Bu Blogda Ara

Safir Taşlı Altın Yüzük etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Safir Taşlı Altın Yüzük etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Temmuz 2013 Cumartesi

Elmas, Zumrut ve Safir Neden Degerlidir? Bu Taslarinin Ozellikleri Nelerdir?

Elmas, Zümrüt ve Safir Neden Değerlidir? Bu Taşlarının Özellikleri Nelerdir?


Doğanın,insanlığa sunduğu nimetler diyebiliriz bu taşlar için. Fazlasıyla değerli ve özellikle takı sektöründe tercih edilmektedir. Benzersiz renkleri ve parlaklıklarıyla yeryüzündeki diğer taşlardan çok daha farklı bir yapıya ve görünümüme sahiptirler. Bazıları kadınların vücudunda simgelenirken bazıları da tarih boyunca birçok medeniyetin sembollerinde yer aldı. Sizlere bu değerli taşlar hakkında bilgiler sunacağım.


Elmas
Elmas, değerli taşlar arasında en kıymetlisi ve en uzun ömürlüsü olarak bilinir, geçmişi çok daha eskiye dayanır ve çıkarılması en güç taşlardan bir tanesi olması onu diğer taşlardan biraz daha farklı kılmaktadır. Parlak rengi ve göz alıcı şekli ile dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştır. 4000 yıl kadar önce Hindistan’da bulunmuştur bazı uzmanlar ise elmasın bundan daha önceleri bulunduğunu öne sürmektedir. En bilinen türü, saf, renksiz elmastır.
Renk konusunda farklılık sağlayabilir içerdiği maddeler çoğu zaman farklıdır ve bu da renk konusunda etkilidir. 1 karat ağırlığında bir pırlanta elde edilebilecek ham elmas kütlesinin çıkarılması için 250 ton toprak kazılmalıdır tabii ki bu sayı ortalama verilen bir sayıdır. Kaliteli bir pırlanta için 4C denilen özellikler sağlanmalıdır. Kesim, Renk, Berraklık ve Karat ağırlığı dikkat edilmesi gereken 4 ana özelliktir.

Zümrüt
Tarihe bakıldığında birçok kültür ve medeniyetin sembolü olarak anılan değerli bir taştır zümrüt. İçeriğindeki zenginlik sayesinde harika bir renge sahiptir.Parlak yeşil olarak adlandırılan bu renk Zümrüt taşının en önemli özelliklerinden bir tanesidir. Kusurların giderilmesi adına Zümrüt için yapılan çalışmalar daha zahmetlidir, oymacılık sayesinde orijinal rengi korunur ve daha az zararla en iyi sonuca ulaşılır. En iyi ve kaliteli zümrütler Kolombiya’da çıkarılmaktadır. Bunun yanı sıra Avusturya, Hindistan, Avusturalya, Brezilya, Güney Afrika, Mısır, ABD, Norveç, Pakistan ve Zimbabwe’de de çıkarılan zümrütler kalitesi bakımından üst seviyededir.
Safir
Sabit bir rengi yoktur ancak genel olarak koyu mavi rengi ile bilinmektedir. Demir ve titanyum katkıları dolayısıyla farklı renklerle sergilenmesi mümkündür. En kıymetli Safir taşı mavi ve berrak olan taşlardır. Doğal ışık ortamında renk değiştiren bu taşlar kesim konusunda zümrüt kadar zahmetli değildir ve genellikle üçgen ve yuvarlak şekilde kesilerek biçimlenir. Hindistan’ın bazı yörelerinde bu değerli taşın çıkartılma ve işlenme işlemleri gerçekleştirilmektedir.

Kamboçya, Brezilya, Kenya, Malawi ve Kolombiya’da da Safir çıkartılmaktadır ancak içinde barındırdığı maddeler farklı renklerde Safir taşını meydana getirmektedir.
Dünya üzerinde birçok değerli taş vardır ancak üzerinde çok fazla çalışılan ve işlenmesi konusunda hassasiyet gerektiren taşlar Elmas,Safir ve Zümrüttür. Değerleri bakımından farklarını ortaya koymaktadır. Bu 3 taşın yanı sıra arda kalan diğer değerli taşlar yarı değerli taşlar adı ile bilinmektedir. Bunlardan bazıları; kuvars, oltu taşı, kehribar, inci, obsidyen, topas.

Bilgi Ustam

17 Mayıs 2013 Cuma

Istanbul’un en gozde mucevherleri.. Hurrem'in gozyaslari ( zumrut ve elmaslardan gerdanlik ) ve fazlasi...


 İstanbul’un en gözde mücevherleri!


Adriana Lima var mısın yok musuna katıldığı zaman Acun Adriana'ya Sevan Bıçakçı'nın Ayasofya yüzüğünü hediye etmişti.

                                                    Ayasofya yüzüğü

İstanbul’un Yüzleri Projesi’nin yeni kitabı ‘İstanbul’un 100 Mücevheri ve Sanatçısı’ yaklaşık iki yıl süren titiz bir araştırma ve çalışmanın ürünü...

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. tarafından yayımlanan ve  İstanbul ile ilgili yüz mekân, kişi, tarihi-kültürel eser ve fenomenlere ilişkin yüz ayrı kitap çalışmasını içeren İstanbul’un Yüzleri Projesi’nin bir yeni kitabı daha okuyucuyla buluşuyor. Mücevher ve değerli taş uzmanı Aylin Gözen tarafından hazırlanan “İstanbul’un 100 Mücevheri ve Sanatçısı” isimli eserde , uzun süreden beri İstanbul’da sergilenen, şehirle özdeşleşmiş mücevherlere ve mücevher sanatçılarına yer verilmiş. Kaşıkçı Elması’ndan Hürrem Sultan’ın Kanuni Sultan Süleyman’la yaşadığı aşktan esinlenerek tasarlanan Hürrem’in Gözyaşları’na kadar İstanbul’un en gözde mücevherlerine yer verilen eserin yayın danışmanlığını Prof. Dr. İskender Pala, Metin Celal, Adnan Özer, Ahmet Kot ve Ömer Faruk Şerifoğlu yapmış.

Yaklaşık iki yıl süren titiz bir araştırma ve çalışmanın ürünü olan kitapta, Bizans ve Osmanlı medeniyetlerine ait değerli ziynet eşyaları, savaşlarda kullanılan zırhlar ve muhtelif eşyalardan oluşan İstanbul’un antika mücevherleri, şehirden esinlenerek hazırlanmış takı koleksiyonları (özel ve seri üretim), İstanbullu sadekârların (mücevher ustası) ürettikleri mücevherler ve  mücevher tasarımcıları yer alıyor. Kitabın sonunda mücevher yapımında kullanılan değerli taşların anlatıldığı bir sözlük de bulunuyor.

Noneİşte, kitapta yer alan efsane mücevherler;

Kaşıkçı Elması
Damla şeklinde kesilmiş, 59 fasetten oluşan 86 karat ağırlığıyla, dünyanın kesilmiş en büyük pırlantalarından. Etrafında iki sıra halinde ve farklı büyüklüklerde toplam 49 pırlanta yer alan elmas, IV. Mehmed zamanında Osmanlı hazinesine girdi.

Eğrikapı çöplüğünden Topkapı Sarayı’na Kaşıkçı Elması’nın ilginç hikayesi…
Sultan IV. Mehmed döneminin defterdarı Sarı Mehmed Paşa’nın kaleme aldığı Zübde-i Vekaiyat (Olayların Özü) adlı eserinde bulunan bilgiye göre 1699 yılında, İstanbul’da, Eğrikapı çöplüğünde bu taşı bulan kişi, cam zannederek üç kaşık karşılığında taşı bir kaşıkçıyla değiştirir. Taşı kaşıkçıda gören bir kuyumcu ise, kaşıkçıdan bu taşı on akçeye alır ve bir arkadaşına gösterir. Taşın gerçekten elmas olduğu anlaşılınca, arkadaşı kendine de pay ister. Arada çıkan anlaşmazlık nedeniyle olay kuyumcubaşıya taşınır. Kuyumcubaşı, her iki tarafa da birer kese akçe vererek taşı kendi alır. Dönemin sadrazamı olayı duyup taşı kendi almak isterken, bilgi IV. Mehmed’e ulaşır ve taş saraya getirilerek işlenir. İşlenmiş haliyle 84 karat bir pırlanta olur. Kuyumcubaşıya da kapıcıbaşılık rütbesiyle birkaç kese altın verilir.

Kanuni Sultan Süleyman’ın Kılıcı
Tepesi altınla süslenmiş kılıcın üzerine yakut ve turkuvaz taşı mıhlanmış. Kabzası mor kadife kumaşla kaplı olan kılıcın iki tarafında da altın birer balık figürü yer alıyor. Kabzası altından, en tepesinde ise turkuvaz taşı bulunuyor.

Altın kakma tekniğiyle kılıcın bir tarafında “Sultan Osman Hanı Gazi İbn Ertuğrul bin Süleyman Şah”, diğer tarafında ise “Sultan Süleyman Han İbn Sultan Selim Han” yazılmış. Siyah meşin kaplı kının üzerinde altından yapılmış üç bölüm yer alır. Bu halkalar yine kabartma çiçeklerle süslenmiş, turkuvaz taşıyla çevrelenmiş büyük bir kabaşon kesim yakuttan oluşur.

NoneŞah İsmail’in Maşrapası
Yavuz Sultan Selim’in gerçekleştirdiği Çaldıran Zaferi’nden sonra getirilen ganimetlerden biridir.
Herat taşı adı verilen siyah bir taştan oyma tekniğiyle yapılmıştır. Üzerindeki desenler altınla kakma olarak verilmiştir. Boyun etrafında yine altın kakma olarak, hatla “es-Sultan el-Âdil el-Kâmil el-Hâdi el-Veli Ebu el-Muzaffer Şah İsmail Bahadur Han el-Safevî halledallahû tealâ ve mülkehu Sultanehu” yazılıdır. Ejder şeklindeki gümüş kulpunda, mine tekniğiyle yapılmış süslemeler yer alır.

Sultan I. Ahmed Taht Askısı
Gümüş bir zincirle tahtın kubbesine asılan askının alt ucunda altın mile geçirilmiş doğal ve iri bir zümrüt, küçük incilerden yapılmış dilimli bir top ve uçları zümrütle sonlanan inci püskül yer almaktadır.

Tahtın armudi formdaki askısının zemini, kalemkâr tekniğinde çiçek ve yaprak motifleriyle desenlendirilmiştir. İki yüzde görülen yarım küre biçimindeki kabarık paftaların zemini ajur tekniğindedir. Değişik boyutlarda zümrüt ve yakutların dönüşümlü olarak çevrelediği paftaların üst kısmına oval formda iri birer firuze yerleştirilmiştir.

Safir Taşlı Altın Yüzük/Bizans
7. yüzyıl Bizans dönemine ait olan bu yüzükte, dörtgen şeklinde kesilmiş safir taşının altı olan külah bölümü, piramit şeklindeki tırnaklı altın montüre mıhlanmış.

NoneMurassa Miğferi
Murassa miğferi, Osmanlı dönemindeki ince kuyumculuk işçiliğini, karakteristik Osmanlı tarzını ve zevkini ortaya koyan hayranlık uyandırıcı çalışmalardan biridir. Miğferin yüzeyi tam ve yarım şemse formunda altın tabakalarla süslenmiştir. Üzerindeki altın tabakalara, yine altından çiçek tabanlı, yüksek yuvalara turkuvaz taşı ve yakutlar mıhlanmıştır.

Arka tarafında yer alan ense kısmındaki siperlikte, merkezden yayılan lale motifleri bulunmaktadır. Sürgülü burun siperliğinin üstünde altın kakma rumi motifleri ve tepesinde bir firuze vardır. Miğferin içi ise, ince ipekten sık dokunan kırmızı atlas kumaşla kaplıdır.
Sultan Selim’in Mührü
Osmanlı İmparatorluğu’nda, yeni bir padişah başa geçtiğinde, kalabalık bir heyet eşliğinde Hazine ziyaret edilirdi. Bu ziyaret töreninde hazine kethüdası, Hazine’nin anahtarını getirerek Yavuz Sultan Selim’in mührünü kontrol eder, bu mühürle kilitlenmiş kapı özel bir törenle açılırdı.

Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi’nden İstanbul’a dönüşünden sonra yapılan bu mühür, “Benim altınla doldurduğum hazineyi bundan sonra gelenlerden her kim mangır ile doldurursa hazine anın mührüyle mühürlensin ve illa benim mührümle mühürlenmekte devam olunsun” şeklindeki vasiyetine uygun olarak, Cumhuriyet dönemine kadar kullanılmıştır.

Yüzük şeklinde olan ve halen Topkapı Sarayı’nda bulunan bu mührün ortasında “Sultan Selim Şah” ve etrafında karşılıklı olarak “Tevekkele âlâ hâlikî” yazmaktadır.

NoneKevkeb-i Dürri Elması
Son derece sade ve etkileyici bir tasarıma sahip olan altın plakanın Sultan I. Ahmed tarafından yaptırıldığı bilinmektedir. Altın bir diskin ortasında dört sıra halinde, düz kesimli elmaslarla çevrili, bombeli bir yuvanın ortasında yer alan 52 karatlık Kevkeb-i Dürri (incilerin yıldızı) adı verilen bir elmas bulunmaktadır. Yuvarlak diskin üst tarafına, mihrap biçiminde altın bir plaka, dört altın çiviyle oturtulmuştur. Plakanın üzerindeki kenarları döndürülmüş yüksek yuvanın içinde de sade kesimli 48 karatlık bir başka elmas yer alır. Kenarları pahlı olan her iki elmas da düz kesimlidir.

Mihrap biçimindeki altın plakanın üst kısmında sülüs hatla, “Şefaat ya Resulallah şefaat, Sultan Ahmed bin Mehmed Han” yazısı yer alır. Diskin alt kenarındaki yarım şemsenin içinde de “Sultan Ahmed Han İbn Sultan Mehmed Han sene 1022 (1613)” yazılıdır. Son derece dindar olan Sultan I. Ahmed, pek çok Osmanlı padişahı gibi Mekke ve Medine’de önemli onarımlar yaptırmış, Hz. Muhammed’in kabrine ve Kâbe’ye paha biçilmez hediyeler göndermiştir. Onlardan biri olan bu elmas da, I. Dünya Savaşı sırasında Medine’den İstanbul’a geri getirilen eserler arasında yer alır.

Hürrem’in Gözyaşları
Hürrem Sultan’ın Kanuni Sultan Süleyman ile yaşadığı aşktan etkilenip tasarlanan “Hürrem’in Gözyaşları” gerdanlığı zümrüt ve elmaslardan oluşuyor. Bu eşsiz mücevheri tasarlayan Arda İşler daha sonra yeteneğini sadekârlık alanına da taşımış.

K: womenist.net
Safir Taşlı Altın Yüzük etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Safir Taşlı Altın Yüzük etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Temmuz 2013 Cumartesi

Elmas, Zumrut ve Safir Neden Degerlidir? Bu Taslarinin Ozellikleri Nelerdir?

Elmas, Zümrüt ve Safir Neden Değerlidir? Bu Taşlarının Özellikleri Nelerdir?


Doğanın,insanlığa sunduğu nimetler diyebiliriz bu taşlar için. Fazlasıyla değerli ve özellikle takı sektöründe tercih edilmektedir. Benzersiz renkleri ve parlaklıklarıyla yeryüzündeki diğer taşlardan çok daha farklı bir yapıya ve görünümüme sahiptirler. Bazıları kadınların vücudunda simgelenirken bazıları da tarih boyunca birçok medeniyetin sembollerinde yer aldı. Sizlere bu değerli taşlar hakkında bilgiler sunacağım.


Elmas
Elmas, değerli taşlar arasında en kıymetlisi ve en uzun ömürlüsü olarak bilinir, geçmişi çok daha eskiye dayanır ve çıkarılması en güç taşlardan bir tanesi olması onu diğer taşlardan biraz daha farklı kılmaktadır. Parlak rengi ve göz alıcı şekli ile dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştır. 4000 yıl kadar önce Hindistan’da bulunmuştur bazı uzmanlar ise elmasın bundan daha önceleri bulunduğunu öne sürmektedir. En bilinen türü, saf, renksiz elmastır.
Renk konusunda farklılık sağlayabilir içerdiği maddeler çoğu zaman farklıdır ve bu da renk konusunda etkilidir. 1 karat ağırlığında bir pırlanta elde edilebilecek ham elmas kütlesinin çıkarılması için 250 ton toprak kazılmalıdır tabii ki bu sayı ortalama verilen bir sayıdır. Kaliteli bir pırlanta için 4C denilen özellikler sağlanmalıdır. Kesim, Renk, Berraklık ve Karat ağırlığı dikkat edilmesi gereken 4 ana özelliktir.

Zümrüt
Tarihe bakıldığında birçok kültür ve medeniyetin sembolü olarak anılan değerli bir taştır zümrüt. İçeriğindeki zenginlik sayesinde harika bir renge sahiptir.Parlak yeşil olarak adlandırılan bu renk Zümrüt taşının en önemli özelliklerinden bir tanesidir. Kusurların giderilmesi adına Zümrüt için yapılan çalışmalar daha zahmetlidir, oymacılık sayesinde orijinal rengi korunur ve daha az zararla en iyi sonuca ulaşılır. En iyi ve kaliteli zümrütler Kolombiya’da çıkarılmaktadır. Bunun yanı sıra Avusturya, Hindistan, Avusturalya, Brezilya, Güney Afrika, Mısır, ABD, Norveç, Pakistan ve Zimbabwe’de de çıkarılan zümrütler kalitesi bakımından üst seviyededir.
Safir
Sabit bir rengi yoktur ancak genel olarak koyu mavi rengi ile bilinmektedir. Demir ve titanyum katkıları dolayısıyla farklı renklerle sergilenmesi mümkündür. En kıymetli Safir taşı mavi ve berrak olan taşlardır. Doğal ışık ortamında renk değiştiren bu taşlar kesim konusunda zümrüt kadar zahmetli değildir ve genellikle üçgen ve yuvarlak şekilde kesilerek biçimlenir. Hindistan’ın bazı yörelerinde bu değerli taşın çıkartılma ve işlenme işlemleri gerçekleştirilmektedir.

Kamboçya, Brezilya, Kenya, Malawi ve Kolombiya’da da Safir çıkartılmaktadır ancak içinde barındırdığı maddeler farklı renklerde Safir taşını meydana getirmektedir.
Dünya üzerinde birçok değerli taş vardır ancak üzerinde çok fazla çalışılan ve işlenmesi konusunda hassasiyet gerektiren taşlar Elmas,Safir ve Zümrüttür. Değerleri bakımından farklarını ortaya koymaktadır. Bu 3 taşın yanı sıra arda kalan diğer değerli taşlar yarı değerli taşlar adı ile bilinmektedir. Bunlardan bazıları; kuvars, oltu taşı, kehribar, inci, obsidyen, topas.

Bilgi Ustam

17 Mayıs 2013 Cuma

Istanbul’un en gozde mucevherleri.. Hurrem'in gozyaslari ( zumrut ve elmaslardan gerdanlik ) ve fazlasi...


 İstanbul’un en gözde mücevherleri!


Adriana Lima var mısın yok musuna katıldığı zaman Acun Adriana'ya Sevan Bıçakçı'nın Ayasofya yüzüğünü hediye etmişti.

                                                    Ayasofya yüzüğü

İstanbul’un Yüzleri Projesi’nin yeni kitabı ‘İstanbul’un 100 Mücevheri ve Sanatçısı’ yaklaşık iki yıl süren titiz bir araştırma ve çalışmanın ürünü...

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. tarafından yayımlanan ve  İstanbul ile ilgili yüz mekân, kişi, tarihi-kültürel eser ve fenomenlere ilişkin yüz ayrı kitap çalışmasını içeren İstanbul’un Yüzleri Projesi’nin bir yeni kitabı daha okuyucuyla buluşuyor. Mücevher ve değerli taş uzmanı Aylin Gözen tarafından hazırlanan “İstanbul’un 100 Mücevheri ve Sanatçısı” isimli eserde , uzun süreden beri İstanbul’da sergilenen, şehirle özdeşleşmiş mücevherlere ve mücevher sanatçılarına yer verilmiş. Kaşıkçı Elması’ndan Hürrem Sultan’ın Kanuni Sultan Süleyman’la yaşadığı aşktan esinlenerek tasarlanan Hürrem’in Gözyaşları’na kadar İstanbul’un en gözde mücevherlerine yer verilen eserin yayın danışmanlığını Prof. Dr. İskender Pala, Metin Celal, Adnan Özer, Ahmet Kot ve Ömer Faruk Şerifoğlu yapmış.

Yaklaşık iki yıl süren titiz bir araştırma ve çalışmanın ürünü olan kitapta, Bizans ve Osmanlı medeniyetlerine ait değerli ziynet eşyaları, savaşlarda kullanılan zırhlar ve muhtelif eşyalardan oluşan İstanbul’un antika mücevherleri, şehirden esinlenerek hazırlanmış takı koleksiyonları (özel ve seri üretim), İstanbullu sadekârların (mücevher ustası) ürettikleri mücevherler ve  mücevher tasarımcıları yer alıyor. Kitabın sonunda mücevher yapımında kullanılan değerli taşların anlatıldığı bir sözlük de bulunuyor.

Noneİşte, kitapta yer alan efsane mücevherler;

Kaşıkçı Elması
Damla şeklinde kesilmiş, 59 fasetten oluşan 86 karat ağırlığıyla, dünyanın kesilmiş en büyük pırlantalarından. Etrafında iki sıra halinde ve farklı büyüklüklerde toplam 49 pırlanta yer alan elmas, IV. Mehmed zamanında Osmanlı hazinesine girdi.

Eğrikapı çöplüğünden Topkapı Sarayı’na Kaşıkçı Elması’nın ilginç hikayesi…
Sultan IV. Mehmed döneminin defterdarı Sarı Mehmed Paşa’nın kaleme aldığı Zübde-i Vekaiyat (Olayların Özü) adlı eserinde bulunan bilgiye göre 1699 yılında, İstanbul’da, Eğrikapı çöplüğünde bu taşı bulan kişi, cam zannederek üç kaşık karşılığında taşı bir kaşıkçıyla değiştirir. Taşı kaşıkçıda gören bir kuyumcu ise, kaşıkçıdan bu taşı on akçeye alır ve bir arkadaşına gösterir. Taşın gerçekten elmas olduğu anlaşılınca, arkadaşı kendine de pay ister. Arada çıkan anlaşmazlık nedeniyle olay kuyumcubaşıya taşınır. Kuyumcubaşı, her iki tarafa da birer kese akçe vererek taşı kendi alır. Dönemin sadrazamı olayı duyup taşı kendi almak isterken, bilgi IV. Mehmed’e ulaşır ve taş saraya getirilerek işlenir. İşlenmiş haliyle 84 karat bir pırlanta olur. Kuyumcubaşıya da kapıcıbaşılık rütbesiyle birkaç kese altın verilir.

Kanuni Sultan Süleyman’ın Kılıcı
Tepesi altınla süslenmiş kılıcın üzerine yakut ve turkuvaz taşı mıhlanmış. Kabzası mor kadife kumaşla kaplı olan kılıcın iki tarafında da altın birer balık figürü yer alıyor. Kabzası altından, en tepesinde ise turkuvaz taşı bulunuyor.

Altın kakma tekniğiyle kılıcın bir tarafında “Sultan Osman Hanı Gazi İbn Ertuğrul bin Süleyman Şah”, diğer tarafında ise “Sultan Süleyman Han İbn Sultan Selim Han” yazılmış. Siyah meşin kaplı kının üzerinde altından yapılmış üç bölüm yer alır. Bu halkalar yine kabartma çiçeklerle süslenmiş, turkuvaz taşıyla çevrelenmiş büyük bir kabaşon kesim yakuttan oluşur.

NoneŞah İsmail’in Maşrapası
Yavuz Sultan Selim’in gerçekleştirdiği Çaldıran Zaferi’nden sonra getirilen ganimetlerden biridir.
Herat taşı adı verilen siyah bir taştan oyma tekniğiyle yapılmıştır. Üzerindeki desenler altınla kakma olarak verilmiştir. Boyun etrafında yine altın kakma olarak, hatla “es-Sultan el-Âdil el-Kâmil el-Hâdi el-Veli Ebu el-Muzaffer Şah İsmail Bahadur Han el-Safevî halledallahû tealâ ve mülkehu Sultanehu” yazılıdır. Ejder şeklindeki gümüş kulpunda, mine tekniğiyle yapılmış süslemeler yer alır.

Sultan I. Ahmed Taht Askısı
Gümüş bir zincirle tahtın kubbesine asılan askının alt ucunda altın mile geçirilmiş doğal ve iri bir zümrüt, küçük incilerden yapılmış dilimli bir top ve uçları zümrütle sonlanan inci püskül yer almaktadır.

Tahtın armudi formdaki askısının zemini, kalemkâr tekniğinde çiçek ve yaprak motifleriyle desenlendirilmiştir. İki yüzde görülen yarım küre biçimindeki kabarık paftaların zemini ajur tekniğindedir. Değişik boyutlarda zümrüt ve yakutların dönüşümlü olarak çevrelediği paftaların üst kısmına oval formda iri birer firuze yerleştirilmiştir.

Safir Taşlı Altın Yüzük/Bizans
7. yüzyıl Bizans dönemine ait olan bu yüzükte, dörtgen şeklinde kesilmiş safir taşının altı olan külah bölümü, piramit şeklindeki tırnaklı altın montüre mıhlanmış.

NoneMurassa Miğferi
Murassa miğferi, Osmanlı dönemindeki ince kuyumculuk işçiliğini, karakteristik Osmanlı tarzını ve zevkini ortaya koyan hayranlık uyandırıcı çalışmalardan biridir. Miğferin yüzeyi tam ve yarım şemse formunda altın tabakalarla süslenmiştir. Üzerindeki altın tabakalara, yine altından çiçek tabanlı, yüksek yuvalara turkuvaz taşı ve yakutlar mıhlanmıştır.

Arka tarafında yer alan ense kısmındaki siperlikte, merkezden yayılan lale motifleri bulunmaktadır. Sürgülü burun siperliğinin üstünde altın kakma rumi motifleri ve tepesinde bir firuze vardır. Miğferin içi ise, ince ipekten sık dokunan kırmızı atlas kumaşla kaplıdır.
Sultan Selim’in Mührü
Osmanlı İmparatorluğu’nda, yeni bir padişah başa geçtiğinde, kalabalık bir heyet eşliğinde Hazine ziyaret edilirdi. Bu ziyaret töreninde hazine kethüdası, Hazine’nin anahtarını getirerek Yavuz Sultan Selim’in mührünü kontrol eder, bu mühürle kilitlenmiş kapı özel bir törenle açılırdı.

Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi’nden İstanbul’a dönüşünden sonra yapılan bu mühür, “Benim altınla doldurduğum hazineyi bundan sonra gelenlerden her kim mangır ile doldurursa hazine anın mührüyle mühürlensin ve illa benim mührümle mühürlenmekte devam olunsun” şeklindeki vasiyetine uygun olarak, Cumhuriyet dönemine kadar kullanılmıştır.

Yüzük şeklinde olan ve halen Topkapı Sarayı’nda bulunan bu mührün ortasında “Sultan Selim Şah” ve etrafında karşılıklı olarak “Tevekkele âlâ hâlikî” yazmaktadır.

NoneKevkeb-i Dürri Elması
Son derece sade ve etkileyici bir tasarıma sahip olan altın plakanın Sultan I. Ahmed tarafından yaptırıldığı bilinmektedir. Altın bir diskin ortasında dört sıra halinde, düz kesimli elmaslarla çevrili, bombeli bir yuvanın ortasında yer alan 52 karatlık Kevkeb-i Dürri (incilerin yıldızı) adı verilen bir elmas bulunmaktadır. Yuvarlak diskin üst tarafına, mihrap biçiminde altın bir plaka, dört altın çiviyle oturtulmuştur. Plakanın üzerindeki kenarları döndürülmüş yüksek yuvanın içinde de sade kesimli 48 karatlık bir başka elmas yer alır. Kenarları pahlı olan her iki elmas da düz kesimlidir.

Mihrap biçimindeki altın plakanın üst kısmında sülüs hatla, “Şefaat ya Resulallah şefaat, Sultan Ahmed bin Mehmed Han” yazısı yer alır. Diskin alt kenarındaki yarım şemsenin içinde de “Sultan Ahmed Han İbn Sultan Mehmed Han sene 1022 (1613)” yazılıdır. Son derece dindar olan Sultan I. Ahmed, pek çok Osmanlı padişahı gibi Mekke ve Medine’de önemli onarımlar yaptırmış, Hz. Muhammed’in kabrine ve Kâbe’ye paha biçilmez hediyeler göndermiştir. Onlardan biri olan bu elmas da, I. Dünya Savaşı sırasında Medine’den İstanbul’a geri getirilen eserler arasında yer alır.

Hürrem’in Gözyaşları
Hürrem Sultan’ın Kanuni Sultan Süleyman ile yaşadığı aşktan etkilenip tasarlanan “Hürrem’in Gözyaşları” gerdanlığı zümrüt ve elmaslardan oluşuyor. Bu eşsiz mücevheri tasarlayan Arda İşler daha sonra yeteneğini sadekârlık alanına da taşımış.

K: womenist.net

News

Latest News
Pırlanta Sarrafı Mücevherat Grubu. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Top Ad 728x90

Video

Visitors

Bu Blogda Ara

Vertical2

Pırlanta Hakkında Herşey

script type="text/javascript"> //form tags to omit in NS6+: var omitformtags=["input", "textarea", "select"] omitformtags=omitformtags.join("|") function disableselect(e){ if (omitformtags.indexOf(e.target.tagName.toLowerCase())==-1) return false } function reEnable(){ return true } if (typeof document.onselectstart!="undefined") document.onselectstart=new Function ("return false") else{ document.onmousedown=disableselect document.onmouseup=reEnable }

Slider

Recent Post

Games

Popüler Yayınlar

Tweetler