
ALTIN MÜCEVHERAT Ülkemiz altın mücevheratta Hindistan ve ABD ile birlikte dünyanın en büyük beş pazarı arasında yer alırken, üretimde de İtalya ile yarışmaktadır. İtalya’nın son dönemde üretim miktarında dalgalanmalar yaşanırken Türkiye üretimini ve teknolojisini hızla geliştirmiştir. Türk altın mücevherat üretim geleneği çok eskilere dayanmaktadır. Anadolu'da yaşamış olan tüm uygarlıklar dini ve estetik amaçlı olmak üzere pek çok takı yaratmıştır. Anadolu'da hüküm sürmüş olan Hititler, Urartular, Frigyalılar, İyonyalılar, Lidyalılar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar, hepsi kendi takı stillerini geliştirmiştir. Pek çok değişik mücevherat tarzı arasında, en önemli mücevherat stilini Anadolu'ya getirenler Selçuklular olmuştur. Türk mücevherat tekniği üzerindeki etkileri, Orta Asya çıkışlı olan Türkmen mücevheratı ile kendini göstermektedir. Bu mücevherat halen Türkmen göçebe kabileleri tarafından üretilmekte ve kullanılmaktadır. Bu takılar, geleneksel aletlerle üretilmesine karşın, mükemmel işçilikleri açısından modern teknoloji ile boy ölçüşebilecek niteliktedir. Gümüş ve altının yanında, renkli taşlar ve sembolik anlamları olan cam objelerin de kullanıldığı bu mücevherat hala Türkiye'de üretilmekte ve kullanılmaktadır. Geçmişte kullanılan üretim teknolojisi, ham madde ve formlar günümüzde de geçerliliğini korumaktadır. Bu mücevheratın taşıdığı sosyal, ekonomik ve kültürel mesajlar bugün için de geçerlidir. Osmanlı İmparatorluğu'nun büyümesi ve refaha ulaşması ile birlikte takı sanatı İstanbul'da önem kazanmıştır. Muhteşem Süleyman'ın saltanatı sırasında İstanbul dünyanın en önemli mücevherat merkezleri arasına girmiştir. Bu dönemde İstanbul'da mücevherat fuarlarının düzenlendiği tarihi kaynaklarda belirtmektedir. Bugün Türk mücevherat sanayii modern tasarım ve teknolojilerle birleşmiş, zengin kültürel bir mirası yansıtmaktadır. Deniz GÜREL (ÇAKIROĞLU) 2010 T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd...