M. Ali Yıldırımtürk |
Fuarlar, sektörden birçok firmanın yeni ürünlerini sergilediği kısa süreli büyük pazarlardır. Ayrıca, fuarlar eski müşterilerle buluşma, yeni müşterilerle de tanışma ve vizyon genişletici platformlardır.
Fuarların kalitesi, düzenleyici firmanın organizasyon başarısı ve
katılımcı firmaların gelişmişliğiyle ölçülür. Otomobil, yat, mücevher,
takı ve son yıllarda bilişim fuarlarının düzenlendiği ülkemizde ve
dünyada ses getiren fuarlar oldu.
Rotaforte Fuarcılık'ın 30 yıldan beri yılda iki kez düzenlediği mücevher, takı ve saat sektöründen birçok firmanın katılımıyla "32. İstanbul Jewelry Show" adındaki, bu yılın ilk fuarı, Yeşilköy CNR Expo Fuar Merkezi'nde önceki gün kapılarını açmıştı. 33 ülkeden bin 150'nin üzerinde firmanın katıldığı fuarda, 5 gün boyunca 87 ülkeden toplamda 50 bin ziyaretçi bekleniyor. Fuarda sergilenen ürünler arasında altın ve pırlanta mücevherat, değerli ve yarı değerli taşlar, inci, gümüş takı, saat, makine, kuyumculuk malzemeleri ve ekipmanlar, vitrin malzemeleri ve güvenlik gereçleri bulunuyor. Uluslararası nitelikteki ve sadece sektör temsilcilerinin ziyaretine açık olan, yerli ve yabancı birçok firma ürünlerinin sergilendiği ve yılda 400 ton altın ve 300 ton gümüş işlemenin gerçekleştiği Türk kuyum pazarında alıcı ve satıcıları söz konusu fuar bir araya getiriyor.
Mücevher ve takı sektörünün en büyük fuarı niteliğindeki "32. İstanbul Jewelry Show" fuar, bu yıl sektör için ayrı bir önem taşıyor. Global finansal krizle birlikte son üç yılda sürekli yükselen altın fiyatı, sektörde iş hacminin daralmasına ve üretimin düşmesine neden oldu. Ayrıca, dış pazar daralması, ihracatçı firmaları yeni pazar arayışına itti. İç pazarda ise özel günlerde firmalar, indirim kampanyalarıyla satışlarını artırma yoluna gittiler. Son bir aydır Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde yönetime karşı halk ayaklanması altın fiyatını yeniden tetikledi. Diğer taraftan son aylarda pırlanta ve elmas gibi kıymetli taş fiyatlarında dolar bazında yüzde 35'e varan yükselişler olduğu söyleniyor. Fiyat yükselişinin talep oluşturma amaçlı spekülatif işlemlerden kaynaklandığı belirtiliyor. Son dönemde altın ve kıymetli taş fiyatlarındaki yükseliş, sektörü tedirgin ediyor. Ancak, İstanbul Değerli Maden ve Mücevherat İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Can Özkök, fuarın açılışında yaptığı konuşmada, 2009'daki küresel krizden etkilenen sektör ihracatının 2010 yılında yeniden yükselişe geçerek 1,2 milyar dolara ulaştığını söyledi. Can Özkök, 2023 yılı ihracat stratejileri çerçevesinde, Cumhuriyet'in 100. yılında 12 milyar dolar ihracata ulaşmayı hedeflediklerini bildirdi. Bu ifadeler güzel ve sektörü motive edici temenniler. Bu yazıyı hazırladığımda fuarın henüz ikinci günüydü. Fuarla ilgili performans ve ciro belirlemek zor. Ancak, ilk iki gün fuarda bir miktar hareketlilik oldu.
Altın fiyatı yüksek olduğundan döviz kurunun düşük olduğu dönemde sektör ve tüketiciler pırlantalı takılara yöneldiler. Atasay Kuyumculuk Yönetim Kurulu Üyesi Atasay Kamer'e göre, altın fiyatlarının artmasıyla birlikte insanlar pırlantaya doğru kayış yaptı. Geçen sene ile bu sene arasında pırlantada yüzde 40 fiyat artışı var. İnsanlar pırlantaya da bir yatırım aracı olarak bakıyor. Pırlanta yatırım aracı olur mu tartışılır. Pırlanta çıplak taş ve sertifikalı olarak alınıp satılabiliyor. Bu haliyle yatırım aracı olabilir. Ancak, bu ticareti piyasa profesyonelleri yapabilir. Halkın kullanma amaçlı aldığı mücevherlerin yatırım aracı olabilmesi için halen en az yüzde 40'taki alım satım farkının yüzde 5-10'lara inmesi gerekir. Fuarın kuyumculuk sektörüne ivme kazandırması dileklerimle.
Rotaforte Fuarcılık'ın 30 yıldan beri yılda iki kez düzenlediği mücevher, takı ve saat sektöründen birçok firmanın katılımıyla "32. İstanbul Jewelry Show" adındaki, bu yılın ilk fuarı, Yeşilköy CNR Expo Fuar Merkezi'nde önceki gün kapılarını açmıştı. 33 ülkeden bin 150'nin üzerinde firmanın katıldığı fuarda, 5 gün boyunca 87 ülkeden toplamda 50 bin ziyaretçi bekleniyor. Fuarda sergilenen ürünler arasında altın ve pırlanta mücevherat, değerli ve yarı değerli taşlar, inci, gümüş takı, saat, makine, kuyumculuk malzemeleri ve ekipmanlar, vitrin malzemeleri ve güvenlik gereçleri bulunuyor. Uluslararası nitelikteki ve sadece sektör temsilcilerinin ziyaretine açık olan, yerli ve yabancı birçok firma ürünlerinin sergilendiği ve yılda 400 ton altın ve 300 ton gümüş işlemenin gerçekleştiği Türk kuyum pazarında alıcı ve satıcıları söz konusu fuar bir araya getiriyor.
Mücevher ve takı sektörünün en büyük fuarı niteliğindeki "32. İstanbul Jewelry Show" fuar, bu yıl sektör için ayrı bir önem taşıyor. Global finansal krizle birlikte son üç yılda sürekli yükselen altın fiyatı, sektörde iş hacminin daralmasına ve üretimin düşmesine neden oldu. Ayrıca, dış pazar daralması, ihracatçı firmaları yeni pazar arayışına itti. İç pazarda ise özel günlerde firmalar, indirim kampanyalarıyla satışlarını artırma yoluna gittiler. Son bir aydır Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde yönetime karşı halk ayaklanması altın fiyatını yeniden tetikledi. Diğer taraftan son aylarda pırlanta ve elmas gibi kıymetli taş fiyatlarında dolar bazında yüzde 35'e varan yükselişler olduğu söyleniyor. Fiyat yükselişinin talep oluşturma amaçlı spekülatif işlemlerden kaynaklandığı belirtiliyor. Son dönemde altın ve kıymetli taş fiyatlarındaki yükseliş, sektörü tedirgin ediyor. Ancak, İstanbul Değerli Maden ve Mücevherat İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Can Özkök, fuarın açılışında yaptığı konuşmada, 2009'daki küresel krizden etkilenen sektör ihracatının 2010 yılında yeniden yükselişe geçerek 1,2 milyar dolara ulaştığını söyledi. Can Özkök, 2023 yılı ihracat stratejileri çerçevesinde, Cumhuriyet'in 100. yılında 12 milyar dolar ihracata ulaşmayı hedeflediklerini bildirdi. Bu ifadeler güzel ve sektörü motive edici temenniler. Bu yazıyı hazırladığımda fuarın henüz ikinci günüydü. Fuarla ilgili performans ve ciro belirlemek zor. Ancak, ilk iki gün fuarda bir miktar hareketlilik oldu.
Altın fiyatı yüksek olduğundan döviz kurunun düşük olduğu dönemde sektör ve tüketiciler pırlantalı takılara yöneldiler. Atasay Kuyumculuk Yönetim Kurulu Üyesi Atasay Kamer'e göre, altın fiyatlarının artmasıyla birlikte insanlar pırlantaya doğru kayış yaptı. Geçen sene ile bu sene arasında pırlantada yüzde 40 fiyat artışı var. İnsanlar pırlantaya da bir yatırım aracı olarak bakıyor. Pırlanta yatırım aracı olur mu tartışılır. Pırlanta çıplak taş ve sertifikalı olarak alınıp satılabiliyor. Bu haliyle yatırım aracı olabilir. Ancak, bu ticareti piyasa profesyonelleri yapabilir. Halkın kullanma amaçlı aldığı mücevherlerin yatırım aracı olabilmesi için halen en az yüzde 40'taki alım satım farkının yüzde 5-10'lara inmesi gerekir. Fuarın kuyumculuk sektörüne ivme kazandırması dileklerimle.