Mücevherde de 60’lara dönüyoruz..
60’ları kucakladığımız sezonda mücevher trendleri ışığımızı değiştirmeye hazırlanıyor. İtalyan Vogue Gioiello dönemin en çok tercih edilen modellerini ve taşlarını dönemin ikonları ile beraber gün ışığına çıkarıyor.

Audrey Hepburn’un Tiffany’de Kahvaltı filminde canlandırdığı karakter Holly Golightly, Tiffany vitrinleri önündeki efsanevi sahnede sırtını süsleyen incilerle görünür. Jackie Kennedy., inciyi gece gündüz kullanan isimlerden biri olarak anılır. İncilerini gece kıyafetlerinin yaka biçimlerine göre seçmesi ile ünlüdür. Grace Kelly plajda bile incileriyle görüntülenmiştir. İnci klasiktir kimi zaman muhafazakarlığı temsil ettiği düşünülür ama zamansızdır, şıktır.

Özgürlük ve barış temaları ile özdeşleştirilen 60’lı yılların must-have uğurlu bilezikleri, anlattıkları yaşam öyküleri ile içimizdeki duygusal yolculukları nesiller boyu devam ettiriyor. Mücevheri benzerlerinden ayıran özel kılan detaylar(uğur-charm)kişiye anlam ifade eden sembolleri bir araya topluyor, koruyor, şans getiriyor. Marlene Dietrich’in, charm bilezikleri olmadan yolculuk etmediği biliniyor. Jackie Kennedy ve Sophia Loren uğurlarını değerli taşlarla birlikte kullananlardan tıpkı Coco Chanel gibi. Coco Chanel Rus Dükü Dimitri Pavlovich’in kendisine hediye ettiği mermi, antik altın para, mühür gibi uğurları kendi yarattığı kostüm mücevherleri ile karıştırmayı tercih ederdi.

Mücevherde Art Nouveau yapraklarla başladı, ardından çiçekler geldi. Tasarım dünyasında bir çeşit meydan okuma olarak görülen üç boyutlu çiçekler Oliver Weber’den bouton de rose(gonca gül) ve Victoire de Castellane imzalı Dior koleksiyonu ile geri döndü. 60’ların çiçek gücü ilhamını bahçelerden alan parçalarla devam ediyor.
WOMENIST.NET
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder