
11 Eylül 2013 Çarşamba
Pirlanta yuzuk veya pirlanta almadan once bu yaziyi okuyunuz!..

4 Temmuz 2013 Perşembe
Pirlanta Satin Alirken Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

Pırlanta ; evlilik teklifi, nişan gibi bir sebeple ihtiyaç duyulana kadar bihaber olunan bir konu. Araştırdığınız mücevher tektaş, alyans...
14 Haziran 2013 Cuma
Pirlanta Satin Alirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Pırlanta Satın Alırken Nelere Dikkat Edilmeli? Pırlanta hakkında bilgi vermeye öncelikle pırlantanın geçmişine inerek başlamak i...
6 Haziran 2013 Perşembe
Pirlanta, yatirim araci olur mu?

Pırlanta, yatırım aracı olur mu? Fuarlar, sektörden birçok firmanın yeni ürünlerini sergilediği kısa süreli büyük pazarlardır. Ayrı...
22 Mayıs 2013 Çarşamba
Yuzuk Uretimi

Yüzük Üretimi Üretimde gerekli olan araç-gereçler hazırlayınız. Önceden hazırlanan kalıp yardımıyla modele uygun desen aktarma iş...
21 Mayıs 2013 Salı
Turkiye'nin Taki Ihracati

TÜRKIYE’NIN TAKI IHRACATI Türkiye altin taki sektöründe 1990’li yillarin basindan itibaren, gerek yurt içi piyasada, gerekse ihracat piy...
20 Mayıs 2013 Pazartesi
Taki malzemesi ve tasarim

TAKI MALZEMESI VE TASARIM Ortaçag’dan itibaren astroloji ve burçlarin da etkisiyle, mistik inançlarin insan ve degerli taslar arasinda...
13 Mayıs 2013 Pazartesi
Pirlantanın Ekonomi Politigi
Yerkabuğunun 150 km. kadar derinliklerinde sıcak ve basınçla kristalleşen karbon atomlarından oluşan ve volkanik patlamalarla yeryüzün...
11 Eylül 2013 Çarşamba
Pirlanta yuzuk veya pirlanta almadan once bu yaziyi okuyunuz!..
Pırlantalar hakkındaki bu yazı sizlere tam bir bakış açısı kazandıracaktır. Pırlanta yüzük veya pırlanta almadan önce, bu değerli madenleri iyi tanımak gerekir. İşte bilmeniz gerekenler…
Pırlantanın kesimi onun gerek estetiği gerek kıvılcım olarak tabir ettiğimiz ışıltısını artırmak açısından oldukça önemlidir. Pırlanta almak isteyenlerin yaptığı hatalardan biri şekil ve kesimi aynı zannetmeleridir. Kesim; simetri, açı ve oranın dikkatli olarak hesaplanarak, pırlantaya kıvılcımını veren bir özellikken, şekil kişisel tercihlere bağlıdır. Pırlantanın kesimi, ışıltısını ve fiyatını belirleyen en önemli unsurlardan biridir.
2 ) Kesim çok derinse, ışığın bir kısmı pırlantanın “külah” olarak adlandırılan alt kısmından kaçar.
3 ) Kesimin yeterince derin olmaması da ışığın külahtan kaçmasına yol açar ve pırlantanın yeterince parlamamasına neden olur.
Pırlantanın 4C’lerinden biri olan Renk de (Colour) belirleyici bir özelliğe sahip. Renk, pırlantanın kalitesini de belirlendiğinden oldukça önemlidir. Pırlanta almadan önce, temel renk bilgilerini öğrenmek, doğru seçimi yapmak açısından faydalı olacaktır. Yapısıyla oynanmamış ve kesimi iyi yapılmış pırlanta, arada renk geçişleri olmadan tamamen renksiz olacaktır.
G-J: Renksize yakın pırlantalardır. Bunlar beyaz ve sarı platin üzerine monte edildiklerinde tamamen renksiz görünürler.
K-M: Belirgin olarak sarı veya kahverengimsi renkte olan pırlantalardır. Bunlar, özellikle nişan yüzüğü olarak tercih edilmemelidir.
İnklüzyon ve leke olarak bilinen ve pırlanta’ya görüntüsünü kazandıran karakteristik özellikleri, pırlantanın berraklığını oluşturur. Berraklık, 4C’nin yapı taşlarından biridir. Pırlantadaki inklüzyonlar ya dış etmenler tarafından oluşur, ya da ufak çatlaklar gibi doğal yapısından gelen kusurlardır. Doğada çok az kusursuz pırlanta bulunur ve diğerlerine göre oldukça pahalıdır.
Karat, pırlantanın ağırlığını gösteren ölçüdür. Alacağınız pırlantanın kesim, renk ve berraklığına karar verdikten sonra karat ağırlığına karar vermeniz gerekir. Elbette buna karar verirken bütçenizi göz önünde bulundurmalısınız. Pırlantalar, doğanın hediyesi olarak kabul edilirler ve büyüklük arttıkça fiyat da artmaktadır. Pırlantanın değeri karat ağırlına bağlı olarak artar. Buna göre, bir karat ağırlığındaki büyük parça pırlanta yüzük, daha küçük parça pırlantalardan yapılmış aynı karat ağırlığındaki bir pırlanta yüzükten daha pahalı olacaktır. Aşağıdaki tablo karat ağırlığının bir yüzük setinde nasıl farklılık gösterdiğini açıklamaktadır.
D – H Renk Aralığı IF – VS dereceleri SI1 – I3 dereceleri
Çok güçlü floresan -8% to -12% -3% to 0%
Güçlü floresan -5% to – 7% -1% to 0%
Orta floresan -2% to – 4% 0%
Çok güçlü floresan 0% to +4% 0% to +4%
Güçlü floresan 0% to +4% 0% to +4%
Orta floresan 0% to +3% 0% to +3%
Belli Belirsiz floresan 0% to +1% 0%
Web adresi: http://www.gemfacts.com/
Web adresi: http://www.gia.edu/
Web adresi: http://www.igiworldwide.com/
Web adresi: http://www.americangemsociety.org/
Web adresi: http://www.eglusa.com/
Web adresi: http://www.hrd.be/
4 Temmuz 2013 Perşembe
Pirlanta Satin Alirken Nelere Dikkat Etmek Gerekir?
Pırlanta Mücevher Işıltısı
Öncelikle kuyumcularda gördüğünüz ışıklandırmalar oldukça yanıltıcı olabilmektedir. Seçtiğiniz pırlanta mücevheri spot ışığın altından kurtararak dikkatle inceleyin. Pırlantanın içi lekesiz mi? Gün ışığında parlıyor mu? Bunu teyit etmek çok önemlidir, çünkü pırlanta değerinin birinci önem taşıyan özellik parlaklığıdır. Renk ve pırlanta berraklığı gibi çok bilinen kalite özelliklerinden önce, pırlanta kesiminin kalitesine odaklanmanız salık verilir.

Pırlanta Laboratuar Sertifikası
Pırlanta kalitesini bilmenin en kolay, güvenli metodu, bahsi geçen tek taş, pırlanta alyans, küpe ya da mücevheratın, uluslararası bir pırlanta laboratuarının hazırladığı bağımsız pırlanta sertifikasına sahip olmasıdır. Özellikle pırlanta başına ağırlığı 0.35 carat’ın üstündeki pırlantalar söz konusu olduğunda sertifika elzemdir, zira pırlanta fiyatındaki değişimler ciddi büyüklükler oluşturmaya yüz tutar. Bunun yanı sıra, söz konusu tek taş veya pırlanta yüzük kesim kalitesine sertifikada pırlanta ile ilgili söz konusu bilgi de verilir. Sertifikada “Cut Quality” (Kesim Kalitesi) olarak belirtilen bu özelliğin iyi (good) ve üstü olmasına dikkat etmenizi öneriyoruz. Özel laboratuar belgesinin birinci kazanımı, pırlanta pazarlamasından para kazanmayan bir pırlanta uzmanının seçtiğiniz pırlanta mücevheri incelemesidir. 2. bir kazanım, söz konusu pırlanta mücevherin pırlanta konusunda son derece bilgili bir kişi tarafından değerlendirilmesi, sertifikanın düzenlenmesidir. Ayrıca, özel laboratuar kalite belgesi, tüm dünyada tanınır. Bu geçerlilik derecesi pırlanta laboratuarının ünü ile doğru orantılıdır. Dünyadaki en prestijli laboratuarlar, GIA (Gemology Institute of America) ve HRD (Hoge Raad voor Diamant) laboratuarlarıdır.

Pırlanta Fiyatları
Serbest pazar ekonomilerinde fiyat bazında rekabet birçok alanda aktif olduğu halde, pırlantanın pahalı bir mücevher olarak algılanması sebebiyle inanılmaz fiyat farkları oluşabilmektedir. İki ürünü karşılaştırırken iki mücevherin aynı tipte olduğuna, ikisinin de özel bir pırlanta laboratuar sertifikası olduğundan emin olduğunuz sürece zarar etme olasılığınız nerdeyse sıfırdır. Örnek olarak, 0.50 carat ağırlığa sahip, benzer özelliklere sahip pırlanta tektaş bir yüzüğü, bir kuyum mağazasında 3000 TL’ye, bir alışveriş merkezinde yer alan bir mücevher dükkanında 5.800TL’ye, ünlü bir markanın mağazasında 8.500TL’ye görmeniz olasıdır. Ümidimiz odur ki, okumuş olduğunuz bu yazı, pırlanta mücevher ile ilgili hazırlık seviyesinde ön bilgiye haiz olmanız için kafidir.
Celal Karaman
14 Haziran 2013 Cuma
Pirlanta Satin Alirken Nelere Dikkat Edilmeli?
Pırlanta Satın Alırken Nelere Dikkat Edilmeli?
Pırlanta hakkında bilgi vermeye öncelikle pırlantanın geçmişine inerek başlamak istiyorum. İlk ham elmas 2500 yıl önce Hindistan’da çıkarılmış. Modern elmas endüstrisi ise 19. yüzyılın sonlarına doğru Güney Afrika madenlerinin bulunmasıyla başlamış. Şu anda ham elmas üretiminin en büyük payına sahip olan ülkeler Botsvana, Rusya, Güney Afrika, Angola, Namibya, Avustralya ve Zaire’dir. Bunların yanı sıra ham elmas çıkarılan diğer ülkeler arasında Brezilya, Venezüella, Gine, Gana, Tanzanya, Çin, Endonezya ve Hindistan’da sayılabilir. Elmas kesimi pek çok yerde gerçekleştiriliyor. Bunların başlıca merkezleri Belçika, New York, İsrail ve Hindistan’dır.
Dünyadaki hammadde elmasların sınıflandırılması, değerlendirmesi ve satışa sunulması eski ismiyle De Beers yeni ismiyle DTC firması tarafından gerçekleştiriliyor. Bu firma ham elmasları tüketicilere değil, taşı işleyerek pırlantaya dönüştüren kesim merkezlerine ve üreticilere satmaktadır. Hiçbir pırlanta satıcısı benim taşlarım bu markadır gibi bir şey söyleyemez. Zira ham elmaslar kesime girip pırlanta şekline dönüştürüldükten ve satışa sunulduktan sonra o taşların ham halinin hangi firmaya ait olduğunu kimse bilemez.Pırlantanın özelliklerine geldiğinizde ilk akla 4C özelliğini bilmemizde fayda vardır. Cut: Kesim Colour: Renk Clarity: Berraklık Carat Weight: Karat Ağırlığı
Cut (Kesim): Kesim 4C özelliklerinin en önemlisi çünkü pırlantanın verdiği ışık ve pırıltı tamamen tamamen kesiminin iyi olup olmadığı ile ilgilidir. Diğer özellikleri doğadan kaynaklanırken kesim özelliği pırlanta üzerinde insan eliyle yaratılan tek özelliğidir. Şekil kişinin zevkine bağlıdır. Yuvarlak kesimler, kesimler arasında en popüler olanıdır. Diğer kesimler arasında dikdörtgen zümrüt kesimi, damla, markiz, prenses, oval ve kalp kesim sayılabilir.
Colour (Renk): Pırlanta renkleri beyazın çeşitli tonlarından oluşur. Bir pırlanta ne kadar beyazsa o kadar değerlidir. Tabi ki bu değerleri belirleyecek olan tek faktör renk değildir. En nadir bulunan ve en beyaz olanlar D, E, F, ve G’dir, ancak pırlantaların büyük çoğunluğu beyaz ve çok hafif renkli beyaz olarak adlandırılan H-L renkleri arasındadır. M rengi ve altındakilerde gözle görülebilir sarımtırak bir renk tonu vardır. Ayrıca çok nadir bulunan pembe, mavi, yeşil, sarı ve diğer renkte görülebilir. Bunlara da Fantezi adı verilir.
Clarity (Berraklık): Bir pırlantanın berraklığı lekelerine bakılarak belirlenir. Hemen hemen her pırlantanın içinde pırlantayı oluşturan karbon kristalinin küçük izlerine rastlanır, ancak çıplak gözle görülemezler. Lekeler ancak çok kuvvetli mercek altında seçilebilir. Bir pırlantanın lekeleri ne denli az ise, taş da o kadar nadir bulunur.
Carat Weight (Karat Ağırlığı): Karat bir pırlantanın ağırlık ölçüsüdür. Bir karat 100 eşit puana bölünür. Yarım karat 50 puandır ve 0,50 ct şeklinde yazılır. Aynı karat ağırlığındaki iki pırlantanın fiyatı kesim, renk ve berraklık özelliklerinin farklı bileşimi nedeniyle aynı olmayabilir.
4C özelliklerini tek tek tanımladıktan sonra esas önemli olan, bir pırlantayı satın alırken en çok nelere dikkat etmeliyiz?
Mücevher işi doktorluk mesleği kadar özel bir meslektir. Bir insan doktoruna nasıl güveniyorsa mücevher aldığı kişiye de o kadar güvenmelidir. Çünkü insanlar bu mağazalara milyarlarca liralık mücevherlerini teslim ediyorlar.
İkinci önemli konu ise bu mesleği gerçekten bilen, bu işi anlayarak ve bilerek yapan kişilerden alışveriş yapılmalıdır. Çünkü maalesef ülkemizde herhangi bir toptancıdan 100 – 150 adet muhtelif pırlantalı mal satın alan herkes bir mücevher mağazası açabiliyor hatta bilgisayardan çıkartılan bir takım sertifikalarla da göz boyayabiliyorlar.
Dolayısıyla mücevher satın almadan önce malı satın alacağınız firmayı, o firmanın geçmişini, dürüstlüğünü ve bu işi ne kadar profesyonel yaptığından emin olmanız gerekir.
|
Moda Pırlanta
6 Haziran 2013 Perşembe
Pirlanta, yatirim araci olur mu?
Pırlanta, yatırım aracı olur mu?
M. Ali Yıldırımtürk
22 Mayıs 2013 Çarşamba
Yuzuk Uretimi
Yüzük Üretimi
- Üretimde gerekli olan araç-gereçler hazırlayınız.
- Önceden hazırlanan kalıp yardımıyla modele uygun desen aktarma işlemini
(çizim, isleme vb.) yapınız. (Şekil 3.6)

Kaynağı yapılan yüzük kolunun yan ve üst yüzeylerinin tesviyesini yapınız.
Yüzüğün üst yüzeyi kullanılacak taşa uygun şekilde düzeltiniz (yuvarlak veya
oval olacak şekilde düşününüz).
¾ 2 nu. lu taş yuvası için 100 mikronluk teli tavlayınız ve silindir makinesinde 50
mikrona düşürünüz. Elde ettiğiniz telden kullanılacak taşın çevresine uygun
olarak kesiniz (Şekil 3.8).
(T.C.MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
21 Mayıs 2013 Salı
Turkiye'nin Taki Ihracati
TÜRKIYE’NIN TAKI IHRACATI
Türkiye altin taki sektöründe 1990’li yillarin basindan itibaren, gerek
yurt içi piyasada, gerekse ihracat piyasalarinda çok büyük bir gelisme
göstermistir.
Halen 32 sayili Türk Parasi Kiymetini Koruma Hakkinda 32 sayili
Karar’a göre kiymetli madenler, taslar ve esyalarin Dis Ticaret Rejimi
esaslari dahilinde Türkiye’ye ithali ve ihraci serbesttir.Ancak, islenmemis
kiymetli madenlerin ithal ve ihracinda gümrük idarelerine beyan verilmesi
esas olup, ithalat ve ihracat Rejim, Karar ve Yönetmelikleri
uygulanmamaktadir. Islenmemis kiymetli madenlerin ithali, Merkez
Bankasi ile kendi mevzuatlarindaki hükümler sakli kalmak kaydiyla
Kiymetli Madenler Borsasi üyesi Kiymetli Maden Araci Kuruluslari
tarafindan yapilmaktadir.
Istanbul Degerli Maden ve Mücevherat Ihracatçilari Birligi’nin
verilerine göre kuyumculuk sektörümüz 2004 yilinda yaklasik 847 milyon
dolar degerinde 105 ton’luk altindan mamul mücevherci ve kuyumcu
esyasi ihraç etmistir. 2005 yilinda ise anilan türde % 18’lik artisla 1
milyar dolar degerinde 110 ton’luk ihracat gerçeklestirilmistir.
Gümüsten mamul mücevherci ve kuyumcu esyasinin 2004 yilinda
yaklasik 27 milyon dolar ve 75 ton olan ihracati, 2005 yilinda % 23’lük
artisla 33 milyon dolar ve 96 ton olmustur. 2005 yilinda yaklasik 5 milyon
dolarlik taklit mücevherci esyasi ihraç edilmistir.
Dünyanin en büyük degerli maden ve mücevherat ihracatçisi ülkesi
Italya’yi Türkiye izlemektedir. Dünya altin taki üretiminde ise Türkiye yine
Italya’yi ve Hindistan’i izlemektedir.
Türkiye’nin altindan mamul mücevherci ve kuyumcu esyasi sattigi
baslica ülkeler sunlardir: Amerika Birlesik Devletleri (ABD), Birlesik Arap
Emirlikleri (BAE), Italya, Rusya Federasyonu, Ispanya, Almanya,
Litvanya, Libya, Letonya, Israil, Ingiltere ve Kazakistan.
Gümüsten mamul mücevherci ve kuyumcu esyalarimiz ise en çok
Romanya, ABD, Almanya, Polonya, Italya, Rusya Federasyonu, Ispanya,
Macaristan, Litvanya, Ingiltere, Bulgaristan, BAE, Cezayir, Yunanistan ve
Israil’e ihraç edilmektedir. Taklit mücevherci esyasi ihraç ettigimiz baslica ülkeler de Almanya,
Italya, Yunanistan, Hollanda, ABD, Kanada, Ispanya, Romanya, Rusya
Federasyonu, Irak ve Fransa’dir.
20 Mayıs 2013 Pazartesi
Taki malzemesi ve tasarim
TAKI MALZEMESI VE TASARIM
Ortaçag’dan itibaren astroloji ve burçlarin da etkisiyle, mistik
inançlarin insan ve degerli taslar arasinda güçlü bir bag yarattigina,
taslarin yaydigi enerji ile sifa ve güç verici özellikleri bulunduguna inanan
insanlar, süs taslarini takilarin vazgeçilmez malzemesi olarak tercih
etmislerdir.Genelde taki malzemesi olarak kemik, deniz kabuklari, abanoz,
mercan gibi dogal malzemeler, bakir, ahsap ve deri, tekstil malzemeleri,
boncuk, tüy ve zincir gibi çesitli maddeler, yari kiymetli taslar, altin ve
gümüs gibi kiymetli maden ve taslar kullanilmaktadir.
Eski medeniyetlerden günümüze halkin yasam biçimi, yasadigi
cografya, iklim, geçim kaynaklari, beslenme aliskanliklari, anane, din ve
dil, müzik ve folklor yapisindaki degisimle, geleneksel çizgilerin disinda
dünya modasinda esen rüzgarlarin da etkisiyle modern formda takilar da
hizla piyasadaki yerlerini almislardir.
Bilim ve teknolojinin gelismesiyle birlikte, artik çok daha saf hale
getirilen ve ilginç tekniklerle islenen degerli tas ve madenlerden
günümüzdeki yeni ifadesiyle “insanoglunun evrensel süsü” ve “ sahibini
anlatan” takilar yaratilmaktadir.
Dünya trendlerini yakindan takip eden ve rakiplerine göre piyasada
fark yaratmak isteyen firmalar, tasarimin etkin bir güç oldugunu
gördükten sonra, kendi tarzlarini yaratmak amaciyla tasarima ve
tasarimciya önem vermeye baslamislardir.
Taki sanatinin içinde yer alan mühendis, ressam ve endüstri
tasarimcilarinin da katkilariyla çesitli teknikler ve alisilmadik malzemeler
kullanilarak simgesel motifler ortaya konmaktadir.
Dünya ülkeleri arasinda taki tasarimi ve ticaret açisindan Italya basta
gelmektedir. Yaklasik 10 bin altin taki üreticisine sahip olan Italya, altin
mücevher alaninda en yüksek katma degeri elde edebilen ülke
konumundadir.
Dünyanin tüm üretim ve tüketim noktalari için Italya
daima referans ülke olmaktadir. Trendler ve yeni teknikleri agirlikli olarak
Italya belirlemekte, diger ülkeler Italya’dan makine alarak veya
modellerinden esinlenerek üretim yapmaktadirlar. Dünyanin her yerinde
Italyan ürünlerinin taklitleri bile ürünlerin aslini yasatmaya yardimci
olmakta, Italya’ya her yil 4.5 milyar Euro girmektedir. 50 yillik geçmise
sahip Vicenzaoro Fuari’nin yapildigi Vicenza, altin sektörünün baskenti
durumundadir. Bölgede üretilen altin takilarin yüzde 90’i ihraç
edilmektedir. Italya’nin toplam ihracatinin yarisi bu bölgeden
yapilmaktadir. Italya, bu sektörde Dünya Altin Konseyi tarafindan da
destek görmektedir.
ISTANBUL TICARET ODASI
Dis Ticaret Subesi
Uygulama Servisi
TAKI
SEKTÖR PROFILI
Hazirlayan
MUALLA BILGIN
Aralik 2006
13 Mayıs 2013 Pazartesi
Pirlantanın Ekonomi Politigi
Yerkabuğunun 150 km. kadar derinliklerinde sıcak ve basınçla kristalleşen karbon atomlarından oluşan ve volkanik patlamalarla yeryüzüne çıkan taş, kesim ve biçimine göre elmas ya da pırlantaya dönüşmektedir. Pırlanta daha parlak, daha zor yani daha çok yüzey kesimli ve alt kısmı kubbe gibidir. Elmasın alt kısmı düz, yüzey sayısı ise 12 ile 37 adet arasında değişmektedir. Elmasın değeri ile, pırlantanın değeri kıyaslandığında, pırlantanın işçiliği daha ince olması nedeniyle daha değerlidir. Taşların yüzde 95’i renksiz, diğer kısmı renkli olup fantezi olarak adlandırılır, örneğin kıt olan Avustralya pembe pırlantası.
PIRLANTANIN ÖLÇÜLERİ
Pırlanta 4C ile ölçülür. Pırlantanın ağırlığını gösteren karat (ilk elmasın bulunduğu Hindistan´da keçiboynuzunun çekirdeği ölçü olarak alınırdı ve bir karat eşittir bir gramın beşte biri ya da 200 miligramdı). Pırlantalı mücevherlerin ticaretinde kullanılan diğer üç C ise, kesim (cut), berraklık (clarity) ve renk (color) olarak tanımlanır. Elmasın en beyazına D-color deniyor. En koyusuna doğru Z’ye dek gidiyor. Türkiye piyasasında daha çok G, H, I renk pırlanta bulunuyor. Uzakdoğu’da daha çok K, L, M renkleri gidiyor. Berraklık konusu da önemli. ABD’de en beyaz taşlar gidiyor ama en az berrak dört tip daha yaygın. Uzakdoğu’da ise berraklık önemli. Türkiye’deki tüketiciler de berraklığa büyük önem veriyorlar. Pırlantanın esas değeri kesimden kaynaklanıyor.
PIRLANTA VE ELMASIN ÇIKARILMASI
Elmas bulmak için büyük sınai faaliyet yürütülebileceği gibi, gibi küçük ölçekli yöntemler de mevcuttur. Bir karat pırlanta için 250 ton kaya, kum ve çakılın çıkarılması gerekir. Dünyadaki yıllık üretim 100 milyon karata eşittir ki, bunun sadece yüzde 50´si mücevher kalitesindedir. Bir karatlık pırlantanın pahalı olmasının nedeni burada yatmaktadır. Kıtlık, çıkarmanın aşırı maliyeti, bir de üstüne çok ince işleme işçiliği.
Bir de yapay pırlantalar da pazara sunuluyor ve Rusya bu konuda oldukça iddialı.
PIRLANTA VE ELMASIN KULLANIM ALANI YALNIZCA TAKI KESİMİ Mİ?
Hayır. Elmas, kesici özelliğiyle, sanayide de, cerrahide de kullanılıyor.
PIRLANTANIN TARİHSEL GELİŞİMİ
M.Ö. 800’de Hindistan’da bulunan ilk elmas taşı, daha sonra Brezilya’da (18.yy), Güney Afrika’da (1866), Rusya’da (1948), Avustralya (1979) ve Kanada’da(1990) bulunur.
Bu taş, Romalılar tarafından 'tanrının gözyaşları', Yunanlılar tarafından Eros'un okunun ucundaki taş, Hindistan kralları güç ve iktidar olarak algılanmıştır. Eski çağlarda, yenilmezlik ve sihrin bir parçası olarak, elmas sahibi olabilmek, yalnızca kral ve toplum liderlerinin tekelindeydi. Ayrıca elmas çıkarılan yerlerin sınırlı olması (yalnız Hindistan) ve madencilik tekniklerinin ilkelliği hem elmas miktarı hem de kalitesini olumsuz etkilemekteydi. Buna rağmen özellikle Hint Kralları sahip oldukları bazı eşsiz elmaslarla (İdol Gözü, Kaplan Gözü, Goncolde Kraliçesi,Cennetin Aynası) kendi tahtlarını ve 'bahtlarını' korumuşlardır.
İlk elmas mücevher örneğini 11. yy' da Macar bir prensin tacında görüyoruz. Kesilmemiş bir parça elmas kudretin ve gücün simgesi olarak belirmiştir. Böylece kraliyet taçlarına elmas koyma geleneği kök salar.
1330' da ilk elmas kesimi, 20.yy.ın başına dek elmasın başkenti unvanını koruyan Venedik'te gelişir; 14.yy da Hindistan´da elmas cilalama bulunur; bu işlem elmasın tozları kullanılarak yapılır.
15. yy' la gelindiğinde elmas yeni bir anlam kazanır; Avusturya arşidükü Maximillian ilk nişan yüzüğünü Burgundy' li Mary' e verir ve böylece elmas artık bir anlamda gücün paylaşımını ve sonsuz aşkı simgelemeye başlar. 16. yy' da Antwerp´te pembe elmas keşfedilince, elmas esneklik kazanır. 17. yy' da elmas 58 yüzeyli kesimle pırlanta halini alır, ve daha değerli bir mücevher haline gelir.
20. yüzyılda ise ilerleyen teknoloji ve yayılan sermayenin işbirliği tam olarak bir elmas 'çılgınlığı' yaşanmasına sebep oldu. Günümüzde markiz kesim, damla kesim gibi türleri de mevcuttur.
Bu arada Koh-l Noor’dan söz etmemek olmaz. Dünyanın en ünlü elmaslarından biri olan ve Işık Dağı anlamına gelen bu elmas, uzun süre dünyanın en büyük elması idi. Anavatanı Hindistan’dı. Moğollar, Persler, Afganlar bu elması ele geçirmek için savaşanlardan. Derken birileri bu elması Hint prensinden çaldı. Sonra 1870’lerde İngilizlerin eline geçen elmas şu anada İngiliz Kraliyet Hazinesi’nin malı. Kadınlara iyi, erkeklere kötü geldiği savlanıyor.
PIRLANTANIN AŞK-SEVGİ SİMGESİ HALİNE GELMESİ
İlk olarak Avrupa feodalitesinde egemen aristokratlar tarafından, evlilik ve bağlanmanın simgesi olarak görülmüş ve değerli bir hediye olarak atfedilmiştir. Fakat pırlantanın yalnızca kısıtlı bir kesim tarafından elde edilebilmesi bu kültürün de sınırlı yayılımını beraberinde getirmiştir. XIX. yüzyılın sonunda Cecil Rhodes tarafından kurulan De Beers ise elmasın geniş kitlelere yayılma görevini üstlenmiş ve maden yataklarının %90'ını ele geçirerek tekel haline gelmiştir. Tekel olmanın gücünü kullanarak pırlantaya anlamlar yükleyen şirket, bunları tarihsel mirasla gerçeklerle harmanlayıp sunmuştur. Özellikle elmasın eşsiz, sonsuz ve aşkın simgesi olmasına vurgular yapılmış ve bu her pırlantanın tek ve eşsiz olmasıyla ilişkilendirilmiştir. Bilinen en dayanıklı madenlerden biri olan elmas; ışıkla olan muhteşem dansı ve her pırlantanın kendine özgü estetik yapısıyla bu sömürüyü destekleyen maddi bir alt yapı sunmaktadır.
PIRLANTA FİLMLERE ŞARKILARA KONU OLMAYA DEVAM EDİYOR!
Titanic filminde ‘‘okyanusun kalbi´´olarak ve sonsuz aşkın simgesi olarak sunulan mavi bir elması filmi izleyenler bilir. Hatta sonradan bu elmasın II.Abdülhamit’e ait olduğu ve kara elmas denildiği savlanmıştı. Bir de müzik parçası analım: Nil Karaibrahimgil’in pırlanta adlı parçası. Bu çizelgeyi uzatmak olanaklıdır.
Bir de tekellerin elmas madenciliğinin kanlı ve karanlık yüzünü anlatan filmler var, örneğin, 2006 ABD yapımı olup, 2007’de Türkiye’de de vizyona giren Edward Zwick’in yönettiği Kanlı Elmas filmi. 1990’ların Sierra Leone’sinin iç savaş ortamının konu alındığı filmde kaçak elmas ve silah ticareti arasındaki korkunç bağlantı net bir biçimde anlatılıyor.
DÜNYA’DA PIRLANTA ÇIKARIMI VE TİCARETİ
Afrikada uluslararası şirketlerin denetimindeki çeteler ham elmasları insanlık dışı yöntemler ile çıkarıyor ve yasadışı yollarla dünyaya satıyor. Burada bir şirket ortaya çıkıyor: De Beers. Belçika merkezli dev şirket şu anda ham elmas tedarikinde dünyanın bir numarası. De Beers kendi madenlerinden çıkan ham elmasları kendine bağlı 70’e yakın şirkete satıyor. Bütün dünyaya dağıtımı bu şirketler yapıyor. Her ne kadar 2004’de hükümetler ve sivil toplum kuruluşlarının çabasıyla Kimberley süreci denilen bir çalışma kapsamında elmas arzının Afrika içi çatışmaların dışındaki kaynaktan geldiğine ilişkin setifikalandırma başladıysa da bu kimilerine pek inandırıcı gelmiyor. Afrika’daki iç çatışmaların finansmanının ham elmas madenlerinden sağlandığı uzun süredir biliniyor. Dünyada geçerli iki sertifika var. Biri ABD merkezli GIA sertifikası. GIA’nın Türkiye’de ofisi yok. İkincisi ise Belçika merkezli Dünya Elmas Konseyi (HRD).
Dünya genelinde ham taş tedarikinde Belçika bir numara. Pırlanta işleyiciliğinde ise İsrail ve Hindistan başı çekiyor. Dünyada yıllık pırlantalı mücevher satışı son 25 yılda üç kat artarak 72 milyar dolara ulaşmış. Dünya dışsatım liginde İtalya ve Hindistan’dan sonra Türkiye’nin üçüncü sırada yer aldığı belirtiliyor.
Bu arada belirtilmesi gereken bir bilgi daha, dünyada değerli taş ticaretinin hala Anvers ve Rotterdam’daki bazı Yahudi ailelerin elinde olduğu ve onlarla iyi geçinmeyen, onlardan “onay” almayan “girişimciler”in dünya piyasalarında iş yapamayacağı!
TÜRKİYE’DE PIRLANTA SEKTÖRÜ
Son yıllarda Türk şirketleri, elmas / pırlanta taşı ithal edip, burada yüzük ve kolye gibi ürünlere işleyip satmaktadırlar. Dışalımda Belçika, İsrail, Dubai,
Hindistan, Rusya ve Çin başı çekiyor. Ham elmas fiyatları 2011’de 2010’a göre ikiye katlandı. Buna karşın sektör hız kesmiyor. İşten asıl parayı kazananların elmas kesme işin en iyi bilenler. Türkiye’de elmas kesimi yapılmıyor.
Örnekse Kapalıçarşı’daki taş işçiliği ustaları yavaş yavaş bu dünyadan göçerken yerlerine yenileri yetişmediğinden bu işten Türkiye’ye ekmek kalması da pek olası gözükmüyor. Çin’in buradaki rekabeti işi götürüyor. Sektörde el işçiliğinin yerini makineleşme almaya başlamış.
Jival Yönetim Kurulu Başkanı Naim Gençoğlu ‘Türkiye’de kaliteli ve markalı pırlanta işinin 2000’den sonra esasen başladığını’ söylüyor.
Türkiye’deki elmas-pırlanta sektöründeki aşırı büyümeye koşut olarak, HRD dünya genelindeki ikinci büyük laboratuarını geçtiğimiz aylarda Türkiye’de açtı. HRD Türkiye üst düzey yöneticisi (CEO) Mehmet Can Özdemir, Türkiye’de mücevhere ilginin çok büyük olduğunu söylüyor.
Elmas devi De Beers Türkiye’yi son 10 yıldır yakın markaja almış durumda. Bu yakın ilginin toptan elmas tedarikçileri üzerinden TV dizilerine (örneğin, Adını Feriha Koydum vb.) ve reklam aralarına dek uzanıyor. Dizide esas kızın ağabeyi 45 bin dolarlık elmas yüzüğü denize atıyor. Ertesi gün insanlar o yüzüğü aramak için mücevhercilere akın ediyor.
Bir şirketin reklamı aşağıya alınmıştır:
‘Pırlantayla aşkınız biraz renklendirmeye ne dersiniz?....11 adet sarı, 9 adet konyak, 2 adet pembe ve 135 adet pırlantayla tasarlanan, toplam 4,27 karatlık bu çok özel tasarımda sunduğumuz ışıltı çok özel’.
Bir başkası ise pırlanta ile parfümü birleştirmiş, pırlantayı alana parfüm de veriyor. Reklam sözleri ise şöyle: ‘Aşkın kokusu’. Maşukun yani aşık olunan kişinin kokusunu anladık da aşkın kokusun ne oluyor?
Türkiye’de işçilik ucuz olduğu için pırlanta fiyatları da ucuz olmaktadır, bu ucuzluk oranı, yüzde 100’den başlıyor, yüzde 300-400’lere dek çıkıyor. Örneğin, işte bu nedenle, Türkiye’ye gelen turistlere, pırlanta satın alabilmeleri için pırlanta turları da düzenleniyor.
Yenilikçi pazarlama teknikleri de kullanılıyor. Örneğin Atasay, pırlanta satışları için ‘çadır satışları’ da düzenliyor. Şirket 2001 Aralık ayında düzenlediği etkinliğin ilk gününde 3870 altın ve pırlantalı ürün sattı. Çadır’ın en pahalı 3 karat tek taş pırlanta yüzüğü 30 bin liraya yakın bir fiyattan alıcı buldu. Sektördeki kampanyaların ardı arkası kesilmiyor: bir alana bir bedava, sektörün en avantajlı taksit olanağı vb. Örneğin, her yıl yüzde 100’ün üzerinde büyüyen Divas Diamond, tanesi 69 liradan başlayan fiyatlarla pırlanta takı satıyor. Şirket yetkilileri, Türkiye’nin her yanından her gelir grubundan sipariş aldıklarını söylüyor. Yukarıda da değindiğimiz üzere Türkiye piyasasında daha çok G, H, I renk pırlanta bulunuyor. Türkiye’deki tüketiciler berraklığa da büyük önem veriyorlar.
Dünya Elmas devi De Beers’e bağlı Diamond Trading Company (DTC) verilerine göre (ve ayrıca İstanbul Altın Borsası verilerine göre de) Türkiye’deki pırlantalı mücevherat pazarı 1,5 milyar dolara ulaşmış durumda. Bu rakkam 2003 yılına göre üç kat artışı ifade ediyor. Dünya ortalamasının 25 yılda kat ettiği yüzde 300’lük artış, bizde 8 yılda kat edilmiş! Yukarıda da değindiğimiz gibi dünyada pırlantalı mücevherat dışsatım liginde dünya üçüncüsü olan Türkiye’de pazarın yüze 35’i iç pazara kalanı ise yurtdışına gidiyor.
Sıfır KDV desteğiyle doymak bilmeyen sektör şirketleri pırlantadaki yüzde 20’lik Özel Tüketim Vergisi’nin de kalkmasını istiyorlar. Üstelik bir kısmını da iade almalarına rağmen! Bununla da bitmiyor, hammadde ithalatı yahut mamül pırlantanın ithalatındaki vergi düzenlemeleri, işi kitabına uydurmayı bilen vergi kaçırıcılar için tam bir altın yumurtlayan tavuk. Hele de önüne yem konup, kalkınca altından yumurtası kolayca alınan tüketiciler de mevcutsa. Sektör şirketlerinin bir çoğu cemaate yakın ve/veya iktidara yakın. Hatta iktidar yetkililerini yargıdan kurtaranlar, onlarla ortak olanlar bile var.
Son tahlilde Türkiye bir pırlanta üreticisi değil, bir pırlanta tüketicisi.
Özel günler ekonomisi pazarlaması ve pırlanta Kapitalizmin pazarlama –satış pompalaması tekniklerinden biri olan özel günler pazarlamacılığı olarak anılan araç üzerinden, “sevgililer günü”nde pırlanta, en yaygın armağanlardan biri durumuna getiriliyor, tamamen duygusal! nedenlerle.
Doç. Dr. Melih Baş
ulusalkanal.com.tr
Top Ad 728x90
Video
Visitors
Bu Blogda Ara
Vertical2
Pırlanta Hakkında Herşey
Pages - Menu
Popüler Yayınlar
-
Pırlanta Sarrafı- Pırlanta Hakkında Herşey-Titanik Filminde adı geçen “Okyanus’un Kalbi: Mavi Elmas” II Abdülhamit hana aitti. Yıllarca sa...
-
Türk mücevherciler taş için ne diyor? SABAH- METE BOYBEYİ (Boybeyi Mücevherleri Yön. Kur. Bşk.) KALİTELİSİ NADİRDİR Siyah pırlant...
-
Mozanit pırlanta taklidi midir yoksa pırlantaya eşdeğermidir? 1. Mozanit pırlanta taklidi midir yoksa pırlantayı temsil mi eder? Ce...
-
En Saf Altin Nedir ? Ayar ve Milyem Hesabi AYAR VE MİLYEM Ayar ve Milyem Hesapları Kuyumculukta kıymetli metaller saf hâlde ...