Bu Blogda Ara

3 Ağustos 2013 Cumartesi

Elmas Nasil Olusmustur? Nerelerde Cikarilir?







Kadınlar için ziynet eşyaları çok önemlidir. Bunların arasında elmasın yeri bir ayrıdır. Işıl ışıl, pırıltı saçan görünümüyle son derece cazip bir değerli taştır o.
Elmaslar da diğer madenler gibi yer altından çıkarılır. Günümüzden milyonlarca yıl önce kayaların içindeki karbonun yanardağ ısısıyla erinmesi ve ardından yüksek basınç nedeniyle sıkışması sonucu oluşmuştur. Güney Afrika Cumhuriyeti adeta bir elmas cennetidir. ayrıca Avustralya, Brezilya, Rusya, Namibya, Zaire de elmasın çıkarıldığı yerlerdendir
Güney Afrika Cumhuriyeti’nin yer altı madenlerinden çıkarılan ve son derece sert olan elmaslar, yerin altından ilk çıktığında bir cam kadar sıradan görünür. Elması elmas yapan zorluklar içinde işlenmesidir. Bir cam ya da taş görünümlü olan elmas o kadar serttir ki ancak başka bir elmas yardımıyla şekillendirilebilir.
Elmas, elmas uçlu aletler yardımıyla mücevherlerde kullanılmak üzere keser, biçer, kenarlarını düzgünleştirir, parlatır. Böylece o bildiğimiz pırıltılı elmaslar mücevher olarak kullanılmak üzere hazır hale getirilerek piyasaya sürülür.




Elmas sadece beyaz ışık saçmaz. Elmasın kırmızı, yeşil, mavi, sarı, turuncu, mor ve hatta siyah olanları da vardır. Ancak beyaz elmas kadar yaygın değildirler. Bunların arasında mavi elmasın uğursuzluk getirdiğine hatta lanetli olduğuna inanılır. Renkli bir elmas sahibi olmak istiyorsanız ne olur ne olmaz mavi olanından uzak durun


Elmaslar sadece mücevher için kullanılmaz. Onların bir de sanayide kullanılanları vardır. Lekesiz elmaslar mücevher yapımında kullanılırken donuk görünümlü elmaslar kesici alet yapımında kullanılır. hatta dünyadaki elmasların sadece ¼ ‘ü mücevher yapımında kullanılır. geri kalanı ise sanayide

1 Ağustos 2013 Perşembe

Turkiye Mucevherat Pazari

Türkiye Mücevherat Pazarı

Türkiye dünya mücevherat üretiminde önde gelen ülkeler arasında yer almaktadır. 
Son dönemde dünya mücevherat üretimi İtalya gibi geleneksel üretici ülkelerden Çin, 
Hindistan ve Türkiye gibi yeni ülkelere kaymaktadır. 
Türkiye’de her sene yaklaşık 250-300 ton altın mücevher üretilmektedir. Altın 
mücevherat üretimi imalat sektörlerinin en büyükleri arasında yer almakta ve bu sektörde 
yaklaşık 750 bin kişi istihdam edilmektedir. 
Grafik 1’in incelenmesinden görüleceği üzere Türkiye’nin toplam mücevherat 
ihracatı 1998’den bu yana, 2006’daki %1,5’lik düşüş dışında, sürekli artış göstermiş ve 
2007 yılında 1,6 milyar ABD dolarına ulaşmıştır. 1998 ve 2007 yılları arasında artış
%622’dir





Türkiye’nin altın mücevherat ihracatında önde gelen ülkeler sırasıyla ABD, Birleşik 
Arap Emirlikleri, İtalya, Almanya ve Rusya Federasyonudur. Gümüş mücevherat 
ihracatında ise ilk 5 ülkeyi Romanya, ABD, Almanya, Polonya ve Rusya Federasyonu 
oluşturmaktadır. 
TUİK verileri incelendiğinde Türkiye’den yapılan ihracatta Kanada’nın 7113.11’de 
yer alan “gümüşten” mücevherci eşyası ve aksamında 46., 7113.19’da yer alan “altın ve 
diğer kıymetli metallerden” mücevherci eşyası ve aksamında 19., 7113.20’de yer alan 
“kıymetli metallerle kaplama adi metallerden” mücevherci eşyası ve aksamında 32., 
7114.11’de yer alan “gümüşten” kuyumcu eşyası ve aksamında 27. sırada olduğu 
görülmektedir. Ayrıca 71.17 pozisyonunda yer alan “taklit mücevherci eşyası”nın 
ülkemizden ihracatında Kanada 19. sırada yer almaktadır. Özellikle 7113.19’da 
Kanada’nın Türkiye’den ithalatı son 5 yılda sürekli artış göstermiştir. 


Dunya Mucevherat Pazari

Dünya Mücevherat Pazarı

Dünya altın mücevher piyasasında toplam altın talebi miktar olarak 2006 yılında 
2.284 ton iken 2007 yılında bu rakam %5’lik bir artış göstererek 2.398,7 ton olmuştur. 
Değer bazında ise 2006 yılında 44 milyar dolar olan dünya altın talebinin %20’lik bir artışla 
2007 yılında 53 milyar dolara ulaştığı görülmektedir. 2008 yılının ilk çeyreğinde altın 
mücevher talebi, 2007 yılının ilk çeyreğine göre değer olarak %12 artışla 13 milyar ABD 
dolarına yükselmiştir. Ancak mücevher piyasasında altın talebi miktar bazında 2007 yılının 
ilk çeyreğinde 566,9 ton iken bu rakam 2008 yılının ilk çeyreğinde %21’lik düşüşle 445,4 
ton olmuştur. 
Dünya gümüş mücevher piyasasında toplam gümüş talebi ise miktar olarak 2006 
yılında 4.714,6 ton iken bu rakam 2007 yılında 4.632,3 ton olmuştur. 2006 yılında 437,37 
ABD doları/kg.(Londra) olan gümüş fiyatı 2007 yılında 472,11 ABD doları/kg.(Londra)’na 
yükselmiştir. Dünya gümüş mücevher üretimi ise 1998-2007 yılları arasında %16 artmıştır. 
Özellikle Tayland, İtalya ve Çin’de, gümüş mücevher talebinin artması ve kar oranlarının 
yükselmesi gümüş mücevher üretimindeki artışın temel sebebi olmuştur. 
Yukarıda verilen bilgilerden de anlaşılacağı üzere son dönemde ekonomik 
dalgalanmalar mücevher pazarına da yansımıştır. Ancak mücevher pazarı dünya 
ekonomisindeki yerini korumaya devam etmektedir. Altın ve gümüş piyasasında toplam 
talep düşerken fiyatta görülen artışlar talep düşüşünün önüne geçmiştir. Toplam piyasa 
büyüklüğü talep düşüşü sonucu bir daralma yaşamamış, tam aksine fiyattaki artışlar 
sayesinde piyasada genişleme yaşanmıştır. 


Dünya mücevherat ithalat rakamlarına bakıldığında 2006 yılında en önemli ithalat 
kaleminin %41,4’lük payla 71.13 pozisyonunda yer alan “mücevherci eşyası ve aksamı” 
olduğu görülmektedir. Bu pozisyon içerisinde en çok ithalatı yapılan ise “altın ve diğer 
kıymetli metallerden” mücevherci eşyası ve aksamıdır. Bu ürün grubu tek başına 2006 yılı
mücevherat ithalatının %36,4’ünü oluşturmaktadır. Aynı pozisyon içerisinde yer alan 
“gümüşten” mücevherci eşyası ve aksamının ithalatı ise 2005 yılına kıyasla %14,4’lük bir 
artış göstermiştir. 
71.13 pozisyonunu, ithalatta %7,9’luk bir payla 71.17 pozisyonunda yer alan “taklit 
mücevherci eşyası” takip etmektedir. Bu pozisyonun ithalatı 2005 yılına kıyasla %9,5’lik bir 
artış göstermiştir. Pozisyon içerisinde en önemli kalem “adi metalden diğer eşya”dır. Bu 
kalem alt açılımlar içerisinde 71.13 pozisyonunda yer alan “altın ve diğer kıymetli 
metallerden” mücevherci eşyası ve aksamından sonra dünya mücevherat ithalatında 
%5,3’lük payla ikinci sırada yer almaktadır. 
Dünya ithalatında bu pozisyonları sırasıyla 71.15 pozisyonunda yer alan “kıymetli 
metallerden veya kıymetli metallerle kaplama metallerden diğer eşya”, 71.16 
pozisyonunda yer alan “tabii inci veya kültür incilerinden, kıymetli ya da yarı kıymetli 
taşlardan eşya” ve 71.14 pozisyonunda yer alan “kuyumcu eşyası ve aksamı” takip 
etmektedir. 71.15 pozisyonu 2005 yılına kıyasla ithalatı %56,9 oranla en çok artış gösteren 
pozisyondur. En çok artış gösteren ikinci pozisyon ise %27,3 oran ile 71.16 pozisyonudur. 3 
Mücevherat ithalatında ele alınan pozisyonlarda 2005 yılına kıyasla bir düşüş
yaşanmamıştır. Ancak alt açılımlara bakıldığında münferit düşüşler görülmektedir. En 
büyük düşüş % 4,6 ile 71.13 pozisyonunda yer alan “kıymetli metallerle kaplama adi 
metallerden” mücevherci eşyası ve aksamında görülmüştür. 71.14 pozisyonunda yer alan 
“kıymetli metallerle kaplama adi metallerden” kuyumcu eşyası ve aksamı en büyük düşüş
görülen ikinci ürün grubudur. Üçüncü ve son sırada ise 71.17 pozisyonunda yer alan “adi 
metalden kol düğmeleri ve benzeri düğmeler” yer almaktadır.

Dünya mücevherat ithalatında 2006 yılında ilk 5 sırada yer alan ülkelere 
bakıldığında en önemli ithalatçının ABD olduğu görülmektedir. ABD toplam mücevherat 
ithalatının %16’sını gerçekleştirmektedir. ABD’nin mücevherat ithalatındaki kalemlere 
bakıldığında 71.13 pozisyonunun %80’lik bir payla ilk sırada yer aldığı görülmektedir. 
ABD’yi %6’lık payla İngiltere, %4’lük payla Hong Kong, %3’lük payla Japonya takip 
etmektedir. Bu ülkelerin de mücevherat ithalatlarında en önemli kalem 71.13 
pozisyonudur. 
1
 Raporun hazırlanış aşamasında UN Commodity Trade Statistics’de Japonya, B.A.E. ve Hindistan gibi 
dünya ticaretinde önemli ülkelerin 2007 verileri henüz açıklanmamıştır; bu sebeple araştırmada 2005 ve 
2006 yılı verileri ele alınmıştır. 

30 Temmuz 2013 Salı

Holywood Unlulerin Taki Trendi olarak Pirlanta Yuzuk

Bugün elmas  kadınlar için moda görünmek ihtiyacı popülerdir. Elmas bir nişan yüzüğü veya alyans olarak kullanılır sadece. Ama dünyada kadınların moda ihtiyaçlarını haline gelmiştir. Paris Hilton, sıkıca parmağında pahalı yüzük takıyor. Onun mücevher kutusu içinde ünlü bir koleksiyon haline takı çeşit büyük bir elmas, elmas küme yüzük, parlak elmas, ve diğerlerini sergiliyor.Pahalı halka modelin revaçta, daha fazla bilgi ve, stil sizin için ..bir referans olarak bazı ünlü resmi görmek için sitemizde zaman geçirebilirsiniz.

Jennifer Lopez Diamond Ring Diamond Ring as Celebrity Jewelry Line 


Jewelry for Women af Diamond Ring Diamond Ring as Celebrity Jewelry Line 



Nice Looking Jewelry of Diamond Ring Diamond Ring as Celebrity Jewelry Line 


Celebrity Diamond Ring Diamond Ring as Celebrity Jewelry Line 



Luxury Diamond Ring Combine with Black Dress as Celebrity Trend Diamond Ring as Celebrity Jewelry Line 



Diamond Cluster Ring as Celebrity Jewelry Diamond Ring as Celebrity Jewelry Line 


Diamond Ring as Celebrity Fashion Diamond Ring as Celebrity Jewelry Line 


Sparkling Diamond Ring of Popular Celebrity Diamond Ring as Celebrity Jewelry Line
Diamond Ring View Diamond Ring as Celebrity Jewelry Line 


More Stylish with Diamond Ring Diamond Ring as Celebrity Jewelry Line
Large Diamon Rings as Luxury Jewelry Diamond Ring as Celebrity Jewelry Line 


Luxury Jewelry for Women Accessories Diamond Ring Diamond Ring as Celebrity Jewelry Line 


Diamond Ring as Women Accesories  Diamond Ring as Celebrity Jewelry Line


Photo Courtesy of Stylebistro

Celebrity Diamond Ring as Luxury Jewelry  Diamond Ring as Celebrity Jewelry Line


Altin taki, Bilezik ve Yuzuk Dior Kadin Koleksiyonu

Ring in 18K Yellow Gold as Women Collection with Unique Design by Dior 578x288 Gold Jewelry by Dior as Women Collection   Bracelet and Ring 
Gold Ring




Bazı tasarımlar çekiciliği ve değerli metal ilgi artırmak için özel olarak tasarlanmıştır. Ayrıca, altın rengi tarafından sunulan vardır beyaz altın, pembe altın ve sarı altın biçimindedir. Ve en sevdiğiniz göre seçebilirsiniz.

ünlü tasarımcı olarak Dior gelen bilezik ve halkası Bu dünyada pek çok kadın tarafından tercih edilmektedir 


p towards beauty for women, Gold jewelry.
Ring in 18K Gold and Diamonds by Dior as Women Jewelry White and Pink Gold 578x288 Gold Jewelry by Dior as Women Collection   Bracelet and Ring 
Ring in Gold and Diamonds






Dior Jewelry for Woen of Bracelet in 18K Yellow Gold and Diamonds 578x288 Gold Jewelry by Dior as Women Collection   Bracelet and Ring 
Gold Bracelet 







Dior Jewelry of Bracelet in 18K Yellow Gold as Women Collection 578x288 Gold Jewelry by Dior as Women Collection   Bracelet and Ring 

Bracelet in Gold



Photo Courtesy of Dior
  

29 Temmuz 2013 Pazartesi

Pirlanta Alacaklar Dikkatine! Neler Yapmaliyim ?


Tektaş merakı olanlar veya sevgilisine pırlanta alacaklar, pırlanta almadan önce aşağıda söylediklerimize dikkat ederseniz, hem gerçek bir pırlanta almış olursunuz hem de değerinden fazla para vermemiş olursunuz.

Burada en önemli unsur, kuyumcuya güvenmektir. Her zaman alışveriş yaptığınız bir kuyumcunuz varsa pırlantayı da ondan almanız önerilir.

Daha sonra pırlanta çeşitlerini bilmeniz, kuyumcunuzdan ne aldığınızı tam olarak bilmenizi sağlar. Sentetik pırlantaların zirkon değerleri çok çok düşüktür bu yüzden doğal pırlantalara göre oldukça uygun fiyatlıdırlar. Doğal pırlanta ile sentetik pırlanta arasındaki farkı anlamak için ya profesyonel olmalısınız ya da bu farkları ortaya çıkaran bir makinede denemelisiniz. Sentetik pırlantalar zamanla matlaşarak kullanılamaz duruma gelirler. Doğal pırlantanın ise dizaynını değiştirerek sonsuza kadar kullanabilirsiniz. Ayrıca doğal pırlantaların tozlarından labaratuar ortamında üretilen pırlantalar vardır. Bu pırlantaların ise sıcak ortamda kararma riskleri olduğunu bilmeniz gerekir.

Bunların haricinde doğal bir pırlantının değerini ölçebileceğiniz 4 kriter vardır. Bunlar:

Kesimi: Pırlantının kesimi çok önemlidir çünkü pırlantanın parlaklığı ve gösterişi kesimiyle ilgilidir. Örneğin dibi dar üstü geniş bir pırlanta kesimi daha az parlamasına rağmen taşın daha büyük görünmesini sağlar. Dibi geniş üstü dar olan kalın bir kesimde ise aldığınızın değerin altında ve daha ağır bir gösterimi olacaktır. Alt ve üst kısımları arasında bir oran varsa ışık daha düzgün geçeceğinden parlaklığı da ona göre iyi olacaktır. Tabi burada gözünüzde nasıl göründüğü de önemlidir. Örneğin yüzük alıyorsanız, kuyumcunuzdan bir kaç yüzük daha çıkarmasını isteyerek diğerlerinin parlaklık açısından nasıl göründüğünü test edebilirsiniz.
Rengi: Bir pırlanta ne kadar beyazsa o kadar kalitelidir. Yine renk konusunda kuyumcunuzdan bir kaç ürün daha isteyetek karşılaştırma yapabilirsiniz. Böylece pırlantanın renginin daha sarıya doğru gidip gitmediğini anlayabilirsiniz.
Berraklığı: Bir pırlantanın berraklığı içerdiği karbon sayısıyla alakalıdır. Eğer nispeten yüksek karatlı bir pırlanta alıyorsanız pırlantanın sertifikasında berraklığı zaten yazar. Eğer sertifikalı bir pırlanta almıyorsanız, kuyumcunuza iç temizliği hakkında bilgi vermesini rica edin. Çünkü iç temizliği pırlantanın fiyatını doğrudan etkileyen bir faktördür.
Büyüklüğü: Bir pırlantanın büyüklüğü değeri açısından önemlidir. Ayrıca pırlantalı aksesuarı kullanacak kişinin tercihini de birebir etkileyen bir faktördür. Kimi kişiler büyük pırlantalı aksesuarları tercih ederken, kimileri küçük taşlarla kendini daha rahat hissederler.

pırlanta çeşitleri, hangi pırlantayı almalıyım, pırlanta alırken nelere dikkat etmeliyim, pırlantının berraklığı nasıl olmalıdır, pırlantının kesimi nasıl olmalıdır, pırlantanın rengi nasıl olmalıdır, gerçek pırlantanın özellikleri nelerdir, gerçek pırlanta ile sahte pırlanta arasındaki farklar nelerdir

26 Temmuz 2013 Cuma

Yuksek mucevher dunyasinin 2013’teki ana trendleri soyle..


Son birkaç yıldır lüksün parlayan yıldızı mücevher. Öyle ki, ünlü giyim ve 

aksesuvar markaları bile ardı ardına mücevher koleksiyonlarına imza atıyor. Üç yıldır Paris’te lüks mücevher koleksiyonlarının ön gösterimlerini takip eden marka ve iletişim danışmanı Özlem Güsar bu yeni trendi anlattı.





Mücevher dünyasının ışıltılı yıldızları

Sibel ARNA/sarna@hurriyet.com.tr
























Uzun yıllar süren rehavetlerinden sıyrılan 100 yıllık mücevherciler ve sektörün yeni oyuncuları olan lüks giyim ve aksesuvar markalarının rekabeti, önümüzdeki günlerin mücevher tutkunları için çok renkli geçeceğinin göstergesi. Ürün yelpazelerini genişleten moda markaları da peş peşe mücevher koleksiyonları çıkarıyor. Mücevher son iki-üç yıldır tekrar lüksün parlayan yıldızı.
Bu koleksiyonları görmek için en iyi adres Paris. Paris’te Place Vendome’daki dünyaca ünlü mücevher markaları, haute couture haftaları sırasında her yıl iki kez ‘yüksek mücevher’ diyebileceğimiz kişiye özel ya  da sınırlı sayıda üretilen en pahalı mücevherlerinin ön gösterimini yapıyor. Bu davetlere tüm dünyadan sadece en özel mücevherleri anlayabilecek ve satın alabilecek çok kısıtlı sayıda gazeteci ve davetli katılıyor. Yüksek mücevher dünyasının 2013’teki ana trendlerini şöyle özetleyebilirim:


RENKLİ TAŞLAR MODA HAYVANLAR POPÜLER

Öncelikle mücevhere yakından ilgi duyanlar hariç pek kimsenin adını duymadığı renkli taşlar çok moda... Peridot, spinel, rubelit, savoritler gibi taşlar tasarımcılara görkemli mücevherler yaratma şansını veriyor ve fiyatları da daha makul seviyede tutuyor. Ayrıca kadınların her şeyden daha çabuk sıkılması sebebiyle çok kullanımlı mücevherler gözde. Bir kolyenin ucu aynı zamanda broş gibi de kullanılabiliyor ya da iki bilezik birleştip muhteşem bir gerdanlığa dönüşebiliyor.
Her geçen gün artan işçilik kalitesi ve insanların büyük şehirde kendini kapana kısılmış hissetmesi sonucu çiçeklerin, hayvanların mücevher dünyasını istilası söz konusu. Rengarenk kelebekler, sevimli kurbağalar birer tasarım harikası olarak mücevher dünyasındaki yerini alıyor.


IŞILTISINA DA DEDİKODUSUNA DA HAKİM

Özlem Güsar lüks ve mücevher konusunda bir uzman. Mücevher dünyasına ilk adımı 12 yıl önce Gilan mücevherin genel müdürü olarak attı. Gilan’ın yanı sıra Boucheron, Swarovski, Lange & Sohne, Ulysee Nardin, Richard Mille, Franck Muller ve Mont Blanc gibi saat ve mücevher dünyasının devleriyle çalıştı. Pek çok markanın en gizli tasarım ve üretim atölyelerini gezmiş, mücevherin sadece ışıltılı yüzüne değil, arka planda gerçekleşenlere tasarım hikâyelerine ve dedikodularına da hakim. Örneğin, Elizabeth Taylor’un mücevher müzayedesi için Paris’e, İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth’in halka ilk defa açılan mücevherleri için Londra’ya, Van Cleef’in ABD’deki
100. yılı için New York’a gidiyor. Üç yıldır da Paris’te davetli olarak katıldığı mücevher ön gösterimlerini takip ediyor.


CARTIER BİENALİ

Eylül ayında Cartier’in tarihini yaratan çok özel parçaların sergileneceği Biennale des Antiquaires için ayrıca her birinin yapımı yaklaşık iki yılı bulan 148 mücevher ve 12 değerli obje üretilmiş. Cartier’in tüm işçilik ve tasarım gücünü ortaya koyan eserler, dünyanın dört bir yanındaki farklı coğrafyaların güzelliklerini gözler önüne seriyor: Bazen ormanların yaramaz panteri üç boyutlu bir yüzük olarak karşımıza çıkarken, muhteşem bir akuamarinin etrafına işlenen pırlantalar kutuplarda yaşanan soğuk baharı anlatan bir kolyeye dönüşüyor.

BAUMER’İN BÖCEKLERİ

Geçen yıl Monako Prensesi Charlene’e yaptığı düğün tacıyla adını duyuran Lorenz Baumer’in bu kez kendi koleksiyonunda Japon bahçelerinin sadeliğinden ve kuşların böceklerin gizemli ama renkli dünyasından ilham almış. Baumer’in özelliği, mühendislik geçmişinin verdiği ergonomi bilgisi. Mısır’ın böcek tanrısı Khepri’den esinlendiği bu böcek broşların kanatları açılıyor, içine parfüm konabiliyor.

LOUIS VUITTON’UN SEYAHAT RUHU

Mücevher işine giren moda markaları arasında en önemli oyuncu Louis Vuitton. Mücevher dünyasının merkezi Place Vendome’da mücevher mağazası açarak tüm dikkatleri çektiler. Mağaza markanın ilhamını dünya kültürlerinden alan mücevher koleksiyonu Seyahat Ruhu’na (L’Ame du Voyage) da ev sahipliği yapıyor.

BULGARI’NİN UYANIŞI

İtalyan mücevheri denince akla gelen ilk marka Bulgari geçen aylarda LVMH tarafından satın alınınca kış uykusundan uyandı. 1960’lardan itibaren Bulgari stilinin vazgeçilmez öğelerini olan çok farklı renkleri biraraya getirme başarısı ve cesareti; yuvarlak kontürler taşıyan tasarımları, volümlü mücevherleri ve Bulgari mükemmeliğinin imzası haline gelen kaboşon (cabochon) kesimli taşları; yeni koleksiyonda da göze çarpıyordu.

VAN CLEEF & ARPELS’İN ŞANS SARAYI

Eylülde Paris’te Les Arts Décoratifs müzesinde en özel 400 tasarımın görülebileceği bir sergiye imza atacak Van Cleef & Arpels’ın yeni koleksiyonunun adı ‘Palais de la Chance’ yani ‘Şans Sarayı’. Palais de Tokyo’da rüyalar alemi gibi bir sahne tasarımıyla sunulan koleksiyonun mottosu ‘Şanslı olmak için şansa inanmalısınız’dı. Uğur böceklerinden, dört yapraklı yoncalara, Japon şans bebeklerine kadar ilgili akla gelebilecek tüm tılsımları hayalleri süsleyecek tasarımlara çeviren Van Cleef & Arpels bir kez daha bir peri masalı yazıyordu.

80. YILA 80 PARÇA

En çarpıcı ön gösterimlerden biri de mücevherde 80. yılını kutlayan Coco Chanel’in ilk kolleksiyonu ‘Bijoux de Diamants’dan esinlenerek hazırlanan 80 parçalık tasarımlardı. Markanın ilk mücevherlerini yarattığı yıla ithafen 1932 adıyla anılan koleksiyonun ana temaları Chanel’in tasarımlarındaki vazgeçilmezleri olan kurdeleler ve fiyonkların yanı sıra; yıldızlar, kuyruklu yıldızlar, güneş ve aydı. Bu baş döndürücü koleksiyonun en büyük özelliği mücevhercilerin son yıllarda sıkça tercih ettiği renkli taş yerine pırlanta ağırlıklı olmasıydı.

Romantik bir aşk hikâyesi

İtalya merkezli dünya markası Roberto Bravo’nun yeni koleksiyonu ‘Swan Lake’te romantik bir aşk hikâyesi var
“Beyaz bir tüy rüzgârda uçup gün ışığında parıldayan gölün suyuna düştü. Zarif bir kuğu kanatlarını bu parlak suda yıkadı. Bir büyü sonucunda kuğuya dönüşen prensesin göldeki günlerinden biriydi bu. İçindeki sonsuz ve temiz aşkın yansımasıydı sanki tüm göl, tüm canlılar, nilüferler, lotus çiçekleri..”
Roberto Bravo’nun yeni ‘Swan Lake-Kuğu Gölü’ koleksiyonunda, kuğuya dönüşen zarif prensesin dillere destan güzelliği ve içinde duyduğu sonsuz aşk vücut buluyor.
Marka,  koleksiyonunda zarif kuğunun masumiyetini yansıtan renklerin birbirine uyumlu geçişiyle çalışılmış sıcak mine tekniğini pırlanta ve sadakatin simgesi renkli safirlerle kullanıyor. 


PREZERVATİFLİ İLAN

Bütün başarılı mücevher markaları gibi Roberto Bravo da taklitten yana çok dertli. Türkiye ofisinin yönetim kurulu üyesi Aytaç Kamar’ın bu amaçla bir savaş açtığını bile söyleyebiliriz. Bir prezervatifin üzerine ‘taklit etme’ yazdırdığı gazete ilanları hazırlattı ama bastıracak mecra bulmakta zorlanıyor: “Hayat taklitle başlar, bu doğru. Çocuk doğar, etrafını taklit ederek büyür, öğrenir, konuşur. İnsanlar birçok şeyi başkalarından etkilenerek yapar. Arada birileri çıkar sıra dışı, aykırı işler yapar! Bunlar da sanatçı, tasarımcı, şair, matematikçi, bilim adamı ya da bir marka olur. 1948’de kurulan Roberto Bravo da bugün dünyada en çok taklit edilen markalardan biri. Çünkü birçok ülkede taklit kötü bir şey değil, yaramazlık gibi, kusurlu bir hareket gibi görülüyor ve çok ciddiye alınmıyor” diyor.

HÜRRİYET



Elmas (Pirlanta) Uretimi ve Islenmesi Hangi Amaca Hizmet Etmektedir ?



Elmas (Pırlanta) Üretimi ve İşlenmesi Hangi Amaca Hizmet Etmektedir ?

Elmas: Para Aklayıcının En iyi Dostu 

Elmaslar nakit karşılığı satılır, bu nakit para silaha yatırılır. Silahlar da daha fazla elmasa sahip olmak için ele geçirilmesi gereken yeni topraklar için verilen savaşta kullanılır. Böylece para dönme dolabı sürekli döner Afrika’da.
Kara para aklayıcının en önemli hedefi, yasadışı yollardan elde edilen servetin kaynağını saklamaktır. Bu amaca ulaşırken pek çok zorlukla karşılaşılır. Nakit paranın izini sürerek sahibine ulaşılabilir; çalıntı mallar da suçun izini sürekli üzerinde taşır. Ancak kimse değerli taşların, özellikle de elmasların sahibine, çıkarıldığı ülkeye veya madene ulaşmanın yolunu bulamamıştır. Onlar kısaca para aklayıcının şeytani altınıdır. Elmaslar değerlidir, taşınabilir ve çok da arzu edilir. Ayrıca da onları satmak isteyen pek çok madenci, tüccar ve aracı bulmak mümkündür.
Elmas ticareti fantezi ve blöf üzerine kuruludur. Elmasların dünyada kısıtlı miktarda olduğu fantezisini yaratan De Beers, arzı da güçlü bir şekilde kontrol altında tutmaktadır. Her alım-satımda aracılar birbirlerine blöf yaparlar ve her yeni elmas alımında kesici işlenen elmasın güzel bir renk ve iyi bir kaliteye sahip olacağı ümidiyle önemli bir risk alır. İyi bir marka yaratabilmiş elmas satıcısı da malının fiyatını bir anda milyonlarca pound yükseltebilir. Bu minik taşı dünyanın uzak köşelerindeki nehir yataklarından alıp Batıda pek çok yeni evlenen kadının parmağına ulaştırma rüyası adına pek çok hayat da feda edilmektedir.
Elmaslar yasadışı örgütlerin en iyi dostu haline geldikçe, çıkarıldıkları ülkenin yolsuz politikacıları ile teröristlerinin daha fazla işine yaramaktadır. Elmaslar kısaca Afrika’nın bitmek bilmeyen savaşlarında kullanılan silahları satın almak için popüler para birimi haline gelmiştir. Hatta elmas madenlerinin kontrolünü ele geçirmek için savaşlar yapılmaktadır. Bu bölümde yer alan bilgilerin çoğu, Afrika’daki yasadışı elmas ticaretiyle ilgili olarak Birleşmiş Milletler’ in Angola’yla uyguladığı ambargoların düzenlenmesi ve takibi ile ilgili hazırladığı resmi raporlarından alınmıştır.
Yakın geçmişte, elmaslar bedeli ödeyen her tüccara hiçbir inceleme yapılmadan serbest olarak satılabiliyordu. Elmas üretimi zaten çoğunlukla yolsuzluğa batmış ve kötü yönetilen devletlerde gerçekleştiğinden, doğası gereği gizlilik özelliği taşımaktadır ve yetkililer de kayıtları takip etmekte zorluk çekmektedir. Böylece elmaslar Afrika’dan Antwerp’e yasal yollardan ihraç edilmiş olsa da, elmas şirketleri kara para aklamada çok elverişli birer vasıta olarak kullanılabilmektedir. Bu şekilde yasadışı yollardan elde edilmiş elmaslar da yasal ticaret yollarına katılarak aklanmaktadır. Dünyanın en zengin elmas bölgeleri Afrika’nın en istikrarsız ve Soğuk Savaş döneminden kalan isyancıların kontrolü altındaki ülkelerindedir.
Soğuk Savaş döneminde Amerika ve Rusya birbirinin boğazını sıkarken, aynı zamanda ikisi de üçüncü Dünya’daki taraftar ülkeleri silah, malzeme ve uzun vadeli kredilerle beslemek zorundaydı. Ancak Soğuk Savaş için Ulusal Birlik (UNITA) gibi isyancı örgütlerin mali açıdan kendilerine yeter duruma gelmeleri gerekti. Onlar da kontrolleri altındaki bölgelerdeki doğal kaynaklan istismar ederek bunu sağlamaya çalıştılar.
Elmas satışları, hem isyancıların savaşlarını hem de bu bölgelerin halkı üzerinde kurdukları teröre dayalı kontrolü besledi. Elmastan kazandıkları paralarla silah aldılar veya elmasları doğrudan silahla takas ettiler. Bu yasadışı elmaslar “çatışma elmasları” veya “kan elmasları” adını aldılar.
Kalitesi ve rengi ile ünlü Angola elmasları dünyanın en değerli elmaslarındandır. Madencilik aşamasında olduğu gibi elmasların satışında da zamanın şartlarına göre değişik yöntemler izleniyordu. Fred Rindel adlı bir Güney Afrikalı asker ile elmas tüccarı olan De Decker kardeşler satış sistemini kurmuştu. Komşu ülkelerde yapılan açık artırmalarla en iyi satış fiyatları elde ediliyordu.
UNITA’nın güçlü olduğu ve faaliyetlerinin pek sıkı kontrol edilmediği dönemlerde satışlar bu şekilde devam etti. Ancak UNITA’nın faaliyetleri Birleşmiş Milletler tarafından ortaya çıkarıldıktan sonra komşu ülkeler militanları ele geçirmek için yetkililerle işbirliği yapmaya ikna edildi. Pek çok elmas kaynağının kaybedilmesi ve elmas üretimindeki düşüş de artık büyük ihaleler düzenlemeyi gereksiz hale getirdi. En son bilinen ihale Ekim 2000’de yapıldı. İhaleye çıkmayan elmaslar doğrudan tüccarlara satılıyor veya silahlarla takas ediliyordu.
De Decker kardeşler, De Beers’in Antwerp ve Tel Aviv’deki alım bürolarına elmas veriyorlardı. Global Şahit, doğal kaynakların harap edilmesi ile insan haklarına aykırı davranışları takip ederek bunların birbiri ırasındaki ilişkiyi ortaya çıkaran İngiltere’de kurulu bir sivil toplum örgütüdür. Bu örgüt, 1998 yılında “çatışma elmaslan” konusuna eğilerek medya kuruluşları, siyasiler ve kamunun dikkatini çeken etkin bir kampanya başlatmıştır.
Elmas ticareti ile ilgili gerçekler, sektör oyuncuları ile az sayıda uluslar arası gözlemci tarafından bilinmekteydi. Şimdi gazeteler, radyo programları ve kabinelerde tartışılmaya başlanmıştır. De Beers’in kanlı elmas kaçakçılığında oynadığı rol, Global Şahit tarafından yayınlanan A Rough Trade (Zorlu Bir Ticaret) adlı makalede ortaya konmuştu. O sıralarda Kanada’da De Beers’in dünya işlenmemiş elmas piyasasında yüzyılı aşkın süredir devam eden monopolünü tehdit edebilecek bir elmas sanayi doğmaktaydı. De Beers elmas işinin tamamen toplumun algılama şekline bağlı olduğunu biliyordu. Kanada’nın ürettiği “temiz” elmasların kendi elmaslarına tercih edilmesi veya tüm elmas sanayinin boykot edilmesi gibi bir olasılık karşısında dehşete kapılmışlardı.
Şirket kararlılıkla hareket etti. Angola’daki açık pazardan elmas almayı kesti ve kaçak elmas barındırdığı düşünülen resmi Angola elmas pazarından da çekildi. De Beers’in insan haklarına verdiği önemi belirten basın bildirileri yayınlandı. Kısa bir süre içinde açık pazarlardaki bütün ofislerini kapattı ve elmaslan sadece şirketin sahip olduğu veya ortak olduğu madenlerden almaya başladı. Bu, dünya fiyatlarım kontrol altında tutan De Beers için çok radikal bir hareketti, zira fiyatlan yüksek seviyede tutmak için sürekli stok yapardı. De Beers tüm gücünü dünya elmas sanayini kontrolü altında tutmak içir kullanan bir şirketti. Hem arz hem de talebi kontrol eder; müşterinin nasıl bir elmas alacağına da o karar verirdi. De Beers’in rakiplerinin faaliyetleri hakkmda bilgi getiren tüccar1ar, yılbaşı hediyesi olarak yüzbinlerce dolar değerinde elmas alırlardı. De Beers ile bozuşan tüccarlarsa De Beers’s artık elmas satamaz ve sonunda bu işten de çıkmak zorunda kalırdı.
Sektörün tecrübeli gözlemcisi Matthew Hart’m dediği gibi; “Ancak De Beers sektörü harekete geçirebilirdi.” Sektörü çatışma elmaslarına karşı harekete geçiren süreç sonunda Temmuz 2000’de elmas ticaretini düzenlemek ve çatışma elmaslarının pazara girmesini engellemek amacıyla Dünya Elmas Konseyi adlı bir sektör kuruluşunun faaliyete geçmesiyle başladı. Dünya Elmas Konseyi’nin misyonu, elmasların savaş ve insanlığa zarar verecek amaçlarla kullanılmasını engellemek üzere; işlenmemiş elmaslann ithalat ve ihracatının takip ve kontrol edecek bir sistemin kurulup uygulanmasıdır.
Mart 2000’de De Beers tüm elmas kutularının üzerin Birleşmiş Milletler kararlarına aykırı hiçbir elmasın bulunmadığı garantisini içeren bir not koydu. De Beers’in daha önceden isyancılardan aldığı stokların henüz tükenmemiş olacağını düşünen sektör yetkilileri bunun doğruluğun şüpheyle karşıladılar. Hart şöyle diyordu: “Şüphelerin devam etmesi, işi bilen gözlemcilerin malların çoğunun temiz olduğunu inanmaması, elmas ticaretinde kaçak malların ne kadar yaygın olduğunu göstermektedir.”
Aynı yılın haziran ayında De Beers’in başkanı Nicky Oppenheimer, tüm borsalara yazı yazarak kaçak elmas ticareti yaptığı tespit edilen tüccarların hemen borsadan ihraç edilmesini istedi. De Beers’in 2000 yılı başlarında sektörü çatışma elmaslarından uzaklaştırmaya yönelik gayretleri başka bir gerçeği gün sığına çıkardı. Global Şahit tarafından yürütülen kampanyalar ve 1998 yılının ambargoları elmas sanayinin yapısını değiştirmişti, ama hükümetleri aynı şekilde harekete geçirememişti. Daha önce olduğu gibi, hükümetler bu hareketleri destekle görünmekle birlikte gerçek anlamda pek fazla bir şey yapmamaktaydılar. 1990’lı yıllarda Angola veya başka bir Afrika ülkesinde ambargoları delen hiç kimse cezalandırılmamıştı. Hem silah hem de elmas kaçakçılığı gelişmişti…

Kaynak : Çamaşır Makinesi, Para Aklamanın ve Terörizmi Finanse Etmenin Kirli Yüzü, Nick Kochan, Goa Yayınları, Sayfa 159-185.

3 Ağustos 2013 Cumartesi

Elmas Nasil Olusmustur? Nerelerde Cikarilir?







Kadınlar için ziynet eşyaları çok önemlidir. Bunların arasında elmasın yeri bir ayrıdır. Işıl ışıl, pırıltı saçan görünümüyle son derece cazip bir değerli taştır o.
Elmaslar da diğer madenler gibi yer altından çıkarılır. Günümüzden milyonlarca yıl önce kayaların içindeki karbonun yanardağ ısısıyla erinmesi ve ardından yüksek basınç nedeniyle sıkışması sonucu oluşmuştur. Güney Afrika Cumhuriyeti adeta bir elmas cennetidir. ayrıca Avustralya, Brezilya, Rusya, Namibya, Zaire de elmasın çıkarıldığı yerlerdendir
Güney Afrika Cumhuriyeti’nin yer altı madenlerinden çıkarılan ve son derece sert olan elmaslar, yerin altından ilk çıktığında bir cam kadar sıradan görünür. Elması elmas yapan zorluklar içinde işlenmesidir. Bir cam ya da taş görünümlü olan elmas o kadar serttir ki ancak başka bir elmas yardımıyla şekillendirilebilir.
Elmas, elmas uçlu aletler yardımıyla mücevherlerde kullanılmak üzere keser, biçer, kenarlarını düzgünleştirir, parlatır. Böylece o bildiğimiz pırıltılı elmaslar mücevher olarak kullanılmak üzere hazır hale getirilerek piyasaya sürülür.




Elmas sadece beyaz ışık saçmaz. Elmasın kırmızı, yeşil, mavi, sarı, turuncu, mor ve hatta siyah olanları da vardır. Ancak beyaz elmas kadar yaygın değildirler. Bunların arasında mavi elmasın uğursuzluk getirdiğine hatta lanetli olduğuna inanılır. Renkli bir elmas sahibi olmak istiyorsanız ne olur ne olmaz mavi olanından uzak durun


Elmaslar sadece mücevher için kullanılmaz. Onların bir de sanayide kullanılanları vardır. Lekesiz elmaslar mücevher yapımında kullanılırken donuk görünümlü elmaslar kesici alet yapımında kullanılır. hatta dünyadaki elmasların sadece ¼ ‘ü mücevher yapımında kullanılır. geri kalanı ise sanayide

1 Ağustos 2013 Perşembe

Turkiye Mucevherat Pazari

Türkiye Mücevherat Pazarı

Türkiye dünya mücevherat üretiminde önde gelen ülkeler arasında yer almaktadır. 
Son dönemde dünya mücevherat üretimi İtalya gibi geleneksel üretici ülkelerden Çin, 
Hindistan ve Türkiye gibi yeni ülkelere kaymaktadır. 
Türkiye’de her sene yaklaşık 250-300 ton altın mücevher üretilmektedir. Altın 
mücevherat üretimi imalat sektörlerinin en büyükleri arasında yer almakta ve bu sektörde 
yaklaşık 750 bin kişi istihdam edilmektedir. 
Grafik 1’in incelenmesinden görüleceği üzere Türkiye’nin toplam mücevherat 
ihracatı 1998’den bu yana, 2006’daki %1,5’lik düşüş dışında, sürekli artış göstermiş ve 
2007 yılında 1,6 milyar ABD dolarına ulaşmıştır. 1998 ve 2007 yılları arasında artış
%622’dir





Türkiye’nin altın mücevherat ihracatında önde gelen ülkeler sırasıyla ABD, Birleşik 
Arap Emirlikleri, İtalya, Almanya ve Rusya Federasyonudur. Gümüş mücevherat 
ihracatında ise ilk 5 ülkeyi Romanya, ABD, Almanya, Polonya ve Rusya Federasyonu 
oluşturmaktadır. 
TUİK verileri incelendiğinde Türkiye’den yapılan ihracatta Kanada’nın 7113.11’de 
yer alan “gümüşten” mücevherci eşyası ve aksamında 46., 7113.19’da yer alan “altın ve 
diğer kıymetli metallerden” mücevherci eşyası ve aksamında 19., 7113.20’de yer alan 
“kıymetli metallerle kaplama adi metallerden” mücevherci eşyası ve aksamında 32., 
7114.11’de yer alan “gümüşten” kuyumcu eşyası ve aksamında 27. sırada olduğu 
görülmektedir. Ayrıca 71.17 pozisyonunda yer alan “taklit mücevherci eşyası”nın 
ülkemizden ihracatında Kanada 19. sırada yer almaktadır. Özellikle 7113.19’da 
Kanada’nın Türkiye’den ithalatı son 5 yılda sürekli artış göstermiştir. 


Dunya Mucevherat Pazari

Dünya Mücevherat Pazarı

Dünya altın mücevher piyasasında toplam altın talebi miktar olarak 2006 yılında 
2.284 ton iken 2007 yılında bu rakam %5’lik bir artış göstererek 2.398,7 ton olmuştur. 
Değer bazında ise 2006 yılında 44 milyar dolar olan dünya altın talebinin %20’lik bir artışla 
2007 yılında 53 milyar dolara ulaştığı görülmektedir. 2008 yılının ilk çeyreğinde altın 
mücevher talebi, 2007 yılının ilk çeyreğine göre değer olarak %12 artışla 13 milyar ABD 
dolarına yükselmiştir. Ancak mücevher piyasasında altın talebi miktar bazında 2007 yılının 
ilk çeyreğinde 566,9 ton iken bu rakam 2008 yılının ilk çeyreğinde %21’lik düşüşle 445,4 
ton olmuştur. 
Dünya gümüş mücevher piyasasında toplam gümüş talebi ise miktar olarak 2006 
yılında 4.714,6 ton iken bu rakam 2007 yılında 4.632,3 ton olmuştur. 2006 yılında 437,37 
ABD doları/kg.(Londra) olan gümüş fiyatı 2007 yılında 472,11 ABD doları/kg.(Londra)’na 
yükselmiştir. Dünya gümüş mücevher üretimi ise 1998-2007 yılları arasında %16 artmıştır. 
Özellikle Tayland, İtalya ve Çin’de, gümüş mücevher talebinin artması ve kar oranlarının 
yükselmesi gümüş mücevher üretimindeki artışın temel sebebi olmuştur. 
Yukarıda verilen bilgilerden de anlaşılacağı üzere son dönemde ekonomik 
dalgalanmalar mücevher pazarına da yansımıştır. Ancak mücevher pazarı dünya 
ekonomisindeki yerini korumaya devam etmektedir. Altın ve gümüş piyasasında toplam 
talep düşerken fiyatta görülen artışlar talep düşüşünün önüne geçmiştir. Toplam piyasa 
büyüklüğü talep düşüşü sonucu bir daralma yaşamamış, tam aksine fiyattaki artışlar 
sayesinde piyasada genişleme yaşanmıştır. 


Dünya mücevherat ithalat rakamlarına bakıldığında 2006 yılında en önemli ithalat 
kaleminin %41,4’lük payla 71.13 pozisyonunda yer alan “mücevherci eşyası ve aksamı” 
olduğu görülmektedir. Bu pozisyon içerisinde en çok ithalatı yapılan ise “altın ve diğer 
kıymetli metallerden” mücevherci eşyası ve aksamıdır. Bu ürün grubu tek başına 2006 yılı
mücevherat ithalatının %36,4’ünü oluşturmaktadır. Aynı pozisyon içerisinde yer alan 
“gümüşten” mücevherci eşyası ve aksamının ithalatı ise 2005 yılına kıyasla %14,4’lük bir 
artış göstermiştir. 
71.13 pozisyonunu, ithalatta %7,9’luk bir payla 71.17 pozisyonunda yer alan “taklit 
mücevherci eşyası” takip etmektedir. Bu pozisyonun ithalatı 2005 yılına kıyasla %9,5’lik bir 
artış göstermiştir. Pozisyon içerisinde en önemli kalem “adi metalden diğer eşya”dır. Bu 
kalem alt açılımlar içerisinde 71.13 pozisyonunda yer alan “altın ve diğer kıymetli 
metallerden” mücevherci eşyası ve aksamından sonra dünya mücevherat ithalatında 
%5,3’lük payla ikinci sırada yer almaktadır. 
Dünya ithalatında bu pozisyonları sırasıyla 71.15 pozisyonunda yer alan “kıymetli 
metallerden veya kıymetli metallerle kaplama metallerden diğer eşya”, 71.16 
pozisyonunda yer alan “tabii inci veya kültür incilerinden, kıymetli ya da yarı kıymetli 
taşlardan eşya” ve 71.14 pozisyonunda yer alan “kuyumcu eşyası ve aksamı” takip 
etmektedir. 71.15 pozisyonu 2005 yılına kıyasla ithalatı %56,9 oranla en çok artış gösteren 
pozisyondur. En çok artış gösteren ikinci pozisyon ise %27,3 oran ile 71.16 pozisyonudur. 3 
Mücevherat ithalatında ele alınan pozisyonlarda 2005 yılına kıyasla bir düşüş
yaşanmamıştır. Ancak alt açılımlara bakıldığında münferit düşüşler görülmektedir. En 
büyük düşüş % 4,6 ile 71.13 pozisyonunda yer alan “kıymetli metallerle kaplama adi 
metallerden” mücevherci eşyası ve aksamında görülmüştür. 71.14 pozisyonunda yer alan 
“kıymetli metallerle kaplama adi metallerden” kuyumcu eşyası ve aksamı en büyük düşüş
görülen ikinci ürün grubudur. Üçüncü ve son sırada ise 71.17 pozisyonunda yer alan “adi 
metalden kol düğmeleri ve benzeri düğmeler” yer almaktadır.

Dünya mücevherat ithalatında 2006 yılında ilk 5 sırada yer alan ülkelere 
bakıldığında en önemli ithalatçının ABD olduğu görülmektedir. ABD toplam mücevherat 
ithalatının %16’sını gerçekleştirmektedir. ABD’nin mücevherat ithalatındaki kalemlere 
bakıldığında 71.13 pozisyonunun %80’lik bir payla ilk sırada yer aldığı görülmektedir. 
ABD’yi %6’lık payla İngiltere, %4’lük payla Hong Kong, %3’lük payla Japonya takip 
etmektedir. Bu ülkelerin de mücevherat ithalatlarında en önemli kalem 71.13 
pozisyonudur. 
1
 Raporun hazırlanış aşamasında UN Commodity Trade Statistics’de Japonya, B.A.E. ve Hindistan gibi 
dünya ticaretinde önemli ülkelerin 2007 verileri henüz açıklanmamıştır; bu sebeple araştırmada 2005 ve 
2006 yılı verileri ele alınmıştır. 

30 Temmuz 2013 Salı

Holywood Unlulerin Taki Trendi olarak Pirlanta Yuzuk

Bugün elmas  kadınlar için moda görünmek ihtiyacı popülerdir. Elmas bir nişan yüzüğü veya alyans olarak kullanılır sadece. Ama dünyada kadınların moda ihtiyaçlarını haline gelmiştir. Paris Hilton, sıkıca parmağında pahalı yüzük takıyor. Onun mücevher kutusu içinde ünlü bir koleksiyon haline takı çeşit büyük bir elmas, elmas küme yüzük, parlak elmas, ve diğerlerini sergiliyor.Pahalı halka modelin revaçta, daha fazla bilgi ve, stil sizin için ..bir referans olarak bazı ünlü resmi görmek için sitemizde zaman geçirebilirsiniz.

Jennifer Lopez Diamond Ring Diamond Ring as Celebrity Jewelry Line 


Jewelry for Women af Diamond Ring Diamond Ring as Celebrity Jewelry Line 



Nice Looking Jewelry of Diamond Ring Diamond Ring as Celebrity Jewelry Line 


Celebrity Diamond Ring Diamond Ring as Celebrity Jewelry Line 



Luxury Diamond Ring Combine with Black Dress as Celebrity Trend Diamond Ring as Celebrity Jewelry Line 



Diamond Cluster Ring as Celebrity Jewelry Diamond Ring as Celebrity Jewelry Line 


Diamond Ring as Celebrity Fashion Diamond Ring as Celebrity Jewelry Line 


Sparkling Diamond Ring of Popular Celebrity Diamond Ring as Celebrity Jewelry Line
Diamond Ring View Diamond Ring as Celebrity Jewelry Line 


More Stylish with Diamond Ring Diamond Ring as Celebrity Jewelry Line
Large Diamon Rings as Luxury Jewelry Diamond Ring as Celebrity Jewelry Line 


Luxury Jewelry for Women Accessories Diamond Ring Diamond Ring as Celebrity Jewelry Line 


Diamond Ring as Women Accesories  Diamond Ring as Celebrity Jewelry Line


Photo Courtesy of Stylebistro

Celebrity Diamond Ring as Luxury Jewelry  Diamond Ring as Celebrity Jewelry Line


Altin taki, Bilezik ve Yuzuk Dior Kadin Koleksiyonu

Ring in 18K Yellow Gold as Women Collection with Unique Design by Dior 578x288 Gold Jewelry by Dior as Women Collection   Bracelet and Ring 
Gold Ring




Bazı tasarımlar çekiciliği ve değerli metal ilgi artırmak için özel olarak tasarlanmıştır. Ayrıca, altın rengi tarafından sunulan vardır beyaz altın, pembe altın ve sarı altın biçimindedir. Ve en sevdiğiniz göre seçebilirsiniz.

ünlü tasarımcı olarak Dior gelen bilezik ve halkası Bu dünyada pek çok kadın tarafından tercih edilmektedir 


p towards beauty for women, Gold jewelry.
Ring in 18K Gold and Diamonds by Dior as Women Jewelry White and Pink Gold 578x288 Gold Jewelry by Dior as Women Collection   Bracelet and Ring 
Ring in Gold and Diamonds






Dior Jewelry for Woen of Bracelet in 18K Yellow Gold and Diamonds 578x288 Gold Jewelry by Dior as Women Collection   Bracelet and Ring 
Gold Bracelet 







Dior Jewelry of Bracelet in 18K Yellow Gold as Women Collection 578x288 Gold Jewelry by Dior as Women Collection   Bracelet and Ring 

Bracelet in Gold



Photo Courtesy of Dior
  

29 Temmuz 2013 Pazartesi

Pirlanta Alacaklar Dikkatine! Neler Yapmaliyim ?


Tektaş merakı olanlar veya sevgilisine pırlanta alacaklar, pırlanta almadan önce aşağıda söylediklerimize dikkat ederseniz, hem gerçek bir pırlanta almış olursunuz hem de değerinden fazla para vermemiş olursunuz.

Burada en önemli unsur, kuyumcuya güvenmektir. Her zaman alışveriş yaptığınız bir kuyumcunuz varsa pırlantayı da ondan almanız önerilir.

Daha sonra pırlanta çeşitlerini bilmeniz, kuyumcunuzdan ne aldığınızı tam olarak bilmenizi sağlar. Sentetik pırlantaların zirkon değerleri çok çok düşüktür bu yüzden doğal pırlantalara göre oldukça uygun fiyatlıdırlar. Doğal pırlanta ile sentetik pırlanta arasındaki farkı anlamak için ya profesyonel olmalısınız ya da bu farkları ortaya çıkaran bir makinede denemelisiniz. Sentetik pırlantalar zamanla matlaşarak kullanılamaz duruma gelirler. Doğal pırlantanın ise dizaynını değiştirerek sonsuza kadar kullanabilirsiniz. Ayrıca doğal pırlantaların tozlarından labaratuar ortamında üretilen pırlantalar vardır. Bu pırlantaların ise sıcak ortamda kararma riskleri olduğunu bilmeniz gerekir.

Bunların haricinde doğal bir pırlantının değerini ölçebileceğiniz 4 kriter vardır. Bunlar:

Kesimi: Pırlantının kesimi çok önemlidir çünkü pırlantanın parlaklığı ve gösterişi kesimiyle ilgilidir. Örneğin dibi dar üstü geniş bir pırlanta kesimi daha az parlamasına rağmen taşın daha büyük görünmesini sağlar. Dibi geniş üstü dar olan kalın bir kesimde ise aldığınızın değerin altında ve daha ağır bir gösterimi olacaktır. Alt ve üst kısımları arasında bir oran varsa ışık daha düzgün geçeceğinden parlaklığı da ona göre iyi olacaktır. Tabi burada gözünüzde nasıl göründüğü de önemlidir. Örneğin yüzük alıyorsanız, kuyumcunuzdan bir kaç yüzük daha çıkarmasını isteyerek diğerlerinin parlaklık açısından nasıl göründüğünü test edebilirsiniz.
Rengi: Bir pırlanta ne kadar beyazsa o kadar kalitelidir. Yine renk konusunda kuyumcunuzdan bir kaç ürün daha isteyetek karşılaştırma yapabilirsiniz. Böylece pırlantanın renginin daha sarıya doğru gidip gitmediğini anlayabilirsiniz.
Berraklığı: Bir pırlantanın berraklığı içerdiği karbon sayısıyla alakalıdır. Eğer nispeten yüksek karatlı bir pırlanta alıyorsanız pırlantanın sertifikasında berraklığı zaten yazar. Eğer sertifikalı bir pırlanta almıyorsanız, kuyumcunuza iç temizliği hakkında bilgi vermesini rica edin. Çünkü iç temizliği pırlantanın fiyatını doğrudan etkileyen bir faktördür.
Büyüklüğü: Bir pırlantanın büyüklüğü değeri açısından önemlidir. Ayrıca pırlantalı aksesuarı kullanacak kişinin tercihini de birebir etkileyen bir faktördür. Kimi kişiler büyük pırlantalı aksesuarları tercih ederken, kimileri küçük taşlarla kendini daha rahat hissederler.

pırlanta çeşitleri, hangi pırlantayı almalıyım, pırlanta alırken nelere dikkat etmeliyim, pırlantının berraklığı nasıl olmalıdır, pırlantının kesimi nasıl olmalıdır, pırlantanın rengi nasıl olmalıdır, gerçek pırlantanın özellikleri nelerdir, gerçek pırlanta ile sahte pırlanta arasındaki farklar nelerdir

26 Temmuz 2013 Cuma

Yuksek mucevher dunyasinin 2013’teki ana trendleri soyle..


Son birkaç yıldır lüksün parlayan yıldızı mücevher. Öyle ki, ünlü giyim ve 

aksesuvar markaları bile ardı ardına mücevher koleksiyonlarına imza atıyor. Üç yıldır Paris’te lüks mücevher koleksiyonlarının ön gösterimlerini takip eden marka ve iletişim danışmanı Özlem Güsar bu yeni trendi anlattı.





Mücevher dünyasının ışıltılı yıldızları

Sibel ARNA/sarna@hurriyet.com.tr
























Uzun yıllar süren rehavetlerinden sıyrılan 100 yıllık mücevherciler ve sektörün yeni oyuncuları olan lüks giyim ve aksesuvar markalarının rekabeti, önümüzdeki günlerin mücevher tutkunları için çok renkli geçeceğinin göstergesi. Ürün yelpazelerini genişleten moda markaları da peş peşe mücevher koleksiyonları çıkarıyor. Mücevher son iki-üç yıldır tekrar lüksün parlayan yıldızı.
Bu koleksiyonları görmek için en iyi adres Paris. Paris’te Place Vendome’daki dünyaca ünlü mücevher markaları, haute couture haftaları sırasında her yıl iki kez ‘yüksek mücevher’ diyebileceğimiz kişiye özel ya  da sınırlı sayıda üretilen en pahalı mücevherlerinin ön gösterimini yapıyor. Bu davetlere tüm dünyadan sadece en özel mücevherleri anlayabilecek ve satın alabilecek çok kısıtlı sayıda gazeteci ve davetli katılıyor. Yüksek mücevher dünyasının 2013’teki ana trendlerini şöyle özetleyebilirim:


RENKLİ TAŞLAR MODA HAYVANLAR POPÜLER

Öncelikle mücevhere yakından ilgi duyanlar hariç pek kimsenin adını duymadığı renkli taşlar çok moda... Peridot, spinel, rubelit, savoritler gibi taşlar tasarımcılara görkemli mücevherler yaratma şansını veriyor ve fiyatları da daha makul seviyede tutuyor. Ayrıca kadınların her şeyden daha çabuk sıkılması sebebiyle çok kullanımlı mücevherler gözde. Bir kolyenin ucu aynı zamanda broş gibi de kullanılabiliyor ya da iki bilezik birleştip muhteşem bir gerdanlığa dönüşebiliyor.
Her geçen gün artan işçilik kalitesi ve insanların büyük şehirde kendini kapana kısılmış hissetmesi sonucu çiçeklerin, hayvanların mücevher dünyasını istilası söz konusu. Rengarenk kelebekler, sevimli kurbağalar birer tasarım harikası olarak mücevher dünyasındaki yerini alıyor.


IŞILTISINA DA DEDİKODUSUNA DA HAKİM

Özlem Güsar lüks ve mücevher konusunda bir uzman. Mücevher dünyasına ilk adımı 12 yıl önce Gilan mücevherin genel müdürü olarak attı. Gilan’ın yanı sıra Boucheron, Swarovski, Lange & Sohne, Ulysee Nardin, Richard Mille, Franck Muller ve Mont Blanc gibi saat ve mücevher dünyasının devleriyle çalıştı. Pek çok markanın en gizli tasarım ve üretim atölyelerini gezmiş, mücevherin sadece ışıltılı yüzüne değil, arka planda gerçekleşenlere tasarım hikâyelerine ve dedikodularına da hakim. Örneğin, Elizabeth Taylor’un mücevher müzayedesi için Paris’e, İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth’in halka ilk defa açılan mücevherleri için Londra’ya, Van Cleef’in ABD’deki
100. yılı için New York’a gidiyor. Üç yıldır da Paris’te davetli olarak katıldığı mücevher ön gösterimlerini takip ediyor.


CARTIER BİENALİ

Eylül ayında Cartier’in tarihini yaratan çok özel parçaların sergileneceği Biennale des Antiquaires için ayrıca her birinin yapımı yaklaşık iki yılı bulan 148 mücevher ve 12 değerli obje üretilmiş. Cartier’in tüm işçilik ve tasarım gücünü ortaya koyan eserler, dünyanın dört bir yanındaki farklı coğrafyaların güzelliklerini gözler önüne seriyor: Bazen ormanların yaramaz panteri üç boyutlu bir yüzük olarak karşımıza çıkarken, muhteşem bir akuamarinin etrafına işlenen pırlantalar kutuplarda yaşanan soğuk baharı anlatan bir kolyeye dönüşüyor.

BAUMER’İN BÖCEKLERİ

Geçen yıl Monako Prensesi Charlene’e yaptığı düğün tacıyla adını duyuran Lorenz Baumer’in bu kez kendi koleksiyonunda Japon bahçelerinin sadeliğinden ve kuşların böceklerin gizemli ama renkli dünyasından ilham almış. Baumer’in özelliği, mühendislik geçmişinin verdiği ergonomi bilgisi. Mısır’ın böcek tanrısı Khepri’den esinlendiği bu böcek broşların kanatları açılıyor, içine parfüm konabiliyor.

LOUIS VUITTON’UN SEYAHAT RUHU

Mücevher işine giren moda markaları arasında en önemli oyuncu Louis Vuitton. Mücevher dünyasının merkezi Place Vendome’da mücevher mağazası açarak tüm dikkatleri çektiler. Mağaza markanın ilhamını dünya kültürlerinden alan mücevher koleksiyonu Seyahat Ruhu’na (L’Ame du Voyage) da ev sahipliği yapıyor.

BULGARI’NİN UYANIŞI

İtalyan mücevheri denince akla gelen ilk marka Bulgari geçen aylarda LVMH tarafından satın alınınca kış uykusundan uyandı. 1960’lardan itibaren Bulgari stilinin vazgeçilmez öğelerini olan çok farklı renkleri biraraya getirme başarısı ve cesareti; yuvarlak kontürler taşıyan tasarımları, volümlü mücevherleri ve Bulgari mükemmeliğinin imzası haline gelen kaboşon (cabochon) kesimli taşları; yeni koleksiyonda da göze çarpıyordu.

VAN CLEEF & ARPELS’İN ŞANS SARAYI

Eylülde Paris’te Les Arts Décoratifs müzesinde en özel 400 tasarımın görülebileceği bir sergiye imza atacak Van Cleef & Arpels’ın yeni koleksiyonunun adı ‘Palais de la Chance’ yani ‘Şans Sarayı’. Palais de Tokyo’da rüyalar alemi gibi bir sahne tasarımıyla sunulan koleksiyonun mottosu ‘Şanslı olmak için şansa inanmalısınız’dı. Uğur böceklerinden, dört yapraklı yoncalara, Japon şans bebeklerine kadar ilgili akla gelebilecek tüm tılsımları hayalleri süsleyecek tasarımlara çeviren Van Cleef & Arpels bir kez daha bir peri masalı yazıyordu.

80. YILA 80 PARÇA

En çarpıcı ön gösterimlerden biri de mücevherde 80. yılını kutlayan Coco Chanel’in ilk kolleksiyonu ‘Bijoux de Diamants’dan esinlenerek hazırlanan 80 parçalık tasarımlardı. Markanın ilk mücevherlerini yarattığı yıla ithafen 1932 adıyla anılan koleksiyonun ana temaları Chanel’in tasarımlarındaki vazgeçilmezleri olan kurdeleler ve fiyonkların yanı sıra; yıldızlar, kuyruklu yıldızlar, güneş ve aydı. Bu baş döndürücü koleksiyonun en büyük özelliği mücevhercilerin son yıllarda sıkça tercih ettiği renkli taş yerine pırlanta ağırlıklı olmasıydı.

Romantik bir aşk hikâyesi

İtalya merkezli dünya markası Roberto Bravo’nun yeni koleksiyonu ‘Swan Lake’te romantik bir aşk hikâyesi var
“Beyaz bir tüy rüzgârda uçup gün ışığında parıldayan gölün suyuna düştü. Zarif bir kuğu kanatlarını bu parlak suda yıkadı. Bir büyü sonucunda kuğuya dönüşen prensesin göldeki günlerinden biriydi bu. İçindeki sonsuz ve temiz aşkın yansımasıydı sanki tüm göl, tüm canlılar, nilüferler, lotus çiçekleri..”
Roberto Bravo’nun yeni ‘Swan Lake-Kuğu Gölü’ koleksiyonunda, kuğuya dönüşen zarif prensesin dillere destan güzelliği ve içinde duyduğu sonsuz aşk vücut buluyor.
Marka,  koleksiyonunda zarif kuğunun masumiyetini yansıtan renklerin birbirine uyumlu geçişiyle çalışılmış sıcak mine tekniğini pırlanta ve sadakatin simgesi renkli safirlerle kullanıyor. 


PREZERVATİFLİ İLAN

Bütün başarılı mücevher markaları gibi Roberto Bravo da taklitten yana çok dertli. Türkiye ofisinin yönetim kurulu üyesi Aytaç Kamar’ın bu amaçla bir savaş açtığını bile söyleyebiliriz. Bir prezervatifin üzerine ‘taklit etme’ yazdırdığı gazete ilanları hazırlattı ama bastıracak mecra bulmakta zorlanıyor: “Hayat taklitle başlar, bu doğru. Çocuk doğar, etrafını taklit ederek büyür, öğrenir, konuşur. İnsanlar birçok şeyi başkalarından etkilenerek yapar. Arada birileri çıkar sıra dışı, aykırı işler yapar! Bunlar da sanatçı, tasarımcı, şair, matematikçi, bilim adamı ya da bir marka olur. 1948’de kurulan Roberto Bravo da bugün dünyada en çok taklit edilen markalardan biri. Çünkü birçok ülkede taklit kötü bir şey değil, yaramazlık gibi, kusurlu bir hareket gibi görülüyor ve çok ciddiye alınmıyor” diyor.

HÜRRİYET



Elmas (Pirlanta) Uretimi ve Islenmesi Hangi Amaca Hizmet Etmektedir ?



Elmas (Pırlanta) Üretimi ve İşlenmesi Hangi Amaca Hizmet Etmektedir ?

Elmas: Para Aklayıcının En iyi Dostu 

Elmaslar nakit karşılığı satılır, bu nakit para silaha yatırılır. Silahlar da daha fazla elmasa sahip olmak için ele geçirilmesi gereken yeni topraklar için verilen savaşta kullanılır. Böylece para dönme dolabı sürekli döner Afrika’da.
Kara para aklayıcının en önemli hedefi, yasadışı yollardan elde edilen servetin kaynağını saklamaktır. Bu amaca ulaşırken pek çok zorlukla karşılaşılır. Nakit paranın izini sürerek sahibine ulaşılabilir; çalıntı mallar da suçun izini sürekli üzerinde taşır. Ancak kimse değerli taşların, özellikle de elmasların sahibine, çıkarıldığı ülkeye veya madene ulaşmanın yolunu bulamamıştır. Onlar kısaca para aklayıcının şeytani altınıdır. Elmaslar değerlidir, taşınabilir ve çok da arzu edilir. Ayrıca da onları satmak isteyen pek çok madenci, tüccar ve aracı bulmak mümkündür.
Elmas ticareti fantezi ve blöf üzerine kuruludur. Elmasların dünyada kısıtlı miktarda olduğu fantezisini yaratan De Beers, arzı da güçlü bir şekilde kontrol altında tutmaktadır. Her alım-satımda aracılar birbirlerine blöf yaparlar ve her yeni elmas alımında kesici işlenen elmasın güzel bir renk ve iyi bir kaliteye sahip olacağı ümidiyle önemli bir risk alır. İyi bir marka yaratabilmiş elmas satıcısı da malının fiyatını bir anda milyonlarca pound yükseltebilir. Bu minik taşı dünyanın uzak köşelerindeki nehir yataklarından alıp Batıda pek çok yeni evlenen kadının parmağına ulaştırma rüyası adına pek çok hayat da feda edilmektedir.
Elmaslar yasadışı örgütlerin en iyi dostu haline geldikçe, çıkarıldıkları ülkenin yolsuz politikacıları ile teröristlerinin daha fazla işine yaramaktadır. Elmaslar kısaca Afrika’nın bitmek bilmeyen savaşlarında kullanılan silahları satın almak için popüler para birimi haline gelmiştir. Hatta elmas madenlerinin kontrolünü ele geçirmek için savaşlar yapılmaktadır. Bu bölümde yer alan bilgilerin çoğu, Afrika’daki yasadışı elmas ticaretiyle ilgili olarak Birleşmiş Milletler’ in Angola’yla uyguladığı ambargoların düzenlenmesi ve takibi ile ilgili hazırladığı resmi raporlarından alınmıştır.
Yakın geçmişte, elmaslar bedeli ödeyen her tüccara hiçbir inceleme yapılmadan serbest olarak satılabiliyordu. Elmas üretimi zaten çoğunlukla yolsuzluğa batmış ve kötü yönetilen devletlerde gerçekleştiğinden, doğası gereği gizlilik özelliği taşımaktadır ve yetkililer de kayıtları takip etmekte zorluk çekmektedir. Böylece elmaslar Afrika’dan Antwerp’e yasal yollardan ihraç edilmiş olsa da, elmas şirketleri kara para aklamada çok elverişli birer vasıta olarak kullanılabilmektedir. Bu şekilde yasadışı yollardan elde edilmiş elmaslar da yasal ticaret yollarına katılarak aklanmaktadır. Dünyanın en zengin elmas bölgeleri Afrika’nın en istikrarsız ve Soğuk Savaş döneminden kalan isyancıların kontrolü altındaki ülkelerindedir.
Soğuk Savaş döneminde Amerika ve Rusya birbirinin boğazını sıkarken, aynı zamanda ikisi de üçüncü Dünya’daki taraftar ülkeleri silah, malzeme ve uzun vadeli kredilerle beslemek zorundaydı. Ancak Soğuk Savaş için Ulusal Birlik (UNITA) gibi isyancı örgütlerin mali açıdan kendilerine yeter duruma gelmeleri gerekti. Onlar da kontrolleri altındaki bölgelerdeki doğal kaynaklan istismar ederek bunu sağlamaya çalıştılar.
Elmas satışları, hem isyancıların savaşlarını hem de bu bölgelerin halkı üzerinde kurdukları teröre dayalı kontrolü besledi. Elmastan kazandıkları paralarla silah aldılar veya elmasları doğrudan silahla takas ettiler. Bu yasadışı elmaslar “çatışma elmasları” veya “kan elmasları” adını aldılar.
Kalitesi ve rengi ile ünlü Angola elmasları dünyanın en değerli elmaslarındandır. Madencilik aşamasında olduğu gibi elmasların satışında da zamanın şartlarına göre değişik yöntemler izleniyordu. Fred Rindel adlı bir Güney Afrikalı asker ile elmas tüccarı olan De Decker kardeşler satış sistemini kurmuştu. Komşu ülkelerde yapılan açık artırmalarla en iyi satış fiyatları elde ediliyordu.
UNITA’nın güçlü olduğu ve faaliyetlerinin pek sıkı kontrol edilmediği dönemlerde satışlar bu şekilde devam etti. Ancak UNITA’nın faaliyetleri Birleşmiş Milletler tarafından ortaya çıkarıldıktan sonra komşu ülkeler militanları ele geçirmek için yetkililerle işbirliği yapmaya ikna edildi. Pek çok elmas kaynağının kaybedilmesi ve elmas üretimindeki düşüş de artık büyük ihaleler düzenlemeyi gereksiz hale getirdi. En son bilinen ihale Ekim 2000’de yapıldı. İhaleye çıkmayan elmaslar doğrudan tüccarlara satılıyor veya silahlarla takas ediliyordu.
De Decker kardeşler, De Beers’in Antwerp ve Tel Aviv’deki alım bürolarına elmas veriyorlardı. Global Şahit, doğal kaynakların harap edilmesi ile insan haklarına aykırı davranışları takip ederek bunların birbiri ırasındaki ilişkiyi ortaya çıkaran İngiltere’de kurulu bir sivil toplum örgütüdür. Bu örgüt, 1998 yılında “çatışma elmaslan” konusuna eğilerek medya kuruluşları, siyasiler ve kamunun dikkatini çeken etkin bir kampanya başlatmıştır.
Elmas ticareti ile ilgili gerçekler, sektör oyuncuları ile az sayıda uluslar arası gözlemci tarafından bilinmekteydi. Şimdi gazeteler, radyo programları ve kabinelerde tartışılmaya başlanmıştır. De Beers’in kanlı elmas kaçakçılığında oynadığı rol, Global Şahit tarafından yayınlanan A Rough Trade (Zorlu Bir Ticaret) adlı makalede ortaya konmuştu. O sıralarda Kanada’da De Beers’in dünya işlenmemiş elmas piyasasında yüzyılı aşkın süredir devam eden monopolünü tehdit edebilecek bir elmas sanayi doğmaktaydı. De Beers elmas işinin tamamen toplumun algılama şekline bağlı olduğunu biliyordu. Kanada’nın ürettiği “temiz” elmasların kendi elmaslarına tercih edilmesi veya tüm elmas sanayinin boykot edilmesi gibi bir olasılık karşısında dehşete kapılmışlardı.
Şirket kararlılıkla hareket etti. Angola’daki açık pazardan elmas almayı kesti ve kaçak elmas barındırdığı düşünülen resmi Angola elmas pazarından da çekildi. De Beers’in insan haklarına verdiği önemi belirten basın bildirileri yayınlandı. Kısa bir süre içinde açık pazarlardaki bütün ofislerini kapattı ve elmaslan sadece şirketin sahip olduğu veya ortak olduğu madenlerden almaya başladı. Bu, dünya fiyatlarım kontrol altında tutan De Beers için çok radikal bir hareketti, zira fiyatlan yüksek seviyede tutmak için sürekli stok yapardı. De Beers tüm gücünü dünya elmas sanayini kontrolü altında tutmak içir kullanan bir şirketti. Hem arz hem de talebi kontrol eder; müşterinin nasıl bir elmas alacağına da o karar verirdi. De Beers’in rakiplerinin faaliyetleri hakkmda bilgi getiren tüccar1ar, yılbaşı hediyesi olarak yüzbinlerce dolar değerinde elmas alırlardı. De Beers ile bozuşan tüccarlarsa De Beers’s artık elmas satamaz ve sonunda bu işten de çıkmak zorunda kalırdı.
Sektörün tecrübeli gözlemcisi Matthew Hart’m dediği gibi; “Ancak De Beers sektörü harekete geçirebilirdi.” Sektörü çatışma elmaslarına karşı harekete geçiren süreç sonunda Temmuz 2000’de elmas ticaretini düzenlemek ve çatışma elmaslarının pazara girmesini engellemek amacıyla Dünya Elmas Konseyi adlı bir sektör kuruluşunun faaliyete geçmesiyle başladı. Dünya Elmas Konseyi’nin misyonu, elmasların savaş ve insanlığa zarar verecek amaçlarla kullanılmasını engellemek üzere; işlenmemiş elmaslann ithalat ve ihracatının takip ve kontrol edecek bir sistemin kurulup uygulanmasıdır.
Mart 2000’de De Beers tüm elmas kutularının üzerin Birleşmiş Milletler kararlarına aykırı hiçbir elmasın bulunmadığı garantisini içeren bir not koydu. De Beers’in daha önceden isyancılardan aldığı stokların henüz tükenmemiş olacağını düşünen sektör yetkilileri bunun doğruluğun şüpheyle karşıladılar. Hart şöyle diyordu: “Şüphelerin devam etmesi, işi bilen gözlemcilerin malların çoğunun temiz olduğunu inanmaması, elmas ticaretinde kaçak malların ne kadar yaygın olduğunu göstermektedir.”
Aynı yılın haziran ayında De Beers’in başkanı Nicky Oppenheimer, tüm borsalara yazı yazarak kaçak elmas ticareti yaptığı tespit edilen tüccarların hemen borsadan ihraç edilmesini istedi. De Beers’in 2000 yılı başlarında sektörü çatışma elmaslarından uzaklaştırmaya yönelik gayretleri başka bir gerçeği gün sığına çıkardı. Global Şahit tarafından yürütülen kampanyalar ve 1998 yılının ambargoları elmas sanayinin yapısını değiştirmişti, ama hükümetleri aynı şekilde harekete geçirememişti. Daha önce olduğu gibi, hükümetler bu hareketleri destekle görünmekle birlikte gerçek anlamda pek fazla bir şey yapmamaktaydılar. 1990’lı yıllarda Angola veya başka bir Afrika ülkesinde ambargoları delen hiç kimse cezalandırılmamıştı. Hem silah hem de elmas kaçakçılığı gelişmişti…

Kaynak : Çamaşır Makinesi, Para Aklamanın ve Terörizmi Finanse Etmenin Kirli Yüzü, Nick Kochan, Goa Yayınları, Sayfa 159-185.

News

Latest News
Pırlanta Sarrafı Mücevherat Grubu. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Top Ad 728x90

Video

Visitors

Bu Blogda Ara

Vertical2

Pırlanta Hakkında Herşey

script type="text/javascript"> //form tags to omit in NS6+: var omitformtags=["input", "textarea", "select"] omitformtags=omitformtags.join("|") function disableselect(e){ if (omitformtags.indexOf(e.target.tagName.toLowerCase())==-1) return false } function reEnable(){ return true } if (typeof document.onselectstart!="undefined") document.onselectstart=new Function ("return false") else{ document.onmousedown=disableselect document.onmouseup=reEnable }

Slider

Recent Post

Games

Popüler Yayınlar

Tweetler