Bu Blogda Ara

31 Mart 2013 Pazar

Türkiye Tek Taşı Çok Sevdi

23:28


Türkiye'de pırlanta pazarı 420, pırlantalı mücevherler pazarı da 810 milyon dolara ulaştı. Markalı ürünler, sertifika ve 'tek taş'ın Türk kadınında tutku olmaya başlaması, satışların artışındaki en büyük nedenler arasında... 

PARA DERGİSİ-PIRLANTA takılara önceden sadece zengin aileler sahip olabilir, o da aile yadigarı olarak saklanırdı. Şimdiyse faizsiz 12 taksitle alınabilen, günlük kullanılan bir takı haline geldi. Özellikle klasik altın alyansın yerini, tek taş pırlanta aldı. Yani ünlü şarkıda söylendiği gibi artık tek taş almak çok kolaylaştı. Sektördeki markalaşma tüketicilerin pırlantaya ilgisini artırdı ve Türkiye, hızlı büyüyen bir pazar olarak pırlanta üreticilerinin gözdesi haline geldi. Son 5 yılda Türkiye pırlanta pazarı yüzde 25 büyüme kaydetti. Bu yıl ise yüzde 10'luk bir büyüme bekleniyor.
Aslında Türkiye'de pırlanta satışlarıyla ilgili net veriler yok. Ancak, şirketlerin satışlarından yola çıkıldığında, Türkiye'de 420 milyon dolarlık (sadece taş satış cirosu) bir pırlanta pazarının olduğu tahmin ediliyor. Perakende satış değeri olarak bakıldığında ise bu rakam 810 milyon dolar civarına çıkıyor.
TÜRKİYE ÜÇÜNCÜ BÜYÜK ÜRETİCİ
Halen piyasada tek taş pırlanta fiyatları 500 YTL'den başlıyor. Sektördeki üreticilerden Atasay, geçen hafta ilginç bir kampanya başlatarak piyasayı biraz daha hareketlendirdi. Atasay Kuyumculuk'un CEO'su Cihan Kamer, "Günde 1 YTL'ye pırlanta" kampanyası ile 50 bin adet tek taş satmayı hedeflediklerini söylüyor. Türkiye pırlanta pazarının neredeyse yarısını, De Beers Grubu elinde bulunduruyor. De Beers Grubu'nun pazarlama ve satış şirketi DTC'nin (Diamond Trading Company) Türkiye Direktörü Zeynep Başaran, Türkiye'de satılan pırlantaların yarısının kendilerine ait olduğunu söylüyor. Bu da De Beers'in yaklaşık 210 milyon dolarlık pırlanta satışı yaptığını gösteriyor.
Başaran'ın belirttiğine göre Türkiye, DTC'nin faaliyette olduğu 11 ülke arasında 10'uncu sırada yer alıyor. Tüketici olarak dünyanın gerisinde kalsak da, mücevher ihracatı açısından Türkiye, İtalya'dan sonra 2'nci sırada yer alıyor. Çin ve Hindistan'dan sonra ise 3'üncü büyük mücevher üreticisiyiz.
Dünyadaki ham elmasların neredeyse yarısını da işleten De Beers Grubu dünyanın en büyük ham elmas tedarikçisi.
DTC, 1996 yılından beri de düzenlediği pırlantalı mücevher tasarım yarışmalarıyla, sektörde tasarımın önemine dikkat çekiyor. Bugünlerde her yerde karşımıza çıkan Lava kampanyası da, bu çalışmaların bir ürünü. Her şeyiyle Türkiye'de hazırlanan ve "Aşkın enerjisi" sloganını kullanan Lava koleksiyonunun yılbaşında satışları artmış. İlginin sevgililer gününde daha da artması bekleniyor. Türkiye'de Lava kampanyasına altı büyük firma katıldı. Bunlar; Altınbaş, Ariş, Efe, Ekol, On ve Zen Kuyumculuk.
KUYUMCULAR PIRLANTAYLA VAR OLUYORLAR
Goldaş'ın CEO'su Sedat Yalınkaya pırlantanın dünya genelinde yükselen bir trend olduğunu, özellikle kampanya ve reklamların satışları oldukça artırdığını belirtiyor. Ariş yetkilileri, 2006 yılındaki pırlanta satışlarının ihracat ve iç piyasa toplam cirosunun 200300 milyon dolar olduğunu açıklıyor. 70 yıldır altın işinde olan Atasay ise, gelişen pırlanta sektöründen faydalanmak için 2002 yılında üretimlerine pırlantayı da dahil etti. Ayrıca Goldaş ve Atasay, pırlanta için ayrı birer departman yaratanlardan. Atasay'ın Pırlanta ve Mücevher Bölümünden Sorumlu Genel Müdür Yardımcı Haldun Ulutürk, "Dünya kuyum sektöründe marka olabilmenin yolu pırlantada da varolmaktan geçiyor. Dünyaya baktığınızda birinci sınıf markalar altın değil, pırlantadaki varoluşlarıyla öne çıkıyorlar" diyor. Ulutürk, pırlantalı mücevher sektörüne geçişlerindeki en önemli nedenin de, "uluslararası alanda bir marka olma hedefi" olduğunu belirtiyor.
GÜVENİLİR KUYUMCU ÖNEMLİ
Haldun Ulutürk satışlardaki artışta, pırlantaya güvenin artmasının da etkisi olduğunu vurguluyor. Geçmişte tüketicilerin satın aldıkları ürünleri bozdurmak istediklerinde yaşadıkları kötü tecrübelerin bu sektöre olan güvenlerini yitirmelerine sebep olduğunu ilave ediyor. Ulutürk, özellikle 2000 yılından sonra markalı mücevherlerin piyasaya girmesi, Dünya Pırlanta Konseyi'nin faaliyetleri ve tüketiciye verilen geri alım garantilerinin tüketicide pırlantaya olan güvenin oluşmasında ve satışların artmasında çok önemli olduğunu söylüyor. Firma değersizkayıpsız değiştirme ve bakım hizmeti garantisi veriyor.
Tüm ürünlerini sertifika ve garantili satan Ariş de tüketiciyi bilinçlendirmek için www.earis.com sitesinden "Ariş Pırlanta Okulu" başlığı altında çalışmalar yürütüyor.
Sektörün bir diğer büyük firması olan Altınbaş, 1999 yılından beri pırlantasını kendi fabrikasında üretiyor. Şirket 2006 yılında 50 trilyonluk cirosunun yüzde 40'ını pırlantadan elde etmiş. Altınbaş'ın pırlantadan sorumlu genel müdür yardımcısı Serdar Nerezoğlu, Türkiye'deki pırlanta pazarının son 45 yılda yüzde 25 büyüme kaydettiğini doğruluyor. Altınbaş'ın pırlanta cirosu ise son 4 yılda yüzde 100'ün üzerinde artmış. 100 ayrı kosept mağazası olan firma, en çok ciroyu başta İstanbul olmak üzere Marmara Bölgesi'nden kazanıyor.
Türk kadınının pırlantada, renkten çok berraklığa önem verdiği söyleniyor. Tektaş yüzük de, pırlanta satışlarında birinci sırada yer alıyor. Ardından tek taş küpe geliyor. Tektaş yüzüğün çok satılma nedeni olarak, alyans olarak da kullanılabilmesi gösteriliyor. Pırlanta takı olarak Türk kadını en çok yüzük takmayı ve almayı seviyor.
Pırlanta alırken nelere dikkat etmek gerekir? Bu sorunun cevabını uzmanlar şöyle veriyor: "Tüm dünyada pırlantaların değeri, 4C dediğimiz kesim, karat ağırlığı, renk ve berraklık özelliklerine göre belirlenir. Tüketiciye verilen bu sertifikalarda da alınan pırlantanın 4C özellikleri belirtilmelidir. Güven duyulan bir kuyumcudan yapılan alışverişte sertifikanın üzerinde 4C özelliklerinin tümünün, fiyatın ve geri alış bedelinin yazılması istenmeli. 


Para Dergisi

0 yorum

31 Mart 2013 Pazar

Türkiye Tek Taşı Çok Sevdi


Türkiye'de pırlanta pazarı 420, pırlantalı mücevherler pazarı da 810 milyon dolara ulaştı. Markalı ürünler, sertifika ve 'tek taş'ın Türk kadınında tutku olmaya başlaması, satışların artışındaki en büyük nedenler arasında... 

PARA DERGİSİ-PIRLANTA takılara önceden sadece zengin aileler sahip olabilir, o da aile yadigarı olarak saklanırdı. Şimdiyse faizsiz 12 taksitle alınabilen, günlük kullanılan bir takı haline geldi. Özellikle klasik altın alyansın yerini, tek taş pırlanta aldı. Yani ünlü şarkıda söylendiği gibi artık tek taş almak çok kolaylaştı. Sektördeki markalaşma tüketicilerin pırlantaya ilgisini artırdı ve Türkiye, hızlı büyüyen bir pazar olarak pırlanta üreticilerinin gözdesi haline geldi. Son 5 yılda Türkiye pırlanta pazarı yüzde 25 büyüme kaydetti. Bu yıl ise yüzde 10'luk bir büyüme bekleniyor.
Aslında Türkiye'de pırlanta satışlarıyla ilgili net veriler yok. Ancak, şirketlerin satışlarından yola çıkıldığında, Türkiye'de 420 milyon dolarlık (sadece taş satış cirosu) bir pırlanta pazarının olduğu tahmin ediliyor. Perakende satış değeri olarak bakıldığında ise bu rakam 810 milyon dolar civarına çıkıyor.
TÜRKİYE ÜÇÜNCÜ BÜYÜK ÜRETİCİ
Halen piyasada tek taş pırlanta fiyatları 500 YTL'den başlıyor. Sektördeki üreticilerden Atasay, geçen hafta ilginç bir kampanya başlatarak piyasayı biraz daha hareketlendirdi. Atasay Kuyumculuk'un CEO'su Cihan Kamer, "Günde 1 YTL'ye pırlanta" kampanyası ile 50 bin adet tek taş satmayı hedeflediklerini söylüyor. Türkiye pırlanta pazarının neredeyse yarısını, De Beers Grubu elinde bulunduruyor. De Beers Grubu'nun pazarlama ve satış şirketi DTC'nin (Diamond Trading Company) Türkiye Direktörü Zeynep Başaran, Türkiye'de satılan pırlantaların yarısının kendilerine ait olduğunu söylüyor. Bu da De Beers'in yaklaşık 210 milyon dolarlık pırlanta satışı yaptığını gösteriyor.
Başaran'ın belirttiğine göre Türkiye, DTC'nin faaliyette olduğu 11 ülke arasında 10'uncu sırada yer alıyor. Tüketici olarak dünyanın gerisinde kalsak da, mücevher ihracatı açısından Türkiye, İtalya'dan sonra 2'nci sırada yer alıyor. Çin ve Hindistan'dan sonra ise 3'üncü büyük mücevher üreticisiyiz.
Dünyadaki ham elmasların neredeyse yarısını da işleten De Beers Grubu dünyanın en büyük ham elmas tedarikçisi.
DTC, 1996 yılından beri de düzenlediği pırlantalı mücevher tasarım yarışmalarıyla, sektörde tasarımın önemine dikkat çekiyor. Bugünlerde her yerde karşımıza çıkan Lava kampanyası da, bu çalışmaların bir ürünü. Her şeyiyle Türkiye'de hazırlanan ve "Aşkın enerjisi" sloganını kullanan Lava koleksiyonunun yılbaşında satışları artmış. İlginin sevgililer gününde daha da artması bekleniyor. Türkiye'de Lava kampanyasına altı büyük firma katıldı. Bunlar; Altınbaş, Ariş, Efe, Ekol, On ve Zen Kuyumculuk.
KUYUMCULAR PIRLANTAYLA VAR OLUYORLAR
Goldaş'ın CEO'su Sedat Yalınkaya pırlantanın dünya genelinde yükselen bir trend olduğunu, özellikle kampanya ve reklamların satışları oldukça artırdığını belirtiyor. Ariş yetkilileri, 2006 yılındaki pırlanta satışlarının ihracat ve iç piyasa toplam cirosunun 200300 milyon dolar olduğunu açıklıyor. 70 yıldır altın işinde olan Atasay ise, gelişen pırlanta sektöründen faydalanmak için 2002 yılında üretimlerine pırlantayı da dahil etti. Ayrıca Goldaş ve Atasay, pırlanta için ayrı birer departman yaratanlardan. Atasay'ın Pırlanta ve Mücevher Bölümünden Sorumlu Genel Müdür Yardımcı Haldun Ulutürk, "Dünya kuyum sektöründe marka olabilmenin yolu pırlantada da varolmaktan geçiyor. Dünyaya baktığınızda birinci sınıf markalar altın değil, pırlantadaki varoluşlarıyla öne çıkıyorlar" diyor. Ulutürk, pırlantalı mücevher sektörüne geçişlerindeki en önemli nedenin de, "uluslararası alanda bir marka olma hedefi" olduğunu belirtiyor.
GÜVENİLİR KUYUMCU ÖNEMLİ
Haldun Ulutürk satışlardaki artışta, pırlantaya güvenin artmasının da etkisi olduğunu vurguluyor. Geçmişte tüketicilerin satın aldıkları ürünleri bozdurmak istediklerinde yaşadıkları kötü tecrübelerin bu sektöre olan güvenlerini yitirmelerine sebep olduğunu ilave ediyor. Ulutürk, özellikle 2000 yılından sonra markalı mücevherlerin piyasaya girmesi, Dünya Pırlanta Konseyi'nin faaliyetleri ve tüketiciye verilen geri alım garantilerinin tüketicide pırlantaya olan güvenin oluşmasında ve satışların artmasında çok önemli olduğunu söylüyor. Firma değersizkayıpsız değiştirme ve bakım hizmeti garantisi veriyor.
Tüm ürünlerini sertifika ve garantili satan Ariş de tüketiciyi bilinçlendirmek için www.earis.com sitesinden "Ariş Pırlanta Okulu" başlığı altında çalışmalar yürütüyor.
Sektörün bir diğer büyük firması olan Altınbaş, 1999 yılından beri pırlantasını kendi fabrikasında üretiyor. Şirket 2006 yılında 50 trilyonluk cirosunun yüzde 40'ını pırlantadan elde etmiş. Altınbaş'ın pırlantadan sorumlu genel müdür yardımcısı Serdar Nerezoğlu, Türkiye'deki pırlanta pazarının son 45 yılda yüzde 25 büyüme kaydettiğini doğruluyor. Altınbaş'ın pırlanta cirosu ise son 4 yılda yüzde 100'ün üzerinde artmış. 100 ayrı kosept mağazası olan firma, en çok ciroyu başta İstanbul olmak üzere Marmara Bölgesi'nden kazanıyor.
Türk kadınının pırlantada, renkten çok berraklığa önem verdiği söyleniyor. Tektaş yüzük de, pırlanta satışlarında birinci sırada yer alıyor. Ardından tek taş küpe geliyor. Tektaş yüzüğün çok satılma nedeni olarak, alyans olarak da kullanılabilmesi gösteriliyor. Pırlanta takı olarak Türk kadını en çok yüzük takmayı ve almayı seviyor.
Pırlanta alırken nelere dikkat etmek gerekir? Bu sorunun cevabını uzmanlar şöyle veriyor: "Tüm dünyada pırlantaların değeri, 4C dediğimiz kesim, karat ağırlığı, renk ve berraklık özelliklerine göre belirlenir. Tüketiciye verilen bu sertifikalarda da alınan pırlantanın 4C özellikleri belirtilmelidir. Güven duyulan bir kuyumcudan yapılan alışverişte sertifikanın üzerinde 4C özelliklerinin tümünün, fiyatın ve geri alış bedelinin yazılması istenmeli. 


Para Dergisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

News

Latest News
Pırlanta Sarrafı Mücevherat Grubu. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Top Ad 728x90

Video

Visitors

Bu Blogda Ara

Archive

Vertical2

Pırlanta Hakkında Herşey

script type="text/javascript"> //form tags to omit in NS6+: var omitformtags=["input", "textarea", "select"] omitformtags=omitformtags.join("|") function disableselect(e){ if (omitformtags.indexOf(e.target.tagName.toLowerCase())==-1) return false } function reEnable(){ return true } if (typeof document.onselectstart!="undefined") document.onselectstart=new Function ("return false") else{ document.onmousedown=disableselect document.onmouseup=reEnable }

Slider

Recent Post

Games

Popüler Yayınlar

Tweetler