Bu Blogda Ara

Türkiye kuyumculuk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Türkiye kuyumculuk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Eylül 2013 Cuma

KUYUMCULUK ALANIN MEVCUT DURUMU VE GELECEGI

KUYUMCULUK ALANIN MEVCUT DURUMU VE GELECEĞİ

Günümüzde altın; kolay işlenebilirliliği, aşınmaması, elektriği ve ısıyı kolay iletmesi
gibi  üstün  özellikleriyle  elektronik,  iletişim,  havacılık  ve  ilaç  sanayilerinde  çokça
kullanılmaktadır.  Ayrıca,  alerji  yapmadığı  için  tıp  alanında  da  altından  yoğun  bir  biçimde
yararlanılmaktadır.


1970’li  yıllardan  itibaren  dünya  altın  madenciliği  hızla  büyümüş  ve  dünya  altın
üretimi  son  25  yılda  yaklaşık  olarak  ikiye  katlanmıştır.  Bu  gelişmeler  sonucunda,  bilinen
altın  cevherlerinin  işletilmesi  devam  ederken,  yeni  altın  yataklarının  bulunması  için  de
dünyada yoğun bir arama ve yatırım dönemi başlamıştır.
Dünyada toplam işletilebilir altın rezervi 42 500 tondur ve bunun %65’i dünya altın
üretiminde  ilk  sıraları  paylaşan  ABD,  Kanada,  Avustralya  ve  Güney  Afrika’da
bulunmaktadır. Dünya altın üretiminin %53’ü bu dört ülkede yapılmaktadır. 1980 yılına göre
üretim  artışı,  ABD’de  13  kat,  Avustralya’da  18  kat  ve  Kanada’da  3,5  kat  olarak
gerçekleşmiştir. 
Dünya altın talebinde Hindistan, ABD, Suudi Arabistan ve Çin ile birlikte Türkiye
ilk sıraları paylaşmaktadır. Dünyanın tüm kıtalarında 24 ülkede, 2002 yılında 2530 ton altın
üretilmiştir.  Dünyanın  en  büyük  altın  takı  üreticisi  ve  ihracatçısı  İtalya’nın  kullandığı  saf
altın miktarı 450 tondur.
Türlü  nedenlerden  dolayı,  tarihin  ilk  çağlarından  günümüze  kadar  insanlar  takıya
büyük önem vermişlerdir. Bu anlamda ülkemizde de kuyumculuğun köklü bir yeri vardır.
Türkiye’de  altın,  çok  uzun  bir  süre  para  yerine  kullanılmıştır.  Halkımız  altını
geleceğinin  garantisi,  güvenilir  bir  tasarruf  ve  yatırım  aracı  olarak  görmüştür.  Ayrıca

ülkemizde  halkımızın  altına  takı  ve  ziynet  eşyası  olarak  gösterdiği  geleneksel  ilginin  de
eklenmesiyle canlı bir altın piyasası oluşmuştur.
Ülkemizin muhtelif yörelerinde geleneksel el işçiliğine dayalı kuyumculuk bugün de
varlığını  sürdürmektedir.  Kars-Erzurum-Trabzon-Sivas-Van-Mardin-Diyarbakır-Mersin-
İstanbul  gibi  illerimiz  kuyumculukta  önde  gelen  merkezlerdir.  Bu  merkezlerin  ürettiği
burma-hasır-telkari bilezikleri, inci-kehribar gerdanlıkları, örme ve parçalı oyma kemerleri,
murassa akarsu gerdanlıkları, tektaş-kazayağı, divanhane çivisi yüzükleri hâlâ revaçtadır. 
İstanbul-Kapalıçarşı  kuyumculuk  alanının  merkezi  olarak  yüzyıllardan  beri  ününü
sürdürmektedir.

Boncukçuluk-  tespihçilik-  mühürcülük-  hattatçılık-  saatçilik-  kalaycılık-  sayacılık-
kunduracılık-marangozluk-taş  ve  tahta  oymacılığı-dokumacılık-halıcılık-demircilik-
bakırcılık  gibi  kaybolmuş  veya  kaybolmaya  yüz  tutmuş  Türk  el  sanatları  arasında
kuyumculuk  alanı,  endüstrileşerek  sanayideki  yerini  almış,  ilkel  çalışma  metotları
terkedilmiş,  modern  teknolojiden  yararlanılarak  üretimini  arttırmış,  tüm  dünya  ülkelerine
ihraç ettiği kaliteli takı ve mücevherleri dünya pazarlarında aranılan ürünler arasına sokarak
Türk ekonomisine hatırı sayılır boyutta döviz girdisi sağlanmıştır.

Son 10 yılda Türkiye, kuyumculuk alanında sadece iç piyasada değil dış piyasalarda
da  oldukça  aktif  bir  konuma  gelmiştir.  Türkiye  bugün  6500  ton  altın  ve  100.000  ton
üzerindeki  gümüş  potansiyeli  ile  dünyanın  sayılı  altın  ve  gümüş  üreticileri  arasında  yer
alabilecek bir kapasiteye sahip bulunmaktadır.
Türkiye’nin  yıllık  ihracatı  110-120  ton  has  altın  civarındadır.  Bunu  takıya
çevirdiğimizde  yılda  190  ton  civarında  takı  ihracatı  yapılmaktadır.  Bu  ihracat  rakamları
Türkiye’yi İtalya’nın arkasından dünyada ikinci sıraya yerleştirmektedir. Dünya kuyumculuk
sektöründe  ikinci  sırada  olan  ülkemiz  bu  alandaki  hızlı  gelişimiyle  dünya  lideri  olmaya
adaydır.

Türkiye’de son 10 yıl içerisinde en hızlı gelişen sektör kuyumculuk alanıdır. Bu süre
içerisinde  sektör  istihdamını  dörde  katlamıştır.  Türkiye  genelinde  kuyumculuk,  imalat  ve
satış  yapan  yaklaşık  5000  iş  yerinde  70  bin  kişi  çalışırken  şimdi  bu  sayı  250  binlere
ulaşmıştır.
Genel  bir  ortalama  yapıldığında  kuyumculuk  alanının  son  10  yıl  içerisinde  %50
teknoloji kullanarak kaliye personelden istifade edip istihdam kapasitesini %300 arttırdığını
söyleyebiliriz. Günümüzde çağdaş teknikler ve elektronik aletler vasıtasıyla gayet karmaşık,
ince  ve  hassas  çözümlere  ulaşan  kuyumculuk  mesleği,  gelişmişliğine  rağmen  geleneksel
yöntemlere  bağlı  kalarak  bir  el  işlemeciliği  ile  yüksek  bir  işçilik  yeteneğine  de  ihtiyaç
göstermektedir. Örneğin; bir sadekarın yaratıcı ve yapıcı becerisi henüz hiçbir makine veya
elektronik  bilgisayarla  yapılamamaktadır.  Bu  nedenle  de  modern  fabrikalarda  üretimin
arttırılabilmesi yine kaliteli, nitelikli ve kabiliyetli insan gücüne dayanmaktadır. 

MEGEP

2 Temmuz 2013 Salı

TÜRKİYE KUYUMCULUK SEKTÖRÜNÜN SANAYİLEŞMESİ

TÜRKİYE KUYUMCULUK SEKTÖRÜNÜN SANAYİLEŞMESİ

KAMİL PORSUK
2009





Türkiyede kuyumculuk sektörü yıllık;

       400 ton altın,
  300 ton gümüş
      1.2 Milyar Dolar pırlanta
    işleme kapasitesine sahiptir

         yaklaşık 300.000 kişi istihdam etmektedir.



Dünyada kuyumculuk teknolojisinin gelişmesi ve talebin artması sektörde sanayileşmeyi gerekli kılmıştır.
Türkiyede ise 1985den sonra külçe altın ithalatının serbest bırakılması seri üretimi ve dolayısıyla da sanayileşmeyi teşvik etmiştir.

Sektörde işletmeler çoğunlukla atölye düzeyinde ve 2500 civarındadır.  
Atölyelerde yaklaşık 100.000 çalışan bulunmaktadır.
Satış mağazaları başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerde yoğundur.
Ege ve Akdeniz Bölgesinde ise turistik satışlar ağırlıktadır.
           
Türkiyede yaklaşık 30.000 perakende satış yapan mağaza ve 15 civarında modern teknoloji kullanan büyük üretim tesisi bulunmaktadır.





Her yıl ortalama 200 ton mücevher üretimi yapılmakta ve bunun ortalama 100 tonu ihraç edilmektedir.
Türkiye külçe altın ithalatında dünyada ilk beş ülke arasında yer almaktadır.

Sektördeki işletmelerin sahip olduğu kişisel girişimcilik ruhu, sürekli büyüme isteğini de beraberinde getirmektedir.
İşletmelerin küçük ve orta ölçekli olmaları üretimde uzmanlaşmaya yol açmaktadır.
Dolayısıyla kaynak verimliliğinde de önemli artışlar sağlamaktadır.
Bu da sektörün büyümesinde önemli etki yaratmaktadır.

Sektör faaliyet alanı düşük sabit sermaye gerektiren bir alana sahip olduğundan yeni firmalar pazara kolaylıkla girebilmektedir.
Firmaların faaliyetlerinin sınırlı ve çoğunluğunun küçük işletmeler oluşu genel olarak profesyonel yönetici ve uzman çalıştırma imkanları kısıtlamaktadır,
Bu nedenle, ideal makine parkı ve üretim metodu, finansman ve pazarlama teknikleri ve mali mevzuattan yararlanma imkanları sınırlıdır.

Ayrıca;
Türkiye kuyumculuk sektörünün daha çok aile şirketi hüviyetinde olma, değişimlere daha hızlı adapte olabilme imkanı sağlamaktadır.
Girişimcilik ruhunun canlı olması nedeniyle sıkıntılı dönemlerde ekonomik ve sosyal tahribat daha az olmaktadır.

TÜRKİYE MÜCEVHER SEKTÖRÜNÜN GÜÇLÜ YANLARI

Kültürel miras
Ürün çeşitliliği
Üretimde Esneklik
Kaliteli ürün
Rekabet edebilir esnek fiyatlar



            

Türkiye kuyumculuk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Türkiye kuyumculuk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Eylül 2013 Cuma

KUYUMCULUK ALANIN MEVCUT DURUMU VE GELECEGI

KUYUMCULUK ALANIN MEVCUT DURUMU VE GELECEĞİ

Günümüzde altın; kolay işlenebilirliliği, aşınmaması, elektriği ve ısıyı kolay iletmesi
gibi  üstün  özellikleriyle  elektronik,  iletişim,  havacılık  ve  ilaç  sanayilerinde  çokça
kullanılmaktadır.  Ayrıca,  alerji  yapmadığı  için  tıp  alanında  da  altından  yoğun  bir  biçimde
yararlanılmaktadır.


1970’li  yıllardan  itibaren  dünya  altın  madenciliği  hızla  büyümüş  ve  dünya  altın
üretimi  son  25  yılda  yaklaşık  olarak  ikiye  katlanmıştır.  Bu  gelişmeler  sonucunda,  bilinen
altın  cevherlerinin  işletilmesi  devam  ederken,  yeni  altın  yataklarının  bulunması  için  de
dünyada yoğun bir arama ve yatırım dönemi başlamıştır.
Dünyada toplam işletilebilir altın rezervi 42 500 tondur ve bunun %65’i dünya altın
üretiminde  ilk  sıraları  paylaşan  ABD,  Kanada,  Avustralya  ve  Güney  Afrika’da
bulunmaktadır. Dünya altın üretiminin %53’ü bu dört ülkede yapılmaktadır. 1980 yılına göre
üretim  artışı,  ABD’de  13  kat,  Avustralya’da  18  kat  ve  Kanada’da  3,5  kat  olarak
gerçekleşmiştir. 
Dünya altın talebinde Hindistan, ABD, Suudi Arabistan ve Çin ile birlikte Türkiye
ilk sıraları paylaşmaktadır. Dünyanın tüm kıtalarında 24 ülkede, 2002 yılında 2530 ton altın
üretilmiştir.  Dünyanın  en  büyük  altın  takı  üreticisi  ve  ihracatçısı  İtalya’nın  kullandığı  saf
altın miktarı 450 tondur.
Türlü  nedenlerden  dolayı,  tarihin  ilk  çağlarından  günümüze  kadar  insanlar  takıya
büyük önem vermişlerdir. Bu anlamda ülkemizde de kuyumculuğun köklü bir yeri vardır.
Türkiye’de  altın,  çok  uzun  bir  süre  para  yerine  kullanılmıştır.  Halkımız  altını
geleceğinin  garantisi,  güvenilir  bir  tasarruf  ve  yatırım  aracı  olarak  görmüştür.  Ayrıca

ülkemizde  halkımızın  altına  takı  ve  ziynet  eşyası  olarak  gösterdiği  geleneksel  ilginin  de
eklenmesiyle canlı bir altın piyasası oluşmuştur.
Ülkemizin muhtelif yörelerinde geleneksel el işçiliğine dayalı kuyumculuk bugün de
varlığını  sürdürmektedir.  Kars-Erzurum-Trabzon-Sivas-Van-Mardin-Diyarbakır-Mersin-
İstanbul  gibi  illerimiz  kuyumculukta  önde  gelen  merkezlerdir.  Bu  merkezlerin  ürettiği
burma-hasır-telkari bilezikleri, inci-kehribar gerdanlıkları, örme ve parçalı oyma kemerleri,
murassa akarsu gerdanlıkları, tektaş-kazayağı, divanhane çivisi yüzükleri hâlâ revaçtadır. 
İstanbul-Kapalıçarşı  kuyumculuk  alanının  merkezi  olarak  yüzyıllardan  beri  ününü
sürdürmektedir.

Boncukçuluk-  tespihçilik-  mühürcülük-  hattatçılık-  saatçilik-  kalaycılık-  sayacılık-
kunduracılık-marangozluk-taş  ve  tahta  oymacılığı-dokumacılık-halıcılık-demircilik-
bakırcılık  gibi  kaybolmuş  veya  kaybolmaya  yüz  tutmuş  Türk  el  sanatları  arasında
kuyumculuk  alanı,  endüstrileşerek  sanayideki  yerini  almış,  ilkel  çalışma  metotları
terkedilmiş,  modern  teknolojiden  yararlanılarak  üretimini  arttırmış,  tüm  dünya  ülkelerine
ihraç ettiği kaliteli takı ve mücevherleri dünya pazarlarında aranılan ürünler arasına sokarak
Türk ekonomisine hatırı sayılır boyutta döviz girdisi sağlanmıştır.

Son 10 yılda Türkiye, kuyumculuk alanında sadece iç piyasada değil dış piyasalarda
da  oldukça  aktif  bir  konuma  gelmiştir.  Türkiye  bugün  6500  ton  altın  ve  100.000  ton
üzerindeki  gümüş  potansiyeli  ile  dünyanın  sayılı  altın  ve  gümüş  üreticileri  arasında  yer
alabilecek bir kapasiteye sahip bulunmaktadır.
Türkiye’nin  yıllık  ihracatı  110-120  ton  has  altın  civarındadır.  Bunu  takıya
çevirdiğimizde  yılda  190  ton  civarında  takı  ihracatı  yapılmaktadır.  Bu  ihracat  rakamları
Türkiye’yi İtalya’nın arkasından dünyada ikinci sıraya yerleştirmektedir. Dünya kuyumculuk
sektöründe  ikinci  sırada  olan  ülkemiz  bu  alandaki  hızlı  gelişimiyle  dünya  lideri  olmaya
adaydır.

Türkiye’de son 10 yıl içerisinde en hızlı gelişen sektör kuyumculuk alanıdır. Bu süre
içerisinde  sektör  istihdamını  dörde  katlamıştır.  Türkiye  genelinde  kuyumculuk,  imalat  ve
satış  yapan  yaklaşık  5000  iş  yerinde  70  bin  kişi  çalışırken  şimdi  bu  sayı  250  binlere
ulaşmıştır.
Genel  bir  ortalama  yapıldığında  kuyumculuk  alanının  son  10  yıl  içerisinde  %50
teknoloji kullanarak kaliye personelden istifade edip istihdam kapasitesini %300 arttırdığını
söyleyebiliriz. Günümüzde çağdaş teknikler ve elektronik aletler vasıtasıyla gayet karmaşık,
ince  ve  hassas  çözümlere  ulaşan  kuyumculuk  mesleği,  gelişmişliğine  rağmen  geleneksel
yöntemlere  bağlı  kalarak  bir  el  işlemeciliği  ile  yüksek  bir  işçilik  yeteneğine  de  ihtiyaç
göstermektedir. Örneğin; bir sadekarın yaratıcı ve yapıcı becerisi henüz hiçbir makine veya
elektronik  bilgisayarla  yapılamamaktadır.  Bu  nedenle  de  modern  fabrikalarda  üretimin
arttırılabilmesi yine kaliteli, nitelikli ve kabiliyetli insan gücüne dayanmaktadır. 

MEGEP

2 Temmuz 2013 Salı

TÜRKİYE KUYUMCULUK SEKTÖRÜNÜN SANAYİLEŞMESİ

TÜRKİYE KUYUMCULUK SEKTÖRÜNÜN SANAYİLEŞMESİ

KAMİL PORSUK
2009





Türkiyede kuyumculuk sektörü yıllık;

       400 ton altın,
  300 ton gümüş
      1.2 Milyar Dolar pırlanta
    işleme kapasitesine sahiptir

         yaklaşık 300.000 kişi istihdam etmektedir.



Dünyada kuyumculuk teknolojisinin gelişmesi ve talebin artması sektörde sanayileşmeyi gerekli kılmıştır.
Türkiyede ise 1985den sonra külçe altın ithalatının serbest bırakılması seri üretimi ve dolayısıyla da sanayileşmeyi teşvik etmiştir.

Sektörde işletmeler çoğunlukla atölye düzeyinde ve 2500 civarındadır.  
Atölyelerde yaklaşık 100.000 çalışan bulunmaktadır.
Satış mağazaları başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerde yoğundur.
Ege ve Akdeniz Bölgesinde ise turistik satışlar ağırlıktadır.
           
Türkiyede yaklaşık 30.000 perakende satış yapan mağaza ve 15 civarında modern teknoloji kullanan büyük üretim tesisi bulunmaktadır.





Her yıl ortalama 200 ton mücevher üretimi yapılmakta ve bunun ortalama 100 tonu ihraç edilmektedir.
Türkiye külçe altın ithalatında dünyada ilk beş ülke arasında yer almaktadır.

Sektördeki işletmelerin sahip olduğu kişisel girişimcilik ruhu, sürekli büyüme isteğini de beraberinde getirmektedir.
İşletmelerin küçük ve orta ölçekli olmaları üretimde uzmanlaşmaya yol açmaktadır.
Dolayısıyla kaynak verimliliğinde de önemli artışlar sağlamaktadır.
Bu da sektörün büyümesinde önemli etki yaratmaktadır.

Sektör faaliyet alanı düşük sabit sermaye gerektiren bir alana sahip olduğundan yeni firmalar pazara kolaylıkla girebilmektedir.
Firmaların faaliyetlerinin sınırlı ve çoğunluğunun küçük işletmeler oluşu genel olarak profesyonel yönetici ve uzman çalıştırma imkanları kısıtlamaktadır,
Bu nedenle, ideal makine parkı ve üretim metodu, finansman ve pazarlama teknikleri ve mali mevzuattan yararlanma imkanları sınırlıdır.

Ayrıca;
Türkiye kuyumculuk sektörünün daha çok aile şirketi hüviyetinde olma, değişimlere daha hızlı adapte olabilme imkanı sağlamaktadır.
Girişimcilik ruhunun canlı olması nedeniyle sıkıntılı dönemlerde ekonomik ve sosyal tahribat daha az olmaktadır.

TÜRKİYE MÜCEVHER SEKTÖRÜNÜN GÜÇLÜ YANLARI

Kültürel miras
Ürün çeşitliliği
Üretimde Esneklik
Kaliteli ürün
Rekabet edebilir esnek fiyatlar



            

News

Latest News
Pırlanta Sarrafı Mücevherat Grubu. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Top Ad 728x90

Video

Visitors

Bu Blogda Ara

Vertical2

Pırlanta Hakkında Herşey

script type="text/javascript"> //form tags to omit in NS6+: var omitformtags=["input", "textarea", "select"] omitformtags=omitformtags.join("|") function disableselect(e){ if (omitformtags.indexOf(e.target.tagName.toLowerCase())==-1) return false } function reEnable(){ return true } if (typeof document.onselectstart!="undefined") document.onselectstart=new Function ("return false") else{ document.onmousedown=disableselect document.onmouseup=reEnable }

Slider

Recent Post

Games

Popüler Yayınlar

Tweetler