Bu Blogda Ara

Mercan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Mercan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Temmuz 2013 Pazartesi

İbn Sina'ya gore, madeni cevherler

İbn Sina'ya göre, madeni cevherler,
Remzi DEMİR*

Mutlu KILIÇ


(a) Taşlar
(b) Eriyebilir cevherler, yani metaller
(c) Kükürtler
(d) Tuzlar

olmak üzere, kabaca dörde bölünebilir ve bunun nedeni şudur: Madem cevherlerden bazıları, özleri bakımından veya düzenlenişleri
ve bütünlükleri bakımından güçsüz ve diğer bazıları ise güçlüdürler. Güçlü olanlardan bazıları dövülebilir (Metaller), bazıları ise dö-
vülemez (Taşlar); ve yine güçsüz olanlardan bazıları, tuzlu bir do-
ğaya sahiptirler (Tuzlar) ve rutubette kolaylıkla eriyebilirler; diğer
bazıları ise yağlı bir doğaya sahiptirler (Kükürtler) ve rutubette kolaylıkla erimezler.
Bütün dövülebilir cevherler, yani metaller erirler; çünkü bunların maddesi abi (susal) bir cevherdir; öyle ki bu abi cevher, arzi
30. Avicennae, s.18-22.

(topraksal) cevherle öyle sıkı bir biçimde birleşmişdir ki ikisini birbirinden ayırmak olanaksızdır. Bu abi cevher, soğuk tarafından
dondurulmuş ve daha sonra sıcak tarafından pişirilmiştir. Buna rağ-
men, dövülebilir cevherler, hala diridirler ve yağlı doğaları nedeniyle donmamışlardır.
Taş türünden olan madeni cevherlere gelince, bunların maddesi yine abi cevherdir; fakat bunlar soğuk tarafından değil, kuruluk
tarafından dondurulmuşlardır, öyle ki bu kuruluk, suyu toprağa dö-
nüştürmüş ve taşları oluşturmuştur. Bunlar yağ içermezler ve bu nedenle dövülemezler.
Nişadır ise bir tuzdur. Tuzlar, arzi olmaktan çok nandir (ateş-
sel) ve bu nedenle maddenin katı halinden gaz haline geçebilirler.
Çok seyrek, ama aşın derecede ateşli olan sıcak bir dumanla karış-
mış sudan oluşmuş ve kuruluk tarafından pıhtılaştırılmışlardır.
Kükürtlere gelince, bunların abi cevherleri, ısının mayalama etkisi altında, doğaları yağlı oluncaya kadar, toprak ve havayla güçlü
bir biçimde mayalandırılırlar ve daha sonra soğuk tarafından katı-
laştınlırlar3! .
Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, İbn Sina'ya aİt olan
De Mineralibus,
(a) Madeni cevherlerin oluşumunu anlatır ve tamamen Aristoteles Fiziği'ne dayanır.
(b) Değerli taşların türlerine ve özelliklerine ilişkin bilgi vermez.
Mağrib'de, yani Batı İslam Dünyası'nda da bu konuyla ilgilenen yazarlar olmuştur. Mesleme ibn Vaddah el-Kurtfibi el-Mecnti,
Ravda el-Hada'ik ve Riyad el-Haka'ik (Bahçelerin Çimeni ve Ger-
çeklerin Çayın) adlı yapıtının büyük bir bölümünü madenIere ayırmıştır. Hatta Şeyh-i Ekber Muhyiddin ibn 'Arabf, Tedbfrat el-İlahiyye fi Islah Memleket el-İnsaniyye (İnsanlık Ülkesinin Düzeltilmesinde Tanrısal Önlemler) adlı eserinde taşların gizli özelliklerine
değinmiştir.
3 ı.Avicennae. 8.33-36.


CEVAHİRNAMELER VE OSMANLıLAR DÖNEMİ'NDE YAZıLMıŞ...

Bu konuya ilişkin çalışmalar, 12. yüzyıldan sonra da sürmüş ve
Şihabüddın Ebu'l-'Abbas Ahmed ibn Yusuf el-1Haşı, Nasırüddın-i Tusı ve Ebu el-Kasım el-Kaşanf gibi araştırmacılar tarafından
önemli risaleler yazılmıştır.
Bunlardan Şihabüddın Ebu'l-'Abbas Ahmed ibn Yusuf el-llfaşı (Ölümü 1253), cevherlere ilişkin en iyi yapıtlardan biri olarak
görülen Ezhar el-Efkar fi Cevahir el-Ahcar'ında, geleneksel yönteme uygun olarak, değerli ve yarı değerli taşları ayrıntılı bir biçimde
tanıtmıştır32•
Ezhar el-Efkar fi Cevahir el-Ahcar, bir giriş ile yirmi dört bö-
lümden oluşmuştur; Giriş'te cevherlerin oluşum biçimleri, genel
özellikleri ve değerleri belirtilmiş ve bölümlerde ise sırasıyla yakut,
zümrüt, zebercet, balhaş, benefş, becadf, elmas, 'aynü'l-hirr, padzehr, firı1ze, akik, cez', mıknatıs, senbazec, dehene, laciverd, mercan, sebec, cümşüt, hammahan, yeşim, yasb, billur ve talk cevherlerine ilişkin bilgiler verilmiştir33• .
Aşağıda da görüleceği gibi, Osmanlı cevahimame geleneği
üzerinde en etkili yazarlardan birisi el-llfaşı'dir; çünkü söz konusu
yapıtı, 15. yüzyılOsmanlı bilginlerinden el-Şirvam tarafından, iki
kere Türkçe'ye uyarlanmış ve birincisi Cevhername ve ikincisi ise
Tuhfe-i Muradf adıyla Osmanlı cevherflerinin kullanımına sunulmuştur.
İslam Dünyası'nda, daha çok "Hoca Nasırüddın" veya "Nası-
rüddın-i Tusı" olarak tanınan Nasırüddfn Ebu Ca'fer Muhammed
ibn Muhammed ibn el-Hasan el-Tusı de (1201-1274)34, sonraki dö-
nemlerde Müslüman cevherfler ve yazarlar tarafından yaygın bir bi-
çimde kullanılacak bir cevahimame yazmıştır. İlhanlı Sultanı Hülagu Han'a sunulduğu için Tansuhname-i İlhanf35olarak adlandırılan
32. J. Ruska, "Tlfaşf", islemı Ansiklopedisi. Cilt 1211,İstanbul 1979, s.263-264.
33. Bu yapıt, çok sonraları, İtalyan bilginlerinden Biscia tarafından İtalyanca'ya da
çevrilmiştir; bkz., Antonio Raineri Biscia, Fior di Pensieri sulle Pietre Preziose di Ahmed
Te(fasdte. Floransa 1818; bu çalışmada 1906'da Boİogna'da yayımlanan ikinci baskısı
kullamlmıştır.
34. Daha fazla bilgi için bkz., R. Strothmann ve J. Ruska, "TGsf", islam
Aıısiklopedisi. Cilt 12/2, İstanbul 1988, s.132-134.
35. Terkipteki ilk kelime muhtelif kaynaklarda, muhtelif biçimlerde yazılmıştır;
doğrusu "TensGhname"dir; Farsça'da "TensGh", "(i) pek az bulunan güzel şey; (2) içinde,


bu eser, bir mukaddime ile dört makaleden oluşmuştur; Birinci Makale'de cevherlerin oluşumuna, İkinci Makale'de özelliklerine, yararlarına, zararlarına, değerlerine ve perdahlanmalarına, Üçüncü
Makale'de "el-Filizat el-Seb'a" (Yedi Filiz) olarak adlandırılan altın, gümüş, bakır, demir, kurşun, kalay ve har-ı sını (Çin Dikeni;
bakır-kalay alaşımı) gibi madenIerin çıkarılmalarına ve kullanılmalarına ve nihayet Dördüncü Makale'de ise misk, anber, öd, kafur,
sandal gibi ıtırların, yani hoş kokulu bitkilerin üretilmelerine ilişkin
ayrıntılı bilgiler verilmiştir.
Tansuhname-i İlhanf'nin İkinci Makale'sinde, altmış beşi aş-
kın cevherin tanıtıldığı görülmektedir; ancak bunlardan temel cevher olarak değerlendirilen yakut ve türleri dışında, zümrüt, elmas,
la'l, firuze, bıcade, mervand ve akik daha ayrıntılı, geriye kalan
cevherler ise daha yüzeysel incelenmiştir; bu durum, Müslümanlar'ın hangi cevherleri daha çok önemsedikleri hususunda bir fikir
vermektedir36 .
Eser, aşağıda da görüleceği üzere, Osmanlılar Dönemi'nde
Farsça'dan Türkçe'ye çevrilmiş ve Osmanlı cevherileri tarafından
yoğun bir biçimde kullanılmıştır.

Ayrıca el-Kazvfni', Hamdullah el-Müstevfi, Şemsüddın el-Akfanı, İbn el-Esır, İbn el-Cevzı ve Davud el-AntakI gibi kozmoğrafya ve coğrafya yazarları da, yapıtlarında bu konuya ayrıntılı olarak
yer vermişlerdir.
Bunlardan Zekeriyya ibn Muhammed ibn Mahmud el-Kazvı-
ni"nin (1203'e doğru-1283) 'Aca'ib el-MahLUkat ve Gara'ib elMevcudat adlı eserinin, Sufliyyat'tan, yani Ay-altı Evren'den bahseden İkinci Makalesi'nin Birinci Bölüm'ünde, madenler ele alınmıştır. Genel bir tanıtırnın ardından, madenler, filizler ve taşlar olmak üzere iki kısma ayrılmış ve Birinci Alt-bölüm'de yedi filiz ve
İkinci Alt-bölüm'de ise harf sırasına göre, 125 civarındaki değerli,
çeşitli güzel kokular bulunan yuvarlak kutu" anlamlarına gelmektedir; bkz., Ferit
Devellioğlu, Osmonltco- Türkçe Ansiklopedik Li"igot, i6. Baskı, Ankara 1999, s.l 081.
36. Muhammed ibn Muhammed ibn Hasan-ı TGsf. Teıısiihııame-i ithcmı, Giriş ve
Açıklamalarla Yayıma Hazırlayan: Seyyid Muhammed Takf Müderris-i Razavf, İkinci

Baskı, Tahran 136311984


yarı-değerli ve değersiz taşlar tanıtılmıştır. Oldukça geniş olan bu
son alt-bölümdeki bilgilerin büyük bir kısmının, başta Aristoteles
ve İbn Sına olmak üzere, birçok yazardan derlendiği görülmektedir3? Mesela fildişi ve laciverd hakkında şunlar yazılmıştır:
"Fildişi: İbn Sına demiştir ki fildişi, çıban ve yaralardaki kanın
akışını durdurur"38.
"Laciverd: Aristoteles demiştir ki laciverd, rehavet veren meş-
hur bir taştır. Göz pınarları onunla mühürlenirse ve gözlere onunla
sürme çekilirse yararlıdır. İbn Sına demiştir ki siğilleri düşürür; saç-
ları güzelleştirir ve çoğaltır. Başkaları ise demişlerdir ki laciverd,
uykusuzluğa ve malihulyaya iyi gelir"39.

Hamdullah el-Müstevfi de (128l-1340'tan sonra), tarihçi ve
coğrafyacıdır. İ1hanlı ve Selçuklu tarihleri açısından önem taşıyan
ve el-Kazvını'nin 'Aca'ib el-Mahlukat ve Gara'ib el-Mevcudô.t'ını
andıran Nüzhe el-KuLUb(KaIplerin Neşesi, 1340) adlı yapıtının Birinci Bölüm'ünde, Madenler Alemi, Bitkiler Alemi ve Hayvanlar
Alemi'ni tanıtırken değerli taşlar hakkında da bilgiler vermiştir40•
15. yüzyılda yaşayan Muhammed ibn Mansur el-Şırazı ise, Akkoyunlu Sultanı Uzun Hasan'ın isteği üzerine, Cevahirname adlı
Farsça bir eser yazmış ve bu eserinde yirmi değerli madenin oluşumundan, niteliklerinden ve kullanIlış biçimlerinden söz etmiştir.
Yapıt, Osmanlı Sultanı II. Murad Dönemi'nde (1421-1451) Türk-
çe'ye de çevrilmiş ve Osmanlı cevherfleri tarafından kullanılmış-

tır41•

tır41•
37. Ayrıntılı bilgi için bkz., el-Kazvını, 'Adi 'ib e/-MahlCtkiiı ve Gara 'ib elMevcudaı, Dördüncü Baskı, Kahire 1970, s.136-159.
38. EI-Kazvını, s.146.
39. EI-Kazvını, s.154.
40. Abdülkerim Özaydın, "Hamdullah el-Müstevfi", TDV islam Ansiklopedisi, Cilt
15, İstanbul 1997, s.454-455.
41. Cevat İzgi, Osmanlı Medreselerinde ilim, Tabii ilimier, Cilt 2, İstanbul 1997,
s.206; Süleymaniye Kütüphanesi'nde bulunan bir nüshada, eserin adı Kiıab-ı Cevhenıa11le
olarak yazılmıştır; eser, bir mukaddime ile iki makaleden oluşmuştur; Birinci Makale'de,
sırasıyla inci, yakut, zümrüt, zebercet, elmas, 'aynü'l-hirr, lii'l, firOze, pad-zehr ve diğer
hayvanı taşlar, akik, yakuta benzeyen taşlar, cez'. mıknatıs. senbade, dehene, lftciverd,
mercan, yeşb, billur ve cemest, İkinci Makale'de ise Yedi Filiz konu edilmiştir; bkz.,
Muhammed ibn Mansfir, Kitab-ı Cev!ıenıa11le, Süleymaniye Kütüphanesi, Laleli 1706.

CEVAHİRNAMELER VE OSMANLıLAR
DÖNEMİ'NDE YAZıLMıŞ İKİ CEVAHİRNAME
Remzi DEMİR*

Mutlu KILIÇ**

12 Nisan 2013 Cuma

İnternetten pırlanta alırken dikkat edin



İnternette cazip fiyatlardan satılan pırlantalardan almayı düşünüyorsanız biraz daha dikkatli olun





Her kadının en sevdiği değerli taşlardan ve aksesuarlarından olan pırlantanın son zamanlarda internetteki satışı popülerliğini artırıyor. Firmalar artık kadınları ve erkekleri internet üzerinden mağazalarına çekerek çeşit çeşit pırlantaları almalarını sağlıyor. Bu durumda internetten alınan pırlantaların ne kadar gerçekçi olduğu soruları akla geliyor.

Normal mücevher mağazalarına göre internette daha ucuz fiyatlardan satılan pırlantalar, eğer bilindik bir mağazanın ürünüyse ve belgesi varsa bu konuda kuşkulanmanıza gerek yoktur. Ancak piyasa fiyatının çok altında satılan ve ilk defa duyduğunuz bir internet sitesinden pırlanta almayı düşünüyorsanız biraz kuşkuyla yaklaşmanız gerekir.

İlk olarak pırlanta satan siteleri inceleyin ve kurumsal bir yapıda olup olmdığına dikkat edin ve firma bilgilerini öğrenip internette bir araştırma yapın. Diğer bir husussa alacağnız pırlanta hakkında belge ve bilgi isteyin. Aldıktan sonra ise deneyiminizi diğer pırlanta sahibi tanıdıklarınızla paylaşın ve karşılaştırmalar yapın. 


2kadin.com

Pırlanta alırken nelere dikkat edilmeli?


Pırlanta alırken nelere dikkat edilmeli?

MİLLİYET- Gelin adayları artık geleneksel takılardan çok, tektaş yüzüklerden setlere kadar pırlantayı tercih ediyor. Peki, gerçek pırlantanın kalitesi nasıl anlaşılır?


Gelin adayları artık geleneksel takılardan çok, tektaş yüzüklerden setlere kadar pırlantayı tercih ediyor. Peki, gerçek pırlantanın kalitesi nasıl anlaşılır? Gösterişli mücevherleri satın alırken nelere dikkat edilmeli? Uzman Gemolog ve Uluslar arası Pırlanta Borsası Türkiye Temsilcisi Murat Duran Durguner anlatıyor…
Dünyada ve ülkemizde son 15 yılda düğün takıları trendlerinde büyük değişiklikler oldu. Eskiden sıklıkla düğün törenlerinde düz altın ve geleneksel takılar tercih edilirken; gelinler seçimlerini hızlı bir şekilde pırlantaya doğru kaydırmaya başladı. Bu süreçte, özellikle tektaş yüzükler bir fenomene dönüştü ve kadınların her gün kullandığı bir takı haline geldi. Uzman gemolog Murat Duran Durguner’e göre, pırlantanın saray kültürüne ait olduğu ve sadece üste düzey geliri olan insanların alabildiği düşüncesi, özellikle toplumların tabanında, De Beers’ın 50 yıldır süregelen etkili reklamlarıyla kırıldı. Elmas madenlerinin sayıca fazlalaşması da pırlantanın geniş bir toplumsal kesime yayılmasında etkili oldu.
Ham elmas fiyatlarının tarihi düşünüldüğünde, son 20 yıl oldukça önemli. Çünkü elmas, satın alınabilir hale geldi. Ülkemizde de süreç benzer bir şekilde işledi ve insanlar artık pırlanta fiyatlarından korkmaz hale geldi. Pırlantalı takılar yükselişe geçmişken, gelin adaylarının kalite konusunda karşılaşacağı muhtemel riskler konusunda, uzman Murat Duran Durguner’in görüşleri benzersiz bir rehber niteliği taşıyor:
Verilere göre bu sene de gelin  takılarında pırlanta modelleri çoğunlukta göreceğimizi söylemek mümkün. Bu sezon, geleneksel altın takılardansa gerdanlık, bileklik ve küpelerden oluşan pırlanta setler, gelinlerin en ihtişamlı tamamlayıcısı olacak. İncili takıları tercih eden gelinler de, istediklerinden ödün vermeyecek ve inicinin klasik zarafetini mutlaka kullanmak isteyecekler. Çünkü inci küpeler ve gerdanlıklarla bezenen setler, sadeliği ve masumiyeti temsil ediyor.
Pırlanta alırken bunlara dikkat edin!
Birkaç püf noktasını bilirseniz pırlanta satın almak çok keyifli olabilir. Bu nedenle öncelikle ‘pırlantanın standart 4C kuralı’na dikkat etmek gerekiyor. Renk(colour), berraklık (clarity), karat(carat) ve kesim(cut).
Pırlantaların çoğu renksiz gibi görünür. Fakat aralarında mutlaka ton farkları vardır. Genel olarak bir pırlanta ne kadar renksizse, o kadar değerlidir. Pırlantada renk, ‘diamond’ kelimesinin baş harfi olan D’den başlayarak Z’ye kadar uzanacak şekilde sınıflandırılmıştır. J rengi ve üzeri pırlantalar, makul ve yeterli beyazlıktadır.
Pırlanta, doğal bir taş olduğundan her taşın kendine has özellikleri vardır. ‘Doğanın parmak izleri’ olarak nitelendirilen bu taşın içindeki maddeciklerin sayısı, rengi, yapısı, konumu ve büyüklüğü, onun doğallığını ve değerini gösterir. Doğal iz taşımayan pırlanta bulmak çok zor olduğundan, içinde en az iz barındıranlar kusursuza yakın sayılır. Mümkünse SI ve üzeri berraklıktaki pırlantalar tercih edilmelidir.
Pırlantanın ağırlığı ‘karat’la ölçülür. Diğer özellikleri(renk, kesim, berraklık) de göz önüne alırsak, taşın ağırlığı artınca fiyatı da artar. Ama bu, fiyat artışında aritmetik veya orantılı bir yükselme anlamına gelmez. Özellikle evlilik teklifi yapılırken alınan tektaş yüzüklerde 0.20 ct ve üzeri tavsiye edilir.
Pırlanta üzerinde insan eliyle yaratılan tek özellik, kesimdir. Kesim, elmasın pırlantaya dönüş sürecindeki ışığı ve verdiği etkiyi en çok etkileyen faktörlerden biridir. Kesim ne kadar iyiyse, pırlantanın parlaklığı, ışıltısı ve kıvılcımı o kadar artar. Taşı sağa sola ve yukarı aşağı hareket ettirerek verdiği etkiyi görebilirsiniz.
Pırlanta nerelerden alınmalı?
Pırlanta alırken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, güven ve garantidir. Pırlantalı takıları satın alırken güven veren, işinde uzman ve sertifikasına inandığınız satıcıları tercih etmelisiniz. Bu faktörleri etkileyen temel farklılık sertifikadır. Sertifikalar, özellikle tektaşlar için yurt dışından gelebildiği gibi, saygın ve işinde uzman kuyumcuların kendi verdikleri de tercih edilebilir.
Ülkemizde pırlantanın bu dinamik gelişimine internet de hızlı şekilde ayak uydurmuştur. Aynı kalitede ürünleri internet yoluyla  daha uygun fiyatla, güvenilir ve hızlı bir şekilde almak mümkün. Örneğin Amerika’da her on pırlantalı ürünün ikisi internetten alınıyor. Bu konuda uzman, muhakkak doğru sertifika sahibi olan ve güven veren sitelerden alışveriş yapılmalıdır. Türkiye’de de düğün alışverişi yapacağımız siteler mevcut ve sayıları her geçen gün artıyor… Bu sitelerden örnek olarak Amerika’da bluenile.com ve ice.com’u, ülkemizden gimora.com’u verebiliriz. Elle Mariagge

PIRLANTA ALIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR


PIRLANTA ALIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
4C NEDİR?
Pırlanta seçerken göz önünde bulundurulması gereken 4 ana özellik vardır. "4C" olarak bilinen bu özellikler:
-Kesim (Cut)
-Renk (Color)
-Berraklık (Clarity)
-Karat Ağırlığı (Carat Weight)


Kesim
Kesim, elmas üzerinde insan eliyle yaratılan tek özelliktir. Pırlantanın göz kamaştırıcı ışıltısı, kesimin ustalığına ve kullanılan teknolojiye bağlıdır. Kesimin hassasiyeti ve inceliği, pırlantanın ışığı yansıtma ve kırma oranlarını belirler. Kesim ne denli iyiyse, pırlantanın parlaklığı, ışıltısı ve kıvılcımı o denli artar. Doğru oranlarda kesilmiş pırlantanın bir yüzeyinden giren ışık diğer yüzeyinden yansır ve dağılarak taç denilen üst kısmından yayılır. Kesim çok derinse, ışığın bir kısmı pırlantanın külah olarak adlandırılan alt kısmından kaçar. Kesimin yeterince derin olmaması da ışığın külahtan kaçmasına yol açar ve pırlantanın yeterince parlamamasına neden olur. İyi kesilmiş bir pırlanta, parlaklığını en iyi yansıtan doğru açılardaki yüzeylerden (faset) oluşur. Bununla birlikte pırlantanın şekli ve kesim tekniği birbirinden farklı konulardır. Pırlantanın şekli zevke göre değişiklik gösterir. 
kesim


Renk
Pırlantaların çoğu renksiz gibi gözükür. Fakat aralarında belli belirsiz ton farkları vardır. Genel olarak bir pırlanta ne kadar renksiz ise o kadar değerlidir. Renksiz pırlanta yok denecek kadar azdır. Ayrıca çok belirgin renge sahip pırlanta da az bulunur. Diğer yandan "Fancy" (Fantezi) adı verilen kırmızı, pembe, mavi ve sarı gibi belirgin renklerde nadide pırlantalar bulunmaktadır. Pırlantada renk D'den Z'ye kadar sınıflandırılır.
renk


Berraklık
Doğada her elmasın yalnızca kendine özgü bir karakteri vardır. Elması özgün kılan, kristalleşme sürecinde içine karışan diğer minerallerdir. Doğanın parmak izleri olarak nitelendirilen bu maddeciklerin sayısı, rengi, yapısı, büyüklüğü ve konumu, elmasın doğallığını gösterir. Doğal izler ne denli az olursa, pırlanta o kadar çok ışık yansıtır ve bu nedenle daha çok değer kazanır. Doğal iz taşımayan pırlanta bulmak çok zor olduğundan, izi en az olan pırlanta "kusursuza yakın" sayılır.
renk


Karat Ağırlığı
Pırlantanın ağırlığı karat ile ölçülür. Karat ağırlığı, pırlantanın en kolay ölçülebilir niteliğidir. Karat sözcüğü, eski mücevher tüccarlarının pırlantalarını tartmak için kullandıkları "carob" adı verilen keçi boynuzu tohumundan gelmektedir. Bu tohumların ağırlığı, şaşılacak derecede birbirine benzerlik gösterir. Eskiden 1 karatlık pırlanta 1 keçi boynuzu tohumunun ağırlığına eşitti. Günümüzde ise karat 0.2 gramlık (200 mg) standart bir metrik ölçüdür. Her karat 100 eşit puana bölünür. Örneğin bir çeyrek karat 25 puandır ve 0,25 ct şeklinde yazılır. Türkçe'de bu puanlara "santim" denmektedir. İki farklı pırlantanın eşit karat ağırlığına sahip olması, aynı fiyatta olmasını gerektirmez.
renk


Elmasın Pırlantaya Dönüşümü
Elmas, doğal madene verilen isimdir. Bu doğal maden, eski adıyla "gül kesim", yeni adıyla "elmas kesim" formunda kesildiğinde elde edilen taşa da "elmas" deniyor. Doğal elmas madeni, kesim yüzeyi daha fazla ve alt kısmı kubbe gibi olan özel bir formda kesildiğinde ise daha ışıltılı olan "pırlanta"ya dönüşüyor. Yani pırlanta, elmas madeninin kesilerek özel şekil verilmiş halidir. Taşa, kesimi ve şekline göre elmas ya da pırlanta adı veriliyor. Elmasın kesim yüzeyi daha az ve alt kısmı düzdür. Elmas pırlantadan daha değerli olarak bilinse de, gerçek bunun tersidir.


Seçiminiz ve Siz
yuvarlakYuvarlak kesim: Ailesine bağlı, güvenilir, sakin
ovalOval kesim: Yaratıcı, düzenli, fırsatları değerlendiren
MarkizMarkiz kesim: Dışadönük, agresif, yaratıcı, iş kadını
damlaDamla kesim: Nazik, saygılı, uyumlu
kalpKalp kesim: Duygusal, feminen, hassas
zümrütZümrüt kesim: Disiplinli, muhafazakar, dürüst

KAYNAK : Ekrem

8 Ağustos 2012 Çarşamba

10 soruda Değerli taş

10 soruda Değerli taş Türkiye’de pırlanta fiyatları 390 YTL’ye kadar düşüp üstelik 12 aya varan taksitli satışlar başlayınca pırlanta tüketimi 1 milyar dolar sınırını aştı. Evlenme teklifi aldığında tek taş; evlilik yıldönümlerinde dünü, bugünü ve yarını simgeleyen tria artık kadınların hayalinden çıkıp gerçek oldu. Sadece pırlanta mı? Yakut, elmas, zümrüt ve safir de çok tercih edilen değerli taşlardan. Satış patlaması yaşanan değerli taşlarla ilgili bilgimizi test edelim mi? 1-Dünyanın en pahalı taşları hangileri? Bu sorunun yanıtı elmas. Çünkü elmasın oluşması uzun yıllar alıyor. Elmas, kıymetli taşlar arasında en zor bulunanı. Ayrıca günümüzde çıkarılan elmasların ancak yarısı mücevher taş değerinde. Elmas ne denli büyük olursa o denli değerli. Elmas çok sert ve diğer doğal değerli taşlar sertlik yarışında elması geçemez. Ama her doğal madde gibi elmas da erir. Dünyada ikinci değerli taş zümrüt, üçüncüsü yakut, dördüncüsü ise safir... 2-Elmas ile pırlanta aynı mı? Pırlantanın işlenmeden önceki ham haline elmas deniliyor. Elmas ilk kez 1919’da Polonya asıllı Belçikalı Marcel Tolkowsky tarafından kesildi. Tolkowsky ailesi hala Belçika’da elmas kesim işiyle uğraşıyor. Dünyada en çok ilgi gören ve ışığı en mükemmel şekilde yansıtan, yuvarlak pırlanta kesim böylece ortaya çıktı. 3-Keçiboynuzuyla pırlantanın büyüklüğü nasıl ölçülüyor? Karat, elmas ve değerli taşların kütlelilerinin ölçümünde kullanılıyor. Keçiboynuzu ile karat arasındaki ilişkiye gelince... Karatın kökeni eskiden ağırlık ölçmede kullanılan keçiboynuzu tohumuna dayanıyor. Karat adı keçiboynuzunun Arapça karşılığı olan kırat kelimesinden geliyor. Bir karat 0.2 grama eşit. 4-Değerli taşların anavatanları neresi? Geçen yıl izlediğimiz Blood Diamond-Kanlı Elmas filminde Sierra Leone’de elmas işçilerinin neler yaşadığını, buldukları değerli taşlara karşın nasıl sefalet içinde yaşadığını izlemiştik. Elmas en çok Güney Afrika’da çıkarılıyor ama Afrika’nın pek çok ülkesinde az da olsa bulunuyor. Zümrüdün anavatanı Kolombiya, safirin ve yakutun ise yine bir Afrika ülkesi olan Burma. 5-Bir taşın gerçek olup olmadığını çıplak gözle nasıl anlarım? Çıplak gözle bir taşın gerçek olup olmadığını anlayamazsınız... 6-Taşın değeri neye göre belirleniyor? İstanbul Kuyumcular Odası’ndan değerli taş uzmanı Demet Kösem satın alınan değerli taşın sertifikasına bakılması gerektiğini söylüyor: ‘Taşın kalitesi 4C ile ifade ediliyor. 4C’nin açılımı Cut (kesim), Clarity (berraklık), Color (renk) ve Carat (karat). Sertifikalar özellikle Belçika ve ABD’deki bazı kuruluşlar tarafından veriliyor. Herhangi bir kuyumcudan değerli taşlı bir mücevher alacaksanız burada güven devreye giriyor. 7-Dünyanın en ünlü elmasları hangileri? Dünyanın en pahalı elması Centenary. 1986’da Premier Madeni’nde keşfedilen Centenary elması, ham halinde 599.10 karat ağırlığındaydı. Elmas kesim uzmanı Gabi Tolkowsky ve ekibi üç yıl boyunca Centerary’yi dünyanın en büyük, modern kesimli, üstün renk özellikli ve kusursuz pırlantası haline getirmek için çalıştı. Bu pırlanta ilk olarak Londra Kulesi’nde sergilendi. Sahibi bilinmiyor. Diğer bir ünlü elmas ise Golden Jubilee. ‘Altın yıldönümü’ anlamına gelen taşa bu ismin verilmesinin nedeni 1997 yılında 50. taç giyme töreni sırasında Tayland Kralı Bhumibol Adulyadej’e takdim edilmesi. 545.67 karatlık (109.13 gram) sarı elmas 1985 yılında Güney Afrika’da bulundu. Önemli elmaslardan bir diğeri Great Star of Africa (Afrika’nın büyük yıldızı). 530.20 karat (106.4 gram) büyüklüğündeki elmas yine Güney Afrika’da bulundu. 400 milyon dolardan fazla değer biçilen elmasın sahibi İngiliz Kraliyet Ailesi. Bu arada Topkapı Sarayı’ndaki Kaşıkçı Elması’nı unutmamak gerek. Çevresinde 49 adet pırlantayla çevrili bu elmasa değer biçilemiyor. 8-Mücevherlerimi nasıl korurum? Taşı evde nasıl temizlerim? Değerli taşları temizlemek gerekmez. Değerli taş uzmanı Turgut Çeşit ‘Asit, deterjan ve parfümden uzak tutun yeter’ diyor. 9-Bir de inci, mercan, sedef var... Bu taşlar değerli değil mi? Bu taşlar da değerli sınıfında ama inci, mercan, sedef, fildişi ve kehribar ‘organik taş’ kategorisinde değerlendiriliyor. Yani çeşitli minerallerden oluşuyor. Örneğin kehribar fosilleşmiş organiklerden oluşuyor, sedef ise denizde. En pahalı inci Büyük Okyanus’a bağlı Güney Çin Denizi’nden çıkarılıyor. Çünkü derinden çıkarılır. Fiyatı rengi, parlaklığı ve pürüzsüzlüğüne göre değişiyor. 10-Yarı değerli taşlar hangileri? Bu taşların enerjisi olduğu gerçek mi? Kuvars: Şeffaf ve genellikle renksiz bir SiO2 kristali. Ametist: Menekşe ya da mor renkli. Sitrin: Uçuk sarıdan kahverengiye kadar değişen renk tonlarına sahip. Aquamarin: Deniz suyu (yeşilimsi), mavi ve sarımsı renklerde bulunur. Krizopras: Mat elma yeşili bir taş. Her ne kadar kuvarsın negatif enerjiyi yok edip, ametistin uykusuzluğa iyi geldiği söylense de Turgut Çeşit ‘Bence ticari söylemler’ diyor.

28 Temmuz 2012 Cumartesi

İnci ve Kültür İncisi


İnci, istiridye gibi bazı kabuklu deniz hayvanlarının içinden çıkarılan, genellikle süs eşyası olarak kullanılan küçük tanelerdir. Bunlar, küçük, yuvarlak, yüksek değerli, sert, sedef rengindedirler.
Kültür İncileri, canlı istiridyelere (Akoya veya Güney Denizi İncileri ) veya midyelere (Tatlı su incileri) yerleştirilen ve genellikle doğal kabuktan bir boncuk ve/veya etli bir doku parçası olan bir küçük uyarıcıdan elde edilir. İstiridyeler veya midyeler, uyarıcıya tutunan ve sedef denilen bir madde salgılar. Sonuçta ortaya çıkan sedef tabakaları incileri oluşturur. Kültür incisi taklit inci değildir.






Sertlik Oranları
Sertlik                Mohs ölçeğine göre  2.5-4 ( çok yumuşak, kolayca ezilip kırılabilir)
Dayanıklılık          Genelde iyi, ancak incini yaşına, dehidrasyonuna ve ağarmasına göre değişir
Sağlamlık
Çevresel Faktör                                             Tepki
      Isı                Yüksek ısı kültür incilerini yakabilir yada renk kaybına ve kırılmalara yol açabilir
       Işık               Genelde etkilemez ama yoğun ışıktan kaynaklanan yüksek ısı dehidrasyona ve çatlamalara yol açabilir
Kimya                               Pek çok kimyasaldan ve asitten zarar görebilir; parfüm, saç spreyi,makyaj malzemeleri hatta ter bile zarar verebilir
Tedaviler
Ağartma Tedavisi
Amaç: Siyah benekleri yok etme
Dayanıklılık:  Kalıcı
Yaygınlık: Çoğu inci rengi için rutin
Sonuç: Tespit edilemez
Boyama Tedavisi
Amaç: İnci rengini değiştirmek
Dayanıklılık: Çoğunlukla kalıcı, ancak bazı renkler solabilir
Yaygınlık:  Sıradan
Sonuç: Uzman gemologlarca tespit edilebilir
Işın Tedavisi
Amaç:  Krem rengi iniciden; siyah, gri yada mavi-gri inci elde etme
Dayanıklılık: Kalıcı
Yaygınlık: Nadiren
Sonuç: Uzman gemologlarca yapılan laboratuar testleri ile tespit edilebilir
Bakım ve Temizlik
Temizleme türü                                       Tavsiye
Ultrasonik temizleme                                 Asla
Buharlı temizleme                                     Asla
Sıcak, sabunlu su                    Nadiren  güvenli ( yumuşak kuru bir bezle hafifçe yapılırsa )
Taklitleri
Cam, Plastik
Benzerleri
Siyah Kalsedon, Mercan, Hematit, Deniz Kabuğu
Mercan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Mercan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Temmuz 2013 Pazartesi

İbn Sina'ya gore, madeni cevherler

İbn Sina'ya göre, madeni cevherler,
Remzi DEMİR*

Mutlu KILIÇ


(a) Taşlar
(b) Eriyebilir cevherler, yani metaller
(c) Kükürtler
(d) Tuzlar

olmak üzere, kabaca dörde bölünebilir ve bunun nedeni şudur: Madem cevherlerden bazıları, özleri bakımından veya düzenlenişleri
ve bütünlükleri bakımından güçsüz ve diğer bazıları ise güçlüdürler. Güçlü olanlardan bazıları dövülebilir (Metaller), bazıları ise dö-
vülemez (Taşlar); ve yine güçsüz olanlardan bazıları, tuzlu bir do-
ğaya sahiptirler (Tuzlar) ve rutubette kolaylıkla eriyebilirler; diğer
bazıları ise yağlı bir doğaya sahiptirler (Kükürtler) ve rutubette kolaylıkla erimezler.
Bütün dövülebilir cevherler, yani metaller erirler; çünkü bunların maddesi abi (susal) bir cevherdir; öyle ki bu abi cevher, arzi
30. Avicennae, s.18-22.

(topraksal) cevherle öyle sıkı bir biçimde birleşmişdir ki ikisini birbirinden ayırmak olanaksızdır. Bu abi cevher, soğuk tarafından
dondurulmuş ve daha sonra sıcak tarafından pişirilmiştir. Buna rağ-
men, dövülebilir cevherler, hala diridirler ve yağlı doğaları nedeniyle donmamışlardır.
Taş türünden olan madeni cevherlere gelince, bunların maddesi yine abi cevherdir; fakat bunlar soğuk tarafından değil, kuruluk
tarafından dondurulmuşlardır, öyle ki bu kuruluk, suyu toprağa dö-
nüştürmüş ve taşları oluşturmuştur. Bunlar yağ içermezler ve bu nedenle dövülemezler.
Nişadır ise bir tuzdur. Tuzlar, arzi olmaktan çok nandir (ateş-
sel) ve bu nedenle maddenin katı halinden gaz haline geçebilirler.
Çok seyrek, ama aşın derecede ateşli olan sıcak bir dumanla karış-
mış sudan oluşmuş ve kuruluk tarafından pıhtılaştırılmışlardır.
Kükürtlere gelince, bunların abi cevherleri, ısının mayalama etkisi altında, doğaları yağlı oluncaya kadar, toprak ve havayla güçlü
bir biçimde mayalandırılırlar ve daha sonra soğuk tarafından katı-
laştınlırlar3! .
Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, İbn Sina'ya aİt olan
De Mineralibus,
(a) Madeni cevherlerin oluşumunu anlatır ve tamamen Aristoteles Fiziği'ne dayanır.
(b) Değerli taşların türlerine ve özelliklerine ilişkin bilgi vermez.
Mağrib'de, yani Batı İslam Dünyası'nda da bu konuyla ilgilenen yazarlar olmuştur. Mesleme ibn Vaddah el-Kurtfibi el-Mecnti,
Ravda el-Hada'ik ve Riyad el-Haka'ik (Bahçelerin Çimeni ve Ger-
çeklerin Çayın) adlı yapıtının büyük bir bölümünü madenIere ayırmıştır. Hatta Şeyh-i Ekber Muhyiddin ibn 'Arabf, Tedbfrat el-İlahiyye fi Islah Memleket el-İnsaniyye (İnsanlık Ülkesinin Düzeltilmesinde Tanrısal Önlemler) adlı eserinde taşların gizli özelliklerine
değinmiştir.
3 ı.Avicennae. 8.33-36.


CEVAHİRNAMELER VE OSMANLıLAR DÖNEMİ'NDE YAZıLMıŞ...

Bu konuya ilişkin çalışmalar, 12. yüzyıldan sonra da sürmüş ve
Şihabüddın Ebu'l-'Abbas Ahmed ibn Yusuf el-1Haşı, Nasırüddın-i Tusı ve Ebu el-Kasım el-Kaşanf gibi araştırmacılar tarafından
önemli risaleler yazılmıştır.
Bunlardan Şihabüddın Ebu'l-'Abbas Ahmed ibn Yusuf el-llfaşı (Ölümü 1253), cevherlere ilişkin en iyi yapıtlardan biri olarak
görülen Ezhar el-Efkar fi Cevahir el-Ahcar'ında, geleneksel yönteme uygun olarak, değerli ve yarı değerli taşları ayrıntılı bir biçimde
tanıtmıştır32•
Ezhar el-Efkar fi Cevahir el-Ahcar, bir giriş ile yirmi dört bö-
lümden oluşmuştur; Giriş'te cevherlerin oluşum biçimleri, genel
özellikleri ve değerleri belirtilmiş ve bölümlerde ise sırasıyla yakut,
zümrüt, zebercet, balhaş, benefş, becadf, elmas, 'aynü'l-hirr, padzehr, firı1ze, akik, cez', mıknatıs, senbazec, dehene, laciverd, mercan, sebec, cümşüt, hammahan, yeşim, yasb, billur ve talk cevherlerine ilişkin bilgiler verilmiştir33• .
Aşağıda da görüleceği gibi, Osmanlı cevahimame geleneği
üzerinde en etkili yazarlardan birisi el-llfaşı'dir; çünkü söz konusu
yapıtı, 15. yüzyılOsmanlı bilginlerinden el-Şirvam tarafından, iki
kere Türkçe'ye uyarlanmış ve birincisi Cevhername ve ikincisi ise
Tuhfe-i Muradf adıyla Osmanlı cevherflerinin kullanımına sunulmuştur.
İslam Dünyası'nda, daha çok "Hoca Nasırüddın" veya "Nası-
rüddın-i Tusı" olarak tanınan Nasırüddfn Ebu Ca'fer Muhammed
ibn Muhammed ibn el-Hasan el-Tusı de (1201-1274)34, sonraki dö-
nemlerde Müslüman cevherfler ve yazarlar tarafından yaygın bir bi-
çimde kullanılacak bir cevahimame yazmıştır. İlhanlı Sultanı Hülagu Han'a sunulduğu için Tansuhname-i İlhanf35olarak adlandırılan
32. J. Ruska, "Tlfaşf", islemı Ansiklopedisi. Cilt 1211,İstanbul 1979, s.263-264.
33. Bu yapıt, çok sonraları, İtalyan bilginlerinden Biscia tarafından İtalyanca'ya da
çevrilmiştir; bkz., Antonio Raineri Biscia, Fior di Pensieri sulle Pietre Preziose di Ahmed
Te(fasdte. Floransa 1818; bu çalışmada 1906'da Boİogna'da yayımlanan ikinci baskısı
kullamlmıştır.
34. Daha fazla bilgi için bkz., R. Strothmann ve J. Ruska, "TGsf", islam
Aıısiklopedisi. Cilt 12/2, İstanbul 1988, s.132-134.
35. Terkipteki ilk kelime muhtelif kaynaklarda, muhtelif biçimlerde yazılmıştır;
doğrusu "TensGhname"dir; Farsça'da "TensGh", "(i) pek az bulunan güzel şey; (2) içinde,


bu eser, bir mukaddime ile dört makaleden oluşmuştur; Birinci Makale'de cevherlerin oluşumuna, İkinci Makale'de özelliklerine, yararlarına, zararlarına, değerlerine ve perdahlanmalarına, Üçüncü
Makale'de "el-Filizat el-Seb'a" (Yedi Filiz) olarak adlandırılan altın, gümüş, bakır, demir, kurşun, kalay ve har-ı sını (Çin Dikeni;
bakır-kalay alaşımı) gibi madenIerin çıkarılmalarına ve kullanılmalarına ve nihayet Dördüncü Makale'de ise misk, anber, öd, kafur,
sandal gibi ıtırların, yani hoş kokulu bitkilerin üretilmelerine ilişkin
ayrıntılı bilgiler verilmiştir.
Tansuhname-i İlhanf'nin İkinci Makale'sinde, altmış beşi aş-
kın cevherin tanıtıldığı görülmektedir; ancak bunlardan temel cevher olarak değerlendirilen yakut ve türleri dışında, zümrüt, elmas,
la'l, firuze, bıcade, mervand ve akik daha ayrıntılı, geriye kalan
cevherler ise daha yüzeysel incelenmiştir; bu durum, Müslümanlar'ın hangi cevherleri daha çok önemsedikleri hususunda bir fikir
vermektedir36 .
Eser, aşağıda da görüleceği üzere, Osmanlılar Dönemi'nde
Farsça'dan Türkçe'ye çevrilmiş ve Osmanlı cevherileri tarafından
yoğun bir biçimde kullanılmıştır.

Ayrıca el-Kazvfni', Hamdullah el-Müstevfi, Şemsüddın el-Akfanı, İbn el-Esır, İbn el-Cevzı ve Davud el-AntakI gibi kozmoğrafya ve coğrafya yazarları da, yapıtlarında bu konuya ayrıntılı olarak
yer vermişlerdir.
Bunlardan Zekeriyya ibn Muhammed ibn Mahmud el-Kazvı-
ni"nin (1203'e doğru-1283) 'Aca'ib el-MahLUkat ve Gara'ib elMevcudat adlı eserinin, Sufliyyat'tan, yani Ay-altı Evren'den bahseden İkinci Makalesi'nin Birinci Bölüm'ünde, madenler ele alınmıştır. Genel bir tanıtırnın ardından, madenler, filizler ve taşlar olmak üzere iki kısma ayrılmış ve Birinci Alt-bölüm'de yedi filiz ve
İkinci Alt-bölüm'de ise harf sırasına göre, 125 civarındaki değerli,
çeşitli güzel kokular bulunan yuvarlak kutu" anlamlarına gelmektedir; bkz., Ferit
Devellioğlu, Osmonltco- Türkçe Ansiklopedik Li"igot, i6. Baskı, Ankara 1999, s.l 081.
36. Muhammed ibn Muhammed ibn Hasan-ı TGsf. Teıısiihııame-i ithcmı, Giriş ve
Açıklamalarla Yayıma Hazırlayan: Seyyid Muhammed Takf Müderris-i Razavf, İkinci

Baskı, Tahran 136311984


yarı-değerli ve değersiz taşlar tanıtılmıştır. Oldukça geniş olan bu
son alt-bölümdeki bilgilerin büyük bir kısmının, başta Aristoteles
ve İbn Sına olmak üzere, birçok yazardan derlendiği görülmektedir3? Mesela fildişi ve laciverd hakkında şunlar yazılmıştır:
"Fildişi: İbn Sına demiştir ki fildişi, çıban ve yaralardaki kanın
akışını durdurur"38.
"Laciverd: Aristoteles demiştir ki laciverd, rehavet veren meş-
hur bir taştır. Göz pınarları onunla mühürlenirse ve gözlere onunla
sürme çekilirse yararlıdır. İbn Sına demiştir ki siğilleri düşürür; saç-
ları güzelleştirir ve çoğaltır. Başkaları ise demişlerdir ki laciverd,
uykusuzluğa ve malihulyaya iyi gelir"39.

Hamdullah el-Müstevfi de (128l-1340'tan sonra), tarihçi ve
coğrafyacıdır. İ1hanlı ve Selçuklu tarihleri açısından önem taşıyan
ve el-Kazvını'nin 'Aca'ib el-Mahlukat ve Gara'ib el-Mevcudô.t'ını
andıran Nüzhe el-KuLUb(KaIplerin Neşesi, 1340) adlı yapıtının Birinci Bölüm'ünde, Madenler Alemi, Bitkiler Alemi ve Hayvanlar
Alemi'ni tanıtırken değerli taşlar hakkında da bilgiler vermiştir40•
15. yüzyılda yaşayan Muhammed ibn Mansur el-Şırazı ise, Akkoyunlu Sultanı Uzun Hasan'ın isteği üzerine, Cevahirname adlı
Farsça bir eser yazmış ve bu eserinde yirmi değerli madenin oluşumundan, niteliklerinden ve kullanIlış biçimlerinden söz etmiştir.
Yapıt, Osmanlı Sultanı II. Murad Dönemi'nde (1421-1451) Türk-
çe'ye de çevrilmiş ve Osmanlı cevherfleri tarafından kullanılmış-

tır41•

tır41•
37. Ayrıntılı bilgi için bkz., el-Kazvını, 'Adi 'ib e/-MahlCtkiiı ve Gara 'ib elMevcudaı, Dördüncü Baskı, Kahire 1970, s.136-159.
38. EI-Kazvını, s.146.
39. EI-Kazvını, s.154.
40. Abdülkerim Özaydın, "Hamdullah el-Müstevfi", TDV islam Ansiklopedisi, Cilt
15, İstanbul 1997, s.454-455.
41. Cevat İzgi, Osmanlı Medreselerinde ilim, Tabii ilimier, Cilt 2, İstanbul 1997,
s.206; Süleymaniye Kütüphanesi'nde bulunan bir nüshada, eserin adı Kiıab-ı Cevhenıa11le
olarak yazılmıştır; eser, bir mukaddime ile iki makaleden oluşmuştur; Birinci Makale'de,
sırasıyla inci, yakut, zümrüt, zebercet, elmas, 'aynü'l-hirr, lii'l, firOze, pad-zehr ve diğer
hayvanı taşlar, akik, yakuta benzeyen taşlar, cez'. mıknatıs. senbade, dehene, lftciverd,
mercan, yeşb, billur ve cemest, İkinci Makale'de ise Yedi Filiz konu edilmiştir; bkz.,
Muhammed ibn Mansfir, Kitab-ı Cev!ıenıa11le, Süleymaniye Kütüphanesi, Laleli 1706.

CEVAHİRNAMELER VE OSMANLıLAR
DÖNEMİ'NDE YAZıLMıŞ İKİ CEVAHİRNAME
Remzi DEMİR*

Mutlu KILIÇ**

12 Nisan 2013 Cuma

İnternetten pırlanta alırken dikkat edin



İnternette cazip fiyatlardan satılan pırlantalardan almayı düşünüyorsanız biraz daha dikkatli olun





Her kadının en sevdiği değerli taşlardan ve aksesuarlarından olan pırlantanın son zamanlarda internetteki satışı popülerliğini artırıyor. Firmalar artık kadınları ve erkekleri internet üzerinden mağazalarına çekerek çeşit çeşit pırlantaları almalarını sağlıyor. Bu durumda internetten alınan pırlantaların ne kadar gerçekçi olduğu soruları akla geliyor.

Normal mücevher mağazalarına göre internette daha ucuz fiyatlardan satılan pırlantalar, eğer bilindik bir mağazanın ürünüyse ve belgesi varsa bu konuda kuşkulanmanıza gerek yoktur. Ancak piyasa fiyatının çok altında satılan ve ilk defa duyduğunuz bir internet sitesinden pırlanta almayı düşünüyorsanız biraz kuşkuyla yaklaşmanız gerekir.

İlk olarak pırlanta satan siteleri inceleyin ve kurumsal bir yapıda olup olmdığına dikkat edin ve firma bilgilerini öğrenip internette bir araştırma yapın. Diğer bir husussa alacağnız pırlanta hakkında belge ve bilgi isteyin. Aldıktan sonra ise deneyiminizi diğer pırlanta sahibi tanıdıklarınızla paylaşın ve karşılaştırmalar yapın. 


2kadin.com

Pırlanta alırken nelere dikkat edilmeli?


Pırlanta alırken nelere dikkat edilmeli?

MİLLİYET- Gelin adayları artık geleneksel takılardan çok, tektaş yüzüklerden setlere kadar pırlantayı tercih ediyor. Peki, gerçek pırlantanın kalitesi nasıl anlaşılır?


Gelin adayları artık geleneksel takılardan çok, tektaş yüzüklerden setlere kadar pırlantayı tercih ediyor. Peki, gerçek pırlantanın kalitesi nasıl anlaşılır? Gösterişli mücevherleri satın alırken nelere dikkat edilmeli? Uzman Gemolog ve Uluslar arası Pırlanta Borsası Türkiye Temsilcisi Murat Duran Durguner anlatıyor…
Dünyada ve ülkemizde son 15 yılda düğün takıları trendlerinde büyük değişiklikler oldu. Eskiden sıklıkla düğün törenlerinde düz altın ve geleneksel takılar tercih edilirken; gelinler seçimlerini hızlı bir şekilde pırlantaya doğru kaydırmaya başladı. Bu süreçte, özellikle tektaş yüzükler bir fenomene dönüştü ve kadınların her gün kullandığı bir takı haline geldi. Uzman gemolog Murat Duran Durguner’e göre, pırlantanın saray kültürüne ait olduğu ve sadece üste düzey geliri olan insanların alabildiği düşüncesi, özellikle toplumların tabanında, De Beers’ın 50 yıldır süregelen etkili reklamlarıyla kırıldı. Elmas madenlerinin sayıca fazlalaşması da pırlantanın geniş bir toplumsal kesime yayılmasında etkili oldu.
Ham elmas fiyatlarının tarihi düşünüldüğünde, son 20 yıl oldukça önemli. Çünkü elmas, satın alınabilir hale geldi. Ülkemizde de süreç benzer bir şekilde işledi ve insanlar artık pırlanta fiyatlarından korkmaz hale geldi. Pırlantalı takılar yükselişe geçmişken, gelin adaylarının kalite konusunda karşılaşacağı muhtemel riskler konusunda, uzman Murat Duran Durguner’in görüşleri benzersiz bir rehber niteliği taşıyor:
Verilere göre bu sene de gelin  takılarında pırlanta modelleri çoğunlukta göreceğimizi söylemek mümkün. Bu sezon, geleneksel altın takılardansa gerdanlık, bileklik ve küpelerden oluşan pırlanta setler, gelinlerin en ihtişamlı tamamlayıcısı olacak. İncili takıları tercih eden gelinler de, istediklerinden ödün vermeyecek ve inicinin klasik zarafetini mutlaka kullanmak isteyecekler. Çünkü inci küpeler ve gerdanlıklarla bezenen setler, sadeliği ve masumiyeti temsil ediyor.
Pırlanta alırken bunlara dikkat edin!
Birkaç püf noktasını bilirseniz pırlanta satın almak çok keyifli olabilir. Bu nedenle öncelikle ‘pırlantanın standart 4C kuralı’na dikkat etmek gerekiyor. Renk(colour), berraklık (clarity), karat(carat) ve kesim(cut).
Pırlantaların çoğu renksiz gibi görünür. Fakat aralarında mutlaka ton farkları vardır. Genel olarak bir pırlanta ne kadar renksizse, o kadar değerlidir. Pırlantada renk, ‘diamond’ kelimesinin baş harfi olan D’den başlayarak Z’ye kadar uzanacak şekilde sınıflandırılmıştır. J rengi ve üzeri pırlantalar, makul ve yeterli beyazlıktadır.
Pırlanta, doğal bir taş olduğundan her taşın kendine has özellikleri vardır. ‘Doğanın parmak izleri’ olarak nitelendirilen bu taşın içindeki maddeciklerin sayısı, rengi, yapısı, konumu ve büyüklüğü, onun doğallığını ve değerini gösterir. Doğal iz taşımayan pırlanta bulmak çok zor olduğundan, içinde en az iz barındıranlar kusursuza yakın sayılır. Mümkünse SI ve üzeri berraklıktaki pırlantalar tercih edilmelidir.
Pırlantanın ağırlığı ‘karat’la ölçülür. Diğer özellikleri(renk, kesim, berraklık) de göz önüne alırsak, taşın ağırlığı artınca fiyatı da artar. Ama bu, fiyat artışında aritmetik veya orantılı bir yükselme anlamına gelmez. Özellikle evlilik teklifi yapılırken alınan tektaş yüzüklerde 0.20 ct ve üzeri tavsiye edilir.
Pırlanta üzerinde insan eliyle yaratılan tek özellik, kesimdir. Kesim, elmasın pırlantaya dönüş sürecindeki ışığı ve verdiği etkiyi en çok etkileyen faktörlerden biridir. Kesim ne kadar iyiyse, pırlantanın parlaklığı, ışıltısı ve kıvılcımı o kadar artar. Taşı sağa sola ve yukarı aşağı hareket ettirerek verdiği etkiyi görebilirsiniz.
Pırlanta nerelerden alınmalı?
Pırlanta alırken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, güven ve garantidir. Pırlantalı takıları satın alırken güven veren, işinde uzman ve sertifikasına inandığınız satıcıları tercih etmelisiniz. Bu faktörleri etkileyen temel farklılık sertifikadır. Sertifikalar, özellikle tektaşlar için yurt dışından gelebildiği gibi, saygın ve işinde uzman kuyumcuların kendi verdikleri de tercih edilebilir.
Ülkemizde pırlantanın bu dinamik gelişimine internet de hızlı şekilde ayak uydurmuştur. Aynı kalitede ürünleri internet yoluyla  daha uygun fiyatla, güvenilir ve hızlı bir şekilde almak mümkün. Örneğin Amerika’da her on pırlantalı ürünün ikisi internetten alınıyor. Bu konuda uzman, muhakkak doğru sertifika sahibi olan ve güven veren sitelerden alışveriş yapılmalıdır. Türkiye’de de düğün alışverişi yapacağımız siteler mevcut ve sayıları her geçen gün artıyor… Bu sitelerden örnek olarak Amerika’da bluenile.com ve ice.com’u, ülkemizden gimora.com’u verebiliriz. Elle Mariagge

PIRLANTA ALIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR


PIRLANTA ALIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
4C NEDİR?
Pırlanta seçerken göz önünde bulundurulması gereken 4 ana özellik vardır. "4C" olarak bilinen bu özellikler:
-Kesim (Cut)
-Renk (Color)
-Berraklık (Clarity)
-Karat Ağırlığı (Carat Weight)


Kesim
Kesim, elmas üzerinde insan eliyle yaratılan tek özelliktir. Pırlantanın göz kamaştırıcı ışıltısı, kesimin ustalığına ve kullanılan teknolojiye bağlıdır. Kesimin hassasiyeti ve inceliği, pırlantanın ışığı yansıtma ve kırma oranlarını belirler. Kesim ne denli iyiyse, pırlantanın parlaklığı, ışıltısı ve kıvılcımı o denli artar. Doğru oranlarda kesilmiş pırlantanın bir yüzeyinden giren ışık diğer yüzeyinden yansır ve dağılarak taç denilen üst kısmından yayılır. Kesim çok derinse, ışığın bir kısmı pırlantanın külah olarak adlandırılan alt kısmından kaçar. Kesimin yeterince derin olmaması da ışığın külahtan kaçmasına yol açar ve pırlantanın yeterince parlamamasına neden olur. İyi kesilmiş bir pırlanta, parlaklığını en iyi yansıtan doğru açılardaki yüzeylerden (faset) oluşur. Bununla birlikte pırlantanın şekli ve kesim tekniği birbirinden farklı konulardır. Pırlantanın şekli zevke göre değişiklik gösterir. 
kesim


Renk
Pırlantaların çoğu renksiz gibi gözükür. Fakat aralarında belli belirsiz ton farkları vardır. Genel olarak bir pırlanta ne kadar renksiz ise o kadar değerlidir. Renksiz pırlanta yok denecek kadar azdır. Ayrıca çok belirgin renge sahip pırlanta da az bulunur. Diğer yandan "Fancy" (Fantezi) adı verilen kırmızı, pembe, mavi ve sarı gibi belirgin renklerde nadide pırlantalar bulunmaktadır. Pırlantada renk D'den Z'ye kadar sınıflandırılır.
renk


Berraklık
Doğada her elmasın yalnızca kendine özgü bir karakteri vardır. Elması özgün kılan, kristalleşme sürecinde içine karışan diğer minerallerdir. Doğanın parmak izleri olarak nitelendirilen bu maddeciklerin sayısı, rengi, yapısı, büyüklüğü ve konumu, elmasın doğallığını gösterir. Doğal izler ne denli az olursa, pırlanta o kadar çok ışık yansıtır ve bu nedenle daha çok değer kazanır. Doğal iz taşımayan pırlanta bulmak çok zor olduğundan, izi en az olan pırlanta "kusursuza yakın" sayılır.
renk


Karat Ağırlığı
Pırlantanın ağırlığı karat ile ölçülür. Karat ağırlığı, pırlantanın en kolay ölçülebilir niteliğidir. Karat sözcüğü, eski mücevher tüccarlarının pırlantalarını tartmak için kullandıkları "carob" adı verilen keçi boynuzu tohumundan gelmektedir. Bu tohumların ağırlığı, şaşılacak derecede birbirine benzerlik gösterir. Eskiden 1 karatlık pırlanta 1 keçi boynuzu tohumunun ağırlığına eşitti. Günümüzde ise karat 0.2 gramlık (200 mg) standart bir metrik ölçüdür. Her karat 100 eşit puana bölünür. Örneğin bir çeyrek karat 25 puandır ve 0,25 ct şeklinde yazılır. Türkçe'de bu puanlara "santim" denmektedir. İki farklı pırlantanın eşit karat ağırlığına sahip olması, aynı fiyatta olmasını gerektirmez.
renk


Elmasın Pırlantaya Dönüşümü
Elmas, doğal madene verilen isimdir. Bu doğal maden, eski adıyla "gül kesim", yeni adıyla "elmas kesim" formunda kesildiğinde elde edilen taşa da "elmas" deniyor. Doğal elmas madeni, kesim yüzeyi daha fazla ve alt kısmı kubbe gibi olan özel bir formda kesildiğinde ise daha ışıltılı olan "pırlanta"ya dönüşüyor. Yani pırlanta, elmas madeninin kesilerek özel şekil verilmiş halidir. Taşa, kesimi ve şekline göre elmas ya da pırlanta adı veriliyor. Elmasın kesim yüzeyi daha az ve alt kısmı düzdür. Elmas pırlantadan daha değerli olarak bilinse de, gerçek bunun tersidir.


Seçiminiz ve Siz
yuvarlakYuvarlak kesim: Ailesine bağlı, güvenilir, sakin
ovalOval kesim: Yaratıcı, düzenli, fırsatları değerlendiren
MarkizMarkiz kesim: Dışadönük, agresif, yaratıcı, iş kadını
damlaDamla kesim: Nazik, saygılı, uyumlu
kalpKalp kesim: Duygusal, feminen, hassas
zümrütZümrüt kesim: Disiplinli, muhafazakar, dürüst

KAYNAK : Ekrem

8 Ağustos 2012 Çarşamba

10 soruda Değerli taş

10 soruda Değerli taş Türkiye’de pırlanta fiyatları 390 YTL’ye kadar düşüp üstelik 12 aya varan taksitli satışlar başlayınca pırlanta tüketimi 1 milyar dolar sınırını aştı. Evlenme teklifi aldığında tek taş; evlilik yıldönümlerinde dünü, bugünü ve yarını simgeleyen tria artık kadınların hayalinden çıkıp gerçek oldu. Sadece pırlanta mı? Yakut, elmas, zümrüt ve safir de çok tercih edilen değerli taşlardan. Satış patlaması yaşanan değerli taşlarla ilgili bilgimizi test edelim mi? 1-Dünyanın en pahalı taşları hangileri? Bu sorunun yanıtı elmas. Çünkü elmasın oluşması uzun yıllar alıyor. Elmas, kıymetli taşlar arasında en zor bulunanı. Ayrıca günümüzde çıkarılan elmasların ancak yarısı mücevher taş değerinde. Elmas ne denli büyük olursa o denli değerli. Elmas çok sert ve diğer doğal değerli taşlar sertlik yarışında elması geçemez. Ama her doğal madde gibi elmas da erir. Dünyada ikinci değerli taş zümrüt, üçüncüsü yakut, dördüncüsü ise safir... 2-Elmas ile pırlanta aynı mı? Pırlantanın işlenmeden önceki ham haline elmas deniliyor. Elmas ilk kez 1919’da Polonya asıllı Belçikalı Marcel Tolkowsky tarafından kesildi. Tolkowsky ailesi hala Belçika’da elmas kesim işiyle uğraşıyor. Dünyada en çok ilgi gören ve ışığı en mükemmel şekilde yansıtan, yuvarlak pırlanta kesim böylece ortaya çıktı. 3-Keçiboynuzuyla pırlantanın büyüklüğü nasıl ölçülüyor? Karat, elmas ve değerli taşların kütlelilerinin ölçümünde kullanılıyor. Keçiboynuzu ile karat arasındaki ilişkiye gelince... Karatın kökeni eskiden ağırlık ölçmede kullanılan keçiboynuzu tohumuna dayanıyor. Karat adı keçiboynuzunun Arapça karşılığı olan kırat kelimesinden geliyor. Bir karat 0.2 grama eşit. 4-Değerli taşların anavatanları neresi? Geçen yıl izlediğimiz Blood Diamond-Kanlı Elmas filminde Sierra Leone’de elmas işçilerinin neler yaşadığını, buldukları değerli taşlara karşın nasıl sefalet içinde yaşadığını izlemiştik. Elmas en çok Güney Afrika’da çıkarılıyor ama Afrika’nın pek çok ülkesinde az da olsa bulunuyor. Zümrüdün anavatanı Kolombiya, safirin ve yakutun ise yine bir Afrika ülkesi olan Burma. 5-Bir taşın gerçek olup olmadığını çıplak gözle nasıl anlarım? Çıplak gözle bir taşın gerçek olup olmadığını anlayamazsınız... 6-Taşın değeri neye göre belirleniyor? İstanbul Kuyumcular Odası’ndan değerli taş uzmanı Demet Kösem satın alınan değerli taşın sertifikasına bakılması gerektiğini söylüyor: ‘Taşın kalitesi 4C ile ifade ediliyor. 4C’nin açılımı Cut (kesim), Clarity (berraklık), Color (renk) ve Carat (karat). Sertifikalar özellikle Belçika ve ABD’deki bazı kuruluşlar tarafından veriliyor. Herhangi bir kuyumcudan değerli taşlı bir mücevher alacaksanız burada güven devreye giriyor. 7-Dünyanın en ünlü elmasları hangileri? Dünyanın en pahalı elması Centenary. 1986’da Premier Madeni’nde keşfedilen Centenary elması, ham halinde 599.10 karat ağırlığındaydı. Elmas kesim uzmanı Gabi Tolkowsky ve ekibi üç yıl boyunca Centerary’yi dünyanın en büyük, modern kesimli, üstün renk özellikli ve kusursuz pırlantası haline getirmek için çalıştı. Bu pırlanta ilk olarak Londra Kulesi’nde sergilendi. Sahibi bilinmiyor. Diğer bir ünlü elmas ise Golden Jubilee. ‘Altın yıldönümü’ anlamına gelen taşa bu ismin verilmesinin nedeni 1997 yılında 50. taç giyme töreni sırasında Tayland Kralı Bhumibol Adulyadej’e takdim edilmesi. 545.67 karatlık (109.13 gram) sarı elmas 1985 yılında Güney Afrika’da bulundu. Önemli elmaslardan bir diğeri Great Star of Africa (Afrika’nın büyük yıldızı). 530.20 karat (106.4 gram) büyüklüğündeki elmas yine Güney Afrika’da bulundu. 400 milyon dolardan fazla değer biçilen elmasın sahibi İngiliz Kraliyet Ailesi. Bu arada Topkapı Sarayı’ndaki Kaşıkçı Elması’nı unutmamak gerek. Çevresinde 49 adet pırlantayla çevrili bu elmasa değer biçilemiyor. 8-Mücevherlerimi nasıl korurum? Taşı evde nasıl temizlerim? Değerli taşları temizlemek gerekmez. Değerli taş uzmanı Turgut Çeşit ‘Asit, deterjan ve parfümden uzak tutun yeter’ diyor. 9-Bir de inci, mercan, sedef var... Bu taşlar değerli değil mi? Bu taşlar da değerli sınıfında ama inci, mercan, sedef, fildişi ve kehribar ‘organik taş’ kategorisinde değerlendiriliyor. Yani çeşitli minerallerden oluşuyor. Örneğin kehribar fosilleşmiş organiklerden oluşuyor, sedef ise denizde. En pahalı inci Büyük Okyanus’a bağlı Güney Çin Denizi’nden çıkarılıyor. Çünkü derinden çıkarılır. Fiyatı rengi, parlaklığı ve pürüzsüzlüğüne göre değişiyor. 10-Yarı değerli taşlar hangileri? Bu taşların enerjisi olduğu gerçek mi? Kuvars: Şeffaf ve genellikle renksiz bir SiO2 kristali. Ametist: Menekşe ya da mor renkli. Sitrin: Uçuk sarıdan kahverengiye kadar değişen renk tonlarına sahip. Aquamarin: Deniz suyu (yeşilimsi), mavi ve sarımsı renklerde bulunur. Krizopras: Mat elma yeşili bir taş. Her ne kadar kuvarsın negatif enerjiyi yok edip, ametistin uykusuzluğa iyi geldiği söylense de Turgut Çeşit ‘Bence ticari söylemler’ diyor.

28 Temmuz 2012 Cumartesi

İnci ve Kültür İncisi


İnci, istiridye gibi bazı kabuklu deniz hayvanlarının içinden çıkarılan, genellikle süs eşyası olarak kullanılan küçük tanelerdir. Bunlar, küçük, yuvarlak, yüksek değerli, sert, sedef rengindedirler.
Kültür İncileri, canlı istiridyelere (Akoya veya Güney Denizi İncileri ) veya midyelere (Tatlı su incileri) yerleştirilen ve genellikle doğal kabuktan bir boncuk ve/veya etli bir doku parçası olan bir küçük uyarıcıdan elde edilir. İstiridyeler veya midyeler, uyarıcıya tutunan ve sedef denilen bir madde salgılar. Sonuçta ortaya çıkan sedef tabakaları incileri oluşturur. Kültür incisi taklit inci değildir.






Sertlik Oranları
Sertlik                Mohs ölçeğine göre  2.5-4 ( çok yumuşak, kolayca ezilip kırılabilir)
Dayanıklılık          Genelde iyi, ancak incini yaşına, dehidrasyonuna ve ağarmasına göre değişir
Sağlamlık
Çevresel Faktör                                             Tepki
      Isı                Yüksek ısı kültür incilerini yakabilir yada renk kaybına ve kırılmalara yol açabilir
       Işık               Genelde etkilemez ama yoğun ışıktan kaynaklanan yüksek ısı dehidrasyona ve çatlamalara yol açabilir
Kimya                               Pek çok kimyasaldan ve asitten zarar görebilir; parfüm, saç spreyi,makyaj malzemeleri hatta ter bile zarar verebilir
Tedaviler
Ağartma Tedavisi
Amaç: Siyah benekleri yok etme
Dayanıklılık:  Kalıcı
Yaygınlık: Çoğu inci rengi için rutin
Sonuç: Tespit edilemez
Boyama Tedavisi
Amaç: İnci rengini değiştirmek
Dayanıklılık: Çoğunlukla kalıcı, ancak bazı renkler solabilir
Yaygınlık:  Sıradan
Sonuç: Uzman gemologlarca tespit edilebilir
Işın Tedavisi
Amaç:  Krem rengi iniciden; siyah, gri yada mavi-gri inci elde etme
Dayanıklılık: Kalıcı
Yaygınlık: Nadiren
Sonuç: Uzman gemologlarca yapılan laboratuar testleri ile tespit edilebilir
Bakım ve Temizlik
Temizleme türü                                       Tavsiye
Ultrasonik temizleme                                 Asla
Buharlı temizleme                                     Asla
Sıcak, sabunlu su                    Nadiren  güvenli ( yumuşak kuru bir bezle hafifçe yapılırsa )
Taklitleri
Cam, Plastik
Benzerleri
Siyah Kalsedon, Mercan, Hematit, Deniz Kabuğu

News

Latest News
Pırlanta Sarrafı Mücevherat Grubu. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Top Ad 728x90

Video

Visitors

Bu Blogda Ara

Vertical2

Pırlanta Hakkında Herşey

script type="text/javascript"> //form tags to omit in NS6+: var omitformtags=["input", "textarea", "select"] omitformtags=omitformtags.join("|") function disableselect(e){ if (omitformtags.indexOf(e.target.tagName.toLowerCase())==-1) return false } function reEnable(){ return true } if (typeof document.onselectstart!="undefined") document.onselectstart=new Function ("return false") else{ document.onmousedown=disableselect document.onmouseup=reEnable }

Slider

Recent Post

Games

Popüler Yayınlar

Tweetler