Bu Blogda Ara

Tasarım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Tasarım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Ağustos 2013 Pazartesi

Pirlantada butik tasarim revacta



HT-Geçmişte zenginlik simgesi sayılan pırlanta takıların, zincir mağazaların seri üretimi sonucu her bütçeye uygun hale gelmesiyle üst gelir grubu alıcılar, kişiye özel butik tasarımlara yöneldi.

İzmir'de 70 yıllık baba mesleğini sürdüren mücevherci Erhan Özusta, Türk kadınının, yıllar boyunca elmas ağırlıklı takılar tercih ettiğini, elde yapılan tek üretim mücevherlere ilgi gösterildiğini belirtti.


Yıllar içinde kuyumculukta önemli değişimler yaşandığına işaret eden Özusta, ''Kuyumculuk geniş bir alana yayıldı. Zincir mağazalarla birlikte seri ve fabrikasyon üretimler yapılmaya başlandı. Bununla birlikte pırlanta daha kolay ulaşılır hale geldi'' dedi.


Özusta, pırlanta takılara kolay ulaşılmasının, üst gelir grubu alıcıları mücevherde farklı arayışlara yönelttiğini belirten Özusta, şöyle devam etti.


''Eskiden meslek grubumuzda sarraflar ve kuyumcular vardı. Sarraf, 22 ayar altın, Reşat altın, bilezik, kuyumcu ise pırlantalı takı satardı. Bugün baktığımızda ise sarraf, kuyumcu ve mücevherci olduğunu görüyoruz. Gerçek mücevher, tek olan, elde yapılan, evlatlarınıza kalan takılardır. Kuyumculukta ise çok büyük cirolu büyük firmalar söz konusu.
Takının butik olması ürüne özellik kazandırıyor. 1 karatlık bir pırlantanın, 100 ayrı fiyatı var. Aynı taşı, 500 dolara da 50 bin dolara da alabilirsiniz. Üst gelir grubu, butik, özel üretilmiş mücevher alarak, kendini bu şekilde ayırıyor.''

AA

15 Mayıs 2013 Çarşamba

Tasarim nedir ve onemi- Taki tasarimi



Tasarım,Yapmak  yada  meydana  getirmek  istediğiniz  şeyi,değerlendirme  yapmadan
yadameydana  getirmeden  önce  sonucundan  emin  oluncaya  kadar  yaptığımız
simülasyondur.Bir  amaca  yönelmiş  problem  çözme  yöntemidir.Tasarım,yaşam  standardını
yüceltmek  amaçlı  kişisel  istekleri  karşılayan  ürün  oluşturabilmak  için  yaratıcı  sürecin
oluştuğu  düşünsel  ve  maddi  çalışma  sürecidir.Bunu  ürünün  gerçekleşmesi  izler.Yeni  ve
başarılı bir takı tasarımının çok yönlü kullanıcı isteklerini de  karşılaması,kullanıcının takı ile
bütünleşmesi ve o takıda kişisel isteklerini araması yeni ürünün başarılıolabilmesi için çok
önemlidir.

İnsanoğlu  var  olduğu  günden  bu  yana  doğanın  verdikleriyle  yetinmeyip  zihninde
tasarladığı  biçimleri  nesnelere  dönüştürerek  yaşamını  kolaylaştırmaya  ve  güzelleştirmeye
çalışmıştır. Tasarım insan olmanın bir özelliği ve sonucudur.

Günümüzde iletişim ve teknoloji alanlarındaki sürekli gelişmeler, insan yaşayışındaki
ihtiyaçlarda  da  değişiklik  meydana  getirmiştir.  İnsanların  zevkleri,  yaşam  tarzları,
gereksinimleri ve konumları, farklı ihtiyaçların doğmasına neden olmuştur.

Tasarım bütün alanlarda  olduğu  gibi  kuyumculuk sektöründe  de  en temel  ögelerden
biridir. Altın, gümüş  gibi  değerli  metal ve taşlara şekil  verilirken farklı  yaşam  kültürlerine
sahip,  farklı  din  ve  ırka  mensup,  farklı  ülkelerde  yaşayan  bütün  insan  topluluklarına  hitap
etmek;  kitlelere  özgün  takı  tasarımlarıyla  ulaşmak,  her  kişiye  özel  takıların  oluşmasını
sağlamak,  tamamen  kendini  iyi  yetiştirmiş  teknolojiyi  ve  dünya  trendlerini  takip  edebilen
kaliteli,  çağdaş  düşünen  tasarımcının  ürünüdür.  Kuyumculuk  sektöründe  makineleşme
teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin temelinde insan faktörü, yetişmiş eleman çok önemlidir.

Metal  ne  kadar  değerli  olursa  olsun,  ne  kadar  değerli  taş  kullanılırsa  kullanılsın  iyi  bir
tasarım ve tasarıma uygun teknik özellikler uygulanmamışsa o takı hiçbir estetiğe, çekiciliğe
ve  özelliğe  sahip  değildir.Kullanıcı  için  tasarımın  anlamı  vardır.Yeni  tasarım  yararlı  ve
güvenli  olmalıdır.Tasarım  kolay  kullanılmalı  ve  kullanıcıya  kişisel  seçim  imkanı
sağlamalıdır.Buluş  niteliğinde  üretilen  takı  belli  bir  süre  boyunca  aksamadan
kullanılmalabilmelidir. Tasarımda o ana kadar bilinmyen bir çözümün ortaya çıkarılmasına
dönük yöntemli çalışmaya buluş diyoruz.

13 Mayıs 2013 Pazartesi

Ürün ve tasarım çeşitliliğinin yakalanması



Ürün ve tasarım çeşitliliğinin yakalanması
Ürün ve tasarım çeşitliliğinin yakalanması, sektörün geçmişten bugüne başardıkları arasında en fazla tekrar sayısına sahip bir diğer tespittir. Yurt içi ve yurt
dışı pazarın gereksinimlerine göre farklılıklar arz eden tüketici beklentileri ve
sunulabilecek farklı ürün ve tasarım çeşitlilikleri, özellikle sektörün ihracattaki
başarısına katkı sağlamaktadır. Günümüzde birey ve toplumların görselliğe artan eğiliminin ve farklılık kazanma isteklerinin yakalanmasına da imkân sağlayan ürün/tasarım çeşitlilikleri, tüketicinin birkaç ürünü tercih etmesi yerine çok
sayıda ürüne talep göstermesine neden olmakta, böylece sektörün toplam ciro
ve karlılık artışı gelişim göstermektedir. Söz konusu gelişimin devamlılığının ve
sektör aktörlerinin global piyasalarda daha fazla yer almasının sağlanması için
firmaların tasarıma yönelik aktivitelerinin desteklenmesi gerekmektedir. Bu desteğin sadece finansal olması firmaların daha yüksek maliyetli iş gücünün dışarıdan temin edilmesini sağlayacak ve desteğin sektöre olan faydasının sürdürü-
lebilir olmasını engelleyecektir. Bu kapsamda sektöre, finansal desteğin yanı sıra
nitelikli iş gücünün yetiştirilmesi noktasında destek verilmesi gerekmektedir.
YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde sektöre yönelik tasarım bölümlerinin
kurulması sektörün gelecek dönemlere daha güvenle hazırlanmasına yardımcı
olacaktır. Ayrıca bu konu başlığı altında kamu otoritesine düşen bir diğer görev
ise söz konusu tasarımların taklit edilebilirliğinin önüne geçecek yasal imkanların sağlanmasıdır. Tasarımın önemini bilen ve bu nedenle tasarım ekiplerine
sahip olan firmalar, yüksek maliyetlere katlanmaktadır. Ancak ortaya çıkartılan
tasarımların çok hızlı bir sürede taklidinin yapılabilmesi ve bunun yasal olarak
satışının önünde engel olmaması söz konusu firmaların rekabette zarar görmesine neden olmaktadır. Söz konusu bu yapı mevcut tasarım yapan firmaların
motivasyonlarını kaybetmelerine neden olmaktadır. Bu ise tüm sektörün ileriye
giderek dünyada marka olma hedefine engel olmaktadır.

TEB KOBİ AKADEMİ

3 Mayıs 2013 Cuma

3 dolarlık camı yakut, zümrüt diye satıyorlar. pirlanta



3 dolarlık camı yakut, zümrüt diye satıyorlar

Mücevherde pırlantadan sonra renkli değerli taşlar da moda olmaya başladı. Sektörün deneyimli ismi, Zela’nın sahibi Norayr İşler uyarıyor: “Maliyeti 3 dolar bile olmayan camları zümrüt, yakut, safir diye binlerce dolara satıyorlar. Renkli taşlı mücevher alırken uluslararası sertifikası sorulmalı”


SONGÜL HATISARU / SON BİR EKİP
Zela Mücevher, mücevher sektöründe hızla yükselen bir marka... Sahibi Kapalıçarşı’da işe çıraklıktan başlayan birçok Ermeni erkek çocuğu gibi ustalıktan geliyor. Norayr İşler, markalaşmaya tersten başlamış. Dubai başta olmak üzere özellikle zengin Ortadoğu ülkelerinde markasıyla tanındıktan sonra Amerika pazarına uzanmış. Zümrüt, safir, yakut gibi renkli taşlar ondan soruluyor. Versace’nin, Abu Dabi şeyhinin, şeyhaların, Monakolu zenginlerin evinde istek üzerine mücevher servisi yapıyor.
Zamanında arazi toplar gibi değerli taşlar toplamış. Artık madenlerin tükenip taş fiyatlarının çok yükseldiği bu günlerde Nişantaşı ve Kanyon mağazalarıyla boy gösteriyor.
Zela’nın Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda Kuyumcular Odası Başkan Vekili olan Norayr İşler’le sohbetimize marka için ‘Siren Ertan ISTANBUL for Zela’ koleksiyonunu hazırlayan ve 8 aydır markanın tasarım danışmanlığını da üstlenen modacı Siren Ertan Çarmıklı da katıldı.
Hürrem out, Çariçe in
Böylece sektörel rakamlar ve sorunlarla başlayan sohbetimiz bu yılın trendlerine, vizyondaki filmlerin estirdiği akımlara yönlendi. Sohbetten anladığım mücevherde Hürrem Sultan’la esen Osmanlı trendi hafifliyor. Geçenlerde vizyona giren ve mücevherlerini Chanel’in hazırladığı Anna Karenina filminin ardından bir çariçe modası esiyor; taçlar, değerli taşlar...
Şimdi beklenen ise Mayıs’da vizyona girecek Muhteşem Gatsby filmi ile esmesi beklenen art deco akımı... 1920’lerin o ışıltılı trendi geri dönüyor. Mücevher dünyasında altının geri çekildiği, 1920’lerin art-deco akımının öne çıktığı yeni dönemi Norayr İşler ve Siren Ertan ile konuştum...
Kuyumculuk dediğimizde ne kadarlık bir sektörden bahsediyoruz?

Türkiye’de kuyumculuk geleneksel bir sanat olmasının yanı sıra çok önemli bir sanayi dalı veihracat kalemi. 2012’de yaklaşık 2 milyar dolarlık ihracat yapıldı.
 Ama değerli taş ithalinde devlet yüzde 20 ÖTV alıyor. Hiçbir ülkede  olmayan bu vergi sektörün mücevher branşında uluslararası rekabette geriye düşmesine neden oluyor.
 Yolculuğunuz nasıl başladı?

Birçok erkek Ermeni çocuğu gibi mesleğe çırak olarak başladım. Dubai’ye ilk mücevher ihracatını yapan firmalardanız. Basel ve Doha gibi dünyanın en prestijli mücevher fuarlarına uzun yıllardır katılıyoruz. Dubai ve Newyork-Manhattan’da satış ofislerimiz var. Türkiye mücevherciliğinin dünyada tanınmasında büyük katkımız oldu.

25 yıl taş topladı
 Mücevherlerinizde farklılığı nerede yakalıyorsunuz?

Kendine değer veren kadınlar için zamansız mücevherler tasarlıyoruz. Tümüyle kendi ürettiklerini satan tek firmayız. Üstün kalitedeki hammadde ve işçiliğimizle fark yaratıyoruz.  Mücevherlerimizi mikro mıhlama tekniğiyle yapıyoruz.  
 Kilolarca tanzanitiniz varmış, doğru mu?

Dünya’da Burma’dan çıkan büyük boy yakutlar tükenmek üzere. Kaliteli zümrüt, safir ve tanzanitler de zor bulunuyor. Türkiye’deki mücevherciler renkli taşa önem vermezken, arazi toplar gibi 25 yıldan bu yana değerli taş topladım.  
 Renkli taşlı mücevherler mi almalıyız bu sezon?

Halen alınabilir fiyatlardayken evet. Ama alırken dikkat edin.
 Neye? Niye?

Türkiye’de renkli taşı tanıyan kuyumcu sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Ben bunlardan biriyim. Renkli taşta çok büyük oyunlar da vardır. Türkiye’deki renkli taşın yüzde 80’i sentetiktir. Adam karatını 3 dolardan aldığı camı, sentetik taşı allıyor, pulluyor, natürel diye satıyor. Ürünü oradan daha ucuza alan müşteri ise size gelip ‘Ben bu fiyata aldım, siz pahalısınız’ diyor. Biz daha az kârla gerçek mücevher satarken, işini sadece maddiyat için yapanlar ise uyduruk bir üründen çok daha yüksek kâr sağlıyor.
 Tüketici olarak neye dikkat etmeliyiz?

Mücevherlerinizi HRD, GIA, GRS, Gubelin gibi uluslararası geçerliliği olan en iyi taş sertifikaları ile almaya özen göstermelisiniz.
 Aldığım taşın natürel olmadığını öğrendiğimde ne yapmalıyım?

Kuyumcular Odası’na başvurup ekspertiz yaptırmanızı öneririm.
Türk kadını alırken satmayı düşünüyor
 Türk kadını ile Avrupalı kadının mücevher alışkanlıkları desem...

Avrupalı mücevher kadını bir şeyi beğenir ve alır. Türk kadını ise kendine takı alırken ‘geri getirirsem kaç para eder’ diye düşünür. Mücevher alıyorsunuz, kendinize katacağınız değer birinci, kaça satacağınız ikinci planda olmalıdır.
 Sezonun popüler taşları ve takıları arasında neler var?

Renkli mücevher daha da önem kazanıyor. Pırlanta, yakut ve zümrütün fiyatının gittikçe artması sonucu tanzanit, peridot, spinel, garnet gibi taşlar gittikçe popülerleşiyor. Beyaz taşlardan opalinin krallığının yanında ay taşı ve agat da yükseliyor. Küpe ve bilezik ise mücevherlerin lokomotifi bu dönem.
Plastik fuarı gibi güvenlik!
 2011’deki İstanbul Mücevher Fuarı’nda bir gerdanlığınız çalınmıştı.

O günden sonra Türkiye’de fuara katılmıyorum. Bir mücevher fuarını plastik fuarıymış gibi düzenleyemezsiniz. Çok ciddi bir güvenlik zafiyeti vardı. Bugünkü fiyatlarla 2 milyon dolara yakın bir kolyeydi. Sigortası da yoktu.
 Mücevher hırsızlığı ne boyutta?

Bugün Kapalıçarşı’da ikinci el ürün alan firmalar var. İkinci el ürün tabii ki alınır ama menşei belli olmayan ürünlerin alınmasını doğru bulmuyorum.
 Türkiye dünya çapında mücevherler çıkarabilir mi?

Olağanüstü mücevherler yaratabilmek için işçilik açısından çok iyiyiz. Ancak ülkemizin tasarım, pazarlama ve tanıtım konusunda eksiği olur. Biz Zela olarak inandığımız tasarımcılarla risk alıyor ve ortak tasarımlara imza atıyoruz. Siren Ertan Çarmıklı bunların başında yer alıyor. Çok zevklidir, dünyayı takip eder. Bizim görmediğimiz noktaları görerek bizi her zaman şaşırtır.
Mücevhere çariçelerin ihtişamı geliyor
Siren Hanım, işbirliği nasıl başladı?

Bir tasarımcı olarak mesleğim olan tekstilin dışındaki alanlarda da tasarımlar yapar, bunun keyfini ve başarısını yaşarım. Zela’dan teklif geldiğinde firmayı ve ürünlerini inceledim. Doğru bir birliktelik olacağına inandım. Yaklaşık sekiz aydır Zela’ya tasarım danışmanlığı yapıyor, kadınların mücevher tercihleri ve beklentileri konusunda bilgilendiriyorum. Haftanın bir gününü Zela’nın Nuruosmaniye’deki merkezinde geçiriyorum. Çalışmamızı ‘Siren Ertan ISTANBUL for ZELA’ özel mücevher koleksiyonuyla da taçlandırdık.
 2013 mücevher trendlerini bize anlatır mısınız?

Taş kalitesi, işçiliği ve tasarımı ile yüksek mücevher dönemindeyiz. Tasarımlarda doğa mücevher dünyasını ele geçirmiş durumda. Yeni popüler olan taşlar tasarımcıların gösterişli mücevherler yaratmasına izin verirken fiyatların da ulaşılabilir olmasını sağlıyor. 19. yüzyılın gözdesi çok kullanımlı mücevherler öne çıkıyor. Bir kolyenin ucu, broş olarak kullanılabiliyor ya da iki bilezik birleştirilerek  bir gerdanlığa dönüşebiliyor.
Küpelerde de bir eskiye dönüş görülüyor. Fiyonklar, kurdeleler, püsküller yeniden gözde. Viktorya dönemine ait kolyeler geleceğin trendi denilebilir. Film ve dizi endüstrisi mücevher dünyasını etkilemeye devam ediyor. Hürrem Sultan yüzüklerinin ardından, Anna Karenina filminde yer alan çariçe tarzı ihtişamlı mücevherlere talep çok. Art-deco mücevherler ise zamansız tasarımlar. Özellikle önümüzdeki ay vizyona girecek Muhteşem Gatsby filminin etkisiyle 1920’lerin mücevherleri geri gelecek, uzun kolyeler, püsküller, saç bantları ve bilezikler daha da popüler olacak.
Norayr İşler, bana ve Siren Ertan Çarmıklı’ya, zümrüt kolye üzerinde, değerli renkli taşları sahtesinden ayırt etmenin inceliklerini gösterdi. 
Gelinler taçlanacak

Düğün mevsimi başlamışken gelin takısı konusunda neler önerirsiniz?

Gösterişli ve bol nakışlı gelinliklerde aşırı mücevher kullanımını önermiyorum. Hem taç, hem kolye, hem küpe, hem bilezik, hem yüzük takmak, karmaşık ve iddialı olmaktan öte zorlama bir görüntü veriyor. Artık tam takım mücevher kullanmanın modası da yok zaten. Taç ise çok ama çok moda. Eğer taç takılmak istenmiyorsa, saça pırlanta ya da elmas bir broş yerleştirilebilir. Çok da güzel görüntü verir.

Tasarım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Tasarım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Ağustos 2013 Pazartesi

Pirlantada butik tasarim revacta



HT-Geçmişte zenginlik simgesi sayılan pırlanta takıların, zincir mağazaların seri üretimi sonucu her bütçeye uygun hale gelmesiyle üst gelir grubu alıcılar, kişiye özel butik tasarımlara yöneldi.

İzmir'de 70 yıllık baba mesleğini sürdüren mücevherci Erhan Özusta, Türk kadınının, yıllar boyunca elmas ağırlıklı takılar tercih ettiğini, elde yapılan tek üretim mücevherlere ilgi gösterildiğini belirtti.


Yıllar içinde kuyumculukta önemli değişimler yaşandığına işaret eden Özusta, ''Kuyumculuk geniş bir alana yayıldı. Zincir mağazalarla birlikte seri ve fabrikasyon üretimler yapılmaya başlandı. Bununla birlikte pırlanta daha kolay ulaşılır hale geldi'' dedi.


Özusta, pırlanta takılara kolay ulaşılmasının, üst gelir grubu alıcıları mücevherde farklı arayışlara yönelttiğini belirten Özusta, şöyle devam etti.


''Eskiden meslek grubumuzda sarraflar ve kuyumcular vardı. Sarraf, 22 ayar altın, Reşat altın, bilezik, kuyumcu ise pırlantalı takı satardı. Bugün baktığımızda ise sarraf, kuyumcu ve mücevherci olduğunu görüyoruz. Gerçek mücevher, tek olan, elde yapılan, evlatlarınıza kalan takılardır. Kuyumculukta ise çok büyük cirolu büyük firmalar söz konusu.
Takının butik olması ürüne özellik kazandırıyor. 1 karatlık bir pırlantanın, 100 ayrı fiyatı var. Aynı taşı, 500 dolara da 50 bin dolara da alabilirsiniz. Üst gelir grubu, butik, özel üretilmiş mücevher alarak, kendini bu şekilde ayırıyor.''

AA

15 Mayıs 2013 Çarşamba

Tasarim nedir ve onemi- Taki tasarimi



Tasarım,Yapmak  yada  meydana  getirmek  istediğiniz  şeyi,değerlendirme  yapmadan
yadameydana  getirmeden  önce  sonucundan  emin  oluncaya  kadar  yaptığımız
simülasyondur.Bir  amaca  yönelmiş  problem  çözme  yöntemidir.Tasarım,yaşam  standardını
yüceltmek  amaçlı  kişisel  istekleri  karşılayan  ürün  oluşturabilmak  için  yaratıcı  sürecin
oluştuğu  düşünsel  ve  maddi  çalışma  sürecidir.Bunu  ürünün  gerçekleşmesi  izler.Yeni  ve
başarılı bir takı tasarımının çok yönlü kullanıcı isteklerini de  karşılaması,kullanıcının takı ile
bütünleşmesi ve o takıda kişisel isteklerini araması yeni ürünün başarılıolabilmesi için çok
önemlidir.

İnsanoğlu  var  olduğu  günden  bu  yana  doğanın  verdikleriyle  yetinmeyip  zihninde
tasarladığı  biçimleri  nesnelere  dönüştürerek  yaşamını  kolaylaştırmaya  ve  güzelleştirmeye
çalışmıştır. Tasarım insan olmanın bir özelliği ve sonucudur.

Günümüzde iletişim ve teknoloji alanlarındaki sürekli gelişmeler, insan yaşayışındaki
ihtiyaçlarda  da  değişiklik  meydana  getirmiştir.  İnsanların  zevkleri,  yaşam  tarzları,
gereksinimleri ve konumları, farklı ihtiyaçların doğmasına neden olmuştur.

Tasarım bütün alanlarda  olduğu  gibi  kuyumculuk sektöründe  de  en temel  ögelerden
biridir. Altın, gümüş  gibi  değerli  metal ve taşlara şekil  verilirken farklı  yaşam  kültürlerine
sahip,  farklı  din  ve  ırka  mensup,  farklı  ülkelerde  yaşayan  bütün  insan  topluluklarına  hitap
etmek;  kitlelere  özgün  takı  tasarımlarıyla  ulaşmak,  her  kişiye  özel  takıların  oluşmasını
sağlamak,  tamamen  kendini  iyi  yetiştirmiş  teknolojiyi  ve  dünya  trendlerini  takip  edebilen
kaliteli,  çağdaş  düşünen  tasarımcının  ürünüdür.  Kuyumculuk  sektöründe  makineleşme
teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin temelinde insan faktörü, yetişmiş eleman çok önemlidir.

Metal  ne  kadar  değerli  olursa  olsun,  ne  kadar  değerli  taş  kullanılırsa  kullanılsın  iyi  bir
tasarım ve tasarıma uygun teknik özellikler uygulanmamışsa o takı hiçbir estetiğe, çekiciliğe
ve  özelliğe  sahip  değildir.Kullanıcı  için  tasarımın  anlamı  vardır.Yeni  tasarım  yararlı  ve
güvenli  olmalıdır.Tasarım  kolay  kullanılmalı  ve  kullanıcıya  kişisel  seçim  imkanı
sağlamalıdır.Buluş  niteliğinde  üretilen  takı  belli  bir  süre  boyunca  aksamadan
kullanılmalabilmelidir. Tasarımda o ana kadar bilinmyen bir çözümün ortaya çıkarılmasına
dönük yöntemli çalışmaya buluş diyoruz.

13 Mayıs 2013 Pazartesi

Ürün ve tasarım çeşitliliğinin yakalanması



Ürün ve tasarım çeşitliliğinin yakalanması
Ürün ve tasarım çeşitliliğinin yakalanması, sektörün geçmişten bugüne başardıkları arasında en fazla tekrar sayısına sahip bir diğer tespittir. Yurt içi ve yurt
dışı pazarın gereksinimlerine göre farklılıklar arz eden tüketici beklentileri ve
sunulabilecek farklı ürün ve tasarım çeşitlilikleri, özellikle sektörün ihracattaki
başarısına katkı sağlamaktadır. Günümüzde birey ve toplumların görselliğe artan eğiliminin ve farklılık kazanma isteklerinin yakalanmasına da imkân sağlayan ürün/tasarım çeşitlilikleri, tüketicinin birkaç ürünü tercih etmesi yerine çok
sayıda ürüne talep göstermesine neden olmakta, böylece sektörün toplam ciro
ve karlılık artışı gelişim göstermektedir. Söz konusu gelişimin devamlılığının ve
sektör aktörlerinin global piyasalarda daha fazla yer almasının sağlanması için
firmaların tasarıma yönelik aktivitelerinin desteklenmesi gerekmektedir. Bu desteğin sadece finansal olması firmaların daha yüksek maliyetli iş gücünün dışarıdan temin edilmesini sağlayacak ve desteğin sektöre olan faydasının sürdürü-
lebilir olmasını engelleyecektir. Bu kapsamda sektöre, finansal desteğin yanı sıra
nitelikli iş gücünün yetiştirilmesi noktasında destek verilmesi gerekmektedir.
YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde sektöre yönelik tasarım bölümlerinin
kurulması sektörün gelecek dönemlere daha güvenle hazırlanmasına yardımcı
olacaktır. Ayrıca bu konu başlığı altında kamu otoritesine düşen bir diğer görev
ise söz konusu tasarımların taklit edilebilirliğinin önüne geçecek yasal imkanların sağlanmasıdır. Tasarımın önemini bilen ve bu nedenle tasarım ekiplerine
sahip olan firmalar, yüksek maliyetlere katlanmaktadır. Ancak ortaya çıkartılan
tasarımların çok hızlı bir sürede taklidinin yapılabilmesi ve bunun yasal olarak
satışının önünde engel olmaması söz konusu firmaların rekabette zarar görmesine neden olmaktadır. Söz konusu bu yapı mevcut tasarım yapan firmaların
motivasyonlarını kaybetmelerine neden olmaktadır. Bu ise tüm sektörün ileriye
giderek dünyada marka olma hedefine engel olmaktadır.

TEB KOBİ AKADEMİ

3 Mayıs 2013 Cuma

3 dolarlık camı yakut, zümrüt diye satıyorlar. pirlanta



3 dolarlık camı yakut, zümrüt diye satıyorlar

Mücevherde pırlantadan sonra renkli değerli taşlar da moda olmaya başladı. Sektörün deneyimli ismi, Zela’nın sahibi Norayr İşler uyarıyor: “Maliyeti 3 dolar bile olmayan camları zümrüt, yakut, safir diye binlerce dolara satıyorlar. Renkli taşlı mücevher alırken uluslararası sertifikası sorulmalı”


SONGÜL HATISARU / SON BİR EKİP
Zela Mücevher, mücevher sektöründe hızla yükselen bir marka... Sahibi Kapalıçarşı’da işe çıraklıktan başlayan birçok Ermeni erkek çocuğu gibi ustalıktan geliyor. Norayr İşler, markalaşmaya tersten başlamış. Dubai başta olmak üzere özellikle zengin Ortadoğu ülkelerinde markasıyla tanındıktan sonra Amerika pazarına uzanmış. Zümrüt, safir, yakut gibi renkli taşlar ondan soruluyor. Versace’nin, Abu Dabi şeyhinin, şeyhaların, Monakolu zenginlerin evinde istek üzerine mücevher servisi yapıyor.
Zamanında arazi toplar gibi değerli taşlar toplamış. Artık madenlerin tükenip taş fiyatlarının çok yükseldiği bu günlerde Nişantaşı ve Kanyon mağazalarıyla boy gösteriyor.
Zela’nın Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda Kuyumcular Odası Başkan Vekili olan Norayr İşler’le sohbetimize marka için ‘Siren Ertan ISTANBUL for Zela’ koleksiyonunu hazırlayan ve 8 aydır markanın tasarım danışmanlığını da üstlenen modacı Siren Ertan Çarmıklı da katıldı.
Hürrem out, Çariçe in
Böylece sektörel rakamlar ve sorunlarla başlayan sohbetimiz bu yılın trendlerine, vizyondaki filmlerin estirdiği akımlara yönlendi. Sohbetten anladığım mücevherde Hürrem Sultan’la esen Osmanlı trendi hafifliyor. Geçenlerde vizyona giren ve mücevherlerini Chanel’in hazırladığı Anna Karenina filminin ardından bir çariçe modası esiyor; taçlar, değerli taşlar...
Şimdi beklenen ise Mayıs’da vizyona girecek Muhteşem Gatsby filmi ile esmesi beklenen art deco akımı... 1920’lerin o ışıltılı trendi geri dönüyor. Mücevher dünyasında altının geri çekildiği, 1920’lerin art-deco akımının öne çıktığı yeni dönemi Norayr İşler ve Siren Ertan ile konuştum...
Kuyumculuk dediğimizde ne kadarlık bir sektörden bahsediyoruz?

Türkiye’de kuyumculuk geleneksel bir sanat olmasının yanı sıra çok önemli bir sanayi dalı veihracat kalemi. 2012’de yaklaşık 2 milyar dolarlık ihracat yapıldı.
 Ama değerli taş ithalinde devlet yüzde 20 ÖTV alıyor. Hiçbir ülkede  olmayan bu vergi sektörün mücevher branşında uluslararası rekabette geriye düşmesine neden oluyor.
 Yolculuğunuz nasıl başladı?

Birçok erkek Ermeni çocuğu gibi mesleğe çırak olarak başladım. Dubai’ye ilk mücevher ihracatını yapan firmalardanız. Basel ve Doha gibi dünyanın en prestijli mücevher fuarlarına uzun yıllardır katılıyoruz. Dubai ve Newyork-Manhattan’da satış ofislerimiz var. Türkiye mücevherciliğinin dünyada tanınmasında büyük katkımız oldu.

25 yıl taş topladı
 Mücevherlerinizde farklılığı nerede yakalıyorsunuz?

Kendine değer veren kadınlar için zamansız mücevherler tasarlıyoruz. Tümüyle kendi ürettiklerini satan tek firmayız. Üstün kalitedeki hammadde ve işçiliğimizle fark yaratıyoruz.  Mücevherlerimizi mikro mıhlama tekniğiyle yapıyoruz.  
 Kilolarca tanzanitiniz varmış, doğru mu?

Dünya’da Burma’dan çıkan büyük boy yakutlar tükenmek üzere. Kaliteli zümrüt, safir ve tanzanitler de zor bulunuyor. Türkiye’deki mücevherciler renkli taşa önem vermezken, arazi toplar gibi 25 yıldan bu yana değerli taş topladım.  
 Renkli taşlı mücevherler mi almalıyız bu sezon?

Halen alınabilir fiyatlardayken evet. Ama alırken dikkat edin.
 Neye? Niye?

Türkiye’de renkli taşı tanıyan kuyumcu sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Ben bunlardan biriyim. Renkli taşta çok büyük oyunlar da vardır. Türkiye’deki renkli taşın yüzde 80’i sentetiktir. Adam karatını 3 dolardan aldığı camı, sentetik taşı allıyor, pulluyor, natürel diye satıyor. Ürünü oradan daha ucuza alan müşteri ise size gelip ‘Ben bu fiyata aldım, siz pahalısınız’ diyor. Biz daha az kârla gerçek mücevher satarken, işini sadece maddiyat için yapanlar ise uyduruk bir üründen çok daha yüksek kâr sağlıyor.
 Tüketici olarak neye dikkat etmeliyiz?

Mücevherlerinizi HRD, GIA, GRS, Gubelin gibi uluslararası geçerliliği olan en iyi taş sertifikaları ile almaya özen göstermelisiniz.
 Aldığım taşın natürel olmadığını öğrendiğimde ne yapmalıyım?

Kuyumcular Odası’na başvurup ekspertiz yaptırmanızı öneririm.
Türk kadını alırken satmayı düşünüyor
 Türk kadını ile Avrupalı kadının mücevher alışkanlıkları desem...

Avrupalı mücevher kadını bir şeyi beğenir ve alır. Türk kadını ise kendine takı alırken ‘geri getirirsem kaç para eder’ diye düşünür. Mücevher alıyorsunuz, kendinize katacağınız değer birinci, kaça satacağınız ikinci planda olmalıdır.
 Sezonun popüler taşları ve takıları arasında neler var?

Renkli mücevher daha da önem kazanıyor. Pırlanta, yakut ve zümrütün fiyatının gittikçe artması sonucu tanzanit, peridot, spinel, garnet gibi taşlar gittikçe popülerleşiyor. Beyaz taşlardan opalinin krallığının yanında ay taşı ve agat da yükseliyor. Küpe ve bilezik ise mücevherlerin lokomotifi bu dönem.
Plastik fuarı gibi güvenlik!
 2011’deki İstanbul Mücevher Fuarı’nda bir gerdanlığınız çalınmıştı.

O günden sonra Türkiye’de fuara katılmıyorum. Bir mücevher fuarını plastik fuarıymış gibi düzenleyemezsiniz. Çok ciddi bir güvenlik zafiyeti vardı. Bugünkü fiyatlarla 2 milyon dolara yakın bir kolyeydi. Sigortası da yoktu.
 Mücevher hırsızlığı ne boyutta?

Bugün Kapalıçarşı’da ikinci el ürün alan firmalar var. İkinci el ürün tabii ki alınır ama menşei belli olmayan ürünlerin alınmasını doğru bulmuyorum.
 Türkiye dünya çapında mücevherler çıkarabilir mi?

Olağanüstü mücevherler yaratabilmek için işçilik açısından çok iyiyiz. Ancak ülkemizin tasarım, pazarlama ve tanıtım konusunda eksiği olur. Biz Zela olarak inandığımız tasarımcılarla risk alıyor ve ortak tasarımlara imza atıyoruz. Siren Ertan Çarmıklı bunların başında yer alıyor. Çok zevklidir, dünyayı takip eder. Bizim görmediğimiz noktaları görerek bizi her zaman şaşırtır.
Mücevhere çariçelerin ihtişamı geliyor
Siren Hanım, işbirliği nasıl başladı?

Bir tasarımcı olarak mesleğim olan tekstilin dışındaki alanlarda da tasarımlar yapar, bunun keyfini ve başarısını yaşarım. Zela’dan teklif geldiğinde firmayı ve ürünlerini inceledim. Doğru bir birliktelik olacağına inandım. Yaklaşık sekiz aydır Zela’ya tasarım danışmanlığı yapıyor, kadınların mücevher tercihleri ve beklentileri konusunda bilgilendiriyorum. Haftanın bir gününü Zela’nın Nuruosmaniye’deki merkezinde geçiriyorum. Çalışmamızı ‘Siren Ertan ISTANBUL for ZELA’ özel mücevher koleksiyonuyla da taçlandırdık.
 2013 mücevher trendlerini bize anlatır mısınız?

Taş kalitesi, işçiliği ve tasarımı ile yüksek mücevher dönemindeyiz. Tasarımlarda doğa mücevher dünyasını ele geçirmiş durumda. Yeni popüler olan taşlar tasarımcıların gösterişli mücevherler yaratmasına izin verirken fiyatların da ulaşılabilir olmasını sağlıyor. 19. yüzyılın gözdesi çok kullanımlı mücevherler öne çıkıyor. Bir kolyenin ucu, broş olarak kullanılabiliyor ya da iki bilezik birleştirilerek  bir gerdanlığa dönüşebiliyor.
Küpelerde de bir eskiye dönüş görülüyor. Fiyonklar, kurdeleler, püsküller yeniden gözde. Viktorya dönemine ait kolyeler geleceğin trendi denilebilir. Film ve dizi endüstrisi mücevher dünyasını etkilemeye devam ediyor. Hürrem Sultan yüzüklerinin ardından, Anna Karenina filminde yer alan çariçe tarzı ihtişamlı mücevherlere talep çok. Art-deco mücevherler ise zamansız tasarımlar. Özellikle önümüzdeki ay vizyona girecek Muhteşem Gatsby filminin etkisiyle 1920’lerin mücevherleri geri gelecek, uzun kolyeler, püsküller, saç bantları ve bilezikler daha da popüler olacak.
Norayr İşler, bana ve Siren Ertan Çarmıklı’ya, zümrüt kolye üzerinde, değerli renkli taşları sahtesinden ayırt etmenin inceliklerini gösterdi. 
Gelinler taçlanacak

Düğün mevsimi başlamışken gelin takısı konusunda neler önerirsiniz?

Gösterişli ve bol nakışlı gelinliklerde aşırı mücevher kullanımını önermiyorum. Hem taç, hem kolye, hem küpe, hem bilezik, hem yüzük takmak, karmaşık ve iddialı olmaktan öte zorlama bir görüntü veriyor. Artık tam takım mücevher kullanmanın modası da yok zaten. Taç ise çok ama çok moda. Eğer taç takılmak istenmiyorsa, saça pırlanta ya da elmas bir broş yerleştirilebilir. Çok da güzel görüntü verir.

News

Latest News
Pırlanta Sarrafı Mücevherat Grubu. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Top Ad 728x90

Video

Visitors

Bu Blogda Ara

Vertical2

Pırlanta Hakkında Herşey

script type="text/javascript"> //form tags to omit in NS6+: var omitformtags=["input", "textarea", "select"] omitformtags=omitformtags.join("|") function disableselect(e){ if (omitformtags.indexOf(e.target.tagName.toLowerCase())==-1) return false } function reEnable(){ return true } if (typeof document.onselectstart!="undefined") document.onselectstart=new Function ("return false") else{ document.onmousedown=disableselect document.onmouseup=reEnable }

Slider

Recent Post

Games

Popüler Yayınlar

Tweetler