihçiler onları
Büyük Roma İmparatorluğu’ndan ayrı bir tarihi
varlık kabul etmiş ve Byzantium’dan hareketle
Bizans olarak adlandırmışlardır. Orta çağın
tümünü kaplayan Bizans İmparatorluğu doğuda
yer almasından ve Hristiyan olmasından dolayı
Roma’dan farklı bir karaktere sahiptir.


Konstantinapolis’in İmparatorluğun
kuyumculuk merkezine dönüşmesi, kendine özgü
form, desen ve teknikleri geliştirebilmesi tam
anlamıyla ancak 6. yüzyılda gerçekleşebilmiştir.
Özgün Bizans üslubundaki eserler diğer
merkezlerden farklı bir tarzda başkentte
yaratılmıştır. Bu dönemde Bizans
kuyumculuğunda Antik sanatın etkilerinin
azaldığı, bunun yerine dana çok Hristiyan inançla
ilgili kişiler (İsa, Meryem, Vaftizci Yahya,
havariler, peygamberler, din adamları, azizler ve
melekler vb) dini konular ve sembolik anlamları olan bitki, hayvan ve geometrik şekillerin
işlendiği görülmektedir.


Kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre daha çok imparator ailesi ve soylu kesime
hizmet veren, diğer ülkelere ve papaya gönderilecek değerli eşyaları hazırlayan kuyumculuk
atölyeleri, Büyük Saray’ın sınırları içinde veya çok yakınında yer almış ve darphaneye bağlı
olarak çalışmışlardır.



Bu eserler, değerli ve yarı değerli taşlar ile incilerle süslenmişlerdir. Göz alıcı renklere
sahip taşların kuyumculukta kullanılması, Bizans’ın doğuda çok geniş alanlara yayılmasını
ve özellikle Hindistan ve Seylan ile yapılan ticaretin sonucu olarak görülmektedir.

-Nihal Atakan-Yazının araştırmacısı ve yazarı


21 Haziran 2013 Cuma

Tuketicilerin pirlanta alırken onem vermesi ve talep etmesi gerekenler

Türkiye’de internet üzerinden ürün satışı 900 milyon dolarlık bir hacme ulaşmıştır Pırlanta’da internet üzerinde inanılmaz şekilde talep gören ürün kategorisine girmiştir
Artık müşteri grubu ikiye ayrılmaktadır Bunlardan bir tanesi internetten fiyat araştırıp, fiziksel mağazalardan alanlar, diğerleri ise internetten araştırıp, internetten alan kitledir Internetten alan müşteri grubu ise her geçen gün kat kat artmaktadır Bizler size pırlanta Dünyası olarak internet üzerinde kendini gerek marka gerekse firma olarak kanıtlamış mücevher firmalarını tavsiye edeceğiz 030 Karat üzeri pırlantalarda muhakkak sertifika isteyin





030 karat üzeri pırlantalarda uluslararası geçerliliğe sahip sertifikayı muhakkak kuyumcunuzdan isteyin

 Uluslararası geçerliliğe sahip sertifika ne anlama gelmektedir ? 
Türkiye’de bugüne kadar üreticilerin kendi bastıkları sertifikalar tüketiciye verildi Bu sertifikalar ya bir kağıda yada plastik kartlara basılmak şeklinde yapıldı Bu kartlarda yada kağıtlarda kuyumcuların yada toptancıların kendi takdir ettikleri pırlanta rengi ve berraklığı yazılmıştır 

Peki bu renk yada berraklığı kuyumcunun takdir etmesi ne demektir ? Eğer bir kuyumcu yada toptancı yanlışlıkla J renk olan bir pırlantaya H renk takdir ederlerde sertifikaya bu şekilde basılır ve bu durumda kuyumcu kazanır ama tüketici para kaybeder Peki bu durumda uluslararası geçerliliğe sahip sertifika almak tüketiciye ne kazandırır kuyumcuya ne kazandırır Sertifika basan bağımsız yada bağımsız olmaya çalışan firmalar yavaş yavaş Türkiye’de gelişmeye başlamıştır Bunların içinde bizim en ciddiye aldığımız laboratuarlar Bluediamond ve IDL’dir Bu laboratuarlar her geçen gün daha da gelişmekte ve ilerlemektedir Türk pırlanta dünyasına katkıları büyüktür Kendilerini pırlanta dünyası olarak bağımsız oldukları sürece buradan destekleyeceğiz

Tüketicilerin pırlanta alırken önem vermesi ve talep etmesi gereken sertifikalar hangileridir ?

 Dünyaca ünlü ve dünyaca kabul edilmiş bağımsızlığı tartışılmaz sertifikalar aşağıdaki gibidir Bütün dünyadaki en ünlü mücevher ve pırlanta fuarlarında görebileceğiniz sertifikalar bunlardır GIA – Amerika IGA – Belçika HRD – Belçika Bu sertifikaları alınca tüketici ne kazanır ? H ise H renk , J ise J renk pırlanta alırlar Hata yoktur ve pırlanta alırken renk ve berraklık yanlışlığından dolayı para kaybetmezler
Gerçekten beyan edilen renkte pırlanta alırlar Kuyumcunun kendi hazırladığı sertifikada yanlışlık olma ihtimali çoktur çünkü tüm ekipmanları 1 milyon dolar tutan laboratuar ekipmanlarına ve gemoloğa (taş bilimci) sahip değillerdir Niçin 030 ve 0,30 Karat altında niçin gerekmiyor ? Çünkü uluslararası geçerli sertifikalardın maliyeleri tanesi 100$ civarıdır 030 boy altı taşlarda ürün fiyatları zaten 400 ile 900 YTL civarı olduğu için 100$ tüketiciye rahatsız etmektedir Ama 030 karat ve üzeri boylarda (tektaş yada bir taş) bu sertifika maliyeti problem yaratmamaktadır

Amerika, Avrupa ve Asya da bu tip pırlantaların tamamı bağımsız laboratuarların sertifikaları ile satılmaktadır.

Doganin en degerli madenlerinden olan pirlanta


Doğanın en değerli madenlerinden olan pırlantadır Elmas ile pırlanta halk arasında farklı taşlar olarak bilinir ama aynı taşlardır Madenden ham olarak çıkan elmas işinin ehli uzman kişiler tarafından kesilerek pırlanta’nın 58 fasetli haline dönüşür Elmas kesildikten sonra cila işlemi uygulanır
Şu anda elmas kesildi, pırlantaya döndü ve satışa hazır hale geldi Artık sizlerin yani tüketicinin bilmesi gereken konular geldi
Her zaman duyduğumuz, anlatılan pırlantanın 4c özelliğini anlatmaya çalışalım Pırlantanın 4c’si kesim, renk, berraklık ve karattır



Renk Adı üstünde pırlantanın rengini ifade ediyor Pırlantanın renkleri vardır Pırlanta koyu sarıdan parlak, canlı beyaza doğru ilerler Türkiye’de satılan standart pırlanta renkleri son 2 yıldır J’den I ve H rengine yükseliş olmuştur Bu yükselişte tüketicinin bilinçlenmesi de etkili olmuştur Batı’nın markalarına baktığımız zaman ise mesela bir Bulgari yada Tiffany G renk taşlar kullanmaktadır Yani I ve H’ın bir üstüdür Aşağıdaki tabloda da gözüktüğü üzere en iyi renk nadir bulunan D’dir ve doğada az bulunan bir pırlantadır Bir süt paragrafta bahsettiğimiz I ve H ise Nadir beyaz kategorisine girmektedir Standart olarak bu tablo kullanılsa da bizim fikrimiz J rengi bu kategoriye girmez Tabi bu bu bizim fikrimiz

renk Pırlanta Hakkında herşey





Berraklık Berraklık deyimini doğanın parmak izleri olarak adlandırabiliriz Bir elmas yerin çok altında milyonlarca yılda büyük bir basınçla oluşur Bugünkü haline geldiği zaman ise içinde minik bazen çıplak gözle görülebilen bezen sadece özel büyütüçle görülebilen lekeler vardır Bunlar karbon kristalleridir






Türkiye’de berraklık standardı SI1 dir Çokmu önemli derseniz bu bütçe ile alakalı bir konudur Bir pırlanta rengi ne kadar iyi olursa, berraklığı da ne kadar temiz olursa o kadar değerli yani nadir bulunan taş kategorisine girer Ama bir taşın rengi I yada H berraklığı SI1 ise gayet rahat içiniz ferah kullanabileceğiniz taş kategorisine girer


Aşağıda tablo da gözüktüğü üzere SI1 de küçük pırlantaya baktığınız zaman çıplak gözle gözükmeyecek lekeler vardır yani karbon Birde şunu düşünün sizler burayı okuyorsanız artık pırlantadan az buçuk anlıyorsunuz demektir D renginde, F temizliğinde 3 karatlık bir taş kaç paradır sizce ? Krallar ülkelerinden kaçarken önce elmaslarını yanına alırlar
berraklik Pırlanta Hakkında herşey
Kesim Kesim taş büyüdüğü zaman yani 0,80′den sonra kesim artık önemli bir hal alıyor Genelde Türkiye’deki kuyumcuların az bir bölümü kesimden anlasa da önemli bir konudur Çünkü kesim ne kadar iyi olursa pırlanta ışığı o kadar iyi verecektir Kesim kötü olursa hem ışığı iyi yansıtmaz hem de pırlantaya bakıp 0,50 Ct lık taşı 0,70 gibi gösterir yada tam tersi
Eğer HID’den ,EGL’den yada bunun benzeri bir kurumdan sertifika aldıysanız buradaki özellikleri bizle paylaşarak bunun cevabını net olarak öğrenebilirsiniz Bize hiç çekinmeden ulaşın
Karat Karat ise pırlantanın ağırlığını simgeler Pırlantar karat cinsinden ölçen özel çok hassas teraziler vardır Karat gramın 5′te biridir


Elmasları aşk ve duyguyla ilişkilendirmek uzun süre De Beers’ın ana pazarlama stratejisi olmuştur Kampanyanın temel ise ünlü “Elmaslar sonsuzdur” sloganıydı Edebi bağlılığı ve edebi değeri kapsıyordu De Beers reklamları bazen ürünün flört oyunundaki rolünü DAHADA AÇIK DİLE GETİREBİLİYORDU 2000 YILININ Noelinden önce tam sayfa bir ilanda “Elbette yatırımın karşılığı var deniliyordu Ama burada bunu yayımlayamayız”
Bir yüzyıldan kısa bir süre içinde Amerikalı, Avrupalı, Japon ve artan sayısıyla Çinli kadınların pırlanta nişan yüzüğünü bir hak olarak görüp “geleneksel bir armağan” bekler hale gelmesinin sorumluluğunu De Beers taşıyor diyebilirmiyiz acaba
Ancak pırlantanın aşk ve sadakatle ilişkilendirilen söylenceler pazarlama kampanyalarının çok öncesine gidiyor.


27 Haziran 2013 Perşembe

Mucevher ve Taki Trendleri 2013

Mücevher ve Takı Trendleri

PAKEL FASHION- Bu yıl trendlerin bolluğu kıyafetleri etkilemesine etkiledi.Fakat mücevher ve aksesuar dünyasınında bu trendlerden nasibini aldığı söylemesem ayıp olur .Bu sene daha çok altın tonlarınındaki takılara verilen farklı formlar ve alışılagelmişin dışındaki kullanımlar göz doldururken senelerdir karşılaştığımız tasarımlarında tekrardan günümüze taşındığına tanık olacağız.Şimdi ise biraz detaya inerek mücevher trendlerini incelemeye başlayalım..


                                    Yıldız Savları

İster denizleri süsleyen şirin mi şirin denizyıldızları  ister gecenizi aydınlatan göktaşları..Hangisi daha çok hoşunuza gider bilemem ama bu sene kesinlikle yıldız siluetleri mücevherlerde sıkça görülecek figürlerden..Dileklerinizi vücudunuzda konumlandırın....














Hayvan Figürleri

Hayvan figürlerinin mücevherlerle bütünlüğü sizlerinde ilgisini çekmiştir.Kaplanından baykuşuna timsahından gechosuna bu sene takılar hayvan figürleri ile taçlandırılmış gibi.


Özellikle yılan figürü bu sene altın çağında.Sarmal formlu bu figür vücüdunuzdaki kıvrımlı hatlardan biri olmaya aday.Medusa kafası yaşamaya hazırmıyız:)


BU SENE YILAN FORMLU BİR EAR CUFF ALARAK KENDİNİZE Bİ İYİLİK YAPIN VE ASİ AMA TRENDY GÖRÜNÜŞÜN KAPISINI KAPAMAMAK ÜZERE  ARALAYIN:)







Yılan formu haricinde timsahta sezonun öne çıkan formlarındanken geçen senede sıkça rastladığınız baykuş motifide bu sene vitrinlerdeki yerlerini almaya devam ediyor.







Renkli Taşlar

Safirler,zümrütler,yakutlar,ametistler,ay taşları ve niceleri...Barok etkisini mücevherlerde de gösteriyor.Işıl ışıl parlayan taşlar yer yer çiçek motifleriyle birleşirken saray asaletini  günümüze taşıyor..













Zarif Kelepçeler


Bilekleri süsleyen kelepçeler bu sene oldukça narin dokunuşlarla güzel ellerinizin güzelline güzellik katacak.




EMRE PAKEL ARAŞTIRMA VE BLOG  YAZISI

24 Haziran 2013 Pazartesi

Bizans Imparatorlugu: Roma Kuyumculugu








Bizans İmparatorluğu:
 Roma  imparatorları, siyasi ve dini nedenlerden dolayı
4.yüzyılda Romanın yanı sıra doğuda ikinci bir
başkent arayışına girmişlerdir. Bilindiği üzere
İmparator I. Constantinus çeşitli arayışlardan
sonra Byzantium’u seçmiş ve kente
Konstantinopolis adı verilerek başkent
yapılmıştır. Kendilerine 1453 yılına değin
Romalılar demişlerse de modern tarihçiler onları
Büyük Roma İmparatorluğu’ndan ayrı bir tarihi
varlık kabul etmiş ve Byzantium’dan hareketle
Bizans olarak adlandırmışlardır. Orta çağın
tümünü kaplayan Bizans İmparatorluğu doğuda
yer almasından ve Hristiyan olmasından dolayı
Roma’dan farklı bir karaktere sahiptir.


Konstantinapolis’in İmparatorluğun
kuyumculuk merkezine dönüşmesi, kendine özgü
form, desen ve teknikleri geliştirebilmesi tam
anlamıyla ancak 6. yüzyılda gerçekleşebilmiştir.
Özgün Bizans üslubundaki eserler diğer
merkezlerden farklı bir tarzda başkentte
yaratılmıştır. Bu dönemde Bizans
kuyumculuğunda Antik sanatın etkilerinin
azaldığı, bunun yerine dana çok Hristiyan inançla
ilgili kişiler (İsa, Meryem, Vaftizci Yahya,
havariler, peygamberler, din adamları, azizler ve
melekler vb) dini konular ve sembolik anlamları olan bitki, hayvan ve geometrik şekillerin
işlendiği görülmektedir.


Kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre daha çok imparator ailesi ve soylu kesime
hizmet veren, diğer ülkelere ve papaya gönderilecek değerli eşyaları hazırlayan kuyumculuk
atölyeleri, Büyük Saray’ın sınırları içinde veya çok yakınında yer almış ve darphaneye bağlı
olarak çalışmışlardır.



Bu eserler, değerli ve yarı değerli taşlar ile incilerle süslenmişlerdir. Göz alıcı renklere
sahip taşların kuyumculukta kullanılması, Bizans’ın doğuda çok geniş alanlara yayılmasını
ve özellikle Hindistan ve Seylan ile yapılan ticaretin sonucu olarak görülmektedir.

-Nihal Atakan-Yazının araştırmacısı ve yazarı


21 Haziran 2013 Cuma

Tuketicilerin pirlanta alırken onem vermesi ve talep etmesi gerekenler

Türkiye’de internet üzerinden ürün satışı 900 milyon dolarlık bir hacme ulaşmıştır Pırlanta’da internet üzerinde inanılmaz şekilde talep gören ürün kategorisine girmiştir
Artık müşteri grubu ikiye ayrılmaktadır Bunlardan bir tanesi internetten fiyat araştırıp, fiziksel mağazalardan alanlar, diğerleri ise internetten araştırıp, internetten alan kitledir Internetten alan müşteri grubu ise her geçen gün kat kat artmaktadır Bizler size pırlanta Dünyası olarak internet üzerinde kendini gerek marka gerekse firma olarak kanıtlamış mücevher firmalarını tavsiye edeceğiz 030 Karat üzeri pırlantalarda muhakkak sertifika isteyin





030 karat üzeri pırlantalarda uluslararası geçerliliğe sahip sertifikayı muhakkak kuyumcunuzdan isteyin

 Uluslararası geçerliliğe sahip sertifika ne anlama gelmektedir ? 
Türkiye’de bugüne kadar üreticilerin kendi bastıkları sertifikalar tüketiciye verildi Bu sertifikalar ya bir kağıda yada plastik kartlara basılmak şeklinde yapıldı Bu kartlarda yada kağıtlarda kuyumcuların yada toptancıların kendi takdir ettikleri pırlanta rengi ve berraklığı yazılmıştır 

Peki bu renk yada berraklığı kuyumcunun takdir etmesi ne demektir ? Eğer bir kuyumcu yada toptancı yanlışlıkla J renk olan bir pırlantaya H renk takdir ederlerde sertifikaya bu şekilde basılır ve bu durumda kuyumcu kazanır ama tüketici para kaybeder Peki bu durumda uluslararası geçerliliğe sahip sertifika almak tüketiciye ne kazandırır kuyumcuya ne kazandırır Sertifika basan bağımsız yada bağımsız olmaya çalışan firmalar yavaş yavaş Türkiye’de gelişmeye başlamıştır Bunların içinde bizim en ciddiye aldığımız laboratuarlar Bluediamond ve IDL’dir Bu laboratuarlar her geçen gün daha da gelişmekte ve ilerlemektedir Türk pırlanta dünyasına katkıları büyüktür Kendilerini pırlanta dünyası olarak bağımsız oldukları sürece buradan destekleyeceğiz

Tüketicilerin pırlanta alırken önem vermesi ve talep etmesi gereken sertifikalar hangileridir ?

 Dünyaca ünlü ve dünyaca kabul edilmiş bağımsızlığı tartışılmaz sertifikalar aşağıdaki gibidir Bütün dünyadaki en ünlü mücevher ve pırlanta fuarlarında görebileceğiniz sertifikalar bunlardır GIA – Amerika IGA – Belçika HRD – Belçika Bu sertifikaları alınca tüketici ne kazanır ? H ise H renk , J ise J renk pırlanta alırlar Hata yoktur ve pırlanta alırken renk ve berraklık yanlışlığından dolayı para kaybetmezler
Gerçekten beyan edilen renkte pırlanta alırlar Kuyumcunun kendi hazırladığı sertifikada yanlışlık olma ihtimali çoktur çünkü tüm ekipmanları 1 milyon dolar tutan laboratuar ekipmanlarına ve gemoloğa (taş bilimci) sahip değillerdir Niçin 030 ve 0,30 Karat altında niçin gerekmiyor ? Çünkü uluslararası geçerli sertifikalardın maliyeleri tanesi 100$ civarıdır 030 boy altı taşlarda ürün fiyatları zaten 400 ile 900 YTL civarı olduğu için 100$ tüketiciye rahatsız etmektedir Ama 030 karat ve üzeri boylarda (tektaş yada bir taş) bu sertifika maliyeti problem yaratmamaktadır

Amerika, Avrupa ve Asya da bu tip pırlantaların tamamı bağımsız laboratuarların sertifikaları ile satılmaktadır.

Doganin en degerli madenlerinden olan pirlanta


Doğanın en değerli madenlerinden olan pırlantadır Elmas ile pırlanta halk arasında farklı taşlar olarak bilinir ama aynı taşlardır Madenden ham olarak çıkan elmas işinin ehli uzman kişiler tarafından kesilerek pırlanta’nın 58 fasetli haline dönüşür Elmas kesildikten sonra cila işlemi uygulanır
Şu anda elmas kesildi, pırlantaya döndü ve satışa hazır hale geldi Artık sizlerin yani tüketicinin bilmesi gereken konular geldi
Her zaman duyduğumuz, anlatılan pırlantanın 4c özelliğini anlatmaya çalışalım Pırlantanın 4c’si kesim, renk, berraklık ve karattır



Renk Adı üstünde pırlantanın rengini ifade ediyor Pırlantanın renkleri vardır Pırlanta koyu sarıdan parlak, canlı beyaza doğru ilerler Türkiye’de satılan standart pırlanta renkleri son 2 yıldır J’den I ve H rengine yükseliş olmuştur Bu yükselişte tüketicinin bilinçlenmesi de etkili olmuştur Batı’nın markalarına baktığımız zaman ise mesela bir Bulgari yada Tiffany G renk taşlar kullanmaktadır Yani I ve H’ın bir üstüdür Aşağıdaki tabloda da gözüktüğü üzere en iyi renk nadir bulunan D’dir ve doğada az bulunan bir pırlantadır Bir süt paragrafta bahsettiğimiz I ve H ise Nadir beyaz kategorisine girmektedir Standart olarak bu tablo kullanılsa da bizim fikrimiz J rengi bu kategoriye girmez Tabi bu bu bizim fikrimiz

renk Pırlanta Hakkında herşey





Berraklık Berraklık deyimini doğanın parmak izleri olarak adlandırabiliriz Bir elmas yerin çok altında milyonlarca yılda büyük bir basınçla oluşur Bugünkü haline geldiği zaman ise içinde minik bazen çıplak gözle görülebilen bezen sadece özel büyütüçle görülebilen lekeler vardır Bunlar karbon kristalleridir






Türkiye’de berraklık standardı SI1 dir Çokmu önemli derseniz bu bütçe ile alakalı bir konudur Bir pırlanta rengi ne kadar iyi olursa, berraklığı da ne kadar temiz olursa o kadar değerli yani nadir bulunan taş kategorisine girer Ama bir taşın rengi I yada H berraklığı SI1 ise gayet rahat içiniz ferah kullanabileceğiniz taş kategorisine girer


Aşağıda tablo da gözüktüğü üzere SI1 de küçük pırlantaya baktığınız zaman çıplak gözle gözükmeyecek lekeler vardır yani karbon Birde şunu düşünün sizler burayı okuyorsanız artık pırlantadan az buçuk anlıyorsunuz demektir D renginde, F temizliğinde 3 karatlık bir taş kaç paradır sizce ? Krallar ülkelerinden kaçarken önce elmaslarını yanına alırlar
berraklik Pırlanta Hakkında herşey
Kesim Kesim taş büyüdüğü zaman yani 0,80′den sonra kesim artık önemli bir hal alıyor Genelde Türkiye’deki kuyumcuların az bir bölümü kesimden anlasa da önemli bir konudur Çünkü kesim ne kadar iyi olursa pırlanta ışığı o kadar iyi verecektir Kesim kötü olursa hem ışığı iyi yansıtmaz hem de pırlantaya bakıp 0,50 Ct lık taşı 0,70 gibi gösterir yada tam tersi
Eğer HID’den ,EGL’den yada bunun benzeri bir kurumdan sertifika aldıysanız buradaki özellikleri bizle paylaşarak bunun cevabını net olarak öğrenebilirsiniz Bize hiç çekinmeden ulaşın
Karat Karat ise pırlantanın ağırlığını simgeler Pırlantar karat cinsinden ölçen özel çok hassas teraziler vardır Karat gramın 5′te biridir


Elmasları aşk ve duyguyla ilişkilendirmek uzun süre De Beers’ın ana pazarlama stratejisi olmuştur Kampanyanın temel ise ünlü “Elmaslar sonsuzdur” sloganıydı Edebi bağlılığı ve edebi değeri kapsıyordu De Beers reklamları bazen ürünün flört oyunundaki rolünü DAHADA AÇIK DİLE GETİREBİLİYORDU 2000 YILININ Noelinden önce tam sayfa bir ilanda “Elbette yatırımın karşılığı var deniliyordu Ama burada bunu yayımlayamayız”
Bir yüzyıldan kısa bir süre içinde Amerikalı, Avrupalı, Japon ve artan sayısıyla Çinli kadınların pırlanta nişan yüzüğünü bir hak olarak görüp “geleneksel bir armağan” bekler hale gelmesinin sorumluluğunu De Beers taşıyor diyebilirmiyiz acaba
Ancak pırlantanın aşk ve sadakatle ilişkilendirilen söylenceler pazarlama kampanyalarının çok öncesine gidiyor.


News

Latest News
Pırlanta Sarrafı Mücevherat Grubu. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Top Ad 728x90

Video

Visitors

Bu Blogda Ara

Vertical2

Pırlanta Hakkında Herşey

script type="text/javascript"> //form tags to omit in NS6+: var omitformtags=["input", "textarea", "select"] omitformtags=omitformtags.join("|") function disableselect(e){ if (omitformtags.indexOf(e.target.tagName.toLowerCase())==-1) return false } function reEnable(){ return true } if (typeof document.onselectstart!="undefined") document.onselectstart=new Function ("return false") else{ document.onmousedown=disableselect document.onmouseup=reEnable }

Slider

Recent Post

Games

Popüler Yayınlar

Tweetler