Bu Blogda Ara

tektaş yüzük etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tektaş yüzük etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Temmuz 2012 Pazartesi

Pırlanta kesiminin belirlenmesi

Pırlanta kesiminin belirlenmesi

Diğer değerli taşlarda olduğu gibi pırlanta da kesime ve parlatılmaya ihtiyaç duyar. Elmas/pırlanta kesimcisinin yeteneği elmastaki/pırlantadaki sıradışı ve eşsiz güzelliği ortaya çıkarmaktır. Birçok taş bilimcisi taşın değerini belirleyen en önemli faktörün kesim olduğuna inanır. Çünkü taş ne kadar iyi renkte ve berraklıkta olursa olsun kötü yapılan kesimlerde berraklığını kaybedecektir.
Kesildiği şekle, parlatılma kalitesine ve taşın genel simetrisine göre elmas tasarımcıları kesim işlemine bittiğine karar verirler. Yuvarlaklık, derinlik, genişlik ve yüzlerinin birbirine benzerliği kilit faktörlerdir. Kesim ayrıca taşın kesimini şeklini tanımlayan faktördür.
Her taş tamamen bir matematiksel formüle göre kesilir. En genel yuvarlak kesimlerin 58 yüzü vardır ve bu küçük parlatılmış düzlemler bakan kişiye en fazla ışık yansıtacak şekilde tasarlanmıştır. Parıltı olarak bilinen yansımalar, elmasın değerinin hesaplanmasında son derece önemli bir etkendir.
Elmasın pırlantanın kesim kalitesinin anlaşılması için birçok sistem olmasına rağmen genel olarak; ideal, Mükemmel, Çok İyi, İyi, Vasat ve Kötü olarak sınırlandırlabilirler. İdeal ve mükemmel kesimler gelen ışığın tümünü veya tamamını göze geri yansıtacak şekildedir. Çok iyi veya iyi kesilmiş bir taş ise neredeyse ideal ve mükemmel kesimler kadar çok ışık yansıtırlar ancak daha uygun fiyatları vardır. Vasat kesimler taşın kalitesi de göz önüne alındığında iyi kesimlere göre oldukça düşük parlaklıkları vardır. Kötü kesilmiş bir elmas ise orantısını kaybetmiş ve sonuç olarak ışıgını yanlara ve aşağıya yansıtan kesimlerdir.
Farklı bir şekilde söylemek gerekirse iyi kesilmiş bir elmasın açıları ve orantıları taşın iç parlaklığını mümkün olan en çok parıltı ve kıvılcımı dışarı yansıtır.Kötü kesilmiş bir elmas ise mattır ve içerisinde ölü noktalar bile bulunabilir.
Elmasın orantıları, özellikle derinliği çapla karşılaştırılması ve üst yüzey çapı, taşta ışığın ne kadar iyi yol alacağını göze nasıl yansıyacağını belirleyebilir.
Elmasın parlaklığının iki kilidi taşın taç kısmı ve çadırıdır. Taç üst kısmıdır ve kemere ( kesilmiş elmasın en dış kenarına ) kadar uzanır. Çadır ise kemere kadar olan alt kısımdır.Mükemmel bir kesimde kemerin üst kısmında 32 yüz ve bunlara ek olarak üst yüzey bulunur. Alt yüzeyde ise 24 yüz ve uç kısmı bulunur. Standartların dışına biraz çıkılmasının parlaklık üzerinde negatif yönde derin etkiler yapar. Ancak bazen arka yollar olabilir. Kesimci taç kısmının açılarını, üst yüzey büyüklüğünü ve çadırın açılarını ayarlayarak tekrar mükemmel parlaklığı yakalamaya çalışabilir.

Pırlanta'nın Bakımı

Elmaslar dünyada bulunan en sert maddelerdir.Uygun bir bakımla bir ömür boyunca kullanılabilir ve hatta parlaklıklarını kaybetmeden nesilden nesile aktarılabilir.Ancak doğru olarak bakımı yapılmazsa üzerlerinde yarıklar oluşabilir, çizilebilir veya matlaşabilir.Aşağıda elmasınızın ömrünü uzatacak bazı ipuçları aşağıdaki gibidir.
  • Bir elmas diğer bir elmasları veya diğer takıları çizebilir.Bu yüzden elmas takılar her zaman ayrı olarak saklanmalıdır.Eğer  elmasları birlikte depolamanız gerekiyorsa birbirlerine dokunmamasının sağlamalısınız böylece birbirlerini çizmeyeceklerdir.Elmas takılar an iyi saklama şekli kenarları kumaş kaplanmış takı kutularıdır.
  • Ağır iş yaparken asla elmas takı takmayınız.Elmas çok dayanıklı olmasına rağmen sert bir darbeyle çatlayabilir.
  • Klorlu beyazlatıcılarla diğer kimyasallarla asla temas ettirmeyiniz aksi halde lekelenebilir.
  • Düzenli olarak temizleyiniz.Ticari bir temizleme bezi alınız.Markalı olmasına dikkat ediniz ve üzerindeki talimatlara uyunuz.Ayrıca elmasınızı küçük ılık bir kasede hafif bir sıvı deterjanla hazırlanmış sabunlu suda yıkayabilirsiniz.Sabun köpüğü çerçevedeki kir ve tozu çıkarırken diş macunuyla hafifçe fırçalayınız.Daha sonra ılık suda durulayınız.Yumuşak keten içermeyen bir bezle hafifçe ovalayarak kurulayınız.Kesinlikle lavabonuzu tıkamayı unutmayınız!Bir diğer seçenek ise yarı yarıya amonyak ve soğuk sudur.Küçük bir kapta hazırlanmış karışımıza taşınızı 30 dk elmasınızı bırakınız.Çıkarın ve yumuşak bir diş fırçasıyla öne ve arkaya doğru nazikçe fırçalayın.Suda tekrar çalkalayın daha sonra durulayın ve yumuşak bir kağıt mendille kurulayın.Son olarak elmaslarınızı votkaya batırarakta temizleyebilirsiniz.
  • Eğer taşınız daha önce işlem gördüyse özel ilgi ve bakıma ihtiyacı vardır.Elmaslar görünüşlerini geliştirmek için renklendirilebilir, ısı veya ışın uygulanabilir.Kalıntılar bazen lazerle yok edilmiş ve lekeler cam benzeri bir bileşenle doldurulmuş olabilir.Bu işlemlerin her zaman taşta kalıcı etki bırakmazlar.Güvendiğiniz bir elmas satıcısına taşınızın uygulama görüp görmediğini ve özel bir bakım gerekip gerekmediğini öğrenebilirsiniz.
Elmasınınızı profesyonel olarak temizlenmek üzere bir elmas mağazasına götürebilir ayrıca bu sırada takınızın kasasını kontrol ettirebilirsiniz.

Pırlanta/Elmas'ın karat ağırlığının belirlenmesi

Elmasın/Pırlantanın karat ağırlığı nedir ve sizin için uygun olan en iyi elmas ölçüsü nedir? AltinDevri.com, size en iyi fiyatlı ve en uygun ölçüdeki elması/pırlantayı almanızda rehberlik edecektir.
Karat terimi elmasın ağırlığı anlamına gelir. Elmasın kalitesinin belirlenmesinde kullanılan 4C standartından biridir. Birbirlerine tam olarak benzeyen keçiboynuzu tohumları antik dönemde terazilerde ağırlık hesaplamalarında kullanılıyordu.Karat kelimesi buradan türemiştir.
Karat ayrıca diğer değerli taşlarda da kullanılır ve yaklaşık 200 miligrama denk gelir.  Bir karat ayrıca bir gramın beşte bir ağırlığındadır.  Bir onsta 142 karat vardır. Karat puanlara bölünmüştür ve 1 karat 100 puana den gelmektedir. Bazı genel karat ağırlıkları ve bunlara karşılık gelen puanlar aşağıdaki gibidir.
  • Bir karat                                      100 puan
  • 3 bölü 4 karat ( 0,75 karat )          75 puan
  • Yarım karat (0,50 karat)               50 puan
  • Çeyrek karat (0,25 karat )             25 puan
  • Kanal ayarlamalarında ve işlemecilikte kullanılan taşlar ise genellikle 0,15 karattır.
Karat ağırlığıyla taşın tam olarak ölçüleri de belirlenebilir.Aşağıda önemli olan doğru olarak bölümlenmiş ve kesilmiş taşlar için ölçüler mevcuttur.
  • 10 karat :         14 mm
  • 5 karat :           11.1 mm
  • 2,5 karat :        8,8 mm
  • 1 karat :           6,5 mm
  • 0,75 karat :      5,9 mm
  • 0,50 karat :      5,15 mm
  • 0,375 karat :    4,68 mm
  • 0,25 karat :      4,1 mm
  • 0,125 karat :    3,25 mm
  • 0,0625 karat :  2,58 mm
Diğer bütün özellikleri aynı olduğunda büyük olan elmaslar daha nadir bulunur ve daha pahalıdır.Örneğin 1 karatlık bir taş genellikle 95 puanlıktan daha pahalı olacaktır.
Ancak kesim, renk , berraklık gibi diğer etkenler de taşın değerinin hesaplanmasında aynı derecede etkilidir.Küçük ve özel olarak kesilmiş bir taş ; kesimi, rengi veya berraklığı daha kötü olan daha büyük bir taştan daha pahalı olabilir.
Ham taştan kesim yaparken mümkün olan en büyük ağırlığı korumak ve kesim, renk, berraklık değerlerini mümkün olan en üst seviyede tutmak kesimciyi en çok zorlayan durumdur.Bu sebeple taşın kesim sırasında güzelliğini, büyüklüğünü ve değerini koruyabilmesinde belirleyici faktör kesimcinin deneyimi ve yeteneğidir.Kesimcinin göreviyse size müşteriye en iyi kalitede ve mümkün olan en büyük karatta paranızın karşılığını verebilmektir.

11 Temmuz 2012 Çarşamba

Pırlanta Hakkında Önemli Tüyolar- Atilla Anlı

Atilla Anlı'dan pırlanta hakkında önemli tüyolar
 
Pırlanta Sarrafı- Pırlanta Hakkında Herşey-
İyi bir yatırım aracı olan pırlantayı değerinde alıp satabilmek için bazı püf noktalarına hakim olmak gerek.
Atilla Anlı, Türkiye’nin önde gelen elmas tüccarlarından. 1984’te Özal’ın izniyle Türkiye’ye ilk resmi pırlanta ithalatını gerçekleştiren kişi. İşe değerli taş ticaretiyle başlamış. Zamanla, “Biz neden değerli taşlarla mücevher yapmıyoruz?” diye düşünmüş ve Only One By Atilla Karat adıyla kendi markasını yaratmış. Pırlanta tutkusu o kadar güçlü ki, adını markasına verirken pırlantanın “Karat”ını soyadı almış bir anlamda. Pırlantanın büyüsüne 40 yıl önce kapılmış. Sektörün “Ağabeylerinden”... “Mesleğim ailemden önce gelir” diyecek kadar tutkuyla bağlı işine. Röportaja ikna edip Çemberlitaş’ta mağazasının bulunduğu binasına gittim. Birbirine geçmeli bölümler... İçinde değerli taşların olduğu odalar. Tozu bile kıymetli olan pırlantaları çok yakından inceleme fırsatı buldum.
De Beers’in izinde
Atilla Anlı, Türkiye’ye gelen Kevin Costner gibi dünya starlarına alacakları mücevher konusunda eksperlik de veriyor. Büyük aileler önemli taşlar alacakları zaman veya tereddüte düştüklerinde onun kapısını çalıyor. Bunun için bir ücret almadan herkese yardımcı oluyor. Kapalıçarşı’nın Atilla ağabeyi nesli tükenmiş esnaflardan. Zora giren toptan müşterilerini sıkıştırmıyor, “Sat ödersin” ekolünden geliyor. Dünya mücevher devi De Beers’in izinde yürüyor. Bugünlerde enerjisinin büyük bölümünü kendi markası Only One By Atilla Karat’ı zincir haline getirmeye ayırıyor. Kızı, İngiltere’de University College Of London’ın ekonomi bölümünü bitirdikten sonra Central Saint Martins’te mücevher tasarımı eğitimi almış. Only One By Atilla Karat’ın başına geçmek için planlanmış bir eğitim. Atilla Anlı’yla trendleri, sektörü ve markasını konuştuk.
* Pırlanta, değerli oluşunun ötesinde, büyüsü de olan bir taş. Büyüsüne nasıl kapıldınız?
1970’te İstanbul’da ufak bir atölye kurdum. İmalattan gelmeyim. Benim hayatım mücevherat. Mesleğim ailemden de önce gelir doğrusu. Kuyumcular Odası’nın kurucularındanım. 1984 yılında, rahmetli Turgut Özal’ın kurduğu hükümetin aldığı karar sonrasında, Allah bana Türkiye’de ilk pırlanta ithalatını yapmayı nasip etti. O günkü şartlarda pırlanta sektöründe taşlar yerine oturmamıştı. Türkiye’de kaliteli mücevher üretimi ithalatla başlar. 2003’te De Beers’in yaptığı tanıtımın bütün trio mücevheratını ben verdim. Firmamız 2010’da dünyaca ünlü Gemoloji Enstitüsü HRD Antwerp Institbte Of Gemmolgy-İstanbul tarafından “The number one client of HRD Antwerp Certificates” , “1 numaralı müşteri” ünvanına sahip olarak 2011’de de HRD Antwerp’te ayrılacıklı çözüm ortakları arasında yerini almıştır.
* Sanat koleksiyonları elden geçirildiğinde bazı eserlerin aslında çok da değerli olmadığı görülebiliyor. Siz, bir zamanlar servet ödenen mücevherleri bugün incelediğinizde aynı değeri göremediğiniz oluyor mu?
Geçmişte maalesef bazı suiistimaller oldu. Renk problemi olan pırlantalar satıldı. 1970’li yıllarda gümüş çatal, kaşıklar eritilip kaplanarak montürler yapılmış. Üzerine de berrak olmayan pırlantalar konulup takıya dönüştürülmüş. 1975’lerde ise beyaz altın modası başladı. Ama çoğu beyaz altın değildi. O zamanlar o takıları alanlar o paralarla Bostancı’da daire alabilirdi.
Elime aldığım 3 taşın değeri 200 bin dolar. Önümde duran taşlardan en çok kırmızı yakutu beğendim...
Elime aldığım 3 taşın değeri 200 bin dolar.
Önümde duran taşlardan en çok kırmızı yakutu beğendim...
Sertifika uluslararası olmalı
* Ama sertifikaları var, çözüm değil mi?
Firmaların sertifikasını yeterli görmüyorum. O bilgi ve birikim sonuçta her firmada yok. Sertifika veriyor ama kendi inisiyatifini yansıtıyor. Belli uluslararası firmalar size takının sertifikasını verir. Uluslararası saygınlığı olan Amerikan, Belçika, Rus firmalarıdır bunlar. Biz mesela kendi sertifikamız yanında dünyada çok muteber olan Belçika HRD şirketinin sertifikasını da veririz.
* Bu sertifikayı vermek zorunlu mudur?
Altında güvenlik sorunu yüzde 99 çözülmüştür. Ama pırlanta da henüz aynı noktada değiliz. Bugün pırlantayı anlayan insan sayısı çok azdır aslında. Alım yaparken uluslararası firmaların verdiği sertifikayı da istemelisiniz. Satan vermiyorsa o takıyı almamanızı tavsiye ediyorum. Dünyada her taşın bir kaydı vardır. Artık neredeyse her pırlantanın çemberine önemli sertifika firmalarının verdiği taşın özelliğini gösteren kimliği yazılıyor.
* Pırlanta aldığımda bir şüphem varsa ne yapabilirim?
Kuyumcular odası HRD ile işbirliğine gitti. Başvurup istediğiniz incelemeyi yaptırabilirsiniz. Bunun dışında çok iyi özel laboratuarlar var. Bizim laboratuarımızada getirirlerse yardımcı oluruz.
* Yabancılarla yerlilerin tercihleri arasında bir farklılık var mı?
Yabancılar işlenmiş renkli taş sever.
* İyi pırlanta nasıl anlaşılır?
Beyaz, içi temiz olan pırlantadır. Pırlantada renk skalası en beyaz olan D’den başlar sarı limona kaçan renklere Z’ye kadar gider. Alfabenin son harflerine doğru gittikçe kalitesi düşer. Şimdi ilanlar görüyorum, ‘Bir tane tek taş alana, yarısı hediye’ diyor. Yahu nasıl olur bu. Maliyeti karşılaması mümkün değil ki. 10 tane renk vardır pırlantada. Türkiye’de ise beyaz, açık sarı ve kahverengi pırlanta var. Fancy dediğimiz orijinal sarılar var. Şimdi bunlar moda ama ben kesinlikle beyazdan şaşmayın diyorum. Baget, kalp, kare, markiz, damla şeklinde olan kesimler var. Ben bunları da tavsiye etmiyorum özellikle yatırım amaçlı alıyorsanız yuvarlak kesimden şaşmayın.
 ‘238 karatı gördüm, kalbim duruyordu’
* Türkiye’de en çok kaç karat tek taş satılıyor?
Tek taşlar genelde 1-3 karat arasındadır. 1 karatlık iyi bir tek taş 5-7 bin dolar. En çok satılan 0.50 santim kaliteli bir tek taş ise 2 bin dolar civarında. Tek taş artık halka indi. Minik parçalarda 0.10 cm (Bir karatın 10’da biri) taşlar çok satılıyor. Sözlenenler tercih ediyor bunu.
* Bazen okuyoruz 50 karat yüzük aldı sevgilisine diye. Nasıl oluyor bu?
Yok öyle bir şey. Buna kimsenin gücü yetmez. Karatın yarısına biz 0.50 cm deriz. (1 karat 100 cm imiş mücevhercilerin jargonunda) 20 karat tek taş bile Türkiye’de çok nadirdir. Birkaç ailede var. Ama bunların sayısı bir elin parmağını geçmez.
* Gördüğünüz en yüksek karat taş...
İsrail’de gördüm, usta işliyordu, 238 karat. Kalbim duruyordu, o günü asla unutamam.
* Yatırım amaçlı olarak altın mı, pırlanta mı?
İkisi de alınır. Altının çok işçiliklisi de yatırım amaçlı olamaz ama. Cumhuriyet altını veya 24 ayar alın. Fazla işçilikten uzak durun, yatırım amaçlı alacaksınız yuvarlak beyaz pırlanta her zaman iyidir.
‘En korktuğum taş zümrüt, çok hassastır’
* Bugünlerde en çok ne satılıyor?
Tek taş. Arkasından alyans ve su yolu bileziği. Tek taşını alan bu ikisinden sonra kolye ucunu da almak istiyor. Bu set tamamlanınca bu kez başa dönüyor ve daha yüksek karatta tek taş alıyor.
* Pırlantadan sonra peki?
Pırlantadan sonra en çok zümrüt isteniyor. Zümrüt, Muhteşem Yüzyıl’la çok ön plana çıktı. Ama beni de en çok korkutan taştır. Zümrüt çok hassas bir taştır. Çok çabuk kırılabilen, darılabilen, renk değiştirebilen bir taş damarlarından dolayı. Tüketicinin mümkün mertebe renkli taş almamasını tavsiye ediyorum.
* Neden?
Renkli taş her zaman yatırım amaçlı olamaz. Türkiye’de kaliteli renkli taş çok azdır. Pırlantayı her zaman bulursunuz, satarsınız ama renkli taşın kalitesini kimse ne biliyor ne de değer veriyor.
* Değerli taşları nerelerden alıyorsunuz?
Rusya, Hindistan, Afrika, Kanada, Avustralya.
Usta olacak gençlerin elinden tutuyor
* Mıhlama ustalarının sayısının azaldığı söyleniyor. Nasıl buluyorsunuz onları?
Mıhlamanın da makinesi var mı derseniz var. Ama standart işler için. Özellikli işlerde istediğiniz kalitedeki mıhlamayı ustanın dışında kimse yapamaz. İyi ustaların sayısı çok azaldı. Üç ay önce Gazi Üniversitesi’nin mıhlama bölümü açtığını duydum. Bizi davet ettiler sponsor da oldum. Yeni ustaların yetişmesi için elimden gelen her desteği veriyorum. Bu yıl 50 öğrenci alacağım. Üniversitelerden öğrenci alıp yetiştiriyoruz. Üniversitelerde seminerler veriyorum. Ancak iyi ustalar yetiştirirsek piyasanın dinamiklerini düzeltebilir, arka sokaklara çare bulabiliriz.
2.20120102095729.jpeg
*Ne var arka sokaklarda?
Kuyumcu olmayıp da kendini kuyumcu zanneden o kadar çok insan var ki. Bunlar 100 gram altınla dükkan açıyor, amaçları silah ruhsatı almak. Her önüne gelene kuyumcu dükkanı açtırılmaması lazım. Tabloya baktığınızda 20 bin kuyumcu var, 5 bin kuyumcu yeter oysa. Belirli sayıda firma olursa denetim ve kontrolü de çok rahat olur.
Tarihi tasarımda kimse Sevan’la yarışamaz
* Markanızı büyütürken yol haritanız ne olacak? Şimdilerde dünyada tarihi takılar çok moda...
Tarihi ürünler yapmayacağım. Bu konuda kimse Sevan Bıçakçı’nın önüne geçemez çünkü. Yaptığı tasarım ve takılara çok saygı duyuyorum, mükemmel bir usta. Daha dizayn günümüz trendlerine yakın modern ürünler satacağız. Unigue tasarımlar yapacağız. Ama sadece büyük parçalar koymayacağız. Eşinize, annenize sormadan alabileceğiniz ürünler de olacak. Her kesime hitap edecek. Paranız varsa yüksek karatı alabilirsiniz ama işçilik de en az bunun kadar önemlidir. Türkiye’de gerçek mücevheratın yapılabildiğini dünyaya göstermek istiyorum. Kızım Melis eğitimini tasarım üzerine yaptı. Markanın başında o olacak. Mağazamız Nuruosmaniye’de ve birçok mücevherci de bizim ürünlerimizi satar. Şimdi yeni mağazalar açıyoruz. Bir yıl içinde İstanbul’da belli alışveriş merkezlerinde, Ankara ve Dubai’de açacağız. Arkasından Suudi Arabistan’da olacağız. Orada belli ailelere zaten ürün veriyoruz. Arabistan’da insanların bütün statüsü mücevher üzerinden belirleniyor. Bir düğünde ne kadar ağır takı taktığınız ne kadar varlıklı olduğunuzun göstergesidir oralarda. Tüketiciye daha çok noktada dokunacağız. Ama öyle süpermarket gibi yaygınlaşmayacağız, seçkin noktalarda seçkin bir koleksiyonla olacağız. Butik mağazalarla gerçek mücevheri göstereceğim.
Songül Hatısaru/Milliyet 

6 Temmuz 2012 Cuma

Pırlanta Yüzük ve Evlilik Teklifi

Pırlanta Sarrafı- Pırlanta Hakkında Herşey-Hayatımızın en önemli evrelerinden birisi hiç kuşkusuz yeni bir yuva kurmaktır. Fakat bunu gerçekleştirmek için erkeğin sevdiği kıza evlenme teklif etmesi diye bir an vardır.

Herşey önceden tasarlanır ve o an neler söylenmesi gerekiyorsa, günlerce tekrar tekrar dile getirilip hafızaya iyice yerleştirilir. Ama o anı mükemmelleştiren esas unsur ise tabiki Tektaş yüzüktür. Bunun sebebi nedir bilinmez ama bilinen bir gerçek var ki, kadınlar pırlanta konusunda daha hassas ve daha duygusal bir yapıya bürünüyorlar.

Hâl böyle olunca da, erkeğin vazifesi pırlanta yüzüğü uzatıp gösterene kadar geçen sürede tamamlanıyor. Tektaş Yüzük gösterildikten sonra ki evrede ise karşı taraf yani bayan için ayrı bir zaman dilimine giriş gerçekleşiyor. Tıpkı bir yılanın zamanı gelince kabuk değiştirmesi gibi bayanlarda böyle bir manzara karşısında o an için adeta kişilik değişikliği gerçekleşiyor.

Tabi kuru kuruya evlilik teklifinin yanında bunu Tektaş bir pırlanta ile teklif etmek çok çok başka...

Evlilik teklifindeki bahsettiğim bu evreye kadar gelebilirseniz, yani sevdiğinizin gözlerinin içine bakıp söylenecek en güzel sözleri sarf ettikten sonra pırlanta yüzüğü uzatıp; "Benimle Evlenirmisin?" diyebiliyorsanız siz müthiş bir iş başardınız demektir.

Bundan sonra yapacağınız tek şey beklediğiniz o cevabı almaktır.




tektaş yüzük etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tektaş yüzük etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Temmuz 2012 Pazartesi

Pırlanta kesiminin belirlenmesi

Pırlanta kesiminin belirlenmesi

Diğer değerli taşlarda olduğu gibi pırlanta da kesime ve parlatılmaya ihtiyaç duyar. Elmas/pırlanta kesimcisinin yeteneği elmastaki/pırlantadaki sıradışı ve eşsiz güzelliği ortaya çıkarmaktır. Birçok taş bilimcisi taşın değerini belirleyen en önemli faktörün kesim olduğuna inanır. Çünkü taş ne kadar iyi renkte ve berraklıkta olursa olsun kötü yapılan kesimlerde berraklığını kaybedecektir.
Kesildiği şekle, parlatılma kalitesine ve taşın genel simetrisine göre elmas tasarımcıları kesim işlemine bittiğine karar verirler. Yuvarlaklık, derinlik, genişlik ve yüzlerinin birbirine benzerliği kilit faktörlerdir. Kesim ayrıca taşın kesimini şeklini tanımlayan faktördür.
Her taş tamamen bir matematiksel formüle göre kesilir. En genel yuvarlak kesimlerin 58 yüzü vardır ve bu küçük parlatılmış düzlemler bakan kişiye en fazla ışık yansıtacak şekilde tasarlanmıştır. Parıltı olarak bilinen yansımalar, elmasın değerinin hesaplanmasında son derece önemli bir etkendir.
Elmasın pırlantanın kesim kalitesinin anlaşılması için birçok sistem olmasına rağmen genel olarak; ideal, Mükemmel, Çok İyi, İyi, Vasat ve Kötü olarak sınırlandırlabilirler. İdeal ve mükemmel kesimler gelen ışığın tümünü veya tamamını göze geri yansıtacak şekildedir. Çok iyi veya iyi kesilmiş bir taş ise neredeyse ideal ve mükemmel kesimler kadar çok ışık yansıtırlar ancak daha uygun fiyatları vardır. Vasat kesimler taşın kalitesi de göz önüne alındığında iyi kesimlere göre oldukça düşük parlaklıkları vardır. Kötü kesilmiş bir elmas ise orantısını kaybetmiş ve sonuç olarak ışıgını yanlara ve aşağıya yansıtan kesimlerdir.
Farklı bir şekilde söylemek gerekirse iyi kesilmiş bir elmasın açıları ve orantıları taşın iç parlaklığını mümkün olan en çok parıltı ve kıvılcımı dışarı yansıtır.Kötü kesilmiş bir elmas ise mattır ve içerisinde ölü noktalar bile bulunabilir.
Elmasın orantıları, özellikle derinliği çapla karşılaştırılması ve üst yüzey çapı, taşta ışığın ne kadar iyi yol alacağını göze nasıl yansıyacağını belirleyebilir.
Elmasın parlaklığının iki kilidi taşın taç kısmı ve çadırıdır. Taç üst kısmıdır ve kemere ( kesilmiş elmasın en dış kenarına ) kadar uzanır. Çadır ise kemere kadar olan alt kısımdır.Mükemmel bir kesimde kemerin üst kısmında 32 yüz ve bunlara ek olarak üst yüzey bulunur. Alt yüzeyde ise 24 yüz ve uç kısmı bulunur. Standartların dışına biraz çıkılmasının parlaklık üzerinde negatif yönde derin etkiler yapar. Ancak bazen arka yollar olabilir. Kesimci taç kısmının açılarını, üst yüzey büyüklüğünü ve çadırın açılarını ayarlayarak tekrar mükemmel parlaklığı yakalamaya çalışabilir.

Pırlanta'nın Bakımı

Elmaslar dünyada bulunan en sert maddelerdir.Uygun bir bakımla bir ömür boyunca kullanılabilir ve hatta parlaklıklarını kaybetmeden nesilden nesile aktarılabilir.Ancak doğru olarak bakımı yapılmazsa üzerlerinde yarıklar oluşabilir, çizilebilir veya matlaşabilir.Aşağıda elmasınızın ömrünü uzatacak bazı ipuçları aşağıdaki gibidir.
  • Bir elmas diğer bir elmasları veya diğer takıları çizebilir.Bu yüzden elmas takılar her zaman ayrı olarak saklanmalıdır.Eğer  elmasları birlikte depolamanız gerekiyorsa birbirlerine dokunmamasının sağlamalısınız böylece birbirlerini çizmeyeceklerdir.Elmas takılar an iyi saklama şekli kenarları kumaş kaplanmış takı kutularıdır.
  • Ağır iş yaparken asla elmas takı takmayınız.Elmas çok dayanıklı olmasına rağmen sert bir darbeyle çatlayabilir.
  • Klorlu beyazlatıcılarla diğer kimyasallarla asla temas ettirmeyiniz aksi halde lekelenebilir.
  • Düzenli olarak temizleyiniz.Ticari bir temizleme bezi alınız.Markalı olmasına dikkat ediniz ve üzerindeki talimatlara uyunuz.Ayrıca elmasınızı küçük ılık bir kasede hafif bir sıvı deterjanla hazırlanmış sabunlu suda yıkayabilirsiniz.Sabun köpüğü çerçevedeki kir ve tozu çıkarırken diş macunuyla hafifçe fırçalayınız.Daha sonra ılık suda durulayınız.Yumuşak keten içermeyen bir bezle hafifçe ovalayarak kurulayınız.Kesinlikle lavabonuzu tıkamayı unutmayınız!Bir diğer seçenek ise yarı yarıya amonyak ve soğuk sudur.Küçük bir kapta hazırlanmış karışımıza taşınızı 30 dk elmasınızı bırakınız.Çıkarın ve yumuşak bir diş fırçasıyla öne ve arkaya doğru nazikçe fırçalayın.Suda tekrar çalkalayın daha sonra durulayın ve yumuşak bir kağıt mendille kurulayın.Son olarak elmaslarınızı votkaya batırarakta temizleyebilirsiniz.
  • Eğer taşınız daha önce işlem gördüyse özel ilgi ve bakıma ihtiyacı vardır.Elmaslar görünüşlerini geliştirmek için renklendirilebilir, ısı veya ışın uygulanabilir.Kalıntılar bazen lazerle yok edilmiş ve lekeler cam benzeri bir bileşenle doldurulmuş olabilir.Bu işlemlerin her zaman taşta kalıcı etki bırakmazlar.Güvendiğiniz bir elmas satıcısına taşınızın uygulama görüp görmediğini ve özel bir bakım gerekip gerekmediğini öğrenebilirsiniz.
Elmasınınızı profesyonel olarak temizlenmek üzere bir elmas mağazasına götürebilir ayrıca bu sırada takınızın kasasını kontrol ettirebilirsiniz.

Pırlanta Yolculuğu Doğa MUCİZESİ


Pırlanta Alırken Nelere Dikkat Etmeli !!


Pırlanta/Elmas'ın karat ağırlığının belirlenmesi

Elmasın/Pırlantanın karat ağırlığı nedir ve sizin için uygun olan en iyi elmas ölçüsü nedir? AltinDevri.com, size en iyi fiyatlı ve en uygun ölçüdeki elması/pırlantayı almanızda rehberlik edecektir.
Karat terimi elmasın ağırlığı anlamına gelir. Elmasın kalitesinin belirlenmesinde kullanılan 4C standartından biridir. Birbirlerine tam olarak benzeyen keçiboynuzu tohumları antik dönemde terazilerde ağırlık hesaplamalarında kullanılıyordu.Karat kelimesi buradan türemiştir.
Karat ayrıca diğer değerli taşlarda da kullanılır ve yaklaşık 200 miligrama denk gelir.  Bir karat ayrıca bir gramın beşte bir ağırlığındadır.  Bir onsta 142 karat vardır. Karat puanlara bölünmüştür ve 1 karat 100 puana den gelmektedir. Bazı genel karat ağırlıkları ve bunlara karşılık gelen puanlar aşağıdaki gibidir.
  • Bir karat                                      100 puan
  • 3 bölü 4 karat ( 0,75 karat )          75 puan
  • Yarım karat (0,50 karat)               50 puan
  • Çeyrek karat (0,25 karat )             25 puan
  • Kanal ayarlamalarında ve işlemecilikte kullanılan taşlar ise genellikle 0,15 karattır.
Karat ağırlığıyla taşın tam olarak ölçüleri de belirlenebilir.Aşağıda önemli olan doğru olarak bölümlenmiş ve kesilmiş taşlar için ölçüler mevcuttur.
  • 10 karat :         14 mm
  • 5 karat :           11.1 mm
  • 2,5 karat :        8,8 mm
  • 1 karat :           6,5 mm
  • 0,75 karat :      5,9 mm
  • 0,50 karat :      5,15 mm
  • 0,375 karat :    4,68 mm
  • 0,25 karat :      4,1 mm
  • 0,125 karat :    3,25 mm
  • 0,0625 karat :  2,58 mm
Diğer bütün özellikleri aynı olduğunda büyük olan elmaslar daha nadir bulunur ve daha pahalıdır.Örneğin 1 karatlık bir taş genellikle 95 puanlıktan daha pahalı olacaktır.
Ancak kesim, renk , berraklık gibi diğer etkenler de taşın değerinin hesaplanmasında aynı derecede etkilidir.Küçük ve özel olarak kesilmiş bir taş ; kesimi, rengi veya berraklığı daha kötü olan daha büyük bir taştan daha pahalı olabilir.
Ham taştan kesim yaparken mümkün olan en büyük ağırlığı korumak ve kesim, renk, berraklık değerlerini mümkün olan en üst seviyede tutmak kesimciyi en çok zorlayan durumdur.Bu sebeple taşın kesim sırasında güzelliğini, büyüklüğünü ve değerini koruyabilmesinde belirleyici faktör kesimcinin deneyimi ve yeteneğidir.Kesimcinin göreviyse size müşteriye en iyi kalitede ve mümkün olan en büyük karatta paranızın karşılığını verebilmektir.

11 Temmuz 2012 Çarşamba

Pırlanta Hakkında Önemli Tüyolar- Atilla Anlı

Atilla Anlı'dan pırlanta hakkında önemli tüyolar
 
Pırlanta Sarrafı- Pırlanta Hakkında Herşey-
İyi bir yatırım aracı olan pırlantayı değerinde alıp satabilmek için bazı püf noktalarına hakim olmak gerek.
Atilla Anlı, Türkiye’nin önde gelen elmas tüccarlarından. 1984’te Özal’ın izniyle Türkiye’ye ilk resmi pırlanta ithalatını gerçekleştiren kişi. İşe değerli taş ticaretiyle başlamış. Zamanla, “Biz neden değerli taşlarla mücevher yapmıyoruz?” diye düşünmüş ve Only One By Atilla Karat adıyla kendi markasını yaratmış. Pırlanta tutkusu o kadar güçlü ki, adını markasına verirken pırlantanın “Karat”ını soyadı almış bir anlamda. Pırlantanın büyüsüne 40 yıl önce kapılmış. Sektörün “Ağabeylerinden”... “Mesleğim ailemden önce gelir” diyecek kadar tutkuyla bağlı işine. Röportaja ikna edip Çemberlitaş’ta mağazasının bulunduğu binasına gittim. Birbirine geçmeli bölümler... İçinde değerli taşların olduğu odalar. Tozu bile kıymetli olan pırlantaları çok yakından inceleme fırsatı buldum.
De Beers’in izinde
Atilla Anlı, Türkiye’ye gelen Kevin Costner gibi dünya starlarına alacakları mücevher konusunda eksperlik de veriyor. Büyük aileler önemli taşlar alacakları zaman veya tereddüte düştüklerinde onun kapısını çalıyor. Bunun için bir ücret almadan herkese yardımcı oluyor. Kapalıçarşı’nın Atilla ağabeyi nesli tükenmiş esnaflardan. Zora giren toptan müşterilerini sıkıştırmıyor, “Sat ödersin” ekolünden geliyor. Dünya mücevher devi De Beers’in izinde yürüyor. Bugünlerde enerjisinin büyük bölümünü kendi markası Only One By Atilla Karat’ı zincir haline getirmeye ayırıyor. Kızı, İngiltere’de University College Of London’ın ekonomi bölümünü bitirdikten sonra Central Saint Martins’te mücevher tasarımı eğitimi almış. Only One By Atilla Karat’ın başına geçmek için planlanmış bir eğitim. Atilla Anlı’yla trendleri, sektörü ve markasını konuştuk.
* Pırlanta, değerli oluşunun ötesinde, büyüsü de olan bir taş. Büyüsüne nasıl kapıldınız?
1970’te İstanbul’da ufak bir atölye kurdum. İmalattan gelmeyim. Benim hayatım mücevherat. Mesleğim ailemden de önce gelir doğrusu. Kuyumcular Odası’nın kurucularındanım. 1984 yılında, rahmetli Turgut Özal’ın kurduğu hükümetin aldığı karar sonrasında, Allah bana Türkiye’de ilk pırlanta ithalatını yapmayı nasip etti. O günkü şartlarda pırlanta sektöründe taşlar yerine oturmamıştı. Türkiye’de kaliteli mücevher üretimi ithalatla başlar. 2003’te De Beers’in yaptığı tanıtımın bütün trio mücevheratını ben verdim. Firmamız 2010’da dünyaca ünlü Gemoloji Enstitüsü HRD Antwerp Institbte Of Gemmolgy-İstanbul tarafından “The number one client of HRD Antwerp Certificates” , “1 numaralı müşteri” ünvanına sahip olarak 2011’de de HRD Antwerp’te ayrılacıklı çözüm ortakları arasında yerini almıştır.
* Sanat koleksiyonları elden geçirildiğinde bazı eserlerin aslında çok da değerli olmadığı görülebiliyor. Siz, bir zamanlar servet ödenen mücevherleri bugün incelediğinizde aynı değeri göremediğiniz oluyor mu?
Geçmişte maalesef bazı suiistimaller oldu. Renk problemi olan pırlantalar satıldı. 1970’li yıllarda gümüş çatal, kaşıklar eritilip kaplanarak montürler yapılmış. Üzerine de berrak olmayan pırlantalar konulup takıya dönüştürülmüş. 1975’lerde ise beyaz altın modası başladı. Ama çoğu beyaz altın değildi. O zamanlar o takıları alanlar o paralarla Bostancı’da daire alabilirdi.
Elime aldığım 3 taşın değeri 200 bin dolar. Önümde duran taşlardan en çok kırmızı yakutu beğendim...
Elime aldığım 3 taşın değeri 200 bin dolar.
Önümde duran taşlardan en çok kırmızı yakutu beğendim...
Sertifika uluslararası olmalı
* Ama sertifikaları var, çözüm değil mi?
Firmaların sertifikasını yeterli görmüyorum. O bilgi ve birikim sonuçta her firmada yok. Sertifika veriyor ama kendi inisiyatifini yansıtıyor. Belli uluslararası firmalar size takının sertifikasını verir. Uluslararası saygınlığı olan Amerikan, Belçika, Rus firmalarıdır bunlar. Biz mesela kendi sertifikamız yanında dünyada çok muteber olan Belçika HRD şirketinin sertifikasını da veririz.
* Bu sertifikayı vermek zorunlu mudur?
Altında güvenlik sorunu yüzde 99 çözülmüştür. Ama pırlanta da henüz aynı noktada değiliz. Bugün pırlantayı anlayan insan sayısı çok azdır aslında. Alım yaparken uluslararası firmaların verdiği sertifikayı da istemelisiniz. Satan vermiyorsa o takıyı almamanızı tavsiye ediyorum. Dünyada her taşın bir kaydı vardır. Artık neredeyse her pırlantanın çemberine önemli sertifika firmalarının verdiği taşın özelliğini gösteren kimliği yazılıyor.
* Pırlanta aldığımda bir şüphem varsa ne yapabilirim?
Kuyumcular odası HRD ile işbirliğine gitti. Başvurup istediğiniz incelemeyi yaptırabilirsiniz. Bunun dışında çok iyi özel laboratuarlar var. Bizim laboratuarımızada getirirlerse yardımcı oluruz.
* Yabancılarla yerlilerin tercihleri arasında bir farklılık var mı?
Yabancılar işlenmiş renkli taş sever.
* İyi pırlanta nasıl anlaşılır?
Beyaz, içi temiz olan pırlantadır. Pırlantada renk skalası en beyaz olan D’den başlar sarı limona kaçan renklere Z’ye kadar gider. Alfabenin son harflerine doğru gittikçe kalitesi düşer. Şimdi ilanlar görüyorum, ‘Bir tane tek taş alana, yarısı hediye’ diyor. Yahu nasıl olur bu. Maliyeti karşılaması mümkün değil ki. 10 tane renk vardır pırlantada. Türkiye’de ise beyaz, açık sarı ve kahverengi pırlanta var. Fancy dediğimiz orijinal sarılar var. Şimdi bunlar moda ama ben kesinlikle beyazdan şaşmayın diyorum. Baget, kalp, kare, markiz, damla şeklinde olan kesimler var. Ben bunları da tavsiye etmiyorum özellikle yatırım amaçlı alıyorsanız yuvarlak kesimden şaşmayın.
 ‘238 karatı gördüm, kalbim duruyordu’
* Türkiye’de en çok kaç karat tek taş satılıyor?
Tek taşlar genelde 1-3 karat arasındadır. 1 karatlık iyi bir tek taş 5-7 bin dolar. En çok satılan 0.50 santim kaliteli bir tek taş ise 2 bin dolar civarında. Tek taş artık halka indi. Minik parçalarda 0.10 cm (Bir karatın 10’da biri) taşlar çok satılıyor. Sözlenenler tercih ediyor bunu.
* Bazen okuyoruz 50 karat yüzük aldı sevgilisine diye. Nasıl oluyor bu?
Yok öyle bir şey. Buna kimsenin gücü yetmez. Karatın yarısına biz 0.50 cm deriz. (1 karat 100 cm imiş mücevhercilerin jargonunda) 20 karat tek taş bile Türkiye’de çok nadirdir. Birkaç ailede var. Ama bunların sayısı bir elin parmağını geçmez.
* Gördüğünüz en yüksek karat taş...
İsrail’de gördüm, usta işliyordu, 238 karat. Kalbim duruyordu, o günü asla unutamam.
* Yatırım amaçlı olarak altın mı, pırlanta mı?
İkisi de alınır. Altının çok işçiliklisi de yatırım amaçlı olamaz ama. Cumhuriyet altını veya 24 ayar alın. Fazla işçilikten uzak durun, yatırım amaçlı alacaksınız yuvarlak beyaz pırlanta her zaman iyidir.
‘En korktuğum taş zümrüt, çok hassastır’
* Bugünlerde en çok ne satılıyor?
Tek taş. Arkasından alyans ve su yolu bileziği. Tek taşını alan bu ikisinden sonra kolye ucunu da almak istiyor. Bu set tamamlanınca bu kez başa dönüyor ve daha yüksek karatta tek taş alıyor.
* Pırlantadan sonra peki?
Pırlantadan sonra en çok zümrüt isteniyor. Zümrüt, Muhteşem Yüzyıl’la çok ön plana çıktı. Ama beni de en çok korkutan taştır. Zümrüt çok hassas bir taştır. Çok çabuk kırılabilen, darılabilen, renk değiştirebilen bir taş damarlarından dolayı. Tüketicinin mümkün mertebe renkli taş almamasını tavsiye ediyorum.
* Neden?
Renkli taş her zaman yatırım amaçlı olamaz. Türkiye’de kaliteli renkli taş çok azdır. Pırlantayı her zaman bulursunuz, satarsınız ama renkli taşın kalitesini kimse ne biliyor ne de değer veriyor.
* Değerli taşları nerelerden alıyorsunuz?
Rusya, Hindistan, Afrika, Kanada, Avustralya.
Usta olacak gençlerin elinden tutuyor
* Mıhlama ustalarının sayısının azaldığı söyleniyor. Nasıl buluyorsunuz onları?
Mıhlamanın da makinesi var mı derseniz var. Ama standart işler için. Özellikli işlerde istediğiniz kalitedeki mıhlamayı ustanın dışında kimse yapamaz. İyi ustaların sayısı çok azaldı. Üç ay önce Gazi Üniversitesi’nin mıhlama bölümü açtığını duydum. Bizi davet ettiler sponsor da oldum. Yeni ustaların yetişmesi için elimden gelen her desteği veriyorum. Bu yıl 50 öğrenci alacağım. Üniversitelerden öğrenci alıp yetiştiriyoruz. Üniversitelerde seminerler veriyorum. Ancak iyi ustalar yetiştirirsek piyasanın dinamiklerini düzeltebilir, arka sokaklara çare bulabiliriz.
2.20120102095729.jpeg
*Ne var arka sokaklarda?
Kuyumcu olmayıp da kendini kuyumcu zanneden o kadar çok insan var ki. Bunlar 100 gram altınla dükkan açıyor, amaçları silah ruhsatı almak. Her önüne gelene kuyumcu dükkanı açtırılmaması lazım. Tabloya baktığınızda 20 bin kuyumcu var, 5 bin kuyumcu yeter oysa. Belirli sayıda firma olursa denetim ve kontrolü de çok rahat olur.
Tarihi tasarımda kimse Sevan’la yarışamaz
* Markanızı büyütürken yol haritanız ne olacak? Şimdilerde dünyada tarihi takılar çok moda...
Tarihi ürünler yapmayacağım. Bu konuda kimse Sevan Bıçakçı’nın önüne geçemez çünkü. Yaptığı tasarım ve takılara çok saygı duyuyorum, mükemmel bir usta. Daha dizayn günümüz trendlerine yakın modern ürünler satacağız. Unigue tasarımlar yapacağız. Ama sadece büyük parçalar koymayacağız. Eşinize, annenize sormadan alabileceğiniz ürünler de olacak. Her kesime hitap edecek. Paranız varsa yüksek karatı alabilirsiniz ama işçilik de en az bunun kadar önemlidir. Türkiye’de gerçek mücevheratın yapılabildiğini dünyaya göstermek istiyorum. Kızım Melis eğitimini tasarım üzerine yaptı. Markanın başında o olacak. Mağazamız Nuruosmaniye’de ve birçok mücevherci de bizim ürünlerimizi satar. Şimdi yeni mağazalar açıyoruz. Bir yıl içinde İstanbul’da belli alışveriş merkezlerinde, Ankara ve Dubai’de açacağız. Arkasından Suudi Arabistan’da olacağız. Orada belli ailelere zaten ürün veriyoruz. Arabistan’da insanların bütün statüsü mücevher üzerinden belirleniyor. Bir düğünde ne kadar ağır takı taktığınız ne kadar varlıklı olduğunuzun göstergesidir oralarda. Tüketiciye daha çok noktada dokunacağız. Ama öyle süpermarket gibi yaygınlaşmayacağız, seçkin noktalarda seçkin bir koleksiyonla olacağız. Butik mağazalarla gerçek mücevheri göstereceğim.
Songül Hatısaru/Milliyet 

6 Temmuz 2012 Cuma

Pırlanta Yüzük ve Evlilik Teklifi

Pırlanta Sarrafı- Pırlanta Hakkında Herşey-Hayatımızın en önemli evrelerinden birisi hiç kuşkusuz yeni bir yuva kurmaktır. Fakat bunu gerçekleştirmek için erkeğin sevdiği kıza evlenme teklif etmesi diye bir an vardır.

Herşey önceden tasarlanır ve o an neler söylenmesi gerekiyorsa, günlerce tekrar tekrar dile getirilip hafızaya iyice yerleştirilir. Ama o anı mükemmelleştiren esas unsur ise tabiki Tektaş yüzüktür. Bunun sebebi nedir bilinmez ama bilinen bir gerçek var ki, kadınlar pırlanta konusunda daha hassas ve daha duygusal bir yapıya bürünüyorlar.

Hâl böyle olunca da, erkeğin vazifesi pırlanta yüzüğü uzatıp gösterene kadar geçen sürede tamamlanıyor. Tektaş Yüzük gösterildikten sonra ki evrede ise karşı taraf yani bayan için ayrı bir zaman dilimine giriş gerçekleşiyor. Tıpkı bir yılanın zamanı gelince kabuk değiştirmesi gibi bayanlarda böyle bir manzara karşısında o an için adeta kişilik değişikliği gerçekleşiyor.

Tabi kuru kuruya evlilik teklifinin yanında bunu Tektaş bir pırlanta ile teklif etmek çok çok başka...

Evlilik teklifindeki bahsettiğim bu evreye kadar gelebilirseniz, yani sevdiğinizin gözlerinin içine bakıp söylenecek en güzel sözleri sarf ettikten sonra pırlanta yüzüğü uzatıp; "Benimle Evlenirmisin?" diyebiliyorsanız siz müthiş bir iş başardınız demektir.

Bundan sonra yapacağınız tek şey beklediğiniz o cevabı almaktır.




News

Latest News
Pırlanta Sarrafı Mücevherat Grubu. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Top Ad 728x90

Video

Visitors

Bu Blogda Ara

Vertical2

Pırlanta Hakkında Herşey

script type="text/javascript"> //form tags to omit in NS6+: var omitformtags=["input", "textarea", "select"] omitformtags=omitformtags.join("|") function disableselect(e){ if (omitformtags.indexOf(e.target.tagName.toLowerCase())==-1) return false } function reEnable(){ return true } if (typeof document.onselectstart!="undefined") document.onselectstart=new Function ("return false") else{ document.onmousedown=disableselect document.onmouseup=reEnable }

Slider

Recent Post

Games

Popüler Yayınlar

Tweetler