
TÜRKIYE’DE TAKI ÜRETIMI Kuyumculuk ürünleri 1990 yilina kadar enflasyona karsi paranin degerini korumak amaciyla bir araç olarak kullanilmistir. Ancak sonralari “telkari” gibi büyük ragbet gören geleneksel ürünlerle yetinmek yerine, dünya çapinda söz sahibi olabilme yolunda, artik klasik üretim metotlarinin degistirilmesi gerektigi kanaatine varilmistir. Bu yöndeki ilk hareketlenme 1990 yili baslarinda görülmüstür. Önce makine parki yenilenmis, ileri teknoloji ile çalisan makineler ithal edilmistir. Günümüzün büyük taki isleme fabrikalarinin ilk örneklerine bu tarihlerde görülmeye baslanmistir. 1991 yilinda döviz karsiligi altin piyasasi, 1995’de Altin Borsasi kurulmustur. 1995 yilinda ise ilk altin ve mücevher tasarimi yarismasi yapilmistir. Takilarin, bir süs esyasi olmasinin yani sira, çok siklikla rastlandigi üzere, özellikle bilezik gibi türlerinin bir ekonomik sikinti aninda kolayca paraya çevrilebilmesi gibi özelliklerinden dolayi kisinin gelecek garantisi olarak da tercih edilmesinin etkisiyle, ülkemizde taki imalati, büyük bir sanayiye dönüsme yolundadir. Taki sektörü ülkemizin zengin tarihi ve kültürel iklimi içerisinde büyüyüp gelismektedir. Anadolu’da 5000 yillik geçmise sahip mücevher sanatinin bugünkü temsilcileri olan üreticiler, bu muhtesem mirasi modern üretim teknolojisi, kaliteli isçilik, rekabetçi fiyatlar ve özgün tasarim anlayisi ile birlestirme çabasini göstermektedirler. Büyük üreticiler son 10 yilda dünyanin en büyük makine ithalatini gerçeklestirerek teknolojiye yatirim yapmislardir. Bu yolla kusursuz üretim, agirlik standardizasyonu ve üretim kayiplarinin sinirlandirilmasi gibi global üretim standartlarina erisilmesi amaçlanmistir. Sektörün büyük üretim kapasitesi, uluslararasi nitelikteki tasarim ekiplerinin mükemmel isçiligi ve ileri teknoloji ile zenginlestirilmektedir. Sektör, yüksek kalitede tasarim ve model yaratma gücü, ayrica üretimdeki büyük potansiyel sayesinde müsterilerin taleplerine cevap verebilecek esneklikte bir üretim anlayisi ile çalismaktadir. Üreticiler, üretimin tüm asamalarinda kalite konusunda dünya standartlarini rehber edinmislerdir. Hammaddeden nihai ürünün piyasaya sunulmasina dek her asamada üstün kalite kontrol sistemleriyle hatalarin asgariye indirilmesine çalisilmaktadir. Hem altin taki hem de yatirim amaçli altin talebi Türkiye’de ve dünyanin önemli piyasalarinda 2001 yilindan beri devamli olarak artmaktadir. Türkiye’de 2005 yili tahmini altin taki üretimi bir önceki yila göre % 5 artisla 270 ton’dur. Dünyadaki en eski medeniyetlerin besigi olan Türkiye’nin dil, din ve kültür mozaigi ile tarihsel zenginligini daha büyük bir güce çevirip dünya üzerinde farkli bir konuma gelmesi sektör çalisanlarinin baslica hedefidir. Bu amaçla firmalar, taklit üretim yapmak yerine, takiyi kullanacak kisiye özel olduklarini hissettirecek tasarimlar ortaya koymaya, bir “dünya markasi“ yaratmaya özel önem vermektedirler. Dünyada tasarim zenginligi açisindan Türkiye, sansli ülke konumundadir. Rakip ülke tasarimcilari müzelerden ve tarih kitaplarindan yararlanirken Türk tasarimcilari ayni cografyada dogduklari Hitit, Truva, Urartu ve Roma medeniyetlerinden daha hizli bir sekilde esinlenmektedirler. Sahip olunan bu kültürel zenginligi, aldiklari evrensel nitelikteki egitimle birlestiren tasarimcilar, ürünlerini uluslararasi piyasalardaki çok sayida müsterilerinin begenisine sunmaktadirlar. Günümüzde bilgisayar programlarinin da katkisiyla yilda binlerce farkli model üretilmektedir. Dis pazarlardaki rekabete karsi taki üreticileri yaygin olarak kullandiklari Osmanli desenleri, Helenistik çag dönemi takilarinda kullanilan motiflerin günümüze uygun olarak modernize edilmesi, ayrica Roma ve Selçuk desenleri üzerinde yapilan sentezler sayesinde büyük basarilari yakalamislardir. Mücevher taki tasariminin merkezi Italya’da düzenlenen, 50 yillik geçmise sahip Vicenzaoro Fuari, son 10 yildir uluslararasi pazarlarda büyük bir basari gösteren Türk altin taki üreticilerinin, küresel rekabette zorlu bir sinavdan cesaretle geçerek hakli bir üne sahip olduklarini sergileme firsati vermistir. Türk altin üreticileri, Hititlerden Frigyalilar ve Lidyalilara uzanan binlerce yillik tarihi mirasin, tasarimda kendilerine sagladigi birikim ve enerji, ayrica etkin bir pazarlama ile rekabet güçlerinin giderek daha da artmakta oldugunu göstermislerdir. Türkiye’nin bu basarisinda, sektörün içindeki büyük potansiyel ve dinamizm etkili olmustur. Sektörde faaliyet gösteren firmalarin rafineri, madencilik, magaza zincirleri ve pazarlama sirketleri olusturarak dünyada lider konumundaki sirketler arasinda yer alma çabalari sürekli devam etmektedir. Taki dalinda düzenlenen uluslararasi fuarlara istirak eden Türk firmalari, bu yolla dünyada gelisen trendleri ve ülkelerin kültürleriyle zenginlesen tasarimlari, ayrica sektörde kullanilan makine, teçhizat ve malzemeleri çok yakindan görme firsati bulmaktadirlar. Son yillarda takiya olan ilginin çok artmasi ile birlikte bu sektörde is görenlerin sayisinda da bir artis izlenmistir. Üretime ve tasarima mühendis ve mimarlarin da katkisiyla, atölyelerde üretim yaninda evlerde kisisel zevk ve begeninin, hayal gücünün de etkisiyle çok degisik renk, malzeme, ebat ve tasarimlarda takilar piyasaya çikmaktadir. Günümüzde taki tasarimi konusunda egitim veren yüksek okullar da devreye sokulmustur. Bunlar arasinda Marmara Üniversitesi’nin iki yillik egitim veren bölümü ile, Ege Üniversitesi’nin dört yillik taki tasarimi bölümü sayilabilir. ISTANBUL TICARET ODASI Dis Ticaret SubesiUygulama ServisiTAKISEKTÖR PROFILI Hazirlayan MUALLA BILGIN- Aralık 2006...