3 Mayıs 2013 Cuma
Taşlar hakkında Açıklamalar: Bazı Taşların Özellikleri ve Etkileri : pirlanta
Bazı Taşların Özellikleri ve Etkileri :
Kuvars :
Yüzyıllardır tedavi ve sihir alanlarında kullanılan Kuvars Kristali, dünya kabuğunun yüzde on ikiden fazlasını oluşturmaktadır. Oksijen ve silikonun bileşiminden oluşan Kuvars, bugün tedavi edici nitelikleri en fazla olan taşların başındadır. Duygusal dengeleyicidir. Beyin fonksiyonlarını uyarır. Kişinin çevresinde oluşan negatif enerjiyi yok ettiği gibi pozitif enerji toplar,aktive eder, biriktirir, geçirir ve kuvvetlendirir. Ayrıca düşünce formlarını aktive eden bir özelliği de vardır. Kuvarsın özellikle güç ve canlılık kaybına karşı koruma sağladığına inanılır. Kahinlerin kristal küreler kullanarak yorumlarda bulunmaları, onun zihinsel konsantrasyona ne kadar etki ettiğinin de bir göstergesidir. Kuvars kristallerinin cinslerine göre çeşitli isimleri vardır. Bildiğimiz şeffaf kuvarsa halk arasında kaya kristali denebildiği gibi, pembe kuvarsa Aşk Taşı denir. Onu üzerinde taşıyanı öfkeden, suçluluktan, korku ve kıskançlıktan koruduğu ve kısırlığa karşıda yararlı olduğu kabul edilir. Rüya Taşı olarak da bilinen dumanlı kuvarsın umutsuzluğa, üzüntüye, öfkeye, depresyona ve diğer negatif etkilere karşı taş sahibini koruma altına aldığına inanılır. Çok yönlü bir mineral olması onu saatlerde, deterjanlarda, diş macunlarında, cam ve elektrik ışıklandırmalarında kullanılır hale getirmiştir. Kuvars kristalleri hemen hemen tüm burçlarda kullanılabilecek bir taştır. Radyasyonu uzaklaştırıcı etkisi olduğundan, özellikle cep telefonu ve bilgisayar kullananların taşıması gerekiyor
Akik :
Bedensel ve zihinsel kuvvetlendirici bir taş olan Akik taşıyanı tehlikeden korur, uyumsuzluklarına son verir. Akik taşının bunların yanı sıra uykusuzluğa, korkaklığa, karabasana, nazara ve hatta metabolizmanın düzgün çalışmasına faydası olduğu da bilinen şeyler arasındadır. Akik taşına kimileri de Ateş Taşı ya da Gezgin Taşı derler. Gerçeklerin farkına varılmasında yardımcıdır. Hemen hemen tüm burç özelliklerine uyar.
Ametist :
Ametist, kuvars ailesinden mor ya da mavi-mor renkli bir taştır. Asırlar boyunca değişik uygarlıklarda sevgi ve beğeniyle kullanılmış, Asya ve Mısır'da mühür olarak değer kazanmıştır. Eski çağlarda "sarhoşluğu yok eden taş" olarak bilinirdi. O zamanlarda bir kısım kadeh, çanak, kap gibi şeylerin birçoğu ametistten yapılmaktaydı. Ametist, endoktrin ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, kanı temizler ve enerji verir. Bilinç seviyelerini aktive eder, yatıştırıcı etkisi vardır. Meditasyon için en ideal taşlardandır. Ametist astrolojide de başak, oğlak, kova ve balık burcu insanının taşı olarak da bilinir.
Opal :
Kuvarsın bir çeşididir ve kuvars gibi silis oksittir. Halk arasında Gökkuşağı Taşı olarak da bilinen Opal, karışık bir geçmişe de sahiptir. Kimisi onu talihsizlik getiren bir taş olarak nitelerken, kimisi de güven duygusunu taze tutmak ve düşmanlara karşı güçlü olmak için üzerinde taşır. Ayrıca negatif duyguları emdiğine ve duygusal dengeleyici olduğuna da inanılır. Görme duyularını güçlendirip, sezgi arttırıcı etkisi vardır. Üst ben’e ulaşmak için kullanılabilir. Özellikle mücevheratta kullanılan Opal, insanın avuç içi ısıyla renk değiştirme özelliğine de sahip yegane taşlardan biridir. Opal ; terazi, akrep, yay ve balık burcu insanlarına iyi gelen bir taştır.
Sitrin :
Sarıdan açık kahveye doğru giden bir renk yelpazesi oluşturan sitrin, birçok hastalığın iyileştirilmesinde kullanılmaktadır. Böbrek, kolon, ciğerler, hazım organları ve kalp için yararlıdır. Tedavi edici enerjinin meydana çıkmasını sağlar. Kendine güveni güçlendirir, insanın kendine zarar verici eğilimlerini yok eder. Sitrin masaj yağlarını etkinleştirmek için de kullanılır. Bu taş yağa enerji vererek, dolaşımı hızlandırır ve deriye daha iyi nüfuz etmesini sağlar. Sitrini ucu aşağı gelecek şekilde boynunuzda taşımanız gerekmektedir. Bu size güven ve evrensel güç sağlar. Bir diğer adı da Tüccar Taşı olan Sitrini, bazı inanan kişiler kasalarına koyarlar. Bunun nedeni onların parasal güçlerini arttırdıklarına inancıdır. Bazı kişilerde onun talihsiz bir taş olduğu fikrindedir ve her ne olursa olsun ona el sürmemeye çalışırlar. Astrolojide aslan ve başak burçlarının taşlarından biridir.
Lapis Lazuli :
Doğadaki taşların arasında saf olmayan taşlardan biri olan Lapis Lazuli, lazurit ve diğer mavi minerallerin bileşimidir. Bütün buna rağmen o dünyanın en değerli taşlarından biri olma özelliklerinden bir şey kaybetmez. Çok eski medeniyetlerce de bilinen Lapis Lazuli, bir zamanlar Mısır Kralı Tutankamon'un mezarını süslerdi. Bu taş her zaman mavidir, ancak rengin yoğunluğu çıkarıldıkları bölgelere göre farklılıklar gösterir. Gece Taşı ya da Gerçek Taşı olarak da adlandırılan Lapis Lazuli, renginden dolayı göklerin sembolü olarak kabul edilir. İsim anlamı da "Göklerin Taşı" anlamını içermektedir. Küçük çocukları korkularından ve solunum yolu hastalıklarından uzak tuttuğu için çocuk taşı da denir. İskeleti kuvvetlendirir, tiroid bezlerini harekete geçirir. Tansiyon ve kaygıyı azaltıcı, canlandırıcı etkisi vardır. Zihinsel açıklık ve aydınlanma için kullanılır. Yaratıcı ifade, fiziksel yetenekler ve iletişim yeteneğini kuvvetlendirir. Terazi, yay ve balık burçlarının taşı olarak bilinir.
Yeşim Taşı :
Binlerce yıl öncesinde bu yana Çinliler Yeşim taşını en değerli taşlardan biri yapmışlardır. Efsaneye göre büyük Çin Ejderinin yeryüzüne boşalttığı tohumların donmuş hali Yeşim taşınu oluşturmuştur. Günümüzde bile Çinli işadamları ellerinde Yeşimden tılsımlar taşırlar, bir işe başlamadan önce onu tutar, okşar ve ondan güç alırlar. Bu taşın hayvan biçiminde yontulmuşları bugün bile çok revaçtadır. Ayrıca Yeşim taşının akıl hastalıklarına, dahili hastalıklara, göz bozukluğuna ve kadınların adet ve doğum sancılarına iyi geldiğine de inanılmaktadır. Astrolojik olarak koç, boğa, ikizler, başak ve terazi burçlarının da taşıdır.
Hematit :
Hematit, demirin başlıca kaynaklarından biridir. Narin bir kristal çeşididir ve işlenirken Mohs'a göre 6,5 sertlikte olmasından dolayı çok titiz bir çalışma ister. Kan dolaşımı üzerinde pozitif etkisi vardır. Dalağın doğru çalışmasını sağlar. Enerji ve canlılık verir, stresi azaltıcı etkisi vardır. Çekim gücü fazla olduğundan, kişisel çekim, neşe, cesaret ve istek verir. Özellikle karar verme güçlüklerine birebirdir. Eski çağlarda tılsım olarak kullanılan taşların başında gelir, ancak modern çağda da insanlar bu taşın bel soğukluğuna iyi geldiği inancındadırlar.
Yakut :
Güzelliği ve sertliği nedeniyle en değerli taşlardan biri olarak kabul edilir. Ona, Hindistan'da "Değerli Taşların Efendisi" adını yakıştırmışlardır. Amerika, Avrupa'da çıkarılmasına rağmen Hindistan ve Güneydoğu Asya Yakut’un anavatanıdır. Elmas’tan sonra en sert değerli taştır. Kan dolaşımına pozitif canlandırıcı etkisi vardır. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Kişiyi sınırlamalarından kurtardığı gibi, kendinden fazla diğerlerini düşünmesine yol açar. Cesaret, ruhsal gelişme, liderlik, mutluluk duygularını arttırır. Cinsel aşırılıklara da iyi geldiği söylenenler arasındadır. Astrolojik olarak koç, yengeç, aslan, akrep, yay ve oğlak burçlarının da taşıdır.
Aquamarine :
Gök Zümrüt de denilen Aquamarine, soluk mavi-yeşil renkli bir taş olmasından dolayı, Sakin Taş olarak da bilinir. Her ne kadar Sakin Taş denilse de, Cesaret taşı olarak adlandırılır ve onu taşıyana ya da takana özellikle ölüm karşısında cesaret verdiği söylenir. Bu taşı renginden dolayı, özellikle denizciler tılsım diye kullanırlar. Renginden dolayı kahinler tarafından geleceği görmek için de kullanıldığından Kahin Taşı olarak da anılır. Akıl almaz renklerde bulunabilen Aquamarine, mücevheratta kullanılır. Ona muhteşem mavi rengi verebilmek için dört yüz derecede ısıtılması gerekir. Bu güzel taşın en çarpıcı örnekleri Brezilya'dan çıkar. Aquamarinin sinirleri yatıştırıcı özelliğinin yanı sıra düşüncenin berraklaşması ve yaratıcı gücün ortaya çıkmasında da büyük rolü vardır. Böbrek, karaciğer, dalak ve tiroid bezlerini kuvvetlendirir, vücudu temizler. Astrolojik olarak koç, ikizler, akrep, kova ve balık burçlarının taşlarındandır.
Obsidyen :
Renginden dolayı kimileri ona Kara Kadife de derler. Obsidyen’in en tutulan cinsi üzerinde beyaz lekeler olan Kar Taneli Obsidyendir. Bu tür aynı zamanda Saflık Taşı olarak da bilinir. Karın ve bağırsakları etkileyerek iyileştirir, zihin ve duyguyu birleştirir. Maskulen enerji verir, negatif unsurları yok eder. Kaygıyı azaltır, bilinçaltındaki blokajları temizler. Akıl ve sevgi ile bağlarımızdan kopmamayı simgeler. İkizler ve yay burçlarının taşıdır.
Aytaşı :
Ay'ın parıltısını yansıttığı söylentilerinden dolayı bu ismi alan Aytaşı, lenfotik sistemdeki bozuklukları ortadan kaldırır. Duygusal dengeleyici vasıflara sahiptir. Tutumlarda esneklik yaratır. Bu taş hakkında en çok rivayeti ortaya çıkartan yerlerden biri de Hindistan'dır. Hindistan da kutsal bir taş olarak kabul gören Aytaşı’nın sevgilileri daha ihtiraslı yaptığı da söylenir. Aytaşı, kadınlar tarafından kısırlığa iyi geldiği ve üreme organlarının sorunlarını çözmesi ve de kolay doğum yapmaya yaradığı için taşınır. Kişilerdeki egoizmi giderdiği ve fazla yemek yeme dürtülerini ortadan kaldırdığı da bilinir. Aytaşı üzerine yapılan rivayetlerin en çarpıcısı da, onu tılsım olarak taşıyan kişiyi şöhretli ve görünmez yaptığıdır. Burçlar kuşağına yengeç, terazi, akrep, kova ve balık burcunun taşıdır.
Turkuvaz :
Bilinen taşların ve de tılsım olarak kullanılan taşların en popüleridir, çok sayıda da koruyucu özelliği bulunur. Bütün bedeni kuvvetlendirir, hücreleri yeniler, kan dolaşımı, ciğerler ve solunum sistemini canlandırır. Sakinlik verir ve yaratıcı ifadeye güç kazandırır. Duygusal denge, iletişim, sadakat ve dostluğu sembolize eder. Turkuvaz eski çağlarda hayvanları kötü etkilerden korumak için At Tılsımı olarak da kullanılırdı. Aztek uygarlığında ise bu taşa "Tanrıların Taşı " adı verilmişti. Turkuvaz, boğa, başak, akrep, yay, oğlak ve balık burçlarının taşı olarak da bilinir. Yılan Taşı : Genellikle de tılsım yapımı için kullanılan Yılan Taşı, kadim Mısır Uygarlığı'ndan beri kullanılmaktadır. Taşın bu ismi alması, dış görünümünün bir yılanın derisine benzemesindendir. Bu sebepten dolayı da her türlü böcek sokmaları, akrep ve yılan sokmaları gibi durumlar için iyileştirici olarak kullanılır. Ayrıca kişilerde romatizmal rahatsızlıklara da iyi geldiği söylenir. Bu taşla romatizma tedavisi yapmak için, ağrılı yerlere bu taşı sarmak gereklidir. Diğer yandan cerahatlerdeki biriken irini akıtmak için de kullanılabilen bir taştır.
Kaplan Gözü :
Bir kuvars cinsi olan Kaplan Gözü, bazı kesimlerde "Bağımsızlık Taşı" diye de anılır. Buna sebep, taşın kendisini üzerinde bulunduran kişileri başka insanlara karşı daha az bağımlı yaptığına inanılmasıdır. Bu özelliği ikili ilişkileri zedelediği gibi, iş hayatında da ortaklıkları sona erdirebilir. Bu sebepten de çelişkili bir taş diye de adlandırılır. Sindirim sistemi bozuklukları bu taş sayesinde giderilebilir. Dalak, pankreas ve kolon için faydalıdır. Duygusal denge unsurudur ve inatçılığı azaltan bir taş olarak bilinir. Maskulen enerji verdiği gibi, kişilerin olayları net algılamasında rol oynar. Kaplan Gözü’nün bir özelliği de nazardan koruduğuna inanılmasıdır. Daha çok eski zamanlarda bu niyetle kullanılırdı. Oğlak ve yengeç burçlarının taşı olarak bilinir.
Topaz (Sarı Yakut) :
Eski zamanların en kudretli taşlarından biri olan Topaz’ın, göz hastalıklarını ve veba gibi salgın hastalıkları ortadan kaldırdığı söylenir. Bir adı da "Aşk Taşı" olan Topaz’ın pek çok rengi mevcuttur. Bu taşın sağlıksız insanları sağlığına kavuşturduğu, onları korkaklıktan ve ahlaksızlıklardan koruduğu bilinir. Çok güzel ve nadir bulunan taşlardan olan Topaz, özellikle mücevher yapımında kullanılır. Doğal ve muhteşem ışığıyla göz kamaştırıcı bir taştır ama, renksiz ve değişik renk gruplarına da rastlanabilirler. Sarı Topazla Turuncu Topaz en değerli çeşitleridir. Bugün dünya yüzünde en değerli Topaz’ların çıkarıldığı ülke Brezilya'dır. Topaz kristalleri genelde dörtgen şeklinde olur. Topaz elmasla aynı ağırlığa sahip yegane doğal değerli bir taştır. Şeffaf Topaz kimi zaman elmastan ayırt edilemez, bu benzerlik ancak Mohs ölçeğiyle ayırt edilebilir. Aslan, başak ve balık burcunun taşıdır.
Lal :
Dairesel veya oval biçimli bir taştır. Lal'in erkek türü koyu kırmızı, dişi türü ise açık kırmızıdır. Üzerinde taşıyanı, bedensel zayıflığa ve acımasızlıklara karşı koruduğu bilinir. "Hayal Kuran" ve " Merhamet Taşı" olarak da bilinir. Cinsel enerjiyi ve duyarlılığı artırdığı, cinsel dengesizliğe karşı koruma taşı olarak bilindiğinden bazı yerlerde "Tutkuların Taşı" olarak da bilinir. Latince adı Garanatum'dan gelen Lal taşı, Garnet olarak da adlandırılır. Kalp şeklinde yapılmış tılsım Lal'ler, eşleri ve sevgilileri cezbetmeye yaradıkları gibi, yatak ve yastık altına konulduğunda kötü rüyaları ve gecenin kötü ruhlarını kovar. Bedeni kuvvetlendirir, temizler, canlandırır. Bilhassa kan damarları için çok yararlı bir taş olan Lal, hayal gücünü harekete geçirir, sevgi ve şefkati sembolize eder. Koç, akrep, oğlak ve kova burçlarının taşı olarak bilinir.
Aventurin :
Metalik parıltılar saçan ve tanecikli bir yapıya sahip, açık yeşil bir Kuvars türü olan Aventurine aynı zamanda Yıldız Taşı da denmektedir. Kalbin yakınına yerleştirildiğinde, kalbi diğer insanların olumsuzluklarından koruyacak bir enerji yayar. Bu taşın Yeşim taşı ve Pembe Kuvars arasında bir yumuşaklığı vardır. Sizin, fazla hassaslaşmadan yumuşak ve açık yürekli olmanızı sağlar. Kalbini kapattıktan sonra şimdi yeniden açmaya hazırlanan kimseler için yatıştırıcı bir etki yapar. Bu pürüzsüz taşı göğsünüzün üzerinde doğrudan cildinize temas ettirmek en iyi yoldur. Şayet taş sivri ise, o zaman sivri ucu yukarıya getirmek gerekir. Bu taş sınırsız imkanlar taşıdır, size geniş ufuklar açar. Hayal kuranların taşı olarak da tanınır. Kendinizi sınırlanmış, engellenmiş, dar düşünce kalıpları ya da modası geçmiş davranışlar içine sıkışmış hissettiğinizde bu taşı kullanabilirsiniz. Özellikle kendi bildiğini okuyan genç insanlar için çok uygundur.
Magnezit :
Yeryüzünde bilinen en değerli minerallerden biri olan Magnezit, hassas işlenebilme özelliklerinden dolayı değerli taş olarak pek tercih edilmez. Endüstriyel açıdan yaygın bir ticari ve tıbbi kullanımı olan en önemli materyallerden biridir. Beyaz, gri, sarı ve kahverengi renklerinde olurlar. Analiz etmek, kendini tanımak ve araştırıcılık ruhunu geliştirmeye yardımcı olan bir taş olduğu gibi, kişileri motive etmesi ve farkındalığı arttırma özellikleri de bulunur. Hayal gücünü ve yaratıcılığı arttırdığı ve meditasyonlarda iç huzuru sağladığı da bilinir. Koç burcunun taşı olarak bilinir.
Oniks :
Kaygı azaltıcıdr, kadın/erkek kutuplaşmasını dengeler ve ilikleri kuvvetlendirir. Kontrol ve denge unsuru bir taş olan Oniks, bağımlılıklardan kurtulmaya da yardım eder. Değerli bir taştır ve kişinin konsantrasyonunu sağladığı gibi nazara karşı da kullanılır. Kimi yerlerde zaman zaman "Ayrılık Taşı" diye de nitelendirilir. Çeşitli renkleri olan Oniks, kişinin hangi konuda enerji desteğine ihtiyacı varsa onu sağlayan bir taş olarak da bilinir. Gelecek kaygılarını yok ettiği gibi kişilerde farkındalığı da sağlar. Aslan burcuyla ilişkilidir.
Zirkon :
Mücevher olarak kullanılan taşların en ünlüsü olan Zirkon, tamamen renksiz olabildiği gibi, kahverengi, yeşil, kırmızı ve sarı da olur. Zirkon aynı zamanda Zirkonyum elementinin de başlıca kaynağıdır. Mücevher olarak kullanılacak olan Zirkonların en değer göreni renksiz olanlarıdır. Elmasa benzetilmesine rağmen sertlik derecesi elmastan 2,5 Mohs daha azdır. Zihni kuvvetlendirici bir taş olan Zirkon, ince ve kalın bağırsak hareketlerine faydalı ve uyumayı kolaylaştırıcı özelliğe de sahiptir. Bunun yanında duygusal denge unsuru olarak da bilinmektedir. Aslan, başak, yay ve kova burçlarının taşı olarak bilinir.
Turmalin :
Pozitif ve negatif kutuplara sahip, elektriksel özellikleriyle çok değişik ve olağandışı bir taştır. Çeşitli renklerde ve karışık renk biçimlerinde bulunan cinsleri vardır. Mücevher ve süs eşyası yapımında çokça tercih edilen bir taştır. Endokrin (hormon) sisteminin dengelenmesine yardımcı olur ve uyku verir. Beden-zihin ikilisini kuvvetlendirici özelliğinin yanı sıra duyarlılık ve anlayışı da arttırır. Konsantrasyon ve sezgisel güçleri arttırdığı gibi, koruyucu etkileri de bulunur. Aslan, terazi ve oğlak burçları bu taşı kullanabilirler.
Elmas :
En sert ve kıymetli taş olan Elmas için "rüyaların taşı" da denilmektedir. Beyin fonksiyonlarını ve kişilikteki blokajı ortadan kaldırıcı özelliklere sahiptir ve aynı zamanda temel bir tedavi edici niteliktedir. Bedeni temizleyerek negatif kuvvetleri yok etmesinin yanı sıra zihin/ruh/beden üçlüsünü birleştirici ve bütünleştirici gücü de bulunur. Bolluk, saflık, masumluk ve sadakat simgesidir. Mücevher olarak da yüzükten tutun, kolye ve küpeye kadar bir çok çeşitte kullanılmakta olup kıymeti son derece yüksektir.
Zümrüt :
Dünyanın en kıymetli taşlarından biri olan Zümrütler mitlerin ve efsanelerin taşıdır. Geçmişte Şeytanın Cennet'den kovulurken alnından düşen taşın ve Kutsal Kadeh'deki taşın da Zümrüt olduğu söylenir. Renginin yeşil olması nedeniyle bu taşın yağmur yağdırdığına inanılırdı. Bağışıklık sistemi,sinir sistemi, kalp, ciğer ve böbreği kuvvetlendirdiği bilinir. Beden-ruh-zihin için tonik vazifesi görür ve kuvvetli bir duygusal dengeleyicidir. Bolluk, sevgi, iyilik, sakinlik, denge ve sabır unsurlarını içerir. Zümrüt’e kimi yerlerde "Koşulsuz Aşk Taşı" da denmektedir. Sevgililerin birbirlerine verebilecekleri en iyi armağan olarak görülür. Bazı İslam ülkelerinde Zümrüt’ün var olan koruyucu tılsım gücünü bazı ayetler okunarak daha da güçlendirildiğine de rastlanmıştır. Koç, boğa ve ikizler burçlarının taşıdır.
Safir :
Dünyanın en pahalı ve değerli taşları arasında bulunan safirler, sert ısılara dayanıklı ve muhteşem mavi renkte ve beyaz damarlı olurlar. Dünya yüzünde en değerli ve ünlü Safirler Hindistan'dan çıkmışlardır. Mohs ölçeğine göre Safir Elmastan sonra gelen sertlik derecesine sahiptir. Safirler saf iken renksiz bir mineral olan Korondumun bir çeşididir. Çok değerli bir mücevher olması onları aranılır bir hale getirmiştir. Bugün bilinen en büyük Safir, 563 kıratlık Hindistan Yıldızıdır ve New York Doğal Tarih Müzesinde teşhir edilmektedir. 330 kıratlık olan bir diğer Safir ise Asyanın Yıldızı adlı taştır ve Washington DC'de sergilenmektedir. Kalp ve böbrekleri kuvvetlendirir ve tüm salgı bezlerini harekete geçirici özelliği vardır. Psişik yetenekleri arttırır ve sezgi gücünü güçlendirir. Bundan dolayı yaratıcı ifadenin gelişmesinde büyük rol oynar. Karışıklığın ortadan kalkmasına neden olup kozmik farkındalığı arttırır.
Azurit :
Bir çeşit bakır cevheridir. Sinir sistemindeki enerji akışını arttırır, oksijenin daha iyi kullanılmasını sağlar. Psişik güçleri arttırıcı özelliğinin yanı sıra, düşünceleri berraklaştırır. Uzun süre araba kullanan ya da bilgisayar başında çalışmaktan dolayı gözleri yorulanlar için çok iyidir. İki tane Azurit taşı adet dönemi kramplarında ya da yumurtalık sancılarını gidermek için kullanılır. Azuritin mavi olanı rahatsızlık giderici olarak kullanılabilir. Azurit ile Malahit taşı birlikte kullanıldığı takdirde gömülü olan duygular ortaya çıkar. Aynı anda bir mücevher olan Azuritten yapılma kolye ya da küpeler, ruhsal olarak uyanık kalmanızı sağlar. Ayrıca sizi merkezde tutarak konuşkan olmanıza yardım eder.
Kehribar :
Taş olarak bilinir ama, reçinenin taşlaşması sonucu oluşmuştur. Çok yumuşak ve çok hafiftir. Özellikle ısıtıldığı zaman elektriksel ve manyetik özellikleri açığa çıkar. Yaydığı sıcaklık enfeksiyonun yayılmasını önlediği ve soğuk algınlığını giderdiği için, genelde boynun çevresine takılır. Boğaz ve tiroid bezi enfeksiyonlarını tedavi etme özelliği vardır. Roma devrinde kehribar, guatr tedavisinde kullanıldığı gibi günümüzde de bu yöntem çok yaygındır. Bütün sarı taşların aslan burcu insanına iyi geldiği bilinir. Bu sebeple aslanlara uyarıcı bir etki yapar.
Krizoprase :
Çok güzel ışıltıları olan bir taştır. Nörotik durumlarda dengeleyici ve iyileştirici özelliklere sahiptir. Depresif durumlarda ise rahatlatıcı özellikleri vardır. Kişinin problemlerini görmesine yardımcı olarak, kendini tanımasını sağlar ve iç huzuru verir. Seks konusunda kaygıları olanlar ya da seksüel bozukluk taşıyan kişiler bu taşı kullandıkları takdirde bir çok cinsel problemi de halletmiş olurlar. Bu taş aynı zamanda kişisel yeteneklerin ortaya çıkmasında da büyük rol oynar.
Jasper :
Karaciğer, dalak ve mesaneyi kuvvetlendirir ve çok kuvvetli bir tedavi edicidir. Toprak elementini temsil eder. Sindirim sistemi ve safrakesesini güçlendirir, endokrin(hormon) sistemine denge sağlar. Kişinin kendini sağlıklı, güçlü hissetmesini sağladığı gibi fiziksel direnci arttırır. Sevginin ve inanç sisteminin simgesi olarak bilinen bir taştır.
Malahit :
Malahit, yeşil ve üzerinde daha koyu yeşil ortak merkezli çizgileri olan bir taş olup, özünde neşe taşır. İsminin anlamı da arındırıcı demektir. Sakinleştirici bir taş olup, uyku ve uyumaya yardım eder. Güneş sinir ağı chakrasının üzerinde kullanıldığında, içimize gömdüğümüz acıları tekrar ortaya çıkarma gücü vardır. Bu eski acıların kendini ifade etmesiyle taşıdığınız kederin ağırlığını da üzerinizden atabilir ve neşenize tekrar kavuşabilirsiniz. Neşe enerjisi, hızla dönen bir enerjidir ve her bir chakrayı çevreleyen enerjiye benzer. Malahit, iki ayrı tondaki yeşil rengi ile yeryüzünün titreşimlerini tutar. Siz toprağın gücünden etkilenirken, toprak da size sevgi ve huzur sunar. Bu kendinizi yeterince güçlü hissetmenizi sağlar, böylece eski acılardan da kurtulursunuz. Malahit, aynı zamanda pankreas ve dalak fonksiyonlarını da arttırdığı gibi, kaygı ve tansiyonu da dengeleyip, hücreleri yenileme özelliği de sergiler. Dolaşım sistemi ve kalbi kuvvetlendirir ancak bu taşı aşırı duygusal olduğunuz günlerde fazla kullanmamalısınız.
Olivin (Zebercet) :
Kalp, pankreas, dalak ve ciğer üzerinde olumlu etkisinin yanında, doku bozulmalarını da önleyici özelliği olan bir taştır. Rengi bağlı olduğu Zümrüt familyası gibi yeşil bir taştır. Bedeni temizleyip vücut-zihin dengesini sağlar, kaygıyı düşürüp zihni açar ve kişisel büyümeyi hızlandırır.
Pirit :
Üzerinde altın rengi benekler oluşmuş çok güzel ve değişik görünümde bir taştır. Hazımsızlık çekenler için tavsiye edilebilecek bir taştır ve aynı zamanda da kan dolaşımına iyi gelen özellikleri vardır. Beyin fonksiyonunu arttırıcı gücü ve kişilerin dünyaya pembe gözlüklerle bakmasını sağlayıcı fonksiyonları ile birlikte irade gücünü de yükseltir. Diğer bireylerle uyumlu çalışmanın gerçekleşmesine de yardımcı olur.
Kalsedon :
Kalsedon, kuvars ailesinin üyesi bir taştır. Şeffaf, yarı şeffaf veya donuk olabilir. Salkım şeklinde sarkıtlar halinde ve kaya oyuklarının astarlarında oluşur. Bazı zamanlar küçük bir miktar Opal içerir. Fiziksel, zihinsel, duygusal ve ruhsal dengeleyicidir. Herkes arasında kardeşliği teşvik eden bir taştır. İyimserlik ve iyi dilekleri sembolize eder. Düşmanlığı, huzursuzluğu ve melankoliyi yatıştırır. Cömertliği, hassaslığı, anlayışı arttırır, minerallerin etkili bir şekilde özümsenmesini sağlar. Zihnin sağlamlığını arttırarak, bunamayı tedavi eder.
Mercan :
Kireç karbonatı, magnezyum, silis karbonatı, magnezyum florüt ve kalsiyumdan oluşmaktadır. Pek çok kişi Mercanın, kalbi ve dalağı güçlendirdiğini söyler. Ayrıca Mercan, nazara iyi geldiği gibi, konsantrasyon eksikliğini de giderici özelliğe sahiptir. Başta sedef hastalığı olmak üzere, bir çok cilt hastalığının da iyileştirilmesinde kullanılabilir.
http://deu-gemoloji.tr.gg
Kutsal Mücevher Taşları- Pırlanta Türk- pirlanta
Kutsal Mücevher Taşları
Fulya Kılıçerli
|
On iki taş olacak. Üzerlerine mühür oyar gibi İsrailoğulları’nın adları bir bir oyulacak.
Bu taşlar İsrail’in on iki oymağını simgeleyecek.
İnsan yaratıcı tarafından en donanımlı canlı olarak addedilse de kendisinden daha güçlü ve önemli olana ihtiyaç duymuştur her zaman… Bunun içindir ki yaratıcıyı simgelerken sağlamlığından ve gücünden endişe etmeyeceği taşı kullanmıştır. Bunun sebebi ise taşın, insanoğluna sağlamlık, güç ve saygınlığı ifade etmesidir.
12 Kutsal Taş ve 12 Kabile…
Tarihi boyunca insan, Yaratanı özel kılmak istemiştir. Belki de asıl amaç Yaratandan çok onun karşısında kendilerini özel hissedebilmektir… Bunun için Yaratana atfen tapınaklar inşa etmişlerdir. Bu tapınaklardan biride hiç kuşkusuz üç semavi din içinde önem arz eden Süleyman Mabedi’dir (Beit HaMikdash). Yapımına Hz. Davud zamanında başlanmıştır. Hz. Süleyman’ın idaresinde birleşen on iki İsrail kabilesinin çalışmalarıyla tamamlanmıştır. Kudüs’te yapılmış olan ilk Musevi tapınağı olarak bilinen Süleyman Mabedi (Kudüs Tapınağı) tarih boyunca birçok defa yıkılmış ve yerine yenisi yapılmıştır.
Çeşitli tarihi kaynaklardan edinilen bilgilere göre ilk yapılan mabet yüksek duvarlar üzerine inşa edilmiştir. Doğu-Batı, Kuzey-Güney yönünde üçer kapısı bulunan tapınağın her kapısı İsrailoğullarından üç kabileyi temsil etmiştir. Mabedin yapımı sırasında her kapı için yapılan yüksek duvar temellerine bu kabileleri temsilen üzerine kabile işaretlerinin kazındığı mücevher taşları yerleştirilmiştir. Eski ve Yeni Ahit’te sıkça bahsedilen bu taşlar Yehova Rahiplerinin göğüslüklerini aynı inançla süslemiştir.
12 Kutsal Taş ve 12 Havari…
Eski Ahit’te adı geçen ve 12 kabileyle ilişkilendirilen bu taşlar aynı şekilde Yeni Ahit’te de yer almış ve 12 Havari ile birlikte anılmıştır. Bunun sebebi Hz. İsa’nın öğretisinin kendisinden sonrada sürdürülmesi ve benimsenmesi için görevlendireceği havarilerini İsrailoğulları’nın on iki kabilesinden seçmiş olduğu inancıdır. Tevrat ve İncil’de kullanılan farklı diller ve birçok farklı sürüm sebebiyle taş isimleri çeşitlilik göstermektedir. Bazen aynı taş değişik kabile ve havari isimlerini işaret edebilmektedir. Yine de farklı kaynaklardan yapılan araştırmalar sonucunda genel bir kanıya varmanın mümkün olduğunu düşünebiliriz.
12 Kutsal Taş…
ODEM
Yüksek Rahip göğüslüklerinde ilk sırada bulunan ve Reuben kabilesini simgeleyen bu taş bir tür Kuvars olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlamayla birlikte çevirilerde “Sardion”, “Sardonyx” isimleri yer alır. Günümüz de Odem, birçok kaynakta Yakut olarak belirtilmiş olsa da tanımlamaya pek uymamaktadır. Yakut Korundum gurubunun kırmızı renkli taşıdır, oysa bu taş bir tür Kuvars olarak tanımlanmıştır. Bu durumda Yakut elenir ve geriye Sard ya da Sardoniks kalır… Bu iki taş Kuvars mineralinin Mikrokristalin türlerinden Kalsedon’un türevleridir. Bu iki isim birbirine çok yakın görünse de aslında farklı mücevher taşlarıdır ve Karnelyan ile karıştırılmaktadır. Sard, -şeffaf- kahverengiden, -opak- koyu kahverengiye kadar değişen renklere sahip Kalsedonlara verilen isimdir. Sardoniks ise kahverengi ve beyaz renkte düz bant geçişleri olan Kalsedon çeşididir. Bu iki taştan ise Odem’in günümüzdeki karşılığı Sard olacaktır. İsmini Lidya medeniyetinin başkenti Sardes şehrinden alan bu taş kimi dini kaynaklara göre Hz. İsa’nın halifesi olarak tanımlanan havari Peter’ı (Simon) simgeleyen mücevher taşıdır. Kimi kaynaklara göre Havari Peter’ın Reuben kabilesinden geldiği inancı yaygındır… Ancak yine de günümüz Yeni Ahit sürümlerinde göğüslükteki ilk sırada yer alan Odem için Mikrokristalin Kuvars grubundan bir başka taş Jasper’ın adı geçmektedir.
PİTDAH
Eski Ahit’te Yüksek Rahip göğüslüklerinin ikinci sırasında yer alan Pitdah İbranice sarı anlamına gelmektedir. Yunanca çevirilerde “Topazion-Topazos”, Latince çevirilerde ise Topazius isimleriyle yer almıştır. Yeni Ahit’te ikici sıradaki süs taşı Safir olarak yer alsa da, çevirilerde geçen isimlerden de anlaşılacağı üzere Pitdah taşının zamanımızdaki ismi Topaz’dır. Alüminyum Silikat Florürün geniş renk dağılımı içinde genellikle sarı rengi ile dikkat çeken bir taştır Topaz. İlk defa Mısır’da rastlanmıştır. Mısırlıların “Güneşin Taşı” olarak adlandırdıkları Topaz, Cleopatra’nın da en sevdiği taşlar arasında yer almıştır. Eski Ahit’te Mısırdan Çıkış bölümünde ismi geçen Topaz’ın İsrailoğulları içinde önem arz etmesi doğal bir sonuçtur sanırım… Kaynaklarda Topazın simgelediği kabile Simeon (Şimon) olarak belirtilmiştir. Pitdah, kaynaklarda iki farklı Havari ismi birlikte yer alır. Adrew ve James… Bunun sebebi ise Yeni Ahit’tin ilk dört bölümünü kapsayan İncil’in Matta, Markos, Luka ve Yuhanna gibi dört farklı isim tarafından yorumlanmış olmasıdır. Genel kanı ise Pitdah isimli mücevher taşının sembolize ettiği Havarinin Andrew olduğu yönündedir.
BAREKETH
Bareketh için birçok değerli taşın adı olarak geçmektedir. Çevirilerde yoğun olarak Zümrüt adı yer alsa da Zebercet (Peridot) , Krizolit (Cyrosolite), Krizopras (Chrysoprase) gibi değerli taşların isimleri ile ilişkilendirilmiştir. Bareketh Yunancaya “Smaragdos” , Latinceye “Smaragdus” olarak çevrilmiştir. Beril mineral grubundan Zümrüt Yunanca Smaragdos’un karşılığıdır. M.Ö 300 yılından bu yana tarih sahnesinde yerini alan Zümrüt, İsrailoğuları’ndan Levi kabilesini simgelemektedir. Eski Ahit’te göğüslükte yer alan üçüncü taş olarak belirtilmiştir ancak Yeni Ahit’te aynı sırada Kalsedon ismiyle yer alır. Bu şaşırtıcı değildir çünkü çevirilerde geçen isimlerden biride Krizopras (Chrysoprase)… Ve Krizopras Kuvars gurubundan bir yeşil renkli Kalsedon çeşididir. Bareketh için kaynaklarda iki farklı Havari ismi geçmektedir. James (Zebede’nin oğlu) ve kardeşi John… Genel kanı ise Havari James’i olduğu yönündedir…
NOPHEK
İsrailoğularından Yahuda Kabilesini simgeleyen bu taş göğüslükte dördüncü sırada yer alır. Nophek Yunanca çevirilerde “Anthrax”, Latince çevirilerde ise “Carbunculus” isimleriyle karşılık bulmuştur. İki isim de kanda “Bacillus Anthracis” bakterisinin yol açtığı hastalığı işaret eder. “Şarbon”… Diğer bir ismiyle “Şirpençe”… Kanın koyu bir renk aldığı ve pıhtılaşmadığı bu hastalık ismi ile kadim zamanlarda kanamalı hastalıkların tedavisinde kullanılmış olan Garnet’in bir arada telaffuz edilmiş olması şaşırtıcı değildir sanırım. Halk arasında daha çok “Lal Taşı” olarak bilinen Garnet türleri “Şirpençe”, “Süleyman Taşı” gibi farklı isimlerle de anılmaktadır. Kırmızı, turuncu, yeşil gibi birçok farklı renge sahip Garnet çeşitlerinden koyu kırmızı renge sahip Almandin Garnet, Nophek ismindeki mücevher taşının günümüzdeki tam karşılığı olacaktır. Yeni Ahit’te Zümrüt adıyla yer alan Nophek için bu seçenek uzak bir ihtimal olsa da, Garnet’in yeşil renklerinin olduğu düşünüldüğünde – bence- bir alternatif olarak kullanılmıştır… Nophek için Hz. İsa’nın havarilerinden iki isim yer alır yine, Havari James’in kardeşi John ve Andrew... Bu isimler üzerinde ikilemde kalınsa da John’un, Nophek adındaki mücevher taşının simgelediği Havari olduğu düşünülür…
SAPPIR
Göğüslükte beşinci sırada olan bu taş tüm eski sürümlerde “Sapphirus” adıyla yer almıştır. Antik dönemlerde “Sapphirus” mavi renkli taşların geneli için kullanılan bir isim olmuştur. Kelime olarak Korundum mineral gurubunun mavi renkli taşı “safir”i akla getirse de aslında Ortaçağa kadar bu adla anılmış olan taş Lapis Lazuli’dir. 700 yıldır tanınan Lapis, “Cenet Taşı”, “Gök Taşı” gibi farklı isimlerle de anılmıştır. Eski Mısır’da çok değerli bir taş olan Lapis Lazuli, Yunan ve Roma kültüründe de aynı değere sahip olmuş; Asur ve Babilliler döneminde mühür olarak kullanılmış, Sümer ve Akad yazılarında “Krallara layık, zenginlik ve ihtişam veren” bir taş olarak belirtilmiştir. İsrailoğullarından Dan’ın kabile taşı olan Lapis, günümüz Yeni Ahit sürümlerinde, göğüslükte beşinci sıradaki taş Akik olarak yer almaktadır. Farklı isimlere rağmen Sappir adlı mücevher taşının Havari Philip’i simgelediğine inanılır…
Midraş’da açık ya da beyaz renkli bir taş olarak belirtilmiş olan Yahalom, Naftali kabilesini simgeleyen taştır. Kabilenin bayrak rengiyle aynı renge sahip taşın ismi günümüz İbranicesinde mücevher dünyasının bir numaralı taşı Elmas olarak geçmektedir. Ancak genel kanı Elmas’ın o dönemlerde taş oymacılığında aşındırıcı olarak kullanıldığı yönündendir. Taş oymacılığı denildiğinde ilk akla gelen Cameo yapımıdır. Yahalom adındaki bu taşı yalnızca berrak rengi nedeniyle Elmas olarak tanımlamak ise yanlış olacaktır… Yahalom adıyla birlikte aslında İnci gibi organik süs taşlarının yanı sıra kuvars gurubundan açık renkli taşlarda anılmıştır. Bunlar arasında en dikkat çekici olan Cameo yapımında sıkça kullanılan, kahverengi ve beyaz renkte düz bant geçişlerine sahip Kalsedon olarak tanımlanan Sardoniks taşıdır. Cameo yapımında genellikle tek renk yerine ardalanmalı renk geçişlerine sahip taşların seçilmiş olması Yahalom isminin karşısında Sardoniks taşının yer almasını sağlamıştır. Yine, Yeni Ahit’te benzer bir taş olan Karnelyan (Carnellian) isminin geçmesi bu savı doğrular niteliktedir. Bu taşın Cameo için özel olmasının nedeni farklı renk tabakalarının bir arada olmasıdır. Böylece açık renkli figürler koyu renkteki ikinci bir tabakada rahatlıkla gösterilebilinir. Yahalom aynı zamanda Hz. İsa’nın havarilerinden Bartholomew’i de sembolize eden mücevher taşıdır.
LESHEM
SHEBO
İsrailoğullarından Aşer’in kabile taşı olan Shebo için çevirilerde “Amethystos” ve “Achates” isimleri yer almıştır. Ve son olarak günümüz çevirilerinde yer alan “Agate” ismi… Bu isim hiçbirimize yabancı gelmeyecektir… Agat, Sicilya’daki Achates Nehri’nde Yunan filozof Theophrastus tarafından keşfedilmiştir ve nehrin ismiyle adlandırılmıştır. Mikrokristalin Kuvars grubundan düzensiz ve dikey bant geçişlerine sahip Kalsedon olarak tanımlanan Agat, birçok renge sahiptir. Yeşil ve mavi renkteki Agat’lara doğada nadiren rastlanır ancak en bilinen rengi kahverengimsi kırmızıdır. Bu renkteki Agatlar halk arasında Akik olarak adlandırılmıştır. Benzer renklerdeki Sardoniks, Sard ve Karnelyan’dan Agat’ı farklı kılan ise diğerlerinin düzenli ve yatay bant geçişlerine sahipken Agat’ın düzensiz ve dikey bant geçişlerinin oluşudur. Agat genellikle yüzük taşı olarak tercih edilmiştir. Tarih boyunca takı dışında mühür olarak da kullanılan Agat ve yine aynı amaç doğrultusunda İsrailoğulları tarafından da seçilmiştir. İslam dininde Hz. Muhammed’in Agat taşlı bir yüzük taşıdığı inancı nedeniyle Müslümanlar açısından da özel bir mücevher taşı olan Agat sırf bu özelliği nedeniyle göğüslükteki diğer taşlardan daha önemli kılınabilir… Çünkü üç semavi dinde kabul görmüş bir taştır. Yeni Ahit’te “beril” olarak yer alan Shebo, dünyada gerçek sevgiyi sembolize eden mücevher taşıdır. Shebo için kaynaklarda oniki Havariden iki isim yer alır, Thomas ve Mathew… Genel kanı ise Mathew olduğu yönündedir…
AHLAMAH
Ahlamah, Yeni Ahit sürümlerinde Topaz olarak yer almıştır ancak bu çok düşük bir ihtimaldir çünkü tüm çevirilerde “Amethystos” veya “Amethyst” olarak yer almıştır. Ametist… Rengini Demir (Fe) ve Manganez (Mn) elementlerine borçlu olan Kuvarsın mor renkli hali… Ametist tarih boyunca birçok din ve kültür tarafından özel kılınan bir mücevher taşı olmuştur. Tibet’te bilgeliğin simgesi haline gelmiş ve Budaya ithaf edilmiştir. Mısır kültüründe ölüler kitabında bahsedilen Ametist, Yunan ve Roma dönemlerinde güzelliğin ve gücün simgesi olmuştur. İbranice Ahlamah, “rüya” anlamına gelmektedir. Bu yüzden Ametist hayallerin ve rüyaların taşı olarak anılmıştır. Yunanca kelime anlamı “sarhoş etmek” olan bu mücevher taşı Olympos tanrılarından şarap tanrısı Dionysos ile birlikte mitolojideki yerini de almıştır. Tanah’ta Hz. Musa’nın “tanrının ruhu” olarak simgelediğine inanılan Ametist, Katolik piskoposlar tarafından takvanın simgesi olarak kullanılmıştır. Tarihi serüveninde hep özel bir yere sahip olan Ahlamah, göğüslükte dokuzuncu sıradaki mücevher taşıdır ve İsrailoğullarından İssacar kabilesini, Hz. İsa’nın Havarilerinden; kimi dini kaynaklarda anne adı Meryem olduğu için Hz. İsa’nın kardeşi olarak geçen ama gerçekte Hz. İsa’nın kuzeni olan James’i (Alfay’ın oğlu) simgelemiştir.
TARSHIH
Göğüslükte onuncu sırada yer alan Tarshih günümüze Beril ve beril gurubu taşlar ya da Krizolit (Chrysolite) olarak çevrilmiştir. Yeni Ahit sürümlerinde ise Krizopras (Chrysoprase)… Kaynaklardaki bilgiler Tarshih isminin daha çok taşın kaynağını belirttiği yönündedir ki o zaman Krizolit taşını elemek zorunda kalırız. Tabi yeşil renkteki Kalsedon Krizopras’ı da… Beril, Berilyum Aliminyum Siklosilikat (Be3Al2(SiO3)6) kimyasal formülüne sahip mineral gurubunun adıdır. Beril grubunun en çok tanınan süs taşları arasında Zümrüt ve Akuamarin yer alır. Çeviriler de Tarshih için “altın taş” nitelemesi yapılmıştır. Beril gurubu içinde bu nitelemeye en yakın taş “altın beril” olarak adlandırılan Helidor (Heliodor) olacaktır. Demir (Fe) iyonlarının sebep olduğu sarı rengi dışında yeşil renkleri de bulunabilmektedir. Bu nedenledir ki çevirilerde çoğunlukla Krizolit ve beril gurubunun diğer yeşil renkli taşlarının isimleri de yer almıştır. İsrailoğullarından Zebulun kabilesini simgeleyen Tarshıh, aynı zamanda Havari Thaddeus’un (Jude) simgesi olan mücevher taşıdır.
SHOHAM
Shoham İsraiioğullarından Yosef’in kabile taşıdır. Çevirilerde “Onychinnus” yada “Onyx” ismi ile tercüme edilmiştir. Hemen anlaşılacağı gibi Shoham taşının günümüzde ki ismi Oniks… Mikrokristalin Kuvars grubunda yer alan Oniks farklı renk katmanlarının düzenli ve paralel olarak bir araya gelişiyle oluşmuştur. Genellikle siyah rengiyle bilinir ancak farklı renk katmanlarının siyah yerine kırmızı renklerle yoğunlaştığında bu sefer adı Sardoniks olur… Aslında Siyah renkteki Oniks mücevher piyasasında nadir bulunur ve pahalıdır. Günümüzde Oniks olarak satın aldığımız birçok taş Agat’ın işlem görmüş halleridir. Onyx Yunanca “pençe veya tırnak” anlamına gelmektedir. Bu tanım sanırım açık renkli bant geçişlerine sahip Oniksler için kullanılmıştır. Asur dilinde “halka” anlamına gelen Oniks siyah rengi dolayısıyla ayrılığı simgeleyen taş olarak anılmıştır. Antik dönemde Cameo yapımında sıkça kullanılan Oniks Eski Ahit’teki adıyla Shoham, Hz.İsa’nın havarilerinden Simon’u (Zealot) simgeleyen taştır. Shoham, Yeni Ahit sürümlerinde “sümbül”(Jacinth) adıyla yer almıştır. Sümbül (Jacinth), daha öncede açıkladığım üzere Kırmızımsı-Kahverengi Zirkonlara verilen genel bir addır. Ancak, siyaha yakın renginden dolayı Shoham’ın Yeni Ahit sürümlerinde bu ad ile yer aldığı düşünülebilinir.
YASHFE
Çevirilerde “Beryllos”, “Onychion” ya da “Jasper” olarak yer alan Yashfe “çok renkli taş” olarak tanımlanmıştır. Onychon ve Jasper isimlerinin anılması Yashfe adlı taşın yine bir Kuvars grubu taşı olduğunu düşündürmektedir. Jasper, genellikle kırmızı, kahverengi, sarı, yeşil ve nadiren mavi renklere sahip -opak- Kalsedon olarak tanımlanabilinir. Kırmızı rengini içinde barındırdığı Demir (Fe) elementine borçlu olan Jasper’ın özelliği farklı renkleri bir arada bulundurmasıdır. Fransızcadan gelen isminin, “benekli taş” anlamında olmasının nedeni sanırım bu özelliği… Jasper ‘ın Demir oksit (FeO) kapanımlara sahip yeşil renkli olanları Heliotrop (Heliotrope) olarak adlandırılır. Yeşil renk üzerine kırmızı rengin serpiştirildiği Heliotrop halk arasında “kantaşı” olarak bilinir. Bu nedenlerdir ki bazı çevirilerde Heliotrop ismi de yer almıştır. Yeni Ahit’te Yashfe, Ametist adıyla yer alır. Ametist aslında yine bir kuvars türü olsa da “was a multicolored stone” tanımı Jasper’ı doğrular niteliktedir. İsrailoğullarından Benjamin’in kabile taşı olan Jasper, başka kültürlerde de aynı değeri görmüş müdür bilinmez ama mühür olarak sıkça kullanılan bir taştır. Yashfe, Yeni Ahit’te Hz. İsa’nın havarilerinden Judas’ın (Iscariot) simgesi olan mücevher taşıdır. Havari Judas konusunda bir ekleme yapmadan geçmeyelim… Bilindiği üzere İncil’de Havari Judas’ın, Hz. İsa’nın yerini 30 Gümüş sikke karşılığında Romalı askerlere söylediği inancı yer alır. Bu yüzden Tanrı’nın cezalandırdığı Judas, Romalı askerler tarafından Hz. İsa sanılarak çarmıha gerilmiştir. Kimi tarihi ve dini kaynaklara göre bu hala bir tartışma konusu olsa da bazı kaynaklarda Yashfe için bir isim daha yer alır, Matthias…
…
12 Kutsal taşın günümüzdeki isimlerini belirlemeye ve anlamaya çalışırken oldukça zorlandığımı belirtmeden geçemeyeceğim. Kitab-ı Mukaddes’i oluşturan Eski ve Yeni Ahit’in farklı dillerde yer alan çevirileri ve yine Yeni Ahit’in ilk 27 bölümünü oluşturan İncil’in dört farklı yorumu, taşların günümüzdeki isimleri konusunda kesin kanıya varmanızı güçleştiriyor. Bunun en önemli sebeplerinden biri de yüksek rahip göğüslüğünde yer alan bu taşların farklı kültürlerde renkleri nedeniyle birbirlerine alternatif olarak seçilmesidir. Konuya biliminin ışığında baktığınızda ikileme düştüğünüz konular biraz daha aydınlanıyor ama belirsizlikler kabile ve özellikle Havari isimleri konunda devam ediyor. Yine de, 12 ile sınırlandırılan taş isimlerinin semavi dinlerde de yer alması ve insanın yine taşın tılsımından, gücünden uzak durmamış olması dikkat çekici ve düşünülmesi gereken bir konudur…
Farklı inançlarda ve farklı dillerde ama aynı kutsallıkta yer alan bu 12 Kutsal Mücevher Taşı; isimleri, simgelendikleri kabile ve havari isimleri zaman zaman değişiklik arz etse de aslında insanın doğayla olan ayrılmaz bütünlüğünü tarihe taşımıştır.
Kutsal Mücevher Taşları Fulya Kılıçerli Taşlar altın yuvalara kakılacak. On iki taş olacak. Üzerlerine mühür oyar gibi İsra...
3 dolarlık camı yakut, zümrüt diye satıyorlar. pirlanta
Milliyet.com.tr »- Ekonomi»
- Haber
3 dolarlık camı yakut, zümrüt diye satıyorlar
Mücevherde pırlantadan sonra renkli değerli taşlar da moda olmaya başladı. Sektörün deneyimli ismi, Zela’nın sahibi Norayr İşler uyarıyor: “Maliyeti 3 dolar bile olmayan camları zümrüt, yakut, safir diye binlerce dolara satıyorlar. Renkli taşlı mücevher alırken uluslararası sertifikası sorulmalı”
Zamanında arazi toplar gibi değerli taşlar toplamış. Artık madenlerin tükenip taş fiyatlarının çok yükseldiği bu günlerde Nişantaşı ve Kanyon mağazalarıyla boy gösteriyor.
Zela’nın Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda Kuyumcular Odası Başkan Vekili olan Norayr İşler’le sohbetimize marka için ‘Siren Ertan ISTANBUL for Zela’ koleksiyonunu hazırlayan ve 8 aydır markanın tasarım danışmanlığını da üstlenen modacı Siren Ertan Çarmıklı da katıldı.
Böylece sektörel rakamlar ve sorunlarla başlayan sohbetimiz bu yılın trendlerine, vizyondaki filmlerin estirdiği akımlara yönlendi. Sohbetten anladığım mücevherde Hürrem Sultan’la esen Osmanlı trendi hafifliyor. Geçenlerde vizyona giren ve mücevherlerini Chanel’in hazırladığı Anna Karenina filminin ardından bir çariçe modası esiyor; taçlar, değerli taşlar...
Şimdi beklenen ise Mayıs’da vizyona girecek Muhteşem Gatsby filmi ile esmesi beklenen art deco akımı... 1920’lerin o ışıltılı trendi geri dönüyor. Mücevher dünyasında altının geri çekildiği, 1920’lerin art-deco akımının öne çıktığı yeni dönemi Norayr İşler ve Siren Ertan ile konuştum...
Türkiye’de kuyumculuk geleneksel bir sanat olmasının yanı sıra çok önemli bir sanayi dalı veihracat kalemi. 2012’de yaklaşık 2 milyar dolarlık ihracat yapıldı.
Ama değerli taş ithalinde devlet yüzde 20 ÖTV alıyor. Hiçbir ülkede olmayan bu vergi sektörün mücevher branşında uluslararası rekabette geriye düşmesine neden oluyor.
Birçok erkek Ermeni çocuğu gibi mesleğe çırak olarak başladım. Dubai’ye ilk mücevher ihracatını yapan firmalardanız. Basel ve Doha gibi dünyanın en prestijli mücevher fuarlarına uzun yıllardır katılıyoruz. Dubai ve Newyork-Manhattan’da satış ofislerimiz var. Türkiye mücevherciliğinin dünyada tanınmasında büyük katkımız oldu.
25 yıl taş topladı
Kendine değer veren kadınlar için zamansız mücevherler tasarlıyoruz. Tümüyle kendi ürettiklerini satan tek firmayız. Üstün kalitedeki hammadde ve işçiliğimizle fark yaratıyoruz. Mücevherlerimizi mikro mıhlama tekniğiyle yapıyoruz.
Dünya’da Burma’dan çıkan büyük boy yakutlar tükenmek üzere. Kaliteli zümrüt, safir ve tanzanitler de zor bulunuyor. Türkiye’deki mücevherciler renkli taşa önem vermezken, arazi toplar gibi 25 yıldan bu yana değerli taş topladım.
Halen alınabilir fiyatlardayken evet. Ama alırken dikkat edin.
Türkiye’de renkli taşı tanıyan kuyumcu sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Ben bunlardan biriyim. Renkli taşta çok büyük oyunlar da vardır. Türkiye’deki renkli taşın yüzde 80’i sentetiktir. Adam karatını 3 dolardan aldığı camı, sentetik taşı allıyor, pulluyor, natürel diye satıyor. Ürünü oradan daha ucuza alan müşteri ise size gelip ‘Ben bu fiyata aldım, siz pahalısınız’ diyor. Biz daha az kârla gerçek mücevher satarken, işini sadece maddiyat için yapanlar ise uyduruk bir üründen çok daha yüksek kâr sağlıyor.
Mücevherlerinizi HRD, GIA, GRS, Gubelin gibi uluslararası geçerliliği olan en iyi taş sertifikaları ile almaya özen göstermelisiniz.
Kuyumcular Odası’na başvurup ekspertiz yaptırmanızı öneririm.
Avrupalı mücevher kadını bir şeyi beğenir ve alır. Türk kadını ise kendine takı alırken ‘geri getirirsem kaç para eder’ diye düşünür. Mücevher alıyorsunuz, kendinize katacağınız değer birinci, kaça satacağınız ikinci planda olmalıdır.
Renkli mücevher daha da önem kazanıyor. Pırlanta, yakut ve zümrütün fiyatının gittikçe artması sonucu tanzanit, peridot, spinel, garnet gibi taşlar gittikçe popülerleşiyor. Beyaz taşlardan opalinin krallığının yanında ay taşı ve agat da yükseliyor. Küpe ve bilezik ise mücevherlerin lokomotifi bu dönem.
O günden sonra Türkiye’de fuara katılmıyorum. Bir mücevher fuarını plastik fuarıymış gibi düzenleyemezsiniz. Çok ciddi bir güvenlik zafiyeti vardı. Bugünkü fiyatlarla 2 milyon dolara yakın bir kolyeydi. Sigortası da yoktu.
Bugün Kapalıçarşı’da ikinci el ürün alan firmalar var. İkinci el ürün tabii ki alınır ama menşei belli olmayan ürünlerin alınmasını doğru bulmuyorum.
Olağanüstü mücevherler yaratabilmek için işçilik açısından çok iyiyiz. Ancak ülkemizin tasarım, pazarlama ve tanıtım konusunda eksiği olur. Biz Zela olarak inandığımız tasarımcılarla risk alıyor ve ortak tasarımlara imza atıyoruz. Siren Ertan Çarmıklı bunların başında yer alıyor. Çok zevklidir, dünyayı takip eder. Bizim görmediğimiz noktaları görerek bizi her zaman şaşırtır.
Bir tasarımcı olarak mesleğim olan tekstilin dışındaki alanlarda da tasarımlar yapar, bunun keyfini ve başarısını yaşarım. Zela’dan teklif geldiğinde firmayı ve ürünlerini inceledim. Doğru bir birliktelik olacağına inandım. Yaklaşık sekiz aydır Zela’ya tasarım danışmanlığı yapıyor, kadınların mücevher tercihleri ve beklentileri konusunda bilgilendiriyorum. Haftanın bir gününü Zela’nın Nuruosmaniye’deki merkezinde geçiriyorum. Çalışmamızı ‘Siren Ertan ISTANBUL for ZELA’ özel mücevher koleksiyonuyla da taçlandırdık.
Taş kalitesi, işçiliği ve tasarımı ile yüksek mücevher dönemindeyiz. Tasarımlarda doğa mücevher dünyasını ele geçirmiş durumda. Yeni popüler olan taşlar tasarımcıların gösterişli mücevherler yaratmasına izin verirken fiyatların da ulaşılabilir olmasını sağlıyor. 19. yüzyılın gözdesi çok kullanımlı mücevherler öne çıkıyor. Bir kolyenin ucu, broş olarak kullanılabiliyor ya da iki bilezik birleştirilerek bir gerdanlığa dönüşebiliyor.
Küpelerde de bir eskiye dönüş görülüyor. Fiyonklar, kurdeleler, püsküller yeniden gözde. Viktorya dönemine ait kolyeler geleceğin trendi denilebilir. Film ve dizi endüstrisi mücevher dünyasını etkilemeye devam ediyor. Hürrem Sultan yüzüklerinin ardından, Anna Karenina filminde yer alan çariçe tarzı ihtişamlı mücevherlere talep çok. Art-deco mücevherler ise zamansız tasarımlar. Özellikle önümüzdeki ay vizyona girecek Muhteşem Gatsby filminin etkisiyle 1920’lerin mücevherleri geri gelecek, uzun kolyeler, püsküller, saç bantları ve bilezikler daha da popüler olacak.
Düğün mevsimi başlamışken gelin takısı konusunda neler önerirsiniz?
Gösterişli ve bol nakışlı gelinliklerde aşırı mücevher kullanımını önermiyorum. Hem taç, hem kolye, hem küpe, hem bilezik, hem yüzük takmak, karmaşık ve iddialı olmaktan öte zorlama bir görüntü veriyor. Artık tam takım mücevher kullanmanın modası da yok zaten. Taç ise çok ama çok moda. Eğer taç takılmak istenmiyorsa, saça pırlanta ya da elmas bir broş yerleştirilebilir. Çok da güzel görüntü verir.
Milliyet.com.tr » Ekonomi » Haber 3 dolarlık camı yakut, zümrüt diye satıyorlar Mücevherde pırlantadan sonra renkli ...
Aydıncık´ta Bulunan Yarı Değerli Taşlar Mücevher Olacak. pirlanta
Aydıncık´ta Bulunan Yarı Değerli Taşlar Mücevher Olacak Yozgat ´ın Aydıncık ilçesinde uzun yıllardan bu yana çıkarılan yarı değe...
Zerafetin Üçlüsü; Zumrut, Safir, Yakut, pirlanta
ZÜMRÜT
Antik çağlardan beri ruhu rahatlatan, hayal gücünü heyecanlandıran bir taş olarak anılmıştır. Yunancada yeşil anlamına gelen Smaropdus dan gelir. Hiçbir metod gözleri Zümrüt’e bakmadan daha çok dinlendirmez. Bu gün bile yeşil dinlendirici etkisiyle konuşulur. İlk M.Ö 330-1700’ler arasında Cleopatra’nın zümrüte düşkünlüğü ve hayranlığı, kraliyet gücünü, kıyafetlerini, hazinesini zümrütle süslemiştir. İspanyol sömürgeciler 16.yyda Colombia yağmaladıklarında yerli halk mücevherlerinde ve dini törenlerinde zümrüt kullanıyordu. İspanyol o zamanlar altın ve gümüşü diğer değerli taşlar ve zümrüte göre daha değerli kılardı. Onların ticareti batı Avrupa Asya kraliyetlerinin gözlerinin açılması zümrüte daha önem verilmesine neden oldu. İyi kaliteli zümrütler sınırlı sayıyaydı. Taşların az sayıda olmasından dolayı halkın isteğine göre 1990 lıların sonunda tedavi işlemlemli taşlar piyasaya sürülmeye başlanmıştır. Zümrüt beril ailesindendir. Efsaneye göre zümrüt kullanıldığında insan daha zeki, güvenli ve anlama gücünü arttırıcı olduğuna inanılırmış. Kolerave Molerya(sıtma) hastalıklarına iyi geldiği düşünülmüştür.Taşın rengi yenibaharın yansıması olduğu için mayıs ayında doğanın taşıdır. Ayrıca 20 ve 35 yıl evlilik yıl dönümlerinin mücevher taşıdır. Birçok insan zümrüt yeşilinin yeniden doğuş anlamına geldiğini düşünmekteydi. Çeşitli zümrüt takılar taktıklarında güçlü olacaklarına kimseden zarar görmeyeceklerine güçlü bir hafızaya sahip olacaklarına inanmışlardır.
| |
SAFİR
Birçok yerde safir üretilebilir. Bunlardanen tarihsel olanı ve en ünlü olanı Kaşmir bölgesindedir. Burayla birlikte Pakistan, Hindistan, Mynmar ve Srilanka’da çıkmaktadır. Kaşmir bölgesi mavisafirleriyle ünlü bir bölgedir. Buradan çıkan safirler benzersiz bir maviye sahiptirler. Bu maviye mısır çiçeği mavisi denilmiştir. Bunun nedeni renginin benzersiz olmasıdır. Burma safirleride iyi kalitedirler. Güçlü bir mavisi vardır. Bunlar Srilanka safirlerinden de daha koyu maviye sahiptirler. Genellikle pashparadah safir örnekleri Sri lanka da oluşmaktadır. Srilanka mavi safirlerinde Ceylan safiri de denilmektedir. Safir mavi, renksiz, sarı, mor, pembe,turuncu, yeşil, siyah gibi renk çeşitliliğinden oluşmaktadır.
| |
YAKUT
İsmini renginden almaktadır. Latince kırmızı renk anlamına gelen ‘rubrum’ veya ‘rubeus’ kelimelerinden gelir. MÖ. 3000 yılında bulunmuş olan Yakut Burma’ da bulunan meşhur Mogok madenlerinde 1000 yılı aşkın zamanda çok şiddetli yaşanan doğa olaylarından dolayı burdan çıkan yakutların çok güzel Korundum kırmızısına sahip oldukları düşünülmüştür. İnsanların çoğu buradan çıkan yakut kırmızısına hayran olmuşlardır. Yakutla ilgili hikayelerde; Yakutun papazların zırhı olduğu düşünülmüş ve bundan dolayı papazlar üzerinde yakutlu herhangİ bir takı bulundurmamışlardır. Antik çağlarda yakuta kralların çok değerli taşıda denilebilir. Zaman geçtikçe yakut renginden dolayı bir numaralı mücevher taşı olarak adını duyurmuş fakat ilerleyen zamanlarda da (daha farklı kırmızı renkli mücevher taşları bulunduğunda) diğer bütün kırmızırenkli taşlara yakut adı verilmeye başlandığında nadirliğini yitirmiştir. Örnekkırmızı turmalin(rubelit) rengi yakuta benzediğinden yakut adıyla anılmıştır.Yakutun renk aralığı baskın kırmızı (orta tonlarda turuncudan kırmızıya,morumsu kırmızı) Eğer taş turuncudan kırmızya yakın bir tondaysa taşa portakalsafir eğer morumsu kırmızıysa mor safir denir. Kaynağın adı Burma gerçekte Burma deyinceaklımıza iyi kalitede yakut gelir. Burma’nın adı politik sebeplerden dolayısürekli değişir. Şu anki adı Mynmar fakattaş ticareti yapan insanlar halen burma ismini kullanmaktadırlar. Bu bölgedençıkan yakutlar içinde dünyanın en güzel yakutları olarak bilinmektedir. Buradakiilk maden Mogok madenleridir. Bunların başlamasıyla ikinci devir başladıdiyebilriz. Buranın keşfiyle o civardaşehirleşme, büyüme görüldü. Burma’dançıkan bütün yakutlar olağan üstü değerdedir.Yakut için en önemli faktör taşınrengidir. Güvercin kanı kırmızısı en cok arzu edilen renktir. Renk doygunluğuve tonu çok önemlidir. İkinci önemli faktör ise karat ağırlığıdır.
Kaynak:selmas.com.tr
|
ZÜMRÜT Antik çağlardan beri ruhu rahatlatan, hayal gücünü heyecanlandıran bir taş olarak anılmıştır. Yunancada yeşil anlamına gel...
Mücevher Taşları- Define Gizemi- pirlanta
1 -DEĞERLİ TAŞLAR ( PRECIOUS STONES )
2 -YARI DEĞERLİ TAŞLAR ( SEMI PRECIOUS STONES )
3 -SÜSTAŞI ( ORNAMENTAL STONE )
diye sınıflandırılır.
Genelde Mücevher Taşlarına yaygın olarak Süs Taşı denmektedir..Bu Yanliş bir terimdir. Değerli Mücevher Taşları, Yarı Değerli Mücevher Taşları haricinde Süslemelerde Kullanılan Değersiz Taşlar İçin Süs Taşı Diye Bahsedilmesi Doğrudur.
SİTEMİZDE SUNULAN HER MATERYAL VE YAPILAN HER YORUM, TESBİT İÇİN ÖN BİLGİ AMACINDADIR . LÜTFEN KAÇAK KAZI, KAÇAK ESER ALIM SATIMI GİBİ YASAL OLMAYAN GİRİŞİMLERDEN BULUNMAYALIM
MÜCEVHER TAŞLARI ; 1 -DEĞERLİ TAŞLAR ( PRECIOUS STONES ) 2 -YARI DEĞERLİ TAŞLAR ( SEMI PRECIOUS STONES ) 3 -SÜSTAŞI ( ORNAMENTAL STONE ...
30 Nisan 2013 Salı
Elizabeth Taylor'ın meşhur mücevher ve kıyafetleri- pirlanta
Elizabeth Taylor koleksiyonu
Media Player
Elizabeth Taylor koleksiyonu BBC TÜRKÇE Facebo Media Player Alternatif formatta oynat Hollywood efsanelerinde...
3 Mayıs 2013 Cuma
Taşlar hakkında Açıklamalar: Bazı Taşların Özellikleri ve Etkileri : pirlanta
Bazı Taşların Özellikleri ve Etkileri :
Kuvars :
Yüzyıllardır tedavi ve sihir alanlarında kullanılan Kuvars Kristali, dünya kabuğunun yüzde on ikiden fazlasını oluşturmaktadır. Oksijen ve silikonun bileşiminden oluşan Kuvars, bugün tedavi edici nitelikleri en fazla olan taşların başındadır. Duygusal dengeleyicidir. Beyin fonksiyonlarını uyarır. Kişinin çevresinde oluşan negatif enerjiyi yok ettiği gibi pozitif enerji toplar,aktive eder, biriktirir, geçirir ve kuvvetlendirir. Ayrıca düşünce formlarını aktive eden bir özelliği de vardır. Kuvarsın özellikle güç ve canlılık kaybına karşı koruma sağladığına inanılır. Kahinlerin kristal küreler kullanarak yorumlarda bulunmaları, onun zihinsel konsantrasyona ne kadar etki ettiğinin de bir göstergesidir. Kuvars kristallerinin cinslerine göre çeşitli isimleri vardır. Bildiğimiz şeffaf kuvarsa halk arasında kaya kristali denebildiği gibi, pembe kuvarsa Aşk Taşı denir. Onu üzerinde taşıyanı öfkeden, suçluluktan, korku ve kıskançlıktan koruduğu ve kısırlığa karşıda yararlı olduğu kabul edilir. Rüya Taşı olarak da bilinen dumanlı kuvarsın umutsuzluğa, üzüntüye, öfkeye, depresyona ve diğer negatif etkilere karşı taş sahibini koruma altına aldığına inanılır. Çok yönlü bir mineral olması onu saatlerde, deterjanlarda, diş macunlarında, cam ve elektrik ışıklandırmalarında kullanılır hale getirmiştir. Kuvars kristalleri hemen hemen tüm burçlarda kullanılabilecek bir taştır. Radyasyonu uzaklaştırıcı etkisi olduğundan, özellikle cep telefonu ve bilgisayar kullananların taşıması gerekiyor
Akik :
Bedensel ve zihinsel kuvvetlendirici bir taş olan Akik taşıyanı tehlikeden korur, uyumsuzluklarına son verir. Akik taşının bunların yanı sıra uykusuzluğa, korkaklığa, karabasana, nazara ve hatta metabolizmanın düzgün çalışmasına faydası olduğu da bilinen şeyler arasındadır. Akik taşına kimileri de Ateş Taşı ya da Gezgin Taşı derler. Gerçeklerin farkına varılmasında yardımcıdır. Hemen hemen tüm burç özelliklerine uyar.
Ametist :
Ametist, kuvars ailesinden mor ya da mavi-mor renkli bir taştır. Asırlar boyunca değişik uygarlıklarda sevgi ve beğeniyle kullanılmış, Asya ve Mısır'da mühür olarak değer kazanmıştır. Eski çağlarda "sarhoşluğu yok eden taş" olarak bilinirdi. O zamanlarda bir kısım kadeh, çanak, kap gibi şeylerin birçoğu ametistten yapılmaktaydı. Ametist, endoktrin ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, kanı temizler ve enerji verir. Bilinç seviyelerini aktive eder, yatıştırıcı etkisi vardır. Meditasyon için en ideal taşlardandır. Ametist astrolojide de başak, oğlak, kova ve balık burcu insanının taşı olarak da bilinir.
Opal :
Kuvarsın bir çeşididir ve kuvars gibi silis oksittir. Halk arasında Gökkuşağı Taşı olarak da bilinen Opal, karışık bir geçmişe de sahiptir. Kimisi onu talihsizlik getiren bir taş olarak nitelerken, kimisi de güven duygusunu taze tutmak ve düşmanlara karşı güçlü olmak için üzerinde taşır. Ayrıca negatif duyguları emdiğine ve duygusal dengeleyici olduğuna da inanılır. Görme duyularını güçlendirip, sezgi arttırıcı etkisi vardır. Üst ben’e ulaşmak için kullanılabilir. Özellikle mücevheratta kullanılan Opal, insanın avuç içi ısıyla renk değiştirme özelliğine de sahip yegane taşlardan biridir. Opal ; terazi, akrep, yay ve balık burcu insanlarına iyi gelen bir taştır.
Sitrin :
Sarıdan açık kahveye doğru giden bir renk yelpazesi oluşturan sitrin, birçok hastalığın iyileştirilmesinde kullanılmaktadır. Böbrek, kolon, ciğerler, hazım organları ve kalp için yararlıdır. Tedavi edici enerjinin meydana çıkmasını sağlar. Kendine güveni güçlendirir, insanın kendine zarar verici eğilimlerini yok eder. Sitrin masaj yağlarını etkinleştirmek için de kullanılır. Bu taş yağa enerji vererek, dolaşımı hızlandırır ve deriye daha iyi nüfuz etmesini sağlar. Sitrini ucu aşağı gelecek şekilde boynunuzda taşımanız gerekmektedir. Bu size güven ve evrensel güç sağlar. Bir diğer adı da Tüccar Taşı olan Sitrini, bazı inanan kişiler kasalarına koyarlar. Bunun nedeni onların parasal güçlerini arttırdıklarına inancıdır. Bazı kişilerde onun talihsiz bir taş olduğu fikrindedir ve her ne olursa olsun ona el sürmemeye çalışırlar. Astrolojide aslan ve başak burçlarının taşlarından biridir.
Lapis Lazuli :
Doğadaki taşların arasında saf olmayan taşlardan biri olan Lapis Lazuli, lazurit ve diğer mavi minerallerin bileşimidir. Bütün buna rağmen o dünyanın en değerli taşlarından biri olma özelliklerinden bir şey kaybetmez. Çok eski medeniyetlerce de bilinen Lapis Lazuli, bir zamanlar Mısır Kralı Tutankamon'un mezarını süslerdi. Bu taş her zaman mavidir, ancak rengin yoğunluğu çıkarıldıkları bölgelere göre farklılıklar gösterir. Gece Taşı ya da Gerçek Taşı olarak da adlandırılan Lapis Lazuli, renginden dolayı göklerin sembolü olarak kabul edilir. İsim anlamı da "Göklerin Taşı" anlamını içermektedir. Küçük çocukları korkularından ve solunum yolu hastalıklarından uzak tuttuğu için çocuk taşı da denir. İskeleti kuvvetlendirir, tiroid bezlerini harekete geçirir. Tansiyon ve kaygıyı azaltıcı, canlandırıcı etkisi vardır. Zihinsel açıklık ve aydınlanma için kullanılır. Yaratıcı ifade, fiziksel yetenekler ve iletişim yeteneğini kuvvetlendirir. Terazi, yay ve balık burçlarının taşı olarak bilinir.
Yeşim Taşı :
Binlerce yıl öncesinde bu yana Çinliler Yeşim taşını en değerli taşlardan biri yapmışlardır. Efsaneye göre büyük Çin Ejderinin yeryüzüne boşalttığı tohumların donmuş hali Yeşim taşınu oluşturmuştur. Günümüzde bile Çinli işadamları ellerinde Yeşimden tılsımlar taşırlar, bir işe başlamadan önce onu tutar, okşar ve ondan güç alırlar. Bu taşın hayvan biçiminde yontulmuşları bugün bile çok revaçtadır. Ayrıca Yeşim taşının akıl hastalıklarına, dahili hastalıklara, göz bozukluğuna ve kadınların adet ve doğum sancılarına iyi geldiğine de inanılmaktadır. Astrolojik olarak koç, boğa, ikizler, başak ve terazi burçlarının da taşıdır.
Hematit :
Hematit, demirin başlıca kaynaklarından biridir. Narin bir kristal çeşididir ve işlenirken Mohs'a göre 6,5 sertlikte olmasından dolayı çok titiz bir çalışma ister. Kan dolaşımı üzerinde pozitif etkisi vardır. Dalağın doğru çalışmasını sağlar. Enerji ve canlılık verir, stresi azaltıcı etkisi vardır. Çekim gücü fazla olduğundan, kişisel çekim, neşe, cesaret ve istek verir. Özellikle karar verme güçlüklerine birebirdir. Eski çağlarda tılsım olarak kullanılan taşların başında gelir, ancak modern çağda da insanlar bu taşın bel soğukluğuna iyi geldiği inancındadırlar.
Yakut :
Güzelliği ve sertliği nedeniyle en değerli taşlardan biri olarak kabul edilir. Ona, Hindistan'da "Değerli Taşların Efendisi" adını yakıştırmışlardır. Amerika, Avrupa'da çıkarılmasına rağmen Hindistan ve Güneydoğu Asya Yakut’un anavatanıdır. Elmas’tan sonra en sert değerli taştır. Kan dolaşımına pozitif canlandırıcı etkisi vardır. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Kişiyi sınırlamalarından kurtardığı gibi, kendinden fazla diğerlerini düşünmesine yol açar. Cesaret, ruhsal gelişme, liderlik, mutluluk duygularını arttırır. Cinsel aşırılıklara da iyi geldiği söylenenler arasındadır. Astrolojik olarak koç, yengeç, aslan, akrep, yay ve oğlak burçlarının da taşıdır.
Aquamarine :
Gök Zümrüt de denilen Aquamarine, soluk mavi-yeşil renkli bir taş olmasından dolayı, Sakin Taş olarak da bilinir. Her ne kadar Sakin Taş denilse de, Cesaret taşı olarak adlandırılır ve onu taşıyana ya da takana özellikle ölüm karşısında cesaret verdiği söylenir. Bu taşı renginden dolayı, özellikle denizciler tılsım diye kullanırlar. Renginden dolayı kahinler tarafından geleceği görmek için de kullanıldığından Kahin Taşı olarak da anılır. Akıl almaz renklerde bulunabilen Aquamarine, mücevheratta kullanılır. Ona muhteşem mavi rengi verebilmek için dört yüz derecede ısıtılması gerekir. Bu güzel taşın en çarpıcı örnekleri Brezilya'dan çıkar. Aquamarinin sinirleri yatıştırıcı özelliğinin yanı sıra düşüncenin berraklaşması ve yaratıcı gücün ortaya çıkmasında da büyük rolü vardır. Böbrek, karaciğer, dalak ve tiroid bezlerini kuvvetlendirir, vücudu temizler. Astrolojik olarak koç, ikizler, akrep, kova ve balık burçlarının taşlarındandır.
Obsidyen :
Renginden dolayı kimileri ona Kara Kadife de derler. Obsidyen’in en tutulan cinsi üzerinde beyaz lekeler olan Kar Taneli Obsidyendir. Bu tür aynı zamanda Saflık Taşı olarak da bilinir. Karın ve bağırsakları etkileyerek iyileştirir, zihin ve duyguyu birleştirir. Maskulen enerji verir, negatif unsurları yok eder. Kaygıyı azaltır, bilinçaltındaki blokajları temizler. Akıl ve sevgi ile bağlarımızdan kopmamayı simgeler. İkizler ve yay burçlarının taşıdır.
Aytaşı :
Ay'ın parıltısını yansıttığı söylentilerinden dolayı bu ismi alan Aytaşı, lenfotik sistemdeki bozuklukları ortadan kaldırır. Duygusal dengeleyici vasıflara sahiptir. Tutumlarda esneklik yaratır. Bu taş hakkında en çok rivayeti ortaya çıkartan yerlerden biri de Hindistan'dır. Hindistan da kutsal bir taş olarak kabul gören Aytaşı’nın sevgilileri daha ihtiraslı yaptığı da söylenir. Aytaşı, kadınlar tarafından kısırlığa iyi geldiği ve üreme organlarının sorunlarını çözmesi ve de kolay doğum yapmaya yaradığı için taşınır. Kişilerdeki egoizmi giderdiği ve fazla yemek yeme dürtülerini ortadan kaldırdığı da bilinir. Aytaşı üzerine yapılan rivayetlerin en çarpıcısı da, onu tılsım olarak taşıyan kişiyi şöhretli ve görünmez yaptığıdır. Burçlar kuşağına yengeç, terazi, akrep, kova ve balık burcunun taşıdır.
Turkuvaz :
Bilinen taşların ve de tılsım olarak kullanılan taşların en popüleridir, çok sayıda da koruyucu özelliği bulunur. Bütün bedeni kuvvetlendirir, hücreleri yeniler, kan dolaşımı, ciğerler ve solunum sistemini canlandırır. Sakinlik verir ve yaratıcı ifadeye güç kazandırır. Duygusal denge, iletişim, sadakat ve dostluğu sembolize eder. Turkuvaz eski çağlarda hayvanları kötü etkilerden korumak için At Tılsımı olarak da kullanılırdı. Aztek uygarlığında ise bu taşa "Tanrıların Taşı " adı verilmişti. Turkuvaz, boğa, başak, akrep, yay, oğlak ve balık burçlarının taşı olarak da bilinir. Yılan Taşı : Genellikle de tılsım yapımı için kullanılan Yılan Taşı, kadim Mısır Uygarlığı'ndan beri kullanılmaktadır. Taşın bu ismi alması, dış görünümünün bir yılanın derisine benzemesindendir. Bu sebepten dolayı da her türlü böcek sokmaları, akrep ve yılan sokmaları gibi durumlar için iyileştirici olarak kullanılır. Ayrıca kişilerde romatizmal rahatsızlıklara da iyi geldiği söylenir. Bu taşla romatizma tedavisi yapmak için, ağrılı yerlere bu taşı sarmak gereklidir. Diğer yandan cerahatlerdeki biriken irini akıtmak için de kullanılabilen bir taştır.
Kaplan Gözü :
Bir kuvars cinsi olan Kaplan Gözü, bazı kesimlerde "Bağımsızlık Taşı" diye de anılır. Buna sebep, taşın kendisini üzerinde bulunduran kişileri başka insanlara karşı daha az bağımlı yaptığına inanılmasıdır. Bu özelliği ikili ilişkileri zedelediği gibi, iş hayatında da ortaklıkları sona erdirebilir. Bu sebepten de çelişkili bir taş diye de adlandırılır. Sindirim sistemi bozuklukları bu taş sayesinde giderilebilir. Dalak, pankreas ve kolon için faydalıdır. Duygusal denge unsurudur ve inatçılığı azaltan bir taş olarak bilinir. Maskulen enerji verdiği gibi, kişilerin olayları net algılamasında rol oynar. Kaplan Gözü’nün bir özelliği de nazardan koruduğuna inanılmasıdır. Daha çok eski zamanlarda bu niyetle kullanılırdı. Oğlak ve yengeç burçlarının taşı olarak bilinir.
Topaz (Sarı Yakut) :
Eski zamanların en kudretli taşlarından biri olan Topaz’ın, göz hastalıklarını ve veba gibi salgın hastalıkları ortadan kaldırdığı söylenir. Bir adı da "Aşk Taşı" olan Topaz’ın pek çok rengi mevcuttur. Bu taşın sağlıksız insanları sağlığına kavuşturduğu, onları korkaklıktan ve ahlaksızlıklardan koruduğu bilinir. Çok güzel ve nadir bulunan taşlardan olan Topaz, özellikle mücevher yapımında kullanılır. Doğal ve muhteşem ışığıyla göz kamaştırıcı bir taştır ama, renksiz ve değişik renk gruplarına da rastlanabilirler. Sarı Topazla Turuncu Topaz en değerli çeşitleridir. Bugün dünya yüzünde en değerli Topaz’ların çıkarıldığı ülke Brezilya'dır. Topaz kristalleri genelde dörtgen şeklinde olur. Topaz elmasla aynı ağırlığa sahip yegane doğal değerli bir taştır. Şeffaf Topaz kimi zaman elmastan ayırt edilemez, bu benzerlik ancak Mohs ölçeğiyle ayırt edilebilir. Aslan, başak ve balık burcunun taşıdır.
Lal :
Dairesel veya oval biçimli bir taştır. Lal'in erkek türü koyu kırmızı, dişi türü ise açık kırmızıdır. Üzerinde taşıyanı, bedensel zayıflığa ve acımasızlıklara karşı koruduğu bilinir. "Hayal Kuran" ve " Merhamet Taşı" olarak da bilinir. Cinsel enerjiyi ve duyarlılığı artırdığı, cinsel dengesizliğe karşı koruma taşı olarak bilindiğinden bazı yerlerde "Tutkuların Taşı" olarak da bilinir. Latince adı Garanatum'dan gelen Lal taşı, Garnet olarak da adlandırılır. Kalp şeklinde yapılmış tılsım Lal'ler, eşleri ve sevgilileri cezbetmeye yaradıkları gibi, yatak ve yastık altına konulduğunda kötü rüyaları ve gecenin kötü ruhlarını kovar. Bedeni kuvvetlendirir, temizler, canlandırır. Bilhassa kan damarları için çok yararlı bir taş olan Lal, hayal gücünü harekete geçirir, sevgi ve şefkati sembolize eder. Koç, akrep, oğlak ve kova burçlarının taşı olarak bilinir.
Aventurin :
Metalik parıltılar saçan ve tanecikli bir yapıya sahip, açık yeşil bir Kuvars türü olan Aventurine aynı zamanda Yıldız Taşı da denmektedir. Kalbin yakınına yerleştirildiğinde, kalbi diğer insanların olumsuzluklarından koruyacak bir enerji yayar. Bu taşın Yeşim taşı ve Pembe Kuvars arasında bir yumuşaklığı vardır. Sizin, fazla hassaslaşmadan yumuşak ve açık yürekli olmanızı sağlar. Kalbini kapattıktan sonra şimdi yeniden açmaya hazırlanan kimseler için yatıştırıcı bir etki yapar. Bu pürüzsüz taşı göğsünüzün üzerinde doğrudan cildinize temas ettirmek en iyi yoldur. Şayet taş sivri ise, o zaman sivri ucu yukarıya getirmek gerekir. Bu taş sınırsız imkanlar taşıdır, size geniş ufuklar açar. Hayal kuranların taşı olarak da tanınır. Kendinizi sınırlanmış, engellenmiş, dar düşünce kalıpları ya da modası geçmiş davranışlar içine sıkışmış hissettiğinizde bu taşı kullanabilirsiniz. Özellikle kendi bildiğini okuyan genç insanlar için çok uygundur.
Magnezit :
Yeryüzünde bilinen en değerli minerallerden biri olan Magnezit, hassas işlenebilme özelliklerinden dolayı değerli taş olarak pek tercih edilmez. Endüstriyel açıdan yaygın bir ticari ve tıbbi kullanımı olan en önemli materyallerden biridir. Beyaz, gri, sarı ve kahverengi renklerinde olurlar. Analiz etmek, kendini tanımak ve araştırıcılık ruhunu geliştirmeye yardımcı olan bir taş olduğu gibi, kişileri motive etmesi ve farkındalığı arttırma özellikleri de bulunur. Hayal gücünü ve yaratıcılığı arttırdığı ve meditasyonlarda iç huzuru sağladığı da bilinir. Koç burcunun taşı olarak bilinir.
Oniks :
Kaygı azaltıcıdr, kadın/erkek kutuplaşmasını dengeler ve ilikleri kuvvetlendirir. Kontrol ve denge unsuru bir taş olan Oniks, bağımlılıklardan kurtulmaya da yardım eder. Değerli bir taştır ve kişinin konsantrasyonunu sağladığı gibi nazara karşı da kullanılır. Kimi yerlerde zaman zaman "Ayrılık Taşı" diye de nitelendirilir. Çeşitli renkleri olan Oniks, kişinin hangi konuda enerji desteğine ihtiyacı varsa onu sağlayan bir taş olarak da bilinir. Gelecek kaygılarını yok ettiği gibi kişilerde farkındalığı da sağlar. Aslan burcuyla ilişkilidir.
Zirkon :
Mücevher olarak kullanılan taşların en ünlüsü olan Zirkon, tamamen renksiz olabildiği gibi, kahverengi, yeşil, kırmızı ve sarı da olur. Zirkon aynı zamanda Zirkonyum elementinin de başlıca kaynağıdır. Mücevher olarak kullanılacak olan Zirkonların en değer göreni renksiz olanlarıdır. Elmasa benzetilmesine rağmen sertlik derecesi elmastan 2,5 Mohs daha azdır. Zihni kuvvetlendirici bir taş olan Zirkon, ince ve kalın bağırsak hareketlerine faydalı ve uyumayı kolaylaştırıcı özelliğe de sahiptir. Bunun yanında duygusal denge unsuru olarak da bilinmektedir. Aslan, başak, yay ve kova burçlarının taşı olarak bilinir.
Turmalin :
Pozitif ve negatif kutuplara sahip, elektriksel özellikleriyle çok değişik ve olağandışı bir taştır. Çeşitli renklerde ve karışık renk biçimlerinde bulunan cinsleri vardır. Mücevher ve süs eşyası yapımında çokça tercih edilen bir taştır. Endokrin (hormon) sisteminin dengelenmesine yardımcı olur ve uyku verir. Beden-zihin ikilisini kuvvetlendirici özelliğinin yanı sıra duyarlılık ve anlayışı da arttırır. Konsantrasyon ve sezgisel güçleri arttırdığı gibi, koruyucu etkileri de bulunur. Aslan, terazi ve oğlak burçları bu taşı kullanabilirler.
Elmas :
En sert ve kıymetli taş olan Elmas için "rüyaların taşı" da denilmektedir. Beyin fonksiyonlarını ve kişilikteki blokajı ortadan kaldırıcı özelliklere sahiptir ve aynı zamanda temel bir tedavi edici niteliktedir. Bedeni temizleyerek negatif kuvvetleri yok etmesinin yanı sıra zihin/ruh/beden üçlüsünü birleştirici ve bütünleştirici gücü de bulunur. Bolluk, saflık, masumluk ve sadakat simgesidir. Mücevher olarak da yüzükten tutun, kolye ve küpeye kadar bir çok çeşitte kullanılmakta olup kıymeti son derece yüksektir.
Zümrüt :
Dünyanın en kıymetli taşlarından biri olan Zümrütler mitlerin ve efsanelerin taşıdır. Geçmişte Şeytanın Cennet'den kovulurken alnından düşen taşın ve Kutsal Kadeh'deki taşın da Zümrüt olduğu söylenir. Renginin yeşil olması nedeniyle bu taşın yağmur yağdırdığına inanılırdı. Bağışıklık sistemi,sinir sistemi, kalp, ciğer ve böbreği kuvvetlendirdiği bilinir. Beden-ruh-zihin için tonik vazifesi görür ve kuvvetli bir duygusal dengeleyicidir. Bolluk, sevgi, iyilik, sakinlik, denge ve sabır unsurlarını içerir. Zümrüt’e kimi yerlerde "Koşulsuz Aşk Taşı" da denmektedir. Sevgililerin birbirlerine verebilecekleri en iyi armağan olarak görülür. Bazı İslam ülkelerinde Zümrüt’ün var olan koruyucu tılsım gücünü bazı ayetler okunarak daha da güçlendirildiğine de rastlanmıştır. Koç, boğa ve ikizler burçlarının taşıdır.
Safir :
Dünyanın en pahalı ve değerli taşları arasında bulunan safirler, sert ısılara dayanıklı ve muhteşem mavi renkte ve beyaz damarlı olurlar. Dünya yüzünde en değerli ve ünlü Safirler Hindistan'dan çıkmışlardır. Mohs ölçeğine göre Safir Elmastan sonra gelen sertlik derecesine sahiptir. Safirler saf iken renksiz bir mineral olan Korondumun bir çeşididir. Çok değerli bir mücevher olması onları aranılır bir hale getirmiştir. Bugün bilinen en büyük Safir, 563 kıratlık Hindistan Yıldızıdır ve New York Doğal Tarih Müzesinde teşhir edilmektedir. 330 kıratlık olan bir diğer Safir ise Asyanın Yıldızı adlı taştır ve Washington DC'de sergilenmektedir. Kalp ve böbrekleri kuvvetlendirir ve tüm salgı bezlerini harekete geçirici özelliği vardır. Psişik yetenekleri arttırır ve sezgi gücünü güçlendirir. Bundan dolayı yaratıcı ifadenin gelişmesinde büyük rol oynar. Karışıklığın ortadan kalkmasına neden olup kozmik farkındalığı arttırır.
Azurit :
Bir çeşit bakır cevheridir. Sinir sistemindeki enerji akışını arttırır, oksijenin daha iyi kullanılmasını sağlar. Psişik güçleri arttırıcı özelliğinin yanı sıra, düşünceleri berraklaştırır. Uzun süre araba kullanan ya da bilgisayar başında çalışmaktan dolayı gözleri yorulanlar için çok iyidir. İki tane Azurit taşı adet dönemi kramplarında ya da yumurtalık sancılarını gidermek için kullanılır. Azuritin mavi olanı rahatsızlık giderici olarak kullanılabilir. Azurit ile Malahit taşı birlikte kullanıldığı takdirde gömülü olan duygular ortaya çıkar. Aynı anda bir mücevher olan Azuritten yapılma kolye ya da küpeler, ruhsal olarak uyanık kalmanızı sağlar. Ayrıca sizi merkezde tutarak konuşkan olmanıza yardım eder.
Kehribar :
Taş olarak bilinir ama, reçinenin taşlaşması sonucu oluşmuştur. Çok yumuşak ve çok hafiftir. Özellikle ısıtıldığı zaman elektriksel ve manyetik özellikleri açığa çıkar. Yaydığı sıcaklık enfeksiyonun yayılmasını önlediği ve soğuk algınlığını giderdiği için, genelde boynun çevresine takılır. Boğaz ve tiroid bezi enfeksiyonlarını tedavi etme özelliği vardır. Roma devrinde kehribar, guatr tedavisinde kullanıldığı gibi günümüzde de bu yöntem çok yaygındır. Bütün sarı taşların aslan burcu insanına iyi geldiği bilinir. Bu sebeple aslanlara uyarıcı bir etki yapar.
Krizoprase :
Çok güzel ışıltıları olan bir taştır. Nörotik durumlarda dengeleyici ve iyileştirici özelliklere sahiptir. Depresif durumlarda ise rahatlatıcı özellikleri vardır. Kişinin problemlerini görmesine yardımcı olarak, kendini tanımasını sağlar ve iç huzuru verir. Seks konusunda kaygıları olanlar ya da seksüel bozukluk taşıyan kişiler bu taşı kullandıkları takdirde bir çok cinsel problemi de halletmiş olurlar. Bu taş aynı zamanda kişisel yeteneklerin ortaya çıkmasında da büyük rol oynar.
Jasper :
Karaciğer, dalak ve mesaneyi kuvvetlendirir ve çok kuvvetli bir tedavi edicidir. Toprak elementini temsil eder. Sindirim sistemi ve safrakesesini güçlendirir, endokrin(hormon) sistemine denge sağlar. Kişinin kendini sağlıklı, güçlü hissetmesini sağladığı gibi fiziksel direnci arttırır. Sevginin ve inanç sisteminin simgesi olarak bilinen bir taştır.
Malahit :
Malahit, yeşil ve üzerinde daha koyu yeşil ortak merkezli çizgileri olan bir taş olup, özünde neşe taşır. İsminin anlamı da arındırıcı demektir. Sakinleştirici bir taş olup, uyku ve uyumaya yardım eder. Güneş sinir ağı chakrasının üzerinde kullanıldığında, içimize gömdüğümüz acıları tekrar ortaya çıkarma gücü vardır. Bu eski acıların kendini ifade etmesiyle taşıdığınız kederin ağırlığını da üzerinizden atabilir ve neşenize tekrar kavuşabilirsiniz. Neşe enerjisi, hızla dönen bir enerjidir ve her bir chakrayı çevreleyen enerjiye benzer. Malahit, iki ayrı tondaki yeşil rengi ile yeryüzünün titreşimlerini tutar. Siz toprağın gücünden etkilenirken, toprak da size sevgi ve huzur sunar. Bu kendinizi yeterince güçlü hissetmenizi sağlar, böylece eski acılardan da kurtulursunuz. Malahit, aynı zamanda pankreas ve dalak fonksiyonlarını da arttırdığı gibi, kaygı ve tansiyonu da dengeleyip, hücreleri yenileme özelliği de sergiler. Dolaşım sistemi ve kalbi kuvvetlendirir ancak bu taşı aşırı duygusal olduğunuz günlerde fazla kullanmamalısınız.
Olivin (Zebercet) :
Kalp, pankreas, dalak ve ciğer üzerinde olumlu etkisinin yanında, doku bozulmalarını da önleyici özelliği olan bir taştır. Rengi bağlı olduğu Zümrüt familyası gibi yeşil bir taştır. Bedeni temizleyip vücut-zihin dengesini sağlar, kaygıyı düşürüp zihni açar ve kişisel büyümeyi hızlandırır.
Pirit :
Üzerinde altın rengi benekler oluşmuş çok güzel ve değişik görünümde bir taştır. Hazımsızlık çekenler için tavsiye edilebilecek bir taştır ve aynı zamanda da kan dolaşımına iyi gelen özellikleri vardır. Beyin fonksiyonunu arttırıcı gücü ve kişilerin dünyaya pembe gözlüklerle bakmasını sağlayıcı fonksiyonları ile birlikte irade gücünü de yükseltir. Diğer bireylerle uyumlu çalışmanın gerçekleşmesine de yardımcı olur.
Kalsedon :
Kalsedon, kuvars ailesinin üyesi bir taştır. Şeffaf, yarı şeffaf veya donuk olabilir. Salkım şeklinde sarkıtlar halinde ve kaya oyuklarının astarlarında oluşur. Bazı zamanlar küçük bir miktar Opal içerir. Fiziksel, zihinsel, duygusal ve ruhsal dengeleyicidir. Herkes arasında kardeşliği teşvik eden bir taştır. İyimserlik ve iyi dilekleri sembolize eder. Düşmanlığı, huzursuzluğu ve melankoliyi yatıştırır. Cömertliği, hassaslığı, anlayışı arttırır, minerallerin etkili bir şekilde özümsenmesini sağlar. Zihnin sağlamlığını arttırarak, bunamayı tedavi eder.
Mercan :
Kireç karbonatı, magnezyum, silis karbonatı, magnezyum florüt ve kalsiyumdan oluşmaktadır. Pek çok kişi Mercanın, kalbi ve dalağı güçlendirdiğini söyler. Ayrıca Mercan, nazara iyi geldiği gibi, konsantrasyon eksikliğini de giderici özelliğe sahiptir. Başta sedef hastalığı olmak üzere, bir çok cilt hastalığının da iyileştirilmesinde kullanılabilir.
http://deu-gemoloji.tr.gg
Kutsal Mücevher Taşları- Pırlanta Türk- pirlanta
Kutsal Mücevher Taşları
Fulya Kılıçerli
|
On iki taş olacak. Üzerlerine mühür oyar gibi İsrailoğulları’nın adları bir bir oyulacak.
Bu taşlar İsrail’in on iki oymağını simgeleyecek.
İnsan yaratıcı tarafından en donanımlı canlı olarak addedilse de kendisinden daha güçlü ve önemli olana ihtiyaç duymuştur her zaman… Bunun içindir ki yaratıcıyı simgelerken sağlamlığından ve gücünden endişe etmeyeceği taşı kullanmıştır. Bunun sebebi ise taşın, insanoğluna sağlamlık, güç ve saygınlığı ifade etmesidir.
12 Kutsal Taş ve 12 Kabile…
Tarihi boyunca insan, Yaratanı özel kılmak istemiştir. Belki de asıl amaç Yaratandan çok onun karşısında kendilerini özel hissedebilmektir… Bunun için Yaratana atfen tapınaklar inşa etmişlerdir. Bu tapınaklardan biride hiç kuşkusuz üç semavi din içinde önem arz eden Süleyman Mabedi’dir (Beit HaMikdash). Yapımına Hz. Davud zamanında başlanmıştır. Hz. Süleyman’ın idaresinde birleşen on iki İsrail kabilesinin çalışmalarıyla tamamlanmıştır. Kudüs’te yapılmış olan ilk Musevi tapınağı olarak bilinen Süleyman Mabedi (Kudüs Tapınağı) tarih boyunca birçok defa yıkılmış ve yerine yenisi yapılmıştır.
Çeşitli tarihi kaynaklardan edinilen bilgilere göre ilk yapılan mabet yüksek duvarlar üzerine inşa edilmiştir. Doğu-Batı, Kuzey-Güney yönünde üçer kapısı bulunan tapınağın her kapısı İsrailoğullarından üç kabileyi temsil etmiştir. Mabedin yapımı sırasında her kapı için yapılan yüksek duvar temellerine bu kabileleri temsilen üzerine kabile işaretlerinin kazındığı mücevher taşları yerleştirilmiştir. Eski ve Yeni Ahit’te sıkça bahsedilen bu taşlar Yehova Rahiplerinin göğüslüklerini aynı inançla süslemiştir.
12 Kutsal Taş ve 12 Havari…
Eski Ahit’te adı geçen ve 12 kabileyle ilişkilendirilen bu taşlar aynı şekilde Yeni Ahit’te de yer almış ve 12 Havari ile birlikte anılmıştır. Bunun sebebi Hz. İsa’nın öğretisinin kendisinden sonrada sürdürülmesi ve benimsenmesi için görevlendireceği havarilerini İsrailoğulları’nın on iki kabilesinden seçmiş olduğu inancıdır. Tevrat ve İncil’de kullanılan farklı diller ve birçok farklı sürüm sebebiyle taş isimleri çeşitlilik göstermektedir. Bazen aynı taş değişik kabile ve havari isimlerini işaret edebilmektedir. Yine de farklı kaynaklardan yapılan araştırmalar sonucunda genel bir kanıya varmanın mümkün olduğunu düşünebiliriz.
12 Kutsal Taş…
ODEM
Yüksek Rahip göğüslüklerinde ilk sırada bulunan ve Reuben kabilesini simgeleyen bu taş bir tür Kuvars olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlamayla birlikte çevirilerde “Sardion”, “Sardonyx” isimleri yer alır. Günümüz de Odem, birçok kaynakta Yakut olarak belirtilmiş olsa da tanımlamaya pek uymamaktadır. Yakut Korundum gurubunun kırmızı renkli taşıdır, oysa bu taş bir tür Kuvars olarak tanımlanmıştır. Bu durumda Yakut elenir ve geriye Sard ya da Sardoniks kalır… Bu iki taş Kuvars mineralinin Mikrokristalin türlerinden Kalsedon’un türevleridir. Bu iki isim birbirine çok yakın görünse de aslında farklı mücevher taşlarıdır ve Karnelyan ile karıştırılmaktadır. Sard, -şeffaf- kahverengiden, -opak- koyu kahverengiye kadar değişen renklere sahip Kalsedonlara verilen isimdir. Sardoniks ise kahverengi ve beyaz renkte düz bant geçişleri olan Kalsedon çeşididir. Bu iki taştan ise Odem’in günümüzdeki karşılığı Sard olacaktır. İsmini Lidya medeniyetinin başkenti Sardes şehrinden alan bu taş kimi dini kaynaklara göre Hz. İsa’nın halifesi olarak tanımlanan havari Peter’ı (Simon) simgeleyen mücevher taşıdır. Kimi kaynaklara göre Havari Peter’ın Reuben kabilesinden geldiği inancı yaygındır… Ancak yine de günümüz Yeni Ahit sürümlerinde göğüslükteki ilk sırada yer alan Odem için Mikrokristalin Kuvars grubundan bir başka taş Jasper’ın adı geçmektedir.
PİTDAH
Eski Ahit’te Yüksek Rahip göğüslüklerinin ikinci sırasında yer alan Pitdah İbranice sarı anlamına gelmektedir. Yunanca çevirilerde “Topazion-Topazos”, Latince çevirilerde ise Topazius isimleriyle yer almıştır. Yeni Ahit’te ikici sıradaki süs taşı Safir olarak yer alsa da, çevirilerde geçen isimlerden de anlaşılacağı üzere Pitdah taşının zamanımızdaki ismi Topaz’dır. Alüminyum Silikat Florürün geniş renk dağılımı içinde genellikle sarı rengi ile dikkat çeken bir taştır Topaz. İlk defa Mısır’da rastlanmıştır. Mısırlıların “Güneşin Taşı” olarak adlandırdıkları Topaz, Cleopatra’nın da en sevdiği taşlar arasında yer almıştır. Eski Ahit’te Mısırdan Çıkış bölümünde ismi geçen Topaz’ın İsrailoğulları içinde önem arz etmesi doğal bir sonuçtur sanırım… Kaynaklarda Topazın simgelediği kabile Simeon (Şimon) olarak belirtilmiştir. Pitdah, kaynaklarda iki farklı Havari ismi birlikte yer alır. Adrew ve James… Bunun sebebi ise Yeni Ahit’tin ilk dört bölümünü kapsayan İncil’in Matta, Markos, Luka ve Yuhanna gibi dört farklı isim tarafından yorumlanmış olmasıdır. Genel kanı ise Pitdah isimli mücevher taşının sembolize ettiği Havarinin Andrew olduğu yönündedir.
BAREKETH
Bareketh için birçok değerli taşın adı olarak geçmektedir. Çevirilerde yoğun olarak Zümrüt adı yer alsa da Zebercet (Peridot) , Krizolit (Cyrosolite), Krizopras (Chrysoprase) gibi değerli taşların isimleri ile ilişkilendirilmiştir. Bareketh Yunancaya “Smaragdos” , Latinceye “Smaragdus” olarak çevrilmiştir. Beril mineral grubundan Zümrüt Yunanca Smaragdos’un karşılığıdır. M.Ö 300 yılından bu yana tarih sahnesinde yerini alan Zümrüt, İsrailoğuları’ndan Levi kabilesini simgelemektedir. Eski Ahit’te göğüslükte yer alan üçüncü taş olarak belirtilmiştir ancak Yeni Ahit’te aynı sırada Kalsedon ismiyle yer alır. Bu şaşırtıcı değildir çünkü çevirilerde geçen isimlerden biride Krizopras (Chrysoprase)… Ve Krizopras Kuvars gurubundan bir yeşil renkli Kalsedon çeşididir. Bareketh için kaynaklarda iki farklı Havari ismi geçmektedir. James (Zebede’nin oğlu) ve kardeşi John… Genel kanı ise Havari James’i olduğu yönündedir…
NOPHEK
İsrailoğularından Yahuda Kabilesini simgeleyen bu taş göğüslükte dördüncü sırada yer alır. Nophek Yunanca çevirilerde “Anthrax”, Latince çevirilerde ise “Carbunculus” isimleriyle karşılık bulmuştur. İki isim de kanda “Bacillus Anthracis” bakterisinin yol açtığı hastalığı işaret eder. “Şarbon”… Diğer bir ismiyle “Şirpençe”… Kanın koyu bir renk aldığı ve pıhtılaşmadığı bu hastalık ismi ile kadim zamanlarda kanamalı hastalıkların tedavisinde kullanılmış olan Garnet’in bir arada telaffuz edilmiş olması şaşırtıcı değildir sanırım. Halk arasında daha çok “Lal Taşı” olarak bilinen Garnet türleri “Şirpençe”, “Süleyman Taşı” gibi farklı isimlerle de anılmaktadır. Kırmızı, turuncu, yeşil gibi birçok farklı renge sahip Garnet çeşitlerinden koyu kırmızı renge sahip Almandin Garnet, Nophek ismindeki mücevher taşının günümüzdeki tam karşılığı olacaktır. Yeni Ahit’te Zümrüt adıyla yer alan Nophek için bu seçenek uzak bir ihtimal olsa da, Garnet’in yeşil renklerinin olduğu düşünüldüğünde – bence- bir alternatif olarak kullanılmıştır… Nophek için Hz. İsa’nın havarilerinden iki isim yer alır yine, Havari James’in kardeşi John ve Andrew... Bu isimler üzerinde ikilemde kalınsa da John’un, Nophek adındaki mücevher taşının simgelediği Havari olduğu düşünülür…
SAPPIR
Göğüslükte beşinci sırada olan bu taş tüm eski sürümlerde “Sapphirus” adıyla yer almıştır. Antik dönemlerde “Sapphirus” mavi renkli taşların geneli için kullanılan bir isim olmuştur. Kelime olarak Korundum mineral gurubunun mavi renkli taşı “safir”i akla getirse de aslında Ortaçağa kadar bu adla anılmış olan taş Lapis Lazuli’dir. 700 yıldır tanınan Lapis, “Cenet Taşı”, “Gök Taşı” gibi farklı isimlerle de anılmıştır. Eski Mısır’da çok değerli bir taş olan Lapis Lazuli, Yunan ve Roma kültüründe de aynı değere sahip olmuş; Asur ve Babilliler döneminde mühür olarak kullanılmış, Sümer ve Akad yazılarında “Krallara layık, zenginlik ve ihtişam veren” bir taş olarak belirtilmiştir. İsrailoğullarından Dan’ın kabile taşı olan Lapis, günümüz Yeni Ahit sürümlerinde, göğüslükte beşinci sıradaki taş Akik olarak yer almaktadır. Farklı isimlere rağmen Sappir adlı mücevher taşının Havari Philip’i simgelediğine inanılır…
Midraş’da açık ya da beyaz renkli bir taş olarak belirtilmiş olan Yahalom, Naftali kabilesini simgeleyen taştır. Kabilenin bayrak rengiyle aynı renge sahip taşın ismi günümüz İbranicesinde mücevher dünyasının bir numaralı taşı Elmas olarak geçmektedir. Ancak genel kanı Elmas’ın o dönemlerde taş oymacılığında aşındırıcı olarak kullanıldığı yönündendir. Taş oymacılığı denildiğinde ilk akla gelen Cameo yapımıdır. Yahalom adındaki bu taşı yalnızca berrak rengi nedeniyle Elmas olarak tanımlamak ise yanlış olacaktır… Yahalom adıyla birlikte aslında İnci gibi organik süs taşlarının yanı sıra kuvars gurubundan açık renkli taşlarda anılmıştır. Bunlar arasında en dikkat çekici olan Cameo yapımında sıkça kullanılan, kahverengi ve beyaz renkte düz bant geçişlerine sahip Kalsedon olarak tanımlanan Sardoniks taşıdır. Cameo yapımında genellikle tek renk yerine ardalanmalı renk geçişlerine sahip taşların seçilmiş olması Yahalom isminin karşısında Sardoniks taşının yer almasını sağlamıştır. Yine, Yeni Ahit’te benzer bir taş olan Karnelyan (Carnellian) isminin geçmesi bu savı doğrular niteliktedir. Bu taşın Cameo için özel olmasının nedeni farklı renk tabakalarının bir arada olmasıdır. Böylece açık renkli figürler koyu renkteki ikinci bir tabakada rahatlıkla gösterilebilinir. Yahalom aynı zamanda Hz. İsa’nın havarilerinden Bartholomew’i de sembolize eden mücevher taşıdır.
LESHEM
SHEBO
İsrailoğullarından Aşer’in kabile taşı olan Shebo için çevirilerde “Amethystos” ve “Achates” isimleri yer almıştır. Ve son olarak günümüz çevirilerinde yer alan “Agate” ismi… Bu isim hiçbirimize yabancı gelmeyecektir… Agat, Sicilya’daki Achates Nehri’nde Yunan filozof Theophrastus tarafından keşfedilmiştir ve nehrin ismiyle adlandırılmıştır. Mikrokristalin Kuvars grubundan düzensiz ve dikey bant geçişlerine sahip Kalsedon olarak tanımlanan Agat, birçok renge sahiptir. Yeşil ve mavi renkteki Agat’lara doğada nadiren rastlanır ancak en bilinen rengi kahverengimsi kırmızıdır. Bu renkteki Agatlar halk arasında Akik olarak adlandırılmıştır. Benzer renklerdeki Sardoniks, Sard ve Karnelyan’dan Agat’ı farklı kılan ise diğerlerinin düzenli ve yatay bant geçişlerine sahipken Agat’ın düzensiz ve dikey bant geçişlerinin oluşudur. Agat genellikle yüzük taşı olarak tercih edilmiştir. Tarih boyunca takı dışında mühür olarak da kullanılan Agat ve yine aynı amaç doğrultusunda İsrailoğulları tarafından da seçilmiştir. İslam dininde Hz. Muhammed’in Agat taşlı bir yüzük taşıdığı inancı nedeniyle Müslümanlar açısından da özel bir mücevher taşı olan Agat sırf bu özelliği nedeniyle göğüslükteki diğer taşlardan daha önemli kılınabilir… Çünkü üç semavi dinde kabul görmüş bir taştır. Yeni Ahit’te “beril” olarak yer alan Shebo, dünyada gerçek sevgiyi sembolize eden mücevher taşıdır. Shebo için kaynaklarda oniki Havariden iki isim yer alır, Thomas ve Mathew… Genel kanı ise Mathew olduğu yönündedir…
AHLAMAH
Ahlamah, Yeni Ahit sürümlerinde Topaz olarak yer almıştır ancak bu çok düşük bir ihtimaldir çünkü tüm çevirilerde “Amethystos” veya “Amethyst” olarak yer almıştır. Ametist… Rengini Demir (Fe) ve Manganez (Mn) elementlerine borçlu olan Kuvarsın mor renkli hali… Ametist tarih boyunca birçok din ve kültür tarafından özel kılınan bir mücevher taşı olmuştur. Tibet’te bilgeliğin simgesi haline gelmiş ve Budaya ithaf edilmiştir. Mısır kültüründe ölüler kitabında bahsedilen Ametist, Yunan ve Roma dönemlerinde güzelliğin ve gücün simgesi olmuştur. İbranice Ahlamah, “rüya” anlamına gelmektedir. Bu yüzden Ametist hayallerin ve rüyaların taşı olarak anılmıştır. Yunanca kelime anlamı “sarhoş etmek” olan bu mücevher taşı Olympos tanrılarından şarap tanrısı Dionysos ile birlikte mitolojideki yerini de almıştır. Tanah’ta Hz. Musa’nın “tanrının ruhu” olarak simgelediğine inanılan Ametist, Katolik piskoposlar tarafından takvanın simgesi olarak kullanılmıştır. Tarihi serüveninde hep özel bir yere sahip olan Ahlamah, göğüslükte dokuzuncu sıradaki mücevher taşıdır ve İsrailoğullarından İssacar kabilesini, Hz. İsa’nın Havarilerinden; kimi dini kaynaklarda anne adı Meryem olduğu için Hz. İsa’nın kardeşi olarak geçen ama gerçekte Hz. İsa’nın kuzeni olan James’i (Alfay’ın oğlu) simgelemiştir.
TARSHIH
Göğüslükte onuncu sırada yer alan Tarshih günümüze Beril ve beril gurubu taşlar ya da Krizolit (Chrysolite) olarak çevrilmiştir. Yeni Ahit sürümlerinde ise Krizopras (Chrysoprase)… Kaynaklardaki bilgiler Tarshih isminin daha çok taşın kaynağını belirttiği yönündedir ki o zaman Krizolit taşını elemek zorunda kalırız. Tabi yeşil renkteki Kalsedon Krizopras’ı da… Beril, Berilyum Aliminyum Siklosilikat (Be3Al2(SiO3)6) kimyasal formülüne sahip mineral gurubunun adıdır. Beril grubunun en çok tanınan süs taşları arasında Zümrüt ve Akuamarin yer alır. Çeviriler de Tarshih için “altın taş” nitelemesi yapılmıştır. Beril gurubu içinde bu nitelemeye en yakın taş “altın beril” olarak adlandırılan Helidor (Heliodor) olacaktır. Demir (Fe) iyonlarının sebep olduğu sarı rengi dışında yeşil renkleri de bulunabilmektedir. Bu nedenledir ki çevirilerde çoğunlukla Krizolit ve beril gurubunun diğer yeşil renkli taşlarının isimleri de yer almıştır. İsrailoğullarından Zebulun kabilesini simgeleyen Tarshıh, aynı zamanda Havari Thaddeus’un (Jude) simgesi olan mücevher taşıdır.
SHOHAM
Shoham İsraiioğullarından Yosef’in kabile taşıdır. Çevirilerde “Onychinnus” yada “Onyx” ismi ile tercüme edilmiştir. Hemen anlaşılacağı gibi Shoham taşının günümüzde ki ismi Oniks… Mikrokristalin Kuvars grubunda yer alan Oniks farklı renk katmanlarının düzenli ve paralel olarak bir araya gelişiyle oluşmuştur. Genellikle siyah rengiyle bilinir ancak farklı renk katmanlarının siyah yerine kırmızı renklerle yoğunlaştığında bu sefer adı Sardoniks olur… Aslında Siyah renkteki Oniks mücevher piyasasında nadir bulunur ve pahalıdır. Günümüzde Oniks olarak satın aldığımız birçok taş Agat’ın işlem görmüş halleridir. Onyx Yunanca “pençe veya tırnak” anlamına gelmektedir. Bu tanım sanırım açık renkli bant geçişlerine sahip Oniksler için kullanılmıştır. Asur dilinde “halka” anlamına gelen Oniks siyah rengi dolayısıyla ayrılığı simgeleyen taş olarak anılmıştır. Antik dönemde Cameo yapımında sıkça kullanılan Oniks Eski Ahit’teki adıyla Shoham, Hz.İsa’nın havarilerinden Simon’u (Zealot) simgeleyen taştır. Shoham, Yeni Ahit sürümlerinde “sümbül”(Jacinth) adıyla yer almıştır. Sümbül (Jacinth), daha öncede açıkladığım üzere Kırmızımsı-Kahverengi Zirkonlara verilen genel bir addır. Ancak, siyaha yakın renginden dolayı Shoham’ın Yeni Ahit sürümlerinde bu ad ile yer aldığı düşünülebilinir.
YASHFE
Çevirilerde “Beryllos”, “Onychion” ya da “Jasper” olarak yer alan Yashfe “çok renkli taş” olarak tanımlanmıştır. Onychon ve Jasper isimlerinin anılması Yashfe adlı taşın yine bir Kuvars grubu taşı olduğunu düşündürmektedir. Jasper, genellikle kırmızı, kahverengi, sarı, yeşil ve nadiren mavi renklere sahip -opak- Kalsedon olarak tanımlanabilinir. Kırmızı rengini içinde barındırdığı Demir (Fe) elementine borçlu olan Jasper’ın özelliği farklı renkleri bir arada bulundurmasıdır. Fransızcadan gelen isminin, “benekli taş” anlamında olmasının nedeni sanırım bu özelliği… Jasper ‘ın Demir oksit (FeO) kapanımlara sahip yeşil renkli olanları Heliotrop (Heliotrope) olarak adlandırılır. Yeşil renk üzerine kırmızı rengin serpiştirildiği Heliotrop halk arasında “kantaşı” olarak bilinir. Bu nedenlerdir ki bazı çevirilerde Heliotrop ismi de yer almıştır. Yeni Ahit’te Yashfe, Ametist adıyla yer alır. Ametist aslında yine bir kuvars türü olsa da “was a multicolored stone” tanımı Jasper’ı doğrular niteliktedir. İsrailoğullarından Benjamin’in kabile taşı olan Jasper, başka kültürlerde de aynı değeri görmüş müdür bilinmez ama mühür olarak sıkça kullanılan bir taştır. Yashfe, Yeni Ahit’te Hz. İsa’nın havarilerinden Judas’ın (Iscariot) simgesi olan mücevher taşıdır. Havari Judas konusunda bir ekleme yapmadan geçmeyelim… Bilindiği üzere İncil’de Havari Judas’ın, Hz. İsa’nın yerini 30 Gümüş sikke karşılığında Romalı askerlere söylediği inancı yer alır. Bu yüzden Tanrı’nın cezalandırdığı Judas, Romalı askerler tarafından Hz. İsa sanılarak çarmıha gerilmiştir. Kimi tarihi ve dini kaynaklara göre bu hala bir tartışma konusu olsa da bazı kaynaklarda Yashfe için bir isim daha yer alır, Matthias…
…
12 Kutsal taşın günümüzdeki isimlerini belirlemeye ve anlamaya çalışırken oldukça zorlandığımı belirtmeden geçemeyeceğim. Kitab-ı Mukaddes’i oluşturan Eski ve Yeni Ahit’in farklı dillerde yer alan çevirileri ve yine Yeni Ahit’in ilk 27 bölümünü oluşturan İncil’in dört farklı yorumu, taşların günümüzdeki isimleri konusunda kesin kanıya varmanızı güçleştiriyor. Bunun en önemli sebeplerinden biri de yüksek rahip göğüslüğünde yer alan bu taşların farklı kültürlerde renkleri nedeniyle birbirlerine alternatif olarak seçilmesidir. Konuya biliminin ışığında baktığınızda ikileme düştüğünüz konular biraz daha aydınlanıyor ama belirsizlikler kabile ve özellikle Havari isimleri konunda devam ediyor. Yine de, 12 ile sınırlandırılan taş isimlerinin semavi dinlerde de yer alması ve insanın yine taşın tılsımından, gücünden uzak durmamış olması dikkat çekici ve düşünülmesi gereken bir konudur…
Farklı inançlarda ve farklı dillerde ama aynı kutsallıkta yer alan bu 12 Kutsal Mücevher Taşı; isimleri, simgelendikleri kabile ve havari isimleri zaman zaman değişiklik arz etse de aslında insanın doğayla olan ayrılmaz bütünlüğünü tarihe taşımıştır.
3 dolarlık camı yakut, zümrüt diye satıyorlar. pirlanta
Milliyet.com.tr »- Ekonomi»
- Haber
3 dolarlık camı yakut, zümrüt diye satıyorlar
Mücevherde pırlantadan sonra renkli değerli taşlar da moda olmaya başladı. Sektörün deneyimli ismi, Zela’nın sahibi Norayr İşler uyarıyor: “Maliyeti 3 dolar bile olmayan camları zümrüt, yakut, safir diye binlerce dolara satıyorlar. Renkli taşlı mücevher alırken uluslararası sertifikası sorulmalı”
Zamanında arazi toplar gibi değerli taşlar toplamış. Artık madenlerin tükenip taş fiyatlarının çok yükseldiği bu günlerde Nişantaşı ve Kanyon mağazalarıyla boy gösteriyor.
Zela’nın Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda Kuyumcular Odası Başkan Vekili olan Norayr İşler’le sohbetimize marka için ‘Siren Ertan ISTANBUL for Zela’ koleksiyonunu hazırlayan ve 8 aydır markanın tasarım danışmanlığını da üstlenen modacı Siren Ertan Çarmıklı da katıldı.
Böylece sektörel rakamlar ve sorunlarla başlayan sohbetimiz bu yılın trendlerine, vizyondaki filmlerin estirdiği akımlara yönlendi. Sohbetten anladığım mücevherde Hürrem Sultan’la esen Osmanlı trendi hafifliyor. Geçenlerde vizyona giren ve mücevherlerini Chanel’in hazırladığı Anna Karenina filminin ardından bir çariçe modası esiyor; taçlar, değerli taşlar...
Şimdi beklenen ise Mayıs’da vizyona girecek Muhteşem Gatsby filmi ile esmesi beklenen art deco akımı... 1920’lerin o ışıltılı trendi geri dönüyor. Mücevher dünyasında altının geri çekildiği, 1920’lerin art-deco akımının öne çıktığı yeni dönemi Norayr İşler ve Siren Ertan ile konuştum...
Türkiye’de kuyumculuk geleneksel bir sanat olmasının yanı sıra çok önemli bir sanayi dalı veihracat kalemi. 2012’de yaklaşık 2 milyar dolarlık ihracat yapıldı.
Ama değerli taş ithalinde devlet yüzde 20 ÖTV alıyor. Hiçbir ülkede olmayan bu vergi sektörün mücevher branşında uluslararası rekabette geriye düşmesine neden oluyor.
Birçok erkek Ermeni çocuğu gibi mesleğe çırak olarak başladım. Dubai’ye ilk mücevher ihracatını yapan firmalardanız. Basel ve Doha gibi dünyanın en prestijli mücevher fuarlarına uzun yıllardır katılıyoruz. Dubai ve Newyork-Manhattan’da satış ofislerimiz var. Türkiye mücevherciliğinin dünyada tanınmasında büyük katkımız oldu.
25 yıl taş topladı
Kendine değer veren kadınlar için zamansız mücevherler tasarlıyoruz. Tümüyle kendi ürettiklerini satan tek firmayız. Üstün kalitedeki hammadde ve işçiliğimizle fark yaratıyoruz. Mücevherlerimizi mikro mıhlama tekniğiyle yapıyoruz.
Dünya’da Burma’dan çıkan büyük boy yakutlar tükenmek üzere. Kaliteli zümrüt, safir ve tanzanitler de zor bulunuyor. Türkiye’deki mücevherciler renkli taşa önem vermezken, arazi toplar gibi 25 yıldan bu yana değerli taş topladım.
Halen alınabilir fiyatlardayken evet. Ama alırken dikkat edin.
Türkiye’de renkli taşı tanıyan kuyumcu sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Ben bunlardan biriyim. Renkli taşta çok büyük oyunlar da vardır. Türkiye’deki renkli taşın yüzde 80’i sentetiktir. Adam karatını 3 dolardan aldığı camı, sentetik taşı allıyor, pulluyor, natürel diye satıyor. Ürünü oradan daha ucuza alan müşteri ise size gelip ‘Ben bu fiyata aldım, siz pahalısınız’ diyor. Biz daha az kârla gerçek mücevher satarken, işini sadece maddiyat için yapanlar ise uyduruk bir üründen çok daha yüksek kâr sağlıyor.
Mücevherlerinizi HRD, GIA, GRS, Gubelin gibi uluslararası geçerliliği olan en iyi taş sertifikaları ile almaya özen göstermelisiniz.
Kuyumcular Odası’na başvurup ekspertiz yaptırmanızı öneririm.
Avrupalı mücevher kadını bir şeyi beğenir ve alır. Türk kadını ise kendine takı alırken ‘geri getirirsem kaç para eder’ diye düşünür. Mücevher alıyorsunuz, kendinize katacağınız değer birinci, kaça satacağınız ikinci planda olmalıdır.
Renkli mücevher daha da önem kazanıyor. Pırlanta, yakut ve zümrütün fiyatının gittikçe artması sonucu tanzanit, peridot, spinel, garnet gibi taşlar gittikçe popülerleşiyor. Beyaz taşlardan opalinin krallığının yanında ay taşı ve agat da yükseliyor. Küpe ve bilezik ise mücevherlerin lokomotifi bu dönem.
O günden sonra Türkiye’de fuara katılmıyorum. Bir mücevher fuarını plastik fuarıymış gibi düzenleyemezsiniz. Çok ciddi bir güvenlik zafiyeti vardı. Bugünkü fiyatlarla 2 milyon dolara yakın bir kolyeydi. Sigortası da yoktu.
Bugün Kapalıçarşı’da ikinci el ürün alan firmalar var. İkinci el ürün tabii ki alınır ama menşei belli olmayan ürünlerin alınmasını doğru bulmuyorum.
Olağanüstü mücevherler yaratabilmek için işçilik açısından çok iyiyiz. Ancak ülkemizin tasarım, pazarlama ve tanıtım konusunda eksiği olur. Biz Zela olarak inandığımız tasarımcılarla risk alıyor ve ortak tasarımlara imza atıyoruz. Siren Ertan Çarmıklı bunların başında yer alıyor. Çok zevklidir, dünyayı takip eder. Bizim görmediğimiz noktaları görerek bizi her zaman şaşırtır.
Bir tasarımcı olarak mesleğim olan tekstilin dışındaki alanlarda da tasarımlar yapar, bunun keyfini ve başarısını yaşarım. Zela’dan teklif geldiğinde firmayı ve ürünlerini inceledim. Doğru bir birliktelik olacağına inandım. Yaklaşık sekiz aydır Zela’ya tasarım danışmanlığı yapıyor, kadınların mücevher tercihleri ve beklentileri konusunda bilgilendiriyorum. Haftanın bir gününü Zela’nın Nuruosmaniye’deki merkezinde geçiriyorum. Çalışmamızı ‘Siren Ertan ISTANBUL for ZELA’ özel mücevher koleksiyonuyla da taçlandırdık.
Taş kalitesi, işçiliği ve tasarımı ile yüksek mücevher dönemindeyiz. Tasarımlarda doğa mücevher dünyasını ele geçirmiş durumda. Yeni popüler olan taşlar tasarımcıların gösterişli mücevherler yaratmasına izin verirken fiyatların da ulaşılabilir olmasını sağlıyor. 19. yüzyılın gözdesi çok kullanımlı mücevherler öne çıkıyor. Bir kolyenin ucu, broş olarak kullanılabiliyor ya da iki bilezik birleştirilerek bir gerdanlığa dönüşebiliyor.
Küpelerde de bir eskiye dönüş görülüyor. Fiyonklar, kurdeleler, püsküller yeniden gözde. Viktorya dönemine ait kolyeler geleceğin trendi denilebilir. Film ve dizi endüstrisi mücevher dünyasını etkilemeye devam ediyor. Hürrem Sultan yüzüklerinin ardından, Anna Karenina filminde yer alan çariçe tarzı ihtişamlı mücevherlere talep çok. Art-deco mücevherler ise zamansız tasarımlar. Özellikle önümüzdeki ay vizyona girecek Muhteşem Gatsby filminin etkisiyle 1920’lerin mücevherleri geri gelecek, uzun kolyeler, püsküller, saç bantları ve bilezikler daha da popüler olacak.
Düğün mevsimi başlamışken gelin takısı konusunda neler önerirsiniz?
Gösterişli ve bol nakışlı gelinliklerde aşırı mücevher kullanımını önermiyorum. Hem taç, hem kolye, hem küpe, hem bilezik, hem yüzük takmak, karmaşık ve iddialı olmaktan öte zorlama bir görüntü veriyor. Artık tam takım mücevher kullanmanın modası da yok zaten. Taç ise çok ama çok moda. Eğer taç takılmak istenmiyorsa, saça pırlanta ya da elmas bir broş yerleştirilebilir. Çok da güzel görüntü verir.
Aydıncık´ta Bulunan Yarı Değerli Taşlar Mücevher Olacak. pirlanta
Zerafetin Üçlüsü; Zumrut, Safir, Yakut, pirlanta
ZÜMRÜT
Antik çağlardan beri ruhu rahatlatan, hayal gücünü heyecanlandıran bir taş olarak anılmıştır. Yunancada yeşil anlamına gelen Smaropdus dan gelir. Hiçbir metod gözleri Zümrüt’e bakmadan daha çok dinlendirmez. Bu gün bile yeşil dinlendirici etkisiyle konuşulur. İlk M.Ö 330-1700’ler arasında Cleopatra’nın zümrüte düşkünlüğü ve hayranlığı, kraliyet gücünü, kıyafetlerini, hazinesini zümrütle süslemiştir. İspanyol sömürgeciler 16.yyda Colombia yağmaladıklarında yerli halk mücevherlerinde ve dini törenlerinde zümrüt kullanıyordu. İspanyol o zamanlar altın ve gümüşü diğer değerli taşlar ve zümrüte göre daha değerli kılardı. Onların ticareti batı Avrupa Asya kraliyetlerinin gözlerinin açılması zümrüte daha önem verilmesine neden oldu. İyi kaliteli zümrütler sınırlı sayıyaydı. Taşların az sayıda olmasından dolayı halkın isteğine göre 1990 lıların sonunda tedavi işlemlemli taşlar piyasaya sürülmeye başlanmıştır. Zümrüt beril ailesindendir. Efsaneye göre zümrüt kullanıldığında insan daha zeki, güvenli ve anlama gücünü arttırıcı olduğuna inanılırmış. Kolerave Molerya(sıtma) hastalıklarına iyi geldiği düşünülmüştür.Taşın rengi yenibaharın yansıması olduğu için mayıs ayında doğanın taşıdır. Ayrıca 20 ve 35 yıl evlilik yıl dönümlerinin mücevher taşıdır. Birçok insan zümrüt yeşilinin yeniden doğuş anlamına geldiğini düşünmekteydi. Çeşitli zümrüt takılar taktıklarında güçlü olacaklarına kimseden zarar görmeyeceklerine güçlü bir hafızaya sahip olacaklarına inanmışlardır.
| |
SAFİR
Birçok yerde safir üretilebilir. Bunlardanen tarihsel olanı ve en ünlü olanı Kaşmir bölgesindedir. Burayla birlikte Pakistan, Hindistan, Mynmar ve Srilanka’da çıkmaktadır. Kaşmir bölgesi mavisafirleriyle ünlü bir bölgedir. Buradan çıkan safirler benzersiz bir maviye sahiptirler. Bu maviye mısır çiçeği mavisi denilmiştir. Bunun nedeni renginin benzersiz olmasıdır. Burma safirleride iyi kalitedirler. Güçlü bir mavisi vardır. Bunlar Srilanka safirlerinden de daha koyu maviye sahiptirler. Genellikle pashparadah safir örnekleri Sri lanka da oluşmaktadır. Srilanka mavi safirlerinde Ceylan safiri de denilmektedir. Safir mavi, renksiz, sarı, mor, pembe,turuncu, yeşil, siyah gibi renk çeşitliliğinden oluşmaktadır.
| |
YAKUT
İsmini renginden almaktadır. Latince kırmızı renk anlamına gelen ‘rubrum’ veya ‘rubeus’ kelimelerinden gelir. MÖ. 3000 yılında bulunmuş olan Yakut Burma’ da bulunan meşhur Mogok madenlerinde 1000 yılı aşkın zamanda çok şiddetli yaşanan doğa olaylarından dolayı burdan çıkan yakutların çok güzel Korundum kırmızısına sahip oldukları düşünülmüştür. İnsanların çoğu buradan çıkan yakut kırmızısına hayran olmuşlardır. Yakutla ilgili hikayelerde; Yakutun papazların zırhı olduğu düşünülmüş ve bundan dolayı papazlar üzerinde yakutlu herhangİ bir takı bulundurmamışlardır. Antik çağlarda yakuta kralların çok değerli taşıda denilebilir. Zaman geçtikçe yakut renginden dolayı bir numaralı mücevher taşı olarak adını duyurmuş fakat ilerleyen zamanlarda da (daha farklı kırmızı renkli mücevher taşları bulunduğunda) diğer bütün kırmızırenkli taşlara yakut adı verilmeye başlandığında nadirliğini yitirmiştir. Örnekkırmızı turmalin(rubelit) rengi yakuta benzediğinden yakut adıyla anılmıştır.Yakutun renk aralığı baskın kırmızı (orta tonlarda turuncudan kırmızıya,morumsu kırmızı) Eğer taş turuncudan kırmızya yakın bir tondaysa taşa portakalsafir eğer morumsu kırmızıysa mor safir denir. Kaynağın adı Burma gerçekte Burma deyinceaklımıza iyi kalitede yakut gelir. Burma’nın adı politik sebeplerden dolayısürekli değişir. Şu anki adı Mynmar fakattaş ticareti yapan insanlar halen burma ismini kullanmaktadırlar. Bu bölgedençıkan yakutlar içinde dünyanın en güzel yakutları olarak bilinmektedir. Buradakiilk maden Mogok madenleridir. Bunların başlamasıyla ikinci devir başladıdiyebilriz. Buranın keşfiyle o civardaşehirleşme, büyüme görüldü. Burma’dançıkan bütün yakutlar olağan üstü değerdedir.Yakut için en önemli faktör taşınrengidir. Güvercin kanı kırmızısı en cok arzu edilen renktir. Renk doygunluğuve tonu çok önemlidir. İkinci önemli faktör ise karat ağırlığıdır.
Kaynak:selmas.com.tr
|
Mücevher Taşları- Define Gizemi- pirlanta
1 -DEĞERLİ TAŞLAR ( PRECIOUS STONES )
2 -YARI DEĞERLİ TAŞLAR ( SEMI PRECIOUS STONES )
3 -SÜSTAŞI ( ORNAMENTAL STONE )
diye sınıflandırılır.
Genelde Mücevher Taşlarına yaygın olarak Süs Taşı denmektedir..Bu Yanliş bir terimdir. Değerli Mücevher Taşları, Yarı Değerli Mücevher Taşları haricinde Süslemelerde Kullanılan Değersiz Taşlar İçin Süs Taşı Diye Bahsedilmesi Doğrudur.
SİTEMİZDE SUNULAN HER MATERYAL VE YAPILAN HER YORUM, TESBİT İÇİN ÖN BİLGİ AMACINDADIR . LÜTFEN KAÇAK KAZI, KAÇAK ESER ALIM SATIMI GİBİ YASAL OLMAYAN GİRİŞİMLERDEN BULUNMAYALIM
30 Nisan 2013 Salı
Elizabeth Taylor'ın meşhur mücevher ve kıyafetleri- pirlanta
Elizabeth Taylor koleksiyonu
Media Player
Top Ad 728x90
Video
Visitors
Bu Blogda Ara
Vertical2
Pırlanta Hakkında Herşey
Pages - Menu
Popüler Yayınlar
-
Pırlanta Sarrafı- Pırlanta Hakkında Herşey-Titanik Filminde adı geçen “Okyanus’un Kalbi: Mavi Elmas” II Abdülhamit hana aitti. Yıllarca sa...
-
Türk mücevherciler taş için ne diyor? SABAH- METE BOYBEYİ (Boybeyi Mücevherleri Yön. Kur. Bşk.) KALİTELİSİ NADİRDİR Siyah pırlant...
-
Mozanit pırlanta taklidi midir yoksa pırlantaya eşdeğermidir? 1. Mozanit pırlanta taklidi midir yoksa pırlantayı temsil mi eder? Ce...
-
En Saf Altin Nedir ? Ayar ve Milyem Hesabi AYAR VE MİLYEM Ayar ve Milyem Hesapları Kuyumculukta kıymetli metaller saf hâlde ...