Bu Blogda Ara

6 Haziran 2013 Perşembe

Peki nedir bu pirlanta dedikleri...








Yüzyıllar boyunca vazgeçilmez bir tutku olmuş ve dünya döndükçe de böyle olmaya devam edecek bir sevgi kimileri için aşk; taşların ve madenin o ışıltılı dünyası... Peki nedir bu pırlanta dedikleri? Neden bu kadar değerli?

Kısaca;
Pırlanta, doğanın bir armağanı, kendine özgü ışıltısı ile göz kamaştıran en değerli ve en sert mücevherdir. Oluşumu yüzyılları bulan pırlanta, başka hiçbir madde tarafından çizilemez yapısı, kendine has ışıltısı ve nadir oluşu ile her zaman değerini korumuştur.  Her pırlanta tektir ve özeldir. Sanatkarların ellerinde yoğun ve titiz çalışmalarla meydana getirilen pırlantalı mücevherler bugün artık alternatif bir yatırım aracı olarak da görülmektedir. Ölümsüz aşkın ve sevginin simgesi, geçmişi geleceğe bağlayan tek armağan olan pırlantayı, tüm dünyada milyonlarca insan birbirlerine sevgilerini ifade etmek için tercih etmektedir.
 
Elmas ile pırlanta halk arasında farklı taşlar olarak bilinir ama aynı taşlardır. Madenden ham olarak çıkan elmas işinin ehli uzmanlar tarafından kesilerek pırlanta'nın 58 fasetli haline dönüşür. Elmas kesildikten sonra cila işlemi uygulanır. Bir pırlantanın değeri nadir bulunmasına bağlıdır. Çıplak gözle bakıldığında aynı görünse de, hiçbir pırlanta diğerinin aynı değildir. Pırlanta fiyatları 4C özelliğine göre değişiklik gösterir. Aynı karat ağırlığındaki iki pırlanta arasında fiyat farkının olma nedeni 4C özelliğine bağlıdır.
 
Pırlanta seçerken göz önünde bulundurulması gereken 4 ana özellik vardır.

Karat Ağırlığı (Carat Weight)
Berraklık (Clarity)
Renk (Colour)
Kesim (Cut) 
 
Karat Ağırlığı
Karat, pırlantanın ağırlık birimidir. 1 karat 0,20 gramdır. Karat miktarı arttıkça taşın birim fiyatı da yükselir. Bir karatlık tek bir pırlanta, aynı 3C özellikli iki adet yarım karat ağırlığındaki pırlantadan daha değerli olacaktır.  Pırlantalar için Karat cinisinden çok hassas teraziler vardır.

Berraklık
Her pırlanta tektir. Doğa, her pırlantanın onu takan kişi kadar eşsiz olmasını sağlamıştır. Pırlantanın içinde var olan ve “leke” olarak adlandırılan doğal özellikler “doğanın parmak izleri” olarak bilinir ve her bir taşın tekliğini yansıtır. Bir elmas yerin çok altında milyonlarca yılda büyük bir basınçla oluşur. Bugünkü haline geldiği zaman ise içinde minik bazen çıplak gözle görülebilen bezen sadece özel büyütüçle görülebilen lekeler vardır. Bunlar karbon kristalleridir. Türkiye'de berraklık standardı SI1 dir. Çokmu önemli derseniz bu bütçe ile alakalı bir konudur. Bir pırlanta rengi ne kadar iyi olursa, berraklığı da ne kadar temiz olursa o kadar değerli yani nadir bulunan taş kategorisine girer. Ama bir taşın rengi I yada H berraklığı SI1 ise gayet rahat içiniz ferah kullanabileceğiniz taş kategorisine girer.

Renk
Pırlanta, gökkuşağının her renginde görülür, bu renklerin bileşkesi olan beyaz, en çok tercih edilenidir. Bu renkteki pırlantalar beyazın tonuna göre alfabetik sırayla D-Z arasında dizilir. Aralarındaki renk farklılıkları o kadar belirsizdir ki, renk sınıflandırması bir uzman tarafından kontrollü bir ışık altında yapılmalı ve doğruluk için standart bir renk seti ile karşılaştırılmalıdır. Aynı berraklık ve karata sahip iki pırlanta, renklerine bağlı olarak farklı fiyatlara sahip olabilir.

Kesim
Pırlantanın özelliklerinden bir çoğunu doğa belirler, ancak taşın gerçek pırıltısını ve nihai güzelliğini ortaya çıkarmak deneyimli bir kesim ustasının becerisine bağlıdır. Boyutu ve şekli ne olursa olsun iyi kesimli bir pırlanta ışığı kendi içinden geçirerek yansıtır. Işık, ayna gibi yüzeylere çarpar ve taşın tepesinden dışarıya dağılarak ışıltısını ortaya çıkarır. Bir elmas çok derin yada çok yassı bir şekilde kesilirse, o zaman yanlardan veya dipten ışık kaybedebilir buda değer kaybetmesine sebep olur.
bütün bu özellikleri, 4C Tablosundan ayrıntılı olarak inceleyebilirsiniz.


4Csmall

Montur Jewelery

Cinlilerin yeni yatirim araci degerli taslar

Çinlilerin yeni yatırım aracı değerli taşlar






Çin’de geçen yıl ki yüksek enflasyon, ekonomik korkularıda beraberinde getirirken, Çindeki emlak fiyatlarının düşmesi, birçok yatırımcıyı farklı yollara yönlendirdi. Çinliler değişen bu zaman aralıklarında artan servetlerini güvence altına alabilmek için değerli taşlarla ilgilenmeye başladılar.

Son 5 yılda, dünyada nadir bulunan mücevherler Çinlilerin yoğun ilgisi karşısında değerlerini iki kat daha artırdı. Bunun nedeni ise, sanayi kuruluşlarına göre Çinli yatırımcıların, sürekli artan servetlerini koruma altına alabilmek için yatırımlarını değerli taşlar üzerinden gerçekleştirmesi olarak tespit edildi. Antwerp Dünya Elmas Merkezi başkanı Ari Epstein ile yapılan bir röportajda, zengin Çinlilerin yapacakları yatırmların uzun süreli ve kalıcı değerlere sahip olan yatırımları tercih ettikleri için değerli taşlara yöneldiklerini belirtti.

15 yıl öncesine kadar, Çin de bir çok kişinin mücevherler hakkında bir bilgisi yok iken, günümüzde mücevherler Çin için büyük bir pazar halini aldı. 2011 yılı Çindeki mücevher piyasasının altın yıllarının başlangıcı sayıldı. Çin de şimdiye kadar hiç bir pazar bu kadar hızlı bir büyüme göstermezken Amerika bu seviyeye 50 yılda, Japonya ise bu seviyeye 20 yılda ulaşabildi. Çin’deki mücevher pazarı 2010 yılında %25 lik bir büyüme gerçekleştirirken, Şangay Mücevher borsasına göre Ocak 2010 dan Ekim 2010 a kadar Çin’in ithal ettiği elmaslar 2 milyar dolarlık hedef seviyeyi aşarak 2.156 milyar dolara ulaştı. Bu değer 2009 a göre %75.2 lik bir artış gösterdi. Çin mücevher kurumuna göre, Çin dünyadaki en büyük ikinci elmas alıcısı (Amerikadan sonra) durumunda, fakat ekonomik veriler Çin’in yakın zamanda dünyanın en büyük elmas alıcısı konumuna getireceğini gösteriyor.
Renkli mücevherler özellikle dünyada nadir bulunan pembe ve kırmızı pırlantalar zengin Çinlilere göre daha fazla tercih edilmekte. Evlenirken geline takılan tek taş pırlantaların yanı sıra hediye veya yatırım amaçlı olarakta çeşiltli mücevherler Çinliler tarafından büyük talep görmekte.

Muhteşem güzellikte ki 80.69 karatlık büyük sarı pırlanta yüzük, Sotheby Asya’nın başkanı Patti Wong tarafından, 2011 yılı kasım ayında Hong Kong’da tanıtıldı. Çinliler tarafından büyük ilgi gören bu tanıtım, yeni dönemde zengin Çinlilerin yatırmlarını değerli taşlar üzerinde gerçekleştirdiğini gösterdi.
Mücevherlerin değeri yüksek olmasına rağmen Çin’deki mücevher piyasası, etkileyici ve güçlü bir konumda yer almakta. Dünyadaki ekonomik kriz Çin mücevher endüstirisini hiç bir şekilde etkilemezken, aksine kriz zamanında Çin’deki mücevher pazarı giderek büyük bir büyüme gösterdi ve Çin’de büyük bir trend halini aldı. Çin ekonomik kriz ile birlikte mücevher için hammadde sağlayan ülkeleri kendine çekerek mücevhere olan yüksek talebi karşılmaya çalıştı ve dünya mücevher satıcılarını da Çin’e olan ilgisinin artmasını sağladı.
Son zamanlarda mücevherler Çin’de büyük şehirlerdeki gösterişli ve lüks butik dükkanlar da satılmakta, fakat artan mücevher piyasası, orta ve küçük şehirlerde de pırlanta satan dükkanların açılacağını gösteriyor. Bundan dolayıda büyük firmalar farklı eyaletlerde bir çok alıcıya ulaşabilmek için satış ağlarını genişletiyor ve yatırımlarını ona göre planlıyorlar.
 Çin Günlüğü

Elmas mi Altin mi?

ELMAS’IN FENDİ ALTINI YENECEK Mİ?


Elmas’ın takı olarak kullanımı ve ekonomik değer aracı olarak anlam ifade etmesi altın kadar eski değil. Ama alternatif portföy arayışlarıyla birlikte, yatırım araçlarının da çeşitlenmesi bekleniyor. Bu çeşitlenme neden elmasın estetik parlaklığını yatırım alanına da yansıtmasın?
Yatırım Denizinde Yeni Limanlar
Altın, dolar, euro, hisse, fon derken; uluslar arası yatırımcı farklı enstrümanları da düşünmeye başladı. Çünkü bol alternatif, riski dağıtmak demek. Yeni bir yatırım aracı, yeni bir soluk ve heyecan demek. Bu yüzden, belki elmas’ın yatırım ve takas gücünün arttırılması tıkanan ekonomide bir soluk alma şansı doğurabilir. Sorun şu ki, elmas üretiminde söz sahibi olmayanlar büyük devletler ve sermaye grupları nasıl ikna edilecek? Medya’nın gözünü önümüzdeki günlerde elmasın parıltılı dünyasına çevirdiğini izleme ve okumaya başlarsak şaşırmayalım. Geniş kitleleri ardından sürüklemek ve elmasa yatırımın ciddi bir trende dönüşmesi bu işi kolaylaştırabilir.
Tek Taş’ın Büyüsü ve Kadınlar
Uzun süredir tek taş pırlanta (ki pırlanta elmasın ışıltısını öne çıkaran özel bir kesim yöntemiyle işlenmişidir) evlilik seremonilerinin ve aşk ilanlarının büyüleyici bir anlatımı gibi görülüyor. Bu noktada, karat ağırlığından çok, marka ve sertifika gibi unsurlar daha bir ön plana çıkıyor. Ve tarih bize, bir ürünün kadınların kalbini kazanması durumunda önünün açık olduğunu gösteren örneklerle dolu. Elmas, mücevher dünyasının en parlak yıldızı olma şansını bu şekilde yakalayabilir.
Sertifikalı Pırıltı!
İster misiniz birileri kalkıp elması satın alınıp tasarruf edilebilir bir forma soksun. Örneğin standart bir kesimle, standart karat ölçülerinde ve çok küçük parçalar şeklinde. Kaybolma ihtimaline karşın da, uygun şekilde muhafaza eden şık kutular kullanılabilir. Elmasın zirveye yolcuğu aslında daha başlamamış gibi.
Blişim Haber

Pirlanta, yatirim araci olur mu?


Pırlanta, yatırım aracı olur mu?

Fuarlar, sektörden birçok firmanın yeni ürünlerini sergilediği kısa süreli büyük pazarlardır. Ayrıca, fuarlar eski müşterilerle buluşma, yeni müşterilerle de tanışma ve vizyon genişletici platformlardır.
Fuarların kalitesi, düzenleyici firmanın organizasyon başarısı ve katılımcı firmaların gelişmişliğiyle ölçülür. Otomobil, yat, mücevher, takı ve son yıllarda bilişim fuarlarının düzenlendiği ülkemizde ve dünyada ses getiren fuarlar oldu.
Rotaforte Fuarcılık'ın 30 yıldan beri yılda iki kez düzenlediği mücevher, takı ve saat sektöründen birçok firmanın katılımıyla "32. İstanbul Jewelry Show" adındaki, bu yılın ilk fuarı, Yeşilköy CNR Expo Fuar Merkezi'nde önceki gün kapılarını açmıştı. 33 ülkeden bin 150'nin üzerinde firmanın katıldığı fuarda, 5 gün boyunca 87 ülkeden toplamda 50 bin ziyaretçi bekleniyor. Fuarda sergilenen ürünler arasında altın ve pırlanta mücevherat, değerli ve yarı değerli taşlar, inci, gümüş takı, saat, makine, kuyumculuk malzemeleri ve ekipmanlar, vitrin malzemeleri ve güvenlik gereçleri bulunuyor. Uluslararası nitelikteki ve sadece sektör temsilcilerinin ziyaretine açık olan, yerli ve yabancı birçok firma ürünlerinin sergilendiği ve yılda 400 ton altın ve 300 ton gümüş işlemenin gerçekleştiği Türk kuyum pazarında alıcı ve satıcıları söz konusu fuar bir araya getiriyor.
Mücevher ve takı sektörünün en büyük fuarı niteliğindeki "32. İstanbul Jewelry Show" fuar, bu yıl sektör için ayrı bir önem taşıyor. Global finansal krizle birlikte son üç yılda sürekli yükselen altın fiyatı, sektörde iş hacminin daralmasına ve üretimin düşmesine neden oldu. Ayrıca, dış pazar daralması, ihracatçı firmaları yeni pazar arayışına itti. İç pazarda ise özel günlerde firmalar, indirim kampanyalarıyla satışlarını artırma yoluna gittiler. Son bir aydır Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde yönetime karşı halk ayaklanması altın fiyatını yeniden tetikledi. Diğer taraftan son aylarda pırlanta ve elmas gibi kıymetli taş fiyatlarında dolar bazında yüzde 35'e varan yükselişler olduğu söyleniyor. Fiyat yükselişinin talep oluşturma amaçlı spekülatif işlemlerden kaynaklandığı belirtiliyor. Son dönemde altın ve kıymetli taş fiyatlarındaki yükseliş, sektörü tedirgin ediyor. Ancak, İstanbul Değerli Maden ve Mücevherat İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Can Özkök, fuarın açılışında yaptığı konuşmada, 2009'daki küresel krizden etkilenen sektör ihracatının 2010 yılında yeniden yükselişe geçerek 1,2 milyar dolara ulaştığını söyledi. Can Özkök, 2023 yılı ihracat stratejileri çerçevesinde, Cumhuriyet'in 100. yılında 12 milyar dolar ihracata ulaşmayı hedeflediklerini bildirdi. Bu ifadeler güzel ve sektörü motive edici temenniler. Bu yazıyı hazırladığımda fuarın henüz ikinci günüydü. Fuarla ilgili performans ve ciro belirlemek zor. Ancak, ilk iki gün fuarda bir miktar hareketlilik oldu.

Altın fiyatı yüksek olduğundan döviz kurunun düşük olduğu dönemde sektör ve tüketiciler pırlantalı takılara yöneldiler. Atasay Kuyumculuk Yönetim Kurulu Üyesi Atasay Kamer'e göre, altın fiyatlarının artmasıyla birlikte insanlar pırlantaya doğru kayış yaptı. Geçen sene ile bu sene arasında pırlantada yüzde 40 fiyat artışı var. İnsanlar pırlantaya da bir yatırım aracı olarak bakıyor. Pırlanta yatırım aracı olur mu tartışılır. Pırlanta çıplak taş ve sertifikalı olarak alınıp satılabiliyor. Bu haliyle yatırım aracı olabilir. Ancak, bu ticareti piyasa profesyonelleri yapabilir. Halkın kullanma amaçlı aldığı mücevherlerin yatırım aracı olabilmesi için halen en az yüzde 40'taki alım satım farkının yüzde 5-10'lara inmesi gerekir. Fuarın kuyumculuk sektörüne ivme kazandırması dileklerimle.
ZAMAN
M. Ali Yıldırımtürk
a.yildirimturk@zaman.com.tr

Paladyum Madeni, Kuyumculukta Kullanim Alanlari ve Ozellikleri


Paladyum Madeni, Kuyumculukta Kullanım Alanları ve Özellikleri






  • Paladyumun Simgesi :………………..Pd
  • Paladyumun Atom ağırlığı :………..106.42
  • Paladyumun Atom nu :………………46
  • Paladyumun Özgül ağırlığı :………..11.97 g/cm3
  • Paladyumun Ergime sıcaklığı :…….1552°C
  • PaladyumunKaynama noktası :…..2927°C
Paladyum Madeninin Kullanım alanları:
Dişçilik, saat, kuyumculuk vb. alanlardır. Kuyumculukta kullanımı, II. Dünya savaşı sırasında platin madenlerine el konulması
sonucunda başlamış ve özellikleri de bunu teşvik etmiştir.
Paladyum Metalinin Özelliği:
Paladyum, gümüş beyazı renktedir. Dövülüp işlenebilir bir metaldir. Altın, bakır ve gümüş ile alaşım oluşturabilir. Paladyum makine ile işlendiğinde vazelin, el ile işlendiğinde sıvı sabunun yağlayıcısı olarak kullanılması tavsiye edilmektedir.
Kuyumculukta kullanılma nedenleri;
  • Üretiminin talepten fazla olması,
  • Platin grubunun nitrik asitte çözünen tek metali olması,
  • Hava ve insan teri ile temasta bozulmaması,
  • Platinden daha düşük fiyatta olması,
  • Ergime noktasının platinden daha düşük olması,
  • Rengi göze daha iyi hitap etmesi,
  • Alaşımlara katıldığında korozyona karşı yüksek direnç göstermesi ve kolay işlenebilme özelliği katması,
  • Tentürdiyottan etkilenmemesi sadece koyulaşması,
  • Soğuk hâlde kolaylıkla işlenebilmesi,
  • Ezilerek mikronun onda biri kadar kalınlık elde etmenin mümkün olmasıdır.

Rengini sec omrun uzasin!


Rengini seç ömrün uzasın

Doğru renk hastalıkları bile iyileştirebilir.

Aktüel-Doğru renk kullanmanın insan hayatında yarattığı olumlu değişiklikler bilinen bir gerçek. Renklerin birçok hastalığa karşı iyileştirici etkisi olduğu ise bir başka iddia. Her rengin kendine göre bir anlamı var. 

Renklerin insan psikolojisindeki etkileri sayesinde rahat bir ortam sağlayıp ilham veren ve sakinleştiren özelliğe sahipler. Her renk belirli titreşimler yayıyor ve bu titreşimler ruh halimizi ve duygularımızı etkiliyor. Uzman Psikolog Yeşim Akıncı eviniz ya da ofisinizin dekorasyonunu amaca uygun renklerle döşemeniz ve kendinizi iyi hissettiren renk ile terapi yapmanız için tüyolar veriyor. 

BEYAZ: Saflığı, masumiyeti, temizliği simgeler. Serin bir his verir, canlandırır. Güven verir. 
Çağrışımlar: Süt, gelinlik, temizlik, pırlanta. Taşı: İnci .

KIRMIZI: Psikolojik olarak uyanık ve tetikte olmayı teşvik eder. Fizyolojik olarak kan basıncını artırır, solunumu hızlandırır ve adrenalin salgılar. İştah açar.
Çağrışımları: Bilinçaltında Kanı temsil eder, doğada ise taze meyveler, sağlıklı sebzeleri temsil eder. Enerji ve güç temsilidir.
Taşı: Yakut, lal .

KAHVERENGİ: Sağlam ve güvenirlik hissi verir,doğal olan bir atmosfer yaratmayı sağlar ancak iş görüşmelerinde kahverengi kıyafet seçmemekte fayda var.
Çağrışımları: Toprak ,odunsu ağaçlar, doğa.
Taşı: Altın.

TURUNCU: Psikolojik olarak neşeyi teşvik eder. Fizyolojik olarak sindirim sistemi ve metabolizmaya destek olur. İştahı açar, yorgunluğu giderir.
Çağrışımları: Portakal, ayçiçeği gün batımında güneşin kayboluşunun hissettirdiği duygusallıktır ve bunu çevreleyen bir ışıklandırma, turunçgiller.
Taşı: Kehribar .

SARI: Psikolojik olarak olumluluk ve canlılık özellikleri vardır. Yüzyıllardır dinlerin çoğunda bilgelik ifadesi olarak kullanılır. Fizyolojik olarak sinirsel bozukluklara iyi gelir. İnsana canlılık, parlaklık ve heyecan verir. Dikkat çekicidir fakat solgun sarılar hastalığı simgeler. 
Çağrışımları: Güneş, sıcaklık.
Taşı: Altın, sarı elmas.

YEŞİL: Sakinleştiricidir, dinlendirir ve huzur verir. Uyumlu ve dengeleyici psikolojik özelliklere sahiptir. Sinir sistemi üzerinde doğal bir etki yapar. Fizyolojik olarak kalp ve göğüs sorunlarını hafifletir. 
Çağrışımları: Filizlenme, Doğurganlık, huzur, barış ,para.
Taşı: Zümrüt .

TURKUAZ: Canlandırıcı ve serinletici psikolojik özellikleri bulunmaktadır. Fizyolojik olarak ağrı kesici özelliği vardır.
Çağrışımları: Su, berraklık.
Taşı: Turkuaz, firuze ,lapis.

MAVİ: İnsan psikolojisi üzerinde barışçıl ve sakinleştirici etki gösterir. Fiziksel olarak kan basıncını düşürür, boğaz sorunlarını çözer. İştahı azaltır. Sinir sistemini rahatlatır. Vücudun sakinleştirici kimyasallar salgılamasına yol açar. Mavi renk akılda kalıcıdır.
Çağrışımları: Gökyüzünün ve denizin rengi mavi, insanlara doğanın verdiği huzuru verir.
Taşı: Aquamarine taşı.

MOR: İç bilinci teşvik eder. Fizyolojik olarak uykusuzluğa iyi gelir.
Çağrışımları: Lüks, zenginlik, zerafet.
Taşı: Amatist .

SİYAH: Konsantrasyonu ve özgüveni artırır.
Çağrışımları: Bazı kültürlerde ölümü bazı kültürlerde doğuşu ifade eder. 
Taşı: Siyah pırlanta.

PEMBE:
 Neşe, güven, mutluluk ve rahatlık verir. Sakinleştirir. Agresyonu önler.
Çağrışımları: Yeni açmış çiçekler, bebeklerin yanakları.
Taşı: Pembe quartz.

LACİVERT: Düşünce gücünü arttırır. Ciddiyet verir. İş görüşmelerinde tercih edilen kıyafet rengidir.
Çağrışımları: Okyanus.
Taşı: Saphir.

GRİ: Siyah ve beyazın orta yoludur yani uzlaştırıcıdır. Resmilik verir ama yoğun kullanılırsa psikolojik olarak bunaltabilir. Gri, gözün en rahat ayırdığı algıladığı renklerden biridir. Diplomatik ve ağır bir renktir ama hareketsizliği, yavaşlığı ve ciddiyeti temsil eder.
Çağrışımları: Mermer.
Taşı: Elmas, gümüş, platin.

Renklere göre mekân seçimleri
Yatak odası: Rahatlık, sükunet, dinlenme, yatıştırma, yumuşatma ve sakinleştirme etkileri olan mavi, turkuvaz, morun açık tonları, açık yeşil renkler, açık bej ve dinlendiren kahve tonları kullanılarak uyku problemlerinizi azaltabilir. Saflığı ve temizliği çağrıştıran beyaz çarşaflar, yatak örtüleri halı ve perdeler kullanarak rahat uyumak mümkün. Moru fazla kullanmak melankoliyi artırabilir bu yüzden aşırıya kaçmak uygun olmayabilir. Kırmızıda dinamik ve hareketli bir renk olduğu için yatak odasında gerginlik yapıp uykuyu kaçırabilir aman dikkat.

Giyinme Odası: Güneş sarısı, bal tonları, turucu, pembe 'günaydın dünya' demek için neşe saçan bir renklerdir. Kirli beyaz ışığı yansıtır ve güne başlamak için gerekli olan enerjiyi verir. Sıcak renkler, dış dünyadan uzak duygusal ve özel bir oda yaratır. 

Çalışma odası ve toplantı salonu: Gücü temsil eden, konsantrasyon ve otorite sağlayan, siyah ve kontrast renkleri rahat ve tepkisiz hissettiren mor ve açık tonları, rahatlatıcı etkisiyle kahverengiyi ve diplomatik etkisiyle laciverti seçmek uygun olabilir.

Oturma odası: Gözü dinlendirmesi, huzur vermesi, stres atmayı sağlaması nedeniyle açık mavi, beyaz, açık ve doğal renkler ile sıcak renkler, turuncular dinamik yeşil tonları psikolojimizi olumlu şekilde etkileyecektir.

Mutfak - Yemek Odası: Sağlık ve doğayı çağrıştıran, güven ve huzur veren, taze yiyeceği temsil eden yumuşak yeşil, sarı ve tonları ile sıcak ışık renkleri canlılık ve güven veren turuncu, kırmızının alt renkleri, pembeler, yeşil-kırmızı, turkuvaz renklerinin kombinasyonlarını kullanmak uygun olacaktır. Ayrıca beyindeki tat alma lobunu harekete geçirecek ruhsal doyuma da sebep verecektir.

Koridor, bekleme salonu ve giriş fuayesi: Bekleme, geçiş ve oturma eylemlerinin yapıldığı bu mekânlar için kendine güven duygularını harekete geçiren, huzur veren gül rengi, şeftali, mor ve açık tonları doğru seçimler olacaktır. 

Çocuk odası: Dikkati ayakta tutan, enerji, hareket ve canlılık veren, kan dolaşımını hızlandıran turuncu, kırmızı, sarı ve yeşilin tonları ile aydınlık ve dinamik bir seçim yapılması çocuğun oyun ve hayal dünyasını harekete geçirir. Eğer çocuğunuzun hareketliliğinden çok şikâyetçiyseniz, mavi tonları, bej renklerini kullanın, daha sakin bir davranış tarzına yönelecektir. 

Halıdaki renk ve desenlere dikkat!
Halı seçimleri, evde halıyı nasıl ve hangi dinamikte kullanmak istediğinize göre değişir. Eğer, arka plan öğesi olarak ya da evinizin dekorasyonuna fon oluşturacak bir halı istiyorsanız, krem rengi, bej ve toprak renklerde halılar tercih edilmeli. Ama tam tersi, dikkat çeken ve evinizin odak noktasını oluşturan tarzda bir halı istiyorsanız, o zaman mor, bordo, siyah, kırmızı ve bunun gibi çarpıcı renkleri kullanılmalı.

Klasik döşenmiş, antikalarla bezenmiş bir ev dekorasyonunuz varsa el yapımı değerli halı ve kilimlere yer vermelisiniz. Duvarlarınızda bej ve beyaz tonları hâkimse zeminde kullanacağınız koyu renkler; halı ya da kilim rengini koyu renk seçmek de aynı hareketi yaratacaktır. Zemininiz açık renk ise, duvarlarda renkleri koyu seçip, açık renk halı kullanarak kontrast yaratabilirsiniz. 

*
Psikolog Ergün İnce
"Renklerin etkisi yaşanmışlıklarla ilgilidir"

İnsan psikolojisinde renklerin etkisi kişiseldir. Rengin etkisi insanda ne hissettirdiğiyle ilgilidir. Örneğin mavi ve yeşil herkeste aynı hissi uyandırmaz. Çoğu insan mavinin kendisini iyi hissettirdiğini söylerken çocukken boğulma tehlikesi geçiren birinin mavi renkte iyi bir şey hissetmesini bekleyemeyiz. Renklerin etkisi kişinin yaşadıklarıyla ilgilidir. Genel olarak baktığımızda beyaz ve yeşilin dinlendirici etkisi bulunduğunu söyleyebiliriz, ülke bayrağının renkleri de insanlara kendilerini iyi hissettiren renklerdendir. Sonuç olarak renklerin psikolojideki etkisi tamamen kişiseldir ve yaşanmışlıklarla ilgilidir.

Merve Hızal

Kadinların Pirlanta Aski Buyuyor: 2020′de Dunya Elmas Tuketimi 26 Milyar Dolari Gececek

12 Şubat 2013- İstanbul; Bain & Company’nin Antwerp Dünya Pırlanta Merkezi (AWDC) işbirliği ile hazırladığı “Küresel Pırlanta Endüstri Raporu”na göre, 2011 yılında 15,6 milyar ABD doları olan elmas tüketimi 2020′de 26,1 milyar ABD doları seviyesine erişecek. Bu artışta büyüyen Çin ve Hindistan orta sınıfının pırlanta tüketiminin önemli rol oynayacağı ifade ediliyor.
Rapor, sekiz ayrı ülkeden 5 binden fazla tüketicinin yer aldığı geniş kapsamlı bir anketin sonuçlarını ve dünyanın en büyük pırlanta pazarları olan ABD, Çin ve Hindistan’la ilgili analizleri içeriyor.
Pırlantada en büyük pazar Amerika
ABD, halen dünyanın açık arayla en büyük pırlanta pazarı konumunda bulunuyor. 27 milyar dolar düzeyindeki elmas pazarı ile Çin ve Hindistan’ı neredeyse 3′e katlıyor. Çin, 9 milyar dolara yaklaşan yıllık satışı ile dünyanın en büyük ikinci pırlanta pazarı haline gelmiş durumda. Dünya’nın ilk elmas madenlerine sahip olan, pırlanta kesimi ve parlatmasında bir merkez haline gelen Hindistan’ın yıllık satışı ise 8,5 milyar dolara yaklaştı ve hızla büyümeye de devam ediyor.
2020’ye kadar pırlanta satışlarında %60 artış bekleniyor
Küresel Pırlanta Endüstri Raporu’na göre, 2020 itibarı ile Çin ve Hindistan’ın büyüyen orta kesiminin taleplerinin artması sonucunda dünya pırlanta tüketiminin yüzde 60′ın üzerinde artış göstereceği tahmin ediliyor. Rapora göre Çin ve Hindistan’ın toplam tüketiminin 2020 yılına gelindiğinde dünyanın toplam tüketiminin yüzde 36′sını oluşturacağı öngörülüyor. Toplam ham elmas tüketiminin ise 2011 seviyesine göre yılda yüzde 5,9 artış göstererek 2020′de 26,1 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Çin ve Hindistan’ın 2011 ve 2020 arasında pırlanta talebindeki artışın yarısından sorumlu olacağı tahmin ediliyor.
Zevkler ve satın alma eğilimleri değişiyor
Tüm ülkelerde pırlanta yüzük, nişan, evlilik ve aşkı temsil ediyor. 2012 Küresel Pırlanta Endüstrisi Raporu, kadınların çoğuna pırlantanın hediye olarak verildiğini gösteriyor. Bununla birlikte, Çinli ve Hintli kadınlar kendi pırlantalarını seçme sürecine katılırken, Amerikalı ve Rus kadınlar sürpriz yaşamaktan hoşlanıyorlar. Hindistan dışındaki müşteriler için pırlanta denilince akla lüks perakende mağazalar olan Cartier ve Tiffany geliyor.
Bain Istanbul Ortağı Serhan Nadir  konu ile ilgili şunları söyledi:
“Türk elmas müşteri dinamikleri Hindistan’la yakın benzerlik gösteriyor. Pırlanta, Avrupa’da genelde lüks markaların zincir mağazalarından satın alınırken, Türkiye’de hala Hindistan’da olduğu gibi “aile kuyumcusu”ndan alınıyor. Türk müşterisini Hintlilerden ayıran fark ise, pırlantaya hala altın gibi bir yatırım aracı olarak değil, keyif için takılan bir aksesuar gözüyle bakılması. Son on yılda eğitim seviyesinin artması ve global oyuncuların pazardaki agresif tanıtım aktivitelerinin de etkisiyle, Türk müşteriler de yüzde 20-30 fark vererek marka ürünleri tercih etmeye başlıyor. Tercih edilen ürünler arasında dünya trendlerinin etkisini Türkiye’de de görmek mümkün. Yeni düzende artık pahalı ve tek taş pırlanta almak yerine günlük kullanıma daha uygun, pahadan çok tasarımıyla öne çıkan fiyat açısından ulaşılabilir ürünler tercih ediliyor.”
ABD’de pırlanta nişan yüzükleri artık popüler değil
Pırlanta kadınlara çekici gelmeye devam etse de, genç tüketiciler arasında pırlanta yüzükleri tercih edenlerin sayısında bir düşüş gözleniyor. Genç kadınlar lüks harcamalarda artık elektronik ürünleri tercih ediyor. Amerikalı ve Hintli kadınlar için pırlanta yüzükler duygusal olduğu kadar maddi bir önem de taşıyor.
Çin’de pırlanta nişan yüzüğü âdeti yaygınlaşıyor
Yıllık geliri 15 bin doların üstünde olan ailelerin yüzde 90′ında en az bir parça, birçoğunda ise birden çok pırlanta takı bulunuyor. Geliri 15 bin dolardan az olan ailelerin yüzde 20′sinde ise en az bir parça pırlanta bulunuyor.
Pırlantaları sonsuzluk ve statü simgesi olarak gören Çinli kadınlar için pırlantanın manevi ve ruhsal değeri oldukça yüksek. Pırlanta nişan yüzüğü verme âdeti Çin’de gittikçe yaygınlaşıyor.
Çinli kadınlar küpe yerine, yüzük, kolye gibi daha görünür pırlantaları tercih ediyor. En az bir karat ve üstü pırlantalar Çin’de daha popüler.  Çin’de Tiffany, Cartier ve Bulgari gibi prestijli perakendeciler pazarın büyük bölümünü elinde tutuyor.
Hindistan’da kadınlar pırlantadan iyi anlıyor
Hindistan’da pırlanta ülkenin ikinci en hızlı büyüyen lüks satış ürünü konumunda bulunuyor. Hindistan’ın yüksek gelirli kadınlarının yaklaşık yüzde 90′ında pırlanta bulunuyor. Çoğu ilk pırlantasını düğün, nişan, doğum günü ve yıldönümü kutlamalarında alıyor. Nişan yüzüğü vermek de ülkede oldukça yaygın bir adet. Düşük gelir grubuna dahil kadınların bile birçoğunu pırlanta kolye ve bileziklere sahip. Hindistan’da kadınlar pırlantadan iyi anlıyor. Taşın berraklığına, kesimi, boyutu ve renginden daha fazla önem veriyorlar.
Bain & Company İstanbul hakkında:
10 yıldan bu yana uluslararası danışmanları aracılığı ile Türkiye’de birçok sanayi dalında şirkete danışmanlık hizmeti veren Bain & Company’nin finansal hizmetler, telekomünikasyon ve sanayi ürün ve hizmetler sektörlerinde kapsamlı ve derin bir uzmanlığı bulunuyor.  İstanbul Ofisi, dünya çapındaki 47, Avrupa’daki 20. Ofisi olma özelliğini taşıyor. Bain & Company Türkiye ofisinde deneyimli Türk ve uluslararası uzmanlardan oluşan bir danışmanlar ekibi görev yapmaktadır.
Bain & Company Hakkında 
Dünyanın lider yönetim danışmanlık şirketlerinden Bain & Company, müşterilerine strateji, operasyon, teknoloji, organizasyon, girişim sermayesi ve birleşme & satın alma konularında danışmanlık hizmetleri veriyor. Bain, danışmanlarının başarılarını müşterilerinin finansal sonuçlarına göre ölçmesi prensibi çerçevesinde 1973 yılında kuruldu. Bain’in müşterileri hisse senetlerinde borsa ortalamasının 4 misli daha iyi performans gösterdiler. 31 ülkede 49 ofisi bulunan Bain & Company, değişik sektörlerden 4.600′ün üzerinde şirket ve girişim şirketi ile çalıştı.
Bain’i Twitter’da @BainAlerts hesabından takip edebilirsiniz:
Tribeca

Altina karsi pirlanta

ahaber- Altın fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle pırlantalı takılara yönelen tüketiciler, gümüş gibi pırlantaya da bir yatırım aracı olarak bakmaya başladı. Çıplak taş ve sertifikalı olarak alınıp satılabilen pırlanta, fiyatındaki artışa ve alım satım farkına karşın takının yanı sıra yatırım amaçlı da tüketicilerden büyük ilgi görüyor. 


Altına karşı pırlanta

En güvenli yatırım aracı olarak yüzyıllardır yastık altına konulan altına karşın, takı amaçlı alınan pırlanta da yatırım aracına dönüştü.
Merkezi New York'ta bulunan Uluslararası Mücevher Taşçıları Derneği Türkiye Başkanı Fazıl Özen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, altında oldukça kısa bir dönemde 2 misline varan artış olmasının dünyada piyasaları ve altın satışlarını ciddi ölçüde etkilediğini ifade ederek, altının bu yüksek fiyatı karşısında eskiye göre daha yakın fiyatlarda olan pırlantaların satışlarının da önemli miktarda arttığını söyledi.

Özen, fiyatı yüzde 50 civarında yükselmesine karşın pırlanta satışlarında geçtiğimiz aylara ve yıllara oranla ciddi artış olduğunu belirterek, düğün, evlilik yıl dönümleri ve Sevgililer Günü'nde pırlanta almanın geçmişe göre artık çok daha yaygın olduğunu, bunda reklam, tanıtım ve kampanyaların etkisinin bulunduğunu kaydetti.

Özellikle son bir yılda pırlanta satın alan kişilerin dünya pırlanta fiyatlarının yükselmesi sonucu ciddi kar etmesinin artık pırlantanın sadece takı olarak değil, aynı zamanda bir yatırım aracı olarak da görülmesine yol açtığına işaret eden Özen, altın veya diğer değerli metallerin aksine fiyatlarında hiçbir zaman düşüş olmamasının, hep artış yaşanmasının pırlantayı daha cazip hale getirdiğini söyledi.

Pırlantada her zaman için sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada en çok satılan çeşidin tek taşlar, 3 ve 5 sıra taşlı yüzüklerin de popüler ürünler olduğunu belirten Özen, daha ağır takılar, setler ve gerdanlıkların ise fiyatlarının daha yüksek olması ve her gün takılamamasından dolayı daha az oranda tercih edildiğini söyledi. 

Pırlanta satışlarında İstanbul'un ilk sırada yer aldığını, bu ili Ankara, İzmir, Bursa ve turizmin gelişmiş olduğu sahil kentlerinin izlediğini bildiren Özen, pırlantada 25-35 yaş arası kişilerin ekonomik ürünleri, 35 yaş üzerinin ise orta ve yüksek fiyatlı ürünleri tercih ettiğini, erkeklerde pırlantalı mücevher kullanımının çok düşük olduğunu, erkeklerin pırlantayı yüzük, kol düğmesi ve kravat iğnesinde kullandığını anlattı.

-''PIRLANTALI ÜRÜNLER ALTIN KARŞILIĞI HESAP YAPILDIĞINDA UCUZ VE ALINABİLİR KALMIŞTIR''-

İstanbul Değerli Maden ve Mücevherat İhracatçıları Birliği (İDMMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Güner de altın fiyatlarının son 5-6 yıl içinde ''fahiş'' bir artış göstererek 6-7 kat arttığını, vatandaşın bu artış karşısında pırlantalı ya da elmas taşlı ürünlere yöneldiğini ifade ederken, pırlantalı ürün imalatında altının fiyata yüzde 10 etki eden bir faktörken yüzde 25 etkilemeye başladığını, pırlantalı ürünlerin altın karşılığı hesap yapıldığında ucuz ve alınabilir kaldığını söyledi.

Güner, ''Örneğin bir beşibirlik ya da 2 adet burgu bileziğin fiyatına gayet güzel üçlü pırlanta takım alınabilmektedir. Geçmiş yıllarda bu oran kat be kat daha pahalıydı. Bir pırlanta kolye için 5-10 burgulu bilezik bozdurmak zorunda kalınıyordu'' şeklinde konuştu.

Pırlanta ya da değerli taşlardan mamul mücevher satılabilirliğinin o ülkenin gelişmişliğinin göstergelerinden biri olduğunu ifade eden Güner, ''Ülke ne kadar gelişmiş, dünyaya entegre olmuşsa onların zevk ve seçimleriyle o kadar entegre olmuş olur. Bundan 20-30 yıl önce bir bayan koluna taktığı 10-15 altın bileziği takı olarak algılıyor ve ondan zevk alıyordu. Ama günümüzde bayanlar zarif, ancak pırlanta, değerli taş ya da elmas tercih ediyorlar. Yani son yıllarda Türkiye'nin gelişmesine paralel pırlantalı ürünlere talep de artıyor'' dedi.

-EN ÇOK TEK TAŞLAR TERCİH EDİLİYOR-

Pırlanta taşlı ürünlerin satın alınmasındaki en önemli faktörün zarafet ve değerin bir arada bulunması olduğunu vurgulayan Güner, ihtiyaç halinde pırlanta ürünlerinin de belirli bir kayıpla geri satılabildiğini ya da değiştirilebildiği, pırlantalı ürünlerde en çok tek taşların, bunların yanında taşın ön plana çıkıp kendini gösterdiği ürünlerin de tercih edildiğini anlattı.

Ayhan Güner, Türkiye'ye giren pırlantayı ölçemediklerini ifade ederek, Türkiye'nin Avrupa, Rusya, Dubai ve ABD'ye pırlantalı ürün ihracatı yaptığını, en önemli pazarlarının Rusya ve Almanya olduğunu söyledi. Güner, ''Bizim tek engelimiz, rekabet gücümüzün artması için ham maddeye verginin kaldırılmasıdır. Eğer bu gerçekleşirse Türkiye yakın çevresinde üretim ve dağıtım üssü olur'' dedi.
AA

6 Haziran 2013 Perşembe

Peki nedir bu pirlanta dedikleri...








Yüzyıllar boyunca vazgeçilmez bir tutku olmuş ve dünya döndükçe de böyle olmaya devam edecek bir sevgi kimileri için aşk; taşların ve madenin o ışıltılı dünyası... Peki nedir bu pırlanta dedikleri? Neden bu kadar değerli?

Kısaca;
Pırlanta, doğanın bir armağanı, kendine özgü ışıltısı ile göz kamaştıran en değerli ve en sert mücevherdir. Oluşumu yüzyılları bulan pırlanta, başka hiçbir madde tarafından çizilemez yapısı, kendine has ışıltısı ve nadir oluşu ile her zaman değerini korumuştur.  Her pırlanta tektir ve özeldir. Sanatkarların ellerinde yoğun ve titiz çalışmalarla meydana getirilen pırlantalı mücevherler bugün artık alternatif bir yatırım aracı olarak da görülmektedir. Ölümsüz aşkın ve sevginin simgesi, geçmişi geleceğe bağlayan tek armağan olan pırlantayı, tüm dünyada milyonlarca insan birbirlerine sevgilerini ifade etmek için tercih etmektedir.
 
Elmas ile pırlanta halk arasında farklı taşlar olarak bilinir ama aynı taşlardır. Madenden ham olarak çıkan elmas işinin ehli uzmanlar tarafından kesilerek pırlanta'nın 58 fasetli haline dönüşür. Elmas kesildikten sonra cila işlemi uygulanır. Bir pırlantanın değeri nadir bulunmasına bağlıdır. Çıplak gözle bakıldığında aynı görünse de, hiçbir pırlanta diğerinin aynı değildir. Pırlanta fiyatları 4C özelliğine göre değişiklik gösterir. Aynı karat ağırlığındaki iki pırlanta arasında fiyat farkının olma nedeni 4C özelliğine bağlıdır.
 
Pırlanta seçerken göz önünde bulundurulması gereken 4 ana özellik vardır.

Karat Ağırlığı (Carat Weight)
Berraklık (Clarity)
Renk (Colour)
Kesim (Cut) 
 
Karat Ağırlığı
Karat, pırlantanın ağırlık birimidir. 1 karat 0,20 gramdır. Karat miktarı arttıkça taşın birim fiyatı da yükselir. Bir karatlık tek bir pırlanta, aynı 3C özellikli iki adet yarım karat ağırlığındaki pırlantadan daha değerli olacaktır.  Pırlantalar için Karat cinisinden çok hassas teraziler vardır.

Berraklık
Her pırlanta tektir. Doğa, her pırlantanın onu takan kişi kadar eşsiz olmasını sağlamıştır. Pırlantanın içinde var olan ve “leke” olarak adlandırılan doğal özellikler “doğanın parmak izleri” olarak bilinir ve her bir taşın tekliğini yansıtır. Bir elmas yerin çok altında milyonlarca yılda büyük bir basınçla oluşur. Bugünkü haline geldiği zaman ise içinde minik bazen çıplak gözle görülebilen bezen sadece özel büyütüçle görülebilen lekeler vardır. Bunlar karbon kristalleridir. Türkiye'de berraklık standardı SI1 dir. Çokmu önemli derseniz bu bütçe ile alakalı bir konudur. Bir pırlanta rengi ne kadar iyi olursa, berraklığı da ne kadar temiz olursa o kadar değerli yani nadir bulunan taş kategorisine girer. Ama bir taşın rengi I yada H berraklığı SI1 ise gayet rahat içiniz ferah kullanabileceğiniz taş kategorisine girer.

Renk
Pırlanta, gökkuşağının her renginde görülür, bu renklerin bileşkesi olan beyaz, en çok tercih edilenidir. Bu renkteki pırlantalar beyazın tonuna göre alfabetik sırayla D-Z arasında dizilir. Aralarındaki renk farklılıkları o kadar belirsizdir ki, renk sınıflandırması bir uzman tarafından kontrollü bir ışık altında yapılmalı ve doğruluk için standart bir renk seti ile karşılaştırılmalıdır. Aynı berraklık ve karata sahip iki pırlanta, renklerine bağlı olarak farklı fiyatlara sahip olabilir.

Kesim
Pırlantanın özelliklerinden bir çoğunu doğa belirler, ancak taşın gerçek pırıltısını ve nihai güzelliğini ortaya çıkarmak deneyimli bir kesim ustasının becerisine bağlıdır. Boyutu ve şekli ne olursa olsun iyi kesimli bir pırlanta ışığı kendi içinden geçirerek yansıtır. Işık, ayna gibi yüzeylere çarpar ve taşın tepesinden dışarıya dağılarak ışıltısını ortaya çıkarır. Bir elmas çok derin yada çok yassı bir şekilde kesilirse, o zaman yanlardan veya dipten ışık kaybedebilir buda değer kaybetmesine sebep olur.
bütün bu özellikleri, 4C Tablosundan ayrıntılı olarak inceleyebilirsiniz.


4Csmall

Montur Jewelery

Cinlilerin yeni yatirim araci degerli taslar

Çinlilerin yeni yatırım aracı değerli taşlar






Çin’de geçen yıl ki yüksek enflasyon, ekonomik korkularıda beraberinde getirirken, Çindeki emlak fiyatlarının düşmesi, birçok yatırımcıyı farklı yollara yönlendirdi. Çinliler değişen bu zaman aralıklarında artan servetlerini güvence altına alabilmek için değerli taşlarla ilgilenmeye başladılar.

Son 5 yılda, dünyada nadir bulunan mücevherler Çinlilerin yoğun ilgisi karşısında değerlerini iki kat daha artırdı. Bunun nedeni ise, sanayi kuruluşlarına göre Çinli yatırımcıların, sürekli artan servetlerini koruma altına alabilmek için yatırımlarını değerli taşlar üzerinden gerçekleştirmesi olarak tespit edildi. Antwerp Dünya Elmas Merkezi başkanı Ari Epstein ile yapılan bir röportajda, zengin Çinlilerin yapacakları yatırmların uzun süreli ve kalıcı değerlere sahip olan yatırımları tercih ettikleri için değerli taşlara yöneldiklerini belirtti.

15 yıl öncesine kadar, Çin de bir çok kişinin mücevherler hakkında bir bilgisi yok iken, günümüzde mücevherler Çin için büyük bir pazar halini aldı. 2011 yılı Çindeki mücevher piyasasının altın yıllarının başlangıcı sayıldı. Çin de şimdiye kadar hiç bir pazar bu kadar hızlı bir büyüme göstermezken Amerika bu seviyeye 50 yılda, Japonya ise bu seviyeye 20 yılda ulaşabildi. Çin’deki mücevher pazarı 2010 yılında %25 lik bir büyüme gerçekleştirirken, Şangay Mücevher borsasına göre Ocak 2010 dan Ekim 2010 a kadar Çin’in ithal ettiği elmaslar 2 milyar dolarlık hedef seviyeyi aşarak 2.156 milyar dolara ulaştı. Bu değer 2009 a göre %75.2 lik bir artış gösterdi. Çin mücevher kurumuna göre, Çin dünyadaki en büyük ikinci elmas alıcısı (Amerikadan sonra) durumunda, fakat ekonomik veriler Çin’in yakın zamanda dünyanın en büyük elmas alıcısı konumuna getireceğini gösteriyor.
Renkli mücevherler özellikle dünyada nadir bulunan pembe ve kırmızı pırlantalar zengin Çinlilere göre daha fazla tercih edilmekte. Evlenirken geline takılan tek taş pırlantaların yanı sıra hediye veya yatırım amaçlı olarakta çeşiltli mücevherler Çinliler tarafından büyük talep görmekte.

Muhteşem güzellikte ki 80.69 karatlık büyük sarı pırlanta yüzük, Sotheby Asya’nın başkanı Patti Wong tarafından, 2011 yılı kasım ayında Hong Kong’da tanıtıldı. Çinliler tarafından büyük ilgi gören bu tanıtım, yeni dönemde zengin Çinlilerin yatırmlarını değerli taşlar üzerinde gerçekleştirdiğini gösterdi.
Mücevherlerin değeri yüksek olmasına rağmen Çin’deki mücevher piyasası, etkileyici ve güçlü bir konumda yer almakta. Dünyadaki ekonomik kriz Çin mücevher endüstirisini hiç bir şekilde etkilemezken, aksine kriz zamanında Çin’deki mücevher pazarı giderek büyük bir büyüme gösterdi ve Çin’de büyük bir trend halini aldı. Çin ekonomik kriz ile birlikte mücevher için hammadde sağlayan ülkeleri kendine çekerek mücevhere olan yüksek talebi karşılmaya çalıştı ve dünya mücevher satıcılarını da Çin’e olan ilgisinin artmasını sağladı.
Son zamanlarda mücevherler Çin’de büyük şehirlerdeki gösterişli ve lüks butik dükkanlar da satılmakta, fakat artan mücevher piyasası, orta ve küçük şehirlerde de pırlanta satan dükkanların açılacağını gösteriyor. Bundan dolayıda büyük firmalar farklı eyaletlerde bir çok alıcıya ulaşabilmek için satış ağlarını genişletiyor ve yatırımlarını ona göre planlıyorlar.
 Çin Günlüğü

Elmas mi Altin mi?

ELMAS’IN FENDİ ALTINI YENECEK Mİ?


Elmas’ın takı olarak kullanımı ve ekonomik değer aracı olarak anlam ifade etmesi altın kadar eski değil. Ama alternatif portföy arayışlarıyla birlikte, yatırım araçlarının da çeşitlenmesi bekleniyor. Bu çeşitlenme neden elmasın estetik parlaklığını yatırım alanına da yansıtmasın?
Yatırım Denizinde Yeni Limanlar
Altın, dolar, euro, hisse, fon derken; uluslar arası yatırımcı farklı enstrümanları da düşünmeye başladı. Çünkü bol alternatif, riski dağıtmak demek. Yeni bir yatırım aracı, yeni bir soluk ve heyecan demek. Bu yüzden, belki elmas’ın yatırım ve takas gücünün arttırılması tıkanan ekonomide bir soluk alma şansı doğurabilir. Sorun şu ki, elmas üretiminde söz sahibi olmayanlar büyük devletler ve sermaye grupları nasıl ikna edilecek? Medya’nın gözünü önümüzdeki günlerde elmasın parıltılı dünyasına çevirdiğini izleme ve okumaya başlarsak şaşırmayalım. Geniş kitleleri ardından sürüklemek ve elmasa yatırımın ciddi bir trende dönüşmesi bu işi kolaylaştırabilir.
Tek Taş’ın Büyüsü ve Kadınlar
Uzun süredir tek taş pırlanta (ki pırlanta elmasın ışıltısını öne çıkaran özel bir kesim yöntemiyle işlenmişidir) evlilik seremonilerinin ve aşk ilanlarının büyüleyici bir anlatımı gibi görülüyor. Bu noktada, karat ağırlığından çok, marka ve sertifika gibi unsurlar daha bir ön plana çıkıyor. Ve tarih bize, bir ürünün kadınların kalbini kazanması durumunda önünün açık olduğunu gösteren örneklerle dolu. Elmas, mücevher dünyasının en parlak yıldızı olma şansını bu şekilde yakalayabilir.
Sertifikalı Pırıltı!
İster misiniz birileri kalkıp elması satın alınıp tasarruf edilebilir bir forma soksun. Örneğin standart bir kesimle, standart karat ölçülerinde ve çok küçük parçalar şeklinde. Kaybolma ihtimaline karşın da, uygun şekilde muhafaza eden şık kutular kullanılabilir. Elmasın zirveye yolcuğu aslında daha başlamamış gibi.
Blişim Haber

Pirlanta, yatirim araci olur mu?


Pırlanta, yatırım aracı olur mu?

Fuarlar, sektörden birçok firmanın yeni ürünlerini sergilediği kısa süreli büyük pazarlardır. Ayrıca, fuarlar eski müşterilerle buluşma, yeni müşterilerle de tanışma ve vizyon genişletici platformlardır.
Fuarların kalitesi, düzenleyici firmanın organizasyon başarısı ve katılımcı firmaların gelişmişliğiyle ölçülür. Otomobil, yat, mücevher, takı ve son yıllarda bilişim fuarlarının düzenlendiği ülkemizde ve dünyada ses getiren fuarlar oldu.
Rotaforte Fuarcılık'ın 30 yıldan beri yılda iki kez düzenlediği mücevher, takı ve saat sektöründen birçok firmanın katılımıyla "32. İstanbul Jewelry Show" adındaki, bu yılın ilk fuarı, Yeşilköy CNR Expo Fuar Merkezi'nde önceki gün kapılarını açmıştı. 33 ülkeden bin 150'nin üzerinde firmanın katıldığı fuarda, 5 gün boyunca 87 ülkeden toplamda 50 bin ziyaretçi bekleniyor. Fuarda sergilenen ürünler arasında altın ve pırlanta mücevherat, değerli ve yarı değerli taşlar, inci, gümüş takı, saat, makine, kuyumculuk malzemeleri ve ekipmanlar, vitrin malzemeleri ve güvenlik gereçleri bulunuyor. Uluslararası nitelikteki ve sadece sektör temsilcilerinin ziyaretine açık olan, yerli ve yabancı birçok firma ürünlerinin sergilendiği ve yılda 400 ton altın ve 300 ton gümüş işlemenin gerçekleştiği Türk kuyum pazarında alıcı ve satıcıları söz konusu fuar bir araya getiriyor.
Mücevher ve takı sektörünün en büyük fuarı niteliğindeki "32. İstanbul Jewelry Show" fuar, bu yıl sektör için ayrı bir önem taşıyor. Global finansal krizle birlikte son üç yılda sürekli yükselen altın fiyatı, sektörde iş hacminin daralmasına ve üretimin düşmesine neden oldu. Ayrıca, dış pazar daralması, ihracatçı firmaları yeni pazar arayışına itti. İç pazarda ise özel günlerde firmalar, indirim kampanyalarıyla satışlarını artırma yoluna gittiler. Son bir aydır Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde yönetime karşı halk ayaklanması altın fiyatını yeniden tetikledi. Diğer taraftan son aylarda pırlanta ve elmas gibi kıymetli taş fiyatlarında dolar bazında yüzde 35'e varan yükselişler olduğu söyleniyor. Fiyat yükselişinin talep oluşturma amaçlı spekülatif işlemlerden kaynaklandığı belirtiliyor. Son dönemde altın ve kıymetli taş fiyatlarındaki yükseliş, sektörü tedirgin ediyor. Ancak, İstanbul Değerli Maden ve Mücevherat İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Can Özkök, fuarın açılışında yaptığı konuşmada, 2009'daki küresel krizden etkilenen sektör ihracatının 2010 yılında yeniden yükselişe geçerek 1,2 milyar dolara ulaştığını söyledi. Can Özkök, 2023 yılı ihracat stratejileri çerçevesinde, Cumhuriyet'in 100. yılında 12 milyar dolar ihracata ulaşmayı hedeflediklerini bildirdi. Bu ifadeler güzel ve sektörü motive edici temenniler. Bu yazıyı hazırladığımda fuarın henüz ikinci günüydü. Fuarla ilgili performans ve ciro belirlemek zor. Ancak, ilk iki gün fuarda bir miktar hareketlilik oldu.

Altın fiyatı yüksek olduğundan döviz kurunun düşük olduğu dönemde sektör ve tüketiciler pırlantalı takılara yöneldiler. Atasay Kuyumculuk Yönetim Kurulu Üyesi Atasay Kamer'e göre, altın fiyatlarının artmasıyla birlikte insanlar pırlantaya doğru kayış yaptı. Geçen sene ile bu sene arasında pırlantada yüzde 40 fiyat artışı var. İnsanlar pırlantaya da bir yatırım aracı olarak bakıyor. Pırlanta yatırım aracı olur mu tartışılır. Pırlanta çıplak taş ve sertifikalı olarak alınıp satılabiliyor. Bu haliyle yatırım aracı olabilir. Ancak, bu ticareti piyasa profesyonelleri yapabilir. Halkın kullanma amaçlı aldığı mücevherlerin yatırım aracı olabilmesi için halen en az yüzde 40'taki alım satım farkının yüzde 5-10'lara inmesi gerekir. Fuarın kuyumculuk sektörüne ivme kazandırması dileklerimle.
ZAMAN
M. Ali Yıldırımtürk
a.yildirimturk@zaman.com.tr

Paladyum Madeni, Kuyumculukta Kullanim Alanlari ve Ozellikleri


Paladyum Madeni, Kuyumculukta Kullanım Alanları ve Özellikleri






  • Paladyumun Simgesi :………………..Pd
  • Paladyumun Atom ağırlığı :………..106.42
  • Paladyumun Atom nu :………………46
  • Paladyumun Özgül ağırlığı :………..11.97 g/cm3
  • Paladyumun Ergime sıcaklığı :…….1552°C
  • PaladyumunKaynama noktası :…..2927°C
Paladyum Madeninin Kullanım alanları:
Dişçilik, saat, kuyumculuk vb. alanlardır. Kuyumculukta kullanımı, II. Dünya savaşı sırasında platin madenlerine el konulması
sonucunda başlamış ve özellikleri de bunu teşvik etmiştir.
Paladyum Metalinin Özelliği:
Paladyum, gümüş beyazı renktedir. Dövülüp işlenebilir bir metaldir. Altın, bakır ve gümüş ile alaşım oluşturabilir. Paladyum makine ile işlendiğinde vazelin, el ile işlendiğinde sıvı sabunun yağlayıcısı olarak kullanılması tavsiye edilmektedir.
Kuyumculukta kullanılma nedenleri;
  • Üretiminin talepten fazla olması,
  • Platin grubunun nitrik asitte çözünen tek metali olması,
  • Hava ve insan teri ile temasta bozulmaması,
  • Platinden daha düşük fiyatta olması,
  • Ergime noktasının platinden daha düşük olması,
  • Rengi göze daha iyi hitap etmesi,
  • Alaşımlara katıldığında korozyona karşı yüksek direnç göstermesi ve kolay işlenebilme özelliği katması,
  • Tentürdiyottan etkilenmemesi sadece koyulaşması,
  • Soğuk hâlde kolaylıkla işlenebilmesi,
  • Ezilerek mikronun onda biri kadar kalınlık elde etmenin mümkün olmasıdır.

Rengini sec omrun uzasin!


Rengini seç ömrün uzasın

Doğru renk hastalıkları bile iyileştirebilir.

Aktüel-Doğru renk kullanmanın insan hayatında yarattığı olumlu değişiklikler bilinen bir gerçek. Renklerin birçok hastalığa karşı iyileştirici etkisi olduğu ise bir başka iddia. Her rengin kendine göre bir anlamı var. 

Renklerin insan psikolojisindeki etkileri sayesinde rahat bir ortam sağlayıp ilham veren ve sakinleştiren özelliğe sahipler. Her renk belirli titreşimler yayıyor ve bu titreşimler ruh halimizi ve duygularımızı etkiliyor. Uzman Psikolog Yeşim Akıncı eviniz ya da ofisinizin dekorasyonunu amaca uygun renklerle döşemeniz ve kendinizi iyi hissettiren renk ile terapi yapmanız için tüyolar veriyor. 

BEYAZ: Saflığı, masumiyeti, temizliği simgeler. Serin bir his verir, canlandırır. Güven verir. 
Çağrışımlar: Süt, gelinlik, temizlik, pırlanta. Taşı: İnci .

KIRMIZI: Psikolojik olarak uyanık ve tetikte olmayı teşvik eder. Fizyolojik olarak kan basıncını artırır, solunumu hızlandırır ve adrenalin salgılar. İştah açar.
Çağrışımları: Bilinçaltında Kanı temsil eder, doğada ise taze meyveler, sağlıklı sebzeleri temsil eder. Enerji ve güç temsilidir.
Taşı: Yakut, lal .

KAHVERENGİ: Sağlam ve güvenirlik hissi verir,doğal olan bir atmosfer yaratmayı sağlar ancak iş görüşmelerinde kahverengi kıyafet seçmemekte fayda var.
Çağrışımları: Toprak ,odunsu ağaçlar, doğa.
Taşı: Altın.

TURUNCU: Psikolojik olarak neşeyi teşvik eder. Fizyolojik olarak sindirim sistemi ve metabolizmaya destek olur. İştahı açar, yorgunluğu giderir.
Çağrışımları: Portakal, ayçiçeği gün batımında güneşin kayboluşunun hissettirdiği duygusallıktır ve bunu çevreleyen bir ışıklandırma, turunçgiller.
Taşı: Kehribar .

SARI: Psikolojik olarak olumluluk ve canlılık özellikleri vardır. Yüzyıllardır dinlerin çoğunda bilgelik ifadesi olarak kullanılır. Fizyolojik olarak sinirsel bozukluklara iyi gelir. İnsana canlılık, parlaklık ve heyecan verir. Dikkat çekicidir fakat solgun sarılar hastalığı simgeler. 
Çağrışımları: Güneş, sıcaklık.
Taşı: Altın, sarı elmas.

YEŞİL: Sakinleştiricidir, dinlendirir ve huzur verir. Uyumlu ve dengeleyici psikolojik özelliklere sahiptir. Sinir sistemi üzerinde doğal bir etki yapar. Fizyolojik olarak kalp ve göğüs sorunlarını hafifletir. 
Çağrışımları: Filizlenme, Doğurganlık, huzur, barış ,para.
Taşı: Zümrüt .

TURKUAZ: Canlandırıcı ve serinletici psikolojik özellikleri bulunmaktadır. Fizyolojik olarak ağrı kesici özelliği vardır.
Çağrışımları: Su, berraklık.
Taşı: Turkuaz, firuze ,lapis.

MAVİ: İnsan psikolojisi üzerinde barışçıl ve sakinleştirici etki gösterir. Fiziksel olarak kan basıncını düşürür, boğaz sorunlarını çözer. İştahı azaltır. Sinir sistemini rahatlatır. Vücudun sakinleştirici kimyasallar salgılamasına yol açar. Mavi renk akılda kalıcıdır.
Çağrışımları: Gökyüzünün ve denizin rengi mavi, insanlara doğanın verdiği huzuru verir.
Taşı: Aquamarine taşı.

MOR: İç bilinci teşvik eder. Fizyolojik olarak uykusuzluğa iyi gelir.
Çağrışımları: Lüks, zenginlik, zerafet.
Taşı: Amatist .

SİYAH: Konsantrasyonu ve özgüveni artırır.
Çağrışımları: Bazı kültürlerde ölümü bazı kültürlerde doğuşu ifade eder. 
Taşı: Siyah pırlanta.

PEMBE:
 Neşe, güven, mutluluk ve rahatlık verir. Sakinleştirir. Agresyonu önler.
Çağrışımları: Yeni açmış çiçekler, bebeklerin yanakları.
Taşı: Pembe quartz.

LACİVERT: Düşünce gücünü arttırır. Ciddiyet verir. İş görüşmelerinde tercih edilen kıyafet rengidir.
Çağrışımları: Okyanus.
Taşı: Saphir.

GRİ: Siyah ve beyazın orta yoludur yani uzlaştırıcıdır. Resmilik verir ama yoğun kullanılırsa psikolojik olarak bunaltabilir. Gri, gözün en rahat ayırdığı algıladığı renklerden biridir. Diplomatik ve ağır bir renktir ama hareketsizliği, yavaşlığı ve ciddiyeti temsil eder.
Çağrışımları: Mermer.
Taşı: Elmas, gümüş, platin.

Renklere göre mekân seçimleri
Yatak odası: Rahatlık, sükunet, dinlenme, yatıştırma, yumuşatma ve sakinleştirme etkileri olan mavi, turkuvaz, morun açık tonları, açık yeşil renkler, açık bej ve dinlendiren kahve tonları kullanılarak uyku problemlerinizi azaltabilir. Saflığı ve temizliği çağrıştıran beyaz çarşaflar, yatak örtüleri halı ve perdeler kullanarak rahat uyumak mümkün. Moru fazla kullanmak melankoliyi artırabilir bu yüzden aşırıya kaçmak uygun olmayabilir. Kırmızıda dinamik ve hareketli bir renk olduğu için yatak odasında gerginlik yapıp uykuyu kaçırabilir aman dikkat.

Giyinme Odası: Güneş sarısı, bal tonları, turucu, pembe 'günaydın dünya' demek için neşe saçan bir renklerdir. Kirli beyaz ışığı yansıtır ve güne başlamak için gerekli olan enerjiyi verir. Sıcak renkler, dış dünyadan uzak duygusal ve özel bir oda yaratır. 

Çalışma odası ve toplantı salonu: Gücü temsil eden, konsantrasyon ve otorite sağlayan, siyah ve kontrast renkleri rahat ve tepkisiz hissettiren mor ve açık tonları, rahatlatıcı etkisiyle kahverengiyi ve diplomatik etkisiyle laciverti seçmek uygun olabilir.

Oturma odası: Gözü dinlendirmesi, huzur vermesi, stres atmayı sağlaması nedeniyle açık mavi, beyaz, açık ve doğal renkler ile sıcak renkler, turuncular dinamik yeşil tonları psikolojimizi olumlu şekilde etkileyecektir.

Mutfak - Yemek Odası: Sağlık ve doğayı çağrıştıran, güven ve huzur veren, taze yiyeceği temsil eden yumuşak yeşil, sarı ve tonları ile sıcak ışık renkleri canlılık ve güven veren turuncu, kırmızının alt renkleri, pembeler, yeşil-kırmızı, turkuvaz renklerinin kombinasyonlarını kullanmak uygun olacaktır. Ayrıca beyindeki tat alma lobunu harekete geçirecek ruhsal doyuma da sebep verecektir.

Koridor, bekleme salonu ve giriş fuayesi: Bekleme, geçiş ve oturma eylemlerinin yapıldığı bu mekânlar için kendine güven duygularını harekete geçiren, huzur veren gül rengi, şeftali, mor ve açık tonları doğru seçimler olacaktır. 

Çocuk odası: Dikkati ayakta tutan, enerji, hareket ve canlılık veren, kan dolaşımını hızlandıran turuncu, kırmızı, sarı ve yeşilin tonları ile aydınlık ve dinamik bir seçim yapılması çocuğun oyun ve hayal dünyasını harekete geçirir. Eğer çocuğunuzun hareketliliğinden çok şikâyetçiyseniz, mavi tonları, bej renklerini kullanın, daha sakin bir davranış tarzına yönelecektir. 

Halıdaki renk ve desenlere dikkat!
Halı seçimleri, evde halıyı nasıl ve hangi dinamikte kullanmak istediğinize göre değişir. Eğer, arka plan öğesi olarak ya da evinizin dekorasyonuna fon oluşturacak bir halı istiyorsanız, krem rengi, bej ve toprak renklerde halılar tercih edilmeli. Ama tam tersi, dikkat çeken ve evinizin odak noktasını oluşturan tarzda bir halı istiyorsanız, o zaman mor, bordo, siyah, kırmızı ve bunun gibi çarpıcı renkleri kullanılmalı.

Klasik döşenmiş, antikalarla bezenmiş bir ev dekorasyonunuz varsa el yapımı değerli halı ve kilimlere yer vermelisiniz. Duvarlarınızda bej ve beyaz tonları hâkimse zeminde kullanacağınız koyu renkler; halı ya da kilim rengini koyu renk seçmek de aynı hareketi yaratacaktır. Zemininiz açık renk ise, duvarlarda renkleri koyu seçip, açık renk halı kullanarak kontrast yaratabilirsiniz. 

*
Psikolog Ergün İnce
"Renklerin etkisi yaşanmışlıklarla ilgilidir"

İnsan psikolojisinde renklerin etkisi kişiseldir. Rengin etkisi insanda ne hissettirdiğiyle ilgilidir. Örneğin mavi ve yeşil herkeste aynı hissi uyandırmaz. Çoğu insan mavinin kendisini iyi hissettirdiğini söylerken çocukken boğulma tehlikesi geçiren birinin mavi renkte iyi bir şey hissetmesini bekleyemeyiz. Renklerin etkisi kişinin yaşadıklarıyla ilgilidir. Genel olarak baktığımızda beyaz ve yeşilin dinlendirici etkisi bulunduğunu söyleyebiliriz, ülke bayrağının renkleri de insanlara kendilerini iyi hissettiren renklerdendir. Sonuç olarak renklerin psikolojideki etkisi tamamen kişiseldir ve yaşanmışlıklarla ilgilidir.

Merve Hızal

Kadinların Pirlanta Aski Buyuyor: 2020′de Dunya Elmas Tuketimi 26 Milyar Dolari Gececek

12 Şubat 2013- İstanbul; Bain & Company’nin Antwerp Dünya Pırlanta Merkezi (AWDC) işbirliği ile hazırladığı “Küresel Pırlanta Endüstri Raporu”na göre, 2011 yılında 15,6 milyar ABD doları olan elmas tüketimi 2020′de 26,1 milyar ABD doları seviyesine erişecek. Bu artışta büyüyen Çin ve Hindistan orta sınıfının pırlanta tüketiminin önemli rol oynayacağı ifade ediliyor.
Rapor, sekiz ayrı ülkeden 5 binden fazla tüketicinin yer aldığı geniş kapsamlı bir anketin sonuçlarını ve dünyanın en büyük pırlanta pazarları olan ABD, Çin ve Hindistan’la ilgili analizleri içeriyor.
Pırlantada en büyük pazar Amerika
ABD, halen dünyanın açık arayla en büyük pırlanta pazarı konumunda bulunuyor. 27 milyar dolar düzeyindeki elmas pazarı ile Çin ve Hindistan’ı neredeyse 3′e katlıyor. Çin, 9 milyar dolara yaklaşan yıllık satışı ile dünyanın en büyük ikinci pırlanta pazarı haline gelmiş durumda. Dünya’nın ilk elmas madenlerine sahip olan, pırlanta kesimi ve parlatmasında bir merkez haline gelen Hindistan’ın yıllık satışı ise 8,5 milyar dolara yaklaştı ve hızla büyümeye de devam ediyor.
2020’ye kadar pırlanta satışlarında %60 artış bekleniyor
Küresel Pırlanta Endüstri Raporu’na göre, 2020 itibarı ile Çin ve Hindistan’ın büyüyen orta kesiminin taleplerinin artması sonucunda dünya pırlanta tüketiminin yüzde 60′ın üzerinde artış göstereceği tahmin ediliyor. Rapora göre Çin ve Hindistan’ın toplam tüketiminin 2020 yılına gelindiğinde dünyanın toplam tüketiminin yüzde 36′sını oluşturacağı öngörülüyor. Toplam ham elmas tüketiminin ise 2011 seviyesine göre yılda yüzde 5,9 artış göstererek 2020′de 26,1 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Çin ve Hindistan’ın 2011 ve 2020 arasında pırlanta talebindeki artışın yarısından sorumlu olacağı tahmin ediliyor.
Zevkler ve satın alma eğilimleri değişiyor
Tüm ülkelerde pırlanta yüzük, nişan, evlilik ve aşkı temsil ediyor. 2012 Küresel Pırlanta Endüstrisi Raporu, kadınların çoğuna pırlantanın hediye olarak verildiğini gösteriyor. Bununla birlikte, Çinli ve Hintli kadınlar kendi pırlantalarını seçme sürecine katılırken, Amerikalı ve Rus kadınlar sürpriz yaşamaktan hoşlanıyorlar. Hindistan dışındaki müşteriler için pırlanta denilince akla lüks perakende mağazalar olan Cartier ve Tiffany geliyor.
Bain Istanbul Ortağı Serhan Nadir  konu ile ilgili şunları söyledi:
“Türk elmas müşteri dinamikleri Hindistan’la yakın benzerlik gösteriyor. Pırlanta, Avrupa’da genelde lüks markaların zincir mağazalarından satın alınırken, Türkiye’de hala Hindistan’da olduğu gibi “aile kuyumcusu”ndan alınıyor. Türk müşterisini Hintlilerden ayıran fark ise, pırlantaya hala altın gibi bir yatırım aracı olarak değil, keyif için takılan bir aksesuar gözüyle bakılması. Son on yılda eğitim seviyesinin artması ve global oyuncuların pazardaki agresif tanıtım aktivitelerinin de etkisiyle, Türk müşteriler de yüzde 20-30 fark vererek marka ürünleri tercih etmeye başlıyor. Tercih edilen ürünler arasında dünya trendlerinin etkisini Türkiye’de de görmek mümkün. Yeni düzende artık pahalı ve tek taş pırlanta almak yerine günlük kullanıma daha uygun, pahadan çok tasarımıyla öne çıkan fiyat açısından ulaşılabilir ürünler tercih ediliyor.”
ABD’de pırlanta nişan yüzükleri artık popüler değil
Pırlanta kadınlara çekici gelmeye devam etse de, genç tüketiciler arasında pırlanta yüzükleri tercih edenlerin sayısında bir düşüş gözleniyor. Genç kadınlar lüks harcamalarda artık elektronik ürünleri tercih ediyor. Amerikalı ve Hintli kadınlar için pırlanta yüzükler duygusal olduğu kadar maddi bir önem de taşıyor.
Çin’de pırlanta nişan yüzüğü âdeti yaygınlaşıyor
Yıllık geliri 15 bin doların üstünde olan ailelerin yüzde 90′ında en az bir parça, birçoğunda ise birden çok pırlanta takı bulunuyor. Geliri 15 bin dolardan az olan ailelerin yüzde 20′sinde ise en az bir parça pırlanta bulunuyor.
Pırlantaları sonsuzluk ve statü simgesi olarak gören Çinli kadınlar için pırlantanın manevi ve ruhsal değeri oldukça yüksek. Pırlanta nişan yüzüğü verme âdeti Çin’de gittikçe yaygınlaşıyor.
Çinli kadınlar küpe yerine, yüzük, kolye gibi daha görünür pırlantaları tercih ediyor. En az bir karat ve üstü pırlantalar Çin’de daha popüler.  Çin’de Tiffany, Cartier ve Bulgari gibi prestijli perakendeciler pazarın büyük bölümünü elinde tutuyor.
Hindistan’da kadınlar pırlantadan iyi anlıyor
Hindistan’da pırlanta ülkenin ikinci en hızlı büyüyen lüks satış ürünü konumunda bulunuyor. Hindistan’ın yüksek gelirli kadınlarının yaklaşık yüzde 90′ında pırlanta bulunuyor. Çoğu ilk pırlantasını düğün, nişan, doğum günü ve yıldönümü kutlamalarında alıyor. Nişan yüzüğü vermek de ülkede oldukça yaygın bir adet. Düşük gelir grubuna dahil kadınların bile birçoğunu pırlanta kolye ve bileziklere sahip. Hindistan’da kadınlar pırlantadan iyi anlıyor. Taşın berraklığına, kesimi, boyutu ve renginden daha fazla önem veriyorlar.
Bain & Company İstanbul hakkında:
10 yıldan bu yana uluslararası danışmanları aracılığı ile Türkiye’de birçok sanayi dalında şirkete danışmanlık hizmeti veren Bain & Company’nin finansal hizmetler, telekomünikasyon ve sanayi ürün ve hizmetler sektörlerinde kapsamlı ve derin bir uzmanlığı bulunuyor.  İstanbul Ofisi, dünya çapındaki 47, Avrupa’daki 20. Ofisi olma özelliğini taşıyor. Bain & Company Türkiye ofisinde deneyimli Türk ve uluslararası uzmanlardan oluşan bir danışmanlar ekibi görev yapmaktadır.
Bain & Company Hakkında 
Dünyanın lider yönetim danışmanlık şirketlerinden Bain & Company, müşterilerine strateji, operasyon, teknoloji, organizasyon, girişim sermayesi ve birleşme & satın alma konularında danışmanlık hizmetleri veriyor. Bain, danışmanlarının başarılarını müşterilerinin finansal sonuçlarına göre ölçmesi prensibi çerçevesinde 1973 yılında kuruldu. Bain’in müşterileri hisse senetlerinde borsa ortalamasının 4 misli daha iyi performans gösterdiler. 31 ülkede 49 ofisi bulunan Bain & Company, değişik sektörlerden 4.600′ün üzerinde şirket ve girişim şirketi ile çalıştı.
Bain’i Twitter’da @BainAlerts hesabından takip edebilirsiniz:
Tribeca

Pirlanta alirken dikkat edin





izle

A2 / Bugün
Pırlanta alırken dikkat edin pırlanta laboratuvarından gelişmeler ak

Altina karsi pirlanta

ahaber- Altın fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle pırlantalı takılara yönelen tüketiciler, gümüş gibi pırlantaya da bir yatırım aracı olarak bakmaya başladı. Çıplak taş ve sertifikalı olarak alınıp satılabilen pırlanta, fiyatındaki artışa ve alım satım farkına karşın takının yanı sıra yatırım amaçlı da tüketicilerden büyük ilgi görüyor. 


Altına karşı pırlanta

En güvenli yatırım aracı olarak yüzyıllardır yastık altına konulan altına karşın, takı amaçlı alınan pırlanta da yatırım aracına dönüştü.
Merkezi New York'ta bulunan Uluslararası Mücevher Taşçıları Derneği Türkiye Başkanı Fazıl Özen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, altında oldukça kısa bir dönemde 2 misline varan artış olmasının dünyada piyasaları ve altın satışlarını ciddi ölçüde etkilediğini ifade ederek, altının bu yüksek fiyatı karşısında eskiye göre daha yakın fiyatlarda olan pırlantaların satışlarının da önemli miktarda arttığını söyledi.

Özen, fiyatı yüzde 50 civarında yükselmesine karşın pırlanta satışlarında geçtiğimiz aylara ve yıllara oranla ciddi artış olduğunu belirterek, düğün, evlilik yıl dönümleri ve Sevgililer Günü'nde pırlanta almanın geçmişe göre artık çok daha yaygın olduğunu, bunda reklam, tanıtım ve kampanyaların etkisinin bulunduğunu kaydetti.

Özellikle son bir yılda pırlanta satın alan kişilerin dünya pırlanta fiyatlarının yükselmesi sonucu ciddi kar etmesinin artık pırlantanın sadece takı olarak değil, aynı zamanda bir yatırım aracı olarak da görülmesine yol açtığına işaret eden Özen, altın veya diğer değerli metallerin aksine fiyatlarında hiçbir zaman düşüş olmamasının, hep artış yaşanmasının pırlantayı daha cazip hale getirdiğini söyledi.

Pırlantada her zaman için sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada en çok satılan çeşidin tek taşlar, 3 ve 5 sıra taşlı yüzüklerin de popüler ürünler olduğunu belirten Özen, daha ağır takılar, setler ve gerdanlıkların ise fiyatlarının daha yüksek olması ve her gün takılamamasından dolayı daha az oranda tercih edildiğini söyledi. 

Pırlanta satışlarında İstanbul'un ilk sırada yer aldığını, bu ili Ankara, İzmir, Bursa ve turizmin gelişmiş olduğu sahil kentlerinin izlediğini bildiren Özen, pırlantada 25-35 yaş arası kişilerin ekonomik ürünleri, 35 yaş üzerinin ise orta ve yüksek fiyatlı ürünleri tercih ettiğini, erkeklerde pırlantalı mücevher kullanımının çok düşük olduğunu, erkeklerin pırlantayı yüzük, kol düğmesi ve kravat iğnesinde kullandığını anlattı.

-''PIRLANTALI ÜRÜNLER ALTIN KARŞILIĞI HESAP YAPILDIĞINDA UCUZ VE ALINABİLİR KALMIŞTIR''-

İstanbul Değerli Maden ve Mücevherat İhracatçıları Birliği (İDMMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Güner de altın fiyatlarının son 5-6 yıl içinde ''fahiş'' bir artış göstererek 6-7 kat arttığını, vatandaşın bu artış karşısında pırlantalı ya da elmas taşlı ürünlere yöneldiğini ifade ederken, pırlantalı ürün imalatında altının fiyata yüzde 10 etki eden bir faktörken yüzde 25 etkilemeye başladığını, pırlantalı ürünlerin altın karşılığı hesap yapıldığında ucuz ve alınabilir kaldığını söyledi.

Güner, ''Örneğin bir beşibirlik ya da 2 adet burgu bileziğin fiyatına gayet güzel üçlü pırlanta takım alınabilmektedir. Geçmiş yıllarda bu oran kat be kat daha pahalıydı. Bir pırlanta kolye için 5-10 burgulu bilezik bozdurmak zorunda kalınıyordu'' şeklinde konuştu.

Pırlanta ya da değerli taşlardan mamul mücevher satılabilirliğinin o ülkenin gelişmişliğinin göstergelerinden biri olduğunu ifade eden Güner, ''Ülke ne kadar gelişmiş, dünyaya entegre olmuşsa onların zevk ve seçimleriyle o kadar entegre olmuş olur. Bundan 20-30 yıl önce bir bayan koluna taktığı 10-15 altın bileziği takı olarak algılıyor ve ondan zevk alıyordu. Ama günümüzde bayanlar zarif, ancak pırlanta, değerli taş ya da elmas tercih ediyorlar. Yani son yıllarda Türkiye'nin gelişmesine paralel pırlantalı ürünlere talep de artıyor'' dedi.

-EN ÇOK TEK TAŞLAR TERCİH EDİLİYOR-

Pırlanta taşlı ürünlerin satın alınmasındaki en önemli faktörün zarafet ve değerin bir arada bulunması olduğunu vurgulayan Güner, ihtiyaç halinde pırlanta ürünlerinin de belirli bir kayıpla geri satılabildiğini ya da değiştirilebildiği, pırlantalı ürünlerde en çok tek taşların, bunların yanında taşın ön plana çıkıp kendini gösterdiği ürünlerin de tercih edildiğini anlattı.

Ayhan Güner, Türkiye'ye giren pırlantayı ölçemediklerini ifade ederek, Türkiye'nin Avrupa, Rusya, Dubai ve ABD'ye pırlantalı ürün ihracatı yaptığını, en önemli pazarlarının Rusya ve Almanya olduğunu söyledi. Güner, ''Bizim tek engelimiz, rekabet gücümüzün artması için ham maddeye verginin kaldırılmasıdır. Eğer bu gerçekleşirse Türkiye yakın çevresinde üretim ve dağıtım üssü olur'' dedi.
AA

News

Latest News
Pırlanta Sarrafı Mücevherat Grubu. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Top Ad 728x90

Video

Visitors

Bu Blogda Ara

Vertical2

Pırlanta Hakkında Herşey

script type="text/javascript"> //form tags to omit in NS6+: var omitformtags=["input", "textarea", "select"] omitformtags=omitformtags.join("|") function disableselect(e){ if (omitformtags.indexOf(e.target.tagName.toLowerCase())==-1) return false } function reEnable(){ return true } if (typeof document.onselectstart!="undefined") document.onselectstart=new Function ("return false") else{ document.onmousedown=disableselect document.onmouseup=reEnable }

Slider

Recent Post

Games

Popüler Yayınlar

Tweetler