Mücevher Taşları ve Degerli Taşlar
18.Yüzyıla kadar Hindistan dünyanın tek ham elmas kaynağıydı. 19. Yüzyılın
ikinci yarısında, ilk ham elmas Afrika'da bulundu.
Şu anda başlıca elmas üreticisi ülkeler arasında Avusturalya, Zaire, Rusya,
Botswana, Güney Afrika sayılabilir.
Ham elmas çıkarma yöntemleri, ham elmasın kendini yerin yüzeyine ne
şekilde gösterdiğine bağlı olarak değişmektedir. Kimberlit hatlarının çıkarılması için
çukur açma yöntemi ya da "yeraltı madenciliği" gerekmektedir.
Kimberlit parçasından erozyon yoluyla kurtulan elmas kristalleri nehirlerle
taşınır. Buna "alüvyal madencilik" denir.
Kumlu kıyı katmanlarının kullanılması ise açık teras yapısıyla olmaktadır ki
buna da "deniz madenciliği" denir.
Ham elmas bulmak büyük endüstriyel operasyonların sonucu olabileceği gibi,
küçük ölçekli manuel yöntemler de mevcuttur. Bir karat pırlanta için ortalama 250 ton
kaya, kum ve çakılın çıkarılması gerekir. Dünyadaki yıllık üretim 100 milyon karata
eşittir ki bunun sadece yaklaşık %50'si mücevher kalitesindedir.
Ham elmas son şeklini ve parlaklığını alana kadar bir dizi işlemden geçer.
Hiçbir ham elmas bir diğerine benzemez. Bu yüzden ham elması en avantajlı bir
biçimde işlemek için ayrıntılı olarak incelemek ve en iyi berraklığı en az ağılırlık
kaybıyla elde etmeye çalışmak gerekir.
Oniks
Oniks veya Damarlı Akik (İngilizce karşılığı olan Onyx de sıklıkla kullanılır),
yarı değerli bir taş türüdür. Oniks ismi Asur dilinde "yüzük, halka" anlamına gelen
sözcükten türemiştir. Kuvars'ın kriptokristalin bir türü olan oniks, farklı renklerde
birçok katmana sahip olan bir taştır. Katmanların renkleri oldukça değişkendir ve
beyazdan siyaha kadar birçok farklı renkte olabilir.
Bir oniks türü olan Sardoniks (sardonyx) ise renkli şeritler kırmızının tonlarıdır.
Saf siyah oniks pek yaygın bulunsa da renkli oniksler kadar yaygın bulunmaz.
Bazen kalsit gibi faklı taşlara da hatalı bir şekilde oniks dendiği olmuştur. Oysa
örneğin kalsit, onikse oranla çok daha yumuşaktır ve daha yaygın bulunur. Kimyasal
formülü SiO2, silikon dioksit olan oniksin Mohs skalasına göre sertliği 7'dir.
Silis minerallerinden akikin bir türü olan oniks yarı-değerli bir taştır. Akik,
kalsedon olarak adlandırılan geniş bir mineraller grubunun üyesidir. Karneliyen ve
helyetrop (kantaşı) gibi değerli taşları da içeren kalsedonlar özellikle mücevher
yapımında kullanılır.
Oniksi diğer kalsedon türlerinden özelliği, birbirini izleyen siyah ve beyaz renkli
şeritlerinin olmasıdır. Aynı taşın kahverengi yada kırmızı şeritli türüne ise sardoniks
denir.
Bu ilginç renkli yapısı nedeniyle oniks çok eski zamanlardan beri
kuyumculukta ve vazo gibi küçük süs eşyalarının yapımında kullanılmaktadır. Çoğu
kez oyularak işlenir. İki tür oyma mücevher vardır; bunlar oymanın yapılış tarzına
göre adlandırılır. Kamayo yada kame denen türde, taşın zemini oyulur ve desen yada
figür taşın üzerinde kabartma halinde kalır; intaglio denen türde ise bu işlemin tersi
gerçekleştirilir ve desen yada figür oyularak hazırlanır. En nitelikli oniksler Hindistan
ve Güney Amerika'da çıkarılır.
Benzer görünümü nedeniyle zaman zaman oniksle karıştırılan bir kalsit türü
vardır. "Oniks mermeri" dene bu malzeme çok daha büyük cisimlerin yapımında
kullanılır. Eski Mısırlılar, Yunanlılar ve Romalılar tapınaklarının yapımında oniks
mermerinden yararlanmışlardır. Cezayir, Fas ve Mısır'da zengin oniks mermeri
yatakları vardır.
Opal
Silin grubundan inorganik bir maddedir. Silisin hidratlı ve jelatinli bütün
çeşitlerini kapsar.
Opal bir koloittir; bileşiminde %3 ile %13 su bulunur.; görünümü yağsı veya
camsıdır, kırık yüzeyleri kavkıya benzer. Birçok çeşidi vardır, bunlar arasında en
tanınmışı asil opaldir. Çok güzel yanar-döner parıltılar verdiğinden mücevhercilikte
değerli taş olarak kullanılır. En güzel türleri Macaristan'da çıkarılır. Çok çeşitli ve
parlak renklerde bulunduğu için alevli opal, pullu opal, şark opali gibi adlar alır.
Meksika'da bulunan bit türü ticarette ateş opali, ballı opal, alev opali adıyla
bilinir; kırmızı, turuncu ve bazen yeşilimsi sarı renkte olan bu opal, ateş kırmızısı
tonlarında parıltılar yapar. 14
Diğer opal türleri şunlardır: saydam, yanar-döner, olmayan ve yumrulu yapıda
hiyalin, bileşimindeki hidrokarbonlar sebebiyle çeşitli renklerde bulunan çakmaktaşı;
yumru veye kabuk şeklinde bulunan kaşolon; hidrofan, menilit, gayzerit veya gayzer
silisleri gibi.
Opal önemli süs taşlarından biridir. Opaller, kesilip parlatılabilir. Opal aynı
zamanda oldukça popüler mineraller arasındadır ve müzeler en zarif ürünleri
alabilmek için rekabet halindedir.
En değerli opaller Avustralya, Amerika, Meksika ve Brezilya'da
Çıkartılmaktadır. Opal yataklarının bulunduğu diğer belli başlı ülkeler: Etiyopya, Çek
Cumhuriyeti, Slovakya, Macaristan, Türkiye, Endonezya, Brezilya, Honduras,
Guatemala ve Nikaragua. Bir süs taşı olan Opalin literatüründe çok değişik
sınıflandırmaları vardır.
Pirit
Pirit, kübik sistemde billurlaşan demir sülfürdür. Özgül ağırlığı 5-5,02 arasında,
sertliği 6-6,5 arasında değişen piritin, billurları altın parlaklığındadır.
Elektriği iletir ve ısıtıldığında zayıf bir elektrik akımı üretir. Kavrulma sonunda
kükürt dioksit verdiğinden, sülfirik asit üretiminde kullanılır. Tortul kayaçlarda ve
başkalaşma kayaçlarında bulunur. En yaygın ve en bol sülfür mineralidir. Sahip
olduğu altın renginden dolayı, çoğu zaman altınla karıştırıldığından, "aptal altını"
(fool's gold) diye de anılır.
Magmatik ayrımlaşma ile oluşabilir. Magmatik kayalarda, kontakt metaformik
yataklarda, hidrotermal damarlarda, birincil ve ikincil olarak bazı sedimanter
kayalarda bulunur. Pirit kristalleri altın gibi güzel görünümlüdür. Sahte altın olarak da
adlandırılır. En büyük pirit yataklarına kontak metamormfizmaya uğramış kayaçlarda
rastlanır.
Pirit kolaylıkla ufalanarak hidratlı demir okside, götite veya limonite dönüşür.
Bol bulunan bir mineral olan pirit serttir; çekiçle vurulduğunda kıvılcım saçar. Sülfirik
asit üretiminde ve kükürt elde edilmesinde kullanılır.
En mühim pirit cevherleri İspanya'da Rio Tinto'dadır. Diğer mühim cevherler
Çekoslovakya, Arizona, Kanada, İtalya ve Japonya'dadır. Türkiye'de pirit cevheri
Karadeniz ve Doğu Anadolu'da bulunur. Artvin, Rize, Trabzon, Giresun, Siirt ve
Elazığ pirit cevheri bulunan başlıca illerdir.
Üzerinde altın rengi benekler oluşmuş çok güzel ve değişik görünümde bir
taştır. Pillere esin kaynağı olduğu iddia edilir. Yeraltı su seviyesinin piriti kesmesi
durumunda demirin oksitlenmesinden dolayı doğal eksi ve artı kutuplar ve bu kutuplar
arasında elektrik alan oluşur.
Strin
Sitrin kuvarsı veya sitrin topazı olarak da anılan, amber renginde bir değerli
taştır. Sarımsı, kahverengimsi veya kırmızımsı olabilir. Şeffaf olmayan bir kuvars
çeşididir. Doğal olarak nadir bulunan bir kuvars çeşidi olan sitrinin renginin kaynağı
yapısındaki demir katışıkları; hematit veya limonittir.
Ticari kullanımdaki sitrinlerin çoğu aslında suni olarak fırınlanmış ametist veya
dumanlı kuvastır. Bu şekilde suni olarak üretilmiş olan sitrinlerin rengi, genellikle
açık/soluk sarı renginde olan doğal sitrinlerden farklı olarak, daha çok turuncu veya 15
kırmızımsıdır. Doğal sitrinin en büyük ve önemli üreticisi ise Brezilya'dır. Bu üretimin
çoğu Brezilya'nın Rio Grande do Sul eyaletinde yapılır.
Sitrin çoğu kez çok daha değerli bir taş olan topaz ile karıştırılır. Hatta bazen
sitrin ismi topazın bir başka ismi olarak da hatalı bir şekilde kullanılır. Bunun nedeni
topazın turuncu veya sarımsı örneklerinin renk olarak sitrine benzemesidir.
Sarıdan açık kahveye doğru giden bir renk yelpazesi oluşturan sitrin, birçok
hastalığın iyileştirilmesinde kullanılmaktadır.
Topaz
Topaz florlu alüminyum silikat yapısında, kıymetli taş özelliğine sahip silikat
mineralidir. Beyaz topaz buji porseleni yapımında kullanılır. Isıya dayanıklılığı oldukça
yüksektir. Katışıksız zebercet renksiz olabilir ve pırlanta kesim yoluyla traşlandığında
elmasla karıştırılabilir.
Topaz sarı, mavi veya kahverenginin çeşitli tonlarında da olabilir. Taşın rengi
ekseriya kararsızdır ve güneş ışığında renk değiştirir. Mesela Sibirya'nın kahverengi
topazı güneş ışığında beyazlaşır.
1750'lerde ilk defa bir kuyumcu Brezilya topazının hafifçe ısıtıldığında
pembeleştiğini buldu. Ardından bu yöntem yaygınlaştı. Böylesi yanık topaza Çoğu
yerde Brezilya yakutu denir ve nadir bulunan tabii kırmızı topazla aynı isimle anılır.
Zebercet granit ve pegmatit kristalleri içinde bulunur. Brezilya'nın Ouro Preto
bölgesinde çok çıkar. Sibirya, Sri Lanka ve Nijerya'da da zebercet yatakları oldukça
fazladır.
Topazın sertliği 8, özgül ağırlığı 3,5 - 3,6 ve kristal sistemi ortorombiktir.
Zeytuni renkli ve bileşimi magnezyum-demir silikat olan krizolite de yanlışlıkla topaz
denilmektedir.
Turkuaz
Turkuvaz özellikle sıcak iklimli bölgelerde, başlıca Ortadoğu, Batı Amerika ve
Meksika'da bulunur. Değişik derecelerde kaliteleri vardır. Mesala, gerek Batı
Amerika'da gerekse İran'da bulunanlar soluk açık maviden, parlak koyu maviye kadar
tonları bulunabilmektedir. Turkuazın en güzelleri Nişapur ve İran'da bulunanlardır.
Fakat bu çok güzel olanların kaynakları tükenmiş durumdadır.
Dünyadaki üretimin çoğu Batı Amerika'da yapılmaktadır. Ancak bunların çok
azı süs maksadıyla kullanılabilecek kalitededir. Turkuaz, az miktarda bakır da
bulunan, alüminyum fosfatın bir hidratıdır. Rengi, az miktardaki bakırdan ileri
gelmektedir. Daha düşük kaliteli mavimsi yeşil turluvazlarda bir miktar demir vardır.
Turkuaz mineralinin kristalleri triklinik yapıdadır. Kırılma indisleri 1,61-1,65
özgül ağırlıkları 2,3-2,8 ve sertlikleri de 5-6 değerleri arasındadır. Nişapur turkuazları
yoğunluklu ve serttir. Özgül ağırlıkları 2,75, sertlikleri de 6 civarındadır. Mısır
turkuazları bunlar kadar güzel renkli olmamakla beraber 2,8'e yakın bir yoğunluğa
sahiptir.
Orta kaliteden düşük kaliteye kadar olan turkuazlar gözenekli olup, nem ve
deri yağını çekerler. Ter, cilt yağı ve kozmetikler bunların rengini bozar.16
Parlak açık mavi renginden dolayı eskiden beri çok kıymet verilen yarı şeffaf
veya şeffaf olmayan bir süs taşıdır. Eski Mısırlıların çağında bile çoktan mücevher
yapımı için kullanılmıştır.
Günümüzde suni üretilen turkuaz taşları gerçek turkuazın değerini azaltmıştır.
Uzmanlar bile gerçek turkuazları sunilerinden ayırt etmekte zorlanırlar.
Turmalin
Tumalinin en nadir üç türü, dünyanın en kıymetli taşları arasına girmeyi
başarmıştır. Bunlar; koyu pembe-kan kırmızısı renkteki rubelit, zümrüt rengindeki
krom türmalin ve gerçek bir hazine olarak kabul edilen, elektrik mavisi (neon)
rengindeki paraiba turmalindir.
Özellikle Pakistan ve civar ülkelerden Türkiye'ye kaçak olarak da gelen
rengarenk pırılıtılı taşlardır. Çeşitli renklerde - siyah, pembe, mavi vs.- olabilir. Uzun
ve ışınsal kristalli olanlar süs taşı sektöründe ve dekoratif eşya olarak tercih edilir.
Çoğunlukla altın takılara aksesuar olarak ekleniyor, modern hoş bir görüntü
veriyor.
Eksi kutuplara sahip, elektriksel özellikleriyle çok değişik ve olağan dışı bir
taştır. Mücevher ve süs eşyasında çok kullanılmaktadır.
Yakut (Ruby)
Safirle birlikte corundum minerali ailesi üyesi olan yakut, eski dillerden olan
Sanskritçe'de taşların kralı anlamına gelen ratnaraj denirdi. En makbul renkleri canlı,
koyu kırmızılardır.
Erime noktası 2050 derce olan değerli bir taştır. Kırmızının çeşitli tonlarında
olabilmektedir. Yakuta kırmızı rengini veren, içlerindeki krom elementidir.
Doğal olmayan yakutlar da bulunmaktadır. sentetik olarak yapılanları ucuza
mal edilebilmektedir.
Yakutun sertliğin9,0'dır. Diğer bütün doğal değerli taşlar içinde daha sert olan
tek taş elmastır.
Yakutun kristal yapısı rombohedral sisteminde olup, içerisinde çatlak
gözükmemesine rağmen çok düzgün bir şekilde kesilebilir. Renkleri kırmızının tonları
ve hatta mordur. En kıymetli olanları güvercin kanı renginde olanlardır.
Yakut çok nadir olarak rastlanan bir mineraldir. En çok Burma'da bulunur.
Yakut'a kireçtaşı, granit ve yakut toprağı diye adlandırılan yerlerde rastlanır.
Burma'dan başka Afganistan, Seylan, Hindistan, Kamboçya, Tayland ve Tanzanya'da
çıkarılmaktadır.
Divan edebiyatında benzetmelere, mazmunlara konu olan yakutun en
kıymetlisine "yakut-ı Güryani" denir. Güneş ışınları nereye dik vurursa, oradaki
madenin çok kıymetli olacağı inancı vardır ki Gürhan yakutu böyledir. Mesela,
Bedehşan'da çıkarılan la'l taşına "la'l-i Bedehşan" adı verilir.
Yakut ve safir suni yoldan aslına çok yakın olan özelliklerde elde
edilebilmektedir. Yakut'un çok küçük parçalarının da sıkıştırılmasından daha büyük
parçalar elde edilebilir. Sun'i olarak elde edilen yakutların içi incelendiğinde tabi
olanda bulunmayan mikroskobik kabarcıklar ve oyuklara rastlanır. Sentetik olarak 17
elde edilen yakut ve safir ışıkla birlikte ultraviyole ışınını ve kızılötesi ışınını da
yansıtmadan geçirdiği için optik sanayinde, ısıya dayanıklı cam yapımında, çeşitli
bilimsel ve teknik cihazlarda kullanılır.
Yakutun tarihi önemi de vardır. Hindistan, Çin ve Orta Asya'da Türkler kama,
kılıç ve diğer silahlarını zümrüt ve yakutla süslemişlerdir. Osmanlı devletinde de
hanımların küpe, toka, broş, gerdanlık gibi ziynet eşyalarında yakut daima birinci
sırayı almıştır.
Safir (Sapphire)
Asalet ve sadakatı simgelediği söylenen ve yakutla bilirlikte corundum minerali
ailesi üyesi olan safir, doğada genellikle mavi renk ve tonlarında bulunur. Safir,
kırmızı hariç tüm renklerde doğada görülebilir. Sadece kırmızı renkli bulunmazlar,
kırmızı renkli olanlara yakut denir.
Persliler, dünyanın kocaman bir safir taşa dayandığını ve taştan gelen
yansımayla havanın mavi olduğunu düşünmüşlerdir.
Safir (Gökyakut), alüminyum oksitin kristal formudur. Doğal olarak bulunur
yada üretilebilir. Dünyanın en pahalı ve değerli taşları arasında bulunan safirler, sert
ısılara dayanıklı ve muhteşem mavi renkte ve beyaz damarlı olurlar.
Dünya yüzünde en değerli ve ünlü safirler Hindistan'dan çıkmıştır. Mohs
ölçeğine göre safir elmastan sonra gelen sertlik derecesine sahiptir. Safirler saf iken
renksiz bir mineral olan korindonun bir çeşididir.
Korindonun kırmızı renkli olanları hariç bütün diğer cevher çeşitlerine safir taşı
denir.
Hakim rengi yeşil olan zümrüt ve hakim rengi turkuaz olan firuzeden farklı
olarak, pırlantadan sonra en sert değerli taş olarak bilinen safirin hakim rengi mavidir.
Her ne kadar renk skalasında sarıdan, turuncudan ve yeşilimsi tonlara kadar muhtelif
renkteki örnekleri birçok diğer taşta olduğu gibi görülebilse bile, safir, öncelikle gece
göğünün renkleriyle karakterizedir. Bu nedenle de eski kültürlerde "göklerin taşı" diye
nitelendirilmiştir.
Çok değerli bir mücevher olması onları aranılan bir hale getirmiştir. Bugün
bilinen en büyük safir, 563 kıratlık Hindistan Yıldızı'dır ve New York Doğal Tarih
Müzesinde teşhir edilmektedir. 330 Kıratlık olan bir diğer safir ise Asya'nın Yıldızı adlı
taştır ve Washington'da sergilenmektedir.
Dicle Üniversitesi. S. Karadoğan