Bu Blogda Ara

3 Kasım 2013 Pazar

Sertifikali pirlanta al istedigine sat

 Sertifikali pırlanta al istediğine sat



Pırlanta Sertifikaları ile ilgili bir çok kaynakları ile birlikte yazıları bilginize sunarız.

Mücevher ve Pırlanta Sertifikası Nedir?

Dügün com-Düğünde takacağınız alyans ve takıları seçerken bu takıları evladiyelik aldığınızı unutmayın ve mutlaka sertifikalı ürünleri tercih edin. Sertifika, mücevherin kimliğidir. Bu kimlikte, satıcının ve sizin mücevher ile ilgili bilmeniz gereken her şey vardır. Sertifikada kesinlikle fiyat bulunmaz ama sertifika mücevherinizin değerini belirleyen şeydir...
seltifika

Sertifika Nedir?

Sertifika, pırlantanın bu özelliklerinin tümünü belirten pırlantayı tanımlayan ve artık onun bir parçası haline gelmiş sayılan 5. özelliğidir. Eğer takı üstünde tek başına 0. 30Ct’den küçük taşlar kullanıldıysa üreticinin kendi verdiği sertifikayı kullanmakta bir sakınca yoktur. Lakin, pırlanta ya da değerli taşın büyüklüğü 0. 30Ct’den büyükse bağımsız laboratuvarlar tarafından yapılacak bir test karşılığı verilen bir sertifika kullanılmalıdır.

Sertifika Türleri

Büyük boy sertifika; “taş defteri” olarak nitelendirilen büyük ebatlı sertifikadır. 1,00 ct üstü her kesimde pırlantaya verilmektedir. Küçük boy sertifika; 1,00 ct altı pırlantalara verilen küçük ebatlı sertifikadır. Bu mücevhercilerin daha güvenilir satış gerçekleştirmesi için tasarlanmış özel sertifikadır. Mücevher sertifikası ise; mücevher üzerindeki taşlara verilen ve sertifikası hazırlanan mücevherin resmini de içeren pırlanta sertifikasıdır. Her ebattaki mücevher için hazırlanabilir.

Sertifika Nasıl Hazırlanır?

Pırlanta sertifikası; bağımsız bir taşbilim enstitüsü tarafından, pırlantanın deneyimli taşbilimcileri tarafından çeşitli teknik aletler yardımı ile incelenmesi sonucunda o pırlanta ile ilgili oluşturdukları bir rapordur. 4C özellikleri kesim, karat ağırlığı, renk ve berraklıktır. Sertifikada tüm bu özellikler yer almak zorundadır.

Sertifika Ne İşe Yarar?

Sertifika sayesinde aldığınız mücevherin değeri değişmez, fiyatını ve kalitesini istediğiniz zaman kontrol edebilirsiniz. Ayrıca, mücevheratın bir tamire ihtiyaç duyduğu zaman, sertifika ile birlikte götürdüğünüzde taşınızın bir zarar görmeyeceğinden de emin olursunuz. Çalınma halinde de sertifikalı ürünler sertifikasız paraya çevrilmeyeceği için çalınan ürün, eğer kuyumcu sertifika kontrolü yaparsa mutlaka size geri döner.
Şimdi sıra sertifikalı bir tek taş seçmek için şehrinizdeki takı firmalarından randevu ve fiyat teklifi istemekte!

DÜGÜN Websitesi
-----

Fahri KUYUMCULUK-Her pırlanta müşterisinin araştırdığı üzere, pırlantalar gerek renk olarak gerek berraklık olarak ve diğer özellikleri ile çeşitli gruplara ayrılmaktadır. bu gruplar fiyat kalite konusunda çok büyük farklar doğurabilmektedir  .
bu özelliklerin sınıflamasını ufak bir resimle belirteyim 

işte bu sınıflandırmanın net bir biçimde yapılabilmesi ancak laboratuvar ortamında sağlanabilmektedir , renk konusunda sadece laboratuvarlarda kullanılan rehber taşlar eşliğinde uygun ışık altında renk sınıfının belirlenmesi  ve uygun merceklerle berraklığının belirlenmesi mümkün olmaktadır . onun dışında bir pırlantanın özelliklerinin  tam olarak tespiti kesinlikle mümkün değildir. 
şimdi ülkemizdeki sertifikasyon uygulamalarına dönersek, gerek marka olsun gerek olmasın (bu hiçbir önem arzetmemektedir) verilen sertifikalar  işletme adı ile bastırılan kredi kartı, broşür gibi şeyler üzerine  doğru varsayılan taş  özellikleri yazılarak tüketiciye sunulmaktan ibarettir. fakat bu uygulamaların hiçbiri gerçek sertifika özelliği taşımamaktadır sadece setifika vermiş olmak için verilen kağıt parçalarıdır 
 senelerdir müşterilerimden duyduğum bir konu  var, o da şu ki alınan “pırlanta ile verilen belgenin doğru olduğunu farzedelim peki bu taşın bu sertifikaya sahip olduğunu nereden bileceğiz” işte bu söz gerçekten doğru, diyelim bir belge aldık pırlantamızla, verilen  taşa ait olma durumu nedir . cevap koca bir hiç. 
işte tamda burada sertifikanın  geçerliği doğruluğu  konusu ortaya çıkıyor yani ülkemizde verilen sertifikaların hiç bir geçerliliği yok. peki bu durum dünyada  nasıl olur , dünyada izlenen yol taşın kesilmesi laboratuvara gitmesi sınıflandırılması ve elde edilen bilgilerin  özel bir kod numarası ile lazer yardımıyla taşa yazılması şeklindedir işte bu şekilde alacağınız bir taş uluslararası geçerliliğe sahip doğruluğundan büyük oranda emin olabileceğiniz ve gönül rahatlığı ile alabileceğiniz bir pırlanta olur 
örneğin 

işte GİA tarafından sınıflanmış bir sertifika  ve  bu sertifika ile birlikte verilen numaranın  (yandaki GİA REPORT) taşa işlenmesi ile uluslar arası geçerlilik kazanmaktadır . örneğin ,

 taşımıza hemen her ülkede geçerli ve  doğru bir sınıflandırma sağlayan bu numarayı nasıl göreceğiz nasıl bakacağız diyebilirsiniz çok doğru ,  şöyleki bu yazı taşın kemer kısmına yazılmaktadır,ve hiç bir şekilde silinmemektedir .  20x veya daha fazla yakınlaştırma  ile  net bir şekilde okunmaktadır.
bu numara aşağıdaki linkten de kontrol edilebilir ve taşın (türkçe adı amerikan taş enstitüsü) olan GİA laboratuvarı tarafından incelendiğini belirtilen özelliklerde olduğunu kanıtlar 
http://www.gia.edu/report-check-landing
bu konu hem tüketicinin hemde satıcının gözden kaçırabileceği çok ince ve çok detaylı bir konu olduğu için, gerek art niyetle olsun gerek fark etmeksizin olsun yanılma aldanma olayları maalesef olmaktadır. biz firma olarak özellikle bu şekilde uluslar arası geçerlilikte sertifikasyon işlemine tabi olmuş taşları özellikle tercih ve tavsiye ediyoruz  ki, ne aldanalım ne de aldatan olalım.
peki bu şekilde olan taşlar sertifikasız gelen taşlara oranla pahalı mı , diğer bir soru da bu oluyor genelde. cevap hayır, genelde piyasada söylenilen özelliklerde taşlar pazarlanmadığı için, gerçek özelliklerine sahip taşlar pahalı gibi gözükmekte ama aslında fiyat farkı taşın  kalitesinden ileri gelmektedir sertifikasız taşlar 1-2 sınıf daha iyi özellikler yazılarak fiyatları aşağı çekilmektedir. 
biz firma olarak türk tüketicisinin aldanmaması için elimizden geleni yapmak için gayret gösteriyoruz, sizde tüketiciler olarak pırlanta alırken taşın üzerindeki bilgileri görmek için talepte bulunun ve kesinlikle uluslararası bir laboratuvarda sınıflandırılmış doğru özellikleri taşıyan bir pırlanta talep edin . 
özellikle ülkemizde markaya güvenmek gibi  bir yanlış var, ve bu durum taşın normal piyasasına göre 2-4 kat daha fazla para vermek anlamını taşıyor yani tüketici taştan değilse bile fiyattan aldanmış oluyor. bu şekilde taşa lazerlenmiş bilgilerle alacağınız bir pırlantaya (özellikle GİA) ,  türkiyede herhangi bir isim altında faaliyet gösteren  x  bir firmadan kesinlikle  çok daha fazla güvenebilirsiniz .
sözün özü, pırlanta taş uluslararası güveninirlikte bir laboratuvar tarafından sınıflandırılıp bu sertifikasyon bilgileri taşa silinmeyecek şekilde yazılmadıkça. taşın yanında verilen bütün belgeler hikayeden ibarettir.

Fahri Kuyumculuk

 

 

TÜRKİYE’de pırlanta pazarı 810 milyon dolara ulaştı.

 
Geçtiğimiz yıl dünyada pırlanta sektörü 3% büyürken, Türkiye’de pazar 25% büyüdü. Bu furya içerisinde ederinin üzerinde bedel ödememek ve dünyanın her yerinde geçerli bir fiyat almak isteyenler için uluslararası sertifika belgesi kurtarıcı oldu.
 
Uluslararası Pırlanta Laboratuvarı (IDL)’in Türkiye’deki şubesini altı ay önce açan Martin Metin, bugüne kadar 1,00 karatın altında 5 binden fazla pırlantaya uluslararası sertifika verdiklerini söyledi. Türkiye’nin sayılı gemologlarından (pırlanta ve diğer renkli taşlar uzmanı) biri olan Metin, söz konusu sertifikanın tüketicinin mağdur olmasını engellediğini belirterek, “Sertifikada bulunan hologram ve diğer güvenlik önlemleri ile dünyanın neresine giderseniz gidin, pırlantanızın değeri düşmüyor” dedi.
 
Metin, en değerli pırlantanın Diamond sözcüğünün ilk harfi olan D ile ifade edildiğini, Türkiye’de ise ağırlıklı olarak H renginin satıldığının altını çizdi.
 
21.03.2008
AKŞAM GAZETESİ

 

 

PIRLANTA "Derecelendirme Raporu" nedir" ?


pırlanta sertifikasıPırlantaTektaş Sayfası-Önemli bilgi, aslında belgenin adı "Derecelendirme Raporu" dur. Laboratuarların bu konudaki hassasiyetlerinin sebebi, sertifika lafının laboratuarın sanki pırlantayı sertifikalandırıp bir değer bağladığı ile ilgili karışıklık veya yanlış anlama olmaması içindir.
Bu konuda belli büyük laboratuarlar her geçen gün daha hassas davranmaktadırlar. Yine de işin içindekiler hala dil alışkanlığından sertifika kelimesini kullanmaktadırlar.
Pırlanta derecelendirme raporunun anatomisine girmeden önce , bu raporunhizmet ettiği amacı biraz anlamamız gereklidir. Pırlanta Derecelendirme Raporu (yanlış deyimle Pırlanta Sertifikası), bağımsız bir taşbilim enstitüsü tarafından, pırlantanın deneyimli taşbilimcileri tarafından çeşitli teknik aletler yardımı ile incelenmesi sonucunda o pırlanta ile ilgili oluşturdukları bir rapordur.

sırasında Before we dive into the anatomy of an actual Diamond Grading Report, it is important to understand the purpose of the Report. A Diamond Grading Report is a statement, issued by an independent Gemological Laboratory, that at the time of evaluation, the Diamond in question has been examined by experienced Diamond Graders, using various gemological instruments, and determined to contain the characteristics as stated in the Report. As we discuss the various elements contained in the report, we will describe which gemological instruments were used to evaluate the specific property under discussion.
Bir pırlanta derecelendirme kuruluşu tarafından bir pırlantanın raporunun çıkarılmasını amacı , gözle farkedilmeyecek özelliklerin pırlantanın değeri üstünde büyük etkiler yapabileceğidir. Büyük pırlantalarda derecelendirme raporu bulunmadan bir pırlantanın satın alınmaması daha yararlıdır. Ancak pırlanta raporları ile ilgili de çeşitli soruşturmalar açılmış ve laboratuarların da bu işin içine karıştıkları tespit edilmiştir. İsteyenler Google içinde "certifigate" olarak arama yapsınlar ve haberleri okuyun. En son Jennifer Lopez e verilen pembe pırlantanın raporlanmasında böyle bir düzenbazlık yapılmış ve 1.2 milyon dolarlık pırlantanın derecelendirmesinde yolsuzluklar ortaya çıkmıştır.

CERTCOVER.jpg (1740 bytes)
Çok çok özel mükemmel bir pırlanta arıyor ve $10.000 üstünde bir alışverişiniz olacak ise bir derecelendirme raporunu tavsiye ederiz. GIA, HRD veya EGL-USA bazı iyi referanslı laboratuarlardır.

Tekrar hatırlatmakta ve altını çizmekte fayda var , derecelendirme raporu muhakkak o pırlantanın iyi olduğunu belirtmez, sadece o pırlantanın teknik tanımını yapar. Aynı renk, berraklık, carat ağırlık olan 2 adet pırlanta taş arasında %30-40 fiyat farkı olabilir. O fiyat farkı da bu derecelendirme raporunun detayları içinde gizlidir.

Hangi laboratuar ?

İl özellik, hangi laboratuarın raporu verdiğidir. Eğer laboratuarı hiç duymadıysanız biraz araştırma yapın. Kuyumcuların bilgisizce ve gelişigüzel, bir ağıt üstüne yazıp verdikleri "sertifika" yı burada konuşma gereği bile duymuyorum.


Numara

GIACertificateNumber.jpg (1559 bytes)
Her laboratuarın bir rapor numarası vardır ve bu numara her pırlanta için ayrı ayrı verilir. Bu numaraya karşı gelen raporlar ve bazı ek bilgiler laboratuarın dosyalarında saklanır, eğer raporunuzu kaybederseniz bu numara ile ulaşabilirsiniz.

Laser ile numaranın pırlantaya yazılması


Bu numara pırlantanızın kemerine yazılmış ve 10x büyüteç ile okunabilecek, pırlantanıza ait numaradır.

Şekil ve Kesim

PIRLANTA GIACertificateShape.jpg (2821 bytes)
Pırlantanızın şekli ve kesimi burada yazar. Round Brillian (Yuvarlak pırlanta kesim gibi...)

Kesim Ölçüleri

GIACertificatemeasurements.jpg (3047 bytes)
Çap iki kere ölçülür , burada 5.04 mm ve 5.10 mm çıkmış, derinlikte bir ölçüdür burada 3.23 mm çıkmış.

Pırlantanızın (burada yuvarlak) ölçü bilgileri burada belirtilir. Bu kesim ölçü bilgileri çok çok önemlidir. Pırlantanızın parlaması için ideal pırlanta kesim ölçülerinin içinde olmalıdır. Bunu hesabı aslında çok kolaydır. Bu pırlantayı örnek aldığımızda
    1. 5.04 ve 5.10 mm nin ortasını buluruz (5.04 + 5.07 = 10.11 mm / 2 = 5.055 mm)
    2. İdeal olması için basitçe (başka değerler de söz konusu ama bu hesap iyi kötü bir netice verecektir) derinliği ortalama çapa böleriz. 3.23 / 5.055 = 0.638 yani 63.8%.
İdeal kesime yaklaşan bir pırlanta olmasına rağmen bizce idealin dışında, ancak aşağıda da göreceğiniz gibi excellen yani mükemmel ibaresi konmuş. Burada işte diğer özellikler e yorum devreye girmektedir.

Ağırlık

Pırlanta Sertifikası Carat
Pırlanta carat bi ağırlık birimidir. Burada 1 caratın binde biri hassasiyetle ölçüm yapılıp , virgülden sonraki en büyük 2 derece yazılır. 0.5085 gelmiş ise 0.51 carat olarak yazılır.

Add Color to your Day

Pırlanta Sertifikası Renk Pırlantanızın rengi burada yazar. Bu pırlanta için söz konusu renk E'dir.

Berraklık (Clarity)

GIACertificateClarity.jpg (2993 bytes)
Bu pırlanta için berraklık VS1.

Kesim Derecesi



Kesim derecelendirmesi son 1-2 yıl içinde raporlarda yerini aldı. Aslında bir pırlantanın en önemli özelliği bizce bu kesim derecesi. parlaklık ve güzellik bu kesim derecesinden gelmektedir. Pırlanta kesim sayfalarımızda detaylı olarak bunları anlatıyoruz.

Bitiş, Cila ve Simetri

GIACertificateFinish.jpg (4154 bytes)
Bitiş olarak pırlantanın cilası ve fasetlerin birbirine olan simetrisi yorumlanır. Mükemmel bir cila pırlanta kesicisinin ihtimamı ve dikkatinin sonucunda oluşur. Simetri de aslında bir şekilde kesim dengesidir. Bir büyüteç ile pırlantanıza baktığınızda sol taraf ile sağ taraf arasında benzerlik var ise, sanki sol sağın aynadaki yansıması gibiyse o pırlantanın simetrisinin iyi olduğunu söyleyebiliriz.

Floresans

GIACertificateFluorescence.jpg (1989 bytes)
Pırlantanızın uzun dalga ultraviolet ışığına verdiği reaksiyondur. Bu disko ve gece klüplerinde mavi ışıklar vardır, bütün beyaz gömlekler mor veya mavi gibi görünür. İşte floresansı olan bir pırlantada bu mavi ışık altında mavi olarak görülecektir. Floresans tercih meselesiir. Amerika da aranan , Avrupa da istenmeyen bir özelliktir.


Yorumlar (comments)

GIACertificateComments.jpg (4213 bytes)
Yorumlar pırlanta derecelendirme raporunda başlık açılmamış fakat belirtilmesi gerekli olabilecek detayların yazıldığı bölgedir. Ne yazdığının açıkça yorumlanması gerekir.

Grafik (daha da detay) !

pırlanta plot
Raporda pırlantanızın kapanımları veya doğal izleri çizilir. Kırmızı ve yeşil olarak. Kırmızı işaretler pırlantanızın içindeki izler, yeşiller ise dışındaki doğallıklar olarak çizilir. Yeşillik görürseniz muhakkak o pırlantayı 10x büyüteç ile inceleyin.


Key to symbols


The key to symbols helps you identify characteristics marked in the plot.

Security Features




There are several security features in place to make it hard to forge a grading report, including upc codes and a hologram. If you want to make sure that a diamond matches the grading report, have an independent appraiser, one who does not sell diamonds, verify the report for you. The reason the appraiser needs to be independent is so that there is no conflict of interest. An appraiser who would love to sell you a diamond is less likely to be fair to a diamond you bring in than someone who doesn't sell or get a commission for a diamond sale.



A picture speaks a thousand words



Gia has modified their report to include proportion information in graphical format.
The following sections will only appear in older reports.

It's all Proportional

GIACertificateProportions.jpg (4002 bytes)
Depth percent refers to the percent of the depth of the Diamond, table to culet, relative to the width of the stone.
The Table of a Diamond refers to its largest facet, the main part of the Diamond you look at when the stone is face-up.
Table percent refers to the table size as a percentage of the Diamond's average width.
These ratios help determine how "well" the Diamond has been cut.

Girdles

Copy of GIACertificateGirdle.jpg (4598 bytes)
Laser inscription on girdle courtesy of OGI
The Girdle of a Diamond is the dividing line between the crown, or top part of the stone and the pavillion, or bottom part of the stone. Girdle thickness can be very thin in part of a stone and very thick in another part. That is why it is expressed as a range. The girdle can also be faceted, or not. A faceted girdle usually improves the look of the stone, and involves having the cutter polish facets into the girdle. You may also see some diamonds with a laser inscription right on the girdle. It is relatively inexpensive to have a custom message inscribed and it doesn't affect carat weight. Below are example Girdle Thicknesses.

Culet

GIACertificateCulet.jpg (2597 bytes)
The Culet of a Diamond, if there is one, is the facet on the pointy bottom part of the Diamond. Its existence helps prevent chipping. Below are possible culet sizes.

Where's the value?

Value or price is not included in a Diamond Grading Report. The grading report reflects quality only, not pricing. The report is meant to be valid long after market prices have changed. If you want a paper to certify value at time of purchase for insurance purposes, get an appraisal. It might be a good idea to contact your insurance broker to find out what type of appraisals they accept and what the replacement value will be based on.

SI3

If you have a certificate with an SI3 grade, you might like to know what it means. There has been talk for years about introducing an SI3 grade to further subdivide the range between SI2 and I1 stones. EGL - Los Angeles, (European Gemological Laboratory) started to give out SI3 grades, followed by the "Rap Sheet" (a trade-publication of Diamond prices), incorporating SI3 into their price list as well. Therefore, many feel the SI3 grade has "made it". While we do believe that there is nothing wrong with the concept of the SI3, the fact that GIA does not recognize it makes the SI3 grade less valuable.

Pırlanta Tektas. com

2 Kasım 2013 Cumartesi

2014 Kis taki ve aksesuar modelleri

    2014 Kış takı ve aksesuar modelleri
     
     
     trendleri en gizemli hazinelerimiz olmaya hazırlanıyor, en ünlü takı markalarının muhteşem tasarımlarını görmeye hazırmısınız ?

    Kusursuz bir kombin için görkemli aksesuarlar ve takılar şart.Geçtiğimiz sezonda oldukça trend olan göstreişli taşlı takı modelleri, yine bu kış sezonuda egemenliğini sürdürüyor.2014 Takı Modellerinde En büyük markaların takı tasarımlarının sonderece gösterişli ve büyük tasarlandığımı bir kış.Ericson Beamon takı modelleri, Roberto Cavalli takı modelleri Yeni sezonun en favorileri arasında.2014 Lanvin takı modellerinde ise yazılı kolye ve yüzük modelleri sokak stilini tamamlayacı parçaları arasında
     "eKadınca Web Sitesi"

sonbahar kış takı modelleri 2014
sonbahar kış takı modelleri 2014
sonbahar kış takı modelleri 2014



Sonbahar kış takı modelleri 2014


sonbahar kış takı modelleri 2014


Sonbahar kış takı modelleri 2014
     

2014 Mucevher ve Takı Trendleri


Gardrop Kedisi- 2013/2014 Sonbahar/Kış takı trendlerine genel olarak bakıldığında Oversized yani çok büyük takıların başı çektiğini söylemem mümkün... Özellikle küpelerin ve Cuff bileziklerin büyük boyutlarda kullanılacağı görülüyor. Bir kaç sezondur boyunlarımızı süsleyen tasma (Choker) kolyeler 2014 kışının gözde takılarından biri...  Punk, Gotik ve Rönesans temalarının baskın olduğu takı trendleri yeni sezonda gösteriş ve ihtişamın önemini vurguluyor.

Punk ve Gotik temalarında gümüş renkli takılar öne çıkarken, sivri takıların (özellikle dikenli tel, çivi vb. şekiller) ve zincirlerin çoğunlukta olduğunu görmek mümkün. Yükselen Rönesans teması ile dini öğeleri içeren takılar (özellikle Haç) ve ihtişamlı mücevherler ön plana çıkıyor. Mücevherlerde zümrütün ve zümrüt yeşili takıların hit olduğunu söyleyebilirim. Küpelerde avize, halka, püskül gibi detaylar öne çıkarken, damla şeklinde olanların da hatırı sayılır yeri var. Feminen detayların da dikkat çektiği takı trendlerinde inci ve kristal takılar dikkat çekici. Madalyon, Cameo ve broş gibi retro trendler baskınlaşırken, slogan içeren rozetler de oldukça popüler olacak. Yeni sezonda tılsım vb. gibi uğur sayılan nazar boncuğu, dört yapraklı yonca, Fatma'nın eli vb. parçalar defilelerin dikkat çekici detaylarından... Hayvan figürlerinin (özellikle kuş, yılan, ejderha, kelebek vb.) hemen hemen her tasarımcının koleksiyonunda görülmesi de önemli trend sinyallerinden... İşte karşınızda 2013/2014 sonbahar/kış takı trendleri !

Cuff Bilezikler / Cuff Bracelets

İnci / Pearls

Slogan-İsim yazan takılar

Madalyon / Medallion

 Avize Küpeler / Chandelier Earrings

 Rozet ve Broşlar / Rosettes and Brooches

 Cameo'lar / Cameos

 Earcuffs

 Hayvan Figürlü Takılar / Animal Jewelry

 Püsküllü Takılar / Fringe Jewelry

 Sivri Takılar / Sharp Edged Jewelry

 Tasma Kolyeler / Choker Necklaces

 Tribal Takılar / Tribal Accessories
 Turkuaz Rengi Takılar / Turquoise Jewelry
 Tüy Detaylı Takılar / Feather Accessories

 Zincir / Chains

Zümrüt Yeşili Takılar / Emerald Jewelry

Tılsımlar / Talismans
 
GARDROP KEDİSİ BLOG

31 Ekim 2013 Perşembe

Lüksün Kökenine Yolculuk: BVLGARI Fransızlar İtalyan mücevherlerine göz dikti



Fransızlar İtalyan mücevherlerine göz dikti

 Fransa'nın dünyaca ünlü moda markası Louis Vuitton,  Grup son olarak Mart 2011'de 3.7 milyar dolara Bvlgari'yi satın aldı.

SABAH- Valentino ve Gucci'den sonra ünlü İtalyan mücevher markası Bulgari de Fransız LVMH şirketinin eline geçti. Egoları sarsılan İtalyanlar, bir sonraki kurbanın kim olacağını merak ediyor
Sophıa Loren'den Elizabeth Taylor'a kadar dünyanın en güzel aktrislerini değerli mücevherlerle donatan Bulgari'nin Fransızlara satılması, moda ve lüks âleminde dünyanın en büyük markalarına sahip İtalyanların milli egosuna yeni bir darbe indirdi. Valentino ve Gucci'den sonra ünlü mücevher markası da Fransız Moet Hennessy Louis Vuitton (LVMH) şirketinin eline geçti. İtalyan mükemmeliyetçiliğinin en üst düzeyde temsilcisi olarak kabul edilen markaların bir bir elden çıkarılması, bu ekonomik kriz döneminde sefalete düşen bir ailenin mücevherlerini satmasına benziyor. Bulgari ailesinin, 4 bin çalışanıyla birlikte bu büyük markanın geleceğini Fransız LVMH'ye teslim etmesini, şirketin başkanı Paolo Bulgari şöyle açıklıyor: "Aile olarak çok büyüdük. Tam beş yıl boyunca bir İtalyan ortak aradık. Hatta azınlıkta kalmaya bile razı olduk, ama maalesef Bulgari'yi alacak bir İtalyan firma bulamadık." Bulgari ailesi, ün ve servetlerini, dedeleri Yunan gümüş ustası Sotirios Bulgaris'e borçlu. Yunanistan'dan gelip Roma sokaklarında gümüş satarak hayatını kazanan ve 1884'te Via Sistina'da ilk dükkanıyla işe başlayan Bulgaris (Voulgaris), 1905'te de iki oğlu Costantino ve Giorgio ile meşhur Via Condotti'de ünlü merkezini açtı. İlk 20 yılda değerli taş, mücevher ve saatler üzerine çalışan Bulgari kardeşler, asıl tarzlarını II. Dünya Savaşı'ndan sonra buldu. Bulgari mağazalarının dünyanın belli başlı şehirlerinde açılması ise 1970'li yıllara denk düşüyor. 1990'lı yıllardan itibaren parfüm ve gözlük sektörüne giren Bulgari'nin, 2000'lerde otel ve resort zincirleri kuruluyor.

Dünya starlarının mücevher markası
Bugün dünyada 360 mağazası bulunan Bulgari, 1995'ten beri de Milano borsasında. Ünlü müşterileri arasında pek çok isim var: Ingrid Bergman, Sharon Stone, Claudia Cardinale, Monica Vitti, Romy Schneider'dan, Anna Magnani, Sophia Loren, Elizabeth Taylor, Audrey Hepburn, Meryl Streep, Nicole Kidman, Anne Hathaway, Keira Knightley, Julianne Moore ve Jennifer Aniston'ın tercih ettiği bir marka. Madonna ve Tina Turner gibi pop yıldızlarının yanı sıra, Bulgari'nin müşteri portfoyü son yıllarda özellikle Ortadoğu ve Asya'ya doğru genişledi.




Lüksün Kökenine Yolculuk: BVLGARI

Bvlgari markasının kurucusu 1857 doğumlu, Yunanlı Sotirio Boulgaris’dir. Yunan seyyar gümüşçülüğünden kalma bilinen tek varis olan Sotirio, Yunanistan’da yaşanan eşkiyalık ve şiddet olaylarından kaçarak ailesiyle Corfu’ya yerleşir. 1870’lerin sonunda burada kendilerine bir dükkân açarlar ve Bvlgari’nin marka öyküsünün filizleri de böylelikle atılır.

Corfu’da ailesiyle birlikte hayatını sürdüren Bvlgari’nin kurucusu genç metal işçisi Sotirio Boulgaris, 1880’lerde kendi yolunu çizmeye karar verdi ve Roma’ya taşındı. Kısa süreli bir ortaklık girişimi deneyiminden sonra , 1884’te “Sotorio” ismiyle kendi dükkânını açtı. Burada gümüş kemerlerden, tokalara, bileziklere, düğmelere, sofra takımlarına ve antikalara varan ürünler satışa sundu. 1800’lerin sonralarına doğru bu girişimci iş adamı, St. Moritz, San Remo, Naples, Bellagio ve Sorrento’da da satış noktaları açaçak güce ulaştı.
1880 yılında Sotirio Boulgaris aile ismini, Romanvari bir isimle, Bulgari ile değiştirdi. Bu değişiklikten kısa bir süre sonra ise Bulgari soyismini vereceği Eleni ile evlendi ve 1889-1890 yıllarında sırasıyla Constantino ve Giorgio adında iki de oğlu oldu.
Sotirio Bulgari bu arada işleri iyice ilerletmişti. Gitgide büyüyen dükkân zincirlerini, konsantrasyonunu tek bir işe, yani mücevherat ve gümüş sektörüne, ayırmak istediği için sattı. 1905 yılında Roma’da, 20. yüzyıl boyunca Bulgari’ye merkezlik yapacak olan dükkânı satın aldı. Yani No: 10’daki Via Condotti’yi. Bu yeni mağazada, kabartmalı ve işlemeli gümüş ürünlerden seramik dekorasyon malzemelerine; altın ve gümüş mücevherattan taşlı setlere kadar çok geniş yelpazeden ürünler satışa çıkardı. 20. yüzyılın ilk 20 yılına gelindiğinde ise Bulgari artık kozmopolit bir hava kazanmıştı. Sotirio’nun oğulları Constantino ve Giorgio kardeşler de bu süre içinde ilk iş deneyimlerini yaşadılar.
1. Dünya Savaşı, aynı Bulgari de olduğu gibi tüm şirketler ve markalar üzerinde olumsuz etkisini gösteriyordu. Ancak Bulgari savaştan sonra ortam biraz daha düzelmeye başladığında gümüşten mücevherat parçalarına geçiş yapma kararı aldı. Ve bu kararla lüks markalar kervanına bir adım daha yaklaştı.
1930’larda Dümeni İkinci Jenerasyon Alıyor. Sotirio Bulgari’nin 1932 yılında vefatının ardından , oğulları iç ve dış ilişkilerde yeni atılımlara girişti. Constantino ve Giorgio kardeşler markayı yeniden modellendirdiler. Via Condotti mağazasının ismini resmi olarak ve Roman alfabesine uygun olarak “BVLGARI” ile değiştirdiler. Markanın diğer perakendeci mağazalarında da kullanılacak olan pembe ve bej “hallmark”ını oluşturdular. Giorgio’nun mücevher satın almak için gerçekleştirdiği geziler onu Paris orijinli mücevher endüstrisine yönlendirirken; Constantino’nun antika gümüşlere olan tutkusu daha sonraları şirketin klasik temalı ürünlerinin ilham kaynağı olacaktı.
19. yüzyılın ilk yarısında Bvlgari, hem Paris etkisiyle şekillenen moda ürünlerine bağlı kaldı hem de dünyada hakim olan mücevher eğilimlerini takip etti. Marka bu bağlamda ,1920’lerde, Art Deco temasını benimsedi.
1930’larda Bvlgari, elmaslı platin setlere yöneldi. Refahın yavaş yavaş sağlanmaya başladığı savaş sonrası yıllarda mücevher evleri bol mücevherli elmas, zümrüt, safir setler üretmeye başladılar. Çiçek motifleri bu periyotta en popüler olan tasarımlar arasındaydı.
Bvlgari Ünlülerin Gözdesi. Bvlgari’nin ünü giderek yayılmıştı. Savaş sonrası dönemlerde Bvlgari mağazasının mermer katlı fa&ccedile kısmı dünyanın çeşitli yerinden gelen ünlülerin paparazilere poz verdikleri bir yer haline haline geldi. Genişleyen müşteri profilindeki, 1960’lar İtalyan sosyetesi; Güney Amerika’nın ünlü politik figürü Evita Peron; Amerikan işadamı Nelson Rockefeller ve Woolworth’un kurucusu Samuel Henry Kress; İtalya’daki Amerikan büyükelçisi Clare Boothe Luce gibi isimler Bvlgari’nin mücevher dünyasındaki ününün artmasını ve gelişmesini sağladı.
Bvlgari Stili 1960’larda Doğdu. 1960’lı yıllarda İtalyan kuyumculuğu ve mücevherciliği yavaş yavaş Fransız etkisinden kurtulmaya, Bvlgari kardeşlerin stili de artık kendi özgün tarzlarını bulmaya başladı. Artık ürünler Fransız stilinden belli başlı noktalarda ayrılıyordu. Elmaslar daha çok renk oyunlarını destekleyici bir malzeme haline gelmeye başladı.Taşları seçerken kuyumcular geleneksel zümrüt-yakut-safir üçlüsü yerine üreticilerin artistik yeteneklerini sergilemeyi sağlayacak taş parçaları kullanmayı yeğlediler. Sonuç olarak düz, hoş ana hatlar üzerine işlenmiş ve stilize edilmiş sarı altın Bvlgari’nin klasik görünümünü tamamladı.
1967’de dümeni, ailenin üçüncü jenerasyonu, Giorgio’nun 3 oğlu, Paolo, Gianni ve Nicola devraldı. En büyük oğul Gianni hukuk fakültesinden mezun olduktan sonra “playboy” tarzı bir yaşamı tercih etti. Otomobil yarışçısı olarak bir süre hayatına devam eden Gianni, 1980 yılında Bvlgari CEO’su oldu. Üçlemenin yaratıcısı olarak da bilinen Paolo ise dünyanın en önde gelen kuyumcusu olarak bilinmektedir. Nicola kardeşlerin en genci olduğu halde ailedeki en işadamı kişilik olarak bilinir. Kendisi ayrıca tasarım kısmıyla da ilgillidir. Nicola, antika konusunda da gözü doymaz bir madeni para koleksiyoncusudur. Hatta bu yüzden 1960’ların sonunda madeni para kullanımını Bvlgari’de yeniden canlandırmıştır.
Uluslararası Genişleme 1970’lerde Başlıyor. Bvlgari kardeşler ilk uluslararası mağazalarını 1970’te New York Fifth Avenue ‘deki Pierre Otel’de açtılar. 1970’li yılların sonunda Geneva’da, Monte Carlo’da ve Paris’ te üç mağazaları daha oldu. Bvlgari’nin bu dönemdeki tasarımlarında belirgin bir şekilde Tutankhamen ve antik Mısır etkisi hakimdi. Yine bu dönemde Hint motifleri, özellikle de yaprak motifleri 1970’lerde tasarımlarında yaygın şekilde kullanılmaktaydı.
     Bvlgari tarihi boyunca cüzdan, broş benzeri ürünler ve kol saatleri yapmış olmasına rağmen 1970’lerin sonuna kadar piyasaya büyük bir saat koleksiyonu sunmamıştı. Klasik tasarımıyla “BVLGARİ BVLGARİ” kol saati, siyah yuvarlak yüzü çevreleyen sarı altından oluşan modeli en çok bilinen ve yüksek satış rakamına ulaşan saati oldu. Diğer önemli tasarım ise Bvlgari’nin yılan-kıvrımlı saatiydi.
1970’ler şirket için oldukça başarılı ve parlak geçmiştir. Bu yıllar boyunca Bvlgari, çıtasını dünyanın en iyi mücevherat markasından yenilikçi ve innovatif bir marka olarak yükseltmiştir. Müşteri portföyü genişlemiş ve aralarında Sophia Loren, Audrey Hepburn, Kirk Douglas ve Elizabeth Taylor gibi ünlülerin yer aldığı prestijli bir müşteri yelpazesi oluşmuştur. Müşteri sadakati artmıştır. Bu onyılın sonunda Bvlgari’nin yıllık satış geliri 50 milyon dolara ulaşmıştır.
Bvlgari’de 1980’li Yıllar. 1980’ler Bvlgari’nin büyümede durağanlık yaşadığı yıllardı. Öyle ki şirket 1980’lerin son yarısına kadar yeni bir mağaza dahi açamadı. Bazı kaynaklara göre bu durgunluğun sebebi 3 kardeş arasındaki sürtüşmeler olarak gösterilir. Hatta kardeşlerden Gianni 1985 yılında CEO’luk görevinden istifa eder. Bu olaydan iki yıl sonra Nicola ve Paolo kardeşlerinin üçte birlik hissesini satın alırlar ve Gianni’nin Bvlgari markasını kullanmasına yasak getirirler. Bu arada kardeşler yeğenleri Francesco Trapani’ye CEO’luk teklifinde bulunurlar. 1981 yılında CEO olan Trapani göreve gelir gelmez, büyüme için agresif bir strateji uygular. İlk olarak Milano, Tokyo, Hong Kong, Osaka, Singapur, ve Londra’da mağazalar açar. 80’ler henüz bitmeden Münih ve New York’a da yeni mağazalar açılır.
Şirket her ne kadar kuyumculuk sektörünün üst sıralarında yer alıyor olsa da, Bvlgari’nin ‘’takılabilirlik’’ alanındaki ilerleme ve gelişiminde dikkate değer rol oynayan, 1980 yılı tasarımlarıydı. Gianni Bulgari şirketten ayrılmadan önce, 1981’deki International Daily News röportajında: “Kaliteyi sevmek ve onu istemek için zengin olmak zorunda değilsiniz.” diyordu. Bu iki konsept Bvlgari’nin var olan hedef kitlesini daha da genişletirken bir yandan da yüksek kaliteli ürünler ve tasarımlar yapan marka misyonunu da devam ettirmesini sağlamıştır.
Bvlgari 1982 yılında oldukça modüler tasarıma sahip “Parentesi” adını verdikleri bir seri üretti. Bireysel öğeler ile istenildiği şekilde kombine edilebilen sonsuz çeşitliliğe sahip yüzük, küpe, saat, bilezik, kolyeler üretildi. 1980’lerde “Docio Cuore” , ‘’Boules’’, “Gancio” , ve “Alveare” adlı tasarımlar Bvlgari’nin satışlarını üçe katladı ve 1989’da Bvlgari’nin satış rakamı 150 milyon dolara kadar ulaştı.
1990’larda Diğer Lüks Ürünler Kategorisinde de Çeşitliliğe Gidiliyor. Bvlgari, 1990’larda da modüler takı koleksiyonu lansmanlarına devam etti. Bu dönemde piyasaya çıkan “Saetta”, “Naturilia”, “Celtica”, “Doppio Passo”, “Chandra” ve “Trika” adlı koleksiyonlara ait desenler ve motifler zamanın önemli Bvlgari parçası olarak bilinen önemli statü sembolleriydi.
     Bvlgari her ne kadar saat ve takı sektörüne ait ürünler piyasaya sürse de, gümüş sofra takımları ve hediyelik ürünler gibi kategorilere de giriş yaptı. 2 yıl süren araştırmalar sonunda, ilk kokuları olan ‘’ Eau Perfumme’’ adlı, yeşil çay özlü, unisex parfümü piyasaya sundu.
     Bunu, 1994’te BVLGARI pour Femme ve 1995’te de BVLGARI pour Homme adlı parfümler takip etti. 1996 yılının sonunda parfüm kategorisi Bulgari’nin yıllık satışlarını %14 arttırdı ve 40 milyon dolar katkı sağladı.
1996’da ipek eşarp ve kravat üretimine başladı. Aynı yıl, güneş gözlüğü ve diğer optik ürünlerinde kullanmak üzere İtalyan şirketi Luxottica’nın hallmark haklarını satın aldı. Bvlgari koleksiyonuna ait deri ürünler (çantalar ve diğer aksesuarlar) de 1997’de satışa sunuldu.
Yeni açılan şubelerin artmasıyla, bugün eski Sovyetler olarak bilinen ülkelerde, Avrupa’da, ABD’de, Asya’da çok iyi bir perakende zinciri oluşturan Bvlgari, coğrafi ağını Orta Doğu’dan Avustralya’ya kadar genişletti. 1990 yılından 1996’ya kadar şirket iki yüzden fazla mağaza açtı. Temmuz 1995’te, Milan Borsası’nda halka arzı gerçekleşen şirket, iki günde %32.1 hissesini sattı. Hisse senetlerinin performansı, tabanındaki hızlı genişlemenin bir göstergesiydi.
Şirketin CEO’su Trapani, bu dönemin tartışılmaz lideriydi. Bu zeki stratejist, aile şirketine yaptığı büyük katkılardan dolayı ortaklıktan özel bir payla ödüllendirildi.1997’de henüz 39 yaşındayken, şirketin en önemli pozisyonundaki yerine sahip olacağına emin gözüyle bakılıyordu. Nitekim öyle de oldu.
İtalya’nın efsanevi markalarından Bvlgari, 1995 yılında her ne kadar halka arz edilse de, Paolo kardeşler ve Nicola Bulgari şirketin %61.8 oranındaki payına sahipti. Ancak tarihler Mart 2011’i gösterdiğinde LVMH (Louis Vuitton Moet Hennessy) grubu ünlü mücevher ve lüks tüketim markası Bvlgari’de büyük hisse sahibi oldu. LVMH yöneticilerinin 6 Mart 2011’de ilan ettikleri bu satış, New York Times’a göre yaklaşık 3,7 milyar Euro veya 5 milyar Dolar’ın üzerinde.


thebrandage

DEĞERİ 175 BİN ILE 325 BİN DOLAR ARASINDA MUCEVHER BULDU...

 
 
 
 ŞANSLI DAĞCI MÜCEVHER BULDU...
 
Alpler’e tırmanın bir Fransız dağcı, yarım asır önce bir uçak kazasından kaldığı tahmin edilen içi mücevher dolu bir kutu buldu.
Mont Blanc buzulunda bulunan mücevher kutusunun, Hint Havayolları Air India’nın 1950 ya da 1966 yılında yaşanan iki kazasından birinden kalma olduğu tahmin ediliyor.
Fransa polisi yetkilileri, dağcının mücevherleri teslim etmesinin büyük bir dürüstlük olduğuna dikkat çekerek, isminin de açıklanmasını istemediğini dile getirdi. Polis mücevherlerin gerçek sahiplerini araştırıyor. Ancak mücevherlerin sahiplerinin bulunamaması halinde ne yapılacağı hakkında bilgi verilmedi.
DEĞERİ 175 BİN İLE 325 BİN DOLAR ARASINDA
Yerel kuyumcular, mücevherlerin değerinin 175 bin ile 325 bin dolar arasında olduğunu tahmin ediyor. Hint hava yollarının 3 Kasım 1950 tarihindeki 245 sefer sayılı Bombay- Londra uçağı Alpler üzerindeki Mont Blanc bölgesinde düşmüş, 40 yolcu ve 8 mürettebatı ölmüştü. 24 Ocak 1966′daki kazada da Hint Hava yollarının 101 sefer sayılı Mumbai Londra uçağı Alpler üzerinde aynı bölgeye geldiğinde düşmüş ve 106 yolcusu ve 11 mürettebatı da ölmüştü

Avrupa Bülteni

26 Ekim 2013 Cumartesi

Kapalıcarsi'da 20 bin liralık pirlantayı calip yuttuktan sonra...




Kapalıçarşı'da 20 bin liralık pırlantayı çalıp yuttuktan sonra yakalanan Ukraynalı turistin röntgeninde pırlantanın kalın bağırsağa indiği görüldü. Pırlantanın 'doğal' yollardan vücuttan atılması bekleniyor

Cezaevinde pırlanta alarmı

Sabah'ın haberine göre; Kapalıçarşı'da el çabukluğu ile çaldığı pırlantayı ağzına atarak yaptığı hırsızlığı gizlemeye çalışırken yakalanan Ukraynalı turistin bağırsağındaki pırlanta yüzünden cezaevinde alarma geçildi. SABAH Özel İstihbarat Bölümü'nün edindiği bilgilere göre Cumhuriyet Savcısı, Maltepe Cezaevi yönetimine bir yazı yazıp şüphelinin tuvaletini, pırlantanın kanalizasyona gitmemesi için klozete değil, kaba yapmasının sağlanması talimatını verdi. Talimat nedeniyle şimdi cezaevinde değerli pırlantanın kanalizasyona gitmemesi için alarm verilmiş durumda.
TUVALETE GİTMEME EYLEMİ
Ancak şüpheli, yüzüğün kendisine ait olduğunu iddia ediyor ve cezaevinde açlık grevi yapar gibi tuvalete gitmeme eylemi yapıyor. Cezaevini karıştıran pırlanta, geçtiğimiz cumartesi günü Kapalıçarşı'da ilginç bir hırsızlık olayında çalınmıştı. Ukraynalı 30 yaşındaki Nikolay Nikolayeviç K., kuyumcu fark etmeden yaklaşık 20 bin liralık pırlantayı yutmuş ve onun yerine yanındaki imitasyon pırlantayı koymak istemişti. Ancak bu pırlantanın imitasyon olduğunu anlayınca kuyumcu, kapılarını kilitlemiş ve olay yerine çağrılan güven timleri şüpheliyi yakalamışlardı. Güven timleri, Nikolayeviç'i gözaltına almıştı. Savcılığa sevk edilen şüpheli tutuklanarak cezaevine konulmuştu. Pırlantayı sahibine teslim etmek isteyen savcılık önce röntgen çektirdi. Röntgende pırlantanın şüphelinin kalın bağırsağında olduğu tespit edildi.

'KLOZET YASAĞI' TALİMATI
Doktorlar, vakumla, hatta cerrahi müdahale ile alınması düşünülen pırlantanın ancak dışkılama ile vücuttan atılabileceğine karar verdi. Bunun üzerine de savcılık pırlantanın kanalizasyona gitme, hatta hırsızlık şüphelisi tarafından tekrar saklanma ihtimaline karşı Maltepe Cezaevi'ne bir yazı yazarak şüphelinin klozeti kullanmasının yasaklanması ve tuvalet ihtiyacını bir kapta gidermesinin sağlanması talimatını verdi. Yüzüğün kendisine ait olduğunu iddia eden şüphelinin tuvalete çıkmama eylemi yaptığı öğrenildi.


TIME TURK

Milyarder sevgiliden servet degerinde hediye


 





Burcu Esmersoy, işadamı sevgilisi Sami Kiresepi’yle evlilik yolunda ilk adımı attı. Sevgilisinin verdiği yüzüğü görenler, Esmersoy'un evlendiğini sandı.

 

İşadamı sevgilisi Sami Kiresepi’yle dünya evine girme planları yapan Burcu Esmersoy, ABD’de nişan yaptı.

İnternet Haber


Burcu Esmersoy'a sevgilisi 300 bin lira değerinde pırlanta yüzük hediye etti.




İkinci kez nikah masasına oturmaya hazırlanan sunucu, evlilik yolunda ilk adımı attı. Virgin Radyo’ya konuk olan Esmersoy, ilk kez tektaşıyla görüntülendi.





HERKES EVLENDİ SANDI

Esmersoy'un parmağındaki pahalı yüzük 'evlendi mi' söylentilerini çıkardı. Esmersoy ise
"Bugün herkes evlendiğimi sandı. ABD'de nişanlandık ama nikah sözkonusu değil. Sanırım nişan yüzüğümü sağ yerine sol elime takınca bu dedikodular çıktı." dedi.




300 BİN LİRA DEĞERİNDE

Kiresepi'nin New York'ta Burcu Esmersoy'a taktığı pırlanta yüzüğün; 6 karatlık yüzüğün 150 bin dolar (300 bin TL) olduğu öğrenildi.

 

3 Kasım 2013 Pazar

Sertifikali pirlanta al istedigine sat

 Sertifikali pırlanta al istediğine sat



Pırlanta Sertifikaları ile ilgili bir çok kaynakları ile birlikte yazıları bilginize sunarız.

Mücevher ve Pırlanta Sertifikası Nedir?

Dügün com-Düğünde takacağınız alyans ve takıları seçerken bu takıları evladiyelik aldığınızı unutmayın ve mutlaka sertifikalı ürünleri tercih edin. Sertifika, mücevherin kimliğidir. Bu kimlikte, satıcının ve sizin mücevher ile ilgili bilmeniz gereken her şey vardır. Sertifikada kesinlikle fiyat bulunmaz ama sertifika mücevherinizin değerini belirleyen şeydir...
seltifika

Sertifika Nedir?

Sertifika, pırlantanın bu özelliklerinin tümünü belirten pırlantayı tanımlayan ve artık onun bir parçası haline gelmiş sayılan 5. özelliğidir. Eğer takı üstünde tek başına 0. 30Ct’den küçük taşlar kullanıldıysa üreticinin kendi verdiği sertifikayı kullanmakta bir sakınca yoktur. Lakin, pırlanta ya da değerli taşın büyüklüğü 0. 30Ct’den büyükse bağımsız laboratuvarlar tarafından yapılacak bir test karşılığı verilen bir sertifika kullanılmalıdır.

Sertifika Türleri

Büyük boy sertifika; “taş defteri” olarak nitelendirilen büyük ebatlı sertifikadır. 1,00 ct üstü her kesimde pırlantaya verilmektedir. Küçük boy sertifika; 1,00 ct altı pırlantalara verilen küçük ebatlı sertifikadır. Bu mücevhercilerin daha güvenilir satış gerçekleştirmesi için tasarlanmış özel sertifikadır. Mücevher sertifikası ise; mücevher üzerindeki taşlara verilen ve sertifikası hazırlanan mücevherin resmini de içeren pırlanta sertifikasıdır. Her ebattaki mücevher için hazırlanabilir.

Sertifika Nasıl Hazırlanır?

Pırlanta sertifikası; bağımsız bir taşbilim enstitüsü tarafından, pırlantanın deneyimli taşbilimcileri tarafından çeşitli teknik aletler yardımı ile incelenmesi sonucunda o pırlanta ile ilgili oluşturdukları bir rapordur. 4C özellikleri kesim, karat ağırlığı, renk ve berraklıktır. Sertifikada tüm bu özellikler yer almak zorundadır.

Sertifika Ne İşe Yarar?

Sertifika sayesinde aldığınız mücevherin değeri değişmez, fiyatını ve kalitesini istediğiniz zaman kontrol edebilirsiniz. Ayrıca, mücevheratın bir tamire ihtiyaç duyduğu zaman, sertifika ile birlikte götürdüğünüzde taşınızın bir zarar görmeyeceğinden de emin olursunuz. Çalınma halinde de sertifikalı ürünler sertifikasız paraya çevrilmeyeceği için çalınan ürün, eğer kuyumcu sertifika kontrolü yaparsa mutlaka size geri döner.
Şimdi sıra sertifikalı bir tek taş seçmek için şehrinizdeki takı firmalarından randevu ve fiyat teklifi istemekte!

DÜGÜN Websitesi
-----

Fahri KUYUMCULUK-Her pırlanta müşterisinin araştırdığı üzere, pırlantalar gerek renk olarak gerek berraklık olarak ve diğer özellikleri ile çeşitli gruplara ayrılmaktadır. bu gruplar fiyat kalite konusunda çok büyük farklar doğurabilmektedir  .
bu özelliklerin sınıflamasını ufak bir resimle belirteyim 

işte bu sınıflandırmanın net bir biçimde yapılabilmesi ancak laboratuvar ortamında sağlanabilmektedir , renk konusunda sadece laboratuvarlarda kullanılan rehber taşlar eşliğinde uygun ışık altında renk sınıfının belirlenmesi  ve uygun merceklerle berraklığının belirlenmesi mümkün olmaktadır . onun dışında bir pırlantanın özelliklerinin  tam olarak tespiti kesinlikle mümkün değildir. 
şimdi ülkemizdeki sertifikasyon uygulamalarına dönersek, gerek marka olsun gerek olmasın (bu hiçbir önem arzetmemektedir) verilen sertifikalar  işletme adı ile bastırılan kredi kartı, broşür gibi şeyler üzerine  doğru varsayılan taş  özellikleri yazılarak tüketiciye sunulmaktan ibarettir. fakat bu uygulamaların hiçbiri gerçek sertifika özelliği taşımamaktadır sadece setifika vermiş olmak için verilen kağıt parçalarıdır 
 senelerdir müşterilerimden duyduğum bir konu  var, o da şu ki alınan “pırlanta ile verilen belgenin doğru olduğunu farzedelim peki bu taşın bu sertifikaya sahip olduğunu nereden bileceğiz” işte bu söz gerçekten doğru, diyelim bir belge aldık pırlantamızla, verilen  taşa ait olma durumu nedir . cevap koca bir hiç. 
işte tamda burada sertifikanın  geçerliği doğruluğu  konusu ortaya çıkıyor yani ülkemizde verilen sertifikaların hiç bir geçerliliği yok. peki bu durum dünyada  nasıl olur , dünyada izlenen yol taşın kesilmesi laboratuvara gitmesi sınıflandırılması ve elde edilen bilgilerin  özel bir kod numarası ile lazer yardımıyla taşa yazılması şeklindedir işte bu şekilde alacağınız bir taş uluslararası geçerliliğe sahip doğruluğundan büyük oranda emin olabileceğiniz ve gönül rahatlığı ile alabileceğiniz bir pırlanta olur 
örneğin 

işte GİA tarafından sınıflanmış bir sertifika  ve  bu sertifika ile birlikte verilen numaranın  (yandaki GİA REPORT) taşa işlenmesi ile uluslar arası geçerlilik kazanmaktadır . örneğin ,

 taşımıza hemen her ülkede geçerli ve  doğru bir sınıflandırma sağlayan bu numarayı nasıl göreceğiz nasıl bakacağız diyebilirsiniz çok doğru ,  şöyleki bu yazı taşın kemer kısmına yazılmaktadır,ve hiç bir şekilde silinmemektedir .  20x veya daha fazla yakınlaştırma  ile  net bir şekilde okunmaktadır.
bu numara aşağıdaki linkten de kontrol edilebilir ve taşın (türkçe adı amerikan taş enstitüsü) olan GİA laboratuvarı tarafından incelendiğini belirtilen özelliklerde olduğunu kanıtlar 
http://www.gia.edu/report-check-landing
bu konu hem tüketicinin hemde satıcının gözden kaçırabileceği çok ince ve çok detaylı bir konu olduğu için, gerek art niyetle olsun gerek fark etmeksizin olsun yanılma aldanma olayları maalesef olmaktadır. biz firma olarak özellikle bu şekilde uluslar arası geçerlilikte sertifikasyon işlemine tabi olmuş taşları özellikle tercih ve tavsiye ediyoruz  ki, ne aldanalım ne de aldatan olalım.
peki bu şekilde olan taşlar sertifikasız gelen taşlara oranla pahalı mı , diğer bir soru da bu oluyor genelde. cevap hayır, genelde piyasada söylenilen özelliklerde taşlar pazarlanmadığı için, gerçek özelliklerine sahip taşlar pahalı gibi gözükmekte ama aslında fiyat farkı taşın  kalitesinden ileri gelmektedir sertifikasız taşlar 1-2 sınıf daha iyi özellikler yazılarak fiyatları aşağı çekilmektedir. 
biz firma olarak türk tüketicisinin aldanmaması için elimizden geleni yapmak için gayret gösteriyoruz, sizde tüketiciler olarak pırlanta alırken taşın üzerindeki bilgileri görmek için talepte bulunun ve kesinlikle uluslararası bir laboratuvarda sınıflandırılmış doğru özellikleri taşıyan bir pırlanta talep edin . 
özellikle ülkemizde markaya güvenmek gibi  bir yanlış var, ve bu durum taşın normal piyasasına göre 2-4 kat daha fazla para vermek anlamını taşıyor yani tüketici taştan değilse bile fiyattan aldanmış oluyor. bu şekilde taşa lazerlenmiş bilgilerle alacağınız bir pırlantaya (özellikle GİA) ,  türkiyede herhangi bir isim altında faaliyet gösteren  x  bir firmadan kesinlikle  çok daha fazla güvenebilirsiniz .
sözün özü, pırlanta taş uluslararası güveninirlikte bir laboratuvar tarafından sınıflandırılıp bu sertifikasyon bilgileri taşa silinmeyecek şekilde yazılmadıkça. taşın yanında verilen bütün belgeler hikayeden ibarettir.

Fahri Kuyumculuk

 

 

TÜRKİYE’de pırlanta pazarı 810 milyon dolara ulaştı.

 
Geçtiğimiz yıl dünyada pırlanta sektörü 3% büyürken, Türkiye’de pazar 25% büyüdü. Bu furya içerisinde ederinin üzerinde bedel ödememek ve dünyanın her yerinde geçerli bir fiyat almak isteyenler için uluslararası sertifika belgesi kurtarıcı oldu.
 
Uluslararası Pırlanta Laboratuvarı (IDL)’in Türkiye’deki şubesini altı ay önce açan Martin Metin, bugüne kadar 1,00 karatın altında 5 binden fazla pırlantaya uluslararası sertifika verdiklerini söyledi. Türkiye’nin sayılı gemologlarından (pırlanta ve diğer renkli taşlar uzmanı) biri olan Metin, söz konusu sertifikanın tüketicinin mağdur olmasını engellediğini belirterek, “Sertifikada bulunan hologram ve diğer güvenlik önlemleri ile dünyanın neresine giderseniz gidin, pırlantanızın değeri düşmüyor” dedi.
 
Metin, en değerli pırlantanın Diamond sözcüğünün ilk harfi olan D ile ifade edildiğini, Türkiye’de ise ağırlıklı olarak H renginin satıldığının altını çizdi.
 
21.03.2008
AKŞAM GAZETESİ

 

 

PIRLANTA "Derecelendirme Raporu" nedir" ?


pırlanta sertifikasıPırlantaTektaş Sayfası-Önemli bilgi, aslında belgenin adı "Derecelendirme Raporu" dur. Laboratuarların bu konudaki hassasiyetlerinin sebebi, sertifika lafının laboratuarın sanki pırlantayı sertifikalandırıp bir değer bağladığı ile ilgili karışıklık veya yanlış anlama olmaması içindir.
Bu konuda belli büyük laboratuarlar her geçen gün daha hassas davranmaktadırlar. Yine de işin içindekiler hala dil alışkanlığından sertifika kelimesini kullanmaktadırlar.
Pırlanta derecelendirme raporunun anatomisine girmeden önce , bu raporunhizmet ettiği amacı biraz anlamamız gereklidir. Pırlanta Derecelendirme Raporu (yanlış deyimle Pırlanta Sertifikası), bağımsız bir taşbilim enstitüsü tarafından, pırlantanın deneyimli taşbilimcileri tarafından çeşitli teknik aletler yardımı ile incelenmesi sonucunda o pırlanta ile ilgili oluşturdukları bir rapordur.

sırasında Before we dive into the anatomy of an actual Diamond Grading Report, it is important to understand the purpose of the Report. A Diamond Grading Report is a statement, issued by an independent Gemological Laboratory, that at the time of evaluation, the Diamond in question has been examined by experienced Diamond Graders, using various gemological instruments, and determined to contain the characteristics as stated in the Report. As we discuss the various elements contained in the report, we will describe which gemological instruments were used to evaluate the specific property under discussion.
Bir pırlanta derecelendirme kuruluşu tarafından bir pırlantanın raporunun çıkarılmasını amacı , gözle farkedilmeyecek özelliklerin pırlantanın değeri üstünde büyük etkiler yapabileceğidir. Büyük pırlantalarda derecelendirme raporu bulunmadan bir pırlantanın satın alınmaması daha yararlıdır. Ancak pırlanta raporları ile ilgili de çeşitli soruşturmalar açılmış ve laboratuarların da bu işin içine karıştıkları tespit edilmiştir. İsteyenler Google içinde "certifigate" olarak arama yapsınlar ve haberleri okuyun. En son Jennifer Lopez e verilen pembe pırlantanın raporlanmasında böyle bir düzenbazlık yapılmış ve 1.2 milyon dolarlık pırlantanın derecelendirmesinde yolsuzluklar ortaya çıkmıştır.

CERTCOVER.jpg (1740 bytes)
Çok çok özel mükemmel bir pırlanta arıyor ve $10.000 üstünde bir alışverişiniz olacak ise bir derecelendirme raporunu tavsiye ederiz. GIA, HRD veya EGL-USA bazı iyi referanslı laboratuarlardır.

Tekrar hatırlatmakta ve altını çizmekte fayda var , derecelendirme raporu muhakkak o pırlantanın iyi olduğunu belirtmez, sadece o pırlantanın teknik tanımını yapar. Aynı renk, berraklık, carat ağırlık olan 2 adet pırlanta taş arasında %30-40 fiyat farkı olabilir. O fiyat farkı da bu derecelendirme raporunun detayları içinde gizlidir.

Hangi laboratuar ?

İl özellik, hangi laboratuarın raporu verdiğidir. Eğer laboratuarı hiç duymadıysanız biraz araştırma yapın. Kuyumcuların bilgisizce ve gelişigüzel, bir ağıt üstüne yazıp verdikleri "sertifika" yı burada konuşma gereği bile duymuyorum.


Numara

GIACertificateNumber.jpg (1559 bytes)
Her laboratuarın bir rapor numarası vardır ve bu numara her pırlanta için ayrı ayrı verilir. Bu numaraya karşı gelen raporlar ve bazı ek bilgiler laboratuarın dosyalarında saklanır, eğer raporunuzu kaybederseniz bu numara ile ulaşabilirsiniz.

Laser ile numaranın pırlantaya yazılması


Bu numara pırlantanızın kemerine yazılmış ve 10x büyüteç ile okunabilecek, pırlantanıza ait numaradır.

Şekil ve Kesim

PIRLANTA GIACertificateShape.jpg (2821 bytes)
Pırlantanızın şekli ve kesimi burada yazar. Round Brillian (Yuvarlak pırlanta kesim gibi...)

Kesim Ölçüleri

GIACertificatemeasurements.jpg (3047 bytes)
Çap iki kere ölçülür , burada 5.04 mm ve 5.10 mm çıkmış, derinlikte bir ölçüdür burada 3.23 mm çıkmış.

Pırlantanızın (burada yuvarlak) ölçü bilgileri burada belirtilir. Bu kesim ölçü bilgileri çok çok önemlidir. Pırlantanızın parlaması için ideal pırlanta kesim ölçülerinin içinde olmalıdır. Bunu hesabı aslında çok kolaydır. Bu pırlantayı örnek aldığımızda
    1. 5.04 ve 5.10 mm nin ortasını buluruz (5.04 + 5.07 = 10.11 mm / 2 = 5.055 mm)
    2. İdeal olması için basitçe (başka değerler de söz konusu ama bu hesap iyi kötü bir netice verecektir) derinliği ortalama çapa böleriz. 3.23 / 5.055 = 0.638 yani 63.8%.
İdeal kesime yaklaşan bir pırlanta olmasına rağmen bizce idealin dışında, ancak aşağıda da göreceğiniz gibi excellen yani mükemmel ibaresi konmuş. Burada işte diğer özellikler e yorum devreye girmektedir.

Ağırlık

Pırlanta Sertifikası Carat
Pırlanta carat bi ağırlık birimidir. Burada 1 caratın binde biri hassasiyetle ölçüm yapılıp , virgülden sonraki en büyük 2 derece yazılır. 0.5085 gelmiş ise 0.51 carat olarak yazılır.

Add Color to your Day

Pırlanta Sertifikası Renk Pırlantanızın rengi burada yazar. Bu pırlanta için söz konusu renk E'dir.

Berraklık (Clarity)

GIACertificateClarity.jpg (2993 bytes)
Bu pırlanta için berraklık VS1.

Kesim Derecesi



Kesim derecelendirmesi son 1-2 yıl içinde raporlarda yerini aldı. Aslında bir pırlantanın en önemli özelliği bizce bu kesim derecesi. parlaklık ve güzellik bu kesim derecesinden gelmektedir. Pırlanta kesim sayfalarımızda detaylı olarak bunları anlatıyoruz.

Bitiş, Cila ve Simetri

GIACertificateFinish.jpg (4154 bytes)
Bitiş olarak pırlantanın cilası ve fasetlerin birbirine olan simetrisi yorumlanır. Mükemmel bir cila pırlanta kesicisinin ihtimamı ve dikkatinin sonucunda oluşur. Simetri de aslında bir şekilde kesim dengesidir. Bir büyüteç ile pırlantanıza baktığınızda sol taraf ile sağ taraf arasında benzerlik var ise, sanki sol sağın aynadaki yansıması gibiyse o pırlantanın simetrisinin iyi olduğunu söyleyebiliriz.

Floresans

GIACertificateFluorescence.jpg (1989 bytes)
Pırlantanızın uzun dalga ultraviolet ışığına verdiği reaksiyondur. Bu disko ve gece klüplerinde mavi ışıklar vardır, bütün beyaz gömlekler mor veya mavi gibi görünür. İşte floresansı olan bir pırlantada bu mavi ışık altında mavi olarak görülecektir. Floresans tercih meselesiir. Amerika da aranan , Avrupa da istenmeyen bir özelliktir.


Yorumlar (comments)

GIACertificateComments.jpg (4213 bytes)
Yorumlar pırlanta derecelendirme raporunda başlık açılmamış fakat belirtilmesi gerekli olabilecek detayların yazıldığı bölgedir. Ne yazdığının açıkça yorumlanması gerekir.

Grafik (daha da detay) !

pırlanta plot
Raporda pırlantanızın kapanımları veya doğal izleri çizilir. Kırmızı ve yeşil olarak. Kırmızı işaretler pırlantanızın içindeki izler, yeşiller ise dışındaki doğallıklar olarak çizilir. Yeşillik görürseniz muhakkak o pırlantayı 10x büyüteç ile inceleyin.


Key to symbols


The key to symbols helps you identify characteristics marked in the plot.

Security Features




There are several security features in place to make it hard to forge a grading report, including upc codes and a hologram. If you want to make sure that a diamond matches the grading report, have an independent appraiser, one who does not sell diamonds, verify the report for you. The reason the appraiser needs to be independent is so that there is no conflict of interest. An appraiser who would love to sell you a diamond is less likely to be fair to a diamond you bring in than someone who doesn't sell or get a commission for a diamond sale.



A picture speaks a thousand words



Gia has modified their report to include proportion information in graphical format.
The following sections will only appear in older reports.

It's all Proportional

GIACertificateProportions.jpg (4002 bytes)
Depth percent refers to the percent of the depth of the Diamond, table to culet, relative to the width of the stone.
The Table of a Diamond refers to its largest facet, the main part of the Diamond you look at when the stone is face-up.
Table percent refers to the table size as a percentage of the Diamond's average width.
These ratios help determine how "well" the Diamond has been cut.

Girdles

Copy of GIACertificateGirdle.jpg (4598 bytes)
Laser inscription on girdle courtesy of OGI
The Girdle of a Diamond is the dividing line between the crown, or top part of the stone and the pavillion, or bottom part of the stone. Girdle thickness can be very thin in part of a stone and very thick in another part. That is why it is expressed as a range. The girdle can also be faceted, or not. A faceted girdle usually improves the look of the stone, and involves having the cutter polish facets into the girdle. You may also see some diamonds with a laser inscription right on the girdle. It is relatively inexpensive to have a custom message inscribed and it doesn't affect carat weight. Below are example Girdle Thicknesses.

Culet

GIACertificateCulet.jpg (2597 bytes)
The Culet of a Diamond, if there is one, is the facet on the pointy bottom part of the Diamond. Its existence helps prevent chipping. Below are possible culet sizes.

Where's the value?

Value or price is not included in a Diamond Grading Report. The grading report reflects quality only, not pricing. The report is meant to be valid long after market prices have changed. If you want a paper to certify value at time of purchase for insurance purposes, get an appraisal. It might be a good idea to contact your insurance broker to find out what type of appraisals they accept and what the replacement value will be based on.

SI3

If you have a certificate with an SI3 grade, you might like to know what it means. There has been talk for years about introducing an SI3 grade to further subdivide the range between SI2 and I1 stones. EGL - Los Angeles, (European Gemological Laboratory) started to give out SI3 grades, followed by the "Rap Sheet" (a trade-publication of Diamond prices), incorporating SI3 into their price list as well. Therefore, many feel the SI3 grade has "made it". While we do believe that there is nothing wrong with the concept of the SI3, the fact that GIA does not recognize it makes the SI3 grade less valuable.

Pırlanta Tektas. com

2 Kasım 2013 Cumartesi

2014 Kis taki ve aksesuar modelleri

    2014 Kış takı ve aksesuar modelleri
     
     
     trendleri en gizemli hazinelerimiz olmaya hazırlanıyor, en ünlü takı markalarının muhteşem tasarımlarını görmeye hazırmısınız ?

    Kusursuz bir kombin için görkemli aksesuarlar ve takılar şart.Geçtiğimiz sezonda oldukça trend olan göstreişli taşlı takı modelleri, yine bu kış sezonuda egemenliğini sürdürüyor.2014 Takı Modellerinde En büyük markaların takı tasarımlarının sonderece gösterişli ve büyük tasarlandığımı bir kış.Ericson Beamon takı modelleri, Roberto Cavalli takı modelleri Yeni sezonun en favorileri arasında.2014 Lanvin takı modellerinde ise yazılı kolye ve yüzük modelleri sokak stilini tamamlayacı parçaları arasında
     "eKadınca Web Sitesi"

sonbahar kış takı modelleri 2014
sonbahar kış takı modelleri 2014
sonbahar kış takı modelleri 2014



Sonbahar kış takı modelleri 2014


sonbahar kış takı modelleri 2014


Sonbahar kış takı modelleri 2014
     

2014 Mucevher ve Takı Trendleri


Gardrop Kedisi- 2013/2014 Sonbahar/Kış takı trendlerine genel olarak bakıldığında Oversized yani çok büyük takıların başı çektiğini söylemem mümkün... Özellikle küpelerin ve Cuff bileziklerin büyük boyutlarda kullanılacağı görülüyor. Bir kaç sezondur boyunlarımızı süsleyen tasma (Choker) kolyeler 2014 kışının gözde takılarından biri...  Punk, Gotik ve Rönesans temalarının baskın olduğu takı trendleri yeni sezonda gösteriş ve ihtişamın önemini vurguluyor.

Punk ve Gotik temalarında gümüş renkli takılar öne çıkarken, sivri takıların (özellikle dikenli tel, çivi vb. şekiller) ve zincirlerin çoğunlukta olduğunu görmek mümkün. Yükselen Rönesans teması ile dini öğeleri içeren takılar (özellikle Haç) ve ihtişamlı mücevherler ön plana çıkıyor. Mücevherlerde zümrütün ve zümrüt yeşili takıların hit olduğunu söyleyebilirim. Küpelerde avize, halka, püskül gibi detaylar öne çıkarken, damla şeklinde olanların da hatırı sayılır yeri var. Feminen detayların da dikkat çektiği takı trendlerinde inci ve kristal takılar dikkat çekici. Madalyon, Cameo ve broş gibi retro trendler baskınlaşırken, slogan içeren rozetler de oldukça popüler olacak. Yeni sezonda tılsım vb. gibi uğur sayılan nazar boncuğu, dört yapraklı yonca, Fatma'nın eli vb. parçalar defilelerin dikkat çekici detaylarından... Hayvan figürlerinin (özellikle kuş, yılan, ejderha, kelebek vb.) hemen hemen her tasarımcının koleksiyonunda görülmesi de önemli trend sinyallerinden... İşte karşınızda 2013/2014 sonbahar/kış takı trendleri !

Cuff Bilezikler / Cuff Bracelets

İnci / Pearls

Slogan-İsim yazan takılar

Madalyon / Medallion

 Avize Küpeler / Chandelier Earrings

 Rozet ve Broşlar / Rosettes and Brooches

 Cameo'lar / Cameos

 Earcuffs

 Hayvan Figürlü Takılar / Animal Jewelry

 Püsküllü Takılar / Fringe Jewelry

 Sivri Takılar / Sharp Edged Jewelry

 Tasma Kolyeler / Choker Necklaces

 Tribal Takılar / Tribal Accessories
 Turkuaz Rengi Takılar / Turquoise Jewelry
 Tüy Detaylı Takılar / Feather Accessories

 Zincir / Chains

Zümrüt Yeşili Takılar / Emerald Jewelry

Tılsımlar / Talismans
 
GARDROP KEDİSİ BLOG

31 Ekim 2013 Perşembe

Lüksün Kökenine Yolculuk: BVLGARI Fransızlar İtalyan mücevherlerine göz dikti



Fransızlar İtalyan mücevherlerine göz dikti

 Fransa'nın dünyaca ünlü moda markası Louis Vuitton,  Grup son olarak Mart 2011'de 3.7 milyar dolara Bvlgari'yi satın aldı.

SABAH- Valentino ve Gucci'den sonra ünlü İtalyan mücevher markası Bulgari de Fransız LVMH şirketinin eline geçti. Egoları sarsılan İtalyanlar, bir sonraki kurbanın kim olacağını merak ediyor
Sophıa Loren'den Elizabeth Taylor'a kadar dünyanın en güzel aktrislerini değerli mücevherlerle donatan Bulgari'nin Fransızlara satılması, moda ve lüks âleminde dünyanın en büyük markalarına sahip İtalyanların milli egosuna yeni bir darbe indirdi. Valentino ve Gucci'den sonra ünlü mücevher markası da Fransız Moet Hennessy Louis Vuitton (LVMH) şirketinin eline geçti. İtalyan mükemmeliyetçiliğinin en üst düzeyde temsilcisi olarak kabul edilen markaların bir bir elden çıkarılması, bu ekonomik kriz döneminde sefalete düşen bir ailenin mücevherlerini satmasına benziyor. Bulgari ailesinin, 4 bin çalışanıyla birlikte bu büyük markanın geleceğini Fransız LVMH'ye teslim etmesini, şirketin başkanı Paolo Bulgari şöyle açıklıyor: "Aile olarak çok büyüdük. Tam beş yıl boyunca bir İtalyan ortak aradık. Hatta azınlıkta kalmaya bile razı olduk, ama maalesef Bulgari'yi alacak bir İtalyan firma bulamadık." Bulgari ailesi, ün ve servetlerini, dedeleri Yunan gümüş ustası Sotirios Bulgaris'e borçlu. Yunanistan'dan gelip Roma sokaklarında gümüş satarak hayatını kazanan ve 1884'te Via Sistina'da ilk dükkanıyla işe başlayan Bulgaris (Voulgaris), 1905'te de iki oğlu Costantino ve Giorgio ile meşhur Via Condotti'de ünlü merkezini açtı. İlk 20 yılda değerli taş, mücevher ve saatler üzerine çalışan Bulgari kardeşler, asıl tarzlarını II. Dünya Savaşı'ndan sonra buldu. Bulgari mağazalarının dünyanın belli başlı şehirlerinde açılması ise 1970'li yıllara denk düşüyor. 1990'lı yıllardan itibaren parfüm ve gözlük sektörüne giren Bulgari'nin, 2000'lerde otel ve resort zincirleri kuruluyor.

Dünya starlarının mücevher markası
Bugün dünyada 360 mağazası bulunan Bulgari, 1995'ten beri de Milano borsasında. Ünlü müşterileri arasında pek çok isim var: Ingrid Bergman, Sharon Stone, Claudia Cardinale, Monica Vitti, Romy Schneider'dan, Anna Magnani, Sophia Loren, Elizabeth Taylor, Audrey Hepburn, Meryl Streep, Nicole Kidman, Anne Hathaway, Keira Knightley, Julianne Moore ve Jennifer Aniston'ın tercih ettiği bir marka. Madonna ve Tina Turner gibi pop yıldızlarının yanı sıra, Bulgari'nin müşteri portfoyü son yıllarda özellikle Ortadoğu ve Asya'ya doğru genişledi.




Lüksün Kökenine Yolculuk: BVLGARI

Bvlgari markasının kurucusu 1857 doğumlu, Yunanlı Sotirio Boulgaris’dir. Yunan seyyar gümüşçülüğünden kalma bilinen tek varis olan Sotirio, Yunanistan’da yaşanan eşkiyalık ve şiddet olaylarından kaçarak ailesiyle Corfu’ya yerleşir. 1870’lerin sonunda burada kendilerine bir dükkân açarlar ve Bvlgari’nin marka öyküsünün filizleri de böylelikle atılır.

Corfu’da ailesiyle birlikte hayatını sürdüren Bvlgari’nin kurucusu genç metal işçisi Sotirio Boulgaris, 1880’lerde kendi yolunu çizmeye karar verdi ve Roma’ya taşındı. Kısa süreli bir ortaklık girişimi deneyiminden sonra , 1884’te “Sotorio” ismiyle kendi dükkânını açtı. Burada gümüş kemerlerden, tokalara, bileziklere, düğmelere, sofra takımlarına ve antikalara varan ürünler satışa sundu. 1800’lerin sonralarına doğru bu girişimci iş adamı, St. Moritz, San Remo, Naples, Bellagio ve Sorrento’da da satış noktaları açaçak güce ulaştı.
1880 yılında Sotirio Boulgaris aile ismini, Romanvari bir isimle, Bulgari ile değiştirdi. Bu değişiklikten kısa bir süre sonra ise Bulgari soyismini vereceği Eleni ile evlendi ve 1889-1890 yıllarında sırasıyla Constantino ve Giorgio adında iki de oğlu oldu.
Sotirio Bulgari bu arada işleri iyice ilerletmişti. Gitgide büyüyen dükkân zincirlerini, konsantrasyonunu tek bir işe, yani mücevherat ve gümüş sektörüne, ayırmak istediği için sattı. 1905 yılında Roma’da, 20. yüzyıl boyunca Bulgari’ye merkezlik yapacak olan dükkânı satın aldı. Yani No: 10’daki Via Condotti’yi. Bu yeni mağazada, kabartmalı ve işlemeli gümüş ürünlerden seramik dekorasyon malzemelerine; altın ve gümüş mücevherattan taşlı setlere kadar çok geniş yelpazeden ürünler satışa çıkardı. 20. yüzyılın ilk 20 yılına gelindiğinde ise Bulgari artık kozmopolit bir hava kazanmıştı. Sotirio’nun oğulları Constantino ve Giorgio kardeşler de bu süre içinde ilk iş deneyimlerini yaşadılar.
1. Dünya Savaşı, aynı Bulgari de olduğu gibi tüm şirketler ve markalar üzerinde olumsuz etkisini gösteriyordu. Ancak Bulgari savaştan sonra ortam biraz daha düzelmeye başladığında gümüşten mücevherat parçalarına geçiş yapma kararı aldı. Ve bu kararla lüks markalar kervanına bir adım daha yaklaştı.
1930’larda Dümeni İkinci Jenerasyon Alıyor. Sotirio Bulgari’nin 1932 yılında vefatının ardından , oğulları iç ve dış ilişkilerde yeni atılımlara girişti. Constantino ve Giorgio kardeşler markayı yeniden modellendirdiler. Via Condotti mağazasının ismini resmi olarak ve Roman alfabesine uygun olarak “BVLGARI” ile değiştirdiler. Markanın diğer perakendeci mağazalarında da kullanılacak olan pembe ve bej “hallmark”ını oluşturdular. Giorgio’nun mücevher satın almak için gerçekleştirdiği geziler onu Paris orijinli mücevher endüstrisine yönlendirirken; Constantino’nun antika gümüşlere olan tutkusu daha sonraları şirketin klasik temalı ürünlerinin ilham kaynağı olacaktı.
19. yüzyılın ilk yarısında Bvlgari, hem Paris etkisiyle şekillenen moda ürünlerine bağlı kaldı hem de dünyada hakim olan mücevher eğilimlerini takip etti. Marka bu bağlamda ,1920’lerde, Art Deco temasını benimsedi.
1930’larda Bvlgari, elmaslı platin setlere yöneldi. Refahın yavaş yavaş sağlanmaya başladığı savaş sonrası yıllarda mücevher evleri bol mücevherli elmas, zümrüt, safir setler üretmeye başladılar. Çiçek motifleri bu periyotta en popüler olan tasarımlar arasındaydı.
Bvlgari Ünlülerin Gözdesi. Bvlgari’nin ünü giderek yayılmıştı. Savaş sonrası dönemlerde Bvlgari mağazasının mermer katlı fa&ccedile kısmı dünyanın çeşitli yerinden gelen ünlülerin paparazilere poz verdikleri bir yer haline haline geldi. Genişleyen müşteri profilindeki, 1960’lar İtalyan sosyetesi; Güney Amerika’nın ünlü politik figürü Evita Peron; Amerikan işadamı Nelson Rockefeller ve Woolworth’un kurucusu Samuel Henry Kress; İtalya’daki Amerikan büyükelçisi Clare Boothe Luce gibi isimler Bvlgari’nin mücevher dünyasındaki ününün artmasını ve gelişmesini sağladı.
Bvlgari Stili 1960’larda Doğdu. 1960’lı yıllarda İtalyan kuyumculuğu ve mücevherciliği yavaş yavaş Fransız etkisinden kurtulmaya, Bvlgari kardeşlerin stili de artık kendi özgün tarzlarını bulmaya başladı. Artık ürünler Fransız stilinden belli başlı noktalarda ayrılıyordu. Elmaslar daha çok renk oyunlarını destekleyici bir malzeme haline gelmeye başladı.Taşları seçerken kuyumcular geleneksel zümrüt-yakut-safir üçlüsü yerine üreticilerin artistik yeteneklerini sergilemeyi sağlayacak taş parçaları kullanmayı yeğlediler. Sonuç olarak düz, hoş ana hatlar üzerine işlenmiş ve stilize edilmiş sarı altın Bvlgari’nin klasik görünümünü tamamladı.
1967’de dümeni, ailenin üçüncü jenerasyonu, Giorgio’nun 3 oğlu, Paolo, Gianni ve Nicola devraldı. En büyük oğul Gianni hukuk fakültesinden mezun olduktan sonra “playboy” tarzı bir yaşamı tercih etti. Otomobil yarışçısı olarak bir süre hayatına devam eden Gianni, 1980 yılında Bvlgari CEO’su oldu. Üçlemenin yaratıcısı olarak da bilinen Paolo ise dünyanın en önde gelen kuyumcusu olarak bilinmektedir. Nicola kardeşlerin en genci olduğu halde ailedeki en işadamı kişilik olarak bilinir. Kendisi ayrıca tasarım kısmıyla da ilgillidir. Nicola, antika konusunda da gözü doymaz bir madeni para koleksiyoncusudur. Hatta bu yüzden 1960’ların sonunda madeni para kullanımını Bvlgari’de yeniden canlandırmıştır.
Uluslararası Genişleme 1970’lerde Başlıyor. Bvlgari kardeşler ilk uluslararası mağazalarını 1970’te New York Fifth Avenue ‘deki Pierre Otel’de açtılar. 1970’li yılların sonunda Geneva’da, Monte Carlo’da ve Paris’ te üç mağazaları daha oldu. Bvlgari’nin bu dönemdeki tasarımlarında belirgin bir şekilde Tutankhamen ve antik Mısır etkisi hakimdi. Yine bu dönemde Hint motifleri, özellikle de yaprak motifleri 1970’lerde tasarımlarında yaygın şekilde kullanılmaktaydı.
     Bvlgari tarihi boyunca cüzdan, broş benzeri ürünler ve kol saatleri yapmış olmasına rağmen 1970’lerin sonuna kadar piyasaya büyük bir saat koleksiyonu sunmamıştı. Klasik tasarımıyla “BVLGARİ BVLGARİ” kol saati, siyah yuvarlak yüzü çevreleyen sarı altından oluşan modeli en çok bilinen ve yüksek satış rakamına ulaşan saati oldu. Diğer önemli tasarım ise Bvlgari’nin yılan-kıvrımlı saatiydi.
1970’ler şirket için oldukça başarılı ve parlak geçmiştir. Bu yıllar boyunca Bvlgari, çıtasını dünyanın en iyi mücevherat markasından yenilikçi ve innovatif bir marka olarak yükseltmiştir. Müşteri portföyü genişlemiş ve aralarında Sophia Loren, Audrey Hepburn, Kirk Douglas ve Elizabeth Taylor gibi ünlülerin yer aldığı prestijli bir müşteri yelpazesi oluşmuştur. Müşteri sadakati artmıştır. Bu onyılın sonunda Bvlgari’nin yıllık satış geliri 50 milyon dolara ulaşmıştır.
Bvlgari’de 1980’li Yıllar. 1980’ler Bvlgari’nin büyümede durağanlık yaşadığı yıllardı. Öyle ki şirket 1980’lerin son yarısına kadar yeni bir mağaza dahi açamadı. Bazı kaynaklara göre bu durgunluğun sebebi 3 kardeş arasındaki sürtüşmeler olarak gösterilir. Hatta kardeşlerden Gianni 1985 yılında CEO’luk görevinden istifa eder. Bu olaydan iki yıl sonra Nicola ve Paolo kardeşlerinin üçte birlik hissesini satın alırlar ve Gianni’nin Bvlgari markasını kullanmasına yasak getirirler. Bu arada kardeşler yeğenleri Francesco Trapani’ye CEO’luk teklifinde bulunurlar. 1981 yılında CEO olan Trapani göreve gelir gelmez, büyüme için agresif bir strateji uygular. İlk olarak Milano, Tokyo, Hong Kong, Osaka, Singapur, ve Londra’da mağazalar açar. 80’ler henüz bitmeden Münih ve New York’a da yeni mağazalar açılır.
Şirket her ne kadar kuyumculuk sektörünün üst sıralarında yer alıyor olsa da, Bvlgari’nin ‘’takılabilirlik’’ alanındaki ilerleme ve gelişiminde dikkate değer rol oynayan, 1980 yılı tasarımlarıydı. Gianni Bulgari şirketten ayrılmadan önce, 1981’deki International Daily News röportajında: “Kaliteyi sevmek ve onu istemek için zengin olmak zorunda değilsiniz.” diyordu. Bu iki konsept Bvlgari’nin var olan hedef kitlesini daha da genişletirken bir yandan da yüksek kaliteli ürünler ve tasarımlar yapan marka misyonunu da devam ettirmesini sağlamıştır.
Bvlgari 1982 yılında oldukça modüler tasarıma sahip “Parentesi” adını verdikleri bir seri üretti. Bireysel öğeler ile istenildiği şekilde kombine edilebilen sonsuz çeşitliliğe sahip yüzük, küpe, saat, bilezik, kolyeler üretildi. 1980’lerde “Docio Cuore” , ‘’Boules’’, “Gancio” , ve “Alveare” adlı tasarımlar Bvlgari’nin satışlarını üçe katladı ve 1989’da Bvlgari’nin satış rakamı 150 milyon dolara kadar ulaştı.
1990’larda Diğer Lüks Ürünler Kategorisinde de Çeşitliliğe Gidiliyor. Bvlgari, 1990’larda da modüler takı koleksiyonu lansmanlarına devam etti. Bu dönemde piyasaya çıkan “Saetta”, “Naturilia”, “Celtica”, “Doppio Passo”, “Chandra” ve “Trika” adlı koleksiyonlara ait desenler ve motifler zamanın önemli Bvlgari parçası olarak bilinen önemli statü sembolleriydi.
     Bvlgari her ne kadar saat ve takı sektörüne ait ürünler piyasaya sürse de, gümüş sofra takımları ve hediyelik ürünler gibi kategorilere de giriş yaptı. 2 yıl süren araştırmalar sonunda, ilk kokuları olan ‘’ Eau Perfumme’’ adlı, yeşil çay özlü, unisex parfümü piyasaya sundu.
     Bunu, 1994’te BVLGARI pour Femme ve 1995’te de BVLGARI pour Homme adlı parfümler takip etti. 1996 yılının sonunda parfüm kategorisi Bulgari’nin yıllık satışlarını %14 arttırdı ve 40 milyon dolar katkı sağladı.
1996’da ipek eşarp ve kravat üretimine başladı. Aynı yıl, güneş gözlüğü ve diğer optik ürünlerinde kullanmak üzere İtalyan şirketi Luxottica’nın hallmark haklarını satın aldı. Bvlgari koleksiyonuna ait deri ürünler (çantalar ve diğer aksesuarlar) de 1997’de satışa sunuldu.
Yeni açılan şubelerin artmasıyla, bugün eski Sovyetler olarak bilinen ülkelerde, Avrupa’da, ABD’de, Asya’da çok iyi bir perakende zinciri oluşturan Bvlgari, coğrafi ağını Orta Doğu’dan Avustralya’ya kadar genişletti. 1990 yılından 1996’ya kadar şirket iki yüzden fazla mağaza açtı. Temmuz 1995’te, Milan Borsası’nda halka arzı gerçekleşen şirket, iki günde %32.1 hissesini sattı. Hisse senetlerinin performansı, tabanındaki hızlı genişlemenin bir göstergesiydi.
Şirketin CEO’su Trapani, bu dönemin tartışılmaz lideriydi. Bu zeki stratejist, aile şirketine yaptığı büyük katkılardan dolayı ortaklıktan özel bir payla ödüllendirildi.1997’de henüz 39 yaşındayken, şirketin en önemli pozisyonundaki yerine sahip olacağına emin gözüyle bakılıyordu. Nitekim öyle de oldu.
İtalya’nın efsanevi markalarından Bvlgari, 1995 yılında her ne kadar halka arz edilse de, Paolo kardeşler ve Nicola Bulgari şirketin %61.8 oranındaki payına sahipti. Ancak tarihler Mart 2011’i gösterdiğinde LVMH (Louis Vuitton Moet Hennessy) grubu ünlü mücevher ve lüks tüketim markası Bvlgari’de büyük hisse sahibi oldu. LVMH yöneticilerinin 6 Mart 2011’de ilan ettikleri bu satış, New York Times’a göre yaklaşık 3,7 milyar Euro veya 5 milyar Dolar’ın üzerinde.


thebrandage

DEĞERİ 175 BİN ILE 325 BİN DOLAR ARASINDA MUCEVHER BULDU...

 
 
 
 ŞANSLI DAĞCI MÜCEVHER BULDU...
 
Alpler’e tırmanın bir Fransız dağcı, yarım asır önce bir uçak kazasından kaldığı tahmin edilen içi mücevher dolu bir kutu buldu.
Mont Blanc buzulunda bulunan mücevher kutusunun, Hint Havayolları Air India’nın 1950 ya da 1966 yılında yaşanan iki kazasından birinden kalma olduğu tahmin ediliyor.
Fransa polisi yetkilileri, dağcının mücevherleri teslim etmesinin büyük bir dürüstlük olduğuna dikkat çekerek, isminin de açıklanmasını istemediğini dile getirdi. Polis mücevherlerin gerçek sahiplerini araştırıyor. Ancak mücevherlerin sahiplerinin bulunamaması halinde ne yapılacağı hakkında bilgi verilmedi.
DEĞERİ 175 BİN İLE 325 BİN DOLAR ARASINDA
Yerel kuyumcular, mücevherlerin değerinin 175 bin ile 325 bin dolar arasında olduğunu tahmin ediyor. Hint hava yollarının 3 Kasım 1950 tarihindeki 245 sefer sayılı Bombay- Londra uçağı Alpler üzerindeki Mont Blanc bölgesinde düşmüş, 40 yolcu ve 8 mürettebatı ölmüştü. 24 Ocak 1966′daki kazada da Hint Hava yollarının 101 sefer sayılı Mumbai Londra uçağı Alpler üzerinde aynı bölgeye geldiğinde düşmüş ve 106 yolcusu ve 11 mürettebatı da ölmüştü

Avrupa Bülteni

26 Ekim 2013 Cumartesi

Kapalıcarsi'da 20 bin liralık pirlantayı calip yuttuktan sonra...




Kapalıçarşı'da 20 bin liralık pırlantayı çalıp yuttuktan sonra yakalanan Ukraynalı turistin röntgeninde pırlantanın kalın bağırsağa indiği görüldü. Pırlantanın 'doğal' yollardan vücuttan atılması bekleniyor

Cezaevinde pırlanta alarmı

Sabah'ın haberine göre; Kapalıçarşı'da el çabukluğu ile çaldığı pırlantayı ağzına atarak yaptığı hırsızlığı gizlemeye çalışırken yakalanan Ukraynalı turistin bağırsağındaki pırlanta yüzünden cezaevinde alarma geçildi. SABAH Özel İstihbarat Bölümü'nün edindiği bilgilere göre Cumhuriyet Savcısı, Maltepe Cezaevi yönetimine bir yazı yazıp şüphelinin tuvaletini, pırlantanın kanalizasyona gitmemesi için klozete değil, kaba yapmasının sağlanması talimatını verdi. Talimat nedeniyle şimdi cezaevinde değerli pırlantanın kanalizasyona gitmemesi için alarm verilmiş durumda.
TUVALETE GİTMEME EYLEMİ
Ancak şüpheli, yüzüğün kendisine ait olduğunu iddia ediyor ve cezaevinde açlık grevi yapar gibi tuvalete gitmeme eylemi yapıyor. Cezaevini karıştıran pırlanta, geçtiğimiz cumartesi günü Kapalıçarşı'da ilginç bir hırsızlık olayında çalınmıştı. Ukraynalı 30 yaşındaki Nikolay Nikolayeviç K., kuyumcu fark etmeden yaklaşık 20 bin liralık pırlantayı yutmuş ve onun yerine yanındaki imitasyon pırlantayı koymak istemişti. Ancak bu pırlantanın imitasyon olduğunu anlayınca kuyumcu, kapılarını kilitlemiş ve olay yerine çağrılan güven timleri şüpheliyi yakalamışlardı. Güven timleri, Nikolayeviç'i gözaltına almıştı. Savcılığa sevk edilen şüpheli tutuklanarak cezaevine konulmuştu. Pırlantayı sahibine teslim etmek isteyen savcılık önce röntgen çektirdi. Röntgende pırlantanın şüphelinin kalın bağırsağında olduğu tespit edildi.

'KLOZET YASAĞI' TALİMATI
Doktorlar, vakumla, hatta cerrahi müdahale ile alınması düşünülen pırlantanın ancak dışkılama ile vücuttan atılabileceğine karar verdi. Bunun üzerine de savcılık pırlantanın kanalizasyona gitme, hatta hırsızlık şüphelisi tarafından tekrar saklanma ihtimaline karşı Maltepe Cezaevi'ne bir yazı yazarak şüphelinin klozeti kullanmasının yasaklanması ve tuvalet ihtiyacını bir kapta gidermesinin sağlanması talimatını verdi. Yüzüğün kendisine ait olduğunu iddia eden şüphelinin tuvalete çıkmama eylemi yaptığı öğrenildi.


TIME TURK

Milyarder sevgiliden servet degerinde hediye


 





Burcu Esmersoy, işadamı sevgilisi Sami Kiresepi’yle evlilik yolunda ilk adımı attı. Sevgilisinin verdiği yüzüğü görenler, Esmersoy'un evlendiğini sandı.

 

İşadamı sevgilisi Sami Kiresepi’yle dünya evine girme planları yapan Burcu Esmersoy, ABD’de nişan yaptı.

İnternet Haber


Burcu Esmersoy'a sevgilisi 300 bin lira değerinde pırlanta yüzük hediye etti.




İkinci kez nikah masasına oturmaya hazırlanan sunucu, evlilik yolunda ilk adımı attı. Virgin Radyo’ya konuk olan Esmersoy, ilk kez tektaşıyla görüntülendi.





HERKES EVLENDİ SANDI

Esmersoy'un parmağındaki pahalı yüzük 'evlendi mi' söylentilerini çıkardı. Esmersoy ise
"Bugün herkes evlendiğimi sandı. ABD'de nişanlandık ama nikah sözkonusu değil. Sanırım nişan yüzüğümü sağ yerine sol elime takınca bu dedikodular çıktı." dedi.




300 BİN LİRA DEĞERİNDE

Kiresepi'nin New York'ta Burcu Esmersoy'a taktığı pırlanta yüzüğün; 6 karatlık yüzüğün 150 bin dolar (300 bin TL) olduğu öğrenildi.

 

News

Latest News
Pırlanta Sarrafı Mücevherat Grubu. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Top Ad 728x90

Video

Visitors

Bu Blogda Ara

Vertical2

Pırlanta Hakkında Herşey

script type="text/javascript"> //form tags to omit in NS6+: var omitformtags=["input", "textarea", "select"] omitformtags=omitformtags.join("|") function disableselect(e){ if (omitformtags.indexOf(e.target.tagName.toLowerCase())==-1) return false } function reEnable(){ return true } if (typeof document.onselectstart!="undefined") document.onselectstart=new Function ("return false") else{ document.onmousedown=disableselect document.onmouseup=reEnable }

Slider

Recent Post

Games

Popüler Yayınlar

Tweetler