16 Temmuz 2012 Pazartesi
Elmaslar ve Pırlantalar
Elmaslar dünyadaki en pahalı varlıklardan biridir.Karşılaştırılmaz parıltıları, zariflikleri, dayanıklılıkları ve gizemleriyle hayalgüçümüzü binlerce yıldır üzerine çekmiştir.Bu krallara layık taşın ardındaki bilgi ve mistisizm göz önüne alındığında şüphesiz aşkı ve sevgiyi gösteren en mükemmel hediyedir.
Elmas gelin ve damatların en çok talep gösterdikleri nişan yüzüğü olmanın yanı sıra aynı zamanda Nisan ayının doğum taşıdır.Ayrıca evlilik yıldönümlerinin aranılan bir hediyesidir.
Büyük bir parça elmas takı aldığınızda örneğin nişan yüzüğü veya yıldönümü yüzüğü çoğu insanın yaptığı alımların en pahalılarından birini yapmış olacaksınız.Bu nedenle taşın kalitesini ve fiyatını belirleyen kritelerin anlaşılması büyük önem taşır.Böylece doğru bir alım yapılabilecektir.
Bir elmas alırken taşın değerini belirleyen 4C Color : Renk, Clarity: Berraklık, Cut: Kesim ve Carat: Karat Ağırlığı özelliklerinin göz önünde bulundurmayı unutmamanız gerekir.
Pırlantanın Berraklığı
Berraklık , elmasın kalitesine karar verirken göz önüne alınan 4C den biridir.Şekillendirme ve kesim işlemi sırasında elmasın içinde ve yüzeyinde oluşan kusurları ifade eder.
Yüzeyde oluşan izler leke olarak adlandırılır.Doğal durumlarıda içeren en bilinen leke çeşitleri, yüzey pürüzlülüğü, elmasın yüzeyinde görülen saydam stres çizgileri,taşın düz yüzeylerindeki hataları gidermek ve berraklığını arttırmak için oluşturulan ekstra yüzlerdir.
Bu izler taşın iç kısmında oluştuğunda ise kalıntı adını alır.Kristallerde dahil olmak üzere en bilinen kalıntı çeşitleri taşın büyümesi sırasında küçük minerallerin emilmesi sonucu oluşan baloncuklar. iğne uçları , çok küçüklerdir ancak 10 kere büyüten bir mercekten bakıldığında nokta olarak görülürler.İğneler, kristal içinde iğne şekilli olarak bulunurlar.Düğümler, elmasın içinde yüzeyine kadar ulaşanlardır.Kırıntı, elmasın yüzeyinde oluşan yüzeysel açılımlardır.Çukur, yüzeyde oluşan daha büyük kırıntılardır.Tüyler,elmasta oluşan küçük stres çatlaklatıdır.İç pürüzlenme, elmasın içinde bulunan stres çizgileridir. Bulutlar, taşın iç yüzeyinde oluşan kalıntıların grup oluşturmasıyla bulut gibi görünmesi.
Her elmasın bazı kusurları vardır.Bu kusurlar taşın parmak izi gibidir ve böylece taşı eşsiz yapar.Bununla birlikte kalıntılar ve diğer kusurlar taştan geçen ışığa engel olurlar ve parıltılarını azaltırlar, bu sebeple daha küçük kalıntılara sahip elmaslar daha değerlidir.
Nadir bulunan ve en değerli elmaslarda bu kalıntılar çok küçüktür ve iyi bir ışık altında ve 10 kat büyüten büyüteç altında bile görülmesi zordur.Bu yüzden Amerika Taş Enstitüsü kalite analiz sistemine göre kususuz (flawless:FL) iç kusursuz veya iç kusursuz (IFL) olarak adlandırılırlar. Skalanın diğer tarafında ise 1. derece kusurlu taşlar vardır ki görülebilen hatalar taşın doğal güzelliğini gölgeler.Amerika Taş Enstitüsü derecelendirme sistemi aşağıdaki gibidir.
FL: KUSURSUZ (FLAWLESS) : Dış izler yoktur içte bulunan kalıntılar ise 10 derece büyüten bir büyüteçle uzmanlar tarafından görülebilir.
IF : İÇ KUSURSUZ (İNTERNALLY FLAWLESS) : Dış yüzeyde küçük lekeler bulunur içinde ise 10 derece büyüten bir büyüteçle bile kalıntılar görünmez.
VVS1-VVS2 ( VERY VERY SLIGHTLY INCLUDED ) ÇOK ÇOK HAFİF OLARAK İÇERENLER : Çok küçük kalıntılar veya bitim hatları uzmanlar tarafından bile 10 derece büyüten bir büyüteçle zorlukla görülür.Tipik kusurlar küçük iğne uçları içermesi , hafif bulutlanmalar, küçük tüyler ve iç pürüzlenmedir.
SI1, SI2 ( SLIGHTLY INCLUDED ) HAFİF OLARAK İÇERENLER : Küçük kalıntılar ve yüzey lekeleri 10 derece büyüten bir büyüteçle kolaylıkla görülebilir.Ancak çıplak gözle uzmanlar tarafından bile görünmez.Tipik olarak görülen kusurlar kristaller, bulutlanmalar ve tüylenmelerdir.
I1 ( IMPERFECT 1 ) KUSURLU 1 : Kalıntılar ve bitim hataları 10 derece büyüten büyüteçle görülebilir ancak çıplak gözle zorlukla görülebilir.Taşın parıltısına az etkisi vardır.
I2 ( IMPERPECT 2 ) KUSURLU 2 : Daha fazla ve büyük kalıntılar ve yüzey lekeleri 10 derece büyüten büyüten olmaksızın kolaylıkla görülebilir.Taşın parlaklığını azaltan lekeler.
I3 ( IMPERFECT 3 ) KUSURLU 3 : Çok ve daha büyük lekeler ve yüzey lekeleri rahatlıkla görülebilir.
Elmasınız ne kadar berraktır.Elmasın berraklığı nasıl hesaplanır ve bu elmas yatırımınızın kalitesini nasıl etkiler? Berraklık , elmasın ka...
Pırlantanın Rengi
Elmas-pırlanta kalitesine karar vermede kullanılan 4C ( Color, Clarity,Carat, Cut ) den biri olan biri olan renk beyaz elmasta bulunan veya bulunmayan renklere karşılık gelir.Kural olarak taş daha beyaz oldukça değeri daha da artar.Hafif bir sarılık veya kahverengilik bile değerini negatif olarak etkiler. Elmaslar Amerika Taş Enstitüsü GIA renk skalasına göre sınıflandırılırlar.Renksizlerler “D” harfiyle sınıflandırlırken içerdiği sarılık oranında “Z” harfine doğru ilerler.Rengini anlamak için en iyi yol beyaz bir yüzeye karşı bakmaktır.
D-F arasında bulunan taşlar nadirliklerinden dolayı en değerli olarak kabul edilen taşlardır.Aşağıda beyaz elmasların sınıflandırması vardır.İçerdiği renklerin çıplak gözle görülebilir olmasına göre sınıflandırılmışlardır.
D den H ye kadar olanlar-Eğer renk kalıntısı varsa ancak uzmanlar tarafından görülebilir.
H den L ye kadar olanlar-Küçük taşlar renksizdir büyükler ise hafif renk tonları görülür.
L den Q ya kadar olanlar-Taşlar uzman olmayanların bile görebileceği artan bir sarılık içermeye başlar
R den W ya kadar olanlar-Uzman olmayanlar tarafından bile sarı olarak görülür.
D-F sınıfındaki pırlantalar çok pahalı olduğundan deneyimsiz kişilerce görülemeyecek renkler içeren G-H sınıfı elmaslar alarak oldukça yüksek oranda para biriktirebilirsiniz. Gözle görülebilir çok hafif sarılık J-M sınıfındaki taşlar bile doğru mücevher ayarlarıyla renksiz olarak görülebilir. Kural olarak sarı metal ( genellikle altın ) elmastaki renkleri gizlerken, beyaz altın, gümüş ve platin göz önüne serer.
Elmasların(pırlantanın) büyük çoğunluğu beyaz renkli olmasına karşın parlak renkli kırmızı, pembe, mavi, yeşil, sarı, kahverengi ve diğer renklerde bulunan elmaslar da vardır. Beyaz elmasları değerli yapan renksizlikleriyken , renkli elmaslar renklerinin derinliği ölçüsünde değerlenirler. Parlaklıkları ve renk doygunluklarıyla soluk renkliden parlağa kadar olan renkli elmasların, renk doygunluğu arttıkça aldığı derecede artacaktır.
Renkli elmaslar renklerinin nadirliklerine, doygunluğuna ve saflığına göre değer bulurlar. Örneğin kırmızı ve yeşiller , sarı ve kahverengi olanlardan daha nadir bulunurlar. Üst sınıf renkli elmaslar son derece nadir bulunurlar ve olağan üstü fiyatları vardır.
Renkli elmaslar doğada nadiren oluşmalarına rağmen, labaratuvarlarda ışın ve ısı teknikleriyle kolaylıkla üretilebilirler.Bu işlemle renksiz doğal bir elmas bile renklendirilebilir. Ayrıca bu işlemler hafif renk içeren elmasları daha beyaza dönüştürecek şekilde de geliştirilmiştir.Işınlama yöntemleriyle renklendirilen elmaslar doğal olanlara göre oldukça ucuzdur ve labaratuvar teknikleriyle yapay oldukları belirlenebilir.
Elmas-pırlanta çıplak gözle beyaz görülebilir, ancak elmaslar çeşitli renk kalitelerinde bulunurlar. Bir pırlanta taşın rengi hesaplanırken ...
Pırlanta kesiminin belirlenmesi
Pırlanta kesiminin belirlenmesi
Diğer değerli taşlarda olduğu gibi pırlanta da kesime ve parlatılmaya ihtiyaç duyar. Elmas/pırlanta kesimcisinin yeteneği elmastaki/pırlantadaki sıradışı ve eşsiz güzelliği ortaya çıkarmaktır. Birçok taş bilimcisi taşın değerini belirleyen en önemli faktörün kesim olduğuna inanır. Çünkü taş ne kadar iyi renkte ve berraklıkta olursa olsun kötü yapılan kesimlerde berraklığını kaybedecektir.Kesildiği şekle, parlatılma kalitesine ve taşın genel simetrisine göre elmas tasarımcıları kesim işlemine bittiğine karar verirler. Yuvarlaklık, derinlik, genişlik ve yüzlerinin birbirine benzerliği kilit faktörlerdir. Kesim ayrıca taşın kesimini şeklini tanımlayan faktördür.
Her taş tamamen bir matematiksel formüle göre kesilir. En genel yuvarlak kesimlerin 58 yüzü vardır ve bu küçük parlatılmış düzlemler bakan kişiye en fazla ışık yansıtacak şekilde tasarlanmıştır. Parıltı olarak bilinen yansımalar, elmasın değerinin hesaplanmasında son derece önemli bir etkendir.
Elmasın pırlantanın kesim kalitesinin anlaşılması için birçok sistem olmasına rağmen genel olarak; ideal, Mükemmel, Çok İyi, İyi, Vasat ve Kötü olarak sınırlandırlabilirler. İdeal ve mükemmel kesimler gelen ışığın tümünü veya tamamını göze geri yansıtacak şekildedir. Çok iyi veya iyi kesilmiş bir taş ise neredeyse ideal ve mükemmel kesimler kadar çok ışık yansıtırlar ancak daha uygun fiyatları vardır. Vasat kesimler taşın kalitesi de göz önüne alındığında iyi kesimlere göre oldukça düşük parlaklıkları vardır. Kötü kesilmiş bir elmas ise orantısını kaybetmiş ve sonuç olarak ışıgını yanlara ve aşağıya yansıtan kesimlerdir.
Farklı bir şekilde söylemek gerekirse iyi kesilmiş bir elmasın açıları ve orantıları taşın iç parlaklığını mümkün olan en çok parıltı ve kıvılcımı dışarı yansıtır.Kötü kesilmiş bir elmas ise mattır ve içerisinde ölü noktalar bile bulunabilir.
Elmasın orantıları, özellikle derinliği çapla karşılaştırılması ve üst yüzey çapı, taşta ışığın ne kadar iyi yol alacağını göze nasıl yansıyacağını belirleyebilir.
Elmasın parlaklığının iki kilidi taşın taç kısmı ve çadırıdır. Taç üst kısmıdır ve kemere ( kesilmiş elmasın en dış kenarına ) kadar uzanır. Çadır ise kemere kadar olan alt kısımdır.Mükemmel bir kesimde kemerin üst kısmında 32 yüz ve bunlara ek olarak üst yüzey bulunur. Alt yüzeyde ise 24 yüz ve uç kısmı bulunur. Standartların dışına biraz çıkılmasının parlaklık üzerinde negatif yönde derin etkiler yapar. Ancak bazen arka yollar olabilir. Kesimci taç kısmının açılarını, üst yüzey büyüklüğünü ve çadırın açılarını ayarlayarak tekrar mükemmel parlaklığı yakalamaya çalışabilir.
Pırlanta kesiminin belirlenmesi Diğer değerli taşlarda olduğu gibi pırlanta da kesime ve parlatılmaya ihtiyaç duyar. Elmas/pırlanta kesimc...
Pırlanta'nın Bakımı
- Bir elmas diğer bir elmasları veya diğer takıları çizebilir.Bu yüzden elmas takılar her zaman ayrı olarak saklanmalıdır.Eğer elmasları birlikte depolamanız gerekiyorsa birbirlerine dokunmamasının sağlamalısınız böylece birbirlerini çizmeyeceklerdir.Elmas takılar an iyi saklama şekli kenarları kumaş kaplanmış takı kutularıdır.
- Ağır iş yaparken asla elmas takı takmayınız.Elmas çok dayanıklı olmasına rağmen sert bir darbeyle çatlayabilir.
- Klorlu beyazlatıcılarla diğer kimyasallarla asla temas ettirmeyiniz aksi halde lekelenebilir.
- Düzenli olarak temizleyiniz.Ticari bir temizleme bezi alınız.Markalı olmasına dikkat ediniz ve üzerindeki talimatlara uyunuz.Ayrıca elmasınızı küçük ılık bir kasede hafif bir sıvı deterjanla hazırlanmış sabunlu suda yıkayabilirsiniz.Sabun köpüğü çerçevedeki kir ve tozu çıkarırken diş macunuyla hafifçe fırçalayınız.Daha sonra ılık suda durulayınız.Yumuşak keten içermeyen bir bezle hafifçe ovalayarak kurulayınız.Kesinlikle lavabonuzu tıkamayı unutmayınız!Bir diğer seçenek ise yarı yarıya amonyak ve soğuk sudur.Küçük bir kapta hazırlanmış karışımıza taşınızı 30 dk elmasınızı bırakınız.Çıkarın ve yumuşak bir diş fırçasıyla öne ve arkaya doğru nazikçe fırçalayın.Suda tekrar çalkalayın daha sonra durulayın ve yumuşak bir kağıt mendille kurulayın.Son olarak elmaslarınızı votkaya batırarakta temizleyebilirsiniz.
- Eğer taşınız daha önce işlem gördüyse özel ilgi ve bakıma ihtiyacı vardır.Elmaslar görünüşlerini geliştirmek için renklendirilebilir, ısı veya ışın uygulanabilir.Kalıntılar bazen lazerle yok edilmiş ve lekeler cam benzeri bir bileşenle doldurulmuş olabilir.Bu işlemlerin her zaman taşta kalıcı etki bırakmazlar.Güvendiğiniz bir elmas satıcısına taşınızın uygulama görüp görmediğini ve özel bir bakım gerekip gerekmediğini öğrenebilirsiniz.
Elmaslar dünyada bulunan en sert maddelerdir.Uygun bir bakımla bir ömür boyunca kullanılabilir ve hatta parlaklıklarını kaybetmeden nesild...
Pırlanta/Elmas'ın karat ağırlığının belirlenmesi
Karat terimi elmasın ağırlığı anlamına gelir. Elmasın kalitesinin belirlenmesinde kullanılan 4C standartından biridir. Birbirlerine tam olarak benzeyen keçiboynuzu tohumları antik dönemde terazilerde ağırlık hesaplamalarında kullanılıyordu.Karat kelimesi buradan türemiştir.
Karat ayrıca diğer değerli taşlarda da kullanılır ve yaklaşık 200 miligrama denk gelir. Bir karat ayrıca bir gramın beşte bir ağırlığındadır. Bir onsta 142 karat vardır. Karat puanlara bölünmüştür ve 1 karat 100 puana den gelmektedir. Bazı genel karat ağırlıkları ve bunlara karşılık gelen puanlar aşağıdaki gibidir.
- Bir karat 100 puan
- 3 bölü 4 karat ( 0,75 karat ) 75 puan
- Yarım karat (0,50 karat) 50 puan
- Çeyrek karat (0,25 karat ) 25 puan
- Kanal ayarlamalarında ve işlemecilikte kullanılan taşlar ise genellikle 0,15 karattır.
- 10 karat : 14 mm
- 5 karat : 11.1 mm
- 2,5 karat : 8,8 mm
- 1 karat : 6,5 mm
- 0,75 karat : 5,9 mm
- 0,50 karat : 5,15 mm
- 0,375 karat : 4,68 mm
- 0,25 karat : 4,1 mm
- 0,125 karat : 3,25 mm
- 0,0625 karat : 2,58 mm
Ancak kesim, renk , berraklık gibi diğer etkenler de taşın değerinin hesaplanmasında aynı derecede etkilidir.Küçük ve özel olarak kesilmiş bir taş ; kesimi, rengi veya berraklığı daha kötü olan daha büyük bir taştan daha pahalı olabilir.
Ham taştan kesim yaparken mümkün olan en büyük ağırlığı korumak ve kesim, renk, berraklık değerlerini mümkün olan en üst seviyede tutmak kesimciyi en çok zorlayan durumdur.Bu sebeple taşın kesim sırasında güzelliğini, büyüklüğünü ve değerini koruyabilmesinde belirleyici faktör kesimcinin deneyimi ve yeteneğidir.Kesimcinin göreviyse size müşteriye en iyi kalitede ve mümkün olan en büyük karatta paranızın karşılığını verebilmektir.
Elmasın/Pırlantanın karat ağırlığı nedir ve sizin için uygun olan en iyi elmas ölçüsü nedir? AltinDevri.com, size en iyi fiyatlı ve en uy...
11 Temmuz 2012 Çarşamba
Pırlanta Hakkında Önemli Tüyolar- Atilla Anlı
Son yıllarda takı olarak yaygınlaşan pırlanta, iyi bir yatırım da aynı zamanda. Ama değerinde alıp satabilmek için bazı püf noktalarına hakim olmak gerek. Sektörün köklü isimlerinden Atilla Anlı, pırlantanın 10 farklı düzeyi bulunan renk skalasının olduğunu, bunların içinden daima beyazın tercih edilmesi gerektiğini söylüyor. Bu beyaz pırlantanın kesimi de yuvarlaksa “Doğru yatırım yaptım” diyebilirsiniz.
De Beers’in izinde
Atilla Anlı, Türkiye’ye gelen Kevin Costner gibi dünya starlarına alacakları mücevher konusunda eksperlik de veriyor. Büyük aileler önemli taşlar alacakları zaman veya tereddüte düştüklerinde onun kapısını çalıyor. Bunun için bir ücret almadan herkese yardımcı oluyor. Kapalıçarşı’nın Atilla ağabeyi nesli tükenmiş esnaflardan. Zora giren toptan müşterilerini sıkıştırmıyor, “Sat ödersin” ekolünden geliyor. Dünya mücevher devi De Beers’in izinde yürüyor. Bugünlerde enerjisinin büyük bölümünü kendi markası Only One By Atilla Karat’ı zincir haline getirmeye ayırıyor. Kızı, İngiltere’de University College Of London’ın ekonomi bölümünü bitirdikten sonra Central Saint Martins’te mücevher tasarımı eğitimi almış. Only One By Atilla Karat’ın başına geçmek için planlanmış bir eğitim. Atilla Anlı’yla trendleri, sektörü ve markasını konuştuk.
* Pırlanta, değerli oluşunun ötesinde, büyüsü de olan bir taş. Büyüsüne nasıl kapıldınız?
1970’te İstanbul’da ufak bir atölye kurdum. İmalattan gelmeyim. Benim hayatım mücevherat. Mesleğim ailemden de önce gelir doğrusu. Kuyumcular Odası’nın kurucularındanım. 1984 yılında, rahmetli Turgut Özal’ın kurduğu hükümetin aldığı karar sonrasında, Allah bana Türkiye’de ilk pırlanta ithalatını yapmayı nasip etti. O günkü şartlarda pırlanta sektöründe taşlar yerine oturmamıştı. Türkiye’de kaliteli mücevher üretimi ithalatla başlar. 2003’te De Beers’in yaptığı tanıtımın bütün trio mücevheratını ben verdim. Firmamız 2010’da dünyaca ünlü Gemoloji Enstitüsü HRD Antwerp Institbte Of Gemmolgy-İstanbul tarafından “The number one client of HRD Antwerp Certificates” , “1 numaralı müşteri” ünvanına sahip olarak 2011’de de HRD Antwerp’te ayrılacıklı çözüm ortakları arasında yerini almıştır.
* Sanat koleksiyonları elden geçirildiğinde bazı eserlerin aslında çok da değerli olmadığı görülebiliyor. Siz, bir zamanlar servet ödenen mücevherleri bugün incelediğinizde aynı değeri göremediğiniz oluyor mu?
Geçmişte maalesef bazı suiistimaller oldu. Renk problemi olan pırlantalar satıldı. 1970’li yıllarda gümüş çatal, kaşıklar eritilip kaplanarak montürler yapılmış. Üzerine de berrak olmayan pırlantalar konulup takıya dönüştürülmüş. 1975’lerde ise beyaz altın modası başladı. Ama çoğu beyaz altın değildi. O zamanlar o takıları alanlar o paralarla Bostancı’da daire alabilirdi.
Elime aldığım 3 taşın değeri 200 bin dolar. Önümde duran taşlardan en çok kırmızı yakutu beğendim...
Elime aldığım 3 taşın değeri 200 bin dolar.
Önümde duran taşlardan en çok kırmızı yakutu beğendim...
Sertifika uluslararası olmalı
* Ama sertifikaları var, çözüm değil mi?
Firmaların sertifikasını yeterli görmüyorum. O bilgi ve birikim sonuçta her firmada yok. Sertifika veriyor ama kendi inisiyatifini yansıtıyor. Belli uluslararası firmalar size takının sertifikasını verir. Uluslararası saygınlığı olan Amerikan, Belçika, Rus firmalarıdır bunlar. Biz mesela kendi sertifikamız yanında dünyada çok muteber olan Belçika HRD şirketinin sertifikasını da veririz.
* Bu sertifikayı vermek zorunlu mudur?
Altında güvenlik sorunu yüzde 99 çözülmüştür. Ama pırlanta da henüz aynı noktada değiliz. Bugün pırlantayı anlayan insan sayısı çok azdır aslında. Alım yaparken uluslararası firmaların verdiği sertifikayı da istemelisiniz. Satan vermiyorsa o takıyı almamanızı tavsiye ediyorum. Dünyada her taşın bir kaydı vardır. Artık neredeyse her pırlantanın çemberine önemli sertifika firmalarının verdiği taşın özelliğini gösteren kimliği yazılıyor.
* Pırlanta aldığımda bir şüphem varsa ne yapabilirim?
Kuyumcular odası HRD ile işbirliğine gitti. Başvurup istediğiniz incelemeyi yaptırabilirsiniz. Bunun dışında çok iyi özel laboratuarlar var. Bizim laboratuarımızada getirirlerse yardımcı oluruz.
* Yabancılarla yerlilerin tercihleri arasında bir farklılık var mı?
Yabancılar işlenmiş renkli taş sever.
* İyi pırlanta nasıl anlaşılır?
Beyaz, içi temiz olan pırlantadır. Pırlantada renk skalası en beyaz olan D’den başlar sarı limona kaçan renklere Z’ye kadar gider. Alfabenin son harflerine doğru gittikçe kalitesi düşer. Şimdi ilanlar görüyorum, ‘Bir tane tek taş alana, yarısı hediye’ diyor. Yahu nasıl olur bu. Maliyeti karşılaması mümkün değil ki. 10 tane renk vardır pırlantada. Türkiye’de ise beyaz, açık sarı ve kahverengi pırlanta var. Fancy dediğimiz orijinal sarılar var. Şimdi bunlar moda ama ben kesinlikle beyazdan şaşmayın diyorum. Baget, kalp, kare, markiz, damla şeklinde olan kesimler var. Ben bunları da tavsiye etmiyorum özellikle yatırım amaçlı alıyorsanız yuvarlak kesimden şaşmayın.
‘238 karatı gördüm, kalbim duruyordu’
* Türkiye’de en çok kaç karat tek taş satılıyor?
Tek taşlar genelde 1-3 karat arasındadır. 1 karatlık iyi bir tek taş 5-7 bin dolar. En çok satılan 0.50 santim kaliteli bir tek taş ise 2 bin dolar civarında. Tek taş artık halka indi. Minik parçalarda 0.10 cm (Bir karatın 10’da biri) taşlar çok satılıyor. Sözlenenler tercih ediyor bunu.
* Bazen okuyoruz 50 karat yüzük aldı sevgilisine diye. Nasıl oluyor bu?
Yok öyle bir şey. Buna kimsenin gücü yetmez. Karatın yarısına biz 0.50 cm deriz. (1 karat 100 cm imiş mücevhercilerin jargonunda) 20 karat tek taş bile Türkiye’de çok nadirdir. Birkaç ailede var. Ama bunların sayısı bir elin parmağını geçmez.
* Gördüğünüz en yüksek karat taş...
İsrail’de gördüm, usta işliyordu, 238 karat. Kalbim duruyordu, o günü asla unutamam.
* Yatırım amaçlı olarak altın mı, pırlanta mı?
İkisi de alınır. Altının çok işçiliklisi de yatırım amaçlı olamaz ama. Cumhuriyet altını veya 24 ayar alın. Fazla işçilikten uzak durun, yatırım amaçlı alacaksınız yuvarlak beyaz pırlanta her zaman iyidir.
‘En korktuğum taş zümrüt, çok hassastır’
* Bugünlerde en çok ne satılıyor?
Tek taş. Arkasından alyans ve su yolu bileziği. Tek taşını alan bu ikisinden sonra kolye ucunu da almak istiyor. Bu set tamamlanınca bu kez başa dönüyor ve daha yüksek karatta tek taş alıyor.
* Pırlantadan sonra peki?
Pırlantadan sonra en çok zümrüt isteniyor. Zümrüt, Muhteşem Yüzyıl’la çok ön plana çıktı. Ama beni de en çok korkutan taştır. Zümrüt çok hassas bir taştır. Çok çabuk kırılabilen, darılabilen, renk değiştirebilen bir taş damarlarından dolayı. Tüketicinin mümkün mertebe renkli taş almamasını tavsiye ediyorum.
* Neden?
Renkli taş her zaman yatırım amaçlı olamaz. Türkiye’de kaliteli renkli taş çok azdır. Pırlantayı her zaman bulursunuz, satarsınız ama renkli taşın kalitesini kimse ne biliyor ne de değer veriyor.
* Değerli taşları nerelerden alıyorsunuz?
Rusya, Hindistan, Afrika, Kanada, Avustralya.
Usta olacak gençlerin elinden tutuyor
* Mıhlama ustalarının sayısının azaldığı söyleniyor. Nasıl buluyorsunuz onları?
Mıhlamanın da makinesi var mı derseniz var. Ama standart işler için. Özellikli işlerde istediğiniz kalitedeki mıhlamayı ustanın dışında kimse yapamaz. İyi ustaların sayısı çok azaldı. Üç ay önce Gazi Üniversitesi’nin mıhlama bölümü açtığını duydum. Bizi davet ettiler sponsor da oldum. Yeni ustaların yetişmesi için elimden gelen her desteği veriyorum. Bu yıl 50 öğrenci alacağım. Üniversitelerden öğrenci alıp yetiştiriyoruz. Üniversitelerde seminerler veriyorum. Ancak iyi ustalar yetiştirirsek piyasanın dinamiklerini düzeltebilir, arka sokaklara çare bulabiliriz.
*Ne var arka sokaklarda?
Kuyumcu olmayıp da kendini kuyumcu zanneden o kadar çok insan var ki. Bunlar 100 gram altınla dükkan açıyor, amaçları silah ruhsatı almak. Her önüne gelene kuyumcu dükkanı açtırılmaması lazım. Tabloya baktığınızda 20 bin kuyumcu var, 5 bin kuyumcu yeter oysa. Belirli sayıda firma olursa denetim ve kontrolü de çok rahat olur.
Tarihi tasarımda kimse Sevan’la yarışamaz
* Markanızı büyütürken yol haritanız ne olacak? Şimdilerde dünyada tarihi takılar çok moda...
Tarihi ürünler yapmayacağım. Bu konuda kimse Sevan Bıçakçı’nın önüne geçemez çünkü. Yaptığı tasarım ve takılara çok saygı duyuyorum, mükemmel bir usta. Daha dizayn günümüz trendlerine yakın modern ürünler satacağız. Unigue tasarımlar yapacağız. Ama sadece büyük parçalar koymayacağız. Eşinize, annenize sormadan alabileceğiniz ürünler de olacak. Her kesime hitap edecek. Paranız varsa yüksek karatı alabilirsiniz ama işçilik de en az bunun kadar önemlidir. Türkiye’de gerçek mücevheratın yapılabildiğini dünyaya göstermek istiyorum. Kızım Melis eğitimini tasarım üzerine yaptı. Markanın başında o olacak. Mağazamız Nuruosmaniye’de ve birçok mücevherci de bizim ürünlerimizi satar. Şimdi yeni mağazalar açıyoruz. Bir yıl içinde İstanbul’da belli alışveriş merkezlerinde, Ankara ve Dubai’de açacağız. Arkasından Suudi Arabistan’da olacağız. Orada belli ailelere zaten ürün veriyoruz. Arabistan’da insanların bütün statüsü mücevher üzerinden belirleniyor. Bir düğünde ne kadar ağır takı taktığınız ne kadar varlıklı olduğunuzun göstergesidir oralarda. Tüketiciye daha çok noktada dokunacağız. Ama öyle süpermarket gibi yaygınlaşmayacağız, seçkin noktalarda seçkin bir koleksiyonla olacağız. Butik mağazalarla gerçek mücevheri göstereceğim.
Songül Hatısaru/Milliyet
Atilla Anlı'dan pırlanta hakkında önemli tüyolar Pırlanta Sarrafı - Pırlanta Hakkında Herşey- İ yi bir yatırım aracı olan pır...
16 Temmuz 2012 Pazartesi
Elmaslar ve Pırlantalar
Elmaslar dünyadaki en pahalı varlıklardan biridir.Karşılaştırılmaz parıltıları, zariflikleri, dayanıklılıkları ve gizemleriyle hayalgüçümüzü binlerce yıldır üzerine çekmiştir.Bu krallara layık taşın ardındaki bilgi ve mistisizm göz önüne alındığında şüphesiz aşkı ve sevgiyi gösteren en mükemmel hediyedir.
Elmas gelin ve damatların en çok talep gösterdikleri nişan yüzüğü olmanın yanı sıra aynı zamanda Nisan ayının doğum taşıdır.Ayrıca evlilik yıldönümlerinin aranılan bir hediyesidir.
Büyük bir parça elmas takı aldığınızda örneğin nişan yüzüğü veya yıldönümü yüzüğü çoğu insanın yaptığı alımların en pahalılarından birini yapmış olacaksınız.Bu nedenle taşın kalitesini ve fiyatını belirleyen kritelerin anlaşılması büyük önem taşır.Böylece doğru bir alım yapılabilecektir.
Bir elmas alırken taşın değerini belirleyen 4C Color : Renk, Clarity: Berraklık, Cut: Kesim ve Carat: Karat Ağırlığı özelliklerinin göz önünde bulundurmayı unutmamanız gerekir.
Pırlantanın Berraklığı
Berraklık , elmasın kalitesine karar verirken göz önüne alınan 4C den biridir.Şekillendirme ve kesim işlemi sırasında elmasın içinde ve yüzeyinde oluşan kusurları ifade eder.
Yüzeyde oluşan izler leke olarak adlandırılır.Doğal durumlarıda içeren en bilinen leke çeşitleri, yüzey pürüzlülüğü, elmasın yüzeyinde görülen saydam stres çizgileri,taşın düz yüzeylerindeki hataları gidermek ve berraklığını arttırmak için oluşturulan ekstra yüzlerdir.
Bu izler taşın iç kısmında oluştuğunda ise kalıntı adını alır.Kristallerde dahil olmak üzere en bilinen kalıntı çeşitleri taşın büyümesi sırasında küçük minerallerin emilmesi sonucu oluşan baloncuklar. iğne uçları , çok küçüklerdir ancak 10 kere büyüten bir mercekten bakıldığında nokta olarak görülürler.İğneler, kristal içinde iğne şekilli olarak bulunurlar.Düğümler, elmasın içinde yüzeyine kadar ulaşanlardır.Kırıntı, elmasın yüzeyinde oluşan yüzeysel açılımlardır.Çukur, yüzeyde oluşan daha büyük kırıntılardır.Tüyler,elmasta oluşan küçük stres çatlaklatıdır.İç pürüzlenme, elmasın içinde bulunan stres çizgileridir. Bulutlar, taşın iç yüzeyinde oluşan kalıntıların grup oluşturmasıyla bulut gibi görünmesi.
Her elmasın bazı kusurları vardır.Bu kusurlar taşın parmak izi gibidir ve böylece taşı eşsiz yapar.Bununla birlikte kalıntılar ve diğer kusurlar taştan geçen ışığa engel olurlar ve parıltılarını azaltırlar, bu sebeple daha küçük kalıntılara sahip elmaslar daha değerlidir.
Nadir bulunan ve en değerli elmaslarda bu kalıntılar çok küçüktür ve iyi bir ışık altında ve 10 kat büyüten büyüteç altında bile görülmesi zordur.Bu yüzden Amerika Taş Enstitüsü kalite analiz sistemine göre kususuz (flawless:FL) iç kusursuz veya iç kusursuz (IFL) olarak adlandırılırlar. Skalanın diğer tarafında ise 1. derece kusurlu taşlar vardır ki görülebilen hatalar taşın doğal güzelliğini gölgeler.Amerika Taş Enstitüsü derecelendirme sistemi aşağıdaki gibidir.
FL: KUSURSUZ (FLAWLESS) : Dış izler yoktur içte bulunan kalıntılar ise 10 derece büyüten bir büyüteçle uzmanlar tarafından görülebilir.
IF : İÇ KUSURSUZ (İNTERNALLY FLAWLESS) : Dış yüzeyde küçük lekeler bulunur içinde ise 10 derece büyüten bir büyüteçle bile kalıntılar görünmez.
VVS1-VVS2 ( VERY VERY SLIGHTLY INCLUDED ) ÇOK ÇOK HAFİF OLARAK İÇERENLER : Çok küçük kalıntılar veya bitim hatları uzmanlar tarafından bile 10 derece büyüten bir büyüteçle zorlukla görülür.Tipik kusurlar küçük iğne uçları içermesi , hafif bulutlanmalar, küçük tüyler ve iç pürüzlenmedir.
SI1, SI2 ( SLIGHTLY INCLUDED ) HAFİF OLARAK İÇERENLER : Küçük kalıntılar ve yüzey lekeleri 10 derece büyüten bir büyüteçle kolaylıkla görülebilir.Ancak çıplak gözle uzmanlar tarafından bile görünmez.Tipik olarak görülen kusurlar kristaller, bulutlanmalar ve tüylenmelerdir.
I1 ( IMPERFECT 1 ) KUSURLU 1 : Kalıntılar ve bitim hataları 10 derece büyüten büyüteçle görülebilir ancak çıplak gözle zorlukla görülebilir.Taşın parıltısına az etkisi vardır.
I2 ( IMPERPECT 2 ) KUSURLU 2 : Daha fazla ve büyük kalıntılar ve yüzey lekeleri 10 derece büyüten büyüten olmaksızın kolaylıkla görülebilir.Taşın parlaklığını azaltan lekeler.
I3 ( IMPERFECT 3 ) KUSURLU 3 : Çok ve daha büyük lekeler ve yüzey lekeleri rahatlıkla görülebilir.
Pırlantanın Rengi
Elmas-pırlanta kalitesine karar vermede kullanılan 4C ( Color, Clarity,Carat, Cut ) den biri olan biri olan renk beyaz elmasta bulunan veya bulunmayan renklere karşılık gelir.Kural olarak taş daha beyaz oldukça değeri daha da artar.Hafif bir sarılık veya kahverengilik bile değerini negatif olarak etkiler. Elmaslar Amerika Taş Enstitüsü GIA renk skalasına göre sınıflandırılırlar.Renksizlerler “D” harfiyle sınıflandırlırken içerdiği sarılık oranında “Z” harfine doğru ilerler.Rengini anlamak için en iyi yol beyaz bir yüzeye karşı bakmaktır.
D-F arasında bulunan taşlar nadirliklerinden dolayı en değerli olarak kabul edilen taşlardır.Aşağıda beyaz elmasların sınıflandırması vardır.İçerdiği renklerin çıplak gözle görülebilir olmasına göre sınıflandırılmışlardır.
D den H ye kadar olanlar-Eğer renk kalıntısı varsa ancak uzmanlar tarafından görülebilir.
H den L ye kadar olanlar-Küçük taşlar renksizdir büyükler ise hafif renk tonları görülür.
L den Q ya kadar olanlar-Taşlar uzman olmayanların bile görebileceği artan bir sarılık içermeye başlar
R den W ya kadar olanlar-Uzman olmayanlar tarafından bile sarı olarak görülür.
D-F sınıfındaki pırlantalar çok pahalı olduğundan deneyimsiz kişilerce görülemeyecek renkler içeren G-H sınıfı elmaslar alarak oldukça yüksek oranda para biriktirebilirsiniz. Gözle görülebilir çok hafif sarılık J-M sınıfındaki taşlar bile doğru mücevher ayarlarıyla renksiz olarak görülebilir. Kural olarak sarı metal ( genellikle altın ) elmastaki renkleri gizlerken, beyaz altın, gümüş ve platin göz önüne serer.
Elmasların(pırlantanın) büyük çoğunluğu beyaz renkli olmasına karşın parlak renkli kırmızı, pembe, mavi, yeşil, sarı, kahverengi ve diğer renklerde bulunan elmaslar da vardır. Beyaz elmasları değerli yapan renksizlikleriyken , renkli elmaslar renklerinin derinliği ölçüsünde değerlenirler. Parlaklıkları ve renk doygunluklarıyla soluk renkliden parlağa kadar olan renkli elmasların, renk doygunluğu arttıkça aldığı derecede artacaktır.
Renkli elmaslar renklerinin nadirliklerine, doygunluğuna ve saflığına göre değer bulurlar. Örneğin kırmızı ve yeşiller , sarı ve kahverengi olanlardan daha nadir bulunurlar. Üst sınıf renkli elmaslar son derece nadir bulunurlar ve olağan üstü fiyatları vardır.
Renkli elmaslar doğada nadiren oluşmalarına rağmen, labaratuvarlarda ışın ve ısı teknikleriyle kolaylıkla üretilebilirler.Bu işlemle renksiz doğal bir elmas bile renklendirilebilir. Ayrıca bu işlemler hafif renk içeren elmasları daha beyaza dönüştürecek şekilde de geliştirilmiştir.Işınlama yöntemleriyle renklendirilen elmaslar doğal olanlara göre oldukça ucuzdur ve labaratuvar teknikleriyle yapay oldukları belirlenebilir.
Pırlanta kesiminin belirlenmesi
Pırlanta kesiminin belirlenmesi
Diğer değerli taşlarda olduğu gibi pırlanta da kesime ve parlatılmaya ihtiyaç duyar. Elmas/pırlanta kesimcisinin yeteneği elmastaki/pırlantadaki sıradışı ve eşsiz güzelliği ortaya çıkarmaktır. Birçok taş bilimcisi taşın değerini belirleyen en önemli faktörün kesim olduğuna inanır. Çünkü taş ne kadar iyi renkte ve berraklıkta olursa olsun kötü yapılan kesimlerde berraklığını kaybedecektir.Kesildiği şekle, parlatılma kalitesine ve taşın genel simetrisine göre elmas tasarımcıları kesim işlemine bittiğine karar verirler. Yuvarlaklık, derinlik, genişlik ve yüzlerinin birbirine benzerliği kilit faktörlerdir. Kesim ayrıca taşın kesimini şeklini tanımlayan faktördür.
Her taş tamamen bir matematiksel formüle göre kesilir. En genel yuvarlak kesimlerin 58 yüzü vardır ve bu küçük parlatılmış düzlemler bakan kişiye en fazla ışık yansıtacak şekilde tasarlanmıştır. Parıltı olarak bilinen yansımalar, elmasın değerinin hesaplanmasında son derece önemli bir etkendir.
Elmasın pırlantanın kesim kalitesinin anlaşılması için birçok sistem olmasına rağmen genel olarak; ideal, Mükemmel, Çok İyi, İyi, Vasat ve Kötü olarak sınırlandırlabilirler. İdeal ve mükemmel kesimler gelen ışığın tümünü veya tamamını göze geri yansıtacak şekildedir. Çok iyi veya iyi kesilmiş bir taş ise neredeyse ideal ve mükemmel kesimler kadar çok ışık yansıtırlar ancak daha uygun fiyatları vardır. Vasat kesimler taşın kalitesi de göz önüne alındığında iyi kesimlere göre oldukça düşük parlaklıkları vardır. Kötü kesilmiş bir elmas ise orantısını kaybetmiş ve sonuç olarak ışıgını yanlara ve aşağıya yansıtan kesimlerdir.
Farklı bir şekilde söylemek gerekirse iyi kesilmiş bir elmasın açıları ve orantıları taşın iç parlaklığını mümkün olan en çok parıltı ve kıvılcımı dışarı yansıtır.Kötü kesilmiş bir elmas ise mattır ve içerisinde ölü noktalar bile bulunabilir.
Elmasın orantıları, özellikle derinliği çapla karşılaştırılması ve üst yüzey çapı, taşta ışığın ne kadar iyi yol alacağını göze nasıl yansıyacağını belirleyebilir.
Elmasın parlaklığının iki kilidi taşın taç kısmı ve çadırıdır. Taç üst kısmıdır ve kemere ( kesilmiş elmasın en dış kenarına ) kadar uzanır. Çadır ise kemere kadar olan alt kısımdır.Mükemmel bir kesimde kemerin üst kısmında 32 yüz ve bunlara ek olarak üst yüzey bulunur. Alt yüzeyde ise 24 yüz ve uç kısmı bulunur. Standartların dışına biraz çıkılmasının parlaklık üzerinde negatif yönde derin etkiler yapar. Ancak bazen arka yollar olabilir. Kesimci taç kısmının açılarını, üst yüzey büyüklüğünü ve çadırın açılarını ayarlayarak tekrar mükemmel parlaklığı yakalamaya çalışabilir.
Pırlanta'nın Bakımı
- Bir elmas diğer bir elmasları veya diğer takıları çizebilir.Bu yüzden elmas takılar her zaman ayrı olarak saklanmalıdır.Eğer elmasları birlikte depolamanız gerekiyorsa birbirlerine dokunmamasının sağlamalısınız böylece birbirlerini çizmeyeceklerdir.Elmas takılar an iyi saklama şekli kenarları kumaş kaplanmış takı kutularıdır.
- Ağır iş yaparken asla elmas takı takmayınız.Elmas çok dayanıklı olmasına rağmen sert bir darbeyle çatlayabilir.
- Klorlu beyazlatıcılarla diğer kimyasallarla asla temas ettirmeyiniz aksi halde lekelenebilir.
- Düzenli olarak temizleyiniz.Ticari bir temizleme bezi alınız.Markalı olmasına dikkat ediniz ve üzerindeki talimatlara uyunuz.Ayrıca elmasınızı küçük ılık bir kasede hafif bir sıvı deterjanla hazırlanmış sabunlu suda yıkayabilirsiniz.Sabun köpüğü çerçevedeki kir ve tozu çıkarırken diş macunuyla hafifçe fırçalayınız.Daha sonra ılık suda durulayınız.Yumuşak keten içermeyen bir bezle hafifçe ovalayarak kurulayınız.Kesinlikle lavabonuzu tıkamayı unutmayınız!Bir diğer seçenek ise yarı yarıya amonyak ve soğuk sudur.Küçük bir kapta hazırlanmış karışımıza taşınızı 30 dk elmasınızı bırakınız.Çıkarın ve yumuşak bir diş fırçasıyla öne ve arkaya doğru nazikçe fırçalayın.Suda tekrar çalkalayın daha sonra durulayın ve yumuşak bir kağıt mendille kurulayın.Son olarak elmaslarınızı votkaya batırarakta temizleyebilirsiniz.
- Eğer taşınız daha önce işlem gördüyse özel ilgi ve bakıma ihtiyacı vardır.Elmaslar görünüşlerini geliştirmek için renklendirilebilir, ısı veya ışın uygulanabilir.Kalıntılar bazen lazerle yok edilmiş ve lekeler cam benzeri bir bileşenle doldurulmuş olabilir.Bu işlemlerin her zaman taşta kalıcı etki bırakmazlar.Güvendiğiniz bir elmas satıcısına taşınızın uygulama görüp görmediğini ve özel bir bakım gerekip gerekmediğini öğrenebilirsiniz.
Pırlanta/Elmas'ın karat ağırlığının belirlenmesi
Karat terimi elmasın ağırlığı anlamına gelir. Elmasın kalitesinin belirlenmesinde kullanılan 4C standartından biridir. Birbirlerine tam olarak benzeyen keçiboynuzu tohumları antik dönemde terazilerde ağırlık hesaplamalarında kullanılıyordu.Karat kelimesi buradan türemiştir.
Karat ayrıca diğer değerli taşlarda da kullanılır ve yaklaşık 200 miligrama denk gelir. Bir karat ayrıca bir gramın beşte bir ağırlığındadır. Bir onsta 142 karat vardır. Karat puanlara bölünmüştür ve 1 karat 100 puana den gelmektedir. Bazı genel karat ağırlıkları ve bunlara karşılık gelen puanlar aşağıdaki gibidir.
- Bir karat 100 puan
- 3 bölü 4 karat ( 0,75 karat ) 75 puan
- Yarım karat (0,50 karat) 50 puan
- Çeyrek karat (0,25 karat ) 25 puan
- Kanal ayarlamalarında ve işlemecilikte kullanılan taşlar ise genellikle 0,15 karattır.
- 10 karat : 14 mm
- 5 karat : 11.1 mm
- 2,5 karat : 8,8 mm
- 1 karat : 6,5 mm
- 0,75 karat : 5,9 mm
- 0,50 karat : 5,15 mm
- 0,375 karat : 4,68 mm
- 0,25 karat : 4,1 mm
- 0,125 karat : 3,25 mm
- 0,0625 karat : 2,58 mm
Ancak kesim, renk , berraklık gibi diğer etkenler de taşın değerinin hesaplanmasında aynı derecede etkilidir.Küçük ve özel olarak kesilmiş bir taş ; kesimi, rengi veya berraklığı daha kötü olan daha büyük bir taştan daha pahalı olabilir.
Ham taştan kesim yaparken mümkün olan en büyük ağırlığı korumak ve kesim, renk, berraklık değerlerini mümkün olan en üst seviyede tutmak kesimciyi en çok zorlayan durumdur.Bu sebeple taşın kesim sırasında güzelliğini, büyüklüğünü ve değerini koruyabilmesinde belirleyici faktör kesimcinin deneyimi ve yeteneğidir.Kesimcinin göreviyse size müşteriye en iyi kalitede ve mümkün olan en büyük karatta paranızın karşılığını verebilmektir.
11 Temmuz 2012 Çarşamba
Pırlanta Hakkında Önemli Tüyolar- Atilla Anlı
Son yıllarda takı olarak yaygınlaşan pırlanta, iyi bir yatırım da aynı zamanda. Ama değerinde alıp satabilmek için bazı püf noktalarına hakim olmak gerek. Sektörün köklü isimlerinden Atilla Anlı, pırlantanın 10 farklı düzeyi bulunan renk skalasının olduğunu, bunların içinden daima beyazın tercih edilmesi gerektiğini söylüyor. Bu beyaz pırlantanın kesimi de yuvarlaksa “Doğru yatırım yaptım” diyebilirsiniz.
De Beers’in izinde
Atilla Anlı, Türkiye’ye gelen Kevin Costner gibi dünya starlarına alacakları mücevher konusunda eksperlik de veriyor. Büyük aileler önemli taşlar alacakları zaman veya tereddüte düştüklerinde onun kapısını çalıyor. Bunun için bir ücret almadan herkese yardımcı oluyor. Kapalıçarşı’nın Atilla ağabeyi nesli tükenmiş esnaflardan. Zora giren toptan müşterilerini sıkıştırmıyor, “Sat ödersin” ekolünden geliyor. Dünya mücevher devi De Beers’in izinde yürüyor. Bugünlerde enerjisinin büyük bölümünü kendi markası Only One By Atilla Karat’ı zincir haline getirmeye ayırıyor. Kızı, İngiltere’de University College Of London’ın ekonomi bölümünü bitirdikten sonra Central Saint Martins’te mücevher tasarımı eğitimi almış. Only One By Atilla Karat’ın başına geçmek için planlanmış bir eğitim. Atilla Anlı’yla trendleri, sektörü ve markasını konuştuk.
* Pırlanta, değerli oluşunun ötesinde, büyüsü de olan bir taş. Büyüsüne nasıl kapıldınız?
1970’te İstanbul’da ufak bir atölye kurdum. İmalattan gelmeyim. Benim hayatım mücevherat. Mesleğim ailemden de önce gelir doğrusu. Kuyumcular Odası’nın kurucularındanım. 1984 yılında, rahmetli Turgut Özal’ın kurduğu hükümetin aldığı karar sonrasında, Allah bana Türkiye’de ilk pırlanta ithalatını yapmayı nasip etti. O günkü şartlarda pırlanta sektöründe taşlar yerine oturmamıştı. Türkiye’de kaliteli mücevher üretimi ithalatla başlar. 2003’te De Beers’in yaptığı tanıtımın bütün trio mücevheratını ben verdim. Firmamız 2010’da dünyaca ünlü Gemoloji Enstitüsü HRD Antwerp Institbte Of Gemmolgy-İstanbul tarafından “The number one client of HRD Antwerp Certificates” , “1 numaralı müşteri” ünvanına sahip olarak 2011’de de HRD Antwerp’te ayrılacıklı çözüm ortakları arasında yerini almıştır.
* Sanat koleksiyonları elden geçirildiğinde bazı eserlerin aslında çok da değerli olmadığı görülebiliyor. Siz, bir zamanlar servet ödenen mücevherleri bugün incelediğinizde aynı değeri göremediğiniz oluyor mu?
Geçmişte maalesef bazı suiistimaller oldu. Renk problemi olan pırlantalar satıldı. 1970’li yıllarda gümüş çatal, kaşıklar eritilip kaplanarak montürler yapılmış. Üzerine de berrak olmayan pırlantalar konulup takıya dönüştürülmüş. 1975’lerde ise beyaz altın modası başladı. Ama çoğu beyaz altın değildi. O zamanlar o takıları alanlar o paralarla Bostancı’da daire alabilirdi.
Elime aldığım 3 taşın değeri 200 bin dolar. Önümde duran taşlardan en çok kırmızı yakutu beğendim...
Elime aldığım 3 taşın değeri 200 bin dolar.
Önümde duran taşlardan en çok kırmızı yakutu beğendim...
Sertifika uluslararası olmalı
* Ama sertifikaları var, çözüm değil mi?
Firmaların sertifikasını yeterli görmüyorum. O bilgi ve birikim sonuçta her firmada yok. Sertifika veriyor ama kendi inisiyatifini yansıtıyor. Belli uluslararası firmalar size takının sertifikasını verir. Uluslararası saygınlığı olan Amerikan, Belçika, Rus firmalarıdır bunlar. Biz mesela kendi sertifikamız yanında dünyada çok muteber olan Belçika HRD şirketinin sertifikasını da veririz.
* Bu sertifikayı vermek zorunlu mudur?
Altında güvenlik sorunu yüzde 99 çözülmüştür. Ama pırlanta da henüz aynı noktada değiliz. Bugün pırlantayı anlayan insan sayısı çok azdır aslında. Alım yaparken uluslararası firmaların verdiği sertifikayı da istemelisiniz. Satan vermiyorsa o takıyı almamanızı tavsiye ediyorum. Dünyada her taşın bir kaydı vardır. Artık neredeyse her pırlantanın çemberine önemli sertifika firmalarının verdiği taşın özelliğini gösteren kimliği yazılıyor.
* Pırlanta aldığımda bir şüphem varsa ne yapabilirim?
Kuyumcular odası HRD ile işbirliğine gitti. Başvurup istediğiniz incelemeyi yaptırabilirsiniz. Bunun dışında çok iyi özel laboratuarlar var. Bizim laboratuarımızada getirirlerse yardımcı oluruz.
* Yabancılarla yerlilerin tercihleri arasında bir farklılık var mı?
Yabancılar işlenmiş renkli taş sever.
* İyi pırlanta nasıl anlaşılır?
Beyaz, içi temiz olan pırlantadır. Pırlantada renk skalası en beyaz olan D’den başlar sarı limona kaçan renklere Z’ye kadar gider. Alfabenin son harflerine doğru gittikçe kalitesi düşer. Şimdi ilanlar görüyorum, ‘Bir tane tek taş alana, yarısı hediye’ diyor. Yahu nasıl olur bu. Maliyeti karşılaması mümkün değil ki. 10 tane renk vardır pırlantada. Türkiye’de ise beyaz, açık sarı ve kahverengi pırlanta var. Fancy dediğimiz orijinal sarılar var. Şimdi bunlar moda ama ben kesinlikle beyazdan şaşmayın diyorum. Baget, kalp, kare, markiz, damla şeklinde olan kesimler var. Ben bunları da tavsiye etmiyorum özellikle yatırım amaçlı alıyorsanız yuvarlak kesimden şaşmayın.
‘238 karatı gördüm, kalbim duruyordu’
* Türkiye’de en çok kaç karat tek taş satılıyor?
Tek taşlar genelde 1-3 karat arasındadır. 1 karatlık iyi bir tek taş 5-7 bin dolar. En çok satılan 0.50 santim kaliteli bir tek taş ise 2 bin dolar civarında. Tek taş artık halka indi. Minik parçalarda 0.10 cm (Bir karatın 10’da biri) taşlar çok satılıyor. Sözlenenler tercih ediyor bunu.
* Bazen okuyoruz 50 karat yüzük aldı sevgilisine diye. Nasıl oluyor bu?
Yok öyle bir şey. Buna kimsenin gücü yetmez. Karatın yarısına biz 0.50 cm deriz. (1 karat 100 cm imiş mücevhercilerin jargonunda) 20 karat tek taş bile Türkiye’de çok nadirdir. Birkaç ailede var. Ama bunların sayısı bir elin parmağını geçmez.
* Gördüğünüz en yüksek karat taş...
İsrail’de gördüm, usta işliyordu, 238 karat. Kalbim duruyordu, o günü asla unutamam.
* Yatırım amaçlı olarak altın mı, pırlanta mı?
İkisi de alınır. Altının çok işçiliklisi de yatırım amaçlı olamaz ama. Cumhuriyet altını veya 24 ayar alın. Fazla işçilikten uzak durun, yatırım amaçlı alacaksınız yuvarlak beyaz pırlanta her zaman iyidir.
‘En korktuğum taş zümrüt, çok hassastır’
* Bugünlerde en çok ne satılıyor?
Tek taş. Arkasından alyans ve su yolu bileziği. Tek taşını alan bu ikisinden sonra kolye ucunu da almak istiyor. Bu set tamamlanınca bu kez başa dönüyor ve daha yüksek karatta tek taş alıyor.
* Pırlantadan sonra peki?
Pırlantadan sonra en çok zümrüt isteniyor. Zümrüt, Muhteşem Yüzyıl’la çok ön plana çıktı. Ama beni de en çok korkutan taştır. Zümrüt çok hassas bir taştır. Çok çabuk kırılabilen, darılabilen, renk değiştirebilen bir taş damarlarından dolayı. Tüketicinin mümkün mertebe renkli taş almamasını tavsiye ediyorum.
* Neden?
Renkli taş her zaman yatırım amaçlı olamaz. Türkiye’de kaliteli renkli taş çok azdır. Pırlantayı her zaman bulursunuz, satarsınız ama renkli taşın kalitesini kimse ne biliyor ne de değer veriyor.
* Değerli taşları nerelerden alıyorsunuz?
Rusya, Hindistan, Afrika, Kanada, Avustralya.
Usta olacak gençlerin elinden tutuyor
* Mıhlama ustalarının sayısının azaldığı söyleniyor. Nasıl buluyorsunuz onları?
Mıhlamanın da makinesi var mı derseniz var. Ama standart işler için. Özellikli işlerde istediğiniz kalitedeki mıhlamayı ustanın dışında kimse yapamaz. İyi ustaların sayısı çok azaldı. Üç ay önce Gazi Üniversitesi’nin mıhlama bölümü açtığını duydum. Bizi davet ettiler sponsor da oldum. Yeni ustaların yetişmesi için elimden gelen her desteği veriyorum. Bu yıl 50 öğrenci alacağım. Üniversitelerden öğrenci alıp yetiştiriyoruz. Üniversitelerde seminerler veriyorum. Ancak iyi ustalar yetiştirirsek piyasanın dinamiklerini düzeltebilir, arka sokaklara çare bulabiliriz.
*Ne var arka sokaklarda?
Kuyumcu olmayıp da kendini kuyumcu zanneden o kadar çok insan var ki. Bunlar 100 gram altınla dükkan açıyor, amaçları silah ruhsatı almak. Her önüne gelene kuyumcu dükkanı açtırılmaması lazım. Tabloya baktığınızda 20 bin kuyumcu var, 5 bin kuyumcu yeter oysa. Belirli sayıda firma olursa denetim ve kontrolü de çok rahat olur.
Tarihi tasarımda kimse Sevan’la yarışamaz
* Markanızı büyütürken yol haritanız ne olacak? Şimdilerde dünyada tarihi takılar çok moda...
Tarihi ürünler yapmayacağım. Bu konuda kimse Sevan Bıçakçı’nın önüne geçemez çünkü. Yaptığı tasarım ve takılara çok saygı duyuyorum, mükemmel bir usta. Daha dizayn günümüz trendlerine yakın modern ürünler satacağız. Unigue tasarımlar yapacağız. Ama sadece büyük parçalar koymayacağız. Eşinize, annenize sormadan alabileceğiniz ürünler de olacak. Her kesime hitap edecek. Paranız varsa yüksek karatı alabilirsiniz ama işçilik de en az bunun kadar önemlidir. Türkiye’de gerçek mücevheratın yapılabildiğini dünyaya göstermek istiyorum. Kızım Melis eğitimini tasarım üzerine yaptı. Markanın başında o olacak. Mağazamız Nuruosmaniye’de ve birçok mücevherci de bizim ürünlerimizi satar. Şimdi yeni mağazalar açıyoruz. Bir yıl içinde İstanbul’da belli alışveriş merkezlerinde, Ankara ve Dubai’de açacağız. Arkasından Suudi Arabistan’da olacağız. Orada belli ailelere zaten ürün veriyoruz. Arabistan’da insanların bütün statüsü mücevher üzerinden belirleniyor. Bir düğünde ne kadar ağır takı taktığınız ne kadar varlıklı olduğunuzun göstergesidir oralarda. Tüketiciye daha çok noktada dokunacağız. Ama öyle süpermarket gibi yaygınlaşmayacağız, seçkin noktalarda seçkin bir koleksiyonla olacağız. Butik mağazalarla gerçek mücevheri göstereceğim.
Songül Hatısaru/Milliyet
Top Ad 728x90
Video
Visitors
Bu Blogda Ara
Vertical2
Pırlanta Hakkında Herşey
Pages - Menu
Popüler Yayınlar
-
Pırlanta Sarrafı- Pırlanta Hakkında Herşey-Titanik Filminde adı geçen “Okyanus’un Kalbi: Mavi Elmas” II Abdülhamit hana aitti. Yıllarca sa...
-
Türk mücevherciler taş için ne diyor? SABAH- METE BOYBEYİ (Boybeyi Mücevherleri Yön. Kur. Bşk.) KALİTELİSİ NADİRDİR Siyah pırlant...
-
Mozanit pırlanta taklidi midir yoksa pırlantaya eşdeğermidir? 1. Mozanit pırlanta taklidi midir yoksa pırlantayı temsil mi eder? Ce...
-
En Saf Altin Nedir ? Ayar ve Milyem Hesabi AYAR VE MİLYEM Ayar ve Milyem Hesapları Kuyumculukta kıymetli metaller saf hâlde ...