Bu Blogda Ara

8 Nisan 2013 Pazartesi

Değerli Taşlar Serisi


Bakır Mineralleri Grubu

Bakır minerallerinin toplam sayısı 165’in üzerindedir. Bunların çoğu sanayide kullanım alanlarına sahiptir. Bunlar arasında malakit, azurit, kalkopirit (chalcopyrite) ve krizokol (chrysocolla) gibi minerallerin yaygın olmamakla birlikte değerli taş olarak kullanıldığı görülmektedir. Aşağıda bunlardan daha bilinen iki tanesi hakkında kısaca bilgi verilecektir. 


Malakit
Malakit
Malakit (Malachite)
‘Malahit’ şeklinde yazıldığı ve kullanıldığı da görülmektedir. Bakır ve karbonat bileşimli bir mineraldir. Doğada genellikle bakır sülfürleriyle, özellikle kalkopiritle birlikte ve bunların yataklarında bulunur. Çoğunlukla üst yüzeyi yumrulu, yuvarlak, salkım benzeri şekillerdedir. Kristal yapılı olanlarına daha nadir rastlanır. Kristalleri monoklinik (hiçbir yüzü diğeri ile aynı ölçüde olmayan) şekilde yapılanmıştır. Sertliği 3.5 ile 4 arasında değişmektedir. Rengi yeşil ve koyu yeşil arasında değişen saydam olmayan bir yapısı vardır. İşlenmiş bir malakit taşı üzerinde yeşilin tonları dalgalı bir yapı gösterecek şekilde sıralanmıştır. Bu dalgalı ton geçişleri taşa ayrı bir güzellik katmaktadır. Güzel örnekleri değerli taş olarak değerlendirilen malakit, dünyada Sibirya, Macaristan, Almanya, Amerika, Avusturalya, Güney Batı Afrika'da çıkartılmaktadır. Türkiye'de bakır yataklarında, özellikle Karadeniz bölgesinde Küre’de çıkartılmaktadır. 
Azurit
Azurit
Azurit (Azurite)
Bakır, karbon, oksijen ve hidrojen elementlerini içeren azurit, yumuşak bir mineraldir. Sertlik derecesi 3.5 ile 4 arasında değişmektedir. Çakı ile rahatlıkla çizilebilir. Saydam değildir. Doğada büyük kütleler halinde bulunmaktadır. Kristalleri monoklinik yapıdadır. Koyu mavi (çivit) rengindedir. Eski çağlardan beri bilinen ve kullanılan azurit, ortaçağda resim boyalarının yapımında kullanılıyordu. Ancak aradan uzun zaman geçtikten sonra azurit hammaddeli boyaların havadan nem alarak renklerinin açıldığı ve yeşile döndüğü tespit edildi. Günümüzde 13. ve 14. yüzyılın ünlü çalışmalarından bazılarında, özellikle  Floransa’lı ressam Gıotto di bondone’nin (1267-1337) resimlerinde yapıldığı dönemde mavi olan gökyüzü şu anda yeşildir. Bu durum daha önceden tahmin edilememiş, yüzyıllarca süren bir kimyasal reaksiyon sonucu azuritin malasite dönüşmesinden başka bir şey değildir. Azurit minerali suyun yanı sıra ısıdan da çabuk etkilenmekte ve renk değişimine uğramaktadır. Gerek bu nedenle gerekse yumuşaklığı yüzünden değerli taş olarak kullanılması yaygın değildir. Yine de doğal renginin etkileyiciliği nedeniyle insanlar bu taşı önemsemişler ve kullanma eğiliminde olmuşlardır. Hatta azuritten yapılma takılarını doğal koşullarına uygun saklayarak muhafaza eden meraklıları bulunmaktadır. Türkiye'de bakır yataklarında, özellikle Karadeniz bölgesinde Küre’de çıkartılmaktadır.

Feldspat Grubu
Bu gruba dahil birçok mineral vardır. İçlerinde kristal yapılı olan bazıları değerli taş olarak kullanılmaktadır. Bunlardan Aytaşı, lacivert taşı, labradorit, ortoklaz ve amazon taşı en bilinenleridir.
Aytaşı
Aytaşı Takılar
Aytaşı (Moonstone)
Sodyum, potasyum alüminyum silikat bileşimi olan aytaşı, feldspat gurubu mineraller içinde değerlendirilmektedir. Rengi krem ve şampanya tonlarından, sarı, turuncu, açık mavi, gri hatta siyah tonlarına kadar değişiklik göstermektedir. Parlak mavi tonları nadir çıkartılmaktadır ve daha değerli kabul edilmektedir. Sertlik derecesi 6 olan aytaşı, saydam ve yarı saydam bir yapıya sahiptir. Aytaşının en dikkat çekici özelliği renk oyunları gösteren janjanlı bir yapıya sahip olmasıdır. Aytaşını değerli ve özel kılan sergilemiş olduğu bu ışık oyunlarıdır. Işık oyunlarının daha iyi görülebilmesi için aytaşları genellikle kaboşon denilen yuvarlak biçimli olarak kesilirler. Eski Yunan’da insanlar bu taşın içinde ay ışığının yansımaları olduğuna inanıyorlardı. Taşın adı bu inanış temelinde koyulmuştur. Sri Lanka’da bu taş, tarih boyunca kadınlar için vazgeçilmez bir mücevher olmuştur. Hindistan'da insanlar geleceklerinin bu taşa yansıdığına inanır ve hayallerinin gerçekleşmesi için 'hayal taşı' dedikleri aytaşını yanlarında taşırlardı. Arabistan'da bereket ve bolluk taşı olarak bilinir ve evlerde saklanırdı. Günümüzde ise mücevher tasarımcılarının takı taşı olarak kullandıkları taşlar arasında yer almaktadır. Dünya üzerinde ağırlıklı olarak Hindistan’dan çıkartılmaktadır. Sentetik olarak yapılanlarında, saydamlık ve ışıltı taşın her tarafına eşit şekilde dağılmıştır. Gerçek Aytaşlarında ise hem saydamlık hem de taşın yansıttığı ışık her bölgede aynı değildir.
Lacivert Taşı (Lapis lazuli)
Lacivert Taşı (Lapis lazuli)
Lacivert Taşı / Lapis Lazuli (Lazurite)
Çeşitli mineralin birleşmesinden meydana geldiği için mineral olarak değil ‘kaya’ olarak sınıflandırılması teknik açıdan daha doğru olabilir. Mineral olarak sınıflandırıldığında, silikatlı mineraller arasında feldspatoidler grubu içinde değerlendirilebilir. Farklı mineraller içerdiğinden kesimi zordur. Genellikle kaboşon kesim (yuvarlak kesim) yapılmaktadır. Kübik biçimli kristalleşir ancak kristal biçimleri doğada nadir bulunur. Daha çok büyük kütleler halinde çıkartılmaktadır. Saydam olmayan lacivert taşının sertliği 5.5 civarındadır.
Kelime olarak ‘mavinin taşı’ veya ‘gökyüzü taşı’ anlamına gelen lapis lazuli dilimizde ‘lacivert taşı’ olarak ya da ‘lapis lazuli’ şeklinde kullanılmaktadır. Adından da anlaşıldığı gibi lacivert renkli ve değerli bir taş çeşididir. Eski Yunan toplumunda içinde altın damarları olan mavi renkli taş anlamında ‘sarpphirus’ olarak adlandırılıyordu. Lacivert taşının içinde altın rengi görünüm yaratan mineralin prit olduğu sonraki çağlarda anlaşılmıştır. Lacivert taşının Afganistan’da zengin yatakları bulunmaktadır. Bu yataklardan antik dönemde Mısır firavunları için taş çıkartıldığı bilinmektedir. Eski Mısır’da lapis lazuli kullanılarak yapılmış çok sayıda malzeme Kahire Müzesi’nde sergilenmektedir. Eski Mısır’da kadınların bu taşı toz haline getirdikten sonra göz farı olarak kullandıkları bilinmektedir. Eski Mısır’ın genç yaşta ölen firavunlarından Tutankamon’un mezar lahiti bu taşla kaplanmıştır. Antik Sümer kraliyet mezarlarında lapis lazuliden yapılmış sayıları 6000 kadar küçük heykelciğin yanı sıra çok sayıda boncuktabak ve silindir mühür bulunmuştur. Sümer ve Akad yazıtlarında lapis lazuli, kralların zenginlik ve ihtişamını tamamlayan bir taş olarak belirtilmiştir. Roma döneminde ise bu taşın güçlü bir afrodizyak olduğuna inanılıyordu.
Labradorit
Labradorit
Labradorit (Labradorite)
Sodyum, potasyum alüminyum silikat bileşimi olan labradorit, feldspat gurubu mineraller içinde değerlendirilmektedir. Siyah, beyaz, gri, kırmızı, sarı, turuncu, mavi ve yeşil tonlarında olabilmektedir. Kendine has bir parlaklığı vardır. Sertlik derecesi 6 ile 6.5 arasında değişmektedir. Saydam ya da yarı saydam olabilir, triklinik sistemde kristalleşmiştir.Labradoritin özelliği hareket ettirildiğinde veya yeri değiştirildiğinde renginin de değişmesidir. Renk değişmeleri taşın yapısında bulunan manyetit parçaların ışığı yansıması sonucu gerçekleşmektedir. Çoğunlukla yeşil ve mavi arası geçişleri olmaktadır. Bazen de mor, altın sarısı ya da kırmızı renk geçişleri olan taşlara rastlanmaktadır. Bu renk oyunları ve yanardöner özelliği mü­cevher taşı olarak benimsenmesini hızlandırmıştır. Beyaz olanı aynı aileden aytaşı (moonstone)  ile karıştırılmaktadır. Koyu renkte olanlarını ise ışıltılarından ayırt etmek kolaydır. İlk olarak 1770 yılında Kanada'da Labrador sahillerinde bulunması sebebiyle adına Labradorit denilmiştir. Kanada, Hindistan, Orta Amerika, Madagaskar, Norveç, Finlandiya ve Rusya'daki maden yataklarında çıkartılmaktadır. 1962 yılında Finlandiya’dafarklı bir labradorit türü bulunmuş ve ‘spektrolit’ olarak adlandırılmıştır. SpektrolitFinlandiya'nın ulusal taşı olarak kabul edilmektedir. Eski çağlarda yapılan inşaatların temelinde labradorit taşı koyulur ve taşın yapılan inşaata şans getireceğine inanılırdı. Ülkemizde 1970’li yıllarda Trakya Bölgesi’nde labradorit çıkartıldığı bilinmektedir.
 
Ortoklaz
Ortoklaz
Ortoklaz (Orthoclase)
Bir potasyum feldspat mineralidir. Yarı saydam yapılı olan ortoklazın nadiren saydam olanlarına rastlanır. Düzgün kırıklar halinde oluşmuş kristal yapılanması monoklinik biçimlidir. Kristal olanları etkileyici güzelliktedir. Camsı bir parlaklığa sahiptir. Sertlik derecesi 6 ile 6.5 arasında değişmektedir. Genellikle beyaz, krem, sarı, açık pembe bazen kırmızıya yakın tonlardadır. Adının kökeni Yunanca kaynaklıdır ve ‘düz kırıklı’ anlamındadır. Ortoklaz kristaller mücevher olarak değerlendirilen değerli taşlar arasındadır. 
Amazon Taşı (Amazonit)
Amazon Taşı (Amazonit)
Amazon Taşı / Amazonit (Amazonstone)
Sarı-yeşil ve mavi-yeşil arasında renk yapılanması gösteren bir feldspat çeşididir. Camsı parlaklığı ile dikkati çeker ve benzer renkli diğer taşlardan ayırt edilebilir. Çarpıcı yeşil rengini içinde bulunan kurşun kaynaklı minerallerden alır. Donuk ya da yarı saydam bir yapısı vardır. Kristal yapıda olanları, triklinik sistemine göre şekillenmiştir. Sertlik derecesi 6’dır. Amazon taşı renk değişimlerini daha iyi yansıtabilmesi için genellikle kabaşon şeklinde (yuvarlak biçimli) kesilmektedir. Aranılan bir mücevher taşıdır. Taşın adı bulunduğu bölge olan Güney Amerika’daki Amazon Nehri’nden gelmektedir. Günümüzde amazon taşı kaynaklarının bulunduğu başlıca ülkeler arasında, Kanada, Madagaskar, Meksika, Nabibya, Rusya, Tanzanya ve Zimbabve sayılabilir.

Yavuz İşçen / Ankara
Kasım 2011
e.mail: yavuziscen@gmail.com
www.cappadociaexplorer.com

Değerli Taşlar,Lal, Yakut, Korindon, Safir, Grenatlar, Almandin, Zümrüt ...


Değerli Taşlar 

Korindon Grubu (Corundum)

Alüminyum oksidin nadir bulunan bir şeklidir. Çeşitli renklerde olabilen korindon mineralleri saf haldeyken renksizdir. Genellikle mavi, mavimsi gri, kahverengi, sarı, yeşil ve menekşe renginde olur. Saydam ve kristal yapılıdır. Kristalleri altıgen biçimlidir. Mohs ölçeğine göre, 9 sertlik derecesi ile elmastan sonra en sert mineraldir. Sanayi alanındaki kullanımlarının yanı sıra şeffaf kristalleri takı taşı olarak değerlidir. Korindon minerallerinden yakut ve safir değerli takı taşı olarak aranılan taşlar arasındadır. Dünyada Brezilya, Kenya, Hindistan ve Sri Lanka gibi ülkelerde çıkartılmaktadır. 
Yakut
Yakut
Yakut (Ruby)
İçinde bulunan krom mineralleri nedeniyle kan kırmızı rengini almış olan şeffaf ve kristal yapılı bir korindon çeşididir. Tarihte aşk ve güzelliğin sihirli taşı olarak kabul edilmiştir. Işığı kırma gücü oldukça fazladır. Rengi koyu kırmızıdan soluk pembeye kadar değişiklik gösterir. Pembemsi renkte olan yakuta ‘lal’ adı verilmektedir. (grenatlar grubunda ‘lal taşı’ isimli başka bir taş daha vardır) Koyu kırmızı yakutlar dünyada en değerli taşlar arasında sayılmaktadır. Grena, turmalin ve spinel gurubundan bazı kırmızı taşlar yakutla karıştırılabilir. Günümüzde görünüm olarak son derece başarılı taklit yakutlar üretilmektedir. Bu tip sentetik yakutlar mikroskop altında incelendiğinde içlerinde kabarcıklar ve çizikler olduğu görülür. Gerçek yakutlarda bunlara rastlanmaz. 
Safir
Safir Yüzük
Safir / Gökyakut (Sapphire)
İçinde bulunan demir ve titan mineralleri nedeniyle açık maviden koyu mavi (çivit) tonlarına kadar değişik renklerde görülebilen bir korindon çeşididir. Saydam ya da yarı saydam olabilen kristal bir yapısı vardır. Çoğu safir dalgalı bir yapı gösterir. Safir, Gökyakut adıyla da bilinmektedir. Günlük kullanımda korindon türlerinden beyaz, sarı, pembe, kahverengi, gri, yeşil ve menekşe tonlu olanların da genellikle ‘gökyakut’ şeklinde adlandırıldığı görülmektedir. Aslında bunların renklerine göre, şark ametisti, şark topazı, şark zümrüdü gibi farklı adlandırılış biçimleri bulunmaktadır. Eskiden Musevilerin uğur taşı olarak beyaz safir kullandıkları bilinmektedir. Safirler içinde, ışığı yıldız biçiminde yansıtan ‘yıldızlı safir’ ve gün ışığında mavi yapay ışıkta ise kırmızı tonlarında görünen ‘aleksandrit safir’ farklı özellikleri ile dikkati çeken safir türleridir.

Yavuz İşçen / Ankara




Grenatlar Grubu (Garnet)
Kübik kristal yapılı, sert ve değişik renklerde karşımıza çıkabilen bir grup alüminyum silikat minerali, grenatlar olarak adlandırılmaktadır. Tunç Çağı’ndan bu yana bilinen ve kullanılan bir taş olmuştur. Grenatlar içinde yer alan çok sayıda mineral bulunmaktadır. Bunların çoğu sanayide kullanılan minerallerdir. İçlerinde saydam ve güzel renkli olan bazı çeşitleri ise mücevher olarak değerlendirilmektedir. Grenatlar arasında değerli taş olarak en yaygın kullanılanları Seylan taşı, Afrika yeşimi, Ural zümrüdü ve lal taşıdır.


Seylan Taşı
Seylan Taşı
Seylan Taşı / Almandin (Almandine garnet)
Şarap kırmızısı, kahve ve eflatun renklerinde olabilen ve eskiden Seylan’dan çıkartıldığı için bu yerin adıyla anılan grenatlar grubundan değerli bir taştır. Seylan İngilizce olarak ‘Ceylon’ olarak yazıldığından bazı kaynaklarda taşın adı yanlış olarak ‘ceylan taşı’ şeklinde ifade edilmiştir. Taşın adı Latince kökenlidir ve genellikle sırtta çıkan bir tür kan çıbanı olan ‘şirpençe’ (aslan pençesi) anlamına gelmektedir. Sanırım renksel bir benzetmeye dayanılarak taş bu şekilde adlandırılmıştır. Anadolu’da antik çağda kullanıldığı bilinen bir taştır. Osmanlı döneminde Seylan taşından yüzük yapımı yaygındı. Nadiren de tespih yapılıyordu.
Afrika Yeşimi
Afrika Yeşimi
Afrika Yeşimi / Grossular (Grossular Garnet)
Yoğun olarak tarçın rengi, sarı, kahverengi ve kırmızı renklerde görülen grenatlar grubundan şeffaf değerli bir taştır. Sarı renk olanları zirkon ile karıştırılabilir. Yeşil renkli bir çeşidi ağırlıklı olarak Güney Afrika’da çıkartılmaktadır. Bu nedenle yeşil renk grossular genellikle ‘Afrika yeşimi’ olarak adlandırılmıştır. Ülkemizde grossuların diğer renkleri için de doğru olmamakla birlikte ‘Afrika yeşimi’ tanımlaması kullanılmaktadır. 
Ural Zümrüdü
Ural Zümrüdü
Ural Zümrüdü / Demantoyid (Demantoid Garnet)
Kalsiyum ve demir açısından zengin bir grenat çeşidi olan Ural zümrüdü yeşil renklidir. İlk kez 1853 yılında Rusya’da Ural Dağları bölgesinde geniş yatakları bulunmuştur. Bu nedenle Ural zümrüdü ismiyle anılmaktadır. Renk oyunları sergileyen özelliği nedeniyle aranılan bir taştır. 
Lal Taşı
Lal Taşı Kolye
Lal Taşı / Pirop ( Pyrope Garnet)
Magnezyum alüminyum silikat içerikli şeffaf bir grenat çeşidi olan pirop, Yunanca’da ‘ateş gözlü’ anlamına gelmektedir. Ülkemizde lal taşı adıyla bilinmektedir. (lal adı da verilen bir tür yakut ile karıştırılmamalıdır) Rengi kırmızı ve kırmızının değişik tonları şeklinde olabilir. Kan kırmızısı, nar çiçeği rengi, şarabi kırmızı, kahverengimsi ya da morumsu kırmızı rastlanan renkleri arasındadır.

Yavuz İşçen / Ankara



Yeşim Grubu (Jadeite)
Yeşim, silikatlar içinde piroksen grubunda yer alan bir sodyum, alüminyum demir silikat bileşimidir. Sertliği 6.5-7 arasında değişmektedir. Sert bir taş olmasına karşın kırılganlığı fazladır. Yeşim grubu içinde yeşim taşı, nefrit ve lapis lazuli yaygın olarak kullanılanlar arasındadır.


Yeşim taşından küçük heykel
Yeşim Taşından Mask
Yeşim Taşı (Jadeite)
Renk olarak genellikle açık yeşil, elma yeşili ve koyu yeşil tonlarında olmaktadır. Beyaz, sarı, kahverengi, mavi-yeşil, pembe ve lavanta renginde olanları da bulunmaktadır. Değerli kabul edilen renkleri beyaz ve koyu yeşildir. Yüzeyi cilalandığında yağlı bir yumuşaklık kazanır. Saydam ve yarı saydam olabilmektedir. Kristal yapısı monoklinik biçimlidir. Eskiden ağırlıklı olarak Orta Asya’da Hotan’da çıkartılırdı. Yeşim taşı Asya toplumlarında bir kudret kaynağı olarak görülmüştür. Hindistan’da bir tapınakta yeşim taşından yapılma yekpare 1.5 myüksekliğinde bir tanrı heykeli bulunmaktadır. Türk efsanelerinde de adı geçen bir taştır. Müslümanlık öncesi eski Türkler yeşimi ‘yağmur taşı’ olarak adlandırıyorlardı. Yeşim taşı büyü yapıldıktan sonra suya atılıyordu. Böylelikle yağmur yağacağına inanılıyordu. Osmanlı döneminde yeşim taşından tespih, tabaka, fincan, bıçak ve kılıç kabzaları, ayna çerçeveleri ve ziynet eşyaları yapılmıştır.
Nefrit
Nefrit
Nefrit (Nephrite)
Yeşim taşı ile aynı grupta yer alan bir aktinolit çeşididir. Krem, beyaz ve yeşil tonlarında görülebilen yarı saydam ve iyi cila kabul eden bir taştır. Eski dönemlerde savaş ve av aletleri yapımında kullanıldığı bilinmektedir. Almanca ‘beilstein’ adı verilen nefrit bu dilde ‘balta taşı’ anlamına gelmektedir. Günümüzde takı taşı olarak değerlendirilmektedir. Çin’de takı ve süs eşyası yapımında yaygın olarak kullanıldığı bilinmektedir.

Yavuz İşçen / Ankara


Demir Mineralleri Grubu

Hematit, pirit, manyetit gibi demir minerallerinin sanayide geniş kullanım alanları bulunmaktadır. Bunların içinde hematit dışındakiler değerli taş olarak kullanılmazlar. Burada hematit ve pirit hakkında kısaca bilgi vereceğiz.  


Hematit
Hematit
Hematit (Hematite)
Bir demir minerali olan hematitin cilalanmış örneklerinin kendine özgü cıvamsı bir parlaklığı ve kayganlığı vardır. Saydam değildir. Kristalleri altıgen biçimlidir. Siyah parlak rengiyle hemen dikkati çeken bir mineraldir. Siyah rengi yaygın olmakla birlikte, kahverengi-kırmızı, sarı-kahverengi ve gri renkte olanları da bulunmaktadır. İnsanoğlunun ilk tanıdığı minerallerden biridir. Paleolitik dönem insanlarının dünya üzerinde hematiti değişik amaçlarla kullandığı saptanmıştır. Günümüzde takı taşı yapımında kullanılan değerli taşlar arasındadır. Hematit kelimesinin kökeni Yunanca kan gibi renkli anlamındadır. Buradan hareketle hematite ‘kan taşı’ diyenler vardır. Bu doğru bir adlandırma değildir. Bir kalsedon-jasp türü olan kan taşı (heliotrop) ile karıştırılmasına neden olmaktadır. 
Pirit
Pirit taşlı bir yüzük
Pirit (Pyrite)
Küp biçimli kristal yapıya sahip, metalik cilalı görünümde, saydam olmayan bir mineraldir. Altın sarısına yakın bir rengi olan pirit konunun uzmanı olmayan kişilerce altın cevheri ile karıştırılır. Bu nedenle pirite ‘aptal altını’ ya da ‘sahte altın’ adı verilmiştir. Bir demir sülfür bileşimi olan piritin sertliği 6.5 civarındadır. Altının sertliği ise 2.5’dir. Sertlik testi yapılarak kolayca altından ayırt edilebilir. Eski çağlarda kullanılan sihir taşlarından biridir.

Yavuz İşçen / Ankara
e.mail: yavuziscen@gmail.com
www.cappadociaexplorer.com

Kaşıkçı Elması









                                                                                Kaşıkçı Elması - Kaşıkçı Elması Resimleri
Müverrih Raşit Beyden: 1699 yılında İstanbulda Eğrikapı çöplüğünde dolaşan baldırı çıplak takımından bir adam yuvarlak taş bulur.Bir yaymacı kaşıkçıya giderek üç tahta kaşığa değişir. Kaşıkçı ***ürür, bu taşı bir kuyumcuya 10 akçaya satar. Kuyumcu taşı arkadaşlarından birine gösterir; kıymetli bir elmas olduğu anlaşılınca beriki sus payı ister. Aralarında kavga çıkar. Mesele Kuyumcubaşıya akseder. Kuyumcubaşı kavgacıların eline birer kese akçe vererek taşı alır. Fakat bu sefer de olayı sadrazam Köprülüzade Fazıl Ahmet Paşa duyar, taşı kendisi için satın almaya hazırlanırken, mesele Padişaha akseder. Dördüncü Mehmet bir Hattı Hümayun ile elması Sarayı Hümayuna getirtir ve Saray elmastraşına verilir. Eğrikapı çöplüğünde bulunan taş işlenince meydana 48 kratlık nadide bir elmas çıkar. Kuyumcubaşıya Kapıcıbaşılık rütbesiyle bir kese bahşiş ihsan olunur.Kaşıkçı Elması 86 karattır ve dünyada çok bilinen 22 elmas arasındadır. Topkapı Sarayı müzesinde sergilenmektedir.
Topkapı müzesindeki ünlü elmasa neden "kaşıkçı elması" denildiği hakkında muhtelif hikayeler varsa da,bunların doğru olanı, elmasın kesiminin oval olması ve dolayısıyla da kaşığa benzemesindendir. Elmasın Osmanlı Sarayı'na nasıl girdiği hakkındaki bilgi de, rivayetten öte değildir.

Rivayete göre: 1774 yılında Pigot adında bir Fransız subayı, bu elması Hindistan'ın Madaras Mihracesi'nden satın alıp Fransa'ya götürür. Bir zaman sonra tekrar satılığa çıkartılan elması Napolyon'un annesi satın alır ve uzun süre göğsünde taşır. Ne var ki, Napolyon sürgüne gönderildiği zaman, oğlunu kurtarabilmek için, annesi de elması mecburen satılığa çıkartır. İşte o sırada, Fransa'da bulunan Tepedelenli Ali Paşa'nın bir adamı, paşa adına 150 bin altın ödeyerek elması satın alır ve paşaya getirir.

Sultan II. Mahmud zamanında, Tepedelenli Ali Paşa, devlete karşı ayaklandığı gerekçesiyle öldürülür, paşanın varlıklarına el konulur ve nesi var nesi yoksa Osmanlı Hazinesine gönderilir. Böylelikle, Napolyon'un annesinden satın alınan "Kaşıkçı Elması" hazineye girmiş olur.

Bir başka rivayete göre ise:1699 yılında İstanbul'da Eğrikapı çöplüğünde dolaşan baldırı çıplak takımından bir adam yuvarlak taş bulur.Cam zannettiği bu taşı,kaşıkçıya giderek üç tahta kaşığa değişir.Elmasın adı da buradan gelir. Kaşıkçı ***ürür, bu taşı bir kuyumcuya 10 akçaya satar. Kuyumcu taşı arkadaşlarından birine gösterir; kıymetli bir elmas olduğu anlaşılınca beriki sus payı ister. Aralarında kavga çıkar. Mesele Kuyumcubaşıya akseder. Kuyumcubaşı kavgacıların eline birer kese akçe vererek taşı alır. Fakat bu sefer de olayı sadrazam Köprülüzade Fazıl Ahmet Paşa duyar, taşı kendisi için satın almaya hazırlanırken, mesele Padişaha akseder. Dördüncü Mehmet bir Hattı Hümayun ile elması Sarayı Hümayuna getirtir ve Saray elmastraşına verilir. Eğrikapı çöplüğünde bulunan taş işlenince meydana 86 karatlık nadide bir elmas çıkar. Kuyumcubaşıya Kapıcıbaşılık rütbesiyle bir kese bahşiş ihsan olunur.

Kaşıkçı elması'nın çevresini iki sıra 49 adet pırlanta kuşatmaktadır. Bu haliyle elmas, yıldızların ortasında pırıl pırıl parlayıp gökyüzünü aydınlatan bir dolunayı andırır.

1 cm3 elmasın kütlesi 3.5 gr veya 17.5 karattır.Kaşıkçı elması büyüklüğü 86/ 17.5 = 4.91 cm3 kadardır.

Rüyada Pırlanta Görmek


Rüyada pırlanta görmek; aşka, saygılı, itibarlı, kültürlü biri olmaya ve işinizde yükselmeye,saygı ve itibara işarettir.

Bir diğer tabire göre de rüyada pırlanta görmek; iyi değildir. Çünkü faydasız ve gereksiz süse işarettir. Bir çok pırlantası olduğunu görmek, fakirliğe delalet eder.


Pırlanta İşletmeciliği




Bir pırlantanın kalitesi, sahip olduğu C’lere (Carat, Clarity, Colour, Cut), yani karatına, berraklığına, rengine ve kesimine göre belirlenir. Bu karakteristik özellikler sadece taşın kalitesini belirlemekle kalmayıp aynı zamanda pırlantaların birbirlerinden ayırt edilmesinde de son derece kullanışlıdırlar. Çünkü her pırlantanı kendine özgü benzersiz özellikleri vardır.

caratbig

Karat
Pırlantaların ağırlığı ve ölçüsüne verilen addır. Pırlantanın değerini saptayan en belirgin faktör ölçüsüdür, ancak birbirinin aynı ölçülerde iki pırlantanın fiyatları, kesim, renk ve berraklığındaki farklardan dolayı değişebilir.


claritybig

Berraklık
Bir pırlantanın berraklığı ya da saflığı, onun numarasına, büyüklüğüne, parlaklığına, iç ve dış karakteristiklerinin yerine, önemli yapı fenomenlerine ve şeffaflığına göre belirlenir. Genel olarak konuşmak gerekirse, berraklığı temel olarak taşın içindeki enklüzyonlar belirler. Anlaşılabileceği üzere taşta ne kadar az enklüzyon ya da yapı fenomeni görülüyorsa pırlantanın kalitesi de o kadar yüksek olur.

colourbig


Renk
Elmas cevherlerinin %90’ından fazlası temel olarak sarımsı renktedir. Yoğunluk, tercih edilen neredeyse renksiz renk aralığından kararlı bir sarı renge kadar değişebilmektedir. Beyaz taşlar, sarımsı renkteki taşlardan daha değerlidir. Bununla birlikte, pırlantalar birbirlerinden farklı turuncu, kahverengi, pembe, yeşil ya da mavi renkte olabilirler. Bu renkteki elmaslar son derece pahalı olabilirler.

colourbig

Kesim
kesimin kalitesini pırlantanın sahip olduğu orantılar ve işlenme derecesi belirler. İyi derecede işlenmiş bir pırlanta onun perdahlayanın işçiliğini ortaya koyar. Bu terim, ayrıca, tıraşlı yüzeylerdeki simetri ve bu yüzeylerdeki işçiliğin geneli ile de ilgilidir. En iyi kesime sahip pırlantalar aynı zamanda kendi içlerindeki değişik parçalar arasında doğru orantıya sahip olan pırlantalardır. Bu orantılar optimal düzeyde olmadığında, pırlantanın ateşi ve ışıltısı bundan olumsuz yönde etkilenecek ve istenmeyen görsel etkiler ortaya çıkabilecektir. En çok bilinen “yuvarlak – parlak” kesimden başka, sıklıkla kullanılan diğer kesim türleri de mevcut olup ayrıca görkemli “fantezi kesim” pırlantalara rastlamak da mümkündür.


cutbig





Büyük Sarı Pırlanta! Paris’te Ermeni Kuyumcular Fuarı, en büyük sarı pırlantanın teşhiriyle sona erdi


Paris’te Ermeni Kuyumcular Fuarı, en büyük sarı pırlantanın teşhiriyle sona erdi



News.am- Paris’te Ermeni Kuyumcular Birliği’nin (EKB) InterContinental Hotel’de düzenlediği «Co/art exhibition»  18 Şubat’ta sona erdi. Fuar 15 milyon dolar tutarındaki en büyük sarı pırlantanın teşhiriyle son buldu. Ermeni ustalar bu sarı pırlanta üzerinde 9 ay boyunca çalıştılar. Başlangıçta 200 karat olan pırlanta, işlenmesi sonrası 110 karata indi.
«Nouvelles d'Arménie»nşn vediği habere göre; fuar kapanış töreninde EKB Bşk. Gagik Gevorgyan ve pırlanta taşın sahibi «HB Group»tan Hagob Bardaglyan, «InterContinental»  otelinde pırlatanın açılış kurdelesini kestiler.
Fuara Diaspora’dan  ve Ermenistan’dan 23 kuyumcu katıldılar.



News from Armenia - NEWS.am

Pırlanta İş Fırsatları- SecretCV


PIRLANTA VE KUYUMCULUK İŞ FIRSATLARI- SECRETCV



Mağazacılık/Perakendecilik iş ilanları - Turizm iş ilanları - Sağlık iş ilanları - Bankacılık/Finans iş ilanları - Bilgisayar/Bt/İnternet iş ilanları - Çağrı Merkezi iş ilanları - Mühendislik iş ilanları - Kozmetik iş ilanları - Isıtma/Soğutma/İklimlendirme iş ilanları - Yatırım /Menkul D. /Borsacılık iş ilanları - Enerji iş ilanları - Telekomünikasyon ve Network iş ilanları - Dernek ve Vakıf iş ilanları - Matbaacılık/Baskı iş ilanları - Mali Denetim-Vergi iş ilanları - Yumurtacılık/Tavukçuluk iş ilanları - İş Sağlığı ve Güvenliği iş ilanları - Tarım ve Orman Ürünleri / Ziraat iş ilanları - Hizmet / İşletme Servisi iş ilanları - Reklamcılık iş ilanları - Hayvancılık iş ilanları - Çevre iş ilanları - İthalat/İhracat iş ilanları - Gümrükleme iş ilanları - Denizcilik iş ilanları -

4 Nisan 2013 Perşembe

İnternet üzerinden satış yapan tavsiye ettiğimiz mücevher Firmaları?



İnternet üzerinden satış yapan tavsiye ettiğimiz mücevher Firmaları?

Pırlanta Dünyası- Türkiye'de internet üzerinden ürün satışı 900 milyon dolarlık bir hacme ulaşmıştır. Pırlanta'da internet üzerinde inanılmaz şekilde talep gören ürün kategorisine girmiştir. 

Artık müşteri grubu ikiye ayrılmaktadır. Bunlardan bir tanesi internetten fiyat araştırıp, fiziksel mağazalardan alanlar, diğerleri ise internetten araştırıp, internetten alan kitledir. Internetten alan müşteri grubu ise her geçen gün kat kat artmaktadır.
Bizler size pırlanta Dünyası olarak internet üzerinde kendini gerek marka gerekse firma olarak kanıtlamış mücevher firmalarını tavsiye edeceğiz.
0.30 Karat üzeri pırlantalarda muhakkak sertifika isteyin
0.30 karat üzeri pırlantalarda uluslararası geçerliliğe sahip sertifikayı muhakkak kuyumcunuzdan isteyin.
Uluslararası geçerliliğe sahip sertifika ne anlama gelmektedir ?
Türkiye'de bugüne kadar üreticilerin kendi bastıkları sertifikalar tüketiciye verildi. Bu sertifikalar ya bir kağıda yada plastik kartlara basılmak şeklinde yapıldı. Bu kartlarda yada kağıtlarda kuyumcuların yada toptancıların kendi takdir ettikleri pırlanta rengi ve berraklığı yazılmıştır. Peki bu renk yada berraklığı kuyumcunun takdir etmesi ne demektir ?
Eğer bir kuyumcu yada toptancı yanlışlıkla J renk olan bir pırlantaya H renk takdir ederlerde sertifikaya bu şekilde basılır ve bu durumda kuyumcu kazanır ama tüketici para kaybeder. Peki bu durumda uluslararası geçerliliğe sahip sertifika almak tüketiciye ne kazandırır kuyumcuya ne kazandırır. Sertifika basan bağımsız yada bağımsız olmaya çalışan firmalar yavaş yavaş Türkiye'de gelişmeye başlamıştır. Bunların içinde bizim en ciddiye aldığımız laboratuarlar Bluediamond ve IDL'dir. Bu laboratuarlar her geçen gün daha da gelişmekte ve ilerlemektedir. Türk pırlanta dünyasına katkıları büyüktür. Kendilerini pırlanta dünyası olarak bağımsız oldukları sürece buradan destekleyeceğiz.
Tüketicilerin pırlanta alırken önem vermesi ve talep etmesi gereken sertifikalar hangileridir ?
Dünyaca ünlü ve dünyaca kabul edilmiş bağımsızlığı tartışılmaz sertifikalar aşağıdaki gibidir. Bütün dünyadaki en ünlü mücevher ve pırlanta fuarlarında görebileceğiniz sertifikalar bunlardır.
GIA - Amerika
IGA - Belçika
HRD - Belçika
Bu sertifikaları alınca tüketici ne kazanır ?
H ise H renk , J ise J renk pırlanta alırlar. Hata yoktur ve pırlanta alırken renk ve berraklık yanlışlığından dolayı para kaybetmezler.

Gerçekten beyan edilen renkte pırlanta alırlar. Kuyumcunun kendi hazırladığı sertifikada yanlışlık olma ihtimali çoktur çünkü tüm ekipmanları 1 milyon dolar tutan laboratuar ekipmanlarına ve gemoloğa (taş bilimci) sahip değillerdir.
Niçin 0.30 ve 0,30 Karat altında niçin gerekmiyor ?
Çünkü uluslararası geçerli sertifikalardın maliyeleri tanesi 100$ civarıdır. 0.30 boy altı taşlarda ürün fiyatları zaten 400 ile 900 YTL civarı olduğu için 100$ tüketiciye rahatsız etmektedir. Ama 0.30 karat ve üzeri boylarda (tektaş yada bir taş) bu sertifika maliyeti problem yaratmamaktadır.

Amerika, Avrupa ve Asya da bu tip pırlantaların tamamı bağımsız laboratuarların sertifikaları ile satılmaktadır.

Türkiye'de tüketici bu sertifikaları yeni yeni öğreniyor.
Türkiye'de tavisye edilen pırlanta firmalarını nasıl Seçtik ?

Bu firmaları seçerken o firmanın üretim merkezi ve şirket merkezlerini ziyaret ederek karar verdik. Hiç bir şekilde internet üzerinden sayfalarına bakıp karar vermedik. Bu açıdan Internet üzerinde satış yapan tavsiye ettiğimiz mücevher firmaları linkinde gerçekten gönül rahatlığı ile alışveriş yapabileceğiniz firmaların listesini bulacaksınız.
PIRLANTA DÜNYASI


İnternetten Pırlanta almanın avantajları kolaylıkları


1. Fiyatlar çok daha düşüktür . Internetten pırlanta ve mücevher satan kuruluşların sabit giderleri, dükkanlardan satış yapan kuruluşların yanında çok düşük olduğundan ve ağır envanter taşımadıklarından dolayı çok daha düşüktür. Bu da doğrudan sizlere uygun fiyatlar olarak yansır.

2. Seçecek çok daha fazla ürün bulursunuz . Internet satıcıları genellikle belli ürünleri satıp o ürünlerle ilgili geniş bir yelpaze tutarlar. Dükkanlar ise çok daha fazla çeşit tutmak zorunda kaldıklarında ağır finansman yükü altına gireceklerinden mümkün olan optimum stok seviyesi ile dönmeye çalışırlar. Sonuç olarak daha az envanter masrafı ve daha düşük fiyatları internet satıcılarından bulursunuz.

3. Rahatlık . Neredeyse pijamalarınızla pırlanta mücevher alışverişi yapabilirsiniz. Satıcı baskısı olmadan rahatlıkla inceleme ve karşılaştırma yapar konu hakkında çok detaylı bilgi sahibi olursunuz. Dükkanlara gitmek, yolda, trafikte zaman harcamak gibi olumsuzluklardan kurtulursunuz.

4. Satıcı baskısında uzak Internette her türlü zaman ve satıcı baskısından uzak alışverişinizi tamamlarsınız.

8 Nisan 2013 Pazartesi

Değerli Taşlar Serisi


Bakır Mineralleri Grubu

Bakır minerallerinin toplam sayısı 165’in üzerindedir. Bunların çoğu sanayide kullanım alanlarına sahiptir. Bunlar arasında malakit, azurit, kalkopirit (chalcopyrite) ve krizokol (chrysocolla) gibi minerallerin yaygın olmamakla birlikte değerli taş olarak kullanıldığı görülmektedir. Aşağıda bunlardan daha bilinen iki tanesi hakkında kısaca bilgi verilecektir. 


Malakit
Malakit
Malakit (Malachite)
‘Malahit’ şeklinde yazıldığı ve kullanıldığı da görülmektedir. Bakır ve karbonat bileşimli bir mineraldir. Doğada genellikle bakır sülfürleriyle, özellikle kalkopiritle birlikte ve bunların yataklarında bulunur. Çoğunlukla üst yüzeyi yumrulu, yuvarlak, salkım benzeri şekillerdedir. Kristal yapılı olanlarına daha nadir rastlanır. Kristalleri monoklinik (hiçbir yüzü diğeri ile aynı ölçüde olmayan) şekilde yapılanmıştır. Sertliği 3.5 ile 4 arasında değişmektedir. Rengi yeşil ve koyu yeşil arasında değişen saydam olmayan bir yapısı vardır. İşlenmiş bir malakit taşı üzerinde yeşilin tonları dalgalı bir yapı gösterecek şekilde sıralanmıştır. Bu dalgalı ton geçişleri taşa ayrı bir güzellik katmaktadır. Güzel örnekleri değerli taş olarak değerlendirilen malakit, dünyada Sibirya, Macaristan, Almanya, Amerika, Avusturalya, Güney Batı Afrika'da çıkartılmaktadır. Türkiye'de bakır yataklarında, özellikle Karadeniz bölgesinde Küre’de çıkartılmaktadır. 
Azurit
Azurit
Azurit (Azurite)
Bakır, karbon, oksijen ve hidrojen elementlerini içeren azurit, yumuşak bir mineraldir. Sertlik derecesi 3.5 ile 4 arasında değişmektedir. Çakı ile rahatlıkla çizilebilir. Saydam değildir. Doğada büyük kütleler halinde bulunmaktadır. Kristalleri monoklinik yapıdadır. Koyu mavi (çivit) rengindedir. Eski çağlardan beri bilinen ve kullanılan azurit, ortaçağda resim boyalarının yapımında kullanılıyordu. Ancak aradan uzun zaman geçtikten sonra azurit hammaddeli boyaların havadan nem alarak renklerinin açıldığı ve yeşile döndüğü tespit edildi. Günümüzde 13. ve 14. yüzyılın ünlü çalışmalarından bazılarında, özellikle  Floransa’lı ressam Gıotto di bondone’nin (1267-1337) resimlerinde yapıldığı dönemde mavi olan gökyüzü şu anda yeşildir. Bu durum daha önceden tahmin edilememiş, yüzyıllarca süren bir kimyasal reaksiyon sonucu azuritin malasite dönüşmesinden başka bir şey değildir. Azurit minerali suyun yanı sıra ısıdan da çabuk etkilenmekte ve renk değişimine uğramaktadır. Gerek bu nedenle gerekse yumuşaklığı yüzünden değerli taş olarak kullanılması yaygın değildir. Yine de doğal renginin etkileyiciliği nedeniyle insanlar bu taşı önemsemişler ve kullanma eğiliminde olmuşlardır. Hatta azuritten yapılma takılarını doğal koşullarına uygun saklayarak muhafaza eden meraklıları bulunmaktadır. Türkiye'de bakır yataklarında, özellikle Karadeniz bölgesinde Küre’de çıkartılmaktadır.

Feldspat Grubu
Bu gruba dahil birçok mineral vardır. İçlerinde kristal yapılı olan bazıları değerli taş olarak kullanılmaktadır. Bunlardan Aytaşı, lacivert taşı, labradorit, ortoklaz ve amazon taşı en bilinenleridir.
Aytaşı
Aytaşı Takılar
Aytaşı (Moonstone)
Sodyum, potasyum alüminyum silikat bileşimi olan aytaşı, feldspat gurubu mineraller içinde değerlendirilmektedir. Rengi krem ve şampanya tonlarından, sarı, turuncu, açık mavi, gri hatta siyah tonlarına kadar değişiklik göstermektedir. Parlak mavi tonları nadir çıkartılmaktadır ve daha değerli kabul edilmektedir. Sertlik derecesi 6 olan aytaşı, saydam ve yarı saydam bir yapıya sahiptir. Aytaşının en dikkat çekici özelliği renk oyunları gösteren janjanlı bir yapıya sahip olmasıdır. Aytaşını değerli ve özel kılan sergilemiş olduğu bu ışık oyunlarıdır. Işık oyunlarının daha iyi görülebilmesi için aytaşları genellikle kaboşon denilen yuvarlak biçimli olarak kesilirler. Eski Yunan’da insanlar bu taşın içinde ay ışığının yansımaları olduğuna inanıyorlardı. Taşın adı bu inanış temelinde koyulmuştur. Sri Lanka’da bu taş, tarih boyunca kadınlar için vazgeçilmez bir mücevher olmuştur. Hindistan'da insanlar geleceklerinin bu taşa yansıdığına inanır ve hayallerinin gerçekleşmesi için 'hayal taşı' dedikleri aytaşını yanlarında taşırlardı. Arabistan'da bereket ve bolluk taşı olarak bilinir ve evlerde saklanırdı. Günümüzde ise mücevher tasarımcılarının takı taşı olarak kullandıkları taşlar arasında yer almaktadır. Dünya üzerinde ağırlıklı olarak Hindistan’dan çıkartılmaktadır. Sentetik olarak yapılanlarında, saydamlık ve ışıltı taşın her tarafına eşit şekilde dağılmıştır. Gerçek Aytaşlarında ise hem saydamlık hem de taşın yansıttığı ışık her bölgede aynı değildir.
Lacivert Taşı (Lapis lazuli)
Lacivert Taşı (Lapis lazuli)
Lacivert Taşı / Lapis Lazuli (Lazurite)
Çeşitli mineralin birleşmesinden meydana geldiği için mineral olarak değil ‘kaya’ olarak sınıflandırılması teknik açıdan daha doğru olabilir. Mineral olarak sınıflandırıldığında, silikatlı mineraller arasında feldspatoidler grubu içinde değerlendirilebilir. Farklı mineraller içerdiğinden kesimi zordur. Genellikle kaboşon kesim (yuvarlak kesim) yapılmaktadır. Kübik biçimli kristalleşir ancak kristal biçimleri doğada nadir bulunur. Daha çok büyük kütleler halinde çıkartılmaktadır. Saydam olmayan lacivert taşının sertliği 5.5 civarındadır.
Kelime olarak ‘mavinin taşı’ veya ‘gökyüzü taşı’ anlamına gelen lapis lazuli dilimizde ‘lacivert taşı’ olarak ya da ‘lapis lazuli’ şeklinde kullanılmaktadır. Adından da anlaşıldığı gibi lacivert renkli ve değerli bir taş çeşididir. Eski Yunan toplumunda içinde altın damarları olan mavi renkli taş anlamında ‘sarpphirus’ olarak adlandırılıyordu. Lacivert taşının içinde altın rengi görünüm yaratan mineralin prit olduğu sonraki çağlarda anlaşılmıştır. Lacivert taşının Afganistan’da zengin yatakları bulunmaktadır. Bu yataklardan antik dönemde Mısır firavunları için taş çıkartıldığı bilinmektedir. Eski Mısır’da lapis lazuli kullanılarak yapılmış çok sayıda malzeme Kahire Müzesi’nde sergilenmektedir. Eski Mısır’da kadınların bu taşı toz haline getirdikten sonra göz farı olarak kullandıkları bilinmektedir. Eski Mısır’ın genç yaşta ölen firavunlarından Tutankamon’un mezar lahiti bu taşla kaplanmıştır. Antik Sümer kraliyet mezarlarında lapis lazuliden yapılmış sayıları 6000 kadar küçük heykelciğin yanı sıra çok sayıda boncuktabak ve silindir mühür bulunmuştur. Sümer ve Akad yazıtlarında lapis lazuli, kralların zenginlik ve ihtişamını tamamlayan bir taş olarak belirtilmiştir. Roma döneminde ise bu taşın güçlü bir afrodizyak olduğuna inanılıyordu.
Labradorit
Labradorit
Labradorit (Labradorite)
Sodyum, potasyum alüminyum silikat bileşimi olan labradorit, feldspat gurubu mineraller içinde değerlendirilmektedir. Siyah, beyaz, gri, kırmızı, sarı, turuncu, mavi ve yeşil tonlarında olabilmektedir. Kendine has bir parlaklığı vardır. Sertlik derecesi 6 ile 6.5 arasında değişmektedir. Saydam ya da yarı saydam olabilir, triklinik sistemde kristalleşmiştir.Labradoritin özelliği hareket ettirildiğinde veya yeri değiştirildiğinde renginin de değişmesidir. Renk değişmeleri taşın yapısında bulunan manyetit parçaların ışığı yansıması sonucu gerçekleşmektedir. Çoğunlukla yeşil ve mavi arası geçişleri olmaktadır. Bazen de mor, altın sarısı ya da kırmızı renk geçişleri olan taşlara rastlanmaktadır. Bu renk oyunları ve yanardöner özelliği mü­cevher taşı olarak benimsenmesini hızlandırmıştır. Beyaz olanı aynı aileden aytaşı (moonstone)  ile karıştırılmaktadır. Koyu renkte olanlarını ise ışıltılarından ayırt etmek kolaydır. İlk olarak 1770 yılında Kanada'da Labrador sahillerinde bulunması sebebiyle adına Labradorit denilmiştir. Kanada, Hindistan, Orta Amerika, Madagaskar, Norveç, Finlandiya ve Rusya'daki maden yataklarında çıkartılmaktadır. 1962 yılında Finlandiya’dafarklı bir labradorit türü bulunmuş ve ‘spektrolit’ olarak adlandırılmıştır. SpektrolitFinlandiya'nın ulusal taşı olarak kabul edilmektedir. Eski çağlarda yapılan inşaatların temelinde labradorit taşı koyulur ve taşın yapılan inşaata şans getireceğine inanılırdı. Ülkemizde 1970’li yıllarda Trakya Bölgesi’nde labradorit çıkartıldığı bilinmektedir.
 
Ortoklaz
Ortoklaz
Ortoklaz (Orthoclase)
Bir potasyum feldspat mineralidir. Yarı saydam yapılı olan ortoklazın nadiren saydam olanlarına rastlanır. Düzgün kırıklar halinde oluşmuş kristal yapılanması monoklinik biçimlidir. Kristal olanları etkileyici güzelliktedir. Camsı bir parlaklığa sahiptir. Sertlik derecesi 6 ile 6.5 arasında değişmektedir. Genellikle beyaz, krem, sarı, açık pembe bazen kırmızıya yakın tonlardadır. Adının kökeni Yunanca kaynaklıdır ve ‘düz kırıklı’ anlamındadır. Ortoklaz kristaller mücevher olarak değerlendirilen değerli taşlar arasındadır. 
Amazon Taşı (Amazonit)
Amazon Taşı (Amazonit)
Amazon Taşı / Amazonit (Amazonstone)
Sarı-yeşil ve mavi-yeşil arasında renk yapılanması gösteren bir feldspat çeşididir. Camsı parlaklığı ile dikkati çeker ve benzer renkli diğer taşlardan ayırt edilebilir. Çarpıcı yeşil rengini içinde bulunan kurşun kaynaklı minerallerden alır. Donuk ya da yarı saydam bir yapısı vardır. Kristal yapıda olanları, triklinik sistemine göre şekillenmiştir. Sertlik derecesi 6’dır. Amazon taşı renk değişimlerini daha iyi yansıtabilmesi için genellikle kabaşon şeklinde (yuvarlak biçimli) kesilmektedir. Aranılan bir mücevher taşıdır. Taşın adı bulunduğu bölge olan Güney Amerika’daki Amazon Nehri’nden gelmektedir. Günümüzde amazon taşı kaynaklarının bulunduğu başlıca ülkeler arasında, Kanada, Madagaskar, Meksika, Nabibya, Rusya, Tanzanya ve Zimbabve sayılabilir.

Yavuz İşçen / Ankara
Kasım 2011
e.mail: yavuziscen@gmail.com
www.cappadociaexplorer.com

Değerli Taşlar,Lal, Yakut, Korindon, Safir, Grenatlar, Almandin, Zümrüt ...


Değerli Taşlar 

Korindon Grubu (Corundum)

Alüminyum oksidin nadir bulunan bir şeklidir. Çeşitli renklerde olabilen korindon mineralleri saf haldeyken renksizdir. Genellikle mavi, mavimsi gri, kahverengi, sarı, yeşil ve menekşe renginde olur. Saydam ve kristal yapılıdır. Kristalleri altıgen biçimlidir. Mohs ölçeğine göre, 9 sertlik derecesi ile elmastan sonra en sert mineraldir. Sanayi alanındaki kullanımlarının yanı sıra şeffaf kristalleri takı taşı olarak değerlidir. Korindon minerallerinden yakut ve safir değerli takı taşı olarak aranılan taşlar arasındadır. Dünyada Brezilya, Kenya, Hindistan ve Sri Lanka gibi ülkelerde çıkartılmaktadır. 
Yakut
Yakut
Yakut (Ruby)
İçinde bulunan krom mineralleri nedeniyle kan kırmızı rengini almış olan şeffaf ve kristal yapılı bir korindon çeşididir. Tarihte aşk ve güzelliğin sihirli taşı olarak kabul edilmiştir. Işığı kırma gücü oldukça fazladır. Rengi koyu kırmızıdan soluk pembeye kadar değişiklik gösterir. Pembemsi renkte olan yakuta ‘lal’ adı verilmektedir. (grenatlar grubunda ‘lal taşı’ isimli başka bir taş daha vardır) Koyu kırmızı yakutlar dünyada en değerli taşlar arasında sayılmaktadır. Grena, turmalin ve spinel gurubundan bazı kırmızı taşlar yakutla karıştırılabilir. Günümüzde görünüm olarak son derece başarılı taklit yakutlar üretilmektedir. Bu tip sentetik yakutlar mikroskop altında incelendiğinde içlerinde kabarcıklar ve çizikler olduğu görülür. Gerçek yakutlarda bunlara rastlanmaz. 
Safir
Safir Yüzük
Safir / Gökyakut (Sapphire)
İçinde bulunan demir ve titan mineralleri nedeniyle açık maviden koyu mavi (çivit) tonlarına kadar değişik renklerde görülebilen bir korindon çeşididir. Saydam ya da yarı saydam olabilen kristal bir yapısı vardır. Çoğu safir dalgalı bir yapı gösterir. Safir, Gökyakut adıyla da bilinmektedir. Günlük kullanımda korindon türlerinden beyaz, sarı, pembe, kahverengi, gri, yeşil ve menekşe tonlu olanların da genellikle ‘gökyakut’ şeklinde adlandırıldığı görülmektedir. Aslında bunların renklerine göre, şark ametisti, şark topazı, şark zümrüdü gibi farklı adlandırılış biçimleri bulunmaktadır. Eskiden Musevilerin uğur taşı olarak beyaz safir kullandıkları bilinmektedir. Safirler içinde, ışığı yıldız biçiminde yansıtan ‘yıldızlı safir’ ve gün ışığında mavi yapay ışıkta ise kırmızı tonlarında görünen ‘aleksandrit safir’ farklı özellikleri ile dikkati çeken safir türleridir.

Yavuz İşçen / Ankara




Grenatlar Grubu (Garnet)
Kübik kristal yapılı, sert ve değişik renklerde karşımıza çıkabilen bir grup alüminyum silikat minerali, grenatlar olarak adlandırılmaktadır. Tunç Çağı’ndan bu yana bilinen ve kullanılan bir taş olmuştur. Grenatlar içinde yer alan çok sayıda mineral bulunmaktadır. Bunların çoğu sanayide kullanılan minerallerdir. İçlerinde saydam ve güzel renkli olan bazı çeşitleri ise mücevher olarak değerlendirilmektedir. Grenatlar arasında değerli taş olarak en yaygın kullanılanları Seylan taşı, Afrika yeşimi, Ural zümrüdü ve lal taşıdır.


Seylan Taşı
Seylan Taşı
Seylan Taşı / Almandin (Almandine garnet)
Şarap kırmızısı, kahve ve eflatun renklerinde olabilen ve eskiden Seylan’dan çıkartıldığı için bu yerin adıyla anılan grenatlar grubundan değerli bir taştır. Seylan İngilizce olarak ‘Ceylon’ olarak yazıldığından bazı kaynaklarda taşın adı yanlış olarak ‘ceylan taşı’ şeklinde ifade edilmiştir. Taşın adı Latince kökenlidir ve genellikle sırtta çıkan bir tür kan çıbanı olan ‘şirpençe’ (aslan pençesi) anlamına gelmektedir. Sanırım renksel bir benzetmeye dayanılarak taş bu şekilde adlandırılmıştır. Anadolu’da antik çağda kullanıldığı bilinen bir taştır. Osmanlı döneminde Seylan taşından yüzük yapımı yaygındı. Nadiren de tespih yapılıyordu.
Afrika Yeşimi
Afrika Yeşimi
Afrika Yeşimi / Grossular (Grossular Garnet)
Yoğun olarak tarçın rengi, sarı, kahverengi ve kırmızı renklerde görülen grenatlar grubundan şeffaf değerli bir taştır. Sarı renk olanları zirkon ile karıştırılabilir. Yeşil renkli bir çeşidi ağırlıklı olarak Güney Afrika’da çıkartılmaktadır. Bu nedenle yeşil renk grossular genellikle ‘Afrika yeşimi’ olarak adlandırılmıştır. Ülkemizde grossuların diğer renkleri için de doğru olmamakla birlikte ‘Afrika yeşimi’ tanımlaması kullanılmaktadır. 
Ural Zümrüdü
Ural Zümrüdü
Ural Zümrüdü / Demantoyid (Demantoid Garnet)
Kalsiyum ve demir açısından zengin bir grenat çeşidi olan Ural zümrüdü yeşil renklidir. İlk kez 1853 yılında Rusya’da Ural Dağları bölgesinde geniş yatakları bulunmuştur. Bu nedenle Ural zümrüdü ismiyle anılmaktadır. Renk oyunları sergileyen özelliği nedeniyle aranılan bir taştır. 
Lal Taşı
Lal Taşı Kolye
Lal Taşı / Pirop ( Pyrope Garnet)
Magnezyum alüminyum silikat içerikli şeffaf bir grenat çeşidi olan pirop, Yunanca’da ‘ateş gözlü’ anlamına gelmektedir. Ülkemizde lal taşı adıyla bilinmektedir. (lal adı da verilen bir tür yakut ile karıştırılmamalıdır) Rengi kırmızı ve kırmızının değişik tonları şeklinde olabilir. Kan kırmızısı, nar çiçeği rengi, şarabi kırmızı, kahverengimsi ya da morumsu kırmızı rastlanan renkleri arasındadır.

Yavuz İşçen / Ankara



Yeşim Grubu (Jadeite)
Yeşim, silikatlar içinde piroksen grubunda yer alan bir sodyum, alüminyum demir silikat bileşimidir. Sertliği 6.5-7 arasında değişmektedir. Sert bir taş olmasına karşın kırılganlığı fazladır. Yeşim grubu içinde yeşim taşı, nefrit ve lapis lazuli yaygın olarak kullanılanlar arasındadır.


Yeşim taşından küçük heykel
Yeşim Taşından Mask
Yeşim Taşı (Jadeite)
Renk olarak genellikle açık yeşil, elma yeşili ve koyu yeşil tonlarında olmaktadır. Beyaz, sarı, kahverengi, mavi-yeşil, pembe ve lavanta renginde olanları da bulunmaktadır. Değerli kabul edilen renkleri beyaz ve koyu yeşildir. Yüzeyi cilalandığında yağlı bir yumuşaklık kazanır. Saydam ve yarı saydam olabilmektedir. Kristal yapısı monoklinik biçimlidir. Eskiden ağırlıklı olarak Orta Asya’da Hotan’da çıkartılırdı. Yeşim taşı Asya toplumlarında bir kudret kaynağı olarak görülmüştür. Hindistan’da bir tapınakta yeşim taşından yapılma yekpare 1.5 myüksekliğinde bir tanrı heykeli bulunmaktadır. Türk efsanelerinde de adı geçen bir taştır. Müslümanlık öncesi eski Türkler yeşimi ‘yağmur taşı’ olarak adlandırıyorlardı. Yeşim taşı büyü yapıldıktan sonra suya atılıyordu. Böylelikle yağmur yağacağına inanılıyordu. Osmanlı döneminde yeşim taşından tespih, tabaka, fincan, bıçak ve kılıç kabzaları, ayna çerçeveleri ve ziynet eşyaları yapılmıştır.
Nefrit
Nefrit
Nefrit (Nephrite)
Yeşim taşı ile aynı grupta yer alan bir aktinolit çeşididir. Krem, beyaz ve yeşil tonlarında görülebilen yarı saydam ve iyi cila kabul eden bir taştır. Eski dönemlerde savaş ve av aletleri yapımında kullanıldığı bilinmektedir. Almanca ‘beilstein’ adı verilen nefrit bu dilde ‘balta taşı’ anlamına gelmektedir. Günümüzde takı taşı olarak değerlendirilmektedir. Çin’de takı ve süs eşyası yapımında yaygın olarak kullanıldığı bilinmektedir.

Yavuz İşçen / Ankara


Demir Mineralleri Grubu

Hematit, pirit, manyetit gibi demir minerallerinin sanayide geniş kullanım alanları bulunmaktadır. Bunların içinde hematit dışındakiler değerli taş olarak kullanılmazlar. Burada hematit ve pirit hakkında kısaca bilgi vereceğiz.  


Hematit
Hematit
Hematit (Hematite)
Bir demir minerali olan hematitin cilalanmış örneklerinin kendine özgü cıvamsı bir parlaklığı ve kayganlığı vardır. Saydam değildir. Kristalleri altıgen biçimlidir. Siyah parlak rengiyle hemen dikkati çeken bir mineraldir. Siyah rengi yaygın olmakla birlikte, kahverengi-kırmızı, sarı-kahverengi ve gri renkte olanları da bulunmaktadır. İnsanoğlunun ilk tanıdığı minerallerden biridir. Paleolitik dönem insanlarının dünya üzerinde hematiti değişik amaçlarla kullandığı saptanmıştır. Günümüzde takı taşı yapımında kullanılan değerli taşlar arasındadır. Hematit kelimesinin kökeni Yunanca kan gibi renkli anlamındadır. Buradan hareketle hematite ‘kan taşı’ diyenler vardır. Bu doğru bir adlandırma değildir. Bir kalsedon-jasp türü olan kan taşı (heliotrop) ile karıştırılmasına neden olmaktadır. 
Pirit
Pirit taşlı bir yüzük
Pirit (Pyrite)
Küp biçimli kristal yapıya sahip, metalik cilalı görünümde, saydam olmayan bir mineraldir. Altın sarısına yakın bir rengi olan pirit konunun uzmanı olmayan kişilerce altın cevheri ile karıştırılır. Bu nedenle pirite ‘aptal altını’ ya da ‘sahte altın’ adı verilmiştir. Bir demir sülfür bileşimi olan piritin sertliği 6.5 civarındadır. Altının sertliği ise 2.5’dir. Sertlik testi yapılarak kolayca altından ayırt edilebilir. Eski çağlarda kullanılan sihir taşlarından biridir.

Yavuz İşçen / Ankara
e.mail: yavuziscen@gmail.com
www.cappadociaexplorer.com

Kaşıkçı Elması









                                                                                Kaşıkçı Elması - Kaşıkçı Elması Resimleri
Müverrih Raşit Beyden: 1699 yılında İstanbulda Eğrikapı çöplüğünde dolaşan baldırı çıplak takımından bir adam yuvarlak taş bulur.Bir yaymacı kaşıkçıya giderek üç tahta kaşığa değişir. Kaşıkçı ***ürür, bu taşı bir kuyumcuya 10 akçaya satar. Kuyumcu taşı arkadaşlarından birine gösterir; kıymetli bir elmas olduğu anlaşılınca beriki sus payı ister. Aralarında kavga çıkar. Mesele Kuyumcubaşıya akseder. Kuyumcubaşı kavgacıların eline birer kese akçe vererek taşı alır. Fakat bu sefer de olayı sadrazam Köprülüzade Fazıl Ahmet Paşa duyar, taşı kendisi için satın almaya hazırlanırken, mesele Padişaha akseder. Dördüncü Mehmet bir Hattı Hümayun ile elması Sarayı Hümayuna getirtir ve Saray elmastraşına verilir. Eğrikapı çöplüğünde bulunan taş işlenince meydana 48 kratlık nadide bir elmas çıkar. Kuyumcubaşıya Kapıcıbaşılık rütbesiyle bir kese bahşiş ihsan olunur.Kaşıkçı Elması 86 karattır ve dünyada çok bilinen 22 elmas arasındadır. Topkapı Sarayı müzesinde sergilenmektedir.
Topkapı müzesindeki ünlü elmasa neden "kaşıkçı elması" denildiği hakkında muhtelif hikayeler varsa da,bunların doğru olanı, elmasın kesiminin oval olması ve dolayısıyla da kaşığa benzemesindendir. Elmasın Osmanlı Sarayı'na nasıl girdiği hakkındaki bilgi de, rivayetten öte değildir.

Rivayete göre: 1774 yılında Pigot adında bir Fransız subayı, bu elması Hindistan'ın Madaras Mihracesi'nden satın alıp Fransa'ya götürür. Bir zaman sonra tekrar satılığa çıkartılan elması Napolyon'un annesi satın alır ve uzun süre göğsünde taşır. Ne var ki, Napolyon sürgüne gönderildiği zaman, oğlunu kurtarabilmek için, annesi de elması mecburen satılığa çıkartır. İşte o sırada, Fransa'da bulunan Tepedelenli Ali Paşa'nın bir adamı, paşa adına 150 bin altın ödeyerek elması satın alır ve paşaya getirir.

Sultan II. Mahmud zamanında, Tepedelenli Ali Paşa, devlete karşı ayaklandığı gerekçesiyle öldürülür, paşanın varlıklarına el konulur ve nesi var nesi yoksa Osmanlı Hazinesine gönderilir. Böylelikle, Napolyon'un annesinden satın alınan "Kaşıkçı Elması" hazineye girmiş olur.

Bir başka rivayete göre ise:1699 yılında İstanbul'da Eğrikapı çöplüğünde dolaşan baldırı çıplak takımından bir adam yuvarlak taş bulur.Cam zannettiği bu taşı,kaşıkçıya giderek üç tahta kaşığa değişir.Elmasın adı da buradan gelir. Kaşıkçı ***ürür, bu taşı bir kuyumcuya 10 akçaya satar. Kuyumcu taşı arkadaşlarından birine gösterir; kıymetli bir elmas olduğu anlaşılınca beriki sus payı ister. Aralarında kavga çıkar. Mesele Kuyumcubaşıya akseder. Kuyumcubaşı kavgacıların eline birer kese akçe vererek taşı alır. Fakat bu sefer de olayı sadrazam Köprülüzade Fazıl Ahmet Paşa duyar, taşı kendisi için satın almaya hazırlanırken, mesele Padişaha akseder. Dördüncü Mehmet bir Hattı Hümayun ile elması Sarayı Hümayuna getirtir ve Saray elmastraşına verilir. Eğrikapı çöplüğünde bulunan taş işlenince meydana 86 karatlık nadide bir elmas çıkar. Kuyumcubaşıya Kapıcıbaşılık rütbesiyle bir kese bahşiş ihsan olunur.

Kaşıkçı elması'nın çevresini iki sıra 49 adet pırlanta kuşatmaktadır. Bu haliyle elmas, yıldızların ortasında pırıl pırıl parlayıp gökyüzünü aydınlatan bir dolunayı andırır.

1 cm3 elmasın kütlesi 3.5 gr veya 17.5 karattır.Kaşıkçı elması büyüklüğü 86/ 17.5 = 4.91 cm3 kadardır.

Rüyada Pırlanta Görmek


Rüyada pırlanta görmek; aşka, saygılı, itibarlı, kültürlü biri olmaya ve işinizde yükselmeye,saygı ve itibara işarettir.

Bir diğer tabire göre de rüyada pırlanta görmek; iyi değildir. Çünkü faydasız ve gereksiz süse işarettir. Bir çok pırlantası olduğunu görmek, fakirliğe delalet eder.


Pırlanta İşletmeciliği




Bir pırlantanın kalitesi, sahip olduğu C’lere (Carat, Clarity, Colour, Cut), yani karatına, berraklığına, rengine ve kesimine göre belirlenir. Bu karakteristik özellikler sadece taşın kalitesini belirlemekle kalmayıp aynı zamanda pırlantaların birbirlerinden ayırt edilmesinde de son derece kullanışlıdırlar. Çünkü her pırlantanı kendine özgü benzersiz özellikleri vardır.

caratbig

Karat
Pırlantaların ağırlığı ve ölçüsüne verilen addır. Pırlantanın değerini saptayan en belirgin faktör ölçüsüdür, ancak birbirinin aynı ölçülerde iki pırlantanın fiyatları, kesim, renk ve berraklığındaki farklardan dolayı değişebilir.


claritybig

Berraklık
Bir pırlantanın berraklığı ya da saflığı, onun numarasına, büyüklüğüne, parlaklığına, iç ve dış karakteristiklerinin yerine, önemli yapı fenomenlerine ve şeffaflığına göre belirlenir. Genel olarak konuşmak gerekirse, berraklığı temel olarak taşın içindeki enklüzyonlar belirler. Anlaşılabileceği üzere taşta ne kadar az enklüzyon ya da yapı fenomeni görülüyorsa pırlantanın kalitesi de o kadar yüksek olur.

colourbig


Renk
Elmas cevherlerinin %90’ından fazlası temel olarak sarımsı renktedir. Yoğunluk, tercih edilen neredeyse renksiz renk aralığından kararlı bir sarı renge kadar değişebilmektedir. Beyaz taşlar, sarımsı renkteki taşlardan daha değerlidir. Bununla birlikte, pırlantalar birbirlerinden farklı turuncu, kahverengi, pembe, yeşil ya da mavi renkte olabilirler. Bu renkteki elmaslar son derece pahalı olabilirler.

colourbig

Kesim
kesimin kalitesini pırlantanın sahip olduğu orantılar ve işlenme derecesi belirler. İyi derecede işlenmiş bir pırlanta onun perdahlayanın işçiliğini ortaya koyar. Bu terim, ayrıca, tıraşlı yüzeylerdeki simetri ve bu yüzeylerdeki işçiliğin geneli ile de ilgilidir. En iyi kesime sahip pırlantalar aynı zamanda kendi içlerindeki değişik parçalar arasında doğru orantıya sahip olan pırlantalardır. Bu orantılar optimal düzeyde olmadığında, pırlantanın ateşi ve ışıltısı bundan olumsuz yönde etkilenecek ve istenmeyen görsel etkiler ortaya çıkabilecektir. En çok bilinen “yuvarlak – parlak” kesimden başka, sıklıkla kullanılan diğer kesim türleri de mevcut olup ayrıca görkemli “fantezi kesim” pırlantalara rastlamak da mümkündür.


cutbig





Büyük Sarı Pırlanta! Paris’te Ermeni Kuyumcular Fuarı, en büyük sarı pırlantanın teşhiriyle sona erdi


Paris’te Ermeni Kuyumcular Fuarı, en büyük sarı pırlantanın teşhiriyle sona erdi



News.am- Paris’te Ermeni Kuyumcular Birliği’nin (EKB) InterContinental Hotel’de düzenlediği «Co/art exhibition»  18 Şubat’ta sona erdi. Fuar 15 milyon dolar tutarındaki en büyük sarı pırlantanın teşhiriyle son buldu. Ermeni ustalar bu sarı pırlanta üzerinde 9 ay boyunca çalıştılar. Başlangıçta 200 karat olan pırlanta, işlenmesi sonrası 110 karata indi.
«Nouvelles d'Arménie»nşn vediği habere göre; fuar kapanış töreninde EKB Bşk. Gagik Gevorgyan ve pırlanta taşın sahibi «HB Group»tan Hagob Bardaglyan, «InterContinental»  otelinde pırlatanın açılış kurdelesini kestiler.
Fuara Diaspora’dan  ve Ermenistan’dan 23 kuyumcu katıldılar.



News from Armenia - NEWS.am

Pırlanta Sektörü Kariyer ve İş Fırsatları-Yenibiris




Pırlanta Sektörü Kariyer ve İş Fırsatları

Yenibiris.com

Pırlanta İş Fırsatları- SecretCV


PIRLANTA VE KUYUMCULUK İŞ FIRSATLARI- SECRETCV



Mağazacılık/Perakendecilik iş ilanları - Turizm iş ilanları - Sağlık iş ilanları - Bankacılık/Finans iş ilanları - Bilgisayar/Bt/İnternet iş ilanları - Çağrı Merkezi iş ilanları - Mühendislik iş ilanları - Kozmetik iş ilanları - Isıtma/Soğutma/İklimlendirme iş ilanları - Yatırım /Menkul D. /Borsacılık iş ilanları - Enerji iş ilanları - Telekomünikasyon ve Network iş ilanları - Dernek ve Vakıf iş ilanları - Matbaacılık/Baskı iş ilanları - Mali Denetim-Vergi iş ilanları - Yumurtacılık/Tavukçuluk iş ilanları - İş Sağlığı ve Güvenliği iş ilanları - Tarım ve Orman Ürünleri / Ziraat iş ilanları - Hizmet / İşletme Servisi iş ilanları - Reklamcılık iş ilanları - Hayvancılık iş ilanları - Çevre iş ilanları - İthalat/İhracat iş ilanları - Gümrükleme iş ilanları - Denizcilik iş ilanları -

4 Nisan 2013 Perşembe

İnternet üzerinden satış yapan tavsiye ettiğimiz mücevher Firmaları?



İnternet üzerinden satış yapan tavsiye ettiğimiz mücevher Firmaları?

Pırlanta Dünyası- Türkiye'de internet üzerinden ürün satışı 900 milyon dolarlık bir hacme ulaşmıştır. Pırlanta'da internet üzerinde inanılmaz şekilde talep gören ürün kategorisine girmiştir. 

Artık müşteri grubu ikiye ayrılmaktadır. Bunlardan bir tanesi internetten fiyat araştırıp, fiziksel mağazalardan alanlar, diğerleri ise internetten araştırıp, internetten alan kitledir. Internetten alan müşteri grubu ise her geçen gün kat kat artmaktadır.
Bizler size pırlanta Dünyası olarak internet üzerinde kendini gerek marka gerekse firma olarak kanıtlamış mücevher firmalarını tavsiye edeceğiz.
0.30 Karat üzeri pırlantalarda muhakkak sertifika isteyin
0.30 karat üzeri pırlantalarda uluslararası geçerliliğe sahip sertifikayı muhakkak kuyumcunuzdan isteyin.
Uluslararası geçerliliğe sahip sertifika ne anlama gelmektedir ?
Türkiye'de bugüne kadar üreticilerin kendi bastıkları sertifikalar tüketiciye verildi. Bu sertifikalar ya bir kağıda yada plastik kartlara basılmak şeklinde yapıldı. Bu kartlarda yada kağıtlarda kuyumcuların yada toptancıların kendi takdir ettikleri pırlanta rengi ve berraklığı yazılmıştır. Peki bu renk yada berraklığı kuyumcunun takdir etmesi ne demektir ?
Eğer bir kuyumcu yada toptancı yanlışlıkla J renk olan bir pırlantaya H renk takdir ederlerde sertifikaya bu şekilde basılır ve bu durumda kuyumcu kazanır ama tüketici para kaybeder. Peki bu durumda uluslararası geçerliliğe sahip sertifika almak tüketiciye ne kazandırır kuyumcuya ne kazandırır. Sertifika basan bağımsız yada bağımsız olmaya çalışan firmalar yavaş yavaş Türkiye'de gelişmeye başlamıştır. Bunların içinde bizim en ciddiye aldığımız laboratuarlar Bluediamond ve IDL'dir. Bu laboratuarlar her geçen gün daha da gelişmekte ve ilerlemektedir. Türk pırlanta dünyasına katkıları büyüktür. Kendilerini pırlanta dünyası olarak bağımsız oldukları sürece buradan destekleyeceğiz.
Tüketicilerin pırlanta alırken önem vermesi ve talep etmesi gereken sertifikalar hangileridir ?
Dünyaca ünlü ve dünyaca kabul edilmiş bağımsızlığı tartışılmaz sertifikalar aşağıdaki gibidir. Bütün dünyadaki en ünlü mücevher ve pırlanta fuarlarında görebileceğiniz sertifikalar bunlardır.
GIA - Amerika
IGA - Belçika
HRD - Belçika
Bu sertifikaları alınca tüketici ne kazanır ?
H ise H renk , J ise J renk pırlanta alırlar. Hata yoktur ve pırlanta alırken renk ve berraklık yanlışlığından dolayı para kaybetmezler.

Gerçekten beyan edilen renkte pırlanta alırlar. Kuyumcunun kendi hazırladığı sertifikada yanlışlık olma ihtimali çoktur çünkü tüm ekipmanları 1 milyon dolar tutan laboratuar ekipmanlarına ve gemoloğa (taş bilimci) sahip değillerdir.
Niçin 0.30 ve 0,30 Karat altında niçin gerekmiyor ?
Çünkü uluslararası geçerli sertifikalardın maliyeleri tanesi 100$ civarıdır. 0.30 boy altı taşlarda ürün fiyatları zaten 400 ile 900 YTL civarı olduğu için 100$ tüketiciye rahatsız etmektedir. Ama 0.30 karat ve üzeri boylarda (tektaş yada bir taş) bu sertifika maliyeti problem yaratmamaktadır.

Amerika, Avrupa ve Asya da bu tip pırlantaların tamamı bağımsız laboratuarların sertifikaları ile satılmaktadır.

Türkiye'de tüketici bu sertifikaları yeni yeni öğreniyor.
Türkiye'de tavisye edilen pırlanta firmalarını nasıl Seçtik ?

Bu firmaları seçerken o firmanın üretim merkezi ve şirket merkezlerini ziyaret ederek karar verdik. Hiç bir şekilde internet üzerinden sayfalarına bakıp karar vermedik. Bu açıdan Internet üzerinde satış yapan tavsiye ettiğimiz mücevher firmaları linkinde gerçekten gönül rahatlığı ile alışveriş yapabileceğiniz firmaların listesini bulacaksınız.
PIRLANTA DÜNYASI


İnternetten Pırlanta almanın avantajları kolaylıkları


1. Fiyatlar çok daha düşüktür . Internetten pırlanta ve mücevher satan kuruluşların sabit giderleri, dükkanlardan satış yapan kuruluşların yanında çok düşük olduğundan ve ağır envanter taşımadıklarından dolayı çok daha düşüktür. Bu da doğrudan sizlere uygun fiyatlar olarak yansır.

2. Seçecek çok daha fazla ürün bulursunuz . Internet satıcıları genellikle belli ürünleri satıp o ürünlerle ilgili geniş bir yelpaze tutarlar. Dükkanlar ise çok daha fazla çeşit tutmak zorunda kaldıklarında ağır finansman yükü altına gireceklerinden mümkün olan optimum stok seviyesi ile dönmeye çalışırlar. Sonuç olarak daha az envanter masrafı ve daha düşük fiyatları internet satıcılarından bulursunuz.

3. Rahatlık . Neredeyse pijamalarınızla pırlanta mücevher alışverişi yapabilirsiniz. Satıcı baskısı olmadan rahatlıkla inceleme ve karşılaştırma yapar konu hakkında çok detaylı bilgi sahibi olursunuz. Dükkanlara gitmek, yolda, trafikte zaman harcamak gibi olumsuzluklardan kurtulursunuz.

4. Satıcı baskısında uzak Internette her türlü zaman ve satıcı baskısından uzak alışverişinizi tamamlarsınız.

News

Latest News
Pırlanta Sarrafı Mücevherat Grubu. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Top Ad 728x90

Video

Visitors

Bu Blogda Ara

Vertical2

Pırlanta Hakkında Herşey

script type="text/javascript"> //form tags to omit in NS6+: var omitformtags=["input", "textarea", "select"] omitformtags=omitformtags.join("|") function disableselect(e){ if (omitformtags.indexOf(e.target.tagName.toLowerCase())==-1) return false } function reEnable(){ return true } if (typeof document.onselectstart!="undefined") document.onselectstart=new Function ("return false") else{ document.onmousedown=disableselect document.onmouseup=reEnable }

Slider

Recent Post

Games

Popüler Yayınlar

Tweetler