Bu Blogda Ara

Elmas ve Pırlanta Hakkında Bilgiler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Elmas ve Pırlanta Hakkında Bilgiler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Haziran 2013 Cumartesi

Elmas ve pirlanta tuketimi patlayacak..!



Bain& Company'nin Antwerp Dünya Pırlanta Merkezi (AWDC) işbirliği ile hazırladığı "Küresel Pırlanta Endüstri Raporu"na göre, 2011 yılında 15,6 milyar dolar olan elmas tüketimi 2020'de 26,1 milyar ABD doları seviyesine erişecek. Bu artışta büyüyen Çin ve Hindistan orta sınıfının pırlanta tüketiminin

 önemli rol oynayacağı ifade ediliyor.

















































Rapor, sekiz ayrı ülkeden 5 binden fazla tüketicinin yer aldığı geniş kapsamlı bir anketin sonuçlarını ve dünyanın en büyük pırlanta pazarları olan ABD, Çin ve Hindistan'la ilgili analizleri içeriyor.
Pırlantada en büyük pazar Amerika
ABD, halen dünyanın açık arayla en büyük pırlanta pazarı konumunda bulunuyor. 27 milyar dolar düzeyindeki elmas pazarı ile Çin ve Hindistan'ı neredeyse üçe katlıyor. Çin, 9 milyar dolara yaklaşan yıllık satışı ile dünyanın en büyük ikinci pırlanta pazarı haline gelmiş durumda. Dünyanın ilk elmas madenlerine sahip olan, pırlanta kesimi ve parlatmasında bir merkez haline gelen Hindistan'ın yıllık satışı ise 8,5 milyar dolara yaklaştı ve hızla büyümeye de devam ediyor.
Yüzde 60 artış bekleniyor
Küresel Pırlanta Endüstri Raporu’na göre, 2020 itibarı ile Çin ve Hindistan'ın büyüyen orta kesiminin taleplerinin artması sonucunda dünya pırlanta tüketiminin yüzde 60'ın üzerinde artış göstereceği tahmin ediliyor. Rapora göre Çin ve Hindistan'ın toplam tüketiminin 2020 yılına gelindiğinde dünyanın toplam tüketiminin yüzde 36'sını oluşturacağı öngörülüyor. Toplam ham elmas tüketiminin ise 2011 seviyesine göre yılda yüzde 5.9 artış göstererek 2020'de 26.1 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Çin ve Hindistan'ın 2011 ve 2020 arasında pırlanta talebindeki artışın yarısından sorumlu olacağı tahmin ediliyor.
Bain Istanbul Ortağı Serhan Nadir, Türk elmas müşteri dinamiklerinin Hindistan’la yakın benzerlik gösterdiğini belirterek şunları söyledi:
"Pırlanta, Avrupa’da genelde lüks markaların zincir mağazalarından satın alınırken, Türkiye’de hala Hindistan’da olduğu gibi “aile kuyumcusu”ndan alınıyor. Türk müşterisini Hintlilerden ayıran fark ise, pırlantaya hala altın gibi bir yatırım aracı olarak değil, keyif için takılan bir aksesuar gözüyle bakılması. Son on yılda eğitim seviyesinin artması ve global oyuncuların pazardaki agresif tanıtım aktivitelerinin de etkisiyle, Türk müşteriler de yüzde 20-30 fark vererek marka ürünleri tercih etmeye başlıyor. Yeni düzende artık pahalı ve tek taş pırlanta almak yerine günlük kullanıma daha uygun, pahadan çok tasarımıyla öne çıkan fiyat açısından ulaşılabilir ürünler tercih ediliyor.

Hürriyet

10 Haziran 2013 Pazartesi

Pirlanta Hakkinda Bilmek Istediginiz Hersey

PIRLANTA HAKKINDA BİLMEK İSTEDİĞİNİZ 
HER ŞEY


Bir pırlantanın değeri ne denli nadir bulunduğuna, fiyatı da dört özelliğine bağlıdır. Çıplak gözle bakıldığında aynı görünse de hiçbir pırlanta diğerinin aynı değildir. Aynı karat ağırlığındaki iki pırlantanın fiyatının neden farklı olduğu 4 C özelliğine ve bunların bileşimine bağlıdır. 4C özellikleri nelerdir?

Kesim (Cut): Kesim belki de 4C özelliklerinin en önemlisidir; Çünkü pırlantanın göz alıcı ışıltısı kesimin kalitesi sayesinde ortaya çıkar. Diğer bazı özellikleri doğadan kaynaklanırken; kesim özelliği, pırlanta üzerinde insan eliyle yaratılan tek özelliktir. Faset (ışığı yansıtan açılı yüzey) orantılarının doğru olduğu iyi bir kesim pırlantanın ateşini ve parlaklığını ortaya çıkarır. Çok teknik bir konu olan pırlanta kesimiyle, pırlanta şeklini karıştırmamak gerekir. Şekil kişinin zevkine bağlıdır. Yuvarlak kesim, bilinen kesimler arasında en populer olanıdır. Diğer kesimler arasında; zümrüt (dikdörtgen pırlanta kesimi), damla, markiz (iki ucu sivri kesim), prenses (üzeri kare yuvarlak kesim), oval ve kalp kesim sayılabilir.
Renk (Color):İnsanlar değişik renk tonlarından hoşlanabilir; bu nedenle renk özelliği 4C'ler arasında en öznel olanıdır. Pırlanta renkleri beyazın çeşitli tonlarından oluşur. Pirlantalar, renksize ne kadar yakin olduklarına bakılarak sınıflandırlır. En nadir bulunan ye en beyaz alanlar D, E, F ye G'dir, ancak pırlantaların büyük çoğunluğu beyaz ve çok hafif renkli beyaz alarak adlandırılan H-L renkleri arasındadır. M rengi ve altındakilerde gözle görülebilir sarımtırak bir renk tonu vardir. Öte yandan çok nadir bulunan belirgin renklerde pırlantalar da vardir. Bunlara fantazi adı verilir. Bunlar pembe, mavi, sari ye pek çok başka renkte görülebilir.
Berraklık (Clarity):
Bir pırlantanın berraklığı "doğanın parmak izleri" olarak adlandirilan lekelerine bakilarak belirlenir. Hemen hemen bütün pırlantalarda, pırlantayı oluşturan karbon kristalinin küçük izlerine rastlanır. Ancak bu lekelerin çoğu mikroskopik olduklarından gıplak gözle görülemez. Lekeler ancak çok kuvvetli mercek altında seçilebilir. Bir pırlantanin Iekeleri ne denli az ise, taş da o kadar nadir bulunur.
Karat Ağırlığı (Carat Weight): Karat bir pırlantanın ağırlık ölçüsüdür. Bir karat 100 eşit puana bölünür. Yarım karat 50 puandır ve 0.50 ct şekIinde yazılır. Ayni karat ağırlığındaki iki pırlantanın fiyatı, kesim, renk ve berraklık özelliklerinin farkli biIeşimi nedeniyle aynı olmayabilir.

22 Nisan 2013 Pazartesi

Elmas ve Pırlanta



Bir kadının en yakın dostu elmaslardır. Elmasın ilk bulunması 3000 yıl öncesi Hindistan’a kadar dayanır. Elmas bilinen en sert maddelerden biridir,daha doğrusu en sert maddedir, doğada az bulunmasından ve ışığı yansıtmasından dolayı da en değerli madendir.

Elmaslar diğer madenler gibi işlenir. Fakat kristal olarak bulunması oldukça zor ve zahmetlidir. Yeryüzünde bulunabildiği gibi yerin 400 metre altında da bulunabilirler.

Elmasın ölçülmesinde karat ifadesi kullanılır. Elmasın özel kesilmiş haline ise pırlanta denir. Elmas her şeyi kolaylıkla kesebilir. Kırılgan değildir ve elmasın içine girebilen tek şey ışıktır. Doğada az bulunur, değerli olmasının aksine günümüzde ticaret açısından oldukça pahalı ve değerli hale gelmiştir. Günümüzde elmasa biçilen değer doğada var olduğu değerinin oldukça üzerindedir. Dünyanın hemen hemen her yerinde bu böyledir.

 Pırlanta aynı zamanda aşk sembolü görevini üstlenir. Bu durum 15.yüzyılın sonlarında Avusturya Arşidükü’nün nişanlısına pırlanta bir yüzük etmesiyle başlamıştır ve günümüze kadar uzanır. Efsaneye göre pırlantanın temizliği ve parlaklığı kalbin saflığını ve şeffaflığını temsil etmektedir. Kalbe giden damarların sol elimizin dördüncü parmağından geçmesi ise durumu bağlılığa ve derin kalıcı sevgiye bağlar. Günümüzde de bu durum aynıdır. Kadınların kendilerini özel hissetmeleri, en büyük hayalleri olan evliliklerin pırlantadan geçmesi önemli bir değer ölçütüdür.

 Elmaslar, parlatılabilen ve kesilebilen maddelerdir. Kristal olarak bulunması oldukça zor olan elmasların kesilmesi dikkat ve önem ister. Kesilme şekillerine göre ve parça büyüklüklerine göre kıymeti artar. Pırlanta‘nın birçok kesim biçimi mevcuttur.

Bunlar yuvarlak kesim, prenses kesim, markiz kesim, baget kesim, oval kesim, asshcer kesim, cushion kesim, damla kesim ve kalp kesim en yaygın kesim biçimleridir. Pırlantalar çok çeşitli alanlarda kullanılabilirler. Zerafette oldukça önemli bir yeri olan pırlantayı takılar dışında kıyafetlerde de görmek mümkün. Bunların dışında saç tokaları, ayakkabılar, çantalarda da sıkça rastlanılabilir. Popülerliğini hiç bir zaman kaybetmeyen, hep moda olarak kalacak olan pırlanta zerafeti en asil şekilde yansıtabilen değerli, nadir bir taştır.

http://burdahersey.net

22 Ocak 2013 Salı

Elmas ve Pırlanta Hakkında Bilgiler


Elmas ve Pırlanta Hakkında Bilgiler

* Pırlanta’nın İngilizcesi olan “diamond” kelimesi Yunanca’da "fethedilemez" anlamına gelen “adamas” kelimesinden türetilmiştir.

* “Karat” kelimesi, eski çağlarda kıymetli taşları tartmak için ağırlık ölçüsü olarak kullanılan “carob”dan (keçiboynuzu tohumu) gelmektedir.

* Her elmas çok ama çok yaşlıdır. Dinozorlar gibi tarih öncesi canlılar dahi var olmadan önceki dönemlerde oluşmuştur. En genç elmas 900 milyon yaşında, en yaşlısı da 3,2 milyar yaşındadır.

* Elmas insanoğlunun tanıdığı en sert doğal maddedir. Yeryüzündeki en sert madenden 58 misli daha serttir. Bir elması yalnızca başka bir elmas kesebilir.

* Kesme ve cilalama sırasında her taş ortalama olarak orijinal ağırlığının yarısından fazlasını kaybetmektedir. Mücevher haline getirilen pırlantaların %5’inden daha az bir bölümü 1 karat ve daha büyüktür.

* Zamanın başlangıcından beri kesilmiş olan tüm pırlantalar toplanmış olsaydı, sadece bir adet çift katlı otobüs doldurulabilirdi.

* Dünyanın mücevher kalitesinde en büyük elması olan Cullinan, 1905 yılında Güney Afrika’da bulundu. Kesilmeden önce 3106 karat ağırlığındaydı. (Yaklaşık bir devekuşu yumurtası büyüklüğünde)

* Elmas müzayedelerinde karat başına verilen en yüksek fiyat; morumsu kırmızı renkte ve 0,95 karat ağırlığında bir elmas için ödenen 1 milyon dolardır.

* Pırlanta yüzük hediye etme geleneği; 15. yüzyılda Avusturya Arşidükü Maximillian’ın, nişanı sırasında Burgonya Düşesi Mary’e elmas bir yüzük hediye etmesiyle başlamıştır.

* Sol elin dördüncü parmağına yüzük takma geleneği ise, Eski Mısırlıların “vena amoris”in (aşk damarı) bu parmaktan doğrudan kalbe ulaştığına olan inançlarından gelmektedir.


Elmas ile Pırlanta Arasındaki Fark

Pırlantanın işlenmeden önceki ham haline elmas denir. Elmas kıymetli taşlar arasında en eski olanıdır. Ülkemizde pek çok kimse, elmas ve pırlantanın iki farklı taş olduğunu zanneder, oysa ikisi de aynı taştır, yalnızca kesim şekilleri farklıdır. Bilinenin aksine, aynı kalite standartlarına sahip olan pırlanta ve elmastan; pırlanta, elmasa göre daha değerli ve pahalıdır.

Pırlanta, 1919'da Marcel Tolkowsky tarafından yaratılan kesime verilen isimdir. Bu kesimde ışık, taşın içinde kırılır ve olağanüstü bir ateş ve parlaklık vererek geri yansır. Bu brillant kesiminde, pek çok değişik biçim elde etmek mümkündür. Ancak, 57 yüzeyli yuvarlak kesim, en çok kullanılan kesimdir. Fantazi kesim olarak adlandırılan diğer kesimler; oval, damla, prenses, markiz, oktagon, kalp ve baget gibi kesimlerdir.

Ülkemizde elmas kesim olarak bilinen kesim, dünyada gül kesim diye bilinir. Bu kesim, Türkiye'de yaygın olarak kullanılmış ve nesilden nesile aktarılmıştır. Antik tasarımlı mücevherlerde görülen gül kesimin altı düzdür. Bu kesimin 12 ile 37 arasında değişen cilalı yüzeyi (faset) vardır. Elmasa çarpan ışık sadece yüzeyden yansıdığı için, pırlantadan fışkıran ateş ve parlaklık gül kesimde bulunmaz.

Pırlanta Eğitimi

Elmas pırlantanın ham yani işlenmemiş maden halidir. Elmasın tarihi, yaşı, simgeselliği ve göz kamaştıran ışıltısı, pırlantayı mücevherlerin en değerlisi ve anlamlısı haline getirmiştir.

Her pırlanta eşsizdir ve hiçbir pırlanta bir diğerinin aynısı değildir. Zamanın başlangıcından beri var olan, doğanın hediyesi olan pırlantayı satın almak çok özel bir alışveriştir.

Elmasın Oluşumu

Elmaslar milyarlarca yıl önce, neredeyse zamanın başlangıcında oluşmuştur. Her elmas son derece yaşlıdır, hatta dinozorların var olduğu dönemlerden bile çok daha önce oluşmuştur. Gökyüzündeki bazı yıldızlardan bile daha yaşlı olan pırlantanın geçmişi, hayret verici bir yolculuğa dayanmaktadır. Bu yolculuk çok eski bir elementi, dünyanın ölümsüz mücevherlerinden biri haline getirmiştir.

Son derece yüksek ısı ve basınç altında yer kabuğunun derinliklerinde kristalleşen elmas, çok değerli sırlarını, yanardağlardaki volkanik lavların yardımıyla dünyanın yüzeyine taşıyana kadar korudu. Daha sonra da binlerce yıl boyunca doğanın yıpratıcı etkileriyle karşı karşıya kaldı. İnsanoğlunu şaşırtan bu zorlu yolculuğa, sadece az bir kısmı sabırla dayanarak bulunmayı başardı. Bunların da çok az bir miktarı mücevherde kullanılabilecek büyüklük ve kaliteye sahiptir.

Elmas madenciliği, Hindistan’da 2800 yıldan daha uzun bir süre önce başlamıştır. Günümüzde birçok yeni ve modern yöntem kullanılsa da elmas bulmak hala çok zorlu bir uğraştır. Jeologlar doğanın en değerli taşlarını Sibirya’nın ve Kanada’nın donmuş tundralarından, Afrika’nın sıcaktan yanan çöllerine ve okyanus diplerine kadar her yerde arıyorlar. Tek bir elması bulmak için bir evi dolduracak kadar toprağı elenmeleri gerekiyor.

Elmasın Kesilmesi

Elmas kesimi; hayal gücü, beceri, eğitim ve sabır gerektiren, çok hassas bir iştir. Eski zamanlarda elmaslar kesilmeden bırakılırlardı. Montürlerinin derinliklerine yerleştirilip sadece üst yüzeylerinin yumuşak parlaklığı dışarıda kalır, karanlık ve gizemli gözükürlerdi. 14. yüzyıla gelindiğinde sanatkarlar taşların ışık saçması için gerekli olan karmaşık kesme ve cilalama tekniklerini araştırmaya başladılar. Bütün bu teknikler günümüzde de geliştiriliyor ve yenileri bulunuyor.

Günümüzde, kesim ustalarının geleneksel yöntemleri yerini, gelişmiş bilgisayar teknolojilerine bırakmıştır.

Pırlantaya Yüklenen Anlamlar

Hiçbir alet elması kesemiyor, en sıcak ateş bile üzerinde en ufak bir iz dahi bırakamıyordu. Bu yüzden birçok insan, elmasın doğaüstü özelliklere sahip olduğuna inandı.

Yunanlar için tanrıların gözyaşları, Romalılar için göre yıldızlardan kopan parçalardı. Hintliler de elmasa hastalık, hırsızlık ve kötülükleri uzakta tutan bir şans tılsımı olarak bakıyordu. Başka kültürlerde bu taşların iyileştirme ve bilgelik güçlerine sahip olduğuna inanılırdı. Elmas etrafında dönen efsaneler, onu çok istenen bir taş haline getirdi. Eski krallar savaşlarda elmas takarlardı; kraliçeler ve cariyeler güç ve ihtiras simgesi olarak elmasa sahip olmak isterlerdi.

Eşsiz, değerli ve yok edilemez olan bu taş, yüzyıllarca aşkı simgelemek için kullanılmıştır. Aşk ve bağlılığın simgesi olarak pırlanta yüzük hediye etme geleneği günümüzde dünyanın tüm kültürlerine yayılmıştır. Hiçbir mücevher, duyguları ve yaşamın önemli anlarını bir pırlanta kadar mükemmel yakalayamaz ve simgeleyemez. Pırlanta armağan etmek ya da almak yaşamın özel anlarının değerini arttırır. Evlilik yıldönümü, doğum günü, sevgililer günü, anneler günü, yılbaşı, kişisel bir amaca ulaşılmasındaki kutlama ya da sadece kendini ödüllendirme isteği… Nasıl olursa olsun, özel bir gün pırlanta ile kutlanınca unutulmaz hale gelir. Ne de olsa, pırlanta sonsuzluktan bir parçadır.

Pırlantanın Temizliği ve Bakımı

Pırlantalarınızın ışıldamaya devam etmesi için düzenli olarak temizlemek önemlidir. Bu konuda size birkaç öneride bulunmak isteriz:

* Profesyonel Temizlik: En sağlıklı yöntem budur. Ayrıca mücevheriniz üzerindeki tırnakların eğilmediğinden veya gevşemediğinden emin olmak için zaman zaman kontrol ettirmeniz sağlıklı olacaktır.

* Mücevher Temizleme Sıvısıyla: Herhangi marka bir mücevher temizlik sıvısının üzerinde yazan talimatları takip ederek mücevherinize eski ışıltısını kazandırabilirsiniz.

* Yumuşak Sıvı Deterjanla: Mücevherinizi küçük bir kap dolusu herhangi yumuşak bir sıvı deterjanla köpürtülmüş ılık suyun içine daldırın. Yumuşak bir diş fırçası ile köpüğün içinde nazikçe fırçalayın. Mücevherinizi, bir süzgeç üzerine koyarak ılık su ile durulayınız. Kağıt havlu veya benzer bir malzemeyle kurulayın.

* Ev Tipi Amonyakla: Mücevherinizi 30 dakika soğuk su ve ev tipi amonyakla yarı yarıya dolu küçük bir kabın içine bırakın. Çıkardıktan sonra montürün çevresini küçük ve yumuşak bir fırçayla hafif vuruşlarla, nazikçe temizleyin. Mücevherinizi aynı karışıma bir kez daha daldırarak durulayın. Kağıt havlu ile kurulayın.

Pırlanta Kullanımı ve Koruma

Mücevherinizin bir ömür boyu kullanılmasını sağlamak için, dikkat ve itina ile korunması gerekir. Mücevherinizi kullanırken aşağıdaki uyarıları dikkate almanızda yarar vardır:

* Kaba işlerle uğraşırken mücevherinizi kullanmayınız ya da takmayınız.

* Mücevherlerinizin güçlü klorlu çamaşır suyu ile temas etmesine izin vermeyiniz. Bu, pırlantaya zarar vermez ama metal renginin matlaşmasına ya da bozulmasına neden olabilir.

* Mücevherlerinizi karışık bir şekilde bir mücevher kutusuna koymayınız. Birbirlerini çizmeleri olasıdır.

* Mücevherlerinizi tek tek kağıt mendile sararak küçük bir plastik torbada ya da kese içinde saklayınız.

* İnci, zümrüt gibi değerli taşların canlılığını kaybetmemesi için hava alması ve ten teması gerektiğinden uzun süre kapalı bırakmayınız.

Pırlanta 4C

Bir pırlantanın değeri doğada ne kadar nadir bulunduğuna, fiyatı ise dört özelliğine bağlıdır. Çıplak gözle bakıldığında aynı görünse de hiçbir pırlanta diğerinin aynısı değildir. Aynı karat ağırlığındaki iki pırlantanın fiyatının neden farklı olduğu 4C bilgilerine bağlıdır.

Pırlanta seçerken göz önünde bulundurulması gereken 4 ana özellikten oluşaan 4C Özelliği şunlardır:

* Renk (Colour)
* Berraklık (Clarity)
* Karat (Carat)
* Kesim (Cut)

Renk

Renk Pırlantaların çoğu renksiz gibi gözükür. Fakat aralarında mutlaka belli belirsiz ton farkları vardır. Genel olarak bir pırlanta ne kadar renksiz ise o kadar değerlidir. Renksiz pırlanta yok denecek kadar azdır. Ayrıca çok belirgin renge sahip pırlanta da az bulunur. Diğer yandan "Fancy Diamond" (Fantezi Pırlanta) adı verilen pembe, kırmızı, sarı ve mavi gibi belirgin renklerde nadide pırlantalar bulunmaktadır. Pırlantada renk "diamond" kelimesinin baş harfi olan D'den başlayaak Z'ye kadar uzanacak şekilde sınıflandırılmıştır. J rengi ve üzeri pırlantalar, makul ve yeterli beyazlıktadırlar.


Berraklık

Doğada her elmasın yalnızca kendine özgü bir karakteri vardır. Onu özgün kılan, kristalleşme sürecinde içine karışan diğer minerallerdir. Doğanın parmak izleri olarak nitelendirilen bu maddeciklerin sayısı, rengi, yapısı, konumu ve büyüklüğü, elmasın doğallığını gösterir. Doğal izler ne kadar az olursa, pırlanta o kadar çok ışık yansıtır ve bu nedenle daha çok değer kazanır. Doğal iz taşımayan pırlanta bulmak çok zor olduğundan, içinde en az iz barındıranlar kusursuza yakın sayılır. Mümkünse SI ve üzeri berraklıktaki pırlantalar tercih edilmelidir.


Karat

Pırlantanın ağırlığı karat ile ölçülür. Karat ağırlığı, pırlantanın en kolay ölçülebilir özelliğidir. "Karat" sözcüğü, eski mücevher tüccarlarının pırlantalarını tartmak için kullandıkları "carob" adı verilen keçiboynuzu tohumundan gelmektedir. Bu tohumların ağırlığı, şaşılacak derecede birbirine benzerlik gösterir. Eskiden 1 karatlık pırlanta 1 keçiboynuzu tohumunun ağırlığına eşitti. Günümüzde ise karat 0,2 gramlık standart bir ölçüdür. Yani karat, gramın 5’te 1’ine eşittir. Her karat 100 eşit puana bölünür. Örneğin; çeyrek karat 25 puandır ve “0,25 ct” şeklinde yazılır. Türkçe’de bu puanlara “santim” denilmektedir. Büyüklük tercihi, tamamen ayırılan bütçe ile ilişkilidir.


Kesim

Pırlanta üzerinde insan eliyle yaratılan tek özellik kesimdir. Pırlantanın göz kamaştırıcı ışıltısı, kesimin ustalığına ve kullanılan teknolojiye bağlıdır. Kesimin hassasiyeti ve inceliği, pırlantanın ışığı yansıtma ve kırma oranlarını belirler. Kesim ne kadar iyiyse, pırlantanın parlaklığı, ışıltısı ve kıvılcımı o kadar artar. Doğru oranlarda kesilmiş pırlantanın bir yüzeyinden giren ışık diğer yüzeyinden yansır ve dağılarak "taç" denilen üst kısmından yayılır. Kesim çok derinse, ışığın bir kısmı pırlantanın "külah" olarak adlandırılan alt kısmından kaçar. Kesimin yeterince derin olmaması da ışığın külahtan kaçmasına yol açar ve pırlantanın yeterince parlamamasına neden olur. Bununla birlikte pırlantanın şekli ve kesim tekniği birbirinden farklı konulardır. Pırlantanın şekli ise zevke göre farklılık gösterir.

KAYNAK: PIRLANTICILAR
Elmas ve Pırlanta Hakkında Bilgiler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Elmas ve Pırlanta Hakkında Bilgiler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Haziran 2013 Cumartesi

Elmas ve pirlanta tuketimi patlayacak..!



Bain& Company'nin Antwerp Dünya Pırlanta Merkezi (AWDC) işbirliği ile hazırladığı "Küresel Pırlanta Endüstri Raporu"na göre, 2011 yılında 15,6 milyar dolar olan elmas tüketimi 2020'de 26,1 milyar ABD doları seviyesine erişecek. Bu artışta büyüyen Çin ve Hindistan orta sınıfının pırlanta tüketiminin

 önemli rol oynayacağı ifade ediliyor.

















































Rapor, sekiz ayrı ülkeden 5 binden fazla tüketicinin yer aldığı geniş kapsamlı bir anketin sonuçlarını ve dünyanın en büyük pırlanta pazarları olan ABD, Çin ve Hindistan'la ilgili analizleri içeriyor.
Pırlantada en büyük pazar Amerika
ABD, halen dünyanın açık arayla en büyük pırlanta pazarı konumunda bulunuyor. 27 milyar dolar düzeyindeki elmas pazarı ile Çin ve Hindistan'ı neredeyse üçe katlıyor. Çin, 9 milyar dolara yaklaşan yıllık satışı ile dünyanın en büyük ikinci pırlanta pazarı haline gelmiş durumda. Dünyanın ilk elmas madenlerine sahip olan, pırlanta kesimi ve parlatmasında bir merkez haline gelen Hindistan'ın yıllık satışı ise 8,5 milyar dolara yaklaştı ve hızla büyümeye de devam ediyor.
Yüzde 60 artış bekleniyor
Küresel Pırlanta Endüstri Raporu’na göre, 2020 itibarı ile Çin ve Hindistan'ın büyüyen orta kesiminin taleplerinin artması sonucunda dünya pırlanta tüketiminin yüzde 60'ın üzerinde artış göstereceği tahmin ediliyor. Rapora göre Çin ve Hindistan'ın toplam tüketiminin 2020 yılına gelindiğinde dünyanın toplam tüketiminin yüzde 36'sını oluşturacağı öngörülüyor. Toplam ham elmas tüketiminin ise 2011 seviyesine göre yılda yüzde 5.9 artış göstererek 2020'de 26.1 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Çin ve Hindistan'ın 2011 ve 2020 arasında pırlanta talebindeki artışın yarısından sorumlu olacağı tahmin ediliyor.
Bain Istanbul Ortağı Serhan Nadir, Türk elmas müşteri dinamiklerinin Hindistan’la yakın benzerlik gösterdiğini belirterek şunları söyledi:
"Pırlanta, Avrupa’da genelde lüks markaların zincir mağazalarından satın alınırken, Türkiye’de hala Hindistan’da olduğu gibi “aile kuyumcusu”ndan alınıyor. Türk müşterisini Hintlilerden ayıran fark ise, pırlantaya hala altın gibi bir yatırım aracı olarak değil, keyif için takılan bir aksesuar gözüyle bakılması. Son on yılda eğitim seviyesinin artması ve global oyuncuların pazardaki agresif tanıtım aktivitelerinin de etkisiyle, Türk müşteriler de yüzde 20-30 fark vererek marka ürünleri tercih etmeye başlıyor. Yeni düzende artık pahalı ve tek taş pırlanta almak yerine günlük kullanıma daha uygun, pahadan çok tasarımıyla öne çıkan fiyat açısından ulaşılabilir ürünler tercih ediliyor.

Hürriyet

10 Haziran 2013 Pazartesi

Pirlanta Hakkinda Bilmek Istediginiz Hersey

PIRLANTA HAKKINDA BİLMEK İSTEDİĞİNİZ 
HER ŞEY


Bir pırlantanın değeri ne denli nadir bulunduğuna, fiyatı da dört özelliğine bağlıdır. Çıplak gözle bakıldığında aynı görünse de hiçbir pırlanta diğerinin aynı değildir. Aynı karat ağırlığındaki iki pırlantanın fiyatının neden farklı olduğu 4 C özelliğine ve bunların bileşimine bağlıdır. 4C özellikleri nelerdir?

Kesim (Cut): Kesim belki de 4C özelliklerinin en önemlisidir; Çünkü pırlantanın göz alıcı ışıltısı kesimin kalitesi sayesinde ortaya çıkar. Diğer bazı özellikleri doğadan kaynaklanırken; kesim özelliği, pırlanta üzerinde insan eliyle yaratılan tek özelliktir. Faset (ışığı yansıtan açılı yüzey) orantılarının doğru olduğu iyi bir kesim pırlantanın ateşini ve parlaklığını ortaya çıkarır. Çok teknik bir konu olan pırlanta kesimiyle, pırlanta şeklini karıştırmamak gerekir. Şekil kişinin zevkine bağlıdır. Yuvarlak kesim, bilinen kesimler arasında en populer olanıdır. Diğer kesimler arasında; zümrüt (dikdörtgen pırlanta kesimi), damla, markiz (iki ucu sivri kesim), prenses (üzeri kare yuvarlak kesim), oval ve kalp kesim sayılabilir.
Renk (Color):İnsanlar değişik renk tonlarından hoşlanabilir; bu nedenle renk özelliği 4C'ler arasında en öznel olanıdır. Pırlanta renkleri beyazın çeşitli tonlarından oluşur. Pirlantalar, renksize ne kadar yakin olduklarına bakılarak sınıflandırlır. En nadir bulunan ye en beyaz alanlar D, E, F ye G'dir, ancak pırlantaların büyük çoğunluğu beyaz ve çok hafif renkli beyaz alarak adlandırılan H-L renkleri arasındadır. M rengi ve altındakilerde gözle görülebilir sarımtırak bir renk tonu vardir. Öte yandan çok nadir bulunan belirgin renklerde pırlantalar da vardir. Bunlara fantazi adı verilir. Bunlar pembe, mavi, sari ye pek çok başka renkte görülebilir.
Berraklık (Clarity):
Bir pırlantanın berraklığı "doğanın parmak izleri" olarak adlandirilan lekelerine bakilarak belirlenir. Hemen hemen bütün pırlantalarda, pırlantayı oluşturan karbon kristalinin küçük izlerine rastlanır. Ancak bu lekelerin çoğu mikroskopik olduklarından gıplak gözle görülemez. Lekeler ancak çok kuvvetli mercek altında seçilebilir. Bir pırlantanin Iekeleri ne denli az ise, taş da o kadar nadir bulunur.
Karat Ağırlığı (Carat Weight): Karat bir pırlantanın ağırlık ölçüsüdür. Bir karat 100 eşit puana bölünür. Yarım karat 50 puandır ve 0.50 ct şekIinde yazılır. Ayni karat ağırlığındaki iki pırlantanın fiyatı, kesim, renk ve berraklık özelliklerinin farkli biIeşimi nedeniyle aynı olmayabilir.

22 Nisan 2013 Pazartesi

Elmas ve Pırlanta



Bir kadının en yakın dostu elmaslardır. Elmasın ilk bulunması 3000 yıl öncesi Hindistan’a kadar dayanır. Elmas bilinen en sert maddelerden biridir,daha doğrusu en sert maddedir, doğada az bulunmasından ve ışığı yansıtmasından dolayı da en değerli madendir.

Elmaslar diğer madenler gibi işlenir. Fakat kristal olarak bulunması oldukça zor ve zahmetlidir. Yeryüzünde bulunabildiği gibi yerin 400 metre altında da bulunabilirler.

Elmasın ölçülmesinde karat ifadesi kullanılır. Elmasın özel kesilmiş haline ise pırlanta denir. Elmas her şeyi kolaylıkla kesebilir. Kırılgan değildir ve elmasın içine girebilen tek şey ışıktır. Doğada az bulunur, değerli olmasının aksine günümüzde ticaret açısından oldukça pahalı ve değerli hale gelmiştir. Günümüzde elmasa biçilen değer doğada var olduğu değerinin oldukça üzerindedir. Dünyanın hemen hemen her yerinde bu böyledir.

 Pırlanta aynı zamanda aşk sembolü görevini üstlenir. Bu durum 15.yüzyılın sonlarında Avusturya Arşidükü’nün nişanlısına pırlanta bir yüzük etmesiyle başlamıştır ve günümüze kadar uzanır. Efsaneye göre pırlantanın temizliği ve parlaklığı kalbin saflığını ve şeffaflığını temsil etmektedir. Kalbe giden damarların sol elimizin dördüncü parmağından geçmesi ise durumu bağlılığa ve derin kalıcı sevgiye bağlar. Günümüzde de bu durum aynıdır. Kadınların kendilerini özel hissetmeleri, en büyük hayalleri olan evliliklerin pırlantadan geçmesi önemli bir değer ölçütüdür.

 Elmaslar, parlatılabilen ve kesilebilen maddelerdir. Kristal olarak bulunması oldukça zor olan elmasların kesilmesi dikkat ve önem ister. Kesilme şekillerine göre ve parça büyüklüklerine göre kıymeti artar. Pırlanta‘nın birçok kesim biçimi mevcuttur.

Bunlar yuvarlak kesim, prenses kesim, markiz kesim, baget kesim, oval kesim, asshcer kesim, cushion kesim, damla kesim ve kalp kesim en yaygın kesim biçimleridir. Pırlantalar çok çeşitli alanlarda kullanılabilirler. Zerafette oldukça önemli bir yeri olan pırlantayı takılar dışında kıyafetlerde de görmek mümkün. Bunların dışında saç tokaları, ayakkabılar, çantalarda da sıkça rastlanılabilir. Popülerliğini hiç bir zaman kaybetmeyen, hep moda olarak kalacak olan pırlanta zerafeti en asil şekilde yansıtabilen değerli, nadir bir taştır.

http://burdahersey.net

22 Ocak 2013 Salı

Elmas ve Pırlanta Hakkında Bilgiler


Elmas ve Pırlanta Hakkında Bilgiler

* Pırlanta’nın İngilizcesi olan “diamond” kelimesi Yunanca’da "fethedilemez" anlamına gelen “adamas” kelimesinden türetilmiştir.

* “Karat” kelimesi, eski çağlarda kıymetli taşları tartmak için ağırlık ölçüsü olarak kullanılan “carob”dan (keçiboynuzu tohumu) gelmektedir.

* Her elmas çok ama çok yaşlıdır. Dinozorlar gibi tarih öncesi canlılar dahi var olmadan önceki dönemlerde oluşmuştur. En genç elmas 900 milyon yaşında, en yaşlısı da 3,2 milyar yaşındadır.

* Elmas insanoğlunun tanıdığı en sert doğal maddedir. Yeryüzündeki en sert madenden 58 misli daha serttir. Bir elması yalnızca başka bir elmas kesebilir.

* Kesme ve cilalama sırasında her taş ortalama olarak orijinal ağırlığının yarısından fazlasını kaybetmektedir. Mücevher haline getirilen pırlantaların %5’inden daha az bir bölümü 1 karat ve daha büyüktür.

* Zamanın başlangıcından beri kesilmiş olan tüm pırlantalar toplanmış olsaydı, sadece bir adet çift katlı otobüs doldurulabilirdi.

* Dünyanın mücevher kalitesinde en büyük elması olan Cullinan, 1905 yılında Güney Afrika’da bulundu. Kesilmeden önce 3106 karat ağırlığındaydı. (Yaklaşık bir devekuşu yumurtası büyüklüğünde)

* Elmas müzayedelerinde karat başına verilen en yüksek fiyat; morumsu kırmızı renkte ve 0,95 karat ağırlığında bir elmas için ödenen 1 milyon dolardır.

* Pırlanta yüzük hediye etme geleneği; 15. yüzyılda Avusturya Arşidükü Maximillian’ın, nişanı sırasında Burgonya Düşesi Mary’e elmas bir yüzük hediye etmesiyle başlamıştır.

* Sol elin dördüncü parmağına yüzük takma geleneği ise, Eski Mısırlıların “vena amoris”in (aşk damarı) bu parmaktan doğrudan kalbe ulaştığına olan inançlarından gelmektedir.


Elmas ile Pırlanta Arasındaki Fark

Pırlantanın işlenmeden önceki ham haline elmas denir. Elmas kıymetli taşlar arasında en eski olanıdır. Ülkemizde pek çok kimse, elmas ve pırlantanın iki farklı taş olduğunu zanneder, oysa ikisi de aynı taştır, yalnızca kesim şekilleri farklıdır. Bilinenin aksine, aynı kalite standartlarına sahip olan pırlanta ve elmastan; pırlanta, elmasa göre daha değerli ve pahalıdır.

Pırlanta, 1919'da Marcel Tolkowsky tarafından yaratılan kesime verilen isimdir. Bu kesimde ışık, taşın içinde kırılır ve olağanüstü bir ateş ve parlaklık vererek geri yansır. Bu brillant kesiminde, pek çok değişik biçim elde etmek mümkündür. Ancak, 57 yüzeyli yuvarlak kesim, en çok kullanılan kesimdir. Fantazi kesim olarak adlandırılan diğer kesimler; oval, damla, prenses, markiz, oktagon, kalp ve baget gibi kesimlerdir.

Ülkemizde elmas kesim olarak bilinen kesim, dünyada gül kesim diye bilinir. Bu kesim, Türkiye'de yaygın olarak kullanılmış ve nesilden nesile aktarılmıştır. Antik tasarımlı mücevherlerde görülen gül kesimin altı düzdür. Bu kesimin 12 ile 37 arasında değişen cilalı yüzeyi (faset) vardır. Elmasa çarpan ışık sadece yüzeyden yansıdığı için, pırlantadan fışkıran ateş ve parlaklık gül kesimde bulunmaz.

Pırlanta Eğitimi

Elmas pırlantanın ham yani işlenmemiş maden halidir. Elmasın tarihi, yaşı, simgeselliği ve göz kamaştıran ışıltısı, pırlantayı mücevherlerin en değerlisi ve anlamlısı haline getirmiştir.

Her pırlanta eşsizdir ve hiçbir pırlanta bir diğerinin aynısı değildir. Zamanın başlangıcından beri var olan, doğanın hediyesi olan pırlantayı satın almak çok özel bir alışveriştir.

Elmasın Oluşumu

Elmaslar milyarlarca yıl önce, neredeyse zamanın başlangıcında oluşmuştur. Her elmas son derece yaşlıdır, hatta dinozorların var olduğu dönemlerden bile çok daha önce oluşmuştur. Gökyüzündeki bazı yıldızlardan bile daha yaşlı olan pırlantanın geçmişi, hayret verici bir yolculuğa dayanmaktadır. Bu yolculuk çok eski bir elementi, dünyanın ölümsüz mücevherlerinden biri haline getirmiştir.

Son derece yüksek ısı ve basınç altında yer kabuğunun derinliklerinde kristalleşen elmas, çok değerli sırlarını, yanardağlardaki volkanik lavların yardımıyla dünyanın yüzeyine taşıyana kadar korudu. Daha sonra da binlerce yıl boyunca doğanın yıpratıcı etkileriyle karşı karşıya kaldı. İnsanoğlunu şaşırtan bu zorlu yolculuğa, sadece az bir kısmı sabırla dayanarak bulunmayı başardı. Bunların da çok az bir miktarı mücevherde kullanılabilecek büyüklük ve kaliteye sahiptir.

Elmas madenciliği, Hindistan’da 2800 yıldan daha uzun bir süre önce başlamıştır. Günümüzde birçok yeni ve modern yöntem kullanılsa da elmas bulmak hala çok zorlu bir uğraştır. Jeologlar doğanın en değerli taşlarını Sibirya’nın ve Kanada’nın donmuş tundralarından, Afrika’nın sıcaktan yanan çöllerine ve okyanus diplerine kadar her yerde arıyorlar. Tek bir elması bulmak için bir evi dolduracak kadar toprağı elenmeleri gerekiyor.

Elmasın Kesilmesi

Elmas kesimi; hayal gücü, beceri, eğitim ve sabır gerektiren, çok hassas bir iştir. Eski zamanlarda elmaslar kesilmeden bırakılırlardı. Montürlerinin derinliklerine yerleştirilip sadece üst yüzeylerinin yumuşak parlaklığı dışarıda kalır, karanlık ve gizemli gözükürlerdi. 14. yüzyıla gelindiğinde sanatkarlar taşların ışık saçması için gerekli olan karmaşık kesme ve cilalama tekniklerini araştırmaya başladılar. Bütün bu teknikler günümüzde de geliştiriliyor ve yenileri bulunuyor.

Günümüzde, kesim ustalarının geleneksel yöntemleri yerini, gelişmiş bilgisayar teknolojilerine bırakmıştır.

Pırlantaya Yüklenen Anlamlar

Hiçbir alet elması kesemiyor, en sıcak ateş bile üzerinde en ufak bir iz dahi bırakamıyordu. Bu yüzden birçok insan, elmasın doğaüstü özelliklere sahip olduğuna inandı.

Yunanlar için tanrıların gözyaşları, Romalılar için göre yıldızlardan kopan parçalardı. Hintliler de elmasa hastalık, hırsızlık ve kötülükleri uzakta tutan bir şans tılsımı olarak bakıyordu. Başka kültürlerde bu taşların iyileştirme ve bilgelik güçlerine sahip olduğuna inanılırdı. Elmas etrafında dönen efsaneler, onu çok istenen bir taş haline getirdi. Eski krallar savaşlarda elmas takarlardı; kraliçeler ve cariyeler güç ve ihtiras simgesi olarak elmasa sahip olmak isterlerdi.

Eşsiz, değerli ve yok edilemez olan bu taş, yüzyıllarca aşkı simgelemek için kullanılmıştır. Aşk ve bağlılığın simgesi olarak pırlanta yüzük hediye etme geleneği günümüzde dünyanın tüm kültürlerine yayılmıştır. Hiçbir mücevher, duyguları ve yaşamın önemli anlarını bir pırlanta kadar mükemmel yakalayamaz ve simgeleyemez. Pırlanta armağan etmek ya da almak yaşamın özel anlarının değerini arttırır. Evlilik yıldönümü, doğum günü, sevgililer günü, anneler günü, yılbaşı, kişisel bir amaca ulaşılmasındaki kutlama ya da sadece kendini ödüllendirme isteği… Nasıl olursa olsun, özel bir gün pırlanta ile kutlanınca unutulmaz hale gelir. Ne de olsa, pırlanta sonsuzluktan bir parçadır.

Pırlantanın Temizliği ve Bakımı

Pırlantalarınızın ışıldamaya devam etmesi için düzenli olarak temizlemek önemlidir. Bu konuda size birkaç öneride bulunmak isteriz:

* Profesyonel Temizlik: En sağlıklı yöntem budur. Ayrıca mücevheriniz üzerindeki tırnakların eğilmediğinden veya gevşemediğinden emin olmak için zaman zaman kontrol ettirmeniz sağlıklı olacaktır.

* Mücevher Temizleme Sıvısıyla: Herhangi marka bir mücevher temizlik sıvısının üzerinde yazan talimatları takip ederek mücevherinize eski ışıltısını kazandırabilirsiniz.

* Yumuşak Sıvı Deterjanla: Mücevherinizi küçük bir kap dolusu herhangi yumuşak bir sıvı deterjanla köpürtülmüş ılık suyun içine daldırın. Yumuşak bir diş fırçası ile köpüğün içinde nazikçe fırçalayın. Mücevherinizi, bir süzgeç üzerine koyarak ılık su ile durulayınız. Kağıt havlu veya benzer bir malzemeyle kurulayın.

* Ev Tipi Amonyakla: Mücevherinizi 30 dakika soğuk su ve ev tipi amonyakla yarı yarıya dolu küçük bir kabın içine bırakın. Çıkardıktan sonra montürün çevresini küçük ve yumuşak bir fırçayla hafif vuruşlarla, nazikçe temizleyin. Mücevherinizi aynı karışıma bir kez daha daldırarak durulayın. Kağıt havlu ile kurulayın.

Pırlanta Kullanımı ve Koruma

Mücevherinizin bir ömür boyu kullanılmasını sağlamak için, dikkat ve itina ile korunması gerekir. Mücevherinizi kullanırken aşağıdaki uyarıları dikkate almanızda yarar vardır:

* Kaba işlerle uğraşırken mücevherinizi kullanmayınız ya da takmayınız.

* Mücevherlerinizin güçlü klorlu çamaşır suyu ile temas etmesine izin vermeyiniz. Bu, pırlantaya zarar vermez ama metal renginin matlaşmasına ya da bozulmasına neden olabilir.

* Mücevherlerinizi karışık bir şekilde bir mücevher kutusuna koymayınız. Birbirlerini çizmeleri olasıdır.

* Mücevherlerinizi tek tek kağıt mendile sararak küçük bir plastik torbada ya da kese içinde saklayınız.

* İnci, zümrüt gibi değerli taşların canlılığını kaybetmemesi için hava alması ve ten teması gerektiğinden uzun süre kapalı bırakmayınız.

Pırlanta 4C

Bir pırlantanın değeri doğada ne kadar nadir bulunduğuna, fiyatı ise dört özelliğine bağlıdır. Çıplak gözle bakıldığında aynı görünse de hiçbir pırlanta diğerinin aynısı değildir. Aynı karat ağırlığındaki iki pırlantanın fiyatının neden farklı olduğu 4C bilgilerine bağlıdır.

Pırlanta seçerken göz önünde bulundurulması gereken 4 ana özellikten oluşaan 4C Özelliği şunlardır:

* Renk (Colour)
* Berraklık (Clarity)
* Karat (Carat)
* Kesim (Cut)

Renk

Renk Pırlantaların çoğu renksiz gibi gözükür. Fakat aralarında mutlaka belli belirsiz ton farkları vardır. Genel olarak bir pırlanta ne kadar renksiz ise o kadar değerlidir. Renksiz pırlanta yok denecek kadar azdır. Ayrıca çok belirgin renge sahip pırlanta da az bulunur. Diğer yandan "Fancy Diamond" (Fantezi Pırlanta) adı verilen pembe, kırmızı, sarı ve mavi gibi belirgin renklerde nadide pırlantalar bulunmaktadır. Pırlantada renk "diamond" kelimesinin baş harfi olan D'den başlayaak Z'ye kadar uzanacak şekilde sınıflandırılmıştır. J rengi ve üzeri pırlantalar, makul ve yeterli beyazlıktadırlar.


Berraklık

Doğada her elmasın yalnızca kendine özgü bir karakteri vardır. Onu özgün kılan, kristalleşme sürecinde içine karışan diğer minerallerdir. Doğanın parmak izleri olarak nitelendirilen bu maddeciklerin sayısı, rengi, yapısı, konumu ve büyüklüğü, elmasın doğallığını gösterir. Doğal izler ne kadar az olursa, pırlanta o kadar çok ışık yansıtır ve bu nedenle daha çok değer kazanır. Doğal iz taşımayan pırlanta bulmak çok zor olduğundan, içinde en az iz barındıranlar kusursuza yakın sayılır. Mümkünse SI ve üzeri berraklıktaki pırlantalar tercih edilmelidir.


Karat

Pırlantanın ağırlığı karat ile ölçülür. Karat ağırlığı, pırlantanın en kolay ölçülebilir özelliğidir. "Karat" sözcüğü, eski mücevher tüccarlarının pırlantalarını tartmak için kullandıkları "carob" adı verilen keçiboynuzu tohumundan gelmektedir. Bu tohumların ağırlığı, şaşılacak derecede birbirine benzerlik gösterir. Eskiden 1 karatlık pırlanta 1 keçiboynuzu tohumunun ağırlığına eşitti. Günümüzde ise karat 0,2 gramlık standart bir ölçüdür. Yani karat, gramın 5’te 1’ine eşittir. Her karat 100 eşit puana bölünür. Örneğin; çeyrek karat 25 puandır ve “0,25 ct” şeklinde yazılır. Türkçe’de bu puanlara “santim” denilmektedir. Büyüklük tercihi, tamamen ayırılan bütçe ile ilişkilidir.


Kesim

Pırlanta üzerinde insan eliyle yaratılan tek özellik kesimdir. Pırlantanın göz kamaştırıcı ışıltısı, kesimin ustalığına ve kullanılan teknolojiye bağlıdır. Kesimin hassasiyeti ve inceliği, pırlantanın ışığı yansıtma ve kırma oranlarını belirler. Kesim ne kadar iyiyse, pırlantanın parlaklığı, ışıltısı ve kıvılcımı o kadar artar. Doğru oranlarda kesilmiş pırlantanın bir yüzeyinden giren ışık diğer yüzeyinden yansır ve dağılarak "taç" denilen üst kısmından yayılır. Kesim çok derinse, ışığın bir kısmı pırlantanın "külah" olarak adlandırılan alt kısmından kaçar. Kesimin yeterince derin olmaması da ışığın külahtan kaçmasına yol açar ve pırlantanın yeterince parlamamasına neden olur. Bununla birlikte pırlantanın şekli ve kesim tekniği birbirinden farklı konulardır. Pırlantanın şekli ise zevke göre farklılık gösterir.

KAYNAK: PIRLANTICILAR

News

Latest News
Pırlanta Sarrafı Mücevherat Grubu. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Top Ad 728x90

Video

Visitors

Bu Blogda Ara

Vertical2

Pırlanta Hakkında Herşey

script type="text/javascript"> //form tags to omit in NS6+: var omitformtags=["input", "textarea", "select"] omitformtags=omitformtags.join("|") function disableselect(e){ if (omitformtags.indexOf(e.target.tagName.toLowerCase())==-1) return false } function reEnable(){ return true } if (typeof document.onselectstart!="undefined") document.onselectstart=new Function ("return false") else{ document.onmousedown=disableselect document.onmouseup=reEnable }

Slider

Recent Post

Games

Popüler Yayınlar

Tweetler