Bu Blogda Ara

8 Mayıs 2013 Çarşamba

Pırlanta Faydaları ve Özellikleri



Pırlanta  Sarrafı… Türkiyenin Online Pırlanta danışmanı .
Diğer İsimleri : ElmasDiamondKral TaşPırlanta
Sertliği : 10
Özgül Ağırlığı : 3,51
Kimyasal Grubu : Nabit
Yapısal Görünümü : Saydam, yarı saydam çok az da opak.
Parlaklığı : Parlak, elmas ışıltılı
Kimyasal Formülü : C+( AI,Ca,Cr, Fe, Mg, Mn, N, Si, Sr, Ti)
Uyumlu Olduğu Unsur : Hava ve ateş
Uyumlu Olduğu Şakra : Tepe
Uyumlu Olduğu Burç : Koç, boğa, aslan, terazi, oğlak ve akrep
Rengi : Esas olarak renksiz. Ancak az da olsa değişik renklerde de bulunur.
Sembolü Olduğu Hususlar : Aşk, sevgi
Çıkarıldığı Başlıca Ülkeler : Avustralya, Gana, Zaire, Rusya, USA, Brezilya, Güney Afrika, Hindistan
Pırlanta Resimleri:
Pırlanta 9 10 152

Elmas Pırlanta Diamond Kral Taş 
Yapısal ÖzellikleriElmas, eşit ölçülü kristal yapıdaki saf karbondur. Bir elmas yalnızca başka bir elmasla kesilebilir. Işığı kırma ve bileşimindeki renklere ayırma yeteneği çok yüksektir. En yoğun parlaklığı, ‘’ Pırlanta kesimi’’denilen özel bir kesim sonucu ortaya çıkar.

Taşların en değerlisi ve en keskinidir. Elmastaki yeşil renk, doğal radyasyon etkisiyle oluşur. Ovalandığı zaman pozitif yükle yüklenir. Asitlerden etkilenmez. Takı olarak kullanıldığı gibi özellikle camları ve diğer taşları kesme aracı olarak da kullanılmaktadır.

Karbon atomlarının kristalize olması suretiyle oluştuğu düşünülmekteyse de nasıl oluştuğu gizemini muhafaza etmektedir. Pırlanta ile elmas arasındaki en önemli fark, elmasın alt kısmının düz, pırlantanın kubbeli oluşudur. Elmas için ‘’ rüyaların taşı’’ da denilmektedir.Pırlanta Faydaları
  • Beyin fonksiyonlarını ve kişilikteki blokajı ortadan kaldırıcı özelliklere sahiptir ve aynı zamanda temel bir tedavi edici niteliktedir.
  • Bedeni temizleyerek negatif kuvvetleri yok etmesinin yanı sıra zihin, ruh, beden ölçüsünü birleştirici ve bütünleştirici gücü de bulunur.
  • Bolluk, saflık, masumiyet, neşe ve sadakat simgesidir.
  • Elmasın, aşkta, macerada ve finansal girişimlerde şans getirdiğine inanılmaktadır.
  • Taşıyana başarı sağlar ve cesaret verir.
  • Kişileri sakinleştirir ve korkutucu rüyalar görmesini engeller.
  • Büyü ve zehirlenmelerden koruduğu kabul edilmektedir.
Önemli NotElmasın çok değerli bir taş olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Piyasada elmasa benzer bir çok taş satılmaktadır. Elmas alırken gerçek olduğundan emin olun.
TASLAR.NET

Elmas... Rüyaların Taşı- mordiamond.com


  Pırlanta  Sarrafı… Türkiyenin Online Pırlanta danışmanı .


Elmas... Rüyaların Taşı

Elmas degerli taşların en degerlisidir.Göz kamaştıran parlaklığı sahibine sıradışılık ve asillik kazandırır.Kişi kendini farklı hissseder bu hissediliş elmasın kendisidir.

Değerli taşların en seçkinlerinden biri olan elmas, bütün cisimlerin en serti ve dayanıklı olmasıyla da tanınmıştır. Tarih kaynakları elmasın M. Ö. 100 yıllarında bilindiğini belirtmektedirler. Elmas karbon elemanının kristal bir şeklidir. Başka türlü söylemek gerekirse, billur halinde saf karbondur. Yüz milyonlarca yıl önce, yer küresinin kabuğu soğuma halinin ilk dönemlerindeydi. Toprağın altında eriyik halinde çok sıcak kaya kitleleri vardı. Aşırı ısıyla eriyen karbon, büyük basınç etkisiyle billurlaşmış, koyu renk ve biçimsiz şeklinden çıkarak elmas halini almıştı. Temelde, elmasla bildiğimiz maden kömürü arasında bir fark yoktur.
Elmasın değeri kendine has bazı özelliklerinden (billur halinde olma, sertlik, vs…) ve maden kömürüne oranla çok az miktarda bulunmasındandır.

Elmas, kuyumculuktaki “değerli taş” ve “endüstride kullanılan elmas” olarak ikiye ayrılır. Değerli taş olarak kullanılan elmasın ağırlık ölçü birimi “karat” tır. Bir karat, 200 miligr’a eşittir.

Hakiki elmas güneş ışığı altında açık mavi bir renk alır. Endüstride kullanılan elmas ise kahverengimsi ya da kurşuni'dir.

Elmas dünya'da nerelerde çıkarılır ?

Elmas toprağın derin kesimlerinde, “elmas tünelleri” içinde bulunur. Bunların derinlikleri çok farklıdır. Dolayısıyla, elmasın bulunması ve çıkarılması hayli güçtür. Bugün dünyada elde edilen elmasın %95′i, Afrika’nın Belçika Kongosu, Gana, Angola, Tanganika, Sierra Leone gibi bölgelerinde çıkarılmaktadır.

Hindistan ve Güney Amerika daha sonra gelir. tarihin çok eski çağlarından beri Hindistan’da elmas madenlerinin işletilmiş olduğu bilinmektedir. Hindistan’da her yıl elde edilen elmas 2000 ile 4000 karat arasında değişmektedir.

İlk elmas madenciliği Hindistan’da 2800 yıldan daha uzun bir süre önce başlamıştır. Günümüzde birçok modern yöntem kullanılsa da elmas bulmak hala çok zorlu bir iş. Jeologlar doğanın en kıymetli taşlarını Sibirya’nın ve Kanada’nın donmuş tundralarından, Afrika’nın sıcaktan yanan çöllerine ve okyanus diplerine kadar her yerde arıyor.

Tek bir elması bulmak için bir evi dolduracak kadar toprağın elenmesi gerekiyor. Bulunanların da sadece çok küçük bir oranı kesilip cilalanarak mücevhere monte edilecek boyut ve niteliktedir. Güney Amerika’da elmas elde edilmesine 18. yüz yılın ortalarında başlanmıştır. Elmas gerekdeğerli taş olarak, gerekse endüstride kullanılışında topraktan çıkarıldığı gibi kullanılmaz. Topraktan çıkarılan her taş temizlenir, parçalara ayrılır ve parlatılır.

Elmas çok sert olduğu için, kesimi işinde gene elmas kullanılır. Elmas kesicilerin kullandığı alet, kesici ağzı elmas tozundan yapılmış bir testeredir. Bugün elmas üretiminin %80′i endüstride kullanılmaktadır.

Nasıl kesiliyor?
Elmas kesimi hayal gücü, sabır ve beceri gerektiren çok hassas bir iştir.

Eski zamanlarda elmaslar kesilmeden bırakılırlardı. Montürlerinin derinliklerine yerleştirilip sadece üst yüzeylerinin yumuşak parlaklığı dışarıda kalır, karanlık ve gizemli gözükürlerdi. 14. yüzyıla gelindiğinde sanatkarlar taşların ışık saçması için gerekli olan karmaşık kesme ve cilalama tekniklerini araştırmaya başladılar. Bütün bu teknikler günümüzde de geliştiriliyor ve yenileri bulunuyor.
Bugün kesim ustalarının geleneksel yöntemleri yerini gelişmiş bilgisayar teknolojisine bırakmıştır.

Elmasla ilgili gerçekler
  • Her elmas çok ama çok yaşlıdır. Dinozorlar gibi tarih öncesi canlılar dahi var olmadan önceki dönemlerde oluşmuştur. En genç elmas 900 milyon yaşında, en yaşlısı da 3.2 milyar yaşındadır.
  • Elmas insanoğlunun tanıdığı en sert doğal maddedir. Yeryüzündeki en sert madenden 58 misli daha serttir.
  • Bir elması sadece başka bir elmas kesebilir.
  • Kesme ve cilalama sırasında her taş ortalama olarak orijinal ağırlığının yarısından fazlasını kaybetmektedir.
  • Mücevher haline getirilen pırlantaların %5’inden azı bir karattan daha büyüktür.
  • Elmas her renkte olabilir. En nadir bulunanı ise kırmızıdır.
  • Dünyanın mücevher kalitesinde en büyük elması olan Cullinan 1905 yılında Güney Afrika’da bulundu. Kesilmeden önce 3.106 karat ağırlığındaydı (yaklaşık bir devekuşu yumurtası büyüklüğünde).
  • Elmas müzayedelerinde karat başına ödenen en yüksek fiyat, morumsu kırmızı renkte, 0.95 karat ağırlığında bir elmas için 1 milyon dolar olmuştur.
  • Zamanın başlangıcından beri tıraşlanmış olan tüm pırlantalar toplanmış olsaydı, sadece bir tane çift katlı otobüs doldurulabilirdi.
  • Elmas’ın İngilizcesi olan “diamond” kelimesi Yunanca’da “fethedilemez” anlamına gelen “adamas”tan türetilmiştir.
  • “Karat” kelimesi, eski çağlarda kıymetli taşları tartmak için ağırlık ölçüsü olarak kullanılan “carob” (keçiboynuzu) tohumundan gelmektedir.
  • Aşk ve bağlılığın simgesi olarak pırlanta yüzük hediye etme geleneği, 15. yüzyılda Avusturya Arşidükü Maximillian’ın, nişanı sırasında Burgonya düşesi Mary’e elmas bir yüzük hediye etmesiyle başlamıştır. Sol elin dördüncü parmağına yüzük takma geleneği ise, Eski Mısırlıların “vena amoris”in (aşk damarı) bu parmaktan doğrudan kalbe ulaştığına olan inançlarından gelmektedir.
  • MOR DIAMOND

PIRLANTA TERCİH ETMEMİZ İÇİN BEŞ NEDEN- pirlanta

Pırlanta  Sarrafı… Türkiyenin Online Pırlanta danışmanı .

PIRLANTA TERCİH ETMEMİZ İÇİN BEŞ NEDEN
Pırlantayı Tercih Etmemiz İçin 5 Neden

Bu gün, pırlantalı bir mücevher övünmemize sebep olan eşsiz güzelliği ve ışıltısı ile bizlere çok değişik duygular yaşatabilir.Pırlantanın yanında kullanılan başka yarı değerli taşların bir çok çeşidi olmasına rağmen bazıları daha fazla öne çıkmaktadır. Tarihimizde de bu yarı değerli taşlar büyük ilgi görmüşdür . Ancak günümüzde son derece popüler olanlar mücevher de değerli taşlarla, pırlantanın birlikteliğinden geçmektedir.
İnsanlar mücevher seçerken pek çok nedeni olabilir biz bu nedenlerden bazılarını aşağıda sıralayacağız.Bu nedenlerin kişiden kişiye değişebileceğini  bazılarını katıldığımız gibi bazılarına katılmayabiliriz bu beğeni nedenleri çoğaltabilir, azaltabiliriz de.

Güzellik ve parlaklık: Pırlanta veya elmaslı ürünler ışığı o kadar güzel yansıtırlar ki o parlaklıktan gözünüzü alamazsınız. Bu benzersiz ışık oyunu mücevheri eşsiz hale getirir. Bu değerli taşlar son derece zarif olmasının yanında son derece de güzeldir. Tüm zamanlar da Elmas onlara sahip olanlara sonsuz güzellik verir, elmas pırlanta evrensel bir klasiktir.

Duygu: Pırlanta masumiyet, sevgi, sonsuzluk, saflık, güç ve romantizmi temsil eden duygusallığın en fazla öne çıktığı bütün anlarda pırlantadan üretilmiş değerli taşlarla süslenmiş bir mücevher o anı ölümsüzleştirir duyguların daha iyi aktarılmasına sebep olur. Karşımızdakine ne kadar değer verdiğimizi gösterir.
 Onlar hediye için ideal seçimdir ister evlilik teklifi ister nişan ister düğün olsun.
Yaşadığımız diğer özel anları da ölümsüzleştirir. Doğum gününü, yıldönümünü, sevgililer gününü, anneler gününü ne daha yakışan, duygularımızı coşkularımızı bu günlerde daha arttıran  pırlantadan değerli ne olabilir ki?

Çok yönlülük: Pırlantanın harika yanlarından biri de kendinizi ifade edecek pek çok mücevher tasarlayabilirsiniz o çıkan ürünler o kadar çok yönlüdür ki ne ifade etmek neyi hatırlamak yada neyi unutturmamak istiyorsanız bu özel ürünlerle gösterebilirsiniz.. Elmasa zarafeti ekleyerek sosyal hayattaki yerimizi, stilimizi, kıyafet ile kullanabileceğimiz aksesuarlarımızı renk ve şekillerle ifade edebiliriz. Bu değerli taşlarla metal ve kıymetli eşyalara çok yönlü bir bakış açısı geliştirilebilir. Sonsuz aşkın ve sevginin sembol u olarak daima kullanılacaktır.

Dayanıklılık: pırlanta gibi değerli bir taşın mücevher olarak anılabilmesi için çok uzun süre, zamana karşı meydan okuyup nesillerden nesil e aktarılması gerekir.
Pırlantanın en sert taş olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Pırlanta mücevherler zümrüt, safir ve yakuttan daha serttir. Bu nedenle, pırlanta mücevherler çizilmeye, çatlamaya, aşınmaya ve ısıya karşı son derece dayanıklıdır.
Binlerce yıldır parlaklığını kaybetmemiş bir mücevher olan pırlanta, nesiller boyu parlaklığını sürdürecektir.
Etrafına daha fazla beyaz ışığı yayma özelliği ile pırlanta mücevherleri, dünyadaki kadınların bir numaralı tercihi olmaya devam edecektir.

Popülerlik: Bir güzel mücevher parçası hakkında söylenecek en önemli şey daima popüler olacağıdır. Medeniyetlerin ortaya çıkışından beri mücevherler kültürün, kimliğimizin ayrılmaz bir parçası olarak gelmiştir. Bu bakımdan mücevherler bize pek çok şey söyler. Zevkler, tarzlar ve durumlar değişe gelmiştir, ancak bizim bu parlak, değerli objelere olan sevgimiz ilgimiz hiçbir zaman azalmamıştır. Pırlanta Uzun zaman önce giyim moda içinde gelişmiş, bu nadir ve değerli mücevherlere itibar ve güzellik sembolünün simgesi olarak değer verilmiştir. Zamanla mücevher paganların mistik dinsel sembollerinden ve kraliyetin zenginliğinden ve gücün nesneleri olmaktan çıkıp herkesin değer verebildiği evrensel modaya doğru gelişmiştir. 

TEKVİN PIRLANTA

Beyaz ve yuvarlak pırlantadan şaşmayın- Milliyet






Beyaz ve yuvarlak pırlantadan şaşmayın



  Pırlanta  Sarrafı… Türkiyenin Online Pırlanta danışmanı .


Son yıllarda takı olarak yaygınlaşan pırlanta, iyi bir yatırım da aynı zamanda. Ama değerinde alıp satabilmek için bazı püf noktalarına hakim olmak gerek. Sektörün köklü isimlerinden Atilla Anlı, pırlantanın 10 farklı düzeyi bulunan renk skalasının olduğunu, bunların içinden daima beyazın tercih edilmesi gerektiğini söylüyor. Bu beyaz pırlantanın kesimi de yuvarlaksa “Doğru yatırım yaptım” diyebilirsiniz.


SONGÜL HATISARU/HAFTANIN SÖYLEŞİSİ
Atilla Anlı, Türkiye’nin önde gelen elmas tüccarlarından. 1984’te Özal’ın izniyle Türkiye’ye ilk resmi pırlanta ithalatını gerçekleştiren kişi. İşe değerli taş ticaretiyle başlamış. Zamanla, “Biz neden değerli taşlarla mücevher yapmıyoruz?” diye düşünmüş ve Only One By Atilla Karat adıyla kendi markasını yaratmış. Pırlanta tutkusu o kadar güçlü ki, adını markasına verirken pırlantanın “Karat”ını soyadı almış bir anlamda. Pırlantanın büyüsüne 40 yıl önce kapılmış. Sektörün “Ağabeylerinden”... “Mesleğim ailemden önce gelir” diyecek kadar tutkuyla bağlı işine. Röportaja ikna edip Çemberlitaş’ta mağazasının bulunduğu binasına gittim. Birbirine geçmeli bölümler... İçinde değerli taşların olduğu odalar. Tozu bile kıymetli olan pırlantaları çok yakından inceleme fırsatı buldum.
De Beers’in izinde
Atilla Anlı, Türkiye’ye gelen Kevin Costner gibi dünya starlarına alacakları mücevher konusunda eksperlik de veriyor. Büyük aileler önemli taşlar alacakları zaman veya tereddüte düştüklerinde onun kapısını çalıyor. Bunun için bir ücret almadan herkese yardımcı oluyor. Kapalıçarşı’nın Atilla ağabeyi nesli tükenmiş esnaflardan. Zora giren toptan müşterilerini sıkıştırmıyor, “Sat ödersin” ekolünden geliyor. Dünya mücevher devi De Beers’in izinde yürüyor. Bugünlerde enerjisinin büyük bölümünü kendi markası Only One By Atilla Karat’ı zincir haline getirmeye ayırıyor. Kızı,İngiltere’de University College Of London’ın ekonomi bölümünü bitirdikten sonra Central Saint Martins’te mücevher tasarımı eğitimi almış. Only One By Atilla Karat’ın başına geçmek için planlanmış bir eğitim. Atilla Anlı’yla trendleri, sektörü ve markasını konuştuk.

* Pırlanta, değerli oluşunun ötesinde, büyüsü de olan bir taş. Büyüsüne nasıl kapıldınız?

1970’te İstanbul’da ufak bir atölye kurdum. İmalattan gelmeyim. Benim hayatım mücevherat. Mesleğim ailemden de önce gelir doğrusu. Kuyumcular Odası’nın kurucularındanım. 1984 yılında, rahmetli Turgut Özal’ın kurduğu hükümetin aldığı karar sonrasında, Allah bana Türkiye’de ilk pırlanta ithalatını yapmayı nasip etti. O günkü şartlarda pırlanta sektöründe taşlar yerine oturmamıştı. Türkiye’de kaliteli mücevher üretimi ithalatla başlar. 2003’te De Beers’in yaptığı tanıtımın bütün trio mücevheratını ben verdim. Firmamız 2010’da dünyaca ünlü Gemoloji Enstitüsü HRD Antwerp Institbte Of Gemmolgy-İstanbul tarafından “The number one client of HRD Antwerp Certificates” , “1 numaralı müşteri” ünvanına sahip olarak 2011’de de HRD Antwerp’te ayrılacıklı çözüm ortakları arasında yerini almıştır.

* Sanat koleksiyonları elden geçirildiğinde bazı eserlerin aslında çok da değerli olmadığı görülebiliyor. Siz, bir zamanlar servet ödenen mücevherleri bugün incelediğinizde aynı değeri göremediğiniz oluyor mu?

Geçmişte maalesef bazı suiistimaller oldu. Renk problemi olan pırlantalar satıldı. 1970’li yıllarda gümüş çatal, kaşıklar eritilip kaplanarak montürler yapılmış. Üzerine de berrak olmayan pırlantalar konulup takıya dönüştürülmüş. 1975’lerde ise beyaz altın modası başladı. Ama çoğu beyaz altın değildi. O zamanlar o takıları alanlar o paralarla Bostancı’da daire alabilirdi.

Elime aldığım 3 taşın değeri 200 bin dolar. Önümde duran taşlardan en çok kırmızı yakutu beğendim...
Elime aldığım 3 taşın değeri 200 bin dolar.
Önümde duran taşlardan en çok kırmızı yakutu beğendim...

Sertifika uluslararası olmalı

* Ama sertifikaları var, çözüm değil mi?

Firmaların sertifikasını yeterli görmüyorum. O bilgi ve birikim sonuçta her firmada yok. Sertifika veriyor ama kendi inisiyatifini yansıtıyor. Belli uluslararası firmalar size takının sertifikasını verir. Uluslararası saygınlığı olan Amerikan, Belçika, Rus firmalarıdır bunlar. Biz mesela kendi sertifikamız yanında dünyada çok muteber olan Belçika HRD şirketinin sertifikasını da veririz.

* Bu sertifikayı vermek zorunlu mudur?

Altında güvenlik sorunu yüzde 99 çözülmüştür. Ama pırlanta da henüz aynı noktada değiliz. Bugün pırlantayı anlayan insan sayısı çok azdır aslında. Alım yaparken uluslararası firmaların verdiği sertifikayı da istemelisiniz. Satan vermiyorsa o takıyı almamanızı tavsiye ediyorum. Dünyada her taşın bir kaydı vardır. Artık neredeyse her pırlantanın çemberine önemli sertifika firmalarının verdiği taşın özelliğini gösteren kimliği yazılıyor.

* Pırlanta aldığımda bir şüphem varsa ne yapabilirim?

Kuyumcular odası HRD ile işbirliğine gitti. Başvurup istediğiniz incelemeyi yaptırabilirsiniz. Bunun dışında çok iyi özel laboratuarlar var. Bizim laboratuarımızada getirirlerse yardımcı oluruz.

* Yabancılarla yerlilerin tercihleri arasında bir farklılık var mı?

Yabancılar işlenmiş renkli taş sever.

* İyi pırlanta nasıl anlaşılır?

Beyaz, içi temiz olan pırlantadır. Pırlantada renk skalası en beyaz olan D’den başlar sarı limona kaçan renklere Z’ye kadar gider. Alfabenin son harflerine doğru gittikçe kalitesi düşer. Şimdi ilanlar görüyorum, ‘Bir tane tek taş alana, yarısı hediye’ diyor. Yahu nasıl olur bu. Maliyeti karşılaması mümkün değil ki. 10 tane renk vardır pırlantada. Türkiye’de ise beyaz, açık sarı ve kahverengi pırlanta var. Fancy dediğimiz orijinal sarılar var. Şimdi bunlar moda ama ben kesinlikle beyazdan şaşmayın diyorum. Baget, kalp, kare, markiz, damla şeklinde olan kesimler var. Ben bunları da tavsiye etmiyorum özellikle yatırım amaçlı alıyorsanız yuvarlak kesimden şaşmayın.


 ‘238 karatı gördüm, kalbim duruyordu’
* Türkiye’de en çok kaç karat tek taş satılıyor?

Tek taşlar genelde 1-3 karat arasındadır. 1 karatlık iyi bir tek taş 5-7 bin dolar. En çok satılan 0.50 santim kaliteli bir tek taş ise 2 bin dolar civarında. Tek taş artık halka indi. Minik parçalarda 0.10 cm (Bir karatın 10’da biri) taşlar çok satılıyor. Sözlenenler tercih ediyor bunu.

* Bazen okuyoruz 50 karat yüzük aldı sevgilisine diye. Nasıl oluyor bu?

Yok öyle bir şey. Buna kimsenin gücü yetmez. Karatın yarısına biz 0.50 cm deriz. (1 karat 100 cm imiş mücevhercilerin jargonunda) 20 karat tek taş bile Türkiye’de çok nadirdir. Birkaç ailede var. Ama bunların sayısı bir elin parmağını geçmez.

* Gördüğünüz en yüksek karat taş...

İsrail’de gördüm, usta işliyordu, 238 karat. Kalbim duruyordu, o günü asla unutamam.

* Yatırım amaçlı olarak altın mı, pırlanta mı?

İkisi de alınır. Altının çok işçiliklisi de yatırım amaçlı olamaz ama. Cumhuriyet altını veya 24 ayar alın. Fazla işçilikten uzak durun, yatırım amaçlı alacaksınız yuvarlak beyaz pırlanta her zaman iyidir.

‘En korktuğum taş zümrüt, çok hassastır’
* Bugünlerde en çok ne satılıyor?

Tek taş. Arkasından alyans ve su yolu bileziği. Tek taşını alan bu ikisinden sonra kolye ucunu da almak istiyor. Bu set tamamlanınca bu kez başa dönüyor ve daha yüksek karatta tek taş alıyor.

* Pırlantadan sonra peki?

Pırlantadan sonra en çok zümrüt isteniyor. Zümrüt, Muhteşem Yüzyıl’la çok ön plana çıktı. Ama beni de en çok korkutan taştır. Zümrüt çok hassas bir taştır. Çok çabuk kırılabilen, darılabilen, renk değiştirebilen bir taş damarlarından dolayı. Tüketicinin mümkün mertebe renkli taş almamasını tavsiye ediyorum.

* Neden?

Renkli taş her zaman yatırım amaçlı olamaz. Türkiye’de kaliteli renkli taş çok azdır. Pırlantayı her zaman bulursunuz, satarsınız ama renkli taşın kalitesini kimse ne biliyor ne de değer veriyor.

* Değerli taşları nerelerden alıyorsunuz?

RusyaHindistanAfrikaKanadaAvustralya.
 
Usta olacak gençlerin elinden tutuyor
* Mıhlama ustalarının sayısının azaldığı söyleniyor. Nasıl buluyorsunuz onları?

Mıhlamanın da makinesi var mı derseniz var. Ama standart işler için. Özellikli işlerde istediğiniz kalitedeki mıhlamayı ustanın dışında kimse yapamaz. İyi ustaların sayısı çok azaldı. Üç ay önceGazi Üniversitesi’nin mıhlama bölümü açtığını duydum. Bizi davet ettiler sponsor da oldum. Yeni ustaların yetişmesi için elimden gelen her desteği veriyorum. Bu yıl 50 öğrenci alacağım. Üniversitelerden öğrenci alıp yetiştiriyoruz. Üniversitelerde seminerler veriyorum. Ancak iyi ustalar yetiştirirsek piyasanın dinamiklerini düzeltebilir, arka sokaklara çare bulabiliriz.

*Ne var arka sokaklarda?

Kuyumcu olmayıp da kendini kuyumcu zanneden o kadar çok insan var ki. Bunlar 100 gram altınla dükkan açıyor, amaçları silah ruhsatı almak. Her önüne gelene kuyumcu dükkanı açtırılmaması lazım. Tabloya baktığınızda 20 bin kuyumcu var, 5 bin kuyumcu yeter oysa. Belirli sayıda firma olursa denetim ve kontrolü de çok rahat olur.
Tarihi tasarımda kimse Sevan’la yarışamaz
* Markanızı büyütürken yol haritanız ne olacak? Şimdilerde dünyada tarihi takılar çok moda...

Tarihi ürünler yapmayacağım. Bu konuda kimse Sevan Bıçakçı’nın önüne geçemez çünkü. Yaptığı tasarım ve takılara çok saygı duyuyorum, mükemmel bir usta. Daha dizayn günümüz trendlerine yakın modern ürünler satacağız. Unigue tasarımlar yapacağız. Ama sadece büyük parçalar koymayacağız. Eşinize, annenize sormadan alabileceğiniz ürünler de olacak. Her kesime hitap edecek. Paranız varsa yüksek karatı alabilirsiniz ama işçilik de en az bunun kadar önemlidir. Türkiye’de gerçek mücevheratın yapılabildiğini dünyaya göstermek istiyorum. Kızım Melis eğitimini tasarım üzerine yaptı. Markanın başında o olacak. Mağazamız Nuruosmaniye’de ve birçok mücevherci de bizim ürünlerimizi satar. Şimdi yeni mağazalar açıyoruz. Bir yıl içinde İstanbul’da belli alışveriş merkezlerinde, Ankara ve Dubai’de açacağız. Arkasından Suudi Arabistan’da olacağız. Orada belli ailelere zaten ürün veriyoruz. Arabistan’da insanların bütün statüsü mücevher üzerinden belirleniyor. Bir düğünde ne kadar ağır takı taktığınız ne kadar varlıklı olduğunuzun göstergesidir oralarda. Tüketiciye daha çok noktada dokunacağız. Ama öyle süpermarket gibi yaygınlaşmayacağız, seçkin noktalarda seçkin bir koleksiyonla olacağız. Butik mağazalarla gerçek mücevheri göstereceğim.
MİLLİYET

Dünyanın En Kıymetli Mücehver Taşları, pirlanta


Pırlanta  Sarrafı… Türkiyenin Online Pırlanta danışmanı .


Değerli taşlar, insanlık tarihinde her zaman ilgi uyandırmıştır. İşte tarihteki en değerli 10 taş:
The Hope Diamond (Umut Elması)


Umut elması, değerli taşlar arasında beki de en kötü şöhrete sahip olanıdır. Efsaneye göre bu taşın, Hint mitolojisinde adı geçen tanrıça Sita'nın gözünden çalındığı ve bu nedenle lanetli olduğu söylenir. Fakat bu efsane, Viktorya Çağı'nın bir icadı olup, satışını artırmak için taşa mistik anlamlar yüklendiği söylenmektedir. Bu değerli taş, şu an Washington Smithsonian Institute'da sergilenmektedir.


Star of India (Hindistan Yıldızı)


563.35 karat olan bu değerli taş, dünyanın en büyük ve en ünlü yıldız safirlerinden biridir. Yaklaşık 300 yıl önce Sri Lanka'dan çıkarılmıştır.


Star of Africa (Afrika Yıldızı)


Cullian I ismiyle de bilinen ve 530.20 karat olan bu değerli taş, armut şeklinde kesilmiştir ve dünyanın en büyük ikinci elmasıdır. Bu muhteşem taş, Londra kulesinde diğer kraliyet mücehverleri yanında sergilenmektedir.


The Tiffany Yellow Diamond (Sarı Tiffany Elması)


1878 yılında Güney Afrika'dan çıkarılan bu elmas, 287.42 karattır ve keşfedilmiş en büyük sarı elmastır. Sarı elmaslar doğada nadir bulunmaktadır. 

Queen Marie of Romania’s Sapphire (Romanya Kraliçesi Maria'nın Safiri)


Bu muhteşem güzellikteki mavi safir Sri Lanka kökenlidir. 478.68 karat olan bu taş, ayrıca dünyanın en büyük safiri olma özelliğine sahiptir.


Star of Asia (Asya Yıldızı)


Myanmar'da keşfedildiği düşünülen bu mavi-viyole karışımı değerli taş 330 karattır ve en ünlü yıldız safirlerden biridir.


The Koh-I-Noor ya da ‘Dağların Işığı’


105 karat olan bu değerli elmas, tarihin keşfedilen en eski taşlarından biridir. Pakistan'dan Hindistan'a pek çok hükümdar arasında el değiştirmiş ve son olarak Birleşik Krallık'ta kalmıştır. Şu an Londra Kulesi'nde sergilenmektedir.


The Orlov (Orlov Elması)


189 karat olan bu elmas, orjinal gül kesimini koruması nedeniyle, dünyanın en nadide taşları arasındadır. Mavi ve yeşil tonlar taşıyan bu elmas şu an Rus Karliyet hazinesinin bir parçasıdır.


The Mogul Emerald (Moğol Zümrütü)


Koyu yeşil renkteki bu görkemli taş, 217.80 karattır. Tablet şeklinde olup, bilinen en büyük zümrüt olma özelliğine sahiptir. 17. yüzyılda Hindistan'da yaşayan bir rahibe ait bu taşın bir yüzünde  çiçek desenleri diğer yüzünde ise dini figürler kazınmıştır. İyileştirici özellikleri olduğuna inanılır.


The Spirit of de Grisogono (Grisogono'nun Ruhu)


Grisogono'nun Ruhu, 312.24 karat olup, dünyanın en büyük siyah elmasıdır. Orta Afrika kökenlidir.

Degerli Taslar- pirlanta


ELMAS (Diamond)
Elmas, kıymetli taşlar arasında en uzun geçmişe sahip olanlardandır. Dünyadaki en sert mineral olmasının yanısıra çıkarılması en güç taş olması, benzersiz parlaklığı ve parlayan ateşi, elması tüm değerli taşların en kıymetlisi yapar.İngilizce’de de “diamond” ifadesi, Yunanca’da “hükmedilemez, gerçek hakim” gibi manalara gelen “adamao” sözcüğünden türetilmiştir. 4000 yıl önce Hindistan'da bulunmuştur. Saf, renksiz elmas en bilinenidir; fakat içeriğinde mevcut olabilen farklı maddeler nedeniyle sarı ve kahverengiden yeşile, maviden pembe ve kırmızıya, çeşitli gri tonlardan siyaha kadar çok farklı elmas çeşitleri de bulunur. Elmasların önemli bir kısmı, dünyanın ateş içinde kavrulan derinliklerinde 3 milyar yıl önce oluşmuştur.
Çoğu en az 100 milyon yıllıktır. Elmas çok yüksek basınç (70000 kg/cm3) ve sıcaklıklarda (2000 ºc) kristalleşen karbon atomlarından oluşur. Böyle bir ortam, yaklaşık 150-200 km derinliklerde bulunur ve bu şekilde oluşmuş maddeler ancak volkanik patlamalarla yeryüzüne itilirler. İçerisinde elmas bulunan volkanik maddelere kimberlit ve lamproit adı verilir. Bu maddeler, yanardağlardan püsküren lavların soğuyup katılaşmış halidir. 1 karat ağırlığında traşlanmış bir pırlanta elde edilebilecek ham elmas kütlesinin çıkarılması için ortalama 250 ton toprak kazılması gerekir.
PIRLANTA 4C ( KESİM, RENK, BERRAKLIK, KARAT ) NEDİR?
Kaliteli bir pırlanta seçerken göz önünde bulundurmanız gereken 4 ana özellik vardır. 4C olarak adlandırılan bu özellikler Kesim, Renk, Berraklık ve Karat ağırlığıdır.
KESİM
Pırlantanın özellikleri arasında en önemli olanıdır. Pırlantanın parlaklığı ve ışıltısı kesimin kalitesine bağlıdır. Bu nedenle kesim ne denli iyiyse pırlantanın parlaklığı ve ışıltısı o denli artar. Pırlantadaki diğer kesimlerden birkaçına verilen adlar ise oval, markiz, damla, kalp ve dikdörtgendir.
 
RENK
Renk özelliği bir pırlantanın sarılığına göre ölçülür. En kıymetli pırlanta renksiz olanıdır. Nadir bulunur ve çok pahalıdır. Ancak renksiz pırlantaya rastlamak neredeyse imkansız gibidir.
BERRAKLIK
                Bir pırlantanın berraklığı “ doğanın parmak izleri ” olarak adlandırılan lekelere bakılarak belirlenir. Aşağıdaki tabloda sağdan sola doğru pırlantanın değeri artar. Pırlantanın lekeleri ancak çok kuvvetli mercekler altında gözle görülebilir.
 
KARAT
                Pırlantanın ağırlığı ve ölçüsüne verilen addır. Bir pırlantanın değerini saptayan en belirgin faktör ölçüsüdür, ancak birbirinin aynı ölçülerde iki pırlantanın fiyatları, kesim, renk ve berraklığındaki farklardan dolayı değişebilir.
ZÜMRÜT(emerald)
Tarihten bu yana pek çok toplumun kültüründe zenginliği simgeleyen zümrüt, içeriğindeki krom ve vanadyumdan aldığı eşsiz yeşil rengiyle hayranlık uyandıran bir taştır. Parlak yeşilin yanı sıra, sarıya çalan yeşil ya da karanlık yeşil renklerine de rastlanır.
Zümrütler nadiren kusursuzdur, bu yüzden çoğunlukla yağlanarak çatlak ve boşluklarının dolması, kusurlarının gizlenmesi, renginin canlılaşması sağlanır. Materyal kaybını azaltmak için genellikle düz-kesim uygulanır ki buna zümrüt kesimi de denir. Oymacılık ve kabartma yöntemleriyle kusurlar atılarak en iyi sonuca ulaşılır. Günümüzde zümrüt laboratuar şartlarında da üretilebilmektedir. Bugün en iyi zümrütler Kolombiya’da çıkarılmaktadır. Diğer kaynaklar Avusturya, Hindistan, Avusturalya, Brezilya, Güney Afrika, Mısır, ABD, Norveç, Pakistan ve  Zimbabwe’dir.
 
YAKUT (ruby)
Yakut, mücevher tutkunlarının en favori taşları arasında yer alır. Teknik ismi “kızıl korindon”dur, ancak diğer renkteki korindonlar gibi safir adıyla anılmaz. Kırmızının çok çeşitli tonlarında olabilen yakut, içerdiği krom ve demir oranına göre pembeden eflatuna ya da kahverengimsi kırmızıya göz alıcı bir renk yelpazesi sunar.
Yapısındaki kristallerin sık çizgiler halinde olması sebebiyle kırılmaya yatkın gibi görünse de, elmastan sonra en sert mineral olarak fazlasıyla dayanıklıdır. Kristal prizmaları üçgen ya da altıgen biçimde, uçları sivri veya yassıdır. Kristaller geliştikçe üzerlerinde yeni tabakalar oluştururlar; bu tabakalarda jeolojik şartlara ve mevcut minerallerin cinsine göre kuşaklaşma adı da verilen renk varyasyonları oluşur.
Dünyanın hemen her yerinde, volkanik ve başkalaşım kayalarında ya da alüvyon tortularında aşınmış çakıllar olarak bulunur. En kaliteli doğal yakutların Tayland-Burma’dan çıkarıldığı, mücevher tüccarları tarafından kabul edilegelmiştir
Çoğu kahverengimsi kırmızı bir renge sahip olan Burma yakutları, 1500’lü yılların sonlarından beri bilinmektedir. Bunun dışında Afganistan’da, Vietnam’da ve özellikle de Pakistan’da çok kaliteli parlak kırmızı yakutlar çıkarılmaktadır. Hindistan, Rusya, Avusturalya, Norveç ve ABD-Kuzey Karolina’da bulunanları ise çoğunlukla koyu renkte, hatta bazen opaktır.
 
 SAFİR (sapphire)
Mücevher kalitesinde olup da kırmızı renkte olmayan her korindon safir olarak adlandırılır. Ancak bu isim, en çok mavi renkliler için kullanılmaktadır. İçerisindeki demir ve titanyum katkıları dolayısıyla rengi çeşitlilik gösterir, ancak en kıymetlisi berrak ve derin mavi olanıdır. “Renk değiştiren safir” adı da verilen bazı safirler, doğal ve suni ışık altında mavinin farklı tonlarını ortaya koyar.
            Ayrıca çeşitli doğal eklentilerle “yıldız safiri” türleri oluşabilir ki, bunlar genellikle yuvarlak “cabochon” kesimle işlenir ve oldukça değerlidirler. Bunlar feminen görünmediği için pek çok erkeğin de tercihidir.
             Renklerine göre taşların kaynaklarını ayırd etmek mümkündür. Kaşmir safirinden sonra en iyi mavi safirler Burma’da, Sri Lanka’da ve Hindistan’ın diğer yörelerinde, pegmatit yapılarda ve alüvyal tortularda çıkarılmaktadır. Tayland, Avusturalya ve Nijerya menşeli safirler koyu mavidir, neredeyse siyahmış izlenimi verir.  Bunlara “gece mavisi safirler” de denir. ABD-Montana’da üretilen safirlerde ise çekici, metalik mavi bir ton hakimdir. Bunlar dışında Kamboçya, Brezilya, Kenya, Malawi ve Kolombiya diğer safir yöreleridir.
Kaynak: Ekrem Kuyumculuk

7 Mayıs 2013 Salı

Kıyafete Uygun Doğru Takı ve Mücevher Seçimi, Pirlanta



 Pırlanta  Sarrafı… Türkiyenin Online Pırlanta danışmanı .


Kıyafete Uygun Doğru Takı ve Mücevher Seçimi



En güzel takılara sahip olabilirsiniz ancak takılarınız kıyafetinizle ya da bulunduğunuz ortamla uyumlu değilse, tüm güzelliği ve göz alıcılığına rağmen çok sıradan ve kötü görünen bir takı haline gelebilir. Tıpkı gündelik hayatta rahatça kullanabildiğiniz bir takının, iş hayatında kullanmak için hiç de uygun bir seçim olamaması gibi. Kıyafetleriniz ile takılarınız arasındaki en ideal uyumu sağlayabilmek için bizden size birkaç tavsiye…
Kıyafetiniz dekolte ise, uzun kolyegerdanlık ya da tasma şeklinde bir takı sizin için uygun bir seçim olabilir. Ancak, çok açık olmayan bir kıyafetle birlikte gösterişli bir gerdanlıktakıyorsanız ve üstelik kıyafetinizin kumaşı da işlemeliyse, bu fikri bir kez daha düşünmekte fayda var. Çünkü, bu tür takılar sade kıyafetlerle çok uyumlu olmayabilir.
Bu yılın moda küpelerinden olan büyük ve geçmeli küpeler kullanıyorsanız, saçlarınızı açık bırakmanızı öneririz. Toplu bir saçta küçük ve sabit duran bir küpe çok daha uyumlu olacaktır. Büyük küpeler ile gerdanlık bir arada kullanılmaya çok uygun takılar değildir. Her iki aksesuar da tarz olarak çok gösterişli olduğundan genel görünümünüzde karmaşıklık yaratacaktır. Küpe ile bilezik bir arada kullanmak için uygun bir seçim olabilir.
Eğer elbisenizde metal aksesuarlar (kemer ve düğme vb.) varsa, bu aksesuarların renginin de takılarınızla uyumlu olması büyük bir önem taşıdığından seçim yaparken dikkatli olmanızı tavsiye ederiz.
Tabi kıyafetinizle birlikte kullanacağınız takının üzerinde yer alan renkli taşların da büyük önem taşıdığını unutmamakta fayda var. Sözgelimi, zümrüt ve pırlanta birleşimi bir takı kullandığınızda, düz ya da siyah renkte bir elbise tercih etmeniz sizin için daha uygun bir seçim olacaktır. Elmas bir takıyla birlikte ise siyah ya da koyu kahve bir kıyafet tercih edebilirsiniz. Ancak, mavi tonlara sahip safir taşları olan bir mücevher kullanıyorsanız; lacivert renkte bir kıyafet sizin için en uygun çözüm olacaktır.
Lavisa Pırlanta tarafından yazılmıştır.

Hediye Seçimi-Pırlanta ve altın mücevher, pirlanta



 Pırlanta  Sarrafı… Türkiyenin Online Pırlanta danışmanı .

Pırlanta ve altın mücevher, sevdiklerinize alabileceğiniz ve mutlu edebileceğiniz  en şık hediye çeşitleridir. Hediye vereceğiniz kişinin sevebileceği bir mücevher almak için dikkat etmeniz gereken önemli noktalar nelerdir?
Öncelikle, sevdiğiniz kişinin tarzını belirlemelisiniz:
  • Hediye alacağınız kişinin beyaz altın mı, sarı altın mı sevdiğini öğrenin.
  • Kişinin giyim ve takı tarzına dair fikir sahibi olunuz, gösterişli bir model mi, yoksa sade bir tasarım mı tercih edeceğinizi belirlemenizi kolaylaştırır.
  • Eğer yüzük tarzında bir hediye almayı planlıyorsanız, hediye alacağınız kişinin yüzük ölçüsünü bilmeniz hem yüzüğün parmağına uymasını temin eder, hem de alacağınız yüzüğün üzerindeki pırlanta miktar ve büyüklüğünü etkileyebilecek bir durumdur. Şöyle ki, yüzük ölçüsü 7 ile 16 arasında olan bir kişinin elinde 0.20 - 1.00 Carat bir tek taş pırlanta çok şık dururken, 17 - 23 arası yüzük ölçüsüne sahip bir bayanın elinde en az 0.70 Caratlık bir tek taş pırlanta kendini gösterecektir. Aynı karşılaştırmayı 5 taşlı pırlanta alyans için şöyle yapabiliriz: 7-16 yüzük ölçüsü için arası için uygun aralık 0.30 - 1.50 Carat, 17 - 22 aralığı için ise 1.00 - 2.50 Carat.
Eğer hediye alacağınız kişinin kullanmayı sevdiği pırlanta ve mücevher tarzına dair yeterince bilginiz yoksa aşağıdaki ipuçları hediye seçerken işinizi çok kolaylaştıracaktır:
  • Beyaz altın en çok tercih edilen pırlanta ve mücevher çeşididir.
  • Eğer hediye alacağınız kişinin kullanmakta olduğu bir pırlanta tek taş yüzüğü, tria alyansı, 5 taşlı alyansı ve tek taş küpesi yoksa, bu alternatifler çok iyi seçimlerdir.
  • Sade tasarımdan çok uzaklaşmayın, pırlantayı öne çıkaran tasarımlar büyük çoğunluk tarafından beğenilir.
Bütçenizi belirleyin. Kafanız karışmaması ve zaman kaybetmemek açısından almayı planladığınız hediye için harcamayı planladığınız rakam aralığını belirlemek size çok faydalı olacaktır. Eğer almayı düşündüğünüz hediye bütçenizi aşıyorsa, aşağıdaki yollarla bu engeli aşabilirsiniz:
  • Pırlanta fiyatları, carat ağırlığı 0.25 Carat, 0.50 Carat ve 1.00 Carat noktalarını aştığında büyük sıçrama yapar. Bu nedenle 0.20-0.22 Carat, 0.40-0.47 Carat ve 0.90-0.95 Carat aralıklarını tercih etmeniz büyüklükten çok fedakarlık etmeden nispeten uygun fiyatlı ürünler bulmanızı sağlar.
  • Pırlantanın rengi ve berraklığı konusunda özveride bulunarak bütçenizi zorlamayan bir seçim yapabilirsiniz. I ya da J renginde, SI1 ya da SI2 berraklığında bir pırlanta örneğin H renginde ve VS1 berraklığında bir pırlantadan çok daha uygun olacaktır.
  • Pırlanta montür ağırlığı (alyans, yüzük ya da takının kendisi) pırlanta mücevher fiyatlarına önemli etki eder. Hafif montürlü ürünleri tercih ederek alacağınız pırlantanın fiyatını nispeten daha aşağı çekmeniz mümkün.

Son olarak önemli gün ve olaylara uygun hediye fikirlerini sizinle paylaşmak istiyoruz:
  • Evlilik teklifi : Kesinlikle tek taş pırlanta. Kişinin kullanmayı sevdiği pırlanta mücevher tarzına göre, çok sade tasarımları ya da tek taşın kenar kısımları çok sayıda pırlanta ile bezenmiş daha gösterişli modelleri tercih edebilirsiniz. Ancak lütfen unutmayın, tek taş pırlanta sadelik esastır.
  • Nişan : Eğer müstakbel nişanlınızın pırlanta tek taşı varsa, yanına takabileceği 5 taşlı alyans, tamtur ya da yarımtur alyans çok uygun olacaktır. Alternatif olarak bir çift pırlanta küpe, ya da kolye düşünülebilir. Farklı birşey arıyorsanız ışık seli bileklikleri düşünebilirsiniz.
  • Evlilik : Pırlanta kolye/gerdanlık, küpe, yüzük ve bileklikden iki ya da üçlü bir set mükemmel bir seçim olacaktır. Pırlanta setin yanı sıra ışık seli pırlanta bilezik, şık bir tek taş kolye ya da tamtur pırlanta alyans seçeneklerini de değerlendirebilirsiniz.
  • Doğum Günü Hediyesi: Yukarıdaki alternatiflerin yanı sıra, sade bir kolye, anturaj (Yakut, Zümrüt ya da Safir orta taş ve etrafına dizilen küçük boyutlu pırlanta şeklinde tasarlanmış mücevherat) doğru seçimlerdir.
  • Yıl dönümü : Önem sırasına göre; pırlanta tek taş, 5 taşlı alyans, tria alyans, tamtur alyans, yarımtur alyans ya da fantezi bir yüzük.
  • Sevgililer Günü: Kalp tasarımlı pırlanta kolye, küpe ya da yüzük mükemmel bir seçimdir. Yıl dönümü için önerdiğimiz ürünleri de düşünebilirsiniz.
Umuyoruz ki bu ipuçları pırlanta alışverişi gibi uzun zaman alabilen ve dikkatli seçim gerektiren bir süreci, sizin için keyifli ve hızlı bir deneyime dönüştürecektir.
KAYNAK : Imiss Jewellery

6 Mayıs 2013 Pazartesi

Pirlanta Alirken Dikkat!!!



Bütün kadınların rüyalarını süsleyen, vazgeçilmez takılarından olan pırlantanın değerinin, ne denli nadir bulunduğu ile kesim renk, berraklık ve karat ağırlığına bağlı olduğu bildirildi.

Orijinal Kuyumculuk Ltd. Şti. Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Güven,  güzellik anlayışının kişiye göre değiştiğini, bunun doğanın en değerli armağanı olan pırlantanın parıltısı ve güzelliği için de geçerli olduğunu söyledi.

Pırlanta seçiminde duygular kadar bir takım özelliklere de dikkat edilmesi gerektiğine işaret eden Güven, şu bilgileri verdi:

''Pırlantanızı kalbinizin sesini dinleyerek seçebilirsiniz ancak, '4C' olarak adlandırılan kesim (cut), renk (color), berraklık (clarity) ve karat ağırlığına (carat weight) dikkat etmelisiniz. Çünkü, bir pırlantanın değeri, ne denli nadir bulunduğuna, fiyatı da bu dört özelliğine bağlıdır. Çıplak gözle bakıldığında aynı görünse de hiçbir pırlanta bir diğerinin aynı değildir. Aynı karat ağırlığındaki iki pırlantanın fiyatının neden farklı olduğu 4C özelliğine ve bunların bileşimine bağlıdır.''

KESİMİN ÖNEMİ

Kesimin 4C özelliklerinin en önemlisi olduğuna işaret eden Güven, pırlantanın göz alıcı ışıltısı kesimin kalitesi sayesinde ortaya çıktığını anlattı.

Zeki Güven, kesim özelliğinin pırlanta üzerinde insan eliyle yaratılan tek özellik olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: ''Faset (ışığı yansıtan açılı yüzey) orantılarının doğru olduğu iyi bir kesim, pırlantanın ateşini ve parlaklığını ortaya çıkarır. Çok teknik bir konu olan pırlanta kesimiyle, pırlanta şeklini karıştırmamak gerekir. Şekil kişinin zevkine bağlıdır. Yuvarlak kesim, bilinen kesimler içinde en popüler olanıdır. Diğer kesimler arasında; zümrüt (dikdörtgen pırlanta kesimi), damla, markiz (iki ucu sivri kesim), prenses (üzeri kare yuvarlak kesim), oval ve kalp kesim sayılabilir.''

Pırlantanın renginin beyazın çeşitli tonlarından oluştuğunu ifade eden Güven, pırlantaların renksize ne kadar yakın olduklarına bakılarak sınıflandırıldıklarını kaydetti. Güven, en nadir bulunan ve en beyaz olan pırlantaların ''D, E, F,
ve G' olarak sınıflandırıldıklarını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Ancak, pırlantaların büyük çoğunluğu beyaz ve çok hafif renkli beyaz olarak adlandırılan H-L renkleri arasındadır. M rengi ve altındakilerde gözle görülebilir sarımtırak bir renk tonu vardır. Öte yandan çok nadir bulunan belirgin renklerde pırlantalar da vardır. Bunlara fantezi adı verilir. Bunlar pembe, mavi, sarı ve pek çok başka renkte görülebilir.''

Bir pırlantanın berraklığının ''doğanın parmak izleri'' olarak adlandırılan lekelerine bakılarak belirlendiğini kaydeden Güven, ''Hemen hemen bütün pırlantalarda, pırlantayı oluşturan karbon kristallerinin küçük izlerine rastlanır. Ancak, bu lekelerin çoğu mikroskobik olduklarından çıplak gözle görülemez. Lekeler ancak çok kuvvetli mercek altında seçilebilir. Bir pırlantanın lekeleri ne denli az ise, taş da o kadar nadir bulunur'' diye konuştu.

Güven, karatın pırlantanın ağırlık ölçüsü birimi olduğunu ve bir karatın 100 eşit puana bölündüğünü kaydederek, aynı karat ağırlığındaki iki pırlantanın fiyatının, kesim, renk ve berraklık özelliklerinin farklı bileşimi nedeniyle aynı olmayabileceğini bildirdi.
Kaynak: Haber Kaynağı

Pirlanta Satin Alirken Nelere Dikkat Etmek Gerekir?




Pırlanta; evlilik teklifi, nişan gibi bir sebeple ihtiyaç duyulana kadar bihaber olunan bir konu. Araştırdığınız mücevher tektaş, alyans yüzük yahut küpe vb. bir takı ise haberdar olmanız icap eden birkaç temel konu şunlardır:

Pırlanta Mücevher Işıltısı

Öncelikle kuyumcularda gördüğünüz ışıklandırmalar oldukça yanıltıcı olabilmektedir. Seçtiğiniz pırlanta mücevheri spot ışığın altından kurtararak dikkatle inceleyin. Pırlantanın içi lekesiz mi? Gün ışığında parlıyor mu? Bunu teyit etmek çok önemlidir, çünkü pırlanta değerinin birinci önem taşıyan özellik parlaklığıdır. Renk ve pırlanta berraklığı gibi çok bilinen kalite özelliklerinden önce, pırlanta kesiminin kalitesine odaklanmanız salık verilir.


Pırlanta Laboratuar Sertifikası

Pırlanta kalitesini bilmenin en kolay, güvenli metodu, bahsi geçen tek taş, pırlanta alyans, küpe ya da mücevheratın, uluslararası bir pırlanta laboratuarının hazırladığı bağımsız pırlanta sertifikasına sahip olmasıdır. Özellikle pırlanta başına ağırlığı 0.35 carat'ın üstündeki pırlantalar söz konusu olduğunda sertifika elzemdir, zira pırlanta fiyatındaki değişimler ciddi büyüklükler oluşturmaya yüz tutar. Bunun yanı sıra, söz konusu tek taş veya pırlanta yüzük kesim kalitesine sertifikada pırlanta ile ilgili söz konusu bilgi de verilir. Sertifikada “Cut Quality” (Kesim Kalitesi) olarak belirtilen bu özelliğin iyi (good) ve üstü olmasına dikkat etmenizi öneriyoruz. Özel laboratuar belgesinin birinci kazanımı, pırlanta pazarlamasından para kazanmayan bir pırlanta uzmanının seçtiğiniz pırlanta mücevheri incelemesidir. 2. bir kazanım, söz konusu pırlanta mücevherin pırlanta konusunda son derece bilgili bir kişi tarafından değerlendirilmesi, sertifikanın düzenlenmesidir. Ayrıca, özel laboratuar kalite belgesi, tüm dünyada tanınır. Bu geçerlilik derecesi pırlanta laboratuarının ünü ile doğru orantılıdır. Dünyadaki en prestijli laboratuarlar, GIA (Gemology Institute of America) ve HRD (Hoge Raad voor Diamant) laboratuarlarıdır.

Pırlanta Fiyatları

Serbest pazar ekonomilerinde fiyat bazında rekabet birçok alanda aktif olduğu halde, pırlantanın pahalı bir mücevher olarak algılanması sebebiyle inanılmaz fiyat farkları oluşabilmektedir. İki ürünü karşılaştırırken iki mücevherin aynı tipte olduğuna, ikisinin de özel bir pırlanta laboratuar sertifikası olduğundan emin olduğunuz sürece zarar etme olasılığınız nerdeyse sıfırdır. Örnek olarak, 0.50 carat ağırlığa sahip, benzer özelliklere sahip pırlanta tektaş bir yüzüğü, bir kuyum mağazasında 3000 TL'ye, bir alışveriş merkezinde yer alan bir mücevher dükkanında 5.800TL'ye, ünlü bir markanın mağazasında 8.500TL'ye görmeniz olasıdır.

Ümidimiz odur ki, okumuş olduğunuz bu yazı, pırlanta mücevher ile ilgili hazırlık seviyesinde ön bilgiye haiz olmanız için kafidir.

Bahsi geçen bütün kriterleri yerine getiren, tüm pırlanta ve mücevherat ürünlerin bağımsız laboratuar kalite belgesi, kapıda ödeme, 1 hafta iade opsiyonu gibi inanılmaz avantajlar içeren, Türkiye'nin öncü pırlanta alışveriş sitesi pirlanta.net, sayısız mücevherat ile hizmetinizdedir.

Yazar Hakkında
Pırlanta konusunda uzman olan yazar çeşitli internet projeleri ile meşgul olmaktadır. Pırlanta dışında fotoğraf, internet, futbol ve Türk Sanat Müziği ile ilgilenmektedir. Tektaş, alyans, mücevherat

Yazar: Hamit Tümer

8 Mayıs 2013 Çarşamba

Pırlanta Faydaları ve Özellikleri



Pırlanta  Sarrafı… Türkiyenin Online Pırlanta danışmanı .
Diğer İsimleri : ElmasDiamondKral TaşPırlanta
Sertliği : 10
Özgül Ağırlığı : 3,51
Kimyasal Grubu : Nabit
Yapısal Görünümü : Saydam, yarı saydam çok az da opak.
Parlaklığı : Parlak, elmas ışıltılı
Kimyasal Formülü : C+( AI,Ca,Cr, Fe, Mg, Mn, N, Si, Sr, Ti)
Uyumlu Olduğu Unsur : Hava ve ateş
Uyumlu Olduğu Şakra : Tepe
Uyumlu Olduğu Burç : Koç, boğa, aslan, terazi, oğlak ve akrep
Rengi : Esas olarak renksiz. Ancak az da olsa değişik renklerde de bulunur.
Sembolü Olduğu Hususlar : Aşk, sevgi
Çıkarıldığı Başlıca Ülkeler : Avustralya, Gana, Zaire, Rusya, USA, Brezilya, Güney Afrika, Hindistan
Pırlanta Resimleri:
Pırlanta 9 10 152

Elmas Pırlanta Diamond Kral Taş 
Yapısal ÖzellikleriElmas, eşit ölçülü kristal yapıdaki saf karbondur. Bir elmas yalnızca başka bir elmasla kesilebilir. Işığı kırma ve bileşimindeki renklere ayırma yeteneği çok yüksektir. En yoğun parlaklığı, ‘’ Pırlanta kesimi’’denilen özel bir kesim sonucu ortaya çıkar.

Taşların en değerlisi ve en keskinidir. Elmastaki yeşil renk, doğal radyasyon etkisiyle oluşur. Ovalandığı zaman pozitif yükle yüklenir. Asitlerden etkilenmez. Takı olarak kullanıldığı gibi özellikle camları ve diğer taşları kesme aracı olarak da kullanılmaktadır.

Karbon atomlarının kristalize olması suretiyle oluştuğu düşünülmekteyse de nasıl oluştuğu gizemini muhafaza etmektedir. Pırlanta ile elmas arasındaki en önemli fark, elmasın alt kısmının düz, pırlantanın kubbeli oluşudur. Elmas için ‘’ rüyaların taşı’’ da denilmektedir.Pırlanta Faydaları
  • Beyin fonksiyonlarını ve kişilikteki blokajı ortadan kaldırıcı özelliklere sahiptir ve aynı zamanda temel bir tedavi edici niteliktedir.
  • Bedeni temizleyerek negatif kuvvetleri yok etmesinin yanı sıra zihin, ruh, beden ölçüsünü birleştirici ve bütünleştirici gücü de bulunur.
  • Bolluk, saflık, masumiyet, neşe ve sadakat simgesidir.
  • Elmasın, aşkta, macerada ve finansal girişimlerde şans getirdiğine inanılmaktadır.
  • Taşıyana başarı sağlar ve cesaret verir.
  • Kişileri sakinleştirir ve korkutucu rüyalar görmesini engeller.
  • Büyü ve zehirlenmelerden koruduğu kabul edilmektedir.
Önemli NotElmasın çok değerli bir taş olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Piyasada elmasa benzer bir çok taş satılmaktadır. Elmas alırken gerçek olduğundan emin olun.
TASLAR.NET

Elmas... Rüyaların Taşı- mordiamond.com


  Pırlanta  Sarrafı… Türkiyenin Online Pırlanta danışmanı .


Elmas... Rüyaların Taşı

Elmas degerli taşların en degerlisidir.Göz kamaştıran parlaklığı sahibine sıradışılık ve asillik kazandırır.Kişi kendini farklı hissseder bu hissediliş elmasın kendisidir.

Değerli taşların en seçkinlerinden biri olan elmas, bütün cisimlerin en serti ve dayanıklı olmasıyla da tanınmıştır. Tarih kaynakları elmasın M. Ö. 100 yıllarında bilindiğini belirtmektedirler. Elmas karbon elemanının kristal bir şeklidir. Başka türlü söylemek gerekirse, billur halinde saf karbondur. Yüz milyonlarca yıl önce, yer küresinin kabuğu soğuma halinin ilk dönemlerindeydi. Toprağın altında eriyik halinde çok sıcak kaya kitleleri vardı. Aşırı ısıyla eriyen karbon, büyük basınç etkisiyle billurlaşmış, koyu renk ve biçimsiz şeklinden çıkarak elmas halini almıştı. Temelde, elmasla bildiğimiz maden kömürü arasında bir fark yoktur.
Elmasın değeri kendine has bazı özelliklerinden (billur halinde olma, sertlik, vs…) ve maden kömürüne oranla çok az miktarda bulunmasındandır.

Elmas, kuyumculuktaki “değerli taş” ve “endüstride kullanılan elmas” olarak ikiye ayrılır. Değerli taş olarak kullanılan elmasın ağırlık ölçü birimi “karat” tır. Bir karat, 200 miligr’a eşittir.

Hakiki elmas güneş ışığı altında açık mavi bir renk alır. Endüstride kullanılan elmas ise kahverengimsi ya da kurşuni'dir.

Elmas dünya'da nerelerde çıkarılır ?

Elmas toprağın derin kesimlerinde, “elmas tünelleri” içinde bulunur. Bunların derinlikleri çok farklıdır. Dolayısıyla, elmasın bulunması ve çıkarılması hayli güçtür. Bugün dünyada elde edilen elmasın %95′i, Afrika’nın Belçika Kongosu, Gana, Angola, Tanganika, Sierra Leone gibi bölgelerinde çıkarılmaktadır.

Hindistan ve Güney Amerika daha sonra gelir. tarihin çok eski çağlarından beri Hindistan’da elmas madenlerinin işletilmiş olduğu bilinmektedir. Hindistan’da her yıl elde edilen elmas 2000 ile 4000 karat arasında değişmektedir.

İlk elmas madenciliği Hindistan’da 2800 yıldan daha uzun bir süre önce başlamıştır. Günümüzde birçok modern yöntem kullanılsa da elmas bulmak hala çok zorlu bir iş. Jeologlar doğanın en kıymetli taşlarını Sibirya’nın ve Kanada’nın donmuş tundralarından, Afrika’nın sıcaktan yanan çöllerine ve okyanus diplerine kadar her yerde arıyor.

Tek bir elması bulmak için bir evi dolduracak kadar toprağın elenmesi gerekiyor. Bulunanların da sadece çok küçük bir oranı kesilip cilalanarak mücevhere monte edilecek boyut ve niteliktedir. Güney Amerika’da elmas elde edilmesine 18. yüz yılın ortalarında başlanmıştır. Elmas gerekdeğerli taş olarak, gerekse endüstride kullanılışında topraktan çıkarıldığı gibi kullanılmaz. Topraktan çıkarılan her taş temizlenir, parçalara ayrılır ve parlatılır.

Elmas çok sert olduğu için, kesimi işinde gene elmas kullanılır. Elmas kesicilerin kullandığı alet, kesici ağzı elmas tozundan yapılmış bir testeredir. Bugün elmas üretiminin %80′i endüstride kullanılmaktadır.

Nasıl kesiliyor?
Elmas kesimi hayal gücü, sabır ve beceri gerektiren çok hassas bir iştir.

Eski zamanlarda elmaslar kesilmeden bırakılırlardı. Montürlerinin derinliklerine yerleştirilip sadece üst yüzeylerinin yumuşak parlaklığı dışarıda kalır, karanlık ve gizemli gözükürlerdi. 14. yüzyıla gelindiğinde sanatkarlar taşların ışık saçması için gerekli olan karmaşık kesme ve cilalama tekniklerini araştırmaya başladılar. Bütün bu teknikler günümüzde de geliştiriliyor ve yenileri bulunuyor.
Bugün kesim ustalarının geleneksel yöntemleri yerini gelişmiş bilgisayar teknolojisine bırakmıştır.

Elmasla ilgili gerçekler
  • Her elmas çok ama çok yaşlıdır. Dinozorlar gibi tarih öncesi canlılar dahi var olmadan önceki dönemlerde oluşmuştur. En genç elmas 900 milyon yaşında, en yaşlısı da 3.2 milyar yaşındadır.
  • Elmas insanoğlunun tanıdığı en sert doğal maddedir. Yeryüzündeki en sert madenden 58 misli daha serttir.
  • Bir elması sadece başka bir elmas kesebilir.
  • Kesme ve cilalama sırasında her taş ortalama olarak orijinal ağırlığının yarısından fazlasını kaybetmektedir.
  • Mücevher haline getirilen pırlantaların %5’inden azı bir karattan daha büyüktür.
  • Elmas her renkte olabilir. En nadir bulunanı ise kırmızıdır.
  • Dünyanın mücevher kalitesinde en büyük elması olan Cullinan 1905 yılında Güney Afrika’da bulundu. Kesilmeden önce 3.106 karat ağırlığındaydı (yaklaşık bir devekuşu yumurtası büyüklüğünde).
  • Elmas müzayedelerinde karat başına ödenen en yüksek fiyat, morumsu kırmızı renkte, 0.95 karat ağırlığında bir elmas için 1 milyon dolar olmuştur.
  • Zamanın başlangıcından beri tıraşlanmış olan tüm pırlantalar toplanmış olsaydı, sadece bir tane çift katlı otobüs doldurulabilirdi.
  • Elmas’ın İngilizcesi olan “diamond” kelimesi Yunanca’da “fethedilemez” anlamına gelen “adamas”tan türetilmiştir.
  • “Karat” kelimesi, eski çağlarda kıymetli taşları tartmak için ağırlık ölçüsü olarak kullanılan “carob” (keçiboynuzu) tohumundan gelmektedir.
  • Aşk ve bağlılığın simgesi olarak pırlanta yüzük hediye etme geleneği, 15. yüzyılda Avusturya Arşidükü Maximillian’ın, nişanı sırasında Burgonya düşesi Mary’e elmas bir yüzük hediye etmesiyle başlamıştır. Sol elin dördüncü parmağına yüzük takma geleneği ise, Eski Mısırlıların “vena amoris”in (aşk damarı) bu parmaktan doğrudan kalbe ulaştığına olan inançlarından gelmektedir.
  • MOR DIAMOND

PIRLANTA TERCİH ETMEMİZ İÇİN BEŞ NEDEN- pirlanta

Pırlanta  Sarrafı… Türkiyenin Online Pırlanta danışmanı .

PIRLANTA TERCİH ETMEMİZ İÇİN BEŞ NEDEN
Pırlantayı Tercih Etmemiz İçin 5 Neden

Bu gün, pırlantalı bir mücevher övünmemize sebep olan eşsiz güzelliği ve ışıltısı ile bizlere çok değişik duygular yaşatabilir.Pırlantanın yanında kullanılan başka yarı değerli taşların bir çok çeşidi olmasına rağmen bazıları daha fazla öne çıkmaktadır. Tarihimizde de bu yarı değerli taşlar büyük ilgi görmüşdür . Ancak günümüzde son derece popüler olanlar mücevher de değerli taşlarla, pırlantanın birlikteliğinden geçmektedir.
İnsanlar mücevher seçerken pek çok nedeni olabilir biz bu nedenlerden bazılarını aşağıda sıralayacağız.Bu nedenlerin kişiden kişiye değişebileceğini  bazılarını katıldığımız gibi bazılarına katılmayabiliriz bu beğeni nedenleri çoğaltabilir, azaltabiliriz de.

Güzellik ve parlaklık: Pırlanta veya elmaslı ürünler ışığı o kadar güzel yansıtırlar ki o parlaklıktan gözünüzü alamazsınız. Bu benzersiz ışık oyunu mücevheri eşsiz hale getirir. Bu değerli taşlar son derece zarif olmasının yanında son derece de güzeldir. Tüm zamanlar da Elmas onlara sahip olanlara sonsuz güzellik verir, elmas pırlanta evrensel bir klasiktir.

Duygu: Pırlanta masumiyet, sevgi, sonsuzluk, saflık, güç ve romantizmi temsil eden duygusallığın en fazla öne çıktığı bütün anlarda pırlantadan üretilmiş değerli taşlarla süslenmiş bir mücevher o anı ölümsüzleştirir duyguların daha iyi aktarılmasına sebep olur. Karşımızdakine ne kadar değer verdiğimizi gösterir.
 Onlar hediye için ideal seçimdir ister evlilik teklifi ister nişan ister düğün olsun.
Yaşadığımız diğer özel anları da ölümsüzleştirir. Doğum gününü, yıldönümünü, sevgililer gününü, anneler gününü ne daha yakışan, duygularımızı coşkularımızı bu günlerde daha arttıran  pırlantadan değerli ne olabilir ki?

Çok yönlülük: Pırlantanın harika yanlarından biri de kendinizi ifade edecek pek çok mücevher tasarlayabilirsiniz o çıkan ürünler o kadar çok yönlüdür ki ne ifade etmek neyi hatırlamak yada neyi unutturmamak istiyorsanız bu özel ürünlerle gösterebilirsiniz.. Elmasa zarafeti ekleyerek sosyal hayattaki yerimizi, stilimizi, kıyafet ile kullanabileceğimiz aksesuarlarımızı renk ve şekillerle ifade edebiliriz. Bu değerli taşlarla metal ve kıymetli eşyalara çok yönlü bir bakış açısı geliştirilebilir. Sonsuz aşkın ve sevginin sembol u olarak daima kullanılacaktır.

Dayanıklılık: pırlanta gibi değerli bir taşın mücevher olarak anılabilmesi için çok uzun süre, zamana karşı meydan okuyup nesillerden nesil e aktarılması gerekir.
Pırlantanın en sert taş olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Pırlanta mücevherler zümrüt, safir ve yakuttan daha serttir. Bu nedenle, pırlanta mücevherler çizilmeye, çatlamaya, aşınmaya ve ısıya karşı son derece dayanıklıdır.
Binlerce yıldır parlaklığını kaybetmemiş bir mücevher olan pırlanta, nesiller boyu parlaklığını sürdürecektir.
Etrafına daha fazla beyaz ışığı yayma özelliği ile pırlanta mücevherleri, dünyadaki kadınların bir numaralı tercihi olmaya devam edecektir.

Popülerlik: Bir güzel mücevher parçası hakkında söylenecek en önemli şey daima popüler olacağıdır. Medeniyetlerin ortaya çıkışından beri mücevherler kültürün, kimliğimizin ayrılmaz bir parçası olarak gelmiştir. Bu bakımdan mücevherler bize pek çok şey söyler. Zevkler, tarzlar ve durumlar değişe gelmiştir, ancak bizim bu parlak, değerli objelere olan sevgimiz ilgimiz hiçbir zaman azalmamıştır. Pırlanta Uzun zaman önce giyim moda içinde gelişmiş, bu nadir ve değerli mücevherlere itibar ve güzellik sembolünün simgesi olarak değer verilmiştir. Zamanla mücevher paganların mistik dinsel sembollerinden ve kraliyetin zenginliğinden ve gücün nesneleri olmaktan çıkıp herkesin değer verebildiği evrensel modaya doğru gelişmiştir. 

TEKVİN PIRLANTA

Beyaz ve yuvarlak pırlantadan şaşmayın- Milliyet






Beyaz ve yuvarlak pırlantadan şaşmayın



  Pırlanta  Sarrafı… Türkiyenin Online Pırlanta danışmanı .


Son yıllarda takı olarak yaygınlaşan pırlanta, iyi bir yatırım da aynı zamanda. Ama değerinde alıp satabilmek için bazı püf noktalarına hakim olmak gerek. Sektörün köklü isimlerinden Atilla Anlı, pırlantanın 10 farklı düzeyi bulunan renk skalasının olduğunu, bunların içinden daima beyazın tercih edilmesi gerektiğini söylüyor. Bu beyaz pırlantanın kesimi de yuvarlaksa “Doğru yatırım yaptım” diyebilirsiniz.


SONGÜL HATISARU/HAFTANIN SÖYLEŞİSİ
Atilla Anlı, Türkiye’nin önde gelen elmas tüccarlarından. 1984’te Özal’ın izniyle Türkiye’ye ilk resmi pırlanta ithalatını gerçekleştiren kişi. İşe değerli taş ticaretiyle başlamış. Zamanla, “Biz neden değerli taşlarla mücevher yapmıyoruz?” diye düşünmüş ve Only One By Atilla Karat adıyla kendi markasını yaratmış. Pırlanta tutkusu o kadar güçlü ki, adını markasına verirken pırlantanın “Karat”ını soyadı almış bir anlamda. Pırlantanın büyüsüne 40 yıl önce kapılmış. Sektörün “Ağabeylerinden”... “Mesleğim ailemden önce gelir” diyecek kadar tutkuyla bağlı işine. Röportaja ikna edip Çemberlitaş’ta mağazasının bulunduğu binasına gittim. Birbirine geçmeli bölümler... İçinde değerli taşların olduğu odalar. Tozu bile kıymetli olan pırlantaları çok yakından inceleme fırsatı buldum.
De Beers’in izinde
Atilla Anlı, Türkiye’ye gelen Kevin Costner gibi dünya starlarına alacakları mücevher konusunda eksperlik de veriyor. Büyük aileler önemli taşlar alacakları zaman veya tereddüte düştüklerinde onun kapısını çalıyor. Bunun için bir ücret almadan herkese yardımcı oluyor. Kapalıçarşı’nın Atilla ağabeyi nesli tükenmiş esnaflardan. Zora giren toptan müşterilerini sıkıştırmıyor, “Sat ödersin” ekolünden geliyor. Dünya mücevher devi De Beers’in izinde yürüyor. Bugünlerde enerjisinin büyük bölümünü kendi markası Only One By Atilla Karat’ı zincir haline getirmeye ayırıyor. Kızı,İngiltere’de University College Of London’ın ekonomi bölümünü bitirdikten sonra Central Saint Martins’te mücevher tasarımı eğitimi almış. Only One By Atilla Karat’ın başına geçmek için planlanmış bir eğitim. Atilla Anlı’yla trendleri, sektörü ve markasını konuştuk.

* Pırlanta, değerli oluşunun ötesinde, büyüsü de olan bir taş. Büyüsüne nasıl kapıldınız?

1970’te İstanbul’da ufak bir atölye kurdum. İmalattan gelmeyim. Benim hayatım mücevherat. Mesleğim ailemden de önce gelir doğrusu. Kuyumcular Odası’nın kurucularındanım. 1984 yılında, rahmetli Turgut Özal’ın kurduğu hükümetin aldığı karar sonrasında, Allah bana Türkiye’de ilk pırlanta ithalatını yapmayı nasip etti. O günkü şartlarda pırlanta sektöründe taşlar yerine oturmamıştı. Türkiye’de kaliteli mücevher üretimi ithalatla başlar. 2003’te De Beers’in yaptığı tanıtımın bütün trio mücevheratını ben verdim. Firmamız 2010’da dünyaca ünlü Gemoloji Enstitüsü HRD Antwerp Institbte Of Gemmolgy-İstanbul tarafından “The number one client of HRD Antwerp Certificates” , “1 numaralı müşteri” ünvanına sahip olarak 2011’de de HRD Antwerp’te ayrılacıklı çözüm ortakları arasında yerini almıştır.

* Sanat koleksiyonları elden geçirildiğinde bazı eserlerin aslında çok da değerli olmadığı görülebiliyor. Siz, bir zamanlar servet ödenen mücevherleri bugün incelediğinizde aynı değeri göremediğiniz oluyor mu?

Geçmişte maalesef bazı suiistimaller oldu. Renk problemi olan pırlantalar satıldı. 1970’li yıllarda gümüş çatal, kaşıklar eritilip kaplanarak montürler yapılmış. Üzerine de berrak olmayan pırlantalar konulup takıya dönüştürülmüş. 1975’lerde ise beyaz altın modası başladı. Ama çoğu beyaz altın değildi. O zamanlar o takıları alanlar o paralarla Bostancı’da daire alabilirdi.

Elime aldığım 3 taşın değeri 200 bin dolar. Önümde duran taşlardan en çok kırmızı yakutu beğendim...
Elime aldığım 3 taşın değeri 200 bin dolar.
Önümde duran taşlardan en çok kırmızı yakutu beğendim...

Sertifika uluslararası olmalı

* Ama sertifikaları var, çözüm değil mi?

Firmaların sertifikasını yeterli görmüyorum. O bilgi ve birikim sonuçta her firmada yok. Sertifika veriyor ama kendi inisiyatifini yansıtıyor. Belli uluslararası firmalar size takının sertifikasını verir. Uluslararası saygınlığı olan Amerikan, Belçika, Rus firmalarıdır bunlar. Biz mesela kendi sertifikamız yanında dünyada çok muteber olan Belçika HRD şirketinin sertifikasını da veririz.

* Bu sertifikayı vermek zorunlu mudur?

Altında güvenlik sorunu yüzde 99 çözülmüştür. Ama pırlanta da henüz aynı noktada değiliz. Bugün pırlantayı anlayan insan sayısı çok azdır aslında. Alım yaparken uluslararası firmaların verdiği sertifikayı da istemelisiniz. Satan vermiyorsa o takıyı almamanızı tavsiye ediyorum. Dünyada her taşın bir kaydı vardır. Artık neredeyse her pırlantanın çemberine önemli sertifika firmalarının verdiği taşın özelliğini gösteren kimliği yazılıyor.

* Pırlanta aldığımda bir şüphem varsa ne yapabilirim?

Kuyumcular odası HRD ile işbirliğine gitti. Başvurup istediğiniz incelemeyi yaptırabilirsiniz. Bunun dışında çok iyi özel laboratuarlar var. Bizim laboratuarımızada getirirlerse yardımcı oluruz.

* Yabancılarla yerlilerin tercihleri arasında bir farklılık var mı?

Yabancılar işlenmiş renkli taş sever.

* İyi pırlanta nasıl anlaşılır?

Beyaz, içi temiz olan pırlantadır. Pırlantada renk skalası en beyaz olan D’den başlar sarı limona kaçan renklere Z’ye kadar gider. Alfabenin son harflerine doğru gittikçe kalitesi düşer. Şimdi ilanlar görüyorum, ‘Bir tane tek taş alana, yarısı hediye’ diyor. Yahu nasıl olur bu. Maliyeti karşılaması mümkün değil ki. 10 tane renk vardır pırlantada. Türkiye’de ise beyaz, açık sarı ve kahverengi pırlanta var. Fancy dediğimiz orijinal sarılar var. Şimdi bunlar moda ama ben kesinlikle beyazdan şaşmayın diyorum. Baget, kalp, kare, markiz, damla şeklinde olan kesimler var. Ben bunları da tavsiye etmiyorum özellikle yatırım amaçlı alıyorsanız yuvarlak kesimden şaşmayın.


 ‘238 karatı gördüm, kalbim duruyordu’
* Türkiye’de en çok kaç karat tek taş satılıyor?

Tek taşlar genelde 1-3 karat arasındadır. 1 karatlık iyi bir tek taş 5-7 bin dolar. En çok satılan 0.50 santim kaliteli bir tek taş ise 2 bin dolar civarında. Tek taş artık halka indi. Minik parçalarda 0.10 cm (Bir karatın 10’da biri) taşlar çok satılıyor. Sözlenenler tercih ediyor bunu.

* Bazen okuyoruz 50 karat yüzük aldı sevgilisine diye. Nasıl oluyor bu?

Yok öyle bir şey. Buna kimsenin gücü yetmez. Karatın yarısına biz 0.50 cm deriz. (1 karat 100 cm imiş mücevhercilerin jargonunda) 20 karat tek taş bile Türkiye’de çok nadirdir. Birkaç ailede var. Ama bunların sayısı bir elin parmağını geçmez.

* Gördüğünüz en yüksek karat taş...

İsrail’de gördüm, usta işliyordu, 238 karat. Kalbim duruyordu, o günü asla unutamam.

* Yatırım amaçlı olarak altın mı, pırlanta mı?

İkisi de alınır. Altının çok işçiliklisi de yatırım amaçlı olamaz ama. Cumhuriyet altını veya 24 ayar alın. Fazla işçilikten uzak durun, yatırım amaçlı alacaksınız yuvarlak beyaz pırlanta her zaman iyidir.

‘En korktuğum taş zümrüt, çok hassastır’
* Bugünlerde en çok ne satılıyor?

Tek taş. Arkasından alyans ve su yolu bileziği. Tek taşını alan bu ikisinden sonra kolye ucunu da almak istiyor. Bu set tamamlanınca bu kez başa dönüyor ve daha yüksek karatta tek taş alıyor.

* Pırlantadan sonra peki?

Pırlantadan sonra en çok zümrüt isteniyor. Zümrüt, Muhteşem Yüzyıl’la çok ön plana çıktı. Ama beni de en çok korkutan taştır. Zümrüt çok hassas bir taştır. Çok çabuk kırılabilen, darılabilen, renk değiştirebilen bir taş damarlarından dolayı. Tüketicinin mümkün mertebe renkli taş almamasını tavsiye ediyorum.

* Neden?

Renkli taş her zaman yatırım amaçlı olamaz. Türkiye’de kaliteli renkli taş çok azdır. Pırlantayı her zaman bulursunuz, satarsınız ama renkli taşın kalitesini kimse ne biliyor ne de değer veriyor.

* Değerli taşları nerelerden alıyorsunuz?

RusyaHindistanAfrikaKanadaAvustralya.
 
Usta olacak gençlerin elinden tutuyor
* Mıhlama ustalarının sayısının azaldığı söyleniyor. Nasıl buluyorsunuz onları?

Mıhlamanın da makinesi var mı derseniz var. Ama standart işler için. Özellikli işlerde istediğiniz kalitedeki mıhlamayı ustanın dışında kimse yapamaz. İyi ustaların sayısı çok azaldı. Üç ay önceGazi Üniversitesi’nin mıhlama bölümü açtığını duydum. Bizi davet ettiler sponsor da oldum. Yeni ustaların yetişmesi için elimden gelen her desteği veriyorum. Bu yıl 50 öğrenci alacağım. Üniversitelerden öğrenci alıp yetiştiriyoruz. Üniversitelerde seminerler veriyorum. Ancak iyi ustalar yetiştirirsek piyasanın dinamiklerini düzeltebilir, arka sokaklara çare bulabiliriz.

*Ne var arka sokaklarda?

Kuyumcu olmayıp da kendini kuyumcu zanneden o kadar çok insan var ki. Bunlar 100 gram altınla dükkan açıyor, amaçları silah ruhsatı almak. Her önüne gelene kuyumcu dükkanı açtırılmaması lazım. Tabloya baktığınızda 20 bin kuyumcu var, 5 bin kuyumcu yeter oysa. Belirli sayıda firma olursa denetim ve kontrolü de çok rahat olur.
Tarihi tasarımda kimse Sevan’la yarışamaz
* Markanızı büyütürken yol haritanız ne olacak? Şimdilerde dünyada tarihi takılar çok moda...

Tarihi ürünler yapmayacağım. Bu konuda kimse Sevan Bıçakçı’nın önüne geçemez çünkü. Yaptığı tasarım ve takılara çok saygı duyuyorum, mükemmel bir usta. Daha dizayn günümüz trendlerine yakın modern ürünler satacağız. Unigue tasarımlar yapacağız. Ama sadece büyük parçalar koymayacağız. Eşinize, annenize sormadan alabileceğiniz ürünler de olacak. Her kesime hitap edecek. Paranız varsa yüksek karatı alabilirsiniz ama işçilik de en az bunun kadar önemlidir. Türkiye’de gerçek mücevheratın yapılabildiğini dünyaya göstermek istiyorum. Kızım Melis eğitimini tasarım üzerine yaptı. Markanın başında o olacak. Mağazamız Nuruosmaniye’de ve birçok mücevherci de bizim ürünlerimizi satar. Şimdi yeni mağazalar açıyoruz. Bir yıl içinde İstanbul’da belli alışveriş merkezlerinde, Ankara ve Dubai’de açacağız. Arkasından Suudi Arabistan’da olacağız. Orada belli ailelere zaten ürün veriyoruz. Arabistan’da insanların bütün statüsü mücevher üzerinden belirleniyor. Bir düğünde ne kadar ağır takı taktığınız ne kadar varlıklı olduğunuzun göstergesidir oralarda. Tüketiciye daha çok noktada dokunacağız. Ama öyle süpermarket gibi yaygınlaşmayacağız, seçkin noktalarda seçkin bir koleksiyonla olacağız. Butik mağazalarla gerçek mücevheri göstereceğim.
MİLLİYET

Dünyanın En Kıymetli Mücehver Taşları, pirlanta


Pırlanta  Sarrafı… Türkiyenin Online Pırlanta danışmanı .


Değerli taşlar, insanlık tarihinde her zaman ilgi uyandırmıştır. İşte tarihteki en değerli 10 taş:
The Hope Diamond (Umut Elması)


Umut elması, değerli taşlar arasında beki de en kötü şöhrete sahip olanıdır. Efsaneye göre bu taşın, Hint mitolojisinde adı geçen tanrıça Sita'nın gözünden çalındığı ve bu nedenle lanetli olduğu söylenir. Fakat bu efsane, Viktorya Çağı'nın bir icadı olup, satışını artırmak için taşa mistik anlamlar yüklendiği söylenmektedir. Bu değerli taş, şu an Washington Smithsonian Institute'da sergilenmektedir.


Star of India (Hindistan Yıldızı)


563.35 karat olan bu değerli taş, dünyanın en büyük ve en ünlü yıldız safirlerinden biridir. Yaklaşık 300 yıl önce Sri Lanka'dan çıkarılmıştır.


Star of Africa (Afrika Yıldızı)


Cullian I ismiyle de bilinen ve 530.20 karat olan bu değerli taş, armut şeklinde kesilmiştir ve dünyanın en büyük ikinci elmasıdır. Bu muhteşem taş, Londra kulesinde diğer kraliyet mücehverleri yanında sergilenmektedir.


The Tiffany Yellow Diamond (Sarı Tiffany Elması)


1878 yılında Güney Afrika'dan çıkarılan bu elmas, 287.42 karattır ve keşfedilmiş en büyük sarı elmastır. Sarı elmaslar doğada nadir bulunmaktadır. 

Queen Marie of Romania’s Sapphire (Romanya Kraliçesi Maria'nın Safiri)


Bu muhteşem güzellikteki mavi safir Sri Lanka kökenlidir. 478.68 karat olan bu taş, ayrıca dünyanın en büyük safiri olma özelliğine sahiptir.


Star of Asia (Asya Yıldızı)


Myanmar'da keşfedildiği düşünülen bu mavi-viyole karışımı değerli taş 330 karattır ve en ünlü yıldız safirlerden biridir.


The Koh-I-Noor ya da ‘Dağların Işığı’


105 karat olan bu değerli elmas, tarihin keşfedilen en eski taşlarından biridir. Pakistan'dan Hindistan'a pek çok hükümdar arasında el değiştirmiş ve son olarak Birleşik Krallık'ta kalmıştır. Şu an Londra Kulesi'nde sergilenmektedir.


The Orlov (Orlov Elması)


189 karat olan bu elmas, orjinal gül kesimini koruması nedeniyle, dünyanın en nadide taşları arasındadır. Mavi ve yeşil tonlar taşıyan bu elmas şu an Rus Karliyet hazinesinin bir parçasıdır.


The Mogul Emerald (Moğol Zümrütü)


Koyu yeşil renkteki bu görkemli taş, 217.80 karattır. Tablet şeklinde olup, bilinen en büyük zümrüt olma özelliğine sahiptir. 17. yüzyılda Hindistan'da yaşayan bir rahibe ait bu taşın bir yüzünde  çiçek desenleri diğer yüzünde ise dini figürler kazınmıştır. İyileştirici özellikleri olduğuna inanılır.


The Spirit of de Grisogono (Grisogono'nun Ruhu)


Grisogono'nun Ruhu, 312.24 karat olup, dünyanın en büyük siyah elmasıdır. Orta Afrika kökenlidir.

Degerli Taslar- pirlanta


ELMAS (Diamond)
Elmas, kıymetli taşlar arasında en uzun geçmişe sahip olanlardandır. Dünyadaki en sert mineral olmasının yanısıra çıkarılması en güç taş olması, benzersiz parlaklığı ve parlayan ateşi, elması tüm değerli taşların en kıymetlisi yapar.İngilizce’de de “diamond” ifadesi, Yunanca’da “hükmedilemez, gerçek hakim” gibi manalara gelen “adamao” sözcüğünden türetilmiştir. 4000 yıl önce Hindistan'da bulunmuştur. Saf, renksiz elmas en bilinenidir; fakat içeriğinde mevcut olabilen farklı maddeler nedeniyle sarı ve kahverengiden yeşile, maviden pembe ve kırmızıya, çeşitli gri tonlardan siyaha kadar çok farklı elmas çeşitleri de bulunur. Elmasların önemli bir kısmı, dünyanın ateş içinde kavrulan derinliklerinde 3 milyar yıl önce oluşmuştur.
Çoğu en az 100 milyon yıllıktır. Elmas çok yüksek basınç (70000 kg/cm3) ve sıcaklıklarda (2000 ºc) kristalleşen karbon atomlarından oluşur. Böyle bir ortam, yaklaşık 150-200 km derinliklerde bulunur ve bu şekilde oluşmuş maddeler ancak volkanik patlamalarla yeryüzüne itilirler. İçerisinde elmas bulunan volkanik maddelere kimberlit ve lamproit adı verilir. Bu maddeler, yanardağlardan püsküren lavların soğuyup katılaşmış halidir. 1 karat ağırlığında traşlanmış bir pırlanta elde edilebilecek ham elmas kütlesinin çıkarılması için ortalama 250 ton toprak kazılması gerekir.
PIRLANTA 4C ( KESİM, RENK, BERRAKLIK, KARAT ) NEDİR?
Kaliteli bir pırlanta seçerken göz önünde bulundurmanız gereken 4 ana özellik vardır. 4C olarak adlandırılan bu özellikler Kesim, Renk, Berraklık ve Karat ağırlığıdır.
KESİM
Pırlantanın özellikleri arasında en önemli olanıdır. Pırlantanın parlaklığı ve ışıltısı kesimin kalitesine bağlıdır. Bu nedenle kesim ne denli iyiyse pırlantanın parlaklığı ve ışıltısı o denli artar. Pırlantadaki diğer kesimlerden birkaçına verilen adlar ise oval, markiz, damla, kalp ve dikdörtgendir.
 
RENK
Renk özelliği bir pırlantanın sarılığına göre ölçülür. En kıymetli pırlanta renksiz olanıdır. Nadir bulunur ve çok pahalıdır. Ancak renksiz pırlantaya rastlamak neredeyse imkansız gibidir.
BERRAKLIK
                Bir pırlantanın berraklığı “ doğanın parmak izleri ” olarak adlandırılan lekelere bakılarak belirlenir. Aşağıdaki tabloda sağdan sola doğru pırlantanın değeri artar. Pırlantanın lekeleri ancak çok kuvvetli mercekler altında gözle görülebilir.
 
KARAT
                Pırlantanın ağırlığı ve ölçüsüne verilen addır. Bir pırlantanın değerini saptayan en belirgin faktör ölçüsüdür, ancak birbirinin aynı ölçülerde iki pırlantanın fiyatları, kesim, renk ve berraklığındaki farklardan dolayı değişebilir.
ZÜMRÜT(emerald)
Tarihten bu yana pek çok toplumun kültüründe zenginliği simgeleyen zümrüt, içeriğindeki krom ve vanadyumdan aldığı eşsiz yeşil rengiyle hayranlık uyandıran bir taştır. Parlak yeşilin yanı sıra, sarıya çalan yeşil ya da karanlık yeşil renklerine de rastlanır.
Zümrütler nadiren kusursuzdur, bu yüzden çoğunlukla yağlanarak çatlak ve boşluklarının dolması, kusurlarının gizlenmesi, renginin canlılaşması sağlanır. Materyal kaybını azaltmak için genellikle düz-kesim uygulanır ki buna zümrüt kesimi de denir. Oymacılık ve kabartma yöntemleriyle kusurlar atılarak en iyi sonuca ulaşılır. Günümüzde zümrüt laboratuar şartlarında da üretilebilmektedir. Bugün en iyi zümrütler Kolombiya’da çıkarılmaktadır. Diğer kaynaklar Avusturya, Hindistan, Avusturalya, Brezilya, Güney Afrika, Mısır, ABD, Norveç, Pakistan ve  Zimbabwe’dir.
 
YAKUT (ruby)
Yakut, mücevher tutkunlarının en favori taşları arasında yer alır. Teknik ismi “kızıl korindon”dur, ancak diğer renkteki korindonlar gibi safir adıyla anılmaz. Kırmızının çok çeşitli tonlarında olabilen yakut, içerdiği krom ve demir oranına göre pembeden eflatuna ya da kahverengimsi kırmızıya göz alıcı bir renk yelpazesi sunar.
Yapısındaki kristallerin sık çizgiler halinde olması sebebiyle kırılmaya yatkın gibi görünse de, elmastan sonra en sert mineral olarak fazlasıyla dayanıklıdır. Kristal prizmaları üçgen ya da altıgen biçimde, uçları sivri veya yassıdır. Kristaller geliştikçe üzerlerinde yeni tabakalar oluştururlar; bu tabakalarda jeolojik şartlara ve mevcut minerallerin cinsine göre kuşaklaşma adı da verilen renk varyasyonları oluşur.
Dünyanın hemen her yerinde, volkanik ve başkalaşım kayalarında ya da alüvyon tortularında aşınmış çakıllar olarak bulunur. En kaliteli doğal yakutların Tayland-Burma’dan çıkarıldığı, mücevher tüccarları tarafından kabul edilegelmiştir
Çoğu kahverengimsi kırmızı bir renge sahip olan Burma yakutları, 1500’lü yılların sonlarından beri bilinmektedir. Bunun dışında Afganistan’da, Vietnam’da ve özellikle de Pakistan’da çok kaliteli parlak kırmızı yakutlar çıkarılmaktadır. Hindistan, Rusya, Avusturalya, Norveç ve ABD-Kuzey Karolina’da bulunanları ise çoğunlukla koyu renkte, hatta bazen opaktır.
 
 SAFİR (sapphire)
Mücevher kalitesinde olup da kırmızı renkte olmayan her korindon safir olarak adlandırılır. Ancak bu isim, en çok mavi renkliler için kullanılmaktadır. İçerisindeki demir ve titanyum katkıları dolayısıyla rengi çeşitlilik gösterir, ancak en kıymetlisi berrak ve derin mavi olanıdır. “Renk değiştiren safir” adı da verilen bazı safirler, doğal ve suni ışık altında mavinin farklı tonlarını ortaya koyar.
            Ayrıca çeşitli doğal eklentilerle “yıldız safiri” türleri oluşabilir ki, bunlar genellikle yuvarlak “cabochon” kesimle işlenir ve oldukça değerlidirler. Bunlar feminen görünmediği için pek çok erkeğin de tercihidir.
             Renklerine göre taşların kaynaklarını ayırd etmek mümkündür. Kaşmir safirinden sonra en iyi mavi safirler Burma’da, Sri Lanka’da ve Hindistan’ın diğer yörelerinde, pegmatit yapılarda ve alüvyal tortularda çıkarılmaktadır. Tayland, Avusturalya ve Nijerya menşeli safirler koyu mavidir, neredeyse siyahmış izlenimi verir.  Bunlara “gece mavisi safirler” de denir. ABD-Montana’da üretilen safirlerde ise çekici, metalik mavi bir ton hakimdir. Bunlar dışında Kamboçya, Brezilya, Kenya, Malawi ve Kolombiya diğer safir yöreleridir.
Kaynak: Ekrem Kuyumculuk

7 Mayıs 2013 Salı

Kıyafete Uygun Doğru Takı ve Mücevher Seçimi, Pirlanta



 Pırlanta  Sarrafı… Türkiyenin Online Pırlanta danışmanı .


Kıyafete Uygun Doğru Takı ve Mücevher Seçimi



En güzel takılara sahip olabilirsiniz ancak takılarınız kıyafetinizle ya da bulunduğunuz ortamla uyumlu değilse, tüm güzelliği ve göz alıcılığına rağmen çok sıradan ve kötü görünen bir takı haline gelebilir. Tıpkı gündelik hayatta rahatça kullanabildiğiniz bir takının, iş hayatında kullanmak için hiç de uygun bir seçim olamaması gibi. Kıyafetleriniz ile takılarınız arasındaki en ideal uyumu sağlayabilmek için bizden size birkaç tavsiye…
Kıyafetiniz dekolte ise, uzun kolyegerdanlık ya da tasma şeklinde bir takı sizin için uygun bir seçim olabilir. Ancak, çok açık olmayan bir kıyafetle birlikte gösterişli bir gerdanlıktakıyorsanız ve üstelik kıyafetinizin kumaşı da işlemeliyse, bu fikri bir kez daha düşünmekte fayda var. Çünkü, bu tür takılar sade kıyafetlerle çok uyumlu olmayabilir.
Bu yılın moda küpelerinden olan büyük ve geçmeli küpeler kullanıyorsanız, saçlarınızı açık bırakmanızı öneririz. Toplu bir saçta küçük ve sabit duran bir küpe çok daha uyumlu olacaktır. Büyük küpeler ile gerdanlık bir arada kullanılmaya çok uygun takılar değildir. Her iki aksesuar da tarz olarak çok gösterişli olduğundan genel görünümünüzde karmaşıklık yaratacaktır. Küpe ile bilezik bir arada kullanmak için uygun bir seçim olabilir.
Eğer elbisenizde metal aksesuarlar (kemer ve düğme vb.) varsa, bu aksesuarların renginin de takılarınızla uyumlu olması büyük bir önem taşıdığından seçim yaparken dikkatli olmanızı tavsiye ederiz.
Tabi kıyafetinizle birlikte kullanacağınız takının üzerinde yer alan renkli taşların da büyük önem taşıdığını unutmamakta fayda var. Sözgelimi, zümrüt ve pırlanta birleşimi bir takı kullandığınızda, düz ya da siyah renkte bir elbise tercih etmeniz sizin için daha uygun bir seçim olacaktır. Elmas bir takıyla birlikte ise siyah ya da koyu kahve bir kıyafet tercih edebilirsiniz. Ancak, mavi tonlara sahip safir taşları olan bir mücevher kullanıyorsanız; lacivert renkte bir kıyafet sizin için en uygun çözüm olacaktır.
Lavisa Pırlanta tarafından yazılmıştır.

Hediye Seçimi-Pırlanta ve altın mücevher, pirlanta



 Pırlanta  Sarrafı… Türkiyenin Online Pırlanta danışmanı .

Pırlanta ve altın mücevher, sevdiklerinize alabileceğiniz ve mutlu edebileceğiniz  en şık hediye çeşitleridir. Hediye vereceğiniz kişinin sevebileceği bir mücevher almak için dikkat etmeniz gereken önemli noktalar nelerdir?
Öncelikle, sevdiğiniz kişinin tarzını belirlemelisiniz:
  • Hediye alacağınız kişinin beyaz altın mı, sarı altın mı sevdiğini öğrenin.
  • Kişinin giyim ve takı tarzına dair fikir sahibi olunuz, gösterişli bir model mi, yoksa sade bir tasarım mı tercih edeceğinizi belirlemenizi kolaylaştırır.
  • Eğer yüzük tarzında bir hediye almayı planlıyorsanız, hediye alacağınız kişinin yüzük ölçüsünü bilmeniz hem yüzüğün parmağına uymasını temin eder, hem de alacağınız yüzüğün üzerindeki pırlanta miktar ve büyüklüğünü etkileyebilecek bir durumdur. Şöyle ki, yüzük ölçüsü 7 ile 16 arasında olan bir kişinin elinde 0.20 - 1.00 Carat bir tek taş pırlanta çok şık dururken, 17 - 23 arası yüzük ölçüsüne sahip bir bayanın elinde en az 0.70 Caratlık bir tek taş pırlanta kendini gösterecektir. Aynı karşılaştırmayı 5 taşlı pırlanta alyans için şöyle yapabiliriz: 7-16 yüzük ölçüsü için arası için uygun aralık 0.30 - 1.50 Carat, 17 - 22 aralığı için ise 1.00 - 2.50 Carat.
Eğer hediye alacağınız kişinin kullanmayı sevdiği pırlanta ve mücevher tarzına dair yeterince bilginiz yoksa aşağıdaki ipuçları hediye seçerken işinizi çok kolaylaştıracaktır:
  • Beyaz altın en çok tercih edilen pırlanta ve mücevher çeşididir.
  • Eğer hediye alacağınız kişinin kullanmakta olduğu bir pırlanta tek taş yüzüğü, tria alyansı, 5 taşlı alyansı ve tek taş küpesi yoksa, bu alternatifler çok iyi seçimlerdir.
  • Sade tasarımdan çok uzaklaşmayın, pırlantayı öne çıkaran tasarımlar büyük çoğunluk tarafından beğenilir.
Bütçenizi belirleyin. Kafanız karışmaması ve zaman kaybetmemek açısından almayı planladığınız hediye için harcamayı planladığınız rakam aralığını belirlemek size çok faydalı olacaktır. Eğer almayı düşündüğünüz hediye bütçenizi aşıyorsa, aşağıdaki yollarla bu engeli aşabilirsiniz:
  • Pırlanta fiyatları, carat ağırlığı 0.25 Carat, 0.50 Carat ve 1.00 Carat noktalarını aştığında büyük sıçrama yapar. Bu nedenle 0.20-0.22 Carat, 0.40-0.47 Carat ve 0.90-0.95 Carat aralıklarını tercih etmeniz büyüklükten çok fedakarlık etmeden nispeten uygun fiyatlı ürünler bulmanızı sağlar.
  • Pırlantanın rengi ve berraklığı konusunda özveride bulunarak bütçenizi zorlamayan bir seçim yapabilirsiniz. I ya da J renginde, SI1 ya da SI2 berraklığında bir pırlanta örneğin H renginde ve VS1 berraklığında bir pırlantadan çok daha uygun olacaktır.
  • Pırlanta montür ağırlığı (alyans, yüzük ya da takının kendisi) pırlanta mücevher fiyatlarına önemli etki eder. Hafif montürlü ürünleri tercih ederek alacağınız pırlantanın fiyatını nispeten daha aşağı çekmeniz mümkün.

Son olarak önemli gün ve olaylara uygun hediye fikirlerini sizinle paylaşmak istiyoruz:
  • Evlilik teklifi : Kesinlikle tek taş pırlanta. Kişinin kullanmayı sevdiği pırlanta mücevher tarzına göre, çok sade tasarımları ya da tek taşın kenar kısımları çok sayıda pırlanta ile bezenmiş daha gösterişli modelleri tercih edebilirsiniz. Ancak lütfen unutmayın, tek taş pırlanta sadelik esastır.
  • Nişan : Eğer müstakbel nişanlınızın pırlanta tek taşı varsa, yanına takabileceği 5 taşlı alyans, tamtur ya da yarımtur alyans çok uygun olacaktır. Alternatif olarak bir çift pırlanta küpe, ya da kolye düşünülebilir. Farklı birşey arıyorsanız ışık seli bileklikleri düşünebilirsiniz.
  • Evlilik : Pırlanta kolye/gerdanlık, küpe, yüzük ve bileklikden iki ya da üçlü bir set mükemmel bir seçim olacaktır. Pırlanta setin yanı sıra ışık seli pırlanta bilezik, şık bir tek taş kolye ya da tamtur pırlanta alyans seçeneklerini de değerlendirebilirsiniz.
  • Doğum Günü Hediyesi: Yukarıdaki alternatiflerin yanı sıra, sade bir kolye, anturaj (Yakut, Zümrüt ya da Safir orta taş ve etrafına dizilen küçük boyutlu pırlanta şeklinde tasarlanmış mücevherat) doğru seçimlerdir.
  • Yıl dönümü : Önem sırasına göre; pırlanta tek taş, 5 taşlı alyans, tria alyans, tamtur alyans, yarımtur alyans ya da fantezi bir yüzük.
  • Sevgililer Günü: Kalp tasarımlı pırlanta kolye, küpe ya da yüzük mükemmel bir seçimdir. Yıl dönümü için önerdiğimiz ürünleri de düşünebilirsiniz.
Umuyoruz ki bu ipuçları pırlanta alışverişi gibi uzun zaman alabilen ve dikkatli seçim gerektiren bir süreci, sizin için keyifli ve hızlı bir deneyime dönüştürecektir.
KAYNAK : Imiss Jewellery

6 Mayıs 2013 Pazartesi

Pirlanta Alirken Dikkat!!!



Bütün kadınların rüyalarını süsleyen, vazgeçilmez takılarından olan pırlantanın değerinin, ne denli nadir bulunduğu ile kesim renk, berraklık ve karat ağırlığına bağlı olduğu bildirildi.

Orijinal Kuyumculuk Ltd. Şti. Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Güven,  güzellik anlayışının kişiye göre değiştiğini, bunun doğanın en değerli armağanı olan pırlantanın parıltısı ve güzelliği için de geçerli olduğunu söyledi.

Pırlanta seçiminde duygular kadar bir takım özelliklere de dikkat edilmesi gerektiğine işaret eden Güven, şu bilgileri verdi:

''Pırlantanızı kalbinizin sesini dinleyerek seçebilirsiniz ancak, '4C' olarak adlandırılan kesim (cut), renk (color), berraklık (clarity) ve karat ağırlığına (carat weight) dikkat etmelisiniz. Çünkü, bir pırlantanın değeri, ne denli nadir bulunduğuna, fiyatı da bu dört özelliğine bağlıdır. Çıplak gözle bakıldığında aynı görünse de hiçbir pırlanta bir diğerinin aynı değildir. Aynı karat ağırlığındaki iki pırlantanın fiyatının neden farklı olduğu 4C özelliğine ve bunların bileşimine bağlıdır.''

KESİMİN ÖNEMİ

Kesimin 4C özelliklerinin en önemlisi olduğuna işaret eden Güven, pırlantanın göz alıcı ışıltısı kesimin kalitesi sayesinde ortaya çıktığını anlattı.

Zeki Güven, kesim özelliğinin pırlanta üzerinde insan eliyle yaratılan tek özellik olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: ''Faset (ışığı yansıtan açılı yüzey) orantılarının doğru olduğu iyi bir kesim, pırlantanın ateşini ve parlaklığını ortaya çıkarır. Çok teknik bir konu olan pırlanta kesimiyle, pırlanta şeklini karıştırmamak gerekir. Şekil kişinin zevkine bağlıdır. Yuvarlak kesim, bilinen kesimler içinde en popüler olanıdır. Diğer kesimler arasında; zümrüt (dikdörtgen pırlanta kesimi), damla, markiz (iki ucu sivri kesim), prenses (üzeri kare yuvarlak kesim), oval ve kalp kesim sayılabilir.''

Pırlantanın renginin beyazın çeşitli tonlarından oluştuğunu ifade eden Güven, pırlantaların renksize ne kadar yakın olduklarına bakılarak sınıflandırıldıklarını kaydetti. Güven, en nadir bulunan ve en beyaz olan pırlantaların ''D, E, F,
ve G' olarak sınıflandırıldıklarını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Ancak, pırlantaların büyük çoğunluğu beyaz ve çok hafif renkli beyaz olarak adlandırılan H-L renkleri arasındadır. M rengi ve altındakilerde gözle görülebilir sarımtırak bir renk tonu vardır. Öte yandan çok nadir bulunan belirgin renklerde pırlantalar da vardır. Bunlara fantezi adı verilir. Bunlar pembe, mavi, sarı ve pek çok başka renkte görülebilir.''

Bir pırlantanın berraklığının ''doğanın parmak izleri'' olarak adlandırılan lekelerine bakılarak belirlendiğini kaydeden Güven, ''Hemen hemen bütün pırlantalarda, pırlantayı oluşturan karbon kristallerinin küçük izlerine rastlanır. Ancak, bu lekelerin çoğu mikroskobik olduklarından çıplak gözle görülemez. Lekeler ancak çok kuvvetli mercek altında seçilebilir. Bir pırlantanın lekeleri ne denli az ise, taş da o kadar nadir bulunur'' diye konuştu.

Güven, karatın pırlantanın ağırlık ölçüsü birimi olduğunu ve bir karatın 100 eşit puana bölündüğünü kaydederek, aynı karat ağırlığındaki iki pırlantanın fiyatının, kesim, renk ve berraklık özelliklerinin farklı bileşimi nedeniyle aynı olmayabileceğini bildirdi.
Kaynak: Haber Kaynağı

Pirlanta Satin Alirken Nelere Dikkat Etmek Gerekir?




Pırlanta; evlilik teklifi, nişan gibi bir sebeple ihtiyaç duyulana kadar bihaber olunan bir konu. Araştırdığınız mücevher tektaş, alyans yüzük yahut küpe vb. bir takı ise haberdar olmanız icap eden birkaç temel konu şunlardır:

Pırlanta Mücevher Işıltısı

Öncelikle kuyumcularda gördüğünüz ışıklandırmalar oldukça yanıltıcı olabilmektedir. Seçtiğiniz pırlanta mücevheri spot ışığın altından kurtararak dikkatle inceleyin. Pırlantanın içi lekesiz mi? Gün ışığında parlıyor mu? Bunu teyit etmek çok önemlidir, çünkü pırlanta değerinin birinci önem taşıyan özellik parlaklığıdır. Renk ve pırlanta berraklığı gibi çok bilinen kalite özelliklerinden önce, pırlanta kesiminin kalitesine odaklanmanız salık verilir.


Pırlanta Laboratuar Sertifikası

Pırlanta kalitesini bilmenin en kolay, güvenli metodu, bahsi geçen tek taş, pırlanta alyans, küpe ya da mücevheratın, uluslararası bir pırlanta laboratuarının hazırladığı bağımsız pırlanta sertifikasına sahip olmasıdır. Özellikle pırlanta başına ağırlığı 0.35 carat'ın üstündeki pırlantalar söz konusu olduğunda sertifika elzemdir, zira pırlanta fiyatındaki değişimler ciddi büyüklükler oluşturmaya yüz tutar. Bunun yanı sıra, söz konusu tek taş veya pırlanta yüzük kesim kalitesine sertifikada pırlanta ile ilgili söz konusu bilgi de verilir. Sertifikada “Cut Quality” (Kesim Kalitesi) olarak belirtilen bu özelliğin iyi (good) ve üstü olmasına dikkat etmenizi öneriyoruz. Özel laboratuar belgesinin birinci kazanımı, pırlanta pazarlamasından para kazanmayan bir pırlanta uzmanının seçtiğiniz pırlanta mücevheri incelemesidir. 2. bir kazanım, söz konusu pırlanta mücevherin pırlanta konusunda son derece bilgili bir kişi tarafından değerlendirilmesi, sertifikanın düzenlenmesidir. Ayrıca, özel laboratuar kalite belgesi, tüm dünyada tanınır. Bu geçerlilik derecesi pırlanta laboratuarının ünü ile doğru orantılıdır. Dünyadaki en prestijli laboratuarlar, GIA (Gemology Institute of America) ve HRD (Hoge Raad voor Diamant) laboratuarlarıdır.

Pırlanta Fiyatları

Serbest pazar ekonomilerinde fiyat bazında rekabet birçok alanda aktif olduğu halde, pırlantanın pahalı bir mücevher olarak algılanması sebebiyle inanılmaz fiyat farkları oluşabilmektedir. İki ürünü karşılaştırırken iki mücevherin aynı tipte olduğuna, ikisinin de özel bir pırlanta laboratuar sertifikası olduğundan emin olduğunuz sürece zarar etme olasılığınız nerdeyse sıfırdır. Örnek olarak, 0.50 carat ağırlığa sahip, benzer özelliklere sahip pırlanta tektaş bir yüzüğü, bir kuyum mağazasında 3000 TL'ye, bir alışveriş merkezinde yer alan bir mücevher dükkanında 5.800TL'ye, ünlü bir markanın mağazasında 8.500TL'ye görmeniz olasıdır.

Ümidimiz odur ki, okumuş olduğunuz bu yazı, pırlanta mücevher ile ilgili hazırlık seviyesinde ön bilgiye haiz olmanız için kafidir.

Bahsi geçen bütün kriterleri yerine getiren, tüm pırlanta ve mücevherat ürünlerin bağımsız laboratuar kalite belgesi, kapıda ödeme, 1 hafta iade opsiyonu gibi inanılmaz avantajlar içeren, Türkiye'nin öncü pırlanta alışveriş sitesi pirlanta.net, sayısız mücevherat ile hizmetinizdedir.

Yazar Hakkında
Pırlanta konusunda uzman olan yazar çeşitli internet projeleri ile meşgul olmaktadır. Pırlanta dışında fotoğraf, internet, futbol ve Türk Sanat Müziği ile ilgilenmektedir. Tektaş, alyans, mücevherat

Yazar: Hamit Tümer

News

Latest News
Pırlanta Sarrafı Mücevherat Grubu. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Top Ad 728x90

Video

Visitors

Bu Blogda Ara

Vertical2

Pırlanta Hakkında Herşey

script type="text/javascript"> //form tags to omit in NS6+: var omitformtags=["input", "textarea", "select"] omitformtags=omitformtags.join("|") function disableselect(e){ if (omitformtags.indexOf(e.target.tagName.toLowerCase())==-1) return false } function reEnable(){ return true } if (typeof document.onselectstart!="undefined") document.onselectstart=new Function ("return false") else{ document.onmousedown=disableselect document.onmouseup=reEnable }

Slider

Recent Post

Games

Popüler Yayınlar

Tweetler