Saraylı kadınların vazgeçilmezlerinden biri
de değerli taşlardı. Sultan Abdülmecid'in kızı Münire Sultan evlenirken
nişan armağanları arasında en dikkat çeken binlerce lira değerinde bir
tek taş pırlanta yüzük.
Günümüzde
mücevher denince akla hemen pırlanta geliyor. Artık düğünden, doğuma
kadar her alanda pırlanta öncelikli tercih. Renkli taşlar ise yeni yeni
pırlanta ile kombin edilerek kullanılmaya başlanıyor. Ancak geçmişte ise
her tür değerli taş mücevherlerde kullanılıyordu. Mücevherlerin en çok
kullanıldığı yer ise Osmanlı saraylarıydı. Geçmişte mücevherin anlamına
ve kullanımına bir göz atalım istedik.
Statünün sembolüydü
Mücevherler Osmanlı sarayında sadece bir süslenme aracı değil, sosyal statüyü de gösteren ve farklı farklı anlamları olan nesnelerdi. Topkapı Sarayı'nda ihtişamlarıyla göz kamaştıran mücevherler, onları döneminde kullananlar hakkında da bilgi verirdi. Özellikle 16. yüzyıldan sonra saray yaşamında yer alan mücevherler gerek haremin gerekse devlet adamlarının kılık kıyafetlerinde vazgeçilmez ögeler oldu. Mücevherler genelde altın, gümüş, bağa, fildişi, sedef gibi malzemeler elmas, pırlanta, inci, yakut, zümrüt, firuze, lâl, zebercet, safir, mercan, yeşim gibi taşlarla birleştirilirdi.
Mücevher padişahın gücünü gösterir
Padişahların kullandığı takılar onun önemini yansıtacak şekilde seçilirdi. Padişahlar törenlerde çok gösterişli sorguçlar kullanırlardı. Günlük kullanımlarında ise kemer tokaları, yakut, zümrüt, elmas taşlı yüzükler, zihgirler, nişanlar, elbiselerin, terlik ve ayakkabıların süslendiği çeşitli mücevherleri sayabiliriz. Taht ve askı ise hükümdarlık alametiydi. Askılarda daha çok zümrüt kullanılırdı. Tahtlar altın, inci, elmas, yakut, lâl, zebercet ve zümrütle işlenirdi.
Sultana da tek taş pırlanta
Saray deyince tabi gösterişli düğünleri anmadan olmaz. Sultan kızlarının evlenmesinde çeyizde önemli bir yer tutardı mücevherler. Evlenirken bir padişah kızına bir elmas isfehan, bir elmas bilezik, bir elmaslı çaprast, bir zümrüt küpe takılır, mücevherle süslenmiş pabuçlar giyilirdi. Sultan 2. Mahmud'un kızı Mihrimah Sultan evlenirken çeyizinde mücevher dolu çekmeceler ve kutular olduğu söylenir. Geç dönemlerde düğünlerdeki tercih de pırlantadan yana olmuş. Sultan Abdülmecid'in kızı Münire Sultan evlenirken nişan armağanları arasında en dikkat çeken binlerce lira değerinde bir tek taş pırlanta yüzük, üstü tek taş elmas olan salkımlı bir çift küpeydi. Refia Sultan evlenirken ise çeyizinde gerdanlık, göğüslük, taç, küpe ve bilezik vardı.
Farklı taşlar bir arada
Saray kadınlarının takılarında ise bu değerli taşların hepsinin kullanıldığını görüyoruz. Osmanlı kadınları farklı karakterdeki bir çok değerli taşı yan yana takmıştır: elmas, zümrüt, yakut, safir, firuze, inci, elmas, bilezikler, gerdanlıklar, yüzükler, küpeler… 19. Yüzyıl saray kadınlarında ise daha çok pırlanta öne çıkar. Tektaş pırlantalar ve salkımlı pırlantalı küpeler. Elmas taçlar da nadide mücevherlerdendir.
Sarayda mücevherler günlük hayatta pek çok eşyada kullanılırdı. Kur'an mahfazaları, yelpazeler, yastık kılıfları, beşikler, ayna, tarak, kese, cüzdan, cep saati, matara, maşrapa, sürahi, ibrik, bardak, tas, tabak, kaşık, tuzluk, fincan, tepsi, buhurdan, gülabdan, kandil lamba avize, nargile, ney, satranç takımı, asa, sineklik, şemsiye gibi pek çok eşyanın yanı sıra savaş aletleri de mücevherler işlemeliydi.
YENİ ŞAFAK
Foto: Demirsoy Mücevher
Statünün sembolüydü
Mücevherler Osmanlı sarayında sadece bir süslenme aracı değil, sosyal statüyü de gösteren ve farklı farklı anlamları olan nesnelerdi. Topkapı Sarayı'nda ihtişamlarıyla göz kamaştıran mücevherler, onları döneminde kullananlar hakkında da bilgi verirdi. Özellikle 16. yüzyıldan sonra saray yaşamında yer alan mücevherler gerek haremin gerekse devlet adamlarının kılık kıyafetlerinde vazgeçilmez ögeler oldu. Mücevherler genelde altın, gümüş, bağa, fildişi, sedef gibi malzemeler elmas, pırlanta, inci, yakut, zümrüt, firuze, lâl, zebercet, safir, mercan, yeşim gibi taşlarla birleştirilirdi.
Mücevher padişahın gücünü gösterir
Padişahların kullandığı takılar onun önemini yansıtacak şekilde seçilirdi. Padişahlar törenlerde çok gösterişli sorguçlar kullanırlardı. Günlük kullanımlarında ise kemer tokaları, yakut, zümrüt, elmas taşlı yüzükler, zihgirler, nişanlar, elbiselerin, terlik ve ayakkabıların süslendiği çeşitli mücevherleri sayabiliriz. Taht ve askı ise hükümdarlık alametiydi. Askılarda daha çok zümrüt kullanılırdı. Tahtlar altın, inci, elmas, yakut, lâl, zebercet ve zümrütle işlenirdi.
Sultana da tek taş pırlanta
Saray deyince tabi gösterişli düğünleri anmadan olmaz. Sultan kızlarının evlenmesinde çeyizde önemli bir yer tutardı mücevherler. Evlenirken bir padişah kızına bir elmas isfehan, bir elmas bilezik, bir elmaslı çaprast, bir zümrüt küpe takılır, mücevherle süslenmiş pabuçlar giyilirdi. Sultan 2. Mahmud'un kızı Mihrimah Sultan evlenirken çeyizinde mücevher dolu çekmeceler ve kutular olduğu söylenir. Geç dönemlerde düğünlerdeki tercih de pırlantadan yana olmuş. Sultan Abdülmecid'in kızı Münire Sultan evlenirken nişan armağanları arasında en dikkat çeken binlerce lira değerinde bir tek taş pırlanta yüzük, üstü tek taş elmas olan salkımlı bir çift küpeydi. Refia Sultan evlenirken ise çeyizinde gerdanlık, göğüslük, taç, küpe ve bilezik vardı.
Farklı taşlar bir arada
Saray kadınlarının takılarında ise bu değerli taşların hepsinin kullanıldığını görüyoruz. Osmanlı kadınları farklı karakterdeki bir çok değerli taşı yan yana takmıştır: elmas, zümrüt, yakut, safir, firuze, inci, elmas, bilezikler, gerdanlıklar, yüzükler, küpeler… 19. Yüzyıl saray kadınlarında ise daha çok pırlanta öne çıkar. Tektaş pırlantalar ve salkımlı pırlantalı küpeler. Elmas taçlar da nadide mücevherlerdendir.
Sarayda mücevherler günlük hayatta pek çok eşyada kullanılırdı. Kur'an mahfazaları, yelpazeler, yastık kılıfları, beşikler, ayna, tarak, kese, cüzdan, cep saati, matara, maşrapa, sürahi, ibrik, bardak, tas, tabak, kaşık, tuzluk, fincan, tepsi, buhurdan, gülabdan, kandil lamba avize, nargile, ney, satranç takımı, asa, sineklik, şemsiye gibi pek çok eşyanın yanı sıra savaş aletleri de mücevherler işlemeliydi.
YENİ ŞAFAK
Foto: Demirsoy Mücevher