Pırlanta Sarrafı- Pırlanta Hakkında Herşey- 2012 İkbahar-Yaz sezonunda büyük ve gösterişli takılar moda olacak. Özellikle boyunda kullanılan ve bağlanan aksesuarlar tercih edilecek…
Mücevher tasarımcısı Deniz Kaprol, takı ve aksesuarın tamamlayıcı olmaktan çok, en az hazır giyim kadar önemli olduğunun fark edilmeye başlandığını belirterek, “Aksesuar sektörü ticari anlamda çok ciddi bir paya sahip. Modanın sadece hazır giyimden oluşmadığını ve aksesuar olmadan ticari bir getirinin tam anlamıyla sağlanamayacağını gördüler. Çünkü aksesuarla birlikte kombinlediğiniz bir ürün çok daha kolay satılabiliyor” dedi.Kaprol, Türkiye’nin dünyada altın ihracatında İtalya’dan sonra 2. sırada olduğunu ifade ederek, bu durumun Türkiye’nin işçilik, malzeme ve üretim konusunda çok bilgili ve tecrübeli olduğunu gösterdiğini dile getirdi.
Tasarıma yeni değer verilmeye başlandığına işaret eden Kaprol, üniversitelerin aksesuar tasarımı bölümlerinden genç bir nesil yetiştiğini belirterek, “Sektör eğer biraz daha açık olur da tasarımcılara iş olanağı sağlanırsa, daha da ilerleyeceğimizi düşünüyorum” diye konuştu.
“Mücevher yatırım dışında…”
Türkiye’de tasarıma yeni değer verilmeye başlandığını vurgulayan Kaprol, mücevherin yatırım amaçlı satın alınmasının dışında, tasarım ve estetiğin öneminin de fark edilerek aksesuar olarak görülmeye başlandığını söyledi.
Giyimi en güzel ve şık şekilde tamamlayanın mücevher olduğunu vurgulayan Kaprol, şunları kaydetti:”Takı ve aksesuar her zaman modayı oluşturan sektörlerin yan unsuru olarak vardı hayatımızda. Şimdi ise tamamlayıcı olmaktan çok, en az hazır giyim kadar önemli olduğunu fark ediyoruz. Tüketicinin günlük yaşamında oldukça önemli bir yer kaplıyor. Aksesuar sektörü de ticari anlamda çok ciddi bir paya sahip. Modanın sadece hazır giyimden oluşmadığını ve aksesuar olmadan ticari bir getirinin tam anlamıyla sağlanamayacağını gördüler. Çünkü aksesuarla birlikte kombinlediğiniz bir ürün çok daha kolay olarak satılabiliyor.”
Büyük ve gösterişli takılar moda
Kaprol, 2012 İkbahar-Yaz sezonunda büyük ve gösterişli takıların moda olacağını belirterek, “Özellikle boyunda kullanılan ve bağlanan aksesuarlar tercih edilecek. Kolye ve küpeleri kesinlikle küçük tercih etmesinler. Kelepçe görünümündeki büyük bileklikler çok gözde bu sezon. Ne kadar büyük, o kadar güzel” dedi.
Kaprol, “Hayvan desenlerinin ön planda olduğu kıyafetlerle büyük kolyeleri, toprak tonlarının olduğu kıyafetlerle de büyük kelepçe bileklik kullanmalarını öneririm” dedi.
“İstanbul Fashion Week, önemli rol oynuyor”
İstanbul’da 8-11 Şubat tarihleri arasında düzenlenecek olan İstanbul Fashion Week’in gerek ulusal gerekse ulusal arenada çok önemli bir rol oynamaya başladığına işaret eden Kaprol, “Şu anda organizasyon olarak uluslararası moda takvimine girmiş durumda. Yurtdışından ve yurtiçinden bir çok tüketicinin ve alıcının ilgisini çekmiş durumda” dedi.
Hedefin diğer uluslararası moda fuarları gibi ciddi anlamda rol oynuyor olabilmek olduğunu dile getiren Kaprol, “Bunun için belki zamanımız var daha, ama ilk İstanbul Fashion Week’e baktığınızda ne kadar yol almış olduğumuzu görürsünüz. Bu organizasyona dek, tüm Türk tasarımcılarının biraraya gelerek yaratıcılıklarını gösterdiği ortak bir platform yoktu” ifadelerini kullandı.
Yurtdışından tasarımcıların fuara katılma talebinde bulunmaya başladıklarını belirten Kaprol, şunları kaydetti:”Bu da çok sevindirici bir şey. Aynı zamanda yurtdışından yatırımcılar da bu fuarla ilgilenmeye başladılar. Bu organizasyon, Türkiye’nin markalaşma ve yaratıcılık anlamında, uluslararası platformda yer alabileceğini ve kendini kanıtlaması açısından çok önemli. Hazırgiyim ve tekstil sektörü ilk kez bu kadar birlikte ve kol kola bir etkinliğe imza atıyor.”
“Türkler çok iyi giyiniyor”
Türkiye’deki kadın ve erkeklerin, diğer ülkelerde yer alan tüketicilerden daha iyi modayı takip ettiğini dile getiren Kaprol, “Türk tüketicisine bir tarzı dikte ettirmeniz çok çok zor. İlk önce onu özümsemesi ve sevmesi gerekiyor. Tarzın nasıl bir şey olduğunu da en içten anlamda anlamak istiyor” dedi.
Kaprol, “Türkler gerçekten çok iyi giyiniyor artık, özellikle de bu kadar kolay bir şekilde artık her ürüne ulaşabiliyorken. Biz modayı çok çok iyi takip ediyoruz, değişimleri de hemen uygulayabiliyoruz” ifadelerini kullandı.
Dünya üzerinde yer alan tüm markaların Türk tüketicisine sunulduğunu belirten Kaprol, “Türk markaları da uzun yıllardır global arenada kendi koleksiyonlarıyla boy gösteriyorlar. Dolayısıyla şanslı olduğumuz söylenebilir bu konuda” diye konuştu.
“Türk tasarımcılara daha çok destek verilmeli”
Türkiye’nin tekstil ve hazır giyimde dünya üzerinde çok ciddi bir konuma sahip olduğunu vurgulayan Kaprol, şunları söyledi: ”Son 10 yıldır tasarıma ve markalaşmaya yatırım yapılıyor. Tasarım ve özgünlük olmadan, kopyalamayla markalaşmanın imkansız olduğunu öğrendik. Dolayısıyla, markalaşma anlamında yapılan kısa ve uzun vadeli yatırımlar meyvelerini vermeye başladı. Yurtiçinde yer alan birçok markamızın yurtdışında satış noktaları var. Türkiye çıkışlı birçok tasarımcımızın da yurtdışında büyük başarılar elde ettiğini biliyoruz.”
Kaprol, “Daha başlangıcındayız işin aslında, gidilecek oldukça uzun bir yol var. Ama gidilen yolun doğruluğu önemli ve biz doğru yoldayız. Özgünlüğe ve tasarıma daha çok yatırım yapılmalı, Türk tasarımcılara daha çok destek verilmeli” dedi.
“Yaratıcılığımızı besleyen kaynaklar daha çok oluşturulmalı, ya da bu kaynaklara ciddi maddi imkanlar yaratılmalı” değerlendirmesinde bulunan Kaprol, ”Bunlarla birlikte elbette ki pazarlama ve pr aktivitelerine daha çok ilgi ve yatırım ayrılmalı. Bunlar bir bütün. Hepsini birlikte desteklediğinizde, bugün gördüğümüz marka örneklerinin ileride de daha çok olacağına eminim” diye konuştu.
MİLLİYET