Bu Blogda Ara

Pırlantalar Yunanlılara göre Tanrının gözyaşlarıydı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Pırlantalar Yunanlılara göre Tanrının gözyaşlarıydı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Haziran 2013 Cumartesi

Pirlantalar Yunanlılara göre Tanrinin gozyaslariydi.

KADININ TUTKULU AŞKI: 

İki insanın evlenmeye karar verdikleri an hayatlarının en özel anlarından biridir. İki insanın sonsuza dek tek olmak istediklerini işaret eder o an. Aşkın hediyesi pırlanta, ilişkinize yüzyıllara yayılmış romantizm ve büyüyü davet eder.

Tarihteki ilk pırlanta


Pırlantanın aşkın en güzel hediyesi olma statüsünü kazanması tarihte 15. yüzyıla dek dayanır. Evlilik sözü olarak pırlanta nişan yüzüğü verilmesi geleneği ilk kez 1477'de Arşidük Avustuya Maximillian'ı ve Burgundy Mary'si arasında gerçekleşti. O dönemde pırlanta, kocanın eşine olan aşkını artırabilecek tılsım veya muska olarak görülürdü. Hatta aşk tanrısı Eros'un okunun başlığının bile pırlanta olduğuna inanılırdı. Bu kraliyet geleneği kısa bir süre içinde dünyanın bir çok bölgesinde halk tarafından benimsenmeye başlandı. Ve tarih içinde nişan töreninin en belirgin anını tayin eder oldu.


Pırlantanın gücü


Sol elin yüzük parmak diye bilinen 4. parmağına pırlanta alyans takma geleneği eski Mısır'a dek uzanır. Eski Mısırlılar vena amoris- aşk damarı-nın bu parmaktan geçerek direk kalbe ulaştığına inanırlardı.

Pırlantanın ihtişamı


Pırlanta nişan yüzüğü olarak verilmeye başlandığında içine yerleştirildiği montür- yuva ve tırnaklar??- şık bir şekilde tasarlanır ancak pırlantanın ışığını en iyi şekilde yansıtması için uğraşılmazdı. 1870'de Afrika kıtasında elmas madenlerinin keşfinden sonra pırlantanın daha geniş kitlelere ulaşması ve bu değerli taşa olan talebin artması sonrasında tasarımlarda değişiklik görülmeye başlanmıştır.

Mucizevi


Pırlanta, şaşılacak güzellikte ve nadir bulunan bir mücevherdir. Dinazorlar yeryüzünde gezinmeye başlamadan önce her biri kendi taşının kapsülünde baş döndürücü bir oluşum yolculuğu sonucu doğada oluşmuşlardır. Yerkürenin çekirdeğinin derinliklerinde, yüksek ısı ve basınç altında, yükselen lav eriyiklerinin içinde yerin derinliklerinden yer yüzeyine aşırı bir süratle yolculuk ederek oluştu. Yeryüzünde tabiat ananın su, rüzgar, aşırı soğuk formlarında ortaya çıkan hiddetine maruz kalarak bir kez daha keşfedilmeyi bekledikleri yer olan toprağın altına gömüldüler. Bu değerli taşların ancak küçük bir miktarı bu inanılmaz yolculuk sonrası hayatta kalmayı başarabildi. Ve bunu başaran ve bulunabilenlerin de sadece çok küçük bir kısmı kesime, cilaya ve mücevher yapımına uygun kalitede ve boyuttadır. Pırlanta, sahiden doğanın mucizelerinden biridir.

 PIRLANTA VE AŞKIN YÜZYILLARDAN BU YANA UZANAN TUTKULU HİKAYESİ







Büyülü ve Gizemli


Pırlanta yüzyıllardır insanoğlunu büyülemiştir. Sadece nadir ve güzel olduğu için değil aynı zamanda da sihirli oldukları için. Hiçbir araçla kesilemez, gizemli bir biçimde en hiddetli ateşte bile zarar görmezler ki bu da pırlantaların doğaüstü güçleri olduğu inancına yol açar.

Pırlantalar Yunanlılara göre Tanrının gözyaşlarıydı. Romalılar yıldızlardan dökülen kırık çömlek parçaları olduklarına, Hintlilerse hastalıkları, hırsızları ve şeytanın güçlerini defeden nazar tılsımları olduklarına inanırlardı. Başka kültürlerde de pırlantaların rahatsızlıkları iyileştiren ve bilgi bahşeden taşlar olduğuna inanılırdı. Pırlanta, efsaneleri ve bu büyülü özellikleriyle bir çok insanı kendine tutsak etmiştir. Dünyanın en zengin ve güçlü insanlarını şevkle peşinden koşar hale getirmiştir.

Pırlanta akılları baştan alan bir hazinedir. Ruhunda nice kazanılan ve ihanet edilen aşk hikayeleri, tutku ve entrika hikayeleri, fethedilen ama sonra kaybedilen imparatorluk hikayeleri; yani içinde pırlantanın güzelliğini, büyüsünü ve gizemini taşıyan öyküler barındırır.


Ebedi Kutlama


İnsanoğlunun duygularının ifadesinde hiçbir taş pırlanta kadar güçlü değildir. Bir çok insan için pırlanta, gerçek aşkı, onun yenilmezliğini, sürekliliğini, sarsılmazlığını ve hislerin içtenliğini belirtir. Müthiş romantik bir gelenek olan bir erkeğin aşkının sembolü olarak bir kadına pırlanta hediye etmesi geleneği 15. yüzyılda başlamış ve zaman içinde dünyanın farklı yerlerindeki diğer kültürlere de yayılmıştır. Günümüzde simgesel olarak aynı ölçüde kıymetli bir şekilde pırlanta hediye etmek farklı özel durumlarda da kabul görmektedir. Bunlara örnek olarak evlilik yıldönümleri, doğum günleri, bir bebeğin dünyaya gelişi, ve diğer özel durumlar verilebilir. Pırlanta bugün doğal ve eşsiz oluşuyla her zamankinden çok el üstünde tutulduğu için bu taşı armağan etmenin ve size armağan edilmesinin hazzı da çoğalmıştır. Pırlanta sonsuzluğu işaret ettiği için, sevdiğinizle birlikte yarınınızdan bir parça almanız anlamına gelecektir. Sonuç olarak, kutlanacak sebep ne olursa olsun, pırlanta kutlama
nın en görkemli yoludur.
Pırlantalar Yunanlılara göre Tanrının gözyaşlarıydı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Pırlantalar Yunanlılara göre Tanrının gözyaşlarıydı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Haziran 2013 Cumartesi

Pirlantalar Yunanlılara göre Tanrinin gozyaslariydi.

KADININ TUTKULU AŞKI: 

İki insanın evlenmeye karar verdikleri an hayatlarının en özel anlarından biridir. İki insanın sonsuza dek tek olmak istediklerini işaret eder o an. Aşkın hediyesi pırlanta, ilişkinize yüzyıllara yayılmış romantizm ve büyüyü davet eder.

Tarihteki ilk pırlanta


Pırlantanın aşkın en güzel hediyesi olma statüsünü kazanması tarihte 15. yüzyıla dek dayanır. Evlilik sözü olarak pırlanta nişan yüzüğü verilmesi geleneği ilk kez 1477'de Arşidük Avustuya Maximillian'ı ve Burgundy Mary'si arasında gerçekleşti. O dönemde pırlanta, kocanın eşine olan aşkını artırabilecek tılsım veya muska olarak görülürdü. Hatta aşk tanrısı Eros'un okunun başlığının bile pırlanta olduğuna inanılırdı. Bu kraliyet geleneği kısa bir süre içinde dünyanın bir çok bölgesinde halk tarafından benimsenmeye başlandı. Ve tarih içinde nişan töreninin en belirgin anını tayin eder oldu.


Pırlantanın gücü


Sol elin yüzük parmak diye bilinen 4. parmağına pırlanta alyans takma geleneği eski Mısır'a dek uzanır. Eski Mısırlılar vena amoris- aşk damarı-nın bu parmaktan geçerek direk kalbe ulaştığına inanırlardı.

Pırlantanın ihtişamı


Pırlanta nişan yüzüğü olarak verilmeye başlandığında içine yerleştirildiği montür- yuva ve tırnaklar??- şık bir şekilde tasarlanır ancak pırlantanın ışığını en iyi şekilde yansıtması için uğraşılmazdı. 1870'de Afrika kıtasında elmas madenlerinin keşfinden sonra pırlantanın daha geniş kitlelere ulaşması ve bu değerli taşa olan talebin artması sonrasında tasarımlarda değişiklik görülmeye başlanmıştır.

Mucizevi


Pırlanta, şaşılacak güzellikte ve nadir bulunan bir mücevherdir. Dinazorlar yeryüzünde gezinmeye başlamadan önce her biri kendi taşının kapsülünde baş döndürücü bir oluşum yolculuğu sonucu doğada oluşmuşlardır. Yerkürenin çekirdeğinin derinliklerinde, yüksek ısı ve basınç altında, yükselen lav eriyiklerinin içinde yerin derinliklerinden yer yüzeyine aşırı bir süratle yolculuk ederek oluştu. Yeryüzünde tabiat ananın su, rüzgar, aşırı soğuk formlarında ortaya çıkan hiddetine maruz kalarak bir kez daha keşfedilmeyi bekledikleri yer olan toprağın altına gömüldüler. Bu değerli taşların ancak küçük bir miktarı bu inanılmaz yolculuk sonrası hayatta kalmayı başarabildi. Ve bunu başaran ve bulunabilenlerin de sadece çok küçük bir kısmı kesime, cilaya ve mücevher yapımına uygun kalitede ve boyuttadır. Pırlanta, sahiden doğanın mucizelerinden biridir.

 PIRLANTA VE AŞKIN YÜZYILLARDAN BU YANA UZANAN TUTKULU HİKAYESİ







Büyülü ve Gizemli


Pırlanta yüzyıllardır insanoğlunu büyülemiştir. Sadece nadir ve güzel olduğu için değil aynı zamanda da sihirli oldukları için. Hiçbir araçla kesilemez, gizemli bir biçimde en hiddetli ateşte bile zarar görmezler ki bu da pırlantaların doğaüstü güçleri olduğu inancına yol açar.

Pırlantalar Yunanlılara göre Tanrının gözyaşlarıydı. Romalılar yıldızlardan dökülen kırık çömlek parçaları olduklarına, Hintlilerse hastalıkları, hırsızları ve şeytanın güçlerini defeden nazar tılsımları olduklarına inanırlardı. Başka kültürlerde de pırlantaların rahatsızlıkları iyileştiren ve bilgi bahşeden taşlar olduğuna inanılırdı. Pırlanta, efsaneleri ve bu büyülü özellikleriyle bir çok insanı kendine tutsak etmiştir. Dünyanın en zengin ve güçlü insanlarını şevkle peşinden koşar hale getirmiştir.

Pırlanta akılları baştan alan bir hazinedir. Ruhunda nice kazanılan ve ihanet edilen aşk hikayeleri, tutku ve entrika hikayeleri, fethedilen ama sonra kaybedilen imparatorluk hikayeleri; yani içinde pırlantanın güzelliğini, büyüsünü ve gizemini taşıyan öyküler barındırır.


Ebedi Kutlama


İnsanoğlunun duygularının ifadesinde hiçbir taş pırlanta kadar güçlü değildir. Bir çok insan için pırlanta, gerçek aşkı, onun yenilmezliğini, sürekliliğini, sarsılmazlığını ve hislerin içtenliğini belirtir. Müthiş romantik bir gelenek olan bir erkeğin aşkının sembolü olarak bir kadına pırlanta hediye etmesi geleneği 15. yüzyılda başlamış ve zaman içinde dünyanın farklı yerlerindeki diğer kültürlere de yayılmıştır. Günümüzde simgesel olarak aynı ölçüde kıymetli bir şekilde pırlanta hediye etmek farklı özel durumlarda da kabul görmektedir. Bunlara örnek olarak evlilik yıldönümleri, doğum günleri, bir bebeğin dünyaya gelişi, ve diğer özel durumlar verilebilir. Pırlanta bugün doğal ve eşsiz oluşuyla her zamankinden çok el üstünde tutulduğu için bu taşı armağan etmenin ve size armağan edilmesinin hazzı da çoğalmıştır. Pırlanta sonsuzluğu işaret ettiği için, sevdiğinizle birlikte yarınınızdan bir parça almanız anlamına gelecektir. Sonuç olarak, kutlanacak sebep ne olursa olsun, pırlanta kutlama
nın en görkemli yoludur.

News

Latest News
Pırlanta Sarrafı Mücevherat Grubu. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Top Ad 728x90

Video

Visitors

Bu Blogda Ara

Vertical2

Pırlanta Hakkında Herşey

script type="text/javascript"> //form tags to omit in NS6+: var omitformtags=["input", "textarea", "select"] omitformtags=omitformtags.join("|") function disableselect(e){ if (omitformtags.indexOf(e.target.tagName.toLowerCase())==-1) return false } function reEnable(){ return true } if (typeof document.onselectstart!="undefined") document.onselectstart=new Function ("return false") else{ document.onmousedown=disableselect document.onmouseup=reEnable }

Slider

Recent Post

Games

Popüler Yayınlar

Tweetler