Bu Blogda Ara

Sevan Bicakci etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sevan Bicakci etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Eylül 2013 Pazar

Tek tas cok banal, baska bir şey yok mu?

Gözünde mıcır, pırlanta, ametist, çakıl, safir, yakut ve molozun hiçbir farkı olmayan bir cinse mücevhersel anlamda hendek atlatmak kolay iş değil. Ama sevdiceğiniz er ya da geç sizden bir parça mücevher beklentisine girecek, kaçış yok. Bu yazıyı okumayı bitirdiğinizde kuyumcudan kuyumcu kıvama geleceksiniz.


İlla pırlanta mı alınacak?






Pırlanta mevzusu kıllı olmakla birlikte, bir kere adamın dikkatini çekti mi, hobiye dönüşebiliyor. Yani sevgilinize, nişanlınıza, karınıza, bacınıza özellikle pırlantalı mücevher alma aşamasında sıkılmayacaksınız. Finansal anlamda canınıza bile okunacak o ayrı.. Uzun süredir birlikte olduğunuz kadına eninde sonunda mücevher almanız gerekecek. Ya evlenme teklif edeceksiniz, ya yediğiniz bir haltı affettirmek için mücevherden medet umacaksınız. Eninde sonunda...
 İlişki uzadıkça adam elini cebine atmamakta ısrar ederse, kadın yavaştan soğumaya başlar. Kadının gözünde erkeği en berbat şekilde "reset"leyen özellik, kellik değil, fodulluk değil, cimriliktir. Ona değer verdiğinizi ve hayatta bir takım şeyleri görüp geçirdiğinizi göstermenin en etkili yolu da minik de olsa bir parça mücevherle ilişkinizi taçlandırmanızdır. Ama nasıl? Öyle "ha" deyince mücevher alınmaz. "Ha" deyince alınan mücevher bilahare alanı pişman eder.

Alacağım taşı neye göre seçeceğim?
 Alacağınız mücevher ancak söz yüzüğü veya birlikteliğinizin ilk iki yılı içinde doğum günü armağanı ise; safir, yakut, zümrüt, aquamarine veya diğer taşları tercih etmelisiniz. Çünkü bu taşlar sadece çok yüksek karatlarda değerli olurlar. Küçük ve renkli bir taşla süslü bir takı aldıysanız, verirken büyük merasimler yapmayın ki, pırlanta yüzük hayaliyle kutuyu açınca hayal kırıklığına uğramasın... Eğer ilişkiniz ciddiyse pırlanta tek çıkar yol. Ne zamandır kuyumcu vitrinlerinde pırlantalara bakacağım diye yapışıp kaldığını tahmin bile edemezsiniz.
Pırlantanın olayı nedir? 
 Pırlanta çok pahalı bir taştır. Sonradan pişmanlık yaşanmaması için almadan onunla ilgili önemli hususları iyice öğrenmekte yarar vardır. Öncelikle pırlantayı alacağınız yeri iyi belirlemelisiniz. Özellikle yüksek karatlı pırlanta takıları sokakta gördüğünüz herhangi bir kuyumcudan alamazsınız. Tanınmış bir müvecheratçı bulmanızda yarar var.
 Kırıntı denilen, mücevherin bir bölgesi veya her yeri minicik pırlantalarla kaplı takılar tek taş pırlantaya göre çok daha ucuzdur. Bunlara fantezi takılar denir. Satın alırken parayı pırlantadan çok tasarıma vermiş olursunuz. Bunun sebebi, taşların adı üstünde, pırlantanın kırıntısı olmasıdır. Bunları iade ederken, değiştirirken veya satarken muazzam değer kaybına uğrar, eğer pırlantaya bir yatırım gözüyle bakıyorsanız, aklınızda değiştirmek, ileride onu verip daha iyisini almak varsa bu türü tercih etmeyin.
İlla pırlanta mı alınacak?
Tek taş pırlanta en akıllı tercih. Örneğin Kapalıçarşı`nın en tanınmış, özellikle sosyete mensupları tarafından tercih edilen kuyumcusu Sait Koç her taşına kefil. Banka gibi. Aldığınızdan yıllar sonra bile ihtiyaç durumunda pırlantayı iade ederken işçilik ücreti ve KDV oranını düştükten sonra paranızı iade ediyor. "Şimdiye kadar istediği anda parasını iade etmediğim müşteri hiç olmamıştır" diyor. "Gerekirse, param yoksa eşten dosttan alır yine de veririm karşılığını. İhtiyacı olmasa insan mücevherini satar mı? Ben de müşterimi hiçbir şartta zor durumda bırakmam. Bak bu yüzüğü bir kadın getirdi. (bir zarfın içinde yüzük üzerinde 750 milyon lira yazıyor). Kredi kartlarının borcu varmış, kızının söz yüzüğü. Ben onu aldım parasını iade ettim ama altı ay tutacağım geri almak ister diye..."
Tek taş çok banal, başka bir şey yok mu?
Pırlanta anlayana banal manal değil ama daha enteresan bir hediye ona daha uygundur derseniz; o zaman Sevan Bıçakçı`yla tanışmanızda yarar var. Bıçakçı`dan alacağınız yüzük kocaman pırlantalarla parlamayacak ama kesinlikle "wow" faktörü olan yüzük olacak.  Satın alırken yine parayı daha çok tasarıma veriyorsunuz ama karşılığında aldığınız şey dikkat çekici, el emeği göz nuru minik bir sanat eseri. Güler Sabancı`nın meşhur ettiği padişahlı yüzükleri ve Osmanlı esintilerinin hakim olduğu birçok koleksiyonu dünyanın birçok noktasına gidiyor ve kapanın elinde kalıyor. Fiyat için onları aramanız gerekecek ama imkansız bir rakam duymayacaksınız, çekinmeyin 0212 520 45 16`dan arayın.


Bütçem kısıtlı anlatamıyorum galiba...
Eğer bir nişan yüzüğü alacaksanız, iki aylık maaşınıza eşit olan parayı pırlantaya harcamalısınız. Bu parayı uzun süre kenara koyarak biriktireceksiniz artık. Alacağınız nişan yüzüğü değil de sıradan bir hediyeyse pırlantaya yaklaşmasanız da olur. Ama aldığınız pahada hafif takıya ağır bir manevi anlam yüklemelisiniz ki paranız olmadığı için değil, daha anlamlı olduğu için o hediyeyi seçtiniz sansın artı o takıya baktıkça içi sevgiyle dolsun. Örneğin, üç tane iç içe geçmiş halkadan oluşan altın bir yüzük veya bilezik alıp: "Sevgilim, bunlar sonsuz aşkımızı, sonsuz arkadaşlığımızı ve sonsuz sadakatimizi simgeliyor." deyin ki, düşünüp de aldığınızı sansın, cebinizin delik olduğunu değil. (Cartier Trinity koleksiyonu)
Bir de küçük mavi kutu var. Bu özellikle mücevhere düşkün kadınlarda bir buçuk karat pırlanta etkisi yaratan sihirli bir kutu... İçinden ne çıkarsa çıksın çığlık çığlığa kabul edilen kutu... Tiffany & Co.`nun küçük mavi kutusu ve küçük mavi torbası... Tiffany`nin ürünlerini Türkiye`de Collection yapıyor. Fiyatlar Amerika Tiffany`yle aynı. Nişantaşı`nda, Ritz Carlton`da ve Çırağan Kempinski`de yerleri var. Fiyatlar 50 dolardan başlıyor, üst limit gökyüzü...
4c nedir?
Pırlanta dört değişken sayesinde değer kazanır, bunlar İngilizce isimlerinden dolayı 4c olarak bilinir: karat (carat), kesim (cut), berraklık (clarity) ve renk (color). Bu dört özelliğin kalitesi birlikte veya tek tek yükseldikçe pırlantanın değeri de yükselir. Diğer bütün değerleri aynıysa; iki tane küçük taştan ziyade, aynı karata denk gelen tek bir pırlanta daha pahalıdır. Çünkü karatı yükseldikçe pırlanta daha nadir bulunur hale gelir. Aldığınız pırlantanın 4c`si ile ilgili olarak kuyumcuya güvenmek yerine, taşınızın uluslararası geçerliliği olan bir sertifikası olmasına dikkat edin ve bu sertifikayı taş sizde olduğu sürece saklayın.
Carat: Taşın ağırlığı karat ile ölçülür. Karat pırlantanın değerini ortaya koyan ölçütlerden yalnızca biridir. Pırlanta sadece büyük olmasıyla değerli olmaz.
Cut: Pırlantanın çakıl taşımsı ham halinden, ışık saçan parlak taş haline gelene kadar geçtiği en önemli işlem lazerlerle kesilmesidir. Kesim pırlantanın parlaklığını doğrudan etkilediği için doğru yapılması çok önemlidir ve 4c arasında amatör bir göz tarafından kontrolü en zor olanıdır.
Berraklık: Taşın kendisinden veya kesiminden dolayı üzerinde oluşabilen bazı kusurlar olabilir. Bu kusurlar ne kadar az olursa pırlanta o kadar değer kazanır. Gözle görünen kusurlara sahip bir pırlantanın değeriyse oldukça düşer.
Renk: Doğal olarak renkli pırlantalar vardır ve bunlara "Fancy" denir. Pastel pembe, canlı sarı, fıstık yeşili, mavi ve çeşitli renklerde olabilir bu taşlar ancak pırlanta oldukları için değerleri diğer renkli taşlara göre daha yüksektir. Beyaz pırlantaların renkleri de D`dan Z`ye kadar ayrılır. En beyaz olan D`dir. Ancak piyasada çoğunlukla G ve aşağısı renklerde pırlanta bulunur. K`dan itibaren pırlantanın rengi sararmaya başlar ki bu iyiye işaret değildir.


Boxer Dergisi


23 Mayıs 2013 Perşembe

pirlantasarrafi- Sevan Bicakci's Mucevher Koleksiyonu

Sevan Bicakci's Mücevher Koleksiyonu-Sevan Biçakçi's extraordinary jewels




Sevan Bicakci etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sevan Bicakci etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Eylül 2013 Pazar

Tek tas cok banal, baska bir şey yok mu?

Gözünde mıcır, pırlanta, ametist, çakıl, safir, yakut ve molozun hiçbir farkı olmayan bir cinse mücevhersel anlamda hendek atlatmak kolay iş değil. Ama sevdiceğiniz er ya da geç sizden bir parça mücevher beklentisine girecek, kaçış yok. Bu yazıyı okumayı bitirdiğinizde kuyumcudan kuyumcu kıvama geleceksiniz.


İlla pırlanta mı alınacak?






Pırlanta mevzusu kıllı olmakla birlikte, bir kere adamın dikkatini çekti mi, hobiye dönüşebiliyor. Yani sevgilinize, nişanlınıza, karınıza, bacınıza özellikle pırlantalı mücevher alma aşamasında sıkılmayacaksınız. Finansal anlamda canınıza bile okunacak o ayrı.. Uzun süredir birlikte olduğunuz kadına eninde sonunda mücevher almanız gerekecek. Ya evlenme teklif edeceksiniz, ya yediğiniz bir haltı affettirmek için mücevherden medet umacaksınız. Eninde sonunda...
 İlişki uzadıkça adam elini cebine atmamakta ısrar ederse, kadın yavaştan soğumaya başlar. Kadının gözünde erkeği en berbat şekilde "reset"leyen özellik, kellik değil, fodulluk değil, cimriliktir. Ona değer verdiğinizi ve hayatta bir takım şeyleri görüp geçirdiğinizi göstermenin en etkili yolu da minik de olsa bir parça mücevherle ilişkinizi taçlandırmanızdır. Ama nasıl? Öyle "ha" deyince mücevher alınmaz. "Ha" deyince alınan mücevher bilahare alanı pişman eder.

Alacağım taşı neye göre seçeceğim?
 Alacağınız mücevher ancak söz yüzüğü veya birlikteliğinizin ilk iki yılı içinde doğum günü armağanı ise; safir, yakut, zümrüt, aquamarine veya diğer taşları tercih etmelisiniz. Çünkü bu taşlar sadece çok yüksek karatlarda değerli olurlar. Küçük ve renkli bir taşla süslü bir takı aldıysanız, verirken büyük merasimler yapmayın ki, pırlanta yüzük hayaliyle kutuyu açınca hayal kırıklığına uğramasın... Eğer ilişkiniz ciddiyse pırlanta tek çıkar yol. Ne zamandır kuyumcu vitrinlerinde pırlantalara bakacağım diye yapışıp kaldığını tahmin bile edemezsiniz.
Pırlantanın olayı nedir? 
 Pırlanta çok pahalı bir taştır. Sonradan pişmanlık yaşanmaması için almadan onunla ilgili önemli hususları iyice öğrenmekte yarar vardır. Öncelikle pırlantayı alacağınız yeri iyi belirlemelisiniz. Özellikle yüksek karatlı pırlanta takıları sokakta gördüğünüz herhangi bir kuyumcudan alamazsınız. Tanınmış bir müvecheratçı bulmanızda yarar var.
 Kırıntı denilen, mücevherin bir bölgesi veya her yeri minicik pırlantalarla kaplı takılar tek taş pırlantaya göre çok daha ucuzdur. Bunlara fantezi takılar denir. Satın alırken parayı pırlantadan çok tasarıma vermiş olursunuz. Bunun sebebi, taşların adı üstünde, pırlantanın kırıntısı olmasıdır. Bunları iade ederken, değiştirirken veya satarken muazzam değer kaybına uğrar, eğer pırlantaya bir yatırım gözüyle bakıyorsanız, aklınızda değiştirmek, ileride onu verip daha iyisini almak varsa bu türü tercih etmeyin.
İlla pırlanta mı alınacak?
Tek taş pırlanta en akıllı tercih. Örneğin Kapalıçarşı`nın en tanınmış, özellikle sosyete mensupları tarafından tercih edilen kuyumcusu Sait Koç her taşına kefil. Banka gibi. Aldığınızdan yıllar sonra bile ihtiyaç durumunda pırlantayı iade ederken işçilik ücreti ve KDV oranını düştükten sonra paranızı iade ediyor. "Şimdiye kadar istediği anda parasını iade etmediğim müşteri hiç olmamıştır" diyor. "Gerekirse, param yoksa eşten dosttan alır yine de veririm karşılığını. İhtiyacı olmasa insan mücevherini satar mı? Ben de müşterimi hiçbir şartta zor durumda bırakmam. Bak bu yüzüğü bir kadın getirdi. (bir zarfın içinde yüzük üzerinde 750 milyon lira yazıyor). Kredi kartlarının borcu varmış, kızının söz yüzüğü. Ben onu aldım parasını iade ettim ama altı ay tutacağım geri almak ister diye..."
Tek taş çok banal, başka bir şey yok mu?
Pırlanta anlayana banal manal değil ama daha enteresan bir hediye ona daha uygundur derseniz; o zaman Sevan Bıçakçı`yla tanışmanızda yarar var. Bıçakçı`dan alacağınız yüzük kocaman pırlantalarla parlamayacak ama kesinlikle "wow" faktörü olan yüzük olacak.  Satın alırken yine parayı daha çok tasarıma veriyorsunuz ama karşılığında aldığınız şey dikkat çekici, el emeği göz nuru minik bir sanat eseri. Güler Sabancı`nın meşhur ettiği padişahlı yüzükleri ve Osmanlı esintilerinin hakim olduğu birçok koleksiyonu dünyanın birçok noktasına gidiyor ve kapanın elinde kalıyor. Fiyat için onları aramanız gerekecek ama imkansız bir rakam duymayacaksınız, çekinmeyin 0212 520 45 16`dan arayın.


Bütçem kısıtlı anlatamıyorum galiba...
Eğer bir nişan yüzüğü alacaksanız, iki aylık maaşınıza eşit olan parayı pırlantaya harcamalısınız. Bu parayı uzun süre kenara koyarak biriktireceksiniz artık. Alacağınız nişan yüzüğü değil de sıradan bir hediyeyse pırlantaya yaklaşmasanız da olur. Ama aldığınız pahada hafif takıya ağır bir manevi anlam yüklemelisiniz ki paranız olmadığı için değil, daha anlamlı olduğu için o hediyeyi seçtiniz sansın artı o takıya baktıkça içi sevgiyle dolsun. Örneğin, üç tane iç içe geçmiş halkadan oluşan altın bir yüzük veya bilezik alıp: "Sevgilim, bunlar sonsuz aşkımızı, sonsuz arkadaşlığımızı ve sonsuz sadakatimizi simgeliyor." deyin ki, düşünüp de aldığınızı sansın, cebinizin delik olduğunu değil. (Cartier Trinity koleksiyonu)
Bir de küçük mavi kutu var. Bu özellikle mücevhere düşkün kadınlarda bir buçuk karat pırlanta etkisi yaratan sihirli bir kutu... İçinden ne çıkarsa çıksın çığlık çığlığa kabul edilen kutu... Tiffany & Co.`nun küçük mavi kutusu ve küçük mavi torbası... Tiffany`nin ürünlerini Türkiye`de Collection yapıyor. Fiyatlar Amerika Tiffany`yle aynı. Nişantaşı`nda, Ritz Carlton`da ve Çırağan Kempinski`de yerleri var. Fiyatlar 50 dolardan başlıyor, üst limit gökyüzü...
4c nedir?
Pırlanta dört değişken sayesinde değer kazanır, bunlar İngilizce isimlerinden dolayı 4c olarak bilinir: karat (carat), kesim (cut), berraklık (clarity) ve renk (color). Bu dört özelliğin kalitesi birlikte veya tek tek yükseldikçe pırlantanın değeri de yükselir. Diğer bütün değerleri aynıysa; iki tane küçük taştan ziyade, aynı karata denk gelen tek bir pırlanta daha pahalıdır. Çünkü karatı yükseldikçe pırlanta daha nadir bulunur hale gelir. Aldığınız pırlantanın 4c`si ile ilgili olarak kuyumcuya güvenmek yerine, taşınızın uluslararası geçerliliği olan bir sertifikası olmasına dikkat edin ve bu sertifikayı taş sizde olduğu sürece saklayın.
Carat: Taşın ağırlığı karat ile ölçülür. Karat pırlantanın değerini ortaya koyan ölçütlerden yalnızca biridir. Pırlanta sadece büyük olmasıyla değerli olmaz.
Cut: Pırlantanın çakıl taşımsı ham halinden, ışık saçan parlak taş haline gelene kadar geçtiği en önemli işlem lazerlerle kesilmesidir. Kesim pırlantanın parlaklığını doğrudan etkilediği için doğru yapılması çok önemlidir ve 4c arasında amatör bir göz tarafından kontrolü en zor olanıdır.
Berraklık: Taşın kendisinden veya kesiminden dolayı üzerinde oluşabilen bazı kusurlar olabilir. Bu kusurlar ne kadar az olursa pırlanta o kadar değer kazanır. Gözle görünen kusurlara sahip bir pırlantanın değeriyse oldukça düşer.
Renk: Doğal olarak renkli pırlantalar vardır ve bunlara "Fancy" denir. Pastel pembe, canlı sarı, fıstık yeşili, mavi ve çeşitli renklerde olabilir bu taşlar ancak pırlanta oldukları için değerleri diğer renkli taşlara göre daha yüksektir. Beyaz pırlantaların renkleri de D`dan Z`ye kadar ayrılır. En beyaz olan D`dir. Ancak piyasada çoğunlukla G ve aşağısı renklerde pırlanta bulunur. K`dan itibaren pırlantanın rengi sararmaya başlar ki bu iyiye işaret değildir.


Boxer Dergisi


News

Latest News
Pırlanta Sarrafı Mücevherat Grubu. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Top Ad 728x90

Video

Visitors

Bu Blogda Ara

Vertical2

Pırlanta Hakkında Herşey

script type="text/javascript"> //form tags to omit in NS6+: var omitformtags=["input", "textarea", "select"] omitformtags=omitformtags.join("|") function disableselect(e){ if (omitformtags.indexOf(e.target.tagName.toLowerCase())==-1) return false } function reEnable(){ return true } if (typeof document.onselectstart!="undefined") document.onselectstart=new Function ("return false") else{ document.onmousedown=disableselect document.onmouseup=reEnable }

Slider

Recent Post

Games

Popüler Yayınlar

Tweetler