T24- 10 Ocak’ta sizlerle paylaşmış olduğumuz yazımızda, TBMM’nin gündeminde
kıymetli taşların vergilendirilmesine ilişkin önemli hükümler de içeren
bir Tasarı olduğundan bahsetmiş ve Tasarı’nın kuyumculuk sektörünün
mevcut ve potansiyel dinamikleri bakımından önemine işaret etmiştik.
Plan Bütçe Komisyonu tarafından kabul edilip Genel Kurul’a indirilen
Tasarı’nın son halinde bu hükümlere yer verilmediği görülüyor.
Tasarı’dan çıkarılan bu düzenleme neydi kısaca tekrar değinelim.
T24 Blog Yazarı
Emrah Akın
Sektördeki vergi sıkıntısı…
Kuyumcuk sektörünün gelişiminin önünde bulunan en önemli engel Özel
Tüketim Vergisi (ÖTV) uygulaması olarak karşımıza çıkıyor. Mevcut ÖTV
uygulamasına göre elmaslar, tabii inci veya kültür incileri ve diğer
kıymetli taşlar %20 ÖTV’ye tabi tutuluyor ve Bakanlar Kurulu’nun
belirlenen bu oranları sıfıra kadar indirmeye ve % 25'e kadar da
artırmaya yetkisi var. Hemen belirelim, Türkiye’de
“ham haldeki taşa” uygulanan bu ÖTV’nin Dünya’da örneğini bulmak da oldukça zor.
Katma Değer Vergisi Kanunu (KDV) uygulamasına göre ise kıymetli taşlardan
elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci, kübik virkonia teslimleri vergiden istisna edilmiş durumda. Yani bu taşların “
oldukları gibi teslim ve ithalinde” KDV uygulanmıyorken %20’lik bir ÖTV söz konusu.
Mevcut vergi yapısı;
-
Elmas ve kıymetli taşlardan imal edilen mücevher üretimini olumsuz
etkiliyor ve dolayısıyla bu alandaki ihracat da gelişemiyor.
-
Kıymetli taşların kaçak olarak yurda sokulmasına ve kaçak olarak yurttan çıkarılmasına neden oluyor.
TBMM’deki Tasarı’da ne değişti?
TBMM gündeminde olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat
ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
bu alanda önemli adımlar atılacak gibi görünüyordu; ancak son Tasarı
metninde bu yoldan sapıldığı anlaşılıyor. Şöyle ki;
-
Tasarı’nın önceki halinde kıymetli
taşlara ilişkin KDV istisnası daraltılıyor ve istisna için yeni bir
çerçeve konuluyordu. Yani külçe altın, külçe gümüş teslimleri ile Türk
Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda tanımlanan kıymetli
taşlar (elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci) ve
kıymetli madenlerin Sermaye Piyasası Kanununa göre Türkiye’de kurulu
borsalarda işlem görmek üzere ithali, borsaya teslimi ve borsada el
değiştirmesi vergiden istisna ediliyordu. Mevcut KDV uygulamasında
kıymetli taşların teslimi sınırlama olmaksızın istisnadan
yararlanabiliyorken; Tasarı bu haliyle yasalaşsaydı kıymetli taşlar,
borsalarda işlem görmek üzere ithal edilirlerse, borsalara teslim
edilirlerse ve yine borsada işlem görürlerse KDV istisnasından
yararlanabileceklerdi. Özetle, Tasarı’dan bu hüküm çıkarıldı ve kıymetli
taşların doğrudan KDV istisnası şemsiyesi altından kalması uygulaması
devam ettirilmiş oldu.
-
Asıl önemli etki ÖTV tarafında görülüyor. Tasarı’nın önceki halinde,
Bakanlar Kurulu’na kıymetli taşların da yer aldığı (IV) sayılı listedeki
mallardan Borsa İstanbul A.Ş. Elmas ve Kıymetli Taş Piyasasında işlem
görecek olanların ÖTV’sini (0 ila %25 arasında olmak üzere) farklı
oranlarda belirleme yetkisi veriliyordu. Diğer bir anlatımla, mevcut
sistemde istisna olmaksızın %20 ÖTV’ye tabi tutulan kıymetli taşlar
–Tasarı’nın eski hali yasalaşsaydı- Borsa İstanbul A.Ş’de işlem görüp
görmeme durumuna göre farklı ve büyük ihtimalle de düşük oranlı hatta
“0” ÖTV’ye tabi tutulabilecekti; ki bu durum kuyumculuk sektörü
bakımından oldukça önemli bir adım olacaktı.
İhracat patlaması başka bahara…
6500-7000 civarında kuyumcu atölyesi, 20 civarında büyük mücevher
üretim merkezi, 100 civarında toptan mücevher satış mağazası ve 40 bin
civarında kuyumcu mağazası ile önemli bir ihracat potansiyeli olan
Kuyumculuk sektörü;
“elmas, pırlanta ve taşlı takı”
gibi katma değeri yüksek ürünler başta olmak üzere, 2023’te 12 milyar
dolar ihracat hedefini tutturmak için başka düzenlemeleri beklemek
zorunda kalacak gibi görünüyor.
Twitter: @AKIN_EMRAH
E-mail: eakin@KPMG.com