Bu Blogda Ara

pırlanta etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
pırlanta etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Ocak 2014 Salı

Pirlanta’da ihracat patlamasi baska bahara kaldi!


T24- 10 Ocak’ta sizlerle paylaşmış olduğumuz yazımızda, TBMM’nin gündeminde kıymetli taşların vergilendirilmesine ilişkin önemli hükümler de içeren bir Tasarı olduğundan bahsetmiş ve Tasarı’nın kuyumculuk sektörünün mevcut ve potansiyel dinamikleri bakımından önemine işaret etmiştik. Plan Bütçe Komisyonu tarafından kabul edilip Genel Kurul’a indirilen Tasarı’nın son halinde bu hükümlere yer verilmediği görülüyor. Tasarı’dan çıkarılan bu düzenleme neydi kısaca tekrar değinelim.
 
T24 Blog Yazarı Emrah Akın

Sektördeki vergi sıkıntısı…

Kuyumcuk sektörünün gelişiminin önünde bulunan en önemli engel Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) uygulaması olarak karşımıza çıkıyor. Mevcut ÖTV uygulamasına göre elmaslar, tabii inci veya kültür incileri ve diğer kıymetli taşlar %20 ÖTV’ye tabi tutuluyor ve Bakanlar Kurulu’nun belirlenen bu oranları sıfıra kadar indirmeye ve % 25'e kadar da artırmaya yetkisi var. Hemen belirelim, Türkiye’de “ham haldeki taşa” uygulanan bu ÖTV’nin Dünya’da örneğini bulmak da oldukça zor.
Katma Değer Vergisi Kanunu (KDV) uygulamasına göre ise kıymetli taşlardan elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci, kübik virkonia teslimleri vergiden istisna edilmiş durumda. Yani bu taşların “oldukları gibi teslim ve ithalinde” KDV uygulanmıyorken %20’lik bir ÖTV söz konusu.
Mevcut vergi yapısı;
  • Elmas ve kıymetli taşlardan imal edilen mücevher üretimini olumsuz etkiliyor ve dolayısıyla bu alandaki ihracat da gelişemiyor.
  • Kıymetli taşların kaçak olarak yurda sokulmasına ve kaçak olarak yurttan çıkarılmasına neden oluyor.    

TBMM’deki Tasarı’da ne değişti?

TBMM gündeminde olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile bu alanda önemli adımlar atılacak gibi görünüyordu; ancak son Tasarı metninde bu yoldan sapıldığı anlaşılıyor. Şöyle ki;
  • Tasarı’nın önceki halinde k­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­ıymetli taşlara ilişkin KDV istisnası daraltılıyor ve istisna için yeni bir çerçeve konuluyordu. Yani külçe altın, külçe gümüş teslimleri ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda tanımlanan kıymetli taşlar (elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci) ve kıymetli madenlerin Sermaye Piyasası Kanununa göre Türkiye’de kurulu borsalarda işlem görmek üzere ithali, borsaya teslimi ve borsada el değiştirmesi vergiden istisna ediliyordu. Mevcut KDV uygulamasında kıymetli taşların teslimi sınırlama olmaksızın istisnadan yararlanabiliyorken; Tasarı bu haliyle yasalaşsaydı kıymetli taşlar, borsalarda işlem görmek üzere ithal edilirlerse, borsalara teslim edilirlerse ve yine borsada işlem görürlerse KDV istisnasından yararlanabileceklerdi. Özetle, Tasarı’dan bu hüküm çıkarıldı ve kıymetli taşların doğrudan KDV istisnası şemsiyesi altından kalması uygulaması devam ettirilmiş oldu.
  • Asıl önemli etki ÖTV tarafında görülüyor. Tasarı’nın önceki halinde, Bakanlar Kurulu’na kıymetli taşların da yer aldığı (IV) sayılı listedeki mallardan Borsa İstanbul A.Ş. Elmas ve Kıymetli Taş Piyasasında işlem görecek olanların ÖTV’sini (0 ila %25 arasında olmak üzere) farklı oranlarda belirleme yetkisi veriliyordu. Diğer bir anlatımla, mevcut sistemde istisna olmaksızın %20 ÖTV’ye tabi tutulan kıymetli taşlar –Tasarı’nın eski hali yasalaşsaydı- Borsa İstanbul A.Ş’de işlem görüp görmeme durumuna göre farklı ve büyük ihtimalle de düşük oranlı hatta “0”  ÖTV’ye tabi tutulabilecekti; ki bu durum kuyumculuk sektörü bakımından oldukça önemli bir adım olacaktı.   

İhracat patlaması başka bahara…

6500-7000 civarında kuyumcu atölyesi, 20 civarında büyük mücevher üretim merkezi, 100 civarında toptan mücevher satış mağazası ve 40 bin civarında kuyumcu mağazası ile önemli bir ihracat potansiyeli olan Kuyumculuk sektörü; “elmas, pırlanta ve taşlı takı” gibi katma değeri yüksek ürünler başta olmak üzere, 2023’te 12 milyar dolar ihracat hedefini tutturmak için başka düzenlemeleri beklemek zorunda kalacak gibi görünüyor.

Twitter: @AKIN_EMRAH
E-mail: eakin@KPMG.com

17 Ocak 2014 Cuma

Pirlantada yuzde 20'lik OTV kalkti

 
 
Hammadde olarak ithal edilen pırlantada yüzde 20'lik ÖTV kaldırıldı
İSTANBUL - Mücevher ihracatçıları tarafından sürdürülen çalışmalar sonuç verdi ve hammadde olarak ithal edilen pırlantada yüzde 20'lik Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) kaldırıldı. Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Güner, "Türk mücevher ihracatçıları olarak yıllardır sürdürdüğümüz ÖTV'nin kaldırılması yönündeki çalışmalarımızın olumlu olarak neticelenmesinden çok mutluyuz. Sektörümüzün gelişiminde en önemli engelimiz ortadan kalkıyor" dedi. 
Güner, ÖTV'nin kaldırılmasıyla yurtdışından hammadde olarak ithal edilen pırlantaya artık bu verginin ödenmeyeceğini hatırlatarak, böylece hammadde pırlantayı kullanarak üretilen işlenmiş mücevheri yurtdışına satarken uluslararası rekabet gücüne tekrar ulaşılacağını belirtti.
ÖTV'nin kaldırılmasıyla ihracatın önünün açıldığını kaydeden Güner, "Yurtiçinde satılan ürünlerde ise Katma Değer Vergisi (KDV) uygulanacak ki bu zaten doğal bir süreç. Ayrıca önemli bir noktayı daha belirtmek isterim, ithal edilen pırlanta ülkeye 'Elmas Borsası' üzerinden kayıt altına alınarak girecek ve böylece sektördeki kayıt dışı da ortadan kalkacak. Mücevher İhracatçıları Birliği verilerine göre 2013'ün on aylık döneminde 1 milyar 830 milyon dolar ihracat gerçekleştiren sektörün yılsonu hedefi 2,5 milyar dolar. ÖTV'nin kaldırılması ile birlikte önümüzdeki beş yılda bu ihracatın rahatlıkla 15-20 milyar dolar seviyelerine çıkacak.
Sektörümüz şu an Ortadoğu ve Avrupa'nın üretim merkezi konumunda, yaklaşık 200 ülkeye ihracat yapıyoruz. Üretimimizi engelleyen en önemli sorunlarımızdan ÖTV'nin kalkması ülkemizdeki üretimi de katlayacak. Uluslararası talebi karşılayabilmek için ve ülkemizin sahip olduğu değerli taş kaynaklarını değerlendirebilmek için yeni taş kesim atölyeleri de açılacak. Böylece üretim, istihdam, ihracat olarak büyüme yolunda hızla ilerleyeceğiz" dedi.
Mücevher İhracatçıları Birliği, Ortadoğu ve Avrupa'nın en büyük üretim merkezi konumundaki Türkiye'de yeni düzenlemeyle mücevher ihracatının 5 yıllık süreç içinde yaklaşık 10 katı artışla 15-20 milyar dolarlık seviyelere ulaşmasını bekliyor.
DÜNYA

7 Aralık 2013 Cumartesi

2014 Pirlanta Modelleri ve Trendleri : En Sicak Nisan yuzukleri Trendleri

2014 Pırlanta Modelleri ve Trendleri :
 Lüks ötesi ışıltı

  En Sıcak Nişan yüzükleri Trendleri
GLAMOUR- Kim Fusaro- Düğün Blog Yazarı

TREND 1: Yastık Şeklinde Halo İle bir Yuvarlak Elmas: "Halo üzerinde bir twist nişan yüzüğü trendi! Birçok kadın giderek daha popüler olan yastık şeklinde yüzük arıyorlar , ama setlerde yuvarlak kesim merkezi için elmas maksimum parlaklıkta olmalı. Bu stil dünyadaki en iyi kombineyi sağlar : Bu trendin üzerinde bir genel görünümünü ve klasik şekilli taş örneğini inceleyebilirsiniz."

TREND 2: Vintage'dan İlham alan Detaylar
" Bir süre için popülerdi şimdilerde, vintage ilham trend yavaşlama belirtileri gösteriyor. Ammavelakin niye ölsün? Yüzük, karmaşık, nefis, ve sadece bir göze sahip olan takı izleri, detayları ile klasik bir sinema dışına çıktı."


  TREND 3: Fantezi Renkli Elmas
"Anomaliler doğa, yanlızca her 10.000  elmasta bir doğal renke sahip olmak üzere sarı tonları, kırmızı, mavi ve kahverengi. 'fantezi' elmas olarak adlandırılan bir model, değişiklik arayan kadınlar arasında popülerdir bir şey daha nadir ve ayırt edici."



 TREND 4: Sonsuzluk Bantları olarak Nişan Yüzükleri
"Önemli bir trend 2014'te ifade ve bireysel anlamına gelmez bu  sadece büyük ve gösterişli. Birçok kadın lehine bir elmas sonsuzluk band olarak bir nişan yüzüğü sağlayan  'ince çarpıcı' sembolize görünüm ve evlilik ebedi doğa temalı."

GLAMOUR

 2014 Pırlanta Modelleri 




















15 Eylül 2013 Pazar

Tek tas cok banal, baska bir şey yok mu?

Gözünde mıcır, pırlanta, ametist, çakıl, safir, yakut ve molozun hiçbir farkı olmayan bir cinse mücevhersel anlamda hendek atlatmak kolay iş değil. Ama sevdiceğiniz er ya da geç sizden bir parça mücevher beklentisine girecek, kaçış yok. Bu yazıyı okumayı bitirdiğinizde kuyumcudan kuyumcu kıvama geleceksiniz.


İlla pırlanta mı alınacak?






Pırlanta mevzusu kıllı olmakla birlikte, bir kere adamın dikkatini çekti mi, hobiye dönüşebiliyor. Yani sevgilinize, nişanlınıza, karınıza, bacınıza özellikle pırlantalı mücevher alma aşamasında sıkılmayacaksınız. Finansal anlamda canınıza bile okunacak o ayrı.. Uzun süredir birlikte olduğunuz kadına eninde sonunda mücevher almanız gerekecek. Ya evlenme teklif edeceksiniz, ya yediğiniz bir haltı affettirmek için mücevherden medet umacaksınız. Eninde sonunda...
 İlişki uzadıkça adam elini cebine atmamakta ısrar ederse, kadın yavaştan soğumaya başlar. Kadının gözünde erkeği en berbat şekilde "reset"leyen özellik, kellik değil, fodulluk değil, cimriliktir. Ona değer verdiğinizi ve hayatta bir takım şeyleri görüp geçirdiğinizi göstermenin en etkili yolu da minik de olsa bir parça mücevherle ilişkinizi taçlandırmanızdır. Ama nasıl? Öyle "ha" deyince mücevher alınmaz. "Ha" deyince alınan mücevher bilahare alanı pişman eder.

Alacağım taşı neye göre seçeceğim?
 Alacağınız mücevher ancak söz yüzüğü veya birlikteliğinizin ilk iki yılı içinde doğum günü armağanı ise; safir, yakut, zümrüt, aquamarine veya diğer taşları tercih etmelisiniz. Çünkü bu taşlar sadece çok yüksek karatlarda değerli olurlar. Küçük ve renkli bir taşla süslü bir takı aldıysanız, verirken büyük merasimler yapmayın ki, pırlanta yüzük hayaliyle kutuyu açınca hayal kırıklığına uğramasın... Eğer ilişkiniz ciddiyse pırlanta tek çıkar yol. Ne zamandır kuyumcu vitrinlerinde pırlantalara bakacağım diye yapışıp kaldığını tahmin bile edemezsiniz.
Pırlantanın olayı nedir? 
 Pırlanta çok pahalı bir taştır. Sonradan pişmanlık yaşanmaması için almadan onunla ilgili önemli hususları iyice öğrenmekte yarar vardır. Öncelikle pırlantayı alacağınız yeri iyi belirlemelisiniz. Özellikle yüksek karatlı pırlanta takıları sokakta gördüğünüz herhangi bir kuyumcudan alamazsınız. Tanınmış bir müvecheratçı bulmanızda yarar var.
 Kırıntı denilen, mücevherin bir bölgesi veya her yeri minicik pırlantalarla kaplı takılar tek taş pırlantaya göre çok daha ucuzdur. Bunlara fantezi takılar denir. Satın alırken parayı pırlantadan çok tasarıma vermiş olursunuz. Bunun sebebi, taşların adı üstünde, pırlantanın kırıntısı olmasıdır. Bunları iade ederken, değiştirirken veya satarken muazzam değer kaybına uğrar, eğer pırlantaya bir yatırım gözüyle bakıyorsanız, aklınızda değiştirmek, ileride onu verip daha iyisini almak varsa bu türü tercih etmeyin.
İlla pırlanta mı alınacak?
Tek taş pırlanta en akıllı tercih. Örneğin Kapalıçarşı`nın en tanınmış, özellikle sosyete mensupları tarafından tercih edilen kuyumcusu Sait Koç her taşına kefil. Banka gibi. Aldığınızdan yıllar sonra bile ihtiyaç durumunda pırlantayı iade ederken işçilik ücreti ve KDV oranını düştükten sonra paranızı iade ediyor. "Şimdiye kadar istediği anda parasını iade etmediğim müşteri hiç olmamıştır" diyor. "Gerekirse, param yoksa eşten dosttan alır yine de veririm karşılığını. İhtiyacı olmasa insan mücevherini satar mı? Ben de müşterimi hiçbir şartta zor durumda bırakmam. Bak bu yüzüğü bir kadın getirdi. (bir zarfın içinde yüzük üzerinde 750 milyon lira yazıyor). Kredi kartlarının borcu varmış, kızının söz yüzüğü. Ben onu aldım parasını iade ettim ama altı ay tutacağım geri almak ister diye..."
Tek taş çok banal, başka bir şey yok mu?
Pırlanta anlayana banal manal değil ama daha enteresan bir hediye ona daha uygundur derseniz; o zaman Sevan Bıçakçı`yla tanışmanızda yarar var. Bıçakçı`dan alacağınız yüzük kocaman pırlantalarla parlamayacak ama kesinlikle "wow" faktörü olan yüzük olacak.  Satın alırken yine parayı daha çok tasarıma veriyorsunuz ama karşılığında aldığınız şey dikkat çekici, el emeği göz nuru minik bir sanat eseri. Güler Sabancı`nın meşhur ettiği padişahlı yüzükleri ve Osmanlı esintilerinin hakim olduğu birçok koleksiyonu dünyanın birçok noktasına gidiyor ve kapanın elinde kalıyor. Fiyat için onları aramanız gerekecek ama imkansız bir rakam duymayacaksınız, çekinmeyin 0212 520 45 16`dan arayın.


Bütçem kısıtlı anlatamıyorum galiba...
Eğer bir nişan yüzüğü alacaksanız, iki aylık maaşınıza eşit olan parayı pırlantaya harcamalısınız. Bu parayı uzun süre kenara koyarak biriktireceksiniz artık. Alacağınız nişan yüzüğü değil de sıradan bir hediyeyse pırlantaya yaklaşmasanız da olur. Ama aldığınız pahada hafif takıya ağır bir manevi anlam yüklemelisiniz ki paranız olmadığı için değil, daha anlamlı olduğu için o hediyeyi seçtiniz sansın artı o takıya baktıkça içi sevgiyle dolsun. Örneğin, üç tane iç içe geçmiş halkadan oluşan altın bir yüzük veya bilezik alıp: "Sevgilim, bunlar sonsuz aşkımızı, sonsuz arkadaşlığımızı ve sonsuz sadakatimizi simgeliyor." deyin ki, düşünüp de aldığınızı sansın, cebinizin delik olduğunu değil. (Cartier Trinity koleksiyonu)
Bir de küçük mavi kutu var. Bu özellikle mücevhere düşkün kadınlarda bir buçuk karat pırlanta etkisi yaratan sihirli bir kutu... İçinden ne çıkarsa çıksın çığlık çığlığa kabul edilen kutu... Tiffany & Co.`nun küçük mavi kutusu ve küçük mavi torbası... Tiffany`nin ürünlerini Türkiye`de Collection yapıyor. Fiyatlar Amerika Tiffany`yle aynı. Nişantaşı`nda, Ritz Carlton`da ve Çırağan Kempinski`de yerleri var. Fiyatlar 50 dolardan başlıyor, üst limit gökyüzü...
4c nedir?
Pırlanta dört değişken sayesinde değer kazanır, bunlar İngilizce isimlerinden dolayı 4c olarak bilinir: karat (carat), kesim (cut), berraklık (clarity) ve renk (color). Bu dört özelliğin kalitesi birlikte veya tek tek yükseldikçe pırlantanın değeri de yükselir. Diğer bütün değerleri aynıysa; iki tane küçük taştan ziyade, aynı karata denk gelen tek bir pırlanta daha pahalıdır. Çünkü karatı yükseldikçe pırlanta daha nadir bulunur hale gelir. Aldığınız pırlantanın 4c`si ile ilgili olarak kuyumcuya güvenmek yerine, taşınızın uluslararası geçerliliği olan bir sertifikası olmasına dikkat edin ve bu sertifikayı taş sizde olduğu sürece saklayın.
Carat: Taşın ağırlığı karat ile ölçülür. Karat pırlantanın değerini ortaya koyan ölçütlerden yalnızca biridir. Pırlanta sadece büyük olmasıyla değerli olmaz.
Cut: Pırlantanın çakıl taşımsı ham halinden, ışık saçan parlak taş haline gelene kadar geçtiği en önemli işlem lazerlerle kesilmesidir. Kesim pırlantanın parlaklığını doğrudan etkilediği için doğru yapılması çok önemlidir ve 4c arasında amatör bir göz tarafından kontrolü en zor olanıdır.
Berraklık: Taşın kendisinden veya kesiminden dolayı üzerinde oluşabilen bazı kusurlar olabilir. Bu kusurlar ne kadar az olursa pırlanta o kadar değer kazanır. Gözle görünen kusurlara sahip bir pırlantanın değeriyse oldukça düşer.
Renk: Doğal olarak renkli pırlantalar vardır ve bunlara "Fancy" denir. Pastel pembe, canlı sarı, fıstık yeşili, mavi ve çeşitli renklerde olabilir bu taşlar ancak pırlanta oldukları için değerleri diğer renkli taşlara göre daha yüksektir. Beyaz pırlantaların renkleri de D`dan Z`ye kadar ayrılır. En beyaz olan D`dir. Ancak piyasada çoğunlukla G ve aşağısı renklerde pırlanta bulunur. K`dan itibaren pırlantanın rengi sararmaya başlar ki bu iyiye işaret değildir.


Boxer Dergisi


22 Ağustos 2013 Perşembe

Pirlanta'nin Faydali Ozellikleri ve Pirlanta Hakkında Bilgiler


Pırlanta'nın Faydalı Özellikleri ve Pırlanta Hakkında Bilgiler

Diğer İsimleri : Elmas, Diamond, Kral Taş, Pırlanta
Sertliği : 10 Özgül Ağırlığı : 3,51 Kimyasal Grubu : Nabit Yapısal Görünümü : Saydam, yarı saydam çok az da opak. Parlaklığı : Parlak, elmas ışıltılı Kimyasal Formülü : C+( AI,Ca,Cr, Fe, Mg, Mn, N, Si, Sr, Ti) Uyumlu Olduğu Unsur : Hava ve ateş Uyumlu Olduğu Şakra : Tepe Uyumlu Olduğu Burç : Koç, boğa, aslan, terazi, oğlak ve akrep Rengi : Esas olarak renksiz. Ancak az da olsa değişik renklerde de bulunur. Sembolü Olduğu Hususlar : Aşk, sevgi Çıkarıldığı Başlıca Ülkeler : Avustralya, Gana, Zaire, Rusya, USA, Brezilya, Güney Afrika, Hindistan Pırlanta Resimleri:
Pırlanta 9 10 152
Yapısal Özellikleri Elmas, eşit ölçülü kristal yapıdaki saf karbondur. Bir elmas yalnızca başka bir elmasla kesilebilir. Işığı kırma ve bileşimindeki renklere ayırma yeteneği çok yüksektir. En yoğun parlaklığı, ‘’ Pırlanta kesimi’’denilen özel bir kesim sonucu ortaya çıkar.

Taşların en değerlisi ve en keskinidir. Elmastaki yeşil renk, doğal radyasyon etkisiyle oluşur. Ovalandığı zaman pozitif yükle yüklenir. Asitlerden etkilenmez. Takı olarak kullanıldığı gibi özellikle camları ve diğer taşları kesme aracı olarak da kullanılmaktadır.

Karbon atomlarının kristalize olması suretiyle oluştuğu düşünülmekteyse de nasıl oluştuğu gizemini muhafaza etmektedir. Pırlanta ile elmas arasındaki en önemli fark, elmasın alt kısmının düz, pırlantanın kubbeli oluşudur. Elmas için ‘’ rüyaların taşı’’ da denilmektedir. Pırlanta Faydaları

  • Beyin fonksiyonlarını ve kişilikteki blokajı ortadan kaldırıcı özelliklere sahiptir ve aynı zamanda temel bir tedavi edici niteliktedir.
  • Bedeni temizleyerek negatif kuvvetleri yok etmesinin yanı sıra zihin, ruh, beden ölçüsünü birleştirici ve bütünleştirici gücü de bulunur.
  • Bolluk, saflık, masumiyet, neşe ve sadakat simgesidir.
  • Elmasın, aşkta, macerada ve finansal girişimlerde şans getirdiğine inanılmaktadır.
  • Taşıyana başarı sağlar ve cesaret verir.
  • Kişileri sakinleştirir ve korkutucu rüyalar görmesini engeller.
  • Büyü ve zehirlenmelerden koruduğu kabul edilmektedir.
Önemli Not Elmasın çok değerli bir taş olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Piyasada elmasa benzer bir çok taş satılmaktadır. Elmas alırken gerçek olduğundan emin olun.  
TASLAR NET 

Elmas & Pırlanta PDF Yazdır e-Posta
Elmas, kıymetli taşlar arasında en uzun geçmişe sahip olan taştır. Dünyadaki en sert mineral olmasının yanısıra çıkarılması en güç taş olması, benzersiz parlaklığı ve parlayan ateşi, elması tüm değerli taşların en kıymetlisi yapar. İngilizce’de “diamond” ifadesi, Yunanca’da “hükmedilemez, gerçek hakim” gibi anlamlara gelen “adamao” sözcüğünden türetilmiştir.

Yaygın kanı elmas ve pırlantanın iki farklı taş olduğu yönündedir, oysa ikisi de aynı taştır, yalnızca kesim şekilleri farklıdır. 

Pırlanta elmasın özel yöntemlerle oluşturulmuş “brilliant ” olarak adlandırılan kesim şeklidir. Bu kesimde ışık taşın içinde kırılır ve gözalıcı bir ateş ve parlaklık vererek geri yansır. Brillant kesiminde, pek çok değişik biçim elde etmek mümkündür. Ancak, 57 yüzeyli yuvarlak kesim, en çok kullanılan kesimdir. Fantazi kesim olarak adlandırılan diğer kesimler oval, damla, markiz, kalp, baget dikdörtgen kesimleridir.
“Gül kesim” olarak da bilinen elmas kesim antik tasarımlarda kullanıcının karşısına çıkar. Altı düz olan ve 12 ile 37 arasında değişen cilalı yüzeye sahip elmas kesimde ışık yüzeye çarpıp yüzeyden yansıdığı için pırlanta kesimde izlenen ateş ve parıltı bu kesimde oluşmaz. Ülkemizde de genellikle 9 ayar üretilen ve antik tasarıma sahip elmas takılar yaygın olarak kullanılmış ve nesilden nesile aktarılmıştır.
PIRLANTA HAKKINDA
Elmas Yerkürenin 150 / 200 km derinliklerinden, yüksek basınç ve 2000°C derece sıcaklık altında, volkanik patlamalarla yeryüzüne çıkar. Daha sonra insan eliyle işlenerek pırlanta şekline dönüşür.

Elmasın kalitesi;

-Ağırlık (Carat-Ct)
                                                                                                                                                      
-Berraklık (Clarity)

-Renk (Color)

-Kesim (Cut)

kriterlerini ifade eden 4C ile anılır.


KARAT

Pırlantanın ağırlık ölçüsüdür. Gramın 1/5'ini ifade eder. Bu da 100 puana (santim) eşittir. Pırlantanın değeri, kalite kriterlerinin her birinin varlığı ile doğru orantılı artar.

BERRAKLIK

Elmasın oluşumu esnasında içine karışan yabancı maddeler elmasın berraklığını oluşturur. Elması özgün kılan kristalleşme sürecinde içine karışan mineraller ve yapısal oluşumlardır. Bir pırlantanın berraklığını, izlerin rengi, yapısı, büyüklüğü ve konumu belirler. Doğal izler ne kadar az olursa, pırlanta o kadar çok ışık yansıtır ve değeri o kadar artar.

Pırlantanın berraklık değeri aşağıdaki harflerle ifade edilir.

FL (tertemiz)

IF (içi lekesiz  çok ufak yüzey lekeleri)

VVS1  VVS2 (az sayıda çok küçük lekeler)

VS1  VS2 (çok küçük lekeler)

SI1  SI2 (az sayıda küçük lekeler)

P1- P2- P3 (gözle görülebilen lekeler)


RENK

Pırlantaların çoğu renksiz gibi görünmesine rağmen aralarında belli belirsiz bir ton farkı vardır. Genel olarak bir pırlanta ne kadar renksiz ise o kadar değerlidir. G.I.A (The Gemological Institute of America)'nın tablosuna göre, alfabetik sıra ile D'den Z'ye kadar olan harfler pırlantanın renk değerini gösterir.

En nadir bulunan ve en beyaz olanlar D,E,F ve G'dir. Ama çoğunlukla pırlantalar H ve L arasındadır. M ve Z arasındaki pırlantalarda ise gözle görülür bir sarı tonu vardır.

Çok nadir bulunan belirgin renkte pırlantalar da vardır. "Fantezi" olarak adlandırılan bu grup pırlantalar pembe, mavi, sarı, siyah renklerde bulunabilir.

KESİM

Pırlantanın yaydığı muazzam ışıltı, doğru açılarda, simetrik yapılmış bir kesimin ve yüzey kalitesinin sonucudur.

Boyutu ve şekli ne olursa olsun, iyi kesimli bir pırlantada taç bölüm
 
Anatolia Gold  

5 Ağustos 2013 Pazartesi

Pirlantada butik tasarim revacta



HT-Geçmişte zenginlik simgesi sayılan pırlanta takıların, zincir mağazaların seri üretimi sonucu her bütçeye uygun hale gelmesiyle üst gelir grubu alıcılar, kişiye özel butik tasarımlara yöneldi.

İzmir'de 70 yıllık baba mesleğini sürdüren mücevherci Erhan Özusta, Türk kadınının, yıllar boyunca elmas ağırlıklı takılar tercih ettiğini, elde yapılan tek üretim mücevherlere ilgi gösterildiğini belirtti.


Yıllar içinde kuyumculukta önemli değişimler yaşandığına işaret eden Özusta, ''Kuyumculuk geniş bir alana yayıldı. Zincir mağazalarla birlikte seri ve fabrikasyon üretimler yapılmaya başlandı. Bununla birlikte pırlanta daha kolay ulaşılır hale geldi'' dedi.


Özusta, pırlanta takılara kolay ulaşılmasının, üst gelir grubu alıcıları mücevherde farklı arayışlara yönelttiğini belirten Özusta, şöyle devam etti.


''Eskiden meslek grubumuzda sarraflar ve kuyumcular vardı. Sarraf, 22 ayar altın, Reşat altın, bilezik, kuyumcu ise pırlantalı takı satardı. Bugün baktığımızda ise sarraf, kuyumcu ve mücevherci olduğunu görüyoruz. Gerçek mücevher, tek olan, elde yapılan, evlatlarınıza kalan takılardır. Kuyumculukta ise çok büyük cirolu büyük firmalar söz konusu.
Takının butik olması ürüne özellik kazandırıyor. 1 karatlık bir pırlantanın, 100 ayrı fiyatı var. Aynı taşı, 500 dolara da 50 bin dolara da alabilirsiniz. Üst gelir grubu, butik, özel üretilmiş mücevher alarak, kendini bu şekilde ayırıyor.''

AA

27 Haziran 2013 Perşembe

Ama bu luksten, ihtisamdan vazgecmek kolay degil...



Elmas, pırlanta,zümrüt, altın, gümüş
 ,beyaz altın revaçta ...

Foto:StarGazete
Hale Ceylan Barlas /hale.ceylan@stargazete.com

Yükte hafif pahada ağır

21 Mart’ta göz kamaştıran bir organizasyon başlıyor: 36. İstanbul Uluslararası Mücevherat, Saat ve Malzemeleri Fuarı! Pırlanta ve beyaz altın kullanılarak tasarlanan en şık modellere, zümrüt ve elmasın ise önlenemez yükselişine tanıklık edeceğiz. Fuardan önce ünlü markalar ile en son mücevher trendlerini konuştuk.
21 Mart’ta, 36. İstanbul Uluslararası Mücevherat, Saat ve Malzemeleri Fuarı başlıyor. Son Oscar ödül törenlerinin kırmızı halı geçidinde de tanık olduğumuz yeni sezon mücevher trendlerini, bu gösterişli fuar öncesi ünlü markalara sorduk. 
CNR Expo Center’da elmas, pırlanta, zümrüt, altın, gümüş geçidi var çünkü 21-24 Mart günlerinde 36. İstanbul Uluslararası Mücevherat, Saat ve Malzemeleri Fuarı başlıyor! Fuara binin üzerinde firma katılacak, yeni sezon trendleri görücüye çıkacak. Hayvan figürünün, damla kesim pırlanta küpelerin, doğal taşlarla bezeli kolye ve yüzükler ile özellikle zümrüdün yükselişine tanık olacağız. Sadelik en belirgin detay... Ama bu lüksten, ihtişamdan vazgeçmek değil... 
Bunun en iyi örneklerini son Oscar ödül törenlerinde de gördük. Yıldızların takıları ‘genelde’ sade ama ‘milyon dolarlık’ tı! Eşi Ben Affleck-’in Argo ile üç Oscar’ı kucakladığı gecede Jennifer Garner, 2 buçuk milyon dolarlık Neil Lane mücevher setiyle göz kamaştıranlar arasındaydı. 
En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü alan Jennifer Lawrence’ın seçimi Chopard’ken En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü’nü alan Anne Hathaway, Tiffany & Co kolyesiyle dikkat çekti. Elmas kolyenin fiyatının 485 bin dolar olduğunu ekleyelim. 
Oscarlı oyuncu Reese Witherspoon’un o gece tercihi ise hem kıyafette hem mücevherde Louis Vuitton’du. Altın Küre’de En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü alan Jessica Chastain, Harry Winston bilezik ve küpesiyle şıklar arasına adını yazdırdı. Christian Dior tuvaletiyle bu markayı birleştiren diğer ünlü ise Charlize Theron’du.  Jennifer Aniston’ın kırmızı Valentino tuvaletine de 
Fred Leighton tasarımları çok yakışmıştı. 
Aviator’la yıldızı parlayan Zoe Saldana’nın hayvan figürlü yüzüklerini ve ışıltılı mücevherlerini de es geçmemek gerek... 
ALTIN DEYİNCE...  
Türkiye’de trendleri belirleyen ünlü mücevher markalarından biri, Storks... Genel Müdürü Can Alkım 2013’te klasik modellerinin dışında altı açık olarak tasarlanmış elmas ile farklı kesim pırlanta tasarımların da tercih edileceğini söylüyor. Alkım, renkli doğal taşların da yükselişte olduğu görüşünde: “Akuamarin, topaz ve ametis gibi renkli doğal taşlarla bezenmiş kolye ve yüzükler göreceğiz. Yuvarlak kesim taşların yanı sıra damla, markiz, prenses ve baget kesim taşlar öne çıkıyor. Osmanlı akımında kullanılan elmas, safir, yakut ve zümrüt taşlar, bu dönem değişik bir mıhlama sistemi ile daha farklı sunulacak. Altında ‘beyaz’ çok seviliyor. Ayrıca rose ve rose-beyaz kombinasyonu da sıkça karşımıza çıkacak. Mücevher büyüklüklerine gelince... Tasarımı öne çıkan parmak ve boyun yapısına uygun incelikte kolye, küpe ve yüzükler çok popüler.”
İnce işçilik ve tasarımlardaki detayların her zamankinden daha fazla önem kazandığını söyleyen Tekin Seyrekoğlu Yönetim Kurulu Başkanı Tekin Seyrekoğlu ise elmas ve pırlantanın bu sezon da popülerliğinden hiçbir şey kaybetmediğini anlatıyor: “Osmanlı etkisinin hissedildiği, modernleşen klasik koleksiyonlarda gösterişli tasarımlar dikkat çekiyor. Pırlanta ve elmas karışımından yapılan modellerde renkli taşlar görüyoruz. Trendy modellerin yanı sıra otantik takılar da yeniden yorumlandı.”
ORGANİK TASARIMLAR 
2013 yazında farklı stildeki takıların bir arada görüleceğini söyleyen Atasay Mücevherat Tasarım Koordinatörü Özgül Sokullu, en çok şeker renkli kabaşon taşlar, mine ve soyut desenlerin kullanılacağını vurguluyor: “Yeni sezon ile birlikte mücevher dünyasında görkemin içine organiklik de giriyor. Detaylı altın işçilikleri bilezik, kolye ve küpelerde göreceğiz. Okside görünümler, kum ve doku etkileri, parlak yüzeylerle birlikte sıklıkla kullanılacak. Doğal formlar, geometri ve amorf geometri, kafes görünümleri, üç boyutlu ancak boşluklu tasarımlar, büyük ama hafif takılar... Ayrıca şehir hayatının vintage yüzü, Viktorya dönemi ile mistisizmin etkisi altında olacak.”
Lizay Pırlanta Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Serbes, özellikle rose rengin sezona damgasını vuracağını belirtiyor: “Canlılığı temsil eden hayvan figürlerinden oluşan tasarımlar da çok popüler. Özellikle kuş ve kelebek gibi hayvan figürleri, pırlanta, mavi ve renkli safirle süslendi. Gündelik hayatta her yaşta kullanılabilir. Tasarımlarda safir de öne çıkıyor çünkü safir pozitif enerji kaynağıdır ve doğada mutluluk, samimiyet ve sadakati temsil ettiği söylenir.”
ZÜMRÜT OLMADAN ASLA!

Boybeyi Mücevher de Türkiye’de mücevher deyince ilk akla gelen markalardan biri..
Tasarımcılarına göre büyük ve renkli taşlı modellerin, rengarenk ve büyük küpelerin tercih edileceği bir yıl olacak: “Ayrıca bu yıl üst üste, bir arada kullanılan safirli zincirler, altın rengi bileklikler ve zümrüt kullanılan mücevherler var. Kelepçe bilezikler bu yazın en önemli parçaları olacak. Oversize (çok büyük) incilerin kullanıldığı mücevherler de çok moda. Tarz olarak modern ve büyük mücevherler ön planda diyebiliriz. Yaprak elmasların pırlantalarda kullanıldığı parçalar... Zümrüt de bu yazın önemli taşlarından. Osmanlı akımı da yine devam edecek fakat sadeleşecek, minimal çizgilere sahip olacak.” 
STAR GAZETE

8 Haziran 2013 Cumartesi

İnternetten Pirlanta Satin Almak Ne Kadar Dogrudur?


Günümüzde internetten alışveriş yapma işi oldukça yoğunlaştı. Aklınıza ne gelirse internetten sipariş edebiliyorsunuz. Günümüz Türkiye’sinde neredeyse her evde internet var. Buradan yola çıkarak internetin yoğun bir şekilde kullanıldığını söyleyebiliriz. İnternet yoğun bir şekilde alışverişlere de kullanılıyor. O kadar çok işlev görüyor ki aklınıza ne gelirse. Alışverişi de kusursuz bir biçimde yapıyor. Ancak pırlanta alışverişleri için de aynı şeyi söyleyemeyiz.

İnternetten pırlanta  alışverişleri yapılması doğru değildir. Çünkü pırlanta çok değerli bir eşyadır. Toplumumuzda herkesin alamayacağı bir eşyadır. Lüks bir takıdır. Bu nedenle bu tür pahalı takıların internet üzerinden alınması doğru değildir. Pırlanta zaten lükse giriyor. Herkesin alamayacağı bir takı olduğu için insanların gözü hep onun üzerinde oluyor. Bu nedenle bu tür değerli bir taşı başkalarına emanet etmek doğru değildir. İnternetten kredi kartı ya da banka hesabınızdan havale ederek ödeme yapıyorsunuz. Yani parasını vermiş oluyorsunuz. Parasını verdikten sonra gelmesini bekliyorsunuz. Ancak milyarlarca lirayı internet üzerinden sadece resimlerini gördüğünüz bir nesneye vermek biraz da saçma olur.
Pırlantalar çok çeşitli oldukları için herkes sevdiği pırlantayı almak ister. Bazı pırlantaların renkleri, kesim şekiller farklıdır. Bazı kesim şekiller birinin hoşuna gitmezken diğeri tarafından sevilebiliyor. Bu nedenle pırlanta alırken resimlerden değil pırlantayı yerinde görelim. Bu nedenle internetten almayı pek uygun bulmuyoruz.
Pırlanta sahteciliği yapıldığı için internetten yapılan pırlanta alışverişlerine pek güvenemiyoruz. Bu nedenle size kendinizin gidip görmesi gerektiğini söylüyoruz. Pırlantaların sahte olduğu çok zor anlaşılıyor. Bu işin uzmanları ancak pırlantanın sahte olup olmadığını anlar. Ayrıca yine uzmanları pırlantada herhangi bir hasar olup olmadığını özel yöntemlerle anlayabiliyorlar. Bu nedenle diyebiliyoruz ki pırlanta alışverişlerinizi uzmanlarla beraber yapın. Maddi açıdan yara almak istemiyorsanız buna uymalısınız.
Pırlanta alışverişlerinde güvenmediğiniz kişilere gitmeyin. Her zaman gündemde olan ve daima bu işi yapmış kişileri tercih edin. Bir miktar daha pahalı olmasına aldırmayın. Sizin için en güvenlisi odur.

BÜŞRA

6 Haziran 2013 Perşembe

Pirlanta, yatirim araci olur mu?


Pırlanta, yatırım aracı olur mu?

Fuarlar, sektörden birçok firmanın yeni ürünlerini sergilediği kısa süreli büyük pazarlardır. Ayrıca, fuarlar eski müşterilerle buluşma, yeni müşterilerle de tanışma ve vizyon genişletici platformlardır.
Fuarların kalitesi, düzenleyici firmanın organizasyon başarısı ve katılımcı firmaların gelişmişliğiyle ölçülür. Otomobil, yat, mücevher, takı ve son yıllarda bilişim fuarlarının düzenlendiği ülkemizde ve dünyada ses getiren fuarlar oldu.
Rotaforte Fuarcılık'ın 30 yıldan beri yılda iki kez düzenlediği mücevher, takı ve saat sektöründen birçok firmanın katılımıyla "32. İstanbul Jewelry Show" adındaki, bu yılın ilk fuarı, Yeşilköy CNR Expo Fuar Merkezi'nde önceki gün kapılarını açmıştı. 33 ülkeden bin 150'nin üzerinde firmanın katıldığı fuarda, 5 gün boyunca 87 ülkeden toplamda 50 bin ziyaretçi bekleniyor. Fuarda sergilenen ürünler arasında altın ve pırlanta mücevherat, değerli ve yarı değerli taşlar, inci, gümüş takı, saat, makine, kuyumculuk malzemeleri ve ekipmanlar, vitrin malzemeleri ve güvenlik gereçleri bulunuyor. Uluslararası nitelikteki ve sadece sektör temsilcilerinin ziyaretine açık olan, yerli ve yabancı birçok firma ürünlerinin sergilendiği ve yılda 400 ton altın ve 300 ton gümüş işlemenin gerçekleştiği Türk kuyum pazarında alıcı ve satıcıları söz konusu fuar bir araya getiriyor.
Mücevher ve takı sektörünün en büyük fuarı niteliğindeki "32. İstanbul Jewelry Show" fuar, bu yıl sektör için ayrı bir önem taşıyor. Global finansal krizle birlikte son üç yılda sürekli yükselen altın fiyatı, sektörde iş hacminin daralmasına ve üretimin düşmesine neden oldu. Ayrıca, dış pazar daralması, ihracatçı firmaları yeni pazar arayışına itti. İç pazarda ise özel günlerde firmalar, indirim kampanyalarıyla satışlarını artırma yoluna gittiler. Son bir aydır Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde yönetime karşı halk ayaklanması altın fiyatını yeniden tetikledi. Diğer taraftan son aylarda pırlanta ve elmas gibi kıymetli taş fiyatlarında dolar bazında yüzde 35'e varan yükselişler olduğu söyleniyor. Fiyat yükselişinin talep oluşturma amaçlı spekülatif işlemlerden kaynaklandığı belirtiliyor. Son dönemde altın ve kıymetli taş fiyatlarındaki yükseliş, sektörü tedirgin ediyor. Ancak, İstanbul Değerli Maden ve Mücevherat İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Can Özkök, fuarın açılışında yaptığı konuşmada, 2009'daki küresel krizden etkilenen sektör ihracatının 2010 yılında yeniden yükselişe geçerek 1,2 milyar dolara ulaştığını söyledi. Can Özkök, 2023 yılı ihracat stratejileri çerçevesinde, Cumhuriyet'in 100. yılında 12 milyar dolar ihracata ulaşmayı hedeflediklerini bildirdi. Bu ifadeler güzel ve sektörü motive edici temenniler. Bu yazıyı hazırladığımda fuarın henüz ikinci günüydü. Fuarla ilgili performans ve ciro belirlemek zor. Ancak, ilk iki gün fuarda bir miktar hareketlilik oldu.

Altın fiyatı yüksek olduğundan döviz kurunun düşük olduğu dönemde sektör ve tüketiciler pırlantalı takılara yöneldiler. Atasay Kuyumculuk Yönetim Kurulu Üyesi Atasay Kamer'e göre, altın fiyatlarının artmasıyla birlikte insanlar pırlantaya doğru kayış yaptı. Geçen sene ile bu sene arasında pırlantada yüzde 40 fiyat artışı var. İnsanlar pırlantaya da bir yatırım aracı olarak bakıyor. Pırlanta yatırım aracı olur mu tartışılır. Pırlanta çıplak taş ve sertifikalı olarak alınıp satılabiliyor. Bu haliyle yatırım aracı olabilir. Ancak, bu ticareti piyasa profesyonelleri yapabilir. Halkın kullanma amaçlı aldığı mücevherlerin yatırım aracı olabilmesi için halen en az yüzde 40'taki alım satım farkının yüzde 5-10'lara inmesi gerekir. Fuarın kuyumculuk sektörüne ivme kazandırması dileklerimle.
ZAMAN
M. Ali Yıldırımtürk
a.yildirimturk@zaman.com.tr

Kadinların Pirlanta Aski Buyuyor: 2020′de Dunya Elmas Tuketimi 26 Milyar Dolari Gececek

12 Şubat 2013- İstanbul; Bain & Company’nin Antwerp Dünya Pırlanta Merkezi (AWDC) işbirliği ile hazırladığı “Küresel Pırlanta Endüstri Raporu”na göre, 2011 yılında 15,6 milyar ABD doları olan elmas tüketimi 2020′de 26,1 milyar ABD doları seviyesine erişecek. Bu artışta büyüyen Çin ve Hindistan orta sınıfının pırlanta tüketiminin önemli rol oynayacağı ifade ediliyor.
Rapor, sekiz ayrı ülkeden 5 binden fazla tüketicinin yer aldığı geniş kapsamlı bir anketin sonuçlarını ve dünyanın en büyük pırlanta pazarları olan ABD, Çin ve Hindistan’la ilgili analizleri içeriyor.
Pırlantada en büyük pazar Amerika
ABD, halen dünyanın açık arayla en büyük pırlanta pazarı konumunda bulunuyor. 27 milyar dolar düzeyindeki elmas pazarı ile Çin ve Hindistan’ı neredeyse 3′e katlıyor. Çin, 9 milyar dolara yaklaşan yıllık satışı ile dünyanın en büyük ikinci pırlanta pazarı haline gelmiş durumda. Dünya’nın ilk elmas madenlerine sahip olan, pırlanta kesimi ve parlatmasında bir merkez haline gelen Hindistan’ın yıllık satışı ise 8,5 milyar dolara yaklaştı ve hızla büyümeye de devam ediyor.
2020’ye kadar pırlanta satışlarında %60 artış bekleniyor
Küresel Pırlanta Endüstri Raporu’na göre, 2020 itibarı ile Çin ve Hindistan’ın büyüyen orta kesiminin taleplerinin artması sonucunda dünya pırlanta tüketiminin yüzde 60′ın üzerinde artış göstereceği tahmin ediliyor. Rapora göre Çin ve Hindistan’ın toplam tüketiminin 2020 yılına gelindiğinde dünyanın toplam tüketiminin yüzde 36′sını oluşturacağı öngörülüyor. Toplam ham elmas tüketiminin ise 2011 seviyesine göre yılda yüzde 5,9 artış göstererek 2020′de 26,1 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Çin ve Hindistan’ın 2011 ve 2020 arasında pırlanta talebindeki artışın yarısından sorumlu olacağı tahmin ediliyor.
Zevkler ve satın alma eğilimleri değişiyor
Tüm ülkelerde pırlanta yüzük, nişan, evlilik ve aşkı temsil ediyor. 2012 Küresel Pırlanta Endüstrisi Raporu, kadınların çoğuna pırlantanın hediye olarak verildiğini gösteriyor. Bununla birlikte, Çinli ve Hintli kadınlar kendi pırlantalarını seçme sürecine katılırken, Amerikalı ve Rus kadınlar sürpriz yaşamaktan hoşlanıyorlar. Hindistan dışındaki müşteriler için pırlanta denilince akla lüks perakende mağazalar olan Cartier ve Tiffany geliyor.
Bain Istanbul Ortağı Serhan Nadir  konu ile ilgili şunları söyledi:
“Türk elmas müşteri dinamikleri Hindistan’la yakın benzerlik gösteriyor. Pırlanta, Avrupa’da genelde lüks markaların zincir mağazalarından satın alınırken, Türkiye’de hala Hindistan’da olduğu gibi “aile kuyumcusu”ndan alınıyor. Türk müşterisini Hintlilerden ayıran fark ise, pırlantaya hala altın gibi bir yatırım aracı olarak değil, keyif için takılan bir aksesuar gözüyle bakılması. Son on yılda eğitim seviyesinin artması ve global oyuncuların pazardaki agresif tanıtım aktivitelerinin de etkisiyle, Türk müşteriler de yüzde 20-30 fark vererek marka ürünleri tercih etmeye başlıyor. Tercih edilen ürünler arasında dünya trendlerinin etkisini Türkiye’de de görmek mümkün. Yeni düzende artık pahalı ve tek taş pırlanta almak yerine günlük kullanıma daha uygun, pahadan çok tasarımıyla öne çıkan fiyat açısından ulaşılabilir ürünler tercih ediliyor.”
ABD’de pırlanta nişan yüzükleri artık popüler değil
Pırlanta kadınlara çekici gelmeye devam etse de, genç tüketiciler arasında pırlanta yüzükleri tercih edenlerin sayısında bir düşüş gözleniyor. Genç kadınlar lüks harcamalarda artık elektronik ürünleri tercih ediyor. Amerikalı ve Hintli kadınlar için pırlanta yüzükler duygusal olduğu kadar maddi bir önem de taşıyor.
Çin’de pırlanta nişan yüzüğü âdeti yaygınlaşıyor
Yıllık geliri 15 bin doların üstünde olan ailelerin yüzde 90′ında en az bir parça, birçoğunda ise birden çok pırlanta takı bulunuyor. Geliri 15 bin dolardan az olan ailelerin yüzde 20′sinde ise en az bir parça pırlanta bulunuyor.
Pırlantaları sonsuzluk ve statü simgesi olarak gören Çinli kadınlar için pırlantanın manevi ve ruhsal değeri oldukça yüksek. Pırlanta nişan yüzüğü verme âdeti Çin’de gittikçe yaygınlaşıyor.
Çinli kadınlar küpe yerine, yüzük, kolye gibi daha görünür pırlantaları tercih ediyor. En az bir karat ve üstü pırlantalar Çin’de daha popüler.  Çin’de Tiffany, Cartier ve Bulgari gibi prestijli perakendeciler pazarın büyük bölümünü elinde tutuyor.
Hindistan’da kadınlar pırlantadan iyi anlıyor
Hindistan’da pırlanta ülkenin ikinci en hızlı büyüyen lüks satış ürünü konumunda bulunuyor. Hindistan’ın yüksek gelirli kadınlarının yaklaşık yüzde 90′ında pırlanta bulunuyor. Çoğu ilk pırlantasını düğün, nişan, doğum günü ve yıldönümü kutlamalarında alıyor. Nişan yüzüğü vermek de ülkede oldukça yaygın bir adet. Düşük gelir grubuna dahil kadınların bile birçoğunu pırlanta kolye ve bileziklere sahip. Hindistan’da kadınlar pırlantadan iyi anlıyor. Taşın berraklığına, kesimi, boyutu ve renginden daha fazla önem veriyorlar.
Bain & Company İstanbul hakkında:
10 yıldan bu yana uluslararası danışmanları aracılığı ile Türkiye’de birçok sanayi dalında şirkete danışmanlık hizmeti veren Bain & Company’nin finansal hizmetler, telekomünikasyon ve sanayi ürün ve hizmetler sektörlerinde kapsamlı ve derin bir uzmanlığı bulunuyor.  İstanbul Ofisi, dünya çapındaki 47, Avrupa’daki 20. Ofisi olma özelliğini taşıyor. Bain & Company Türkiye ofisinde deneyimli Türk ve uluslararası uzmanlardan oluşan bir danışmanlar ekibi görev yapmaktadır.
Bain & Company Hakkında 
Dünyanın lider yönetim danışmanlık şirketlerinden Bain & Company, müşterilerine strateji, operasyon, teknoloji, organizasyon, girişim sermayesi ve birleşme & satın alma konularında danışmanlık hizmetleri veriyor. Bain, danışmanlarının başarılarını müşterilerinin finansal sonuçlarına göre ölçmesi prensibi çerçevesinde 1973 yılında kuruldu. Bain’in müşterileri hisse senetlerinde borsa ortalamasının 4 misli daha iyi performans gösterdiler. 31 ülkede 49 ofisi bulunan Bain & Company, değişik sektörlerden 4.600′ün üzerinde şirket ve girişim şirketi ile çalıştı.
Bain’i Twitter’da @BainAlerts hesabından takip edebilirsiniz:
Tribeca

Altina karsi pirlanta

ahaber- Altın fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle pırlantalı takılara yönelen tüketiciler, gümüş gibi pırlantaya da bir yatırım aracı olarak bakmaya başladı. Çıplak taş ve sertifikalı olarak alınıp satılabilen pırlanta, fiyatındaki artışa ve alım satım farkına karşın takının yanı sıra yatırım amaçlı da tüketicilerden büyük ilgi görüyor. 


Altına karşı pırlanta

En güvenli yatırım aracı olarak yüzyıllardır yastık altına konulan altına karşın, takı amaçlı alınan pırlanta da yatırım aracına dönüştü.
Merkezi New York'ta bulunan Uluslararası Mücevher Taşçıları Derneği Türkiye Başkanı Fazıl Özen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, altında oldukça kısa bir dönemde 2 misline varan artış olmasının dünyada piyasaları ve altın satışlarını ciddi ölçüde etkilediğini ifade ederek, altının bu yüksek fiyatı karşısında eskiye göre daha yakın fiyatlarda olan pırlantaların satışlarının da önemli miktarda arttığını söyledi.

Özen, fiyatı yüzde 50 civarında yükselmesine karşın pırlanta satışlarında geçtiğimiz aylara ve yıllara oranla ciddi artış olduğunu belirterek, düğün, evlilik yıl dönümleri ve Sevgililer Günü'nde pırlanta almanın geçmişe göre artık çok daha yaygın olduğunu, bunda reklam, tanıtım ve kampanyaların etkisinin bulunduğunu kaydetti.

Özellikle son bir yılda pırlanta satın alan kişilerin dünya pırlanta fiyatlarının yükselmesi sonucu ciddi kar etmesinin artık pırlantanın sadece takı olarak değil, aynı zamanda bir yatırım aracı olarak da görülmesine yol açtığına işaret eden Özen, altın veya diğer değerli metallerin aksine fiyatlarında hiçbir zaman düşüş olmamasının, hep artış yaşanmasının pırlantayı daha cazip hale getirdiğini söyledi.

Pırlantada her zaman için sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada en çok satılan çeşidin tek taşlar, 3 ve 5 sıra taşlı yüzüklerin de popüler ürünler olduğunu belirten Özen, daha ağır takılar, setler ve gerdanlıkların ise fiyatlarının daha yüksek olması ve her gün takılamamasından dolayı daha az oranda tercih edildiğini söyledi. 

Pırlanta satışlarında İstanbul'un ilk sırada yer aldığını, bu ili Ankara, İzmir, Bursa ve turizmin gelişmiş olduğu sahil kentlerinin izlediğini bildiren Özen, pırlantada 25-35 yaş arası kişilerin ekonomik ürünleri, 35 yaş üzerinin ise orta ve yüksek fiyatlı ürünleri tercih ettiğini, erkeklerde pırlantalı mücevher kullanımının çok düşük olduğunu, erkeklerin pırlantayı yüzük, kol düğmesi ve kravat iğnesinde kullandığını anlattı.

-''PIRLANTALI ÜRÜNLER ALTIN KARŞILIĞI HESAP YAPILDIĞINDA UCUZ VE ALINABİLİR KALMIŞTIR''-

İstanbul Değerli Maden ve Mücevherat İhracatçıları Birliği (İDMMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Güner de altın fiyatlarının son 5-6 yıl içinde ''fahiş'' bir artış göstererek 6-7 kat arttığını, vatandaşın bu artış karşısında pırlantalı ya da elmas taşlı ürünlere yöneldiğini ifade ederken, pırlantalı ürün imalatında altının fiyata yüzde 10 etki eden bir faktörken yüzde 25 etkilemeye başladığını, pırlantalı ürünlerin altın karşılığı hesap yapıldığında ucuz ve alınabilir kaldığını söyledi.

Güner, ''Örneğin bir beşibirlik ya da 2 adet burgu bileziğin fiyatına gayet güzel üçlü pırlanta takım alınabilmektedir. Geçmiş yıllarda bu oran kat be kat daha pahalıydı. Bir pırlanta kolye için 5-10 burgulu bilezik bozdurmak zorunda kalınıyordu'' şeklinde konuştu.

Pırlanta ya da değerli taşlardan mamul mücevher satılabilirliğinin o ülkenin gelişmişliğinin göstergelerinden biri olduğunu ifade eden Güner, ''Ülke ne kadar gelişmiş, dünyaya entegre olmuşsa onların zevk ve seçimleriyle o kadar entegre olmuş olur. Bundan 20-30 yıl önce bir bayan koluna taktığı 10-15 altın bileziği takı olarak algılıyor ve ondan zevk alıyordu. Ama günümüzde bayanlar zarif, ancak pırlanta, değerli taş ya da elmas tercih ediyorlar. Yani son yıllarda Türkiye'nin gelişmesine paralel pırlantalı ürünlere talep de artıyor'' dedi.

-EN ÇOK TEK TAŞLAR TERCİH EDİLİYOR-

Pırlanta taşlı ürünlerin satın alınmasındaki en önemli faktörün zarafet ve değerin bir arada bulunması olduğunu vurgulayan Güner, ihtiyaç halinde pırlanta ürünlerinin de belirli bir kayıpla geri satılabildiğini ya da değiştirilebildiği, pırlantalı ürünlerde en çok tek taşların, bunların yanında taşın ön plana çıkıp kendini gösterdiği ürünlerin de tercih edildiğini anlattı.

Ayhan Güner, Türkiye'ye giren pırlantayı ölçemediklerini ifade ederek, Türkiye'nin Avrupa, Rusya, Dubai ve ABD'ye pırlantalı ürün ihracatı yaptığını, en önemli pazarlarının Rusya ve Almanya olduğunu söyledi. Güner, ''Bizim tek engelimiz, rekabet gücümüzün artması için ham maddeye verginin kaldırılmasıdır. Eğer bu gerçekleşirse Türkiye yakın çevresinde üretim ve dağıtım üssü olur'' dedi.
AA
pırlanta etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
pırlanta etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Ocak 2014 Salı

Pirlanta’da ihracat patlamasi baska bahara kaldi!


T24- 10 Ocak’ta sizlerle paylaşmış olduğumuz yazımızda, TBMM’nin gündeminde kıymetli taşların vergilendirilmesine ilişkin önemli hükümler de içeren bir Tasarı olduğundan bahsetmiş ve Tasarı’nın kuyumculuk sektörünün mevcut ve potansiyel dinamikleri bakımından önemine işaret etmiştik. Plan Bütçe Komisyonu tarafından kabul edilip Genel Kurul’a indirilen Tasarı’nın son halinde bu hükümlere yer verilmediği görülüyor. Tasarı’dan çıkarılan bu düzenleme neydi kısaca tekrar değinelim.
 
T24 Blog Yazarı Emrah Akın

Sektördeki vergi sıkıntısı…

Kuyumcuk sektörünün gelişiminin önünde bulunan en önemli engel Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) uygulaması olarak karşımıza çıkıyor. Mevcut ÖTV uygulamasına göre elmaslar, tabii inci veya kültür incileri ve diğer kıymetli taşlar %20 ÖTV’ye tabi tutuluyor ve Bakanlar Kurulu’nun belirlenen bu oranları sıfıra kadar indirmeye ve % 25'e kadar da artırmaya yetkisi var. Hemen belirelim, Türkiye’de “ham haldeki taşa” uygulanan bu ÖTV’nin Dünya’da örneğini bulmak da oldukça zor.
Katma Değer Vergisi Kanunu (KDV) uygulamasına göre ise kıymetli taşlardan elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci, kübik virkonia teslimleri vergiden istisna edilmiş durumda. Yani bu taşların “oldukları gibi teslim ve ithalinde” KDV uygulanmıyorken %20’lik bir ÖTV söz konusu.
Mevcut vergi yapısı;
  • Elmas ve kıymetli taşlardan imal edilen mücevher üretimini olumsuz etkiliyor ve dolayısıyla bu alandaki ihracat da gelişemiyor.
  • Kıymetli taşların kaçak olarak yurda sokulmasına ve kaçak olarak yurttan çıkarılmasına neden oluyor.    

TBMM’deki Tasarı’da ne değişti?

TBMM gündeminde olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile bu alanda önemli adımlar atılacak gibi görünüyordu; ancak son Tasarı metninde bu yoldan sapıldığı anlaşılıyor. Şöyle ki;
  • Tasarı’nın önceki halinde k­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­­ıymetli taşlara ilişkin KDV istisnası daraltılıyor ve istisna için yeni bir çerçeve konuluyordu. Yani külçe altın, külçe gümüş teslimleri ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda tanımlanan kıymetli taşlar (elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci) ve kıymetli madenlerin Sermaye Piyasası Kanununa göre Türkiye’de kurulu borsalarda işlem görmek üzere ithali, borsaya teslimi ve borsada el değiştirmesi vergiden istisna ediliyordu. Mevcut KDV uygulamasında kıymetli taşların teslimi sınırlama olmaksızın istisnadan yararlanabiliyorken; Tasarı bu haliyle yasalaşsaydı kıymetli taşlar, borsalarda işlem görmek üzere ithal edilirlerse, borsalara teslim edilirlerse ve yine borsada işlem görürlerse KDV istisnasından yararlanabileceklerdi. Özetle, Tasarı’dan bu hüküm çıkarıldı ve kıymetli taşların doğrudan KDV istisnası şemsiyesi altından kalması uygulaması devam ettirilmiş oldu.
  • Asıl önemli etki ÖTV tarafında görülüyor. Tasarı’nın önceki halinde, Bakanlar Kurulu’na kıymetli taşların da yer aldığı (IV) sayılı listedeki mallardan Borsa İstanbul A.Ş. Elmas ve Kıymetli Taş Piyasasında işlem görecek olanların ÖTV’sini (0 ila %25 arasında olmak üzere) farklı oranlarda belirleme yetkisi veriliyordu. Diğer bir anlatımla, mevcut sistemde istisna olmaksızın %20 ÖTV’ye tabi tutulan kıymetli taşlar –Tasarı’nın eski hali yasalaşsaydı- Borsa İstanbul A.Ş’de işlem görüp görmeme durumuna göre farklı ve büyük ihtimalle de düşük oranlı hatta “0”  ÖTV’ye tabi tutulabilecekti; ki bu durum kuyumculuk sektörü bakımından oldukça önemli bir adım olacaktı.   

İhracat patlaması başka bahara…

6500-7000 civarında kuyumcu atölyesi, 20 civarında büyük mücevher üretim merkezi, 100 civarında toptan mücevher satış mağazası ve 40 bin civarında kuyumcu mağazası ile önemli bir ihracat potansiyeli olan Kuyumculuk sektörü; “elmas, pırlanta ve taşlı takı” gibi katma değeri yüksek ürünler başta olmak üzere, 2023’te 12 milyar dolar ihracat hedefini tutturmak için başka düzenlemeleri beklemek zorunda kalacak gibi görünüyor.

Twitter: @AKIN_EMRAH
E-mail: eakin@KPMG.com

17 Ocak 2014 Cuma

Pirlantada yuzde 20'lik OTV kalkti

 
 
Hammadde olarak ithal edilen pırlantada yüzde 20'lik ÖTV kaldırıldı
İSTANBUL - Mücevher ihracatçıları tarafından sürdürülen çalışmalar sonuç verdi ve hammadde olarak ithal edilen pırlantada yüzde 20'lik Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) kaldırıldı. Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Güner, "Türk mücevher ihracatçıları olarak yıllardır sürdürdüğümüz ÖTV'nin kaldırılması yönündeki çalışmalarımızın olumlu olarak neticelenmesinden çok mutluyuz. Sektörümüzün gelişiminde en önemli engelimiz ortadan kalkıyor" dedi. 
Güner, ÖTV'nin kaldırılmasıyla yurtdışından hammadde olarak ithal edilen pırlantaya artık bu verginin ödenmeyeceğini hatırlatarak, böylece hammadde pırlantayı kullanarak üretilen işlenmiş mücevheri yurtdışına satarken uluslararası rekabet gücüne tekrar ulaşılacağını belirtti.
ÖTV'nin kaldırılmasıyla ihracatın önünün açıldığını kaydeden Güner, "Yurtiçinde satılan ürünlerde ise Katma Değer Vergisi (KDV) uygulanacak ki bu zaten doğal bir süreç. Ayrıca önemli bir noktayı daha belirtmek isterim, ithal edilen pırlanta ülkeye 'Elmas Borsası' üzerinden kayıt altına alınarak girecek ve böylece sektördeki kayıt dışı da ortadan kalkacak. Mücevher İhracatçıları Birliği verilerine göre 2013'ün on aylık döneminde 1 milyar 830 milyon dolar ihracat gerçekleştiren sektörün yılsonu hedefi 2,5 milyar dolar. ÖTV'nin kaldırılması ile birlikte önümüzdeki beş yılda bu ihracatın rahatlıkla 15-20 milyar dolar seviyelerine çıkacak.
Sektörümüz şu an Ortadoğu ve Avrupa'nın üretim merkezi konumunda, yaklaşık 200 ülkeye ihracat yapıyoruz. Üretimimizi engelleyen en önemli sorunlarımızdan ÖTV'nin kalkması ülkemizdeki üretimi de katlayacak. Uluslararası talebi karşılayabilmek için ve ülkemizin sahip olduğu değerli taş kaynaklarını değerlendirebilmek için yeni taş kesim atölyeleri de açılacak. Böylece üretim, istihdam, ihracat olarak büyüme yolunda hızla ilerleyeceğiz" dedi.
Mücevher İhracatçıları Birliği, Ortadoğu ve Avrupa'nın en büyük üretim merkezi konumundaki Türkiye'de yeni düzenlemeyle mücevher ihracatının 5 yıllık süreç içinde yaklaşık 10 katı artışla 15-20 milyar dolarlık seviyelere ulaşmasını bekliyor.
DÜNYA

7 Aralık 2013 Cumartesi

2014 Pirlanta Modelleri ve Trendleri : En Sicak Nisan yuzukleri Trendleri

2014 Pırlanta Modelleri ve Trendleri :
 Lüks ötesi ışıltı

  En Sıcak Nişan yüzükleri Trendleri
GLAMOUR- Kim Fusaro- Düğün Blog Yazarı

TREND 1: Yastık Şeklinde Halo İle bir Yuvarlak Elmas: "Halo üzerinde bir twist nişan yüzüğü trendi! Birçok kadın giderek daha popüler olan yastık şeklinde yüzük arıyorlar , ama setlerde yuvarlak kesim merkezi için elmas maksimum parlaklıkta olmalı. Bu stil dünyadaki en iyi kombineyi sağlar : Bu trendin üzerinde bir genel görünümünü ve klasik şekilli taş örneğini inceleyebilirsiniz."

TREND 2: Vintage'dan İlham alan Detaylar
" Bir süre için popülerdi şimdilerde, vintage ilham trend yavaşlama belirtileri gösteriyor. Ammavelakin niye ölsün? Yüzük, karmaşık, nefis, ve sadece bir göze sahip olan takı izleri, detayları ile klasik bir sinema dışına çıktı."


  TREND 3: Fantezi Renkli Elmas
"Anomaliler doğa, yanlızca her 10.000  elmasta bir doğal renke sahip olmak üzere sarı tonları, kırmızı, mavi ve kahverengi. 'fantezi' elmas olarak adlandırılan bir model, değişiklik arayan kadınlar arasında popülerdir bir şey daha nadir ve ayırt edici."



 TREND 4: Sonsuzluk Bantları olarak Nişan Yüzükleri
"Önemli bir trend 2014'te ifade ve bireysel anlamına gelmez bu  sadece büyük ve gösterişli. Birçok kadın lehine bir elmas sonsuzluk band olarak bir nişan yüzüğü sağlayan  'ince çarpıcı' sembolize görünüm ve evlilik ebedi doğa temalı."

GLAMOUR

 2014 Pırlanta Modelleri 




















15 Eylül 2013 Pazar

Tek tas cok banal, baska bir şey yok mu?

Gözünde mıcır, pırlanta, ametist, çakıl, safir, yakut ve molozun hiçbir farkı olmayan bir cinse mücevhersel anlamda hendek atlatmak kolay iş değil. Ama sevdiceğiniz er ya da geç sizden bir parça mücevher beklentisine girecek, kaçış yok. Bu yazıyı okumayı bitirdiğinizde kuyumcudan kuyumcu kıvama geleceksiniz.


İlla pırlanta mı alınacak?






Pırlanta mevzusu kıllı olmakla birlikte, bir kere adamın dikkatini çekti mi, hobiye dönüşebiliyor. Yani sevgilinize, nişanlınıza, karınıza, bacınıza özellikle pırlantalı mücevher alma aşamasında sıkılmayacaksınız. Finansal anlamda canınıza bile okunacak o ayrı.. Uzun süredir birlikte olduğunuz kadına eninde sonunda mücevher almanız gerekecek. Ya evlenme teklif edeceksiniz, ya yediğiniz bir haltı affettirmek için mücevherden medet umacaksınız. Eninde sonunda...
 İlişki uzadıkça adam elini cebine atmamakta ısrar ederse, kadın yavaştan soğumaya başlar. Kadının gözünde erkeği en berbat şekilde "reset"leyen özellik, kellik değil, fodulluk değil, cimriliktir. Ona değer verdiğinizi ve hayatta bir takım şeyleri görüp geçirdiğinizi göstermenin en etkili yolu da minik de olsa bir parça mücevherle ilişkinizi taçlandırmanızdır. Ama nasıl? Öyle "ha" deyince mücevher alınmaz. "Ha" deyince alınan mücevher bilahare alanı pişman eder.

Alacağım taşı neye göre seçeceğim?
 Alacağınız mücevher ancak söz yüzüğü veya birlikteliğinizin ilk iki yılı içinde doğum günü armağanı ise; safir, yakut, zümrüt, aquamarine veya diğer taşları tercih etmelisiniz. Çünkü bu taşlar sadece çok yüksek karatlarda değerli olurlar. Küçük ve renkli bir taşla süslü bir takı aldıysanız, verirken büyük merasimler yapmayın ki, pırlanta yüzük hayaliyle kutuyu açınca hayal kırıklığına uğramasın... Eğer ilişkiniz ciddiyse pırlanta tek çıkar yol. Ne zamandır kuyumcu vitrinlerinde pırlantalara bakacağım diye yapışıp kaldığını tahmin bile edemezsiniz.
Pırlantanın olayı nedir? 
 Pırlanta çok pahalı bir taştır. Sonradan pişmanlık yaşanmaması için almadan onunla ilgili önemli hususları iyice öğrenmekte yarar vardır. Öncelikle pırlantayı alacağınız yeri iyi belirlemelisiniz. Özellikle yüksek karatlı pırlanta takıları sokakta gördüğünüz herhangi bir kuyumcudan alamazsınız. Tanınmış bir müvecheratçı bulmanızda yarar var.
 Kırıntı denilen, mücevherin bir bölgesi veya her yeri minicik pırlantalarla kaplı takılar tek taş pırlantaya göre çok daha ucuzdur. Bunlara fantezi takılar denir. Satın alırken parayı pırlantadan çok tasarıma vermiş olursunuz. Bunun sebebi, taşların adı üstünde, pırlantanın kırıntısı olmasıdır. Bunları iade ederken, değiştirirken veya satarken muazzam değer kaybına uğrar, eğer pırlantaya bir yatırım gözüyle bakıyorsanız, aklınızda değiştirmek, ileride onu verip daha iyisini almak varsa bu türü tercih etmeyin.
İlla pırlanta mı alınacak?
Tek taş pırlanta en akıllı tercih. Örneğin Kapalıçarşı`nın en tanınmış, özellikle sosyete mensupları tarafından tercih edilen kuyumcusu Sait Koç her taşına kefil. Banka gibi. Aldığınızdan yıllar sonra bile ihtiyaç durumunda pırlantayı iade ederken işçilik ücreti ve KDV oranını düştükten sonra paranızı iade ediyor. "Şimdiye kadar istediği anda parasını iade etmediğim müşteri hiç olmamıştır" diyor. "Gerekirse, param yoksa eşten dosttan alır yine de veririm karşılığını. İhtiyacı olmasa insan mücevherini satar mı? Ben de müşterimi hiçbir şartta zor durumda bırakmam. Bak bu yüzüğü bir kadın getirdi. (bir zarfın içinde yüzük üzerinde 750 milyon lira yazıyor). Kredi kartlarının borcu varmış, kızının söz yüzüğü. Ben onu aldım parasını iade ettim ama altı ay tutacağım geri almak ister diye..."
Tek taş çok banal, başka bir şey yok mu?
Pırlanta anlayana banal manal değil ama daha enteresan bir hediye ona daha uygundur derseniz; o zaman Sevan Bıçakçı`yla tanışmanızda yarar var. Bıçakçı`dan alacağınız yüzük kocaman pırlantalarla parlamayacak ama kesinlikle "wow" faktörü olan yüzük olacak.  Satın alırken yine parayı daha çok tasarıma veriyorsunuz ama karşılığında aldığınız şey dikkat çekici, el emeği göz nuru minik bir sanat eseri. Güler Sabancı`nın meşhur ettiği padişahlı yüzükleri ve Osmanlı esintilerinin hakim olduğu birçok koleksiyonu dünyanın birçok noktasına gidiyor ve kapanın elinde kalıyor. Fiyat için onları aramanız gerekecek ama imkansız bir rakam duymayacaksınız, çekinmeyin 0212 520 45 16`dan arayın.


Bütçem kısıtlı anlatamıyorum galiba...
Eğer bir nişan yüzüğü alacaksanız, iki aylık maaşınıza eşit olan parayı pırlantaya harcamalısınız. Bu parayı uzun süre kenara koyarak biriktireceksiniz artık. Alacağınız nişan yüzüğü değil de sıradan bir hediyeyse pırlantaya yaklaşmasanız da olur. Ama aldığınız pahada hafif takıya ağır bir manevi anlam yüklemelisiniz ki paranız olmadığı için değil, daha anlamlı olduğu için o hediyeyi seçtiniz sansın artı o takıya baktıkça içi sevgiyle dolsun. Örneğin, üç tane iç içe geçmiş halkadan oluşan altın bir yüzük veya bilezik alıp: "Sevgilim, bunlar sonsuz aşkımızı, sonsuz arkadaşlığımızı ve sonsuz sadakatimizi simgeliyor." deyin ki, düşünüp de aldığınızı sansın, cebinizin delik olduğunu değil. (Cartier Trinity koleksiyonu)
Bir de küçük mavi kutu var. Bu özellikle mücevhere düşkün kadınlarda bir buçuk karat pırlanta etkisi yaratan sihirli bir kutu... İçinden ne çıkarsa çıksın çığlık çığlığa kabul edilen kutu... Tiffany & Co.`nun küçük mavi kutusu ve küçük mavi torbası... Tiffany`nin ürünlerini Türkiye`de Collection yapıyor. Fiyatlar Amerika Tiffany`yle aynı. Nişantaşı`nda, Ritz Carlton`da ve Çırağan Kempinski`de yerleri var. Fiyatlar 50 dolardan başlıyor, üst limit gökyüzü...
4c nedir?
Pırlanta dört değişken sayesinde değer kazanır, bunlar İngilizce isimlerinden dolayı 4c olarak bilinir: karat (carat), kesim (cut), berraklık (clarity) ve renk (color). Bu dört özelliğin kalitesi birlikte veya tek tek yükseldikçe pırlantanın değeri de yükselir. Diğer bütün değerleri aynıysa; iki tane küçük taştan ziyade, aynı karata denk gelen tek bir pırlanta daha pahalıdır. Çünkü karatı yükseldikçe pırlanta daha nadir bulunur hale gelir. Aldığınız pırlantanın 4c`si ile ilgili olarak kuyumcuya güvenmek yerine, taşınızın uluslararası geçerliliği olan bir sertifikası olmasına dikkat edin ve bu sertifikayı taş sizde olduğu sürece saklayın.
Carat: Taşın ağırlığı karat ile ölçülür. Karat pırlantanın değerini ortaya koyan ölçütlerden yalnızca biridir. Pırlanta sadece büyük olmasıyla değerli olmaz.
Cut: Pırlantanın çakıl taşımsı ham halinden, ışık saçan parlak taş haline gelene kadar geçtiği en önemli işlem lazerlerle kesilmesidir. Kesim pırlantanın parlaklığını doğrudan etkilediği için doğru yapılması çok önemlidir ve 4c arasında amatör bir göz tarafından kontrolü en zor olanıdır.
Berraklık: Taşın kendisinden veya kesiminden dolayı üzerinde oluşabilen bazı kusurlar olabilir. Bu kusurlar ne kadar az olursa pırlanta o kadar değer kazanır. Gözle görünen kusurlara sahip bir pırlantanın değeriyse oldukça düşer.
Renk: Doğal olarak renkli pırlantalar vardır ve bunlara "Fancy" denir. Pastel pembe, canlı sarı, fıstık yeşili, mavi ve çeşitli renklerde olabilir bu taşlar ancak pırlanta oldukları için değerleri diğer renkli taşlara göre daha yüksektir. Beyaz pırlantaların renkleri de D`dan Z`ye kadar ayrılır. En beyaz olan D`dir. Ancak piyasada çoğunlukla G ve aşağısı renklerde pırlanta bulunur. K`dan itibaren pırlantanın rengi sararmaya başlar ki bu iyiye işaret değildir.


Boxer Dergisi


22 Ağustos 2013 Perşembe

Pirlanta'nin Faydali Ozellikleri ve Pirlanta Hakkında Bilgiler


Pırlanta'nın Faydalı Özellikleri ve Pırlanta Hakkında Bilgiler

Diğer İsimleri : Elmas, Diamond, Kral Taş, Pırlanta
Sertliği : 10 Özgül Ağırlığı : 3,51 Kimyasal Grubu : Nabit Yapısal Görünümü : Saydam, yarı saydam çok az da opak. Parlaklığı : Parlak, elmas ışıltılı Kimyasal Formülü : C+( AI,Ca,Cr, Fe, Mg, Mn, N, Si, Sr, Ti) Uyumlu Olduğu Unsur : Hava ve ateş Uyumlu Olduğu Şakra : Tepe Uyumlu Olduğu Burç : Koç, boğa, aslan, terazi, oğlak ve akrep Rengi : Esas olarak renksiz. Ancak az da olsa değişik renklerde de bulunur. Sembolü Olduğu Hususlar : Aşk, sevgi Çıkarıldığı Başlıca Ülkeler : Avustralya, Gana, Zaire, Rusya, USA, Brezilya, Güney Afrika, Hindistan Pırlanta Resimleri:
Pırlanta 9 10 152
Yapısal Özellikleri Elmas, eşit ölçülü kristal yapıdaki saf karbondur. Bir elmas yalnızca başka bir elmasla kesilebilir. Işığı kırma ve bileşimindeki renklere ayırma yeteneği çok yüksektir. En yoğun parlaklığı, ‘’ Pırlanta kesimi’’denilen özel bir kesim sonucu ortaya çıkar.

Taşların en değerlisi ve en keskinidir. Elmastaki yeşil renk, doğal radyasyon etkisiyle oluşur. Ovalandığı zaman pozitif yükle yüklenir. Asitlerden etkilenmez. Takı olarak kullanıldığı gibi özellikle camları ve diğer taşları kesme aracı olarak da kullanılmaktadır.

Karbon atomlarının kristalize olması suretiyle oluştuğu düşünülmekteyse de nasıl oluştuğu gizemini muhafaza etmektedir. Pırlanta ile elmas arasındaki en önemli fark, elmasın alt kısmının düz, pırlantanın kubbeli oluşudur. Elmas için ‘’ rüyaların taşı’’ da denilmektedir. Pırlanta Faydaları

  • Beyin fonksiyonlarını ve kişilikteki blokajı ortadan kaldırıcı özelliklere sahiptir ve aynı zamanda temel bir tedavi edici niteliktedir.
  • Bedeni temizleyerek negatif kuvvetleri yok etmesinin yanı sıra zihin, ruh, beden ölçüsünü birleştirici ve bütünleştirici gücü de bulunur.
  • Bolluk, saflık, masumiyet, neşe ve sadakat simgesidir.
  • Elmasın, aşkta, macerada ve finansal girişimlerde şans getirdiğine inanılmaktadır.
  • Taşıyana başarı sağlar ve cesaret verir.
  • Kişileri sakinleştirir ve korkutucu rüyalar görmesini engeller.
  • Büyü ve zehirlenmelerden koruduğu kabul edilmektedir.
Önemli Not Elmasın çok değerli bir taş olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Piyasada elmasa benzer bir çok taş satılmaktadır. Elmas alırken gerçek olduğundan emin olun.  
TASLAR NET 

Elmas & Pırlanta PDF Yazdır e-Posta
Elmas, kıymetli taşlar arasında en uzun geçmişe sahip olan taştır. Dünyadaki en sert mineral olmasının yanısıra çıkarılması en güç taş olması, benzersiz parlaklığı ve parlayan ateşi, elması tüm değerli taşların en kıymetlisi yapar. İngilizce’de “diamond” ifadesi, Yunanca’da “hükmedilemez, gerçek hakim” gibi anlamlara gelen “adamao” sözcüğünden türetilmiştir.

Yaygın kanı elmas ve pırlantanın iki farklı taş olduğu yönündedir, oysa ikisi de aynı taştır, yalnızca kesim şekilleri farklıdır. 

Pırlanta elmasın özel yöntemlerle oluşturulmuş “brilliant ” olarak adlandırılan kesim şeklidir. Bu kesimde ışık taşın içinde kırılır ve gözalıcı bir ateş ve parlaklık vererek geri yansır. Brillant kesiminde, pek çok değişik biçim elde etmek mümkündür. Ancak, 57 yüzeyli yuvarlak kesim, en çok kullanılan kesimdir. Fantazi kesim olarak adlandırılan diğer kesimler oval, damla, markiz, kalp, baget dikdörtgen kesimleridir.
“Gül kesim” olarak da bilinen elmas kesim antik tasarımlarda kullanıcının karşısına çıkar. Altı düz olan ve 12 ile 37 arasında değişen cilalı yüzeye sahip elmas kesimde ışık yüzeye çarpıp yüzeyden yansıdığı için pırlanta kesimde izlenen ateş ve parıltı bu kesimde oluşmaz. Ülkemizde de genellikle 9 ayar üretilen ve antik tasarıma sahip elmas takılar yaygın olarak kullanılmış ve nesilden nesile aktarılmıştır.
PIRLANTA HAKKINDA
Elmas Yerkürenin 150 / 200 km derinliklerinden, yüksek basınç ve 2000°C derece sıcaklık altında, volkanik patlamalarla yeryüzüne çıkar. Daha sonra insan eliyle işlenerek pırlanta şekline dönüşür.

Elmasın kalitesi;

-Ağırlık (Carat-Ct)
                                                                                                                                                      
-Berraklık (Clarity)

-Renk (Color)

-Kesim (Cut)

kriterlerini ifade eden 4C ile anılır.


KARAT

Pırlantanın ağırlık ölçüsüdür. Gramın 1/5'ini ifade eder. Bu da 100 puana (santim) eşittir. Pırlantanın değeri, kalite kriterlerinin her birinin varlığı ile doğru orantılı artar.

BERRAKLIK

Elmasın oluşumu esnasında içine karışan yabancı maddeler elmasın berraklığını oluşturur. Elması özgün kılan kristalleşme sürecinde içine karışan mineraller ve yapısal oluşumlardır. Bir pırlantanın berraklığını, izlerin rengi, yapısı, büyüklüğü ve konumu belirler. Doğal izler ne kadar az olursa, pırlanta o kadar çok ışık yansıtır ve değeri o kadar artar.

Pırlantanın berraklık değeri aşağıdaki harflerle ifade edilir.

FL (tertemiz)

IF (içi lekesiz  çok ufak yüzey lekeleri)

VVS1  VVS2 (az sayıda çok küçük lekeler)

VS1  VS2 (çok küçük lekeler)

SI1  SI2 (az sayıda küçük lekeler)

P1- P2- P3 (gözle görülebilen lekeler)


RENK

Pırlantaların çoğu renksiz gibi görünmesine rağmen aralarında belli belirsiz bir ton farkı vardır. Genel olarak bir pırlanta ne kadar renksiz ise o kadar değerlidir. G.I.A (The Gemological Institute of America)'nın tablosuna göre, alfabetik sıra ile D'den Z'ye kadar olan harfler pırlantanın renk değerini gösterir.

En nadir bulunan ve en beyaz olanlar D,E,F ve G'dir. Ama çoğunlukla pırlantalar H ve L arasındadır. M ve Z arasındaki pırlantalarda ise gözle görülür bir sarı tonu vardır.

Çok nadir bulunan belirgin renkte pırlantalar da vardır. "Fantezi" olarak adlandırılan bu grup pırlantalar pembe, mavi, sarı, siyah renklerde bulunabilir.

KESİM

Pırlantanın yaydığı muazzam ışıltı, doğru açılarda, simetrik yapılmış bir kesimin ve yüzey kalitesinin sonucudur.

Boyutu ve şekli ne olursa olsun, iyi kesimli bir pırlantada taç bölüm
 
Anatolia Gold  

5 Ağustos 2013 Pazartesi

Pirlantada butik tasarim revacta



HT-Geçmişte zenginlik simgesi sayılan pırlanta takıların, zincir mağazaların seri üretimi sonucu her bütçeye uygun hale gelmesiyle üst gelir grubu alıcılar, kişiye özel butik tasarımlara yöneldi.

İzmir'de 70 yıllık baba mesleğini sürdüren mücevherci Erhan Özusta, Türk kadınının, yıllar boyunca elmas ağırlıklı takılar tercih ettiğini, elde yapılan tek üretim mücevherlere ilgi gösterildiğini belirtti.


Yıllar içinde kuyumculukta önemli değişimler yaşandığına işaret eden Özusta, ''Kuyumculuk geniş bir alana yayıldı. Zincir mağazalarla birlikte seri ve fabrikasyon üretimler yapılmaya başlandı. Bununla birlikte pırlanta daha kolay ulaşılır hale geldi'' dedi.


Özusta, pırlanta takılara kolay ulaşılmasının, üst gelir grubu alıcıları mücevherde farklı arayışlara yönelttiğini belirten Özusta, şöyle devam etti.


''Eskiden meslek grubumuzda sarraflar ve kuyumcular vardı. Sarraf, 22 ayar altın, Reşat altın, bilezik, kuyumcu ise pırlantalı takı satardı. Bugün baktığımızda ise sarraf, kuyumcu ve mücevherci olduğunu görüyoruz. Gerçek mücevher, tek olan, elde yapılan, evlatlarınıza kalan takılardır. Kuyumculukta ise çok büyük cirolu büyük firmalar söz konusu.
Takının butik olması ürüne özellik kazandırıyor. 1 karatlık bir pırlantanın, 100 ayrı fiyatı var. Aynı taşı, 500 dolara da 50 bin dolara da alabilirsiniz. Üst gelir grubu, butik, özel üretilmiş mücevher alarak, kendini bu şekilde ayırıyor.''

AA

27 Haziran 2013 Perşembe

Ama bu luksten, ihtisamdan vazgecmek kolay degil...



Elmas, pırlanta,zümrüt, altın, gümüş
 ,beyaz altın revaçta ...

Foto:StarGazete
Hale Ceylan Barlas /hale.ceylan@stargazete.com

Yükte hafif pahada ağır

21 Mart’ta göz kamaştıran bir organizasyon başlıyor: 36. İstanbul Uluslararası Mücevherat, Saat ve Malzemeleri Fuarı! Pırlanta ve beyaz altın kullanılarak tasarlanan en şık modellere, zümrüt ve elmasın ise önlenemez yükselişine tanıklık edeceğiz. Fuardan önce ünlü markalar ile en son mücevher trendlerini konuştuk.
21 Mart’ta, 36. İstanbul Uluslararası Mücevherat, Saat ve Malzemeleri Fuarı başlıyor. Son Oscar ödül törenlerinin kırmızı halı geçidinde de tanık olduğumuz yeni sezon mücevher trendlerini, bu gösterişli fuar öncesi ünlü markalara sorduk. 
CNR Expo Center’da elmas, pırlanta, zümrüt, altın, gümüş geçidi var çünkü 21-24 Mart günlerinde 36. İstanbul Uluslararası Mücevherat, Saat ve Malzemeleri Fuarı başlıyor! Fuara binin üzerinde firma katılacak, yeni sezon trendleri görücüye çıkacak. Hayvan figürünün, damla kesim pırlanta küpelerin, doğal taşlarla bezeli kolye ve yüzükler ile özellikle zümrüdün yükselişine tanık olacağız. Sadelik en belirgin detay... Ama bu lüksten, ihtişamdan vazgeçmek değil... 
Bunun en iyi örneklerini son Oscar ödül törenlerinde de gördük. Yıldızların takıları ‘genelde’ sade ama ‘milyon dolarlık’ tı! Eşi Ben Affleck-’in Argo ile üç Oscar’ı kucakladığı gecede Jennifer Garner, 2 buçuk milyon dolarlık Neil Lane mücevher setiyle göz kamaştıranlar arasındaydı. 
En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü alan Jennifer Lawrence’ın seçimi Chopard’ken En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü’nü alan Anne Hathaway, Tiffany & Co kolyesiyle dikkat çekti. Elmas kolyenin fiyatının 485 bin dolar olduğunu ekleyelim. 
Oscarlı oyuncu Reese Witherspoon’un o gece tercihi ise hem kıyafette hem mücevherde Louis Vuitton’du. Altın Küre’de En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü alan Jessica Chastain, Harry Winston bilezik ve küpesiyle şıklar arasına adını yazdırdı. Christian Dior tuvaletiyle bu markayı birleştiren diğer ünlü ise Charlize Theron’du.  Jennifer Aniston’ın kırmızı Valentino tuvaletine de 
Fred Leighton tasarımları çok yakışmıştı. 
Aviator’la yıldızı parlayan Zoe Saldana’nın hayvan figürlü yüzüklerini ve ışıltılı mücevherlerini de es geçmemek gerek... 
ALTIN DEYİNCE...  
Türkiye’de trendleri belirleyen ünlü mücevher markalarından biri, Storks... Genel Müdürü Can Alkım 2013’te klasik modellerinin dışında altı açık olarak tasarlanmış elmas ile farklı kesim pırlanta tasarımların da tercih edileceğini söylüyor. Alkım, renkli doğal taşların da yükselişte olduğu görüşünde: “Akuamarin, topaz ve ametis gibi renkli doğal taşlarla bezenmiş kolye ve yüzükler göreceğiz. Yuvarlak kesim taşların yanı sıra damla, markiz, prenses ve baget kesim taşlar öne çıkıyor. Osmanlı akımında kullanılan elmas, safir, yakut ve zümrüt taşlar, bu dönem değişik bir mıhlama sistemi ile daha farklı sunulacak. Altında ‘beyaz’ çok seviliyor. Ayrıca rose ve rose-beyaz kombinasyonu da sıkça karşımıza çıkacak. Mücevher büyüklüklerine gelince... Tasarımı öne çıkan parmak ve boyun yapısına uygun incelikte kolye, küpe ve yüzükler çok popüler.”
İnce işçilik ve tasarımlardaki detayların her zamankinden daha fazla önem kazandığını söyleyen Tekin Seyrekoğlu Yönetim Kurulu Başkanı Tekin Seyrekoğlu ise elmas ve pırlantanın bu sezon da popülerliğinden hiçbir şey kaybetmediğini anlatıyor: “Osmanlı etkisinin hissedildiği, modernleşen klasik koleksiyonlarda gösterişli tasarımlar dikkat çekiyor. Pırlanta ve elmas karışımından yapılan modellerde renkli taşlar görüyoruz. Trendy modellerin yanı sıra otantik takılar da yeniden yorumlandı.”
ORGANİK TASARIMLAR 
2013 yazında farklı stildeki takıların bir arada görüleceğini söyleyen Atasay Mücevherat Tasarım Koordinatörü Özgül Sokullu, en çok şeker renkli kabaşon taşlar, mine ve soyut desenlerin kullanılacağını vurguluyor: “Yeni sezon ile birlikte mücevher dünyasında görkemin içine organiklik de giriyor. Detaylı altın işçilikleri bilezik, kolye ve küpelerde göreceğiz. Okside görünümler, kum ve doku etkileri, parlak yüzeylerle birlikte sıklıkla kullanılacak. Doğal formlar, geometri ve amorf geometri, kafes görünümleri, üç boyutlu ancak boşluklu tasarımlar, büyük ama hafif takılar... Ayrıca şehir hayatının vintage yüzü, Viktorya dönemi ile mistisizmin etkisi altında olacak.”
Lizay Pırlanta Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Serbes, özellikle rose rengin sezona damgasını vuracağını belirtiyor: “Canlılığı temsil eden hayvan figürlerinden oluşan tasarımlar da çok popüler. Özellikle kuş ve kelebek gibi hayvan figürleri, pırlanta, mavi ve renkli safirle süslendi. Gündelik hayatta her yaşta kullanılabilir. Tasarımlarda safir de öne çıkıyor çünkü safir pozitif enerji kaynağıdır ve doğada mutluluk, samimiyet ve sadakati temsil ettiği söylenir.”
ZÜMRÜT OLMADAN ASLA!

Boybeyi Mücevher de Türkiye’de mücevher deyince ilk akla gelen markalardan biri..
Tasarımcılarına göre büyük ve renkli taşlı modellerin, rengarenk ve büyük küpelerin tercih edileceği bir yıl olacak: “Ayrıca bu yıl üst üste, bir arada kullanılan safirli zincirler, altın rengi bileklikler ve zümrüt kullanılan mücevherler var. Kelepçe bilezikler bu yazın en önemli parçaları olacak. Oversize (çok büyük) incilerin kullanıldığı mücevherler de çok moda. Tarz olarak modern ve büyük mücevherler ön planda diyebiliriz. Yaprak elmasların pırlantalarda kullanıldığı parçalar... Zümrüt de bu yazın önemli taşlarından. Osmanlı akımı da yine devam edecek fakat sadeleşecek, minimal çizgilere sahip olacak.” 
STAR GAZETE

8 Haziran 2013 Cumartesi

İnternetten Pirlanta Satin Almak Ne Kadar Dogrudur?


Günümüzde internetten alışveriş yapma işi oldukça yoğunlaştı. Aklınıza ne gelirse internetten sipariş edebiliyorsunuz. Günümüz Türkiye’sinde neredeyse her evde internet var. Buradan yola çıkarak internetin yoğun bir şekilde kullanıldığını söyleyebiliriz. İnternet yoğun bir şekilde alışverişlere de kullanılıyor. O kadar çok işlev görüyor ki aklınıza ne gelirse. Alışverişi de kusursuz bir biçimde yapıyor. Ancak pırlanta alışverişleri için de aynı şeyi söyleyemeyiz.

İnternetten pırlanta  alışverişleri yapılması doğru değildir. Çünkü pırlanta çok değerli bir eşyadır. Toplumumuzda herkesin alamayacağı bir eşyadır. Lüks bir takıdır. Bu nedenle bu tür pahalı takıların internet üzerinden alınması doğru değildir. Pırlanta zaten lükse giriyor. Herkesin alamayacağı bir takı olduğu için insanların gözü hep onun üzerinde oluyor. Bu nedenle bu tür değerli bir taşı başkalarına emanet etmek doğru değildir. İnternetten kredi kartı ya da banka hesabınızdan havale ederek ödeme yapıyorsunuz. Yani parasını vermiş oluyorsunuz. Parasını verdikten sonra gelmesini bekliyorsunuz. Ancak milyarlarca lirayı internet üzerinden sadece resimlerini gördüğünüz bir nesneye vermek biraz da saçma olur.
Pırlantalar çok çeşitli oldukları için herkes sevdiği pırlantayı almak ister. Bazı pırlantaların renkleri, kesim şekiller farklıdır. Bazı kesim şekiller birinin hoşuna gitmezken diğeri tarafından sevilebiliyor. Bu nedenle pırlanta alırken resimlerden değil pırlantayı yerinde görelim. Bu nedenle internetten almayı pek uygun bulmuyoruz.
Pırlanta sahteciliği yapıldığı için internetten yapılan pırlanta alışverişlerine pek güvenemiyoruz. Bu nedenle size kendinizin gidip görmesi gerektiğini söylüyoruz. Pırlantaların sahte olduğu çok zor anlaşılıyor. Bu işin uzmanları ancak pırlantanın sahte olup olmadığını anlar. Ayrıca yine uzmanları pırlantada herhangi bir hasar olup olmadığını özel yöntemlerle anlayabiliyorlar. Bu nedenle diyebiliyoruz ki pırlanta alışverişlerinizi uzmanlarla beraber yapın. Maddi açıdan yara almak istemiyorsanız buna uymalısınız.
Pırlanta alışverişlerinde güvenmediğiniz kişilere gitmeyin. Her zaman gündemde olan ve daima bu işi yapmış kişileri tercih edin. Bir miktar daha pahalı olmasına aldırmayın. Sizin için en güvenlisi odur.

BÜŞRA

6 Haziran 2013 Perşembe

Pirlanta, yatirim araci olur mu?


Pırlanta, yatırım aracı olur mu?

Fuarlar, sektörden birçok firmanın yeni ürünlerini sergilediği kısa süreli büyük pazarlardır. Ayrıca, fuarlar eski müşterilerle buluşma, yeni müşterilerle de tanışma ve vizyon genişletici platformlardır.
Fuarların kalitesi, düzenleyici firmanın organizasyon başarısı ve katılımcı firmaların gelişmişliğiyle ölçülür. Otomobil, yat, mücevher, takı ve son yıllarda bilişim fuarlarının düzenlendiği ülkemizde ve dünyada ses getiren fuarlar oldu.
Rotaforte Fuarcılık'ın 30 yıldan beri yılda iki kez düzenlediği mücevher, takı ve saat sektöründen birçok firmanın katılımıyla "32. İstanbul Jewelry Show" adındaki, bu yılın ilk fuarı, Yeşilköy CNR Expo Fuar Merkezi'nde önceki gün kapılarını açmıştı. 33 ülkeden bin 150'nin üzerinde firmanın katıldığı fuarda, 5 gün boyunca 87 ülkeden toplamda 50 bin ziyaretçi bekleniyor. Fuarda sergilenen ürünler arasında altın ve pırlanta mücevherat, değerli ve yarı değerli taşlar, inci, gümüş takı, saat, makine, kuyumculuk malzemeleri ve ekipmanlar, vitrin malzemeleri ve güvenlik gereçleri bulunuyor. Uluslararası nitelikteki ve sadece sektör temsilcilerinin ziyaretine açık olan, yerli ve yabancı birçok firma ürünlerinin sergilendiği ve yılda 400 ton altın ve 300 ton gümüş işlemenin gerçekleştiği Türk kuyum pazarında alıcı ve satıcıları söz konusu fuar bir araya getiriyor.
Mücevher ve takı sektörünün en büyük fuarı niteliğindeki "32. İstanbul Jewelry Show" fuar, bu yıl sektör için ayrı bir önem taşıyor. Global finansal krizle birlikte son üç yılda sürekli yükselen altın fiyatı, sektörde iş hacminin daralmasına ve üretimin düşmesine neden oldu. Ayrıca, dış pazar daralması, ihracatçı firmaları yeni pazar arayışına itti. İç pazarda ise özel günlerde firmalar, indirim kampanyalarıyla satışlarını artırma yoluna gittiler. Son bir aydır Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde yönetime karşı halk ayaklanması altın fiyatını yeniden tetikledi. Diğer taraftan son aylarda pırlanta ve elmas gibi kıymetli taş fiyatlarında dolar bazında yüzde 35'e varan yükselişler olduğu söyleniyor. Fiyat yükselişinin talep oluşturma amaçlı spekülatif işlemlerden kaynaklandığı belirtiliyor. Son dönemde altın ve kıymetli taş fiyatlarındaki yükseliş, sektörü tedirgin ediyor. Ancak, İstanbul Değerli Maden ve Mücevherat İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Can Özkök, fuarın açılışında yaptığı konuşmada, 2009'daki küresel krizden etkilenen sektör ihracatının 2010 yılında yeniden yükselişe geçerek 1,2 milyar dolara ulaştığını söyledi. Can Özkök, 2023 yılı ihracat stratejileri çerçevesinde, Cumhuriyet'in 100. yılında 12 milyar dolar ihracata ulaşmayı hedeflediklerini bildirdi. Bu ifadeler güzel ve sektörü motive edici temenniler. Bu yazıyı hazırladığımda fuarın henüz ikinci günüydü. Fuarla ilgili performans ve ciro belirlemek zor. Ancak, ilk iki gün fuarda bir miktar hareketlilik oldu.

Altın fiyatı yüksek olduğundan döviz kurunun düşük olduğu dönemde sektör ve tüketiciler pırlantalı takılara yöneldiler. Atasay Kuyumculuk Yönetim Kurulu Üyesi Atasay Kamer'e göre, altın fiyatlarının artmasıyla birlikte insanlar pırlantaya doğru kayış yaptı. Geçen sene ile bu sene arasında pırlantada yüzde 40 fiyat artışı var. İnsanlar pırlantaya da bir yatırım aracı olarak bakıyor. Pırlanta yatırım aracı olur mu tartışılır. Pırlanta çıplak taş ve sertifikalı olarak alınıp satılabiliyor. Bu haliyle yatırım aracı olabilir. Ancak, bu ticareti piyasa profesyonelleri yapabilir. Halkın kullanma amaçlı aldığı mücevherlerin yatırım aracı olabilmesi için halen en az yüzde 40'taki alım satım farkının yüzde 5-10'lara inmesi gerekir. Fuarın kuyumculuk sektörüne ivme kazandırması dileklerimle.
ZAMAN
M. Ali Yıldırımtürk
a.yildirimturk@zaman.com.tr

Kadinların Pirlanta Aski Buyuyor: 2020′de Dunya Elmas Tuketimi 26 Milyar Dolari Gececek

12 Şubat 2013- İstanbul; Bain & Company’nin Antwerp Dünya Pırlanta Merkezi (AWDC) işbirliği ile hazırladığı “Küresel Pırlanta Endüstri Raporu”na göre, 2011 yılında 15,6 milyar ABD doları olan elmas tüketimi 2020′de 26,1 milyar ABD doları seviyesine erişecek. Bu artışta büyüyen Çin ve Hindistan orta sınıfının pırlanta tüketiminin önemli rol oynayacağı ifade ediliyor.
Rapor, sekiz ayrı ülkeden 5 binden fazla tüketicinin yer aldığı geniş kapsamlı bir anketin sonuçlarını ve dünyanın en büyük pırlanta pazarları olan ABD, Çin ve Hindistan’la ilgili analizleri içeriyor.
Pırlantada en büyük pazar Amerika
ABD, halen dünyanın açık arayla en büyük pırlanta pazarı konumunda bulunuyor. 27 milyar dolar düzeyindeki elmas pazarı ile Çin ve Hindistan’ı neredeyse 3′e katlıyor. Çin, 9 milyar dolara yaklaşan yıllık satışı ile dünyanın en büyük ikinci pırlanta pazarı haline gelmiş durumda. Dünya’nın ilk elmas madenlerine sahip olan, pırlanta kesimi ve parlatmasında bir merkez haline gelen Hindistan’ın yıllık satışı ise 8,5 milyar dolara yaklaştı ve hızla büyümeye de devam ediyor.
2020’ye kadar pırlanta satışlarında %60 artış bekleniyor
Küresel Pırlanta Endüstri Raporu’na göre, 2020 itibarı ile Çin ve Hindistan’ın büyüyen orta kesiminin taleplerinin artması sonucunda dünya pırlanta tüketiminin yüzde 60′ın üzerinde artış göstereceği tahmin ediliyor. Rapora göre Çin ve Hindistan’ın toplam tüketiminin 2020 yılına gelindiğinde dünyanın toplam tüketiminin yüzde 36′sını oluşturacağı öngörülüyor. Toplam ham elmas tüketiminin ise 2011 seviyesine göre yılda yüzde 5,9 artış göstererek 2020′de 26,1 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Çin ve Hindistan’ın 2011 ve 2020 arasında pırlanta talebindeki artışın yarısından sorumlu olacağı tahmin ediliyor.
Zevkler ve satın alma eğilimleri değişiyor
Tüm ülkelerde pırlanta yüzük, nişan, evlilik ve aşkı temsil ediyor. 2012 Küresel Pırlanta Endüstrisi Raporu, kadınların çoğuna pırlantanın hediye olarak verildiğini gösteriyor. Bununla birlikte, Çinli ve Hintli kadınlar kendi pırlantalarını seçme sürecine katılırken, Amerikalı ve Rus kadınlar sürpriz yaşamaktan hoşlanıyorlar. Hindistan dışındaki müşteriler için pırlanta denilince akla lüks perakende mağazalar olan Cartier ve Tiffany geliyor.
Bain Istanbul Ortağı Serhan Nadir  konu ile ilgili şunları söyledi:
“Türk elmas müşteri dinamikleri Hindistan’la yakın benzerlik gösteriyor. Pırlanta, Avrupa’da genelde lüks markaların zincir mağazalarından satın alınırken, Türkiye’de hala Hindistan’da olduğu gibi “aile kuyumcusu”ndan alınıyor. Türk müşterisini Hintlilerden ayıran fark ise, pırlantaya hala altın gibi bir yatırım aracı olarak değil, keyif için takılan bir aksesuar gözüyle bakılması. Son on yılda eğitim seviyesinin artması ve global oyuncuların pazardaki agresif tanıtım aktivitelerinin de etkisiyle, Türk müşteriler de yüzde 20-30 fark vererek marka ürünleri tercih etmeye başlıyor. Tercih edilen ürünler arasında dünya trendlerinin etkisini Türkiye’de de görmek mümkün. Yeni düzende artık pahalı ve tek taş pırlanta almak yerine günlük kullanıma daha uygun, pahadan çok tasarımıyla öne çıkan fiyat açısından ulaşılabilir ürünler tercih ediliyor.”
ABD’de pırlanta nişan yüzükleri artık popüler değil
Pırlanta kadınlara çekici gelmeye devam etse de, genç tüketiciler arasında pırlanta yüzükleri tercih edenlerin sayısında bir düşüş gözleniyor. Genç kadınlar lüks harcamalarda artık elektronik ürünleri tercih ediyor. Amerikalı ve Hintli kadınlar için pırlanta yüzükler duygusal olduğu kadar maddi bir önem de taşıyor.
Çin’de pırlanta nişan yüzüğü âdeti yaygınlaşıyor
Yıllık geliri 15 bin doların üstünde olan ailelerin yüzde 90′ında en az bir parça, birçoğunda ise birden çok pırlanta takı bulunuyor. Geliri 15 bin dolardan az olan ailelerin yüzde 20′sinde ise en az bir parça pırlanta bulunuyor.
Pırlantaları sonsuzluk ve statü simgesi olarak gören Çinli kadınlar için pırlantanın manevi ve ruhsal değeri oldukça yüksek. Pırlanta nişan yüzüğü verme âdeti Çin’de gittikçe yaygınlaşıyor.
Çinli kadınlar küpe yerine, yüzük, kolye gibi daha görünür pırlantaları tercih ediyor. En az bir karat ve üstü pırlantalar Çin’de daha popüler.  Çin’de Tiffany, Cartier ve Bulgari gibi prestijli perakendeciler pazarın büyük bölümünü elinde tutuyor.
Hindistan’da kadınlar pırlantadan iyi anlıyor
Hindistan’da pırlanta ülkenin ikinci en hızlı büyüyen lüks satış ürünü konumunda bulunuyor. Hindistan’ın yüksek gelirli kadınlarının yaklaşık yüzde 90′ında pırlanta bulunuyor. Çoğu ilk pırlantasını düğün, nişan, doğum günü ve yıldönümü kutlamalarında alıyor. Nişan yüzüğü vermek de ülkede oldukça yaygın bir adet. Düşük gelir grubuna dahil kadınların bile birçoğunu pırlanta kolye ve bileziklere sahip. Hindistan’da kadınlar pırlantadan iyi anlıyor. Taşın berraklığına, kesimi, boyutu ve renginden daha fazla önem veriyorlar.
Bain & Company İstanbul hakkında:
10 yıldan bu yana uluslararası danışmanları aracılığı ile Türkiye’de birçok sanayi dalında şirkete danışmanlık hizmeti veren Bain & Company’nin finansal hizmetler, telekomünikasyon ve sanayi ürün ve hizmetler sektörlerinde kapsamlı ve derin bir uzmanlığı bulunuyor.  İstanbul Ofisi, dünya çapındaki 47, Avrupa’daki 20. Ofisi olma özelliğini taşıyor. Bain & Company Türkiye ofisinde deneyimli Türk ve uluslararası uzmanlardan oluşan bir danışmanlar ekibi görev yapmaktadır.
Bain & Company Hakkında 
Dünyanın lider yönetim danışmanlık şirketlerinden Bain & Company, müşterilerine strateji, operasyon, teknoloji, organizasyon, girişim sermayesi ve birleşme & satın alma konularında danışmanlık hizmetleri veriyor. Bain, danışmanlarının başarılarını müşterilerinin finansal sonuçlarına göre ölçmesi prensibi çerçevesinde 1973 yılında kuruldu. Bain’in müşterileri hisse senetlerinde borsa ortalamasının 4 misli daha iyi performans gösterdiler. 31 ülkede 49 ofisi bulunan Bain & Company, değişik sektörlerden 4.600′ün üzerinde şirket ve girişim şirketi ile çalıştı.
Bain’i Twitter’da @BainAlerts hesabından takip edebilirsiniz:
Tribeca

Altina karsi pirlanta

ahaber- Altın fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle pırlantalı takılara yönelen tüketiciler, gümüş gibi pırlantaya da bir yatırım aracı olarak bakmaya başladı. Çıplak taş ve sertifikalı olarak alınıp satılabilen pırlanta, fiyatındaki artışa ve alım satım farkına karşın takının yanı sıra yatırım amaçlı da tüketicilerden büyük ilgi görüyor. 


Altına karşı pırlanta

En güvenli yatırım aracı olarak yüzyıllardır yastık altına konulan altına karşın, takı amaçlı alınan pırlanta da yatırım aracına dönüştü.
Merkezi New York'ta bulunan Uluslararası Mücevher Taşçıları Derneği Türkiye Başkanı Fazıl Özen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, altında oldukça kısa bir dönemde 2 misline varan artış olmasının dünyada piyasaları ve altın satışlarını ciddi ölçüde etkilediğini ifade ederek, altının bu yüksek fiyatı karşısında eskiye göre daha yakın fiyatlarda olan pırlantaların satışlarının da önemli miktarda arttığını söyledi.

Özen, fiyatı yüzde 50 civarında yükselmesine karşın pırlanta satışlarında geçtiğimiz aylara ve yıllara oranla ciddi artış olduğunu belirterek, düğün, evlilik yıl dönümleri ve Sevgililer Günü'nde pırlanta almanın geçmişe göre artık çok daha yaygın olduğunu, bunda reklam, tanıtım ve kampanyaların etkisinin bulunduğunu kaydetti.

Özellikle son bir yılda pırlanta satın alan kişilerin dünya pırlanta fiyatlarının yükselmesi sonucu ciddi kar etmesinin artık pırlantanın sadece takı olarak değil, aynı zamanda bir yatırım aracı olarak da görülmesine yol açtığına işaret eden Özen, altın veya diğer değerli metallerin aksine fiyatlarında hiçbir zaman düşüş olmamasının, hep artış yaşanmasının pırlantayı daha cazip hale getirdiğini söyledi.

Pırlantada her zaman için sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada en çok satılan çeşidin tek taşlar, 3 ve 5 sıra taşlı yüzüklerin de popüler ürünler olduğunu belirten Özen, daha ağır takılar, setler ve gerdanlıkların ise fiyatlarının daha yüksek olması ve her gün takılamamasından dolayı daha az oranda tercih edildiğini söyledi. 

Pırlanta satışlarında İstanbul'un ilk sırada yer aldığını, bu ili Ankara, İzmir, Bursa ve turizmin gelişmiş olduğu sahil kentlerinin izlediğini bildiren Özen, pırlantada 25-35 yaş arası kişilerin ekonomik ürünleri, 35 yaş üzerinin ise orta ve yüksek fiyatlı ürünleri tercih ettiğini, erkeklerde pırlantalı mücevher kullanımının çok düşük olduğunu, erkeklerin pırlantayı yüzük, kol düğmesi ve kravat iğnesinde kullandığını anlattı.

-''PIRLANTALI ÜRÜNLER ALTIN KARŞILIĞI HESAP YAPILDIĞINDA UCUZ VE ALINABİLİR KALMIŞTIR''-

İstanbul Değerli Maden ve Mücevherat İhracatçıları Birliği (İDMMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Güner de altın fiyatlarının son 5-6 yıl içinde ''fahiş'' bir artış göstererek 6-7 kat arttığını, vatandaşın bu artış karşısında pırlantalı ya da elmas taşlı ürünlere yöneldiğini ifade ederken, pırlantalı ürün imalatında altının fiyata yüzde 10 etki eden bir faktörken yüzde 25 etkilemeye başladığını, pırlantalı ürünlerin altın karşılığı hesap yapıldığında ucuz ve alınabilir kaldığını söyledi.

Güner, ''Örneğin bir beşibirlik ya da 2 adet burgu bileziğin fiyatına gayet güzel üçlü pırlanta takım alınabilmektedir. Geçmiş yıllarda bu oran kat be kat daha pahalıydı. Bir pırlanta kolye için 5-10 burgulu bilezik bozdurmak zorunda kalınıyordu'' şeklinde konuştu.

Pırlanta ya da değerli taşlardan mamul mücevher satılabilirliğinin o ülkenin gelişmişliğinin göstergelerinden biri olduğunu ifade eden Güner, ''Ülke ne kadar gelişmiş, dünyaya entegre olmuşsa onların zevk ve seçimleriyle o kadar entegre olmuş olur. Bundan 20-30 yıl önce bir bayan koluna taktığı 10-15 altın bileziği takı olarak algılıyor ve ondan zevk alıyordu. Ama günümüzde bayanlar zarif, ancak pırlanta, değerli taş ya da elmas tercih ediyorlar. Yani son yıllarda Türkiye'nin gelişmesine paralel pırlantalı ürünlere talep de artıyor'' dedi.

-EN ÇOK TEK TAŞLAR TERCİH EDİLİYOR-

Pırlanta taşlı ürünlerin satın alınmasındaki en önemli faktörün zarafet ve değerin bir arada bulunması olduğunu vurgulayan Güner, ihtiyaç halinde pırlanta ürünlerinin de belirli bir kayıpla geri satılabildiğini ya da değiştirilebildiği, pırlantalı ürünlerde en çok tek taşların, bunların yanında taşın ön plana çıkıp kendini gösterdiği ürünlerin de tercih edildiğini anlattı.

Ayhan Güner, Türkiye'ye giren pırlantayı ölçemediklerini ifade ederek, Türkiye'nin Avrupa, Rusya, Dubai ve ABD'ye pırlantalı ürün ihracatı yaptığını, en önemli pazarlarının Rusya ve Almanya olduğunu söyledi. Güner, ''Bizim tek engelimiz, rekabet gücümüzün artması için ham maddeye verginin kaldırılmasıdır. Eğer bu gerçekleşirse Türkiye yakın çevresinde üretim ve dağıtım üssü olur'' dedi.
AA

News

Latest News
Pırlanta Sarrafı Mücevherat Grubu. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Top Ad 728x90

Video

Visitors

Bu Blogda Ara

Vertical2

Pırlanta Hakkında Herşey

script type="text/javascript"> //form tags to omit in NS6+: var omitformtags=["input", "textarea", "select"] omitformtags=omitformtags.join("|") function disableselect(e){ if (omitformtags.indexOf(e.target.tagName.toLowerCase())==-1) return false } function reEnable(){ return true } if (typeof document.onselectstart!="undefined") document.onselectstart=new Function ("return false") else{ document.onmousedown=disableselect document.onmouseup=reEnable }

Slider

Recent Post

Games

Popüler Yayınlar

Tweetler